Beydavl'nin "Envôru't-Tenzil ve Esrôru't-Te'vi/" 1 Adlı Eserinde Hermenötiği'

Benzer belgeler
Gü ven ce He sa b Mü dü rü

Çeviriler. Beydâvî nin Envâru t-tenzîl ve Esrâru t-te vîl 1 Adlı Eserinde Hermenötiği * Yusuf RAHMAN ** Çev.: Bünyamin AÇIKALIN ***

İslam da İhya ve Reform, çev: Fehrullah Terkan, Ankara Okulu Yayınları, Ankara 2006.

YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLERİN BANKALAR KANUNU NUN 46 NCI MADDESİNE GÖRE YAPACAKLARI TASDİKE İLİŞKİN USUL VE ESASLAR HAKKINDA YÖNETMELİK

STAJ ARA DÖNEM DEĞERLENDİRMESİ AYRINTILI SINAV KONULARI

MODEL SORU - 1 DEKİ SORULARIN ÇÖZÜMLERİ

GELECEĞİ DÜŞÜNEN ÇEVREYE SAYGILI % 70. tasarruf. Sokak, Park ve Bahçelerinizi Daha Az Ödeyerek Daha İyi Aydınlatmak Mümkün

3-P C ile h a b e r le şm e y e u y g u n b ir a r a b ir im. (IS A, P C I, U S B g ib i )

Ünite 1. Celâleyn Tefsiri. İlahiyat Lisans Tamamlama Programı TEFSİR METİNLERİ -I. Doç. Dr. Recep DEMİR

YALOVA ÜNİVERSİTESİ - SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ

Gök ler. Uçak lar la gi di lir an cak ora la ra. İn san gök ler de do la şa bil se. Bir ak şa müs tü, ar ka daş la rıyla. Bel ki ora la ra uçak lar

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS. Tefsir II ILH

- ~ - p.:, o... :ı> .~ ~ 3. ~... c: (1) ::ı 3 ..., < ... "O ~ rı ;!. o tı) l"li. ... '< j ;ı;. r ~ v:ı ~ ...

İçindekiler. Giriş Konu ve Kaynaklar 13 I. Konu 15 II. Kaynaklar 19

ya kın ol ma yı is ter dim. Gü neş le ısı nan top rak üze rinde ki çat lak la rı da ha net gö rür düm o za man. Bel ki de ka rın ca la rı hat ta yağ

HİZMETE ÖZEL. T.C. ERCİYES ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü

KURAN I KERİMİN İÇ DÜZENİ

Sistem-atik Membran Kapak Sipariş Takip ve Üretim Takip Sistemi;

YÜZÜNCÜ YIL ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ GÜZ DÖNEMİ SINAV PROGRAMI

Tevrat ta Dabbe İncil de Dabbe İslam Kültüründe Dabbe Hadislerde Dabbetül-Arz Kur an da Dabbetül-Arz Kaynakça. Dabbetül-Arz دابة االرض

HALKLARIN YASASI VE. 2. Baskı İSTANBUL BİLGİ ÜNİVERSİTESİ YAYINLARI

KELÂMÎ MEZHEPLER VE FIRKALAR. Adem Sezgin UZUN 1

T.C. EBELİK, LİSANS PROGRAMI, (ÖRGÜN ÖĞRETİM) EBELİK, LİSANS PROGRAMI, (ÖRGÜN ÖĞRETİM)

T.C. RECEP TAYYİP ERDOĞAN ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ ENSTİTÜ KURULU TOPLANTI TUTANAĞI

T.C. ERCİYES ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü

Hafta Konu Ön Hazırlık Öğretme Metodu

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS KELAM VE İSLAM MEZHEPLERİ ILH

Tevrat ta Dabbe İncil de Dabbe İslam Kültüründe Dabbe Hadislerde Dabbetü l-arz Kur an da Dabbetü l-arz Kaynakça. Dabbetü l-arz

HADİS DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI HADİS DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI

AĞUSTOS / 2017 AYI İTİBARİYLE K TÜRÜ YETKİ BELGESİ SÜRESİ BİTECEK FİRMALAR

TEFSİR TARİHİ VE USULÜ

ÝÇÝNDEKÝLER. 1. ÜNÝTE Kümeler. 2. ÜNÝTE Bölünebilme Kurallarý ve Kesirler

KELAM DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI

ilahiyat FAKÜLTESi DERGiSi

H A S T A N E E N F E K S İY O N L A R IN I Ö NLEM E. E L İF C O Ş K U N E n fe k s iy o n K o n tr o l H e m ş ir e s i

Kur an ın varlık mertebelerini beyan eder misiniz ve ilahi vahiyde lafızların yerinin ne olduğunu

KURAN YOLU- DERS 3. (Prof.Dr. Mehmet OKUYAN ın Envarul Kuran isimli 3 no lu dersinin ilk 50 dakikasının özeti)

