Benzer belgeler
Ekonomik ve Sosyal Komite - Avrupa Komisyonu Genişleme Genel Müdürlüğü AB Politikaları AB Konseyi AB Bakanlar Kurulu Schengen Alanı

AVRUPA BİRLİĞİ TARİHÇESİ

HAZİRAN AYINDA ÖNE ÇIKAN GELİŞMELER. AB Liderleri Jean-Claude Juncker in AB Komisyonu Başkanı Olması İçin Uzlaştı

TÜRKİYE NİN DIŞ TİCARETİNDE SERBEST TİCARET ANLAŞMALARI HAKKINDA BİLGİ VE DEĞERLENDİRME NOTU

AVRUPA BİRLİĞİ İLE KATILIM MÜZAKERELERİ

İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM AVRUPA KÖMÜR VE ÇELİK TOPLULUĞU, AVRUPA EKONOMİK TOPLULUĞU VE AVRUPA ATOM ENERJİSİ TOPLULUĞU

İKV DEĞERLENDİRME NOTU

11 Eylül: AET Bakanlar Konseyi, Ankara ve Atina nın Ortaklık başvurularını kabul etti.

Yrd. Doç. Dr. Münevver Cebeci Marmara Üniversitesi, Avrupa Birliği Enstitüsü

EYLÜL AYINDA ÖNE ÇIKAN GELİŞMELER

AB, 2030 İKLİM VE ENERJİ PAKETİ ÜZERİNDE ANLAŞMAYA VARDI

DIŞ EKONOMİK İLİŞKİLER GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

AVRUPA BİRLİĞİ GELİŞİMİ, KURUMLARI ve İŞLEYİŞİ

21. BM/INTOSAI SEMPOZYUMU: KAMUDA HESAP VEREBİLİRLİĞİN GELİŞTİRİLMESİ İÇİN SAYIŞTAY VE VATANDAŞLAR ARASINDA ETKİN İŞBİRLİĞİ

Avrupa Ekonomik ve Sosyal Komitesi. Avrupa Ekonomik ve Sosyal

1.- GÜMRÜK BİRLİĞİ: 1968 (Ticari engellerin kaldırılması + OGT) 2.- AET den AB ye GEÇİŞ :1992 (Kişilerin + Sermayenin + Hizmetlerin Serbest Dolaşımı.

DTÖ İLERİ TARIM MÜZAKERELERİ

ŞUBAT AYINDA ÖNE ÇIKAN GELİŞMELER. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Macaristan a Resmi Bir Ziyaret Gerçekleştirdi

İKV DEĞERLENDİRME NOTU

Doç. Dr. Ahmet M. GÜNEŞ Yalova Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi. Avrupa Birliği Hukukuna Giriş

GÜMÜŞHANE TİCARET VE SANAYİ ODASI

TÜRK ÖZEL SEKTÖRÜ AVRUPA YA İŞ ZİYARETLERİNDE BULUNDU

AB Bütçesi ve Ortak Tarım Politikası

TÜRKİYE-AB GÜMRÜK BİRLİĞİNİN GÜNCELLENMESİ. Doç. Dr. Çiğdem Nas İktisadi Kalkınma Vakfı

AVRUPA BİRLİĞİ BÜTÇESİ

AB Türkiye Vize Serbestleştirilmesi Süreci

Mali Kaynaklar / Fon (Hibe) Kaynakları. Mali Kaynaklar

BAŞBAKAN ERDOĞAN: KOPENHAG SİYASİ KRİTERLERİ NOKTASINDA EĞER HERHANGİ BİR SIKINTI DOĞACAK OLU

İKV DEĞERLENDİRME NOTU

EKİM AYINDA ÖNE ÇIKAN GELİŞMELER. Avrupa Komisyonu Türkiye İlerleme Raporunu Yayınladı.

İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM: 2004 GENİŞLEMESİ

1 MAYIS 2 MAYIS 3 MAYIS

Sürdürülebilir Kalkınma - Yeşil Büyüme. 30 Mayıs 2012

SIRA SAYISI: 677 TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ

TOPLUMSAL RAPORLAR YATIRIM TEŞVİKLERİ VE İSTİHDAM ( ) Yatırımlar büyürken istihdam küçülüyor

18- EĞİTİM, ÖĞRETİM VE GENÇLİK

TÜRKİYE Lİ AVRUPA AVRUPALI TÜRKİYE. 1. Avrupa Birliği Tarihi. 2. Avrupa Birliği Kurumları. 3. Türkiye-AB İlişkileri. 4.

