KAHRAMANMARAŞ SEMPOZYUMU 1329 KAHRAMANMARAŞ YÖRESİNDEKİ SÜT SIĞIRCILIĞI İŞLETMELERİNE YÖNELİK UYGUN BARINAK PLANLARININ GELİŞTİRİLMESİ Galip BAKIR*-Sait ÜSTÜN" Özet Hayvansal üretimin arttırılmasında besleme ve genetik iyileştirmeler yanında, yaşama ve barınma ortamlarındaki çevre koşullarının da iyileştirilmesi ve optimum düzeye getirilmesi esastır. Hayvan barınakları inşa edilecek yörenin iklim koşullarına göre planlanmalı ve yapı elemanlarına en uygun boyut verilmelidir. Bu durum hem maliyetten tasarruf hem de hayvanların barınak içerisinde optimum koşullar altında yaşamalarını sağlayacaktır. Bunun sonucu olarak elde edilecek verimin miktar ve kalitesi de önemli oranda artacaktır. Bu çalışmada, Maraş yöresindeki süt sığırcılığı işletmelerine yönelik uygun barınak planları geliştirilmiştir. Yörenin iklim özellikleri ve yetiştiricilerin sosyo-ekonomik durumları göz önüne alınarak çeşitli kapasite ve maliyette barınaklar projelendirilmiştir. Barınaklar yetiştiricilerin mevcut alışkanlıkları ve modern işletme talepleri düşünülerek bağlı duraklı ve serbest duraklı olarak planlanmıştır. Anahtar kelimeler: Süt sığırcılığı, barınak, işletme. Developpıng bara plans suıtable for dairy cattle faraıs around kahramanmaraş cıty Abstract in addition to improvements in feeding and genetic properties, in order to get increases in animal production, it is necessary to improve living and housing conditions of animals and make them optimal. Animal houses (barns) should be planned according to the climate conditions in vvhich they vvill be built and construction units should be formed accordingly. This will reduce building cost as vvell as provide suitable conditions for animals living inside the barn. Consequently, the amount and quality of the product vvill increase significantly. İn this study suitable barn plans for milking farms around Maraş were developed. Considering the climate conditions and socio-economical situation of farmers several barns in different capacity and building costs vvere projected. Barns were planned as stall and free stall based on farmers' habits and modern farming demands. Key vvords: Dairy cattle, barn, farm. Giriş İnsan beslenmesinde hayvansal kaynaklı besin maddelerinin önemli bir yeri bulunmaktadır. Nüfus artışına paralel olarak hayvansal besin maddelerinin de gerek nitelik ve gerekse nicelik yönünden üretiminin arttırılması gerekir. Dünyada olduğu gibi ülkemizde de bu yöndeki çalışmalar giderek önem kazanmaktadır. Hayvansal üretimin arttırılmasında besleme ve genetik iyileştirmelerle hayvanların verim potansiyellerinin arttırılması yanında, yaşama ve barınma ortamlarındaki çevre koşullarının da iyileştirilmesi ve optimum düzeye getirilmesi esastır. * Yüzüncü Yıl Üniversitesi, Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü ** Yüzüncü Yıl Üniversitesi, Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü, sustun@yyu.edu.tr
