BURDUR DA HAYVANCILIK NASIL GELİŞTİRİLEBİLİR?



Benzer belgeler
SÜT SEKTÖRÜNDE MEVCUT DURUM. Yusuf GÜÇER Ziraat Mühendisi İzmir İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü

Trakya Kalkınma Ajansı. Edirne İlinde Yem Bitkileri Ekilişi Kaba Yem Üretiminin İhtiyacı Karşılama Oranı

İLİMİZDE HAYVANCILIĞIN DURUMU

Türkiye de hayvancılık sektörünün önündeki sorunları iki ana başlık altında toplamak mümkündür. Bunlar;

BÜYÜKBAŞ-KÜÇÜKBAŞ HAYVAN VARLIĞI VE SÜT ÜRETİMİ MEVCUT DURUMU TÜRKİYE İZMİR KARŞILAŞTIRMASI

Bölüm 2. Tarımın Türkiye Ekonomisine Katkısı

TEMEL ZOOTEKNİ KISA ÖZET KOLAY AÖF

EMBRIYO TRANSFERIYLE BIR INEKTEN?100 BUZAGI ALINACAK

BÜYÜKBAŞ HAYVANCILIK ARAŞTIRMALARI ÇALIŞMA GRUBU. Önder SÖZEN Koordinatör

Tarım Ekonomisi ve İşletmeciliği

AR&GE BÜLTEN 2016 OCAK-ŞUBAT SEKTÖREL SÜT SEKTÖRÜNE BAKIŞ

KONYA-EREĞLİ TİCARET BORSASI TÜRKİYE DE VE İLÇEMİZDE HAYVANCILIK SEKTÖRÜ SORUNLARI

ORGANİK MANDA YETİŞTİRİCİLİĞİ. Vet. Hek. Ümit Özçınar

TÜRKİYE ET ÜRETİMİNDE BÖLGELER ARASI YAPISAL DEĞİŞİM ÜZERİNE BİR ANALİZ

Prof. Dr. Zafer ULUTAŞ. Gaziosmanpaşa Üniversitesi

Islah Stratejileri ve Türkiye Ulusal Sığır Islah Programı

İZMİR DE SÜT HAYVANCILIĞI

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS HAYVAN SAĞLIĞI VE HASTALIKLARDAN KORUNMA

İZMİR DE SÜT SEKTÖRÜNE BAKIŞ

Erzurum İli Büyükbaş Hayvan Islahı Projesi Çiftçi Eğitimi. Ocak Nisan 2009 Ziraat Fakültesi Konferans Salonu

Çukurova Bölgesi Sığır Yetiştiriciliğinin Yapısı. Prof. Dr. Serap GÖNCÜ


Dünyada ve Türkiye de Endüstriyel Süt İşleme

Hazırlayan: Prof. Dr. Fahri YAVUZ. Erzurum İli. Büyükbaş Hayvan Islahı Projesi. Çiftçi Eğitimi. Kasım 2006

BİRLİĞİN KURULUŞU: 1995 yılında 13 kişi. Türkiye nin 2. Birliği.

Türkiye Sığırcılık Sektöründe Yetiştirici Birliklerinin Yeri

Prof.Dr. Selahattin Kumlu

Birliği. Avrupa Birliği. Avrupa. Politikaları. Ortak Tarım. Dr.Mustafa ALTUNTAŞ Uzman Veteriner Hekim. ığır r ve Dana Eti. 3.

HOLLANDA ÜLKE RAPORU

YÜZÜNCÜ YIL ÜNİVERSİTESİ ARAŞTIRMA VE UYGULAMA ÇİFTLİĞİ YÖNERGESİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

KONYA SÜT SEKTÖR RAPORU (Konya Süt Eylem Planı)

TÜRKİYE DE TARIM ve HAYVANCILIK: SORUNLAR VE ÖNERİLER DOÇ.DR.BERRİN FİLİZÖZ

BULDAN HAYVAN YETİŞTİRİCİLİĞİ

BVKAE

DAMIZLIK DİŞİ SIĞIRLARIN BÜYÜTÜLMESİ. Prof.Dr. Selahattin Kumlu. Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Antalya. Jump to first page

AYDIN İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ BİRLİĞİ OCAK 2016 KAYE EĞİTİM TOPLANTISI SEDA EMİNE PAYIK TEKNİK İŞLER ŞUBE MÜDÜRÜ

