DÜNYA DA VE TÜRKİYE DE RÜZGAR ENERJİSİ



Benzer belgeler
RÜZGAR ENERJİSİ VE SİVAS ŞARTLARINDA RÜZGAR SANTRALİ TASARIMI

RÜZGAR ENERJĐSĐ. Erdinç TEZCAN FNSS

İSTANBUL TEKNİK ÜNİVERSİTESİ

TEMİZ ENERJİ TEKNOLOJİLERİ KURSU. Harran Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Makina Mühendisliği Bölümü Osmanbey Kampüsü, Şanlıurfa

YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARI RÜZGAR ENERJİSİ. UĞUR BİCAN Elektrik Mühendisi EMO Ankara Şubesi Enerji Komisyonu

İZMİR KEMALPAŞA ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ GÜNEŞ SANTRALİ UYGULAMASI

YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARIMIZ VE ELEKTRİK ÜRETİMİ. Prof. Dr. Zafer DEMİR --

TÜRKİYE RÜZGAR ENERJİSİ POTANSİYELİ. Mustafa ÇALIŞKAN EİE - Yenilenebilir Enerji Kaynakları Şubesi Müdür Vekili

İTALYA İSPANYA PORTEKİZ YUNANİSTAN TÜRKİYE

BÖLGEMİZİN YENİLENEBİLİR ENERJİ POTANSİYELİNİN KULLANILMASI İÇİN YAPILAN ÇALIŞMALAR

RÜZGAR ENERJİ SANTRALLERİ BİLEŞENLERİNİN NEDEN YURT İÇİNDE ÜRETİLMESİ GEREKLİLİĞİ VE BU SÜREÇTE YAŞANAN SIKINTILAR/ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

YELİ VE MEVCUT YATIRIMLAR

Dünyada Enerji Görünümü

RÜZGAR ENERJİSİ. Cihan DÜNDAR. Tel: Faks :

2010 SEKTÖR RAPORU TEMSAN TÜRKİYE ELEKTROMEKANİK SANAYİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

ALPER AKCA

TÜRKİYE NİN RÜZGAR ENERJİSİ POLİTİKASI ZEYNEP GÜNAYDIN ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANLIĞI ENERJİ İŞLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

ENERJİ VERİMLİLİĞİ. Etüt Çalışmaları ve Yasal Durum. Erdal ÇALIKOĞLU Sanayide Enerji Verimliliği Şube Müdürü V.

TÜRKİYE RÜZGAR VE GÜNEŞ ENERJİSİ POTANSİYELİ. Mustafa ÇALIŞKAN EİE - Yenilenebilir Enerji Kaynakları Şubesi Müdür Vekili

YENİLENEBİLİR ENERJİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ (YEGM)

Yenilebilir Enerji Kaynağı Olarak Rüzgar Enerjisi

Dalga Enerjisi. Prof. Dr. Bihrat Önöz

Dünyada Enerji Görünümü

Rüzgar Enerji Santralleri Yatırım Deneyimleri. Kenan HAYFAVİ Genel Müdür Yardımcısı

YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARI VE ÇEVRE MEVZUATI

ORTALAMA RÜZGAR VERİLERİ ÜZERİNDEN RÜZGAR ENERJİSİ SANTRALLERİ İÇİN ÖN FİZİBİLİTE YAPILMASI: GEDİZ ÜNİVERSİTESİ 100 kw RES UYGULAMASI

Rüzgar Enerji Santralleri Yatırım Deneyimleri. Kenan HAYFAVİ Genel Müdür Yardımcısı

ENERJİ VERİMLİLİĞİ (ENVER) GÖSTERGELERİ VE SANAYİDE ENVER POLİTİKALARI

Ülkemizde Elektrik Enerjisi:

SULTANHİSAR-AYDIN 260 ADA 1,2,3,4 PARSEL JEOTERMAL ENERJİ SANTRALİ İMAR PLANI AÇIKLAMA RAPORU

TÜRKİYE DE GÜNEŞ ENERJİSİ

Türkiye de Rüzgar Enerjisi. 1

Türkiye de Rüzgar Enerjisi. Hakan Şener AKATA ETK Uzm. Yard.

İzmir İli Enerji Tesislerinin Çevresel Etkileri - RES

Konya Sanayi Odası. Ocak Enis Behar Form Temiz Enerji twitter/enisbehar

İSTİHDAMA KATKISI. Tülin Keskin TMMOBMakine Mühendisleri Odası

Sağlık Sektörünün Olmazsa Olmazı: Tıbbi Malzeme Alt Sektörü

Hidroelektrik Enerji. Enerji Kaynakları

Türkiye nin Enerji Geleceği İklim bileşenini arıyoruz

Yenilenebilir Enerji Kaynaklarımız ve Mevzuat. Hulusi KARA Grup Başkanı

1997 den 2011 e Rüzgâr Santrallerinde 15 Yılın Deneyimleri

FOTOVOLTAİK ÇALIŞTAYI: GÜNEŞ-ELEKTRİK DÖNÜŞÜM SİSTEMLERİNDE YASA, YÖNETMELİK

Mühendislik Çevre Danışmanlık Gıda Tarım Turizm Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi LİSANSSIZ ELEKTRİK ÜRETİMİ

2012 SEKTÖR RAPORU TEMSAN TÜRKİYE ELEKTROMEKANİK SANAYİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

GEDİZ ÜNİVERSİTESİ HİBRİT ENERJİ SANTRALİ ve 100 kw RÜZGAR TÜRBİNİ UYGULAMASI

EKONOMİ BAKANLIĞI Türkiye Ekonomisi ve Tekstil ve Konfeksiyon Sektörü

Halka açık seminer Elektrik Mühendisleri Odası Trabzon Şubesi Organizasyonu 22 Nisan 2000, saat 18:00 Hamamizade İhsan Bey Kültür Merkezi - Trabzon

ENERJİ. KÜTAHYA

Yenilenebilir Enerji Kaynakları

2013 SEKTÖR RAPORU TEMSAN TÜRKİYE ELEKTROMEKANİK SANAYİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

YENİLENEBİLİR ENERJİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ. Türkiye Güneş Enerjisi Geleceği Solar TR2016, 06 Aralık

TÜRKİYE RÜZGAR ENERJİSİ SEKTÖR TOPLANTISI HATAY /

Tüketildiği Yerde Enerji Üretiminde PV Uygulamalarının Önemi

RÜZGARDAN ELEKTRİK ÜRETİMİ

ÇEŞME YARIMADASI RÜZGÂR SANTRALLERİNİN İLETİM SİSTEMİNE BAĞLANTISI

Company Presentation RESWELL YENİLENEBİLİR ENERJİ ÇÖZÜMLERİ A.Ş. şirket sunumu

YELİ EMO SAMSUN ŞUBESİ EYLÜL MUSTAFA ÇALIŞKAN Makine Yüksek Mühendisi EİE - Yenilenebilir Enerji Kaynakları Şube Müdür V.

YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARINDAN 500 kw A KADAR LİSANSSIZ ENERJİ ÜRETİMİ VE FİZİBİLİTE ANALİZİ

ENERJİ KAYNAKLARI. Yrd.Doç.Dr. Cabbar Veysel BAYSAL Erciyes Üniversitesi Müh. Fak. Elektrik-Elektronik Müh. Böl.

DÜNYADA ve TÜRKİYE DE RÜZGAR ENERJİSİ

ANKARA İLİ ELEKTRİK ÜRETİM-TÜKETİM DURUMU

Türkiye nin Elektrik Üretimi ve Tüketimi

KÜRESEL ISINMA ve ENERJİ POLİTİKALARI. Özgür Gürbüz Yeşiller Enerji Çalışma Grubu 8 Ekim İstanbul

TÜM ÜLKELER NÜKLEER SANTRALLARIN YAPIMINDAN VAZGEÇERKEN, BĐZDE NEDEN HALA NÜKLEER SANTRAL(LAR) YAPILMASINA ÇALIŞILIYOR?

TEMİZ & YENİLENEBİLİR ENERJİ

İÇİNDEKİLER TABLO VE ŞEKİLLER...

AR& GE BÜLTEN Yılına Girerken Enerji Sektörü Öngörüleri

Türkiye ve Dünyada Güneş Enerjisi Mevcut Durum ve Gelecek

8.0 PLANLAMA UYGULAMA ARAÇLARI

TÜRKİYE NİN YENİLENEBİLİR ENERJİ STRATEJİSİ VE POLİTİKALARI. Ramazan USTA Genel Müdür Yardımcısı

Onur ELMA TÜRKIYE DE AKILLI ŞEBEKELER ALT YAPISINA UYGUN AKILLI EV LABORATUVARI. Yıldız Teknik Üniversitesi Elektrik Mühendisliği

ENERJİ VERİMLİLİĞİ (EnVer) & KANUNU

Kısa Süreli Rüzgar Enerjisi Tahmini Giriş

GÜNEŞ PİLLERİNİN ÇATI DİZAYNINDA KULLANILMASI

YERLİ OTOMOBİL PROJESİNDE SON NOKTA: ELEKTRİKLİ OTOMOBİL

ELEKTRİK ve PLANLAMA 21. YÜZYILDA PLANLAMAYI DÜŞÜNMEK. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Cengiz GÖLTAŞ 14 Mayıs 2011

RÜZGAR ENERJİSİ VE RÜZGAR TÜRBİNLERİ. Mustafa Ersin KELSOY Melih A5lla SOYSAL

TÜRKİYE ELEKTRİK SİSTEMİ (ENTERKONNEKTE SİSTEM)

Grafik 16. Türkiye de elektrik üretiminin kaynaklara dağılımı

A.Ü. GAMA MYO. Elektrik ve Enerji Bölümü GÜNEŞ ENERJİSİ İLE ELEKTRİK ÜRETİMİ 9. HAFTA

Abs tract: Key Words: Onur ERDEM Barbaros BATUR Z. Düriye BİLGE Galip TEMİR

GTİP 3924 Plastikten sofra, mutfak, ev, sağlık veya tuvalet eşyası

Kömür ve Doğalgaz. Öğr. Gör. Onur BATTAL

Mustafa Serdar ATASEVEN TÜREB Başkanı

KOCAELİ BÖLGESİ SOKAK AYDINLATMALARINDA LED ARMATÜR KULLANIMININ ENERJİ VERİMLİLİĞİ VE MALİYETİNE ETKİSİ

ENERJİ ALTYAPISI ve YATIRIMLARI Hüseyin VATANSEVER EBSO Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Enerji ve Enerji Verimliliği Çalışma Grubu Başkanı

ENERJİ VERİMLİLİĞİ MÜCAHİT COŞKUN

T.C. ULAŞTIRMA BAKANLIĞI ULAŞIMDA ENERJİ VERİMLİLİĞİ

YENİLENEBİLİR ENERJİ İLE M A SERA ISI POMPALARI

Yakın n Gelecekte Enerji

YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARI

Türkiye Rüzgar Enerjisi Sektör Toplantısı ( TÜRES 2017/1 )

TÜRKIYE NİN MEVCUT ENERJİ DURUMU

Pompaj Depolamalı Hidroelektrik Santral i kısaca açıklayarak avantajlarını ve teknik detaylarını kısaca özetleyebilir misiniz? "PHES"LERE İLGİ ARTIYOR

TTGV Enerji Verimliliği. Desteği

Türkiye de Kojenerasyon Potansiyeli, Uygulamaları ve Yasal Durum

LİSANSSIZ ELEKTRİK ÜRETİMİNDE RÜZGAR ENERJİSİ

GES Yatırımlarında Finansman

Fatih YAZITAŞ Yenilenebilir Enerji Genel Müdürlüğü Yeni Teknolojiler ve Destek Daire Başkanı

Rüzgar Enerji Santrallerinin Türkiye nin Enerji Çeşitliliğindeki Yeri. İstanbul, Kasım 2013

Transkript:

DÜNYA DA VE TÜRKİYE DE RÜZGAR ENERJİSİ Yenilenebilir Enerji Kaynakları Sempozyumu İzmir, 18-20 Ocak 2001 Muhsin Tunay GENÇOĞLU, Mehmet CEBECİ Fırat Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü 23279 Elazığ, Türkiye Tel: 0090-424-2370000-6351 E-mail: mtgencoglu@firat.edu.tr, mcebeci@firat.edu.tr ÖZET 21.yüzyılda; artan nüfus ve sanayileşmeden kaynaklanan enerji ihtiyacı, ülkemizin kısıtlı kaynaklarıyla karşılanamamakta, enerji üretimi ve tüketimi arasındaki açık hızla büyümektedir. Bu durumda; kendi öz kaynaklarımızdan daha etkin biçimde yararlanmak giderek artan bir önem kazanmaktadır. Enerji talebindeki hızlı artışın karşılanabilmesi için, yenilenebilir enerji kaynaklarından en etkin ve rasyonel biçimde yararlanılması amacıyla, kamu yatırımlarının artırılmasının gerekliliği kadar, özel sektör yatırımlarının da bu alana kaydırılması yararlı olacaktır. Günümüzün başlıca enerji kaynaklarından olan fosil yakıtların 1996 yılı rakamlarına göre rezerv durumları incelendiğinde; kömürün 235 yıl, petrolün 43 yıl, doğal gazın ise 66 yıl sonra tükeneceği tahmin edilmektedir. Yıllar geçtikçe yeni rezervler bulunmakta veya teknolojinin gelişmesiyle eskiden ekonomik olmayan kaynaklar ekonomik hale gelmektedir. Fakat şu anda Dünya da tüketim hızı, doğal fosil oluşum hızının 300 bin katıdır. Diğer bir deyişle, bir günde bin yıllık oluşum tüketilmektedir. Bu gidişle rezervlerin tükenmesi kaçınılmazdır. Bu nedenle yeni ve yenilenebilir enerji kaynaklarının önemi gittikçe artmaktadır. Yeni enerji sınıfındaki nükleer enerjinin, Dünya da ve ülkemizde kullanımı konusunda tam bir güven olmaması ve geçmişte yaşanan nükleer kazalar, yenilenebilir enerji kaynaklarını ön plana çıkarmıştır. Yenilenebilir enerji kaynakları denildiğinde ilk akla gelenler; güneş, rüzgar ve hidrolik enerjidir. Rüzgar enerjisinin kaynağı güneştir. Rüzgar denilen hava akımları, güneşin yeryüzünü ve atmosferi homojen ısıtmamasından kaynaklanan basınç ve sıcaklık farklarından doğmaktadır. Rüzgar enerjisi, özelliği gereği çevreye en az zarar veren, dolayısıyla dış maliyetleri en düşük enerji kaynağıdır. Rüzgar enerjisini elektrik enerjisine dönüştüren teknoloji, maalesef büyük sermaye gerektirmektedir. Ancak, yakıt ve işletme giderlerinin çok düşük olduğu da bir gerçektir. Bu aşamada, finansman koşullarının iyi olması, rüzgar enerjisinden elde edilecek elektrik enerjisinin diğer bir çok enerji kaynaklarından elde edilenden çok daha ucuza mal edileceğini göstermektedir. Dünya genelinde rüzgar enerjisi santrallarının, diğer konvansiyonel enerji kaynakları ile çalışan santrallara göre çok daha geniş bir alanda desteklendiği ve diğerlerine göre daha kolay ve iyi şartlarla finansman bulduğu görülmektedir. I. GİRİŞ Yeni ve yenilenebilir enerji kaynakları olarak isimlendirilen alternatif kaynaklardan yararlanılması; hidrolik enerji dışında, teknolojik gelişimlerinin yeniliği ve geleneksel kaynaklarla ekonomik açıdan rekabet edebilme güçlükleri nedeniyle, bugüne kadar arzulanan düzeye ulaşamamıştır. Bununla birlikte, jeotermal, güneş, rüzgar ve modern biyokütle enerjisi teknolojileri, bugün Dünya enerji pazarlarında yer almaya başlamışlardır. Enerji bitkileri, fotovoltaik ve rüzgar enerjisi teknolojilerindeki Ar-Ge çalışmaları devam etmektedir. Yeraltında ısıl enerji depolaması, özellikle gelişmiş ülkelerde hızlı bir yaygınlaşma sürecine girerken, hidrojen enerjisi teknolojisinde yoğun araştırmaların sürdürüldüğü gözlenmektedir (1). Rüzgardan elektrik üretimi 100 yıl önce başlamıştır. 1950 yılı öncesinde daha çok 20-100 kw 'lık makinalar üzerinde durulmuş olmakla birlikte, 1250 kw 'lık türbinler de yapılmıştır. 1974-1978 Yapay Petrol Krizleri Dönemi ne kadar 100 ve 800 kw 'lık rüzgar türbinleri üzerinde durulduğu

