FISTIK YETĐŞTĐRĐCĐLĐĞĐ VE FISTIKTA AFLAOKSĐNLE MÜCADELE



Benzer belgeler
ANTEP FISTIĞI YETİŞTİRİLMESİ VE BAKIMI

ANTEPFISTIĞI YETİŞTİRİCİLİĞİ. GAP TEYAP Kerem AKDOĞAN

Bu nedenle budama, meyvecilikte karlılık oranını artırmak için yapılması gereken en önemli bakım tedbirlerindendir.

Hazırlayan: Gökhan HEKİMOĞLU. Kimyager/ Toksin Bölüm Sorumlusu. Aflatoksin Nedir ve Nasıl Oluşur?

DEPOLAMA UYGULAMALARI. Fırat ÖZEL, Gıda Mühendisi 2006

Hayvan Yemlerinde Mikotoksin Problemi - Ekonomi ve Sağlığ

zeytinist

Tarımsal Meteoroloji. Prof. Dr. F. Kemal SÖNMEZ 23 EKİM 2013

BADEM YETİŞTİRİCİLİĞİ

Ceviz Fidanı-Ağacı İklim ve Toprak İstekleri

Sulama Ot Mücadelesi ve Çapalama Gübreleme ve Toprak Islahı Seyreltme Gölgeleme veya Siperleme Budama Yerinde Kök Kesimi

ZİRAİ MÜCADELE TEKNİK TALİMATLARI CİLT IV. BAĞ MİLDİYÖSÜ Plasmopara viticola (Berk. Et Curt) Berl et de Toni

İNCİRİN TOPRAK İSTEKLERİ VE GÜBRELENMESİ. Yrd. Doç. Dr. Mehmet ZENGİN

TARIM SİSTEMLERİ 3. Nemli Tarım

KAPLAN86 CEVİZİ. Kaplan 86 Cevizi

Bölüm 8 Çayır-Mer alarda Sulama ve Gübreleme

Modern (Bodur) ve Geleneksel Meyve Yetiştiriciliği. 04 Şubat 2014 İzmir

GAP Bölgesinde Yetiştirilen Bitkilerin Sulama Proğramları

zeytinist

Gemlik Zeytini. Gemlik

7.4. Budama Modifiye Lider (Değişik Doruk Dallı) Terbiye Sistemi

Prof. Dr. Mustafa TAN Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü ERZURUM

HİNDİ YETİŞTİRİCİLİĞİ

Domates Yaprak Galeri Güvesi Tuta absoluta

İKLİM VE TOPRAK ÖZELLİKLERİ

ÖNEMLİ ZARARLILARI. Spodoptera spp. (Yaprak kurtları) yumurta

KESME GÜL VE GÜL FĐDANI

kalkerli-kumlu, besin maddelerince zengin, PH sı 6-8

T.C KONYAALTI KAYMAKAMLIĞI. İlçe Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü

Ferragnes Badem Çeşidi ve Özellikleri. Badem Yetişriciliği İklim ve Toprak Özellikleri

Bornova Vet.Kont.Arst.Enst.

Çayın Bitkisel Özellikleri

BAHÇE BİTKİLERİNDE BUDAMA TEKNİKLERİ

Meyva Bahçesi Tesisi

EKİN KAMBUR BİTİ (Rhyzopetrha dominica )

GENEL RODENT KONTROLÜ VE TARLA FARELERİ İLE MÜCADELE

TARIMSAL YAPILAR. Prof. Dr. Metin OLGUN. Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü

Sakarya İli Fındık Alanlarındaki Bitki Sağlığı Sorunları Çalıştayı Raporu

SOĞAN YETİŞTİRİCİLİĞİ GİRİŞ:

AYLARA GÖRE BAKIM İŞLEMLERİ Ocak-Şubat Aylarında Bakım İşlemleri

Budama. Örtüaltı tarımında. Bitkiyi dikine doğru büyütmek Işıklanma havalandırmayı daha effektif sağlamak

BAZI KÜLTÜR BİTKİLERİNDE KLASİK GÜBRELERE İLAVETEN ÖZEL GÜBRELERİN KULLANILMASI

YULAF YETİŞTİRİCİLİĞİ

TGK- GIDALARDAKĐ MĐKOTOKSĐN LĐMĐTLERĐNĐN RESMĐ KONTROLÜ ĐÇĐN NUMUNE ALMA, NUMUNE HAZIRLAMA VE ANALĐZ METODU KRĐTERLERĐ TEBLĐĞĐ (TEBLĐĞ NO: 2011/32)

TANIMI VE ÖNEMİ Susam dik büyüyen tek yılık bir bitkidir. Boyu ( cm) ye kadar uzayabilir. Gövdeler uzunlamasına oluklu (karıklıdır) ve sık tüylü

AHUDUDUNUN TOPRAK İSTEKLERİ VE GÜBRELENMESİ

DETERJAN VE DEZENFEKTANLAR. Fırat ÖZEL, Gıda Mühendisi 2006

MÜCADELESİ: Ağaçlar arasında hava akımının iyi olması yani fazla sık dikilmemeleri ve gölgede bulunan ağaçların ışık alımının sağlanması

