GARANTİ EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. GELİR AMAÇLI KAMU DIŞ BORÇLANMA ARAÇLARI (EUROBOND) EMEKLİLİK YATIRIM FONU 2012 YILI 3 AYLIK FAALİYET RAPORU 1.- Ekonominin Genel durumu Dünya ekonomisi genel olarak 2011 yılını bir önceki yıldan devraldığı Euro bölgesi borç krizi endişeleri ve bu nedenle gelişmiş ekonomilerde yaşanan ekonomik büyüme kaygıları ile geçirdi. 2012 yılına başlarken de aynı atmosfer devam etti ve yeni yıla aynı endişeler taşınmış oldu. Endişelerin ve belirsizliklerin odak noktası Euro bölgesi ve özellikle Yunanistan oldu. 2012 yılında piyasanın beklentisi 2008 krizinden sonra iyileşme döneminin arkasından gelecek olan yeni bir daralma yani çift dipli resesyondu. Belirsizliğin hakim olduğu bu ortama, petrol fiyatları ve Yunanistan ın da eşlik etmesiyle küresel risk iştahında ciddi bir düşüş yaşandı. Aralık ayı sonunda Avrupa Merkez Bankası nın (ECB) üç yıllık repo ihalesiyle bankalara düşük faizli 489 milyar euro luk likidite desteği ile toparlanan hisse senedi piyasalarında, Ocak ayı boyunca riskler göz ardı edilerek olumlu gelişmeler fiyatlanmaya çalışıldı. ECB nin bankalara ucuz finansman sağlaması, 600 milyar euro borç ödemesi olan bankaları rahatlattı ve likidite artışıyla küresel risk iştahını da bir miktar artırmış oldu. Yunanistan, borçlarının bir kısmının silinmesi ve yeniden yapılandırması tartışmalarıyla piyasaların önünde yeni bir risk unsuru olarak tekrar yerini almaya başladı. Uzun süren görüşmelerin ardından, Euro Bölgesi Maliye Bakanları Yunanistan a 130 milyar euro luk ikinci kurtarma paketini, IMF de Yunanistan için 28 milyar euro luk yardım paketini onayladı. Bu gelişmelerin yanında piyasaların endişelerini bir miktar azaltmak adına Euro Bölgesi kurtarma fonlarının toplam kapasitesinin 500 milyar eurodan, 700 milyar euroya yükseltildi. Mart ayı boyunca Euro Bölgesi ndeki gelişmeler ve petrol fiyatlarının seyri piyasalar tarafından yakından takip edildi. Bunun yanında ABD tarafında ise FED in düşük faiz politikasını 2014 yılına kadar sürdüreceğini söylemesi ve ilk çeyrekte yapılan toplantılarda bu mesajını tekrarlaması piyasalardaki havayı olumluya çeviren bir diğer etken oldu. Kredi derecelendirme kuruluşu S&P nin, aralarında Fransa, İspanya ve İtalya nın da bulunduğu 9 Avrupa Birliği ülkesinin notlarını indirmesi de beklentiler dahilinde bir gelişme olarak algılanıp piyasalardaki yukarı yönlü hareketin önünde önemli bir engel oluşturmadı. Uluslararası piyasalardaki bu göreceli iyimser havanın etkisiyle içeride İMKB bir miktar yükseldi. 1
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafında ise, yılın ilk çeyreğindeki önemli başlıklar cari açık, TL nin dolar karşısında değer kaybını önlemek için ilan edilen istisnai günler ve faiz koridorundaki değişiklikler oldu. Merkez Bankası Aralık 2010 dan itibaren cari açığı kontrol altına alabilmek adına politikasını bir miktar değiştirmiş ve fiyat istikrarından çok finansal istikrarı hedeflediğini belirtmişti. Merkez Bankası bu kararıyla hızlı kredi büyümesini azaltarak cari açığı düşürmeyi planlanmış ve bu amaca ulaşabilmek