ULUSAL SÜT KONSEYĠ ARAġTIRMA VE DANIġMA KURULU SÜT SEKTÖRÜ 2010 YILI GENEL DEĞERLENDĠRME RAPORU 2.ÜLKEMĠZ SÜT HAYVANCILIĞINDA MEVCUT DURUM

2016 Özalp Tarihçesi: Özalp Coğrafyası: İlçe Nüfus Yapısı: Yaş Grubu Erkek Kadın Toplam 0-14 Yaş Yaş Yaş Yaş Yaş

SIĞIRLARDA KURU DÖNEM BESLEMESİ

GİRİŞ I. PROJE ÖZETİ Projenin Genel Tanımı Giriş Projenin Amacı Projenin Kalkınma Planı ile İlişkisi...

Türkiye de Simental Genotipinin Yaygınlaştırılması. Araş. Gör. Ayşe Övgü ŞEN Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi

2013 YILI TARIMSAL DESTEKLEMELER

Besi Hayvanları Pazarlama Politikası ve Canlı Hayvan Borsaları Komitesi. Sonuç Raporu

2013 YILI DESTEKLEME BİRİM FİYATLARI

TÜRKİYE SÜT SEKTÖR İSTATİSTİKLERİ ÖZET RAPORU

Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü

Türkiye Arıcılığının Yapısı, Sorunları ve Sürdürülebilir Arıcılık Açısından Değerlendirilmesi. Yrd. Doç. Dr. Ayhan GÖSTERİT

ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ VETERİNER FAKÜLTESİ TARIMSAL UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİNİN AMAÇ

SAKARYA DA TARIM VE HAYVANCILIK SEKTÖR ANALİZİ VE ÖNERİLER RAPORU PROJESİ SAHA ARAŞTIRMA ÇALIŞMASI SONUÇLARI

Birlikle el ele, Hayvancılıkta daha ileriye

TÜRKİYE DE SIĞIR YETİŞTİRİCİLİĞİ

ÖNSÖZ. Dr. Ahmet ALTIPARMAK Antalya Valisi BAKA Yönetim Kurulu Başkanı. Tuncay ENGİN BAKA Genel Sekreteri

Ruminant. Buzağıdan Süt Sığırına Bölüm ll: Sütten Kesimden Düveye Besleme ve Yönetim

T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI DESTEK BİZDEN, ÜRETİM SİZDEN BOLU

Bir hayaldi gerçek oldu...

2014 YILI TARIMSAL DESTEKLEMELER

TÜRKİYE DE YEM BİTKİLERİ ÜRETİMİNİN DURUMU VE KABA YEM İHTİYACI

T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI DESTEK BİZDEN, ÜRETİM SİZDEN DÜZCE

Değişen Dünyada Güçlü İşletmeler Olmak. GİRİŞİM EĞİTİM ve DANIŞMANLIK MERKEZİ

Türkiye Hayvancılık Sektöründe Mevcut Durum, Sorunlar ve Çözüm Önerileri

FİRMA TANITIM DOSYASI

DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLİĞİNDE KADININ ROLÜ. Zerrin KUMLU. Salahattin KUMLU. DGRV Eğitim Ekibi Ankara, 2016

SANAYİCİ GÖZÜYLE GIDA SEKTÖRÜ PANELİ KIRMIZI ET SORUNU

GAMBİYA ÜLKE RAPORU. Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu Afrika Koordinatörlüğü

En son istatistiki verilere göre Türkiye'de hayvan cinsleri itibariyle toplam süt üretimine ilişkin bilgiler aşağıda verilmiştir.

1926

TÜRKİYE DE TARIMIN GELECEĞİ ve AVANTAJLAR

HAYVANCILIK DESTEKLEMELERİ

Detay Fuarcılık Organizasyon ve Tanıtım Hizmetleri Ltd. Şti

TARIM İŞLETMELERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

LAKTASYON VE SÜT VERİMİ

T. C. DİCLE ÜNİVERSİTESİ VETERİNER FAKÜLTESİ DEKANLIĞI GÜZ DÖNEMİ DERS PROGRAMI

ÖDEMİŞ İLÇESİNDE PATATES ÜRETİMİ, KOŞULLAR ve SORUNLAR

TÜRKİYE DE ve DÜNYA DA HAYVANSAL ÜRETİM. Prof. Dr. Numan AKMAN A.Ü. Ziraat Fakültesi

Çaldıran daha önceleri Muradiye İlçesinin bir kazası konumundayken 1987 yılında çıkarılan kanunla ilçe statüsüne yükselmiştir.

