2007 nin riskleri belirginleşiyor



Benzer belgeler
AB haberleriyle şekillenen bir hafta

Tahvil piyasası sinyali aldı, döviz beklemede

Her piyasa farklı bir dinamikle hareket ediyor

Sanayi ihracata çalışıyor, piyasalar tavşan uykusunda

Ekonomi Bülteni. 7 Kasım 2016, Sayı: 43. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 06 Temmuz 2015, Sayı: 18. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Günlük Bülten 06 Ağustos 2013

Ekonomi Bülteni. 14 Kasım 2016, Sayı: 44. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Fırtına sonrası sessizlik ve yön arama dönemi

Yeni iyimserlik dalgası eski ikilemleri tekrar gündeme getirebilir

Günlük Bülten 04 Temmuz 2013

Ekonomi Bülteni. 8 Mayıs 2017, Sayı: 19. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 8 Ağustos 2016, Sayı: 31. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 5 Haziran 2017, Sayı: 23. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 6 Kasım 2017, Sayı: 43. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 10 Ağustos 2015, Sayı: 22. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 2 Ocak 2017, Sayı: 1. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 10 Ekim 2016, Sayı: 39. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 08 Haziran 2015, Sayı: 14. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Dalga gitti ama tortusu kaldı

Ekonomi Bülteni. 7 Ağustos 2017, Sayı: 32. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 3 Temmuz 2017, Sayı: 27. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 10 Nisan 2017, Sayı: 15. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 5 Aralık 2016, Sayı: 47. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Günlük Bülten 05 Şubat 2013

EKONOMİK GELİŞMELER Ağustos 2013

Ekonomi Bülteni. 13 Nisan 2015, Sayı: 12. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Sigara zamlarının yanı sıra gıda fiyatlarındaki sürpriz yükselişle Ocak ayında enflasyon %7.31 e yükseldi

OCAK 2019-BÜLTEN 12 MARMARA ÜNİVERSİTESİ İKTİSAT FAKÜLTESİ AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ

EKONOMİK GELİŞMELER Nisan

EKONOMİK GELİŞMELER Mayıs

GÜNLÜK BÜLTEN 04 Nisan 2014

Ekonomi Bülteni. 14 Aralık 2015, Sayı: 39. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 5 Ocak 2007

5.21% -11.0% 25.2% 10.8% % Eylül 18 Ağustos 18 Eylül 18 Ekim 18 AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ ÖZET GÖSTERGELER. Piyasalar

TÜFE Şubat ayında gıdada sınırlı artış ve giyim kalemindeki düşüşle beklentilerin altında arttı

Saman alevi değil ama ne olduğu da henüz bilinmiyor

Faiz, piyasalarda istikrarı sürdürmenin bedeli

Turkey Data Monitor Ekonomi Bülteni. 07 Mart 2016 I. KÜRESEL GELİŞMELER

GÜNLÜK BÜLTEN 23 Mayıs 2014

FİNANS KILAVUZ COINKILAVUZ GÜNLÜK BÜLTEN FOREXKILAVUZ HİSSEKILAVUZ. /finanskilavuz. /forexkilavuz. /hissekilavuz.

Ekonomi Bülteni. 21 Kasım 2016, Sayı: 45. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 20 Şubat 2017, Sayı: 8. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 19 Aralık 2016, Sayı: 49. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 11 Mayıs 2015, Sayı: 12. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

%7.26 Aralık

EKONOMİK GELİŞMELER Ekim 2013

Ekonomi Bülteni. 27 Mart 2017, Sayı: 13. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Günlük Bülten 25 Temmuz 2013

IMF KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜM RAPORU

EKONOMİK GELİŞMELER Kasım 2013

Ekonomi Bülteni. 31 Ekim 2016, Sayı: 42. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 6 Şubat 2017, Sayı: 6. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 15 Ağustos 2016, Sayı: 32. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

08 Haziran - 12 Haziran 2015

AÇIKLANAN SON EKONOMİK GÖSTERGELERDE AYLIK DEĞERLENDİRME RAPORU

HAFTALIK STRATEJİ HAFTANIN ÖNEMLİ GÜNDEM MADDELERİ. 8 Ekim Pazartesi Japon piyasaları kapalı. Almanya Ağustos ayı Sanayi Üretimi

USDTRY EURUSD GBPUSD Temel/Teknik Görünüm

EKONOMİK GELİŞMELER Temmuz 2013

AÇIKLANAN SON EKONOMİK GÖSTERGELERDE AYLIK DEĞERLENDİRME RAPORU

Mayıs. Sanayi sektörünün. Reel Kesimin Beklentileri İyileşti Tüketici Güveni Haziran da Zayıfladı. Kapasite Kullanımı Güçlenmeyi Sürdürdü