görülmektedir. 1980 'li yıllarda yeni teknoloji ve malzemelerle yeniden geliştirilerek dizayn edilen ve maliyetleri düşürülen rüzgar türbinleri, rüzgar elektriği için yeni çağ açmıştır (2). Rüzgarın enerji üretiminde kullanımı, 1970 li yıllardaki petrol krizinden sonra gelişmeye başlamıştır. 1980-1985 yıllarında Amerika da toplam 1580 MW güce sahip rüzgar çiftlikleri kurulmuştur. Kurulu güç değeri 1998 sonu itibariyle 1946 MW a ulaşmıştır. Avrupa da, Danimarka, Hollanda ve Almanya da kurulmaya başlanan rüzgar çiftlikleri hızla gelişmiş, 1991 yılında yeniden düzenlenen enerji kanunu ile Almanya rüzgar enerjisinde 1. sıraya çıkmıştır. Dünya da kurulu gücün %60 ı Avrupa da, %20 si ise Amerika dadır. 1998 yılında eklenen 2100 MW lık kapasite ile dünyadaki kurulu rüzgar gücü 9600 MW a ulaşmıştır (3). Rüzgar enerjisi kullanmanın faydalarından biri, toplumsal maliyetin diğer enerji kaynaklarına göre çok düşük olmasıdır. Yani, üreteceğimiz her bir ekonomik değer için harcayacağımız tüm enerji tipleri içinde toplumsal maliyet açısından en ucuzu rüzgardır. Bu maliyetin içerisinde; kuruluş maliyetleri, işletme maliyetleri, üretilen atığın yok edilme maliyeti, ekonomik ömür, söküm maliyetleri, yerine konulabilirlik maliyeti vb. yatmaktadır. Yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanılmasıyla oluşacak diğer bir fayda, üretim süreçlerinde yaşanan enerji kesintisi maliyetlerinde yaşanacak düşüşlerdir (4). II. RÜZGAR ENERJİSİ SİSTEMLERİ Günümüzde rüzgardan elektrik üretimi için büyük güçlü türbinlerle kurulan rüzgar santrallarının (rüzgar çiftliklerinin) yanında, küçük güçlü türbinler olan rüzgar generatörleri de kullanılmaktadır. Uygulamada bunlar şebekeden bağımsız çalıştırılan rüzgar generatörleri ve şebeke bağlantılı rüzgar santralları olarak ayrılmaktadır. Rüzgar santralının ana yapı elemanı türbinidir. Günümüz rüzgar türbinleri geliştirilmiş rüzgar enerjisi çevrim sistemleri (WECS) olarak tanımlanır. Rüzgar santrallarında kullanılan türbinlerin hemen tümü yatay eksenli propeller türbinlerdir. Rotor kanat sayıları bir ile üç arasında değişmektedir. Kanatlar kompozite malzemeden yapılır. Çoğunlukla up-wind (üst rüzgarlı-rüzgarın kuleden önce rotora çarptığı) tip türbinler kullanılır. Şebekeden bağımsız rüzgar elektrik sistemleri birkaç kw ile 100 kw arasında kullanılmakla birlikte, çoğunlukla 30 kw 'ı aşmamaktadır. Bu tür rüzgar generatörleri üç palli bir çark, transmisyon sistemi, DC generatör, yöneltici kuyruk ve fren sisteminden oluşur. Makina daha çok direk tipi pilon üzerine yerleştirilir. Elde edilen DC elektrik aküler ile depolanabilir. Şebekeden bağımsız büyük güçlü (10-100 kw) sistemler, yedek enerji kaynağı olarak dizel generatörlerle paralel çalıştırılmaktadır. Böyle bir sistemde dizel generatörün rüzgardan yararlanarak %40-50 yakıt tasarrufu sağlaması amaçlanmaktadır. Rüzgar-dizel sistemlerinde DC/AC invertör kullanılarak tüketici AC ile beslenmektedir. Bugün rüzgar santralları tek türbinli olarak değil, genellikle birden çok türbin içeren ve şebeke ile bağlantılı rüzgar çiftlikleri biçiminde kurulmaktadır. Türbinlerin güçleri 1990 yılında 100-250 kw iken, günümüzde 450-2000 kw a ulaşmıştır. Bugün daha çok 400-1500 kw 'lık türbinler kullanılmaktadır. Bununla birlikte uzunca bir dönem 600 kw-1 MW 'lık türbinlerin daha fazla tercih edileceği beklenmektedir. Rüzgar santralları teknolojisinin geleceğine ilişkin tahminleri, 3 MW 'lık türbinlerin önümüzdeki 25 yıl içinde ticari olarak uygulamaya konulabileceği yönündedir. Şebeke bağlantılı rüzgar santralları genellikle elektrik iletim hatlarına yakın yörelerde kurulmakta, ya da oraya iletim hattı ulaştırılmaktadır. Ayrıca, yöredeki trafo kapasitesinin santrala uygun olması gerekmektedir. Rüzgar enerjisi bakımından deniz alanları karalara göre daha büyük zenginlik gösterdiği için denizlerde de denizüstü (off-shore) tip rüzgar santrallarının kurulmasına başlanmıştır. Birinci etapta kıyıdan uzaklığı 10 km 'yi ve derinliği 10 m 'yi geçmeyen alanlar hedeflenmiştir. İlk denizüstü rüzgar çiftliği 5 MW güçle Danimarka 'da Lolland adası yakınında kurulan Vindeby rüzgar çiftliğidir (2). Rüzgar enerjisindeki hızlı gelişimin en önemli nedeni, bu kaynağın çevre dostu temiz kaynak oluşudur. Rüzgar türbin teknolojisi sürekli geliştiğinden, gerek kurulmalarında ve gerekse işletilmelerinde kaza olasılığı yok denecek düzeye indirilmiştir. Kompozite malzemeden yapılmış kanatlarda kırılma olmamaktadır. Rüzgar santralları sanıldığı gibi kuş ölümlerine neden olmamaktadır, kuşların türbinlerin kanadına çarpma olasılığı milyonda birden daha azdır.

Tablo 1: Rüzgar enerjisinin diğer enerji kaynaklarıyla karşılaştırılması (7) Enerji Türü Min Max Ort (c/kwh) (c/kwh) (c/kwh) Solar,termal,hibrit 6 7.8 6.9 Nükleer 5.3 9.3 7.3 Doğalgaz 4.4 5 4.7 Hidrolik 5.2 18.9 12.1 Rüzgar 4.7 7.2 6 Kömür 4.5 7 5.8 Jeotermal 4.3 6.8 5.6 Biyomas 4.2 7.9 6.1 Gerçekçi ve güvenilir hesaplamalara dayalı olarak seçilmiş bir bölgeye kurulan rüzgar türbini, bir yıldan daha kısa sürede kendi imalatı için harcanan enerjiyi üretecektir. Türbinlerin ömrü ortalama 20 yıl olarak tahmin edildiğine göre, geriye 19 yıllık net üretim süresi kalmaktadır. Rüzgar çiftliği kurulduktan sonra yapılacak harcamanın, işletme ve bakım masraflarının son derece düşük olması da diğer bir avantajdır (3). 20 türbinden oluşan tipik bir rüzgar çiftliği yaklaşık 1 km 2 lik (100 hektar) alana kurulabilmektedir. Diğer güç istasyonlarına nazaran rüzgar çiftliği, bulunduğu alanın sadece % 1 ini kullanır. Tarım alanlarında çiftçilik faaliyetleri türbinlerin hemen altında yapılabilmektedir. Türbinler çalışma hayatlarının sonuna geldiklerinde kolayca sökülebilmekte ve bulundukları alan eskiden kullanıldığı hale dönüştürülebilmektedir. Türbinlerin sökülmesinin maliyeti genelde türbinlerin arta kalan parçaların parasal değeri ile karşılanabilmektedir (5). Rüzgar enerjisi santrallerinde oluşabilecek tek çevresel etki olarak gürültü gösterilmektedir. Ancak rüzgar enerjisi santralleri, rüzgar rejimine bağlı olarak, genelde yerleşimin olmadığı veya rakım farklılıkları sebebiyle gürültü etkilerinin daha az hissedildiği yerlerde kurulmaktadır. Diğer yandan türbin teknolojisindeki gelişmeler doğrultusunda gürültü emisyonları gün geçtikçe düşürülmekte ve hatta türbinlerden 150-200 metre uzaklıkta 40 db in (fısıltı seviyesi) altına inilmektedir. Dolayısıyla gürültü etkisiyle oluşacak bir çevresel kirlenme rüzgar enerjisi santralları için göz ardı edilebilecek orandadır (6). Güç üretiminde kullanılan farklı yöntemlerle elde edilen elektriğin maliyet karşılaştırması Tablo 1 de verilmiştir. Görüldüğü gibi rüzgar enerjisi, ekonomik olarak diğer enerji üretim sistemleri ile yarışabilir düzeydedir. Ayrıca, gelişen teknoloji ve gerçekçi fizibilite çalışmaları sonucu rüzgardan elde edilen enerjinin maliyeti sürekli düşmektedir. 1980 yılında rüzgardan elde edilen 1 kwh enerjinin maliyeti 30 cent iken, 1991 de bu değer 6 cent e düşmüştür. Bunun aksine diğer konvansiyonel enerji kaynaklarında maliyetler her geçen gün artmaktadır (7). III. DÜNYA DA RÜZGAR ENERJİSİ Dünya da rüzgar santrallarının kurulu gücü hızlı bir artış göstermektedir. 1990 yılında Dünya nın kurulu rüzgar gücü 2160 MW iken, 1994 yılında 3738 MW 'a, 1995 yılında 4843 MW 'a, 1996 yılında 6097 MW 'a ve 1997 yılında ise 7000 MW 'a çıkmıştır. 1998 yıl ortası itibari ile 7500 MW 'a ulaştığı söylenmektedir. Kurulu gücün % 60 'ı Avrupa, % 25 'i Amerika 'dadır. Avrupa 'da en büyük kurulu güç Almanya 'da olup, onu Danimarka, Hollanda, İngiltere, İspanya, İsveç, İtalya ve Yunanistan izlemektedir. Asya 'da Hindistan ve Çin rüzgar santrallarına önem vermektedir. 2000 yılı için dünyanın kurulu güç hedefi 14000 MW kadardır. Avrupa Birliği 2005 yılında, Avrupa 'daki kurulu gücü 11500 MW 'a çıkarmayı kararlaştırmıştır. Avrupa 'nın 2010 yılı için hedefi 25000 MW ve 2030 yılı hedefi ise 100000 MW 'dır. Son onbeş yıldır Amerika 'da yeni bir rüzgar endüstrisi doğmuştur. 1982-1992 yılları arasında California 'da yaklaşık 15000 rüzgar türbini kurulmuştur. 370 MW gücündeki Kenetech Rüzgar Çiftliği, dünyanın en büyük rüzgar santralıdır. 8160 ha alan kaplayan bu çiftlikte 100 kw 'lık 3500 adet ve 300-400 kw 'lık 40 adet türbin bulunmaktadır. Ancak, kısa zamanda bu türbinlerden daha modernleri geliştirilmiştir. Avrupa da rüzgar teknolojisi hızla gelişmektedir. 1995 yılında yeni türbinler 600 kw güçte iken, bugün yeni geliştirilen türbinlerin gücü 2 MW 'dır. Almanya yaptığı atakla 1998 sonunda rüzgar kurulu gücünü 2875 MW 'a çıkarmış, kurulu gücü 1820 MW 'ta kalan ABD 'yi geçmiş ve birinciliği elde etmiştir. Avrupa 'da şu anda 12 MW 'lık denizüstü rüzgar santralı çalışır durumdadır ve denizüstü kurulu gücün kısa zamanda 180 MW 'a çıkarılması planlanmıştır. 2030 yılında Avrupa 'da 100000 MW 'a çıkması hedeflenen rüzgar kurulu gücünün denizüstü payının % 25 'den az olmayacağı beklenmektedir.

