Hemodiyaliz işlemi için kullan lan vasküler erişim yollar, cerrahi



Benzer belgeler
Hemodiyaliz Vasküler Erişim Yolunda Girişimsel Radyoloji. Dr. Halil BOZKAYA Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji AD

HEMODİYALİZ VASKÜLER ERİŞİM YOLU KOMPLİKASYONLARINDA RADYOLOJİK TANI VE TEDAVİ

DAMAR ERİŞİM YOLU SORUNLARINA YAKLAŞIM (CERRAH GÖZÜYLE)

Renovasküler Hipertansiyonda Doppler US

Kronik Böbrek Yetmezliği nde Damar Erişim Yolları ve AV Fistül. Mustafa Kemal Demirağ

Maligniteye baðli iliak arter stenozunda endovasküler stent tedavisi: olgu sunumu

Karotis ve Serebrovasküler Girişimlerde Komplikasyonlar ve Önlenmesi. Doç Dr Mehmet Ergelen

VASKÜLER GĐRĐŞ: PREOPERATĐF GĐRĐŞ YOLU OLUŞTURMA STRATEJĐLERĐ. DOÇ. DR. NiYAZi GöRMüŞ

İatrojenik Bilateral İliak Arter Komplikasyonunda Başarılı Hibrit Tedavi

Alt ekstremite t kay c arter hastal klar nda uygulanan tedavi

İnvaziv Girişimler. Sunum Planı. SANTRAL VENÖZ KATETER Endikasyonlar. SANTRAL VENÖZ KATETER İşlem öncesinde

Kombine İntrakavernozal Enjeksiyon ve Görsel Uyarı Testleri nin Erektil Disfonksiyon Tanısında Rolü

RENAL ARTER DARLIĞI VE HİPERTANSİYON TEDAVİSİ Medikal tedavi daha iyi

Orijinal Araştırma. Kutay TAŞDEMİR, Cemal KAHRAMAN, İnanç ÜNLÜ

EV HEMODİYALİZİ MEDİKAL VE TEKNİK SORUNLAR

DAMARYOLU SEÇİMİNDE HASTA MERKEZLİ YAKLAŞIM. Hem. Azize KARATUT

Hemodializ Amacıyla Yapılan Arteriovenöz Fistüllerin Kısa ve Uzun dönem Sonuçları: Retrospektif Klinik Çalışma

GEÇİCİ HEMODİYALİZ KATETER UYGULAMALARIMIZ Our Temporary Hemodialysis Catheter Applications

KRONİK HEMODİYALİZ HASTALARINDA KALICI DAMAR YOLU SÜRVİLERİNİN İNCELENMESİ

Kalp damar cerrahisi kliniğinde geçici hemodiyaliz kateter uygulamaları- tek merkez deneyimi

Endovenöz Lazerde Ultrason Kılavuzluğunda Femoral ve Siyatik Sinir Blokajları Saim Yılmaz, Kağan Çeken, Mustafa Çetin, Emel Alimoğlu, Timur Sindel

DAMARSAL GİRİŞ YOLLARININ SEÇİMİ VE DEĞERLENDİRİLMESİ

KTO'da antiplatelet seçimi nasıl olmalı? DAPT süresi daha mı uzun olmalı? Prof.Dr.Oğuz Yavuzgil Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Abd, İzmir

Okumufl / Mete (Ed.) Anne Babalar için Do uma Haz rl k / Sa l k Profesyonelleri için Rehber 16.5 x 24 cm, XIV Sayfa ISBN

Hemodiyalizde fistül yetmezliği i ve trombozlar. Kantarcı Yeditepe Üniversitesi Nefroloji Bilim Dalı

Aort Koarktasyonunun Stent Implantasyonu ile Tedavisini Takiben Gelişen Alt Ekstremite Arteryel Trombotik Oklüzyonu Thrombotic Occlusion Of Lower

ÖZGÜN ARAfiTIRMA. Suat Ünver 1, Enes Murat Atasoyu 1, Bülent Karaman 2, Zekai Pekkafal 2, T. R fk Evrenkaya 1 1

SB Sakarya E itim ve Araflt rma Hastanesi Asinetobakterli Hastalarda DAS Uygulamalar ve yilefltirme Çabalar

Venöz Tromboembolizmin Önlenmesinde Antitrombotik Tedavi (Birincil Koruma)

Uterus Myomu Tarafından Basıya Uğrayan Sol iliac Venin Neden Olduğu Derin Ven Trombozunda Venöz Stent Uygulaması

Karaciğer transplantasyonu ilk kez 1963 y l nda Dr. Thomas

Prof Dr Barış Akin Böbrek Nakli Programı Başkanı İstanbul Bilim Üniversitesi Florence Nightingale Hastanesi

Turgut Özal Tıp Merkezi Dergisi

DİYALİZ GİRİŞ YOLLARI Doç. Dr. Nejat AKSU. Doç. Dr. Önder YAVAŞCAN İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Nefroloji Kliniği

fiekil 2 Menapoz sonras dönemde kistik, unilateral adneksiyel kitleye yaklafl m algoritmas (6)

Kasık Komplikasyonları ve Yönetimi. Doç.Dr.Gültekin F. Hobikoğlu Medicana Bahçelievler

Romatizmal Ateş ve Streptokok Enfeksiyonu Sonrası Gelişen Reaktif Artrit

HEPATİT C SIK SORULAN SORULAR

İÇİNDEKİLER. 1 Projenin Amacı Giriş Yöntem Sonuçlar ve Tartışma Kaynakça... 7

İSTANBUL TİCARET ÜNİVERSİTESİ BİLGİSAYAR MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ BİLGİSAYAR SİSTEMLERİ LABORATUARI YÜZEY DOLDURMA TEKNİKLERİ

ÇOCUKLARDA DİYALİZ. Prof. Dr. Mesiha Ekim. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Nefrolojisi Bilim Dalı

Hemodiyaliz girişi için gerçekleştirilen basilik ven transpozisyonu: Orta dönem sonuçlar

HASTA TRANSFER PROSEDÜRÜ

Santral Kateter Uygulaması

Tarifname BÖBREKÜSTÜ BEZĠ YETMEZLĠĞĠNĠN TEDAVĠSĠNE YÖNELĠK BĠR FORMÜLASYON

Dr Rüya Mutluay Eskişehir Yunus Emre Devlet Hastanesi

Diyastolik hipertansiyonu olan olgular n %5 inde etyolojide renovasküler

Sağlık Bakanlığından Muaf Hekimin Ünvanı - Adı Soyadı. Bildiriyi Sunacak Kişi Ünvanı - Adı Soyadı. Bildiriyi Sunacak Kişi Kurumu

Sizinle araştırmalar bir adım daha ileriye gidecek. Hastalara ait veri ve tahlillerin kullanılması hakkında bilgiler

TRANSRADİAL KORONER GİRİŞİM. Dr.Suat Altınmakas

Olgu Sunumu. Olgu yaşında erkek hasta Sağ ayak 1. parmak gangrenöz görünümde

DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog

ASEMPTOMATİK BİLATERAL PNOMOTORAKS

YÜKSEK HIZLI DEMİRYOLU YOLCULUKLARININ ÖZELLİKLERİ

Yönetici tarafından yazıldı Perşembe, 05 Kasım :07 - Son Güncelleme Perşembe, 05 Kasım :29

Resim 1: Kongre katılımı (erken kayıt + 4 günlük kongre oteli konaklaması) için gereken miktarın yıllar içerisindeki seyri.

