Muhtar Özdoðan Küresel ýsýnma yaðýþlarý etkiliyor

Çok Bulutlu En Yüksek C o En Düþük C o 18 8 Muhtar Özdoðan Küresel ýsýnma yaðýþlarý etkiliyor Cumhuriyet Ýlköðretim Okulu Öðrencisi (7/A sýnýfý öðrencisi) Kubilay Özdoðan Ýlicek Köyü MuhtarýDoðan Özdoðan ile bir röportaj gereçekleþtirdi. Öðrenci Kubilay Özdoðan Küresel isýnmaya baðlý olarak kuraklýðýn etkileri,su sýkýntýsý ve damla sulama yöntemi hakkýnda Ýlicek Köyü MuhtarýDoðan Özdoðan ýn görüþlerini aldý. Cumhuriyet Ýlköðretim Okulu ÖðrencisiKubilay Özdoðan n gerçekleþtirmiþ olduðu röportajý olduðu gibi yayýnlýyoruz. Hasan Bayram kekohaso@mynet.com GERÇEK GÜNDEM "Türban" konusunun ülke gündemine oturtulduðu günlerde yazdýðým 19.02.2008 tarihli "GÜNDEM KAYDIRMACA" baþlýðý altýndaki yazýmda "Ülkenin gerçek gündemi bir kez daha kaydýrýlmýþtýr,bu beklenen büyük bir tehlikenin olduðu anlamýna gelir,herkes ayaðýný yorganýna göre uzatsýn,yargitay,anayasa MAHKEMESÝ ve ülkesi ve milleti ile bölünmez bir bütün;laik demokratik,sosyal hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti'ni koruma ve kollama görevi olanlar,bizimle birlikte uyutulmuyordur umarým." demiþtim. 2 DE Sol ve Halka Güven... Oral Çalýþlar Türkiye'de sol bir muhalefetin geliþebilmesi için bu muhalefetin önce halka güvenmesi gerekiyor, demokrasiye inanmasý gerekiyor. Bugünün temel zaafýnýn bu olduðu inancýndayým. Seçim yenilgileri solu halktan uzaklaþtýrýyor ve yalnýzlaþtýrýyor. 2 DE NEVÞEHÝR DE BAHAR HAREKETLÝLÝÐÝ Ýtfaiye ekipleri bulvarlar ve caddeleri temizledi. Nevþehir Belediyesi Ýtfaiye Müdürlüðü ekipleri, sabaha 3 DE kadar kent merkezinin bulvar ve caddelerini Gazetemiz okurlarýndan Süreyya Gökçe tezcanlý sesi ile gaztemizi ziyaret ediyor. Elinde oðlunun þiiri ve resimleri var. Oðlum Emrah Gökçe Konya Meram da asker. 6 ay oldu. Bana bir þiir yazmýþ. Bunu gazetede yayýnlarmýsýnýz diyor. Bakýþlarý ýslanýyor, sesi titiriyor. Emrah ýna özlem halleri sohbetimize bulaþýyor.. Tabiki yayýnlarýz diyoruz.. 6 DA gazibaran@mynet.com 3 DE Asker Emrah ýn annesine özlemi Felsefeci Betül Çotuksöken de Türkiye de Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý kurulmasýný garipser ve buna, Türk modeli laiklik der. Betül Çotuksöken in laiklik üzerine görüþlerini de içeren kitabýndaki (**) Modernliðin Vazgeçilmez Koþulu Olarak Laiklik Gazi Baran LAÝKLÝK TARTIÞMALARI (2) baþlýklý yazýsýndan alýntýlarý Cengiz Gündoðdu nun Ýnsancýl daki Yýldýz Güncesi yazýlarýndan aktaralým. Burada aklýn modern kullanýmý, aklýn mutlak özneye teslim olmamasý özgür kullanýmý anlamýndadýr: 4 DE AÇIK BÝR DEMOKRASÝ VE HOÞGÖRÜ PLATFORMU SULUCAKARAHÖYÜK GAZETESÝ NE ULAÞMAK ÝÇÝN: www.hacibektaslilar.com www.insan.eu www.alevihaber.de www.aleviyol.eu www.dogruhaber.eu www.hacibektas.eu www.haberciler.de www.hacibektasgazetesi.com www. hacibektaslilar.com www. hacibektasgazetesi.de GAZETEMÝZE ABONE OLMAK ÝÇÝN TEL: 0 384. 441 39 47 Abone bedelleri: Þehir dýþý için: 3 aylýk 35 YTL 6 aylýk 70 YTL Yýllýk 140 YTL Þehir dýþý abone ödemeleri Posta Çek Hacibektaþlýlar A.Þ adýna 5156763 Bimen Adýgüzel* abimen2000@yahoo.com ÝÞGEM ile Giriþimci Ýliþkisi ÝÞGEM ile giriþimcinin iliþkisi esas olarak giriþimcinin sahip olduðu bir iþ fikri ile baþlar. Bu iþ fikri uzmanlarýmýz tarafýndan incelenerek her açýdan birlikte sorgulanýr, iþ fikri ham halinden alýnarak projelendirilebilir bir hale getirilmeye çalýþýlýr. *Hacýbektaþ ÝÞGEM Müdürü Yusuf Koçak* GÜNEÞ ECZANESÝ Ecz. Tel: 441 29 45 Ev Tel: 441 25 02 3 DE AMATÖR SPOR ANLAYIÞI Amatörce yapýlan Spor dallarýnýn özünde, kazançsýz, menfaatsiz, belli bir meslek olmayan, bir faaliyet olup, kaynaðýnda eðlenme, dinlenme, 8 DE Karaburna Spor Kulübü Baþkaný

2 Sol ve Halka Güven... "Türban" konusunun ülke gündemine oturtulduðu günlerde yazdýðým 19.02.2008 tarihli "GÜNDEM KAYDIRMACA" baþlýðý altýndaki yazýmda "Ülkenin gerçek gündemi bir kez daha kaydýrýlmýþtýr,bu beklenen büyük bir tehlikenin olduðu anlamýna gelir,herkes ayaðýný yorganýna göre uzatsýn,yargitay,anayasa MAHKEMESÝ ve ülkesi ve milleti ile bölünmez bir bütün;laik demokratik,sosyal hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti'ni koruma ve kollama görevi olanlar,bizimle birlikte uyutulmuyordur umarým." demiþtim. Ardýndan,08.03.2008 tarihli "HUKUK DEVLETÝ" ÜZERÝNE baþlýklý yazýmdaysa;" AKP hükümeti'nin,atadýðý bürokratlarýn,kutsal amaç dýþýnda gözleri hiç bir þey görmemektedir,yaptýklarý kanunsuzluklar tarihin arþivinde yerlerini almaktadýr,sanýlmamalýdýr ki bir gün hesap sorulmaz."keser döner,sap döner,gün gelir hesap döner."kurumlarý bu gün iþgal edenler,yarýn hesap vereceklerini,bu gün karþý çýktýklarý hukuka,yarýn kendilerinin ihtiyaç duyacaklarýný unutmamalýdýrlar."demiþtim. Yazýlýþlarý bir ay bile aralýklý olmayan bu iki yazýmýn ardýndan,türkiye beklenen "GERÇEK GÜNDEM"'ine kavuþmuþtur."hukuk DEVLETÝ ÜZERÝNE" düþen ödevi yerine getirmiþtir de olanlardan en çok ders çýkarmasý gerekenler,oturup düþünmeye,aklýný baþýna almaya niyetli görünmektedir diyebilir miyiz?maalesef hayýr,yargýtay'ýn Anayasa Mahkemesi'ne sunduðu gerekçeli parti kapatma kararýnýn ardýndan;yasa tanýmazlar,söylemlerine aynen kaldýklarý yerden devam etmektedirler,oysa yasal bir süreç baþlamýþ,savunma için belirli bir süre verilmiþ,bu süre içerisinde konuþmanýn,yargýyý etkileyici yönleri dikkate alýnarak,taraflýtarafsýz hiç bir müdahalenin olamayacaðý belliyken,suçlamanýn tarafý,hedefi olanlar,bilinen pervasýzlýklarýyla,aðýzlarýný açmýþ,gözlerini yummuþ görünmektedir. Yapýlan tüm uyarýlara,çekilen dikkatlere raðmen AKP hükümeti ve parti yandaþlarý bu sefer,zafer sarhoþluðunu üzerlerinden atamamýþ,büyük þefin "sindire sindire,sabýrla" geleceðiz uyarýlarýný da dikkatlerinden uzak tutarak,kutsal amaca ulaþmada sýnýr tanýmaz bir pervasýzlýk göstererek,aðýzlarýna geleni söylemekten,akýllarýna geleni yapmaktan geri durmayarak,partilerinin kapatýlmasýnýn istemine yol açacak somut bulgularý Yargýtay'ýn eline vermiþlerdir. Ben,ne darbelerden,ne de parti kapatmalardan demokrasi adýna medet umanlardan deðilim,ancak beni;þeriat mý?,darbe mi?,darbe mi?,parti kapatma mý? gibi çýkmazlara sürerseniz,yine de en demokratik yolu tercih ederim.