KESME GÜL VE GÜL FİDANI YETİŞTİRİCİLİĞİ

Seminerin Adı: GAP ta AntepfıstığıYetiştiriciliği Yer: Güneydoğu Anadolu Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü, Diyarbakır Semineri Sunan: Mikdat

ŞEKER PANCARI BİTKİSİNDE GÜBRELEME

BİBER YETİŞTİRİCİLİĞİNDE GÜBRELEME

ÜNİTE 3 YAŞAM KAYNAĞI TOPRAK

TARIMSAL YAPILAR. Prof. Dr. Metin OLGUN. Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü

Gıda Analizlerinde LC-MS/MS Aplikasyonları

BROKOLĠ YETĠġTĠRĠCĠLĠĞĠ Gübreleme Organik madde oranı toprak analizi sonucunda 0-2 arasında ise ekim öncesinde dekara 1,5 lt gelecek şekilde Hum Elit

TOPRAK TOPRAK TEKSTÜRÜ (BÜNYESİ)

YUMURTA TAVUĞU YETİŞTİRİCİLİĞİ

12. BÖLÜM: TOPRAK EROZYONU ve KORUNMA

SÜT TOZU TEKNOLOJİSİ

2. Endüstri Bitkileri: 2.1. Yağ Bitkileri 2.2. Lif Bitkileri 2.3. Nişasta ve Şeker Bitkileri 2.4. Tütün, İlaç ve Baharat Bitkileri

Yakın Doğu Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu

ÜNİTE 4 DÜNYAMIZI SARAN ÖRTÜ TOPRAK

Bağcılıkta Yeşil (Yaz) Budaması Uygulamaları

İÇİNDEKİLER VII. SULAMA GİRİŞ SULAMANIN GENEL PRENSİPLERİ Sulamanın Amacı ve Önemi... 32

KAVAK VE HIZLI GELİŞEN TÜRLER

YAĞIŞ DEĞERLENDİRMESİ

GAZİANTEP TİCARET BORSASI LABORATUVAR VE DEPOCULUK A.Ş. ANALİZ FİYAT LİSTESİ

Korunga Tarımı. Kaba yem açığının giderilmesinde, maliyetlerin düşürülmesinde etkili, kıraç topraklara ekilebilmesi ile üstün bir yem bitkisi.

Asmada Tozlanma ve Döllenme Biyolojisi I- Megasporogenez ve Mikrosporogenez

BAĞ MİLDİYÖSÜ Plasmopara viticola

ORMANCILIK İŞ BİLGİSİ. Hazırlayan Doç. Dr. Habip EROĞLU Karadeniz Teknik Üniversitesi, Orman Fakültesi

TURUNÇGİLLERDE HASAT SONRASI MEYDANA GELEN KAYIPLAR. Mustafa ÜNLÜ Ziraat Yüksek Mühendisi

Kanser tedavisi sırasında sağlıklı bir diyet hemen hemen başka zamanlardakiyle aynıdır. Her gün çeşitli gıdalar yemeniz gerekir.

TKDK DESTEKLERİ AKSARAY YATIRIM DESTEK OFİSİ

KENT BAHÇELERİ İÇİN SULAMA REHBERİ

4. GURUP SÜT ÜRÜNLERİ SANAYİ MESLEK GURUBU İLE İLGİLİ FİRE VE ZAYİAT ORANLARI

AÇIK TARLADA DOMATES YETİŞTİRİCİLİĞİ

BAL TANIMI BALIN BİLEŞİMİNİ OLUŞTURAN MADDELER

FINDIK YETİŞTİRME TEKNİĞİ

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

ÜRETİM AŞAMASINDA ADIM ADIM HASTALIKLARLA MÜCADELE

KAVAK VE HIZLI GELİŞEN TÜRLER

ASC (ANDALUZİT, SİLİSYUM KARBÜR) VE AZS (ANDALUZİT, ZİRKON, SİLİSYUM KARBÜR) MALZEMELERİN ALKALİ VE AŞINMA DİRENÇLERİNİN İNCELENMESİ

İŞLER. 60 kişi işletme ziyareti için çalışma Eylem programı hazırlayarak bir gün önceden Planı,Yıllık çiftçiyi bilgilendiricek

Dryocosmus kuriphilus(kestane gal arısı)sürvey Talimatı. Dryocosmuskuriphilus(Yasumatsu) (Kestane gal arısı)

CEPHE KAPLAMA MALZEMESİ OLARAK AHŞAPTA ORTAM NEMİNİN ETKİSİ

Organik Bağ Yetiştiriciliğinde Zararlı Yönetimi. Nilgün Yaşarakıncı, Ph.D.

