TÜRKİYE LİNYİTLERİNİN SIVILAŞTIRILMA ÖZELLİKLERİ Kılıçaslan N. BAYRAKTAR* ve Olcay ÖZKAPLAN* ÖZ. Beypazarı, Elbistan ve Kangal havzaları örnekleri, bomba tipi reaktörde, tetralin eşliğinde ve katalizörsüz, 395 C sıcaklık ve 7MPa soğuk hidrojen basıncı koşullarında 17 dakika hidrojenlenmiştir. Ürün, standardize edilmiş bir yöntemle değerlendirilmiş, dönüşüm, sıvı verimi ve preasfalten-asfalten-yağ dağılımı saptanmıştır. Beypazarı örneği diğerlerine oranla daha yüksek dönüşüm (% 91) ve sıvı verimi (% 64) vermekte, ama en hafif sıvı Elbistan örneğinden alınmaktadır. Deneylerin sağlıklılığı, % 100 dolayındaki toplam kütle ve kükürt denklikleriyle kanıtlanmıştır. GİRİŞ Dünya petrol rezervlerinin en fazla elli yıllık bir ömrünün kalması (Bayraktar ve özkaplan, 1982) ve 1970 lerden bu yana petrolün bir politik silâh olarak kullanılabileceği gerçeği, kömürden petrol benzeri sıvı ürünler eldesini, yani kömürlerin sıvılaştırılmasını, önemli bir konu haline getirmiştir. Günümüzde kömürün ticarî olarak sıvılaştırıldığı tek tesis, zengin kömür yatakları ve ucuz işgücü ile özellik gösteren Güney Afrika'daki SASOL'dur. ABD, Büyük Britanya, Federal Almanya, Sovyetler Birliği ve Japonya'da da çeşitli sıvılaştırma süreçleri geliştirilmektedir. Bu süreçlerin pek çoğunun ticarileşmesi artık neredeyse tümüyle petrol fiyatlarına bağlı bulunmaktadır. Bu rapor, 100 milyon tonun üzerinde rezervi olan havzalardan gelen örnekler üzerinde, Türkiye linyitlerinin sıvılaştırma özelliklerini incelemeyi amaçlayan bir çalışmanın ilk aşamasıdır. Bu aşamada, örneklerin standart koşullarda sıvılaştırmaya yatkınlıklarının belirlenmesi ve karşılaştırılması amaçlanmaktadır. Tarama işleminde kullanılan tepkime yaklaşımı, EDS, SRC ve CSF süreçlerine (Bayraktar ve Özkaplan, 1982) benzemektedir. İlk olarak coğrafî konumları nedeniyle stratejik önem taşıyan üç havza, Ankara-Beypazarı, Maraş-Elbistan ve Sivas-Kangal örnekleri üzerinde çalışılmıştır. DENEYSEL KISIM 1. örneklerin hazırlanması işletmenin yapıldığı ocaklardan taze olarak alınan örnekler, olabildiğince kısa sürede Şekil l de görülen yöntemle işlenerek, çeşitli temsilî tane iriliği fraksiyonları hazırlanmıştır. Örnek hazırlamanın her aşamasında süre, emek ve tane iriliği homojenitesi optimize edilmiştir. Deneylerde kullanılan - 0.2 mm (- 200mm) iriliğindeki kömür fraksiyonları plastik kavanozlarda saklanmakta ve onbeş günde bir oksitlenmeye karşı azotla süpürülmektedir. 2. örneklerin tanımlanması Tersi belirtilmedikçe tüm belirleme ve analizlerin iki paralel örnek üzerinde yürütülüp ortalamanın bildirildiği anlaşılmalıdır. * Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü, Maden Analizleri ve Teknolojisi Dairesi Başkanlığı, Ankara.
104 Kılıçaslan N. BAYRAKTAR ve Olcay ÖZKAPLAN a. Elek analizleri: ASTM D197 ye göre yapılmıştır. Sonuçlar Çizelge l de görülmektedir. Fraksiyon yüzdelerinin tekrarlanabilirliği ten iyidir. b. Kimyasal, kalorifik ve petrografik veriler: Çizelge 2, 3, 4, 5 te verilmiştir. Nem, l g örneğin 105-110 C ve 0.10 kpa koşullarında, 2 saatta yitirdiği ağırlıktan saptanmıştır. Tekrarlanabilirlik, değerin inden iyidir. Standart kül değerleri, TS 1042 ye göre belirlenmiştir. Ayrıca mineral bozunmasını en aza indirerek, mineral maddeye daha yakın miktarda kül değeri elde etmek amacıyle 520 C külü de belirlenmiştir. Yöntemin toleransı ortalamanın idir.