AÇIKLANAN SON EKONOMİK GÖSTERGELERDE AYLIK DEĞERLENDİRME RAPORU

Ekonomi Bülteni. 22 Mayıs 2017, Sayı: 21. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 9 Mayıs 2016, Sayı: 19. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

EKONOMİK GELİŞMELER Mayıs

Günlük Bülten 29 Nisan 2013

EKONOMİK GELİŞMELER Mart

7,36% 5,1% 15,4% 10,1% 87,1 57,1 2,7 17,75% Mayıs 18 Nisan 18 Mayıs 18 Haziran 18

EKONOMİK GELİŞMELER Haziran 2013

GÜNLÜK BÜLTEN (02 Mayıs 2017)

RUS TÜRK İŞADAMLARI BİRLİĞİ (RTİB) AYLIK EKONOMİ RAPORU. Rusya ekonomisindeki gelişmeler: Aralık Rusya Ekonomisi Temel Göstergeler Tablosu

ÖZET ...DEĞERLENDİRMELER...

AYDIN TİCARET BORSASI

EKONOMİK GELİŞMELER Aralık

EKONOMİK GELİŞMELER Nisan 2013

FİNANS KILAVUZ COINKILAVUZ GÜNLÜK BÜLTEN FOREXKILAVUZ HİSSEKILAVUZ. /finanskilavuz. /forexkilavuz. /hissekilavuz.

Enflasyon Gelişmeleri ve Para Politikası

12,00 10,00 8,00 6,00 4,00 2,00 0,00

Teknik Bülten 03 Mayıs 2017 Çarşamba

EKONOMİK GELİŞMELER Şubat 2012

EKONOMİK GELİŞMELER Eylül

Ekonomi Bülteni. 12 Ocak 2015, Sayı: 02. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

EKONOMİK GELİŞMELER Şubat

Ekonomi Bülteni. 29 Haziran 2015, Sayı: 17. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

GÜNLÜK BÜLTEN (03 Nisan 2017)

EKONOMİK GELİŞMELER Ekim

HAFTALIK BÜLTEN 03 AĞUSTOS AĞUSTOS 2015

EKONOMİK GELİŞMELER Mayıs 2013

Ekonomi Bülteni. 13 Mart 2017, Sayı: 11. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

HAFTALIK STRATEJİ. 3 Aralık 2018 Pazartesi. 3 Aralık 2018 Pazartesi HAFTANIN ÖNEMLİ GÜNDEM MADDELERİ

EKONOMİK GELİŞMELER Şubat

EKONOMİK GELİŞMELER Mart

2017 Yılı Enflasyon Beklentisi

EKONOMİK GELİŞMELER Ağustos 2012

Teknik Bülten 05 Ocak 2017 Perşembe

Teknik Bülten 02 Şubat 2017 Perşembe

Günlük Bülten 17 Mart 2014

HAFTALIK STRATEJİ. 12 Kasım 2018 Pazartesi. 12 Kasım 2018 Pazartesi HAFTANIN ÖNEMLİ GÜNDEM MADDELERİ

Ekonomi Bülteni. 17 Ağustos 2015, Sayı: 23. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 15 Mayıs 2017, Sayı: 20. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Transkript:

Türk Ekonomi Bankası Haftalık Ekonomi Bülteni Emin Öztürk (212) 251 21 21 (1671) 4 Aralık 2006 emin.ozturk@teb.com.tr 2007 nin riskleri belirginleşiyor Geçen haftadan iz bırakanlar AB Komisyonu, Türkiye nin üyelik görüşmelerinin 8 başlıkta dondurulmasını, kalan alanlarda müzakerelerin sürmesini ama görüşmeler tamamlansa bile Ek Protokol uygulanana kadar bu başlıkların kapanışının yapılmamasını önerdi. Komisyonun beklenenden daha olumsuz çıkan bu önerileri gelecek hafta yapılacak AB zirve toplantılarında karara bağlanacak Ekim ayında dış ticaret açığı beklentilerin bir hayli üzerinde çıkarak 4.4 milyar dolar olarak gerçekleşti; dış ticaret verileri cari işlemler açığının 2006 sonunda 35-36 milyar dolar civarına ulaşabileceğine işaret ediyor Dış piyasalardaki artışlara paralel olarak benzin ve motorin fiyatları arttırıldı Brezilya da kısa vadeli faizler 50 baz puan düşüşle yüzde 13.25 e indi ABD de açıklanan verilerin beklenenden zayıf çıkmaya devam etmesi nedeniyle doların Euro karşısındaki değer kaybı geçen hafta da devam etti, 1.3132 civarında haftaya başlayan USD/Euro kuru Cuma günü 1.33 ün üzerine yükseldi Bu haftaya bakış Yurt içinde bu haftanın en önemli verisi bugün açıklanan ve beklentilere yakın gerçekleşen Kasım ayı enflasyonuydu; bunun yanında AB üyelik görüşmelerinin gelecekteki seyrine ilişkin haber akışı da önemli ABD de tarım dışı istihdam başta olmak üzere bu hafta açıklanacak veriler USD/Euro kurunun daha da yükselmesine yol açabilir; ancak çapraz kur bir yana, dikkat edilmesi gereken asıl nokta, ABD nin resesyona gireceği beklentisinin güçlenmesi durumunda bunun piyasa morali üzerinde yaratacağı etki Her hakkı saklıdır. İzinsiz çoğaltılamaz. Bu raporda yer alan bilgi ve veriler güvenilir olduğu düşünülen kamuya açık kaynaklara dayanmaktadır. İfade edilen görüşler, tahminler ve beklentiler bu raporun yazıldığı tarih itibariyle yazarın vardığı sonuçları yansıtmaktadır. Türk Ekonomi Bankası nı bağlamaz. Ticari kararlar için veya yatırım tercihi yapmak amacıyla kullanılması durumunda Türk Ekonomi Bankası hiç bir sorumluluk üstlenmez.

