LİKYA DA PERSLER. ve İZLERİ



Benzer belgeler
Urla / Klazomenai Kazıları

ESKİÇAĞ TARİHİ ve UYGARLIKLARI-III 8.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. Eski BATI Yunan Pers Savaşları

Prof. Dr. Fahri Işık Hekatomnos Lahdini Akademia Vakfı için anlattı

Sikkeler: (Sağda) Tanrısal gücün simgesi Ammon/Zeus un koç boynuzuyla betimlenen İskender. (Solda) Elinde kartal ve asa tutan Tanrı Zeus

MUGLA LETOON ANTİK KENTİ ÖZDİRENÇ UYGULAMALARI

İLK ÇAĞ UYGARLIKLARI MEZOPOTAMYA UYGARLIKLARI MISIR UYGARLIĞI İRAN UYGARLIĞI HİNT UYGARLIĞI ÇİN UYGARLIĞI DOĞU AKDENİZ UYGARLIĞI

ANTİK ÇAĞDA ANADOLU ANATOLIA AT ANTIQUITY KONU 3 FRİGLER 1

PRT 403 Geç Asur-Geç Babil Arkeolojisi

Kazak Hanlığı nın kuruluşunun 550. yılı dolayısıyla Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümümüzce düzenlenen Kazak

MED SANATI: Arkeolojik kaynaklar ise çok sınırlıdır. Iran arkeolojisinde Demir Devri I I I. safhasıdır (Orta Batı İran da: ).

GÜZ DÖNEMİ SEÇMELİ DERS LİSTESİ

Edirne Tarihi - Bizans Döneminde Edirne. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı

2. Gün 30/10/2016 Tebriz Sabah kahvaltımızın ardından tam günlük turumuza başlıyoruz ve 1958 tarihinde kurulmuş ve üç büyük salon, bahçe, ofis

HELLENİSTİK DÖNEM UYGARLIĞI 9.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. (Diadokhlar Dönemi ve İPSOS SAVAŞI)

ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ FEN-EDEBİYAT FAKÜLTESİ ARKEOLOJİ BÖLÜMÜ DERS İÇERİKLERİ

M.Ö. 1200' LERDEN GÜNÜMÜZE ANADOLU UYGARLIKLARI

Mustafa Büyükkolancı ya Armağan Essays in Honour of Mustafa Büyükkolancı AYRIBASIM / OFFPRINT

MİLLİ MÜCADELE TRENİ

Şehir devletlerinin merkezlerinde tapınak bulunurdu. Yönetim binası, resmî yapılar ve pazar meydanları tapınağın etrafında yer alırdı.

YAKIN DOĞU ARKEOLOJİSİ / GEÇ-HİTİT KRALLIĞI

Yunan Medeniyeti kendinden sonraki Hellen ve Roma Medeniyetleri üzerinde etkili olmuştur.

Makedonya Cumhuriyeti ; 1991 yılında Yugoslavya Sosyalist Federatif Cumhuriyeti nin iç savaşlara girdiği dönemde bağımsızlığını ilan etmiştir.

ESKİÇAĞ TARİHİ ve UYGARLIKLARI-III 6.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. Eski BATI Yunan Pers Savaşları

ŞANLIURFA ARKEOLOJİ MÜZESİ

ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ PEYZAJ MİMARLIĞI BÖLÜMÜ MİMARLIK BİLGİSİ YUNAN UYGARLIĞI

URARTULAR. topografik özelliklerinden dolayı federasyon üyelerinin birbirleriyle bağları gevşekti.

ADRES : KIBRIS ŞEHİTLERİ CADDESİ 1483 SOK. NO 10 ALSANCAK / İZMİR

ANADOLU UYGARLIKLARI (RÖLYEF) KABARTMA ESERLERİ. Burcu Aslı ÖZKAN

PRT 403 Geç Asur-Geç Babil Arkeolojisi. 8. Sanherib Dönemi (Siyasi tarih, mimari ve kabartmalar).

İlkçağ Anadolu Uygarlıklarında Sosyo-Ekonomik ve Kültürel Yapı Bağlamında Kütüphane/Arşiv Kurumu

HELLENİSTİK DÖNEM UYGARLIĞI 2.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. İSKENDER Gençlik yılları

T.C. KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI TÜRKİYE KÜLTÜR PORTALI PROJESİ ARKEOLOJİ VE SANAT TARİHİ ESKİ ANADOLU UYGARLIKLARI KLASİK DÖNEMDE ANADOLU

CEDRUS PAYAVA LAHTİ THE PAYAVA SARCOPHAGUS İSA KIZGUT

Aziz Ogan: Kültürel ve Tarihsel Hazinelerin İzinde Bir Arkeolog ve Müzeci

BUNLARI BiLiYOR MUYDUNUZ

MOĞOLİSTANDA YENİ BULUNAN DONGOİN ŞİREEN ANITLARI ÜZERİNE MÖNHTULGA RİNCHİNHOROL İLE SÖYLEŞİ *


Tokat ın 68 km güneybatısında yer alan Sulusaray, Sabastopolis antik kenti üzerinde kurulmuştur.

URARTU UYGARLIĞI. Gülsevilcansel YILDIRIM

AR&GE BÜLTEN. Kültür Turizmi ve İzmir

BODRUM HALİME GÜNDOĞDU TURİZM İŞLETMECİLİĞİ

ADNAN MENDERES ÜNİVERSİTESİ FEN EDEBİYAT FAKÜLTESİ ARKEOLOJİ BÖLÜMÜ DERS KATALOĞU

6. ÜNİTE: Türklerde Sanat A. İLK TÜRK DEVLETLERİNDE SANAT

Gizemli Komşu İran. Tur Programı

ADNAN MENDERES ÜNİVERSİTESİ FEN EDEBİYAT FAKÜLTESİ ARKEOLOJİ BÖLÜMÜ DERS KATALOĞU

M.Ö de Sümerler in dört tekerlekli savaş arabası

ESKİÇAĞ TARİHİ ve UYGARLIKLARI-III 2.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. Eski BATI Hellen Kavramı Yunan Arkaik Çağı ve Ege Göçleri

İÇİNDEKİLER SUNUŞ İÇİNDEKİLER... III GİRİŞ... 1 BİRİNCİ BÖLÜM BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİ DÜNYADA SİYASİ DURUM 1. Üçlü İttifak Üçlü İtilaf...