Sürdürülebilir Tarım Yöntemleri Prof.Dr.Emine Olhan Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi

AR&GE BÜLTEN 2012 EYLÜL SEKTÖREL TARIM KENTİ İZMİR

T.C. DİCLE ÜNİVERSİTESİ VETERİNER FAKÜLTESİ DEKANLIĞI GÜZ DÖNEMİ DERS PROGRAMI

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ ZOOTEKNİ BÖLÜMÜ

T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI DESTEK BİZDEN, ÜRETİM SİZDEN KARABÜK

T. C. DİCLE ÜNİVERSİTESİ VETERİNER FAKÜLTESİ KAMU HİZMET STANDARTLARI TABLOSU

Erzurum İli Büyükbaş Hayvan Islahı Projesi

SAĞLIKLI HAYVANSAL ÜRETİM

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı 2012 YILI TARIMSAL DESTEKLER

İnek Rasyonları Pratik Çözümler

TARIM POLİTİKASI. Prof. Dr. Emine Olhan. A.Ü.Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü

SAĞLIM İNEKLERİN BESLENMESİ

T.C...İLÇESİ SOSYAL YARDIMLAŞMA VE DAYANIŞMA VAKFI BAŞKANLIĞI KOYUNCULUK PROJESİ

KAHRAMANMARAŞ SEMPOZYUMU 1239 KAHRAMANMARAŞ'TA SEBZE TARIMININ MEVCUT DURUMU, PROJEKSİYONLAR VE ÖNERİLER

HATAY TARIM VİZYONU

KONYA İLİ TARIM SEKTÖRÜ YATIRIMLARI İÇİN NEDEN

AR&GE BÜLTEN. İl nüfusunun % 17 si aile olarak ifade edildiğinde ise 151 bin aile geçimini tarım sektöründen sağlamaktadır.

CA ve kalitesine göre 2-6 kg kaba yem 10 aylık yaşta meme bezi gelişimini tamamlar;

SERTİFİKALI BUĞDAY YETİŞTİRİCİLİĞİNİ YAYGINLAŞTIRMA PROJESİ

Hatay İskenderun Bilgi Notu

Tarım alanlarının bölünmesi 50 bin kişiye sorulacak

Rumen Kondisyoneri DAHA İYİ BY-PASS PROTEİN ÜRETİMİNİ VE ENERJİ ÇEVRİMİNİ ARTTIRMAK, RUMEN METABOLİZMASINI DÜZENLEMEK İÇİN PRONEL

NOT: BU FORMUN HERBİR SAYFASI BİR KAPSAM İLE İLGİLİDİR. ÜRETİCİNİN SADECE BAŞVURDUĞU KAPSAM İLE İLGİLİ OLAN SAYFANIN DOLDURULMASI YETERLİDİR.

Simental sığır ırkının anavatanı İsviçre dir. Simental hem süt ve hemde etçi olmalarından dolayı kombine bir sığır ırkıdır. Dünyada bir çok ülkede

Ulusal ve Uluslararası Mali Destekler Konferansı / ERZURUM

Transkript:

I.BURDUR SEMPOZYUMU 1137 BURDUR DA HAYVANCILIK NASIL GELİŞTİRİLEBİLİR? Kazım ÜSTÜNER * Genel Giriş Bir ülkenin gelişmişlik düzeyini gösteren üç önemli kriter. -Eğitim Seviyesi -Enerji Kullanımı (Tüketimi) -Beslenme Düzeyi Bu gün irdeleyeceğimiz hayvancılık; beslenmeye yönelik olarak toplum refahını doğrudan etkileyen bir sektör olduğundan, sosyal politikalar açısından yaşamsal önem taşımaktadır. Dengeli beslenme için bir insanın günde yaklaşık olarak beher kg canlı ağırlığı için 1 gr protein alması, alınan toplam proteininde en az %40 ı hayvansal orjinli olması gerekmektedir. Bunu somuta indirgeyip bir örnek verirsek 80 kg ağırlıktaki bir insanın günlük protein ihtiyacı 80 gr dır. 80 gr %40 = 32 gr hayvansal 48 gr bitkisel orjinli protein olmalıdır. Ülkemizde asgari hayvansal protein ihtiyacının ancak yarısı karşılanabilmektedir. Yani 17gr. Hayvansal proteinler bitkisel proteinlerde bulunmayan 10 adet esansiyel amino asitide içermesinden dolayı beyin gücünün gelişmesi bakımından da önemlidir. Gelişmiş ülkelere baktığımızda kişi başına protein tüketimi 102 gr olup bunun 70 gr hayvansal kaynaklı proteinlerden oluşmaktadır. Ülkemizde yaklaşık 84 gr olan kişi başına protein tüketiminin ise ancak 17 gr ı hayvansal kaynaklı. Kişi Başına Düşen Protein Hayvansal Bitkisel Türkiye 84 17 67 Gelişmiş Ülkeler 102 70 32 Sömürenler etçil, sömürülenler otçul. Hayvanlar aleminde de, insanlar aleminde de durum bu. Gelecek bilimcileri diyor ki; önümüzdeki 20 yılda kullanılabilir tarım alanları %40 oranında daralacak, diğer taraftan da dünya nüfusu 20 yıl içinde katlanacağı yani 10-12 milyara ulaşacağı tahmin ediliyor. Et-Süt ve besin maddeleri bu anlamda stratejik maddeler olacağı şüphesizdir. Dünya ekonomisinde ki gelişmelerin ortaya koyduğu gerçek şudur; Gıda maddeleri fiyatları gelecek 10 yılda önemli ölçüde artacağından her ülke, potansiyeli mevcut ise, en az kendi gıda güvenliğini sağlayacak bir üretimi hedeflemelidir. Çünkü tarım ve hayvancılığını geliştirmeyen ülkeler bu ihmalin bedelini gelecekte büyük döviz kaybı, kötü beslenmeden doğan sağlık sorunları, kalkınmalarının aksaması gibi önemli sosyal ve ekonomik fedakârlıklarla ödemek zorunda kalacaklardır. Geçmişte önemli bir gıda fazlasına sahip olan ülkemiz, uygulanan politikalarla gıda satın alır hale gelmiştir. Uygulanan tarım politikalarının yanlışlığı sonucunda en ağır maliyeti hayvancılık ödemiştir. Üretimin sadece miktar olarak artması yetmez, aynı zamanda sağlıklı ürünler şeklinde yapılması sağlanmalıdır. Gelişmiş ülkelerde sanayi ve tarım at başı gitmişlerdir. Gelişen, ama tarımını göz ardı eden, geri bırakan bizden başka örnek ülke yoktur. * Veteriner Hekim, 20. Dönem Burdur Milletvekili

