TÜRKİYE KALKINMA BANKASI A.Ş.



Benzer belgeler
GÜNE BAŞLARKEN 6 Nisan 2009

5.21% -11.0% 25.2% 10.8% % Eylül 18 Ağustos 18 Eylül 18 Ekim 18 AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ ÖZET GÖSTERGELER. Piyasalar

Günlük Bülten 03 Mayıs 2013

GÜNE BAŞLARKEN 1 Haziran 2009

Turkey Data Monitor Ekonomi Bülteni. 07 Mart 2016 I. KÜRESEL GELİŞMELER

HAFTALIK BÜLTEN 6 EKİM 10 EKİM 2014

Ekonomi Bülteni. 01 Haziran 2015, Sayı: 13. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

HAFTALIK BÜLTEN 02 MAYIS 06 MAYIS 2016

%15,00 %13,50 %12,00 %10,50 %9,00 %7,50 %6,00 %4,50 %3,00 Tem.08

BASIN DUYURUSU PARA POLİTİKASI KURULU TOPLANTI ÖZETİ. Sayı: Mart Toplantı Tarihi: 24 Şubat 2015

Dünya Ekonomisindeki Son Gelişmeler

GARANTİ EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU 2012 YILI 9 AYLIK FAALİYET RAPORU

GARANTİ EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. BÜYÜME AMAÇLI HİSSE SENEDİ EMEKLİLİK YATIRIM FONU 2010 YILI 9 AYLIK FAALİYET RAPORU

Türkiye nin TL cinsinden yatırım yapma açısından

DÜNYA EKONOMİSİ. FED in faiz artırımı sürecine yönelik zamanlamayı fiyatlandırmakla güçlük çeken küresel piyasalar,

Günlük Bülten 13 Nisan 2012

TÜRKİYE KALKINMA BANKASI A.Ş.

GÜNE BAŞLARKEN 17 Aralık 2009

7.26% 9.9% 10.8% 10.8% % Mart 18 Şubat 18 Mart 18 Nisan 18 AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ ÖZET GÖSTERGELER. Piyasalar

TÜRKİYE KALKINMA BANKASI A.Ş.

TÜRKİYE KALKINMA BANKASI A.Ş.

Ekonomi Bülteni. 29 Ağustos 2016, Sayı: 34. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

VakıfBank. Vakıfbank Ekonomik Araştırmalar. Haftalık Yurtiçi Ekonomi Raporu Mart Bu Haftaki Yazımız...

HAFTALIK BÜLTEN OCAK 2016

TÜRKİYE CUMHURİYET MERKEZ BANKASI

Ekonomi Bülteni. 29 Haziran 2015, Sayı: 17. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

BASIN DUYURUSU PARA POLİTİKASI KURULU TOPLANTI ÖZETİ. Sayı: Mayıs Toplantı Tarihi: 24 Mayıs 2016

7,36% 5,1% 15,4% 10,1% 87,1 57,1 2,7 17,75% Mayıs 18 Nisan 18 Mayıs 18 Haziran 18

GÜNE BAŞLARKEN 16 Kasım 2009

Günlük Bülten 12 Eylül 2014

HAFTALIK BÜLTEN 23 KASIM KASIM 2015

HAFTALIK BÜLTEN 16 KASIM KASIM 2015

Rakamlarla 2011'de Türkiye Ekonomisi

Ekonomi Bülteni. 22 Ağustos 2016, Sayı: 33. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

MİLLİ GELİR VE BÜYÜME

HAFTALIK BÜLTEN 28 NİSAN- 02 MAYIS 2014

TÜRKİYE İŞVEREN SENDİKALARI KONFEDERASYONU AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ

7. Orta Vadeli Öngörüler

Ekim 15. Emeklilik Fon Bülteni. Değişen dünyanın sigortası

Günlük Bülten 06 Ağustos 2013

7.36% 7.0% 15.8% 9.6% % Haziran 18 Mayıs 18 Haziran 18 Temmuz 18

Ekonomi Bülteni. 16 Mayıs 2016, Sayı: 20. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Makro Ekonomi ve Strateji. Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 17 Ağustos 2015, Sayı: 23. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 14 Aralık 2015, Sayı: 39. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

7.36% 2.9% 17.9% 9.7% % Temmuz 18 Nisan 18 Temmuz 18 Ağustos 18

CİGNA FİNANS EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. GRUPLARA YÖNELİK ESNEK EMEKLİLİK YATIRIM FONU DÖNEMİ ALTI AYLIK RAPORU

Ekonomi Bülteni. 18 Ocak 2016, Sayı: 3. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Günlük Bülten 25 Temmuz 2013

GÜNE BAŞLARKEN 12 Mayıs 2009

Ekonomi Bülteni. 03 Ağustos 2015, Sayı: 21. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

5.21% 4.6% 21.6% 11.1% % Ekim 18 Eylül 18 Ekim 18 Kasım 18

1.56% -4.1% 20.3% 11.4% % Kasım 18 Ekim 18 Kasım 18 Aralık 18

TÜRKİYE KALKINMA BANKASI A.Ş.

IŞIKFX Uluslararası Piyasalar Departmanı

HAFTALIK BÜLTEN 12 EKİM EKİM 2015

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Mayıs 2014, No: 92

GÖSTERGELER YABANCI HAREKETİ:

Ekonomi Bülteni. 21 Mart 2016, Sayı: 12. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 25 Nisan 2016, Sayı: 17. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 22 Haziran 2015, Sayı: 16. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

2015 Yılında Para ve Kur Politikası. Erdem BAŞÇI Başkan. 10 Aralık 2014 Ankara

Günlük Bülten 10 Nisan 2012

Ekonomi Bülteni. 22 Mayıs 2017, Sayı: 21. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

İçindekiler. İSO Sanayi Gelişim ve Girdi Fiyatları Endeksi. Kaynak: İSO. İSO Sanayi Girdi Fiyatları Endeksi

GÜNLÜK BÜLTEN. Table of Contents. Yapı Kredi Portföy Yönetimi A.Ş. ve Yapı Kredi Menkul Değerler A.Ş. nin Katkılarıyla

GÜNE BAŞLARKEN 5 Ağustos 2009

Günlük Bülten 25 Mart 2014

Günlük Bülten 12 Eylül 2013

GÖSTERGELER ENFLASYON. Özel sektörün dış borcu rekor düzeyde (Milyon $) TÜFE nin ilk çeyrek-son üç çeyrek seyri (%)

GÜNE BAŞLARKEN 8 Ocak 2010

İKTİSADİ GÖRÜNÜM VE PARA POLİTİKASI. 23 Aralık 2015 Ankara

TEMEL MAKROEKONOMİK GÖSTERGELER - BÜYÜME

Günlük Bülten 28 Mayıs 2013

BASIN DUYURUSU 30 Nisan 2015

AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ ee Şubat Strateji Planlama ve Kurumsal Performans Yönetimi

7. Orta Vadeli Öngörüler

Günlük Bülten 18 Mart 2015

27-31 Temmuz Önümüzdeki Hafta Neleri Takip Edeceğiz?