İSLAMİYET ÖNCESİ TÜRK TARİHİ TEST

Kitap Tanıtımı, Eleştiri ve Çeviri Dergisi Journal of Book Notices, Reviews and Translations

A) Siyasi birliklerini geç sağlamaları. B) Sömürge alanlarını ele geçirmek istemeleri. C) Sanayi devrimini tamamlayamamaları

ATATÜRK KÜLTÜR, DİL VE TARİH YÜKSEK KURUMU KAZI DESTEĞİ: POLEMAİOS ONUR ANITININ KAZI, RESTİTÜSYON VE RESTORASYON RAPORU

PRT 403 Geç Asur-Geç Babil Arkeolojisi 2. II. Assurnasirpal dönemi. ( siyasi tarih, mimari, ortostatlar ve diğer sanat eserleri)

DESTİNASYON MARKA YÖNETİMİ

DASKYLEION. Daskyleion Daskylos un. .. Bir Satraplık Başkenti

Olimpizm -2- Spor Bilimleri Anabilim Dalı

ADRES : KIBRIS ŞEHİTLERİ CADDESİ 1483 SOK. NO 10 ALSANCAK / İZMİR

İÇİNDEKİLER TEŞEKKÜR...11 ÖNSÖZ...13 GİRİŞ...15

DASKYLEİON 2011 KAZI SEZONU ÇALIŞMALARI

YERYÜZÜNDE YAŞAM ANADOLU VE MEZOPOTAMYA UYGARLIKLARI

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

PRT 403 Geç Asur-Geç Babil Arkeolojisi

TEOS ARKEOLOJĠ KAZISI 2010 YILI KAZI RAPORU (ĠLK SEZON) Kazı ve Bilimsel AraĢtırmaların Dünü, Bugünü ve Beklentileri

KLA 311 YUNAN ve ROMA İKONOGRAFİSİ APOLLON

SOSYOEKONOMİK BOYUTLARIYLA TÜRK-F. ALMAN İLİŞKİLERİ (VI2)

15 Mayıs 2009 al-dimashqiyye Salonu

KAYACIK KÖYÜ HAKKINDA GENEL BİLGİLER. Kayacık Köyü nün isminin kaynağı hakkında iki rivayet bulunmaktadır. Bunlar şöyle açıklanabilir.

T.C. SİNOP ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLGİLER ENSTİTÜSÜ TARİH TEZLİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI

Yrd.Doç.Dr Bağdatlı, F., Roma Döneminde Angareia, Ege Üniversitesi, 1997 (Prof.Dr. Hasan MALAY)

BAMBAŞKA BİR KONYA KONYA DAKİ ARKEOLOJİK İZLER. 6-7 Ekim 2012 / 1 Gece 2 Gün

ŞANLIURFA YI GEZELİM

Antik Yunan Kentleri (Polis)

PRT 403 Geç Asur-Geç Babil Arkeolojisi

BASIN METNİ BEYLİKDÜZÜ MİGROS ALIŞVERİŞ MERKEZİ ÇOCUK KÜLTÜR SANAT FESTİVALİ. Thema Anadolica!

ABD NİN KURULMASI VE FRANSIZ İHTİLALİ

Küreler. Sayfa YILI FİYAT LİSTESİ KÜRE FİYAT LİSTESİ COLORS OF THE EARTH BARKOD NO ÜRÜN KODU ÜRÜN ADI BİRİM FİYATI ADET

GÜZ YARIYILI ARKEOLOJİ BÖLÜMÜ 1. ÖĞRETİM HAFTALIK DERS PROGRAMI PAZARTESİ SALI ÇARŞAMBA PERŞEMBE CUMA ARK131

HACIBAYRAMLAR 1 NO.LU YAPI ASLANLI YANAL SİMA PLAKALARI

Arap Yarımadasından Mezopotamya'ya gelen Sami kökenli bir kavimdir.

Araştırma Notu 15/176

BİRECİK İLÇEMİZ Fırat ta Gün Batımı

Sanatın Tanımını yaparmı sınız Nurdan Gül Kökten

Lidyalılar Batı Anadolu'da hala etkin olan Kimmerleri Kızılırmak'ın ötesine sürerek bu tehlikeye kalıcı olarak son vermişlerdir.

Kars Fethiye Camii önünde

Balkanlarda Arnavutlar ve Arnavut Milliyetçiliği

Sorular 1. Aşağıdaki fotoğraflardan hangisi veya hangileri insanla ilgili özellikleri göstermektedir? I II III

Eski Mısır Tarihi Kaynakları

TARİH BOYUNCA ANADOLU

demir ve bronz çağlarının kalıntılarına ulaşılmış, medeniyetlerin doğup yıkıldığı Mezopotamya toprakları üzerindeki Ürdün de, özellikle Roma ve

TÜRK DIŞ POLİTİKASI II. Zorunlu Lisans 5 AKTS. Prof. Dr. Engin Berber Örgün. Türkçe Türk Dış Politikası I. Yok. Yok

Figür 1. Euromos Ion Kymationu. Figür 6-7. Klazomenai lahitlerinde Ion kymationu. Figür 8. Klazomenai lahtinde Ion kymationu

Mart 2016 March 2016 Yıl 9, Sayı XXV, ss Year 9, Issue XXV, pp DOI No:

HABERLER ÖZBEKİSTAN-TÜRKİYE ULUSLARARASI ARKEOLOJİK ÇALIŞMALAR PROJESİ: ÖZBEKİSTAN DA YERKURGAN MERKEZ TAPINAĞI 2013 YILI ARKEOLOJİK KAZI ÇALIŞMASI

İktisat Tarihi II. IV. Hafta

Yer altı şehrine açılan kapı, Kayıp İncil, cinayet ve MİT : Tarsus taki gizemli evde ne oluyor?