FASIL 23 YARGI VE TEMEL HAKLAR

Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) Gelişmeler

İspanya nın zorlu ekonomik sorunlarla baş etmeye çalıştığı bir dönemde rahat İSPANYA EKONOMİSİ RAHATLIYOR ÜLKE

Türkiye nin Yeni AB Stratejisi ve Ulusal Eylem Planları

EIPA LÜKSEMBURG İLE İŞBİRLİĞİ KAPSAMINDA GERÇEKLEŞTİRİLEN FAALİYETLER

20. RİG TOPLANTISI Basın Bildirisi Konya, 9 Nisan 2010

ĐKV DEĞERLENDĐRME NOTU

OCAK AYINDA ÖNE ÇIKAN GELİŞMELER. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AB Konsey Başkanı nın Daveti Üzerine Brüksel e Gitti

Bu bağlamda katılımcı bir demokrasi, hukukun üstünlüğü ve insan hakları alanındaki çalışmalarımız, hız kesmeden devam etmektedir.

Birleşmiş Milletler Asya ve Pasifik Ekonomik ve Sosyal Komisyonu (UNESCAP)

AVRUPA BİRLİĞİ İLE KATILIM MÜZAKERELERİ ANA UNSURLAR TOBB AB MÜDÜRLÜĞÜ -30 ARALIK 2004

AB Çevre Müktesebatı Semineri Avrupa Birliği Kurumsal Yapısı, Temel Belgeler ve AB Müktesebatı

T.C. GÜMRÜK VE TİCARET BAKANLIĞI Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü

AVRUPA BİRLİĞİ 52 EKONOMİK FORUM

AB LİDERLER ZİRVESİ BRÜKSEL 30 OCAK 2012

Kısa. Kısa... Avrupa. Birliği. Öğrenciler AB yi Öğreniyor Projesi

İSLAM İŞBİRLİĞİ TEŞKİLATI (İİT) GENEL SEKRETERİ SAYIN YOUSEF BIN AHMAD AL-OTHAIMEEN İN İİT. EKONOMİK ve TİCARİ İŞBİRLİĞİ DAİMİ KOMİTESİ (İSEDAK)

SIRA SAYISI: 481 TÜRKÝYE BÜYÜK MÝLLET MECLÝSÝ. Sırbistan Cumhuriyeti Hükümeti Arasında

FASIL 8 REKABET POLİTİKASI

Türkiye de Sivil Toplumu Geliştirme ve Sivil Toplum-Kamu Sektörü Diyaloğunu Güçlendirme Projesi


MESS AB Bülteni Şubat 2009

AB Kulisi. Ajanda Türkiye nin AB katılım sürecinde önemli tarihler ve dönüm noktaları...

YAŞ ta bedelliye olumlu bakıldı

TÜRKİYE NİN AVRUPA BİRLİĞİ MÜZAKERE SÜRECİ

AB GÜNDEMİNDE ÖNE ÇIKAN GELİŞMELER

AB Kulisi. Ajanda Türkiye nin AB katılım sürecinde önemli tarihler ve dönüm noktaları...

Türkiye-AT Gümrük Birliği

BIST-100 Teknik Analiz

Türkiye-Kosova Serbest Ticaret Anlaşması IV. Tur Müzakereleri. Caner ERDEM AB Uzman Yardımcısı Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü

(Resmi Gazete ile yayımı: Sayı:23360)

TÜRKİYE - POLONYA YUVARLAK MASA TOPLANTISI - 1

İktisadi Kalkınma Vakfı

27-31 Temmuz Önümüzdeki Hafta Neleri Takip Edeceğiz?

Dünya ekonomisinde kartlar yeniden karılıyor!

İKV DEĞERLENDİRME NOTU

KAMU İDARELERİNDE KURUMSAL RİSK YÖNETİMİ. Burhanetin AKTAŞ Müsteşar Yardımcısı

Güncel Bilgiler. y a y ı n l a r ı

AVRUPA BİRLİĞİ BÜLTENİ AB SERVİSİ SAYI:15 NİSAN 2004/2

POLONYA ÜLKE RAPORU ULUSLARARASI İLİŞKİLER MÜDÜRLÜĞÜ. Hande TÜRKER

Ö Z E L B Ü L T E N FACTA (YABANCI HESAPLAR VERGİ UYUM YASASI) BEPS (MATRAH AŞINDIRMA VE KARIN AKTARIMI)

BANDIRMA AB YOLUNDA PROJESİ ANKET SONUÇLARI DEĞERLENDİRMESİ

TÜRKİYE AB İLİŞKİLERİNDE ÖNEMLİ TARİHLER

2 Ekim 2013, Rönesans Otel

Türkiye ve Avrupa Birliği

İSLAM İŞBİRLİĞİ TEŞKİLATI

İşkence ve kötü muameleye sıfır hoşgörü politikası sürdürülmektedir yılı mali yardımları kapsamında avukatların insan hakları konusunda eğitilme

2. GENEL BİLGİLER TABLOSU (2012)

Bazı Anlaşmaların Yürürlüğe Girdiği Tarihlerin Tespit Edilmesi Hakkında Karar

BİLGE Sisteminde Uluslararası Anlaşma Kodları

AB Kulisi. Ajanda Türkiye nin AB katılım sürecinde önemli tarihler ve dönüm noktaları...

