Benzer belgeler

ALPER YILMAZ KIZILCAÞAR MAHALLESÝ MUHTAR ADAYI

Saman-i Viran-i Evvel Camii (Çukur Çeþme Camii)

Fiskomar. Baþarý Hikayesi

ÖRNEK RESTORASYONLAR SERGÝSÝ

ERHAN KAMIŞLI H.Ö. SABANCI HOLDİNG ÇİMENTO GRUP BAŞKANI OLDU.


BÝLGÝLENDÝRME BROÞÜRÜ

DOÐALGAZ ÝÇ TESÝSAT MÜHENDÝS YETKÝLENDÝRME KURSU DÜZENLENDÝ

ÇEVRE VE TOPLUM. Sel Erozyon Kuraklýk Kütle Hareketleri Çýð Olaðanüstü Hava Olaylarý: Fýrtýna, Kasýrga, Hortum

Barodan Haberler. Edinilmiþ Mallara Katýlma Semineri (Akþehir) Anayasa Mahkemesine Bireysel Baþvuru Semineri. Türk Borçlar Kanunu Semineri

.:: TÇÝD - Tüm Çeviri Ýþletmeleri Derneði ::.

ünite1 Sosyal Bilgiler Verilenlerden kaçý sosyal bilimler arasýnda yer alýr? A. 6 B. 5 C. 4 D. 3

GRUP TOPLU ÝÞ SÖZLEÞMESÝ GÖRÜÞMELERÝNDE UYUÞMAZLIK

ünite 3. Ýlkokullarla ilgili aþaðýdakilerden hangisi yapýlýr? Vatan ve ulus sevgisinin yerdir. 1. Okulun açýlýþ töreninde aþaðýdakilerden


Yükseköðretimin Finansmaný ve Finansman Yöntemlerinin Algýlanan Adalet Düzeyi: Sakarya Üniversitesi Paydaþ Görüþleri..64 Doç.Dr.

ÝNSAN KAYNAKLARI VE EÐÝTÝM DAÝRE BAÞKANLIÐI


01 Kasým 2018

Simge Özer Pýnarbaþý

Konular 5. Eðitimde Kullanýlacak Araçlar 23. Örnek Çalýþtay Gündemi 29. Genel Bakýþ 7 Proje Yöneticilerinin Eðitimi 10


Gelir Vergisi Kesintisi

konularýnda servis hizmeti sunan Sosyal Hizmetler Dairesi bir devlet kuruluºu olup, bu kuruluº ülkede yaºayan herkese ücretsiz hizmet vermektedir.


ÝÞÇÝ SAÐLIÐI VE ÝÞ GÜVENLÝÐÝ PROJESÝ


Kanguru Matematik Türkiye 2017

Kanguru Matematik Türkiye 2017

SSK Affý. Ýstanbul, 21 Temmuz 2008 Sirküler Numarasý : Elit /75. Sirküler

TOHAV Suruç Mülteci Danýþma Merkezi'nden Haberler *1 Þubat 2016 tarihinde faaliyetlerine baþlayan Suruç Mülteci Danýþma Merkezi; mülteci, sýðýnmacý ve

Gökyüzündeki milyonlarca yýldýzdan biriymiþ Çiçekyýldýz. Gerçekten de yeni açmýþ bir çiçek gibi sarý, kýrmýzý, yeþil renkte ýþýklar saçýyormuþ

STAJ BÝLGÝLERÝ. Önemli Açýklamalar


BÝMY 16 - TBD Kamu-BÝB XI Bütünleþik Etkinliði


ünite1 Sosyal Bilgiler

ünite1 Kendimi Tanıyorum Sosyal Bilgiler 1. Resmî kimlik belgesi Verilen kavram ile aþaðýdakilerden hangisi iliþkilendirilemez?

Faaliyet Raporu. Banvit Bandýrma Vitaminli Yem San. A.Þ. 01 Ocak - 30 Eylül 2010 Dönemi


BÝRÝNCÝ BASAMAK SAÐLIK HÝZMETLERÝ: Sorun mu? Çözüm mü?

TOHAV Suruç Mülteci Danýþma Merkezi Açýldý TOHAV'ýn mülteci ve sýðýnmacýlara yönelik devam ettirdiði çalýþmalar kapsamýnda açtýðý SURUÇ MÜLTECÝ DANIÞM

7. ÝTHÝB KUMAÞ TASARIM YARIÞMASI 2012

Ne-Ka. Grouptechnic ... /... / Sayýn Makina Üreticisi,



MALÝYE DERGÝSÝ ÝÇÝNDEKÝLER MALÝYE DERGÝSÝ. Ocak - Haziran 2008 Sayý 154


AÐLAYAN VAKIF ESERLERÝ SERGÝSÝ


SENDÝKAMIZDAN HABERLER

www. adana.smmmo.org.tr

KAMU MALÝYESÝ. Konsolide bütçenin uygulama sonuçlarýna iliþkin bilgiler aþaðýdaki bölümlerde yer almýþtýr. KONSOLÝDE BÜTÇE ÝLE ÝLGÝLÝ ORANLAR (Yüzde)

Kanguru Matematik Türkiye 2015

Toplantý - Seminer ORDU SERBEST MUHASEBECÝ MALÝ MÜÞAVÝRLER ODASI ve Döneminde Odamýzýn Katýldýðý Etkinlikler

ÖNSÖZ. Güzel bahar günlerini ve sýcacýk anlarý birlikte paylaþmak dileðiyle

ASKÝ 2015 YILI KURUMSAL DURUM VE MALÝ BEKLENTÝLER RAPORU

KÝPAÞ 2016 KATALOG HAVALANDIRMA.

Spor Bilimleri Derneði Ýletiþim Aðý


Güvenliðe Açýlan Sosyal Pencere Projesi ODAK TOPLANTISI SONUÇ RAPORU

17 ÞUBAT kontrol

Görüþler / Opinion Papers

Corporate Stars, Türkiye nin en iyi markalarını bir araya getiren sosyal bir iş platformudur.


Hiç Bitmeyen Destek. Örnek 100. Çözüm. Vakýflar 1. Bir hizmetin gelecekte

25 Mart 2007 Kol Toplantýsý

Evvel zaman içinde, eski zamanlarýn birinde, zengin bir ülkenin gösteriþ meraklýsý bir kralý varmýþ. Kralýn yaþadýðý saray çok büyükmüþ.

Kanguru Matematik Türkiye 2017

01 EKİM 2009 ÇARŞAMBA FAİZ SAYI 1

ÝÇÝNDEKÝLER 1. TEMA OKUL HEYECANIM Kazaným Testi Fiziksel Özelliklerim Duygularým Haftanýn Testi...

Bolkar Daðlarý. AKD054 Acil Gerileme (-1)

Kanguru Matematik Türkiye 2017

3. Çarpýmlarý 24 olan iki sayýnýn toplamý 10 ise, oranlarý kaçtýr? AA BÖLÜM



5. 2x 2 4x + 16 ifadesinde kaç terim vardýr? 6. 4y 3 16y + 18 ifadesinin terimlerin katsayýlarý


Dar Mükellef Kurumlara Yapýlan Ödemelerdeki Kurumlar Vergisi Kesintisi


Dövize Endeksli Kredilerde KKDF

TOHAV Suruç Mülteci Danýþma Merkezi'nden Haberler 1 Þubat 2016 tarihinde faaliyetlerine baþlayan Suruç Mülteci Danýþma Merkezi; mülteci, sýðýnmacý ve

Laboratuvar Akreditasyon Baþkanlýðý Týbbi Laboratuvarlar

1. Böleni 13 olan bir bölme iþleminde kalanlarýn


Corporate Stars, Türkiye nin en iyi markalarını bir araya getiren sosyal bir iş platformudur.

Platformdan Yeni ve Ýleri Bir Adým: Saðlýk ve Sosyal Güvence için Bir Bildirge

Tehlikeli Atýk Çözümünde EKOVAR...

YAZI ÝÞLERÝ KARARLAR VE TUTANAKLAR DAÝRE BAÞKANLIÐI


TÜRKÝYE / Fabrika SWITZERLAND. Tel : ( 0090 ) ( 0090 ) Fax : ( 0090 ) Gönen / ISPARTA

KOBÝ'lere AB kapýsý. Export2Europe KOBÝ'lere yönelik eðitim, danýþmanlýk ve uluslararasý iþ geliþtirme projesi


OKUL ÖNCESÝ EÐÝTÝM KURUMLARI YÖNETMELÝÐÝNDE DEÐÝÞÝKLÝK YAPILMASINA D YÖNETMELÝK Çarþamba, 10 Eylül 2008

BASIN DUYURUSU ( ) 2002 Öðrenci Seçme Sýnavý (ÖSS) Yerleþtirme Sonuçlarý

Ovacýk Altýn Madeni'ne dava öncesi yargýsýz infaz!

Örgütsel Davranýþýn Tanýmý, Tarihsel Geliþimi ve Kapsamý

TOPLUMSAL SAÐLIK DÜZEYÝNÝN DURUMU: Türkiye Bunu Hak Etmiyor

MALÝYE DERGÝSÝ ULAKBÝM ISSN

Transkript:

Koordinasyon Kurulu LÝDERLÝK SEMÝNERÝ 30 Ekim 2008 tarihinde Sirkeci Erboy Otel de Ýlçeler arasý Koordinasyon Kurulu tarafýndan düzenlenen organizasyonda Sayýn Fatma Betül Gemalmaz tarafýndan liderlik ve proje yönetimi konusunda bir seminer verildi. Seminere derneðimizin yönetim kurulu yaný sýra ilçe dernekleri ve vakýflarýnýn yönetim kurullarý da katýldý. Develi ve Yöresi Kültür Dayanýþma Derneði, Tomarzalýlar Vakfý, Genç Develililer Derneði, Sarýz Derneði, Kýzýlörenliler Derneði, Bünyan Büyük Bürüngüzlüler Derneði, Hacýlar Derneði üyeleri tarafýndan seminer ilgi ile izlendi. Dernek ve koordinasyon kurulu Baþkanýmýz Yasemin Aydoðan katýlýmcýlara teþekkür ederek, bu tür toplantýlarýn farklý mekanlarda ve farklý konularla devam ettirileceðini söyledi. TÜRK VERGÝ SÝSTEMÝ KONSERANSI Ýlçeler arasý koordinasyon kurulu tarafýndan düzenlenen seri konferanslar 22 Kasým da Develi ve Yöresi Kültür Dayanýþma Derneði nde yapýldý. Konferansýn konuþmacýsý, derneðimiz yönetim kurulu üyelerinden, Yeminli Mali Müþavir Hamit Öztaþkýn; konusu ise Türk vergi sistemi ve kriz dönemindeki vergi uygulamalarý idi. 40 Bizim Kayseri Þubat 2009

Koordinasyon Kurulu MASA TENÝSÝ TURNUVASI Koordinasyon kurulunun düzenlediði masa tenisi turnuvasý (30.03.2008) günü Ümraniye Haldun Alagaþ Spor Salonu nda yapýldý. Ýlçe dernekleri ile birlikte yapýlan organizasyonlarýn gayesi hemþehrilerimiz arasýnda tanýþmayý ve dayanýþmayý saðlamaktý. Koordinasyon kurulu baþkaný Yasemin Aydoðan, Baþkan yardýmcýsý Selman Yücel, Bünyan Büyük Bürüngüzlüler Dernek Baþkaný Þ. Duran Ertuðrul, Hacýlar Dernek baþkaný Mustafa Özsoy birer selamlama konuþmasý yaptýlar. Bir Pazar günü vakit ayýrarak bizleri yalnýz býrakmayan katýlýmcýlara teþekkür etmelerinden sonra müsabakalara start verildi. Öðrenciler ve büyükler arasýnda düzenlenen müsabakalar katýlýmcýlar tarafýndan ligi ile izlendi. Gençler kategorisinde þampiyonluðu Özgür Karasu, ikinciliði Ahmet Ulus, üçüncülüðü Muhterem Yetkin kazanarak, madalya ve kupalarý koordinasyon kurulumuz tarafýndan kendilerine verildi. Katýlýmcýlara öðle yemeði olarak dürüm ve ayran ikram edildi. Baþkanlarýmýzýn da müsabakalara iþtirak etmeleri turnuvaya renk kattý. Saat 10.00 da baþlayan turnuva saat 15:00 da sona erdi. Turnuva 1. si Özgür KARASU Turnuva 2. si Ahmet ULUS Turnuva 3. sü Muhterem YETKÝN Þubat 2009 Bizim Kayseri 41