1330 KAHRAMANMARAŞ SEMPOZYUMU Hayvanların yaşadıkları ortamlarda çevresel faktörler; fiziksel, kimyasal, sosyal ve mikrobiyolojik olabilir ve barınakların projelenmesinde bu çevresel faktörlerin çok iyi değerlendirilmesi gerekir. Çünkü, çevre koşullan hayvanların sağlığı ve verimlerinin yanı sıra, barınakların yapısal özellikleri ve maliyeti üzerinde de etkili olabilmektedir (1,2,3). Hayvan başına elde edilen verimin ekonomik sınırlar içinde artırılması ise, teknik çevrenin optimal sınırlarda tutulması ile olasıdır. Teknik çevre, kalıtım etmeni dışında kalan, işletmenin teknik ve ekonomik olanaklarına göre düzeyleri belirlenebilen ve bu olanakların değişimine bağlı olarak düzeyleri değiştirilebilen barındırma, besleme ve sağlık korumadır (2,3). Hayvan barınakları inşa edilecek yörenin iklim koşullarına göre planlanmalı ve yapı elemanlarına en uygun boyut verilmelidir. Bu durum hem maliyetten tasarruf hem de hayvanların barınak içerisinde optimum koşullar altında yaşamalarını sağlayacaktır. Bunun sonucu olarak elde edilecek verimin miktar ve kalitesi de önemli oranda artacaktır (4,5). Ahır havasının özellikleri Bir inek normal koşullarda 1 günde ortalama 25-30 metreküp fermantasyon gazı üretmekte ve bu gaz solunumla ahır havasına karışmaktadır. Gübrede bulunan gazlar; ahır ısısı arttıkça ve ahırda yığıldıkça daha da artmaktadır. Bu nedenle temizlenmeyip ahırda bırakılan gübre inekler için tehlike oluşturmaktadır. Diğer yandan atılan idrarın fermente olmasıyla açığa çıkan amonyak gazı, ahırın havasını süratle bozmaktadır. Ahıra girildiğinde hissedilen bu keskin koku, sığırların solunum yollarını tahriş etmektedir. Solunum yoluyla çıkan karbondioksit gazı da ahır havasına karışmaktadır. Kısacası denebilir ki sığırlar yoğun biçimde gaz üretmektedirler. İşte üretilen bu çeşitli gazların ortamdan düzenli ve sürekli olarak uzaklaştırılması sağlık açısından çok önemlidir (3,6). Eski tip ahırlarda gazlar çatı, pencere ve kapılardan atılabiliyor iken günümüzde yapılan beton yada tecritli çatı, kapı ve pencereler ahırda biriken gazların kolaylıkla atılmasına imkan vermemektedir. Bu durumda; ahırın ısısı ve havadaki rutubet yükselmekte, oksijen azalmakta ve karbondioksit artmakta, böylece hayvanın solunumu zorlaşmaktadır. Böyle bir ortamda bulunan ineklerde sağlık bozulmakta, iştah azalmakta, döl verimi düşmekte, hayvan strese girmekte, süte ahır kokusu sinmekte, meme-ayak-akciğer hastalıkları artmakta, ahırdaki sağlıksız hava inekler yanında ahırda çalışan insanları da olumsuz etkilemektedir. Yarı açık ahırlarda gübre ve idrarın ortamdan uzaklaştırılmasını sağlayacak düzenekler kurulmalıdır. Kapalı ahırlarda; zemin beton, pis su ve idrar akıntısını sağlayacak eğim ve kanallar, duvarları izole malzemeli, kapılar geniş ve kapı kanatlan parçalı, zeminden 1.70 m ve ineklerin sırtından yukarıda ayarlı pencereler, çatıya 5-6 m. aralıklarla yerleştirilmiş bacalar, pencere ve kapılarda kuş, sinek vb. girişini önleyecek düzenekler bulunmalıdır (4,6,7). Ahırlarda nem durumu İnekler günde 5 lt suyu solunumla nem olarak ahır havasına vermektedir. Bu miktar sıcak havalarda daha da artmaktadır. Gübre ve idrar ile de ahır havasındaki rutubet oranı yükselmektedir. Ahırda iyi bir havalandırma bulunmadığı takdirde havada yoğunlaşan nem tavan ve duvarlarda damlacıklara, yol açmaktadır. Bir inek bir saatte +4 derecede solunumla 0.4 litre rutubet attığı halde, ahırın ısısı +21 derece olduğunda bu miktar 0.65 litreye, ısı +25 dereceye yükseldiğinde 1.30 litreye ulaşmaktadır. İneklerin bulunduğu ahırlarda nem oranı %60-75 arasında bulunmalıdır. Daha yüksek (rutubetli) yada daha düşük (kuru) nem oranlarında hayvanlar strese girmekte, verim düşmekte ve çabuk hastalanmaktadırlar (4,6,7,8).