þu anda içine girdiðimiz dönem,parti kapatma istemi ile ilgili Anayasa Mahkemesi'ne müracaat dönemidir,zerre kadar hukuk bilgisi olan bir vatandaþ dahi bilir ki;hukuksal süreç yoluna girmiþ bir konuda fikir beyan etmek,yargýyý yönlendirmek fiilini iþlemektir ki,hukuka saygýsý olan hiç bir vatandaþ bu dönemde þahsi görüþlerini beyan edemez. Gerçek gündemin bu gün bize getirdiði süreç;anayasa Mahkemesi'nin vereceði kararý beklememizi gerektirmektedir.hukuk devleti olan ülkemizde,yüce mahkemenin vereceði kararý ister beðenelim,ister beðenmeyelim,saygý ile karþýlamak zorunluluðu da vardýr.beni,bu sürecin baþlangýcýnda en çok üzen ve etkileyen ise,yargýlanan tarafýn,savunmasýný hazýrlamak yerine hiç düþünmeden,beklemeden Yargýtay'ý suçlayýcý,yargýyý suçlayýcý,hukuk kurumlarýný zan altýnda býrakan,seçilmiþ olmalarýnýn gölgesine sýðýnarak,adaletin elinden kurtulacaklarý ihtimali varmýþ gibi,daha önce yaptýklarýnýn aynýsýný yaparak,sistemin özlerinden birini hedef yapmayý tercih etmeleri. Türkiye Cumhuriyeti'ni koruma ve kollama görevi olanlarýn uyutulamadýðý anlaþýlmýþtýr.danýþtay'ý,yargýtay'ý,anayasa Mahkemesi'ni verdikleri kararlar nedeniyle acýmasýzca eleþtirenler bu gün bu kurumlarýn adaletine sýðýnmak zorunda kalmýþlardýr,susup adaletin tecelli etmesini beklemek yerine,bu kurumlara saldýrmaya devam etmektedirler,halk durumu sabýrla seyretmektedir,hukuktan umudunu kesmeyen halkýmýz,varýlacak sonucun;türkiye Cumhuriyeti'nin geleceðini aydýnlatmasýný beklemektedir. Bilimin ýþýðý yolumuzu aydýnlatsýn. Saygýlarýmla Hasan Bayram kekohaso@mynet.com GERÇEK GÜNDEM Oral Çalýþlar Türkiye'de sol bir muhalefetin geliþebilmesi için bu muhalefetin önce halka güvenmesi gerekiyor, demokrasiye inanmasý gerekiyor. Bugünün temel zaafýnýn bu olduðu inancýndayým. Seçim yenilgileri solu halktan uzaklaþtýrýyor ve yalnýzlaþtýrýyor. AKP hakkýnda Yargýtay Baþsavcýsý Abdurrahman Yalçýnkaya 'nýn açtýðý kapatma davasýnýn ardýndan çok deðiþik tartýþmalar yapýlýyor. "Hukukun üstünlüðü" ve "millet iradesi" sanki karþý karþýya gelen iki tez gibi ele alýnýyor. Aslýnda ikisi de demokrasinin vazgeçilmez iki koþuludur. Demokrasi, milletin özgür iradesinin sandýða yansýmasýyla baþlar, hukuk devleti ile kendisini geliþtirip olgunlaþtýrýr. Milletin örgütlenme ve siyaset yapma özgürlüðü, sonuç olarak seçimlerle kendisini ifade eder. Yani serbest seçimler olmadan demokrasi olmaz. Bu birinci ve vazgeçilmez önkoþuldur. Ancak demokrasi yalnýzca sandýktan ibaret deðildir. Demokrasinin en önemli koþullarýndan birisi de çoðunluða karþý azýnlýklarýn haklarýnýn korunmasýdýr. Bu azýnlýklar, dinsel, etnik, mezhepsel, cinsel vb. azýnlýklar olabilir. Bu haklarýn korunmasýnýn, iktidarýn sýnýrsýz bir güce dönüþmemesinin yolu da o ülkede hukukun üstünlüðünün saðlanmýþ olmasýdýr. Tabii burada da hukukun üstünlüðünün ne olduðu konusunda bir mutabakat saðlanmalýdýr. Hukukun üstünlüðü demek, insan haklarýna, demokrasiye ve özgürlüklere saygýlý bir hukuk anlayýþýnýn egemen olmasý demektir. *** Türkiye ne yazýk ki, olgun bir demokrasiye sahip olmadýðý gibi olgun bir hukuk anlayýþýna da sahip deðildir. Hâlâ yüzde 10 barajý engeli demokrasinin olgunlaþmasýný engelliyor. Siyasi Partiler Kanunu parti içi demokrasiyi ezip un ufak ediyor. Buna benzer engeller nedeniyle halkýn iradesi tam anlamýyla Meclis'e yansýyamýyor. Ayný þey hukuk alanýnda da geçerlidir. Ülkemizdeki hukuk dünyasýna daha çok otoriter bir bakýþ egemen. Yargýçlarýmýzýn ve savcýlarýmýzýn önemli bir kýsmý ne yazýk ki kanunlarý özgürlüklerin önünü açmak, demokratik hukuk devletini güçlendirmek yönünde kullanmaya eðilimli deðiller. Bu köþede kendi yaþadýklarým da dahil yaþanmýþ onlarca örnekten defalarca söz ettim. Sizler de biliyorsunuz. Bu geliþmeler sýrasýnda ortaya çýkan bazý görüþleri tartýþmak istiyorum. Bu görüþlerden birisi halkýn tercihinin doðru olmadýðý ve halkýn tercihlerine güvenilemeyeceði düþüncesi. Buna gerekçe olarak da ülkemizdeki eðitim düzeyi gösteriliyor. Bir baþka gerekçe ise iktidarlarýn halka yaptýðý yakacak, yiyecek, giyecek yardýmý gibi yardýmlar nedeniyle halkýn doðru davranmasýnýn mümkün olmadýðý öne sürülüyor. Tabii bu anlayýþlar muhalefeti ve özellikle sol muhalefeti halka güvenmeyen bir eðilim içine sokuyor. Bu eðilimi çok tehlikeli görüyorum. Çünkü sonuç olarak bir solcu için, solda siyaset yapan partiler için halka güvenmemek, halkýn doðru tercihlerde bulunmayacaðýna inanmak, ister istemez böyle düþünenleri demokrasi dýþý arayýþlara itecektir. Böyle bir arayýþýn son dönemde güçlendiðini üzülerek görüyorum. Bu anlayýþýn tipik ifadelerden birisi bir CHP yöneticisinin 22 Temmuz seçimlerinden sonra kullandýðý þu sözlerdir: "Halk rasyonel davranmýyor." *** Türkiye'nin ciddi bir muhalefete ihtiyacý olduðu bir gerçek. Ülkemizin demokratikleþmesi, Avrupa Birliði üyeliðinin baþarýyla yürüyebilmesi, insan haklarýnýn kökleþmesi için kendine ve halka güvenen bir demokratik sol muhalefete gereksinimi bulunuyor. Halka güvenmediðimiz zaman ne yapacaksýnýz? Türkiye 60 yýlý aþkýn süredir çok partili sistemi içine sindirmeye ve yerleþtirmeye çalýþýyor. Askeri müdahaleler bu sürecin olgunlaþmasýný zaafa uðratýyor, iktidarýn geliþmesini ve deðiþmesini engellediði gibi DÝSK Genel Baþkaný Süleyman Çelebi' nin ifadesiyle "muhalefetin geliþmesini de engelliyor". *** Türkiye'de sol bir muhalefetin geliþebilmesi için bu muhalefetin önce halka güvenmesi gerekiyor, demokrasiye inanmasý gerekiyor. Bugünün temel zaafýnýn bu olduðu inancýndayým. Seçim yenilgileri solu halktan uzaklaþtýrýyor ve yalnýzlaþtýrýyor. Bu yalnýzlaþma iyiye iþaret deðil. Bu durumu deðiþtirmek mümkün. Son dönemde sol içinde bu zaaflar görülmeye baþladý. Bu nedenle belki þimdi solun yapmasý gereken tartýþma, halktan nerede ve nasýl koptuk sorusuna cevap aramaktýr. Halkýn güvenini kazanacak demokratik sol bir muhalefeti nasýl yeniden oluþturabiliriz? Unutmayalým 1977 seçimlerinde bu halk Bülent Ecevit' in CHP'sinin "halkçý" çizgisine yüzde 42 oy verdi. O zaman CHP gerçekten halkçýydý... Solculuðun önemli baþlangýç noktalarýndan birisi halký sevmek ve halka güvenmektir...