HAFTALIK BÜLTEN 6 TEMMUZ TEMMUZ 2015

BBH - Groupama Emeklilik Gruplara Yönelik Büyüme Amaçlı Hisse Senedi Emeklilik Yatırım Fonu

HAFTALIK EKONOMİ VE FİNANS BÜLTENİ İKTİSADİ ARAŞTIRMALAR BÖLÜMÜ

Ekonomik Görünüm ve Tahminler: Aralık 2012

Sayı: Mayıs PARA POLİTİKASI KURULU TOPLANTI ÖZETİ Toplantı Tarihi: 18 Mayıs 2010

HER 100 LİRALIK ANAPARA ÖDEMESİNE KARŞILIK 120 LİRA BORÇLANDIK (MİLYAR TL) Ödeme Borçlanma Borç çevirme oranı

SABAH BÜLTENİ. Piyasalarda Çin Etkisi Sürüyor. 11 Ocak :30 GENEL GÜN ÖZETİ. Merkez döviz teminat oranını yükseltti

GÜNE BAŞLARKEN 18 Mart 2009

Günlük Bülten 17 Mart 2014

HALI SEKTÖRÜ 2015 ŞUBAT AYI İHRACAT PERFORMANSI

Strateji Planlama ve Kurumsal Performans Yönetimi. Aylık Ekonomi Bülteni

İçindekiler. İSO Sanayi Gelişim ve Girdi Fiyatları Endeksi

Ekonomi Bülteni. 12 Ekim 2015, Sayı: 30. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Makro Ekonomi ve Strateji. Haftalık Veri Akışı

-2.98% -10.0% 19.7% 13.5% % Ocak 19 Ocak 19 Şubat 19 Şubat 19 AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ ÖZET GÖSTERGELER.

ŞUBAT Sanayi Üretim Endeksi 2015 Kasım ayında 130 seviyesinde gerçekleşerek yıllık bazda %3,6 artış kaydetti. Endeksin bu

HAFTALIK EKONOMİ VE FİNANS BÜLTENİ İKTİSADİ ARAŞTIRMALAR BÖLÜMÜ

TÜRKİYE İŞVEREN SENDİKALARI KONFEDERASYONU AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ

Günlük Bülten 20 Kasım 2013

HAFTALIK RAPOR 23 Şubat 2015

Günlük Bülten 28 Kasım 2014

GÜNE BAŞLARKEN 26 Haziran 2009

Ekonomi Bülteni. 2 Ocak 2017, Sayı: 1. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Transkript:

TÜRKİYE KALKINMA BANKASI A.Ş. EKONOMİK GELİŞMELER ÖZET DEĞERLENDİRME RAPORU HAZIRLAYANLAR Mustafa ŞİMŞEK Fulya BAYRAKTAR Faruk SEKMEN EKONOMİK VE SOSYAL ARAŞTIRMALAR MÜDÜRLÜĞÜ Mart 2011

2011 yılı Mart ayının ikinci ve üçüncü haftalarında ekonomide yaşanan gelişmeler ve bunların piyasalara yansımaları, açıklanan son veriler doğrultusunda aşağıda özetlenmiştir. * Yurtiçi Piyasaları Etkileyen Gelişmeler TCMB Para Politikası Kurulu, 23 Mart 2011 tarihli toplantısında; politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı ile Banka bünyesindeki Bankalararası Para Piyasası ve İstanbul Menkul Kıymetler Borsası Repo-Ters Repo Pazarı nda uygulanmakta olan kısa vadeli faiz oranlarının sabit tutulmasına karar vermiştir. Kurul tarafından yapılan açıklamaya göre; son dönemde iktisadi faaliyete dair açıklanan veriler Ocak Enflasyon Raporu nda sunulan görünümle büyük ölçüde uyumlu seyretmektedir. İç talepteki artışın desteğiyle iktisadi faaliyet güçlenmeye devam etmekte, dış talep ise yakın dönemde bir miktar hızlanmakla birlikte göreli olarak zayıf seyrini korumaktadır. İstihdam koşullarındaki iyileşme sürmekte, ancak işsizlik oranları halen yüksek seviyelerde bulunmaktadır. Petrol ve diğer emtia fiyatları ise Enflasyon Raporu ndaki varsayımların üzerinde gerçekleşmiştir. Bu çerçevede, önümüzdeki dönemde temel mal grubunda enflasyonun bir müddet daha yükselmeye devam edeceği, buna karşılık hizmet enflasyonunun daha ılımlı bir seyir izleyeceği tahmin edilmektedir. Kurul, fiyat istikrarına ve finansal istikrara ilişkin risklerin azaltılması açısından; düşük düzeyde politika faizi, geniş faiz koridoru ve yüksek zorunlu karşılık oranlarından oluşan politika bileşiminin sıkılaştırıcı yöndeki etkilerinin yakından izlenmeye devam edilmesinin ve gerekli gördüğü takdirde aynı doğrultuda ilave tedbirlerin alınmasının uygun olacağını belirtmiştir. Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası tarafından yapılan, 23 Mart 2011 tarihli basın duyurusuna göre; finansal istikrarı pekiştirmek amacıyla, Türk lirası zorunlu karşılık oranları vadesiz ve kısa vadeli mevduatlar/katılım fonları ile diğer yükümlülükler için artırılmıştır. Bu çerçevede, Türk lirası zorunlu karşılık oranları; - Vadesiz, ihbarlı mevduatlar ve özel cari hesaplar için %12 den %15 e, - 1 aya kadar vadeli mevduatlar/katılma hesapları (1 ay dâhil) için %10 dan %15 e, - 3 aya kadar vadeli mevduatlar/katılma hesapları ve özel fon havuzları (3 ay dâhil) için %9 dan %13 e, - 6 aya kadar vadeli mevduatlar/katılma hesapları ve özel fon havuzları (6 ay dâhil) için %7 den %9 a, - Mevduat/katılım fonu dışındaki diğer yükümlülükler için %9 dan %13 e, yükseltilmiş, - 1 yıla kadar vadeli mevduatlar/katılma hesapları ve özel fon havuzları için %6, - 1 yıl ve 1 yıldan uzun vadeli mevduatlar/katılma hesapları ile birikimli mevduatlar/katılma hesapları için %5 olarak sabit tutulmuştur. * Rapor, 14-25 Mart 2011 dönemindeki gelişmeleri içermektedir. 1

Söz konusu düzenleme 1 Nisan 2011 tarihli yükümlülük cetvelinden itibaren geçerli olacak ve yeni oranlar üzerinden hesaplanan zorunlu karşılıklar 15 Nisan 2011 tarihi itibarıyla tesis edilmeye başlanacaktır. Böylece mevcut verilere göre piyasadan yaklaşık 19.1 milyar Türk lirası likidite çekilmiş olacaktır. Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası tarafından yapılan basın duyurusuna göre; 24 Mart 2011 tarih ve 27884 sayılı Resmi Gazete de yayımlanan Kredi Kartı İşlemlerinde Uygulanacak Azami Faiz Oranları Hakkında Tebliğde Değişiklik Yapılmasına Dair 2011/3 sayılı Banka Tebliği ile 1 Nisan 2011 tarihinden geçerli olmak üzere kredi kartı işlemlerinde uygulanacak aylık azami akdi faiz oranı Türk Lirası için %2.12, ABD doları için %1.70 ve Euro için %1.64, aylık azami gecikme faizi oranı ise Türk Lirası için %2.62, ABD doları için %2.20 ve Euro için ise %2.14 olarak belirlenmiştir. Söz konusu oranlar azami oranlar olup, bankalarca kredi kartı işlemlerinde 1 Nisan 2011 tarihinden itibaren bu oranların üzerinde bir faiz oranı uygulanması mümkün bulunmamaktadır. Bankalar bu oranları geçmemek üzere faiz oranlarını serbestçe belirleyebilecektir. JP Morgan, gelişmekte olan piyasalara ilişkin yayınladığı haftalık strateji raporunda, TCMB nin uygulamakta olduğu politikanın sermaye girişlerinin cesaretini kırmakta başarılı olduğunu, ancak bu politikanın öncelikli hedefi olan kredilerde büyümenin yavaşlatılmasının henüz başarılamadığını belirtti. JP Morgan, Türkiye nin önündeki ana politika zorlukları olarak; gelişen enflasyonist güçleri ve artan cari işlemler açığının finansmanını gösterdi ve 2011 yılında cari işlemler açığının GSYH nın %7.3 ü (59.2 milyar USD) seviyesinde oluşmasını beklediklerini vurguladı. JP Morgan, TCMB nin repo faizini hali hazırdaki %6.25 den yıl sonuna kadar 175 baz puan artırarak %8 e çıkaracağı tahminini sürdürdüğünü bildirdi. JP Morgan, TCMB nin bu faiz artırımlarına 12 Haziran da yapılacak genel seçimlerin ardından, Temmuz ayında 50 baz puan ile başlamasını beklediğini de bildirdi. JP Morgan ayrıca, TCMB nin zorunlu karşılık oranında Nisan ayında 100 baz puanlık artırıma gideceğini de öngördü. JP Morgan, raporda, kredilerde büyümede bir yavaşlama olduğuna dair çok erken işaretlerin teyit edilmesi halinde, baz senaryoda öngörülenden daha az repo faizi ve zorunlu karşılık oranı artırımı yapılması yönünde artan bir risk bulunduğunu da vurguladı. JP Morgan, PPK nın faiz kararını değerlendirdiği raporunda; TCMB nin enflasyon baskılarında arz tarafına dair endişeleri gittikçe artıyor, fakat seçimlerden önce faiz artırımı beklemiyoruz. Zorunlu karşılıkların 400 baz puan artırılması önemli ve bu kredi büyümesini sınırlamaya yardımcı olacaktır. Enflasyonda bankanın kredibilitesini sarsacak yukarı yönlü sürprizler olursa, faiz artırımı gündeme gelebilir. yorumunda bulundu. BGC Partners, bütçe verisini değerlendirdiği raporunda; Şubat ayı Merkezi Yönetim bütçesi başarılı bir mali disipline işaret ediyor. Seçimlerin Haziran da yapılacağını ve analistler ile kredi derecelendirme kuruluşlarının hükümetin seçim harcaması yapıp yapmadığına dair ipucu aradığını akılda tutmak gerek. Şubat ayı bütçe rakamlarının başarılı bir mali disipline işaret etmesi, kredi derecelendirme kuruluşlarını rahatlatarak cari açık problemine rağmen Türkiye nin kredi notunu yükseltmeye teşvik edecektir. Bazı beklentilerin aksine hükümetin yaklaşan seçimlere rağmen TCMB nin cari açığı kontrol altına almak 2

