HEDEF CS Basın Yayın Adına Sahibi Uğur Hakkı CANBAZ Genel Yayın Yönetmeni Prof. Dr. Füsun TERZİOĞLU Genel Yayın Yönetmeni Yardımcısı Öğr. Gör. Dr. Handan BOZTEPE Sorumlu Yazı işleri Müdürü Başak CANBAZ Alan Editörleri Prof. Dr. Aytolan YILDIRIM Prof. Dr. Füsun TERZİOĞLU Prof. Dr. Zuhal BAHAR Doç. Dr. Dilek SARI Doç Dr. Hatice TEL AYDIN Doç. Dr. Nadiye ÖZER Yrd. Doç. Dr. Figen ARI İNCİ Öğr. Gör. Dr. Handan BOZTEPE Danışma Kurulu Prof. Dr. Ayişe KARADAĞ Prof. Dr. Çiçek FADILOĞLU Prof. Dr. Fatma ETİ ASLAN Prof. Dr. Nevin ŞANLIER Prof. Dr. Nezihe KIZILKAYA BEJİ Prof. Dr. Sebahat GÖZÜM Prof. Dr. Türkân Ö. PASİNLİOĞLU Prof. Dr. Yavuz YAKUT Doç. Dr. Celale TANGÜL ÖZCAN Doç. Dr. Gülbeyaz CAN Doç. Dr. Gülsüm ANÇEL Doç. Dr. Gürsel ÖZTUNÇ Doç. Dr. Sabire YURTSEVER Yrd. Doç. Dr. Ayla ÜNSAL Yrd. Doç. Dr. Dilek TUNALI Yrd. Doç. Dr. Emine ERDEM Yrd. Doç. Dr. Fuat TANHAN Yrd. Doç. Dr. Sezer KISA Grafik Tasarım Uygulama Başak CANBAZ Redaksiyon Çiğdem AÇABEY Yıllık Abonelik 12 sayı Yurt içi Abonelik: 110 TL 12 sayı Yurt Dışı Abonelik: 150 TL Baskı Matsa Basımevi İvedik Organize San. 558. Sok. No: 42 ANKARA Tel: 0.312 395 20 54 Baskı Tarihi 11.02.2012 Yayın Türü Süreli yayın Hedef CS Basın Yayın Müh. ve Dan. Hiz. Tic. A.Ş. Yayın İdare Merkezi Meşrutiyet Mah. Ataç-2 Sok. Nu: 67/3 Kızılay Çankaya/ANKARA Tel: 0.312 433 23 63 Tel-Fax: 0 312 433 23 21 saglikladergisi@gmail.com 4 ALANDAN HABERLER 6 CERRAHİ HEMŞİRELİĞİNDE GELİŞMELER 8 OKULLARIMIZ VE YÖNETİCİLERİ Florence Nightingale Hemşirelik Fakültesi Prof. Dr. Nezihe KIZILKAYA BEJİ 10 ATAÇ - HEMŞİRELİKTE YENİLİKLER İÇİN -21. Yüzyılda Hemşirelik Eğitimi ve Uygulamalarını Etkileyen Yenilikler -Hemşirelikte Yeni Bir Uygulama; Maternal Akupressür Kullanımı -Fark Edilen Yeni Tehdit Yaşlı Ayrımcılığı -Kadın ve Erkek Eşitliğinde Yeni Bir Kavram: Toplumsal Cinsiyet 24 ÖĞRENCİ ETKİNLİKLERİ 26 HEMŞİRELİKTE SON ON YIL 29 DERNEKLERİMİZİ TANIYALIM 30 ÇALIŞMA ALANLARIMIZ Bayındır Hastanesi 32 DEU KLİNİK HEMŞİRELİK ARAŞTIRMA MERKEZİ 35 HAYATIN İÇİNDEN Bitirilemeyen İlişkiler: Yakınlık Terörizmi 40 NON İNVAZİV MEKANİK VENTİLASYON UYGULANAN HASTA VE HEMŞİRELİK BAKIMI 43 HEMŞİRELİĞE DEĞER KATANLAR Prof. Dr. Eren KUM 44 GEZELİM GÖRELİM Karaburun Yarımadası ndan Esintiler 46 İNTRAMÜSKÜLER ENJEKSİYON UYGULAMAK İÇİN VENTROGLUTEAL BÖLGENİN KULLANIMI 49 TAMAMLAYICI TIP Tamamlayıcı ve Alternatif Tıp Yaklaşımlarına Genel Bakış 52 BESLENME Şişmanlıkta Yeterli ve Dengeli Beslenme Önerileri 54 YİNE, YENİ, YENİDEN: PSİKİYATRİK HASTALIKLARA YÖNELİK TUTUMLAR VE DAMGALANMA 56 SAĞLIKLI YAŞAM Sağlıklı Yaşam ve Egzersizin Önemi 58 YENİLEŞİMDE ÖNEMLİ ORTAĞIMIZ: ÇOCUKLAR 60 ANI DEFTERİ 62 FİLM KRİTİĞİ Bir Karşı Duruş Müzikali Hair Bırak Güneş İçeri Girsin 64 BULMACA 2 Sağlıkla // Şubat 2013