ÜLKE RAPORLARI ÇİN HALK CUMHURİYETİ Marksist-Leninist Tek Parti Devleti Yüzölçümü 9,7 milyon km 2

AVRUPA BİRLİĞİ GENİŞLEMESİ DOĞRULTUSUNDA YASAMA USULLERİNDEKİ DEĞİŞİMLER

TÜRKİYE - ARJANTİN YUVARLAK MASA TOPLANTISI - 1

Tanımlar ve Kısaltmalar Madde 3- Bu Yönetmelikte geçen;

Ekonomik Entegrasyon (Avrupa Birliği Örneği)

G20/OECD Kurumsal Yönetim İlkeleri IX. Kurumsal Yönetim Zirvesi İstanbul 14 Ocak 2016

VİZYON BELGESİ (TASLAK) TÜRKİYE - MALEZYA STRATEJİK DİYALOG PROGRAMI Sivil Diplomasi Kapasite İnşası: Sektörel ve Finansal Derinleşme

İZMİR TİCARET ODASI KARADAĞ ÜLKE RAPORU

BASIN AÇIKLAMASI Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı

4- SERMAYENİN SERBEST DOLAŞIMI

TÜRKİYE - GANA STRATEJİK DİYALOG PROGRAMI Sivil Diplomasi Kapasite İnşası: Sektörel ve Finansal Derinleşme

AVRUPA BİRLİĞİ VE ULUSLARARASI İŞBİRLİĞİ ŞUBESİ

Transkript:

AB DIŞİŞLERİ BAKANLARI GAYRİRESMİ TOPLANTISI VE COREPER TOPLANTILARININ ANA GÜNDEM MADDESİNİ TÜRKİYE OLUŞTURDU AB Dışişleri Bakanlarının gayriresmi toplantısında ve AB Daimi Temsilciler toplantılarında Türkiye nin G.Kıbrıs ı tanımadığını beyan ettiği Deklarasyon a verilecek yanıt üzerinde anlaşmaya varılamadı. Konu 21 Eylül de yapılacak Daimi Temsilciler toplantısında yeniden ele alınacak. Eğer bu toplantıdan da bir sonuç çıkmazsa AB Dışişleri Bakanlarının 26 Eylül de özel bir oturum düzenleyeceği belirtiliyor. AB Dışişleri Bakanlarının 1-2 Eylül tarihlerinde İngiltere'de yaptıkları gayriresmi toplantı tartışmalı geçti. Özellikle Türkiye nin Gümrük Birliği ni AB'ye yeni katılan 10 üyeye genişletmek için imzaladığı Ek Protokol e eklediği ve G.Kıbrıs ı tanımadığını beyan ettiği Deklarasyon a verilecek yanıt üzerinde anlaşmaya varılamadı. AB Dönem Başkanı İngiltere nin hazırladığı taslağa, tanıma koşulu nu eklemek isteyen Fransa, Yunanistan ve G.Kıbrıs ın görüşmeleri tıkaması sonucunda, konunun AB Daimi Temsilciler (COREPER) toplantısında ele alınmasına karar verildi. Türkiye ile müzakerelerin başlamasının öngörüldüğü 3 Ekim tarihi öncesinde, bazı AB üyesi ülkeler tarafından dile getirilen G.Kıbrıs ın tanınması, müzakere çerçevesine imtiyazlı ortaklık ibaresinin eklenmesi gerektiği şeklindeki görüşler Türkiye tarafından tepkiyle karşılandı. Dışişleri Bakanı Abdullah Gül ün Avrupa Birliği nin Türkiye ye tam üyelik dışında bir öneri getirmesi ya da yeni koşullar öne sürmesi halinde Türkiye nin bir daha dönmemek üzere çekip gideceği şeklinde demeç vermesinin ardından, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da 3 Ekim de müzakerelerin başlamaması için hiçbir neden bulunmadığını ve Türkiye nin