Tablo 2: Dünya da rüzgar enerjisi kullanımı (3) Ülkeler 1998 sonu kurulu güç(mw) 1998 yılında tesis edilen kapasite(mw) Büyüme hızı (%) ABD 1820 147 8.8 Kanada 82 57 228 Kostarika 26 6 30 Amerika 1960 228 Toplamı Almanya 2875 794 38.2 Danimarka 1450 300 26.1 İspanya 834 195 38.1 Hollanda 361 42 13.2 İngiltere 333 14 4.4 İsveç 165 43 35.3 İtalya 154 51 49.5 Türkiye 9 9 0 Avrupa 6469 1523 Toplamı Hindistan 968 28 0 Çin 214 48 28.9 Japonya 40 22 122.2 Asya 1249 98 Toplamı Avustralya 17 6 54.5 Mısır 5 0 0 Kıtalar toplamı Dünya toplamı 27 7 9512 1856 Teknolojik gelişimle rüzgar türbinlerinin ünite güçleri artırılırken, son beş yıl içerisinde fiyatları düşürülmüştür. Karada kurulan türbinlerin birim fiyatları 1600-1800 $/kw 'a kadar çıkabilmekte ise de, ABD iç piyasasında 750 $/kw düzeyine inildiği belirtilmektedir. Dünya genelinde türbin pazarı 2000 MW/yıl düzeyine ulaştığında, birim kurulu güç maliyetinin 750 $/kw değerinin altına çekilebileceği tahmin edilmektedir. Rüzgardan üretilen elektriğin birim maliyeti ülkelere göre farklılık göstermektedir. 1981 yılında bu maliyet dünya genelinde 25-30 cent/kwh iken, bugün 10 cent/kwh 'ın altındadır. 1996 yılı verileri ile Amerika 'da 3.9 cent/kwh, Almanya 'da 10 cent/kwh olup, 1997 yılı verileri ile Almanya 'da 5.6 cent/kwh, İngiltere 'de 5.7 cent/kwh kadardır. Rüzgar enerjisinin teşvik edilmesi için Almanya 'da, üretilecek elektriğin tamamının son tüketiciye uygulanan fiyatın % 90 'ı ile alınma garantisi yasal olarak verilmiştir. Rüzgar kurulu gücünün geliştiği diğer ülkelerde de benzer uygulamalar vardır (2). Bugün, Dünya üzerinde en büyük kurulu güç 6469 MW ile Avrupa da yer almaktadır. Kuzey Amerika 2035 MW ile ikinci, Asya 1249 MW ile üçüncü sırada yer almaktadır. Avrupa da en büyük kurulu güç ise 2875 MW ile Almanya ve arkasından 1450 MW ile Danimarka ve 834 MW ile İspanya dır (3) (Tablo 2). Dünya rüzgar enerjisi potansiyelinin, 50 0 kuzey ve güney enlemleri arasındaki alanda 26000 TWh/yıl olduğu, ekonomik ve diğer nedenlerden dolayı 9000 TWh/yıl kapasitesinin kullanılabilir olduğu tahmin edilmektedir (4). IV. TÜRKİYE DE RÜZGAR ENERJİSİ Türkiye nin teknik potansiyeli 83000 MW dır. Bu, Türkiye nin biran önce kullanması gereken önemli bir rüzgar enerjisi potansiyeli olduğunu göstermektedir. Türkiye Avrupa da rüzgar enerjisi potansiyeli en ümit verici olan ülkedir. Türkiye deki rüzgar enerjisi kaynakları teorik olarak Türkiye nin elektriğinin tamamını karşılayabilecek yeterliliktedir. Fakat rüzgar enerjisinin sisteme girişinin tutarlı bir biçimde gerçekleşmesini kolaylaştırmak için gerekli altyapı hazırlanmalıdır (5). Türkiye 'de özellikle 10 kw 'dan küçük güçlerde rüzgar+güneş PV elektrik sistemlerine bir talep olduğu ve bu tür sistemlerin piyasaya çıkarıldığı da görülmektedir. Bu sistemler DC karakterli ve akülüdürler. Ancak, pahalı olmaları yaygınlaşmalarını engellemektedir. Ucuzlatıcı önlemler alınmalıdır. Türkiye 'de başlangıçta daha çok demonstrasyon amaçlı olarak çok küçük kapasitelerde rüzgar projeleri tasarlanmıştır. 1994 yılında hazırlanan 7. Beş Yıllık Kalkınma Planı Genel Enerji Özel İhtisas Komisyonu Yeni ve Yenilenebilir Enerji Kaynakları Grubu Raporu 'nda, 2000 yılında 10 MW, 2005 yılında 20 MW ve 2010 yılında 50 MW 'lık rüzgar kurulu gücü önerilmiştir. Ancak, kabul olunarak yürürlüğe konulan planda rüzgar enerjisi ile ilgili bir önlem yer almamıştır. Özel sektör tarafından Yap-İşlet-Devret modeli kapsamında 1996 yılında yapılan ilk üç başvuru ile toplam kurulu gücü 31.82 MW olacak rüzgar santrallarının kurulması istenmişti. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından 2020 yılına kadar