Bimen Adýgüzel* abimen2000@yahoo.com Muhtar Özdoðan Küresel ýsýnma yaðýþlarý etkiliyor ÝÞGEM ile Giriþimci Ýliþkisi ÝÞGEM ile giriþimcinin iliþkisi esas olarak Cumhuriyet Ýlköðretim Okulu Öðrencisi (7/A sýnýfý öðrencisi) Kubilay Özdoðan Ýlicek Köyü MuhtarýDoðan Özdoðan ile bir röportaj gereçekleþtirdi. Öðrenci Kubilay Özdoðan Küresel isýnmaya baðlý olarak kuraklýðýn etkileri,su sýkýntýsý ve damla sulama yöntemi hakkýnda Ýlicek Köyü MuhtarýDoðan Özdoðan ýn görüþlerini aldý. Cumhuriyet Ýlköðretim Okulu ÖðrencisiKubilay Özdoðan n gerçekleþtirmiþ olduðu röportajý olduðu gibi yayýnlýyoruz. giriþimcinin sahip olduðu bir iþ fikri ile baþlar. Bu iþ fikri uzmanlarýmýz tarafýndan incelenerek her açýdan birlikte sorgulanýr, iþ fikri ham halinden alýnarak projelendirilebilir bir hale getirilmeye çalýþýlýr. Bu çalýþmanýn sonucunda, iþ planý denilen, finansal destek talep edilmesi halinde de ilgili muhataplarýn giriþimciden talep edebilecekleri, yapacaðýnýz iþin her açýdan araþtýrýldýðýný ve sorgulandýðýný gösteren, kurulmasý planlanan iþletmeyi tanýtýcý, deðerli bir doküman ortaya çýkarýlýr. Bu doküman ile birlikte nerede, nasýl, ne zaman, kiminle, kime gibi sorularýn cevaplarý ortaya çýkarýlýr; tünelin sonunda gözükmesi gereken ýþýk hem giriþimci, hem merkezimiz tarafýndan hem de kredi ya da KOSGEB desteklerinden faydalanmak isteyen giriþimcinin kendisi tarafýndan görülür. Kimi giriþimciler bu tür çalýþmalarýn zaman kaybý olduðunu düþünmektedir. Oysa ki iþi kurmadan önce bu safhada araþtýrma ve bu tür çalýþmalara ayrýlmayan zaman, daha sonra giriþimcinin baþarýsýzlýða uðrama þansýný yükseltmekte ve giriþimcinin maddi anlamda para kaybedebilmesine neden olabilmektedir. Ýstatistikler bu noktada, iþ e baþlamadan önce yapýlan hazýrlýk devresinin ne kadar önemli olduðunu ortaya koymaktadýr. Ýstatistikler, küçük iþletmelerin kuruluþ yýllarýndaki baþarýsýzlýk oranlarýnýn % 60-80 olduðunu göstermektedir. Oysa ki, iþ kurma safhasýndan önceki safhada giriþimciyi bu tür çalýþmalar yapmaya yönlendiren ÝÞGEM merkezlerinde, bu oranýn % 10' lara kadar düþebildiðini tespit edilmiþtir. ÝÞGEM merkezleri esas itibariyle kredi veren, maddi destek saðlayan mekanizmalar deðildirler. Bu merkezler Ýþ Fikri olan giriþimciler ile birlikte bu fikrin yapýlabilirliðini, giriþimci ile birlikte sorgulayan, araþtýran, yönlendiren, iþin özellikleri ile giriþimcinin özelliklerini karþýlaþtýran, giriþimcinin nihai hedefi olan iþ kurma hedefine ulaþabilmesi için giriþimciye destek ve teþvik olan mekanizmalardýr. ÝÞGEM ler, giriþimciye nereye varýlmak istendiðini belirlemektedir. Unutulmamalýdýr ki; varmak istediði noktayý bilmeyenler oraya nasýl varýlacaðýný tarif edemezler. Sulucakarahöyük HACIBEKTAÞ Röportaj:Kubilay Özdoðan KUBÝLAY ÖZDOÐAN: Küresel ýsýnma hakkýnda bildikleriniz nelerdir? DOÐAN ÖZDOÐAN: Tüm Dünya yý etkilediði gibi ülkemizi de etkilediðini biliyorum. Doða bozulmaktadýr. Buzullarýn erimesi, havalarýn ýsýnmasý önümüzdeki yýllarda kuraklýðýn artmasýna sebep olacaktýr. Akarsularýn, göllerin kurumasý da tüm canlýlar üstünde büyük etkiler býrakacaktýr. KUBÝLAY ÖZDOÐAN: Damla sulama yönteminin ülkemize faydalarý nelerdir? DOÐAN ÖZDOÐAN: Damla sulama ülkemizde yaygýnlaþmaya baþladýðýndan bugüne; büyük oranda su tasarrufu olmuþtur. Ayrýca bitkilerin geliþmesi ve iyi ürün vermesinde etkili olmuþtur. KUBÝLAY ÖZDOÐAN: Kuraklýðýn etkileri hakkýnda neler söyleyebilirsiniz? DOÐAN ÖZDOÐAN: Kuraklýk ülkemizde yaðýþlarýn azalmasýndan kaynaklanmaktadýr. Yaðýþlarýn azalmasý da küresel ýsýnmanýn bir etkisidir. Mevsimler deðiþmektedir. Ülkemizde kýþ aylarýnda kar az yaðmaktadýr. Bu da önümüzdeki yýllarda bizi büyük bir kuraklýk tehlikesinin beklediðinin iþaretidir. KUBÝLAY ÖZDOÐAN: Halkýmýz küresel ýsýnma konusunda neler yapabilir? DOÐAN ÖZDOÐAN: Sularý dikkatli ve düzenli kullanmalýyýz. Aðaç dikerek; doðayý canlandýrmalý ve böylece de yaðýþlarýn artmasýný saðlamalýyýz. Doðadaki kaynaklarý tasarruflu kullanmalýyýz. Yangýnlarý önleyici ciddi tedbirler almalýyýz. Doðadaki su kaybýný önleyici projeler yapmalýyýz. KUBÝLAY ÖZDOÐAN: Teþekkür ederim. DOÐAN ÖZDOÐAN: Ben teþekkür ederim. Öte taraftan yapýlmasý düþünülen iþ ile ilgili tüm ayrýntýlarý, ayrýntýlar içerisinde boðulmadan gösterebilmeyi saðlamaktadýr. Yani ormanda ki bir aðacý deðil, ormanýn tümünü görebilmeyi saðlamaktadýr. Bu suretle Hacýbektaþ ÝÞGEM ilçemizin kalkýnmasýnda daha saðlýklý, uzun ömürlü ve sürdürülebilir iþletmelerin kurulmasýna imkan vermeyi amaçlamaktadýr. *Hacýbektaþ ÝÞGEM Müdürü

Felsefeci Betül Çotuksöken de Türkiye de Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý kurulmasýný garipser ve buna, Türk modeli laiklik der. Betül Çotuksöken in laiklik üzerine görüþlerini de içeren kitabýndaki (**) Modernliðin Vazgeçilmez Koþulu Olarak Laiklik baþlýklý yazýsýndan alýntýlarý Cengiz Gündoðdu nun Ýnsancýl daki Yýldýz Güncesi yazýlarýndan aktaralým. Burada aklýn modern kullanýmý, aklýn mutlak özneye teslim olmamasý özgür kullanýmý anlamýndadýr: Konuya özellikle, insan haklarý ve demokrasiyi hesaba katarak yaklaþtýðýmýzda, her iki kavramýnda anlam kazanmasýnýn önkoþulunun laiklik olduðu görülür. Laikliðin bu biçimde kavranabilmesi de düþünenden, aklýn modern kullanýmýný öne çýkarmasýný ister. Böylece insan, birey giderek kiþi aþamasýna ulaþýr. (Ýnsancýl Dergisi, Haziran 2006, s.44) Betül Çotuksöken, ayný kitabýndaki Laik Ýnsan, Laik Devlet: Kavramsal Yaklaþým adlý yazýsýnda, kiþinin laik olabileceðini söyler. Þöyle der, Nasýl ki insan, birey, kiþi olarak toplumun içinde kimi nesne ve bireylere, kiþilere karþý adil oluyorsa/olabiliyorsa, nasýl ki toplumun örgütlenmesi olarak beliren kurumlar ve devlet kararlarýyla, kurallarýyla, iþleyiþ biçimiyle adil oluyor (ya da olamýyorsa) ayný þekilde, laiklik de insanlarda, laik insan, devlet söz