Ýlçe Derneklerinden Haberler Ramazan SARI Tomarzalýlar Vakfý Baþkaný Tomarzalýlar Kültür ve Yardýmlaþma Vakfý, kuruluþundan bu zamana kadar geçen 15 yýllýk süre zarfýnda Tomarzalý hemþehrilerimizin sosyal ve kültürel çalýþmalarýna öncülük etmiþtir. 90 lý yýllarda birkaç kiþinin önderliðinde yapýlan ev sohbetleri ve arkadaþ ziyaretleriyle oluþan samimi iliþkiler sonucunda baþlayan toplantýlar, 50-100 kiþilik toplantýlara zemin hazýrlamýþtýr. Halkýmýzýn bu toplantýlara gösterdiði büyük ilgiyle 29 Mayýs 1993 tarihinde vakfýmýz resmen kurulmuþtur. Hemþehrilerimizin nüfus olarak en yoðun olduðu bölge olan Esenler deki merkezimiz, Esenler son durakta olup halkýmýzýn toplantý ihtiyaçlarýný da karþýlamaktadýr. Tomarza Kayseri nin en geri kalmýþ ilçesidir. 1953 yýlýnda çýkarýlan bir kanunla Develi Ýlçesi nden ayrýlarak ilçe olan Tomarza nýn az geliþmiþ bir yer olmasý çok göç vermesine sebeb olmaktadýr. Tomarza ve civarýndan Ýstanbul a göç eden hemþehrilerimiz yýllardýr özlemini duyduðu örgütlenme ve yardýmlaþma hayallerine Tomarzalýlar Kültür ve Yardýmlaþma Vakfý vesilesiyle kavuþmuþlardýr. Vakfýmýzýn öncelikli amaçlarý kýsaca; Tomarzalýlar (merkezde ve köylerde yaþayanlar) arasýndaki baðlarý kuvvetlendirmek, birlikteliði, yardýmlaþmayý ve dayanýþmayý saðlamak; kiþilerin maddî, manevî, sosyal ve kültürel ihtiyaçlarýný karþýlamak; millî ve manevî deðerlere baðlý insan yetiþtirmek ve eðitmek; gurbetin tüm zorluklarýna raðmen kültüründen, gelenek ve göreneklerinden ödün vermeden sýladan uzak yaþayan hemþehrilerimizin ve diðer illerden gelen vatandaþlarýmýzýn maddî,manevî, sosyal ve kültürel ihtiyaçlarýný karþýlamak, Tomarzalýlar arasýnda dostluk ve kardeþlik baðlarýný kuvvetlendirmektir.vakfýmýz bu doðrultuda çeþitli etkinlik ve organizasyonlar düzenlemektedir. Tomarzalýlar Kültür ve Yardýmlaþma Vakfý, yapýlan bu organizasyonlarý Kurucular Kurulu ve Yönetim Kurulu çalýþmalarýyla düzenlemektedir. Kurucu Baþkan Sn. Yaþar Karayel, 3 yýl gibi bir süre hem kurucu baþkanlýk hem de yönetim kurulu baþkanlýðý yapmýþtýr, daha sonra göreve gelen Ramazan SARI 10 yýl, Mehmet Yýldýz 1,5 yýl ve Davut Þahin 1 yýl yönetim kurulu baþkanlýðý yapmýþtýr. Þu anda Ramazan SARI nýn baþkanlýðýnda yönetim kurlumuz çalýþmalarýna devam etmektedir.tamamen kurumsal bir yapýda çalýþan yönetim kurulumuz, Ýstanbul da ikamet eden tüm hemþehrilerimizin çalýþmalarýmýza katýlýmlarýný, desteklerini ve katkýlarýný beklemektedir. Tomarzalýlar Kültür ve Yardýmlaþma Vakfý nýn düzenlediði faaliyetleri kýsaca þu þekilde sýralanabilir: Yüksek öðrenime devam eden Tomarza doðumlu ve ihtiyaç sahibi öðrencilerimize burs verilmesi,(15 yýldýr, yýlda en az 60 öðrencimize) - Okul açýlmasý ve fakir kimsesiz örgencilerin barýnmalarýný saðlamak için öðrenci yurtlarý yapýlmasý - Ramazan ve Kurban Bayramý nda fakirlerimize, vakfýmýza baðýþlanan erzak ve kurban etlerinin daðýtýlmasý, Ramazan Ayý nda hemþehrilerimizin kaynaþmasý için iftar yemekleri organize edilmesi, - Ýstanbul da, Tomarza ve köylerinde toplu sünnet organizasyonlarý düzenlenmesi, - Senede bir de olsa hemþehrilerimizin kaynaþmalarýna yönelik kýr piknikleri düzenlenmesi, - Gençlerimizi askere uðurlama programlarý düzenlenmesi, - Çocuk Kulübümüz aracýlýðýyla çocuklarýmýzýn eðlenmesi için ayda bir çocuk programlarý organize edilmesi, - Yaz tatillerinde çocuklarýmýzýn eðitimlerine katkýda bulunmak için ücretsiz yaz kurslarý düzenlenmesi, - Millî ve dinî ehemmiyeti bulunan günlerde, çeþitli seminer ve konferanslarla halkýmýzý bilgilendirmek üzere programlar organize edilmesi, - Ýstanbul da bulunan Kayseri ortak paydasýnda birleþen dernek ve kuruluþlarla iþbirliði yaparak çeþitli sportif aktiviteler tertiplenmesi, - Tomarzalýlar Kültür ve Yardýmlaþma Vakfý Kültür Merkezi nde hemþehrilerimizin düðün, niþan ve sünnet programlarýna mekan temin edilmesi, - Hemþehrilerimiz tarafýndan vakfýmýza baðýþlanan ve fakirlerimize ulaþtýrýlmasý gereken yardýmlarýn, yerlerine ulaþtýrýlýp ve ihtiyaç sahiplerine yardýmcý olunmasý vb. Ayrýca, Tomarza ve köylerindeki okullar deðiþik tarihlerde ziyaret edilmiþ, okullarýmýza bilgisayar temin edilmiþ, kýrtasiye ve giysi yardýmlarýnda bulunulmuþtur. Vakfýmýz fakir hastalarý tedavi için hastane, dispanser, poliklinik, doðumevi, açmakta; hastalara ilaç yardýmý yapmaktadýr. Bu amaç doðrultusunda hemþehrilerimizin katkýlarýyla Tomarza merkezde bulunan devlet hastanesinin kapasitesi arttýrýlarak yatak sayýsý kýrka çýkarýlmýþtýr. Vakfýmýz, Kayseri nin en fakir ve en çok göç veren bölgesi olan Tomarza ve köylerinin topyekün kalkýnmasý ve geliþmesi için fikirler üretilmesi ve toplantýlar organize edilmesi, geri kalmýþlýðýn bir kader olmadýðýný halkýmýza anlatýlarak projeler üretilmesi konusunda insanlarý teþvik etmekte, büyük þehirde gelenek ve göreneklerimizi yaþatmak için çeþitli yöresel etkinlikler tertip etmekte, yöresel güzellikleri ve yemeklerimizi tanýtmak için yapýlan organizasyonlara katýlmakta, hanýmlarýmýzýn kendi aralarýnda tanýþmasý ve kaynaþmasý için aile saðlýðý ve haným programlarý organize etmektedir. Cenazelerimizin defninde hemþehrilerimize yardýmcý olmakta,taziyeleri vakýf merkezinde organize ederek hemþehrilerimizin acý günlerinde de yanlarýnda olmayý hedeflemektedir. Kýsaca, Bir elin nesi var iki elin sesi var. atasözünü benimseyerek, insanlar arasýnda kardeþlik ve yardýmlaþma duygularýnýn geliþtirmek ve saðlamak için çaba sarf etmektedir. Unutmayýnýz ki vakfýmýz Ýstanbul ile Tomarza arasýnda bir köprü olmuþtur ve olmaya da devam edecektir. Güç birliði yaptýkça, birlik ve beraberliðimiz bozulmadýkça uzaklarý yakýnlaþtýrmak, hemþehrilerimizi kaynaþtýrmak bizim asli görevimiz olacaktýr. Buradan Ýstanbul da ikamet eden yaklaþýk 20.000 Tomarzalý hemþehrimizi vakýf çalýþmalarýna katýlmaya ve destek olmaya çaðýrýyoruz. 42 Bizim Kayseri Þubat 2009

Ýlçe Derneklerinden Haberler BÜYÜK BÜRÜNGÜZLÜLER DERNEÐÝ Edip Þahin, Sayýn Ala Ertuðrul, Sayýn Sadettin Ateþ gençlere yer açmak adýna görevlerinden ayrýlýp yönetim kurulundan aflarýný istemiþlerdir. Hepsine ayrý ayrý teþekkürü bir borç biliriz. Þaban Duran ERTUÐRUL Büyük Bürüngüzlüler Dernek Baþkaný Derneðimiz þubat 2008'de olaðan kongresini yapmýþtýr. Tüm ýsrarlarýmýza raðmen kuruluþundan (1999) bu yana baþkanlýðýmýzý yapan Sayýn Selman Yücel, nöbeti arkadaþlarýna devretmiþtir. Kendisine teþekkürlerimizi ve þükranlarýmýzý sunuyoruz. Kuruluþundan bu yana derneðimizde hizmet veren Sayýn Yaþar Alçiçek, Sayýn Yönetim kurulu tarafýndan baþkanlýða seçilen Sayýn Þaban Duran Ertuðrul eski ve yeni katýlan arkadaþlarýmýzla birlikte hizmete devam etmektedir. Öðrencilerimize burs, ihtiyaç sahibi hemþerilerimize yardým, iftar programlarý, kaplýca gezileri, sportif faaliyetler, seminer vb. faaliyetlerimiz devam etmektedir. 2008 yýlý içerisinde Büyük Bürüngüz Belde Ýlköðretim Okulu na 5 adet bilgisayar yardýmý yapýlmýþtýr. Kayseri ili Yardým Derneði baþkaný Sayýn Yasemin Aydoðan'a yönetim kuruluna yaptýðý hizmetler, gösterdikleri örnek dayanýþmadan dolayý teþekkürlerimizi sunarýz. Derneðimizi temsilen Genç Develiler Derneði nin Edirnekapý Safa Vakfý nda düzenlediði iftar programýna katýldýk. Þubat 2009 Bizim Kayseri 43