için ekonomik aktiviteyi azaltmayı hedefleyen parasal politikasını desteklemeye başladığı açık. ifadelerine yer verdi. Nordea, gelişen piyasa kurları hakkındaki raporunda, faiz artırımının TL yi güçlendireceğini belirtti. Raporda; Merkez Bankası nın son gelişmelerin ardından tarzını değiştirmesi mümkün. Bu, petrol fiyatları ve jeopolitik sorunlara rağmen TL yi destekleyecektir. İlk faiz artırımının 2. çeyrekte gerçekleşmesini bekliyoruz. Haziran da seçim sonuçlarının netleşmesi ve olası bir not artırımı da yılın geri kalanında TL nin güçlenmesini sağlayacaktır. İzlenecek diğer bir faktör de Nisan da değişecek Merkez Bankası Başkanı dır. Ekonomi de güçlü kalmaya devam ediyor. Bu yıl %5 civarında büyüme bekliyoruz. ifadelerine yer verdi. Barclays, gelişen piyasalar raporunda, Orta vadeli bakış açısından Türkiye ekonomisi için yapıcı kalmaya devam ediyoruz. Ancak bazı dengesizliklerin artış gösterdiğini de göz ardı edemiyoruz. Politika yapıcılar bu noktada sorunu kabullendiler, ancak şimdiye kadar cari işlemler üzerinde sadece sınırlı bir kontrol sağlanabildi. Bu durum, Türk varlıklarını özellikle küresel emtia fiyatları ve likidite koşullarındaki gelişmelere maruz bırakıyor. Hala genişleyen cari işlemler açığı ve finansman baskılarını dikkate alarak gelecek aylarda lira konusunda temkinliyiz. ifadelerine yer verdi. Danske Bank, hazırladığı bir raporda, TCMB nin faiz kararına dair beklentilerine yer verdi. Raporda; TCMB nin beklemede kalma ihtimali yüksek. İleride enflasyonun artmasını beklediğimizden, parasal sıkılaştırma önem kazanacak. Faiz artırımı olmasa da banka daha agresif hale gelecektir. ifadeleri yer aldı. Uluslararası Piyasalardaki Gelişmeler Dallas FED Başkanı Richard Fisher, ABD nin, borçlarını ödeyememe durumuna doğru gittiğini iddia etti. Fisher, "Mali yetkililerin bizi getirdiği bu yolda devam edersek, borçları ödeyemez hale geleceğiz, asıl soru bunun ne zaman olacağı. Kısa vadeli görüşmeler çok önemli." dedi. ABD nin doğru kararları alacağından emin olduğunu ve borç ödeyememe durumundan kaçınabileceğini de kaydeden Fisher, "Bu sürecin başındayız ve çok sancılı bir süreç olacak." yorumunda bulundu. Fisher, iyileşmenin momentum kazandığını, FED in faiz artırımı yapmadan da sıkılaştırma yapma imkanı olduğunu dile getirdi. Richard Fisher, ayrıca, FED in 2008-2009 döneminde aldığı acil tedbirler ile vergi mükelleflerine para kazandırdığı ve ekonomiyi canlandırmak için bugüne kadar yeterince şey yaptığını ifade etti. FED in ekonomiyi canlandırmak için yeni tedbirler almaktan kaçınması gerektiğini ifade eden Fisher, "FED yeterince şey yaptı, aşırıya kaçmamalı, daha fazlasını yapmamalı" diye konuştu. Bundan sonra mali politikada adımların hızlandırılması gerektiğini ifade eden Fisher, FED in Haziran ayı sonrasında para politikasını sıkılaştırmaya ve piyasada dolaşan çok fazla parayı, artan spekülatif aktiviteleri geri çekmeye başlaması gerektiğini savundu. ABD ekonomisinin artık sürdürülebilir, kendi kendini idame ettirebilir bir toparlanmaya sahip olduğunu ve bu yıl %3.5 büyümesini beklediğini de ifade eden Fisher, FED in piyasaya verdiği likiditeyi çekmek için faiz artırımından başka yolları olduğunu da vurguladı. Fisher, FED in likiditeyi çekmek, para politikasını sıkılaştırmak için satın almış olduğu Hazine kâğıtlarını satabileceğini, 3