konusu olduðunda da laik devlet ifadesinde somutlaþýr. (Ýnsancýl Dergisi, Mayýs 2007, s.43) Ýnsancýl dergisi genel yayýn yönetmeni Cengiz Gündoðdu Türkiye de burjuvazinin olsun iþçi sýnýfýnýn olsun laiklik sorununun olmadýðýný belirterek Ben, laikliðin ortak ideolojik ilke olmasý zorunludur diyorum. Laiklik olmadan demokrasi olmaz. der. Laikliði türbandan koparmak gerekir diyen yazar, barýþ, laiklik gibi konularý ortak ideolojiler olarak ele alýp düzenlenen büyük toplantýlara Bu iþin içinde emekli generaller var. Biz katýlmayýz demeden herkesin katýlmasý gerektiðini Hegel in özdeþ olma ve özdeþ olmama özdeþliði deyiþiyle temellendirir. Laiklik ilkesi toplumun kýlcal damarlarýna kadar içselleþtirilmelidir. Ancak o zaman oruç tutanla, oruç tutmayan yan gözle birbirine bakmaz. diyen yazar, Laiklik içselleþtirilseydi Kahramanmaraþ, Sývas kýrýmlarý olmazdý. der. (Ýnsancýl Dergisi, Haziran 2007, s.48) Bilginin meta olarak sunulmasýna karþý Özgür Üniversite yi kuranlardan Fikret Baþkaya üniversitenin bilgisunar sitesinde ve Hacýbektaþ Sulucakarahöyük gazetesinde (20-21.02.2008 günlerinde) yayýmlanan Baþörtüsü üzerinden yürüyen iktidar mücadelesi veya siyasal islamý anlamak baþlýklý yazýsýnda her kavramýn içeriði olmasý gerektiði yönünden bakýldýðýnda Türkiye deki rejimin laik olmadýðýný Sadece laik olduðu varsayýlýyor veya öyle olduðuna inananlar var. deyip laikliði þöyle tanýmlýyor: Laikliðin olmazsa olmazý, dinin siyasetten ayrýlmasý, siyasetin din alanýna, dinin de siyaset alanýna müdahale etmemesidir. Baþka türlü ifade edersek, siyaset hiçbir dinî iþlev üstlenmeyecek, din de hiçbir politik iþlev görmeyecek Din devletin tam da göbeðine oturtulmuþken, insanlarýn rejimin laik olduðuna inanýyor olmalarý gazibaran@mynet.com tuhaf deðil mi? Baþkaya, 1923 de Cumhuriyeti ilân eden ittihadcý kadronun, yapýsal dönüþüm geçirmeyen toplumun temeline dokunamadýðýný, halk kitlelerinin bilincine nüfûz edemediðini, bundan dolayý kendi içi boþ aþýrý modernist söylemine dayanarak yönetemediðini, iktidar olmak iktidarda Gazi Baran LAÝKLÝK TARTIÞMALARI (2) kalmak için, geleneksel ideoloji olan dinin yardým ve desteðini gereksindiðini, dini yeri geldi manipüle ettiðini yeri geldi tehlike olarak gösterip bastýrdýðýný, hem dini iþe karýþtýrdýðýný hem de dinin etkinliði artýnca irtica hortladý söylemini dillendirdiðini söyleyip oysa siz dine karýþýrsanýz din de size karýþýr der. Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý (doðrusu Din Ýþleri Bakanlýðý olmalýdýr der) ile din eðitimi genel müdürlüðünün olduðu, sayýlarý yüzbine yaklaþan imam ve diyanet memurlarýnýn maaþlarýnýn ödendiði, dýþ temsilciliklere din görevlilerinin atandýðý, din eðitimi veren (kuran kurslarý, imam hatip okullarý, ilahiyat fakülteleri) okullarýn açýldýðý, din eðitiminin zorunlu olduðu, radyo ve televizyonlardan dini programlarýn yayýnlandýðý, bizzat hac seferlerinin düzenlendiði bir devlette Neden birileri çýkýp yüksek sesle bu ne biçim iþtir, bu ne biçim laikliktir demiyor? diye sorar. Türkiye nin 1947 den itibaren tam bir Amerikan uydusu haline gelmesi, Amerika nýn komünizmi kuþatma stratejisi olan Yeþil Kuþak Doktrini dahilinde dinci akýmlarý desteklemesi nedenlerinin diyalektiði sonucu dinin sol harekete karþý kullanýlmasý, siyasal Ýslamcýlarýn önünün açýlmasýyla sonuçlandýðýný söyleyen Baþkaya, Burada kritik sorun bütün bunlarýn gerisinde Atatürkçülerin olduðudur, zira her zaman iktidardaydýlar Hem siyasal islamýn önünü açtýlar hem de onu bir tehlike olarak sunarak kitleleri aldatma yolunu seçtiler. Dozunu kendilerinin ayarladýklarý siyasal islamý bir de rejim için bir tehlike olarak sunarak bir taþla iki kuþ vurmayý düþünüyorlardý. Fakat burada bir hatýrlatma yapmak uygun olur: Ýþin içine insan iradesi girdiðinde, baþlangýçta güdümlü sosyal hareketlerin, kitle hareketlerinin her zaman güdümlü olmaktan çýkma riski vardýr.( ) Bu amaçla taraflardan biri dini (Ýslamý), diðeri de nerdeyse bir din mertebesine yükselttikleri laikliði kullanarak iktidar olmak, ranta el koymak, hazineyi ve bütçeyi yaðmalamak, ayrýcalýklý konumunu korumak istiyor. Bu bulanýk ortamda sýradan insanlara da aldatýlmak/oyalanmak düþüyor der. Fikret Baþkaya, Din Elden Gidiyor dan Laiklik Elden Gidiyor a veya Aldatýlmýþlarýn Hezeyanlarý baþlýklý yazýsýnda ne dinin ne de olmayan laikliðin elden gittiðini sorunun, memleketin sahiplerinin ayrýcalýklarýnýn, dokunulmazlýklarýnýn ve statülerinin korunmasý, bu amaçla da kitlelerin sürece müdahil olmasýnýn engellenmesiyle ilgilidir, laiklikle deðil Bakalým halk rüþtünü ne zaman ispat edecek, yanlýþ yapma hakkýný ne zaman kullanacak!... (www.ozguruniversite.org) diyerek tartýþmalara noktayý koyar. Tartýþmalarý burada kesiyorum. Amacým laiklik konusundaki tartýþma ve görüþlerden bir derleme yaparak birey olarak ne durumda olduðumuzu görmek ve asýl kendi düþüncemizi geliþtirip maçta taraf tutar gibi bir görüþün savunucusu olmadan/birilerinin oyununa gelmeden neyi niçin savunduðumuzu temellendirmek o doðrultuda eyleme geçmektir. (G.Baran, 22.02.2008/Nevþehir) Bitti (*) Server TANÝLLÝ, Ýnsanlýðý Nasýl Bir Gelecek Bekliyor, Alkým Yay., 7.baský, Ýstanbul-2006, ss.441-444 (**) Betül ÇOTUKSÖKEN, Kavramlara Felsefe ile Bakmak, Ýnsancýl Yay., Ýstanbul, 1998