KAHRAMANMARAŞ SEMPOZYUMU 1331 Ahırların ısısı İnekler soğuğa karşı dayanıklıdır. Bir inek +4 C'de 907, 21 C'de 750 kalorilik ısı yaymaktadır.inekler için en uygun ahır ısısı +10 ila +15 derece arasıdır. Soğuk ve serin ortamlarda, yem tüketimi ve tiroit aktivitesi artmakta, süt verimi ve yağ oranı da yükselmektedir. Sıcak ortamlarda ise, iştah azalmakta solunum güçleşmekte, sindirim sistemi yavaşlamakta, iştah azalmakta, tiroit aktivitesi düşmekte, süt veriminde ve yağ oranında azalma meydana gelmektedir. Ahır ısısı +21 derecenin üstüne çıktığında süt veriminde düşme.yemden yararlanmada azalma ortaya çıkmaktadır. Isı +24 dereceyi aştığında ısı stresi başlamakta, +32 derecenin üstüne çıkıldığında ise ahırda ne kadar iyi havalandırma olursa olsun hayvan ısı vurmasına bağlı olarak ölebilmektedir (4,6,8). Havalandırma Her ineğin dakikada ortalama 2-4 metreküp temiz havaya ihtiyacı bulunmaktadır. Havalandırma ile ahırdaki rutubet azalmakta, ısı dengelenmekte ve ahırdaki zararlı gazların dışarı atılmaları sağlanmaktadır. Isı, rutubet ve havalandırma olayları birbirine bağlıdır. Bu nedenle yeni işletme kuran yada işletmesini yenileyecek olan yetiştiricilere yarı açık sistem barınaklar önerilmelidir. Havalandırma bacasının yetersizliği yanında ahırlarda kışın kapı ve pencerelerin kapalı tutulması nedeniyle yeterli havalandırma yapılmamaktadır. Bu durum hayvan sağlığını olumsuz yönde etkilemekte ve yapı ömrünün azalmasına neden olmaktadır (4,6,8). Temizlik Ahır içindeki aksamlar ve aletler sıklıkla sodalı sıcak su ile dezenfekte edilmeli, zemine kireç tozu atılmalı; duvarlar yılda iki kez badana edilmelidir. Ayrıca ahırlara özel giysili çalışanlar dışında kimse girmemeli, ancak koruyucu tedbirler alınabiliyorsa ziyaretçilere izin verilmelidir. Ahıra dışarıdan gelecek tüm malzemelerin (yem, araç, gereç v.b) hastalık etkeni taşımıyor olmasına özen gösterilmelidir. Bu kurallara uyulduğu takdirde barınaklarda ısı, nem ve zararlı gazlardan doğan sorunlar olmayacak, verimli, sağlıklı ve mutlu inekleriniz olacaktır (4,6,8). Yöredeki işletmelerin yapısal özellikleri bölgenin genel karakteristiklerini taşımaktadır. Barınaklar genellikle tek katlı ve basık tavanlı, kapalı, bağlı duraklı ahırlardan oluşmaktadır. Barınaklar evlere bitişik olup duvarları toprak kerpiçten yapılmış ve toprak damlardan meydana gelmiştir. Bir kısım işletmelerde ise ahırlar briketten yapılmış ve beşik çatısı olup, çinko veya saç ile kaplanmıştır. Bölgedeki ahırlar işletmeler sahiplerinin bilgi ve deneyimleri ile belli bir plana uyulmadan genelde çevreye bakılarak yapılmıştır. Ahırların çoğunda duraklarda yanlık demiri bulunmamaktadır. Hayvanlar yemlik duvarı yada tabanındaki halkalara zincir veya kendir ile bağlanmaktadır. Çift