Kur an-ı Kerim i Diğer Kutsal Kitaplardan Ayıran Başlıca Özellikleri

ÖĞRETİM) PROGRAMI, (ÖRGÜN ÖĞRETİM) (ÖRGÜN ÖĞRETİM) 9 A Na*** Va*** PAZARLAMA ,000 88,0350 Kazandı

MERYEM SURESİNDEKİ MUKATTAA HARFLERİ كهيعص

ERCİYES ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ Eğitim-Öğretim Yılı 1.ve 2. Öğretim Eğitim Planları

HAKKARİ ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ İLAHİYAT LİSANS MÜFREDAT PROGRAMI

TEFSİR DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI

MÂTÜRÎDÎ KELÂMINDA TEVİL

DR.KADİR DEMİRCİ NİN ÖZGEÇMİŞİ VE BİLİMSEL ETKİNLİKLERİ (CV)

DÜZLEM AYNALAR BÖLÜM 25

B T A n a l o g T r a n s m i t t e r. T e k n i k K ı l a v u z u. R e v 1. 2

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS TEFSİR DKB

mer can or ma nı için de do laş mak tay dı. Ka ya la rın ara sın da ki ya rık lar da on la rın yu va la rıy dı. Ha nos de lik ler den bi ri ne bil gi

İçindekiler. Kısaltmalar 13 GİRİŞ I. ÇALIŞMANIN KONUSU VE AMACI 15 II. İÇERİK VE YÖNTEM 16 III. LİTERATÜR 17

Sosyal Bilimler Enstitüsü

Açıldı göklerin bâbı

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ İSLÂMÎ İLİMLER FAKÜLTESİ LİSANS PROGRAMI 1. Yıl / I. Dönem Ders. Kur'an Okuma ve Tecvid I

-gi de ra yak- se ve bi lir sin... Öl mek öz gür lü ğü de ya şa mak öz gür lü ğü de önem li dir. Be yoğ lu nda ge zer sin... Şöy le di yor du ken di

Kur an Kerim ayetlerinde ve masumlardan nakledilen hadislerde arş ve kürsî kavramlarıyla çok

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

İSMAİL TAŞ, MEHMET HARMANCI, TAHİR ULUÇ,

6. SINIF DERS: DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ ÜNİTE:1 KONU: DEĞERLENDİRME SORU VE CEVAPLARI

Yard.Doç. Aralık 2000 İstanbul Üniversitesi, İlahiyat Fakültesi. Doktora Ekim 1998 M.Ü.S.B. E. Temel İslam Bilimleri Hadis Anabilim Dalı

ARAPÇA YAZMA ESERLERİN DİZGİSİNDE TAKİP EDİLECEK YAZIM KURALLARI

KİTAPLARA İMAN. 1 Vahiy nedir? Allah Teâla nın Cebrail (aleyhisselam) vasıtasıyla peygamberlerine bildirdiği ilahî emirlerdir.

MODEL SORU - 1 DEKİ SORULARIN ÇÖZÜMLERİ

İLAHİYAT FAKÜLTESİ I. VE II. ÖĞRETİM HAZIRLIKSIZ İLAHİYAT MÜFREDATI

Türkçe Dil Bilgisi B R N C BÖ LÜM SES B L G S. a b c ç d e f g h i j k l m n o ö p r s t u ü v y z TÖMER. Gazi Üniversitesi 17

ESKİ TÜRK EDEBİYATI TARİHİ- 14.YÜZYIL TEMSİLCİLERİ

10. SINIF KONU ANLATIMLI. 2. ÜNİTE: ELEKTRİK VE MANYETİZMA 4. Konu MANYETİZMA ETKİNLİK ve TEST ÇÖZÜMLERİ

KOCAELİ ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ BAHAR YARIYILI OKUTULACAK MATERYAL LİSTESİ TEMEL İSLAM BİLİMLERİ BÖLÜMÜ

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS

PROGRAMI, (ÖRGÜN ÖĞRETİM) NEW PALTZ) (ÜCRETLİ) ÖĞRETİM) ÖĞRETİM)

1. ÜNİTE: MODERN ATOM TEORİSİ

MESLEK HUKUKU. Yahya ARIKAN Serbest Muhasebeci Mali Müşavir

2.SINIF (2013 Müfredatlar) 3. YARIYIL 4. YARIYIL

AKADEMİK ÖZGEÇMİŞ. Şahin, Harun, Verb + Preposition Idioms in the Surah of Yusuf in the Qur an

OKUL ÖNCESİ DİN VE AHLÂK EĞİTİMİ

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

ORTA BOY MEAL-MUSHAF SADECE E MEAL ORTA BOY SADECE MEAL

ERCİYES ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ Eğitim Öğretim Yılı 1.ve 2.Öğretim (2010 ve Sonrası) Eğitim Planları HAZIRLIK SINIFI (YILLIK)

ÖĞRETİM) İŞLETME (İNGİLİZCE), LİSANS Bİ*** KA*** PROGRAMI, (ÖRGÜN ÖĞRETİM)

T.C. VELÎ SEMPOZYUMU. Prof. Dr. Ali Rafet ÖZKAN KASTAMONU

BU KALEM UN(UFAK)* SEL YAYINCILIK. Enis Batur un yayınevimizdeki kitapları:

İslam İtikadında Sünnet: Hamdi GÜNDOĞAR /

36. AVRUPA BRİÇ ŞAMPİYONASI WIESBADEN / ALMANYA

HİTİT ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ 2007 VE SONRASI MÜFREDAT PROGRAMI AKTS KODU

Question. Muhammed b. el-hasan el-saffar, müfevvizenin temsilcilerinden miydi?