LİNYİTLERİN SIVILAŞTIRILMASI 105
106 Kılıçaslan N. BAYRAKTAR ve Olcay ÖZKAPLAN Uçucu madde (UM) belirlemesi TS 711 deki koşullarda, ancak kıvılcımlanmaya engel olmak amacıyle örneğin peletlenmesiyle yapılmıştır (Montgomery, 1978). Hem UM ve hem de karbon düzeltimi için gerekli olan mineral CO 2, ASTM D1756 ve TS 1044 karışımı bir yöntemle bulunmuştur. Karbon ve hidrojen belirlemeleri MTA Laboratuvarlar Dairesince yarı mikro düzeyde, «yüksek sıcaklıkta yakma» yöntemiyle belirlenmiş, karbon değeri üzerinde mineral CO 2 düzeltimi yapılmıştır. Azot TS 362 ye, toplam kükürt TS 363 e göre bulunmuştur. Kükürt türleri belirlemesinde, kolaylığı açısından, BS 1016/11 kullanılmıştır. Üst ısı değerleri ASTM D2015 izlenerek ölçülmüştür. Kül analizleri, örneklerin 815 C külleri üzerinde MTA Laboratuvarlar Dairesince yaş kimyasal yöntemlerle yapılmıştır. Petrografik ve rasyonel analizler Hacettepe Üniversitesi Kimya Fakültesince yapılmıştır. (TÜBİTAK projesi, 1984). 3. Sıvılaştırma sistemi ve yöntemi - 2CO mm boyutundaki örnekler, bomba tipi kesikli bir reaktörde, tetralin (1,2,3,4 - tetrahidronaftalin) eşliğinde, katalizörsüz, 395 C sıcaklık ve 6.9 MPa ilk hidrojen basıncı koşullarında 17 dakika hidrojenlenmiştir. Bu ılımlı koşullarda linyitlerin sıvılaşma özellikleri arasındaki farklar belirginleşmektedir. a. Deney düzeneği: Deney düzeneğinin şeması Şekil 2 de görülmektedir. Tepkimeler 316 paslanmaz çelikten yapılmış, 71 ml kapasiteli, birbirinin eşi iki PARR 4740 bombasında yürütülmüştür. Isı kaynağı olarak sıcaklığı sürekli denetlenen bir TECHNE SBL-2 akışkan yataklı kum banyosu kullanılmıştır. Bomba, kum havuzunun içinde, bir sallayıcı aracılığıyle 4 cm genlik ve 400 devir/dakika frekansla dikey olarak sallanmaktadır. Deney bitiminde bomba, anî soğuma sağlamak amacıyle bir soğuk su banyosuna daldırılmaktadır. Bombanın yapısı, içine ısıl çift sokulmasına olanak vermediğinden, bomba içi sıcaklığım bomba dışı sıcaklığına göre önceden kalibre etmek yoluna gidilmiştir. Bu işlemlerde şarj, tetralin-kok karışımıyle simule edilmiştir. Sonuçta ısınma, tepkime ve soğuma sıcaklık ve süreleri iyi bir tekrarlanabilirlikle saptanmıştır. b. Deney yöntemi: Kullanılan deney yöntemi Linyit Sıvılaştırma Grubu tarafından az zamanda çok veri elde edecek şekilde geliştirilmiştir. Bir deney on saatta tamamlanabilmektedir. Tüm kimyasal maddeler geldikleri gibi kullanılmışlardır. Tersi belirtilmedikçe tüm tartımlar 0.01 g duyarlıkla alınmıştır. Bomba içine 15 g (W T )tetralin ve susuz temelde 7.5 g (W c ) eşdeğeri-200 mm havada kuru kömür örneği aktarılır. Bomba kapatılıp, içindeki hava iki kez hidrojenle süpürülür. Bomba hidrojenle 6.9 MPa değerine basınçlanır; en az iki saat beklenerek sızdırmazlıktan emin olunduktan sonra, 450 C dolayında ısıtılmış kum havuzuna daldırılır. Kum banyosunun sıcaklığı, daha önce yapılmış olan kalibrasyonlara uygun olarak, soğuk kum eklenmesi ve sıcaklık kontrolörünün ayarlanmasıyle sürekli düzenlenir. Tepkime bitiminde bomba hızla soğuk su banyosuna daldırılarak oda sıcaklığına soğutulur. Tipik ısınma, reaksiyon ve soğuma süreleri sırasıyle 10, 17 ve 10 dakikadır. Bomba basıncı ölçülür. Kütle ve kükürt denkliği deneyleri yapılıyorsa, bomba içindeki gaz bir gaz emme sisteminden geçirilir (bkz- Ek), yoksa atılır.
