HÂKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU HUKUKİ MÜZAKERE TOPLANTILARI 23-26 MAYIS 2013 İZMİR Grup Adı Konu Grup Başkanı Grup Sözcüsü : Özel Hukuk 2. Grup : Tazminat davaları : Ahmet KÜTÜK (Yargıtay Üyesi) : Refik EĞRİ (Mersin Hâkimi) Raporlama Heyeti : 1- Hasan KAYA (Bakırköy Hâkimi) 2- Hasan COŞAR (Yargıtay Tetkik Hâkimi) 3- Aynur ÖZTOPRAK (Adalet Bakanlığı KGM Tetkik Hâkimi) A-ELE ALINAN KONULAR 1-HAKSIZ FİİLDEN (TRAFİK KAZASI) KAYNAKLANAN TAZMİNAT DAVALARI - Destekten Yoksun Kalma Tazminatı, Daimi İş Göremezlik (maluliyet) Zararı, Geçici İş Göremezlik Zararı, Kazanç Kaybı Zararı, Tedavi Gideri, Defin Gideri (bakıcı, estetik gideri, pansuman, iğne vs.) Manevi Tazminat İstemi. - Trafik Kazasından Doğan Tazminat Davalarında Önemlilik Arz Eden Durumlar: - Dava Dilekçesinin Açıklattırılması: Uygulanmada sıklıkla dava dilekçelerinde teknik olarak zarar kalemleri belirtilmeyip olay anlatımı yapılarak TL maddi ve TL manevi tazminat istiyorum biçiminde genel bir açıklama ile yetinildiği bu durumun taraflara açıklattırılması gerekliliği, maddi tazminatın hangi kalemlerden oluştuğu ( araç hasarı, geçici iş göremezlik, daimi iş göremezlik, tedavi gideri, yol ve defin gideri vs.) gibi hususlar açıklattırılmalı. - Haksız Fiil Sorumluluğunda Müşterek Müteselsil Sorumluluk İlkesi; İşleten, sürücü ve sigorta şirketi aleyhine açılan davada, sorumluluğun kaynağı farklı olsa da müşterek müteselsil sorumluluk ilkesinin geçerli olduğu, işletenin kural olarak malik olduğu, uzun süreli kiralamalarda uzun süreli emanet, ariyet, rehinde de sorumluluğun işleten üzerinden düşeceği, satış için galeriye bırakılan, tamir için tamirhaneye bırakılan araçlar açısından sorumluluğun galeri sahibine ve tamirhane sahibine ait olacağı, - Tazminata konu eylemin ceza yargılamasına konu olması durumunda ceza davasının sonucunun beklenip beklenmeyeceği değerlendirilmeli, eylem sabit ise beklenmemeli, 1
eylemin sübutunda şüphe varsa ceza yargılamasının sonucunun beklenmesi gerektiği, HAGB nin kararının sübut niteliğinde sayılmadığı, - Rapor Denetimi: Uygulamada tazminat bilirkişi raporları yeterince denetlenmeden aynen kabul edilerek kararlar verilmekte olup, buna yönelik Yargıtay ın çok sayıda bozma kararlarının bulunduğu, Yargıtay kararlarının dikkate alınması gerektiği, raporlar denetlenirken tarafların kusur durumunun, hesaba esas alınan gelirin, rücuya tabi olan ödemelerin güncellenerek tazminat hesabında dikkate alınıp alınmadığı hususlarını özellikle göz önünde bulundurulması gerektiği, - Zarara Yönelik ve Tazminata Yönelik İndirim Nedenleri ve İndirim Sırası: Öncelikle zarara yönelik indirim nedenlerinin, sonra tazminata yönelik indirim nedenlerinin uygulanması gerekliliği, öncelikle bulunacak toplam zarardan kusur indirimi yapıldıktan sonra varsa sigorta ve davalılar tarafından yapılan ödemelerin indirilmesi gerektiği, - Geçici İş Göremezlik Zararı: Kişinin haksız eylem sonucu yaralanması nedeniyle uğradığı zararı ifade etmekte olup, zarara uğrayanın tıbbi şifa bulacağı süreye göre hesap yapılması gerekliliği, - Geçici İş Göremezlik Tazminatının Hesabı: Geçici iş göremezlik hesabı yaparken mutlaka bilirkişi incelemesi yaptırma zorunluluğunun bulunmaması, duruma göre hâkimin zarar görenin tıbbi