ve Mani Benzeri Klini i Olan 2 Nörosifilis Olgusu HH



Benzer belgeler
YAYGIN ANKSİYETE BOZUKLUĞU OLAN HASTALARDA NÖROTİSİZM VE OLUMSUZ OTOMATİK DÜŞÜNCELER UZM. DR. GÜLNİHAL GÖKÇE ŞİMŞEK

Romatizmal Ateş ve Streptokok Enfeksiyonu Sonrası Gelişen Reaktif Artrit

Sağlık Bakanlığından Muaf Hekimin Ünvanı - Adı Soyadı. Bildiriyi Sunacak Kişi Ünvanı - Adı Soyadı. Bildiriyi Sunacak Kişi Kurumu

hükümet tabibi olarak görev yaptıktan sonra, 1988 yılında Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi nde başladığım

GÖRÜfiLER. Uzm. Dr. Özlem Erman

Diyabet te Sağlık Önerileri. Diyabet

SB Sakarya E itim ve Araflt rma Hastanesi Asinetobakterli Hastalarda DAS Uygulamalar ve yilefltirme Çabalar

CO RAFYA GRAF KLER. Y llar Bu grafikteki bilgilere dayanarak afla daki sonuçlardan hangisine ulafl lamaz?

Bipolar afektif bozukluk nedir?

Şeker Hastaları için Genel Sağlık Önerileri

Okumufl / Mete (Ed.) Anne Babalar için Do uma Haz rl k / Sa l k Profesyonelleri için Rehber 16.5 x 24 cm, XIV Sayfa ISBN

Nörosifiliz: çok merkezli çalışma sonuçları

DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog

PS K YATR DE KULLANILAN KL N K ÖLÇEKLER

ACİL SERVİSTE NÖBET YÖNETİMİ UZ DR SEMRA ASLAY YDÜ HASTANESİ ACİL SERVİS MART 2014

BEZMİÂLEM. Horlama ve Uyku. Apne Sendromu VAKIF ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ HASTANESİ. Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı.

Tarifname PARKĠNSON HASTALIĞININ SEMPTOMATĠK TEDAVĠSĠNE YÖNELĠK BĠR FORMÜLASYON

30 > 35. nsan Kaynaklar. > nsan Kaynaklar Yönetimi > Personel E itimleri > Personel Otomasyonu

Tarifname. MADDE BAĞIMLILIĞININ TEDAVĠSĠNE YÖNELĠK OLUġTURULMUġ BĠR FORMÜLASYON

Ayşe YÜCE Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD.

HEPATİT C SIK SORULAN SORULAR

4/A (SSK) S GORTALILARININ YAfiLILIK AYLI INA HAK KAZANMA KOfiULLARI

AFRİKA HASTALIĞI -SIĞIRLARIN NODÜLER EKZANTEMİ -LUMPY SKIN DISEASE (LSD)

LENFOMA NEDİR? Lenfoma lenf dokusunun kötü huylu tümörüne verilen genel bir isimdir.

Okumufl / Mete (Ed.) Anne Babalar için Do uma Haz rl k / Sa l k Profesyonelleri için Rehber 16.5 x 24 cm, XIV Sayfa ISBN

Andropozun temel nedeni testosteron hormonunun azalmasıdır.

Sizinle araştırmalar bir adım daha ileriye gidecek. Hastalara ait veri ve tahlillerin kullanılması hakkında bilgiler

AC L PS K YATR K BAfiVURULARIN VE AC L PS K YATR K H ZMETLER N DE ERLEND R LMES

Dünyada ve Türkiye de Güncel Verilerle HIV/AIDS. Hacettepe Üniversitesi AIDS Tedavi ve Araflt rma Merkezi (HATAM)

Þizofreninin klinik özelliklerini anlatan kitap ya

Hepatit B Virüs Testleri: Hepatit serolojisi, Hepatit markırları

Yeni Anket Verisi Girişi

fiekil 2 Menapoz sonras dönemde kistik, unilateral adneksiyel kitleye yaklafl m algoritmas (6)

Hepatit B. HASTALIK Hepatit B nin etkeni nedir? Hepatit B hepatit B virüsü (HBV) ile meydana getirilen bir hastal kt r.

Merkezi Sterilizasyon Ünitesinde Hizmet çi E itim Uygulamalar

Kent Hastanesi, Hepimizden Önce Çocuklarımızın Hastanesi!

Türkiye Cumhuriyeti ne YAHUD SOYKIRIMI SUÇLAMASI

BİYOEŞDEĞERLİK ÇALIŞMALARINDA KLİNİK PROBLEMLERİN BİR KAÇ ÖZEL OLGUYLA KISA DEĞERLENDİRİLMESİ Prof.Dr.Aydin Erenmemişoğlu

Girifl Marmara Üniversitesi Eczac l k Fakültesi Farmakoepidemiyoloji Araflt rma Birimi (MEFEB) Ecz. Neslihan Güleno lu

Hasta kişi ile cinsel temas, Gebelerde anneden bebeğe geçiş ( konjenital Sifilis ), Kan teması ile bulaşır.

Hayata Dokunan Bir El: YEDAM (Yeşilay Danışma Merkezi)

Tarifname SARKOPENİ NİN TEDAVİSİNE YÖNELİK BİR KOMPOZİSYON

Depresif rahatsızlık nedir?

