ÇAPA İŞÇİ SAĞLIĞI MECLİSİ RAPORU. Sağlık emekçileri, çalışırken hastalanıyor, çalışırken ölüyor.



Benzer belgeler
ÇALIŞMA MEVZUATI İLE İLGİLİ BİLGİLER

TÜRKİYE DE SAĞLIK KURUMLARINDA İŞÇİ SAĞLIĞI VE İŞ GÜVENLİĞİ HİZMETLERİ. Doç Dr Meral Türk Ege Üni Tıp Fakültesi Halk Sağlığı AD

Doç.Dr.Gülbiye Y. YAŞAR, Dr.Emirali KARADOĞAN

1. AMAÇ: 4. KISALTMALAR: EKK : Enfeksiyon Kontrol Komitesi SHKS : Sağlıkta Hizmet Kalite Standartları 5. UYGULAMA:

AMASYA AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI MERKEZİ BÖLÜM UYUM EĞİTİM REHBERİ

Bu kitap yeni atanan personelin birimine uyumunu sağlamak için yapılmıştır.

ÇALIŞAN GÜVENLİĞİ PROSEDÜRÜ

İTÜ MADEN FAKÜLTESİ İş Sağlığı ve Güvenliği İç Yönergesi

İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KANUNUNDA ALT İŞVEREN

İŞYERİ HEKİMİ GÖREV, YETKİ VE SORUMLULUKLARI

T.C. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı

KALİTE YÖNETİM BİRİM ÇALIŞMA TALİMATI

RİSK DEĞERLENDİRMESİ. Necati İLHAN Makina Mühendisi A Sınıfı İş Güvenliği Uzmanı

İŞ YERİ HEKİMİ. (A) İş yeri hekimi, işyerinde bulunması halinde diğer sağlık personeli ile birlikte çalışır.

6331 sayılı İş Kanunu kapsamında iş sağlığı ve güvenliği konusunda çalışmalar yaparak, Şifa Ortak Sağlık Güvenlik Birimi tarafından ;

Yeni İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununda. İşveren Yükümlülükleri -II- Yeni İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununda İşveren Yükümlülükleri -II-

DİŞ HEKİMLİĞİ FAKÜLTESİ

Sağlık Çalışanı Güvenliği Konusunda Türkiye deki Çalışmalardan Örnekler

SAĞLIK ÇALIŞANLARINDA MESLEKİ RİSKLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ

HAZIRLAYAN MELEK YAĞCI EĞİTİM HEMŞİRESİ

6331 SAYILI İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KANUNUNA GÖRE UYGULANACAK İDARİ PARA CEZALARI ( )

NAZİLLİ DEVLET HASTANESİ RİSK ANALİZİ PROSEDÜRÜ

ADANA TİCARET ODASI İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ HİZMET ALIMI TEKNİK ŞARTNAMESİ

İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KURULLARI

DESTEKEGE OSGB İş Sağlığı ve Güvenliği Bilgilendirme Kitapçığı

Sağlık Personeline Karşı İşlenen Suçlar. Dt. Evin Toker

İş Sağlığı ve Güvenliği

SUNU PLANI SAYILI İŞ SAĞLIĞI ve GÜVENLİĞİ KANUNU HAKKINDA GENEL BİLGİLENDİRME 2- ÇALIŞAN TEMSİLCİSİ GÖREV YETKİ VE SORUMLULUKLARI

Prof.Dr. Nadi Bakırcı Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı A.D.

İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KURULLARI

T.C. ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANLIĞI İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ SAYILI İŞ SAĞLIĞI ve GÜVENLİĞİ KANUNU

6331 SAYILI İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KANUNU

PERİYODİK MUAYENE. - Dosyası olan toplam kişi sayısı 3170

ÇALIġANLARIN Ġġ SAĞLIĞI VE GÜVENLĠĞĠ EĞĠTĠMLERĠNĠN USUL VE ESASLARI HAKKINDA YÖNETMELĠK TASLAĞI. BĠRĠNCĠ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

6331 SAYILI İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KANUNU VE İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ HİZMETLERİ YÖNETMELİĞİ GEREĞİNCE ÜNİVERSİTEMİZDE YAPILAN ÇALIŞMALAR:

İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KURUL PROTOKOLÜ

ENFEKSİYON KONTROL KOMİTESİ ÇALIŞMA TALİMATI

Çalışanların İş Sağlığı ve Güvenliği Eğitimlerinin Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik Resmi Gazete Yayım Tarih ve Sayısı :

6331 SAYILI İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KANUNUNA GÖRE UYGULANACAK İDARİ PARA CEZALARI

İş Sağlığı ve Güvenliği Kurulları

İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ HİZMETLERİ

T.C ÇANAKKALE ONSEKİZMART ÜNİVERSİTESİ ARAŞTIRMA VE UYGULAMA HASTANESİ ÇALIŞAN GÜVENLİĞİ PROSEDÜRÜ

Çalışanların İş Sağlığı Ve Güvenliği Eğitimlerinin Usul Ve Esasları Hakkında Yönetmelik

ECZANE ÇALIŞANLARININ İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ AÇISINDAN GÖREV YETKİ VE SORUMLULUKLARI

Sayı:

KODU:KY.PR.02 YAYINLANMA TARİHİ: REVİZYON TARİHİ: REVİZYON NO:00 SAYFA SAYISI:05

ÖZEL UNCALI MEYDAN HASTANESİ ÇALIŞAN GÜVENLİĞİ PLANI

SHKS (SAĞLIK HİZMET KALİTE YAPILAN ÇALIŞMALAR

Sağlıklı ve güvenli alandasınız!

İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KANUNU İDARİ PARA CEZALARI

ÇALIŞAN GÜVENLİĞİ PROSEDÜRÜ

İşçi ve İşveren Tanımları

ÇALIŞAN GÜVENLİĞİ PROGRAMI

İNŞAATLARDA YÜKSEKTE GÜVENLİ ÇALIŞMA. Serkan ÇETİNCELİ İş Müfettişi İnş.Yük.Müh.


167 SAYILI İNŞAAT İŞLERİNDE GÜVENLİK VE SAĞLIK HAKKINDA ILO SÖZLEŞMESİ NİN İNŞAAT SEKTÖRÜNÜN VERİMLİLİĞİ ÜZERİNE ETKİSİ

DEĞERLENDİRİLMESİ AMAÇ:

6331 SAYILI İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ YASASI BİLGİLENDİRME TOPLANTISI

6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu

ÇALIŞAN GÜVENLİĞİ. Hanifi AKTAŞ T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI PERFORMANS YÖNETİMİ VE KALİTE GELİŞTİRE DAİRE BAŞKANLIĞI 14 AGUSTOS 2009/ANKARA

Sağlık Çalışanlarının İş Sağlığı ve Güvenliği Konularında Hakları, Yükümlülükleri ve Sağlık Bakanlığı nın Faaliyetleri

Doç. Dr. Pir Ali KAYA

Hem. Songül GÜNEŞ Akdeniz Üniversitesi Hastanesi

KUAFÖRLER & BERBERLER İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ HİZMETLERİ

RİSK ANALİZİ TALİMATI

YILLIK EĞİTİM PLANI-2017

İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KURULLARI HAKKINDA YÖNETMELİK (7 Nisan 2004/25426 R.G.) BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak

Asistan Hekim Özlük Hakları Mücadelesi TTB Asistan ve Genç Uzman Hekimler Kolu Dr. Mihriban Yıldırım

İşyeri Hekiminin Hukuksal Sorumlulukları. Dr.Ercan Duman İstanbul Tabip Odası İşçi Sağlığı ve İşyeri Hekimliği Komisyonu

«İş Güvenliğine Dair Herşey»

D.E.Ü. TIP FAKÜLTESİ RADYASYON ONKOLOJİSİ A.D ÇALIŞANLARININ SAĞLIK TARAMALARI VE ÇALIŞMA KOŞULLARI İZLEMİ

Üniversite Hastanelerinde Meslek Hastalığı Tanısı Çalıştayı. Kurum ve Kuruluşlar Arası İşbirliği Çalışma Grubu Raporu