LİNYİTLERİN SIVILAŞTIRILMASI 107 Bomba açılır, tepkime ortamı oluşturan tüm yüzeyler ve vana içi, yıkantı renksiz çıkana dek taze THF (tetrahidrofuran) ile yıkanarak ürün kazanılır. Bulamaç - THF karışımı, azot atmosferi altında, üstü kapalı olarak bir gece buzdolabında bekletilir. İzleyen işlemler, Şekil 3 teki akım şemasında görülmektedir. Bulamaç bir Buchner hunisine yerleştirilen Whatman 42 veya 44 süzgeç kâğıdından (gözenek: 2.5m) süzülür. Katı artık vakum etüvünde 105-110 C ve 0.10 kpa koşullarında 2 saat kurutulup tartılır (W R ). Dönüşüm (G ) hesabında bu değer kullanılır. Yapılan bir seri deneyde Soxhlet özütlemesinin ek bir yararı olmadığı gözlenmiştir. Süzüntü bir HEINO S döner buharlaştırıcıda, azot altında, belli bir sıcaklık programı uygulanarak (maksimum 80 C) yoğunlaştırılır. İşlem koşullarında, süzüntüdeki suyun pratik olarak tümünün THF - su azeotropu halinde damıdığı saptanmıştır. Buharlaştırma işlemi, THF içeriği ağırlıkça % 50 dolayında bir konsantre elde edilene dek sürdürülür. Konsantre ağırlığı ölçülür (W CON ).
108 Kılıçaslan N. BAYRAKTAR ve Olcay ÖZKAPLAN
LİNYİTLERİN SIVILAŞTIRILMASI 109 Konsantreden 3-5 g lık (T ve H) iki örnek alınır. İlkine 200 ml toluen, diğerine 200 ml n-hegzan katılır ;30 dakika dinlendirildikten sonra, reaksiyon bulamacında olduğu gibi süzülür. Toluen çökelmesinden çıkan «preasfalten» çökeleği (t) ve n-hegzan çökeltmesinden çıkan «preasfalten+asfalten» çökeleği (h), vakum etüvünde 105-110 C ve 0.10 kpa koşullarında l saat kurutulup 0.1 mg duyarlıkta tartılır. Preasfalten-asfalten-yağ dağılımı bulunur. Sıvıdaki kükürt, l g lık bir konsantre örneğinden MTA Laboratuvarlar Dairesindeki Leco cihazında saptanır. Burada tertalinin gaz ürün vermediği, yani tüm bozunma ürünleriyle birlikte sıvıda kaldığı varsayılmaktadır; böyle koşullarda tetralinin gazlara bozunmasının pek düşük düzeyde kaldığı bildirilmiştir (Charlesworth, 1980). Zaten gerçek bir işletmede çözücünün tümüyle geri kazanılması bir ön koşuldur. Sıvı veriminin teorik hatası, büyük ölçüde, hata payı en yüksek ölçüm olan kromatografik enjeksiyon miktarı tarafından belirlenmektedir. Hata, 5±0.05 L lik bir enjeksiyon için değerin ± %7 sidir. Preasfalten-asfalten-yağ dağılımı: Preasfalten, THF de çözünüp toluende çözünmeyen; asfalten, THF ve toluende çözünüp n-hegzanda çözünmeyen; yağ ise her üçünde çözünen sıvı bileşenleri grubu