AB ye üyelik süreci 2006 da yerinde saydı, 2007 de benzeri ya da daha kötüsü olabilir. Türkiye ile AB arasındaki üyelik müzakerelerinin 2007 de ve devamında nasıl bir seyir izleyeceği konusunda henüz son nokta konulmuş olmamakla birlikte, geçen hafta AB Komisyonu tarafından açıklanan tavsiyeler genel beklentilere göre daha olumsuz bir tavra işaret etmekteydi. Komisyon, Ankara Antlaşması Ek Protokolü Türkiye tarafından uygulamaya sokulmadıkça (daha gündelik deyimle, Rum gemileri Türk limanlarına kabul edilmedikçe) üyelik görüşmelerinin 8 başlıkta dondurulmasını önerdi. Genel beklentinin 5 ya da 6 başlıkta görüşmelerin dondurulması şeklinde olduğu dikkate alındığında, Komisyon tarafından yapılan önerinin oldukça sert bir duruşu yansıttığı söylenebilir. Ancak daha da vahim olan gelişme, diğer başlıklarda müzakerelerin devam etmesi önerilmiş olmakla birlikte bu başlıkların geçici kapanışının yapılabilmesi için bile Ek Protokol ün uygulanması şartının getirilmiş olmasıdır. Özetle, Türk limanlarının Rum gemilerine açılması aslında dolaylı olarak üyelik müzakerelerinin tümüne ilişkin bir şart haline gelmektedir. Burada hatırlanması gereken bir nokta, Olli Rehn den önce genişlemeden sorumlu Komisyon üyesi olan Verheugen in görevinden ayrılmadan önce Kıbrıs konusunun Türkiye nin önüne bir şart olarak konulmayacağını söylemiş olmasıdır. Dolayısıyla, Avrupa Birliği nin bir u dönüşü yaptığı söylenebilir. Bir başka deyişle, 2004 yılında Türkiye ye tarih verilirken ve 2005 yılında müzakerelerin fiilin başlaması kararı alınırken AB de oluşan iradenin 2006 yılında neredeyse yok olduğu görülmektedir. Kanımızca AB deki tavır değişikliğinin nedenlerinden bir tanesi, AB nin lider ülkesi konumunda olan Almanya ve Fransa daki değişimdir. Bilindiği üzere, Almanya da Türkiye nin tam üyeliğine muhalif olan ve tam üyelik yerine özel ortaklık statüsünün daha doğru olacağını savunan Angela Merkel işbaşına gelmiş bulunmaktadır. Bayan Merkel göreve ilk geldiğinde, ahde vefa ilkesi uyarınca daha önce Türkiye ye verilmiş olan söze sadık kalacaklarını, dolayısıyla üyelik şartlarını yerine getirmesi durumunda tam üyeliğe karşı çıkmayacaklarını söylemişti. Ancak, Merkel liderliğindeki Almanya nın söylemi son dönemde, Türkiye nin Ek Protokol ü uygulamayarak üyelik şartlarını yerine getirmediği, dolayısıyla tam üyeliği hak etmediği şekline dönüşmüştür. Fransa da ise 2004 ve 2005 yıllarında biraz da zoraki olarak Türkiye nin üyeliğini desteklemiş olan Başkan Chirac ın görev süresi dolmaktadır. Başkan Chirac ın yeniden seçilmesi de söz konusu olmadığı için Fransa adına çok fazla ağırlık koyması söz konusu değildir. Bay Chirac ın veliahdı olarak görülen İçişleri Bakanı Sarkozy ise Türkiye nin tam üyeliğine karşı olduğunu neredeyse her fırsatta açıkça ifade etmektedir. Özetle, Almanya nın ve Fransa nın 2004 ve 2005 yıllarında olduğu gibi el ele vererek diğer üye ülkeleri Türkiye lehine bir karar için ikna etmeye çalışmaları düşük bir olasılıktır. Türkiye nin lehine olan cephede ise İngiltere, İtalya ve İspanya gibi ülkeler bulunmaktadır. Ancak bu ülkelerin Birlik içindeki ağırlığının Almanya ve Fransa ya göre daha düşük olduğu unutulmamalıdır. Türkiye lehine bir başka nokta ise son günlerde uluslararası basında çıkan yorumlarda sürekli olarak Türkiye nin stratejik önemi konusuna değinilmesi ve AB nin Türkiye yi dışlamasının çok büyük bir hata olacağının vurgulanmasıdır. Zaten AB üyesi ülkelerin Türkiye konusundaki ikircikli tavrı büyük ölçüde stratejik gereklilikler ile iç politika endişeleri arasında kararlı bir tercih yapamamalarından kaynaklanmaktadır. Bu belirsizlikler çerçevesinde, gelecek hafta 11-12 Aralık tarihlerinde yapılacak olan dışişleri bakanları zirvesi ile 14-14 Aralık tarihlerinde yapılacak olan liderler zirvesi son derece önemlidir. Komisyon tarafından yapılmış olan önerilerin sözü edilen zirvelerde değiştirilmesi, müzakere şartlarının yumuşatılması ya da daha fazla zorlaştırılması mümkündür. Ancak, iyimser bir bakış açısından değerlendirme yapıldığında bile 2007 yılının Türkiye nin üyelik görüşmeleri açısından kayıp bir yıl olması olasılığı çok yüksektir. (Bu ise ekonomik, politik ve sosyal reformlar açısından AB çapasının 2007 yılında devrede olmayacağı anlamına gelmektedir.) Gerçekçi bir değerlendirme yapılacak olursa, 2006 yılının da aslında kayıp bir yıl olduğu söylenebilir. 2006 yılında sadece Bilim-Araştırma başlığı 12 Haziran tarihinde açılmış ve içerik olarak yapılacak fazla bir şey olmadığı için aynı gün geçici olarak kapatılmıştır. Söz konusu tarihten itibaren üyelik görüşmeleri aslında fiilen durmuş bulunmaktadır.