ORTAK GÖRÜŞ 2010 ANKET VERİLERİ

6331 SAYILI İŞ SAĞLIĞI ve GÜVENLİĞİ KANUNU HAKKINDA GENEL BİLGİLENDİRME

112 ASHİ VE AMBULANSLARDA ŞİDDETİN ÖNLENMESİ VE ALINMASI GEREKEN TEDBİRLER Kalite Yönetim Birimi

MESGEMM İSG/Mevzuat/Yönetmelikler. İş Sağlığı ve Güvenliği Kurulları Hakkında Yönetmelik Resmi Gazete Yayım Tarih ve Sayısı :

Risk Değerlendirmesi ve Yönetimi

18 Ocak 2013 CUMA. Resmî Gazete. Sayı : YÖNETMELİK. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından:

Bedri TEKİN Makina Mühendisi MMO Yönetim Kurulu Yedek Üyesi

10 dan Az Çalışanı Olan İşyerleri Çalışanı Olan İşyerleri. AZ TEHLİKELİ (Aynı miktarda) ÇOK TEHLİKELİ (%50 artırılarak)

6331 SAYILI İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KANUNU

T.C. ÜSKÜDAR KAYMAKAMLIĞI İTÜ GELİŞTİRME VAKFI ÖZEL BEYLERBEYİ ANAOKULU, İLKOKULU VE ORTAOKULU

T.C. KONAK BELEDİYESİ SAĞLIK İŞLERİ MÜDÜRLÜĞÜ SAĞLIK İŞLERİ MÜDÜRLÜĞÜ ÖRGÜTLENME, GÖREV VE ÇALIŞMA ESASLARI HAKKINDA YÖNETMELİK BİRİNCİ BÖLÜM

İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ TEMEL EĞİTİMİ SIKÇA SORULAN SORULAR. 1 İş Sağlığı ve Güvenliği Eğitiminin Temel Amacı Nedir? CEVAP:

ÇOCUK İZLEM MERKEZİ (ÇİM) İZLEME VE DEĞERLENDİRME FORMU

DİŞ KLİNİK VE MUAYENEHANELERİ İÇİN KONTROL LİSTESİ

ORTAK SAĞLIK VE GÜVENLİK BİRİMİ HİZMETLERİMİZ İŞ GÜVENLİĞİ UZMANLIĞI HİZMETLERİ: MEGA çözümler için TEK ortağınız. Tehlike sınıfınızı biliyor musunuz?

KISMİ SÜRELİ İŞ SÖZLEŞMESİ

T.C. ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANLIĞI İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ. Burhanettin KURT, İSG Uzmanı

İŞÇİ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ

tarih ve sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Yönetmelik ile

Erkan KÜÇÜKKILINÇ SAĞLIK HİZMETLERİNDE ÇALIŞAN GÜVENLİĞİ NİN SAĞLANMASINDA, KESİCİ DELİCİ ALET YARALANMASINA KARŞI ÖNLEM ALMANIN ÖNEMİ

TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ NEDİR? GERÇEK BİR TOPLU SÖZLEŞME İÇİN

Dayandığı Mevzuat. Resmî Gazete No. İlgili Kanun, Tüzük, Yönetmelik, Tebliğ 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu. Risk Değerlendirme Yönetmeliği

DERİNCE AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI MERKEZİ SKS KALİTE YÖNETİMİ

PERSONELİN GÖREVLERİ VE SORUMLULUKLARI GÖREV ÜNVANI: MÜDÜR I-GÖREV VE SORUMLULUKLARI

6331 SAYILI İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KANUNU BİLGİLENDİRME TOPLANTISI 8 OCAK 2013 ÖNDER KAHVECİ

AYFER ERDOĞAN KALİTE YÖNETİM DİREKTÖRÜ

Acil Durum, Yangınla Mücadele ve İlkyardım. Mümkün. Orta. TEHLİKEYE MARUZ KALANLAR KİŞİLER VE BÖLÜMLER: İşyerinde çalışan personel, ziyaretçiler

İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ HİZMET TEKLİFİ

Transkript:

ÇAPA İŞÇİ SAĞLIĞI MECLİSİ RAPORU Sağlık emekçileri, çalışırken hastalanıyor, çalışırken ölüyor. Sağlık emekçileri fiziksel, biyolojik, kimyasal ve psikososyal ciddi risk etmenleri ile karşı karşıya çalışmaktadır. Bulaşıcı hastalıklar, tükenmişlik, şiddet, mobbing, radyasyon ve kimyasallar gibi bir çok tehlike ve risk nedeniyle çalışırken sağlığını kaybetmektedirler. Aynı zamanda iş cinayetleri nedeniyle her yıl onlarca sağlık çalışanı hayatını kaybetmektedir. Madende, inşaatta, tarımda, enerji iş kolunda iş cinayetlerinin toplu katliamlara dönüşmesinin en önemli sebebi 2014 yılında açıkça görüldüğü gibi kapitalizmin neoliberal politikalarla çalışma hayatında piyasanın kurallarını hakim kılmasıdır. Sağlık hizmetleri de Sağlıkta Dönüşüm Programı ile tam anlamıyla metalaşmış ve sağlık iş kolunda sermayenin tahakkümü kurulmuştur. Güvencesiz, esnek, emek yoğun çalışma biçimleri, kışkırtılmış sağlık talebiyle birleşerek sağlık hizmetlerini niteliksizleştirdiği gibi sağlık çalışanlarını da çalışırken hastalandırmakta, çalışırken öldürmektedir. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi nin iş cinayetleri raporuna göre 2014 yılında Sağlık ve Sosyal Hizmetler iş kolunda en az 28 işçi can verdi. Sağlık emekçilerinin büyük kısmı çok tehlikeli işyerleri kapsamında yer alan hastanelerde çalışmaktadırlar. Bu çok tehlikeli işyerleri nden birisi olan İstanbul Tıp Fakültesi (ÇAPA) Hastanesi nin sağlık çalışanları ÇAPA İşçi Sağlığı Meclisi olarak son iki yılda yürüttüğümüz işçi sağlığı mücadelesini ve hastanede sağlığımızı tehdit eden uygulamaları raporlandırdık. Kuşkusuz sağlık iş kolunun barındırdığı tehlike ve risklerin boyutu göz önüne alındığında yürüttüğümüz bu mücadele mütevazı kalacaktır. Ancak işçi sağlığı mücadelesinde kazanıma götürecek en önemli tutumun, emekçilerin kendi işyerlerinde kendi sağlıklarına örgütlü olarak sahip çıkması olduğundan hareketle bu çalışmaların değerli olduğunu düşünüyoruz. 1-) İŞ KAZALARI İstanbul Tıp Fakültesi Hastanesi nde son üç yıl içerisinde iki işçi iş cinayetiyle hayatını kaybetti. Zafer Açıkgözoğlu zorla kanalizasyon taşkınına müdahale ettirilmesi sonucu karaciğer yetmezliği nedeniyle, Serkan Borucu ise hiçbir güvenlik önlemi alınmadan yaptırılan klima montajı esnasında 6. kattan düşerek hayatını kaybetti. İş cinayetinde kaybettiğimiz Zafer Açıkgözoğlu nu unutmadık, unutturmayacağız. İstanbul Tıp Fakültesi Acil Travmatoloji binasının zemin katında 14 Haziran 2013 günü yoğun yağış sonrası kanalizasyon suları taşarak yaklaşık 40 cm yüksekliğe ulaştı. Hastanede taşeron firma üzerinden temizlik işçisi olarak çalışan işçiler olaya müdahale etmekle görevlendirildi. Hastane temizlik işçileri hiçbir güvenlik önlemi alınmadan ve kendi görev tanımlarının tamamen dışında olan lağım sularının içinde çalışmak zorunda bırakıldı. Bu müdahale esnasında Zafer Açıkgözoğlu tıkalı kanalizasyonun kapağını açmasıyla birlikte lağım suları içerisinde kaldı. Sonrasında işçilerde bulantı, ishal, karın ağrısı gibi şikayetler ortaya çıkmış ve acil servise başvurmak zorunda kalmışlardı. Zafer arkadaşımız şikayetleri gerilememesi üzerine on gün içerisinde üçüncü kez başvurduğu acil serviste bilinci kapanması sonrası karaciğer yetmezliği tanısıyla yoğun bakıma alındı ve iki gün içerisinde karaciğer nakli gerçekleştirildi. Yoğun bakımda yapılan tetkiklerinde Hepatit B virüsü saptandı. Zafer