tüm şartları yerine getirdiğini ifade ederek, AB tarafından verilen sözün tutulmaması halinde Türkiye nin öne sürülen yeni şartları kabul etmeyeceğini ve kendi yoluna devam edeceğini söyledi. Bu açıklamalar ertesinde, 7 Eylül ve ardından 14 Eylül de gerçekleştirilen AB Daimi Temsilciler (COREPER) toplantılarında konuya ilişkin görüşmeler devam etti. Ancak söz konusu toplantılarda da, Türkiye'nin Kıbrıs konusundaki Deklarasyonuna karşı yayımlanacak AB deklarasyonu taslak metni üzerinde uzlaşma sağlanamadı. İngiltere, karşı deklarasyonun 21 Eylül de yapılacak daimi temsilciler toplantısında yeniden ele alınacağını duyurdu. Eğer bu toplantıdan da bir sonuç çıkmazsa, AB Dışişleri Bakanları 26 Eylül de özel bir oturum düzenleyecek. Her ne kadar Dönem Başkanı İngiltere bu toplantıyı düzenleme taraftarı olmadığını açıklamış olsa da, diplomatik kaynaklar bu derece tartışma yaratan bir konunun ancak bakanlar toplantısı düzeyinde ele alınabileceğini belirtiyor. AVRUPA TOPLULUĞU ADALET DİVANI VERDİĞİ BİR KARARLA AVRUPA KOMİSYONU NUN ÜYE ÜLKELER ÜZERİNDEKİ YETKİLERİNİ FİİLEN ARTIRDI Adalet Divanı verdiği bir kararla, Komisyon un çevre konusunda cezai hükümler uygulama yetkisini artırdı. Karar diğer müktesebat alanları için de emsal oluşturması nedeniyle önem taşıyor. Avrupa Topluluğu Adalet Divanı (ATAD), çevre konusundaki Topluluk hukukunun ciddi şekilde ihlal edilmesi halinde Avrupa Komisyonu nun üye ülkelerden cezai yaptırım uygulamalarını talep edebileceği yönünde bir karar verdi. Bu kararla Adalet Divanı, AB Konseyi nin çevrenin korunmasının ceza hukuku yoluyla temin edilmesine ilişkin 2003/80 sayılı Çerçeve Kararı nı iptal etmiş oldu. Konsey Çerçeve Karar ile bu konuda kararın, AB Antlaşması nın (Maastricht) Adalet ve İçişlerine ilişkin AB politikalarını içeren üçüncü sütunu altında hükümetlerarası düzeyde alınmasına hükmetmişti. Komisyon ise 2001 yılında Konsey e sunduğu ancak nitelikli çoğunluk sağlanamadığı için yürürlüğe koyulamayan direktifte olduğu üzere ilgili düzenlemenin, AT Antlaşması (Maastricht Antlaşması 1. sütunu) çerçevesinde ele alınması gerektiğini savunmuştu. Adalet Divanı verdiği kararla Komisyon u haklı bulduğunu ortaya koymuş oldu. Adalet Divanı nın verdiği karar; sadece çevre ile ilgili olmakla birlikte, diğer alanlara da uygulanabileceği belirtiliyor. Bu şekilde, Topluluk hukuku açısından önemli bir yenilik getirilerek Komisyon un yetkileri fiilen artırılmış bulunuyor. Bu yetkinin kullanılabileceği alanlar arasında İç Pazar, veri koruması, fikri mülkiyet hakları, sahtecilikle mücadele ve tüketici haklarının korunması sayılıyor.