1138 I.BURDUR SEMPOZYUMU Bizdeki hükümetler, ülkenin gelişmesini tamamen sanayiye bağlayarak tarım ve hayvancılığa yeterince önem vermemişlerdir. Eğer yıllardır sanayi kesimine verilen desteğin onda biri tarım-hayvancılığa verilmiş olsaydı; Türkiye bu gün onurunu bu denli ayaklar altına aldırmaz, AB kapısından ricayla değil, kırmızı halılar üzerinde girerdi. Geçen yıllarda -kriz yılları hariç- sanayi kesiminde yaratılan istihdam yılda ortalama 100 bin kişi olmuştur. Bunun yan etkileri ile birlikte hizmetler kesiminde doğan gelişmeyi de hesaba katarsak her yıl 200 bin kişiden daha fazla istihdam yaratılmadığını görürüz. Her yıl kentlere göçen 2,1 milyon kişinin sadece üçte biri yani 700 bin kişiyi sanayide istihdamı için, her yıl 21 milyar dolarlık sanayi yatırımı yapmak gerekir. Mevcut bütçelerde bu mümkün değildir. Yapılan bir araştırmaya göre; her yıl 500 bin adet kadar ıslah edilmiş hayvan varlığı artışı halinde, yem bitkileri üretimi, süt ve et üretimi, pazarlamasının yaratacağı zincirleme etki, yuvarlak bir hesapla 250 bin kişilik istihdam yaratabilmektedir. Bunun sağlanması için ayrılması gereken kaynak ise sanayi için gereken yatırımın yüzde 10 undan daha fazla değildir. (SET-BİR-Tarım-Hayvancılık raporu) Türkiye nin 1/19 biri kadar toprağa sahip yani -KONYA ilimiz kadar- Hollanda nın 35 milyar dolar tarım ve hayvansal ürün ihracatı yaptığını, 21 milyon hektar işlenebilir arazisi olan Türkiye nin en büyük harası olan CEYLANPINAR tarım işletmesi 1,5 milyon hektar arazisiyle Belçika nın toprağından daha geniş olduğunu bilirsek tarım ve hayvancılıkta doğru politikalarla ne denli iddialı bir ülke olabileceğimizi daha iyi anlayabiliriz. Diğer politikalarda olduğu gibi tarım- hayvancılıkta da ulusal stratejiyi oluşturmayı yabancı uzmanlara teslim etme hatasının ağır faturasını ödüyoruz. Ayrıca hükümetten hükümete hatta bakandan bakana değişen politikalarla bir yere varamayız. Çünkü tarım hayvancılıkta uygulanacak politikalar uzun vadeli (en az beş yıl) ve tutarlı olmalıdır. Hayvancılıkta Neredeyiz Yıllar itibariyle Türkiye hayvan varlığındaki gelişmeler (KAYNAK DİE) Yıllar Sığır Manda Toplamı 1980 16.925 1985 23.017 1990 11.741 1995 11.632 2000 10.911 Yıllar itibariyle Hayvansal üretim miktarı (KAYNAK DİE) Yıllar Süt Kırmızı Et Piliç Et Yumurta 1980 4.817.270 203.995 68.725 265.693 1985 5.472.345 410.606 135.283 338.586 1990 9.670.123 476.319 282.942 466.521 1995 9.617.415 414.995 282.064 595.583 1996 10.601.550 415.360 420.482 567.659 1997 10.761.000 516.983 471.415 701.182 1998 9.970.531 532.190 486.682 836.904 1999 10.082.010 511.017 596.854 817.221 2000 10.076.526 491.223 643.436 783.498 Yıllar itibariyle Hayvansal üretim sabit indeksi (KAYNAK DİE) 1881 ile 2000 yılları arasında süt üretimi 2.09, kırmızı et üretimi 2.41, piliç üretimi 9.35 ve yumurta üretimi ise 2.95 artış göstermiştir. Ülkemizde tarımsal istihdam oranı %39 AB tarımsal istihdam oranı % 5 ABD tarımsal istihdam oranı % 2,8