PSAKD Çiðli Þube Gençliði Aþýk Veysel'i Andý PSAKD Çiðli Þubesi gençlik kollarý düzenledikleri Þirince Selçuk gezisinde büyük usta, þair ve ozan Aþýk Veysel için anma etkinliði düzenledi. Gençlik kollarýnýn düzenlediði geziye PSAKD Menemen gençliði de katýldý.psakd Gençliði önce Selçuk sonra Þirince ye uðradýlar.selçuk a baðlý Þirince Köyü, doðasý ve tarihi yerleriyle eski Efes olarak ta bilinmektedir.rum kültürünün kalýntýlarýyla dolu olan bu þirin köyün tarihi yerleri gezildi. Ve Þirince hakkýnda bilgiler edinildi. Þirince ye bakan, papatyaya kesmiþ bir daðýn eteðinde PSAKD Gençliði günün önemini anlatan konuþmalar yaptý. Aþýk Veysel i anma etkinliði baþlamadan önce 16 Martýn tarihte önemli bir yeri daha olduðu vurgulandý.16 Mart 1978 de Ýstanbul Üniversitesi Beyazýt Meydanýnda gerçekleþtirilen katliamda devrimci demokrat öðrencilerin nasýl katledildiði anlatýldý. 16-22 Mart tarihleri Aþýk Veysel i Anma Haftasý olduðu için Aþýk Veysel in ölüm yýldönümüne birkaç gün kala yapýlan anma etkinliðinde Aþýk Veysel in hayatý anlatýldý. Geleneksel halk þiirimizin temsilcilerinden biri olan Aþýk Veysel 1894 yýlýnda Sivas ýn Sivri alan köyünde dünyaya geldi. Babasý Karaca Ahmet, köyün en fakir çiftçilerinden biriydi. Annesi Gülizar koyunlarý saðmak için daða giderken yol ortasýnda sancýsý tutunca kuytu bir yerde çalý dibinde doðurdu onu. Aþýk Veysel'in çocukluðu yoksulluk ve hastalýklar yüzünden oldukça zorlu geçmiþtir. Aþýk Veysel in çocukluk ve gençlik yýllarýný þöyle anlatýr. "Benden büyük iki kýz kardeþim çiçek hastalýðý yüzünden üç gün içinde ölmüþler. Benden küçük bir bacým da yine çiçek illetinden gitti. Yedi yaþýma kadar ben de her çocuk gibi koþtum-seðirttim, güldüm, oynadým. Yedi yaþýmda çiçek hastalýðýna yakalandým. Çok zor günler yaþadým. Canýmý zor kurtardým. Çiçek hastalýðý yüzünden sað gözümü tamamen kaybettim. Sol gözüme ise perde indi." Gözündeki perdeyi aldýrmak için ameliyat gerekiyordu. Yoksul Karaca Ahmet ailesi ameliyat için gerekli parayý bulmak için çabalarken talihsiz bir kaza sonucu Veysel öbür gözünü de kaybetti. Genç yaþýmda felek vurdu baþýma Aldýrdým elimden iki gözümü Yeni deðmiþ idim yedi yaþýma Kayýb ettim baharýmý yazýmý... Gözlerini kaybettikten sonra, babasý Karaca Ahmet, teselli bulsun, oyalansýn diye Ortaköy'deki Mustafa Abdal Tekkesi'nden kýrýk bir saz alýr Veysel'e Veysel saz çalmayý öðrenmekte zorlanýr. "Uzun bir süre saza alýþamadým... Artýk onu elimden býrakmak istemiyordum. Komþularýmýzdan Molla Hüseyin ve Ali Aða bana sazý öðrettiler. O gün bugündür sazý elimden býrakmýyorum." Artýk saz onun en vefalý hayat arkadaþýdýr. 25 yaþýna gelince evlendi. 8 yýl süren bu evlilikten iki çocuðu oldu. Fakat ikisi de öldü. Karýsý onu terk etti. Daha sonra ikinci evliliðini yaptý. Ýkinci evliliðinden 6 çocuk ve 18 torun sahibi oldu. 1928'de Zara ve Hafik dolaylarýný dolaþtý. 1931'de Sivas ta bir Aþýklar Bayramý düzenlendi. Buraya katýldý. Bugünden sonra tanýnmaya baþlandý. Ona verilen "Halk þairi" belgesi sayesinde, ülkenin dört bir yanýnda, kýrk ilde çalýp söyledi. Þiirleri 'Ülkü' dergisinde yayýnlandý. Sonraki yýllarda da deðiþik zamanlarda þiirleri toplanarak kitap halinde yayýnlandý. Ýlk kitabý 1944 yýlýnda yayýnlanan "Deyiþler"dir. En son bütün þiirlerinin toplandýðý "Dostlar Beni Hatýrlasýn" (1970) adlý kitaplarý yayýnlandý. Bu kitabýnda Aþýk Veysel'in 157 þiiri vardýr. Hayatý, Metin Erksan'ýn yönettiði "Karanlýk Dünya" (1952) isimli filme konu oldu. Aþýk Veysel yýllarca Köy Enstitüleri'nde de saz öðretmenliði yaptý. 1942'de Arifiye'de baþladýðý görevine sonraki yýllarda Hasanoðlan, Çifteler, Kastamonu-Gülköy, Yýldýzeli, Samsun-Ladik ve Akpýnar Köy Enstitüleri'nde devam etti. Aþýk Veysel geleneksel halk þiirinin son temsilcilerinden birisidir. Eserlerinde bu geleneksel çizgiyi sürdürmesinin yanýnda benzetme ve betimlemelerinde özgün, yaþadýðý dönemin sorunlarýna duyarlý olduðu görülür. Hemen bütün halk þairlerinde olduðu gibi Aþýk Veysel'de de geniþ bir insan sevgisi vardýr. Bu yanýyla bazý þirlerinde Yunus Emre'yi, yer yer de Mansur'u andýrýr. Zaten, Aþýk Veysel Yunus Emre'den etkilendiðini kendisi de bir sohbette ifade ediyor. "Eski þairlerden kimleri seversiniz?" sorusuna "Emrah, Karacaoðlan, Yunus Emre..." cevabýný veriyor: Karacaoðlan, Dertli, Yunus soyum var Mansur'a benzeyen bazý huyum var Toprak ve doða sevgisini pek çok þiirde iþleyen,aþýk Veysel topraða sonsuz bir aþkla baðlýdýr. "Ben bir çiftçi ailesinden geliyorum. Bu bakýmdan topraðýn insan hayatýndaki önemini çok iyi biliyorum. (...) Toprak, kimsenin hakkýný yemez, kimseyi aldatmaz. Yeter ki toprakta çalýþýlsýn. Yeter ki topraða önem verilsin" der. Karnýn yardým kazmayýnan bilinen Yüzün yýrttým týrnaðýnan elinen Yine beni karþýladý gülinen Benim sadýk yarým kara topraktýr. Elinden hiç düþürmediði baðlamasýyla ilgili duygularýný da þu þiirle dile getirir: Ben gidersem sazým sen kal dünyada Gizli sýrlarýmý aþikar etme Lal olsun dillerin söyleme ya da Garip bülbül gibi ah-ü zar etme Benim her derdime sen ortak oldun Aðlarsam aðladýn gülersem güldün Sazým bu sesleri turnadan mý aldýn Pençe vurup sazý teli sýzlatma Onda Vatan ve halk sevgisini de en yalýn haliyle görürüz. Fikret Kýzýlok bir gün Aþýk Veysel'den rica etmiþ; Veysel baba, þu sazýmý akort et de ver. Ben sizden ilham almak istiyorum. Veysel'in cevabý þu olur: "Ben sazýmý halka göre akort ediyor ve ilhamý halktan alýyorum. Siz de böyle hareket ederseniz, sazýnýz akortlu demektir." Vatan sevgisini içten duyanlar Sýtk ile çalýþýr benimseyerek Milletine ulusuna uyanlar Demez neme lazým neyime gerek Aþýk Veysel 1973'ün 21 Mart'ýnda doðduðu köy olan Sivrialan köyünde yaþama gözlerini yumdu. Gün ikindi akþam olur Gör ki baþa neler gelir Veysel gider adý kalýr Dostlar beni hatýrlasýn Aþýk Veysel'in sazý hep halka göre akortluydu. Çünkü o bir halk ozanýydý. Yüreði insan ve doða sevgisiyle dolu bir ozandý. Yoksulluk içinde geçen hayatý boyunca hiçbir zaman þan þöhret sahibi olma hevesine kapýlmamýþ, halktan, halkýn sorunlarýndan uzaklaþmamýþtýr. Halk aþaðýmýzý hiç unutmayacak, hep özlemini duyduðu kardeþliði, mutluluðu, eþitliði Anadolu topraklarýnda yeþerteceðiz denilerek Aþýk Veysel e ait türküler söylendi. Hep beraber çekilen halaylarla etkinlik sona erdi. Alevi Haber Ajansý