Bir kararın AB Antlaşması nın üçüncü sütunu altında kalması ile AT Antlaşması altına alınması arasında önemli farklar bulunuyor. AB Antlaşması uyarınca Konsey üye ülkelerden birinin ya da Komisyon un tavsiyesi üzerine oybirliği ile karar alıyor. Avrupa Parlamentosu nun rolü ise sınırlı. AT Antlaşması uyarınca ise, Komisyon mutlak inisiyatif başlatma yetkisine, Avrupa Parlamentosu ise eş zamanlı kanun koyucu olarak tam yetkiye sahip. Konsey ise nitelikli çoğunlukla karar alabiliyor. AVRUPA KOMİSYONU NUN GENİŞLEMEDEN SORUMLU ÜYESİ OLLİ REHN, MÜZAKERELERİN AÇILMASININ ÖNÜNDE ENGEL OLMADIĞINI SÖYLEDİ Komisyon un genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn, 31 Ağustos tarihinde Le Monde gazetesine yazdığı makalede Aralık 2004 teki Zirve de müzakerelerin açılması için 2 koşulun öne sürüldüğünü; Türkiye nin bu koşullardan ilkini (yeni ceza kanununun yürürlüğe koyulması) 1 Haziran da; ikincisini (Ankara Anlaşması Ek Protokolü nün imzalanması) 29 Temmuz da yerine getirdiğini ifade etti. Rehn, Türkiye nin AB ve Türkiye arasındaki Gümrük Birliğini G.Kıbrıs dahil tüm üyeleri içine alacak şekilde genişleten; bu bağlamda malların serbest dolaşımı önündeki tüm engelleri kaldıran Ek Protokol ü imzalayarak AB nin 25 üyeden oluştuğunu kabul ettiğini ve üyelik müzakerelerinde aralarında G.Kıbrıs ın da bulunduğu 25 ülkenin muhatabı haline geldiğini vurguladı. Olli Rehn makalesinde, Ek Protokol ün imzalanmasının G.Kıbrıs ın tanınması anlamına gelmediğini vurgulayan deklarasyonu, Türkiye nin üyelik perspektifinin bazı çevrelerce tartışıldığı bu zamanda talihsiz olarak nitelendirdi; ancak, şaşırtıcı olmadığını da belirtti. Ankara nın uzun zamandır bu söylemi savunduğunu ve bunu Aralık 2004 Zirvesi nde de dile getirdiğini vurgulayan Rehn, Türkiye nin Birleşmiş Milletler çerçevesinde bir çözüme ulaşılır ulaşılmaz G.Kıbrıs ı tanımaya hazır olduğunu teyit ettiğini ifade etti. Rehn ayrıca, Annan Planı nın yapılan referandumda Kıbrıslı Türkler tarafından kabul edilirken Rumlar tarafından reddedildiğini hatırlattı. Çözümün anahtarının artık Kıbrıs taki iki toplumun ve BM nin elinde olduğunu ifade eden Rehn, müzakerelerin, Kıbrıs ın bölünmüşlüğünün ortadan kaldırılması ve Türkiye ile Rum kesimi arasındaki ilişkilerin normalleşmesi açısından yeni bir dinamik yaratacağı inancında olduğunu belirtti. Türkiye nin Ankara Anlaşması nın imzalandığı tarihte ve soğuk savaş süresi boyunca olduğu kadar terörizm ve kökten dincilikle mücadelenin öneminin ortaya çıktığı mevcut konjonktürde de Avrupa nın stratejik ortağı olduğunu vurgulayan Rehn, günümüz gerçeklerinin Türkiye ye uzun zamandır söz verilen müzakerelerin başlatılmasını zorunlu kıldığını ifade etti. Rehn, müzakere süreci ve üyelik perspektifinin Türkiye nin gelişimi ve gerçekleştirilmesi gereken diğer reformlar için itici güç oluşturacağını vurguladı. Bununla birlikte Rehn, müzakerelerin uzun ve zorlu bir yolculuk olacağını; müzakerelerin hedefinin AB üyeliği olmakla beraber sonucunun önceden garanti edilemeyeceğini hatırlattı. ÇEK CUMHURİYETİ EURO YA GEÇİŞ TARİHİNİ 2010 OLARAK BELİRLEDİ Çek Cumhuriyeti Euro yu 2010 yılında kabul etmeyi planlıyor. Maliye Bakanı bir ertelemenin söz konusu olmadığını sadece tarihi daha kesin hale getirdiklerini, sıkıntı yaşadıkları tek kriterin bütçe açığı olduğunu belirtti. Maastricht Antlaşması nın, Euro Alanı na katılan ülkelerin kamu açıklarının GSYİH lerinin %3 ü düzeyinde olmasını öngörmesine karşın, Çek Cumhuriyeti nde söz konusu oran %5 düzeyinde. Çek Cumhuriyeti nin yanı sıra Polonya ve Macaristan da Euro ya geçiş için 2010 tarihini öngörürken, Slovakya nın hedef tarihi 2009. Baltık ülkeleri ve Slovenya nın ise 2007 ya da 2008 de Euro ya katılması bekleniyor. AB, ÜYE ÜLKE GÜMRÜKLERİNDE BEKLEYEN ÇİN TEKSTİL ÜRÜNLERİ ÜZERİNDEKİ BLOKAJI KALDIRIYOR AB üyesi ülkeler, Çin ile AB arasında 5 Eylül de imzalanan anlaşmaya dayanarak, 7 Eylül tarihinde, Komisyon un Çin den gelen mallara uygulanan blokajın kaldırılması önerisini kabul ettiler. Böylece, daha önce oluşturulan Mutabakat Zaptı uyarınca, Komisyon tarafından hazırlanan Tüzük önerisinin yasalaşabilmesi mümkün oldu. Tüzüğün yürürlüğe girmesi ile birlikte, üye ülkeler, ulusal gümrüklerinde bloke edilen Çin tekstil ürünlerini serbest bırakmaya başlayabilecek. AB ile Çin arasında uzlaşılan geçici ticari esneklik düzenlemelerinin uygulanması için Çin yetkilileri ile Komisyon arasında yakın temaslar ve işbirliği gerekiyor.