İLH107 HADİS TARİHİ VE USULÜ (ARAPÇA)

T.C. Sıra No Aday No Kimlik No Ad Soyad Lisans Lisans Puanı Mülakat Puanı Nihai Ortalama

Pa Sa Ça Pe Cu. Öğle Arası. Seminer ve Danışmanlık

İSLÂM ARAŞTIRMALARI DERGİSİ TÜRKÇE MAKALELER İÇİN REFERANS KURALLARI

5. SINIF DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ

U MK E K A MP Ç IL IK E Ğ T İ M İ İ 2008

IÇERIK ÖNSÖZ. Giriş. Birinci Bölüm ALLAH A İMAN

TÜRK STANDARDLARI ENSTİTÜSÜ

MODEL SORU - 1 DEKİ SORULARIN ÇÖZÜMLERİ

Eğitim Programları ANA HATLARIYLA İSLAM DİNİ

T.C. YÜZÜNCÜ YIL ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ DEKANLIĞI FAKÜLTE KURULU KARARI

İslam Hukukunun kaynaklarının neler olduğu, diğer bir ifadeyle şer î hükümlerin hangi kaynaklardan ve nasıl elde edileceği, Yemen e kadı tayin edilen

Birinci İtiraz: Cevap:

Transkript:

Çeviriler Beydavl'nin "Envôru't-Tenzil ve Esrôru't-Te'vi/" 1 Adlı Eserinde Hermenötiği' Yusuf RAHMAN" Çev.: Bünyamin AÇIKALIN... Ebu Said Abdullah b. ümer b. Muhammed b. Ali Ebu'l-Hayr N1sinıddin el-beydavi 2 (vefatı h. 685 veya 716 1 m. 1286 veya 1316) 1 tefsiri İslam dünyasında en geniş çapta okunan birmüfessir olduğu gibi 1 Batı'da da Kud'ın tefsircilerinin en iyi bilinenidir. Birçok yönden, onun Envaru't-Tenzfl ve Esrarılt-Te'vll adlı tefsiri, Cel.aleddirı el-mahalli (v. 864 1 1459) ve Celaleddin es Süylıti ( v.911 1 1SOS)'rıin Tıjsiru'l-Cdalı-:vıli dışında geçilemerrıiştir. Env.1r'ındaki birçok bölüm Fransızca'ya ve İngilizce'ye tercüme edilmiştir'. Çok sayıda alim de onun eserine haşiyeler yazmıştır. -Edwin E. Calverley'in ileri sürdüğü 1\u çılı ~milda hıll<ınılilıı, II. O. rleisdıdin iki öltlik ba skısıdır ( Osnabnı ck: BibJio.\ h lag, 1968 ). Bu makalenin orijinal adı "Henneneutics of al-llaydawi in his Am, -ar al-'lanz'il ''-a Asrar aı:ıa\,1j "dır ve İngili zce olarak üç ayda bir yay ınlanan TST.AMTC CUT.TURF. is imli d ergiden alınını ştır (Ocak 1997, c LXXI, Sayı: l, ILıydarilbad, Ilindis~ın). MilLılenin dilha iyi arıla~ıl.,bilmesiiçin bizimkoy ıhı ğtmmz dipnotlar, *işareti ile gösteril ıniştir.l.lize ait parantezlerde ise "miiterciın'" kaydı komıllillıştur. Dipnotlarda c. kısaltması, ci lt karş ılığında, s. kl<ıaltmas ı da sayf.ı karş ılığ ındadır. Ayrıca dip no~aıdak ı İnv; iliu" ki~ ıp ve ınakak isimleri ık paı:mtı"' içinde Türkçe' ye ~:<.'Yril ın~tiı:. (Mükrciın) Kanada McGill Ünive r sites~ Do ktora ögrencisl Yrd. Doç. Dr. Ş ırnak (1 niversitesi, ha h iyat Fakültesi, Tels ir Anabil im Dalı Öğretim Üyesi. 2 1\iyov;rafisi ve cserkri için bkz. Lulpi İbrahim, "Al - Bayıhiwi's Life an ıl \ \ 'orks" (&,y ıl avi'nin IIayatı ve Eserleri), Islami c Studies, 18 (1979), s. 1 11-21. 3 Yımıfkı ssasının anlrtılılı~ ı Yimıfs{ırcsi (1 2) tefsirinin ikikrciimı's i varılı r. Burılanlan biri, Eri<: F. F. Rishop ve Mohanıed Kaddal tarafından yapılan, "The light oftnspiration and the Secret' of lnterpretation; lleing a 'li:anslation o f the Chapter o(joseph (Surat Yusuf) W ith the Comınent ary ofnasirid -DinAl-Baiılawi" (l-ulıyin A.ydmlı!(ı '"' Riiya l(>rımıwnın Sırları; Nasinıddin d - Bey<hl vi'llin Yorumu ile ljirlikte Yusuf Sılresiniıı mej.ii) b aşlı ğılll taşıyan tercüme (Glaskov:.Jackson, Son and Comp<tn}; l 9S7); d iğe ri ık,, A.EL. Bc<"lon tarilfınılan yap ılan, "Baiılaw i's Commcntary on Su r.ıh 12 o f th e Qur'an" (Reyd,Jvi'rıiıı K11ratı'ı rı 1'11.<11[ ( 12) Sure-sirıi Tgsiri) lıaşlıklı tercümedir (Oxtord: Ciarendo n Press, 1963). Al-i innan (1) sfıres iııiıı tefsir~ D. S. -~-largo liouth tarafindan "Clırestom<~thia Biıiıl awian<ı: The Comınenlary of d -Baidilwi on Suralı III" (Cim:s/oınatlı ia Baitlawiana: Reyd,h l'rıitı Al-i Tmrıltı ( 3) Sı1re.>iııi Tgsiri) ba şlığ ıyla tercüme edilm i ştir (T.o n do n: T.uzac and Co., 1894). -~ largolio uth'a göre, S. de Sacy Bakara (2) sılres inin bir kısmını, 'Anthologie Crall1ll1aticalc" adlı l~~c rindc..~ fıransıu:;ı'ya l.t'idim c.~ <.~lmi~ür. Bk z~.:\1a~o liouth, a f!;<.~., 5. Ş ırn a k Üniversitesi i lahi ya t Fa kültes i 2010/1-11 y ıl : ı cilt: ı say ı : 1-2