Açıkgözoğlu lağım suyu maruziyetinden birkaç ay önce tıbbi atık toplama esnasında eline iğne battığını ifade ediyordu. Kanalizasyondan bulaşma ihtimali olmayan Hepatit B virusunun bu iğne batmasıyla bulaşmış olma ihtimali bulunuyor. Bu bulaşa bağlı gerçekleşmiş olabilecek karaciğer hasarı, lağım suyu maruziyeti sonrası gelişen ishalle karaciğer yetmezliğine ilerledi. Nakilden aylar sonra organ reddi gelişmesi üzerine Zafer arkadaşımız ikinci kez nakil programına alındı ancak 17.08.2014 tarihinde hayatını kaybetti. ZAFER İ UNUTMADIK UNUTTURMAYACAĞIZ!!! Zafer Açıkgözoğlu hastane binası içerisinde temizlik işçisi olarak çalışmaktaydı. Hastanede taşan bir kanalizasyona müdahale etmek onun işi değildi. Hastane yönetimi iş tanımını ihlal ederek olaya müdahale için İSKİ yi çağırmadı. Taşeron olarak çalıştırılan işçiler sürekli işten atılma tehditlerine maruz kalmasalardı bu görevi kabul etmeyebilirlerdi. İşe giriş muayenesi ve periyodik muayeneleri eksiksiz yapılsaydı hepatit B virüsü daha önceden saptanabilirdi. İş güvenliği önlemleri alınmış olsaydı tıbbi atık poşetinden iğne batması gerçekleşemezdi. Zafer e eline iğne batması durumunda ne yapması gerektiği işçi sağlığı eğitimleriyle anlatılmış ve iş kazası bildirimi yapılmış olsaydı erken tanı, takip ve tedavi şansı olabilirdi. Hukuki olarak hastane ve şirket yönetimlerinin yapmakla yükümlü olduğu bu işler yapılıyor olsaydı Zafer Açıkgözoğlu bugün aramızda olabilirdi. Zafer Açıkgözoğu nun ölümüyle sonuçlanan bu süreçle ilgili ceza davası ve tazminat davası açıldı. Atlas şirketi ve hastane yönetimi tarafından Zafer arkadaşımıza ve ailesine dava açmaması yönünde telkinlerde bulunulduğu biliniyor. Ancak Zafer in işçi arkadaşlarının çabasıyla aileyle defalarca görüşülerek bu davaların açılması sağlandı. Bu iş cinayetinin üzerinin kapatılmasının önüne geçildi. Zafer in hastalanmasından hayatını kaybettiği güne kadar ve sonrasındaki süreçte hastane içerisinde defalarca basın açıklamaları ve protesto yürüyüşleri yapılarak yazılı ve görsel basında bu iş cinayeti gündeme taşındı. Zafer in dava süreci işçi arkadaşları tarafından yakından takip edilmeye devam ediyor.

(Zafer Açıkgözoğlu nu iş cinayeti sonucu kaybettik) Mobbing ve keyfi uygulamaların sonucu meydana gelen iş kazası Temizlik işçisi olarak taşeron şirket bünyesinde çalıştırılan Çiçek Demir bahçe temizliğinde görevlendirilmiştir. Kronik eklem hastalıkları olan Çiçek Demir bu şartlarda çalışmakta zorlandığını belirterek bina içi görevine tekrar dönmek istemiştir. Ancak hastane insan kaynakları süreç yöneticisi olarak görevli öğretim üyesi tarafından bahçe temizliğinde kadın gözüne ihtiyaç var gibi bir gerekçeyle bu talep kabul edilmemiştir. Bahçe temizliği görevinin ikinci haftasında Çiçek Demir düşerek burnunu kırmıştır. Kadını aşağılayan bu cinsiyetçi yaklaşım bir mobbing uygulaması olduğu gibi yaşanan iş kazasının da temel sebebidir. İlgili öğretim üyesi hakkında suç duyurusunda bulunulmuştur. Yemekhane işçisi arkadaşımızın iş kazası sonucu kalçası kırıldı. Hastanede yemek dağıtım görevinde çalışan yemekhane işçisi A.D. Kalp Damar Cerrahisi servisinde üzerine dolap devrilmesi sonucu kalçası kırılmıştır. Aynı bölümün servisine yatırılarak tedavi altına alınan A.D. ile ilgili işçi arkadaşlarının müdahil olmasıyla 20 gün sonra iş kazası bildirimi yapılmıştır. Güvenlik işçisi hastane bahçesinde bıçaklı saldırıya uğradı. Hasta yakınları arasında çıkan kavgaya müdahale eden güvenlik işçisi uğradığı bıçaklı saldırı sonrası hastaneye kaldırıldı. Sağ el başparmağındaki yaralanma nedeniyle hareket kısıtlığı gelişen işçi arkadaşımıza cerrahi tedavi planlanmaktadır. Güvenlik işçisi arkadaşımızın yaşadığı bu kaza iş kazası kapsamında değerlendirilmemiş ve iş kazası bildirimi yapılmamıştır.

Yüksekte çalışma gerektiren işlere ve tıbbi malzemelerle gerçekleşen yaralanmalara karşı önlem alınmamaktadır. ÇAPA da işçi sağlığı mücadelesi yürüten işçilere ulaşmayan ve müdahil olamadığımız nice iş kazalarının yaşandığını tahmin etmek zor değil. Her ay onlarca sağlık çalışanı iğne batması nedeniyle ciddi biyolojik risklerle maruz kalıyor. Tespit edebildiğimiz kadarıyla sadece 2015 yılı ilk 2 ayında 10 temizlik işçisi iğne batması ve cam kesiğine bağlı iş kazası yaşamıştır. İstanbul Tıp Fakültesinde 370 temizlik işçisi çalışmaktadır. Temizlik işçilerinde 2 ayda en az 10 iş kazası yaşanıyor olması, 5 bine yakın sağlık çalışanın bulunduğu İstanbul Tıp Fakültesi nde her yıl yüzlerce benzeri iş kazası yaşandığına işaret etmektedir. İğne batması gibi delici-kesici tıbbi malzemelere bağlı meydana gelen iş kazaları için her birime özgü nitelikli iş sağlığı ve güvenliği eğitimleri talep etmemize rağmen göstermelik eğitimler devam etmektedir. Bu kazaların sebepleri incelenerek önlemeye yönelik çalışmalar yapılmamaktadır. Bu kazalar bizlerin müdahil olmasıyla kayıt altına alınmış ve iş kazası bildirimleri yapılmıştır. Cam silme, klima temizliği gibi yüksekte çalışma gerektiren işlere yönelik alınması gereken iş güvenliği önlemleri hastane ve şirket yönetimlerine defalarca yazılı olarak yaptığımız başvurulara rağmen alınmamaktadır. Cam önlerinde güvenlik kemerinin takılacağı uygun alanlar bulunmamaktadır. Çoğu zaman güvenlik kemeri olmadan cam silmek zorunda bırakılan temizlik işçileri kemer verildiğinde de takılmasının hiç uygun olmadığı kalorifer borularına bağlayarak yüksekte çalışmaktadırlar. Nitekim 2012 yılında Serkan Burucu, İTF Cerrahi Bilimler Monoblok binasında klima bakımı esnasında hiçbir güvenlik önlemi olmadığı için 6. kattan düşerek hayatını kaybetmiştir. Acil servisler ve polikliniklerde ciddi bir şiddet riski altında çalışılmaktadır. İstanbul Tıp Fakültesi Hastanesi sinin acil servislerinde ve polikliniklerinde hasta yoğunluğu, fiziki şartlar ve triaj uygulamasındaki yetersizlikler nedeniyle başta asistan hekimler olmak üzere tüm sağlık çalışanları fiziki ve psikolojik şiddet tehdidiyle sağlık hizmeti vermektedir. Acil Dahiliye, Acil Nöroloji, Acil Cerrahi gibi hasta yoğunluğu çok fazla olan acillerde triaj uygulaması bulunmamaktadır. Acil Dahiliye ve Acil Nöroloji de hastaların karşılanıp ilk değerlendirmelerinin yapılabileceği fiziki ortamlar dahi yoktur. Hastalar ayakta, sandalye üzerinde tüm hasta ve hasta yakınlarının ortasında değerlendirilmek zorunda kalınmaktadır. Bu durum çoğu zaman hasta ve hasta yakınlarının tepkisine neden olmakta ve bu sağlık çalışanlarına fiziki ve sözel şiddet olarak yansımaktadır. Sağlık emekçileri kan ve vücut sıvılarıyla bulaş, kesici delici alet yaralanmaları, kas iskelet sistemi yaralanmaları, tehlikeli kimyasallara maruziyet ve şiddet gibi bir çok başlıkta ciddi iş kazalarına maruz kalmaktadır. Radyasyon Riski İstanbul Tıp Fakültesi Kan Merkezi nde çalışan 13 kadın hemşireden 4 ü düşük yaptı, 2 sinde ise anomali saptanması nedeniyle gebelik erken sonlandırıldı. Kan ışınlama cihazının bulunduğu merkezde çalışan hemşirelerden ikisinin radyasyon dozimetrisinde çok yüksek değerlerde radyasyon saptandı. Radyasyon maruziyeti açısından kan analizleri gönderildi.