ERYTHRAI Kazısı (Doç Dr. Ayşe Gül AKALIN_ORBAY) Erythrai Survey Projesi

Musul Sorunu'na Lozan'da bir çözüm bulunamadı. Bu nedenle Irak sınırının belirlenmesi ileri bir tarihe bırakıldı.

PRT 403 Geç Asur-Geç Babil Arkeolojisi

Anadolu eski çağlardan beri insanların dikkatini çekmiş, önemli bir yerleşim ve uygarlık merkezi olmuştur.

ESKİ İRAN DA DİN VE TOPLUM (MS ) Yrd. Doç. Dr. Ahmet ALTUNGÖK

Transkript:

LİKYA DA PERSLER ve İZLERİ Lykialılara gelince, Harpagos ordusu Ksanthos Ovası na indiği zaman, onlar da karşı koydular, bitmez tükenmez kuvvetlere karşı az sayı ile dövüştüler, yiğitlikle nam aldılar, ama yenildiler, kentlerine geri atıldılar, kadınları, çocukları, hazineleri ve köleleri kaleye doldurdular ve alttan, yandan ateşe verdiler, öyle ki, yangın kaleyi yerle bir etti. Bundan böyle birbirlerine korkunç yeminlerle bağlanarak düşmana saldırdılar ve Ksanthos ta oturanların tümü de savaşarak ölmüş oldular Herodotos 92

93

Pers Egemenliğinde Likya Tarihi ve Yönetimi Yrd. Doç. Dr. Şükrü ÖZÜDOĞRU Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Arkeoloji Bölümü / Burdur MÖ 546 ile 538 tarihleri arasında (Perslerin sırasıyla Sardes ve Babil i işgali) bir zamanda Med kökenli komutan Harpagos, İonia kıyı şeridini ele geçirdikten sonra, Pedasalılar dışında karşı koymadan teslim olan Karya yı, Kaunos u ve Herodotos un anlatımlarında hazin bir şekilde sonlanan, Ksanthosluların karşı koymasından sonra da Likya yı ele geçirmiştir. Tarihçi Herodotos, Perslere karşı koyan Likya kenti olarak sadece Ksanthos u saysa da, Batı dan gelen işgal ordusu için Telmessos, Kadyanda, Pınara, Tlos ve Patara gibi güçlü Batı Likya kentlerinin hiç direnç göstermemiş olmaları beklenemez. Bu sebeple burada Perslere karşı koyan ordu, en azından Batı Likya kentlerinin oluşturduğu, Likya ordusu olmalıdır. Özellikle Ksanthos Akropolü kazılarından elde edilen veriler ise, kentin Herodotos un aktardığı kadar büyük bir yıkım yaşamadığını ortaya koymuştur. Zaten, Ksanthos ta Pers egemenliği öncesine ait yapıların ve mezar anıtlarının işgal sırasında tahrip edilmemiş olmaları da bu düşünceyi desteklemektedir. 94

Biz, bugün Antalya - Fethiye kıyı şeridi ve kuzeyde Elmalı arasında uzanan Likya nın tarihi hakkında en erken anlatımları, antik yazarlardan Hekataios ve Herodotos ta buluruz. Bu nedenle Likya tarihi hakkındaki daha detaylı bilgilerimiz, Perslerin bölgedeki varlıklarıyla başlar dememiz yanlış olmaz. Pers hâkimiyeti, Likya da idari organizasyonun gelişiminde şüphesiz itici bir güç olmuştur. Nitekim genel kanıya göre; kısa süreli kesintiye uğrasa da, bu dönemden sonra Likya kentleri, bir Orta Likya kenti olan Limyra nın hükümranı Perikles in Satrap İsyanı na katılmasına kadar (yaklaşık MÖ 360) Pers Büyük Kralı na vergi ödeyen yerel beyler -dynastlar- tarafından yönetilmiştir. Nümizmatik veriler ise, Likya kentlerini yöneten feodal beylerin (dynast) kendi adına sikke bastırabildiklerini ve böylece sınırlı olsa da belirli bir otonoma sahip olduklarını göstermektedir. Ancak Persler, bölgenin bundan böyle kendi çıkarları doğrultu- 95