Komisyon AB hukuku ile uyumlu olarak, Mutabakat Zaptı kapsamındaki malların ithalinin, sadece üye ülkelerin ulusal kurumları tarafından düzenlenmiş ithal lisansları eşliğinde mümkün olabileceğini hatırlattı. AB liderleri Çin in piyasa ekonomisine yönelik atılımlarını takdirle karşıladıklarını vurgulayarak, ticaret ve yatırım akış hacminin artırılması için karşılıklı işbirliğinin ve bölgesel diyaloğun güçlendirilmesi gerektiğini belirttiler. Hatırlanacağı gibi Ticaretten sorumlu Avrupa Komisyonu üyesi Peter Mandelson, 30 Ağustos ta Avrupa Parlamentosu nun ticaret komitesine yaptığı konuşmada, üye devletlerin AB limanlarında bloke edilmiş bulunan Çin menşeli tekstil ürünlerinin serbest bırakılması konusunda anlaşamaması halinde pek çok küçük toptancı ve orta ölçekli işletmenin zarar görebileceğini belirtmişti. Mandelson, Çin menşeli ürünlerin piyasaya sürülmemesi halinde sonbahar aylarında yükselen fiyatların tüketicileri mağdur edebileceğini de açıklamıştı. Mandelson, 9 Eylül tarihinde yaptığı açıklamada, üye ülkelerin blokajın kaldırılması önerisini kabul etmesinden duyduğu memnuniyeti belirtti. SEKİZİNCİ AB-ÇİN ZİRVESİ GERÇEKLEŞTİ Sekizinci AB Çin Zirvesi 5 Eylül 2005 te Çin in başkenti Pekin de gerçekleşti. Zirvede, Çin i temsilen Başbakan Wen Jiabao, AB yi temsilen Konsey Başkanı Tony Blair, Komisyon Başkanı Jose Manuel Barroso ve AB Yüksek Temsilcisi Javier Solana bulundular. Diplomatik ilişkilerin otuzuncu yılının da kutlandığı Zirvede taraflar arasındaki stratejik ortaklığın Asya ve Avrupa ve dolayısıyla dünya genelinde barış, istikrar ve gelişme sağlayacağı vurgulandı. Zirvenin gündemini; çalışma hayatı, istihdam, sosyal işler, uzay araştırmaları, bilim ve teknoloji, enerji ve ulaştırma stratejileri, yeni üye ülkeleri de kapsayacak şekilde düzenlenmesi öngörülen denizcilik protokolü, bio-çeşitlilik ve ırmak havzalarının yönetimi için finansman anlaşmaları, Avrupa Yatırım Bankası tarafından Pekin Havalimanı için sağlanan kredi oluşturdu. Zirvede ele alınan diğer konuları ise: fikri mülkiyet hakları diyaloğunun genişletilmesi, sağlık, bitki sağlığı ve tüketici güvenliği, DTÖ taahhütleri, bilim ve teknoloji ortaklığının güçlendirilmesi, enerji ve ulaştırma sektörlerinde işbirliğinin yoğunlaştırılması, sivil havacılığa ilişkin teknik işbirliğini öngören anlaşmanın tamamlanması, eğitimde işbirliği ve öğrenci değişim programları oluşturdu. İstatistiklere göre Çin, AB nin ABD den sonra en önemli ticari ortağı; AB toplam ithalatının %12 sini Çin den ihraç ediyor. AB ile Çin arasında 2004 yılı ticaret açığı 78.9 milyar Euro olmuş ve 2005 in ilk yarısında ise 46.3 milyar Euro düzeyinde bulunuyor. AVRUPA KOMİSYONU, BATI BALKANLARA YÖNELİK MEVCUT TERCİHLİ TİCARET SİSTEMİ NİN 2010 YILINA KADAR UZATILMASINI ÖNERDİ Avrupa Komisyonu, Konsey e, 12 Eylül de yayımladığı bir tüzük taslağı ile ekonomik kalkınma, refah ve siyasi istikrarın gelişmesinin sürmesi için Batı Balkanlara yönelik mevcut tercihli ticaret sisteminin 2010 yılı sonuna kadar uzatılmasını önerdi. Tercihli ticaret sistemi bu bölgede yer alan ülkelerin AB pazarına daha avantajlı koşullarla girmesini sağlıyor. Tercihli ticaret sistemi 2000 yılında başlatılmış ve 2005 yılı sonuna kadar yürürlükte kalması öngörülmüştü. Bu sayede, Batı Balkanlar ın AB ye ihracatı 2000 ve 2004 yılları arasında yılda yaklaşık %8 oranında arttığı belirtiliyor. Tercihli ticaret sistemi kapsamında Batı Balkan ülkelerine de demokrasi ve insan hakları temel ilkelerine uymak, ekonomik ilişkileri güçlendirme çabası göstermek, ekonomik reformları ve ticareti geliştirerek bölgesel bütünleşmeyi sağlama yükümlülüğü getiriliyor. Ayrıca, bu ülkelerin Topluluk ile yolsuzluğun önlenmesi için de etkili idari işbirliğine gitmesi gerekiyor. Tercihli ticaret sistemi kapsamında, Arnavutluk, Bosna- Hersek, Hırvatistan, Makedonya ve Sırbistan-Karadağ da üretilen hemen hemen tüm mal kalemlerinde AB pazarına gümrük vergisinden muaf olarak ve kotasız ihracat yapma hakkı bulunuyor. Sisteme getirilecek istisnalar ise şu şekilde: - Şarap ve belirli balıkçılık ürünleri kotaya tabi olacak, - Şeker (bu konuda halen müzakerelerin sürdüğü Hırvatistan hariç) kotaya tabi olacak, - Sığır etinde özel ithalat vergisi kaldırılmakla birlikte, %20 oranında ad valorem vergi yürürlükte olacak, - Karadağ ve Kosova nın gümrük bölgelerinden gelen tekstil ürünlerinin ithalatına kota uygulanacak.