TAMAMLAYICI VE ALTERNATİF TIP YAKLAŞIMLARINA GENEL BAKIŞ Doç. Dr. Gülbeyaz CAN İstanbul Üniversitesi Florence Nightingale Hemşirelik Fakültesi gulbeyaz@istanbul.edu.tr Son yıllarda toplumun tamamlayıcı ve alternatif tıp (TAT) yaklaşımlarına ilgisi artmıştır, ancak bu konuda toplumun tutumu olumlu olmakla birlikte birçok sağlık uzmanı arasında bu yaklaşımların klinik etkinliği hakkında tartışmalar devam etmektedir. Bazı bilim adamları bu yaklaşımların etkinliğine inandığını ifade etse de, pek çoğu etkinliğine kuşku ile bakmaktadır. Bu nedenle, son dönemde TAT yaklaşımlarının etkinliğine odaklanarak yapılan pek çok çalışma bu yaklaşımların uygulanması ile elde edilen yarar/zararın anlaşılmasını sağlamıştır (Frass, Strassl, Friehs, Müllner, Kundi ve Kaye, 2012). Bilişsel-davranışsal terapilerin duygu-durum bozukluklarının yönetiminde, müzik terapinin algılanan ağrı şiddetinin azaltılmasında, egzersizin yorgunluğun yönetiminde etkili TAT yaklaşımları olduğu çalışma sonuçları ile gösterilmiş olmasına rağmen, özellikle hastalığa veya tedaviye bağlı semptomların kontrolünde kullanılan pek çok bitkisel yaklaşımın etkinliği hala tartışmalıdır (Deng v.d., 2009). Hatta bu yapılan çalışmalar ile sarımsağın LDL düzeyini düşürmediğini, sarı kantaronun depresyonun tedavisinde etkili olmadığını, ginkgonun hafızayı iyileştirmediğini, kondroitin sülfatın ve glukozaminin artritin tedavisinde etkili olmadığını, devedikeninin hepatiti tedavi etmediğini, ekinezya ve yoğun vitamin kullanımının soğuk alınlığını tedavi etmediği gösterilmiştir. Ayrıca bazı çalışmalarda yoğun vitamin kullanımının kanser ve kalp hastalıklarının gelişme riskini arttırdığı ifade edilmiştir. Peki, bu negatif çalışma sonuçları tamamlayıcı ve alternatif yaklaşımların kullanımını etkiledi mi? Maalesef, bu çalışma sonuçları bu yaklaşımların kullanımını engelleyememiştir. Çünkü tamamlayıcı ve alternatif tıpta, bazı insanlar inanmak istediğine inanıyor ve çalışma sonuçlarının ne gösterdiğinin onlar için önemli olmadığını; onlar neyin işe yaradığını bildiklerini savunuyorlar (Offit, 2012). Bu bakış açısı ile dünyada ve ülkemizde, hastalık tanısının konması ile bazen bilinçli, bazen de bilinçsizce hastalar tarafından TAT kullanımı hızla artmaktadır (Deng v.d., 2009). Ülkemizde son 10 yıl içinde yapılan çalışmalarda farklı hastalıklarda (Argüder v.d., 2009; Ceylan, Azal, Taşlipinar, Türker, Açikel ve Gulec, 2009; Gönül, Gül, Cakmak ve Kiliç, 2009; Kav, 2009; Unsal ve Gözün, 2010) ve özellikle kanser hastalarında (Can, Erol, Topuz ve Aydiner, 2009; Tas v.d., 2005) TAT kullanım sıklığının %17-85 ile oldukça yüksek olduğu bildirilmiştir. Ayrıca bu çalışmalarda en sık kullanılan yakl a ş ı m ı n bitki karışımları o l d u ğ u da gösterilmiştir. Bitkisel yaklaşımları tanı konduktan sonra yakınlarının, arkadaşlarının ve diğer hastaların tavsiyesi üzerine, bilimsel etkinliğini araştırmadan kullanmaya başlayan çoğu hasta, bu yaklaşımların yararlı olduğunu ve zarar vermediğini düşünmektedir. Çoğu hasta da, bu yaklaşımların immün sistemini güçlendirdiğini, hastalığın ilerlemesini önlediğini ve tedaviyi desteklediğini ifade etmekte ve sadece 1/10 gibi az sayıda hasta hekim veya hemşiresine danışarak bu yaklaşımların tedavisi ile etkileşimini incelemektedir (Can v.d., 2009; Tas v.d., 2005). Bu nedenle, hastalık tanısının konması ile birlikte tüm hastaların TAT kullanımı konusunda sorgulanması önemlidir. Ayrıca, TAT yaklaşımlarının tedavisi