ÖZET. GİRİŞ Sa l k hizmetlerinin yayg nlaflmas

Animasyon Tabanl Uygulamalar n Yeri ve Önemi

ANKARA ÜNİVERSİTESİ PSİKİYATRİK KRİZ UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

Tarifname BÖBREKÜSTÜ BEZĠ YETMEZLĠĞĠNĠN TEDAVĠSĠNE YÖNELĠK BĠR FORMÜLASYON

Depresyon 1. Depresyon nedir? 2. Depresyon (çökkünlük) sanıldığı kadar sık mı? 3. Depresif belirtiler ile depresyon farklı mıdır?

CPAP TEDAVİSİ. Prof. Dr. Mehmet KARADAĞ Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi.

Hipofiz adenomu; Prolaktin salgılayan hipofiz adenomu;

TÜRK YE DE A LE Ç fi DDET Ülke Çap nda Kriminolojik-Viktimolojik Alan Araflt rmas ve De erlendirmeler

2008 YILI SOSYAL GÜVENLİK KURUMU SAĞLIK UYGULAMA TEBLİĞİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR TEBLİĞ YAYIMLANDI

BALIK YAĞI MI BALIK MI?

T bbi At k Kontrolü P80-P Ulusal Sterilizasyon Dezenfeksiyon Kongresi

UMU ETKİLEYEN ETKİLEYEN ETMENLER ETMENL

KONJEN TAL ADRENAL H PERPLAZ

Pnömokokal hastal klar

ÇOCUK ve ERGENL KTE GUATR

ntermitan Alerjik Rinit ( AR) hastalar nda desloratadinin etkinlik ve güvenlili inin de erlendirildi i ACCEPT 1 Çal flmas sonuçlar n görmek için

Mehmet TOMBAKO LU* * Hacettepe Üniversitesi, Nükleer Enerji Mühendisli i Bölümü

BAŞAĞRILARI 1- Primer başağrıları; 2-Sekonder (ikincil) başağrıları;

2007 YILI VE ÖNCES TAR H BASKILI HAYVANCILIK B LG S DERS K TABINA L fik N DO RU YANLIfi CETVEL

PSİKİYATRİK BOZUKLUKLARIN EPİDEMİYOLOJİSİ*

Türk Toraks Derneği. Akut Bronşiyolit Tanı, Tedavi ve Korunma Uzlaşı Raporu Cep Kitabı. Cep Kitapları Serisi.

ÇOCUK PSİKYATRİSİ KONSÜLTASYON VE STAJ PROGRAMI

Dünyada ve Ülkemizde Meslek hastalıkları

Kadın İdrar İnkontinansı. Dr. M.NURİ BODAKÇİ

ÇOCUKLUK ve ERGENL KTE D YABETLE YAfiAM

PAN K AGORAFOB ÖLÇE (PAÖ)

Ders 3: SORUN ANAL Z. Sorun analizi nedir? Sorun analizinin yöntemi. Sorun analizinin ana ad mlar. Sorun A ac

Yönetici tarafından yazıldı Perşembe, 08 Ekim :19 - Son Güncelleme Perşembe, 08 Ekim :22

-Bursa nın ciroları itibariyle büyük firmalarını belirlemek amacıyla düzenlenen bu çalışma onikinci kez gerçekleştirilmiştir.

HASTA VE ÇALIŞAN GÜVENLĐĞĐ RĐSK DEĞERLENDĐRME PROSEDÜRÜ

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Değerlendirme Notu Sayfa1

Tarifname KRONİK YORGUNLUK SENDROMUNUN TEDAVİSİNE YÖNELİK BİR KOMPOZİSYON

CROSSMATCH (ÇAPRAZ KARŞILAŞTIRMA TESTİ)

Farklý Klinik Görünümlerle Baþvuran Ýki Nörosifilis Olgusu

BOS GLUKOZ DÜġÜKLÜĞÜ ĠLE SEYREDEN TÜBERKÜLOZ MENENJĠT ÖN TANILI VARİCELLA ZOSTER MENENJİTİ OLGUSU

25 Nisan 2016 (Saat 17:00 a kadar) Pazartesi de, postaya veya kargoya o gün verilmiş olan ya da online yapılan başvurular kabul edilecektir.

50 ELEKTR K VE ELEKTRON K

Şeker Hastalığı Nedir? Neden Önemlidir?

Firmadaki Mevcut Öğrenme Faaliyetleri 2.2. Aşama

YOĞUN BAKIM EKĐBĐNDE HEMŞĐRE ve REHABĐLĐTASYON. Yrd. Doç. Dr. Nilay Şahin Selçuk Üniversitesi, Meram Tıp Fakültesi Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon AD.

DEPRES DEPRE Y S O Y NDA ND PSİKOFARMAKOTERAPİ

BLUMİA NERVOSA. Nevrotik Kusma; Yeme hastalığı; Blumia nervosa neden olur?

