1. Barajlar Kongresi Düzenlendi Orman ve Su İşleri Bakanı, ilki düzenlenen Barajlar Kongresi ne iştirak etti. Kongrenin açılışında konuşan, DSİ'nin gittiği yere hizmetin de ulaştığını belirterek, vatandaşın bundan çok büyük memnuniyet duyduğunu söyledi. 2003 yılında göreve geldiği zaman DSİ toplam yatırım ödeneğinin 2 katrilyon, ihale bedellerinin ise 52 katrilyon olduğunu ifade eden, o dönemde müteahhitlerin Sizin verdiğiniz ödenek, şantiye masraflarını karşılamıyor diye serzenişte bulunduğunu anlatarak O dönemde stratejik bir planlama ve öncelik sıralaması yaptık ve artık, DSİ zamanla yarışıyor. Müteahhitlerimizi zorluyoruz, bir an evvel bitir diye. Geçmişte 20 yılda biten gölet, bugün 1-1,5 yılda bitiyor dedi. İhale Kanunu ndan kaynaklanan bazı aksaklıkların giderilmesi için bir takım çalışmalar yürütüldüğünü anlatan, Müteahhitlerin baraj inşaatı konusunda çok büyük tecrübe kazandığını belirterek müteahhitlerden bu tecrübelerini bütün dünyaya yansıtmasını istedi ve Şu anda Çin'den sonra dünyada ikinci sıraya yükseldiler ama bize birincilik yakışır. Barajlar ve su konusunda artık bizim pazarımız bütün dünya diye konuştu. 12.12.2012 de 112 Tesis 10.10.2010 da toplu olarak hizmete alınan 110 tesis ile başlayan geleneğin 11.11.2011 de 111 tesisle devam ettirildiğini anlatan Prof. Dr. Veysel Eroğlu, 12.12.2012 de de 112 tesisin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından yapılacağını bildirdi. Tek Çare Suyu Biriktirmek Orman ve Su İşleri Bakanı, su olmadan hayatı sürdürmenin mümkün olmadığına işarete ederek, şöyle devam etti: Türkiye su zengini bir ülke değil. 643 milimetre ortalama bir yağış var. Her yerde bu yağış olsa gene iyi ama bu yağış miktarı, bölgelere, mevsimlere hatta yıllara göre çok büyük değişiklikler gösteriyor. Dolayısıyla tek çare suyu biriktirmek. Suyu biriktirmezseniz Türkiye'de ne içme ne kullanma ne sanayi ne de sulama suyu verebilirsiniz. Su ihtiyacı yaz aylarında çok daha fazla. Türkiye de suyun %73'ünün sulamada kullanıldığını söyleyen, Biz barajları keyif için yapmıyoruz. Türkiye'de barajların yapılması zaruretten kaynaklanıyor. Biz de insanımıza su temin etmek için baraj yapmaya devam edeceğiz diye konuştu. 60 Milyar Dolar Yatırım Türkiye'nin enerjisinin %73'ünü dışarıdan sağladığına işaret eden, cari açığın bir kısmının da enerji ithalatından kaynaklandığını belirtti. 2003 yılında Türkiye'nin hidroelektrik potansiyelinin 126,7 milyar kilowaat.saat olarak hesaplandığını ifade eden Prof. Dr. Eroğlu, enerji maliyetlerinin artması ve baraj maliyetlerinin düşmesi dikkate alındığında bugün Türkiye'nin ekonomik hidroelektrik potansiyelinin 186 milyar kilowaat.saat olduğunu vurguladı. 2003 yılında sadece 26 milyar kilowaat.saat potansiyelin harekete geçirildiğini anlatan Prof. Dr. Eroğlu, Aynı hızla yatırıma devam edilseydi potansiyelin tamamını harekete geçirmek 150-200 yıl alacaktı dedi. Hidroelektrik santrallerin doğalgaz ithalini azaltacağını, cari açığı aşağıya çekeceğini dile getiren Orman ve Su İşleri Bakanı, Dünyada kriz varken, Türkiye'de kriz teğet geçmişse bunda HES'lerin çok büyük payı var. Şu anda 60 milyar dolar yatırım yapılması söz konusu. 