ile etkileşimi konusunda en doğru bilgiyi sağlık uzmanlarından alacağını hastalara söylemek; iyi bir tedavi sürecinin tamamlanmasında hastalarımıza rehberlik etmek öncelikli görevlerimizden biridir (Deng v.d., 2009). Ancak ülkemizde bu konuda yapılan farklı çalışmaları incelediğimizde de hastayı bilgilendirmekten sorumlu pek çok sağlık uzmanının bu konuda eğitim almadığını (%96,5) ya da bilgisinin sınırlı olduğunu görmekteyiz (Ozcakir, Sadikoglu, Bayram, Mazicioglu, Bilgel ve Beyhan, 2007; Uzun ve Tan, 2004). Bununla birlikte çoğu (%74,4) bu konuda eğitim almak istediklerini ifade ederek (Ozcakir v.d., 2007), TAT yaklaşımlarının lisans eğitiminin müfredatında ders olarak okutulması gerektiğini (%37,9-%64,7) ve klinik uygulamalarda kullanılması (%32,6-%62,3) gerektiğini bildirmişlerdir (Uzun ve Tan, 2004; Yildirim v.d., 2010). Ancak bu doğrultuda oluşturulacak bir ders müfredatının da aşağıda yer alan hedefleri kapsaması oldukça Sağlıkla // Şubat 2013 49
Can G. önemlidir. Eğitim alacak sağlık uzmanı bu konuda verilen eğitimi tamamladığında: 1. 2. 3. 4. TAT kullanımı hakkında hastaları nasıl sorgulayacağını bilmeli. En sık kullanılan TAT yaklaşımlarını bilmeli ve bu uygulamaları hastaları ile tartışabilmeli. TAT yaklaşımları konusunda bilgi edinmek isteyen hastaları güvenilir bilgi kaynaklarına yönlendirebilmeli, TAT yaklaşımlarının güvenliği ve etkinliği konusunda güvenilir bilgiyi nasıl elde edeceğini bilmelidir (Pearson ve Chesney, 2007). Son dönemde Quartey, Ma, Chung ve Griffiths (2012) tarafından TAT yaklaşımlarının kullanımı konusunda verilen eğitimin sağlık uzmanlarının TAT yaklaşımlarına olan tutumunu ne yönde etkinliğini inceleyen sistematik bir incelemede de bu tür eğitimlerin hem hekimlerin, hem de tıp öğrencilerinin TAT konusundaki tutumlarını, bilgi ve becerilerini geliştirmede etkili olduğu bildirilmiştir. Bazı ülkelerde bazı TAT yaklaşımları ulusal sigorta sistemi kapsamında iken, çoğu ülkede böyle değildir ve kullanıcılar bu yönde yapılan tüm harcamalarını kendileri ödemek zorundadır. Halkın bu masrafları ödeme isteği de, TAT yaklaşımlarının halk tarafından genel kabulünü yansıtmaktadır (Frass v.d., 2012). Bu nedenle hasta bakımda TAT yaklaşımlarının yerini açıklamadan önce, öncelikte bu tanımın içinde kullanılan Tamamlayıcı ve Alternatif terimlerinin ne anlamda kullanıldığını tanımlamak uygun olacaktır.çünkü her iki sözcük bazen yanlış olarak birbirlerinin yerine kullanılmaktadır. Tamamlayıcı yaklaşımlar, standart tedaviye destek olarak, semptom kontrolünü sağlamada ve hastanın iyilik halini ve bakımını güçlendirmede kullanılan yaklaşımlar iken; Alternatif yaklaşımlar, genellikle bilimsel geçerliliği onaylanmamış ve standart tedavinin yerine kullanılan yaklaşımlardır (Deng v.d., 2009). Bu nedenle, literatürde bilimsel etkinliği kanıtlanmış tamamlayıcı yaklaşımların kullanımı önerilirken, bilimsel dayanağı olmayan alternatif yaklaşımların hastaya zarar verebileceğinden kullanımı önerilmemektedir (http://nccam.nih.gov). Tamamlayıcı ve alternatif yaklaşım denildiğinde, genellikle ilk akla bitkisel yaklaşımlar