Beyin Cerrahisinde radyasyon yayan skopi cihazı ve tomografi bulunan ameliyathanede çalışan 4 hemşire düşük yaptı. Sağlık çalışanları için en büyük tehlike kaynaklarından biri olan radyasyon açısından İstanbul Tıp Fakültesi sağlık çalışanları olarak ciddi kaygılar taşımaktayız. TBMM Başkanlığı na İstanbul Tabip Odası aracılığıyla verdiğimiz dilekçede radyasyon başlığına ayrı bir yer vererek hastanenin iş müfettişleri ve konunun uzmanları aracılığıyla radyasyon güvenliği açısından teftiş edilmesini talep ettik. İş kazalarının bildiriminde sorun yaşanmaktadır. 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu nun iş kazaları ve meslek hastalıkları kayıt ve bildirimi ile ilgili 14.maddesi gereği işveren; bütün iş kazalarının ve meslek hastalıklarının kaydını tutar, gerekli incelemeleri yaparak bunlar ile ilgili raporları düzenler. İşveren, iş kazalarını kazadan sonraki üç iş günü içinde, sağlık hizmeti sunucuları veya işyeri hekimi tarafından kendisine bildirilen meslek hastalıklarını, öğrendiği tarihten itibaren üç iş günü içinde Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirimde bulunur. İstanbul Tıp Fakültesi Hastanesi nde iş kazalarının kaydının tutulması ve Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilmesi konusunda ciddi sıkıntılar yaşanmaktadır. Özellikle taşeron şirketlerde çalıştırılan sağlık çalışanlarının iş kazası sonrası izleyeceği yollar, yaşanılan kaza ile ilgili gerekli takiplerin hangi birimde ne sıklıkta yapılacağı belirsizdir. Kazadan sonra 3 gün içerisinde Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılması gereken iş kazası bildirimleri işçiler müdahil olmadığı sürece yapılmamaktadır. Alınmayan önlemler, yetersiz risk değerlendirmeleri ve niteliksiz işçi sağlığı eğitimleri nedeniyle yaşanan ve bundan sonra yaşanacak olan iş cinayetlerinden ve iş kazasına bağlı sakatlanma ve hastalıklardan İstanbul Tıp Fakültesi Hastanesi ve taşeron şirket yönetimleri sorumludur. 2-) ACİL DURUMLAR 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu nun acil durum planları, yangınla mücadele, ilk yardım ve tahliye konularıyla ilgili 11. ve 12. maddelerdeki düzenlemeler gereği işveren, işyerinde meydana gelebilecek muhtemel acil durumları belirler, acil durum planları hazırlar, eğitimleri ve gerekli tatbikatları yaptırır. İstanbul Tıp Fakültesi Hastanesi nde yapılması gereken acil durum planları ile ilgili çalışanların tümünü kapsayan nitelikli bilgilendirmeler yapılmamıştır. Hastane içindeki tüm binalarda ayrı ayrı, çalışanların tümünün katıldığı acil durum tatbikatları yapılmamıştır. Hastane içindeki binaların bazılarında yangın merdiveni dahi bulunmamakta, mevcut yangın merdivenlerinin de acil durumda kullanıma hazır olup olmadığı bilinmemektedir. Acil durumlarda hasta, hasta yakını ve sağlık çalışanlarının toplanma yeri olarak belirlenen alanlar otopark olarak kullanılmaktadır. 23 Ekim 2014 tarihinde Cerrahi Bilimlerin bulunduğu Monoblok binasının 2. katında çıkan yangında acil durumlara ne kadar hazırlıksız olunduğu net bir şekilde ortaya çıkmıştır. Yangın, içerisinden elektrik kablolarının geçtiği asansör yanındaki alandan başladığı görülmüştür. Bu alan elektrik kabloları barındırmasına rağmen çöp atıklarının biriktirilme yeri olarak kullanıldığı ortaya çıkmıştır. Nitekim yangının itfaiye tarafından söndürülmesinden sonra içeriden çıkarılan çöp poşetlerinin içinde çok sayıda sigara izmaritinin olduğu saptanmıştır. Olaya müdahale eden itfaiye görevlileri tarafından durum fotoğraflanarak belgelenmiştir. Hastane içerisine duman yayılması sonrası ciddi bir panik yaşanmış hastaların çarşaflara