Gelecek hafta yapılacak zirvelerde alınacak kararlar bir yana, 2007 yılını Türkiye-AB ilişkileri açısından zorlaştıracak bir kaç etken daha vardır. Bunlardan bir tanesi, 1 Ocak tan itibaren 6 aylığına AB dönem başkanlığını Almanya nın üstlenecek olmasıdır. Angela Merkel in liderliğindeki bir Almanya nın dönem başkanlığında Türkiye nin üyelik sürecine ilişkin sorunlara AB tarafından yapıcı çözümlerin geliştirilmesini beklemek zordur. Türkiye cephesinde ise seçim ortamına girilmekte olduğu için iç politika endişeleri daha da ön plana çıkacak ve muhtemelen AB nin taleplerine olumsuz yanıt verilmesi eğilimi güçlenecektir. Benzer bir durum Fransa için de söz konusudur. Nisan ayında başkanlık seçimleri yapılacağı için Fransa da da iç politik kaygılarla Türkiye nin üyeliğine yönelik tavrın daha da olumsuzlaşması muhtemeldir. Bütün bu değerlendirmeler ışığında, özellikle gelecek yılın ilk yarısında Türkiye nin üyelik görüşmelerin en iyi ihtimalle bu yıl olduğu gibi yerinde sayacağı öngörülebilir. Gelecek hafta yapılacak zirvede alınacak kararlara ve önceki paragrafta değinilen nedenlere bağlı olarak, Türkiye-AB ilişkilerinin daha da gerginleşeceği senaryoların oluşturulması ise oldukça kolaydır. Bunun bir örneği olarak, son iki gündür uluslararası basında Fransa ve Almanya liderlerinin ortak bir öneri geliştirmekte oldukları ve Türk limanlarının Rum gemilerine açılması için Türkiye ye 18 aylık bir süre tanınmasını teklif edecekleri haberi yer almıştır. Kanımızca söz konusu teklifin ortaya çıkma nedenlerinden bir tanesi, gelecek aylarda tarafların iç politika endişeleri ağır basacağı için görüşmelerde bir ilerleme beklenmemesi ve de facto olması beklenen duraklamanın resmiyete de dökülmesi isteğidir. Ancak, limanların açılması konusunda bir son tarih belirlenmesi Türkiye nin istemediği, Kıbrıs Rum Kesimi nin ise istediği bir şeydir. Önerinin gerçekleşmesi ve kabulü durumunda bunun yansıması de facto duraklama senaryosuna göre daha olumsuz olacaktır. Cari işlemler açığı / milli gelir oranı açısından 2006 bir rekor yılı olacak gibi görünüyor. Geçen hafta Perşembe günü açıklanan verilere göre Ekim ayında dış ticaret açığı 4.4 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Oysa Gümrük Müsteşarlığı ve diğer kurumlar tarafından açıklanan öncü veriler Ekim ayı dış ticaret açığının 3.7 milyar dolar civarında olacağına işaret etmekteydi. Geçen yılın aynı ayı ile karşılaştırıldığında ise bu yıl Ekim ayında dış ticaret açığının 1.1 milyar dolar daha yüksek olduğu görülmektedir. (Ekim ayı dış ticaret açığı verileri konusunda daha detaylı bilgi için Eray Berberoğlu nun Dış ticaret verileri iyimser olmayı zorlaştırıyor başlıklı 30 Kasım 2006 tarihli makro bilgilendirme notuna bakılabilir.) Başta turizm olmak üzere cari işlemlerin hizmetler tarafını oluşturan diğer kalemlerdeki net gelirlerin geçen yıla göre daha düşük olduğu da dikkate alındığında, bu yılın Ekim ayındaki cari açığın geçen yılın aynı ayına göre 1.5 milyar dolarlık artışla 2.4 milyar dolara ulaşması şaşırtıcı olmayacaktır. Ayrıca, TÜİK tarafından önceki aylara ait dış ticaret açığı miktarının 300 milyon dolar kadar yukarı yönde revize edildiği de dikkate alınmalıdır. Bu revizyon doğal olarak önceki ayların cari işlemler verilerinin de aynı yönde ve miktarda revize olmasına yol açacaktır. Bu bilgiler çerçevesinde, Eylül sonu itibariyle 32.6 milyar dolar olan son 12 aylık cari işlemler açığının Ekim sonu itibariyle yaklaşık 1.8 milyar dolar artış göstererek 34.4 milyar dolara ulaşmasını beklemekteyiz. Gümrük Müsteşarlığı geçici verilerine göre dış ticaret açığının Kasım ayında da geçen yılın aynı ayına göre artmış göründüğü dikkate alındığında, Aralık ayında olumlu bir sürpriz gerçekleşmedikçe, 2006 sonunda cari işlemler açığının 35-36 milyar dolara ulaşabileceği söylenebilir. Bu büyüklükte bir cari açığın tahmini milli gelire oranı ise büyük bir ihtimalle yüzde 9 un üzerinde olacaktır. Dolayısıyla, cari işlemler açığının milli gelire oranı itibariyle 2006 yılının bir rekor yılı olması söz konusudur. Türkiye kendi akranları arasında görünümü en bozuk ülkelerden birisi konumuna geldi Cari açık ve AB cephesindeki olumsuz gelişmeler ile gelecek yılın seçim yılı oluşu ve enflasyon hedefinden ciddi ölçüde sapıldığı dikkate alındığında reel faizin Türkiye de neden diğer ülkelere göre daha yüksek olduğunun nedeni büyük ölçüde ortaya çıkmaktadır. Geçen hafta bir toplantıda yaptığımız sunumda kullanmış olduğumuz bir tabloyu burada tekrar etmek bu noktayı göstermek açısından yararlı olacaktır:

TÜFE enflasyonu (% yıllık) Cari denge / Milli gelir (%) Politika faizleri (Yıllık basit %) 2004 2005 2006 2004 2005 2006 2004 2005 2006 sonu sonu Ekim sonu sonu ilk yarı sonu sonu Kasım Türkiye 9.4 7.7 10.0-5.2-6.4-7.6 18.00 13.25 17.50 Polonya 4.4 0.7 1.2-4.2-1.4-2.0 6.50 4.50 4.00 Çek Cumh. 2.8 2.2 1.3-6.0-2.1-3.2 2.50 2.00 2.50 Rusya 11.7 10.9 9.2 9.9 10.9 11.2 13.00 12.00 11.00 Macaristan 5.5 3.3 6.3-8.6-7.4-7.1 9.50 6.00 8.00 Slovakya 5.9 3.7 3.7-3.6-8.6-9.0 4.00 3.00 4.75 G. Afrika 3.4 3.6 5.3-3.4-4.2-6.1 7.50 7.00 8.50 Arjantin 6.1 12.3 10.5 2.2 1.9 1.0 5.75 6.75 9.00 Brezilya 7.6 5.7 3.3 1.9 1.8 1.4 17.75 18.00 13.25 Meksika 5.2 3.3 4.3-1.1-0.6 0.0 9.50 8.25 7.00 Görüldüğü gibi Türkiye, Arjantin ve Rusya ile birlikte enflasyon sıralamasında en üsttedir. Ancak, Arjantin ve Rusya cari işlemler fazlasına sahiptir. Cari işlemler açığı sıralamasında ise Türkiye Slovakya nın ardından ikinci sırada gibi görünmekle birlikte tabloda yer alan verilerin Haziran sonu itibariyle gerçekleşmeler olduğuna dikkat edilmelidir. Önceki bölümde değinildiği gibi, Türkiye nin 2006 sonunda cari işlemler açığı / milli gelir oranının yüzde 9 u aşması muhtemeldir. Bir başka deyişle, Türkiye en son verileri itibariyle hem enflasyon hem de cari açık konusunda kendi akranları arasında en tepelerde yer almaktadır. Her iki gösterge birlikte değerlendirildiğinde, Türkiye ye en yakın ülkeler Macaristan ile Güney Afrika dır. Bu bölümün ilk paragrafında değinildiği üzere, cari açık ve enflasyona ilave olarak Türkiye nin makro görünümünü bozan diğer iki etken ise son dönemde AB ile ilişkilerin gerginleşmesi ve seçimlerin yaklaşmasıdır. Bu yılın başlarından itibaren Türkiye nin makro görünümünün bozulması ile birlikte piyasaların algıladığı risk artmış ve bu durum faizlere de yansımıştır. Bir başka deyişle, tabloda yer alan ve Türkiye de diğer ülkelere göre belirgin ölçüde yüksek olan faiz düzeyi artan risk algılamasının bir sonucu olarak da görülebilir. Bu Bültende geçen hafta ve önceki hafta da vurguladığımız gibi Türkiye ye ilişkin risk algılamasının artmasıyla birlikte global piyasa şartlarındaki olumlu gelişmelere karşı yurt içi piyasa tepkilerinin görece sınırlı kaldığı ama olumsuz gelişmelerin fazlasıyla etkili olduğu asimetrik bir yapı ortaya çıkmıştır. Bu durumu daha iyi açıklamak için 2002-2005 döneminde sürekli birlikte hareket eden Türkiye ile Brezilya borsa endekslerinin 2006 yılı başından itibaren birbirinden kopmuş olduğunu gösteren aşağıdaki grafiği kullanmaktayız: 48000 46000 44000 2006'da Brezilya ve Türkiye borsaları BOVESPA İMKB100 42000 40000 38000 36000 34000 Dalgalanma öncesi Kasım ayı 32000 30000 2.1.06 25.1.06 17.2.06 12.3.06 4.4.06 27.4.06 20.5.06 12.6.06 5.7.06 28.7.06 20.8.06 12.9.06 5.10.06 28.10.06 20.11.06