EKİN KURDU (Zabrus Spp.) Özden Güngör Ziraat Mühendisleri Odası Genel Merkez Yönetim Kurulu Başkanı 23.Temmuz Ankara

Ekosistem Ekolojisi Yapısı

I. KISIM: Temel Bilgiler ve Muhafaza

Ekolojik istekleri-iklim

Yemlerde Bulunan Toksinler ve Hayvanlar Üzerindeki Etkileri

zeytinist

GAZİANTEP TİCARET BORSASI LABORATUVAR VE DEPOCULUK A.Ş. ANALİZ FİYAT LİSTESİ

BROKKOLİ (Brassica oleracea var. italica)

Şeker Kamışı Sugarcane (Saccharum officinarum L.)

TARIMSAL YAPILAR. Prof. Dr. Metin OLGUN. Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü

zeytinist

Taksonomi. Familya: Compositea Tür : Cichorium endive Çeşit : Cichorium intybus (witloof)

Transkript:

FISTIK YETĐŞTĐRĐCĐLĐĞĐ VE FISTIKTA AFLAOKSĐNLE MÜCADELE Bu proje Avrupa Birliği tarafından finanse edilmekte olup Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı tarafından GAP Bölge Kalkınma Đdaresi ile Đşbirliği halinde GAP GĐDEM (Girişimci Destekleme Merkezleri) projesi Hibe programı kapsamında gerçekleşmiştir. Bu yayın Avrupa birliği desteği ile oluşturulmuştur. Bu yayının içeriklerinin sorumluluğu yalnızca Siirt Ticaret ve Sanayi Odasına aittir ve hiçbir şekilde Avrupa Birliği nin görüşlerini yansıtmamaktadır.

FISTIK YETĐŞTĐRĐCĐLĐĞĐ EKOLOJĐK ĐSTEKLERĐ : Fıstık yazları uzun, sıcak, kurak ve kışları nispeten soğuk olan bölgelerde ekonomik olarak yetişebilmektedir. Yaz aylarında meyvenin gelişmesi ve olgunlaşması için oldukça fazla ve uzun süre yüksek sıcaklık, kış aylarında ise belli süre düşük sıcaklığa ihtiyaç gösterir. Kış soğuklarının -15 derece ve daha fazla düşme ihtimalinin olduğu alanlarda meyve gözleri zarar görür. Bölgemizde, fıstık ağaçları Nisan ayının ilk yarısında çiçek açmaktadır. Bu dönemde olabilecek düşük sıcaklıklar, ağaçların ileriki aşamada küçük meyve dökümüne neden olmaktadır. Fıstığın, bitkinin gelişmesi, meyve içinin tam olarak dolması ve olgunlaşma için, uzun bir vejetasyon süresi ile birlikte yüksek sıcaklığa ihtiyaç duymaktadır. Sıcaklık toplamının yetersiz olduğu yıllarda ve bölgelerde, meyveler içlerini tam dolduramamakta, çıtlama oranı ve çıtlama aralığı az olmakta, dış kabuk sert kabuktan zor ayrılmaktadır. Çiçeklenme döneminde uzun süre devam eden serin ve yağışlı hava erkek ağaçların çiçek tozlarının yayılmasını olumsuz etkilemektedir. Fıstık nispeten derin, süzek, tınlı ve kısmen kireçli toprakları sevmektedir. Karakter olarak kurak şartlarda yetişebilen bir meyve türüdür şekil 1 : Fıstık ağacı DÖLLENME BĐYOLOJĐSĐ : Fıstıkta erkek ve dişi çiçekler ayrı ayrı ağaçlar üzerinde bulunur. Meyve oluşumu için tozlanma ve döllenme zorunludur. Döllenmeyen çiçekler dökülür veya bunlardan içi boş (fıs) meyveler meydana gelir. Fıstıkta tozlanma rüzgar vasıtasıyla olur. Bu nedenle, erkek ağaçların bahçeye yerleştirilmesinde hakim rüzgarın yönüne dikkat edilmelidir.

şekil 2. dişi anaç şekil 3. erkek anaç DÖKÜMLER : Fıstıkta çiçek ve küçük meyve dökümleri ile Haziran dökümleri olmak üzere iki döküm periyodu vardır. Fıstıkta ilk önemli döküm periyodu, tam çiçeklenmeden hemen sonra başlayan, yaklaşık 1 ay devam eden çiçek ve küçük meyve döküm oranı % 71 dir. Bunlar salkım silkmesi ve salkım seyrelmesi olarak görülür. Salkım silkmesinde çiçek salkımları kuruyarak dökülür. Salkım silkmesinin nedenleri, iklim faktörleri ve beslenme yetersizliği olarak gösterilebilir. Salkım seyrelmesi; Salkım üzerindeki çiçek ve küçük meyvelerin büyük kısmının dökülmesi veya kuruyup kalması şeklinde meydana gelir. Salkım seyrelmesi daha çok yetersiz döllenme sonucu meydana gelmektedir. Haziran dökümü iri meyve dökümü olup, haziran ayı sonuna kadar devam eder. Haziran dökümünün sebebi su ve besin maddesi eksikliğidir. Şekil 4. Fıstıkta salkım silkmesi.