zorunlu karşılıkları artırabileceğini ve vadeli mevduatı teşvik edebileceğini vurguladı. ABD Ulusal Konut Üreticileri Birliği/Wells Fargo konut piyasası endeksi, Mart ayında bir puan artışla 17 seviyesine yükseldi. Genel beklenti, endeksin 16 seviyesinde gerçekleşmesi yönündeydi. Konut piyasası endeksi, Nisan 2006 tarihinden bu yana 50 seviyesinin altında seyretmektedir. ABD de Şubat ta konut başlangıçları %22.5 azalarak mevsimsel olarak ayarlanmış 479 bin seviyesinde gerçekleşti. Beklenti 570 bindi. Ocak ta konut başlangıçları %18.4 artmıştı. Şubat ta inşaat izinleri de %8.2 azalarak yıllık 517 bin oldu. ABD de üretici fiyatları Şubat ta %1.6 yükseldi. Üretici fiyatları Ocak ta %0.8 yükselmişti. Böylece üretici fiyatları son 12 ayda %5.6 yükselmiş oldu. Çekirdek fiyatlar ise %0.2 yükseldi. Çekirdek ÜFE yıllık %1.8 yükseliş kaydetti. Beklenti ÜFE de %0.7, çekirdek ÜFE de %0.2 artış olmasıydı. ABD de Şubat ta tüketici fiyatları %0.5 yükseldi. Çekirdek tüketici fiyatları ise %0.2 arttı. Beklenti, tüketici fiyatlarının %0.5, çekirdek fiyatların da %0.1 yükselmesiydi. TÜFE yıllık %2.1, çekirdek TÜFE yıllık %1.1 yükseldi. ABD de sanayi üretimi Şubat ta %0.1 düştü. Beklenti üretimin %0.7 artmasıydı. Ocak ayı sanayi üretimi ise %0.1 düşüşten %0.3 artışa revize edildi. Şubat ta kapasite kullanım oranı da %76.4 den %76.3 e düştü. ABD de Şubat ta öncü göstergeler %0.8 yükseldi. Öncü Ekonomik Göstergeler endeksi 113.4 seviyesinde gerçekleşti. Beklenti, endeksin %1 yükselmesiydi. ABD de ikinci el ev satışları %9.6 düştü. İkinci el konut satışları Şubat ta yıllık mevsimsel olarak ayarlanmış 4.88 milyon olarak gerçekleşti. Şubat ta satışların 5.1 milyona düşmesi bekleniyordu. Satılan konutlarda ortalama fiyat geçen yıla göre %5.2 düşüşle 156,100 USD ye indi. Fiyatlar ABD deki dört büyük bölgenin tamamında geriledi. İkinci el konut stoku da %3.5 artışla 3.49 milyona çıktı. ABD de Şubat ta yeni konut satışları %16.9 düştü. Şubat ta yeni konut satışları mevsimsel olarak ayarlanmış yıllık 250 bin seviyesinde gerçekleşti, beklenti 290 bindi. ABD de Şubat ta dayanıklı mal siparişleri %0.9 düştü. Ulaştırma araçları dışarıda kaldığında ise siparişler %0.6 düştü. Siparişlerin %1.5 yükselmesi bekleniyordu. Ocak verisi %3.2 artıştan %3.6 artışa revize edildi. ABD de dördüncü çeyrek için GSYH büyümesi %3.1 e revize edildi, önceki tahmin %2.8 idi. Yukarı yönlü revizyon beklentiye paralel olarak gerçekleşti. Euro Bölgesi nde Ocak ta sanayi siparişleri aylık %0.1, geçen yılın aynı dönemine göre de %20.9 yükseldi. Beklenti aylık %1, yıllık %21.6 yükselişti. Almanya Maliye Bakanlığı, ülkenin ekonomik büyümesinin devam ettiğini ve yıl boyunca güç kazanmaya devam etmesini beklediğini bildirdi. Yılın başında imalat sektöründe büyümenin yavaşladığını belirten Bakanlık, "Ekonomik trendlere ilişkin cari göstergeler, Almanya da genel ekonomik aktivitenin yıl içinde tekrar hızlanacağına işaret ediyor" ifadelerini kullandı. Bakanlık yayınladığı aylık raporda, ekonominin, hükümetin bu yıl için öngördüğü %2.3 lük büyümeyi yakalama yolunda olduğunu da vurguladı. 4

İngiltere de tüketici fiyatları, Şubat ayında yıllık %4.4 artış gösterdi. Oran, genel piyasa beklentilerinin de üzerinde geldi. Tüketici fiyatlarının aylık bazda ise %0.7 yükseldiği bildirildi. Tüketici fiyatlarının beklentilerin üzerinde yüksek gelmesinin ardından sterlin, euro ve dolar karşısında değer kazandı. Yunan hükümetinin verdiği bilgiye göre, ülkenin Ocak-Şubat dönemi için bütçe açığı, revize verilerin ardından arttı. Daha önce GSYH nın %9.0 u seviyesinde gerçekleştiği açıklanan bütçe açığı, 1,024 milyar EUR olarak, GSYH nın %9.1 i seviyesine revize edildi. Ocak-Şubat döneminde bütçe gelirleri 7.95 milyar EUR, harcamalar ise 9.32 milyar EUR olarak gerçekleşti. IMF Başkan Yardımcısı John Lipsky, gelişmiş ülkelerin artan, İkinci Dünya Savaşı ndan bu yana görülen en yüksek seviyeye ulaşması beklenen borçlarının artık sürdürülemez bir seviyede olduklarını ve gelecekte bir finansal kriz ortaya çıkması riski oluşturduklarını bildirdi. Gelişmiş ekonomilerde kamu borçlarının GSYH ya oranının ortalamasının bu yıl %100 seviyesini aşmasını beklediklerini ve bunun İkinci Dünya Savaşı ndan bu yana ilk kez olacağını ifade eden Lipsky, "Yaşanmakta olan krizin mali yan etkileri, toparlanmayı engellemeden ve yeni bir kriz riski yaratmadan önce düzeltilmeli. Ana zorluk, bir taraftan istihdam yaratmaya ve sosyal uyumu desteklemeye çalışırken, diğer taraftan gelecekteki potansiyel bir krizden kaçınmaya çalışmak" diye konuştu. Gelişmiş ekonomilerde borçlara ödenen faizin geçtiğimiz 3 yılda GSYH nın %2.75 i civarında gerçekleştiğini belirten Lipsky, yüksek açıkların ve borçların er ya da geç normalleşecek ekonomik büyüme ile bir araya gelmesi ile daha yüksek faizlerin ortaya çıkacağını vurguladı. Lipsky ayrıca, IMF in çalışmasına göre, borç oranında her %10 luk artışın, yıllık reel ekonomik büyümeyi, yatırımlar üzerindeki olumsuz etkisi ve verimlilikteki büyümeyi frenlemesi nedeniyle 0.15 puan civarında yavaşlattığını gösterdiğini vurguladı. Lipsky, birçok gelişmekte olan ekonominin aşırı ısınma tehdidi ile karşı karşıya olduklarını ve para politikasını sıkılaştırmak için çok hızlı harekete geçmeleri gerektiğini söyledi. Çin Merkez Bankası, bankalar için zorunlu karşılık oranlarını 50 baz puan artırdı. Ülkenin en büyük bankaları için zorunlu karşılık oranı %20 ye yükseldi. Artırımla birlikte bankaların ayırmak zorunda oldukları nakit miktarı 350 milyar Yuan arttı. Çin Bankacılık Düzenleme Komisyonu ndan verilen bilgiye göre, ülkede banka kredileri yılın ilk iki ayında geçen yılın aynı dönemine göre %17.8 artış gösterdi. Ekonomistler, Şubat ayında kredilerin %18.1 artmasını bekliyorlardı. Ocak ayında krediler %18.5 artmıştı. OECD yaptığı açıklamada, Kuzey Afrika ve Orta Doğu daki istikrarsızlığın ateşlediği yüksek petrol fiyatlarının, OECD üyesi ülkelerde enflasyonu yükseltebileceğini, ancak politika yapıcıların buna reaksiyon vermesinin gerekmeyebileceğini bildirdi. Petrol Fiyatı Artışlarının Ekonomik Aktiviteye ve Enflasyona Etkileri başlığı ile bir belge yayınlayan OECD, petrol fiyatında 10 USD/varil seviyesinde bir artışın, OECD bölgesinde enflasyonu şokun ardından ilk yılda 0.2 puan artıracağını ve ikinci yılda enflasyona etkisinin 0.1 puana gerileyeceğini bildirdi. OECD, petrol fiyatının 25 USD artması halinde ise 2012 yılında enflasyonun 0.75 puan artacağını öngördüklerini vurguladı. Enflasyondaki bu artışa rağmen politika yapıcıların adım atmalarının gerekmeyebileceğini ifade eden OECD, "Çünkü enflasyon ve gelecekteki fiyat artışları için beklentiler düşük. 5