şifa bulacağı süreye göre hesaplama yapabileceği, - Maluliyet ( Daimi İş Göremezlik Zararı ) : Maluliyetin bir efor kaybını ifade ettiği bu nedenle kişinin emsaline göre aynı işi daha fazla efor sarf ederek yapmasının zarar olarak değerlendirilmesi gerektiği, - Maluliyete ilişkin raporların hangi kurumdan alınması gerektiği ve Yargıtay ın uygulamada hangi raporlara daha çok itibar ettiği, Adli Tıp kurumu raporu yeterli değil ise Üniversitelerden seçilecek üç kişilik heyetten de rapor alınması yoluna gidilebileceği, geçici iş gücü kaybında tek doktordan alınan rapor ile yetinilebileceği, ancak maluliyete ilişkin raporların Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemler Tüzüğüne uygun olarak düzenlenmesi gerektiği, ceza yargılamasında maluliyet raporu alınmışsa bu rapor ile yetinilmesi, yeniden rapor alınması yoluna gidilmemesi, - Maluliyet İstemine İlişkin Olarak Islah ve Zaman Aşımı Değerlendirmesi: - İstek kalemlerinin birden fazla olması durumunda ve bunun aynı dava dilekçesi içerisinde istenilmesi durumunda tek ıslah yapılabileceği, birleşen dosyalarda ayrı ayrı istemler var ise her bir dosya adedince ıslah yapılabileceği, bu durumun aynı yargılamada tek ıslah yapılır kuralının ihlali anlamına gelmeyeceği, - Zamanaşımı: Eylemin suç teşkil etmesi durumunda olaya uygulanacak zamanaşımının ceza zamanaşımı olduğu, ancak bunun cezadaki uzamış zamanaşımı süresi olmadığı. 2
- Destek Tazminatı: Destek kavramının mirasçılık ve nafaka yükümlülüğünden farklı bir anlam taşıdığı, gayri resmi eş ve evlilik dışı doğan çocukların ve kardeşlerin destek durumu ispat edildiğinde destek tazminatı isteyebileceği, - Tedavi Gideri: İyi niyetle ve iyileştirme amacıyla yapılan tüm tedavi giderlerinin tazminat olarak talep edilebileceği, SGK nın ödemek zorunda olduğu trafik kazasından kaynaklanan sağlık hizmet bedellerinden 6111 Sayılı Yasa ile değişik 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun 98. Maddesi gereğince sigorta şirketinin sorumlu tutulamayacağı, - Bakıcı gideri, tedavi maksatlı estetik gideri, ulaşım vs. gibi diğer giderleri de kapsadığı. - Bakıcı giderine bakıma muhtaç olduğunun raporlanması halinde bilirkişi tarafından asgari ücretin yarısı esas alınmak suretiyle ( 4. Hukuk Dairesine göre ) hesaplanacak gidere hükmedilebileceği, - Manevi Tazminat: Cismani yaralanma nedeniyle Borçlar Kanununun 56. maddesi uyarınca kimlerin manevi tazminat isteminde bulunacağı, 818 Sayılı Borçlar Kanunu ile 6098 Sayılı Borçlar Kanununun bu konuya ilişkin düzenlemeler göz önüne alınarak 818 Sayılı Yasada ağır yaralanmalarda yaralının yakınlarına manevi tazminat öngörülmemişken 6098 Sayılı yasadaysa bu husus düzenlenmiş, yaralanmanın ağır olması halinde yakınlarına da manevi tazminat verilmesi gerektiği belirtilmiştir. 