Yönetici tarafından yazıldı Perşembe, 05 Kasım :07 - Son Güncelleme Perşembe, 05 Kasım :29

KORELASYON VE REGRESYON ANALİZİ

DEPRESYONUN TANIMI VE EP DEM YOLOJ S

Kognitif ve Psikiyatrik Semptomlarla Seyreden ki Nörosifiliz Olgusunun Seftriakson ile Tedavisi

Depresif semptomatoloji sadece psikiyatri

Sosyal Riski azaltma Projesi Kapsamında Şartlı Nakit Transferi Uygulaması Genelgesi 2004 / 64

YAZILI YEREL BASININ ÇEVRE KİRLİLİĞİNE TEPKİSİ

MALAT SANAY N N TEMEL GÖSTERGELER AÇISINDAN YAPISAL ANAL Z

4/B L S GORTALILARIN 1479 VE 5510 SAYILI KANUNLARA GÖRE YAfiLILIK, MALULLUK VE ÖLÜM AYLI INA HAK KAZANMA fiartlari

KISA ÜRÜN BİLGİSİ. 1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI MEDOTİLİN 1000 mg/4ml İ.M./İ.V. enjeksiyonluk çözelti içeren ampul

Acil Servis Çalışanlarına Karşı Şiddet. Keziban Uçar Karabulut

Aliağa Atatürk Ortaokulu / Bilişim Teknolojileri ve Yazılım Dersi Çalışma Soruları

ki Uçlu Duygudurum Bozuklu u Olan Kad nlarda Premenstrüel Sendromun De erlendirilmesi

Hepinizin bildi i gibi bilgi ça olarak adland r lan günümüzde bilim ve teknoloji alan nda

B02.8 Bölüm Değerlendirmeleri ve Özet

Transkript:

Nöropsikiyatri Arflivi, 2004; 41(1-2-3-4): 33-38 Olgu Sunumu: Katatonik fiizofreni H ve Mani Benzeri Klini i Olan 2 Nörosifilis Olgusu HH Meltem Efe Sevim *, Salih Yaflar Özden **, E. Müjgan Özen fiahin *** Sifilis psikiyatri klini inde belki de en s k rastlan lan enfeksiyondur. Etkeni bir spiroket olan treponema pallidumdur SSS sifilisi psikiyatrik flikayetin bir formu olarak ortaya ç - kabilir. General Paresisli hastalar n, yar s demans, dörtte biri depresyon, mani, paranoya ya da psikoz gibi psikiyatrik hastal klar taklit edebilir. Günümüzde atipik formlar daha fazla görülmektedir Bu makalede, biri katatonik flizofreni, di eri mani benzeri klini i olan 2 nörosifilisli olgunun vaka takdimi yap lm fl, sifilisin tarihsel geliflimi ve ilgili literatür gözden geçirilmifltir. Anahtar sözcükler: sifilis, general paresis,katatoni, mani Case Report: Two Cases of Neurosyphilis with Catotonia and Mania Like Symptoms Syphilis is probably one of the most frequent infections seen in psychiatric settings. Its causative agent is a spirochet called Treponoma Pallidum. CNS Syphilis may present as a form of psychiatric disorder. General Paresis may immitate demansive disorders in half of the cases while one fourth immitate psychiatric disorders such as depression, mania, paranoia or psychosis. Recently, atypical forms of CNS syphilis are more frequent. We present two neurosyphilis cases one with catatonia and the other with mania like symptoms. We also review some literature findings about syphilis and its historical process. Key words: syphilis, general paresis, catatonia and mania H The World Journal of Biological Psychiatry Kongresi nde (Sidney 2004) poster bildiri olarak yay nlanm flt r. HH 39. Ulusal Psikiyatri Kongresi nde (Antalya 2003) poster bildiri olarak sunulmufltur. * Uzm. Dr., Bak rköy Mazhar Osman Ruh Sa l ve Hastal klar Hastanesi, stanbul. ** Doç. Dr., Bak rköy Mazhar Osman Ruh Sa l ve Hastal klar Hastanesi, stanbul. *** Asistan Dr., Bak rköy Mazhar Osman Ruh Sa l ve Hastal klar Hastanesi, stanbul. Yaz flma Adresi: Meltem Efe Sevim Zuhuratbaba Mah. Bak r Sokak 11/3 Bak rköy- stanbul e-posta: efesevim@yahoo.com 33

