G R fi 13
14
Girifl G R fi Özellikle son on y l içerisinde bilgi ve iletiflim teknolojilerindeki bafl döndürücü geliflmelerin de ivme kazand rd küreselleflme olgusu, geliflmifl ve geliflmekte olan ülkeler aras ndaki iflbirli ini gelifltirmifl, ticareti s n rlayan engelleri azaltm fl, teknoloji transferi ve iflgücü ak mlar n h zland rm fl, sermayenin uluslararas mobilitesini daha da artt rm flt r. Bu süreçte çok uluslu flirketlerin karlar ndaki h zl art fllar, stok fiyatlar ndaki yükselmelerin uluslararas flirket evliliklerinin de erini artt rmas ve finansman koflullar nda yaflanan elveriflli ortam, 2000 li y llar n bafllar ndan günümüze dünya genelinde özellikle do rudan yabanc sermaye yat r mlar n daha da hareketlendirmifltir. 2006 y l verilerine göre dünya genelinde 1.2 trilyon ABD Dolar uluslararas do rudan yat r m gerçekleflmifl ve bu rakam n yaklafl k üçte biri geliflmekte olan ülkelere gitmifltir. Türkiye; Çin, Hong Kong, Singapur ve Rusya dan sonra en çok do rudan yabanc yat r m çeken ülkeler aras na girmifl ve 2006 y l nda, bir önceki y la göre %76.3 lük bir art flla 20.2 milyar ABD Dolar civar nda yabanc yat r m girifli gerçekleflmifltir. Bilindi i üzere ülkelerin kendi kaynaklar yla gerçeklefltirebilecekleri yat r mlar n belirli bir s n r bulunmaktad r. Baflka bir söylemle, her ülkenin yat r m kapasitesi farkl olmakla birlikte, tasarruflar, sermaye birikimi v.b. di er faktörlere ba l olarak yat r m yapma kabiliyeti belirli bir s n r dahilindedir. Bu nedenle günümüzde bütün ülkeler bir yandan ülke içerisindeki mevcut yerli yat r mlar artt rmaya gayret ederken, di er taraftan da kendisine yönelme potansiyeli olan yabanc yat r mlar çekme yar fl içerisine girmifllerdir. Ülkeleri sözkonusu yar fla sürükleyen pek çok önemli faktör bulunmaktad r. Nitekim, özellikle sermaye yetersizli i sorunu ile karfl karfl ya bulunan geliflmekte olan ülkelerde, bu tür do rudan yabanc sermaye ak fl n n sa lana bilmesi baflta mevcut üretim kapasitesine önemli ilaveler yapmakta, milli geliri artt rmak suretiyle istikrarl bir ekonomik büyümenin gerçekleflmesine elveriflli ortam yaratmaktad r. Di er yandan do rudan yabanc sermaye yat r mlar n n ekonomi üzerinde daha k sa vadede ortaya ç kan en önemli etki lerinden biri, çal flma ça ndaki nüfusa yeni istihdam alanlar sunmas d r. Bu çerçeveden bak ld nda, do rudan yabanc sermaye yat r mlar n n, iflsizlikle mücadelede etkin stratejiler uygulamay öncelikli hedefleri aras na koyan devletler aç s ndan önemli bir ekonomik politika arac oldu unu söyleyebiliriz. Dünya genelinde do rudan yabanc yat r mlar gitti i ülke aç s ndan büyük 15
Yat r m Kararlar n n Belirlenmesinde Vergisel Faktörlerin Önemi stanbul smmmo önem tafl rken, yabanc sermaye gidece i bu ülkeyi baz kriterleri göz önüne alarak belirlemektedir. Bir di er ifade ile yabanc sermaye yat r mlar n n yap labilmesi için kaynak ülkenin baz itici faktörlere, ev sahibi ülkenin de baz çekici faktörlere sahip olmas gerekmektedir. Böylece uluslararas firmalar n bir ülkeye veya bir sektöre yat r m yapma karar al rken hangi faktörleri de erlendirdikleri konusu ön plana ç kmaktad r. Firmalar, yat r m yapacaklar alanlar belirlerken öncelikli olarak ekonomik koflullar de erlendirmekte, bunun yan s ra pazar koflullar, sektörel faktörler, yasal düzenlemeler, siyasi faktörler ve benzeri koflullar da dikkate almaktad r. Bunlar n d fl nda, vergi sisteminin yat r m ortam n daha cazip k lacak flekilde düzenlenmesi ve özellikle istihdam, karl l etkileyecek kurumlar ve kar transferi vergileri ile d fl ticaret üzerinden al nan vergilerdeki farkl l klar, yat r m karar n etkileyen unsurlar olarak kabul edilmektedir. Di er yandan küreselleflme süreci ile vergi rekabetinin artmas ve buna ba l olarak vergi yap s nda ortaya ç kan de iflim, vergilemeye daha duyarl ve ülkeler aras ndaki son derece düflük getiri farkl l klar n bile de erlendiren yabanc yat r mc lar n yat r mlar n art rmalar