2-KİŞİLİK HAKLARINA SALDIRIDAN KAYNAKLANAN TAZMİNAT DAVALARI - İfade özgürlüğü ile kişilik haklarından hangisine üstünlük tanınacağı sorunu üzerinde tartışıldı, ABD hukuk sisteminde hakaretin suç olarak kabul edilmediği, dolayısıyla hakaret nedeniyle kişilik haklarına saldırıdan kaynaklanan tazminat davalarının bulunmadığı, Avrupa hukuk sisteminde ise değer yargısı ifade eden söylemlerin kişilik haklarına saldırı olarak kabul edilmediği, muhatabı incitici, şoke edici, sarsıcı, toplum kabullerine aykırı olabilecek ifadelerin ve şiddet çağrısı içermeyen düşüncelerin ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirildiği konuşularak ülkemizdeki bu yöndeki hukuki uygulamalar tartışıldı. Basın yoluyla kişilik haklarına saldırıdan kaynaklanan manevi tazminat davalarında uygulanan kamu yararı ve toplumsal ilgi, güncellik, gerçeklik ve ölçülülük ilkeleri tartışıldı, dava sonunda tazminat dışında kınama ve bu kınamanın tazminat ilamının basın yoluyla yayınlanmasına da karar verilebileceği, - Basın Kanunun 13. maddesi gereğince basın yoluyla kişilik haklarına saldırı halinde kimlerin sorumlu tutulacağı belirlendi. - İnternet yoluyla kişilik haklarına saldırı, ( 5651 Sayılı Yasa ile İnternet Ortamından yapılan yayınların düzenlenmesi ve bu yayınlar yoluyla işlenen suçlarla mücadele edilmesi hakkındaki kanun) 3
- Özel Radyo ve Televizyon yoluyla kişilik haklarına saldırı, - TRT kanunundan doğan kişilik haklarına saldırı, - Basın ile yayın kavramlarının aynı şeyi ifade etmediği, basın yoluyla kişilik haklarına saldırı ile yayın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle tazminat istemlerinde özel yasadan kaynaklanan; sorumluluk ilkeleri, sorumlular ve zamanaşımı konusunda farklılıkların olduğu tartışıldı. - Kişilik haklarına saldırı nedeniyle tazminat ve tedbir istemleri karşılıklı müzakere edildi, özel yasadaki düzenlemeler değerlendirilerek görev ve özellik arz eden diğer hususlar karşılıklı müzakere edildi. HAKSIZ ŞİKÂYET - Haksız şikâyet nedeniyle açılan manevi tazminat davalarında, şikâyeti haklı gösterecek emare varsa şikâyet hakkının kullanıldığı kabul edileceği, ancak sırf zararlandırma kastıyla şikâyet yapılmışsa şikâyetin haksız olduğunun kabul edileceği, manevi tazminat miktarının tayininde şikâyetin ağırlığının dikkate alınacağı, zamanaşımının iftira suçuna ilişkin zamanaşımına tabi olduğu, BORÇLAR KANUNUNDAKİ KUSURSUZ SORUMLULUK HALLERİ - 6098 sayılı Borçlar Kanununda sayılan; Adam çalıştıranın, hayvan tutucusunun, yapı malikinin sorumluluğu ilkeleri ile Borçlar Kanununa yeni giren tehlike sorumluluğu kavramı üzerinde tartışıldı. RÜCU DAVALARI -Davalının kusuru oranında sorumlu olduğu, tazminata ödeme tarihinden itibaren faiz uygulanacağı, 6098 sayılı Borçlar Kanununda rücu davalarındaki zamanaşımı süresinin 2 ve 10 yıllık süreler olarak düzenlendiği konuşuldu. TEDAVİ UYGULAMALARINDAN KAYNAKLANAN TAZMİNAT DAVALARI Kamu hastanelerinde yapılan tedavi sırasında uğranılan zararlardan dolayı Anayasa 129/5. maddesi ve DMK. 13. maddesi gereğince memur aleyhine dava açılamayacağı, idare aleyhine idari yargıda dava açılabileceği, hekimler aleyhine açılan davaların pasif husumet yönünden reddine karar verileceği; Kamu görevlisine rücu davalarında kamu görevlisinin kusuru oranında rücu edileceği, ayrıca kamu görevlisinin çalışma koşullarının indirim nedeni olarak değerlendirilmesi gerektiği, 4