Girifl Sifilisin hala psikiyatri prati inde karfl lafl lan en önemli enfeksiyon oldu u söylenebilir. Etkeni bir spiroket olan treponema pallidumdur. Sinir sisteminin sifilitik enfeksiyonlar özellikle penisilinin kullan ma girmesinden sonra azalma göstermifltir. Sifilisin gittikçe daha nadir görülmesi daha s kl kla ihmal edilme riskini de beraberinde getirmektedir. Hastal k kendine ait riskleri de beraberinde getirdi inden hekim daima bu hastal akl nda tutmal ve serolojik testlerini yapmay ihmal etmemelidir. 1 Olgu 1 Katatonik flizofreni benzeri klini i olan nörosifilis Olgusu 31 yafl nda, bekar, ilk okul mezunu,otel respsiyon görevlisi olarak çal flan hastan n 5 ay öncesine kadar herhangi bir psikiyatrik baflvurusu mevcut de- ildi. Unutkanl k, hesap yapmada zorluk, uykuda azalma, ifltahta bozulma, konuflma miktar nda azalma, içe kapanma, kendi kendine konuflma, kendine bak mda azalma, garip davran fllar (çiçeklerle konuflma gibi), yemek yememe, bulundu u durumda uzun süre hareketsiz kalma, uygunsuz ve uzun a lama nöbetlerinin bafllamas üzerine, ailesi taraf ndan özel bir psikiyatriste götürülmüfl, 10 mg/gün norodol ile tedavisine bafllanm flt. Bu tedaviyi 3 ay boyunca düzensiz kullanm flt. Ancak flikayetlerinin artmas, cinler gördü ünü ve onu bo mak istediklerini söylemesi, kad nlardan korkmas, zaman zaman olan ani sald rganl klar sebebiyle ailesi eflli inde hastanemize baflvurusu yap lan hastan n hastaneye yat fl yap lm flt r. Do umda ve gelifliminde herhangi bir sorunu, ailesinde psikiyatrik hastal k öyküsü, nörolojik, dahili hastal k ve kraniel travma öyküsü olmayan hasta, ailesi taraf ndan sessiz, sakin, sorumlulu unu bilen, son 6 aya kadar düzenli çal flan bir kifli olarak tan mlan yordu. Multiple partner öyküsü olan hasta, 6-7 y ld r, 5-6 bira/gün içiyordu. Hastanemize ilk geldi inde yap lan muayenesinde: Öz bak m oldukça kötü olan, idrar ve gaita kokan hastayla göz temas kurulam yordu. Negativist tutumu olan hasta, sabit bir noktaya uzun süre bak yordu ve hareketleri oldukça yavaflt. Harekete zorland nda belirgin bir direnç gösteriyordu. Hiç bir emri yerine getirmiyordu. Ekolalisi mevcuttu. Ön tan olarak katatonik flizofreni düflünülen, oral al m olmayan hastaya, 5 gün 20 mg/gün haloperidol 10 mg biperiden verildi. Yat fl n n 1. haftas nda istenen nöroloji konsültasyonunda: Sol elin ekstensiyon ve abduksiyon yapamad, motor sistem muayenesinin normal oldu u, sa TCR nin ekstensör yan tl oldu u, yürüyüfl bozuklu unun nörolepti e ba l olabilece i belirtildi. Kraniel MRI planland. Ancak EPS bulgular n n belirgin olmas, negativizmin devam etmesi, oral beslenmesinin olmamas da göz önüne al narak haloperidol kesildi. Olanzapin 20 mg/gün ve EKT baflland. Tablonun hiç de iflmemesi, tedaviye yan t n beklenilen düzeyde olmamas, nörolepti e hassasiyetin ciddi derecede olmas, kognitif defisitlerin dikkat çekici olmas gibi sebeplerle hasta, organisite yönünden araflt r lmaya devam edildi ve VDRL ve TPHA istendi. Tedavinin 4. haftas n n sonunda, EKT ve EPS sebebiyle bafllanan Olanzapin 20 mg/gün tedavisinden istenilen ve beklenen yan t al namamakla birlikte, hastayla daha kolay iletiflime girilebilir hale gelinmiflti. Ancak idrar ve gaita inkontinans devam etmekteydi. VDRL ve TPHA n n pozitif gelmesi üzerine (1/80-1/160) 2. kez nöroloji konsültasyonu istendi ve hasta psikiyatri servisine yat - fl n n 5. haftas n n bafl nda nörolojiye nakledilerek birlikte takibe al nd. Nörolojide yap lan kraniel MRI nda frontalde belirgin nonspesifik beyaz cevher sinyal de ifliklikleri saptanm fl olup, bu de ifliklikler nonspesifik olmakla birlikte nörodejeneratif süreç aç s ndan anlaml olarak de erlendirilmifltir. Anti HBC, Anti HCV, Anti HIV, Hbsg negatifti. Nörolojide: BOS serolojisinin pozitif ç kmas üzerine 24 milyon ünite kristalize prokain penisilin G tedavisi 14 gün süreyle uyguland. Bu tedaviye ek olarak klini imizde bafllanan 20 mg/gün Olanzapin ve 2 mg/gün biperiden tedavisine devam edildi. Tedavinin 12. haftas n n sonunda hastayla daha iyi kooperasyon kurulmas na ra men apatik hali devam ediyordu. Gaita inkontinans geçmekle birlikte idrar inkontinans devam ediyordu. Negativizminde ilk döneme göre belirgin düzelme mevcuttu. Hareketlerindeki yavafll kta düzelme vard. Kendi bak m n yapabiliyor, insanlarla iletiflim kurabiliyordu. Olgu 2 Mani benzeri klini i olan nörosifilis olgusu 50 yafl nda erkek, boflanm fl, yaln z yaflayan, lise mezunu, iflsiz olan hasta, ailesinin iste i ile hastanemi- 34 Nöropsikiyatri Arflivi, Cilt 41, Say 1-2-3-4, 2004