500 şantiyede inşaatlar devam ediyor, engellemelere rağmen. diye konuştu. Birkaç yıl önce Rusya doğalgaz vanalarını kapattığı zaman Türkiye'nin karanlıkta kalmasının HES'lerle önlendiğini belirten, sivil toplum kuruluşları adına hareket eden bazı kişilerin HES'leri engellemek istediğini söyledi. Sivil toplum kuruluşlarının yanlış yönlendirmelerine karşı halkın aydınlatılması gerektiğini ifade eden, Gidiyorlar, Rize'de, 'HES'ten çıkan su zehirli. Sizin çay bahçelerinizi kurutacak' diyorlar. Böyle bir şey var mı! Bu mümkün değil dedi. Trabzon Solaklı Vadisi'nde çevre düzenlemesi yapıldığını, mesire alanları oluşturulduğunu anlatan Orman ve Su İşleri Bakanı, diğer vadilerde de çalışma yapılacağını ve vadilerin yaşanabilir hale getirileceğini söyledi. Orman ve Su İşleri Bakanı, açılış merasiminin ardından sergi açılışını yaptı.
Türkiye ve KKTC Deniz Altından Geçecek Su Boru Hattı ile Birbirine Bağlanacak Türkiye ve KKTC, deniz altından geçecek 80 km uzunluğundaki su boru hattı ile birbirine bağlanıyor. Orman ve Su İşleri Bakanlığı nın dünyada ilk kez uygulayacağı bir yolla, deniz yüzeyinin 250 metre altından borularla su taşınmasını sağlayacak KKTC Su Temin Projesi, yorulma ömrü 125, sünme ömrü 1000 yıl olarak hesaplanan bir mühendislik çalışmasını hayata geçirecek. Türkiye tarafında yapılacak barajdan alınacak suyun deniz altından borularla KKTC tarafında yapılacak baraja aktarılmasını sağlayacak olan KKTC Su Temin Projesi nde, su geçişi ve iki tarafın kara yapılarının temeli 13 Ekim Cumartesi günü Mersin Anamur da atılacak. Toplam 782,5 milyon TL ye mal olacak projede temel atılışını KKTC Başbakanı İrsen Küçük, Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, Orman ve Su İşleri Bakanı Prof.Dr. Veysel Eroğlu gerçekleştirecek. KKTC Su Temin Projesi, deniz dibindeki basınç düzeyinin borularla su aktarımı imkansız kılması nedeniyle, özel bir teknikle inşa edilecek. 80 bin 151 metre uzunluğundaki boru hattı, deniz dibinden değil, 250 metre derinlikte kurulacak askılarla KKTC ye su taşıyacak. Anamur-Dragon Çayı üzerinde inşa edilecek Alaköprü Barajı ndan alınacak yıllık 75 milyon m 3 su, deniz altındaki boru hattı ile KKTC de Girne yakınlarındaki Geçitköy Barajı na aktarılacak. Deprem ve Fırtınaya Karşı Önlem Deniz altından su geçiş hattı güzergahı; boru başlangıç ve bitiş koordinatlarını korumak, deniz tabanındaki elverişsiz kısımlardan, dik eğimlerden ve heyelan bölgelerinden kaçınmak, mümkün olduğunca düz bir hat izlemek gibi önemli kıstaslar dikkate alınarak seçildi. Jeolojik araştırmalarla bölgedeki sismik aktivite incelendi ve deprem katalogları oluşturuldu. Denizin akıntı ve dalga rejimini belirleyebilmek için oşinografik araştırmalar yapılarak 12 aylık veri toplandı. Yüksek yoğunluklu polietilen boruların su altında deniz etkileri sebebiyle bozulmaya uğrayıp uğramadığını tespit etmek üzere tam ölçekli 11 adet boru ile deney yapılarak 6 aylık aralıklarla iki yıl boyunca ölçüm gerçekleştirildi. 0,15 m/s ile 0,5 m/s arasında değişen sabit akıntı hızları ve 90-75-30 derece akıntı geliş açıları durumunda sistemin tepkisi değerlendirildi. Son 30 yılın önemli fırtına kayıtları toplanarak bilgisayar üzerinde dalga modeli oluşturuldu. Oşinografik araştırmalar ile toplanan veriler kullanılarak model kalibre edildi. Sünme Ömrü 1000 Yıl Yapılan deneyler sayesinde deniz altından Kıbrıs a su taşıyacak sisteminin yorulma ömrünün 125, sünme ömrünün ise 1000 yıldan fazla olduğu hesaplandı. Çalışmada ayrıca deniz altına yerleşilecek borulara vericiler takılacak. Bu vericiler ve sensörler sayesinde muhtemel hasarlar önceden tespit edilip müdahaleler zamanında yapılacak. Borularda sızıntı ihtimaline karşı tuzluluk sensörleri sürekli işler durumda tutulacak. KKTC ye aktarılacak