Mayıs-Haziran aylarındaki dalgalanma öncesinde Brezilya borsası genelde yukarı doğru hareket ederken İMKB nin dalgalı ama yatay bir seyir izlediği görülmektedir. Dalgalanma sırasında ise İMKB deki düşüş Brezilya borsasına göre daha sert olmuştur. Ekim ayından itibaren yurt dışı piyasalarda risk alma iştahı yeniden artışa geçtiğinde ilk başlarda hem Brezilya hem de Türkiye borsa endeksi yükselmiş ama Kasım ayında AB konusundaki gerginliğin armasıyla birlikte İMKB endeksi yönü aşağıya çevirirken Bovespa endeksi yukarı yöndeki hareketini sürdürmüştür. Brezilya ile Türkiye nin borsa endekslerinin ya da para birimlerinin neden farklı hareket ettiği konusunda farklı açıklamalar getirmek elbette mümkündür. Ancak, burada vurgulamaya çalıştığımız nokta, global piyasalardaki rüzgarın yönüne bağlı olarak tüm gelişmekte olan piyasalar genellikle aynı yönde etkilenmekle birlikte özellikle 2006 yılından itibaren etkilenme dozunun epeyce farklılaşmış olmasıdır. Hatta daha da ileri giderek, makro görünümü fazlaca bozulan ülkelerin dış piyasalardaki olumlu rüzgara rağmen satış dalgası ile karşılaşmasının mümkün olduğu da söylenebilir. Buna örnek olarak, bu yılın ilk aylarında Macaristan ın durumu ile Kasım ayında Türkiye nin durumu gösterilebilir. Son dakika: Kasım ayı verileri enflasyon görünümünde önemli bir değişiklik yaratmadı. Bugün açıklanan Kasım ayı enflasyonu piyasa beklentileri doğrultusunda yüzde 1.29 olarak gerçekleşmiş bulunmaktadır. Bu sonuçla birlikte yıllık enflasyon biraz gerileyerek yüzde 9.86 ya inmiştir. Yılın ilk 11 ayında oluşan birikimli enflasyon ise yüzde 9.40 a ulaşmıştır. Aralık ayı enflasyonunun yüzde 0.55 in altında kalması durumunda 2006 yılı enflasyonunun tek haneli, daha yüksek bir sonuç çıkması durumunda ise çift haneli olması söz konusudur. TÜFE enflasyonunun detaylarına bakıldığında gıda ve giyim fiyatlarının mevsimlik şartlar uyarınca yüksek oranda arttığı görülmektedir. (Kasım ayı enflasyon verileri konusunda daha detaylı bilgi için Eray Berberoğlu nun Enflasyon cephesinde yeni bir şey yok gibi başlıklı 4 Aralık 2006 tarihli makro bilgilendirme notuna bakılabilir.) Kasım ayı verileri enflasyon görünümünde olumlu ya da olumsuz yönde kayda değer ölçüde değişikliğe yol açacak nitelikte değildir. Buna bağlı olarak Merkez Bankası Para Politikası Kurulu nun Aralık ayında yapacağı toplantıda faizlerde değişiklik yapmasını beklememekteyiz.