sunda yönetilmesi (en azından verginin sorunsuz alınması ve stratejik önemdeki limanların güvenli şekilde kullanılabilmeleri) için gerekli girişimlerde bulunmuş olmalıdırlar. Likya nın Pers hâkimiyetine dâhil olduktan sonra, Pers Kralı Büyük Darius un (MÖ 522 486) reformlarına kadar, İonia ve Karya ile birlikte Sardes te, merkez satraplığa bağlı olduğu kabul edilir. Likyalılar, Darius un Skythia Seferi ne katılmamış görünse de, Herodotos altı yüz gemiden oluşan donanma haricinde Darius un kara ordusunun yedi yüz bin atlı ve yayadan oluştuğunu; kralın, ordusundaki halkları Asurca ve Hellence olmak üzere iki dikilitaşa listelediğini, imparatorluğundaki ulusların hepsini sefere götürdüğünü belirtir. Şu halde, bu konuda kesin bir yargıya varmak mümkün görünmemektedir. Likya, I. Darius un MÖ 516/515 te yıllık olarak 400 gümüş talent vergi ödemekle yükümlü kıldığı ilk satraplığı oluşturan ülkeler arasındaydı (Herodotos, 3. 90. 1); her üye kendi payına düşen vergiyi ödemekle sorumluydu. Bu durum, yani bölge kentlerinden verginin toplanarak merkez satraplığa iletilmesi gerekliliği, Likya da merkezi bir idare şeklinin varlığını gösterebilir. Nitekim I. vergi bölgesi içinde Likya ile beraber İonialılar, Asya Magnesialıları, Aiolialılar, Karyalılar, Milyaslılar ve Pamfilya (Pamphylialılar) sayılmaktadır. Üye her ülkenin eşit koşullarda vergi ödediği düşünülse bile, Likya kentlerinin yıllık yaklaşık 57 talent gümüş ödemeleri gerekirdi. Her yıl bu orandaki bir verginin kentlerden toplanması ise organize bir teşkilatlanmayı gerektirirdi. Bu dönemde Ksanthos, Likya nın geri kalanıyla Pers egemenler arasında idari bağlantıyı sağlamış göründüğünden, bölgenin siyasi merkezi ve en önemli kenti konumundaydı. T. R. Bryce, Herodotos un anlatımından yola çıkarak, Perslerin kontrolü ve gözetimi altında Ksanthos un diğer Likya kentlerinden gelen yerleşimciler tarafından yeniden iskân edildiğini ve Ksanthos taki dynastlığın Perslerin talimatıyla kurulmuş olabileceğini önermektedir. Ksanthos taki son bulgularla MÖ 7. yüzyıla kadar giden kabartma bezemeli anıtlar ve Pers işgali öncesine tarihlenen ve Likya beylerinin mezarları olarak yorumlanan kabart- 96

malı dikmelerin varlığı, beylik sisteminin Pers işgali öncesinde Likya da zaten mevcut olduğunu belgeler. Genelde dynast olarak tanımlanan yerel beyler veya üyesi oldukları aileler (ki bunlar aynı zamanda büyük toprak sahipleridir) Pers işgali öncesinde de siyasi erki temsil ediyor olmalıydılar. Bölgenin büyük bir egemen güç tarafından işgali ve belirli oranlarda zorunlu kaldığı askeri işbirliği, vergi mükellefliği gibi yükümlülükler bu sistemin daha organize ve tüm bölgeye yayılacak şekilde gelişmesinde şüphesiz itici bir rol oynamıştır. Herodotos un anlatımına dayanarak, Likyalıların Perslere Ksanthos Ovası nda toplu halde karşı koydukları fakat savaşı kaybettikleri kabul edilebilir. Mezarlarını süsleyen kabartmaların ikonografileri ve bazı mezar yazıtlarının içerikleri, Likya yöneticilerinin ne gibi niteliklere sahip olmaları gerektiği konusunda ipucu verirler. Anlaşıldığı kadarıyla daha çok askeri yönleri ön plana çıkan Likya beyleri, Eski Doğu hükümranlarının geleneğini devam ettirmişlerdi. Likya da yönetici konumundaki bu kişilerin, ekonomik temelleri bakımından Likya aristokrasisini oluşturan büyük toprak sahipleri ve belki de limanları vasıtasıyla ticareti yönlendiren tacirler olarak düşünülmesi gerekiyorsa da, hem kabartmalarda hem de yerel dildeki yazıtlarda ağırlıklı olarak onların bir komutan olarak iyi bir atıcı, binici, sporcu ve cesur, fetheden nitelikleriyle askeri yönleri vurgulanmıştır. Genel hatlarıyla, Likya daki yerel kent beylikleri ; E. Akurgal ın kısaca düzinelerce kent devletçiklerinden oluşan beylikler biçiminde özetlediği Luwi soylu Geç Hitit Kentleri yönetim sistemine benzemektedir. Ayrıca Likya da bu yönetim biçiminin Persler aracılığı veya öncülüğünde kurulduğuna dayanak olarak, Likya da ilk sikke darbının Pers egemenliği sonrasında başlaması gösterilmektedir. Likya da sikke basımının en erken MÖ 525/20 tarihlerinde başlamasının temel nedenlerinden biri, Ksanthos dynastlığının yeniden yapılandırılması veya kurulmasından ziyade, aynı tarihlerde Pers Büyük Kralı Darius un reformları sonucu dahil edildiği vergi mükellefliği olmalıdır. Antik yazarlardan İsokrates (MÖ 436-338) eieieiaces eatum faccus mo in enihill ictatem il magnim vollabo rroreni hilibus tinimi, od excepe est, te verchicil earum quodici ut liciam voloreiunt aut eost et pedis et rerrupitae nonseriti utateni nonsequia voluptam a earchit volor autempor maximendit voluptasimus iumenit labor aut et veni apero omnimus ciment quid que et utatur suntiossi occat dolore volupti conem exces resto cullabo re 97

ise Likya nın Persler tarafından ele geçirilmediğini dahi belirtmiştir. Bu durum kesin doğru olmasa da Likya, özel koşulların dayatmasına göre, güçlü egemenler karşısında kısmen özgür kalan bir bağımsızlık geliştirdi. Bu yüzden, Likyalılar MÖ 500-494 yılları arasındaki İon Ayaklanması na katılmadılar. Herodotos, ayaklanma sırasında özellikle Kıbrıs ın ve Karya nın da isyan ederek İonlarla işbirliği yaptığını anlatmasına rağmen, Likya yı hiçbir şekilde anmamıştır. Likya, Kserkses in MÖ 480 de Attika ya (Kıta Yunanistan) yaptığı sefere 50 gemi ile katılmasına rağmen çok geçmeden, MÖ 452/51, 451/50 ve 446/45 yıllarında, Attika - Delos Deniz Birliği tribut (vergi) listelerinde görülmektedir. Likya nın Atina tribut listelerinde gözükmesi, Atinalı komutan Kimon un Eurymedon a yelken açtığında (MÖ 468) Likya yı da Delos Birliği ne katılmaya zorlamış olabileceğini gösterir. Yani Kimon Eurymedon Savaşı ndan önce birçok Likya kentini Birliğe katılmaya zorlamak için askeri güç kullanmış, Perslerden ayrıldıklarını garantileyecek ve gelecekleri için bir güvence olarak hizmet görecek olan askeri yardımlarını listeye dökmüştü. Nitekim Ksanthos ta kazıcıları tarafından yaklaşık MÖ 470-460 yıllarına tarihlenen yıkım katmanı, bazı araştırmacılar tarafından Kimon un seferiyle bağdaştırılmıştır. Her durumda Likya nın, Atina Delos Deniz Birliği üyeliği yaklaşık MÖ 440 yıllarından itibaren 98