Eğer enflasyon bekleyişleri istikrarsızlaşırsa, petrol fiyatındaki artışın etkileri beklenenden daha güçlü olabilir" ifadelerini kullandı. JP Morgan yılın ilk yarısı için küresel büyüme tahminini %3.7 ye düşürdü. Kurumdan yapılan açıklamada, Japonya da yaşanan depremin ardından yakın vadede belirsizliğin yaşanacağının altı çizildi. JP Morgan yılın ilk yarısında ABD de üretim büyümesi tahminini de %4 den %3 e çekti. Moody s, Portekiz in uzun vadeli kredi notunu 2 basamak düşürerek A3 ten A1 e indirdi. Görünüm ise negatif olarak belirlendi. Fitch, Portekiz in uzun vadeli yabancı ve yerel para cinsinden notunu (A+) dan (A-) ye indirdiğini bildirdi. Görünüm ise negatif olarak belirlendi. Bu, kredi notunda ileride yeni indirimlerin olabileceği anlamına geliyor. Fitch, indirime gerekçe olarak, kemer sıkma önlemlerinin meclisten geçirilememesi ve ardından başbakanın istifa etmesini gösterdi. Moody s Investors Service, Japonya nın durumuna ilişkin yayınladığı özel bir raporda, 11 Mart ta yaşanan deprem ve tsunami ile bunu takip eden nükleer krizin ülke ekonomisi, kredi notu, bankacılık, sigorta ve finans dışı sektörler için aşağı yönlü riskleri artırdığını bildirdi. Moody s, yaşanan krizin Japonya nın finans ve finans dışı sektörlerinde kredi notlarına hemen ve uzun vadede yapacağı etkilere ilişkin düşüncelerini aktarırken, krizin tedarik zinciri yoluyla ABD otomotiv sektörü ve ABD ile Asya daki elektronik sektörlerini de etkileyebileceğini ifade etti. Moody s yüksek risklere rağmen, temel senaryo çerçevesindeki öngörülerinin değişmediğini ve yatırımcıların Japon devlet tahvillerine olan güveninin devam etmesi, bankacılık sektörünün esnekliği ve krizden en kötü etkilenen sektörlerin sigortalı oldukları değerlendirmesi altında, Japon ekonomisinin 2011 in ikinci yarısında büyümeye yeniden başlayacağını öngörmeyi sürdürdüklerini vurguladı. Son Açıklanan Veriler TÜİK tarafından açıklanan geçici verilere göre; 2011 yılı Ocak ayında, bir önceki yılın aynı ayına göre ihracat miktar endeksi %14 oranında, ithalat miktar endeksi %31.3 oranında artış gösterirken, ihracat birim değer endeksi %7.1, ithalat birim değer endeksi de %9.9 oranında artış göstermiştir. Ana sektörler itibarıyla, 2011 yılı Ocak ayında, bir önceki yılın aynı ayına göre ihracat miktar endeksleri; tarım ve ormancılık sektöründe %9.9, balıkçılık sektöründe %62.6, madencilik ve taş ocakçılığında %28.8, imalat sanayinde %14.1 oranında artmıştır. İthalat miktar endeksleri de aynı dönemde; tarım ve ormancılık sektöründe %2.5, madencilik ve taş ocakçılığı sektöründe %18.5 ve imalat sanayii sektöründe %36 oranında artmıştır. Ocak ayında, bir önceki yılın aynı ayına göre ihracat birim değer endeksleri; tarım ve ormancılık sektöründe %1.1, balıkçılık sektöründe %15.4, madencilik ve taşocakçılığı sektöründe %13 ve imalat sanayi sektöründe %7.2 oranında artmıştır. İthalat birim değer endeksleri de geçen yılın aynı ayına göre, tarım ve ormancılık sektöründe %36.3, madencilik ve taş ocakçılığı sektöründe %20.2, imalat sanayii sektöründe de %5.7 oranında artış göstermiştir. 6

Bu gelişmelerden sonra; 2009 yılının Ekim ayından itibaren ithalat lehine bir eğilim gösteren dış ticaret hadleri 2010 yılı Mayıs ayından itibaren ihracat lehine dönmüş ve Temmuz ayına kadar bu eğilim devam etmiştir. Ağustos ayında tekrar ithalat lehine dönen dış ticaret hadleri, Eylül ayında bir miktar toparlanmasına rağmen, yıl sonuna kadar ithalat lehine olma eğilimini sürdürmüştür. 2011yılının Ocak ayında ise; bir önceki aya göre ihracat fiyatlarının (%3.54) ithalat fiyatlarına (%2.77) göre daha fazla artması nedeniyle 0.7 % Dış Ticaret Hadleri (%) 104.0 102.0 101.0 100.2 100.2 99.6 99.4 99.9 100.0 97.4 97.4 97.6 98.0 96.7 95.6 94.7 93.8 95.7 94.1 94.3 95.8 96.0 94.3 94.8 94.2 93.2 93.5 94.0 94.2 92.0 93.3 92.7 90.0 88.0 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 2009 2010 2011 puan artışla 94.2 seviyesinde bir miktar ihracat lehine dönmüştür. Dış ticaret hadleri 2011 yılının Ocak ayındaki bu seviyesiyle 2009 ve 2010 yılı Ocak aylarının gerisinde kalmıştır. TÜİK tarafından açıklanan, Hanehalkı İşgücü Araştırması 2010 Aralık Dönemi (Kasım, Aralık 2010, Ocak 2011) Sonuçları na göre; 2010 yılı Aralık döneminde, kurumsal olmayan çalışma çağındaki nüfus geçen yılın aynı dönemine göre 850 bin kişi artarak 52 milyon 929 bin kişiye ulaşmıştır. Bu dönemde istihdam edilenlerin sayısı, geçen yılın aynı dönemine göre 1 milyon 214 bin kişi artarak 22 milyon 665 bin kişiye yükselirken, işgücüne katılma oranı geçen yılın aynı dönemine göre 0.8 puanlık artışla %48.4 olarak gerçekleşmiştir. Türkiye genelinde işsiz sayısı, geçen yılın aynı dönemine % Aylık İşsizlik Oranı (%) göre 432 bin kişi azalarak 2 17.0 16.0 milyon 929 bin kişiye 15.0 düşerken, işsizlik oranı 2.1 14.0 13.0 puanlık azalış ile %11.4 12.0 seviyesinde, tarım dışı işsizlik 11.0 oranı da %14.2 seviyesinde 10.0 9.0 gerçekleşmiştir. Bu dönemde, 8.0 istihdam edilenlerin %24.6 sı 7.0 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 tarım, %20.5 i sanayi, %6.4'ü 2008 11.6 11.9 11.0 9.9 9.2 9.4 9.9 10.2 10.7 11.2 12.6 14.0 2009 15.5 16.1 15.8 14.9 13.6 13.0 12.8 13.4 13.4 13.0 13.1 13.5 inşaat, %48.5 i de hizmetler 2010 14.5 14.4 13.7 12.0 11.0 10.5 10.6 11.4 11.3 11.2 11.0 11.4 sektöründedir. Önceki yılın aynı dönemi ile karşılaştırıldığında, tarım sektörünün istihdam edilenler içindeki payının 0.7 puan, sanayi sektörünün payının 0.4 puan, inşaat sektörünün payının ise 0.4 puan arttığı, buna karşılık hizmetler sektörünün payının 1.5 puan azaldığı görülmektedir. Maliye Bakanlığı ndan yapılan açıklamaya göre; Merkezi Yönetim Bütçesi, 2010 yılının Şubat ayında 2.3 milyar TL açık vermişken, 2011 yılının Şubat ayında 988 milyon TL fazla vermiştir. 2011 yılı Şubat ayında faiz dışı fazla, bir önceki yılın aynı ayına göre 3.1 kat artarak 7.2 milyar TL olarak gerçekleşmiştir. Bütçe harcamalarının 23.6 milyar TL, bütçe gelirlerinin 24.6 milyar TL, faiz harcamalarının yaklaşık 6.2 milyar TL olduğu 2011 yılı Şubat ayında, vergi 7