Makale DR. ÂRÝF AKÞEHÝRLÝOÐLU NUN ARDINDAN Gençlerin ölümü bir baþka, yaþlýlarýn ölümü bir baþka acý veriyor. Ben hep, birinde geleceðimizi, diðerinde geçmiþimizi kaybetmiþ, zamanda yolculuðumuz ve devamlýlýðýmýz sekteye uðramýþ gibi hissederim. Sayýn Ârif Akþehirlioðlu nun vefatýný duyduðum zaman bir canlý tarihi kaybetmiþlik duygusuyla sarsýldým. Prof. Dr. Mehmet ÞAHÝN Erciyes Üniversitesi Eski Rektörü O ne güzel bir insandý, topraðýna, Anadolu insanýnýn özüne baðlý, tarih ve kültür varlýðýmýzýn derinlerine kök salmýþ bir ulu çýnar gibiydi. O, Cumhuriyet döneminin idealizmiyle ve memleket sevgisiyle dolu, tüm düþkünlere karþýlýksýz yardým eden bir doktor, makamýnýn önüne koyduðu nice fýrsatlarý asla þahsî çýkarý için kullanmayan bir yönetici ve gittikçe daha çok muhtaç olduðumuz asil bir insan idi. 1917 yýlýnda doðdu, iki padiþah ve on bir cumhurbaþkaný dönemi yaþadýktan sonra 06 Þubat 2009 günü, yaklaþýk 92 yaþýnda vefat etti. Kendisini, her yaz geldiði, Kýranardý ndaki yarý harap bað evinde, amcasýnýn oðlu Sayýn Osman Akþehirlioðlu vasýtasýyla tanýmýþtým. Yýllardýr Ýstanbul da yaþýyor olmasýna raðmen, Kayseri ye ve Kýranardý na hasreti tükenmemiþti. Havalar ýsýnýnca, ileri yaþýna ve hastalýðýna raðmen duramýyor, her yaz, hiç olmazsa birkaç haftalýðýna Kýranardý na geliyordu. Belli ki orada, gençliðinin, göçüp gitmiþ atalarýnýn, arkadaþlarýnýn, dostlarýnýn hatýralarýný yaþýyor, bir ömrün muhasebesini yapýyor, Erciyes Daðý nýn geven ve keklik kokularýndan, bu dünyada bir yýl daha tutunmaya yetecek kadar hayat iksiri depolayýp, nerdeyse kimselere görünmeden, geldiði gibi sessizce gidiyordu. Zaten, hayat öylesine deðiþmiþti ki, ne kendisini tanýyan ve ne de kendisinin tanýdýðý, neredeyse kimsecikler kalmamýþ, ihtiras yoðunlaþmalarý da vefa ve kadirþinaslýk duygularýný buharlaþtýrmýþtý. Belki de Kýranardý nda, Bayburtlu Zihni güftesinde, Nevres Paþa dîvan bestesinin duygusallýðýný yaþýyordu: Vardým ki yurdumdan ayað göçürmüþ, Yavru gitmiþ ýssýz kalmýþ otaðý, Camlar þikest olmuþ, meyler dökülmüþ, Sâkîler meclisten çekmiþ ayaðý. 44 Bizim Kayseri Þubat 2009

Makale / Haber O nunla bahçesindeki çayýrlýkta, etrafa rast gele serpilmiþ, dili olsa diyeceðiniz tarihî taþlarýn arasýnda, kalýn gövdeli, ulu çam aðacýnýn altýnda defalarca sohbet ettik. Bu aðaç kaç yaþýnda? diye sordum. Ýnsanýn içini ýsýtan, gevrek ve her an bir muziplik, bir nükte yapacaðý intibaý veren gülüþüyle, onu ben diktim, daha genç sayýlýr, henüz 60 yaþýnda dedi. Ama bu, Kayseri deki en eski çam aðacýdýr. Biliyor musun, eskiden, Kayseri de iklim müsait deðil, çam aðacý yetiþmez, diye bir kanaat vardý. 1940 lý yýllarýn baþýnda, ben Kayseri Belediyesi nde çalýþýrken, bu kanaati deðiþtirmek için birkaç kamyon çam aðacý getirip Cumhuriyet Meydaný nda halka bedava daðýtmayý düþündük. Kurur, emeðimiz boþa gider diye kimsecikler almak istemedi. Birkaç tanýdýða âdeta zorla verdik. Geri kalanýný da Vilâyet binasýnýn önüne, Mimarsinan ýn yaptýðý Kurþunlu Cami nin etrafýna ve þehrin çeþitli yerlerine diktik. Birkaç tanesini de ben Kýranardý na getirip buraya diktim. Ýþte bu çam aðacý onlardan biridir Yine O anlatýyor: 1936 yýlýnda, leylî meccanî (ücretsiz ve yatýlý) olarak týp fakültesine girdim. 15 20 öðrenciyiz. Hepimize lacivert elbise, siyah ayakkabý, beyaz gömlek ve kravat verdiler. Atatürk ün de doktoru olan Kayserili Âkil Muhtar Bey geldi ve bizi sýraya dizdi. Hepimiz pýrýl pýrýl donanmýþýz. Teker teker adýmýzý ve nereli olduðumuzu sordu. Kayserili, Yozgatlý, Erzurumlu, Diyarbakýrlý, Konyalý vs. Hepsi Müslüman, Türk, Anadolu çocuklarý. Doktor Âkil Muhtar aðladý ve Yarabbî çok þükür bu günleri bize gösterdin, dedi Yakýn dönem tarihimizin bütün acýlarýný ve Cumhuriyetle birlikte yeniden doðuþun bütün ümitlerini ve heyecanlarýný yaþamýþtý. Ýlâveten, bir doktor olarak, fukaralýðýn, veremin ve sýtmanýn toplumu nasýl çaresiz býraktýðýný ve ne büyük acýlara yol açtýðýný görmüþtü. Kardeþlerini vereme kurban vermiþ, kendisi de kýl payý kurtulmuþ ve bu nedenle týbbiyedeki öðrencilik hayatý uzamýþtý. Dr. Ârif Akþehirlioðlu, 1938 de Atatürk ün ölümüyle ve 1950 de Demokrat Parti nin iktidara geliþiyle yaþanan dönüþümlerin, 1960 ve 1980 ihtilallerinin canlý þahidiydi. O dönemlerde yaþadýklarý ve benim kendisinden dinlediklerim kitaplar doldurur. Bunlarýn bir kýsmýný banta kaydetmiþ olmaktan dolayý bahtiyarým. Yaþadýðý en acý olaylarý bile nüktelerle, kahkahalarla süsler, masalýmsý bir hayat oyun gibi anlatýrdý. Ýyimserliðini ve yaþama sevincini hiç kaybetmediðini hissederdiniz. Ýleri yaþýna raðmen, zekâsýnýn pýrýltýsýna ve hafýzasýnýn gücüne hayran kalýrdýnýz. Kayseri de, doktor sayýsýnýn son derece yetersiz, hastalýklarýn yaygýn ve çok ölümcül olduðu kýrklý ve ellili yýllarda bir tek hastayý dahî ücretle muayene ettiðini duymadým. Asri mezarlýk dâhil, þehrin modernleþmesi ve halk saðlýðý konularýnda çok deðerli katkýlarda bulunduktan sonra, 1960 ihtilâlinin hoyrat atmosferinde, biraz da kalbi kýrýlmýþ olarak, Kayseri den ayrýlýp Ýstanbul a gelmiþ, 1962 yýlýnda Belediye Baþkan Yardýmcýlýðý ve Saðlýk Müdürlüðü görevlerini üstlenmiþtir. Burada da, göçün ve hýzlý þehirleþmenin, rant ve çýkar fýrsatlarýna ve kavgalarýna bulaþmadan, sadece yarattýðý sorunlara çözümler getirmek için yýllarca ve sessizce uðraþmýþtýr. 1973 yýlýnda eþini kaybetmiþ ve bir daha evlenmeyerek geri kalan ömrünü çocuklarýnýn yetiþmesine hasretmiþtir. 1985 yýlýnda emekli olduktan sonra, çok iyi yetiþtirme imkâný bulduðu iki oðlu ile gelinlerinin ihtimamý ve torunlarýnýn sevgi halesi içinde mutlu ve asude bir hayat yaþamýþtýr. Saðlýðý, son birkaç yýldýr, çok sevdiði Kayseri ye ve Kýranardý ndaki bað evine gelmesine izin vermemiþ ve belki de, bu hasretle, bu dünyadan göçüp gitmiþtir. Onun gidiþiyle birlikte yakýn tarihimizin çok deðerli bir parçasý kopmuþtur. Kendisine Tanrý dan rahmet dilerim. Nur içinde yatsýn. Yakýnlarýnýn ve tanýyanlarýn, ondan dinlediklerini, bir an önce yazýya dökerek gelecek nesillere aktarmalarý (ki basýlmasý þart deðil, bir defterde veya bir dosyada kalmasý bile yeter), onun býraktýðý boþluðu kýsmen telâfi edecek, zamanýn kopan ipliðine bir düðüm atacak ve onun aziz hatýrasýna karþý en büyük saygý olacaktýr. Yâni, Þair Kâmi gibi, Güle gûþ ettiremez nâfile bülbül inler / Varak-ý mihr-i vefâyý kim okur kim dinler demeyelim Þubat 2009 Bizim Kayseri 45

Hukuk KURUMSAL YÖNETÝÞÝM VE TÜRK TÝCARET YASA TASARISINDAKÝ YERÝ Av. Ören ALTMIÞYEDÝOÐLU TARHANLI Kayseri Ýli Yardým Derneði Ýstanbul Þubesi Yönetim Kurulu Üyesi Genel olarak kurumsal yönetiþim Corporate Governance kavramý nesnel adalet, þeffaf, hesap verilebilirlik, kurumsal ve toplumsal sorumluluk baþta olmak üzere tüm kurallarýn iyi tanýmlandýðý kurumsal verimliliðin artýrýlmasýna yönelik bir anlayýþ olarak tanýmlanabilir. Kurumsal yönetiþim yalnýzca özel sektörü deðil, kamusal alaný da kapsayan bir anlayýþtýr. Bilindiði gibi þirketler, öncelikle kendi ortaklarýna, sonra çalýþanlarýna ve diðer iliþkide bulunduklarý çevrelere (müþterilerine, tedarikçilerine, vb) karþý sorumludurlar. Kurumsal yönetiþim anlayýþý ile þirketler, kendi sorumluluklarýnýn bilincinde verimliliklerini artýrarak, ortaklarýnýn elindeki hisselerin deðerini artýrabilir ve bu süreçte iliþkide bulunduklarý tüm kiþi ve kuruluþlarla olan iliþkilerini yasalara ve etik deðerlere uygun yürütebilirler. Son yýllarda gerek küresel düzeyde gerekse özellikle Türkiye gibi geliþmekte olan ülkelerde meydana gelen þirket birleþmeleri ile ekonomik krizler Kurumsal Yönetiþim (Corporate Governance) kavramýnýn önemini artýrmýþtýr. Küreselleþme akýmý kapsamýnda ve özellikle dünyada ve ülkemizde yaþanan krizlerden sonra þirketler kendilerine yeni ortak bulma arayýþýna girmiþlerdir. Bu baðlamda da iyi yönetiþimin önemi daha belirgin hale gelmiþtir. Çünkü iyi yönetiþim sahibi olmayan þirketle birleþmek büyük riskleri de beraberinde getirmektedir. Bu nedenle sermaye ihtiyacý olan ve dünya þirketi olmak isteyen þirketler yönetiþim kavramýný kendi þirket kültürlerine dahil etme ihtiyacý hissetmeye baþlamýþlardýr. Uluslararasý kuruluþlarca bu konuda pek çok çalýþma yapýlmýþtýr. Uygulamada en çok dikkate alýnan metin olan OECD nin 1999 yýlýnda Kurumsal Yönetiþim Ýlkeleri ni yayýnlanmýþtýr. Bu ilkeler temel olarak; 1-Hissedar haklarýnýn korunmasý: Bu ilkeye göre temel hissedarlýk haklarý; mülkiyet haklarýnýn kaydedilmesi, hisse senedinin devredilmesi, þirketle ilgili zamanýnda ve düzenli bilgiye sahip olma, genel kurula katýlma ve oy kullanma, yönetim/ denetim kurullarýný seçme ve kardan pay alma hususlarýný içermektedir. 2-Hissedarlara eþit davranýlmasý: Azýnlýk paylarý ve yabancý hissedarlar dahil olmak üzere ayný sýnýftaki tüm hissedarlara eþit davranýlmalýdýr. Hissedar oy hakký konusunda hisse senedini almadan önce bilgi sahibi olabilmeli, bu hakla ilgili deðiþiklerde çýkarlarý doðrultusunda asaleten veya vekaleten oy kullanabilmelidir. 3-Diðer menfaat gruplarýnýn rolleri: Þirketle iliþkisi bulunan menfaat gruplarýnýn (Çalýþanlar, vb) yasalarla verilmiþ haklarý tanýnmalý, istihdamýn ve refahýn artýrýlmasý ve mali açýdan saðlýklý bir þirket oluþturulmasý amacýyla bu gruplarla þirket arasýndaki iþbirliði teþvik edilmelidir. 4-Kamunun aydýnlatýlmasý ve saydamlýk: Þirketin mali durumu, performansý, mülkiyeti ve yönetimi ile ilgili hususlar dahil olmak üzere þirketle ilgili tüm konularda zamanýnda ve doðru bilgilendirme yapýlmalýdýr. 5-Yönetim kurulunun görev ve sorumluluðu: Þirketin stratejik açýdan yönlendirilmesi, yönetim kurulunun þirket üzerinde etkin gözetimi ve hissedarlara karþý yönetim kurulunun hesap verebilirliði güvence altýna alýnmalýdýr. Türk Ticaret Yasa Tasarýsýnda; Türk Ticaret Yasa tasarýsýnda kurumsal yönetiþim anlayýþý, sadece borsa þirketleri için deðil, tüm anonim ve limited þirketler hukukunun olmazsa olmaz ilkesi haline getirilmiþtir. Bu ilkeler kurallarýn sýralanmasý haline dönüþtürülmemiþ içselleþtirilmiþtir. Menfaatler dengesinin nesnel adale baðlamýnda kurulmasý, þeffaflýðýn menfaat sahiplerinin hizmetine sunulmasý, þirket yönetiminin hesap verilebilirliðinin saðlanmasý, kurumsal sorumluluðu baðýmsýz denetim baðlamýnda düzenlenmesidir. Tasarý Kurumsal yönetim kurullarýný, pay sahiplerinin þirket yönetimi karþýsýndaki konumunu güçlendiren bir anlayýþý deðil þirkete menfaati olan herkesi koruyan bir yönetim biçiminin ilkeleri olduðu yaklaþýmýný tercih etmiþtir. Sermaye Piyasasý Kuruluna verilen tekel yetkisi, kurallarý sürekli deðiþtirme ve çok baþlýlýðý ortadan kaldýrmaya yardýmcý olacaktýr. Tasarý Kurumsal yönetim ilkelerini; Þeffaflýk, nesnel adalet, hesap verilebilirlik, sorumluluk ve eþit iþlemdir. Bu ilkelerin tümü yönetim ile ilgilidir. Yönetime iliþkin kurallar keyfi kararlar alýnmasýný önler, profesyonel sorumluluðu hakim kýlar, bilgi akýþýný önemli kýlar, yönetime güven duyulmasýný saðlar. Tasarýda þeffaflýk; þekli ve maddi kurallar yanýnda þirket internet sitesi ile gerçekleþmiþtir, elektronik ortamda genel kurul, Türk Muhasebe Standartlarý na göre çýkarýlan finansal tablolar ve Türkiye Denetleme Standartlarý na göre denetlenmesi ile gerçekleþtirilmiþtir. Nesnel adalet menfaat dengesinin gözetilmesi ile hakkaniyet yönünden düzenleme getirmiþtir. Hesap verilebilirlik; yeni muhasebe ve denetleme düzeni ile baðlýlýk raporlarý, þirketler topluluðuna iliþkin hükümler bildirim yükümlülükleri ile saðlanmýþtýr. 46 Bizim Kayseri Þubat 2009