gelmekle birlikte, bu yaklaşımların geniş bir yelpaze içinde irdelenmesi önemlidir. Amerika Ulusal Sağlık Enstitüsünde bulunan Tamamlayıcı ve Alternatif Tıp Merkezi etki mekanizmalarını temel alarak TAT yaklaşımlarını bilişseldavranışsal yaklaşımlar, manipulatif yaklaşımlar, enerji yaklaşımları, alternatif tıbbî sistemler ve biyolojik yaklaşımlar olarak beş gruba ayırarak (Tablo 1), farklı hastalık gruplarında olan etkinliğini açıklamaya çalışmıştır (http://nccam.nih.gov). Bilişsel-Davranışsal Yaklaşımlar Bilişsel-Davranışsal Yaklaşımlar bedensel fonksiyonları iyileştirmek ve semptomları hafifletmek amacı ile bilişsel kapasiteyi güçlendirmede kullanılan farklı yaklaşımları içermektedir. Geçmişte TAT yaklaşımı olarak kabul edilen bazı teknikler (örneğin, hasta destek grupları ve bilişsel-davranışçı terapi) günümüzde geleneksel tıbbın bir parçası haline gelmiştir. Meditasyon, dua etme, zihinsel şifa, ve sanat terapi, müzik terapi veya dans terapi gibi diğer Bilişsel-Davranışsal Yaklaşımlar hala TAT yaklaşımı olarak kabul edilmektedir. Bu yaklaşımların kullanımı hastalarda var olan anksiyeteyi, duygu-durum bozukluklarını ve kronik ağrıyı azaltmakta ve hastaların yaşam kalitesini iyileştirmektedir (Deng v.d., 2009; http://nccam.nih.gov). Manipulatif Yaklaşımlar Manipülatif yaklaşımlar, vücudumuzdaki bir ya da daha fazla parçanın hareket ettirilmesi ile uygulanan şifa temelli yaklaşımları içermektedir. Ülkemizde özellikle çıkıkçıların kullandığı kiropraktik manipülasyonlar, masaj ve refleksoloji bu yaklaşımların kapsamı içinde ele alınmaktadır (http://nccam.nih.gov). Enerji Yaklaşımları Enerji yaklaşımları, reiki ve törapötik dokunma gibi bireyin biyoenerji alanını harekete geçirmek amacı ile bireyin bedenine basınç uygulayarak veya terapistin ellerini bireyin enerji alanı üzerine koyarak uygulanan yaklaşımlardır. Bu yaklaşımlar güvenlidir ve yararlarını gösteren bazı kör, plasebo-kontrollü çalışmalar vardır. Yapılan çalışmalarda bu girişimlerin hastaların yaşam kalitesinin bazı boyutlarını iyileştirdiği, hastanın kontrol duygusunu arttırdığı ve umut sağladığı ifade edilmiştir. Ancak çalışma sayısı az ve etkinliği ile ilgili bulgular kısıtlı olduğundan dolayı kullanımı önerilmemektedir (Deng v.d., 2009 http://nccam.nih.gov). Alternatif Tıbbi Sistemler Alternatif tıbbî sistemler teori ve pratiğin bileşimine temellendirilmiştir. Bu bölümde yer alan yaklaşımlar, geleneksel tıp yaklaşımı gelişmeden önce hastaları tedavi etmek amacı ile yapılan uygulamaları içermektedir. Batı kültürlerinde yaygın kullanılan alternatif tıbbi sistem örnekleri homeopati ve halk şifacılığı iken, batılı olmayan kültürlerde geleneksel Çin tıbbı ve Ayurveda dır (http:// nccam.nih.gov). Biyolojik Yaklaşımlar TAT yaklaşımları kapsamında kullanılan biyolojik yaklaşımlar otlar, yiyecek ve vitaminler gibi, doğada bulunan maddelerdir. Doğal olarak kabul edilen bu ürünlerin çoğunun etkinliği henüz bilimsel olarak kanıtlanmamıştır. Yapılan çalışmalarda özellikle, bazı bitkisel ürünlerin 50 Sağlıkla // Şubat 2013