için finansal istikrar asıl hedef haline gelmiştir. Merkez Bankası bu yeni politika sonucunda likiditeyi düşürmek adına açık piyasa işlemlerini kullanmış ve faiz koridorunu genişletmiştir. Daha sonra Şubat ayında yapılan PPK toplantısında faiz koridoru daraltılmış ve 27 Mart tarihli PPK toplantısında bu oranlar sabit tutularak bir değişikliğe gidilmemiştir. Politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı %5,75, Merkez Bankası borçlanma faiz oranı %5, borç verme faiz oranı %11,5 seviyesinde bırakılmıştır. İşsizlik Ocak döneminde %10,2 olarak gerçekleşti. (Ocak 2011: %11,9 - Aralık 2011: %9,8) Ocak döneminde işsiz sayısı 2 milyon 664 bin olurken, mevsimsel etkiden arındırılmış işsizlik %8,9 oldu. Ocak döneminde tarım dışı işsizlik %12,4, genç nüfusta işsizlik %18,4 olarak gerçekleşti. Cari işlemler dengesi tarafında ise, Şubat ayı cari işlemler dengesi beklentilerin yaklaşık 0,4 milyar dolar altında 4,2 milyar dolar açık verdi. Ocak - Şubat 2012 dönemi için cari açık 10,1 milyar dolar oldu. 12 aylık kümülatif bazda cari açık Ocak ayındaki 77,1 milyar dolar seviyesinden Şubat ayında 75,3 milyar dolara geriledi. 2012 yılı Mart ayında 2003 Temel Yıllı Tüketici Fiyatları Endeksi nde bir önceki aya göre %0,41, bir önceki yılın Aralık ayına göre %1,55, bir önceki yılın aynı ayına göre %10,43 ve on iki aylık ortalamalara göre %8,02 artış gerçekleşti. Beklentilerden (%0,59) olumlu gelen Mart sonuçları, temel enflasyon görünümündeki olumlu seyrin bozulmadığını ortaya koymuş oldu. Bu gelişmeler sonucunda 2012 yılının ilk çeyreğinde Türkiye de enflasyon beklentiler dahilinde artış gösterirken, değişen politikalardan biri Merkez Bankası nın cari açığı düşürmek adına genişlettiği faiz koridorunu Şubat ayı PPK toplantısında tekrar değiştirmesi oldu. Cari açık, ülkenin uluslararası derecelendirme notu açısından bir belirleyici olduğundan, cari açık başlığının ikinci çeyrekte de en önemli başlıklardan biri olacağını öngörebiliriz. Diğer taraftan yılın geri kalanında Euro bölgesinde yaşanan gelişmeler küresel risk iştahını ve dolayısıyla iç piyasaları etkilemeye devam edecektir. Özellikle Yunanistan tarafında onaylanan yardım paketinin ardından İspanya nın yeni odak noktası haline gelmesi, İspanya tarafında tahvil ihraçlarını ve faizleri daha yakından 2
takip etmeyi gerektirmektedir. Son olarak FED in parasal genişleme sinyali ve ABD tarafında açıklanan datalar yılın ikinci çeyreğinde de önemle takip edilecektir. 2.- Yatırım Politikaları ve Fon performansı 2011 yılının ikinci yarısında Avrupa daki borçlanma krizi nedeniyle oluşan dalgalı seyir, yeni yılın ilk çeyreğinde yerini, Yunanistan daki saç tıraşı, Amerika da toparlanan ekonomik aktivite ve yüksek likidite sayesinde olumlu bir piyasaya bıraktı. Bu dönemde Alman Dax endeksi %17 yükselirken, Amerikan DJI %8 lik ve gelişmekte olan ülkeler MSCI endeksi de %13 lük getirilerle onu takip etti. Gelişen ekonomik aktivitenin önümüzdeki dönemde enflasyon yaratma ihtimali ve artan risk alma iştahı Amerikan Hazinesinin ihraç ettiği 10 yıllık tahvillerde satışa neden oldu ve faizler %1,87 