Hekimlerin hukuki sorumluluğunun belirlenmesinde kusur raporlarının Yüksek Sağlık Şurasından ya da Adli Tıp Kurumundan alınması zorunluluğunun bulunmadığı, işin özelliğine göre oluşturulacak heyetten de rapor alınabileceği, Hekimin hukuki sorumluluğundan kaynaklanan davalarda işin niteliğine göre vekâlet ya da eser sözleşmelerine ilişkin hükümlerin uygulanacağı, Hastanın kusuru yoksa zararın tamamından hastanenin ve hekimin sorumlu tutulacağı, HÂKİMLER ALEYHİNE AÇILAN TAZMİNAT DAVALARI -Hakimlerin sorumluluğuna ilişkin yapılan yasal düzenlemeler bağlamında hakimler aleyhine dava açılamayacağı, Hazine aleyhine dava açılabileceği, hakimler ve savcılar aleyhine açılan davaların Yargıtay'ın ilgili dairesinde ilk derece mahkemesi sıfatı ile bakılacağı, 2330 SAYILI YASADAN KAYNAKLANAN RÜCU DAVALARI, 2330 sayılı yasadan kaynaklanan rücu davalarında nakti tazminat komisyonunun karar tarihindeki verileri dikkate alarak hesaplama yapmasının doğru olmadığı, davaya konu olan haksız fiilin gerçekleştiği tarikteki verilerin dikkate alınarak hesaplama yapılması gerektiği, İDARİ YARGI KARARLARININ UYGULANMAMASINDAN KAYNAKLANAN DAVALARI İdari yargı kararını kasten uygulamayan kamu görevlisi aleyhine İYUK 28/4. maddesi gereğince maddi manevi tazminat davası açılabileceği, bu davaların adli yargıda görüleceği, B-TESPİT EDİLEN SORUNLAR VE ÇÖZÜMÜ Sorun-1- Dava konusu edilen uyuşmazlığın çoğunlukla nitelendirilmesinin yapılmaması, gerekçeli kararda bu hususun işlenmemesi bu nedenle temyiz aşamasının uzun sürmesi (Yargıtay Daireleri arasındaki iş bölümü esasına göre verilen aidiyet kararları nedeniyle ) Çözüm: Mevcut durumda gerekçeli kararlarda davanın vasıflandırılmasının doğru yapılarak isminin mutlaka konulması, olması gerekenin ise Yargıtay Hukuk Daireleri ön bürosu kurularak dosyaların hangi daireye gönderileceğinin bu büro tarafından belirlenmesi, Sorun-2- Dava açılırken tarafların istek kalemlerini net olarak ifade etmemeleri ve bu nedenle taleple bağlılık ilkesinin ihlaline varan hatalı kararların verilmesi. Çözüm: Haksız eylem ( Trafik Kazası ) nedeniyle oluşan zarar kalemlerinin birden fazla olması durumunda Hâkimin 6100 Sayılı HMK daki usule uyarak somutlaştırma yükümlülüğü çerçevesinde talepleri açıklattırması gerektiği. Sorun-3- Trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma ya da daimi iş göremezlik zararına yönelik aldırılan bilirkişi raporlarının denetim yapılmaksızın aynen hükme esas alınıyor olması. 5
Çözüm: Konusunda uzman Aktüerya bilirkişilerden rapor aldırılması ve bu raporların Yargıtay uygulamaları ve tazminat hesabına yönelik geçerliliğini koruyan tablolar (PMF) gözetilerek denetlenmesi. Sorun-4- Yargıtay ın aynı ya da değişik dairelerinin aynı konudaki farklı uygulamaları nedeniyle oluşan belirsizliğin yarattığı olumsuzluk. Örneğin; ıslah müessesesine yönelik olarak zamanaşımı definde bulunulup bulunulamayacağı yönündeki dairelerin farklı uygulamaları, Çözüm: HMK değişiklikleri çerçevesinde bu husus kanunla düzenlenmeli, aksi halde içtihadı birleştirme yoluna gidilmeli, Sorun-5- Yargıtay Hukuk Daireleri arasındaki iş bölümünün değiştirilmesinden kaynaklanan uygulamadaki zorluklar. Çözüm: Yargıtay Hukuk Dairelerinin iş bölümünün netleştirilerek bu konuda ihtisaslaşmanın sağlanması ve kalıcı köklü düzenlemelerin yapılması, Yerel Mahkemelerin Yargıtay Dairelerinin İşbölümü konusunda bilgilendirilmesi, Sorun-6- Kusur raporlarına ilişkin olarak Adli Tıp Kurumundaki sürecin yavaş işlemesinin yargılamayı uzatması. Çözüm: Adli Tıp Kurumunun yasal mevzuatının yeniden gözden geçirilerek Adli Tıp Kurumundaki kurul