110 Kılıçaslan N. BAYRAKTAR ve Olcay ÖZKAPLAN Teorik hatalar PA, A ve Y için ilgili değerlerin sırasıyle ± % 7, 16 ve 27 sidir. Sıvı miktarının içerdiği yüksek hata bu değerlere büyüyerek yansımaktadır. SONUÇLAR VE DEĞERLENDiRME 1. Örnek özellikleri Deneylerde kullanılan örneklerin (nominal-200 mm) elek analiz (ASTM D197) sonuçları Çizelge l de verilmiştir. öğütme parametrelerinin optimize edilmesine karşın, belli tozlama düzeylerinin altına düşülememiştir. Ancak bu düzeylerde tane iriliğinin sıvılaşma tepkimesinde etkili olmadığı bilinmektedir (Curran ve diğerleri, 1967; Pastor ve diğerleri 1970; Ruether, 1977; Neavel, 1976; Whitehurst ve diğerleri, 1980). Çizelge 2,3,4,5 te örneklerin standart tanımlama sonuçları yer almaktadır. Her üç kömürün de yüksek küllü olduğu, ancak kül bileşimlerinin farklı olduğu görülmektedir. Beypazarı ve Elbistan örneklerinin kükürtlerinin yüksekliği göze çarpmaktadır. Beypazarı kükürdünün yarısı, Elbistan kükürdünün dörtte üçü organiktir; bu linyitlerden yüksek kükürtlü sıvılar beklenir. Atomik H/C değerleri linyitler için tipiktir. Kangal linyitinde en yüksek olan bu değer, ekzinit oranının da yüksekliğiyle paralellik göstermektedir. Her üç numune de reaktif maserallerce (vitrinit+ ekzinit) zengin olduğundan sıvılaştırmaya yatkınlık umulur. Kül ve toplam kükürt açısından eldeki örnekler havza ortalamalarıyle (MTA, 1983) karşılaştırılırsa, Kangal örneğinin çok düşük kükürdü dışında, yakın özellikler gözlenmektedir. 2. Sıvılaştırma bulguları Deney koşulları ve ana veriler Çizelge 6 da sunulmuştur. Çizelge 7 ise istatistiksel değerlendirme sonuçlarını içermektedir. Bu çalışmada tetralin: kömür oram kuru temelde aynı (2:1) tutulmuştur. Nem düzeyinin şarj hacmine etkisi ihmal edilebileceğinden hidrojen: şarj oranı (st) aşağı yukarı sabit kalmaktadır. Farklı nem düzeyleri tepkime sırasında farklı hidrojen kısmî basıncına yol açabilecekse de, çalışılan basınç aralıklarında ve yeterli tetralin kullanıldığında bunun dönüşüm ve tepkime özelliklerini etkilemediği bilinmektedir (Morita ve diğerleri, 1979; Kamiya ve diğerleri, 1978).
LİNYİTLERİN SIVILAŞTIRILMASI 111 Deney sonuçlarının susuz külsüz temele çevrilmesi için, karbonatların bozunmayacağı, ama birçok külleşme tepkimesinin pratik olarak tamamlanacağı 520 C sıcaklığında belirlenen kül değerleri kullanılmıştır. Çizelge 9 da da görüldüğü gibi yüksek sıcaklık (815 C) külünün kullanılması, Elbistan örneği gibi dengesiz mineraller içeren kömürlerde düşük dönüşüm ve sıvı verimi yanılsamasına neden olmaktadır. Deneyler sırasında piritin pirotite dönüşmesinden dolayı olan ağırlık kaybı toplam dönüşüm değerlerini yapay olarak artırabilir. Tam dönüşme durumunda bu artışlar, Beypazarı, Elbistan ve Kangal için sırasıyle % 1.3, % 0.4 ve % 0.3 oranında olacaktır. Bu maksimum değerler deneysel sapma paylarını aşmamaktadır (Çizelge 7). Çalışmanın bu aşamasında yalnızca genel karşılaştırmalarla yetinilmiş, kömür özellikleriyle sıvılaştırma performansının ilişkilerinin aranması diğer havza örneklerinin de tarama deneylerinden geçirilmesinden sonraya bırakılmıştır.