gelirleri 21 milyar TL ile merkezi yönetim bütçe gelirlerinin yaklaşık %86 sını oluşturmuştur. T.C. Merkez Bankası tarafından yapılan açıklamaya göre; 2010 yılı Mart ayında %67.3 olan İmalat Sanayi Kapasite Kullanım Oranı (KKO) (NACE Rev. 2), 2011 yılı Mart ayında, geçen yılın aynı ayına göre 5.9 puan, bir önceki aya göre de 0.2 puan artış göstererek %73.2 seviyesinde gerçekleşmiştir. İmalat sanayi genelinde mevsimsel etkilerden arındırılmış kapasite kullanım oranı ise; geçen yılın aynı ayına göre 5.9 puan, bir önceki aya göre ise 0.3 puan artış göstererek %76.4 % İmalat Sanayi KKO (Nace Rev.2) 85.0 80.0 75.0 70.0 65.0 60.0 55.0 50.0 72.7 73.3 73.3 74.4 73.0 73.5 75.3 75.9 75.6 74.6 73.0 73.2 68.6 67.8 67.3 61.6 60.9 58.7 59.7 67.5 67.9 68.9 68.0 68.2 69.8 67.7 64.0 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 2009 2010 2011 seviyesinde gerçekleşmiştir. Mal gruplarına göre kapasite kullanım oranlarında geçen yılın aynı ayına göre dayanıklı tüketim mallarında, yatırım mallarında, ara mallarında, tüketim mallarında ve dayanıksız tüketim mallarında artış gözlenirken, gıda ve içeceklerde düşüş gözlenmiştir. Türkiye İstatistik Kurumu ve T.C. Merkez Bankası işbirliği ile yürütülen Aylık Tüketici Eğilim Anketi ne göre, 2010 yılının Şubat ayında 81.85, 2011 yılının Ocak ayında 91.29 olan Tüketici Güven Endeksi, 2011 yılının Şubat ayında bir önceki aya göre %2.49 oranında artarak 93.56 değerine yükselmiştir. Ankete göre, güven endeksindeki artış, tüketicilerin mevcut ve gelecek dönem satın alma gücü, gelecek dönem genel ekonomik durum, iş bulma olanakları ve mevcut dönemin dayanıklı tüketim malı satın almak için uygunluğu durumlarına ilişkin değerlendirmelerinin iyileşmesinden kaynaklanmaktadır. T.C. Merkez Bankası tarafından yapılan açıklamaya göre; Reel Kesim Güven Endeksi, 2011 yılı Mart ayında bir önceki aya göre 3.8 puan artarak 114.8 puan düzeyinde gerçekleşmiştir. 2011 yılının Mart ayında sırasıyla; gelecek üç aydaki ihracat sipariş miktarı, gelecek üç aydaki üretim hacmi, gelecek üç aydaki toplam istihdam ve genel gidişata ilişkin değerlendirmeler endeksi artış yönünde etkilerken, son üç aydaki toplam sipariş miktarı, mevcut toplam sipariş miktarı, mevcut mamul mal stoklarına ilişkin değerlendirmeler endeksi azalış yönünde etkilemiş, sabit sermaye yatırım harcamasına ilişkin değerlendirmeler ise endekste bir değişikliğe neden olmamıştır. Hazine Müsteşarlığı ndan yapılan açıklamaya göre; 2011 yılı Şubat ayı sonu itibarıyla, Merkezi Yönetim Brüt Toplam Borç Stoku, 482.8 milyar TL olarak gerçekleşmiştir. Borç stokunun 351.8 milyar TL tutarındaki kısmı (%73) Türk Lirası cinsinden, 131 milyar TL tutarındaki kısmı (%27) döviz cinsi borçlardan oluşmaktadır. 2011 yılı Şubat sonu itibariyle merkezi yönetim brüt borç stokunun %63 ü iç piyasaya, %11 i ise kamu kesimine olan iç borçlardan oluşurken, dış borçların ağırlığı yaklaşık %26 olarak gerçekleşmiştir. İç borç stokunun alacaklılara göre dağılımına baktığımızda; 2010 yılının Ocak ayında %81.7 olan iç borç stokunun piyasa payının, yıl ortasına kadar sürekli arttığı, Temmuz ve Ağustos aylarında bir miktar gerilemesine rağmen izleyen 8

aylarda artışına devam ederek Aralık ayında %85.4 olarak gerçekleştiğini görmekteyiz. 2011 yılının Ocak ayında %85.3 olan bu oran Şubat ayında ise %85.1 seviyesinde gerçekleşmiştir. 2010 yılının Ocak ayında 25.4 ay olan iç borç stokunun ortalama vadeye kalan gün sayısı ise; yıl boyunca sürekli artış göstererek, Ekim ayında bir miktar gerilemesine rağmen, Aralık ayında 31 ay olarak gerçekleşmiştir. 2011 yılının Ocak ayında 34.1 ay olan ortalama vadeye kalan gün sayısı, Şubat ayında da 35.2 ay düzeyine yükselmiştir. T.C. Merkez Bankası nın mali ve reel sektörden katılımcılarla gerçekleştirdiği 2011 Yılı Mart Ayı II. Dönem Beklenti Anketi sonuçlarına göre; Türkiye ekonomisinin 2011 yılında %4.9 oranında büyüyeceği, tüketici fiyatlarının %6.85 oranında artacağı, cari işlemler açığının 51,607 milyon USD ve dolar kurunun 1.58 TL civarında gerçekleşeceği tahmin edilmektedir. Önümüzdeki 12 ve 24 ay sonrasının yıllık TÜFE beklentileri ise sırasıyla %6.76 ve %6.36 düzeyindedir. 12 ay sonrası için, 6 ay vadeli hazine bonosunun yıllık bileşik getirisi %8.47, 5 yıl vadeli, 6 ayda bir ödemeli devlet tahvillerinin yıllık bileşik getirisi de %9.59 olarak beklenmektedir. 2011 yılı Mart Ayı II. Dönem Beklenti Anketi nde, bir önceki dönem Beklenti Anketi ne göre; yılsonu dolar kuru beklenti değeri düşerken, yılsonu büyüme beklenti değeri aynı kalmış, diğer tüm ekonomik göstergelerin beklenti değerleri yükselmiştir. Merkez Bankası Analitik Bilânçosu Ana Kalemlerindeki Gelişmeler 11 Mart 18 Mart 2011 döneminde Merkez Bankası Analitik Bilânçosu aktif büyüklüğü yaklaşık %2.6 oranında artış kaydederek 133,045 milyon TL den 136,517 milyon TL seviyesine yükselmiştir. Sürekli artış trendinde olan Aktif büyüklük geçen yılın aynı dönemine göre karşılaştırıldığında ise yaklaşık %23.7 artış kaydetmiştir. Merkez Bankası Analitik Bilânçosu Ana Kalemleri (Milyon TL.) 19.03.10 11.03.11 18.03.11 Değişim Son Yıl Dönem AKTİFLER 110,392 133,045 136,517 26,125 3,473 1.DIŞ VARLIKLAR 113,215 142,529 146,435 33,320 3,906 2.İÇ VARLIKLAR -2,823-9,484-9,917-7,094-433 PASİFLER 110,392 133,045 136,517 26,125 3,473 1.TOPLAM DÖVİZ YÜKÜMLÜKLERİ 62,074 58,506 61,998-76 3,492 1.1. DIŞ YÜKÜMLÜKLER 21,836 22,174 22,075 239-99 1.2. İÇ YÜKÜMLÜKLER 40,238 36,332 39,923-315 3,591 1.2.1. Döv. Ol. Takip Ol. Mevduat 21,131 6,898 10,154-10,977 3,256 1.2.2. Bankaların Döviz Mevduatı 19,107 29,434 29,769 10,662 335 2.MERKEZ BANKASI PARASI 48,317 74,539 74,520 26,203-19 2.1. REZERV PARA 61,911 99,606 99,697 37,786 91 2.1.1. Dolaşıma Çıkan Banknot 39,561 50,436 51,442 11,881 1,006 2.1.2. Bankalar Mevduatı 22,283 49,086 48,163 25,880-923 2.1.3. Diğer Kalemler 67 84 92 25 8 2.2. DİĞER MB PARASI -13,594-25,067-25,177-11,583-110 2.2.1. APİ den Doğan Borçlar -15,782-32,024-32,025-16,243-1 2.2.2. Kamu Mevduatı 2,188 6,957 6,848 4,660-109 TCMB Brüt Döviz Rezervleri (Milyon $) 68,776 83,468 85,776 17,000 2,308 Kaynak: TCMB Bu dönemde Dış Varlıklar kalemi %2.74 artarak 142,529 milyon TL den 146,435 milyon TL seviyesine çıkarken, İç Varlıklar kalemi ise önceki dönemde kaydettiği 9