sarılarak ve kucaklanarak dışarıya çıkarılmaya çalışıldığı görülmüştür. Binanın önündeki yolun dar olması nedeniyle itfaiyelerin müdahalesi gecikmiştir. Dışarıya çıkan insanların acil durumlarda toplanma yeri olarak ayrılması gereken alan, otopark olarak kullanıldığı için bina önünde kargaşa yaşanmıştır. Bahsedilen tüm süreç basında fotoğraflar ve video görüntüleri ile açıkça yer almıştır. İstanbul Tıp Fakültesi Hastanesi binalarının, muhtemel bir depremde sağlık çalışanları ve tedavi gören hasta ve hasta yakınları için çok ciddi riskler barındırdığı bilinmektedir. Nitekim Çocuk Hastalıkları kliniği depreme dayanıksız olması nedeniyle 2 yıl önce yıkılmıştır. Birbiriyle bağlantılı binaların bazıları incelemeler sonucu depreme dayanıksız bulunmasına rağmen yıkılmamış olup halen kullanılmaktadır. ÇAPA yerleşkesinin yeniden yapılandırılması konusu yıllardır üniversite yönetiminin gündeminde olmasına rağmen bu konuda belirsizlik devam etmektedir. 10 bine yakın sağlık çalışanı ve öğrencinin, binlerce hasta ve hasta yakınının can güvenliğini tehdit eden bu konu, devleti adeta şirket gibi yöneten AKP iktidarıyla, üniversiteyi şirketleştiren üniversite yönetimleri arasında rant pazarlığına dönüşmüştür. 3-) İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ EĞİTİMLERİ Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca 15 Mayıs 2013 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanan Çalışanların İş Sağlığı ve Güvenliği Eğitimlerinin Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin 6. ve 11. Maddelerine göre çok tehlikeli işyerleri kapsamındaki hastanelerde bir yıl içerisinde en az 16 saat iş sağlığı ve güvenliği eğitimi verilmelidir. Aynı yönetmelikte eğitimin temel prensiplerini belirleyen 12. Maddeye göre eğitime katılacakların ihtiyacı olan konuların seçilmesine özen gösterilmesi, teorik ve uygulamalı olarak, gruplar halinde, iş sağlığı ve güvenliğine yönelik davranış değişikliği sağlayacak nitelikte eğitimler verilmesi gerekmektedir. İstanbul Tıp Fakültesi Hastanesinde 2014 yılında verilen iş sağlığı ve güvenliği eğitimleri yönetmelikte belirtilen bu özelliklerin neredeyse hiçbirine uygun değildir. Sağlık çalışanlarının yaptıkları işe göre birbirinden çok farklı ciddi tehlike ve risklerle karşı karşıyadır. Bu nedenle verilecek eğitim her çalışanın yaptığı işin barındırdığı riskleri öncelemesi gerekmektedir. Oysa hastanemizde verilen eğitim farklı branşlardan hemşire, hekim, teknisyen, tekniker, laborant içeren karma gruplar halinde yapılmıştır. Yapılan işe özgü tehlikeler ve riskler dikkate alınmamıştır. Yapılan sunumlar içinde özellikle sağlık çalışanlarının karşı karşıya kaldığı fiziksel, biyolojik ve kimyasal etkenler çok genel değerlendirmelerle, çalışma hayatına hiçbir katkısı olmayacak şekilde niteliksizce anlatılmıştır. Örneklendirmek gerekirse Dr. Halim İşsever tarafından fiziksel riskler başlıklı 45 dakikalık sunumun yaklaşık 20 dakikası cep telefonlarının zararlarına ayrılmış olup iş sağlığı ve güvenliği açısından hiçbir anlam ifade etmemektedir. Toplam eğitim süreleri 6-8 arasında değişmekte olup yılda en az 16 saat uygulamasına aykırı mahiyettedir. Sonuç olarak İstanbul Tıp Fakültesi Hastanesinde verilen iş sağlığı ve güvenliği eğitimleri sağlık çalışanlarını tehlike ve risklere karşı bilgilendirme işlevi açısından son derece niteliksizce yasal sorumluluktan kurtulma gayretiyle göstermelik olarak verilmiştir.

İstanbul Üniversitesi bünyesinde alt işverenden (taşeron şirketlerden) hizmet satın alma yoluyla çalıştırılan sağlık çalışanlarına 6 Haziran 2014 tarihinde Atlas isimli şirket tarafından iş sağlığı ve güvenliği eğitimi verilmiştir. Yüzlerce kişinin bir amfiye doldurularak, sessizliğin dahi sağlanamadığı, yanlış bilgilendirmeler içeren ve niteliksizce göstermelik olarak yapılan bu eğitime itiraz edilmiş ve bir grup işçi bu sözde eğitimi protesto ederek salonu terk etmiştir. Sonrasında eğitimin niteliğini eleştiren Dr. Coşkun Canıvar ve Cemal Bilgin e Atlas isimli şirketin başhekimliğe yaptığı bir şikayet üzerine eğitim öğrenim hakkını engelleme suçlamalarıyla idari soruşturma açılmıştır. Nitelikli işçi sağlığı eğitimi talebiyle yapılan demokratik bir hak kullanımının soruşturmaya tabi tutulması hastane içerisinde yapılan basın açıklamaları ve yürüyüşlerle protesto edilmiştir. Soruşturma sürecine hastane yönetimi tarafından hukuksuz müdahaleler yapılarak eğitime katılan sağlık çalışanlarının soruşturma açılanlara yönelik aleyhte ifadeler vermesi sağlanmaya çalışılmıştır. Aleyhte ifade vermeyen sağlık çalışanlarına yönelik görev yeri değişiklikleri yapılmıştır. Soruşturma komisyonu raporunda Dr. Coşkun Canıvar a eğitim faaliyetlerini engelleme suçundan kademe ilerlemesinin durdurulması gibi memuriyetten atılmanın bir öncesi olan ağır bir ceza önerisinde bulunmuştur. Buna karşın sendikalar, meslek örgütleri ve öğrenciler Kademe Durdurmak yerine Meslek hastalıklarını-güvencesiz Çalıştırmayı-İş Cinayetlerini ve Taşeronlaştırmayı DURDURUN diyerek tepki eylemleri ve basın açıklamaları gerçekleştirdi. Diş hekimliği fakültesinde 2014 yılında verilen iş sağlığı güvenliği eğitimine, o dönemde DİSK DEV Sağlık-İş üyesi olan Remziye Örs arkadaşımız eğitimin içeriğine itiraz ederek yanlı bir eğitim olduğunu, işveren gözüyle bakıldığını söyleyerek itiraz etmiştir. Ancak bu itiraz sonucunda haddini bilmesi söylenerek salon dışına çıkartılmıştır.

4-) RİSK DEĞERLENDİRMELERİ Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından 29 aralık 2012 tarihinde resmi gazetede yayınlanmış olan İş Sağlığı ve Güvenliği Risk Değerlendirmesi Yönetmeliği 5. maddesine göre işveren; çalışma ortamının ve çalışanların sağlık ve güvenliğini sağlama, sürdürme ve geliştirme amacı ile iş sağlığı ve güvenliği yönünden risk değerlendirmesi yapar veya yaptırır. Aynı yönetmeliğin 6. Maddesine göre risk değerlendirmesi ekibi; işveren veya işveren vekili, işyerinde sağlık ve güvenlik hizmetini yürüten iş güvenliği uzmanları ile işyeri hekimleri, işyerindeki çalışan temsilcileri, işyerindeki destek elemanları ve işyerindeki bütün birimleri temsil edecek şekilde belirlenen ve işyerinde yürütülen çalışmalar, mevcut veya muhtemel tehlike kaynakları ile riskler konusunda bilgi sahibi çalışanlardan oluşmaktadır. İstanbul Tıp Fakültesi Hastanesinde risk değerlendirmeleri yönetmeliğe tamamen aykırı bir şekilde hazırlanmıştır. Her anabilim dalından bir idari amir ve bir hemşire belirlenerek 1 saatlik risk değerlendirme kursuna alınmışlardır. Sonrasında kendi kliniklerinde tüm riskleri bu çalışanlar değerlendirmiştir ve anabilim dalı kürsü imzaları ile dekanlığa risk değerlendirmeleri sunulmuştur. Hastaneler çok tehlikeli işyerleri kapsamındadır ve çalışanlar ciddi risklerle karşı karşıyadır. Her çalışma alanının ve bina yapısının kendisine özgü çok farklı tehlike ve riskleri bulunmaktadır. Buralarda yapılacak risk değerlendirmesi ilgili yönetmelikte açıkça belirlendiği üzere hastanelerin ve buradaki çalışma alanlarının kendine özgü risklerini bilen iş güvenliği uzmanı ve iş yeri hekiminin katılımı ile hazırlanmak zorundadır. Risk değerlendirmelerinin 1-2 saatlik sözde eğitimlerle konunun uzmanı olmayan çalışanlara hazırlatılması ilgili yasa ve yönetmeliklere aykırıdır. Hazırlanmış olan risk değerlendirmelerinin barındıracağı eksiklikler nedeniyle riske yönelik önlemlerin alınması hususu da teknik olarak yetersiz kalacaktır. Aynen iş sağlığı ve güvenliği eğitimlerinde olduğu gibi risk değerlendirmelerinin hazırlanma şekli de yasal sorumluluktan kurtulma kaygısıyla son derece niteliksizce yapılmıştır. 5-) İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KURULLARI Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca 18 Ocak 2013 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanan İş Sağlığı ve Güvenliği Kurulları Hakkında Yönetmeliğinin 4. ve 9. maddelerine gereğince; elli ve daha fazla çalışanın bulunduğu ve altı aydan fazla süren sürekli işlerin yapıldığı işyerlerinde işveren, iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili çalışmalarda bulunmak üzere kurul oluşturur. Altı aydan fazla süren asıl işveren-alt işveren ilişkisinin bulunduğu hallerde; asıl işveren alt işverenin çalışan sayıları ayrı ayrı elli ve daha fazla ise asıl işveren ve alt işveren ayrı ayrı kurul kurar. İş sağlığı ve güvenliği faaliyetlerinin yürütülmesi ve kurullarca alınan kararların uygulanması konusunda işbirliği ve koordinasyon asıl işverence sağlanır. Çok tehlikeli işyerleri kapsamındaki hastanelerde kurullar ayda en az bir kere toplanır. İstanbul Tıp Fakültesi Hastanesi temizlik, güvenlik, yemek, tıbbi sekreterlik ve hasta bakıcılık işlerini dört özel şirketten alt işveren ilişkisiyle hizmet satın alarak yaptırmaktadır. 6331 sayılı yasa gereği bu dört şirket bünyesinde çalışanlar için dört ayrı iş sağlığı ve güvenliği kurulu ve hastane bünyesinde de diğer tüm çalışanları kapsayan iş sağlığı ve güvenliği kurulu olmak üzere beş ayrı iş sağlığı ve güvenliği kurulu oluşturularak işlevsel hale getirilmesi gerekmektedir. Şirket bünyelerinde oluşturulmuş olan iş sağlığı ve güvenliği kurulları ile