Böbrek Yetmezlikli Hastalarda Doppler Ultrasonografi Eşliğinde Hemodiyaliz Amaçlı Geçici Kateter Uygulamaları: Erken ve Geç Dönem Sonuçlar

Damar Erişimi ile ilgili Sorunlar ve Çözümler

B02.8 Bölüm Değerlendirmeleri ve Özet

KONGENİTAL KALP HASTALIKLARINDAN KORUNMA. Doç. Dr. Kemal Nişli İTF Pediatrik Kardiyoloji

Kateter Malpozisyonları: Yedi Olgu Sunumu

LABORATUVARIN DÖNER SERMAYE EK ÖDEME SİSTEMİNE ETKİSİ. Prof. Dr. Mehmet Tarakçıoğlu Gaziantep Üniversitesi

Tromboz ve tromboz tedavisi komplikasyonları. Prof. Dr. Özcan Bör Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Çocuk Hematolojisi ve Onkolojisi

YÖNETMELİK ANKARA ÜNİVERSİTESİ YABANCI DİL EĞİTİM VE ÖĞRETİM YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

HİBRİD VASKULER CERRAHİDE ANESTEZİ DENEYİMLERİMİZ

K rk y l aşk n süredir alt ekstremite t kay c arter hastal klar n n

Stenotik ilyak arter lezyonu olan hastalarda endovasküler tedavi seçeneklerinin

Üriner sistemde yer alan organların görüntülenmesi

LENFOMA NEDİR? Lenfoma lenf dokusunun kötü huylu tümörüne verilen genel bir isimdir.

Prof. Dr. Binali MAVİTAŞ Dicle Üniverstiesi Tıp Fakültesi Kalp ve Damar Cerrahisi A.D.

YOĞUN BAKIM EKĐBĐNDE HEMŞĐRE ve REHABĐLĐTASYON. Yrd. Doç. Dr. Nilay Şahin Selçuk Üniversitesi, Meram Tıp Fakültesi Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon AD.

VOB- MKB ENDEKS FARKI VADEL filem SÖZLEfiMES

Hemodiyaliz Amaçlı Arteriovenöz Fistüllerde Preoperatif Haritalamanın Kısa Dönem Sonuçlarımıza Etkisi

1 OCAK 31 ARALIK 2009 ARASI ODAMIZ FUAR TEŞVİKLERİNİN ANALİZİ

HASTA VE ÇALIŞAN GÜVENLĐĞĐ RĐSK DEĞERLENDĐRME PROSEDÜRÜ

Veri Toplama Yöntemleri. Prof.Dr.Besti Üstün

VUR de VCUG Ne Zaman, Kime?

Diyabet te Sağlık Önerileri. Diyabet

Hipofiz adenomu; Prolaktin salgılayan hipofiz adenomu;

Hemodiyaliz amaçlı arteriyovenöz fistüllerde revizyon gerektiren geç dönem komplikasyonlar

VENA CAVA SUPERİOR SENDROMU. Dr.Serdar Onat

BİYOEŞDEĞERLİK ÇALIŞMALARINDA KLİNİK PROBLEMLERİN BİR KAÇ ÖZEL OLGUYLA KISA DEĞERLENDİRİLMESİ Prof.Dr.Aydin Erenmemişoğlu

HAZIRLAYAN HEMŞİRE: ESENGÜL ŞİŞMAN TÜRK BÖBREK VAKFI TEKİRDAĞ DİYALİZ MERKEZİ

YAYGIN ANKSİYETE BOZUKLUĞU OLAN HASTALARDA NÖROTİSİZM VE OLUMSUZ OTOMATİK DÜŞÜNCELER UZM. DR. GÜLNİHAL GÖKÇE ŞİMŞEK

UMU ETKİLEYEN ETKİLEYEN ETMENLER ETMENL

Çeyrek Sonuçları TÜRK TELEKOM GRUBU ÇEYREK OPERASYONEL VE FİNANSAL SONUÇLARINI AÇIKLADI

ELLE SÜT SAĞIM FAALİYETİNİN KADINLARIN HAYATINDAKİ YERİ ARAŞTIRMA SONUÇLARI ANALİZ RAPORU

Kent Hastanesi, Hepimizden Önce Çocuklarımızın Hastanesi!

Gelişen diyaliz teknolojisi ve tedaviler sayesinde kronik böbrek

Diyaliz Amacı ile Oluşturulan Arteriyo Venöz Fistül Operasyonu Sonrası Gelişen Komplikasyonlar ve Buna Fistül Açım Yerinin Etkisi

EŞ ZAMANLI KALP VE BÖBREK TRANSPLANTASYONU YAPILAN BİR OLGU

Kliniğimizde yapılan arteriovenöz fistüllerin erken ve geç dönem komplikasyon analizleri

RAHİM TAHLİYESİ UYGULAMALARININ ZEYNEP KAMİL AİLE PLANLAMASI KLİNİGİNDE GÖZLENEN ETKİLERİ GİRİŞ. Dr. Asuman KARAMANı.. ı Dr.

AFRİKA HASTALIĞI -SIĞIRLARIN NODÜLER EKZANTEMİ -LUMPY SKIN DISEASE (LSD)

Tam yağlı süt ürünleri tüketen erkeklere kötü haber

SAĞLIK TAZMİNAT ÖDEMELERİ

Santral Disseksiyon. Dr. İbrahim Ali ÖZEMİR. İstanbul Medeniyet Üniversitesi Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesi Genel Cerrahi Kliniği

Kronik böbrek yetmezliği (KBY), artan sıklık ve yüksek tedavi maliyeti. Hemodiyaliz Hastalarında Snuff-Box Arteriovenöz Fistüllerin Değerlendirilmesi

EOZİNOFİLİK ÖZOFAJİT ANTALYA 2016 DR YÜKSEL ATEŞ BAYINDIR HASTANESİ ANKARA

Transkript:

Tan sal ve Giriflimsel Radyoloji (2001) 7:207-215 G R fi MSEL RADYOLOJ Hemodiyaliz vasküler eriflim yolu komplikasyonlar nda giriflimsel radyolojik yaklafl m Ömer Kitifl, smail Oran, Mustafa Par ldar, Ahmet Memifl AMAÇ Bu çal flmada hemodiyaliz vasküler eriflim yollar - n n komplikasyonlar nda, perkütan giriflimsel radyolojik ifllemlerin rolü araflt r lm flt r. GEREÇ VE YÖNTEM 57 kronik böbrek yetmezlikli hasta (35 erkek, 22 kad n, ortalama yafl 48.9) hemodiyaliz ifllemi için kullan lan vasküler eriflim yollar ile ilgili disfonksiyon/afonksiyon veya komplikasyonlar nedeniyle fistülografik ve venografik olarak de erlendirmeye al nd lar. Periferal venöz stenozlarda perkütan transluminal anjiyoplasti, santral venöz stenozlarda perkütan transluminal anjiyoplasti ve stent implantasyonu, trombozlarda farmakolojik tromboliz yöntemleri uyguland. BULGULAR Arteriyovenöz fistül veya arteriyovenöz greft disfonksiyonu/afonksiyonu nedeniyle giriflimsel tedavi yap lan olgularda teknik baflar %71.4 olarak gerçekleflmifltir. Anastomotik ve periferik venöz stenozlarda ise teknik baflar %87.5; 6 ayl k primer ve sekonder patensi oranlar s ras yla %71.4 ve %85.7 olarak gerçekleflti. Santral venöz stenozlar n perkütan tedavisinde teknik baflar %70.8; 6 ayl k primer ve sekonder patensi oranlar s ras yla %82.3 ve %94.1 olarak saptand. SONUÇ Diyaliz vasküler eriflim yolu komplikasyonlar n n tan s nda anjiyografik görüntüleme yöntemleri alt n standartt r. Disfonksiyone hemadiyaliz vasküler eriflim yollar n n tedavisinde giriflimsel radyolojik prosedürler, etkin ve güvenli yöntemler olup hastanede yat fl süresini k salt rlar. Ö. Kitifl (E),. Oran, M. Par ldar, A. Memifl Ege Üniversitesi T p Fakültesi, Radyoloji Anabilim Dal, 35100 Bornova, zmir X. Ulusal Vasküler Cerrahi Kongresi nde (20-23 Nisan 2000, Belek, Antalya) ve 17. Türk Radyoloji Kongresi nde (27-31 Ekim 2000, stanbul) sözlü bildiri, CIRSE 2000 de (10-14 Eylül 2000, Maastricht, Hollanda) poster olarak sunulmufltur. Gelifli: 25.09.2000 / Kabulü: 15.05.2001 Hemodiyaliz işlemi için kullan lan vasküler erişim yollar, cerrahi olarak oluşturulmuş nativ arteriyovenöz fistülleri (AVF), arteriyovenöz (AV) greftleri ve santral venöz kateterleri kapsamaktad r. 1998 y l nda, Türkiye de, yeni tan alan son dönem böbrek yetmezlikli hasta say s 9,380 (insidans: 144/1,000,000), toplam hasta say s 22,766 (prevelans: 350/1,000,000), düzenli hemodiyaliz program na giren hasta say s ise 12,791 olarak bildirilmektedir (1). Bu hastalar için vasküler erişim yollar, onlar n hayatla bağlant lar gibidir. Uzun dönem hemodiyaliz tedavisi için, temel olarak gerekli olan iyi fonksiyon gören bir vasküler erişim yoludur. Hemodiyaliz hastalar nda en s k hastaneye yat ş nedeni, bu erişim yollar n n malfonksiyonlar d r (2). Bu nedenle vasküler erişim yollar n n komplikasyonlardan korunmas, bir komplikasyon geliştiğinde zaman nda tan n n konmas ve tedavinin yap lmas hem hasta, hem de hekimi için oldukça önem taş - maktad r. Son dekatlarda, nefrolog, vasküler cerrah ve girişimsel radyologdan oluşan multidisipliner çal şma içinde, girişimsel radyolojinin önemi giderek artm şt r. Bu çal şmada, hemodiyaliz vasküler erişim yolu disfonksiyonlar ve afonksiyonlar nda, anjiyografinin tan ya olan katk s ve komplikasyonlar n tedavisinde girişimsel radyolojik işlemlerin rolü araşt r lm şt r. Gereç ve yöntem 57 kronik böbrek yetmezlikli hasta (35 erkek, 22 kad n, ortalama yaş 48.9) hemodiyaliz işlemi için kullan lan vasküler yollar ile ilgili disfonksiyon/afonksiyon veya komplikasyonlar nedeniyle değerlendirmeye al nd lar (Tablo 1). Vasküler erişim yolu disfonksiyonu/afonksiyonu ya da arteriyovenöz fistül ile ayn taraf ekstremitede iskemi bulgular olan 33 olgu femoral yoldan anjiyografi ile (vasküler erişim yollar n n tipleri Tablo 2 de verilmiştir), kolda ödem gibi santral venöz stenoz bulgular olan 24 olgu ise venografi ile değerlendirildiler. AVF ve greft disfonksiyonu/afonksiyonu ya da iskemi nedeniyle gelen olgular n 26 s dijital subtraksiyon anjiyografi (DSA) (Siemens Multistar Top), 7 si konvansiyonel anjiyografi (Siemens Elema-Schönander cut film changer) tekniği ile değerlendirilmişlerdir. Anjiyografik inceleme, femoral yol ile brakial artere tan sal kateter ilerletildikten sonra, 8 ml/sn (total 15 ml) kontrast madde enjekte edilmesiyle en az iki planda, seri filmler al narak yap lm şt r. Olgular, aferent arter ve drenaj venlerinde stenoz, trombüs, anevrizma, arteriyel çalma gibi patolojiler yönünden değerlendirilmiştir. Stenozlar dar segmentin komşu- Tan sal ve Giriflimsel Radyoloji 207

luğundaki normal segment referans al narak hesaplanm şt r ve %50 nin üzerindeki darl klar anlaml kabul edilmiştir. Venografik incelemeler incelenecek ekstremitede el bileği veya antekübital fossadaki bir venden 18-22 G kelebek iğne ile girilerek 20-25 ml manuel kontrast enjeksiyonuyla yap lm şt r. Daha önceden kateter tak lm ş olan olgularda subklavyan ven, daha santraldeki brakiosefalik venler ve süperior vena kava, tromboz, stenoz ve oklüzyonlar yönünden değerlendirilmiştir. Tan sal işlemler s ras nda non-iyonik kontrast madde iopromidden (iyot içeriği 0.769 g/ml, osmolalitesi 0.77 osm/kg H20) total 20-25 ml kullan lm şt r. Girişimsel işlem yap lan olgularda ise maksimum 50 ml kontrast madde dozuna ç k lm şt r. Yap lan giriflimsel terapötik ifllemler Tan sal amaçl girişimsel teknikler kullan lan ve yukar da grupland r lan olgular n 38 inde girişimsel radyolojik terapötik işlemler uyguland. AVF disfonksiyonu olan ve anjiyografik incelemede saptanan 6 drenaj veni stenozu, 2 anastomotik stenoz ve 1 aferent arter stenozu perkütan transluminal anjiyoplasti (PTA) ile tedavi edildi. Periferal stenozlar n PTA ile tedavisinde 4-6 mm balon kateterler kullan ld. İşlem öncesinde 2500-3000 IU heparin intravenöz olarak verildi. PTA işlemi stenotik cevaba bak lmaks z n 3 kez ardarda 2-3 dakika süreyle yap lan dilatasyonlar şeklinde gerçekleştirildi. İşlem s ras nda üretici firman n izin verdiği maksimum atmosfer bas nc değerlerine ç k ld. Her bir dilatasyon aras nda 2-3 dakika süreyle işleme ara verildi. Dilatasyonun tam sağlanamad ğ 2 olguda, daha yüksek atmosfer bas nc - na ç kabilen balonlarla işlem tekrarland. Drenaj veninde stenoz olan 1 olguda, stenotik segmente ulaşabilecek uygun venöz giriş yolu bulunamad ğ ndan PTA yap lamad. Subklavyan arter çalma sendromu saptanan 1 olguda, perkütan tedavi denendi, ancak subklavyan arter başlang c ndaki oklüzyon rekanalize edilemedi. Vasküler erişim yolu trombozu saptanan olgular n 4 ünde (2 nativ AVF, 2 arteriyovenöz greft trombozu) perkütan tromboliz teknikleri uyguland. Bu olgular n 2 sinde vasküler erişim yolunda fonksiyon sağlan rken, diğer 2 olguda geç evre tromboz nedeniyle başar l olunamad. Trombotik komplikasyonlar n tedavisinde tromboz nedeniyle başar l olunamad. Trombotik komplikasyonlar n tedavisinde tromboze segmente en yak n venöz giriş yolu seçildi. 3000 IU heparinin intravenöz enjeksiyonundan sonra, tromboze olmuş ven içine multipl yan delikli kateter ilerletildi. 100,000 IU ürokinaz, kateter lümeninden tromboze segment içine h zl bir şekilde verildi. Tromboliz işlemine, saatte 50,000 IU (2000 IU/1 ml serum fizyolojik oran nda çözelti şeklinde) ürokinaz infüzyonu ile devam edildi. Ürokinaz infüzyonu tromboliz sağlan ncaya kadar veya maksimum 24 saat sürdürüldü. Kullan lan minimum ve maksimum ürokinaz dozlar 500,000-1,300,000 IU aras nda değişti. Santral venöz stenoz veya oklüzyon saptanan olgular n (Tablo 3) 24 ünde perkütan girişimle rekanalizasyon denendi. Yedi olguda oklüzyon geçilemediğinden rekanalizasyon sağlanamad. Diğer 17 olgunun 13 ünde rekanali-zasyon sağland ktan sonra PTA ve metalik stent implantasyonu gerçekleştirildi. Dört olguda PTA sonras elde olunan kontrol anjiyogramda, %100 e yak n dilatasyonun kal c olduğu görüldü (non-elastik lezyon) ve stent implantasyonu yap lmad. Kolda ve yüz sağ yar s nda ödem bulgular olan (vena kava superior sendromu) ve aksillosubklavyan ven trombozu saptanan 1 olguda ise farmakolojik tromboliz yöntemi ile rekanalizasyon Tablo 1. Olgular n baflvuru nedenlerine göre da l m sağland. Tromboliz sonras sağ brakiosefalik ven ve vena kava süperior bileşkesi düzeyinde stenooklüziv patoloji görülmesi üzerine bu bölgeye PTA ve stent implantasyonu uyguland. Santral venöz stenoz ve oklüzyonlar n tedavisinde 2500-3000 IU heparinin intravenöz tatbikinden sonra 8-10 mm lik balon kateterler dilatasyon için kullan ld. Dilatasyon işlemi yukar da ayr nt lar verilen periferal stenozlar n PTA ile tedavisinde uygulanan prensiplerle yap ld. Stent implantasyonu uygulanan olgularda 10-12 mm çap nda 4-8 cm boyutlar nda kendiliğinden aç l r metalik stentler kullan ld. 8 adet Memotherm (Angiomed, Karlsruhe, Almanya), 5 adet Wallstent (Schneider, Bülach, İsviçre), 2 adet Symphony (Boston Scientific, Watertown, MA, ABD), olmak üzere 14 olguda toplam 15 adet stent implante edildi. Tüm hastalarda stent implantasyonunu takiben, venöz duvar ile tam temas n sağlanmas için stent lümeni balon kateterler ile dilate edildi. Tan sal ve girişimsel işlemler hastalar n diyaliz program n etkilemeyecek şekilde, ya iki diyaliz seans aras gün ya da diyaliz seans öncesi sabah gerçekleştirildi. Trombolitik tedavi yap lanlar n d ş ndaki tüm olgular, işlem sonras mesai sonuna dek gözlem alt nda tutuldular. Farmakolojik tromboliz yap lan olgular n ise, işlem öncesinde hospitalizasyonlar sağlanarak koagülasyon profillerini içeren tetkikleri yap ld. Bu olgular en az 24 saat gözlem alt nda tutuldu. Hemodiyaliz için kullan lan arteriyovenöz fistüle yak n girişim yap lan olgularda, bu giriş yolu 1 hafta süreyle kullan lmad. Bu süre içinde bu olgular n diyaliz işlemi geçici santral kateterler yolu ile sürdürüldü. Santral venöz stent implantasyonu uygulanan olgu- Hastan n baflvuru nedeni* Hasta say s Vasküler eriflim yolu disfonksiyonu veya afonksiyonu 30 AVF bulunan ekstremitede iskemi bulgular 6 Santral venöz obstrüksiyon bulgular (kolda ödem vs.) 24 * 3 olguda AVF disfonksiyonu yan nda iskemi bulgular da vard. 208 Haziran 2001