sıralı ahırlarda servis yolu ortak olup, hayvanlar dışarı doğru bakacak şekilde dizayn edilmiştir. Ahırların çoğunda idrar kanalı durağın bitimi ile servis yolu arasında oluk şeklinde yapılmış kanaldan oluşmaktadır. Kışın çoğunlukla ahırda bağlı tutulan hayvanlar, yazın ise ahır çevresindeki açık alanlar veya meralara çıkarılmaktadır. İşletmelerde kaba yem deposu genel olarak ahıra bitişik, ahıra yakın veya ayrı bir bina şeklindedir (15). Ahırlarda yeterli aydınlatma verimi artıran unsurlardan biridir. İşletmelerin tamamında doğal aydınlatma uygulanmaktadır. Ahırlarda pencereler genel olarak güney yönde olup, küçük alana sahiptir. Pencere sayısı güneyde 2 ve bazılarında doğu batı yönde bir olmak üzere iki veya üç adettir. Ahırlarda havalandırma bacalarının çoğunluğu toprak damlarda soba borusu veya yağ tenekelerinden, çatısı olan ahırlarda ise briketten yapılmıştır. İşletmelerde pencere alanının yetersiz olması yanında, yapılan havalandırma bacalarının çatılarda üniform biçimde dağıtılmaması ve havalandırmanın yetersiz olması barınak içerisinde
1332 KAHRAMANMARAŞ SEMPOZYUMU olumsuz çevre koşullarının oluşmasına neden olmaktadır. Yeterli aydınlatma için toplam pencere alanının taban alanına oranının %3.5 ile %10 arasında olması gerektiğini belirtilmiştir (9). Çukurova bölgesi süt sığırcılığı işletmelerinde yapılan bir araştırmada, ahırların %75'inde yemliklerin duvara bitişik olduğunu ve yem yolunun bulunmadığını, hayvanların su ihtiyacının işletmelerin %15'inde yemden temizlenip su ile doldurulan yemliklerde, %85'inde ise ahır dışındaki suluklarda yapıldığı bildirilmektedir. Ahırların büyük bir kısmının belirli bir plana göre değil, işletme sahiplerinin bilgi ve deneyimlerine göre yapıldığı tespit edilmiştir (10). İzmir, Aydın, Manisa ve Muğla illerini kapsayan bir anket çalışmasında, işletmelerin %35.6'sının basit, %26.3'nun orta ve %26.3'ünün ise modern ahırlardan ve %96.41'nin 1-5 başlık küçük işletmelerden oluştuğu bildirilmektedir (11). Tekirdağ ilinde yapılan bir araştırmada, işletmelerde bulunan ahırların 8'nin 5 baş ve daha küçük, 37'sinin 6-10 baş, 17'sinin 11-15 baş, 8'inin 16-20 baş kapasiteli ve 5'inin 20 baş kapasiteden büyük olduğunu bildirilmektedir (12). Burdur ilinde 340 işletmede yapılan bir çalışmada, işletmelerin %87.05'nin küçük, %11.17'sinin orta ve %1.78'nin büyük işletmelerden oluştuğu belirlenmiştir (13). Van yöresinde yapılan bir araştırmada, süt sığırcılığı yapan işletmelerin %91'inde hayvan sayısının 20 baş veya daha az ve ortalama 9 baş olduğunu, işletmelerin %69'nun küçük kapasiteli işletmelerden oluştuğu bildirilmiştir. Ayrıca, işletmelerdeki barınakların tümünün tek katlı olarak inşa edildiğini ve hayvanların %60'nın tek sıralı, %40'nın ise iki sıralı