AB KOMİSYONU GÖÇ VE İLTİCA KONULARINDA GENİŞ ÖNLEM PAKETİ KABUL ETTİ AB Komisyonu, Avrupa Konseyi tarafından Haziran ayında kabul edilen Lahey Eylem Planı nı hayata geçirmek için Adalet ve İçişleri Politikası kapsamındaki göç ve iltica konularında geniş bir önlem paketini kabul etti. Kabul edilen paket, üye ülkelere yasadışı giriş yapmış üçüncü ülke vatandaşlarının ülkelerine geri gönderilmesine dair genel standartları belirleyen bir direktif ve sırasıyla göçmenlerin entegrasyonu, Bölgesel Koruma Programları ile göç ve kalkınma konularında üç tebliğ içeriyor. Adalet ve Güvenlik Politikasından sorumlu Komisyon Başkan Yardımcısı Franco Frattini bu paketin tutarlı, adil ve etkin iltica ve göç politikaları oluşturmanın yanı sıra, AB içinde yasadışı olarak yaşayan göçmenlere kendi ülkelerine dönmeleri konusunda bir mesaj da verdiğini ifade etti. Frattini, diğer taraftan yasal göçmenlerin entegrasyonu konusunda hem AB hem ulusal düzeyde yeni kuralların getirildiğini belirtti. Frattini ayrıca, AB politikalarının üçüncü ülkelerin kalkınma çabaları üzerindeki etkisinin de dikkate alındığını vurguladı. Önlem paketi içinde yer alan, yasadışı göçmenlerin sınır dışı edilmesi konusundaki direktif göçmenlerin geri gönderilmesi, zorlayıcı tedbirlerin kullanılması, geçici gözaltına alma ve tekrar giriş konularında şeffaf ve açık kurallar getiriyor. Bu kişilerin gönüllü olarak kendi ülkelerine dönmeleri konusunda öncelikle uyarılmaları, ancak bu uyarıya uymamaları halinde üye devletler tarafından geri dönüş kararının zorla uygulanması öngörülüyor. Ayrıca, yasadışı göçmenlerin geri dönmesine ilişkin yasağın tüm üye ülkelerde geçerli olması esası getiriliyor. Öte yandan, söz konusu pakette yer alan göç ve kalkınmayla ilgili Tebliğ, kalkınmada işbirliği ve göç konularını birbiriyle bağlantılı görüyor ve bu çerçevede üçüncü ülkelerde yoksulluğun azaltılması amaçlıyor. Tebliğde göçmenlerin sağladıkları döviz girdileri, edindikleri yetenekler ve uzmanlıklar sayesinde ülkelerinin kalkınmasına yardımcı olabilecekleri belirtilerek, bu konuda öneriler sunuluyor. Paket kapsamındaki son Tebliğde yer alan Bölgesel Koruma Programları ise, geniş mülteci gruplarına ev sahipliği yapan veya aşırı iltica başvurusuyla karşı karşıya kalan ülkelerin göçe karşı korunma kapasitelerini güçlendirmeyi amaçlıyor. KOMİSYON LİZBON'DA UYUŞTURUCU İZLEME AJANSI KURUYOR Avrupa Komisyonu, Avrupa Uyuşturucu İzleme Ajansı nın kurulmasına ilişkin Tüzüğe onay verdi. İlk olarak 1993 yılında yürürlüğe koyulması öngörülen Tüzük birçok kere yenilenmişti. Yeni düzenleme, İzleme Ajansı nın uyuşturucu kullanımıyla mücadeledeki rolünü güçlendiriyor. Yeni yönetmelikle, Avrupa Uyuşturucu İzleme Ajansı nın uyuşturucuyla mücadele alanındaki mevcut kurallarla, özellikle de Konsey in yakın zamanda onayladığı Uyuşturucuyla Mücadele Eylem Planı 2005-2008 ile uyumlu olması hedefleniyor. Komisyon un taslak metni, ortak karar alma prosedürü çerçevesinde Avrupa Parlamentosu ve Avrupa Konseyi'ne iletilecek. AB KOMİSYONU, PETROL FİYATLARININ REKOR SEVİYEDE ARTMASI ÜZERİNE, 9 EKİM DE TOPLANTI DÜZENLEMEYE KARAR VERDİ Ülkelerin petrol tüketimini azaltmak için öngördükleri planların tartışılacağı toplantıda öncelikli olarak ele alınacak konu, üye ülkelerin sahip oldukları stok seviyelerinin kontrolü olacak. Bununla birlikte, petrol pazarlarının durumu ve Katrina kasırgasının kısa ve uzun vadedeki sonuçları gibi konular da ele alınacak. Bu kapsamda, ABD den petrol tüketimini azaltması beklenirken, petrol üreten ülkelerden de üretimlerini talebi karşılayacak miktara çıkarmaları talep edilecek. AB ülkelerini de olumsuz yönde etkileyen krizin çabuk atlatılması için petrol şirketlerinin dikkatli ve fiyatlar konusunda daha hassas davranmaları gerekiyor. Bu bağlamda, Fransa da Hükümet in Total ve BP ye yaptığı petrol fiyatlarının indirilmesi baskısı ve aksi halde elde ettikleri kar üzerine getirilebilecek muhtemel vergi uygulaması sonuç vermiş ve bu şirketler fiyat indirimine gitmeyi kabul etmişlerdi. Tüm bu konuların konuşulması ve çeşitli çözümlerin bulunması beklenen toplantıda, petrol piyasasında geçen aylarda yaşanan dalgalanma hakkında bilgi alışverişinde bulunulması öngörülüyor. Böylece, petrol piyasasının daha şeffaf ve istikrarlı hale getirilmesi amaçlanıyor.