Tarımın GSMH payı; Türkiye 14 AB 1,9 ABD 1,7 İşletme Genişliği; Türkiye 5,9 AB 17.4 ABD 180 hektar I.BURDUR SEMPOZYUMU 1139 Ülkemiz büyük ve küçükbaş hayvan varlığı son 20 yılda büyük ölçüde azalmış, birim hayvan başına ürün miktarı ise hayvancılığı gelişmiş ülkelerle mukayese edilemeyecek düzeyde gerilerde kalmıştır. Tavukçuluk ise Avrupa ile boy ölçüşebilecek seviye ve teknolojik gelişmelere sahip olurken büyük ve küçükbaş hayvancılığımız ciddi bir gerileme içine girmiştir. Süt İneklerinin 1 Laktasyondaki Süt Ortalaması Dünya Ortalaması 2.050 Türkiye 1.970 Almanya 6.500 ABD 7.900 İsrail 9.000 Tüm bu göstergeler ülkemiz açısından tarımın ne kadar önemli sorunlarının çözümünün ne kadar zor olduğunu göstermektedir. Burdur da Hayvancılık Burdur da hayvancılık denilince ilk akla gelen süt inekçiliğidir. Bu dar sürede de sadece bu konuya değineceğim. Burdur da 26.914 Büyükbaş hayvan işletmesi olup 133.700 sığır hayvan kayıt sistemine kayıtlıdır. İlimizdeki büyük baş hayvanların %99 u kültür ve kültür ırkı melezi olup işletme tipi genelde aile hayvancılığı şeklindedir. İneklerin çoğunlukla holstein ırkı olup süt verimleri ortalama bir laktasyonda 5.700 litredir. İşletme başına düşen hayvan sayısı 5 dir. Günde 600 ton süt üretilen Burdur da yılda süt geliri olarak 110 trilyon TL ekonomisine girmektedir. Ayrıca yılda ortalama 5 bini bulan damızlık düve satışı ile de yaklaşık 11 trilyon TL Burdur ekonomisine kazandırmaktadır. Çiğ süt ve damızlık satışından elde ettiği gelirin yanı sıra özellikle çevre iller tarafından değerlendirilen besi materyalleriyle de hayvancılık sektörüne önemli katkılar yapmaktadır. Yaygın Demokratik halk kooperatifçiliği açısından da örnek gösterilebilecek Burdur, örgütlü üretim gücü ile hayvancılık politikalarının uygulanmasında önemli avantajları olan ekonomisi % 70 tarım-hayvancılığa, özellikle hayvancılığa bağlı bir ildir. Süt üretimi sıralamasında Türkiye üçüncüsü, nüfus büyüklüğüne göre süt üretiminde birinci sırada yer alarak; yılda 10,5 milyon ton olan Türkiye süt üretimine 200 bin ton katkı yapan bir ildir(%2). Komşu il olan Denizli sanayide, Antalya turizmde öne çıkarken Burdur da bacasız sanayi olan hayvancılıkta öne çıkmayı başarmıştır. Hem de hayvancılık için çok uygun olmayan toprak ve iklim yapısına rağmen. (Büğdüz ve Yassıgüme örneği) Burdur da Hayvancılık Nasıl Geliştirilebilir? Elbette bu sorunun cevabı en klasik anlamıyla birim hayvan başına alınan verimi yükselterek olacaktır. Verim nasıl yükseltilir? 1) Genetik yapıyı geliştirerek, ıslah çalışmalarıyla 2) Çevre şartlarını uygun hale getirilerek (Bakım, besleme, barınak, iklim, sağım, hijyen, hastalık vb) İlimiz Burdur gerek Suni Tohumlama çalışmalarının yıllardan beri başarıyla sürdürülmesi gerekse yurtdışından ithal edilen sayısı onbinleri bulan damızlık düve transferiyle süt inekçiliği genetik yapısında hatırı sayılır bir ilerleme kaydetmiştir. Bundan 20 yıl önce günde 20 litre süt veren bir inek beğeniyle gösterilir haldeyken bugün gelinen nokta; 20 litrenin altında süt veren bir hayvanın işletmeye bir şey kazandıramayacağı bilinci hâkim olmuştur. 1-Burdur hayvancılığını genetik açıdan daha da geliştirmek zorundadır. Bunun için de biyoteknolojiden yararlanarak önümüzdeki süreçte EMBRİYO TRANSFERİ metadunu pratik yaşama geçirebilmelidir.