olarak barındırıldığı tespit edilmiştir (14). Van da yapılan diğer bir araştırmada, yöredeki işletmelerin % 92.5'i küçük, %5.6'sı orta ve %1.9'u büyük işletmelerden oluşmaktadır. Yöreye getirilen 948 baş kültür ırkı sığırın büyük çoğunluğu küçük (%76.1), orta (%14.7), ve büyük (%9.2) işletmelerde yetiştirilmektedir. Mevcut kültür ırkı sığırların %61.1'ini Sarı Alaca, %33.5'ni Siyahı Alaca ve %5.4'nü Esmer ırk oluşturmaktadır (15). Yöredeki işletmelerin çoğunluğunu (%68.4) ahır koşulları orta düzeyde olanlar oluştururken, iyi ve kötü durumda olan işletmelerin oranı ise %15.9 ve %15.6 olarak bulunmuştur. İşletmelerde yemlikler betonarme, ahşap ve saç malzemeden yapılmıştır. Ahırların havalandırma durumu %54.3'ü orta, %30'u kötü ve %24.7'si ise yeterlidir. Ahırlarda aydınlatma genel olarak yetersiz olup pencereler ile sağlanmaktadır. İşletmelerde altlık kullanımı %52.5 oranı ile orta durumda olup, yeterli miktarda altlık kullananlar ise sadece %10.3'dür. Gübre temizliği yaygın olarak elle yapılmaktadır. Sağım yapılan işletmelerin %96.5'de elle ve %3.5'de makine ile sağım yapılmaktadır (15). Bu araştırmada, hayvancılık ve ürünleri açısından büyük potansiyele sahip olan Maraş yöresinde faaliyette bulunan süt sığırcılığı işletmeleri için uygun barınak tiplerinin geliştirilmesi amaçlanmıştır. Bulgular Hayvan barınaklarının projelendirilmesinde yörenin sıcaklık, bağıl nem, rüzgar, yağış ve radyasyon gibi iklimsel etmenleri, öncelikle değerlendirilmelidir. Özellikle yörenin sıcaklık ve bağıl nemine ilişkin proje değerlerinin seçimi ve bunların yapısal özellikler üzerindeki etkilerinin belirlenmesi büyük önem taşımaktadır. Yöreyle ilgili barınakların planlanmasında dikkate alınacak sıcaklık, bağıl nem, yağış miktarı ve rüzgar hızına iklim faktörlerine ait veriler çizelge Şekil l, 2, 3 ve 4'de verilmiştir. Şekil 1 de görüldüğü gibi yörede yıllar itibariyle maksimum sıcaklık ortalama değerleri temmuz ve ağustos aylarında zirveye çıkmaktadır. Bu dönemlerde işletmelerin hayvanların verimlerinin düşmemesi için serinletme amacıyla ilave tedbirler alması gerekmektedir. Ortalama sıcaklık değerlerine bakıldığında sığırlar için sıcaklık stresinin oluştuğu periyot daha kısa görünmektedir. Minimum
KAHRAMANMARAŞ SEMPOZYUMU 1333 sıcaklık değerlerine bakıldığında, bazı aylarda minumum sıcaklığın sığırlar üzerinde oluşturacağı olumsuz etkisi ilave yem vermek suretiyle giderilebileceği düşünülmektedir. Yöreye ait nisbi nem değerleri %52-79 arasında değişmektedir. Bu değerlerin sığırcılık için fazla bir sorun oluşturmayacağı, ancak nem değerlerinin %60'ın altına düştüğü özellikle yaz aylarında (Mayıs, haziran, temmuz, ağustos, eylül) ahır havasının tozlanmaması için barınağın nemlendirilmesi hayvan sağlığı açısında