Ekonomi gündemi 4 Aralık Pazartesi Türkiye: TÜFE ve ÜFE enflasyon verileri (Kasım 2006) AB: Euro-bölgesi TÜFE (Ekim 2006) 5 Aralık Salı Türkiye: Hazine YTL cinsi iskontolu tahvil ihalesi (Vade: 12.12.2007) Türkiye: Hazine YTL cinsi iskontolu tahvil ihalesi (Vade: 13.08.2008) ABD: ISM hizmetler endeksi (Kasım 2006) ABD: Fabrikalardan siparişler (Ekim 2006) ABD: Tarım dışı verimlilik ve işçi maliyeti (3. çeyrek, 2006) AB: Euro-bölgesi PMI hizmetler endeksi (Kasım 2006) AB: Euro-bölgesi perakende satışlar (Ekim 2006) 6 Aralık Çarşamba Türkiye: Çeyreklik sanayi üretimi endeksi (3. çeyrek, 2006) Almanya: Fabrikalardan siparişler (Ekim 2006) 7 Aralık Perşembe Türkiye: Dış ticaret endeksleri (Ekim 2006) ABD: Yeni işsizlik başvuruları (2 Aralık 2006) ABD: Devam eden işsizlik başvuruları (25 Kasım 2006) AB: ECB faiz kararı İngiltere: BoE faiz kararı 8 Aralık Cuma Türkiye: Aylık sanayi üretimi endeksi (Ekim 2006) ABD: Tarım dışı istihdam (Kasım 2006) ABD: İşsizlik (Kasım 2006) ABD: Ortalama haftalık kazanç (Kasım 2006) ABD: University of Michigan güveni (Aralık 2006) Almanya: Dış ticaret (Ekim 2006) Almanya: Sanayi üretimi (Ekim 2006) Mali araçların getirileri % Yılbaşından Haftalık beri Yıllık İMKB-100 (dolar bazında) İMKB-100 (YTL bazında) Dolar kuru (YTL/ABD$) Kur sepeti (0.5ABD$+0.5Euro) İMKB DİBS performans endeksi (15 ay) Eurobond (03/15) 3.79 1.63-2.07-1.36 0.38 0.27-10.52-3.98 7.32 14.25 11.44-2.04-6.46-0.26 6.63 13.82 12.59-0.86 Makroekonomik veriler Cari Fiyatlarla ve Dolar Bazında Milli Gelir Cari fiyatlarla GSMH Dolar bazında GSMH (Milyar YTL) (% değişim) (Milyar USD) (% değişim) 2003 toplam 356.7 29.7 239.2 32.3 2004 toplam 428.9 20.3 299.5 25.2 2005.I 94.5 17.4 71.3 18.3 2005.II 109.5 14.5 80.2 22.1 2005.III 149.5 12.1 111.4 22.3 2005.IV 132.9 11.2 98.0 18.8 2005 toplam 486.4 13.4 360.9 20.5 2006.I 107.3 13.5 80.5 12.9 2006.II 132.9 21.3 91.6 14.2 2006 ilk 6 ay 240.2 17.7 172.1 13.6