Belgesel ANADOLU BACILARI / BACÝYAN-I RUM Nuh Mehmet DENÝZ Proje Yönetmeni 1996 yýlýnda Ahmet Yesevi Vakfý nda küçük bir araþtýrma yaparken Ahiliðin baþkentinin Kayseri olduðunu öðrenince çok þaþýrdým. Araþtýrmaya devam ettikçe, yýllar önce kafama takýlan sorularýn cevaplarýný bulmaya baþladým. Sorularýn cevaplarýný bulmaya baþladýkça da, hazineye ne kadar yakýn olduðumu fark ettim. Çünkü dünyada devlet örgütlenmelerinin bile tam oluþturulamadýðý bir dönemde, Müslüman Türkler, devlet kurabilen bir sivil toplum kuruluþu oluþturmuþlardý. Bacýyan-ý Rum da bu sivil toplum kuruluþunun bir alt koludur, bu kol dünya tarihinde ilk kez oluþan bir yapýydý. Birçok rivayet olmasýna raðmen, Baciyan-ý Rum, yazýlý kaynaklardaki ilk kadýn örgütlenmesi olarak karþýmýza çýktý. Ahiliðin altýnda oluþan Baciyan-ý Rum, bugünkü anlamý ile Anadolu bacýlarý. Baciyan-ý Rum un tarihi o kadar eskiye dayanýyor ki, Büyük Hun Ýmparatorluðu nda bile bu yapýlanmanýn izine rastlamak mümkündür. Çin kaynaklarýnda Türk Hakan ýn eþinin, bilinen ve tanýnan soydan olmasý mecbur kýlýnmýþtýr. Delhi Türk Sultanlýðý nda da, Sultan Þemsettin Ýltutmuþ, oðullarý olmasýna raðmen, büyük kýzý Raziye Hatun u veliahtý ilan ederek þehzadelik vermiþtir. Yine Büyük Selçuklu Devleti sýnýrlarýnda valilik yapan kadýnlarýn oluþu dikkatleri çekmektedir. Batýlý seyyahlar bu durumu tarih sayfalarýna geçirirken övgü ile aktarmýþlardýr. Ne yazýk ki bu gün bizim insanýmýz bu tarihi gerçekleri duyduðunda þaþkýnlýðýný gizleyememektedir. 1200 lü yýllarda batý kadýnlarý cadý kazanlarýnda yakýlýrken Müslüman Türk toplumlarýnda kadýnlar sanatkâr, ilim adamý, vali ve sanayici olarak yetiþtirilmekteydi. Sanayici ve tüccar kadýnlar için Kayseri de Külahduzlar Çarþýsý, Örgücüler Çarþýsý gibi çarþýlar kurulmuþtu. Baciyan-ý Rum, yani Anadolu bacýsý olabilmek için ayný Ahilikteki gibi birçok vasfa haiz olmak gerekmekteydi. Bu vasýflarýn baþýnda Ýslam dinini iyi bilmek ve uygulamak gerekiyordu. Ayný zamanda yaptýðý iþi en iyi yapan olmak zorunluluðu vardý. Bu kadýnlarýn bir taraftan da þehrin savunulmasý için kýlýç kullanma, at binme, ok atmak gibi savunma sanatlarýný bilmeleri gerekmekteydi. Ayrýca bu kadýnlarýn okuma yazma bilmek, öksüz ve yetim çocuklara sahip çýkmak gibi sosyal sorumluluklarý vardý. 1243 yýlý Anadolu Türklüðü için esaretin, zulmün ve var olma mücadelesinin baþladýðý yýldýr. Kösedað yenilgisi ile barbar Moðollar ýn katliamlarý, Bizans ýn entrikalarý, diðer taraftan da iþbirlikçi hainlerin her türlü ihanetleri ile karþý karþýya kalýnmýþtýr. Ahiliðin baþkenti Kayseri Moðol iþgaline karþý günlerce direnmiþtir. Ne yazýk ki içerideki bir hain tarafýndan Kayseri nin kale kapýlarý Moðollar a açýlmýþ ve 100 yýl süresince bitmek bilmeyen acýlar baþlamýþtýr. Arap ve Romalý tarihçiler bu iþgali þöyle tarif ediyorlar; Moðollar girdikleri yerlerde kedi ve köpeði bile kýlýçtan geçirmiþler, taþ üzerinde taþ býrakmamak üzere tüm kýymetleri talan etmiþlerdir Ahi Evren zindanda iken karýsý Fatma Bacý da Sivas a sürgüne gönderilmiþtir. Yaþanan acýlar tarif edilemez boyuttadýr. Yýllarca oluþturulan deðerler talan edilmiþ, çoluk çocuk demeden binlerce insan kýlýçtan geçirilmiþtir. Müslüman Türk yurdu iþgal altýndadýr. Tüm Ahi Babalarý Kýrþehir de toplanarak vatan için devlet kurulmasý kararý alýrlar. Þeyh Edibali, ailesi ile birlikte Söðüt e yerleþmek üzere yola çýkar. Ayný dönemde Ahi Evren, Moðol Komutaný ve Valisi Cacabey tarafýndan öldürtülür. Karýsý Fatma Bacý ise Moðol baskýsýndan kurtulmak için Suluca Karahöyük e yerleþen, Hacý Bektaþi Veli nin yanýna sýðýnýr ve orada ömrünün sonuna kadar yaþar. Böylesine onurlu bir mücadelenin belgeselini çekmek, her þeyden önce beni çok mutlu etti. Bir Kayserli olarak da bu konuyu incelemiþ olmaktan gurur duyuyorum. Bu belgeselin çekimlerinde benden hiçbir yardýmýný esirgemeyen baþta babam Dr. Rasim Deniz e, Prof. Dr. Mikail Bayram a, Kýrþehir Valisi, Belediye Baþkaný, Ahi Babamýz Mustafa Karagüllü ye teþekkürü bir borç bilirim. Bana ve aileme hiçbir zaman desteklerini esirgemeden sunan Yaþar Küçükçalýk aðabeyime ve Küçükçalýk Ailesi ne minnet ve teþekkürlerimi sunarým. Þubat 2009 Bizim Kayseri 47

Kültür KAYSERÝ EVLERÝ Yrd. Doç. Dr. Gonca BÜYÜKMIHÇI Erciyes Üniversitesi Mimarlýk Fakültesi Dekan Yardýmcýsý ve Restorasyon Ana Bilim Dalý Baþkaný Anadolu nun kültürel coðrafyasý; Anadolu insaný olma ayrýcalýðýný tadan halklarýn býraktýðý izlerin, özenle saklandýðý özel bir mekâna sahiptir. Farklý inanç ve duyuþlarý Anadolu ya özgü bir sentezle yoðuran bu mekân, mimarlýk tarihi için önemli örneklerin ortaya çýkmasýna olanak saðlamýþtýr. Binlerce yýllýk geçmiþi içinde gelip geçen halklarýn yarattýðý uygarlýklar dizisi içinde Osmanlý Ýmparatorluðu nun yeri ve Anadolu topraðýna kazýdýðý izler yadsýnamaz bir öneme sahiptir. Anadolu nun kültürel ve mimari geleneði belki de en verimli çaðýný Osmanlý döneminin çok yönlü, kozmopolit toplumsal karakteri içinde yaþamýþtýr. Osmanlý deneyimi yalnýzca önceki kültürlerin býraktýðý mirasý deðerlendiren art zamanlý bir kazaným deðil, farklý kültürel renklerin ayný anda eþ zamanlý olarak kültürel deðer ürettikleri bir süreç olmuþtur. Anadolu nun mimarlýk kültürü bu sürecin kazandýrdýðý seçkin örneklerle beslenmiþ, geliþmiþtir. Osmanlý tebaasýnda bulunan Türklerin yaný sýra, Ermeni, Rum, Musevi ve daha birçok azýnlýk gruplarý imparatorluk sýnýrlarý içinde yoðunlaþtýklarý belirli bölgelerde yarattýklarý özgün yaþam çevreleri ile kültürel yelpazenin renkli parçalarýný oluþturmuþlar ve Anadolu kentlerinin kendine özgü kozmopolit ortamýný yaratmalarýnda etkili olmuþlardýr. Anadolu kültürel coðrafyasýný benzersiz kýlan bu mozaik içinde, tarih boyunca önemini korumuþ bir kent olan Kayseri'nin de özel bir yeri vardýr. Tarih boyunca önemli bir ticaret kenti olan Kayseri de anýtsal yapýlarýn yaný sýra mimarlýk kültürünün temel bileþenlerinden olan geleneksel konut yapýlarý da özgün örnekler olarak özel bir önem içermektedir. Farklý kültürel bileþenlerin sentezi sonucu oluþmuþ geleneksel Kayseri evleri, iþlevsel ve yapýsal özellikleri yanýnda, kozmopolit beðeninin ürünü olan biçimleri ile Kapadokya nýn merkezinde örnek bir yerleþim olarak seçkinleþmiþtir. Sosyal, kültürel ve ticari anlamda bölgesel bir merkez konumunda bulunan kentte yer alan geleneksel konutlar, Klimatik, jeolojik, topografik, demografik ve kültürel etkenlerin yöresel yapý gerecinde biçimlenmesiyle meydana gelmiþ bir ya da iki katlý, toprak damlý, saðlam ve masif etkili ev tipleridir. Yapýldýðý devirlerdeki kültürel olgular ve iklimsel koþullar çerçevesinde ev sahibinin ekonomik gücü, sosyal statüsü, gereksinim ve tercihleri doðrultusunda yapýlandýrýlan bu evlerin genel plan özelliklerini, önemli bir daðýtýcý ve düzenleyici mekân olarak avlu belirler. (Resim 1) Geleneksel Türk evlerinde de çoðunlukla formu belirleyen temel öðe olarak öne çýkan avlu mekâný, sonsuz çeþitlilikteki kombinasyonlarla birbirine eklemlenen tasarýmlara olanak verirken geleneksel Türk sokaklarýnýn organik dokusunun temel nüvesi olan parselasyona da gerçek bir uyum göstermektedir. Demografik yapýsý içinde farklý din ve etnik kökenli insanlar bulunduran Kayseri için de konut tipolojisini belirleyen temel mekân olan avlu, Kayseri evlerini plan özellikleri açýsýndan klasik Türk evleri ile benzer bir konuma getirmiþtir. Büyükmýhçý, G., 1997, S:180 Yerel malzeme kullanýmý ile yapýlandýrýlmýþ olan Kayseri evlerine kendine özgü bir kimlik kazandýran ana özellikler, cephe düzeninden ve yapým sisteminden kaynaklanmaktadýr. Yerel malzeme olan taþtan yapýlandýrýlmýþ, farklý yüksekliklerdeki kare ve dikdörtgen prizmalarýn yan yana gelmesi ile oluþturulan Kayseri evlerinin cephe düzeni, yakaladýðý mimari oranlar, özenli ve düzgün taþ iþçiliði, saðlamlýðý, estetik ve sanat deðerleri ile son derece yalýn, kararlý, saðlam ve masif etkili özgün bir görünüme sahiptir. Basit, sade, fakat çok düzgün bir taþ iþçiliði ile oluþturulan kübik birimlerin birbirine eklemlenmesi ile kurgulanan cephe düzeni aslýnda kuruluþ mantýðý açýsýndan son derece yalýndýr. Ancak, çýkmalar, pencere demirleri, tepe pencereleri, taþ konsollar, çörtenler, giriþ kapýlarý gibi mimari öðelerin yerinde ve etkili kullanýmlarý ile cephe düzeni hareketlendirilmiþ, çýkmalarýn oluþturduðu Resim-1 48 Bizim Kayseri Þubat 2009