Can G. karaciğer ve bağırsaklardan atılırken sitokrom P450 isozymlerin aktivitesini veya ATP taşıyıcı proteinlerin işlevini arttırabildiği veya baskılayabildiği bildirilmiştir. Bu da eş zamanlı kullanılan bazı ilaçların etkinliğini azaltabilir veya toksisite oranlarını arttırabilir (Deng v.d., 2009). Ne yazık ki, pek çok hasta bu yaklaşımları tanı konduktan sonra yakınlarının, arkadaşlarının ve diğer hastaların tavsiyesi üzerine, bilimsel etkinliğini araştırmadan kullanmaya başlamakta ve yararlı olduğunu, zarar vermediğini düşünerek tedaviyle birlikte kullanmaya devam etmektedir (Can v.d., 2009; Tas v.d., 2005). Sonuçta ülkemizde hastaların TAT kullanımı ile ilgili yapılan prevalans çalışmalarını incelediğimiz zaman, bu çalışmalarda bitkisel ürünler dahil hastalarımız tarafından kullanılan çoğu tamamlayıcı alternatif yaklaşımların güvenilir olduğunu ve gösterilmiş önemli bir zararlı etkisi olmadığını rahatlıkla ifade edebiliriz. Hatta bu konu ile ilgili yapılan çalışmalarda, bazı yaklaşımların hastalığa veya tedaviye bağlı sorunları azaltmada etkili olabileceği vurgulanmıştır (Argüder v.d., 2009; Ceylan v.d., 2009; Deng v.d., 2009). Ancak ağızdan alınan bazı besin destekleri (bitkisel ürünler ve yüksek doz vitamin ve mineral) ilaçların yan etkilerini arttırma ve ilaçlarla etkileşime girerek ilacın etkinliğini yok etme olasılığı açısından,dikkatli kullanılması ve kullanılmadan önce tedavi ile olan etkileşimin hekime ve hemşireye danışılması oldukça önemlidir. Ayrıca etkinlikleri tartışmalı -bazen hasta için kullanımı tehlikeli olabileceğinden- aktardan alınan bitkisel yaklaşımların, tedavi amaçla kullanımı önerilmemelidir. Tedavisi sırasında bitkisel yaklaşım kullanmak isteyen hastalar, bu yaklaşımların yarar ve zararını açıklayacak uzman kişilere yönlendirilmeli ve hastalar etkileri hakkında bilgilendirilmelidir (Deng v.d., 2009). Kaynaklar Argüder, E., Bavbek, S., Sen, E., Köse, K., Keskin, O., Saryal, S., Misirligil, Z. (2009). Is there any difference in the use of complementary and alternative therapies in patients asthma and COPD? A crosssectional survey. The Journal of Asthma, 46(3):252-8. Can, G., Erol, O., Topuz, E., Aydiner, A. (2009). Quality of life and complementary and alternative medicine use among cancer patients in Turkey. European Journal of Oncology Nursing, 13:287-294. Ceylan, S., Azal, O., Taşlipinar, A., Türker, T., Açikel, C.H., Gulec, M. Tablo 1. Tamamlayıcı ve Alternatif Tıp Yaklaşımlarının Sınıflandırılması (2009) Complementary and alternative medicine use among Turkish diabetes patients. Complementary Therapies in Medicine, 17(2):78-83. Deng, G.E., Frenkel, M., Cohen, L., Cassileth, B.R., Abrams, D.I., Capodice, J.L., Courneya, K.S., Dryden, T., Hanser, S., Kumar, N., Labriola, D., Wardell, D.W., Sagar, S.; Society for Integrative Oncology. (2009). Evidence-based clinical practice guidelines for integrative oncology: complementary therapies and botanicals. Journal of the Society for Integrative Oncology, 7(3):85 120. Frass, M., Strassl, R.P., Friehs, H., Müllner, M., Kundi, M., Kaye, A.D. (2012) Use and acceptance of complementary and alternative medicine among the general population and medical personnel: a systematic review. The Ochsner Journal. 