Üretim Yöntemine Göre Milli Gelir ve Sektörel Büyüme Hızları Yıllık % reel değişim 2004 2005 2005 2005 2005 2005 2006 2006 2006 Toplam I II III IV Toplam I II İlk 6 ay Tarım Sanayi İnşaat Ticaret Ulaştırma ve haberleşme Mali kuruluşlar İthalat vergisi Gayri Safi Yurtiçi Hasıla Gayri Safi Milli Hasıla 2.0 9.4 4.6 12.8 6.8 1.1 26.2 8.9 9.9 4,3 6,6 20,6 7,0 6,8 0,7 8,7 6,6 7,5 8,2 3,9 25,4 5,0 4,7 0,3 8,8 5,5 4,7 7,5 5,7 25,6 7,5 8,0-0,5 14,7 7,7 8,0-0,1 10,1 14,8 9,9 15,2-1,2 16,2 9,5 10,2 5,6 6,5 21,5 7,4 8,8-0,2 12,2 7,4 7,6 6.2 4.5 26.7 7.0 3.3-0.5 15.3 6.5 6.4-1.1 10.5 13.7 7.3 4.3-1.3 13.1 7.5 8.5 1.3 7.7 19.3 7.2 3.8-0.9 14.2 7.0 7.5 Milli Gelir Harcama Bileşenlerinin Büyüme Hızları Yıllık % reel değişim 2004 2005 2005 2005 2005 2005 2006 2006 2006 I II III IV I II Özel tüketim harcaması Devlet tüketim harcaması Brüt özel yatırımlar Brüt devlet yatırımları Mal ve hizmet ihracatı Mal ve hizmet ithalatı (-) 10.1 0.5 45.5-4.7 12.5 24.7 4.1 4.4 8.8 30.7 14.0 10.6 3.9 4.0 18.4 30.2 6.7 9.1 10.4 3.2 29.0 38.2 3.9 11.2 16.7 0.0 41.6 17.1 10.9 15.3 8.8 2.4 23.6 25.9 8.5 11.5 8.6 8.1 30.4 34.5 3.5 8.2 10.1 18.0 14.8-11.3 4.3 10.0 9.4 13.5 21.5 1.0 3.9 9.2 Dış Ticaret Verileri Aksi belirtilmedikçe milyar USD Ekim Ekim Değişim Ocak-Ekim Ocak-Ekim Değişim 2005 2006 (%) 2005 2006 (%) İhracat İthalat Ticaret dengesi 6.8 10.1-3.3 6.8 11.2-4.4-0.2 10.8 33.3 60.3 95.4-35.1 67.8 112.3-44.5 12.5 17.7 26.7 İthalatın Ana Mal Gruplarına Göre Dağılımı Aksi belirtilmedikçe milyar USD Ekim Ekim Değişim Pay Ocak-Ekim Ocak-Ekim Değişim Pay 2005 2006 (%) (%) 2005 2006 (%) (%) Yatırım malları Ara mallar Tüketim malları 1.7 7.0 1.3 1.7 8.1 1.2 0.9 15.2-10.3 15.5 72.3 10.5 16.2 67.5 11.2 17.8 80.7 13.2 9.7 19.5 18.4 15.8 71.9 11.8 Yakıt İthalatı ve diğer ithalat Aksi belirtilmedikçe milyar USD Ekim Ekim Değişim Ocak-Ekim Ocak-Ekim Değişim 2005 2006 (%) 2005 2006 (%) Yakıt ithalatı Ara malı ithalatı Toplam ithalat Yakıt hariç ara malı ithalatı Yakıt hariç ithalat 2.2 7.0 10.1 4.8 7.9 2.4 8.1 11.2 5.7 8.8 8.7 15.2 10.8 18.1 11.4 17.0 67.5 95.4 50.6 78.5 23.4 80.7 112.3 57.3 88.9 38.1 19.5 17.7 13.3 13.3

Enflasyon Verileri % Aylık (Kasım) Kümülatif (İlk 11 ay) Yıllık (Son 12 ay) Tüketici Fiyatları Endeksi (TÜFE) 1.29 9.40 9.86 ( A) ( B) ( C) ( D) ( E) (F) Mevsimlik ürünler hariç İşlenmemiş gıda ürünleri hariç Enerji hariç (B) ve (C) (C) ve alkollü içkiler ile tütün hariç (E) ve fiyatı yönetilen ürünler 0.27 0.80 1.36 0.80 1.47 1.57 9.62 9.04 9.34 8.90 9.64 11.12 10.58 9.76 9.86 9.77 9.83 11.38 (G) (F) ve (B) 0.95 11.01 11.65 ( H) (D) ve alkollu içkiler, tütün, altın hariç 0.78 8.80 9.13 Üretici Fiyatları Endeksi (ÜFE) Tarım İmalat sanayi -0.29-0.09-0.36 11.72 3.64 12.26 11.67 5.43 11.61 Petrol ürünleri Petrol ürünleri hariç ÜFE -2.88-0.09 14.62 11.50 11.84 11.66 TÜFE Ana Kalemleri % Aylık (Kasım) Kümülatif (İlk 11 ay) Yıllık (Son 12 ay) Gıda ve alkolsüz içecekler Alkollü içecekler ve tütün Giyim ve ayakkabı Konut ve kira Ev eşyası Sağlık Ulaştırma Haberleşme Eğlence ve kültür Eğitim Lokanta ve oteller Diğer mal ve hizmetler 2.71 0.01 4.80 1.30-0.48 0.17-0.28-0.15-1.86-0.11 0.71 0.81 10.51 5.05 3.98 13.23 7.16 7.91 9.75 1.48 6.97 7.69 13.19 12.46 10.22 10.21 3.37 13.73 8.28 8.01 9.55 1.23 7.49 7.69 13.77 15.16