ze getirilmiflti. Son zamanlarda uykusuzluk, çok konuflma, kendisini büyük görme, çabuk öfkelenme, holdingler kuraca n söyleme, eski tan d klar n devaml olarak arama, çok uzun yol yürüme, yorgunluk hissetmeme, çok para harcama, afl r hareketlilik ve sald rganl k yak nmalar mevcut olan hastan n genel psikikiyatri klini ine ilk, hastaneye 2. yat fl yd. Hastal k öyküsü: Yaklafl k 30 y ld r 35-70 cc/gün alkol kullan m olup son 1.5 y ld r alkolü b rakt halde son 1 ay içerisinde 2 kez 2 duble/gün alkol kullanan hasta, derisinde garip hareketlerin oldu unu hissetme, hafif terleme, uyku bozuklu unun ve sinirlili in olmas sebebi ile tetkik ve tedavi için son yat fl ndan 15 gün önce AMATEM e alkol yoksunluk sendromu ön tan s ile yat r lm flt. Buradaki ilk muayenesinde son dönemdeki alkol kullan m miktar ile ilgili söylediklerinin güvenilir olmad kanaati edinilmiflti. Oldukça s k nt l oldu u gözlenen hastan n benzodiazepin kullan m na ba lanan dizartrisi, hafif terlemesi, zaman zaman dikkatinin da lmas na ba lanan yandan cevaplar ve anksiyetesi, alkol ile ilgili sorununu reddetmesi ve neden yat r ld ile ilgili muhakeme yapamamas d fl nda muayenesinde baflka bir psikopatoloji saptanamam flt. Hastan n yönelimi saati flafl rmak d fl nda tam olarak de- erlendirilmiflti. lk 3 gün sakin olan, rahat uyuyan hastan n 4. gün uyku bozuklu u ve uyum bozuklu u bafllam flt. Hastalar n eflyalar n da t p bunu iyilik için yapt n söylemeye bafllayan hastan n 6. gün hareketlili i ve uyku bozuklu u artm flt. Ancak servise uyum sorununun belirginleflmesi ve ailenin iste i ile 1. haftan n sonunda taburcu edilmiflti. Ailesi ile kald 9 gün süresince alkol almad söylenen hastan n yak nmalar n n artmas üzerine genel psikiyatri birimine yat fl yap lm flt. Genel psikiyatri servisinde yap lan ilk muayenesinde bilinci aç k, koopere olan hastan n psikomotor aktivitesi oldukça artm flt. rritabl moodda olan hastan n ça r fl mlar h zl idi. Hastan n konuflmaktan sesi k s lm fl, yürümekten ayaklar nda yaralar oluflmufltu. Çok zeki oldu u, holdinglerinin oldu u, çok zengin oldu u tarz nda grandiyöz hezeyanlar mevcuttu. Kesinlikle yat fl ve hastal kabul etmiyor, yak nlar na ve tedavi ekibine fiziksel ve sözel sald r da bulunuyordu. Bu haliyle manik epizodda oldu u düflünülen hastaya 20 mg/gün haloperidol baflland. Tedavinin bafllang c nda Young mani ölçe i skoru 32 olarak bulundu. lk yat fl ile birlikte en az 20 gün alkolsüz oldu u düflünülen hastaya detoksifikasyan tedavisi bafllanmam flt. Ancak tedavinin 3. gününde Psikomotaor aktivitesinde k smi yavafllama olmas na ra men, yönelim bozuklu u ve özellikle geceleri olan konfüzyonel tablosunun belirginleflmesi ile gözden kaçan gecikmifl bir alkol yoksunluk deliryumu döneminde olabilece i düflünüldü. Haloperidol dozu 10 mg/güne düflüldü ve detoksifikasyon tedavisine baflland. 1. haftan n sonunda Young mani ölçe i skoru 24 e düflmesine, semptomlarda giderek düzelme olmas na ra men dizartrisi aynen devam eden hastan n tespit ve izhar n n da bozuk olmas, düzelme olmamas sebebi ile altta genel t bbi durumun varl ndan daha fazla flüphelenildi. Rutin biyokimyas normal s n rlarda olan hastan n hemogram nda WBC 10.3 k/ul, sedimentasyonu saatte 70 mm idi. EEG si de normaldi. Dizartri d fl nda nörolojik muayenesinde bir pataloji saptanmam flt. K sa ak l muayenesinden toplam 26 puan alan hastan n özellikle flekil çizmekteki beceriksizli i ve köfleleri belirleyememesi dikkat çekti. Kraniyel MR planland ve kanda VDRL testi istendi. MR da sa da daha yo un olan bilateral fronto parietal subkortikal ak maddede milimetrik çapta mikroanjiopatik iskemik gliotik odaklar ile uyumlu sinyal de iflimi saptand. Kanda VDRL müspetti. Hasta nörosifilis ön tan s ile nörolojiye sevk edildi. Hastada daha önce geçirilmifl manik, hipomanik ya da depresif atak tan mlanmam flt. Hastada 30 y ld r süren alkol kullan m sebebi ile ifl uyumsuzlu u ve evlili- in sonlanms d fl nda sosyal uyum problemleri tan mlanm yordu. Çok fazla partner de ifltirme öyküsü mevcuttu. Ayr ca ailede de herhangi bir psikiyatrik hastal k öyküsü veya hastaneye yat fl öyküsü yoktu. Nörolojide: Tedavi bafllamadan önce bafllang çta VDRL müspet, BOS ta TPIHA tarama titresi 1/80-1/10240, test titresi 1/5120 idi. BOS ta lenfosit: 30/mm 3, protein: 89.3 mg/dl, K: 2.9 mmol/l, di er parametreler normal s n rlarda bulunmufltu. BOS serolojisinin pozitif ç kmas üzerine 24 milyon ünite kristalize prokain penisilin G tedavisi 14 gün süreyle uyguland. Bu tedavi sonras nda BOS ta lenfosit: 5/mm 3, protein: 45.9 mg/dl, di er parametreler normal s n rlarda bulunmufltur (BOS normal protein s n r 5-50 mg/dl dir). Penisilin tedavisine ek olarak 10 mg/gün haloperidol ile tedavisine devam edilen hastada 1. ay nda Young mani skoru 18 olarak bulundu. 3 ay sonra kontrol LP si için ça r larak, psikiyatri kontrolünün de devam önerilerek taburcu edilmifltir. Nöropsikiyatri Arflivi, Cilt 41, Say 1-2-3-4, 2004 35