A B C Resim 1. A. Radyosefalik nativ AVF de (Brescia-Cimino tip) anastomoza yak n lokalizasyonda drenaj venin de yüksek dereceli stenoz (oklar) görülüyor. B. Venöz yolla stenotik segmente ulafl ld ktan sonra PTA ifllemi uygulan yor. C. PTA sonras al nan anjiyogramda stenozun belirgin dilate oldu u izlenmekte. Tablo 2. Anjiyografik olarak incelenen AVF ve greftlerin tipleri AVF veya greft tipi Tablo 3. Venöz kateterizasyonla iliflkili santral venöz stenoz veya oklüzyonlar n lokalizasyonlar Subklavyan-brakiyosefalik ven 22 Vena kava superior 2 Vena kava inferior 1 Eksternal iliyak ven 1 larda, özellikle ilgili nefrolog ile birer ilişki kurularak geçici santral kateterizasyonun subklavyan yerine juguler ven yaklaş m ile yap lmas önerildi. Haftada 3 kez diyaliz işlemi uygulanan ve diyaliz s ras nda heparinize edilen bu olgularda, girişimsel işlem sonras herhangi bir antikoagülan tedavi verilmedi. Girişimsel radyolojik perkütan yöntemlerle tedavi edilen tüm olgular yap lan hemodiyaliz tedavilerinin etkinliği yönünden takibe al nd lar. Bu süreçte etkin diyaliz işlemi uygulanabilenler veya klinik olarak herhangi bir yak nmas olmayan olgularda takip sürecinde invaziv veya noninvaziv bir görüntüleme yöntemi uygulanmad. Takipte arteriyovenöz fistül veya greftlerinde trilde kaybolma, kanülasyon zorluğu, diyaliz işlemi s ras nda venöz bas nç yükselmesi/arteriyel volüm azalmas ya da kolda ödem şikayetleri gelişen olgular tekrar anjiyografik değerlendirmeye al nd lar. Değerlendirme sonucunda restenoz veya reoklüzyon saptanan olgularda tekrarlayan girişimler yap larak vasküler erişim yolu patent tutulmaya çal ş ld. Hastalar n tedavisine yönelik yap lan işlemler nefrolog, girişimsel radyolog ve ilgili vasküler cerrahtah oluşan multidisipliner bir ekibin ortak kararlar yla gerçekleştirilmiştir. Girişimsel olarak tedavi edilen olgular içinde periferik vasküler veya santral venöz stenozlar nedeniyle PTA ve/veya stent implantasyonu yap lanlar n ayr ayr, 6 ayl k primer ve sekonder klinik patensi oranlar hesapland. Olgular n takip süreleri 6 ay ile 1 y l aras nda değişmektedir. Tüm olgular 6 ayl k izlem sürelerine ulaşt klar ndan patensi oranlar bu süreç için verilmiştir. 6 ay boyunca herhangi bir girişime gerek kalmadan fonksiyonlar n devam ettiren vasküler erişim yollar primer patent olarak kabul edilmiştir. Yine, santral venöz obstrüksiyon bulgular gerileyen ve tekrarlamayan olgularda santral venöz stentler patent olarak değerlendirilmiştir. Restenoz nedeniyle tekrar girişim yap lan olgularda bu tarihte primer patensi sonland r lm ş, sekonder patensi süreci başlat lm şt r. Santral venlerde kendiliğinden aç labilen farkl markalarda metalik stenler kullan lm şt r. Bu çal şma özellikle farkl Say * Brescia- Cimino tipte radyosefalik nativ AVF 21 Antekübital fossa yerleflimli nativ AVF 11 Antekübital fossa yerleflimli AV greft 2 Aksiller arter-ven aras köprü greft 1 Eksternal iliak arteriyovenöz greft 1 *Toplam 33 olguda, 36 diyaliz vasküler eriflim yolu (AVF veya AV greft) incelendi. Tan sal ve Giriflimsel Radyoloji 209