na veya di er ülkelere kayd rmalar na neden olmaktad r. Vergi yap s nda küresel e ilimler olarak ifade edilebilecek bu de ifliklikler klasik vergileme yöntemleri alan nda yeni baz yaklafl mlar n do mas na ve birçok yeni de iflikli in yap lmas na yol açm flt r. Küreselleflme olgusu ile ortaya ç kan bu de iflim yabanc sermayeyi ülkeye çekebilmek için kullan lan temel hükümet politikalar haline gelmifltir. Günümüzde vergi yükünün mukayeseli olarak hafifletilmesi amac ile kullan lan vergi oran indirimleri baflta olmak üzere, vergi tatili uygulamalar, baz vergilerin tamamen yürürlükten kald r lmas, h zland r lm fl amortisman uygulamalar ve çeflitli gelir unsurlar na tan nan vergi istisnalar en çok kullan lan yöntemlerdendir. Sonuçta dünyada ve bunun paralelinde ülkemizde yaflanan iktisadi geliflmeler vergi yap s üzerinde büyük etkiler yaratmaktad r. 1980 li y llarda vergi oranlar n n düflürülmesi ile vergi has lat n n art r laca temeline dayal teorik yap 1990 l y llarda tersine dönerken, günümüzde h z kazanan ülkeler aras vergi rekabeti kimi ülkelerde vergi oranlar n n yeniden düflürülmesini gerekli k lm flt r. Türkiye de de vergi rekabeti amaçl önemli vergisel düzenlemeler gerçeklefltirilmifltir. 2005 y l n n bafl ndan itibaren çal flmalar bafllayan ve Haziran 2006 tari- 16
Girifl hinde Resmi Gazetede yay mlanarak yürürlü e giren 5520 say l yeni Kurumlar Vergisi Kanunu, ülkenin stratejik öncelikleri göz önünde bulundurularak haz rlanm fl ve iktisadi, mali ve hukuki bütünlü ü sa lamas hedeflenmifltir. Bu ba lamda büyümeyi destekleyen, mükellefin gönüllü uyumunu gözeten, vergi güvenli i sa layan, genifl tabanl ve düflük oranl bir vergi sistemi oluflturulmaya çal fl lm flt r. Yap lan bu düzenlemeler çerçevesinde Kurumlar Vergisi oran % 20 ye düflürülmüfltür. Kurumlar vergisinde, yüksek oranlarda indirime giden tüm ülkeler uluslararas vergi rekabeti nedeniyle bu yolu tercih etmektedirler. Kurumlar vergisinin yan s ra kar da t mlar üzerinden gelir vergisi kesintisinin yap lmas da, kiflisel gelir vergisini vergi rekabeti kapsam na sokan unsurlar aras ndad r. Türkiye de yap lan vergisel düzenlemeler çerçevesinde, Gelir Vergisinde de son olarak genel üst dilim oran % 40 tan % 35 e düflürülmüfltür. Ayr ca Asgari Geçim ndirimi 2008 y l itibar yla yürürlü e konmufltur. Gelir vergisindeki indirim ve düzenlemelere iliflkin yasa taslak yaz m çal flmas devam etmekte ve Vergi Usul Hukukunun mükellef odakl olmas yönünde de köklü de ifliklikler içeren çal flmalar sürmektedir. Bu çal flmada da Türkiye de yerli ve yabanc sermayenin yat r m kararlar n etkileyen faktörler ve bu faktörlerin önem s ras belirlenmeye çal fl lm fl, özellikle vergisel faktörlerin bu s ralamadaki yeri ortaya konulmaya gayret edilmifltir. Vergisel faktörlerin üzerinde yo unlafl lmas n n nedeni vergisel düzenlemelerin di er faktörlere göre daha esnek ve k sa sürede de ifltirilebilir olmas d r. çinde bulundu umuz dönemde vergi hukuku alan nda köklü de ifliklikler yaflanmaktad r. Bu noktada, çal flman n amac, yat r m kararlar n n verilmesinde vergi uygulamalar n n yat mlar teflvik edici olmas n n tercih edilip edilmedi inin detayl olarak ortaya konulmas d r. Buradan hareketle tasarlanan ve stanbul Üniversitesi Bilimsel Araflt rma Projeleri Birimi taraf ndan desteklenen çal flma kapsam nda, stanbul Sanayi Odas n n belirlemifl oldu u en büyük 500 firma ve ikinci büyük 500 kuruluflu da içeren, her biri kendi sektörünü önemli ölçüde temsil yetene ine haiz, stanbul ili içinde faaliyet gösteren firmalardan 840 yerli ve yabanc firma temsilcisi ile yat r m kararlar n etkileyen faktörler üzerine görüflülmüfltür. Bunun yan s ra, 150 akademisyen de çal flman n örneklemi içerisine dahil edilmifltir. Son olarak; Hazine Müsteflarl, Maliye Bakanl ve Devlet Planlama Teflkilat gibi, konunun kamusal yönünü oluflturan kurulufllarda görevli üst düzey bürokratlarla da anket kapsam nda mülakatlarda bulunulmufltur. 17
18