gibi 4 - sadece seks1:nin üzerinde değişik türden kitap değil, aynı zamanda -el Mecmaü'l-Meliki'nin araştırmasınagöre-üçyüzün üzerinde şerh de, bu tefsire dayandırılınıştır 5 Ehl-i sünnet inancını desteklemeye olan meylinin yanında, kısa ve özlü oluşu da, onun meşhur olmasının bir diğer sebebi olarak görünüyoıfı. Taberi'nin (v. 310 1 923) geniş hacimli tefsiriyle karşılaştırıldığında Envar, -Fleischer'in baskısında-sadece iki ciltten ibarettir. Yine de Beydavi'nin tefsiri, orijinal kabul edilmez. Bu görüşte olanlara göre o, büyük ölçüde C1rullah Zemahşeri'nin (v. 538 1 1144) Keşşaf\ Fahruddin Razi'nin (v:606 / 1209) et-tefsiru'l-kebir'i veya (diğer adıyla 1 müt.) Mefatihu' l-gayb'ı ve Ragıb el-isfehanl'nin (v.s02 1 1108) tefsiri gibi, önceki tefsirlere' dayanmaktadır. Bir müslüman Türk bibliyografyacı olan Hacı Halife (v. 1068 1 1657) 1 Kevi/z-ZünCın an Esami'l-Küiüb ve'l Fünun'unda der ki; "O Envar'da, Arapça grameri (meani ve beyan) ile ilgili meseleleri Keşşaf'dan; hikmet (visdom) ve kelaınla ilgili konuları, et-tefsiru'l-kebir'den; kelime türevleri, gizli gerçekler (gavamid) ve kinayelerle ilgili hususları da Ragıb'ın tefsirinden özetle alınıştııb. Ayrıca Hacı Halife Beydavi'nin, zekasının parıltılarını, hikmetli sözlerini ve herhangi bir şüp- 4 Rh. Edwin R C:alve rl e;~ "Al-&ydiwi's Matal i' Al-Anzar: A Syste ınatic 1heology oftslaın" (Beyd:lvl'nin Md<iliıı 'l-eıı.zıjr 'ı; Sistematik bir İslam K damı), Miislim m ırld 53, (1963 ), s.293. S Bkz. "el-hhri su 'ş-şamillivliir<'lsi'l-!uabt el-islam! el-mahtılt : UlOınu' l-ku r'an _'vlakhtot:itii't Tefsir ve Ulumuh" (A ınınan : el-\ fecınau' l-melik i li buhu si'l-hadirati 'l-i sli ıni yye, 1989), I, 320-343. Bunlardan K :Ju,riınl'ye ait ola nı, makaleıniz<k hıll<ınd*ıına ha~iydenlmdir (Kahire: V<'lru'l-Kütübi'l-Arabiyye, 1911-2), S cilt. 6 Rh. Carra de Vau x, "Tef,ir'; F. rıcydopedia ofislam (F.T 1 ), N : 1, 64; ve Beesto n, "Ra idaw ı :, C:onı ıncntary" (nı:yddı tnin T~fsiri )} s.v. 7 Bu konuyla ilgili ö rnekler için bkz., Muhammed Hüseyin ez -Zeheb~ "et-'lefstr ve' l-_'vlüfessirıln : (K alıire: Diru 'l-k ütülıi'l-had ise, 1960-1 ), s. 297-302; Margo lioutlı, "C:h restomatlıi a", s. VIJ; C.llrockdmann, "d -llcydavi', Slwrt ı r E!l(yrlopediu o{islum (SEl), s.ss; J. Rabson, ''d-llcydavi", bıcyclopedia 4 Islıım (Ef), I, 11 29; Andrew Rippin, "el-1.\ayd:ivi" Hııcyclaped iıı of Rd igi otı (HR), IT, SS-6; yine ay nı yanr, "Tef,ir" F.R, XN, 240; Helmut Gatje "The Qu r'i ıı aııd Jts Exegesis " (Kur ün ve O'mm Te{, iri), adlı '"erinin gir~ kısmı. Bu kitap, AIJim l T. i~'ddı ta rafınd an tc'rc:i1ml' edilmi ş ve baskıya hazırlanmışt ır (London: Routledge and Kegan Paul, 1976), s.17. R Hac ı Halife, "Keşfü'z- Zünlııı an F.si ıni' l-k ütülı ve 'l-fünlın " baskıya ha z ırlayan, G. Flugel (New York 1964), I, 471; kar ~ ıla~tırın ız: Jane I. Smith, "An I lislork:al and Sernantic Study of the ll'rm 'İslam' As Seenin a Sequence ofqur':in Comınentaries " (Bu dizi Kur'fl rı 'lf(sirirıde Görüldüğü Şekli) i e 'Ts/am' kıwratnırıttı Tarilıi < e Sorumlik Ftudıi}, (\ fis. oula: University ofmo ntaııa, 1975 ), s.l2l. Hacı Hal&, R:lgıb d-isfeh :lnl'nin Tefsir'intkn bahsetıne z. falıt Ragıb, kfsir alanınd a birkaç kitap yaznuştır, mesela; C:imiu't-Tefus!r, Vurretü't-'l e'vll fi Müteşibihi't -' ienz ll, Risale fi't-tetsir ve el-müfredit tt G arilıi'l-kur'iıı. Bu kitaplara ulaşamadım. Bkz., ;e l-f ihri su:j- Şô.nı ıl~ I, l2s-6; ve EK. Rowson, "er-r:igıb d-i sfd:ı<ini'; u ', V lll, 389-90. 124 Ş ırn ak Üniversitesi