A B Resim 2. A. Kolda fliflme flikayeti olan hemodiyaliz hastas nda subklavyan vende oklüzyon (aç k ok) ve venöz kollateraller (küçük oklar) görülmekte. B. Transvenöz giriflimle oklüzyon rekanalize edilmifl ve balonla dilatasyon (PTA) ifllemi uygulan yor. C. PTA ve metalik stent implantasyonu sonras ak m n yeniden sa land ve kollaterallerin kayboldu u izlenmekte. C markalardaki stentlerin patensilerinin karş laşt r lmas yönünden henüz bir ön çal şma safhas ndad r. Vaka ve kullan lan stent say lar artt kça, stent tipleri aras nda da patensi yönünden karş laşt rma yap labilecektir. Bulgular Çal şma grubumuzda vasküler erişim yolu disfonksiyonu nedeniyle anjiyografik incelemeye al nan 30 olgunun 20 sinde (%73.3), disfonksiyondan sorumlu patolojinin AVF yi ilgilendiren drenaj venlerine ait stenozlar veya kronik oklüziv lezyonlar olduğu görüldü (Tablo 4). Drenaj veni stenozlar n n %73 ü (11/15 oran nda), AVF anastomozuna komşu ilk 3 cm lik venöz segmentte bulunmaktayd. AVF veya arteriyovenöz greft afonksiyonu nedeniyle gelen olgular n tamam nda (6/6), AVF veya greft trombozu saptand. AVF bulunan ekstremitede iskemi bulgular olan 6 olgunun hepsinde ekstremiteyi besleyen arteriyel yap larda aterosklerotik oklüziv arteriyel hastal k bulgular izlendi. Bu olgulardan 3 ünde arteriyel patolojilere bağl olarak AVF disfonksiyonu mevcuttu ve 2 olguda radyal arter çalma fenomeninin de olduğu görüldü. Tüm olgular göz önüne al nd ğ nda 7 hastada radyal arter çalma fenomenine ait anjiyografik bulgular n varl ğ saptand (Tablo 4). Periferal venöz stenoz nedeniyle PTA yap lan 1 olguda 3 ay, 1 olguda 5 ay sonra diyaliz işleminin etkinliğinin azalmas nedeniyle yap lan fistülografilerde restenoz saptanm şt r. Bu olgulardan 1 inde tekrar yap lan PTA ile dilatasyon sağlanarak patensi devam ettirilmiş, diğer olgu ise girişimsel yap lamadan kardiyovasküler so- 210 Haziran 2001

A B Resim 3. Daha önceden subklavyan kateterizasyonu yap lan ve klini imize vena kava süperior sendromu gibi a r bir klinik ile gelen olgu örne i. A. Sa antekübital venöz yaklafl mla yap lan venogramlarda aksillosubklavyan venöz tromboza sekonder aksiller vende ve subklavyan ven bafllang c nda dolum defektleri izlenmekte (oklar). B. Venografik inceleme s ras nda kontrast madde daha santrale ulaflt nda subklavyan ve brakiyosefalik vende stenoz, brakiyosefalik ven-vena kava süperior bileflkesi düzeyinde tam oklüzyon (ok) Kontrast madde vena kava süperior ve sa kalbe ulaflm yor. C. Ürokinaz ile trombolitik tedavi sonras aksillosubklavyan vende trombolizin sa land görülmekte. PTA ve brakiyosefalik ven içine implantasyonu sonras rekanalizasyonun sa land ve kontrast maddenin sa kalbe ulaflt izleniyor. C runlar nedeniyle kaybedilmiştir. Subklavyan ven stenozu nedeniyle PTA yap lan 1 olguda, 3 ay sonra kolda ödem şikayetlerinin tekrarlamas üzerine venografik inceleme yap ld ve restenoz saptand. Bunun üzerine, bu olguda ikinci PTA işlemini takiben stent implantasyonu da tedaviye eklendi. Santral venöz stenoz nedeniyle PTA ve stent implantasyonu yap lan 1 olguda restenoz, 1 olguda ise ilk 6 ay içinde reoklüzyon saptand. Restenoz saptanan olguda stent lümeni PTA ile dilate edildi, diğer olguda rekanalizasyon sağlanamad. AVF veya greft disfonksiyonu ya da afonksiyonu nedeni ile girişimsel yöntemler denenen olgular n tamam göz önüne al nd ğ nda, 14 olgunun 10 unda tedavi gerçekleştirilmiş olup, teknik başar %71.4 tür. AVF yi ilgilendiren anastomotik ve periferik venöz stenozlarda PTA ile perkütan tedavi yap lm ş olup (Resim 1) teknik başar %87.5 (7/8) olarak gerçekleşmiştir. Santral venöz stenoz ve oklüzyonlar nda ise PTA ve stent implantasyonu kombinasyonu ile terapi sağlanm şt r (Resim 2) ve teknik başar %70.8 (17/24) olarak gerçekleşmiştir. Farmakolojik tromboliz denenen toplam 5 olgunun 3 ünde tam tromboliz sağlanm şt r (Resim 3). Hiçbir olguda yap lan işleme bağl akut bir komplikasyon gelişmemiştir. Bu sonuçlara göre, AVF yi ilgilendiren periferik vasküler stenotik patolojiler nedeniyle perkütan tedavi edilen olgular n takibinde 6 ayl k primer Tan sal ve Giriflimsel Radyoloji 211