Sifilisin etkileri geleneksel olarak 4 k sma bölünür: 1. lk dönemde, inokülasyon bölgesinde lokal lezyon görülür. 2. kinci dönemde, 4-8 hafta içersinde derideki rafllar gibi erken genel lezyonlar görülür. 3. Üçüncü dönemde gom, gomatöz ülserler, glossitler ve kemik de ifliklikleri gibi geç y k c lezyonlar görülür. 4. Dördüncü devrede, General Paresis veya Tabes Dorsalis in görüldü ü SSS parankimatöz de ifliklikleri mevcuttur. 2. dönemden sonra T. pallidum hastalar n 1/3 ünde santral sinir sistemine yerleflir ve rafllar n ortadan kalkmas ile latent döneme girer. 4. evrede (tersiyer sifilis dönemi) görülen nörosifilis olgular tüm sifilis vakalar n n %10 undan daha azd r. 2,3 SSS sifilisi 5 ana bafll k alt nda toplan r: 1. Erken asemptomatik sifilis 2. Akut sifilitik menenjit 3. Subakut ve kronik meningovasküler sifilis 4. Tabes dorsalis 5. General paresis (GP) GP de demans n bafllang c genelde sinsidir. Kognitif defisitler ortaya ç kmadan önce affekt ve kiflilikteki de ifliklikler belirgin hale gelebilir. Hastal k ilerleyene kadar demansiyel süreç gizli kal abilir. Hastal - n ilerlemesiyle hastal a ismini veren nörolojik yeti yitimi devreye girer. Yukar daki demansif, depresif, taboparetik ve juvenil GP gibi alt tipler belirlenmesine ra men, günümüzde atipik formlar daha fazla görülmektedir, Hastal k erkekleri kad nlardan 3 kat daha fazla etkiler. Bafllang ç yafl 30-50 yafllar aras nda pik yapar. Fakat bu yafl gurubunun alt nda ya da üzerinde de olabilir. Enfeksiyonun zaman ile GP aras ndaki zamanlamay yapmak güç olmakla birlikte genellikle 5-25 y l ile 10-15 y l sonra ortaya ç kt gözlemlenmifltir. Retros pektif olarak hastan n kesin belirtiler görülmeden önce birkaç ay içersinde bafla r s, uykusuzluk, letarji gibi hastal n minör semptomlar n yaflad bildirilmifltir. Hastalar n akrabalar apati, a lama ve gülme gibi emosyonel kontroldeki azalmalar tan mlarlar. Genelde erken de ifliklikler, davran fl n kabalaflmas, egosentrisite ve rafine kiflilikte bozulmay içeren frontal lob de ifliklikleri gibi görülür. Epizodik unutkanl k genellikle ilk kognitif de iflikliktir. Bunu konsantrasyon defekti, ilgi azalmas ve mental ve fiziksel yavafllama izler. Hesaplama, konuflma ve yazmadaki bozulma kiflide stres oluflturur. çgörü erken dönemde kaybolur. Demansiyel süreç bafllang çta gizlendi inden, hastalar n %50 sinde klini in bafllang c ani ve çarp c d r. Genellikle fliddet patlamas ya da teflhircilik gibi yasay ihlal eden ciddi davran fllar ortaya ç kt nda, sosyal uyum bozuklu u farkedilir ve kifli yak nlar nca doktora götürülür. Bu dönemde aptal, acayip ya da kay ts z davran fllar belirgin hale gelir. Nadir de olsa amnezi epizodlar, epileptik nöbetler, akut deliran epizodlar da görülebilir. GP nin formlar : a) Grandiyöz ve ekspansif form: Bu form ilk tan mland ndan bu yana GP nin en s k görülen tipi ve t p e itiminde hastal n prototipi olarak kabul edilmektedir. 19. yy da s k görülmesine ra men günümüzde daha nadirdir. Kültürel faktörler göre de oran de iflmektedir. Hindistan dan Varma hastalar n %58 inde, Peking Liu %72 sinde grandiyöz formun görüldü ünü bildirmifltir. Aç k örnekler kesinlikle hastal n üzerine fl k tutmaya yol açabilecek nitelikte ve etkileyiciliktedir. Hastalar n afl r güç, servet ve sosyal konum delüzyonlar ile ekspansif tav rlar abart l d r. Hastalar fantastik zenginlikleri, mücadelelerindeki baflar lar, atletik ve seksüel güçleri ile ö ünürler. Hasta bir yandan geçmifl ve gelece in seçkin bir kiflisi oldu una inan rken bir yandan da hastanede kalmay kabul eder. Mood öforiktir ve baflka insanlar n önünde oynamaktan hofllan rlar. Bu davran fllar e lendirici olsa da nadiren bulafl c d r. Gizli olan demans klinikte bask n olan affekte s bir nitelik verir. Hastan n inançlar sorgulan rsa ya da arzular bozulursa mood h zla huysuzluk ve öfkeye dönüflebilir. Baz vakalarda afl r irritabilite olur. Klinik tablo uzun y llar de iflmeden kalabilir. Eskiden vakalar n ço unda hastal n ilerlemesi ile ekspansivite, apati veya letarjiye dönüflebilirdi. b) Basit demansiyel form: Bu form zaman içersinde kademeli olarak grandiyöz formun yerini al r. Günümüzde bu forma daha s k rastlanmaktad r. Generalize demans n semptomlar genellikle haf zadaki bozulma, yavafllam fl düflünce ve erken içgörü kayb d r. Affekt s d r, ço u hastada aptal ve apatik görünüm olmas na ra men, baz hastalarda orta ve benign öfori görülebilir. Hastalarda çabuk geçen, sistematize olan persekütif tipte hezeyanlar geliflebilir. 36 Nöropsikiyatri Arflivi, Cilt 41, Say 1-2-3-4, 2004