112 Kılıçaslan N. BAYRAKTAR ve Olcay ÖZKAPLAN
LİNYİTLERİN SIVILAŞTIRILMASI 113 En tutarlı, yani standart sapması en küçük sonuçlar, dönüşüm için Beypazarı, sıvı verimi için Elbistan örneğinde bulunmuştur. Başta Beypazarı olmak üzere tüm örnekler, ılımlı sayılacak bu koşullarda yüksek dönüşümlere uğramaktadırlar. En yüksek sıvı verimi de Beypazarı örneğinde görülmektedir ve diğer örneklerinkinden hayli fazladır. Bu linyitin üstün performansına, yüksek pirit içeriğinin de katkısı olabilir. Sıvı seçiciliği diye tanımlanabilecek olan ve yüksekliği arzu edilen sıvı verimi: dönüşüm yüzde oranı, Beypazarı'nda 70, Elbistan'da 66, Kangal'da 58 dir. Gerek bu yüzde, gerekse sıvı verimi, ortalama yansıtırlık değerleriyle aynı, oksijen içeriğiyle ise ters sırayı izlemektedir. Yani bu üç örnek için sıvı verimi, kömürleşme derecesiyle artmaktadır. Dönüşüm ile sıvı verimi arasındaki fark olan gaz (su dahil) oluşumu ise, ters yönde artmaktadır. Kömürün oksijen içeriği yüksekse, sıvılaştırma sırasında faz oluşumunun da yüksek olacağı bilinmektedir (Whitehurst ve diğerleri, 1980; Cudmore, 1977/78). Beypazarı ve Kangal sıvıları preasfalten-asfalten-yağ dağılımı yönünden çok benzeşmektedir. Elbistan sıvısı ise bütünüyle değişiktir; yarıdan fazla yağ içeriğiyle dikkat çekici hafiflikte bir sıvıdır. Preasfaltenler ve asfaltenler, damıtılamaz ürünlerden oluşurlar, heteroatom (0,N,S) içerikleri yüksektir, katalizörlü işlemlerde güçlük çıkarırlar ve sıvıların bekletilme özelliklerini olumsuz etkilerler; kısacası arzu edilmeyen bileşenlerdir. Demek ki Beypazarı ve Kangal sıvılarının ancak dörtte biri, Elbistan sıvısının ise yarısı, potansiyel olarak damıtılabilir elemanlardan oluşmaktadır. Elbistan kömürünün hafif ürün verme özelliği daha önce de gözlenmiştir (Bayraktar, 1981). Bu durum, Elbistan kömürünün moleküler örgüsünün nispeten ufak boyutlu yapıtaşlarından oluşabileceğini akla getirmektedir. Eğer yüksek yağ verimi yüksek bir hidrojen karşılığında gerçekleşmiyorsa, Elbistan linyitinin sıvılaştırmaya hayli yatkın olduğu söylenebilir. Ancak, Elbistan sıvısının kükürt içeriği çok yüksektir, Kromatografi sırasında yan veri olarak bulunan ve duyarlılık düzeyi pek yüksek olmayan tetralin kazanımı değerleri, verici-çözücü tüketiminin ufak ölçülerde kaldığını göstermektedir. Bir Beypazarı deneyinde toplam kütle, bir Elbistan deneyinde toplam kütle ve kükürt denklikleri kurulmuştur. Çizelge 9 da görülmektedir. Beypazarı sıvı konsantresinin kükürdü belirlenememiş, % 100 kapanmaya göre hesaplanmıştır. Denklikler için gereken ek belirlemelerde kullanılan yöntemler Ek bölümünde açıklanmıştır. Bu kadar küçük ölçekte çalışılmasına karşın toplam kütle denkliklerinde % 100 sayılabilecek kapanma sağlanması, yöntem ve sonuçların güvenilirliğine bir kanıttır. Denklikte eksik olan elemanlar amonyak ve katı artıkta kalan sudur. Kömürdeki tüm azot dönüşse bile 0.11 g amonyak oluşurdu. Benzer bir çalışmada (Bayraktar, 1981) kömür azotunun üçte birinden azının amonyağa dönüştüğü bulunmuştur. Yani, böyle küçük düzeylerde sağlıklı belirlenmesi güç olan amonyağın ihmali önemli bir hata doğurmayacaktır. Katı artıkta kalan su miktarının ancak çok az olabileceği saptanmıştır; reaksiyon ürünü