gereklidir. Nemin %75'in üzerine çıktığı kış aylarında başta hayvanların üzerinde nem yoğunlaşmasını önlemek, yemliklerde bulunan yemin küflenmesine mani olmak ve yapı elemanlarının korozyona uğramaması için havalandırma yapılması uygun olur. Barınakların havalandırılması ve bitkilerin evaprosyon yapması için yeterli rüzgar hızının varlığı görülmektedir. Barınakların konumu seçilirken hakim rüzgarlardan korunması gerekmektedir. Şekil 3'te görüldüğü gibi, rüzgar hızının ocak ayından mayıs ayına kadar belli bir ivmeyle yükseldiği, bu aydan itibaren hızla çıkış yaptığı ve temmuzda pik noktaya ulaştığı saptanmıştır. -100 Şekil 1. Yöreye ait 1980-2000 yıllarına arasında sıcaklık değerleri Şekil 2. Yöreye ait 1980-2000 yıllarına arasında nisbi nem değerleri
1334 KAHRAMANMARAŞ SEMPOZYUMU Şekil 3. Yöreye ait 1980-2000 yıllarına arasında rüzgar hızı değerleri Şekil 4. Yröreye ait 1980-2000 yıllarına arasında yağış değerleri Çizelge 1. Sığırlar için istenen ve yöreye ait iklim değerleri Sığırlar için en uygun iklim değerleri Yöreye ait ortalama değerler Sıcaklık sınırları Nisbi nem Rüzgar hızı : 13-18 C : % 60-70 : 5 km/saat Havadaki karbondioksit miktarı Amonyak miktarı : 3500 ppm, : 30 ppm Hidrojen sülfür : 10 ppm'nin üzerine çıkmamalı (Mutaf ve Sönmez, 1984; Özkütük, 1988). Sıcaklık : Min. 6.2, Max. 28.5, Ort. 16.6 C Nisbi nem : % 58.7 Rüzgar hızı Yağış miktarı : 1.9 m/sn : 734.5 kg/m2 Yöreye uygun barınak projeleri Yörede bulunan işletmelerin büyük çoğunluğunun küçük işletmelerden oluştuğu düşünülerek ve yöre iklim şartlan ile yetiştiricilerin ekonomik ve kültürel durumları dikkate alınarak nedeniyle yapılan projelerden ikisinin kapasitesi 10 başlık (ekonomik ve normal), diğeri ise 20 başlık (normal) olarak tasarlanmıştır. Küçük kapasiteli ve ekonomik durumu zayıf olan işletmelere yönelik olarak planlanan 10 başlık süt sığırcılığı barınak projesine ait taban planları Şekil 5 ve Şekil 6'da ve A-A kesit detayları ise Şekil 7'de gösterilmiştir. Şekil 5'de verilen planda, sağmal hayvanlar için duraklar, buzağı ve dana bölmesi ile kesif yem odası düşünülmüştür. Bu plan ekonomik durumu zayıf olan işletmelerin rahatlıkla uygulayabileceği standartta olup, düşük maliyetedir. Bu plan, sığırların fizyolojik olarak rahat olacağı ve buna bağlı olarak verim artışının sağlanabileceği bir ortam sağlamaktadır. Barınakta yemleme ve gübre temizliğinde iş gücünden yaralanılmaktadır. Buzağı ve dana bölmesi, önce buzağı bölmesi olarak daha sonra dana bölmesi olarak planlanmıştır.
KAHRAMANMARAŞ SEMPOZYUMU 1335 Şekil 5. 10 Başlık Süt Sığırcılığı Barınak Taban Planı (Ekonomik). Şekil 6. 10 Başlık Süt Sığırcılığı Barınak A-A Kesit Detayı (Ekonomik). Şekil 7. 10 Başlık Süt Sığırcılığı Barınak Taban Planı (Normal).