heyi ve yanlış anlamayı önlemek için doyurucu, ikna edici açıklamalarını bunlara ilave e ttiği ni söylemektedir. Bu üç çalışınadan faydalanınasına rağmen Envar, J. Rabson'a göre, "büyük ölçüde Zeınahşeri'nin Keşşaf'ının, kısaltılıruş ve üzerinde değişiklikler yapılmış bir versiyonudur" 10 Bazı ifadelerinin görmezlikten gelinmesine ve kalmasına izin verilmesine rağmen 11, Beydavi genelde, Zemahşeri'nin Kelam'la ilgili s ırf aldadayalı görüşlerini, yani Mu'tezile'ye ait fikirleri yansıtan ifadelerini -Ehl-i Sünnet'in görüşünü ortaya koymakiçin- 12 ya çürütınüş ya da kitab ına alınaıruştır. Cari Broc kelınann, Envir'ın şöhreti hakkın da yorum yaparken, Beydavi'nin tefsirinin birçok sünni tarafınd an neredeyse ''kutsal bir kitap" olarak kabullenildiğirıi söyler. Bu bağlamda Brockelınann şunları yazar: "Beydavi tefsiri, sünni müslümanlar nezdinde en iyi ve neredeyse kutsal bir tefsir olarak kabul edilir. Tefsirin öncelikli hususiyeti, bir y ığın malzemeyi veciz ve anlaşılır bir şekilde ihata etmedeki b aşarı sıdır." 13 ı Bunlar bazı bilginierin Beydavi'nin tefsiri hakkındaki birtakım iddia ve tenkitleridir. Fakat onun metodu gerçekten, sadece kendisinden önceki müfessirlerin çalışınalarını genişletmek ve onları tefsirine almaktan mı ibarretti? Şayet böyleyse onun bunu yapmasının sebebi neydi? Başka bir deyişle, gerçekten onun hem1enötiği bundan mı ibaretti? İş te, makalemizin esas işaret etmek istediği soru da budur. Makalemizde, onun herıne- 9 age. l O Robson, ''el-ueyd avi", s. ı ı29. Muhammed b. All ed-vavcıd~ lleydavi'uiu çalışmalarım listeler ke n, F.nvlru't-Ten:ül'den Mulıtasaru' I -Keıjşat diye halısede r. Rk7- Oivudi, Ta hak.'ıtu' I -MUfe.,. ~ irin "; (ıc.ıhir": Milktabal w.. hbah, ı972), ı, 2 42. Ay nı 1"-'kild<' bkz. M:ini' Alxlıı ' l-ılılim Milh nıud,.ıvtenahic:u ' J.Müfess iıin~ (lleynıt, VAnı ' l Kütüb el-lübui ul, ı978 ), s.242. l l Örnekler ıçin hb. Rippin, ei-reydivi: s. ll6. 12 Lıılpi İbr.ılıiın, Zcmah;;cri ik Bcydavi'nin kdanunı h~ıl a ~lınlı~ı çuk s.ıy ıda ı:ı:ı;ık;ık ya:ımı\'( rr. MeselA; 1he Concept ofvivine J ııstice According to al-zanıaksha rl and al-llayd:l.wf, (Zemalı şeri ı e Reydıivi'yt giirt, rtdhiadıilethwrmnı), Hmndard l<lmııicu.<, 3 ( 1980), s. 3-17; " llıe Relation ofr<,aso n anıl R<,vdation in the Thcolo~y ofal -Zaına ksh.ıri.ı mi al - Bay ıl:iwı: (Znnııhşeri ı ı< I!q dım'ııiıı kdam.ıııda, i\kıl w Valıiy ilişkisi) islam.ic Cıılture, S4 ( ı 980), s. 6~-74; 11ıe Concept o fiiı Mı aru.l Tukfir According to az-7.anıakshari and al-raydil<-1", (7,erııalışui ı e Rtyddvi'yegi>rt, tfıbat 1'1< Tf-k(irkammıı) Die wat a,.. Orimt, ı ı ( ı9so), s. ll 7-2 ı; V(' nı(, Qm,slions oflh<' S ııpcriority ofangels and Prophets between az ZamakshaLi il!ld al-baydlwr, (Lmıa/ış erl ve HeydlM'ye Göre, Mtltkltrirt ve Peygarrıhalairı tl.\tıirılii k/ai Problemi) Ambica 2 8 ( 19RI ), s. 65-75. 13 Cırl Bw<,kdm;ınn, G<'Schi<,fıl<, <krarabischen Lillcralm, (Ld<kn: E.J. Brill, ı 943), ı, 530; Lırş ılaştıruıız : age., ''e l-ueydav ı-, s. SS. Rmckel ıııann 'dan yap ıl an hu A lnıa nca alı ntının len:üıııe edilmesinde, Suat \ fertoğl u yaninn c ı <>lmu~lur. 125 Şırnak Üniversitesi