BOŞ MEYVE OLUŞUMUNUN NEDENLERĐ : 1-Bahçe içerisindeki erkek ağaç sayısının az olması ve dişilerle aynı zamanda çiçek açmaması. 2-Diğer meyve türleri ile karışık bahçe tesisi. 3-Çevrede arıcılık yapılması. 4-Erkeklerin zayıf anaç üzerine aşılanması. 5-Đklim faktörleri. YAPAY DÖLLENME : Çeşitli nedenlerle yeterli tozlanma olmayan bahçelerde yapay tozlanma yöntemi uygulanır. Yapay tozlanma, çiçeklenme başlangıcında toplanan erkek çiçek salkımlarının dişi ağaçlara asılması şeklinde ya da havada gerilmiş ince bir elek teli üzerine konularak bunların çiçek tozları saçması sağlanarak uygulanır. FISTIĞIN ANAÇLARI : 1-Fıstık 2-Buttum 3-Melengiç 4-Atlantik sakızı Yöremizde, doğal olarak yetişen ve yüksek adaptasyon yeteneği gösteren melengiç ağaçları anaç olarak kullanılmaktadır. ÇOĞALTMA : 1-Doğada kendiliğinden yetişen anaçlar üzerine aşılama. 2-Tohumla elde edilen çöğürlerin üretim bahçelerine dikilerek yerinde aşılama. 3-Aşılı tüplü fidan. Şekil 5. Tüplü fıstık fidanı

AŞILAMA : Fıstıkta genellikle sürgün göz aşıları uygulanmaktadır. Bunun yanında aşılama mevsimini uzatmak ve aynı yıl daha fazla aşı yapabilmek amacıyla durgun göz aşısı,bor aşısı,yonga aşı ve yama aşısı yapılmaktadır.yöremizde genellikle sürgün göz aşıları Mayıs sonu Haziran başında yapılmaktadır. Şekil 6. Fıstık aşısı Şekil 7. Aşılanmış fıstık ağacı FISTIKTA BAKIM Bütün meyve ağaçlarında olduğu gibi fıstıkta da bol ve kaliteli ürün almak için yıllık bakım işlemlerinin zamanında ve düzenli yapılması gerekir. Aynı zamanda fıstıkta düzensiz meyve verme (periyodisite) ve buna bağlı olarak ürün azlığı yetiştiricilikte karşılaşılan önemli sorunların başında gelmektedir. Bakım işlemleri ile bu özellik asgari seviyeye indirilebilir. 1-TOPRAK ĐŞLEME : Kış aylarına girerken üç veya beş soklu pullukla derin olarak yapılan kontur (çapraz) sürüm yağmur sularının toprağın alt katmanlarına inmesini sağladığından yapılması gereken önemli bir sürümdür. Çiftçiler buna zemheri sürümü de derler. Kayalık ve fazla eğimli yerlerdeki fıstık bahçelerinde kontur sürümün yapılması biraz zordur. Eğime dik olarak toprak işleme yapılamıyorsa teraslama yapılmalıdır. Đlkbaharda sürümü genellikle iki kez ve yüzeysel olarak yapılır.birinci Sürüm Nisan ayında yabancı ot kontrolüne yönelik,ikinci sürüm ise Mayıs ayında yağmurların kesilmesinden hemen sonra, toprak tavında iken yabancı ot kontrolü ve toprakta suyun muhafazasına yönelik yapılır. 2-GÜBRELEME : Fıstıkta periyodisitenin kısmen indirilerek, bol ve kaliteli ürün alınabilmesi için dengeli ve yeterli düzeyde gübreleme yapılmalıdır. Yöremizde, Fıstık yetiştirildiği alanlarda toprak PH sı alkali özelliktedir. Bu nedenle asit kökenli gübreler (A.Sülfat-Üre) kullanılmalıdır. Yöredeki yağış zamanı dikkate alınarak, Şubat yada Mart ayı başında Ağacın yaşına göre 2-5 Kg/ağaç A.Sülfat önerilebilir. Gübre ağacın yaklaşık 1 m çapındaki kısmının dışında kalan taç izdüşüm alanına serpilerek toprağa karıştırılmalıdır. Yağışın az olduğu zamanlarda Ocak ayında da verilebilir.

Fıstığın fosfor, potasyum ve organik gübre uygulamalarının birlikte yapılması önemli faydalar sağlamaktadır. Şekil 8. Fıstıkta gübreleme şekli 3-BUDAMA Fıstık reçineli olduğundan, prensip olarak, budamada kalın dal kesilmemelidir. Reçine akan yerlerde kurumalar olabilmektedir. Ağaç fidan devresinde iken, üç veya dört bazen iki ana dal bırakılarak şekil budaması yapılır. Fıstık ağaçlarında budama; fidan döneminde şekil budamasından sonra, genç ağaçlarda kuru dalların ayıklanması, sık birbiri aleyhine gelişen dalları seyreltilmesi, çok yaşlı ağaçlarda yeni sürgün teşekkülünü teşvik etmek için fazla derin olmayacak şekilde kesimler yapılması şekilde olmalıdır. Kuru dal ayıklanmasına hasattan hemen sonra, kuru yaş kısımları belli iken girilebilir. Fıstıkta kuru dal ayıklanması çok önemlidir. Mutlaka yapılmalı ve ağaçta hiç kuru dal bırakılmamalıdır. Aksi halde kuru dallar haşere yatağı olmaktadırlar. Budamada dikkat edilecek en önemli nokta, budamanın tırnak bırakılmadan yapılmasıdır 4-SULAMA Yağışla birlikte verim çağındaki fıstık ağaçlarının yıllık su ihtiyacı 620-760 mm. arasındadır. Haziran-Ağustos ayları sonunda, o yılki yağışa ek olarak 20 gün ara ile sulama yapılması, fıstıkta gelişmeyi arttırıp periyodizitenin kısmen önlenmesine etkili olmaktadır.