artışı aynı oranda geri alarak %4.57 oranında düşüşle -9,484 milyon TL den - 9,917 milyon TL seviyesine gerilemiştir. Bilânçonun pasif kalemleri incelendiğinde Merkez Bankası Toplam Döviz Yükümlülüklerinin bu dönem yaklaşık %6 artarak 58,506 milyon TL den 61,998 milyon TL düzeyine çıktığı görülmektedir. Toplam Döviz Yükümlülükleri kaleminin alt ayrımına bakıldığında, Dış Yükümlülükler kaleminde önemli bir değişiklik görülmezken İç Yükümlülükler kaleminde yaklaşık %10 luk bir artış göze çarpmaktadır. Bu dönem itibariyle Emisyon Hacmi %2 oranda artış kaydetmiş ve 50,436 milyon TL den 51,442 milyon TL ye yükselmiştir. Bankalar Mevduatı kalemi ise önceki dönem kaydettiği yaklaşık %27 oranında artışın ardından bu dönem %1.9 düşüş göstererek 49,086 milyon TL den 48,163 milyon TL düzeyine gerilemiştir. Dolayısıyla da büyük oranda bu iki kalemin birleşmesinden oluşan Rezerv Para bu iki kalemin birbirini telafi etmesi sonucu önemli bir değişiklik kaydetmeyerek 99,697 milyon TL seviyesinde bulunmaktadır. Merkez Bankası nın temel politika araçlarından biri olan Açık Piyasa İşlemlerinden Doğan Borçlar kalemi önceki dönem gerçekleştirdiği %88 oranında düşüşün ardından bu dönem önemli düzeyde bir değişiklik göstermeyerek yaklaşık -32 milyar TL olan düzeyini korumuştur. Diğer yandan Merkez Bankası nın bir diğer politika aracı olan Kamu Mevduatı kalemi de önceki dönemde gerçekleştirdiği iki kat artışın ardından bu dönemde yaklaşık %2 düşüş kaydederek 6,957 milyon TL den 6,848 milyon TL ye gerilemiştir. TC Merkez Bankası brüt döviz rezervleri ise bu dönem itibariyle %2.7 oranında artarak 83,468 milyon USD seviyesinden 85,776 milyon USD seviyesine çıkmıştır. Tahvil-Bono Piyasası Piyasanın gösterge kâğıdı niteliğindeki 07.11.2012 itfa tarihli tahvilin yıllık bileşik faizi Mart ayının üçüncü haftasına Japonya da yaşanan deprem sonrası küresel talebin düşeceği beklentisiyle petrol fiyatlarının düşmesi ve Türkiye ye yabancı girişinin artmasıyla düşüş kaydederek %8.61 seviyesine kadar geriledi. Ancak hafta içinde Japonya dan gelen endişe verici nükleer kriz senaryoları ve Birleşmiş Milletler in Libya ya müdahale kararı alması küresel risk iştahında negatif yönde baskı yaparak bileşik faizin tekrar yükselmesine ve haftayı %8.77 düzeyinden kapatmasına sebep oldu. 07.11.2012 itfa tarihli gösterge tahvilin bileşik faizi Mart ayının dördüncü haftasına küresel risk iştahındaki yükseliş nedeniyle yabancı girişlerinin artması ve TL nin değer kazanması sonucu tahvil bono piyasasına gelen alımlarla düşüş kaydederek başladı ve %8.60 düzeyine kadar geriledi. Ancak Merkez Bankası nın Para Politikası Kurulu toplantısında zorunlu karşılık oranlarını sürpriz oranlarda artırması tahvil piyasasında sert satışlara yol açtı. Bileşik faiz haftanın 10

son iki iş gününde 43 baz puan birden artarak haftayı geçen hafta kapanışına göre 26 baz puan artışla 9.03 düzeyinden kapattı. Döviz Piyasası Mart ayının üçüncü haftasında FED toplantısından politika ve faiz değişikliğinin çıkmaması ve G-7 ülkelerinin Japonya da meydana gelen deprem sonrası aşırı değerlenen Yen e müdahale kararı alması USD nin değer kaybetmesini sağladı. İspanya nın başarılı bir tahvil ihalesi gerçekleştirmesi ve Euro bölgesinde Nisan ayı içinde faiz artışı olacağı beklentisi ile değerlenen EUR/USD paritesi geçen hafta kapanışına göre %2.3 artış kaydederek, haftayı 1.4107 seviyesinde kapattı. USD karşısında EUR ile paralel hareket eden TL ise baskılanan USD karşısında değer kazanırken EUR karşısında değer kaybetti. USD/TL kuru dar bir bantta hareket ettiği haftayı 1.5833 seviyesinden kapattı. Önceki hafta artış kaydeden EUR/USD paritesi, Mart ayının dördüncü haftasında küresel risk iştahının artması sebebiyle USD nin baskı altına alınması ve AB Liderler Zirvesinde Euro Bölgesinin mali sorunlarına çözüm bulunacağına dair oluşan beklentiler ile Avrupa Merkez Bankası nın (ECB) artan enflasyonist baskılar nedeniyle beklenenden daha erken bir dönemde faiz artırımına gideceği yönündeki güçlü algılar nedeniyle yüksek düzeyini korudu ve haftayı artış kaydederek 1.4153 seviyesinden kapattı. Yurtiçinde ise Merkez Bankası nın zorunlu karşılık oranlarında sürpriz düzeyde artışa gitmesi TL nin değer kazanmasına yol açtı. EUR/USD paritesinin de değerlenmesi TL nin güçlü seyrini korumasına yardımcı oldu. Böylece USD/TL kuru geçen hafta kapanışına göre %2 düşüş göstererek haftayı 1.5507 düzeyinden kapattı. İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB) Mart aynının üçüncü haftasına 64,530 puandan başlayan İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB) Bileşik Endeksi Japonya da yaşanan deprem ve nükleer kriz endişesi sebebiyle küresel talepte düşüş olacağı endişesi sonucu değer kaybeden global piyasalarla paralel hareket ederek 63,280 puana kadar geriledi. Ancak petrol ve emtia fiyatlarının düşmesi yabancıların ilgisini tekrar Türkiye ye çekmeye neden oldu. G-7 ülkelerinin aşırı değerlenen Yen e müdahalesi ve İspanya nın başarılı tahvil ihalesi piyasada olumlu etki yaparken Birleşmiş Milletler in Libya ya müdahale kararı bu yükselişin sınırlı kalmasına sebep olmuş ve İMKB Bileşik Endeksi haftayı 63,839 puandan kapatmıştır. 11