Belgesel ýþýk ve gölge oyunlarý ile kübik etki kuvvetlendirilmiþ, pencere demirleri ile yapý süslenmiþ, giriþ kapýlarýnýn sade fakat etkili görünümleri ile Selçuklu kültürünün devamý saðlanmýþ ve yapýnýn mevkii vurgulanmýþ, pencereler ve tepe pencereleri ile yeknesak düzen bozularak dolu-boþ oranlarý dengelenmiþ, taþ konsollar ile yapý zarifleþtirilmiþ, çörtenler ile taþ iþçiliðinin boyutlarý zorlanmýþ fakat hiç bir zaman kendine özgü sert iklim koþullarý ile step topraklarýn yarattýðý o haþmetli ve masif etki bozulmamýþ sadece yumuþatýlmýþtýr Büyükmýhçý, G., 1997, S:180. Yapým tekniði açýsýndan da kendine özgü bir tarz sergileyen Kayseri evlerinde, sert ve saðlam bir bazalt türü olan ve yörede "kara taþ" adý verilen taþ ile yapýlan temel, toprak veya subasman seviyesine kadar sert ve geçirimsiz olan bu malzeme ile örüldükten sonra, duvarlar, iþlenmesi daha kolay olan ve yalýtým özelliði bulunan andezit esaslý düzgün kesilmiþ "yonu taþý" ile 18 28 cm kalýnlýðýnda örülmüþtür. Yýðma duvarlarýn bu kadar ince olmasý, kesme taþ duvarýn ahþap tabanlar üzerine oturtulmasý Eldem, S.H., 1954, S:78 ve yýðma sistemlerde özellikle korunmasý gereken köþelerin iç mekâna geniþ bir görüþ açýsý saðlayan köþe pencereleri ile boþaltýlmýþ olmasý Kayseri ve civarýnýn kendine özgü yapým sisteminin özgün özelliklerini yansýtýrken dönemin yapým teknolojisinin ulaþtýðý noktayý da vurgulamaktadýr Büyükmýhçý, G., 1997, S:180. Özetle, genel plan oluþumlarý açýsýndan farklý kültürel etkenlere baðlý olarak kendi içinde çeþitlenmekle birlikte, geleneksel Türk evi olgusu ile büyük bir benzerlik içinde bulunan Kayseri evleri, yakaladýðý mimari oranlarý, taþ cumbalarýn hareketlendirdiði cephe düzeni, kendine özgü yapým sistemi, özenli ve düzgün taþ iþçiliði, saðlamlýðý, estetik ve sanat deðerleri yüksek mimari öðeleri, oluþturduðu sokak dokularý ile son derece özgün bir görünüme sahip sade ve mistik etkili ev tipleridir Büyükmýhçý, G., 1997, S:181. Geleneksel Kayseri evleri adý altýnda genelleþtirilerek kýsaca tanýtýlmaya çalýþýlan bu konutlarýn kent merkezinde ve merkezin etki alaný içinde yer alan küçük yerleþim birimlerinde günümüze ulaþabilen örnekleri incelendiðinde dört farklý konut tipi ile karþýlaþýlmaktadýr. BÝRÝNCÝ TÝP YAPILAR: Devlet yönetiminde yer alan veya ticaretle uðraþan, varlýklý Müslüman ailelerin oturduðu bu tip Resim-2 Resim-3 konutlar, Ýslam dini inançlarý ve Türk kültürüne baðlý olarak dýþa kapalý, içe dönük bir plan karakteri sergilemektedir. Genellikle iki katlý olarak yapýlandýrýlan ve harem-selamlýk bölümlerinden oluþan birinci tip konut örneklerinde evin sokak ile iliþkisi yüksek avlu duvarlarý ile kesilmiþ olup, plan; mahremiyetin saðlandýðý korunaklý bir avlu çevresinde kurgulanmýþtýr. Genellikle merkezi bir avlu çevresinde, oda, sofa, tokana, köþk gibi farklý iþlevlere yönlendirilmiþ mimari mekânlarýn yerleþtirilmesi ile oluþturulan plan, üreyebilme özelliðine sahip açýk sonlu bir mimari karakter sergilemektedir. Ýçe dönük plan þemalarýna yeni gereksinimler doðrultusunda yeni birimlerin eklenmesi ile geliþtirilen farklý büyüklük ve düzende yapýlandýrýlmýþ özgün örnekler olan bu tip konutlar, genellikle derece heybetli bir görünüme sahip, saðlam ve masif etkili ev tipleridir Büyükmýhçý, G., 1997, S:181. Geçmiþten günümüze kadar kentlerin fiziki yapýsýnýn oluþumunda birçok doðal ve kültürel etken birlikte etkili olmuþsa da bu etkenler içinde dini inançlar daima dominant bir unsur olarak ön plana çýkmýþtýr Büyükmýhçý, G., 1997, S:183. Kayseri kentinin demografik yapýsý içinde yer alan farklý din ve farklý kültüre sahip gruplarýn evleri de toplumlar arasýndaki kültürel etkileþimin yoðunluðuna raðmen dinsel inançlarýn yönlendirdiði güçlü bir etki altýnda þekillenmiþtir. Birinci tip yapýlar baþlýðý altýnda deðerlendirilen Müslüman evleri de Ýslam dini inançlarý çerçevesinde kurgulanmýþ dini motifler içeren bir yapý grubudur. Dýþ mekânda son derece sade, doðal ve gösteriþsiz bir yapý tipini simgeleyen, Müslüman evleri, iç mekânda ince bir zevkin ürünü olan bezeme elemanlarý ile içsel bir zenginlik kazanmýþtýr. Genellikle 18. yy sonlarýndan günümüze akabilen bu tip evlere ait örnekler Müslüman evleri adý altýnda resim 2,3,4 de verilmektedir. ÝKÝNCÝ TÝP YAPILAR: Orta gelir gruplarýnýn veya düþük gelir gruplarýnýn oturduðu tek katlý, daha küçük, daha sade ve daha mütevazý konut tipleridir. Bu tip konutlarda da ana yapý malzemesi taþ olup, mekân organizasyonu yine mahremiyetin saðlandýðý bir avlu çevresinde oda, sofa, tokana gibi mimari mekânlarýn yerleþtirilmesi ile oluþturulmuþtur. Ancak bu tip örneklerdeki mekânlar daha küçük, oda sayýsý daha az ve iç tezyinatlar daha sade ve daha az iþçiliklidir Büyükmýhçý, G., 1997, S:181. Resim-4 Þubat 2009 Bizim Kayseri 49