nötiğinin ana prensipleri ve nazariyeleri sunulacaktır. Ayrıca, tarbşmaya sadece teorik zeminde yoğunlaşmamak için, örnek olarak Beydavi'nin Rum Suresini tefsirindeki hem1enötiğinin malzemeleri de incelenecektir. Her şeyden önce, bu makalede kullanılan "hermenötik" teriminin açıklanması gerekmektedir; çünkü bilginierin ona yüklediği anlamlar, farklılıklar arzetmektedir. İngilizce "Hermeneutics" kelimesi, açıklama (to explain), tercüme etme (to translate) ve ifade etme (to express) anlamındaki Yunanca "hermeneuein" masdanndan gelmektedirlt. Kelimenin Yunan mitolojisinde, Tanrıların peygamberi Hermes'er.bir göndermeyi içerdiği de söylenmiştir. Hermes'in görevi, insanlara Tanrılarının emirlerini açıklamaktl. Yani Hermes, ilahi alemle insanlık alemi arasındaki boşluğun üzerinde bir köprülük vazifesi görmüştürll Buna göre ınitoloji bize şu bilgiyi vermektedir: "Hem1enötiksorun; geçmişteki bir olayın veya bir metnin, insanlann şu anki varlıklarına nasıl tercüme edileceği veya açıklanacağıdır. Kur'in'da hermenötiğin bu şekilde anlaşılı11ası, Nahl Suresinin ( 16), 44. ayetinde ifade edilmektedir: "İnsanlara, kendilerine indirileni açıklaman için ve düşün üp anlasınlar diye sana da bu Kur'an'ı indirdik." "Hermeneutics" ile "exegesis" terimleri arasında etimolojikımaçıdan bir fark olmamasına rağmen, tarihte ilahiyat alanındaki tenninolojide bu iki kelime birbirlerinden ayırt edilegelmiştir. Exegesis kelimesi, yorumun pratiği hakkında kullanılırken, henneneutics bu pratiğin kriterlerini ve amaçlarını göstennek için kullanılımşbr; başka bir deyişle hem1eneutics, exegesis'in (yorumun) teorisidiril Bu makalede müracaat edilecek olan da, terimin bu anlarnıdır. 14 Jane Dammen.~k Auliffe, ''QJıranic Herıne neutic s: 'lhe Views of et:rabert and lbn Kesır; iıı "Aııpmach es to the History of the Inte rpret.ıtion of the Qur'in" ("Kur <ltı Tej.\iri Tarihine laklu.;.mılu r '' i.limli kitapta, "Kur'<iıı 'uı II<nııen iilii(i : Tubai,,,, İlm i IG >ir'in Giirü lai' bu.;.lıklı lıiiliim), basıma h azırlayan: Aııdrew Ripp iıı (üxford: Ciarendon Press, 1988), s. 46. Karşılaştırınız:.E. A. Andrews, A Latin Dictionary: Founded on Andrews' F.dition offreund's Latin Dictionary", (Bir Lutilli ı SöZlük: Aııdrew 'iıı yayımı lı uzırhıdı!(ı I'mmd'wı Luli111" SiizliiWi km d alıııınl lır ), basıınahazırlayan: Charlton ı~ Lewis and Charles Short (üxford: Clarendon Press, 1980), s.849. Rivayetlere göre lıu şahı s İdris Peygamlı e rdir. Rb. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından tercümesi baslınliın hl:jmansillopedisi, "tlris'; maddı'si, S. cil!, ikiııcikısıın, s. 933-935, İslanbııl, 1977. ı s wamer C.:. Jeanrond, '"lheological Herıneneutics : Vevo lopıne nt and Signifıcance ~ ('lcolojik H"ermeııôtik: Gd~1imi ve O nemi), (N~w York : Cnıs.,roaJ, 199 1 ),,.ı. Llimoloji; bir dilıkki kdiınderin kökenierini incdeını) i ama~: edinen, kdiınderin bi ~:im V<' anlam bakınundan geçirdigi aşan1al arı araştıran bir biliıı1 dalıdil llkz. Meydan Larousse, "e tiıııo lo )i'; maddesi, I\ : 4 15, Is tanlıul, 1973. 16.'vluhaınmı"l Al:l al-sit!, "Tiw Ilerıneneu tical Problem oflhe Qur':in iıı Islamic Ilislory'; (İs liim 126 Ş ırn ak Üniversitesi