Şekil 9. Fıstıkta sulama FISTIK ZARARLILARI Fıstık, meyveleri taze ve kuru olarak iç ve dış pazarlarda her zaman alıcı bulan; son yıllarda ülkemize önemli oranda döviz kazandıran; satış değeri yüksek, verimi iyi ve bakım giderleri ucuz olan önemli bir meyve çeşidimizdir. 1-FISTIK YAPRAK PSYLLASI (Agonoscena targionii) Ülkemiz Fıstık alanlarında gerek yayılış alanı ve gerekse yoğunluk bakımından en önemli zararlılardan biri Fıstık Yaprak Psyllası dır. Şekil 10. Fıstık yaprak psyllası nimfleri.

Yumurtadan çıkan nimfler, yapraklarda bitkinin özsuyunu emerek beslenirler. Zarar gören yapraklar sararıp dökülürler. Yaprakların zamanından önce dökülmesi, hem ağacın zayıf kalıp bodurlaşmasına, hem de sürgünlerdeki bir yıl sonra meyve verecek karagözlerin dökülmesine sebep olmaktadır. Nimfler, beslenmeleri esnasında tatlımsı bir madde salgılamaktadır. Zararlının çok yoğun olduğu ağaçların altı, toz şeker serpilmiş gibi görünür. 2-FISTIK KABUKLU BĐTĐ VE KOŞNĐLLER Fıstık bahçelerinde Fıstık Koşnili, Fıstık Torbalı Koşnili, Fıstık Beyaz Kabuklu Biti, Fıstık Virgül Kabuklu Biti olmak üzere 4 farklı tür bulunmaktadır. Larvalar, yaprakların özsuyunu emmek suretiyle zararlı olurlar. Yoğunluğun fazla olduğu fıstık bahçelerinde sürgün ve dallar gelişemez, yapraklar zamanından önce dökülür. Sonuçta fıstık ağaçları zayıf kalır, meyve verimi ve kalitesi düşer. Fıstık koşniline karşı mücadele, kültürel önlem olarak, yoğun şekilde bulaşık dal ve sürgünler budama sırasında kesilerek bahçeden uzaklaştırılmalıdır. Đlaçlı mücadelede yumurtaların tamamının veya tamamına yakın bir kısmının açıldığı dönem en uygun mücadele zamanıdır. Şekil 11 ve 12. Fıstık beyaz kabuklu biti. 3-ŞIRALI ZENK Nimflerinin yan yan yürümeleri ile tanınır. Fıstık alanlarında önemli zararlılardan birisidir. Ergin ve nimfleri bitki özsuyu ile beslenirler. Ayrıca salgıladıkları tatlımsı madde nedeniyle fumajin oluşumuna neden olmakta ve bunun sonucu olarak aynı yıl ürünü nitelik ve nicelik olarak olumsuz yönde etkilemektedir. Şıralı Zenke karşı mücadelede yaz aylarında nimfleri hedef alınır.

Şekil 13 ve 14. Fıstıkta şıralızenk hastalığı 4-FISTIK MEYVE ĐÇ KURDU 1- Fıstık iç güvesi 2- Fıstk meyve iç kurdu Fıstık iç güvesinin larvaları henüz taze olan meyve kabuğunu meyve sapına yakın bir yerden delerek içeri girmekte ve yeni oluşan meyve içini tahrip etmektedir. Larvalar buldukları meyvede besin azaldığında başka meyvelere geçerek zararlarına devam etmektedir. Bir larva 8-12 meyveyi tahrip edebilmektedir. Şekil 15. Fıstık iç güvesi şekil 16. Fıstık meyve iç kurdu Meyve içlerinde ilk genç larvaların görüldüğü dönem en uygun mücadele zamanıdır. 5-FISTIK DAL GÜVESĐ