son bulmuş olmalıdır. Tribut (vergi) listelerinde Likya nın Birliğe katkı olarak yıllık 10 talent gümüş vergi ödediği belirtilmiştir. Bu oran vergi ödeyen diğer üyelerle karşılaştırıldığında oldukça küçük bir miktardır. Bu durum Atina bakış açısıyla önemli olanın bölgeden alınan vergiden ziyade, Likya limanlarının Akdeniz ticareti ve donanma için stratejik önemde olmasıyla açıklanmaktadır. Bu dönemde Likya üzerindeki Pers egemenliğinin kısa süreliğine son bulduğu veya zayıfladığı anlaşılmaktadır. Konumuz açısından, Pers Kralı Kserkses in Yunanistan seferinde (özellikle Salamis te) Likya nın rolü önemlidir. Çünkü Herodotos bu seferde Likyalıların komutanı olarak Kossikas oğlu Kybernis i (Likçe Kuprlli) belirtir ki, aynı kişi Ksanthos Akropolü ndeki Harpya Dikme Mezar Anıtı nın sahibi olarak önerilir. Herodotos un sefere katılan halkların şeflerini saydığı anlatımına göre, Likya nın batı komşusu Karya nın birliklerine üç şef öncülük ederken, Likyalılar tek şef veya komutana sahiptiler. Herodotos donanmayı anlatırken Likyalıların askeri giyim kuşam geleneğine dair bilgiler de verir. Buna göre; Likya savaşçıları zırh olarak göğüslük ve dizlik giyiyorlardı; silah olarak kızılcık ağacından yay, dikensiz kamış ok ve mızrak, kılıç ve hançer taşıyor, omuzlarına keçi postu atıyor, başlarına çepeçevre tüyler takılı keçe başlık takıyorlardı. MÖ 490 yılında Marathon da başlayan ve yaklaşık kırk yıl boyunca belirli aralıklarla devam eden Hellen Pers savaşları, yüzyılın ortalarında yapılan bir antlaşmayla geçici olarak 99

son bulur. MÖ 449 yılında yapılan Kallias Barışı sonucunda Pers ve Hellen donanmalarının hareket sınırları olarak, Orta Likya kıyılarındaki Khelidonia (Gelidonya) Adaları belirlenmiştir. Daha sonraki yıllarda, Peleponnesos Savaşları sırasında (MÖ. 431-404) Likyalıların nasıl bir rol oynadığı bilinemiyorsa da, Ksanthos Yazıtlı Dikme Mezarı nda da anılan, Atinalı komutan Melesandros un Likya da öldürülmesi, Likya beylerinin Pers Sparta ittifakına uygun hareket ettiklerine işaret eder. MÖ 5. yüzyılın sonlarında Likya beyleri ve kentlerinin kendi aralarında da mücadele etmiş oldukları, özellikle Ksanthos Yazıtlı Dikmesi nde okunur. Nümizmatik verilerden ve yerel dildeki yazıtlardan anlaşıldığı kadarıyla, Likya nın kendi içindeki bu çatışmalar MÖ 4. yüzyılın ilk çeyreği boyunca devam etmiştir. MÖ 4. yüzyılın ilk çeyreği sonlarında Doğu Likya da Limyra beylerinin, özellikle Likya Kralı olarak da anılan Limyra beyi Perikles in, egemenlik sahasını genişleterek Likya nın büyük bir bölümüne hükmettikleri anlaşılmaktadır. Likya, MÖ 362-361 yıllarında Limyra Dynastı Perikles önderliğinde Büyük Satrap İsyanı na katılmıştır. İsyanın başarısız olması, Likya da dynastik sistem olarak adlandırılan yönetim biçiminin de sonu olmuştur. Nitekim bu tarihten itibaren Likya beylerinin otonomilerinin ve egemenliklerinin sembolü olan sikke basımı ve plastik bezemeli mezar anıtları (dikme, tapınak biçimli veya temenoslu anıt mezarlar) ortadan kalkmış görünmektedir. Ksanthos Yazıtlı Dikme Mezarı üzerinde yerel 100