Kültür Resim-5 Resim-6 Osmanlý Ýmparatorluðunun ayýrýmcý olmayan sýnýf politikasý ve Ýslam dininin gösteriþten uzak bir yaþam biçimini öngörmesine baðlý olarak konutlar, sahibinin siyasal ve ekonomik gücünü ortaya koymak, sergilemek isteyen bir anlayýþ içinde yapýlandýrýlmamýþ, birbirlerinden genellikle büyüklükleri ile ayrýþmýþlardýr. Sosyal kademelenme olgusu içinde deðerlendirildiðinde boyutlarý ve yapým kalitesine baðlý olarak düþük gelir grubu veya orta sýnýf konutlarý olarak adlandýrýlabilecek olan bu evler, plan oluþumlarý, yapým sistemi ve genel cephe düzeni açýsýndan 1. ve 3. grupta deðerlendirilen evler ile tam bir bütünlük oluþturmaktadýrlar. Ýç mekânlarýnýn mimari kalitesi ve bezeme elemanlarý açýsýndan çok ilgi çekici olmayan bu yapýlar sokak dokularýný bütünlemeleri, plan tipolojisi ve Türk kentlerinde mahallelerde sosyal kademelenmenin olmadýðýný göstermeleri açýsýndan önem taþýyan vasat ev tipleridir. Her iki toplumun da düþük gelirli aileleri tarafýndan yaptýrýlan bu tip evlere ait örneklerin günümüze ulaþabilen sýnýrlý sayýdaki örnekleri irdelendiðinde; kültürel farklýlýklar dikkat çekmemekte, gündelik yaþamý sürdürecek þekilde küçük bir avlu çevresinde yapýlandýrýlan birkaç odadan oluþan plan þemasýnýn ailenin etnik ya da dinsel yapýsýný belirsiz kýlan bir düzen içinde kurgulandýðý dikkat çekmektedir. ÜÇÜNCÜ TÝP YAPILAR: Yüzyýllardan beri çok sayýda din, dil ve etnik çeþitlilik sergileyen insanýn gelip geçtiði, yerleþtiði, kendi kültürü ve yaþam þartlarýna göre kendi mimarisini oluþturduðu bir merkez olan Anadolu'da birçok medeniyet kurulmuþ ve birçok kültür etkili olmuþtur. 1071 Malazgirt Savaþý ndan sonra söz konusu mozaiðe yeni ve aðýrlýklý bir grup olarak Türklerin de katýlmasýyla birlikte yeniden yapýlanan Anadolu, siyasi otoriteyi ellerinde tutan Türklerin hoþgörülü politikasýna baðlý olarak, yakýlýp yýkýlmamýþ ve kendine özgü özelliklerini kaybetmemiþtir. Büyükmýhçý, G., 1997, S:190 Anadolu topraklarýnda uzun yýllar hüküm süren Selçuklu ve Osmanlýlarýn, farklý kültür ve dinlere sahip olan azýnlýk gruplarýný asimile etmeye çalýþmayan politikasý içinde özgür býrakýlan bu gruplar, kendi kültürlerine baðlý yaþam biçimlerini, Ýnanç ve geleneklerini sürdürebilmiþlerdir. Þahin, R., 1988, S:42 Tanzimat Fermaný'ndan sonra kendilerine tanýnan ayrýcalýklarýn arttýrýlmasý ile birlikte yoðun bir yapý yapma etkinliðine giriþen bu gruplar, kent içinde yoðunlaþtýklarý belirli bölgelerde yarattýklarý özgün yaþam çevreleri ile kültürel yelpazenin renkli parçalarýný oluþturmuþlardýr. Büyükmýhçý, G., 1997, S:190 Ticari ve sosyal açýdan dönemin önemli kentlerinden biri olan Kayseri de yaþayan etnik azýnlýk gruplarýnýn kendi kültürel yapýlarýna baðlý olarak yapýlandýrdýðý bu evler çalýþma kapsamý içinde üçüncü tip yapýlar olarak deðerlendirilmektedir. 19. yüzyýlda Kayseri ve yakýn çevresinde yaþayan, zengin etnik azýnlýk gruplarýnýn oluþturduklarý, kendi kültürlerinin ve kendi yaþama biçimlerinin mekâna yansýmasý ile oluþan iki katlý, büyük, iþçilikli ve bezeli ev tipleridir. Ayný doðal çevre koþullarý ve ayný yerel malzeme kullanýmý ile oluþturulmasýna raðmen temel planlama ilkeleri açýsýndan birinci tip yapýlar ile farklýlaþan bu tip yapýlar, tümel biçimlenme ilkesine baðlý olarak tek kerede inþa edilmiþ, dýþa dönük planlarý ve bezeli cepheleri ile kendine has bir mimari karakter taþýyan özgün örneklerdir Büyükmýhçý, G., 1997, S:181. Ticari iliþkileri nedeniyle Ýstanbul, Ýzmir gibi büyük kentler ve bazý Avrupa ülkeleri ile iletiþim içinde bulunan bu zengin azýnlýk aileler, bu kentlerde yapýlanan mimari akýmlarýn etkisi altýnda kalmýþ, prestij yapýsý olarak gördükleri evlerini 19. yüzyýl batýlýlaþma döneminin izlerini taþýyan bir anlayýþ içinde yaptýrmýþlardýr. DÖRDÜNCÜ TÝP YAPILAR: Cumhuriyet sonrasý evleri olarak da adlandýrabileceðimiz dördüncü tip yapýlar, 20. yüzyýlýn ilk yarýsýnda yine yerel malzeme kullanýmý ile yapýlmýþtýr. Geleneksel konut mimarisi özellikleri ile deðiþen yaþam þartlarýnýn gerektirdiði deðiþiklikleri birleþtirerek baþarýlý bir senteze ulaþan bu tip konutlar geleneksel sokak dokusundan ve konut özelliklerinden kopmadan, o günün konfor þartlarýna da cevap verebilecek þekilde tasarlanmýþ özgün örneklerdir. Cumhuriyet sonrasý yaþanan modernleþme süreci içinde apartman olgusunun gündeme geldiði günlerde yapýlanan bu evler, geçmiþle gelecek arasýnda kurulan kültürel bir köprü niteliðinde olup korumacýlýk açýsýndan son derece büyük bir önem içermektedir. Ana yapý gereci olarak yöresel malzeme olan yonu taþýnýn kullanýldýðý bu tip evlerde geleneksel düz toprak dam, bakým güçlüðü nedeniyle yerini ahþap çatýya býrakmýþ, wc birimi kullaným kolaylýðý açýsýndan iç mekâna taþýnmýþ, plan þemasýnda Harem ve Selamlýk ayrýmý yerine baþodalý çözümlere yönelinmiþ, yapý programýnda çaðdaþ gereksinimlere cevap verebilecek banyo gibi ilave mekânlara yer verilmiþtir. Büyükmýhçý, G., 1997, S:182. KAYNAKÇA Büyükmýhçý, G. - Taþ Sivil Mimarlýk Örneklerinde Korumaya Yönelik Yöntem Önerileri ve Bu Yöntemlerin Kayseri Örneðinde Uygulanýþý, M.S.Ü..Fen Bilimleri Enstitüsü Doktora Tezi, Ýstanbul - 1997 Çakýroðlu, N. - Kayseri Evleri, Pulhan matbaasý, Ýstanbul-1952 Eldem, S.H. - Türk Evi Plan Tipleri, Ý.T.Ü. Yayýnlarý, Ýstanbul- 1954 Erdoðan, C. - Kayseri Evlerinin Ahþap Süslemeleri, Hacettepe Üniversitesi Sanat Tarihi Kürsüsü, Yüksek Lisans Tezi, Ankara-1985 Gündoðdu, G. - Kayseri Kentsel Sit Alaný Ýçinde Yer Alan Sivil Mimarlýk Örnekleri Üzerine Bir Araþtýrma, M.S.Ü..Fen Bilimleri Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, Ýstanbul - 1986 Jenning, S.R.C. - Urban Population in Anatolian in The Sixteenth Century: A study of Kayseri, Karaman,Amasya, Trabzon, and Erzurum,. Int. J. Middle East Stud., Ankara-1976 - Kayseri Ýmar Planý Araþtýrma Raporu, Kayseri-1986 - Kayseri Ýl Yýllýðý 1973, Ýl Özel Ýdare Basýmevi, Kayseri-1973 Kayseri Ýli Yapý Gereçleri Yöresel Koþullarý, Bayýndýrlýk Bakanlýðý, Yapý ve Ýmar Ýþleri Reisliði, Ankara-1973 Þahin, R. - Tarih Boyunca Türk Ýdarecileri'nin Ermeni Politikalarý, Ötüken Yayýnlarý Kültür Serisi:49, Ýstanbul,-1988 - Yurt Ansiklopedisi, Türkiye, il il: Dünü, Bugünü, Yarýný, Anadolu Yayýncýlýk A.Þ. Ýstanbul-1968 50 Bizim Kayseri Þubat 2009

Röportaj ÝÞ DÜNYASININ EKONOMÝYE BAKIÞI VE GELECEK BEKLENTÝLERÝ Dr. Mustafa ÇIKRIKÇIOÐLU Ýþ Adamý - TÝM Baþkan Vekili Seda Yazðan - Uzun zamandýr Kriz konusu konuþulmakta,siz Türkiye nin önde gelen sanayi ve ticaret adamlarýndan biri olarak iþ dünyasýnýn bu duruma bakýþ açýsýný ve gelecek beklentilerini aktarabilirmisiniz? Mustafa Çýkrýkçýoðlu -2007 yýlýnda Amerika Birleþik Devletlerinde baþlayan mali ve ekonomik kriz, 2008 sonlarýnda global bir ekonomik krize dönüþtü. Kriz daha çok sermaye hareketlerinin getirdiði olumsuz etkilerden kaynaklanýrken, tüm geliþmekte olan ülkelere akan dýþ sermaye geri çekilmeye ve daha güvenli ülkelere gitmeye baþladý. Türkiye ekonomisi de bu olumsuzluklardan etkilendi. Örneðin, kurlarda yükselmeler yaþandý, kaynak azlýðýndan iç piyasa daraldý, yatýrýmlar durma noktasýna geldi ve iþsizlik %12.3 ile son zamanlarýn en yüksek seviyesine çýktý. Yýllardýr büyümekte olan Türkiye ekonomisi kriz nedeniyle ilk defa daralmayla karþý karþýya geldi. Ancak, Türkiye nin bu tür krizlere alýþýk olmasý, diðer ülkelere nazaran daha hazýrlýklý olmasý, bankalarýn güçlü alt yapýsýyla ve ihracat olanaklarýyla bu krizi de en hafif þekilde atlatacaðý kamuoyunun ortak düþüncesidir. 2009 yýlýnýn ikinci yarýsýndan itibaren likidite sýkýþýklýðýnýn kalkmasýyla piyasalarýn rahata kavuþacaðý ve ekonominin normale döneceði tahmin edilmektedir. S.Y.- Etkin ve verimli bir yönetim için þirket sahiplerine ve yöneticilerine neler tavsiye edersiniz? M.Ç. - Kriz dönemlerinde en önemli þey paniðe kapýlmadan saðduyulu hareket etmektir, aksi takdirde mevcut durumun daha kötüye gitmesine neden olur. Ýþ hayatý bilindiði gibi iniþ çýkýþlarla doludur ve bu iyi yönetildiði zaman kriz fýrsata bile dönüþür. Bazý tavsiyeler; 1-Üretim maliyetini düþürmek 2-Ucuz kaynak bulmak veya nakit akýþýný olabildiðince çoðaltmak 3-B ve C planlarý oluþturmak 4-Ýmkan var ise dýþ piyasalara yönelmek 5-Tecrübelerden yararlanmak. Krizde büyümektense, mevcudu korumak daha akýllýca olur. S.Y. Öðrencilik dönemini etkin kullanmak adýna bize neler tavsiye edersiniz, geleceðimize nasýl yatýrým yapabiliriz? M.Ç. - Baþarýda en önemli faktör zamanýn iyi kullanýlmasýdýr. Bir öðrenci için en önemli þey eðitimi devam ederken kendisini olabildiðince iþ hayatýna hazýrlamaktýr. Gerekli donanýmýný eðitimle elde etmek ve iþ hayatýna hazýrlýklý olmak için, staj yapmak veya boþ zamanlarýnda bir iþte çalýþmaktýr. Bu tecrübeler, gençlerimizin ilerde iþ hayatýnda nasýl bir zorlukla karþýlaþacaðýna ýþýk tutar ve eðitiminden almýþ olduðu donanýmlarla da bu zorluklarýn üstesinden gelmesini saðlar. Pratikle teoriyi birleþtirmiþ olur, Okul bittiðinde sýfýrdan deðil, ortalardan hayata baþlar, birde öðrenci kardeþlerime þunu söylemek isterim, söz verirken çok iyi düþündükten sonra söz verin, çünkü, söz aðýzdan çýkana kadar, söz sizin esiriniz, ama söz aðýzdan çýktýktan sonra siz sözünüzün esirisiniz, sözünüzün kýymetini bilin, sözünde duran insan olmak en büyük ayrýcalýktýr, çok dikkatli düþünüp söz verdikten sonra ufak tefek çýkar için kesinlikle sözünüzden dönmeyin, tevazuyu her zaman koruyun, saygýlý olun, sosyal hayattaki dereceniz arttýkça tevazuunuz daha artsýn, kimseyi küçümsemeyin, kimseyi kendinizden daha az akýllý görmeyin, özellikle ticaret hayatýna atýlacak kardeþlerime þunu unutmamalarýný tavsiye ederim, ticaret yaparken herkesi çok akýllý, araba kullanýrken herkesi deli kabul edin S.Y. - Gençlik komisyonu mensuplarý olarak derneðimizde gençlerin aktif olarak görev almasýný nasýl deðerlendiriyorsunuz, bizlerden ne gibi beklentileriniz vardýr. M.Ç. - Gençlerimiz, geleceðin iþ dünyasýnýn birer yöneticisi, iþ sahibi adaylarý olduðundan aktif olarak görev almalarý son derece önemlidir. Geçlerin önlerinin açýlmasý gerekir. Bu tip aktif görevler gençlerin sorumluluk duygusunu geliþtirir ve ileride alacaklarý rollerde daha baþarýlý olmasýný saðlar. Çevresini geliþtirir, þu unutulmamalýdýr ki en büyük sermayelerden birisi de çevre zenginliðidir. Röportaj: Seda YAZÐAN Þubat 2009 Bizim Kayseri 51