Fıstığın sürgünlerin uç kısımlarında beslenerek büyüme konisini tahrip eden, salkımlar yolu ile sürgün içinde galeri açarak beslenen, sürgün ve yapraksız salkımların oluşmasına neden olan önemli bir zararlıdır. Şekil 17. Fıstık dal güvesi Şekil 18. fıstık dal güvesi zarar şekli Fıstık Dal Güvesinin mücadelesinde, yumurtalardan yeni çıkan genç larvaların, sürgün içindeki asıl beslenme yerlerine ulaşmadan ilaçla temas edip ölmeleri hedef alınmaktadır. 6-FISTIK KARAGÖZ KURDU Fıstık Karagöz Kurdu, üreme ve beslenme zararı olmak üzere iki şekilde zarar yapmaktadır. Üreme sırasındaki larvalar ağaçlarda galeri açarak iletim kanallarını tahrip etmekte ve kurumalarına neden olmaktadır. Beslenme sırasında sürgün ve meyve gözleri diplerinde beslenmekte, meyve gözleri kurumakta ve dökülmektedir. Fıstık Karagöz Kurduna karşı mücadelede, kimyasal mücadele ekonomik ve başarılı olmamaktadır. Bunun yerine ekonomik ve etkisi kesin olan kültürel önlemler öğütlenir. Şubat ve Mart aylarında bahçelerdeki budama artıkları demet yapılır ve tuzak olarak ağaç altına bırakılır. Bahçede bulunan bütün erginler üremek amacıyla dalların içine girerler ve yumurta bırakırlar. Erginlerin ilk giriş deliklerinden talaş çıkmaya başlayınca bu demetler toplanıp yakılmalıdır.

Şekil 19. Fıstıkta karagöz kurdu mücadele şekli 7-FISTIK GÖZ KURDU Đlkbaharda yumurtadan çıkan larvaların zararı sonucu fıstık ağaçları çiçek açmamakta ve meyve bağlamamaktadır. Şekil 20. Fıstık göz kurdu zarar şekli

AFLATOKSĐN NEDĐR? NASIL OLUŞUR? Đnsan gıdalarında, tahıllarda, yemlerde ve her türlü kuru yiyeceklerde rutubetin artmasına ve sıcaklığa bağlı olarak, mantar türleri hızla üreyerek mikotoksin (küf zehiri) denilen zararlı bir toksin (zehir) üretirler. Bunların en önemlisi Aflatoksin dir. Aflatoksinler, kuvvetli zehir ve kanserojen maddelerdir. En zehir etkili olanı hem kanser hem de gen yapısını değiştirebilen Aflatoksin B1 dir. Küfler yiyecekler üzerinde pamuk görünümünde, bazen renkli oluşumlar yaparak ürerler. Hatta ürünün gözle görülür küf gelişmesi olmayan derin kısımlarına kadar girerler. Bu nedenle küflenmiş gıdaların, küflenmiş kısımlarının atılarak diğer kısımlarının tüketilmesi yanlıştır. Mikotoksinlerin Đnsan ve Hayvan Sağlığı Üzerine Olan Olumsuz Etkileri; Mikotoksinler insan ve hayvanlarda; karaciğer, böbrek, beyin, sinir sistemi, kan, akciğer ve sindirim sistemini olumsuz etkiler. Mikotoksinler insanlarda; karaciğer kanserine ve gen yapısında değişikliklere yol açar, vücudun hormonal dengesini bozar,, vücudun koruyucu sistemini zayıflatır, kısırlığa neden olur, gıda emilimini azaltır ve kemikleri zayıflatır, vücut direncini düşürerek vücudu hastalıklara açık hale getirmektedir. Hayvanlarda ise; mide-bağırsak sistemlerini tahrip eder, büyümede ve yem dönüşümünde zayıflamaya yol açar, verimde düşüş yapar, hastalıklara dayanıksızlığa sebep olur, kanatlılarda yumurta üretimini düşürür,toplu ölümlere neden olur. Đnsanlar ve hayvanlar mikotoksinleri direk olarak, aflatoksinle bulaşmış gıda ve yem maddelerini tüketerek alırlar. Ayrıca aflatoksin bulaşmış yemle beslenen hayvanların, yumurta,peynir ve süt gibi ürünlerine de toksin (zehir) bulaşmış olur. Bu yolla insanlara da geçmiş olur. Küflerin neden olduğu zehirlenmeler; kısa sürede belirtilerini göstermez. Uzun süre küflü besinlerin tüketilmesi sonucu sinsi bir şekilde ortaya çıkar. Aflatoksin Oluşabilen Ürünler Nelerdir? Sert kabuklu yağlı-kuru meyveler ( fındık, fıstık ve yer fıstığı ), bazı kuru meyveler (kuru incir, kuru üzüm), yağlı tohumlar (Pamuk tohumu), bazı tahıllar ve baharatlar (kırmızı biber, karabiber, hindistan cevizi), ayrıca bazı hayvansal ürünler de (süt, peynir, sakatat) gerekli koruyucu tedbirler alınmazsa aflatoksin meydana gelebilir.