herhangi bir koordinasyon bulunmamaktadır. İstanbul Tıp Fakültesi Hastanesi nde yetkili sendika olan Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikasının sendika temsilcisi olarak kurula katılması için verdiği isimler hastane yönetimi tarafından kabul edilmemiştir. İstanbul Tıp Fakültesi Hastanesinde oluşturulmuş olan İş Sağlığı ve Güvenliği Kurulu düzenli olarak ayda bir kez toplanmamaktadır. İş sağlığı ve güvenliği kurulları işlevsizdir. 6-) İŞ TANIMI Taşeron işçiler iş tanımı dışındaki işlerde çalıştırılıyor. İş tanımlarının belirsiz olması işçi sağlığı açısından en ciddi risk faktörleri arasındadır. Aşağıda yer alan fotoğraf İstanbul Tıp Fakültesi (ÇAPA) Hastanesi bahçesinde 10.02.2014 tarihinde çekildi. Taşeron firma bünyesinde çalışan iki temizlik işçisi ellerinde kürekler ile hastane bahçesindeki yol inşaatında çalıştırılıyor. İşçi arkadaşlar yol çalışmasının temizlik işçilerinin görevi olmadığını ifade etmesi üzerine hastanede gece amiri olarak çalışan görevli ve taşeron firma görevlilerinden biri tarafından gösterilen işi yapmamaları durumunda yarın istifalarını verip gitmeleri söylenerek tehdit ediliyor. İşten atılmakla tehdit edilen işçiler akşam karanlığında yolda açılmış asfalt çukurunu düzeltmek gibi kendi iş kollarının tamamen dışında bir işi yapmak zorunda bırakılıyor.

Hastanede temizlik görevlisi olarak çalışan işçiler aşağıda görüldüğü gibi inşaat malzemesi taşımak zorunda bırakılıyor. 7-) SAĞLIK POLİTİKALARI SAĞLIK ÇALIŞANLARININ SAĞLIĞI İÇİN TEHLİKE DİR. Sağlıkta dönüşüm programı, toplam kalite yönetimi, performans sistemi gibi getirdiği yönetsel reformlar ile sağlık çalışanlarını daha emek-yoğun olarak, daha uzun sürelerde, esnek ve güvencesiz bir çalışmaya zorlamaktadır. Kışkırtılmış sağlık talebi yaratılarak tüm sağlık kurumları iş yoğunluğuna boğulmuştur. 2003 yılında bir vatandaşın yılda hekime başvuru ortalaması 2,5 iken 2012 yılında bu rakam 9 a çıkmıştır. Bunun sonucu olarak aynı zamanda eğitim kurumları olan üniversiteler ve eğitim araştırma hastanelerinde tıp eğitimi hizmet sunumuna feda edilmiş bu da sağlık hizmet sunumunun niteliksizleşmesinin önünü açmıştır. Bu yoğunluğu karşılayabilmek için poliklinik muayene süreleri kısalmış, hasta yatışçıkış sirkülasyonu arttırılmıştır. Niteliksiz sağlık hizmeti sunmaya mahkum edilen sağlık çalışanları ile hasta ve hasta yakınları karşı karşıya gelmiş ve bu da sağlıkta şiddeti tetiklemiştir. Şiddete bağlı ölüm ve yaralanmalar adeta rutin haline gelmiştir. Vardiyalı çalışma, emek yoğun çalışma, çok uzun sürelerde sürekli stres altında çalışma sağlık çalışanlarında ciddi psikiyatrik sorunları tetiklemektedir. Sağlıkta dönüşüm programıyla, çok tehlikeli işyerleri sınıfında bulunan hastanelerdeki bütün tehlikeler ve risk etmenleri sağlık çalışanlarının sağlığını çok daha fazla tehdit eder hale gelmiştir. 8-) TAŞERON SİSTEM BAŞLIBAŞINA BİR MESLEKİ TEHLİKE KAYNAĞIDIR. Özel sektörün neredeyse tüm işkollarında temel istihdam yöntemi haline gelen taşeron çalıştırma kamuda sayısı yüz binlerle ifade edilecek boyutlara ulaştı. Sağlık Bakanlığı 100 binin üzerinde taşeron çalışanı ile bu alanda başı çekiyor. Kışkırtılmış sağlık talebi karşısında sağlık emek gücü yetersiz kalan hastaneler, çözümü daha az kişiye daha çok iş yaptırarak emek yoğun çalıştırma ve tüm bunları da hizmet satın alarak çalıştırdığı taşeron işçilere yaptırma gibi politikalarda buluyor.

Çok düşük maaşlarla, yıllık izinlerini dahi çoğu zaman alamadan, aylık 240 saatin üzerinde uzun sürelerle çalıştırılan taşeron işçiler aynı zamanda iş kazaları ve meslek hastalıklarıyla boğuşuyor. Alt işverene bağlı çalıştırma; iş yerlerini, iş kazalarına bağlı sakatlıkların, iş cinayetlerinin ve meslek hastalıklarının artık rutinleştiği ve doğal sayıldığı ortamlara dönüştürdü. Taşeron çalıştırılan işçilerin görev tanımlamasının yapılmamış olması, adeta joker gibi hastanede sorun yaşanan her alanda çalıştırılmaları, yapılacak olan iş için risk değerlendirmelerinin yapılmamış olması, işçinin o işin barındırdığı risklere yönelik eğitim almamış olması ve kişisel ve çevresel hiçbir önlem alınmadan çalıştırıyor olması iş kazalarına açıkça zemin hazırlamaktadır. Tüm bunlara uzun çalışma süreleri ve işçilerin yaşadığı psikolojik baskılar (mobbing) de eklenince kazalar hayatın bir parçası olmaya başlamaktadır. Siyasi iktidarın en yüksek mercilerince bile kader olarak değerlendirilen bu iş cinayetlerinin sorumluları net bir şekilde ortadadır. Taşeron çalışma koşullarını iş hayatının her alanına yerleştirmek için çabalayan sermaye sahipleri ve bunun hukuki ve sosyal altyapısını hazırlayan siyasi iktidar yaşanan iş cinayetlerinin kuşkusuz önde gelen sorumlusudur. Siyasi iktidarın politikalarını kraldan çok kralcı anlayışıyla uygulayan hastane yöneticilerin payı da yadsınamayacak kadar fazladır. Taşeron sisteme karşı İstanbul Tıp Fakültesi taşeron işçileri onlarca yürüyüş, basın açıklaması ve direniş süreçleri ile etkin bir mücadele yürütmektedir. Son yasal düzenlemelerle beraber DİSK Genel-İş sendikasında örgütlenmeye başlayan taşeron işçiler, toplu iş sözleşmesiyle tüm çalışma koşullarında iyileştirme ve kadro hakkı başta olmak üzere sosyal hakların genişletilmesi için örgütlü sendikal bir mücadele sürecini inşa etmektedirler.