dilde aktarılan olaylar da, Peleponnesos Savaşı sonlarına doğru Likya nın da içinde bulunduğu tarihsel gerçekleri yansıtır ve genellikle Dekeleia Savaşı yla ilişkilendirilmektedir. Yine Yazıtlı Dikme deki anlatımlara göre; MÖ 4. yüzyıl başlarında Likya da iç karışıklıklar, hem kentler hem beyler arasında mücadeleler vardır. Ksanthos Payava Lahdi kabartma ve yazıt içeriği ise bize, anıt sahibi Ksanthoslu Payava nın Likyalı bir komutan olduğunu ve Limyra Beyi Perikles in de katıldığı Satrap Ayaklanması sırasında Pers satrapını desteklediğini düşündürmektedir. Bu isyanın bastırılmasından sonra Pers Büyük Kralı III. Artakserkses Likya yı müttefiki Karya nın hakimiyetine bırakmış gözükür. Fakat Karya egemenliğinin Likya nın tamamını kapsayıp kapsamadığı veya ne kadar sürdüğü tartışmalıdır. Her durumda Likya, ya doğrudan ya da Hekatomnidler aracılığıyla, Büyük İskender in gelişine kadar Pers egemenliğinde kalmıştır. Likya nın Yerel Dildeki Yazıtları, Sikkeleri, Mezar Kabartma ve Resimleri Üzerinde Pers İzleri Perslerin egemenlik kurdukları topraklarda ve toplumlar üzerinde kültürel bir baskı kurmadıkları, dil ve inançlarına karışmadıkları, hatta Kilikya ve Likya da olduğu gibi yerel birçok yönetici kral veya beyi kendi çıkarları doğrultusunda destekledikleri, daha çok Pers boyunduruğunu kabul ettirerek, Pers büyük kralı tarafından belirlenen vergilerin düzenli toplanmasıyla yetindikleri bugün bilim dünyasında ortak kabul gören bir sonuç olarak söylenebilir. Pers işgali ardından Likya kent beyleriyle, doğrudan Pers büyük kralı veya satraplar arasındaki ilişkinin niteliği kesin değildir. MÖ 5. yüzyılın sonlarında ve MÖ 4. yüzyılın ilk çeyreğinde bu ilişkilere dair ipucu veren daha fazla tarihsel, epigrafik ve arkeolojik veri olmasına rağmen erken dönem sorunludur. Özellikle bu dönem için Perslerin bölgedeki varlıkları ve Likyalı kent beylerinin Pers egemenlerle ilişkileri konusunda fikir veren, mezar kabartma ve resimleri, yerel dildeki yazıtlarda geçen Pers kökenli isimler ve sikkeler üzerinde Pers başlığı olarak bilinen tiara ile betimlenmiş yönetici portreleri mevcuttur. Tüm bu verilerin, 101

Perslerin Likya kültürüne etkisinden ziyade, doğrudan bölgedeki varlıkları ve Likyalı beylerin egemenlere karşı politik yandaşlıklarıyla ilgili olduğu daha kabul edilebilir bir yaklaşım olacaktır. Şayet Homeros un anlatısını saymazsak, yazılı kaynaklarda Ksanthos ile ilgili ilk tarihsel bahis, yaklaşık MÖ 546-44 yılları arasında Med kökenli Pers generali Harpagos tarafından işgaliyle ilişkili olarak yapılır. Bu tarihten sonra Likya Pers işgalinde olmasına rağmen, işgalin boyutunun veya yaptırımlarının ne derece olduğu kesin belirlenemez. Nitekim eldeki veriler, Likyalılara kimi zaman Perslerin kimi zaman da Hellenlerin egemen olduklarını gösterir. Ksanthos Yazıtlı Dikmesi nin yayınlanmasından sonra bazı araştırmacılar, Arkaik ve Klasik dönemler için Likya nın en önemli kenti ve bilinen en önemli dynastların merkezi durumundaki Ksanthos un yönetici ailesinin, Med kökenli Pers komutanı Harpagos ile kurulduğu ve O nun soyundan geldiği yönünde savlar ileri sürmüşler ve bu bey soyunu Harpagidler olarak adlandırmışlardır. R. Schmitt, Likçe yazıtlarda geçen Pers isimlerini toplamış ve tartışmış; T. R. Bryce ise bu kanıtları genel bir perspektif içinde değerlendirmiştir. Buna göre, Likya da yaşayan ve Persçe isim taşıyan sadece dokuz kişi, ayrıca isminin İran kökenli olduğu şüpheli olan yedi kişi vardır. Bilinen bu on altı ismin, on kadarı yönetici kişilere ve iki tanesi de kesinlikle bunlarla yakın ilişkili kişilere aittir. İlk gruptaki dokuz kişinin başında Harpagos sayılır. Harpagos ismi Likçe de, Ksanthos Yazıtlı Dikmesi haricinde Phellos ve Cindam daki mezar yazıtlarında geçmektedir. İlk olarak Herodotos un anlatımını dikkate alırsak; ailelerini, hazinelerini ve kendi kentlerini ateşe verip ölüme atılan Ksanthos halkınca, Pers komutanı Harpagos un hemen bey olarak benimsenmesi olanaksız görülmektedir. Ayrıca daha sonra dan Harpagos ismini almaya gönüllü kişiler olmaları da anlaşılır bir durum değildir. Herodotos Ksanthos un işgali bahsini, Kaunos un da hemen hemen aynı şekilde alındığını belirterek kapatır ve Harpagos un Ön-Asya yı yakıp yıktığını söyler. Böylece kitabında bir daha Harpagos dan bahsetmez. Şayet Harpagos Ksanthos ta yönetimi almak 102

veya yeniden kurmak için girişimde bulunmuş olsaydı, Herodotos un bundan bahsetmesi beklenirdi. Likya Dynastik Sistemi üzerine bu tartışmanın detayları burada bahsedebileceğimizden çok daha geniştir. Fakat, genel olarak Likya nın dynastik yönetim sistemi nin kurucusu veya bunun merkezi sayılabilecek Ksanthos Beyleri nin soy atası olarak, Likya yı fetheden Pers komutanı Harpagos un kabul edilmesindeki zorlukları şu şekilde özetleyebiliriz: Yazıtlı Dikme de mezar sahibinin babası olarak anılan Harpagos, Ksanthos u ele geçiren Pers komutanı Med Harpagos tan yaklaşık bir asır sonra yaşamış; Ksanthos beyi Kuprlli nin oğlu veya damadı olması gereken ve oluşan kronolojiye göre MÖ 440 lı yıllarda Ksanthos ta yönetimde olması beklenen Likyalı bir aristokrattır. Bugün elimizdeki verilere göre, bilemediğimiz herhangi bir sebeple yönetime gelememiş ve kendi adına sikke bastıramamıştır. Cindam ve Phellos yazıtlarında anılan Harpagos ile aynı kişi olup olmadığını söyleyebilmek için henüz yeterli veri yoktur. Likya da diğer Pers veya Hellen kökenli isimler gibi, bu isim benzerliği de sadece bir öykünme gibi görünmektedir. Bu tür öykünmeler, yerel beyler için siyasi bir avantajın veya eğilimin habercisi kişisel tercihler olmalıdır. Böylece, Ksanthos un yönetici ailesi soy atasının Med Harpagos veya onun soyundan kişiler olarak belirlenmesi ve konuyla ilgili bazı çalışmalarda bu ailenin Harpagidler olarak adlandırılmasının kabul edilebilir bir dayanağı bulunmamaktadır. Ayrıca A. Keen in de belirttiği gibi, şayet Harpagos fethedilen bir bölgeyle ödüllendirilecek olsaydı bunun Lidya veya İonia olması beklenmeliydi. Zira Likya nın kültürel verileri (mezar yapıları, Likçe yazıtlar, inanç sistemine ilişkin veriler, ölü gömme gelenekleri gibi) bir bütün olarak değerlendirildiğinde, bu bütünün bir parçası olarak yönetim erki ve siyasi sistemin başka bir kültürle doğrudan ilişkilendirilmesi de mümkün görünmemektedir. Likya kabartma ve resim sanatında, Pers kökenli olarak yorumlanan temel sahne huzura kabul sahnesi dir. Asur tasvir sanatı kökenli olarak Pers saray kabartmalarında sıkça kullanılan ana sahnelerden olan bu anlatım, büyük kralın kendisiyle görüşmek isteyen kişi veya heyetleri huzuruna kabul ettiğini konu 103