Haberler 3 NCÜ TBMM ÜSTÜN HÝZMET ÖDÜLLERÝ SAHÝPLERÝNÝ BULDU H. Necati KURMEL ve TBMM Baþkaný Köksal TOPTAN Ali Rýza ÖZDERÝCÝ Ankara - TBMM tarafýndan, millete ve ülkesine karþýlýksýz hizmet eden 74 kiþi ve kuruma verilmesi kararlaþtýrýlan, "TBMM Üstün Hizmet Ödülü " düzenlenen törenle sahiplerine verildi. Mecliste, 74 kiþi ve kuruma "TBMM Üstün Hizmet Ödülü " verilmesi dolayýsýyla düzenlenen törene ödül sahipleri, çocuklarý ve torunlarýnýn da aralarýnda bulunduðu yakýnlarýyla katýldýlar. Ödül alanlar, eðitim, Türkçe'nin doðru kullanýlmasý ve siyasi konularda mesajlar verdiler. TBMM Baþkaný Köksal Toptan, 3 saat süreyle sahnede kalarak ödülleri sahiplerine takdim etti. Derneðimiz Ýstiþare Heyeti üyelerinden Sayýn Hulusi Necati Kurmel ve Sayýn Ali Rýza Özderici de TBMM Üstün Hizmet Ödülü ne lâyýk görülenler arasýndaydýlar. 2008 YILI BÝLÝM ÖDÜLÜ, Prof. Dr. H. FAHRETTÝN KELEÞTEMUR A VERÝLDÝ Kayseri Erciyes Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. H. Fahrettin Keleþtemur, Türkiye Endokronoloji ve Metabolizma Derneði tarafýndan verilen, "2008 Yýlý Bilim Ödülü"ne lâyýk görüldü. Türkiye Endokronoloji ve Metabolizma Derneði'nin her yýl geleneksel olarak verdiði Bilim ve Hizmet Ödülleri nin sahipleri belli oldu. TEMD Yönetim Kurulu, 2008 Yýlý Bilim Ödülü ile ilgili yaptýðý açýklamada "TEMD-2008 Bilim Ödülü bu yýl, yurtiçi ve yurtdýþýnda yaptýðý bilimsel çalýþmalar ve aldýðý görevler ile Endokronoloji ve Metabolizma alanýnda ülkemizi en iyi þekilde temsil eden, Prof. Dr. H. Fahrettin Keleþtemur'a lâyýk görülmüþtür. Kendisini tebrik eder, baþarýlý çalýþmalarýnýn devamýný dileriz." dedi. Rektör Prof. Dr. H. Fahrettin Keleþtemur, 8-12 Kasým 2008 tarihleri arasýnda Brezilya nýn baþkenti Rio de Janeiro da düzenlenen 13. Dünya Endokronoloji Kongresi nde ve 27-29 Kasým 2008 tarihleri arasýnda Almanya'nýn Darmstadt ve Frankfurt kentlerinde yapýlan kongrelerde konuþmalar yapmýþtý. 52 Bizim Kayseri Þubat 2009

Haberler GENEL BAÞKANIMIZIN, KAYSERÝ VALÝMÝZÝN VE KIZILAY BAÞKANIMIZIN ÝSTANBUL ZÝYARETLERÝ Genel Baþkanýmýz Ali Ulvi BAKIR, Kayseri Valisi Mevlüt BÝLÝCÝ ve Kýzýlay Baþkaný Ayhan UZANDAÇ dernek merkezimizi ziyaret ettiler. Kayseri Valisi Mevlüt BÝLÝCÝ, Kýzýlay Baþkaný Ayhan UZANDAÇ, derneðimiz Genel Baþkaný Ali Ulvi BAKIR, YATAÞ Yakacýk Bölge Müdürlüðü nde Yýlmaz ÖZTAÞKIN ý ziyaret etti. Öztaþkýn, misafirlerine yemek ikramýnda bulundu. Þubat 2009 Bizim Kayseri 53

Haberler TED KOLEJÝ BAYAN BASKETBOL TAKIMI YÖNETÝM KURULU ÜYELERÝNÝN DERNEÐÝMÝZÝ ZÝYARETÝ 8 Kasým Cumartesi günü Fenerbahçe Bayan Basketbol Takýmý ile Caferaða Spor Salonu nda karþýlaþtý. Karþýlaþma, salonu dolduran basketbol severlerce ilgi ile izlendi. Baþa baþ geçen müsabakayý takýmýmýz çok az farkla kaybetti. 1.ligde mücadele eden bütün takýmlarýmýzý ve Kayseri nin gururu bayan basketbol takýmýmýzý destekliyor, tebrik ediyoruz. Kayseri Ted Koleji Bayan Basketbol Takýmý Yönetim Kurulu, Murat Kömürcü (Basketbol Þube Sorumlusu), Ýbrahim Bahçecioðlu ve Mükremin Çepni (yönetim kurulu üyeleri) derneðimizi ziyaret etti. Ziyaretten sonra dernek baþkanýmýz ve yönetim kurulumuz birlikte Ted Koleji nin müsabakasýný izlemeye gittiler. Kayseri Ted Koleji Bayan Basketbol takýmý (1.lig) BURSA DA KAYSERÝ SPOR UN GECESÝ Son yýllarda her alanda kendini gösteren Kayseri, futbolda da iyi olduðunu kanýtladý ve ligin güçlü bir ekibi olduðunu gösterdi. Sýra Türkiye Kupasý ndaydý. Uzun bir maratondan sonra finale çýkmayý baþarmýþtý Kayserispor. Finale kadar gelmiþken kupayý almamak olmazdý. Kayserispor kupayý alýrken de bizim orada olmamamýz hiç olmazdý, atladýk gittik Bursa ya. Maçtan önce Bursa yý gezerken kendimizi Kayseri de hissettik. Kayserililer Bursa yý fethetmiþlerdi sanki. Ne tarafa dönsek bizden biri vardý. Maçtan bir buçuk saat önce stada girdik. O kadar kalabalýktý ki oturacak yeri zor bulduk. Hemþehrilerimizin maça büyük ilgisi vardý. Maçtan önce düzenlenen etkinliklerle seyirciler eðleniyordu ama bir yandan da heyecanla maçýn baþlamasýný bekliyorlardý. Bu arada futbolcular ýsýnma hareketlerine baþlamýþlardý. Taraftarlar futbolcularý teker teker tribünlerin önlerine çaðýrýp tezahürat yaptýlar. Ve maç baþladý. Maçýn baþlamasýyla tribünler festival havasýna büründü. Ellerine bayraklarla hep bir aðýzdan Kayserispor diye tezahürat yapan taraftarlarý görmeniz gerekirdi. Ýki takým da kontrollü oynuyordu, çünkü bu maçýn telafisi yoktu. Ýlk yarýnýn bitiþ düdüðü çaldýðýnda durum 0-0 idi. Ýkinci yarýda Kayserispor baskýlý futboluyla kendisini hissettirdi ama gol olmadý ve maç uzatmalara gitti. Uzatmalarda da eþitlik bozulmayýnca penaltý atýþlarý baþladý. Artýk herkes susacak, kaleciler konuþacaktý. Ýlk penaltýyý Kayserispor attý, Gençlerbirliði kaçýrdý. Karþýlýklý gollerden sonra Kayserispor kaçýrdý, Gençlerbirliði attý. Beþinci penaltýlara gelindiðinde eþitlik vardý. Kayserisporlu oyuncu topu aðlara býraktýktan sonra, Gençlerbirliði oyuncusunun þutunu Ývankov çeldi. Tam bu sýrada tribünler çýlgýnca sevinmeye baþladý ama top dýþarý deðil, aðlara gitmiþti. Ýþte o an herkes üzüntüyle þaþkýnlýk arasý bir duyguya boðuldu. Seri penaltý atýþlarý sýrasýnda Gençlerbirliði iki kez avantaj yakalamasýna karþýn, üstünlük saðlayamadý. Son atýþý Ývankov çýkarýnca, geçen yýl Erciyesspor un kazanamadýðý kupa bu yýl 10-11 lik skorla Kayserispor un oldu. Ayrýca kupa tarihinde bir rekor kýrýlmýþtý, tam 28 penaltý atýlmýþtý o akþam. Maç sonrasý tribünlerdeki sevinç görülmeye deðerdi. Futbolcular ve teknik ekip sahada, taraftarlar tribünlerde coþkuyla þarkýlar söyleyip eðleniyorlardý. Kayserispor hak ettiði yere varmýþ, kupayý almýþtý.kayserispor a, bize yaþattýðý bu büyük sevinçten dolayý teþekkür ediyoruz. Bizleri bu maça göndererek, o büyük sevinci yaþamamýzý saðlayan dernek baþkanýmýz sayýn Yasemin Aydoðan a ve Kayseri Kýzýlay genel baþkaný Sayýn Ayhan Uzandaç a teþekkür ediyoruz. 54 Bizim Kayseri Þubat 2009

email: tacotomotiv@hotmail.com

Röportaj HAYIRSEVER ÝÞ ADAMI NURULLAH BALDÖKTÜ Kayserili hayýrsever, iþ adamý Nurullah Baldöktü, 25 Mart 1937 yýlýnda Kayseri de doðdu.1962 yýlýnda Ýstanbul a geldi.babasý Nuh Mehmet Baldöktü ile 1980 yýlýna kadar tekstil iþi ile ilgilendi ve 5 tane tekstil firmasý ile 20 sene bu sektörde hizmet verdikten sonra 2000 yýlýnda yaþanan tekstil krizinde tekstil hayatlarýna son vererek inþaat sektörüne geçiþ yaptý. Resul Gümüþ : Yaþam felsefeniz nedir? Nurullah Baldöktü : Ben cemiyetten bedelsiz hiçbir þey almadým ama cemiyete bedelsiz çok þey verdim.felsefemde baþarýlarýma ulaþýrken izlediðim 4 ana ilkem vardý.bunlar : 1.Þahsýna faydalý ol,zararlý olma. 2.Nesline faydalý ol,zararlý olma. 3.Cemiyete faydalý ol,zararlý olma. 4.Tabiata faydalý ol,zararlý olma. Bana göre Tabiata faydalý ol,zararlý olma ilkesi diðer ilkelerden daha önde gelmektedir. R.G. : Sizce Türkiye nin en büyük sorunu nedir? N.B. : Ben daima bardaðýn dolu tarafýný görürüm, moral bozukluðu kötü bir þeydir. Bardaðýn boþ tarafýna bakan insanlar kaybedenlerdir. Türkiye büyük bir ülke,bundan dolayý da sorunlarý olacaktýr. Þu günlerde yaþamýþ olduðumuz sorunlarýn en büyüðü bence ekonomik kriz. Türkiye bu krizi de atlatacaktýr ama bunun ön koþulu idarecilerimizin bu iþe ciddi bir þekilde eðilmesini gerektirmektedir.yürüyen bisiklet düþmez. Türkiye de bisiklet durmadý ve durmayacaktýr. Ülkemiz, cesaretli, çalýþkan ve zeki iþ adamlarýna, coðrafi olarak iyi bir konuma sahiptir. Bunlar, bizim en büyük avantajlarýmýzdýr. R.G. : Merhum babanýz Nuh Mehmet Baldöktü nün ne kadar hayýrsever biri olduðunu ve Kayseri ye birçok eser kazandýrdýðýný biliyoruz, sizinde bu yöndeki çalýþmalarýnýz hakkýnda bilgi alabilir miyiz? Nurullah BALDÖKTÜ, oðlu Mehmet BALDÖKTÜ ile N.B. : Evet ; rahmetli babamýn yaptýrmýþ olduðu; baþta Anadolu lisesi, Çýraklýk okulu, Bölge okulu,iki yüz elli kiþilik kýz öðrenci yurdu, 2 tane camii, ilköðretim okulu ve kapalý spor salonu olmak üzere bir çok eser bulunmaktadýr. Ben yatýrýmlarýmý yaparken sadece Kayseri olarak deðil,türkiye olarak düþünüyorum. Babam eserlerini Kayseri ye yaptýrdý, ben de ülkemizde ihtiyacý olan yerlere eserlerimi yaptýrdým. Þerife Baldöktü Anaokulu, Þerife Baldöktü Saðlýk Grup Baþkanlýðý, Beykoz Çavuþbaþý Köyü Saðlýk Ocaðý bunlardan birkaçýdýr. Ayrýca Silivri Belediyesi ile ortaklaþa olarak, Bakýrköy Akýl Hastanesine 50 yataklý ek bina yaptýrmayý düþünüyoruz. Kayseri için de Kýzýlay Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezi projelerimiz arasýnda bulunmaktadýr. R.G. : Eðitime verdiðiniz önemi ve desteði biliyoruz. Derneðimize burs vererek bizlerin eðitimine büyük katkýnýz bulunmaktadýr. Size arkadaþlarýmýz adýna teþekkür ederiz. Hayýrseverlik galiba size babanýzdan miras. Bu sizin için nasýl bir duygu? N.B. : Gerçekten de hayýrseverlik rahmetli babamdan bana kalan en büyük mirastýr. Babam, adýma yaptýrdýðý okulun açýlýþ konuþmasýnda Ya Rabbi, benim yaptýðým yardýmlarý kabul et,oðlumun da benim gibi yaparak yardýmsever olmasýný nasip et diyerek Allah a dua etti. Bu unutamadýðým aný, hayýrseverliðimde her zaman etkili olmuþtur. R.G. : Hayýrseverlik Kayserililerin geninde var. Bu Kayseri nin topraðýndan mýdýr bilemiyoruz. Fakat doðduðu topraklarla ödeþmek için eser býrakanlarý saygý ve rahmetle anýyoruz. Bize zaman ayýrdýðýnýz için teþekkür ederiz. Röportaj: Resul GÜMÜÞ Fotoðraflar: Kamil ÖZCAN 56 Bizim Kayseri Þubat 2009