hazırlanan genel enerji planlamasında ise rüzgar enerjisi yoktur. Bakanlığın 2020 yılına kadar açıkladığı enerji üretim projeksiyonu, her yıl yenilenmekle birlikte 1998 yılındaki açıklamada yine rüzgar enerjisine yer verilmemiştir. Türkiye 'de otoprodüktör kapsamında kurulan ve 580 kw 'lık üç türbinden oluşan 1.74 MW 'lık Delta Plastik Çeşme-Germiyan Rüzgar Santralı (Demirer Holding A.Ş.) enterkonnekte şebeke bağlantılı olarak Şubat 1998 'de işletmeye açılmıştır. Resmi kayıtlara göre bu santralın gücü 1.5 MW, üretim kapasitesi 11.3 GWh/yıl olarak bildirilmektedir. Yap- İşlet-Devret modeli ile ARES A.Ş. (Interwind) firması tarafından Çeşme-Alaçatı 'da kurulan 8.7 MW gücündeki santralın üretim kapasitesi brüt 25.09 GWh/yıl, net 18.98 GWh/yıl olarak rapor edilmiştir. türbin yerleştirilmesi koşulunda güç 160000 MW olup, Türkiye 'nin brüt ve teorik rüzgar potansiyeline eşdeğerdir. Söz konusu maksimum değerin 2050 yılına doğru % 20-25 oranında gerçekleştirilmesi durumunda, üretilebilecek enerji en az 72 TWh/yıl gibi önemli bir büyüklüktedir (2). Şekil 1 de; Araştırma Şubesi, Yeni ve Yenilenebilir Enerji Kaynakları Araştırma Birimi tarafından Türkiye nin tüm bölgeleri için elde edilen rüzgar hızları ve rüzgar potansiyelleri görülmektedir. Bugüne kadar yapılan çalışmalardan ve etütlerden çıkan sonuçlara göre; Afyon, Akhisar, Alaçatı, Anamur, Antakya, Bandırma, Belen, Bozcaada, Bozkurt, Çanakkale, Çeşme, Çorlu, Datça, Didim, Dikili, Edremit, Erdek, Erzurum, Foça, Gökçeada, Haymana, İnebolu, Karabiga, Karaburun, Karaman, Kocadağ, Kumköy, Malatya, Mardin, Nurdağı, Pozantı, Samsun, Seydişehir, Silifke, Sinop, Söke, Şarköy, Tekir Yaylası, Ulukışla, Urla, Yalıkavak yöreleri rüzgar enerjisi bakımından zengin görülmektedir. Ancak, bu yerlerde rüzgar rasatlarının geliştirilmesi gerekir. Araştırma ölçümleri ile başka yerler de bulunabilir. Foça ve Urla 'nın deniz alanları denizüstü rüzgar santralı kurulmasına uygun durumdadır. Ayrıca, Ege 'de kıta sahanlığı üzerindeki kayalıklarda, kayalıklar doğal zemin oluşturmak üzere, karadakinden az bir maliyet farkı ile denizüstü rüzgar santralları kurulabilir. Rüzgar santralları inşaata başlandıktan sonra büyüklüğüne göre 2-5 aylık bir inşaat süresinde kurulabilmektedirler. Türkiye 'deki başvuruların işlemlerinin sonuçlandırılması halinde 2000 yılında, 300-500 MW 'lık bir rüzgar kurulu gücünün oluşması beklenebilir. Avrupa Birliği 1995 de, 2005 yılındaki kurulu gücünün % 2 'sinin rüzgar gücü olmasını kararlaştırmıştır. Avrupa Birliği 'nin enerji politikası hedefleri ile uyum sağlayabilmek için ülkemizde 2005 yılında kurulu rüzgar gücünün 900 MW 'dan az olmaması gerekmektedir. Türkiye 'de maksimum olarak her 10 km 2 'ye bir rüzgar türbini yerleştirmekle kurulabilecek toplam türbin sayısı yaklaşık 80000 olmaktadır. Bugünkü teknolojinin üst sınırına göre her direğe 2 MW 'lık bir Şekil 1: Türkiye nin rüzgar hızı ve rüzgar potansiyeli (8) Türkiye rüzgar enerjisi açısından oldukça şanslı bir ülkedir. Rüzgardan elektrik enerjisi elde edilmesinde kullanılan rüzgar enerjisi çevrim santralları için gerekli ortalama 2.5-4 m/sn başlangıç rüzgarı, 7 m/sn üretim hızının bulunabilirliği ve sürekliliği adına ülkemizde Marmara, Ege ve Güneydoğu Anadolu Bölgeleri oldukça büyük potansiyele sahiptir. Mesela; Çeşme-Alaçatı bölgesinde kurulu olan 12*0.6 MW ve 3*0.5 MW, toplam 8.7 MW gücündeki rüzgar çevrim santrallarının 1999 yılı üretimlerinin, Çeşme-Alaçatı nın toplam tüketiminin 2/3 üne eşdeğer olduğu saptanmıştır (4). Türkiye de şu anda toplam rüzgar çevrim santralı kurulu gücü 10 MW dır. Önümüzdeki 5 yıl içerisinde bu gücün 250 MW değerine yükseltilmesi yönündeki çalışmalar hız kazanmıştır. Ancak bu