Sanat eseriıli ve metni anlarken veya tefsir ederken hermenötik anlama yapan ki ş i, yarumcunun tabularasa ( boş bir levha/ müt.) olmadığını kabul eder. O, metni anlamadan önceki bilgilerinin ve önyargılannın tamamını metne getirir. Bir Alman fıl ozofu olan, Rudolf Bultınann ( 1884 1 1976) "Önyargı Olmaksızın Yorum Mümkün mü?" adlı eserinde " Önyargı olmaksızın yorum yapma gibi bir şeyin kesinlikle o lamayacağını ifade ede~. Yorum yapan ile metnin ana fikri arasında mutlaka bir "can lı ilişki" vardır. Mesela, insan matematik işlemlerini, onun kural ve formüllerini bilmezse anlayamaz. Aynı şekilde metni nasıl okuması gerektiğini bilmeyen kişi de onun anlamını kavrayamaz. Bu ön bilgi ve önyargı olgusu, genel olarak "hennenötik çerçeve" nin bir boyutu olarak değerlendiriliro. Bir Kur'an tefsircisinirı anlama öncesi malzemeleri ise; Arap dili, şiir, siyak-sibak, Kur'an içindeki bütünlükl ve Kur'an'la diğer metinler arasındaki ilişkilerin bilgisi olabilir. Buna dayalı olarak Normarı Calder ş u sonuca ulaşma1..i:adır: "Bir müfessiri diğerirıden ayıran özellikler; onların Kur'an'daki metnin manasının ne olduğu hakkında ulaştıklan neticeden çok, kendilerinin manaya katılımlarını işaret eden teknikleri sergilemelerinde, geliştirmelerinde ve edebi disiplindeki ustalıldarında yatadı~ Beydavi'nin, yorum metotları ile hermenötiğin sorunlarına son derece vakıf olduğu gerçeğine, tefsirinin baş tarafındaki giriş kısımnda açık delıller vardır. O, eserinin önsözünde, tefsiri yazınası ve bu başlığı seçmesinin sebeplerini sunınanın yanı sıra, tefsirinde takip edeceği metot ve şab lonu da ortaya koyar. Tarilıiııtk Kuraıı'm Htmımiitiği Problemi), hası lııı.ınıış doktor:ı te1i, Temple Üniversity, 1975, s. l:hi. Aynı z.ımanda bkz..mn\ıılilfc, "Qıır'anic I Icrmco (,tıt ii:s '; (Kı.ır'lin'uı llmnenöli!ıi), s. 47; ve,l e aıırond, lbeo logical~ (Teolojiye dair), s.l. 17 1 n NP.-.:i<tıuıa and Fa itlı: Short<r Writings oj Rudolf B ultmaıı", ( Varlık ı -e Tırum i>imli kitaıjtıı : Rııdnlf Lhıltman'uı Kıs«Yu;:;ıiurı}, Sdıubcrl.'vt. Clj!;ıl <'ll t; ırilfıoılao, >cvilmi ~, h'niimc,~]ilmi~ ve takdim yaz ılmıştır, (Cleveland: 'Jhe World l'ubli s lıing üınıpany, 1966), s.290 (ürjinalinde de italiktir). 1 S Rb.. Jeaıı ro nd, " 1heological~ (Teolojiye dtıi r), s. S.{). İk inci hoyut ise şu gö rü ştiı r: J\ütünü an hım,il k i\:in ki~"ininj o büliinii oluşlur~ın parçil lil rın hc.~ps ini 4 ınlama~ı ~t n kir v<.~ p4 ır\-.c ıhırı ];.iy ık+ ı vechile anlamak için kişi, kompozisyonun bütününü anlamak zo run dadı r. 19 Rb, \ f.a.s. Ahdu 'l-halını, "Cnntext and Internal Relatinnship: Keys tn Qur'~ ni c Hxegesis" in :o\pproachcs to the Qur 'a ıı" ( Kur'ı1~ı 'a laklu ımla r' isimli Kililptil, 'S iyak-s iluık,.,, Dalıili nişki: Kıır:l ıı 'l ~fsi rit ıe ı\ııalıtarlar'), h asıma hazırlayan; G.R. Hawt iııg ve Abdu'l-Kadir A. Şerif (London an d N~ wyork: Rııutl edg~. 1993), s. 7 1-9R. 20 Nonn;m Cıl<kı; "T.,[slr forom T;ıberi to İbn- i K<,.ir: Probk'ım in the Dcscriplion of a Genn,, JUustrated with Referance to the Story of Abrahaın," iıı Approaches to the ~ıdıı, ("Kw <ııı-<ı Yiıklı l:jımlar' isim lı kitapta; "Ttıberi\lm lim-i Kesir'e kadar Tif.<lr: Bir Tıırırrı Taııımlarımıı.<ırııi<ıki Prolılemler', lbmlıim (a.s.) kıssasıııa atıfta bulwııılamkapklaıım~tır), s. 106. 127 Ş ırnak Üniversitesi