almaktadır. Bu sahnenin, Ksanthos taki bey mezarlarından üçü üzerinde, Pers öncüllerine öykünerek yer aldığı öne sürülmüştür. Bu anıtlardan ikisi üzerinde doğrudan Pers yöneticileri betimlenmiştir. İlki, MÖ. 4. yüzyıl başlarına tarihlenen ve kendi adına bastırdığı sikkelerinin bazı serileri üzerinde de portresini Pers başlığı tiara ile betimleten Ksanthos Beyi Erbbina nın (Hell. Arbinas) mezarı Nereidler Anıtı Küçük Podyum Frizi nde yer alan sahnedir. Sahnede J. Borchhardt ın, Pers Büyük Kralı II. Artakserkses (MÖ 404-358) olarak 104

tanımladığı, başında tiarasıyla bir koltukta oturan Pers yönetici, arkasında şemsiye tutan hizmetlisi ve askerleriyle birlikte olasılıkla Likyalı bir heyeti açık bir alanda kabul etmektedir. Aynı sahne benzer bir şekilde Ksanthos taki Payava Lahdi üzerinde betimlenmiştir. MÖ 4. yüzyılın ikinci çeyreği başlarına ait Lahit, Satrap Ayaklanması sırasında Pers egemenlerinin tarafında yer almış olan Ksanthoslu komutan Payava ya aittir. Lahit üzerinde yer alan Likçe yazıtta Pers Satrapı Autophradates in ismi okunmaktadır. Nereidler Anıtı ndakiyle birlikte, her iki sahne de açık arazide bir savaş veya kent kuşatmasıyla iç içedir ve birlikte değerlendirilmelidir. Nitekim Nereidler Anıtı frizlerindeki savaş sahnelerinde tiaralarıyla betimlenmiş Pers askerler yer almaktadır. Sahnelerde betimlenen kişi, üzerine kumaş serilmiş bir tabure üzerinde oturan ve gelen heyetle ya da komutanla konuşma halinde, başında tiara sıyla bir Pers satrapı olmalıdır. Benzer sahne, MÖ 4. yüzyıl ilk çeyreği sonlarına tarihlenen Sidon dan Satrap Lahdi üzerinde karşımıza çıkar. Payava Lahdi üzerindeki yazıttan, satrapın Autophradates olduğu kesin şekilde bilinmektedir. Satrap Autopradates in adı Likya da başka yerel bir yazıtta daha, Bayındır Limanı nda (Sebeda) bir mezar yapısı üzerinde geçmektedir. Her iki örnekteki sahne, Büyük Kral ın kabul törenlerinde olduğu gibi katı protokol kurallarına sahip olmasa da, rahatlıkla bir kabul sahnesi olarak görülebilir; ancak Akhaemenid plastik tasvir anlayışının etkisi olarak değerlendirilemez. Zira tüm kabartma repertuarı içinde bir bölüm olarak, sahnede tasvir edilen kişi bir Pers satrapıdır ve başlığıyla, ikonografik diğer ayrıntılarıyla nasılsa öyle betimlenmiştir. Aynı durum, bir Pers asilzade veya yöneticinin mezarı olan ve yaklaşık MÖ 470-460 yılları arasında tarihlenen, Kuzey Likya sınırlarını oluşturan Milyas taki Karaburun II Tümülüsü duvar resimleri (maalesef yakın zaman önce yerinden sökülerek çalınmıştır) için de geçerlidir. Orada da mezar sahibi Pers soylu, kendi geleneğine göre değil, bulunduğu bölgenin aristokrat mezar mimarisi ve süslemesi geleneğine (aynı bölgede yer alan ve daha erken tarihli Kızılbel Tümülüsü önceli gibi) uygun bir mezar yapısı tercih etmiş ve kendisini bir Pers nasılsa o şekilde (saç biçimi, sakalı, giysi, takı ve diğer eşyalarıyla) doğal tasvir ettirmiştir. Yani B. Jacobs un anlatımıyla Yemek sırasında gömüt sahibinin Pers giysisi taşıması, alayda bir Med giysisi, Med - Pers takıları, İran mobilyaları, Med giysili hizmetçiler, Pers gereçleri ve kaplar, Med - Pers gelenekleri; bütün bunlar yabancı bir kültürün taklidinden daha ileri özelliklerdir. Bunlar sadece Pers etkili olarak düşünülmemelidir. Karaburun II de gömülü olanın bir Pers olması zorunludur. Yine Kuzey Likya içinde yer alan Elmalı yakınlarındaki Yalnızdam dan ele geçmiş mezar steli üzerinde (bugün Antalya Müzesi nde sergilenmektedir) Pers bir süvari atı üzerinde savaşırken betimlenmiştir. Nitekim aynı bölgeden kaçak yollarla ele geçmiş olan ve uzun süren 105