değer, şu andaki Türkiye toplam kurulu gücünün %1 i olup, ülkemizin teknik potansiyeli gözönüne alındığında düşük bir değerdir. Avrupa da elektrik enerjisi planlamalarında, enerjinin şu anda % 8, 2030 yılında ise % 10 unun yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılanılması hedeflenmektedir. Benzer yaklaşımla Türkiye nin hedefi toplam rüzgar kurulu gücünü yaklaşık 25000 MW a çıkarmak olmalıdır. Türkiye de 10 m yükseklikte yapılan ölçümlere göre tespit edilen rüzgar hızları Tablo 3 de verilmiştir. Tablo 4 de ise Türkiye de rüzgar yoğunluğunun en fazla olduğu yöreler görülmektedir. Rüzgardan üretilen elektriğe, kirletici emisyonlar olmadan üretilecek elektriğin çevresel yararlarını yansıtan, hakça bir bedel ödenmesi ve iyi organize olmuş bir kurumsal alt yapı ve rüzgar enerjisinin planlama yönetmeliklerinin hazırlanması durumunda, Türkiye de rüzgar enerjisi kurulu gücünün gelişiminde, YEKAB (Yeni ve Yenilenebilir Enerji Kaynak ve Teknolojileri Araştırma Birimi) tarafından öngörülen ve Tablo 5 de belirtilen hedeflere kolayca ulaşılabilecektir (5). Rüzgar enerjisinin geliştirilmesine gereken önem verilerek pazar yaratıldığında Türk Endüstrisi, rüzgar gücü santrallarının imalatına kolayca adapte olabilecektir. Yeni kurulan rüzgar çiftliklerinin kuleleri yerel olarak imal edilmeye başlanmıştır (5). Türkiye de son yıllardaki gelişmelerden etkilenmiş ve kurulu güçleri toplamı en az 645.42 MW olacak rüzgar santralları başvuruları yapılmıştır. Yapılan tahminlere göre, rüzgardan elde edilecek elektrik enerjisi 2000 yılında 675 GWh, 2023 yılında 21900 GWh olacaktır. Toplam elektrik arzındaki payı ise % 0.5 'den % 3.5 'e çıkacaktır. Rüzgar enerjisi üzerinde yapılan teorik çalışmalara göre, Türkiye 'nin karasal alanlarında 400 TWh/yıl brüt potansiyele ve 120 TWh/yıl teknik potansiyele sahip olduğu hesaplanmıştır. Brüt potansiyel 160000 MW, teknik potansiyel de 48000 MW rüzgar gücüne karşılık gelir. Ancak, Türkiye 'nin ekonomik rüzgar potansiyelinin 50 TWh/yıl olduğu tahmin edilmektedir. Bu potansiyelin değerlendirilmesi için gereken kurulu rüzgar gücü ise 20000 MW 'dır. Tablo 3: Türkiye de rüzgar enerjisi için yapılan ölçümler Bölge Yıllık ortalama rüzgar hızları (m/sn) Bandırma 5.12 Sinop 4.73 Nurdağı (K.Maraş) 7 Datça 5.85 Akhisar 6.84 Yalıkavak (Bodrum) 5.68 Göktepe (Bitlis) 5.66 Belen (İskenderun) 7.01 Zengen (Bor) 3.54 Didim 4.81 Kocadağ (Çeşme) 9.28 Karabiga (Çeşme) 6.52 Şenköy (Mardin) 7.69 Gökçeada 7.03 Söke 5 Tablo 4: Türkiye de rüzgar enerjisi açısından süreklilik ve yoğunluk gösteren yöreler İstasyon Adı Rüzgar gücü yoğunluğu (W/m 2 ) Bandırma 152.6 Antakya 108.9 Kumköy 82 Mardin 81.4 Sinop 77.9 Gökçeada 74.5 Çorlu 72.3 Çanakkale 71.3 Tablo 5: Türkiye de rüzgar enerjisi için mümkün hedefler (5) Yıl Kurulu kapasite (MW) 2000 400 2003 1400 2005 5000 2010 10000 2020 20000

V. SONUÇLAR Yenilenebilir enerji alanında Dünya daki teknolojik gelişmelerin statüsünün analiz edilmesi ve ülkemiz şartlarında teknik ve ekonomik açıdan uygulanabilirliğinin belirlenmesi gereklidir. Uygulanabilme potansiyeline sahip teknoloji yatırımlarına yönelik çalışma ve gereksinim duyulan yasal düzenlemelerin belirlenmesi uygun bir yaklaşım olarak benimsenmelidir. Başta Almanya olmak üzere Danimarka, Hollanda, İspanya gibi belli başlı Avrupa Birliği ne üye ülkelerin temiz enerji kaynağı olan rüzgar enerjisinden daha fazla faydalanılması maksadıyla yatırımları ve araştırma geliştirme faaliyetlerini destekledikleri ve rüzgar enerjisi santrallarının da en çok bu ülkelerde tesis edildiği görülmektedir. Rüzgar enerjisinin İngiltere, İrlanda ve Fransa gibi ülkelerde çok fazla desteklenmediği ve dolayısıyla da kurulu kapasitelerin diğer ülkelere göre daha düşük olduğu gözlemlenmektedir. Ancak bütün ülkelerdeki uygulamalarda belirli bir enerji politikasının varlığı dikkate çarpmaktadır. Benzer bir politikanın ülkemizde de belirlenmesi ve devletin bütün kurumlarınca misyon olarak kabul edilerek duyurulması, hem ekonomik faaliyetlerin daha sağlıklı yürümesi ve hem de gereksiz zaman ve para kaybının önlenmesi bakımından hayati önem arz etmektedir. Genel enerji planlamasında ve elektrik planlamasında rüzgar enerjisine yer verilmediğinden, Türkiye 'de resmi olarak somutlaştırılmış bir rüzgar enerjisi politikası ve geleceğe ilişkin hedef projeksiyonları yoktur. Ancak, bu konuda bazı öneriler ve tahminler bulunmaktadır. Ülkemizde rüzgar santralları kurulmasına 500 MW 'lık paket projelerle başlanması, paketlerin uygun sürede bitirilmesi, her paket için ayrı teknik, ekonomik ve mali koşullar belirlenmesi, sivil toplum kuruluşları tarafından sunulan raporlarla istenmiştir. İlk projelerde Ege ve Marmara kıyıları öncelik kazanmıştır. Rüzgar elektriğinin şebekeyi kesintisiz besleyebilmesi için, rüzgar santrallarının diğer yörelere de dağılması gerekir. Rüzgar santralının kurulacağı yerin seçiminde yeterli rüzgar potansiyeli ve arazi olanağından başka; iletim hattına uzaklığı, trafo gücü, sit alanı veya doğal koruma, milli park alanı olup olmaması, yakınında uzun mesafeli alıcı-verici antenler ve link hatları bulunmaması gibi özellikler önem kazanmaktadır. Rüzgar santralları Yap-İşlet-Devret modeli ile değil Yap-İşlet modeli ile kurulmalıdır. Çünkü rüzgar devletin hüküm ve tasarrufu altında görülecek bir doğal kaynak değildir. Rüzgarlı doğal sit alanlarında rüzgar santralları kurulması, bu alanları korumaya da yarayacağından, her derece doğal sit alanında rüzgar santralı kurulması engellenmemelidir. Tarihi sit alanlarının bazıları için de bu olanak tanınabilir. Proje sahasını belirleyerek başvuru raporu alan ve rüzgar hızı ölçümlerine girişen üretici şirketlerin belirledikleri alanlara başka şirketlerin girmesi, yatırım olanaklarının prodüktif kullanılması açısından engellenmelidir. Santralın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki bir yerde kurulmasının gerekmesi durumunda, üretim şirketine üs hakkı tanınmalıdır. Yerleşim yerlerinin rüzgar santrallarına 500 m 'den fazla yaklaşmasına işletme süresi boyunca imar izni verilmemeli, aksi takdirde, üretici şirkete tazminat ödenmesi zorunlu duruma getirilmelidir. Rüzgar enerjisi santrallarının gelişimi ve sanayi yatırımlarını teşvik için, enerji alımında tüketiciye uygulanan fiyatın altında kalmak üzere yüksek paçal fiyat (ortalama tarife) uygulanmalıdır. Ancak, bu fiyatın üretici şirketler bazında farklı düzeylerde tutulmaması gerekir. Yıllara göre planlanacak üretim kapasitesi paketleri belirlenmeli, belli pakete proje ayrımı yapılmaksızın eşdeğer fiyat uygulanmalıdır. Türkiye 'de uzun dönemde yerli türbin üretimi üzerinde de durulmalı, bu amaçla yerli sanayinin Avrupa 'daki türbin üreticileri ile işbirliği olanakları araştırılmalıdır. Ülke insanlarının bilinçlendirilmesi amacıyla, üretilecek rüzgar enerjisinin insanlığın yaşamına nasıl direkt ve yararlı katkısı olduğu topluma anlatılmalı, bu anlamdaki toplumsal bilinç yükseltilerek, toplumun bir baskı unsuru olabilme yeteneği harekete geçirilmelidir. Devletin rüzgar enerjisi santrallarını desteklemesi durumunda oluşacak bu yeni sektörde, yeni iş imkanları doğacak, işçilik ve nakliye avantajları sebebiyle Türkiye ekonomisine yeni bir ihraç ürünü katılacaktır. Bu durumda ekonomideki dinamik dengelerin ne kadar büyük bir katma değer oluşturacağını da göz ardı etmemek gerekir. Ayrıca milli kaynaklara dayanan bu enerji türüyle sektörün dışa bağımlılığı da tümüyle ortadan kaldırılabilecektir.