Bununla birlikte hastalar n ço u klini in bafl ndan itibaren uysal ve sessizdir. c) Depresif form: Bu tip grandiyöz tipten daha fazla görülür. Ancak gözden kaçar. Bu form yüzy l n sonuna do ru daha fazla görülür hale gelmifltir. Hastalar depresif hastalar n klasik semptomlar n gösterir. fiayet demans iyice ilerlemediyse hastan n depresif yak nmalar tedaviye iyi yan t verir. Bazen hastal k atlanabilir ve hasta intihar giriflimi ile farkedilir. Hezeyanlar tipik olarak melankoliktir, nihilistik ve hipokondriyak hezeyanlar mooddaki s l kla orant s z olarak acayip dercede ciddi olabilir. d) Taboparetik form: GP ve tabes dorsalis %20 oran nda birliktedir. Klasik tabetik semptomlar ve belirtiler demans ile birlikte gözlenir. Bu formda mental semptomlar daha hafiftir. Gerçek Argyll robertson pupilleri ve optik atrofi kombine flekilde (GP Tabes) daha çok görülür. Tabes dorsaliste karakteristik semptomlar a r, parestezi ve belirgin yürüyüfl bozuklu undan ibarettir. Bunlar genellikle sinsi bir flekilde geliflir. Tabes dorsalisin flimflek çakar tarz ndaki, afl r fliddetli ve b çak saplan r tarzdaki a r lar bacaklarda lokalizedir. Ataklar sadece birkaç dakika sürer. Yan c ve y rt l r tarzdaki a r lar gövde çevresinde olur. Parestezi s kl kla bacak ve ayaklardad r. Deri dokunmaya hiperestetiktir ya da hasta pamuk üstünde yürüdü ünü hissedebilir. Ataksinin orjini duyusal ve sebebi proprioseptif duyular n azalmas d r. Hasta genifl tabanl ve yüksek ad mlarla yürür. Karanl kta yolunu bulamaz. Tabetik krizler visserada epizodik a r dan ibaret olan di er klasik özellikleridir. Gastrik krizlerde epigastrik a r ataklar, laringeal krizde dispne-öksürük ve stridor ataklar, rektal krizde tenezm ataklar, vesikal krizde mesane ve peniste a r ataklar görülür. Muayenedeki duyusal de ifliklikler en erken bacaklarda saptan r. Kaslar hipotoniktir ve DTR azalm fl yada yoktur. Pupiller vakalar n %90 nda anormaldir. Genellikle kontrakte, düzensiz ya da biri kontrakte iken di eri dilate olabilir. Tam AR pupillas geç oluflur, ancak fl n refleks kontraksiyonu s kl kla kaybolmufltur. Ptozis ve optik atrofi s k görülür. Hastal k yavafl ilerler. GP y llar sonra görülebilir. Tedavinin olmad uzun süreli vakalarda paranoid ya da depresif natürde psikotik bozukluk geliflebilir. e) Di er formlar: Paronoid flizofreniyi taklit eder tarzda, nevrastenik formda, ansefaliti taklit eder tarzda, Korsakoff psikozu görünümünde olabilirler. Tablo 1: Nörolojiye yat fl n n bafl nda yap lan LP de BOS ve kan de erleri 1. LP Glikoz Na K CL Protein VDRL TPHA BOS 84 (40-70) 145 2.8 109 56.4 (15-50) Kan (efl zaman) 105 137 4.1 97.8 Tablo 2: Nörolojiye yat fl n n 4 haftas n n sonunda yap lan 2. LP deki BOS ve kan de erleri 2. LP Glikoz Na K CL Protein VDRL TPHA BOS 117 149 3.1 111 64 f) Juvenil GP: Son derece nadirdir. Plasenta yoluyla geçer. Bafllang ç yafl 6-21 yafl aras ndad r. Çocukta okulda gerileme ve mental retardasyon semptomlar ile sonuçlan r. Epileptik nöbet hemen hepsinde görülür. Sifilisin tarihsel keflfine gözatt m zda; lk defa 1798 de Bethlem Ak l Hastanesi nin eczac s olan Haslam felç ile birlikte olan ak l hastal ndan bahsetmifltir. Hastal klinik ve patalojik olarak ilk kez tarif eden Bayle olmufl, buna itafen bir dönem bu hastal k Bayle nin ismiyle an lm flt r. Hastal n etyolojisinde enfeksiyonun rolünü ilk kez vurgulayanlar 1857 de Esmarch ve Jessen olmufltur. 1904 de Alzheimer ve Nissl bu hastal n histopatolojisini göstermifllerdir. Kraft-Ebing 1. Dünya Savafl ndan önce civilisation et syphilisation tan m n kullanarak, medeniyetin sifilisi art rd n ileri sürmüfltür. 5 Günümüzde: Son zamanlarda GP in klasik görüntüsünü tam olarak görmek zordur. SSS sifilisi psikiyatrik flikayetin bir formu ile ortaya ç kabilir GP halen psikiyatri prati inde en önemli klinik tablodur. GP li hasta- Kan (efl zaman) 117 140 4.6 100 Nöropsikiyatri Arflivi, Cilt 41, Say 1-2-3-4, 2004 37