İMKB Bileşik Endeksi Mart ayının dördüncü haftasına ABD, Avrupa ve Çin den gelen güçlü üretim verilerinin küresel piyasalarda oluşturduğu olumlu havaya paralel hareket ederek yükselişle başladı ve 64,875 puana kadar yükseldi. Ancak Merkez Bankası nın Para Politikası Kurulu toplantısında zorunlu karşılık oranlarını beklentilerin çok üzerinde artırması bankacılık sektörü öncülüğünde hisselerin değer kaybetmesine yol açtı. Yükselme trendi bozulan Bileşik Endeks bu düşüşten sonra gelen düzeltme alımları ve ABD de şirketlerin birinci çeyrek kârlılıklarına dair oluşan iyimser bekleyişlerin de etkisiyle bir miktar toparlanarak haftayı 64,247 puandan kapattı. İstanbul Menkul Kıymetler Borsasındaki yabancı yatırımların oranı ise son dönemlerde düşmeye devam ederek 25 Mart itibariyle %63.55 olarak gerçekleşmiştir. Türk Bankacılık Sektörü Gelişmeleri 11 Mart 18 Mart 2011 döneminde bankacılık sektörü toplam mevduat hacmi %0.65 oranında artış kaydederek 646,906 milyon TL den 651,095 seviyesine çıkmıştır. 2010 yılsonuna göre karşılaştırıldığında ise %1 oranında artış kaydeden Bankacılık sektörü toplam mevduat hacminin alt ayrımına bakıldığında ise vadeli mevduatların bu dönem itibariyle %1 artarak 549,338 milyon TL den 554,966 milyon TL ye yükseldiği gözlenirken, vadesiz mevduatların ise %1.5 oranında düşüş kaydederek 97,568 milyon TL den 96,129 milyon TL ye gerilediği dikkati çekmektedir. Bankacılık Sektörü ile İlgili Seçilmiş Göstergeler (Milyon TL.) Değişim (%) 31.12.10 11.03.11 18.03.11 Yıl Sonuna Göre Dönem MEVDUAT VE FONLAR TOPLAM MEVDUAT VE FONLAR 644,591 646,906 651,095 1.01 0.65 Vadeli 542,103 549,338 554,966 2.37 1.02 Vadesiz 102,489 97,568 96,129-6.21-1.47 KREDİLER TOPLAM KREDİLER 532,315 557,478 561,214 5.43 0.67 TL 386,342 398,634 399,830 3.49 0.30 YP 145,972 158,844 161,384 10.56 1.60 YP Krediler/Toplam Krediler (%) 27.42 28.49 28.76 Krediler /Mevduat (%) 82.58 86.18 86.20 Takipteki Alacaklar (Brüt) 19,783 19,314 19,283-2.53-0.16 Takipteki Alacaklar / Krediler (%) 3.72 3.46 3.44 Menkul Değerler Portföyü 287,883 281,133 280,025-2.73-0.39 MDP/ Mevduat (%) 44.66 43.46 43.01 Kaynak: BDDK Bankacılık sektörü toplam kredi hacmi uzun süredir olduğu gibi yine artış kaydetmiştir. Krediler bu dönem 2010 yılsonuna göre %5.43, bir önceki döneme göre ise %0.67 oranında artış kaydederek 557,478 milyon TL den 561,214 milyon TL ye yükselmiştir. Toplam kredilerin alt ayrımına bakıldığında ise TL kredilerin %0.3 oranında artarak 398,634 milyon TL den 399,830 milyon TL ye çıktığı; yabancı para cinsinden kredilerin ise %1.6 oranında artarak 158,844 milyon TL den 161,384 milyon TL ye yükseldiği görülmektedir. Bankacılık sektörü takipteki alacaklar hacmi ise önceki döneme göre küçük oranda düşüş kaydederek 19,283 milyon TL seviyesinde bulunmaktadır. Böylece takipteki alacakların kredilere oranı uzun zamandır devam ettiği gibi bir önceki döneme 12

göre gerileyerek %3.46 dan %3.44 düzeyine inmiştir. 11 Mart 18 Mart 2011 döneminde bankacılık sektörü menkul değerler portföyü hacmi yaklaşık %0.4 oranında düşüş kaydederek 281,133 milyon TL den 280,025 milyon TL düzeyine gerilemiştir. 13

2009 2010 MAKROEKONOMİK GÖSTERGELER 2010 2011 Nis May Haz Tem Ağu Eyl Eki Kas Ara Oca Şub Mar GSYİH (Milyon $) - - 174,562 * - - 197,113 * - - - - - - Büyüme Oranı (1998 fiyatlarıyla) -4.7 - - - 10.2* - - 5.5 * - - - - - - İmalat Sanayi KKO (%) NACE Rev.2 65.2 72.6 72.7 73.3 73.3 74.4 73.0 73.5 75.3 75.9 75.6 74.6 73.0 73.2 İşsizlik Oranı (%) 14.0 11.9 12.0 11.0 10.5 10.6 11.4 11.3 11.2 11.0 11.4 - - - Enflasyon (ÜFE) (%) (yıllık) 5.93 8.87 10.42 9.21 7.64 8.24 9.03 8.91 9.92 8.17 8.87 10.80 10.87 - Enflasyon (TÜFE) (%) (yıllık) 6.53 6.40 10.19 9.10 8.37 7.58 8.33 9.24 8.62 7.29 6.40 4.90 4.16 - TÜFE Bazlı Reel Kur Endeksi 116.6 126.0 127.5 128.3 127.5 125.7 127.1 128.7 131.4 131.4 126.0 121.8 118.4 Cari İşlemler Dengesi (Milyon $) -13,991-48,557-4,465-3,032-3,463-3,613-3,078-3,904-3,440-6,057-7,531-5,860 - - Dış Ticaret Dengesi (Milyon $) -38,785-71,598-5,544-4,929-5,693-6,492-6,912-6,733-6,332-7,745-8,706-7,312 - - - İhracat-FOB (Milyon $) 102,143 113,899 9,397 9,796 9,536 9,571 8,519 8,907 10,962 9,386 11,848 9,561 - - - İthalat-CIF (Milyon $) 140,928 185,497 14,941 14,724 15,229 16,063 15,431 15,640 17,294 17,130 20,554 16,873 - - Karşılama Oranı (%) X/M 72.5 61.4 62.9 66.5 62.6 59.6 55.2 57.0 63.4 54.8 57.6 56.7 - - Bütçe Gelirleri (Milyon TL) 215,060 254,028 20,718 24,866 18,448 21,729 26,252 18,493 19,368 25,375 21,747 23,499 24,556 - - Vergi Gelirleri (Milyon TL) 172,417 210,532 15,330 19,551 15,839 16,959 23,208 15,000 16,622 22,163 17,958 19,765 21,093 - - Diğer Gelirler (Milyon TL) 42,644 43,496 5,388 5,316 2,609 4,769 3,044 3,493 2,746 3,212 3,789 3,734 3,463 - Bütçe Harcamaları (Milyon TL) 267,275 293,628 25,173 19,054 23,894 23,775 23,163 25,395 21,203 25,740 37,858 22,494 23,568 - - Faiz Harcamaları (Milyon TL) 53,201 48,296 7,053 2,165 3,343 4,624 3,103 3,997 2,186 4,989 1,838 3,803 6,171 - - Faiz Hariç Harcamalar (Milyon TL) 214,074 245,332 18,121 16,890 20,552 19,150 20,060 21,398 19,017 20,751 36,020 18,691 17,397 - Bütçe Dengesi (Milyon TL) -52,215-39,600-4,455 5,812-5,446-2,046 3,089-6,903-1,835-365 -16,110 1,005 988 - - Faiz Dışı Denge (Milyon TL) 986 8,697 2,597 7,977-2,103 2,578 6,192-2,906 351 4,624-14,273 4,809 7,159 - Merkezi Yönetim Toplam 219,170 228,228 231,804 219,492 217,909 229,417 229,211 239,636 243,215 236,033 228,228 223,132 224,742 - İç Borç Stoku (Milyon $) Merkezi Yönetim Toplam 74,054 77,918 76,819 75,222 73,528 75,228 76,507 77,904 78,304 77,129 77,918 78,827 78,798 - Dış Borç Stoku (Milyon $) *: Çeyrek dönemler itibariyledir. Kaynak: TÜİK, TCMB, Hazine Müsteşarlığı, Maliye Bakanlığı İletişim Bilgileri Oktay Küçükkiremitçi Müdür 0312 4179200/2340 oktay.kucukkiremitci@kalkinma.com.tr Mustafa Şimşek Müdür Yardımcısı 0312 4179200/2340 mustafa.simsek@kalkinma.com.tr Fulya Bayraktar Kıdemli Uzman 0312 4179200/2356 fulya.bayraktar@kalkinma.com.tr Faruk SEKMEN Uzman Yardımcısı 0312 4179200/2343 faruk.sekmen@kalkinma.com.tr 14