Tablo 4. AVF ve AV greftlere yönelik incelemeye al nan olgularda anjiyografik olarak saptanan patolojilerin da l m * ve sekonder klinik patensi oranlar s - ras yla %71.4 ve %85.7, santral venöz stenooklüziv lezyonlarda %82.3 ve %94.1 olarak gerçekleşmiştir. Brescia- Cimino tipte Antekubital fossa nativ AVF A-V greft radyosefalik nativ AVF Venöz stenoz 11 4 Anostomoz stenozu 1 2 Akut tromboz 4 2 Kronik venöz trombotik oklüzyon 6 Drenaj veni oklüzyonuna ba ele do ru venöz reflü 2 Multipl venöz kollateraller 3 Venöz anevrizmatik dilatasyonlar 1 1 Venöz erken dallanmalar 2 Maturasyon yetersizli i 1 Arteriyel stenoz 1 Arteriyel oklüzyon 3 3 Arteriyel anevrizmatik dilatasyon 1 Radyal çalma fenomeni 7 Greft stenozu 1 Subklavyan çalma sendromu 1 Psödoanevrizma 1 * 16 olguda birden fazla patoloji saptand. Tart flma Diyaliz vasküler erişim yollar nda anjiyografik inceleme yöntemleri alt n standart olarak görülmektedir (2,3). İnvaziv bir teknik oluşu ve kontrast madde kullan m gerektirmesi dezavantaj olarak görülse de, DSA tekniğinin gelişimi ile hem kullan lan kontrast madde dozu azalm ş, hem de k sa bir inceleme süresi ile vasküler anatomiyi ayr nt l bir şekilde değerlendirme olanağ elde edilmiştir (3). Yapt - ğ m z çal şmada, disfonksiyone AVF veya greftlerde DSA tekniği ile patolojinin varl ğ, derecesi ve düzeyi, düşük doz kontrast madde ile ve k sa bir inceleme süresinde etkin bir şekilde saptanabilmiştir. Disfonksiyone fistüllerde yap lan çal şmalarda en s k görülen patolojinin venöz bas nçta art şa neden olan venöz stenozlar ve venöz oklüzyonlar olduğu bildirilmektedir (3). AVF drenaj veni stenozlar endotelyal ve fibromusküler hiperplazi ile ilişkilidirler ve genellikle arteriyovenöz anastomoz düzeyinde veya anastomozdan sonraki ilk 2-3 cm lik venöz segmentte görülmektedirler (4,5). Bizim çal şmam zda elde ettiğimiz bulgular da literatür ile paralellik göstermektedir. Olgular m zda en s k AVF disfonksiyonuna neden olan patolojinin AVF yi drene eden venlerdeki stenozlar ve kronik venöz oklüzyonlar olduğu görülmüştür. Greft ve drenaj veni stenozlar vasküler erişim yolunda disfonksiyona neden olmalar yan nda, daha sonra venöz bas nçta art ş ile fistül kay plar na neden olabilecek trombozlara yol açabilmektedirler. Bu nedenle erken tan nmalar ve karekterizasyonlar n n yap lmas, hem trombozlar n önlenmesi hem de tedavinin planlanmas n n bir an önce yap lmas bak m ndan oldukça önemlidir(2,6,7). Trombotik komplikasyonlar AVF ve AV greft afonksiyonuna neden olmaktad rlar. Fistül kay plar n n en s k nedeni trombozlard r (2,8). Venöz veya arteriyel stenozlar, santral venöz stenoz veya oklüzyonlar, hipotansiyon, intravasküler volüm azl ğ, uykuda greft kompresyonu, diyaliz sonras hemostaz için yap lan kompresyonlar, cerrahi olarak fistül oluşturulmas s - ras nda yap lan teknik hatalar, greft içi psödointima formasyonu ve anastomotik bölgelerde oluşan ihtimal hiperplazi alanlar, tromboza eğilimi artt rmaktad r (2,9). Olgu grubumuzda nativ AVF trombozu olan 2 hastada ayn zamanda drenaj veni stenozu bulunmaktayd. Eşlik eden bu venöz stenozlar muhtemelen gelişen trombozlar n etiyolojisinde rol oynam şlard r. Anjiyografik olarak inceleme yapt - ğ m z ve AVF disfonksiyonu olan olgulardan 6 s nda fistülü drene eden vende oklüzyon ve buna bağl kollateral venöz yap lar görüldü. Bu tip kronik venöz oklüziv patolojiler, greft veya fistül trombozlar nda olduğu gibi akut olarak şant obstrüksiyonlar na neden olmazlar. Çünkü oklüzyon evresine kadar fistülü drene edecek kollateraller gelişmiş olacakt r. Ancak fistül, drenaj trakt nda obstrüksiyon ve kollateraller olduğundan yeterli debiye ak m sağlayamayacakt r. Bu hemodinamik değişiklikler fistül disfonksiyonuna yol açt ğ gibi, ileride debinin az olmas na sekonder tromboz gelişimine de neden olabilirler. Klinik olarak AVF disfonksiyonlar na neden olan bu tip lezyonlar venöz bas nc artt rarak ele doğru venöz reflü oluşturabilirler ve bu da elde venöz hipertansiyona sekonder ödem gelişimi ile sonuçlan r. Bu lezyonlar n klinik başlang çlar akut olmad ğ ndan etiyolojileri de tam aç k değildir. Etiyolojik olarak çeşitli spekülasyonlar yap lmaktad r. Bunlar n, yüksek dereceli venöz stenotik segmentlere oturmuş küçük trombüs formasyonlar na veya daha önceden gelişmiş AVF trombozlar na sekonder oluşan sekel lezyonlar olabileceği bildirilmektedir. Ancak, bu lezyonlarda trombüse ait materyal saptanmam şt r (10). Diyaliz vasküler erişim yolu oluşturulmas n n diğer bir komplikasyonu ayn taraf ekstremitede iskemi gelişimidir. Kronik hemodiyaliz için oluş- 212 Haziran 2001

turulan fistüller vasküler erişim yolunun bulunduğu ekstremitede önemli hemodinamik değişiklikler meydana getirmektedir. Ekstremitede oluşturulan şant nedeniyle arteriyel vasküler yatakta direnç düşmektedir ve buna sekonder ekstremiteye gelen ak m kompansatuar olarak artmaktad r. Kompansatuar kan ak m art ş na rağmen arteriyel anastomoz distaline giden ak mda yetersizlik olabilir. Elde oluşan perfüzyon azal m n n genellikle klinik bir önemi yoktur. AV şant oluşturulduktan sonra dijital iskemiye ait hafif ya da orta şiddette semptomlar olabilir, fakat birçoğunda bulgular birkaç hafta içinde spontan olara azal r (8,11). Buna karş n AV greft operasyonu sonras %1-9 oran nda kronik şiddetli arteriyel yetmezlik gelişebilir (12,13). Arteriyografi etkilenen ekstremitedeki altta yatan arteriyel patolojinin ortaya konmas nda önemli bir yere sahiptir (11). Radyal arterde diyaliz fistülü olan olgulardaki el iskemisinin nedeni radyal arter çalma fenomeni olabilir. Ancak distal ön kol grefti tak lmas n takiben distal radyal arterde retrograd ak m oldukça s kt r. Radyal arterde retrograd ak m varl ğ, radiosefalik fistüllerde %73, radyal arter-aksiller ven fistüllerinde %91 oranda görüldüğü bildirilmektedir (14). Radyal arter çalma fenomeninin varl ğ tek baş na iskemi oluşmas nda yeterli olmaktad r. Valji ve arkadaşlar elde iskemik bulgular olan 13 hastada yapt klar anjiyografik çal şmada radyal çalma olsun veya olmas n ekstremitedeki iskemiyi yaratan temel patolojinin altta yatan obstrüktif arteriyel hastal ğa sekonder olduğu sonucuna varm şlard r (11). Çal şma grubumuzda fistül ile ayn taraf ekstremitede iskemi bulgusu olan 6 olgu bulunmaktayd. İskemi bulgular olan ve kolda AVF si bulunan 6 olgudan 2 sinde radyal arter çalma fenomeni görüldü. Ancak bu olgular n hepsinde ön kol distali arteriyel sisteminde ve/veya dijital arterlerde, iskemiyi aç klayacak arteriyel obstrüktif patolojiler olduğu görüldü. Bu bulgular Valji ve arkadaşlar n n yapt ğ çal şman n sonuçlar ile benzerlik göstermektedir. Yani radyal çalma iskemik bulgular olan olgularda altta yatan bir arteriyel obstrüktif patoloji varl ğ nda anlaml d r. Bunu destekleyen diğer bulgumuz da iskemik semptomlar olmayan, AVF disfonksiyonu nedeniyle anjiyografik olarak incelenen olgulardan 5 inde insidental olarak radyal çalma fenomeni saptam ş olmam zd r. Elde iskemi bulgular olan olgular n 3 ünde ayn zamanda AVF disfonksiyonu da bulunmaktayd. Muhtemelen arteriyel sistemdeki obstrüktif değişikliklere bağl olarak fistülün arteriyel beslenmesi bozuluyor ve diyaliz için yeterli debi sağlam yordu. Son 30 y ld r kal c hemodiyaliz amaçl subklavyan kateterizasyonlar oldukça popüler bir yaklaş m olmuştur (15). Çünkü akut komplikasyon oran düşüktür ve kateter tak lma işlemi kolayca uygulanabilir (16). Subklavyan kateter tak lmas ile ilişkili akut komplikasyon oran %7 olarak bildirilmektedir (17,18). Subklavyan ven ve brakiyosefalik ven stenooklüziv patolojileri geçici veya kal c diyaliz amaçl subklavyan ven kateterizasyonlar n n geç komplikasyonu olarak karş m za ç kmaktad r. Çeşitli yay nlarda bu komplikasyon oran n n %40-50 olduğu bildirilmektedir (15,19,20). Muhtemelen stenozlar n gelişimi kollateral oluşumuna izin verecek kadar yavaşt r. Bu komplikasyon genellikle ayn taraf ekstremiteye kal c bir vasküler erişim yolu (AVF veya AV greft) oluşturulduktan sonra kendini klinik olarak göstermektedir. Şant oluşturulmas n takiben ekstremitenin venöz ak m oran artacağ ndan, kollateraller bu artm ş ak m yeterli olarak drene edemeyeceklerdir. Hastalar n şikayetleri ayn taraf kolda ağr l ödem ile karekterizedir. Bu lezyonlar ayn zamanda ipsilateral AVF veya greft varsa venöz drenaj engellediklerinden fistül disfonksiyonuna ve trombozuna yolaçabilirler. Bu nedenle hastalarda venöz hipertansiyona ait klinik bulgular yan nda fistül disfonksiyonu da mevcut olabilir. Bizim çal şma grubumuzdaki santral venöz stenoz saptad ğ m z olgularda kolda, omuzda ve boyunda ödemle birlikte ciltalt nda yoğun venöz kollateral vasküler yap - lar bulunmaktayd. Bir k sm nda ayn taraf ekstremitedeki AVF de disfonksiyon olduğu ve klinik şikayetlerin AVF operasyonundan hemen sonra başlad ğ görüldü. Tüm bu bulgular eşliğinde görülüyor ki hemodiyaliz hastalar için subklavyan kateterizasyonlar, geç komplikasyonlar yönünden önemli bir klinik öneme sahiptir. Bu nedenle, daha önceden subklavyan kateterizasyon yap lan olgular eğer ayn ekstremiteye diyaliz fistülü oluşturulacaksa mutlaka stenozlar yönünden incelemeye al nmal d rlar. Hemodiyaliz vasküler erişim yollar n n tromboz, venöz stenoz gibi komplikasyonlar nda ve kateterle ilişkili santral venöz stenozlarda cerrahi ve girişimsel radyolojik perkütan tedavi alternatifleri vard r. Venöz stenozlar n cerrahi olarak tedavisinde uygulanan revizyon yöntemleri yama anjiyoplasti ve interpozisyone greft plasman d r (21-24). Bu uygulamalar n kümülatif patensi oranlar kabul edilebilir düzeyde olmas na karş n, her cerrahi girişimde venöz bir segmentin kayb na neden almaktad rlar (23,24). Bu nedenle birkaç cerrahi işlemden sonra revizyon için kullan labilecek ven bulunamayacak ve başka bir yerde fistül oluşturma yollar n n aranmas gerekecektir. Ayr ca PTa işlemi cerrahiye göre daha az zaman al - c bir işlemdir, çal ş lan vasküler yap - lara daha az travma oluşturmaktad r, hasta için stresi az olan bir yöntemdir ve komplikasyon oran düşüktür. Perkütan yöntemlerin diğer bir avantaj ise restenoze olan ayn lezyona yap - lan tekrarlayan girişimlerin ayn patensi oran na sahip olmas d r, ancak cerrahi işlemlerde patensinin her girişimden sonra azald ğ bildirilmektedir (22,25). Periferal venöz stenozlarda perkütan yöntem olarak yaln z baş na PTA önerilmektedir, stent kullan m - n n patensiyi belirgin artt rmad ğ gibi maliyet art ş na neden olduğu görüşü vard r (2,26). Bunun yan nda stentler periferik venlerde kullan ld ğ nda diyaliz iğnelerinin kanülasyonu sonucu zarar görebilmektedirler (2). Stent kullan m n n hemodiyaliz kateterleri Tan sal ve Giriflimsel Radyoloji 213