1140 I.BURDUR SEMPOZYUMU Ayrıca suni tohumlamada Burdur da kullanılan spermalarda asgari vasıf belirlenmeli, bunun altındaki spermler kullanılmamalıdır. Cinsiyeti belirlenmiş sperm artık dünyada bilinen bir gerçek. Son zamanlarda sütçü ırkların tohumlamalarından %75 oranında erkek hayvan doğduğu söylenmektedir. Burdur un damızlık düve merkezi olma özelliği yıpratılmaması için önlemler alınmalıdır. Burdur Veteriner Fakültesinden bu ve diğer konularda yararlanılmalı, Fakültenin bu çalışmalara dahil olması sağlanmalıdır. Genetik yapının verimdeki payının %30, Çevre şartlarının payı %70 olduğu dikkate alındığında, asıl ağırlığın çevre şartlarına verilmesi gerektiği anlaşılır. Çevre denince; ilk akla BAKIM-BESLEME gelir. 2-Kaliteli Kaba Yem Açığı Dengesiz Besleme Burdur da ağırlıklı olarak fabrika yemine bağlı hayvan besleme yapılmaktadır. Son yıllardaki bir takım olumlu gelişmelere rağmen bu; her gün lokantadan yemek- içmek, karın doyurmak gibi masraflı bir yöntemdir. Ayrıca hala kaba yem olarak samanın ağırlıklı şekilde kullanılıyor olması hiç de hoş bir durum değildir. Bir hayvan besleme hocamın dediği gibi saman ile hayvan beslemenin ülke ekonomisine verdiği zarar PKK nın Türkiye ekonomisine verdiği zarardan az değildir. Veteriner fakultesi kliniklerimize gelen hastalara konulan teşhiste %16 oranı ile abomasum deplasmanı teşhisi konulmakta. Bu hastalığının oluşumunda da dengesiz beslenmenin rol oynamaktadır. 2004 yılı verilerine göre ilimizde üretilen kaliteli kaba yem miktarı 204.232 tondur. Hububat samanı ise; 397.528 ton. Bu oranlar dikkate alındığında ilimizde üretilen kaba yem hayvanlarımıza ancak 85 gün yetebilmektedir. Bu verilerden yola çıkarak ilimizde üretilen kaba yem miktarını 4.3 kat daha artırmak gerekmektedir. Burdur da aylık 16.500 ton fabrika yemini hayvanlarımız tüketmekte buda yıllık parasal değer olarak 85 trilyon paranın yem fabrikalarına verilmesi demektir. Eğer ilimiz Burdur da kaliteli kaba yem miktarının artırılmasıyla tüketilen fabrika yemi miktarı en az 1/3 e düşecektir bununda ilimize parasal olarak katkısı yıllık yaklaşık olarak 56 trilyondur. Kaliteli kaba yemin üretilebilmesi için sulu tarım alanlarının artırılması ve yem maddeleri ekiminin genişletilmesi gerekir. Bunun sağlanabilmesi için de biran önce 1992 yılından beri devam etmekte olan Karaçal Barajı başta olmak üzere yarım kalan baraj ve göletlerin inşaatının ivedelikle tamamlanması gerekmektedir. Ekilebilir tarım arazilerinin Avrupa Birliği Ülkelerinde %25 i, ABD de %40 ı yem maddeleri üretimine ayrılırken, ülkemizde bu oran son gelişmelerle %2 den %3 e çıkmıştır. İlimiz Burdur da ise; %7 dir. Kozluca Beldemizde düzenlenen Korunga şenliği bu bilincin yansıması açısından olumlu bir örnektir. 3-Burdur da hayvancılık işletmeleri küçüktür. Ekonomik hayvancılık işletmesi, süt hayvancılığında en az 20 baş, besi hayvancılığında ise 40 baş olmalıdır. 4-Burdur a yakışır bir hayvan pazarı yoktur ve hayvan borsası henüz kurulamamıştır. Bu eksiklerin biran önce giderilmesi gerekir. 5-Bakanlık tarafından damızlık düve satın alınmasında kullanılan günümüz ihale yöntemi kaliteli damızlık materyalin aleyhine çalışmaktadır. İhale şartları yeniden gözden geçirilmelidir. 6-100x2 ya da 50x4 damızlık düve dağıtımı esprisini yitirmiştir. Damızlık, materyal israfından öteye fazla bir katkısı olmamaktadır. Bunun yerine damızlık nüve işletmeleri desteklenmelidir. 7-Burdur, hastalığı ve genetiğine kefil olabileceği damızlık düve yetiştiren ve ülkeye pazarlayan bir il olma hedefini koymalıdır. Bunun için bir sürü hastalığı olan ve insanlara da bulaşabilen tübercülose ve brucellosis hastalıklarından ari damızlık düve satan pilot bölge olması için gerekli projeler uygulamaya konulmalıdır.(trakya da olduğu gibi) Aksi takdirde deve kuşu misali kafayı kuma sokmanın ne ülke ekonomisine ne de insan sağlığına bir faydası yoktur. Geçen yıl Kars tan Erzurum Tıp Fakültesine Brucella hastalığı şüphesi ile sevk edilen hasta sayısının 1500 e ulaştığı gerçeği dikkate alınırsa; durumun vehameti daha iyi anlaşılır. 8-Marka oluşturmalıyız. Çiğ sütü ham madde olarak satmak ile mamul halde satmak arasında 2-3 katı fiyat farkı vardır. Onun için üretilen sütün Burdur da mamul haline dönüştürüldükten sonra pazarlanması kazancı artıracaktır. Örneğin; süzme yoğurtla Burdur u meşhur etme düşünülebilir. 9-Mastitis kontrol proğramı uygulamaya konmalıdır.