1336 KAHRAMANMARAŞ SEMPOZYUMU Şekil 7'de verilen planda sağmal hayvanlar için duraklar, buzağı ve dana bölmesi ile kesif yem odasına ilaveten 6-12 aylık erkek ve dişiler danalar, düveler ve buzağılar için ayrı bölmeler konulmuştur. 0-3 aylık buzağılar için ferdi bölmeler ayrılmıştır. Ayrıca bir de bakıcı odası ilave edilmiştir. Bilindiği gibi işletmelerde sağmal hayvanlar her yıl sakatlanma, hastalık ve verim düşüklüğü gibi nedenlerden dolayı sürüden atılmaktadır. Sürü mevcudunun korunması için damızlıkların işletme içinden karşılanması durumunda barınak içinde genç hayvanlar içinde yer ayrılmalıdır. Her hayvanın kendi yaş grubu içinde barındırılması, hastalıklardan korunma, güçlü ve yaşlı hayvanların gençleri rahatsız etmemesi ile erken yaşlarda istenmeyen gebeliklerin önlenmesi bakımından önemlidir. İşletmede yemleme ve gübre temizliğinde iş gücünden yaralanılmaktadır. Şekil 8. 10 Başlık Süt Sığırcılığı Barınak A-A Kesit Detayı (Ekonomik/ Normal). Yörede bulunan orta büyüklükteki işletmelere yönelik olarak hazırlanan 20 başlık normal süt sığırcılığı barınak projesine ait taban planı Şekil 9'da, kesit detayı ise Şekil 10'da verilmiştir. Bu planda işletme kapasitesi 20 baş olarak planlanmıştır. Diğer planlardan ayrı olarak süt odası ve gebe hayvan bölmesine yer verilmiştir. Çift duraklı olarak planlanan barınakta gübre temizliğinin kolay olması için servis yolu ortaya alınmıştır. Bu planda gübre temizliği için mekanizasyondan yararlanma imkanı bulunmaktadır. Bu işletmede sağımda, sağım makinalarının kullanılması ile hijyenik şartlarda süt elde edilebilir. A< 1 s I Doğum Bölmesi Şekil 9. 20 Başlık Süt Sığırcılığı Barınak Taban Planı (Normal).
KAHRAMANMARAŞ SEMPOZYUMU 1337 Şekil 12'de verilen plan, yine 20 baş kapasitede olup önceki plandan farkı ise sağmal hayvanlar bir alanda ve yem yolu ortak olarak alınmıştır. Yemliğin ortada olmasıyla, hayvanların verilen yemi tüketip tüketmedikleri kolayca tespit edilebilmektedir.gübre temizliğinde iş gücü kullanılmaktadır. Gübrenin barınaktan uzaklaştırmak için duvar altından çıkış açıklığı bırakılmıştır. Buzağılar grup halinde yetiştirilmektedir. Şekil 12. 20 Başlık Bağlı Duraklı Süt Sığırı Barınak Taban Planı
1338 KAHRAMANMARAŞ SEMPOZYUMU Şekil 13. 20 Başlık Süt Sığırcılığı Barınak A-A Kesit Detayı (Normal). Şekil 14. 20 Başlık Bağlı Duraklı Süt Sığırcılığı Barınak Taban Planı (Tek Sıralı)
KAHRAMANMARAŞ SEMPOZYUMU 1339 Şekil 15. 20 Başlık Süt Sığırcılığı Barınak A-A Kesit Detayı (Normal). Sonuç Maraş yöresine yönelik gerçekleştirilen bu çalışmayla yöre şartları ile yetiştiricilerin ekonomik ve kültürel durumları dikkate alınarak uygulanabilirliği mümkün olan farklı tip ve kapasitede süt sığırcılığı barınak projeleri geliştirilmiştir. Geliştirilen bu projeler yeni işletmelerin kurulmasında veya mevcut işletmelerin düzenlenmesinde ve geliştirilmesinde yetiştiricilere örnek oluşturacağı düşünülmektedir. Ayrıca bu projelerin yörede hayata geçirilmesi için ilgili kurum ve kuruluşlarca yetiştiricilerin