Şekil. 21,22,23 ve 24( Bazı aflatoksin içerebilen meyveler) FISTIĞIN DEPOLANMASINDA AFLATOKSĐNE KARŞI ALINMASI GERKEN ÖNLEMLER Fıstıkta raf ömrünü kısaltan etkenlerden en önemlisi küflenme dir. Fıstıkta küf gelişmesi ve dolayısıyla aflatoksin oluşumunun en önemli nedeni yüksek su aktivitesi ve sıcaklıktır. Fıstıkta aflatoksin oluşumunun engellenmesi, küfün ürüne girme ve toksin (zehir) oluşturma şartlarının yok edilmesinden geçmektedir. Eğer fıstıkta aflatoksin oluşmuşsa bunu uzaklaştırmak veya yok etmek mümkün değildir. Önemli olan aflatoksinin oluşmasını hasat, harman ve depolama aşamasında engellemektir. Depolamada amaç; küflenme, renk bozukluğu, acılaşma, tat, lezzet ve aroma kaybının önlenmesidir. Depolarda sağlanan düşük hava nemi ve düşük sıcaklıkla küflerin üremesi durdurulur. Bu nedenle fıstığın nemi, depo sıcaklığı ve depo nemi kontrol altına alınmalıdır. Depo olarak kullanılacak yerlerin özellikleri şunlardır ; Serin ve kuru nitelikte olmalıdır. Doğrudan güneş ışığı almamalı, nem yapmamalıdır. Depo tabanı su baskınlarına karşı yerden yüksek olmalıdır. Depo üstü tavan ve çatılar akmayı, sızmayı önlemeli, sıcaklık değişmelerinden etkilenmeyi önleyecek şekilde yalıtımlı olmalıdır. Kanalizasyon boruları geçen ve lavabo olan yerler depo olarak kullanılmamalıdır. Depo Sıcaklığı 5-10 derece olmalı, depo bağıl neminin % 70 in üzerine çıkmaması sağlanmalıdır. Deponun kapı, pencere ve diğer kısımları bulaşmaları ve zararlı girişini önleyecek şekilde yapılmalıdır. Depo tabanında ızgara bulunmalı, ızgaralar üzerine üst üste 10 çuvaldan fazla konulmamalı, istifler arasında boşluk bırakılmalıdır. Đstiflenen çuvallar depo duvarından 10 cm. uzakta olmalıdır. Fıstık mutlaka kullanılmamalıdır. jüt çuvallara doldurularak depolanmalıdır. Kesinlikle naylon çuvallar

Şekil.25 Fıstıkta depolama sistemi Depolamadan önce fıstıkta nem, gizli çürük, toplam küf ve aflatoksin analizleri yapılmalıdır. Ayrıca en az ayda bir kontrol edilmelidir. Yığın halinde ve çok sayıda çuvalı üst üste koyarak depolama yapılmamalıdır. Özellikle yığın halinde depolamada fıstık havasız kalabildiğinden küf gelişmesi için uygun bir ortam oluşur. Ayrıca aşırı basınç bedeniyle hücre zarlarının zarar görmesi acılaşmayı hızlandırır. Depolama öncesi fıstığın çok iyi ayıklanması, aflatoksin oluşumunu engellemedeki adımlardan birisidir. şekil 26.Aflatoksinli fıstık AFLATOKSĐN FISTIK ĐHRACATINI NASIL ETKĐLER Đyi koşullarda yetiştirilmeyen ve usulüne uygun hasat/harman edilmeyen fıstıkta kalite sorunları yaşanmaktadır. Fıstığa gereken özen gösterilmediği takdirde son derece besleyici olan bu gıda maddesi insan sağlığını tehdit edebilmektedir. Avrupa ülkeleri,

Türkiye den ihraç edilen fıstıkta fazla miktarda aflatoksin bulunduğunu ileri sürerek bu ürünlerimizi geri göndermektedirler. Bu da büyük ekonomik kayıplara yol açmaktadır. Fıstıkta kalite kayıplarına neden olan ve dayanma süresini kısaltan etkenlerden en önemlisi küflenmedir. Fıstıkta küf oluşması yaygın olup, gelişmeleri insan ve hayvan sağlığı için önemli bir risk oluşturmaktadır. Küf gelişimi bahçede başlayabilmekte, hasat, yığın halinde bekletme, yetersiz ve uygun olmayan kurutma koşulları ve fıstığın naylon çuvallarda bekletilmesi nedeniyle gelişebilmekte, uygun olmayan depolama koşulları ve taşıma sırasında da bu artış devam etmektedir. Küfün uygun sıcaklık, nem ve besi ortamında gelişmesiyle Aflatoksin oluşmaktadır. Toplandıktan sonra harmana indirilinceye kadar naylon çuvallarda bekletilmiş, toprakla fazla temas etmiş, gelişmemiş, iyi iç doldurmamış, erken veya çok geç hasat edilmiş, erken patoza verilmiş, iyi kurutulmamış, kurutulurken ıslanmış, iyi şartlarda ve jüt çuvallarda muhafaza edilmemiş fıstıkta Aflatoksin oluşumu daha fazla görülmektedir. Fıstıkta aflatoksin oluşması ve aflatoksinin kanserojen olması fıstığın tehlikeli ürünler arasında yer almasına neden olmaktadır. 1 Mart 2002 tarihinden itibaren Türkiye den Avrupa ülkelerine ihraç edilen her fıstık partisinden numune alınarak aflatoksin analizi yapılmaktadır. Analizlerde yüksek miktarlarda aflatoksin çıkarsa ürün ihraç edilememektedir. Başka bir ülkeye gönderilememesi durumunda ise imha edilmesi gerekmektedir.