I.BURDUR SEMPOZYUMU 1141 Süt sığırcılığının temeli; meme dokusunun sağlığının korunmasıdır. Süt sığırcılığının karlılığında meme sisteminin işlevi ve meme dokusunun sağlığı ilk ve en önemli faktördür. Bu nedenle meme fonksiyonunun iyi bilinmesi memenin çeşitli zararlardan korunması işletme karlılığı ve ulusal ekonomi için önem taşımaktadır. Süt bezleri çok hassas organlar olarak gelişmiş olup hastalıkları büyük oranda üretim kayıplarına yol açmaktadır. Mastisis; klasik olarak meme bezlerinin yangısı ve kompleks bir hastalık tablosu olarak tanımlanabilir. Optimum süt verimi ve kalitesi; etkili üretim, en az hastalık ve optimum beslenme ile sağlanır. Ancak süt ineklerinin sağlık şemalarında nerede olursa olsun yer alan en önemli problem mastitistir. Mastitis problemini tamamen ortadan kaldırmaya imkân yoktur, en az düzeye indirmeye çalışmak daha gerçekçi bir yaklaşım olur. Meme sağlığı yönetiminde etkili olmak için öncelikle bir mastitis kontrol programı benimsenmelidir. Günümüz meme sağlığı kontrol programlarının on temel prensibi arasında ilk iki sırada; -Uygun sağım yöntemlerinin kullanımı -Sağım ekipmanlarının uygun kullanımı ve bakımı konuları yer almaktadır. Subklinik Mastitisler ve Oluşturduğu Kayıplar Mastitis sütün nitelik ve niceliğini önemli ölçüde etkileyen ve süt ineği işletmelerinde ekonomik kayıplara yol açan bir meme sorunudur. Subklinik mastitis ise süt ineklerinde süt verim kaybı dışında belirgin semptomlar ile kendini göstermeyen, ancak işletmelerde ekonomik kayıplara yol açan, insan ve hayvan sağlığı açısından ve süt teknolojisi yönünden de önemli sakıncalar doğuran önemli bir sorundur. Süt ineklerinin en az %50 si bu şekilde subklinik mastitis yönünden pozitif sonuç verirler. Sütün muayenesi ile lökosit sayısı, dolayısıyla sütteki hücre sayısının belirlenmesi meme bezleri ve hayvan sağlığı hakkında bilgi verir. Meme sağlığının korunmasında, sütteki hücre sayısı bundan dolayı önemlidir. Amerika Birleşik Devletlerinde subklinik mastitislerden dolayı inek başına yıllık kayıp 1985 yılı verileri ile subklinik mastitislerden kaynaklanan ekonomik kaybın inek başına yıllık 180 dolar olduğu açıklamıştır. Ülkemizde süt sığırcılığı yetiştiricilerinin gözünden kaçan ve sürü bazında meme sağlığı profillerini düşürerek, bireysel süt verimini azaltan subklinik mastisis olguları, bazı araştırmacıların belirttiklerine göre yılda yaklaşık 160 milyon dolar lık kayba yol açmaktadır. Mastitis nedeniyle oluşan ekonomik kayıpların %20 ile 30 u klinik, mastitislerden kaynaklanırken %70 ile 80 i subklinik mastitislerden kaynaklanmaktadır. Subklinik mastitis olgularının 35 ile 40 adetine karşılık 1 adet klinik mastitis gözlenmekte ve çiftliklerde süt üreticilerinin dikkatini yalnızca bu tek olgu çekmektedir. Normal sağlıklı bir memede sütteki hücre sayısı 250.000 hücre/ml den azdır. Sürü tank sütlerinde hücre sayısı 500.000 hücre/ml nin üstünde ise mastitis sorunundan söz edilebilir. AB süreci tartışmalarının yoğunlaştığı şu günlerde ülkemizin hayvansal ürünler konusunda gelişmiş ülkelerin pazarı konumuna düşmemesi, insanımızın yeterli hayvansal protein alabilmesi için hayvancılık konusunda almamız gereken bir hayli mesafe olduğu bilinciyle adım atmak zorundayız. Bunun içinde ilimiz Burdur un bir takım dezavantajlarına rağmen bir hayli birikimleri de mevcuttur. Bu sempozyumun Burdur ve ülkemiz için başarılar getirmesini diliyorum. Kaynak Türkiye Hayvancılığı HEDEF 2023 Çukurova Üniversitesi Prof Dr. Hasan Rüştü Kutlu Doç. Dr. Aykut Gül Doç. Dr. Murat Görgülü SET-BİR Tarım Hayvancılık Raporu Afşin Köker (Doktora Tezi) Akdeniz Üniversitesi Veteriner Fak.