den %2,23 seviyesine yükseldi. İlk çeyrekte, EURUSD paritesi de diğer piyasalarda görülen hareketlere paralel olarak 1,29 seviyesinden 1,33 seviyesine yükseldi. Gelir Amaçlı Kamu Dış Borçlanma Araçları Fonu portföyünde minimum %80 oranında Türkiye Cumhuriyeti nin ağırlıklı dolar cinsinden dış borçlanma araçlarına yer verdiğinden getirisi, Türkiye Euro tahvillerinin fiyatları ve Dolar/TL kurundaki gelişmelerden etkilenir. Yıla 1,88 seviyesinde başlayan Dolar/TL kuru, TCMB nin sıkı para politikası ve artan risk iştahı ile ilk çeyreği 1,78 seviyesinde kapattı. Eurobond piyasasında 2030 vadeli Türkiye Eurobond unun fiyatı 163 seviyesinden 168 seviyelerine yükseldi. Önümüzdeki süreçte yurtiçi siyasi ve ekonomik gelişmeler ve global risk iştahında yaşanan gelişmeler TL nin ve Eurobond ların yönünü belirleyecektir. 31.12.2011-31.03.2012 tarihleri arasında fon getirisi -%1,41 olarak gerçekleşirken, yönetici benchmarkının getirisi -%0,60 olarak gerçekleşmiştir. Fonun karşılaştırma ölçütü %90 KYD USD eurobond endeksi, %8 KYD ON Repo (brüt) Endeksi, %1 KYD 1 aylık Gösterge Mevduat endeksi (TL), %1 KYD 1 aylık Gösterge Mevduat endeksi (USD) olup, fon %80-100 aralığında eurobondlara, %0-20 aralığında ters repo/borsa para piyasası işlemlerine, %0-20 aralığında mevduat/katılım hesabına yatırım yapar. Borsa para piyasası işlemleri fon portföy değerinin en fazla %20 si oranında yapılacaktır. 3
3.- Fon Kurulu Kararları 07/03/2012 tarihli fon kurulu toplantısında alınan karar: Kurucusu olduğumuz emeklilik yatırım fonlarının 30/09/2011-31/12/2011 dönemi için Fon Denetçisi tarafından hazırlanan iç kontrol raporlarının onaylanmasına oy birliğiyle karar verilmiştir. 23/03/2012 tarihli fon kurulu toplantısında alınan karar: Garanti Emeklilik ve Hayat A.Ş. nin kurucusu olduğu Garanti Portföy Yönetimi A.Ş. tarafından yönetilen emeklilik yatırım fonları portföylerine dahil edilecek özel sektör borçlanma araçlarında uygulanmak üzere aşağıdaki kararlar oybirliğiyle alınmıştır. 1. 5411 sayılı Bankacılık Kanunu nda tanımlanan bankalar ile T. Garanti Bankası A.Ş. nin aracılık yükleniminde bulunacağı kuruluşların borçlanma araçlarının ihraçlarında; a. İhraç miktarı 50 milyon Türk Lirası nominal değerin altında ise, ihracın maksimum %60 ı, b. İhraç miktarı 50-100 milyon Türk Lirası nominal değerinde ise, ihracın maksimum %50 si, c. İhraç miktarı 100 milyon Türk Lirası nominal değerin üstünde ise, ihracın maksimum %40 ı yukarıda belirtilen portföylere dahil edilebilecektir. 2. Birinci maddedeki koşulları karşılamayan özel sektör kuruluşlarının ihraç edecekleri borçlanma araçlarında, ihraç miktarının maksimum %25 i yukarıda belirtilen portföylere dahil edilebilecektir. 4
3. Bir kuruluş tarafından ihraç edilen ve itfası gelmeyen sektör borçlanma araçlarının nominal değer olarak maksimum %30 u yukarıda belirtilen portföylere dahil edilebilecek olup, ihraç tarihi itibarıyla bu orana uyum şartı aranacaktır. 4. Yukarıda belirtilen portföylere yönelik tahsisli satışlarda ise ilk üç madde uygulanmayacaktır. 5. Bu kararlar alındığı tarih itibarıyla geçerli olacaktır. 5