lar n, yar s demans, dörtte biri depresyon, mani, paranoya yada psikoz gibi psikiyatrik hastal klar taklit edebilir. 6 Günümüzde atipik formlar daha fazla görülmektedir. 6,7 Penisilinin keflfinden sonra santral sinir sistemi vakalar nda belirgin bir azalma olmufltur. Ancak bu durum özellikle 1 ve 2. dönemde yetersiz tedavi edilen vakalar n ihmal edilmesine neden olmufltur. 8 Son y llarda atipik ve bulafl c nörosifilis vakalar bu az görülür ve tedavi edilebilir durumun tan s n zorlaflt rmaktad r. Bu atipik formlar, psikiyatri kliniklerinde yanl fl tan lar alabilmekte, tedavisi gecikmektedir. 9,10 Literatürde 29 yafl nda parsiyel epileptik nöbet 11 ile fasial ve vestibülokohlear sinir disfonksiyonu ile 12 klini e baflvuran ve nörosifilis tan s konan vakalar bildirilmifltir. Tüm dünyada HIV enfeksiyonunun art fl na paralel olarak nörosifilisin ve tedavi direncinin artt yolunda düflünceler geliflmekte, bu yönde dikkat artmaktad r. 13 ABD de sifilisi önlemeye yönelik stratejiler gelifltirilmifl ve bunun HIV önleme programlar kadar önemli oldu u vurgulanm flt r. 14 Günümüzde nörosifilisin son dönemi 3. dekatta hatta 2. dekat n sonlar nda olmak üzere daha genç yafllarda görülebilmektedir. 14 Özellikle ileri yafllarda ortaya ç kan manilerde ve di er psikiyatrik bozukluklarda mutlaka araflt r lmas gereken genel t bbi durumlar n bafl nda Nörosifilis düflünülmelidir. 15 Akut psikotik tablosu olan hastalarda ay r c tan da mutlaka düflünülmelidir. 16 Sifilise ait serolojik testler erken tan ve tedavi için rutine sokulmal, yalanc negatif durumlar da unutulmamal d r. 17 Sonuç olarak, Nörosifilisin, AIDS kadar, dikkat edilmesi gereken, özellikle pek çok psikiyatrik hastal taklit etmesi sebebi ile, klinik de erlendirmede mutlaka rutin taramaya sokulmas gereken bir hastal k oldu u, halk n AIDS kadar Sifilis konusunda da bilgilendirilmesi ve korunmas gerekti i düflünülmüfltür. Kaynaklar 1. Andreasen NC, Block DW: Introductory Textbook of Psychiatry. Third edition. American Psychiatric Publishing,Washington 2001; s. 285-91. 2. Lishman WA. Organic Psychiatry. Second edition, Oxford, Blackwell, 1987. 3- Moore DP. Textbook of Clinical Neuropsychiatry.Oxford Universty. 4. DSM IV TR. Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders. Fourth edition, American Psychiatric Association, Washington, DC 2000; s. 733-4. 5. Songar A. Psikiyatri Psikobiyoloji ve Ruh Hastal klar. 4. bask, Serhat Da t m Yay nevi, stanbul 1980; s. 292-306. 6. Sadock BJ, Sadock VA. Comprehensive Textbook of Psychiatry. Seventh edition, Lippincott Williams & Wilkins, New York 1999; s. 339-40. 7. Ifl k E, Organik Psikiyatri. 1. bask, Tayf matbaas, Ankara; 1999, s. 203-6. 8. Stockli HR. Current aspects of neurosyphilis. Therapy-resistant cases with high dosage penicillin. Schweiz Rundsch Med Prax 1992; 1; 81(49): 1473-80. 9. Özden SY. Alkolizm Sebep ve Sonuçlar.1. bask, Alfabe matbaas, stanbul; 2002, s. 118-79. 10. Sivakumar K, Kacha CL. Neurosyphilis and schizophrenia. Br J Psychiatry 1992; 161: 251-4. 11. Phan TG, Somerville ER, Chen S. Intractable epilepsy as the initial manifestation of neurosyphilis. Epilepsia 1999; 40(9): 1309-11. 12. Smith MM, Anderson JC. Neurosyphilis as a cause of facial and vestibulocochlear nerve dysfunction: MR imaging features. Am J Neuroradiol 2000; 21(9): 1673-5. 13. Spehn J, Jenzevski H, Pulz M ve ark. Neurosyphilis in HIV infection:persistence after high dose penicillin therapy. Dtsch Med Wochenschr 1988; 20; 113(20): 815-8. 14. St Louis ME. Strategies for syphilis prevention in the 1990s. Sex Transm Dis 1996; 23(1): 58-67. 15. Fortin L. Manic disorder in the aged: a review of the literature. Can J Pschiatry1990; 36(5): 389-90. 16. Hoffman BF. Neurosyphilis in ayoung man. Can J Psychiatry 1981;. 26(1): 68-70. 17. Bekkelund SI, Gronli O, Johnsen SH. Serologic screening for neurosyphilis. Tidsskr Nor Laegeforen 2001; 121(7): 786-8. 38 Nöropsikiyatri Arflivi, Cilt 41, Say 1-2-3-4, 2004