DÖNEM BAŞKANI İNGİLTERE, AVRUPA İNSAN HAKLARI SÖZLEŞMESİ NDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINI İSTİYOR AB Konseyi Dönem Başkanı İngiltere, terörizme karşı AB çapında girişimlerde bulunuyor. Bu çerçevede, 7 Eylül de Avrupa Parlamentosu na hitap eden İngiltere İçişleri Bakanı Charles Clarke, özellikle bilgi saklama yasası konusunda, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi nin gözden geçirilmesinin vaktinin geldiğini belirtti. Clarke, Sözleşme nin hazırlandığı dönemin şartlarının günümüzün koşullarından farklı olduğunu belirterek, Avrupa Birliği devletlerinin vatandaşlarını örgütlü suçlar ve terörizmden korumak için sivil hakların sınırlanmasını kabul etmek zorunda kalabileceklerinin vurguladı. Buna ek olarak Clarke, bireylerin özel hayatta gizlilik hakkıyla terörizmden korunma hakları arasında bir denge sağlanması gerektiğini söyledi. Clarke ın bu görüşleri parlamenterlerden farklı tepkiler aldı. Liberal Grup üyesi İngiliz parlamenter Graham Watson, insan haklarını feda ederek terörle mücadele edilemeyeceğini belirterek, güvenlik ve özgürlüğün birbirlerine alternatif değil aksine birbirlerini tamamlayıcı unsurlar olduklarını belirtti. Muhafazakar Grup üyesi parlamenter Timothy Kirkhope ise Avrupa Birliği nin terörü önlemek için gerektiğinde yeni teknolojiler kullanmasını istedi. MIZIN İNTERNET SİTESİ YENİLENDİ İnternet sitesinin arayüzü daha kullanıcı dostu hale getirilirken, içeriği de zenginleştirildi, Vakfımızın haftalık e-bültenine internet sitesi üzerinden online üye olmak da mümkün: www.ikv.org.tr 15 günde bir düzenli olarak yayımlanan İKV bültenlerinin arşivi, İKV tarafından hazırlanan araştırmalar ve yürütülen projeler, Vakfımızın tarihçesi ve kurumsal yapısı gibi bölümler güncellenirken, eklenen yeni başlıklarla içerik de genişletildi. Başta Birliğin tarihçesini, kurumlarını, karar alma mekanizmasını, temel politika alanlarını ve genişlemesini kapsayan Avrupa Birliği başlığı olmak üzere, AB ve Türkiye-AB ilişkilerinin temel belgelerini içeren yeni web sitesi Avrupa Birliği konusunda araştırma yapanlar için daha da zengin bir başvuru kaynağı haline geldi. Öte yandan, önümüzdeki dönemde Türkiye-AB ilişkilerinin temel eksenini oluşturacak katılım müzakerelerine ilişkin olarak, müzakere sürecinin aktörlerinin ve işleyişinin anlatıldığı bölümlerin yanı sıra, bu sürecin yakından izlenmesi amacıyla Türkiye-AB başlığı altında, katılım müzakerelerinde meydana gelecek tüm gelişmeleri içerecek bir bölüm hazırlandı. Türkiye-AB başlığı altında yer verilen diğer konular ise ikili ilişkilerin tarihçesi, kronoloji, Gümrük Birliği, adaylık süreci, mali işbirliği ve ülkemizin yararlandığı Topluluk Programları oldu. Yenilenen web sitesindeki en önemli değişikliklerden birisi de, İKV kütüphanesinde online katalog tarama imkanının sunulması. Böylece, 1965 yılında Vakıf la aynı zamanda kurulan ve geniş arşivi ile AB ve Türkiye-AB ilişkileri konusunda Türkiye nin en eski ve en zengin bilgi merkezi ve Türkiye deki tek AB Depoziter Kütüphanesi olan İKV Kütüphanesi nde yer alan kaynakların listesine doğrudan ulaşmak mümkün hale geldi. Bir diğer önemli yenilik, İKV yayınları arasında yer alan AB ve Türkiye-AB İlişkileri Temel Kavramlar Rehberi nin web sitemize bütün olarak koyularak ilgili tüm kesimlerin erişimine sunulması. Ayrıca, İKV tarafından her hafta düzenli olarak hazırlanarak ilgili kişi ve kurumlara (yaklaşık 8000 kişi) gönderilen e-bültene web sitesi üzerinden üye olunabilir. İktisadi Kalkınma Vakfı internet sitesinin arayüzünü yeniledi. Daha kullanışlı bir yeni görünüm tasarlanmasının yanı sıra sitenin içeriği de geliştirildi. Yeni arayüz, 22 Ağustos 2005 tarihinde yayına girdi. Yenilenen sitede, eski arayüzde de yer alan, Türkiye-AB ilişkilerindeki gelişmeleri içeren haber ve duyurular, İKV tarafından çeşitli konulara ilişkin yapılan değerlendirmeler,