desteklenmesi ve bilgilendirilmesi gerekmektedir. Bu projelerin hayata geçirilmesiyle son zamanlarda çok kötü durumda bulunan yöre hayvancılığı açısından büyük bir kazanç olacağı, yöre hayvancılığının yeniden canlanmasını ve ülke ekonomisine büyük katkılar sağlayacağı düşünülmektedir. Bu nedenle yöre koşullarına uygun ahır projeleri geliştirilerek benimsetilmeli, bunun için uygun krediler sağlanmalıdır. Geleneksel ahırların belirli bir plana göre yapılmaması ahır içi düzenlemeleri zorunlu kılmaktadır. Kaynaklar 1. Kocaman, İ., Yüksel, A.N., 2001. Türkgeldi ve İnanlı Tarım İşletmelerindeki Bağlı (Duraklı) Süt Sığırı Ahırlarının İklimsel Çevre Koşulları ve Denetimi. Atatürk Üniv. Ziraat Fak. Dergisi. 33(l):69-78. 2. Öneş, A., S. Mutaf, M. Olgun ve İ. Çilingir, 1991. Ülkemizde Hayvan Barınaklarının Durumu ve Geliştirme Olanakları Ve Geliştirme Olanakları. II. Hayvancılık Kongresi. 17-19 Haziran. Sh. 193-204. Ankara. 3. Mutaf, S., Sönmez, R., 1984. Hayvan Barınaklarında İklimsel Çevre ve Denetimi. Ege Üniv. Ziraat Fak. Yayınları. No: 438, İzmir. 4. Mutaf, S., 1982. Süt Sığırcılığında Uygulanan Ahır Tipleri ve İç Ayrıntıları. Ege Üniv. Ziraat Fak. Yayınları. No: 441, İzmir. 5. Mutaf, S., Aklan, S., Şeber, N., 2001. Hayvan Barınaklarının Projelendirme İlkeleri ve GAP Yöresi İçin Uygun Barınak Tipleri. TMMOB Makine Mühendisleri
1340 KAHRAMANMARAŞ SEMPOZYUMU Odası, 11. GAP ve Sanayi Kongresi, 29-30 Eylül 2001, Diyarbakır. 6. İçöz, Y., 1998. Ahırlarda Sağlıklı Ortam Nasıl Olmalıdır. Türk Holstein Friesian Yetiştiricileri Dergisi. Yıl:4, S10, Sayı: 12, Ankara. 7. Akçan, A., 1986. Hayvan Barınaklarında Barınak Havası Ve Verimler Üzerindeki Etkisi. Hayvancılık Sempozyumu, 5-8 Mayıs 1986, 55-62, Tokat. 8. Yüksel, N., Soysal, İ., Kocaman, İ., Soysal, İ., 2000. Süt Sığırcılığı Temel Kitabı. Hasad Yayıncılık. İstanbul. 9. Okuroğlu, M. Ve L. Delibaş, 1986. Hayvan Barınaklarında Uygun Çevre Koşulları. Hayvancılık Sempozyumu, 5-8 Mayıs, Tokat, 43-52. 10. Yıldız, Y., 1988. Çukurova Bölgesi Süt Sığırcılığı İşletmelerinde Mekanizasyon Uygulamaları. Tarımsal Mekanizasyon II. Ulusal Kongresi, 10-12 Ekim, 68-79, Erzurum. 11. Tümer, S., A. Ağmaz, 1989. Ege Bölgesi Süt Ve Besi Sığırcılığı İşletmelerinin Çeşitli Verim Özellikleri Üzerinde Bir Araştırma. Ege Tarımsal Araştırma Enstitüsü. Menemen/İzmir. 12. Akman, N., M. Özder, 1992. Tekirdağ İlinde İthal İneklerle Çalışan İşletmelerin Durumu Ve Sorunları. Trakya Bölgesi I. Hayvancılık Sempozyumu, Hasat Yayıncılık, 8-9 Ocak. Tekirdağ. 51-61. 13. Özen, N., H.H. Oluğ, 1996. Burdur Süt Sığırcılığının Sorunları Ve Çözüm Önerileri. Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dergisi. 9, 309-321. 14. Akyüz, A., 1998. Van Yöresi Aile İşletmelerinde Büyükbaş Hayvan Barınaklarının Durumu Ve Geliştirme Olanakları. ÇÜ Fen Bilimleri Enstitüsü. (Doktora Tezi Basılmamış). 15. Bakır, G., 2002. Van İlindeki Özel Süt Sığırcılığı İşletmelerinin Yapısal Durumu. Yüzüncü Yıl Üniv. Ziraat Fak. Dergisi. 12 (2), 1-10