ÇAPADA DİRENİŞ KAZANDI VE KAZANMAYA DEVAM EDECEK 26 Ocak 2015 tarihinde İstanbul Tıp Fakültesinde hasta bakıcı olarak çalışan ve yürütülen işçi mücadelesinde ön saflarda yer alan Kadir Ağsu, Cemal Bilgin, İsmet Çeçe, Murat Hürol ve İbrahim Çoban işten çıkartılmıştır. Bu süreçte direniş komitesi oluşturularak direniş çadırı kurulmuş ve sağlık emekçileri, sağlık öğrencileri ve tüm emek dostlarının katılımıyla yapılan eylemlilik ile 2 saat içinde işçi arkadaşlarımız işe geri alınması sağlanmıştır. (Çapa da direnişim kazandığı an)

SONUÇ - İş sağlığı ve güvenliği kurulları işlevsel hale getirilerek düzenli toplanmalıdır. Bu kurullara çalışan temsilcisi ve sendika temsilcilerinin katılımı sağlanmalıdır. Kurullarda dile getirilen işçi sağlığı sorunlarının çözümü için alınan kararlar uygulanmalıdır. - Nitelikli, yeterli sürelerde ve her çalışanın yaptığı işe özgü tehlike ve riskler dikkate alınarak hazırlanmış içeriklere sahip işçi sağlığı eğitimleri verilmelidir. - Yasa ve yönetmeliklere uygun olarak konunun uzmanları ve sendikal katılım sağlanarak nitelikli risk değerlendirmeleri yapılmalı ve saptanan riskleri önlemeye yönelik eylem planları oluşturulmalıdır. - Deprem ve yangın gibi acil durumlara karşı acil eylem planı, tatbikat, bina güçlendirme/kullanıma kapatma gibi önlemler acilen alınmalıdır. - İş kazası bildirim sistemi çalıştırılmalı, kaza sonrası tıbbi takip işlevsel hale getirilmeli, hastanede yaşanan iş kazalarının dağılım haritası çıkarılmalı ve önlemeye yönelik eylem planları oluşturulmalıdır. - Hastanede radyasyon riski bulunan tüm birimler kontrolden geçirilmeli, radyasyon bulunan alanlarda çalışanların tümüne dozimetri verilmeli, yüksek doz radyasyon şüphesi olan alanlarda çalışma durdurulmalıdır. - İş tanımları ayrıntılı bir şekilde yapılmalı ve iş tanımı dışında çalışma durdurulmalıdır. - Sağlıkta dönüşüm programı sonucunda ortaya çıkan emek yoğun çalışma biçimi durdurulmalı, sağlık çalışanlarının çalışırken tükendiği koşullar engellenmelidir. - Hastane içerisinde emek eksenli sendikal örgütlenmeyi engellemek için oluşturulan idari baskılar sona erdirilmelidir. - Taşeron şirketlerden hizmet alımı durdurularak güvencesiz çalışma biçimi sonlandırılmalıdır. ÇAPA işçi sağlığı meclisi raporunda yer alan/almayan onlarca etmen sağlık çalışanlarının sağlığını tehdit etmektedir. Mücadele sürecini çalışanların aktif katılımıyla, hastanelerde işin organizasyonu üzerinde işçi denetimini giderek arttırmayı amaçlayan bir çerçevede ilerletmek gerekmektedir. İşçi sağlığı meselesini örgütlenme ve mücadele sürecine dönüştürmek meslek örgütleri ve sendikaların en önemli sorumlulukları arasında yer aldığını düşünüyoruz. Çapada yürüttüğümüz bu mütevazi mücadelenin kapsam ve boyutu arttırılarak emek örgütlerinin tümünde hayata geçirmek zorundayız. Nitekim BEDAŞ Enerji-Sen işçilerinin can güvenliği talebiyle yürüttüğü direniş bunun en önemli örneklerindendir. İçi sağlığı mücadelesini emeği örgütleyerek emek sürecine müdahale eden bir sürece dönüştürmek kelimenin tam anlamıyla hayatidir. Aksi takdirde iş cinayetlerini ve meslek hastalıklarını önlemek mümkün görünmemektedir. İşçi sağlığı konusu mahiyeti itibariyle emek-sermaye

çelişkisini bütün çıplaklığıyla gözler önüne sermektedir. İnsanca yaşadığımız bir toplumsal düzeni inşa edinceye kadar emeğin tüm talepleriyle mücadeleyi yükselteceğiz. İş cinayetleri ve meslek hastalıkları nedeniyle kaybettiğimiz tüm emekçileri saygıyla anıyoruz. ÇAPA İŞÇİ SAĞLIĞI MECLİSİ EK ÇAPA İŞÇİ SAĞLIĞI MÜCADELESİ DEFALARCA TBMM GÜNDEMİNE TAŞINDI. Taşeron Sağlık İşçilerinin Çalışma Koşulları Meclis Gündeminde HDP Diyarbakır milletvekili Nursel Aydoğan, taşeron sağlık işçisi Zafer Açıkgözoğlu nun ölümünün üzerine mecliste Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu nun yanıtlaması üzerine soru önergesi vererek konuyu meclis gündemine taşıdı. Önergede Çapa Tıp Fakültesi nde çalışan taşeron temizlik işçilerine gerekli oryantasyon eğitiminin verilmemiş olduğu ve taşeron temizlik işçilerinin hijyenik açıdan risk oluşturabilecek bir çok işte çalıştırıldığı belirtildi. Önergede Müezzinoğlu nun yanıtlaması istemiyle şu sorular yer verildi: 1) Bakanlığınızca Zafer Açıkgözoğlu nun yaşamış olduğu bu olayla ilgili 2013 yılında bir inceleme var mıdır? Başlatılmış bir inceleme yok ise gerekçesi nedir? Başlatılmış bir inceleme var ise bugün itibariyle hangi aşamadadır? 2) Zafer Açıkgözoğlu başta olmak üzere hastane çalışanlarının ve taşeron temizlik işçilerinin İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi personelinin yapması gereken bir işlemi yapmalarının gerekçesi nedir? Çapa Tıp Fakültesi yetkilileri, kanalizasyon atıklarının hastanenin Çocuk Beslenme Polikliniği ve Mikrobiyoloji Laboratuvarını basması sonucu İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi nin bilgilendirip konuyla ilgili teknik bir ekip talebinde bulunmuş mudur? Bulunmamış ise gerekçesi nedir? 3) Bakanlığınız kurumlarında çalışan personel ve taşeron işçiler için iş güvenliğinin sağlanması ve oluşabilecek risklerin en aza indirilmesi amacıyla oryantasyon eğitimi verilmekte midir? Verilmekte ise İstanbul da bulunan bakanlığınız sağlık kurumlarında bu eğitim kaç yıldır verilmektedir? 4) Son 12 yıl içerisinde bakanlık hastanelerinde çalışmakta iken çeşitli hastalıklara yakalanarak yaşamını yitiren personel veyahut taşeron firma çalışanı var mıdır? Var ise yaşamını yitiren bu kişilere konulan hastalık teşhisi nedir? http://www.sendika.org/2014/08/taseron-saglik-iscilerinin-calisma-kosullari-meclisgundeminde/