EMEKLÝLER VE GENÇLER ÝÇÝN KIRAATHANE OLUÞTURULDU Sulucakarahöyük/NEVÞEHÝR Nevþehir Belediyesi kent merkezindeki emekliler ile gençleri tek bir çatý altýnda hoþ sohbet ortamý saðlamanýn da yaný sýra, çay ve kahvelerini yudumlayýp kitap okuma ve günlük gazeteleri takip etmelerine yardýmcý olmak amacýyla emekliler Kýraathanesi oluþturdu. Nevþehir belediyesi Gençlik ve Spor Kulübü tarafýndan Sosyal Riski Azaltma Projesi(SRAP) çerçevesinde hazýrladýðý proje ile Atatürk Bulvarý üzerinde geçici PTT Hizmet binasý olarak da kullanýlan alan yeniden düzenlendi. Emekliler Kýraathanesi oluþumu ile gençlerle emeklileri tek bir çatý altýnda toplamayý planlayan Nevþehir Belediyesi, burada bir de kitaplýk oluþturacak.emekliler Kýraathanesinden yararlanacaklar bir yanda kitap okumanýn keyfini çay ve kahve ve diðer içecekler eþliðinde saðlamanýn mutluluðunu yaþayacak ve diðer yanda da, günlük gazetelerde yine bu mekanda okunabilecek.ayrýca yapýlan proje çerçevesinde Nevþehir Saðlýk Müdürlüðü ile Sosyal Hizmetler Ýl Müdürlüðü nden uzmanlar,emekliler ve gençlere bilgilendirme amaçlý sohbetler düzenleyecekler. Emekliler ve Gençlik Kulübüne üye olan emekliler,kýraathane hizmetlerinden de indirimli olarak yararlanabilme imkanýna da kavuþacaklar. Emekliler Kýraathanesi önümüzdeki günlerde düzenlenecek bir törenle hizmete kazandýrýlacak. Basýn Bürosu Gazetemiz okurlarýndan Süreyya Gökçe tezcanlý sesi ile gaztemizi ziyaret ediyor. Elinde oðlunun þiiri ve resimleri var. Oðlum Emrah Gökçe Konya Meram da asker. 6 ay oldu. Bana bir þiir yazmýþ. Bunu gazetede yayýnlarmýsýnýz diyor. Bakýþlarý ýslanýyor, sesi titiriyor. Emrah ýna özlem halleri sohbetimize bulaþýyor.. Tabiki yayýnlarýz diyoruz. Emrah Gökçe nin, annesi Süreyya Gökçe ye yazdýðý özlem yüklü þiirini siz okuyucularýmýzla paylaþýyoruz. Anam benim Caným Anam Öyle özledim ki Hacýbektaþ ý Nasýl unuturum arkadaþlarýmý Emrah Gökçe Sarýlýp öpmemi taþýný topraðýný Çok özledim anam çok özledim seni. Gelmeyince yollarýmý gözlerdin Sabahlara kadar hiç uyumaz beklerdin Beni beklemekten asla býkmazdýn Bir gün döneceðim aðlama anam. Gözümü kapatsam sensin hep aklýmda Ne olurdu þu an sende olsan yanýmda Sarýlýp, koklayýp, öpsem doyasýya Bir gün geleceðim caným anam. Söylediðin sözler hep kulaðýmda Kabus olup gece rüyalarýmda Kapasam gözlerim hemen aklýmda Senin sesini, seni çok özledim anam. Akp nin kadrolaþma amacý Türkiye deki devlet yapýsý ölçüsüne göre bütün anayasal müesseselerdeki güç ve kuvveti cephenize çekene kadar her adým erken sayýlýr. Fethullah Gülen www.akpgercegi.com NEVÞEHÝR DE BAHAR HAREKETLÝLÝÐÝ Sulucakarahöyük/NEVÞEHÝR Ýtfaiye ekipleri bulvarlar ve caddeleri temizledi. Nevþehir Belediyesi Ýtfaiye Müdürlüðü ekipleri,sabaha kadar kent merkezinin bulvar ve caddelerini tazyikli su ile yýkadýlar. Nevþehir Belediyesi Ýtfaiye Müdürlüðü ne baðlý ekipler,kent merkezindeki araç yoðunluðunun sona erdiði gece yarýsýndan itibaren sabah saatlerine kadar 3 ayrý tazyikli su kullanýmýný saðlayabilen su tankerleri ile Atatürk Bulvarý,Aksaray Caddesi,Yeni Kayseri Caddesi,Lale Caddesi,Osmanlý Caddesi ve Saatçi Sinan Hoca Caddesi ni yýkadý. Kar ve yaðmur sularýnýn neden olduðu kirliliðin ortadan kaldýrýlmasýnýn yaný sýra,bahar aylarýnýn baþlamasýyla kent genelinde artýþ saðlanmasý beklenilen turist hareketliliðini de göz önünde bulunduran Nevþehir Belediyesi Ýtfaiye Müdürlüðü ekipleri,nevþehir Belediye Baþkan Yardýmcýsý Atilla Seçen in baþkanlýðýnda sabaha kadar çalýþtý. BAÞSAÐLIÐI Yukarý Topayýn Köyü sakinlerinden Hasan Kýrmýzýgül Hak ka yürümüþtür. Yakýnlarýna baþsaðlýðý dileriz. GEREKLÝ TELEFONLAR Kaymakam 441 30 09 Kaymakamlýk Yazý Ýþ. 441 34 10 Sos. Yar. ve Day. 441 39 77 Özel Ýdare 441 31 01 Nüfus 441 31 02 Belediye Baþkanlýðý 441 37 44 Milli Eðitim Müd. 441 30 16 Halk Eðitim Müd. 441 30 48 Askerlik Þubesi 441 30 10 Kapalý Spor Salonu 441 35 20 Devlet Hastanesi 441 30 15 Ýlçe Saðlýk Grup Bþk. 441 36 32 Tapu Sicil 441 32 49 C.Savcýlýðý 441 35 38 Adliye 441 35 38 Adliye 441 30 18 Kütüphane 441 30 19 H.B.V Kültür Merkezi 441 33 94 Müze 441 30 22 Turizm Danýþma 441 36 87 Emniyet Amirliði 441 26 97 Karakol Amirliði 441 36 66 Jandarma 441 30 52 Ýlçe Tarým 441 30 20 Lise 441 37 74 Kýz Meslek Lisesi 441 31 08 Mal Müdürlüðü 441 30 56 Kadastro 441 35 37 Karaburna Belediye 453 51 30 Kýzýlaðýl Belediye 455 61 29 PTT. 441 35 55 T.M.O. 441 30 11 Türkiye Ýþ Bankasý 441 35 07 Ziraat Bankasý 441 33 26 Þoförler Cemiyeti 441 30 74 Esnaf Odasý 441 37 42 Tarým Kredi Koop. 441 32 76 TEDAÞ 441 31 42 Çiftci M.K.Baþkanlýðý 441 36 80 Rýfat Kartal Huzurevi 4413338 Sulucakarahöyük Gzts 441 39 47 Taþýyýcýlar koop 441 2006 Nevþehir Seyahat 441 30 43 Þanal Seyahat 441 33 59 Mermerler Seyehat 441 21 73 Dergah Taksi Duraðý 441 25 25

20 Mart 2008 Perþembe Davada resmi süreç baþladý Gýda Güvenliði Paneli yapýldý Sulucakarahöyük- NEVÞEHÝR 7 Anayasa Mahkemesi Baþkanvekili Osman Alifeyyaz Paksüt, AKP'nin kapatýlmasýna yönelik iddianamenin resmi incelemesinin baþladýðýný açýkladý. Anayasa Mahkemesi Baþkanvekili Osman Alifeyyaz Paksüt, basýn ve kamuoyunun sansasyonel geliþmeler beklentisi içerisinde olmamasý gerektiðini söyledi. Davanýn iddianamesinin Anayasa Mahkemesi üyelerine daðýtýldýðýný belirten Paksüt, konuyla ilgili raportörün görevlendirilmek üzere olduðunu söyledi. Paksüt mahkeminin en geç 10 içinde dava ili ilgil ikararý verceðini söyledi. Bu arada, AKP'li hukukçular ve kurmaylar da dava sürecine iliþkin çalýþmalara baþladý. Savunma için, daha önce Fazilet Partisi ve Refah Partisi'nin kapatýlma davasýnda avukatlýk yapan, eski Adalet Bakaný Cemil Çiçek baþkanlýðýnda, komisyon oluþturulmasý bekleniyor. TARLAMIZ BEREKETLÝ OLACAK Patsinin grup toplantýsýnda konuþan Baþbakan Erdoðan "Partimiz hakkýnda açýlan kapatma davasý bizi daha da güçlendirecek. Tarlamýz daha bereketli olacak, oylarýmýz artacak" dedi. Erdoðan, partili milletvekilleriyle Meclis'te