Ekonomi ELEKTRONÝK TÝCARET VE VERGÝLENDÝRÝLMESÝ Hamit ÖZTAÞKIN Yeminli Mali Müþavir Kayseri Ýli Yardým Derneði Yönetim Kurulu Üyesi Mal-Hizmet ve Haklarýn üretim, tanýtým, satýþ, sigorta, daðýtým ve ödeme iþlemlerinin bilgisayar aðlarý üzerinden yapýlmasý E-ticaretin konusunu teþkil etmektedir. Elektronik ticaret, tanýtým, reklam ve pazar araþtýrmasý; sipariþ ve ödeme; teslim olmak üzere üç aþamadan meydana gelir. E-ticaretin ne þekilde vergilendirileceði sorusuna henüz saðlýklý bir cevap verilememiþtir. Geleneksel ticareti vergilendiren vergi mevzuatý ile e-ticaretin vergilendirilmesi ve gerekirse vergi hukukunda düzenlemeler yapýlmasý gerektiði düþünülmektedir. E- ticaretin doðasý, bu konuda yapýlacak çalýþmalarda uluslararasý iþbirliðini de beraberinde getirmektedir. Baþta OECD, WTO, AB, ABD, Avustralya, Ýngiltere, Singapur ve Kanada olmak üzere uluslararasý kuruluþ ve devletler e- ticaretin vergilendirilmesi yönünde çalýþmalarýný baþlatmýþ, genel ilke kararlarý belirlemiþ ve pilot projeler uygulamaya baþlamýþlardýr. Bu çalýþmalardan alýnacak olumlu sonuçlar diðer ülkelere de rehber olacaktýr. Elektronik Ticaretin vergilendirilmesinde sorun yaratan genel faktörler, elektronik ticaretin global düzeyde olmasý, web sunucusunun uzaktan iþletilebilmesi, kimliklerin ve iþlemlerin gizliliði, dijital ürünler, fiziksel varlýðý bulunmayan þirketler ve iþyeri kavramýnýn fiziksel mekaný esas almasýnýn yarattýðý sorunlar sorun yaratan faktörler olarak karþýmýza çýkmaktadýr. OECD nin vergileme ilkeleri; tarafsýzlýk, verimlilik, kesinlik ve basitlik, etkinlik ve doðruluk ile esneklik olarak karþýmýza çýkmaktadýr. Elektronik ticaretin vergilendirilmesindeki sorunlar genel hatlarý ile aþaðýdaki gibi özetlenebilir. Vergi Usul Hukukundaki, gelir üzerinden alýnan vergilerdeki, harcama üzerinden alýnan vergilerdeki, gümrük vergisinin uygulamasýndaki, damga vergisinin uygulanmasýndaki ve BSMV uygulanmasýndaki sorunlar. Türk vergi sistemi, diðer ülkelerin vergi sistemleri gibi mükelleflerin bilindiði ve iþlemin yapýldýðý yerin tespit edilebildiði fiziki varlýklar üzerine kurulmuþtur. Dolayýsýyla, e-ticaretin doðasýndan gelen bir takým özellikler nedeniyle, yeni bir vergi tabaný oluþturan e- ticaretin mevcut vergi kanunlarý ile vergilendirilmesinde bir takým sorunlar ortaya çýkmaktadýr. Örneðin, þirketlerin, yurt dýþýndan ithal edeceði yazýlýmýn internet üzerinden veya CD ortamýnda kargo ile ithali KDVK 1. ve 2. maddesine göre katma deðer vergisine tabi olup, yurt dýþýndaki firmaya ödenen bedel üzerinden hesaplanan katma deðer vergisinin þirket tarafýndan sorumlu sýfatýyla 2 nolu KDV beyannamesi ile beyan edilip ödenmesi ve ayný dönem l nolu KDV beyannamesinde genel hükümlere göre indirim konusu yapýlmasý gerekmektedir. Tabi vergi rejimimizde kavram kargaþasý uluslararasý vergilendirme ilkeleri ile karþýlaþtýrýlýp, buna göre düzenlenmelidir. Þubat 2009 Bizim Kayseri 57

Aný SAÇININ TELLERÝNE... Aklýmda ne "saç" ne "tel" vardý. Yani iþ miþ düþünmüyordum.doðduðum þehrin sokaklarýnda dolaþýyordum. Çarþýda plakçýdan yayýlan ses sokaðý kaplýyordu. Saçýýýnýýýn telleeeeriiiðnee, gönlüümüüü gönnnlümü taaaðktý kader önceee eliiimden tuttuuuuð,sonra býraaaaktýýý kader... Sevdiðim bir þarkýyý,en sevdiðim þarkýcý okuyordu: Nesrin Sipahi. Plakçýya daldým. H. Tuncay SERGEN - Bu kasedi ver dedim. Sonra sohbete baþladýk nedense.çaylar söylendi. - Ben de Kayseriliyim - Kimlerdensiðiz,nirde otururduðuz? Konuþtukça, eðri burunlu, gözbebeðinin bir kýsmý gözkapaðýnýn altýnda duran adamý tanýr gibi oluyorum. Bir yerden gözüm ýsýrýyor, ama nerden, çýkaramýyorum. Sonunda bulduk.... Kayseri Kalesi'nin arka kapýsýnýn karþýsý, Selçuklu' nun Hunat Camii,onun yaný yine Selçuklu' dan kalma Kayseri Müzesi. 40 yýl önce köy otobüsleri müzenin arkasýndaki boþ alana gelirdi. Onun yaný, sebze hali gibi bir yerdi, Orada köylü kaynardý. Bacaklarýndan asýlmýþ gibi, elde gezdirilerek, canlý tavuk satýlýrdý. Hatta bazen, alanlar orada kestirip götürürlerdi. Maniciler, mani satardý. Samanlý kaðýda,soluk maviyle,yazýlmýþ beþ- altý mani ve o günün revaçta üç-dört türküsünün sözleri yazýlý kaðýdý, mýrýldanmanýn biraz üstünde bir sesle ve her zaman, hangi mani, hangi türkü olursa olsun, sürekli tek makamla okurdu manici. Kaðýt bitince tekrar baþtan alýrdý. Köylüler "Anadolu Ajansý"ný dinler gibi kulak verirler, "gönül teline dokunan", durumuna uyan varsa, 5 kuruþu bastýrýp, alýrdý bu mani sayfalarýný. Esans satanlar camlý küçük kutularýyla dolaþýr müþteri ararlardý. Daha çok hacý yaðý türünden, sonralarý "erdek geceleri, balýkesýr beyazý" gibi yeni isimler verilen kokularý önce üzerinize þýrýngayla püskürtüp, beðendirince satarlardý. Çocuk gözümle,en dikkatimi çeken "bul karayý al parayý" oynatan "üçkaatçýydý". Dikine konmuþ meyve sandýðýnýn üzerinde, ters çevrilmiþ ikisi kýrmýzý biri siyah, üç iskambil kaðýdýnýn içinden karayý bulan 1 e 5 kazanýrdý. Cin gibi üçkaatçý, av beklerdi. Köylüler baþta utangaç ve þüpheci olurlardý. Üçkaatçýyla göz göze bile gelemezler, yan gözle süzerlerdi tezgâhý. Sekiz-on köylü birikince, sözde bir cesaretli çýkardý. Oynar ve kazanýrdý. Bu kazanan, genellikle üçkaatçýnýn emmi oðlu olurdu. Emmi oðlu karayý buldukça, köylülerin gözüne fer gelir, fýsýldaþýrlar, heyecanlanýrlar, ümitleri artardý. Sonra, en uyanýk geçinen cesur köylü öne yaklaþýr, son kontrolü yapýp parayý bastýrýrdý ama o, arada bir kazanýp sonunda muhakkak kaybederdi. O zaman bir çekingenlik olur, seyirciler þüphelenir, piyasa tavsardý. Bu defa yeni birisi çýkar ( bu da muhtemelen dayý oðlu ) bol bol karayý bulurdu. Þehirliler buna "pallah virme" derlerdi. (pallah virme, yeniden ortamý kýzýþtýrma, ateþi parlatmak,canlandýrmak gibi ) Kalabalýðýn arkasýnda bir çocuk, aralardan görebildiðim kadar, oynayanlarý seyrederdim. Köylülere acýr, üçkaatçýya kötü gözle bakardým. Çalýþmadan kazanmanýn mümkünsüzlüðünü o zamanlardan hissederdim. Oynamasýnlar isterdim.... Çýka çýka plakçý,40 yýl önceki o "üçkaatcý" çýkmýþtý. Sonra,konuþabulmuþtuk. Ýçimde kalmýþtý demek: - Kusura bakma ama, o çocuk halimle, köylüleri kandýrdýðýna çok kýzardým. Günahtý. Senin adýna ben utanýrdým. Sanki oynayaný uyarmak oynama! Hep kaybediyon! demek gelirdi içimden. Oynamasalar, kaybetmeseler keþke diye düþünür, köylülere çok 58 Bizim Kayseri Þubat 2009

Aný acýrdým. Sana da kýzardým. Dedim. Üçkaatçýda cevap hazýr; bu defa da beni kandýrdý (!) - Aaaðbii,niye ööle diyonð ki? Yiiðmi dene koolü, edirafýmý sarmýþ. Zabah zabah beni soymuya gahmýs, onnara acýyongda, bi dene ben, tek baþýmayým, baa niye hiç acýmýyodun ki? dedi. Düþündüm, gerçeklik payý yok deðildi. - Sen de haklý gibisin. dedim. Haklýydý bir bakýma. Kolay kazanmak isteyenlerin hiç mi kabahati yoktu?... Bugünkü hayatta da karayý (demir,kömür,petrol vs..) bulanlarla ve onlarýn elindeki parayý almaya çalýþanlar arasýnda deðil miydi kavga? Borsalar,faiz, IMF,hedge fonlarý,1 koy 5 al iþleri,bir bakýma 40 yýl önceki "bul karayý al parayý" oyunu deðil miydi? Üretmeden, çalýþmadan kazanma arzusu deðil miydi insanlarý, ülkeleri yoksul eden? Þöyle bir düþündüm: O gün, müzenin yanýnda, köylüden çýkan para, üçkaatçýnýn cebine gidiyordu, peki, bugün kimin cebine gidiyor? O zaman üçkaatçý kaybederse, kime kaybediyordu? Emmi oðluna. Peki,bugün kime? Emmi oðlu kim? Bul karayý al parayý aynen ve büyük çapta devam etmiyor muydu dünyada? Hatta geri kalmýþ ülkeler üretmeden, faizle, borçla kalkýnacaklarýna inandýrýlmýyorlar mýydý? Onlarý borçlanmaya heveslendirmiyorlar mý? Bugünün köylüsü kim, üçkaatçýsý kimdi? Kabahat üçkaatçýda mý, köylüde miydi acaba?... Kaset, dönüp tekrar ayný þarkýya gelmiþti : "saçýnýn tellerine gönlümü taktý kader. önce elimden tuttu,sonra býraktý kader. - Ben gideyim. dedim. Kasetçi kaseti verdi. Üstüne bir de ders aldým. - aaabiyy gendiðe iyi bah, gine bekliyom ha! dedi. Kafam karýþmýþtý. - Uðrarým. dedim. Ayrýldýk... Aralýk 2008 Þubat 2009 Bizim Kayseri 59