İş Güvenliği İsteyene Soruşturma Meclis Gündeminde İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi tarafından işçilere verilen İş Sağlığı ve Güvenliği Eğitimi nin Niteliksiz olduğunu dile getirerek şikayet eden Dr. Coşkun Canıvar ve hasta bakıcı Cemal Bilgin e Eğitim ve öğrenim hakkını engelleme gerekçesi ile soruşturma açılması Meclis e taşındı. CHP İstanbul Milletvekili Kadir Gökmen Öğüt, Başbakan Ahmet Davutoğlu nun yanıtlanması istemiyle önerge verdi. TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA, Aşağıdaki sorularımın Başbakan Sayın Ahmet Davutoğlu tarafından yazılı olarak yanıtlanması için gereğinin yapılmasını saygılarımla arz ederim. İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi tarafından işçilere verilen İş Sağlığı ve Güvenliği Eğitimi nin Niteliksiz olduğunu dile getirerek şikayet eden Dr. Coşkun Canıvar ve hasta bakıcı Cemal Bilgin e Eğitim ve öğrenim hakkını engelleme gerekçesi ile soruşturma açıldığı kamuoyuna yansımıştır. Bu bağlamda; 1) Olaydan bilginiz var mıdır? Konuyla ilgili gerekli araştırma yapması için ilgili birimlere talimat verilmiş midir? 2) Geçtiğimiz yıl İstanbul Üniversitesi, İstanbul Tıp Fakültesi Hastanesi nde taşeron işçi olarak çalışırken enfeksiyon kapan Zafer Açıkgözoğlu, kaptığı enfeksiyon neticesinde geçtiğimiz aylarda yaşamını yitirmişti. Hakkında soruşturma başlatılan hastabakıcı Cemal Bilgin, Açıkgözoğlu nun iş sağlığı ve güvenliği eğitimi verilmediği için yaşamını yitirdiği ve üniversitede iş sağlığı ve güvenliği eğitimi verilmeden sertifika verildiği iddialarına istinaden, her 2 konuyu da araştırmayı ve neticesini kamuoyuna açıklamayı düşünüyor musunuz? http://www.ada-gazetesi.com/guvenligi-isteyene-sorusturma.html Çapa işçi sağlığı meclisinin hazırlamış olduğu İstanbul Tıp Fakültesi Hastanesinde işçi sağlığı ve güvenliği konusundaki sorunlar İstanbul Tabip Odası aracığıyla TBMM Başkanlığı na iletildi. Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı na İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Hastanesi nde 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ve ilgili yönetmelikler gereğince uygulanması gereken hususlarda ciddi aksaklıklar yaşanmaktadır. İstanbul Tıp Fakültesi Hastanesi temizlik, güvenlik, yemek, tıbbi sekreterlik ve hasta bakıcılık işlerini dört özel şirketten alt işveren ilişkisiyle hizmet satın alarak yaptırmaktadır. 6331 sayılı yasa gereği bu dört şirket bünyesinde çalışanlar için dört ayrı iş sağlığı ve güvenliği kurulu ve hastane bünyesinde de diğer tüm çalışanları kapsayan iş sağlığı ve güvenliği kurulu olmak üzere beş ayrı iş sağlığı ve güvenliği kurulu oluşturularak işlevsel hale getirilmesi, risk değerlendirmelerinin yapılması ve tüm çalışanlara iş kollarına özgü iş sağlığı ve güvenliği eğitimleri verilmesi gerekmektedir. Temizlik iş kolunda hizmet satın alınan şirket bünyesinde sürekli olarak iş sağlığı ve güvenliği uzmanı ve iş yeri hekimi bulunmamaktadır. Çalışan temsilcisi seçimi yapılmamıştır. Bu nedenle iş sağlığı ve güvenliği kurulu düzenli olarak ayda bir toplanamamaktadır. İş yeri tehlike sınıfları listesine

göre çok tehlikeli iş yeri olan hastanelerde yılda 16 saat verilmesi gereken iş sağlığı ve güvenliği eğitimleri nitelikli ve yeterli sürelerde verilmemektedir. Tıbbi sekreterlik, hasta bakıcılık, teknisyen, tekniker, laborant hizmetlerinin satın alındığı şirket bünyesinde yapılan iş sağlığı ve güvenliği eğitimi yılda 16 saat verilmemektedir. Yetersiz sürelerde düzenlenmiş olan iş sağlığı ve güvenliği eğitimi çalışanlarda davranış değişikliği sağlama niteliğinde yoksun olarak yapılmaktadır. Hastaneler çok tehlikeli işyerleri olmasına rağmen şirketin kendisini SGK kayıtlarında az tehlikeli işyerinde hizmet veriyor olarak gösterdiği bilinmektedir. Hastane bünyesinde tüm çalışanları (hemşire, doktor, laborant, teknisyen, tekniker, tıbbi sekreter) kapsayan iş sağlığı ve güvenliği kurulu işlevsel olarak çalışmamakta olup çalışan temsilcisi seçimi, iş sağlığı güvenliği eğitimi, kurulun aylık toplanması gibi uygulamalar yapılmamaktadır. İstanbul Üniversitesi tarafından İstanbul Tıp Fakültesi Hastanesi için yapılmış olması gereken risk değerlendirmesi yapılmamıştır. Hastane çalışanları içerisinde özellikle hizmet satın alma yoluyla taşeron şirketler bünyesinde çalıştırılan sağlık personeli iş tanımı dışında işler yapmaya zorlanmaktadır. Nitekim hastane içerisinde temizlik işçisi olarak çalışan sağlık personeli Zafer Açıkgözoğlu hastane bahçesinde taşan kanalizasyona müdahale etmek zorunda bırakılmış ve sonrasında gelişen karaciğer yetmezliği nedeniyle 17.08.2014 tarihinde hayatını kaybetmiştir. İstanbul Tıp Fakültesi Hastanesi fiziksel şartlarıyla da ilişkili olarak RADYASYON GÜVENLİĞİ konusunda ciddi kaygılar taşımaktayız. Çok tehlikeli işyerleri arasında yer alan İstanbul Tıp Fakültesi Hastanesi nde işçi sağlığı açısından hayati olan bu uygulamalarda yaşanan aksaklıkların incelenmesi ve sonuçlarının yazılı olarak tarafımıza bildirilmesi arz olunur. Erzurum da KKKA bulaşması sonucu iş cinayeti nedeniyle hayatını kaybeden sağlık çalışanı Recep Tepe için İstanbul Tıp Fakültesi nde SES Aksaray Şubesinin düzenlediği basın açıklaması sonrası konu TBMM gündemine soru önergesiyle taşındı.

CHP Muğla Milletvekili Prof. Dr. Nurettin Demir, Erzurum Atatürk Üniversitesi Süleyman Demirel Tıp Merkezi Yakutiye Araştırma Hastanesi nde Mikrobiyoloji laboratuarında çalışan sağlık çalışanı Recep Tepe hakkında Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik in yanıtlaması istemiyle yazılı soru önergesi verdi. Recep Tepe isimli sağlık çalışanı, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığı virüsünü taşıyan kan örneği ile temas sonucu aynı hastalık nedeniyle hayatını kaybetmiştir. Bu bağlamda; 1- Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığı virüsü gibi son derece ölümcül bir etken örneğinin çalışıldığı bir laboratuarda hasta bakıcı, hemşire, doktor, laborant, tıbbi sekreter ve temizlik işçilerine hastalığın bulaşma riskine karşı herhangi bir önlem alınmış mıdır? Alınmışsa alınan önlemler nelerdir? 2- Tehlikeli virüslerin bulunduğu ortamlarda sağlık çalışanları nasıl bir ortamda ve hangi koşullarda çalışmaktadırlar? 3-6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu gereği hastanede risk değerlendirmesi yapılmış mıdır? 4- Mevcut risklere karşı hastanede gerekli iş güvenliği önlemleri alınmış mıdır? 5- Hastanede İş sağlığı ve Güvenliği Kurulları oluşturulmuş mudur? Oluşturulmuşsa bu kurullar işlevsel hale getirilmiş midir? Oluşturulmamışsa neden bu zamana kadar kurullar kurulmamıştır? 6- Sağlık çalışanlarına çalıştıkları alanlara yönelik olarak belli aralık ve periyotlarda iş sağlığı ve güvenliği eğitimleri verilmiş midir? 7- Laboratuarda gerekli önlemler alındığında bulaş riskinin azaltılabileceği bilgisinden hareketle sağlık çalışanı Recep Tepe nin ölümünde ihmal söz konusu mudur? Buna yönelik herhangi bir soruşturma başlatılmış mıdır? http://www.attyiz.biz.tr/haber/3908/saglik-calisanlarinin-is-guvenligi-saglaniyor-mu.html