sayısının arttırılması, şube müdürlüklerini daha etkin kılacak düzenlemelerin yapılması, Adli Tıp Kurumunu gönderilmesi zorunlu olmayan dosyalarda tek hekimden veya Adli Tıp Kurumu dışındaki Üniversitelerin Adli Tıp Anabilim dalı başkanlıklarından veya yaralanmanın niteliğine göre ilgili uzmanlardan rapor alınması yoluna gidilmesi Sorun-7- Manevi Tazminat davalarında yargılama giderleri açısından da vekâlet ücretindeki ilkelerin uygulanmamasının haksızlık oluşturduğu, Çözüm: Mevcut sistemde Manevi Tazminat miktarını hâkim belirlemekle reddedilen kısım açısından takdir edilecek yargılama giderinin vekâlet ücretinde olduğu gibi düzenleme yapılması, özünde ise Manevi Tazminat istemlerinde davacıyı belirli bir matrah belirlemesi konusunda zorlanmaması, Sorun-8- Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından zarar görenin yakınlarına yapılan ödemenin asıl sorumlulardan rücuuna ilişkin düzenlemelerin anlaşılabilir olmaması. Çözüm: Borçlar Kanununun 55. maddesindeki kısmen veya tamamen rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri bu tür zararların belirlenmesinde gözetilemez. hükmü ile Türk Ticaret Kanunun 1484. maddesinin 3. bendindeki Zarar, Sosyal Güvenlik Kurumları 6
tarafından karşılandığı ölçüde sigortacının sorumluluğu sona erer. Hükmü arasındaki çelişkinin yapılacak yasal düzenleme ile giderilmesi, GENEL DEĞERLENDİRME 1- İlk Derece Mahkeme hâkimleri, Yargıtay ilgili Dairesinin üye ve Tetkik Hâkimleri ile hâkim kökenli bakanlık temsilcilerinin aynı masa etrafında, belirlenen konular üzerinde uygulamaya dair sorunları müzakere etmelerinin uygulama birliğini sağlayacağı ve bu hususun Türk yargı sistemine olumlu katkı sağlayacağı hususunda grubumuzca fikir birliğine varılmıştır. 2- Özellikle basın davalarında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin uygulamaları ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine paralel olarak daha esnek ve daha özgürlükçü bir yaklaşımla karar verilmesi gerektiği hususunda oy birliğine varılmıştır. 3- Ele alınan konular ve tespit edilen sorunlar ile çözüm önerileri konusunda grubumuzca oy birliğine varılmıştır. 4- Hukuki müzakere toplantılarının önümüzdeki dönemlerde daha kapsamlı ancak gruplara katılacak kişi sayısı daha fazla arttırılmadan devam ettirilmesinde fayda olacağı görüşüne oy birliğiyle varılmıştır. TRAFİK KAZALARINDAN KAYNAKLANAN TAZMİNAT DAVALARINDA SORUMLULUK - Malik, kural olarak işletendir. Ancak bunun aksi ispatlanabilir. İşletenin kusursuz sorumluluğu sorumlu olduğu tartışıldı. - İdarenin işleten olduğu hallerde trafik kazasından kaynaklanan tazminat davalarının adli yargıda görüleceği ve yasal düzenlemeler tartışıldı. - Ceza zamanaşımının uygulaması, hangi hallerde ceza zamanaşımı süresinin uygulanacağı, - Trafik kazalarında hatır taşıması, bir kişinin bir başkasını hatır için taşırken meydana gelen zararlardan hatır indirimi yapılması gerektiği,, - iki aracın karıştığı trafik kazasında araçlardan birinde bulunan ve hatır için taşınan kişinin bulunduğu aracın sürücü ve işleteni hatır taşımasından yararlanır. Yani A ve B aracının karıştığı kazada kusur oranları %50 şer ise sadece bu kişiyi taşıyan aracın yüzde elli kusuruna isabet eden zarardan takdiren %20, %30 oranında indirim yapılacağı, 7