12(1):45-56. Gönül, M., Gül, U., Cakmak, S.K., Kiliç, S. (2009). Unconventional medicine in dermatology outpatients in Turkey. International Journal of Dermatology, 48(6):639-44. Kav, T. (2009). Use of complementary and alternative medicine: a survey in Turkish gastroenterology patients. BMC Complementary and Alternative Medicine, 9:41. Offit, P.A. (2012). Studying Complementary and Alternative Therapies. JAMA: The Journal of the American Medical Association, 307(17):1803-1804. Ozcakir, A., Sadikoglu, G., Bayram, N., Mazicioglu, M.M., Bilgel, N., Beyhan, I. (2007) Turkish general practitioners and complementary/ alternative medicine. The Journal of Alternative and Complementary Medicine, 13(9):1007-1010. Pearson, N.J., Chesney, M.A. (2007). The CAM education program of the national center for complementary and alternativemedicine: an overview, Academic Medicine 82(10):921 926. Quartey, N.K., Ma, P.H.X., Chung, V.C.H., Griffiths, S.M. (2012). Complementary and AlternativeMedicine Education for Medical Profession: Systematic Review, Evidence-Based Complementary and Alternative Medicine, Article ID 656812, doi:10.1155/2012/656812 Tas, F., Ustuner, Z., Can, G., Eralp, Y., Camlica, H., Basaran, M., Karagol, H., Sakar, B., Disci, R., Topuz, E. (2005). The prevalence and determinants of the use of complementary and alternatiye medicine in adult Turkish cancer patients. Acta Oncologica, 44(2):161-167. Unsal, A., Gözün, S. (2010). Use of complementary and alternative medicine by patients with arthritis. Journal of Clinical Nursing, 19 (7-8):1129-38. Uzun, O., Tan, M. (2004). Nursing students' opinions and knowledge about complementary and alternative medicine therapies. Complementary Therapies in Nursing & Midwifery, 10(4):239-44, What Is CAM? National Center for Complementary and Alternative Medicine, U.S. Department of Health and Human Services, http:// nccam.nih.gov/health/whatiscam/pdf/ D347.pdf Yildirim, Y., Parlar, S., Eyigor, S., Sertoz, O.O., Eyigor, C., Fadiloglu, C., Uyar, M. (2010). An analysis of nursing and medical students' attitudes towards and knowledge of complementary and alternative medicine (CAM). Journal of Clinical Nursing, 19(7-8):1157-66. Tüm Tıbbi Yaklaşımlar Biyolojik Yaklaşımlar Enerji Yaklaşımları Akupunktur Ayurveda Homeopatik davi Geleneksel Tıbbı Çin Bilişsel-Davranışsal Terapiler Biofeedback Biorezonans Bilişsel-davranışçı terapiler Derin nefes alma egzersizleri Grup terapisi Hipnoz Hayal etme Meditasyon Namaz kılma/ Dua etme Gevşeme egzersizleri Qi gong Tai chi Yoga Shiatsu Dini destek te- Aromaterapi Şelasyon tedavisi Diyet-temelli te- daviler Adadolu halk hekimliği Yoğun vitamin te- davisi Fitoterapi / bitkisel yaklaşımlar Şifacılık Işık terapisi Manyetik tedavi Qi gong Reiki Ses Enerjisi Terapisi Manipülatif ve Vücut Temelli Yaklaşımlar Aküpresür Alexander tekniği Bowen tekniği Kiropraktik manipülasyon (Çıkıkçı tedavisi) Feldenkrais yöntemi Masaj Osteopatik tedavi Refleksoloji Tui na Sağlıkla // Şubat 2013 51