ile ilişkili santral venöz stenozlarda oldukça önemli bir rolü vard r (27,28,29). Bunun nedenleri şöyle s - ralanabilir: santral venöz stenozlar n tedavisinde cerrahi tedavilerin uygulanabilirliği ve pratikliği s n rl d r, geniş çapl stent uygulamalar ile restenoz riski indirgenebilir. Restenozlar arteriyel ve venöz tüm stentlerde oluşabilir. Ancak intimal hiperplazinin restenozlardaki oynad ğ rol, santral venlerde uygulanan stentlerin geniş çapl olmas nedeniyle daha az önem taş r (2). Çeşitli çal şmalarda periferal venöz stenozlar n PTA ile tedavi edilmesinden sonraki 6 ayl k patensi oranlar %57-76 olarak bildirilmektedir (22, 30-32). Santral venöz stenozlarda ise, yaln zca PTA yap lan olgularda 6 ayl k patensi oranlar %29-50 gibi nispeten düşük seviyelerdedir (25,33). PTA ve metalik stent implantasyonunun kombine edildiği ve restenozlarda tekrarlayan girişimler yap lan çal şmalarda sonuçlar oldukça iyi olarak görülmektedir, patensi oranlar 6 ayl k dönemde %97-100 olarak bildirilmiştir (28,29). Biz de hasta grubumuzda perkütan yöntem olarak periferal venöz stenozlarda PTA işlemi uygulad k. Restenoz saptand ğ nda tekrarlayan PTA lar uygulayarak, fistül patensisini devam ettirmeye çal şt k. Santral venöz stenozlarda ise balonla dilatasyonun yeterli olduğunu gördüğümüz non-elastik lezyonlarda sadece PTA, diğerlerinde ise PTA ve metalik stent implantasyonunu kombine ettik. Restenoz geliştiğinde ise rekanalizasyon sonras PTA ve stent implantasyonu uyguland. Biz periferal stenozlarda PTA n n INTERVENTIONAL RADIOLOGICAL APPROACH IN DIALYSIS VASCULAR ACCESS COMPLICATIONS PURPOSE: To evaluate the value of interventional radiological procedures in the dysfunctions of haemodialysis vascular accesses MATERIALS AND METHODS: 57 patients with chronic renal failure (female:22, male:35, mean age: 48.9) who underwent hemodialysis were included in this study. The vascular access for hemodialysis was evaluated in each patient in terms of dysfunction and complication. In the management of periferal arterial and venous stenosis percutaneous transluminal angioplasty was performed. In the patient with central venous stenosis percutaneous transluminal angioplasty and stent implantation were done. In the patients with thrombosis, pharmacomechanical thrombolysis procedures were used. RESULTS: In the patients with arteriovenous fistula and graft dysfunction/nonfunction, the therapeutical interventional procedures achieved a technical success rate of 71.4%. The technical success rate was 87.5% in anastomotic stenosis and peripheral venous stenosis involving arteriovenous fistulas, and 70.8% in central venous stenosis and occlusions. In the patients with periferal venous or anastomotic stenotic pathology, 6-months primary and secondary patency rates were 71.4% and 85.7%, respectively. 6-months primary and secondary patency rates in central venous stenooclusive disease were found 82.3% and 94.1%, respectively. CONCLUSION: Angiographic evaluation for the dysfunctions of arteriovenous fistula and grafts supplies helpful data to detect the reason, localisation and nature of the dysfunction. Interventional radiologic approach to dysfunctioning vascular accesses provides safe and effective treatment alternatives and shortens the hospital stay. TURK J DIAGN INTERVENT RADIOL 2001; 7:207-215 seçilecek yöntem olduğunu, stent kullan m n n ise santral venöz stenozlu olgularda ve de özellikle elastik ve fibrotik lezyonlarda gerekli olduğunu düşünmekteyiz. Hemodiyaliz vasküler erişim yollar n n komplikasyonlar yönünden değerlendirilmesinde anjiyografik incelemeler alt n standartt r. Hemodiyaliz fistüllerinde en s k disfonksiyona neden olan patolojiler anastomoz ve drenaj venlerini ilgilendiren stenozlard r. Fistül kay plar n n en s k nedeni ise trombotik komplikasyonlard r. Daha önceden hemodiyaliz amaçl kateter uygulamas yap lan olgularda santral venöz stenoz oran yüksek olduğundan, bu olgular ayn ekstremiteye vasküler yol oluşturulmadan önce mutlaka venografik olarak incelenmelidir. Çünkü bu patolojiler hem fistül disfonksiyonuna yol açabilir, hem de hastalarda vena kava süperior sendromuna kadar varan klinik tablolara neden olabilirler. Hemodiyaliz vasküler erişim yolu komplikasyonlar n n tedavisinde uygulanan perkütan girişimsel radyolojik işlemler hastanede yat ş süresini k saltan, hastan n diyaliz program n etkilemeyen, cerrahi girişimlere göre vasküler travman n belirgin daha az olduğu, AVF veya fistülün patent kalmas n sağlayan güvenilir yöntemlerdir. Kaynaklar 1. Türkiye de Nefroloji-Diyaliz ve Transplantasyon (Registry-1989). Türk Nefroloji Derneği Yay nlar, İstanbul, 1998. 2. Trerotola OS, Scheel PJ, Zibari GB, Mcdonald JC. Hemodialysis access management. In: Trerotola OS and Savader JS. Venous Interventional Radiology with Clinical perspectives. New York: Thieme. 1996. 3. England RE, Jakson A. Imaging of dialysis access: a review of 67 failing fistulas investigated by intravenous digital subtraction angiography. Br J Radiol 1993; 66:32-36. 214 Haziran 2001 4. Schwab SJ, Raymoud JR, Saeed M, Newman GE, Dennis PA, Bolinger RR. Prevention of hemodialysis fistula thrombosis. Early detection of venous stenoses. Kidney Int 1989; 36:707-711. 5. Palder SB, Kirkman RL, Whittemore AD, Hakim RM, Lazarus JM, Tilney NL. Vascular access for hemodialysis: patency rates and results of revisions. Ann Surg 1985; 202:235-239. 6. Davis GB, Down CF, Bookstein JJ, Maroney TP, Lang EV, Halasz N. Thrombosed dialysis graft: efficacy of intrathrombic deposition of concentrated urokinase, clot maceration, and angioplasty. AJR 1987; 149:177-181. 7. Smith TP, Cragg AH, Castaneda F, Hunter DW. Thrombosed PTFE hemodialysis fistulas: salvage with combined thrombectomy and angioplasty. Radiology 1989; 171:507-508. 8. Berkoben M, Schwab SJ. Hemodialysis vascular access. In: Henrich WL, ed. Principles and practice of dialysis. 2nd ed. Baltimore: Williams&Wilkins. 1999. 9. Young AT, Hunter DW, Castaneda-Zuniga WR, So SKS, Mercado S, Cardella JF, Amplatz K. Thrombosed synthetic hemodialysis access fistulas: failure of fibrinolytic therapy. Radiology 1985; 154:639-642.