yaptýðý basýna kapalý toplantýda, "Moralinizi bozmayýn, yerel seçimler için çalýþmayý sürdürün, halkla içiçe olun. Türiye'nin AKP'ye ihtiyacý var" diye konuþtu. Dava sürecinin baþlamasý ile birlikte, AKP'nin en geç 2 ay içinde yazýlý olarak ön savunma yapmasý gerekiyor. Ardýndan Yargýtay Cumhuriyet Baþsavcýsý Yalçýnkaya esas hakkýndaki görüþünü mahkemeye sunacak, bu görüþ de AKP'ye gönderilecek. Yüksek Mahkeme belirleyeceði bir günde, taraflarý sözlü olarak dinleyecek. Raportör davaya iliþkin bilgi, belgeleri toplayacak, esas hakkýndaki raporunu hazýrlayacak. Hazýrlanan bu rapor Anayasa Mahkemesi'nin 11 üyesine daðýtýlacak ve üyeler Baþkan Haþim Kýlýç'ýn belirleyeceði günde toplanacak. Anayasa'ya göre bir siyasi partinin kapatýlmasý için nitelikli çoðunluðun yani 11 asil üyeden en az 7'sinin oyu gerekiyor. Anayasa Mahkemesi'nin 11 üyesinin 8'ini 10'uncu Cumhurbaþkaný Ahmet Necdet Sezer atadý. Baþkan Haþim Kýlýç ve kýdemli üye Sacit Adalý'yý 8. Cumhurbaþkaný Turgut Özal, Fulya Kantarcýoðlu'nu ise 9'uncu Cumhurbaþkaný Süleyman Demirel atamýþtý. Davanýn 3 yýl sürmesi halinde, görev süreleri bitecek olan 3 üyenin yerine Cumhurbaþkaný Gül yeni atamalar yapacak ve bu durumun dava süreci üzerinde etkide bulunmasý bekleniyor. Baþbakan ve Cumhurbaþkaný'nýn da aralarýnda bulunduðu 71 kiþi hakkýnda siyaset yasaðý istenen iddianame haklý bulunur, söz konusu kiþilere siyasi yasak gelirse, Cumhurbaþkaný Gül bundan etkilenmeyecek ancak, Baþbakan Erdoðan'ýn önce milletvekilliði sonra da Baþbakanlýðý düþecek. Eðer, mahkeme siyasi yasak getirir ancak, milletvekilliðine dokunmama kararý verirse, Erdoðan partisinden ayrýlacak baðýmsýz bir milletvekili olarak çalýþmalarýna devam edebilecek isterse, baðýmsýz bir baþbakan olarak Baþbakanlýðýný da sürdürebilecek. * * * 45 yýlda 24 parti kapatýldý Anayasa Mahkemesi, kurulduðu 1963 yýlýndan bu yana 24 siyasi partiyi kapattý. Anayasa Mahkemesi'nin kuruluþundan önce kapatýlan 2 partiyle birlikte Türkiye siyasi hayatýnda 26 parti kapatýldý. Çok partili döneme geçilen 1950 yýlýndan sonra kurulan Millet Partisi 26 Ocak 1954 tarihinde Ankara Sulh Ceza Mahkemesi'nce kapatýldý. 27 Mayýs 1960 ihtilalinden sonra iktidardan uzaklaþtýrýlan Demokrat Parti, 20 Haziran 1960 tarihinde Ankara Asliye Hukuk Mahkemesi'nce kapatýldý. Anayasa Mahkemesi, 1963 yýlýnda kurulmasýyla birlikte parti kapatma davalarýna bakmaya baþladý. Anayasa Mahkemesi, tüm partilerin feshedildiði 12 Eylül 1980 tarihine kadar 6 parti hakkýnda açýlan kapatma davalarýnýn tümünde kapatma yönünde karar verirken, 12 Eylül askeri müdahalesinin ardýndan siyasi partilerin 1983'te yeniden kurulmasýna izin verilmesinden sonra 18 partinin kapatýlmasýna karar verdi. Yüksek Mahkeme, aralarýnda DYP'nin de bulunduðu 17 siyasi partinin kapatýlmasý talebiyle açýlan davalarý ise reddetti. * * * Ankara da AKP hareketliliði yaþandý Kapatma davasý ilgili geliþmeler devam ederken, Ankara'da hareketli bir gün yaþandý. Yargýtay Baþkanlar Kurulu da geliþmeleri deðerlendirmek üzere acil toplandý. Davayý açan Baþsavcý Yalçýnkaya'nýn gazetemiz yayýna girdiði sýrada açýklama yapmasý bekleniyordu. Baþsavcýnýn koruma sayýsý da arttýrýldý.bakanlar Kurulu davayý deðerlendirdi. Bugün yapýlmasý gereken AKP Meclis Grup toplantýsý da dün yapýldý. * * * MHP yine kurtarýcý olacak mý? PartÝ kapatmayý zorlaþtýran Anayasa deðiþikliði konusu gündeme gelirse MHP buna destek verecek. Böylece, Abdullah Gül ün Cumhurbaþkaný olmasýný saðlayan MHP, bir kez daha AKP yi sýkýntýlý durumdan kurtaracak. MHP Genel Baþkan Yardýmcýsý Mehmet Þandýr, kendilerinin parti kapatmalarýna karþý olduklarýný, partinin deðil suçu iþleyen kiþilerin cezalandýrýlmasý gerektiðine inandýklarýný bildirdi, bu konuda yapýlmak istenecek bir Anayasa deðiþikliði olursa konuyu yetkili organlarýnda görüþerek karara baðlayacaklarýný bildirdi. MHP'nin bu tavrý, siyaset çevrelerinde "MHP bir kez daha AKP'ye yeþil ýþýk yaktý" þeklinde deðerlendirildi. Parti kapatmalarýnýn yeniden düzenlenmesi için Anayasa nýn 68 ve 69 uncu maddelerinin deðiþtirilmesi gerekiyor. (BÝRGÜN 18/03/2008) TMMOB Ziraat Mühendisleri Odasý Nevþehir Ýl Temsilciliði ve Tarým Ýl Müdürlüðünün beraber organizasyonu ile tertip edilen "Ülkemizde Gýda Güvenliðinin Ýdari ve Denetim Boyutu" konulu panel, Nevþehir Ticaret Borsasý toplantý salonunda14.03.2008 tarihinde gerçekleþtirildi. Panele; Nevþehir Valisi M.Asým HACIMUSTAFAOÐLU, Vali Yardýmcýsý Ruhi PAKER, Tarým Ýl Müdür V.Kenan ÞAHÝN, Nevþehir Üniversitesi Ýktisadi ve Ýdari Bilimler Fakültesi Dekaný Prof.Dr.M.Þükrü AKDOÐAN, ZMO Odasý Baþkaný Dr.Gökhan GÜNAYDIN, Gýda Mühendisleri Odasý Baþkaný Petek ATAMAN, Tarým ve Köyiþleri Bakanlýðý Koruma ve Kontrol Genel Müdürlüðünden Ziraat Mühendisi Ýzzet ÖLMEZ, Kamuda ve Serbest olarak çalýþan Ziraat Mühendisleri, Gýda ile uðraþan iþletme sahipleri ve çok sayýda izleyici katýldý. Saygý Duruþu ve Ýstiklal Marþýnýn okunmasýndan sonra Nevþehir Valisi M.Asým HACIMUSTAFAOÐLU, Gýda 1-Ülkeler dünyanýn sorunlarýný çözmek için iþbirliði yapacak. Bunun için 3 hedef var; çevreyi korumak, doðum oranýný azaltmak, yoksulluðu bitirmek. 2-Tüketici kendi kendine hizmet edecek. Örneðin, doktora gitmek yerine ekranda aðrýyan yerimizi iþaretleyip gerekli tedaviyi öðrenebileceðiz. Garson kullanmak yerine, ekrandan sipariþ verebileceðiz. 3-Filmlerde oyuncular yerine konu önem kazanacak. Artýk filmlerin baþarýsýný Brad Pitt ve George Clooney gibi ünlü isimler deðil, filmin konusu belirleyecek. Örneðin, animasyon filmler. 4-Eski teröristler topluma kazandýrýlacak, bunlarýn terörü çözüm için çalýþmalarý saðlanacak. 5-Küresel ýsýnmayý için uçuk alternatifler tartýþýlacak. Dev aynalar kullanarak güneþ ýþýnlarýný geri yansýtmak, okyanuslarý demir bakýmýndan zenginleþtirerek daha çok karbondioksit emilimi saðlamak gibi... 6-Hayat yaþlýlar için düzenlenecek. Yaþlýlar bir yük olarak görülmeyecek, üretim ve ticaret 50 yaþ ve üzerindekilere hitap edecek. 