yıllık 75 milyon m 3 suyun yüzde 50,3 ü içme-kullanma, yüzde 49,7 si sulama suyu olarak değerlendirilecek. Projenin gerçekleşmesi ile, halen yeraltı ve yüzeysel su kaynaklarının kısıtlı olması sebebiyle su sıkıntısı çekilen KKTC de, 50 yıllık içme ve kullanma suyu ihtiyacı karşılanacak. Ayrıca 4 bin 824 hektarlık alanda tarımsal sulama yapılacak. Projenin ilk aşaması olarak Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ın Mart 2011 de temelini atmasıyla inşasına başlanan Alaköprü Barajı nda yüzde 39, Mart 2012 de temeli atılan Geçitköy Barajı nda ise %16 fiziki gerçekleşme sağlanmış bulunuyor.
Orman ve Su İşleri Bakanı, Küre Dağları Milli Parkı Sempozyumu na Katıldı Orman ve Su İşleri Bakanı 08.10.2012 tarihinde Ankara da gerçekleştirilen Biyolojik Çeşitliliğin Korunmasında Orman Eko Sistemlerin Önemi: Küre Dağları Milli Parkı Sempozyumu na iştirak etti. burada yaptığı konuşmada, ormanların küresel iklim değişikliğiyle mücadelede en önemli unsurlar olduğunu ifade ederek, Türkiye'nin ormanların çoğaltılması ve korunmasını çok önemsediğini dile getirdi. Türkiye'de odun servetinin geçen süre zarfında büyük artış gösterdiğine işaret eden Prof. Dr. Eroğlu, dünyada birçok ülkede orman alanlarında azalma yaşanırken Türkiye'nin bu konuda da önemli ilerleme kaydettiğini vurguladı. Orman ve Su İşleri Bakanı, Türkiye'nin 40 milli park, 181 tabiat parkı, 30 tabiatı koruma alanı, 80 yaban hayatı geliştirme sahasının da aralarında bulunduğu pek çok tabii alana sahip olduğunu, buraların korunması için geçen yıl ilgili birimlerde teşkilat değişikliğine gidildiğini belirtti. Ağaçlandırmada Dünyada Üçüncüyüz Türkiye'nin ağaçlandırmada Çin ve Hindistan'dan sonra dünyada üçüncü sırada olduğunu belirten, 1 Ocak 2008 tarihinde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatıyla başlatılan Ağaçlandırma ve Erozyon Kontrolü Milli Seferberliği'nin başarılı olamayacağı yönünde eleştirildiğini hatırlatarak Seferberlik kapsamımda 2 milyon 300 bin hektarlık bir alan ağaçlandırılacak. Şu müjdeyi vermek istiyorum: 12.12.2012'de saat 12'yi 12 geçe bu programı tamamlayacağız. 2 milyon 300 bin yerine 2 milyon 400 bin hektarla hedeflerimizi aşmış olacağız diye konuştu. Ormanların bütün dünyanın ortak malı olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Eroğlu, Türkiye'nin bu kapsamda Afrika ülkelerinde 1 milyon kişiye su yardımı yaptığını, ağaçlandırma konusunda da benzer yardımlar da bulunduğunu söyledi. Küre Dağları Milli Parkı'na yönelik projeye 3 milyon liralık bütçe ayrıldığını belirten Orman ve Su İşleri Bakanı, bu bölgede 15 bin fidan dikildiğini bildirdi. Bölgede ev pansiyonculuğunun gelişmesine destek vereceklerini de ifade eden, dünyada bu alanda gerçekleştirilen en iyi 9 proje arasında yer aldığını vurguladı. Prof. Dr. Eroğlu, ''Bu projeler artan bir hızla devam edecek. Bundan hiç kimsenin endişesi olmasın. Bu örnek bir proje. Diğer ülkelere örnek olarak yansıtacağız. Diğer ülkelerde de ülkemizin diğer yerlerinde de yapacağız bu örnek projeden'' diye konuştu. Dünyanın En İyi 9 Uygulama Örneğinden Biri BM Türkiye Mukim Koordinatörü ve UNDP Türkiye Mukim Temsilcisi Shahid Najam ise Türkiye'nin ormancılık sektöründeki birikmiş uzmanlığı ile TİKA tarafından ormancılık konusuna atfedilen yüksek önceliğin, UNDP ve Orman ve Su İşleri Bakanlığı'nın gelişmekte olan ve en az gelişmiş ülkelere ilişkin işbirliği yapmasına imkan sağladığını ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü: UNDP ve Türkiye arasında Mart 2011'de imzalanan Ortaklık Çerçeve Anlaşması, bu işbirliğinin gerçeğe dönüştürülmesi için sürdürülebilir ormancılık ve step ekosistemleri üzerinde çalışmak için olanak sağlıyor. Ayrıca Küre Dağları Milli Parkı Projesi, BM Sürdürülebilir Kalkınma Konferansı sırasında dünyanın en iyi 9 uygulama örneğinden biri olarak yer aldı. doğanın korunmasına yönelik çalışmalar ile sürdürülebilir ormancılık faaliyetleri ve sürdürülebilir insani kalkınma faaliyetleri arasında sinerji yaratmanın, insanlığı açlığın, yoksulluğun ve gıda güvensizliğinin pençesinden kurtarmak ve gelecek nesillere adil ve hakkaniyetli dünya bırakmak için şart olduğuna inanıyoruz.
86 Yıllık Su Kanunu Değişiyor, Suya Olağanüstü Koruma Geliyor Orman ve Su İşleri Bakanlığı, 1926 yılında çıkan ve köklü bir değişim olmadan bugüne kadar gelen Su Kanunu nu yeniliyor. 86 yıllık Kanunu değiştirecek yeni düzenleme, su kaynakları için kapsamlı bir koruma sistemi getirecek. Suyun nehir havzaları bazında yönetimine geçilirken, planlı su tahsisi dönemi açılacak. Su kaynakları planlama-uygulama-izleme-denetim sistemi ile korunurken, su kaynaklarına zarar verenlere ciddi yaptırımlar uygulanacak. Orman ve Su İşleri Bakanlığı, Su Kanunu Taslağını görüşe açtı. Kanun, jeotermal sular ve denizler hariç, kıyı suları dahil olmak üzere yüzeysel, yeraltı su kaynakları ile alakalı bütün hususları ve doğal mineralli suların tahsisine dair denetim hususlarını kapsayacak. Ulusal Su Planı Hazırlanacak Kanun ile su kaynaklarının, ilgili bulunduğu arz ın malik ve zilyedinden bağımsız olarak Devletin hüküm ve tasarrufu altında olduğu kayıt altına alınıyor. Yeni Kanuna göre, su kaynaklarının miktar ve kalite açısından mevcut ve gelecekteki durumu dikkate alınarak; sosyal, ekonomik ve ekolojik ihtiyaçları karşılayacak bir Ulusal Su Planı hazırlanacak. Ulusal Su Planı ile uyumlu olacak şekilde, katılımcı bir yaklaşımla her havza için, suyun akılcı kullanımını ve çevresel hedefleri, bu hedeflere ulaşmak için kurak dönemlerde su yönetimini de dikkate alan tedbirler programını ihtiva eden havza yönetim planı hazırlanacak. Dere Yataklarına Konut Yapılamayacak Her havza veya alt havza için muhtemel taşkınların oluşturacağı risk ve zararların belirlenmesi, önlenmesi ve planlanmasına yönelik taşkın yönetim planı hazırlanacak. Kadastro çalışmaları sırasında taşınmazların tahdit, tespit ve tescilinde, taşkın kriterlerine uygun olarak dere yatak genişliği esas alınacak. Tabii akışa imkan verecek şekilde dere yatakları tescil dışı bırakılacak. Yerleşim yerlerinin imar planlarının hazırlanması esnasında taşkın yönetim planlarına uyulması mecburi tutulacak. Suyun Tabii Akışı Korunacak Su yapılarının planlanmasında tabii hayatın devamlılığını sağlayıcı tedbirler alınacak. İçme ve kullanma suyu temin edilen veya edilmesi planlanan su kaynaklarında uygulanabilir en iyi su arıtma teknolojisi kullanılarak, insan sağlığı açısından içilebilir su elde edilmesine imkan sağlayacak su kalitesi sağlanacak. Su yataklarında yapılacak her türlü fiziki düzenlemede tabii akış mecrasının ve canlı hayatın korunması için uygun tedbirler alınacak. Göller, rezervuarlar ve yeraltı su kütlelerinden su çekilmesinde su kütle dengesinin bozulmaması sağlanacak. Su kaynaklarının ve doğal mineralli suların kullanım maksadına, çevre ve insan sağlığına uygun olarak yönetimi açısından deşarjlarda ve alıcı ortamda izleme ve denetim faaliyetleri yapılacak. Su