10. Vorwerk D, Bücker A, Alzen G, Schürmann K, Ritzerfeld M, Günther RW. Chronic venous occlusions in haemodialysis shunts: efficacy of percutaneous treatment. Nephrol Dial Transplant 1995; 10:1986-1873. 11. Valji K, Hye RJ, Roberts AC, Oglevie SB, Ziegler T, Bookstein JJ. Hand ischemia in patients with hemodialysis access grafts: angiographic diagnosis and treatment. Radiology 1995; 196:697-701. 12. Zibari GB, Rohr MS, Landreneau MD, et al. Complications from permanent vascular access. Surgery 1988; 104:681-686. 13. Ballard JL, Bund TJ, Malone JM. Major complications of angioaccess surgery. Am J Surg 1992; 164:229-232. 14. Anderson CB, Etheredge EE, Harter HR, Graff RJ, Codd JE, Newton WT. Blood flow measurements in arteriovenous dialysis fistulas. Surgery 1977; 81:459-461. 15. Surrat RS, Picus D, Hicks ME, Darcy MD, Kleinhoffer M, Jendrisak M. The importance of preoperative evaluation of the subclavian vein in dialysis access planning. AJR Am J Roentgenol 1991; 156:623-625. 16. Anderson JT, Gammelgaard J, Nielson LM, Clausen E. Subclavian vein catheterization for acute and chronic hemodialysis: a safe temporary vascular access. Int Urol Nephrol 1986; 18:327-332. 17. Vanherwenhem JL, Cabolet P, Dhaene M, Goldman M, Stolear JC, Sabot JP, Waterlot Y, Marchal M. Complications related to subclavian catheters for hemodialysis. Am J Nephrol 1986; 6:339-345. 18. Vanholder R, Lameire N, Verbanck J, van Rattinghe R, Kunnen M, Ringoir S. Complications of subclavian catheter hemodialysis: a five year prospective study in 257 consecutive patients. Int J Artif Organs 1982; 5:297-303. 19. Barret N, Spencer S, Mclvor J, Brown EA. Subclavian stenosis: a major complication of subclavian dialysis catheters. Nephrol Dial Transplant 1988; 3:423-425. 20. Schillinger F, Schillinger D, Montagnac R, Milcent T. Post catheterisation vein stenosis in haemodialysis: comparative angiographic study of 50 subclavian and 50 internal jugular accesses. Nephrol Dial Transplant 1991; 6:722-724. 21. Palder S, Kirkman R, Whittermore A, Hakim R, Lazarus M, Tilney L. Vascular access for hemodialysis: patency rates and results of revision. Ann Surg 1985:235-239. 22. Etheredge EE, Haid SD, Maeser MN, Sicard GA, Anderson CB. Salvage operations for malfunctioning PTFE hemodialysis access grafts. Surgery 1983; 94:464-470. 23. Brooks JL, Sigley RD, May KJ, Mack RM. Transluminal angioplasty versus surgical repair for stenosis of hemodialysis grafts: a randomized study. Am J Surg 1987; 153:530-531. 24. Dapunt O, Feurstein M, Rendl K, Prenner K. Transluminal angioplasty versus conventional operation in the treatment of hemodialysis fistula stenosis: results from a 5-year study. Br J Surg 1987; 74:1004-1005. 25. Beathard G. Percutaneous transvenous angioplasty in the treatment of vascular access stenosis. Kidney Int 1992; 42:1390-1397. 26. Beathard G. Gianturco self-expanding stent in the treatment of stenosis in dialysis access grafts. Kidney Int 1993; 43:872-877. 27. Kovalik EC, Newman GE, Suhocki P, Knelson M, Schwab SJ. Correction of central venous stenoses: use of angioplasty and vascular wallstents. Kidney Int 1994; 45:1177-1181. 28. Haage P, Vorwerk D, Piroth W, Schuermann K, Guenther RW. Treatment of hemodialysis-related central venous stenosis or occlusion: result of primary wallstent placement and follow up in 50 patients. Radiology 1999; 212:175-180. 29. Mickley V, Görich J, Rilinger N, Storck M, Abendroth D. Stenting of central venous stenoses in hemodialysis patients: longterm results. Kidney Int 1997; 51:277-280. 30. Glanz S, Gordon D, Butt K, Hong J, Lipkowitz G. The role of percutaneous angioplasty in the management of chronic hemodialysis fistulas. Ann Surg 1987; 206:777-781. 31. Saeed M, Newman GE, Mccan RL, Sussman SK, Braun SD, Dunnick NR. Stenoses in dialysis fistulas: treatment with percutaneous angioplasty. Radiology 1987; 164:693-697. 32. Kanterman RY, Vesely TM, Pilgram TK, Guy BW, Windus DW, Picus D. Dialysis access grafts:anatomic location of venous stenosis and results of angioplasty. Radiology 1995; 195:135-139. 33. Glanz S, Gordon DH, Lipkowitz GS, Butt KMH, Hong J, Sclafani SJA. Axillary and subclavian vein stenosis: Percutaneous angioplasty. Radiology 1988; 168:371-373. Tan sal ve Giriflimsel Radyoloji 215