Türkiye de rüzgar enerjisi kullanımının gelişimi için bir Ulusal Rüzgar Enerjisi Programı hazırlanarak uygulamaya konulmalıdır. Uzun dönemli olması gereken bu programda; hedefler, yatırımlar, teşvikler, iletim hatları ve trafo güçleri, Ar- Ge konuları yer almalıdır. Türkiye de rüzgar santralları kurulacak yerlerin belirlenmesi için yerel rüzgar ölçümlerinin geliştirilmesi zorunluluğu vardır. Enerji amaçlı ölçümler santral kurucusu firmalar tarafından yapılabileceği gibi, ilgili kamu kuruluşları tarafından saptanan yörelere ilişkin ölçümler firmalara sunulabilir. Ulusal enterkonnekte sisteme bağlanacak rüzgar çiftlik ve türbinlerinin bağlantı kolaylıkları için rüzgar potansiyeli zengin olan yörelerde trafo güçleri ve hat kapasiteleri artırılmalıdır. Şebeke bağlantılı rüzgar santralları için rüzgarlı yörelerdeki enerji iletim hatları artırılmalı ve yeni hatlar özel sektörle koordineli planlanmalıdır. Rüzgar enerjisi santrallarından elektrik üretimi esaslarını düzenleyen özel bir kanun çıkarılmalıdır. Rüzgar santrallarının ticari kullanıma girmesini engelleyen tüm kurumsal engellerin ve belirsizliklerin ortadan kaldırılması için yasal düzenlemeler yapılmalıdır. Doğal çevre ve insanlara hiçbir olumsuz etkisi olmayan rüzgar enerjisinin daha çok kullanılması özendirilmelidir. Rüzgar çevrim santralları ülkemiz için önemli bir yenilenebilir enerji kaynağı olarak değerlendirilmeyi beklemektedir. Bu konuda boşa geçirilen süre, dışa bağımlı enerji politikamızın daha hızlı tükenişini getirecektir. KAYNAKLAR 1- Yenilenebilir Enerji Kaynakları, http://fatin.koeri.boun.edu.tr/meteor/enerji/enerji 1.htm 2- Türkiye Açısından Yeni ve Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Yeri, http://www.tusiad.org/turkish/rapor/enerji/html/ sec10.html 3-21.Yüzyılın Enerji Teknolojileri, http://www.tubitak.gov.tr/btpd/btspd/enerji/ icindekiler.html 4- Canpolat, T., Rüzgar Enerjisinin Dünya ve Türkiye deki Durumu ve Bölgemizdeki Potansiyeli, TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Bülteni, sayı 124, s.25-27, İzmir, 2000. 5- Uyar, T.S., Türkiye Enerji Sektöründe Karar Verme ve Rüzgar Enerjisinin Entegrasyonu, http://www.unimedya.net.tr/egetek/pages/news/ TanayUyar02.html 6- Akyüz, O., Rüzgar Enerjisi İle Diğer Enerji Kaynaklarının Fiyat / Maliyet Analiz Raporu, http://www.unimedya.net.tr/egetek/pages/news/ asmakmaliyet.html 7- Avrupa Rüzgar Enerjisi Birliği-Türkiye Şubesi Bülteni,sayı 1, İstanbul, 1999. 8- Güneş ve Rüzgar Enerjisi, Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü Araştırma ve Geliştirme Çalışmaları, http://www.meteor.gov.tr/webler/arge/argealt25. htm 9- Beurskens, J., Rüzgar Enerjisi Projelerinin Uygulanması, Elektrik Mühendisliği, cilt 39, sayı 403, s.41-46, Ankara, 1998. 10- Petersen, E.L., Troen, I., and Mortensen, N.G., The European Wind Energy Resources, Proceeding of EC Wind Energy Conference and Exhibition, Denmark, 1988. 11- Yeni ve Yenilenebilir Alternatif Enerji Kaynakları, Türkiye 1.Enerji Şurası Alt Komisyon Raporları, cilt 1, 6.Alt Komisyon Raporu, İstanbul, 1998. 12-1998 Enerji İstatistikleri, Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi, Ankara, 2000.