Tahsisi Devri Başlıyor Havza su tahsis planları; yerüstü ve yeraltı suları müştereken değerlendirilmek, su kullanım öncelikleri ve bütün ihtiyaçlar dikkate alınmak suretiyle havza veya alt havza ölçeğinde yapılacak.türkiye Cumhuriyeti kanunlarına göre kurulmuş tüzel kişiler ve Türk vatandaşlarına yapılacak olan su tahsisleri, havza su tahsis planları esas alınarak Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü tarafından yapılacak. Tahsis edilen su kaynakları ve doğal mineralli sular için su tahsis belgesi verilecek. Bu belge ücrete tabi olacak. Doğal mineralli sular dışında kalan münferit su tahsisi en fazla 49 yıla kadar yapılabilecek. Doğal mineralli sular dışında verilen su tahsis belgeleri hiçbir şekilde devredilemeyecek. Ancak, mirasa ilişkin hükümler saklı kalmak kaydıyla su tahsis belgesi yenilenebilecek. Orman ve Su İşleri Bakanlığı tarafından belirlenen emniyetli yeraltı suyu işletme rezervinden daha fazla su tahsisi yapılamayacak. Su kaynaklarının ve doğal mineralli suların tahsis maksat ve şartları dışında kullanılması veya hiç kullanılmaması halinde verilen su tahsis belgesi iptal edilecek. Tahsise konu su kaynağı hiçbir şekilde haczedilemeyecek, rehnedilemeyecek ve üzerine tedbir konulamayacak. Kullanan ve Kirleten Ödeyecek Kendisine DSİ tarafından su tahsis belgesi düzenlenmek suretiyle su tahsis edilenlerden, tahsis edilen suyun metreküpü üzerinden yönetim hizmetleri ücreti alınacak. Su kaynaklarının verimli kullanımı ve korunması için yapılan hizmet, yatırım ve diğer masrafların bedeli, kullanıcı veya faydalanıcıdan, tam maliyet prensibi esas alınarak, hizmet ve yatırımı yapan idarelerce tahsil edilecek. Su kütlelerine, deşarj standartlarına uygun olarak arıtılmış atık su deşarj ederek kirlilik yükü ilave edenlerden kirlilik yükü oranında ücret alınacak. Su Kullanımında Olağanüstü Hal Yeni Su Kanunu ile şu fiiller yasak olacak: - Su yapılarına zarar vermek. - Nehir yatakları ve taşkın sahalarından, göl ve kıyı suyu tabanlarından izinsiz kum, çakıl malzemesi çıkarmak. - Dere yataklarında veya taşkın sahalarında imar düzenlemesi yapmak, yapı izni vermek ve yapı yapmak. - Mevsimlik akışlı olsa dahi, dere yataklarını ve taşkın sahalarını izinsiz kapatmak, üzerine yapı yapmak veya tarla haline dönüştürmek. - Su ekosistemlerine zarar vermek. - Su kaynakları ve doğal mineralli sular ile ilgili her türlü inceleme, proje, sondaj ve inşaata ilişkin çalışmaları izinsiz yapmak.
- Yeraltı sularına izinsiz olarak doğrudan veya dolaylı besleme yapmak. - Su tahsis belgesi olmadan veya tahsis edilen miktarın üstünde veya yeraltı suyu kütlesinin dengesini olumsuz etkileyecek şekilde su kullanmak yahut kullanılmasına yol açmak. Kontrolsüz Zirai Mücadele ve Gübreye Son - Su kaynağına ilişkin olarak kontrolsüz zirai mücadele ilaçları ve gübre kullanmak. - Su kaynaklarını ve doğal mineralli suları, su tahsis belgesine aykırı şekilde kullanmak. - Su kaynaklarına ve doğal mineralli sulara izinsiz olarak veya deşarj standartlarının üzerinde atık su deşarj etmek, her türlü kirletici madde atmak veya boşaltmak. - Alıcı ortamın çevresel hedeflerini bozacak şekilde her türlü atık ve artığı boşaltmak, boşaltılmasına yol açmak - Su kaynaklarına Orman ve Su İşleri Bakanlığı nın izni olmadan balıklandırma ve bitki ekimi yapmak. Para Cezaları Uygulanacak Su kaynaklarının korunmasını sağlamak üzere uygulanacak cezaları da belirleyen Su Kanunu Taslağına göre, ceza tutarları da şöyle: - Su tahsis belgesi olmadığı halde su kaynaklarından ve doğal mineralli sulardan ticari maksatla su kullananlar, 50 bin TL idari para cezası ile cezalandırılacak ve su kullanımından men edilecekler. - Su tahsis belgesinde belirtilen tahsis miktarından daha fazla su kullananlar metreküp başına 5 TL idari para cezası ile cezalandırılacaklar. Bu fiilin hassas veya korunan alanlarda gerçekleşmesi durumunda ceza metreküp başına 10 TL olarak uygulanacak. - Tahsis ölçüm sistemini bozanlar 10 bin TL idari para cezası ile cezalandırılacaklar. Ayrıca ölçüm sistemine vermiş olduğu zarar tazmin ettirilecek. Suyu izinsiz kullandığının tespit edilmesi halinde geçmişte kullandığı en yüksek aylık su bedeli dikkate alınarak kullandığı suyun bedeli tahsil edilecek. - Su kaynağının ve kıyı sularının kalitesini olumsuz yönde değişmesine faaliyetleriyle sebep olan gerçek kişilere 5 bin TL; özel hukuk ve kamu hukuku tüzel kişilerine 90 bin TL idari para cezası uygulanacak. Anılan fiilin korunan alanlarda gerçekleşmesi halinde anılan ceza iki katı oranında artırılarak uygulanacak. - Akar ve kuru dere yataklarında su yapılarına zarar verenlere, izinsiz malzeme alanlara ve bu alanlara yapı yapan gerçek kişilere 1500 TL, özel hukuk ve kamu hukuku tüzel kişilerine 25 bin TL idari para cezası uygulanacak. Ayrıca izinsiz yapılan müdahaleler bedeli yapan tarafından ödenmek üzere kaldırılacak. - Kaynak suları ve doğal mineralli suların nitelik ve nicelik bakımından bozulmasına sebep olan gerçek kişilere 5 bin TL, tüzel kişilere 50 bin TL idari para cezası uygulanacak. Anılan fiilin korunan alanlarda gerçekleşmesi halinde anılan ceza iki katı oranında artırılarak uygulanacak. Orman ve Su İşleri Bakanı, Iraklı Bir Grup Gazeteciyi Kabul Etti Orman ve Su İşleri Bakanı, Iraklı bir grup gazeteciyi kabul etti., kabulde yaptığı açıklamada Dicle ve Fırat Nehirlerinin hakça ve adil paylaşımının Türkiye, Irak ve Suriye'nin kalkınması için bir fırsat olduğunu söyledi. Gazetecilerin sorularını cevaplandıran, aradaki münasebetler ne olursa olsun Türkiye nin Suriye ye verdiği suyu kesmesinin mümkün olmadığını söyledi. Prof. Dr. Veysel Eroğlu, Bizim Suriye halkı ile problemimiz yok. Su konusunu bir tehdit olarak dikkate almadık, almıyoruz. Çünkü bu oradaki halkın ihtiyacı. Bu, aklımızın ucundan bile geçmedi. dedi. Türkiye nin Fırat Nehri nden saniyede 500 m 3 su verilmesi hususunda bir taahhüdü olduğunu hatırlatarak şunları söyledi: 2008-2009 yıllarında kuraklık dönemleri oldu. Irak, bu dönemde bizden fazla su talep etti. Biz barajlarımızı boşaltmak pahasına saniyede 500-600 m 3 su verdik. Mevcut suyun hakça, adilce dağıtılması gerekir. Dicle ve Fırat Nehrinin Suriye ve Irak tarafındaki kolları üzerine ölçüm ağı kurulmasını talep ettik. Mevcut suyun miktarını ölçelim, hakça taksim edelim diyoruz. Suyu kesmek, vermemek gibi bir şey asla aklımızdan geçmez. Teknik seviyede konuşup anlaşıyoruz, mutabık kalıyoruz. Irak ta çok büyük su kayıpları var. Buna hiçbir nehir dayanmaz. Biz şeffafız, her şey açık. Bütün ölçümlerimizi yapıyoruz. Uzmanlar gelip görebilir. Biz ölçümlerimizi Irak tarafına da iletiyoruz ancak Irak tan bize bilgi intikal etmiyor. Orman ve Su İşleri Bakanı, Türkiye'nin kardeş ve dost ülkelere yardım elini uzattığını ifade ederek, bu çerçevede Irak'a da ağaçlandırma, çölleşme ile mücadele, fidan üretimi, sulama ve içme suyu projeleri ile atık suların geri kazanılması konularında destek verileceğini ifade etti.