çabalardan sonra büyük bölümü yurtdışından tekrar getirilerek bugün Antalya Müzesi nde sergilenen Elmalı (Dekadrahmi) Definesi bu bölgede etkin olan aristokratlara ve yüklü vergi ödemelerine işaret etmektedir. Ksanthos taki Nereidler Anıtı nda ve Payava Lahdi nde tasvir edilen sahneler, yaşanmış gerçek bir savaştaki veya sonrasındaki olayların yansımasıdır. Bu da, Arkaik Dönem den beri alışılagelen Likya sanatındaki gerçekçi ve figüratif tasvir anlayışına uygundur. Nitekim Likya sanatında Pers kültürü etkileri olup olmadığı üzerine ikonografik ağırlıklı bir çalışma yayınlayan B. Jacobs, Likya ile Akhaemenid saray sanatı arasındaki ilişkilerin konu paralelliğini aşmayacağını ve ikonografik etkilerin kanıtının çok az karşımıza çıktığını belirterek, Likya için sadece Payava Lahdi ndeki, bölge dışından ise Ağlayan Kadınlar Lahdi ndeki sahnelerin doğrudan ikonografik etki gösterdiğini vurgulamıştır. Doğu Likya nın en önemli Dynastik kentlerinden olan Limyra daki (Turunçova) Tapınak formlu Anıt Mezar ın cella duvarı frizlerinde, atlı ve yaya askeri geçit alayı sahnesi yer almaktadır. Sahne de, Pers yöneticiler olasılıkla Karyalı aristokratlarla birlikte atları üzerinde betimlenmişlerdir. Mezar Anıtı nın, yaklaşık MÖ 362-361 yıllarında Pers Kralı II. Artakserkses e (MÖ 404-358) karşı Büyük Satrap Ayaklanması na katılarak yenilgiye uğrayan ve böylece Likya daki yarı bağımsız kent beylikleri sisteminin ortadan kalkmasına neden olan, kendisini yerel yazıtlarda Likya Kralı olarak tanımlayan Perikles ye ait olduğu savlanmış, bu sebeple Mezar Anıtı Perikles Heroonu olarak anılmıştır. Üzerindeki kabartma resimlerin stilistik incelemeleri sonucunda ise, Anıt ın yaklaşık MÖ 350 yıllarına, yani Limyra Beyi Perikles nin hükümranlığının sona ermesinden yaklaşık on yıl sonrasına ait olduğu yönünde görüşler bulunmaktadır. Cella Frizi üzerindeki kabartmaların ikonografisi de bu görüşü desteklemektedir. Sonuçta Mezar Anıtı Cella Duvarı Batı Frizi üzerinde yerel giysi ve başlıklarıyla Pers yöneticilerinin asıl figürler olarak vurgulandığı bir atlı geçit sahnesi yer almaktadır. Limyra nın eski kazı başkanı J. Borchhardt tarafından sahnedeki ana figür, atı üzerinde olasılıkla Pers Büyük Kralı III. Artakserkses (MÖ 358-338) olarak tanımlanmıştır. 106

Pers egemenliği altında iken, MÖ 6. yüzyılın son çeyreği başlarında ilk kez karşımıza çıkan Likya sikke basımlarının neden sikkenin icadından yaklaşık yüzyılı aşkın bir süre sonra ve hangi tarihsel gelişmeler sonucu ortaya çıktığı henüz belirsizdir. Bu konuda, yaklaşık MÖ 520 yılında Pers Kralı Darius un egemenliği altındaki uluslara yönelik yaptığı vergi reformları referans alınabilir. Nitekim Likya bu reformlar sonucunda, Perslere yıllık yüklü bir oranda vergi ödemek durumunda kalmıştır. Likyalı kent beylerinden, özellikle Ksanthos merkezli olarak Batı Likya da hükmeden, Kherei ve Ddenevele, MÖ 5. yüzyılın sonlarında adlarına bastırdıkları gümüş sikkeler üzerinde kendilerini Pers başlığı tiara ile betimletmişlerdir. Bu olgu, sadece birkaç kent beyi ve Batı Likya ile sınırlı kalsa da, Likya daki Pers egemenliği ve bu kent beylerinin Pers Büyük Kralı na bağlılığıyla açıklanabilir. Tabii ki bu tercih, söz konusu kent beylerinin siyasi çıkar ve avantajlarıyla ilgili olmalıdır. Doğu Likya da Pers varlığını gösteren tekil arkeolojik kalıntı ise, Olympos yakınlarında Asartaş Tepesi ndeki, yine MÖ 4. yüzyılın ortalarına ait bir kaya mezarı üzerinde, Likyalı mezar sahibinin Pers tiarasıyla betimlenmiş kabartma resmidir. Likyalılar ın kutsal merkezi Letoon daki Apollon Tapınağı nın kenarında 1973 yılında bulunan ve yaklaşık MÖ 4. yüzyılın ortalarına tarihlenen, Üç Dilli (trilingual) Adak Steli yan yüzünde 27 satırlık Aramca yazıt yer almaktadır. Yazıtta Pers Büyük Kralı III. Artakserkses veya oğlu Arses in adı geçmektedir. Yazıt, Satrap Ayaklanması ndan sonra Likya nın Dynastik sisteminin yani kent beylerinin egemenliklerinin ve sikke basımının son bulduğu bir dönemde, Karyalı yöneticiler aracılığıyla Likya daki Pers egemenliğini yansıtmaktadır. Bu egemenlik, yaklaşık MÖ 330 yılında Büyük İskender in gelişine dek devam etmiştir. 107