bulamacın içindeki su, yıkama THF i tarafından neredeyse kantitatif olarak alınmaktadır. Elbistan deneyinin kükürt denkliği de çok iyi sonuç vermiştir. En büyük hatanın sıvı kükürdünden gelmesi beklenir; çünkü bu değer, konsantredeki THF nin belirlenmesi ve uçucu bir sıvıdan örnek alınması aşamalarındaki hatalardan etkileneceği gibi, Leco cihazına özgü tolerans payının (yaklaşık ± % 2) yüksek bir faktörle çarpılmasından doğabilecek hatayı da içerecektir. Kükürt denkliğinin pratik olarak % 100 tutması, bu denklikten sıvı kükürdünün güvenilirlikle hesaplanabileceğini gösterir. Çizelge 9 da, Beypazarı sıvı konsantresindeki kükürt böyle bulunmuştur. Verilere göre, Beypazarı ve Elbistan sıvıları sırasıyle % 4.2 ve 6.1 kükürt içermektedirler ki, köklü bir kükürt giderim işleminden geçmeden kullanılabilmeleri düşük bir olasılıktır. Girdi kükürdün ürünlere dağılım yüzdesi Çizelge 10 da görülmektedir. Beypazarı örneği için, yüksek sülfat ve pirit
114 Kılıçaslan N. BAYRAKTAR ve Olcay ÖZKAPLAN kükürdü içeren bir kömürden bekleneceği gibi, kükürdün yarıdan çoğu katı artıkta kalmaktadır. Buna karşılık kükürdünün dörtte üçü organik olan Elbistan örneğinde kükürdün yarıdan çoğu sıvıda görünmektedir. Elbistan linyitiyle daha önce yapılmış bir çalışmada da (Bayraktar, 1981) benzer bir dağılım bulunmuştur. Kömürdeki organik kükürtle, kömür sıvısındaki kükürt arasında doğrusal bir ilgi görülmektedir (Whitehurst ve diğerleri, 1980). Pilot işletme verileri ise bu ilginin üstel olarak hidrojen tüketimine bağlı olduğunu göstemektedir (Gorin, 1981). Bu çalışmada, Beypazarı ve Elbistan organik kükürtlerinin sırasıyle % 72 ve 68 i sıvıda yer almaktadır. SONUÇ Linyitlerin sıvılaştırma yatkınlığına göre taranabilmesi için seçilen ılımlı koşullarda üç içerlek havza örneği (Ankara-Beypazarı, Maraş-Elbistan, Sivas-Kangal) hidrojenlenmiş, yüksek dönüşümler ve sıvı verimleri elde edilmiştir. Gerek bu veriler gerekse sıvı özelliklen karşılaştırma yapılabilmesine yetecek ölçüde farklılıklar göstermektedir. Yöntem, çok sayıda denemeden sonra kesinleştirilmiş ve güvenilirliği madde derddikleriyle kanıtlanmıştır. En yüksek sıvı seçiciliği Beypazarı, en ince sıvı ise Elbistan örneğinde görülmektedir. Ne var ki bu sıvıların kükürt içeriği yüksektir. Bundan sonraki aşamada diğer önemli linyit havza örnekleri de standart tarama deneylerine sokulacak, kömür özellikleriyle sıvılaştırma performansları arasında nitel veya nicel bağıntılar araştırılacak ve daha büyük çapta ayrıntılı deneyler için üç-dört havza seçilecektir. EK Kütle ve kükürt denkliği deneyleri Denklikler için yapılan deneylerde, standart yönteme ek olarak, tepkime gazı toplanıp çeşitli özellileri saptanmış ve buharlaştırma aşamasında THF le birlikte kazanılan su miktarı belirlenmiştir. Tepkime gazı, bolca 2N sodyum hidroksit içeren iki gaz yıkama şişesinden geçirilip su üzerinde toplanmıştır. Gaz hacmi taşırılan suyun ölçümüyle, gaz yoğunluğu ise Regnault yöntemiyle (Yarzab ve diğerleri, 1980) bulunmuştur: Gaz yıkama şişelerinin içeriği birleştirilip, asitleme ve soda-asbestte emme ile karbon dioksit belirlenmiştir (Given ve Yarzab, 1978). Hidrojen sülfür, yaş oksitleme ve baryum sülfat halinde çöktürmeyle bulunmuştur.