bunlarda fabrikada işlenmeden önce hasatta, harmanda, depoda aflatoksin oluşmuşsa bunlardan elde edilecek ürünlerde de aflatoksin bulunacaktır. Eğer fıstıkta aflatoksin oluşmuşsa bunu % 100 uzaklaştırmak veya tamamen yok etmek mümkün değildir. Önemli olan fıstıkta aflatoksinin oluşmasını engellemektir. Erken hasat edilerek erken pazara getirilen, nem oranı yüksek, iyi seçilmemiş, iyi kurutulmamış fıstık kesinlikle alınmamalıdır. Bir miktar yaş fıstık nasıl olsa kuru fıstığın arasında kaybolur mantığı ile fıstık alınmamalı, yaş fıstıklar kuru fıstıklarla karıştırılmamalıdır. Unutulmamalıdır ki; aflatoksin oluşumu direkt fıstığın içerdiği su aktivitesi ile ilgilidir. Kabuklu fıstığın içi boş olmamalı, içleri normal gelişmiş ve sağlam olmalıdır. Fıstıkta canlı veya ölü böcekler, zararlıların gözle görülür tahribatı, küflenme, hastalık ve çürüme belirtileri, acılaşma, yabancı tad ve koku bulunmamalıdır. Satın alınacak kuru kabuklu fıstığın su aktivitesi 0.70 in altında olmalıdır. Farklı yıllarda hasat edilmiş fıstıklar birbirleriyle karıştırılmamalıdır. Fıstık depolanmadan önce kesinlikle jüt çuvallara doldurulmuş olmalıdır. Fıstık alırken mutlaka seçici davranılmalı, düşük fiyata daha çok ve her türlü fıstık ( özellikle yaş ve iyi seçilmemiş fındıkları) alma yoluna gidilmemelidir. Önümüzdeki yıllarda ihracatta aflatoksinin yanında, ürünün temas ettiği yüzeylerden veya çalışanlardan bulaşabilecek Salmonella, Koliform, bakteri, maya, küf yükünden kaynaklanan problemlerle karşılaşmamak için hijyenik kurallara uyulmalıdır. Şekil 29. Aflatoksinin fıstık üstündeki etkisi AB ÜLKELERĐNDE AFLATOKSĐNLERE DAĐR YÜRÜRLÜLÜKTEKĐ LĐMĐTLER Aflatoksinler doğada yaygın olarak bulunan aspercgillus flavus, A.parasiticus küfleri tarafından üretilen mikotoksindir. On sekiz değişik aflatoksin tipi tanımlanmış olup B1,B2,G1,G2,M1 ve M2 en yaygın olanlardır. Aflatoksinler arasında ise aflatoksin B1 en yüksek toksin aktivitesine sahiptir. Gıdalarda küf gelişmesi ve aflatoksin oluşumunda rol oynayan en önemli faktörler gıdayı çevreleyen hava bağıl sıcaklık 25-30 C, %RH ise 88-95 olarak belirlenmiştir.

Şekil 30 Aflatoksin analizleri yapılan laboratuar Aflatoksin Tipi Gıda Maddesi Kabul Edilebilir Kabul Edilebilir En Yüksek Değer (ppb= µg/kg) B 1 M Doğrudan tüketime sunulmadan veya gıda bileşeni olarak kullanılmadan önce ayıklama veya benzeri fiziksel işlemler görecek olan yağlı kuru meyveler, yağlı tohumlar ve kurutulmuş meyveler B 1 +B 2 +G 1 +G 2 M Doğrudan tüketime sunulmadan veya gıda bileşeni olarak kullanılmadan önce ayıklama veya benzeri fiziksel işlemler görecek olan yağlı kuru meyveler, yağlı tohumlar ve kurutulmuş meyveler B 1 M Doğrudan tüketime sunulacak veya bir gıda maddesinin üretiminde bileşen olarak kullanılacak yağlı kuru meyveler, yağlı tohumlar, kurutulmuş meyveler ve bunlardan üretilen işlenmiş gıdalar B 1 +B 2 +G 1 +G 2 M Doğrudan tüketime sunulacak veya bir gıda maddesinin üretiminde bileşen olarak kullanılacak yağlı kuru meyveler, yağlı tohumlar, kurutulmuş meyveler ve bunlardan üretilen işlenmiş gıdalar 5 10 2 4

TÜRK GIDA KODEKSĐ YÖNETMELĐĞĐNE GÖRE AFLATOKSĐN LĐMĐTLERĐ Türkiye'de aflatoksin limitleri 16 Kasım 1997 tarihli Resmi Gazete sayfa 124'te belirtildiğinde göre,baharatlar+kuru gıdalarda aflatoksin (B1+B2+G1+G2) = maksimum 10ppb olarak belirlenmiştir AFLATOKSĐN TĐPĐ GIDA MADDESĐ KABUL EDĐLEBĐLĐR EN YÜKSEK DEĞER (ppb=µg/kg) B1 M BAHARATLAR 5 (B1+B2+G1+G2) M TÜM GIDA MADDELERĐ 10