7-Doðal kaynaklarý zengin olan fakir ülkeler zenginleþecek. Ýstikrarlý para ve gýda güvenliði ile ilgili bir ön konuþma yaparak Nevþehir deki Gýda iþletmeleri, denetim ve uygulamalarýyla ilgili bilgiler verdi. Panelist Baþkanlýðýný yapan Nevþehir Üniversitesi Ýktisadi ve Ýdari Bilimler Fakültesi Dekaný Prof.Dr.M.Þükrü AKDOÐAN panelistlere sýrasýyla konuþma ve sunumlarý yapmak üzere söz verdi. Panelist; ZMO Baþkaný Dr.Gökhan GÜNAYDIN Türkiye de Gýda Güvenliðinin Tarýmsal Boyutu, Gýda Mühendisleri Odasý Baþkaný Petek ATAMAN Türkiye de Gýda Güvenliðinin Denetim Boyutu, Koruma ve Kontrol Genel Müdürlüðünden Ziraat Mühendisi Ýzzet ÖLMEZ, Türkiye de Gýda Güvenliðinin Ýdari Boyutu konulu ve Tarým Ýl Müdürü V. Kenan ÞAHÝN ise Nevþehir Ýlinde yürütülen gýda denetimi ve uygulamalarý konularýnda birer konuþma yaparak hazýrlamýþ olduklarý (powerpoint) sunumlarýný katýlýmcýlara gösterdiler.. Panel sonunda katýlýmcýlar tarafýndan panalistlere çeþitli sorular soruldu ve Türk Tarýmý ve Gýda Güvenliði konusu, karþýlaþýlan sorunlar ve çözüm önerileri karþýlýklý olarak tartýþýldý. Dünyayý deðiþtirecek 10 fikir politikalarý, serbest ticaret, verimli yatýrým sayesinde kaynaklar daha iyi yönetilecek. 8-Kadýnlara eðitim ve ekonomik fýrsatlar saðlanacak. Yoksul ülkelerde kadýnlarýn üretime katýlmasý için mikrokredi uygulamasý baþlatýlacak. 9-Spor dünyayý þekillendirecek. En sýký takip edilen programlar listesinde spor ve haber programlarý birinci sýraya oturuyor. Dünyada barýþý saðlayabileceðine bile inanýlan sporun küreselleþme ve kaynak yaratmada da iþe yarayacaðý düþünülüyor. 10-Bilim hayatýn her alanýnda hüküm sürecek. Örneðin yemek yapmak gibi basit iþler bile bir bilim dalý haline gelecek. Hangi yiyeceðin, hangi ýsýda ne kadar piþirilmesi gerektiði geliþen yemek piþirme aletleri teknolojisi ve bilim sayesinde kesin olarak belirlenecek. (2 TEMMUZ 17 Mart 2008)

Amatörce yapýlan Spor dallarýnýn özünde, kazançsýz, menfaatsiz, belli bir meslek olmayan, bir faaliyet olup, kaynaðýnda eðlenme, dinlenme, bedenini geliþtirme, ruh saðlýðýný güçlendirme, yarýþma ve üstün gelme zevkidir. Bu duygu ve anlayýþtan yola çýkarak, her yýl amatörce Voleybol müsabakalarýna ilgi duyarýz. Ýlgi duymakla kalmayýp, spora olan sevgimiz beldemize kapalý spor salonu dâhi yapmayý baþararak, birçok ödüller alarak, saðlýklý gençler yetiþtirilmektedir. Her yýl olduðu gibi, bu yýlda Nevþehir genelinde, Amatör Voleybol Maçlarý baþlatýlmýþ, yýllardýr birbirilerine sporcu alýp veren, iki güzide kardeþ kulüp olan, Hacýbektaþ ve Karaburna Voleybol Takýmlarý, finallere kadar güzellikler dolu anlar yaþayarak gelmiþtir. Her zaman Hacýbektaþ Karaburna maçý, Fener Galatasaray maçý gibi derbi maç olarak görülüp, seyircilerin beðenisini kazanýr, salon seyircilerle dolarak, davullarla tezahürat yapýlarak, her iki takým tatlý bir yarýþa baþlar. Yine böylesi güzel bir Hacýbektaþ, Karaburna maçý oynanacaðý gün olan Yusuf Koçak* AMATÖR SPOR ANLAYIÞI 12 Mart 2008 Çarþamba günü dýþarýdan 4 voleybol oyuncusu getirildiði anlaþýldý. Takýmýn oyuncusu, hocasý ve lise öðretmenimiz Tekin BEKTAÞ'a dostluðun ve arkadaþlýðýn vermiþ olduðu samimiyetle denilen þudur. "Mademki Hacýbektaþ Lisesi Gençlik Kulübüsün, ne gerek duyuldu dýþarýdan oyuncu getirilmesine, oysaki Hacýbektaþ' ýmýzda ne güzel voleybol oynayan liseli gençlerimiz, arkadaþlarýmýz olan yýllarca, Hacýbektaþ'ýn en zor þartlarýnda maçlar oynayan, Kemal' ler, Serdar' lar, Cengiz' ler, Hüsnü' ler, Orhan'lar, Kübülay' lar, Cemal' ler, Veli' ler, Mustafa' lar gibi voleybolu iyi oynayan, iyi yetiþen arkadaþlarýmýza ve öðrencilerimize yer verilmiyor da, dýþarýdan gelen oyunculara yer veriliyor" denildiðinde, Tekin hocamýzýn verdiði cevap; "Üç yýldýr Karaburna, Hacýbektaþ' ý yani bizi yeniyorsunuz, bu yýl mutlaka sizi yenmemiz gerekiyor, iyi voleybol oynayan oyuncular getirdim, býrakýnýz sizin set almanýzý, sayý bile alamayacak sýnýz" diye takýmýmýzý tahrik etmiþtir. Karaburnalý Sporcu arkadaþlarým centilmence sahaya çýkýp, güzel, uyumlu bir þekilde, 3-0' lýk farklý bir skorla, maçtan galip gelirken, daha önceki Sulucakarahöyük Gazetesi nde çýkan ve bu yazýyla tekrar yeniden cevap yazýlmasýna konu olan haberin, doðruluðunu bir kez daha teyit ediyor, takýmýn hocasý ve oyuncusu Sayýn Tekin BEKTAÞ, hakemlere itirazlarda bulunup, baðýrýp çaðýrmasý, el kol hareketleriyle, sportmen dýþý, centilmenlik dýþý hareketlerde bulunarak, herkes tarafýndan olumsuz karþýlanmýþtýr, þýk görülmemiþtir. Bu davranýþlarýn, þýk, etik, sportmen dýþý davranýþlar olduðunu bilen, bizlerde büyük emeði olan, çok çok saygý duyduðum, Emekli Öðretmen Mithat BEKTAÞ hocam, oðlu Tekin bey adýna hakemlerden özür dilemiþtir. Dahasý Ýl Voleybol Temsilcisi "ya kardeþim, bir de Tekin hocaya plaket hazýrlamýþtýk, bu davranýþlarýndan dolayý, hiç hak etmiyor, ama ne yapalým, örgencileri Hacýbektaþ'tan zor þartlar altýnda getirdiði için plaket veriyoruz" demiþtir. Gazetede bir þeyler açýklamaya çalýþan, ilk defa spor yazarý olduðunu öðrendiðim Sayýn Özgür BEKTAÞ, abikardeþ iliþkisi içerisinde, ön yargýlarla yazmak için yazýlmýþ, üç beþ anlamsýz, gerçekle hiç alakasý olmayan, gerçek dýþý sözcüklerin oluþturulduðunu yenilginin þoku olarak deðerlendiriyor, bu kadar üzülecek bir durum yaþanacaðýna, keþke bunun tersi olsaydý da, saygý duyduðum güzel insanlar üzülmeseydi. Saygýlarýmla. Karaburna Spor Kulübü Baþkaný Petrol KIRÞEHÝR<------------>HACIBEKTAÞ Dedebað Fýrýn ------>MERKEZ Otel Ýnþaatý Kýz Öðrenci Yurdu Erkek Öðr.Yurdu Üniversite Üniversite Kampus Arazisi <-----------------BEÞTAÞ Hüseyin Sümen in evi 634m2 638m2 643m2 587m2 626m2 617m2 609m2 610m2 SATILIK ARSALAR Çep: 0535 764 26 72 Tel: 0384 441 32 65