LİNYİTLERİN SIVILAŞTIRILMASI 115 THF içindeki su, 2.5m x 1/8" Porapak Q kolonda, TCD dedektörü yardımıyle kromatografik olarak belirlenmiştir (Guin ve diğerleri, 1977). Girdi hidrojen miktarı, ideal gaz kanunundan hesaplanmıştır. Yayına verildiği tarih, 21 Şubat 1985 DEĞİNİLEN BELGELER Astm D 197-30, 1980 Annual book of ASTM stds., 26, 199. Astm D 1756-62, İbid, 264. Astm D 2015-77, İbid, 307. Bayraktar, K.N., 1981, Studies on the processing and Utilization of two Turkish lignites: Doktora tezi, The University of Birmingham, 273. ve özkaplan, O., 1982, Kömür sıvılaştırma literatür çalışması; MTA Yayl., 88, Ankara. BS 1016, Part 11, 1969, 13. Charlesworth, J.M., 1980, influence of temperature on the hydrogenation of Australian Loy-yang brown coal, l. Oxygen removal from coal and product distribution: Fuel, 59, 859-864. Cudmore, J.F., 1977/78, Noncatalytic hydrogenation of Australian coals: Fuel processing technology, l, 227-241. Curran, G.P.; Struck, R.T. ve Gorin, E., 1967, Transfer process to coal and coal extract, 6, 166-173. IEC proc. des. dev., Given, P.H. ve Yarzab, R.F., 1978, Structure of coal and coal products: Karr, Jr.C., ed., Analytical methods for coal and coal products da., 2. cilt, Academic Press, Nevv York, 3-39. Gorin, E., 1981, Fundementals of coal liquefaction: Elliot, M., A., ed., Chemistry of coal utilization-second supplementary volume da., Nevv York, 1845-1918. Guin, J. A.; Tarrer, A.R.; Pitts, W.S. ve Prather, J.W., 1977, Kinetics and solubility of hydrogen in coal reactions, Ellington, R.T., ed., Liquid fuels from coal da., Academic Press, Nevv York, 133-152. Kamiya, Y.; Sato, H. ve Yao, T., 1978, Effect of phenolic compounds on liquefaction of coal in presence of hydrogen donor solvent: Fuel, 57, 681-685. Montgomery, W.J., 1978, Standard laboratory test methods for coal and coke, Karr, Jr., C., ed., Analytical methods for coal and coal products da,, 1. cilt, Academic Press, Nevv York, 191-246. Morita, M.; Sato, S. ve Hasimoto, T, 1979, Effect of hydrogen pressure on rate of direct coal liquefaction: ACS div. fuel chem. pr., 24, (2), 270-279. MTA Genel Müdürlüğü, 1983, Türkiye'nin bilinen linyit, taşkömürü ve asfaltit kaynakları: MTA Yayl., Ankara. Neavel, R.C., 1976, Liquefaction of coal in hydrogen-donor and non-donor vechiles: Fuel, 55, 237-242. Pastor, G.R.; Angelovich, J.M. ve Silver, H.F., 1970, Study of the interaction of solvent and catalyst in coal hydrogenation: IEC proc. des. dev., 9, 609-611. Ruether, J.A., 1977, Kinetics of heterogeneously catalyzed coal hydroliquefaction: IEC proc. des. dev., 16, 249-253. TÜBİTAK TBAG 575-B projesi ara raporu, no. l ve 2, 1984, Ankara, 27 ve 30. TS 362, 1966, 4 TS 363, 1966, 5
116 Kılıçaslan N. BAYRAKTAR ve Olcay ÖZKAPLAN TS 711, 1969, 5 TS 1042, 1971, 2 TS 1044, 1971, 3 TS 1051, 1972, 3 Whitehurst, D.D.; Mitchell, T.O. ve Farcasiu, M., 1980, Coal liquefaction: Academic Press, Nevv York, 378. Yarzab, R.F.; Given, P.H.; Spackman, W. ve Davis, A., 1980, Dependence of coal liquefaction behaviour on coal characteristics: Fuel, 59, 81-92.