Beydavi, kendisini Envar'ı yazmaya sevk eden iki sebep söyler. Bunlardan ilkini, şu şekilde ifade eder: "İmdi, gerçekten en kıymetli, en şerefli ve en yüce ilim, dini ilimlerin başı ve önderi olan, tefsir ilmidir. O, şeriatın (şeriat kurallarının) esası ve temelidir. Bütün dini bilimlerde -onların temel ve ayrıntılarında ( uslıl ve füru'unda)- uzman olmayan ve Arap dili ile edebi sanatlarını çok iyi derecede bilmeyen biri, bu alanda kendisine güvenilip tabi olunmaya ehil değildir ve böyle birinin Kur'an hakkında konuşması da asla diz olmaz"~. Bu alıntıdan özetle; Beydavi'nin, dini ilimierin en yücesi olduğu için bir tefsir kitabı yazmaya niyedendiğini anlamaktayı~. O, farklı disiplinlerde çok sayıda kitap yazmıştır~: Ortaçağ KeLlmı, Arapça grameri, Fıkı h Usulü, Fıkıh, Mantık, Metafizik ve en sonunda, belki de başarısını taçlandırmak üzere, eserlerinin listesine bir de tefsir ilave etmeyi istemiştir. İb n - i Aşur'a göre, Beydavi, Envar'ını ömrünün sonlarına doğru yazmıştır, yani, Tebriz'de hicd 7. yüzyılın ikinci yarısındapl. Tefsirini yazma sebebini belirttikten sonra Beydavi, müfessir olmak isteyen bir kimse tarafından mutlaka yerine getirilmesi gereken bazı şar t ların bulunduğunu ifade eder. Bu şartlar, hermenötik anlamda, Kur 'an' ı yorumlamada ihtiyaç duyulan, önceden bilinmesi gereken bilgilerdir. Beydavl'ye göre Ku r 'an'ı doğru anlamak için, kişinin şu üç sahada uzman olmas ı zorunludur: "Dini ilimler, Arap dili ve edebi sanatlar': Aynı zamanda yazann tefsir metodunu anlarnarmza yardım cı olan ( tefsirini yazmasındaki 1 müt.) ikinci sebep olarak da Beydavi şun ları yazaa:l: "Bu sahada, sahabenin büyüklerinden, tabicından ve onlardan sonra gelen selef-i salihinden bana intikal eden bilgilerin özünü içerecek bir kitap yazmay ı, uzun bir süre önce çok arzu etmiştim. (Bu kitap) aynı zamanda ben ve benden öncekilerin, selef ve örnek alimlerden ald ığımız önemli 2 1 F.l-Reydivi, "F. ıwar~ s. 2, sat ır, l 2-5. 2 2 l'n v:ir'ın hami~inde ICiwriın~ B<'}'tLivi'nin diğer kiliibıoliln 'Tiıv ali'ılı, }' ii Z<ı rın dini ilimkr i ~:<.,.isinde en yücesinin K elı1m İ/mi olduğunu yazdıgını ifade eder. llkz. Kazeıılnl, "Ha şiye: I, S, sat ır; 26. Reydivi, Tavall'yi tefsirinden önce p7. dı ğ ı için, F.m".ir'daki ifadenin yazarın e n son görü.5ü olduğu kuvvdk muhkmdılir. 2.', Bibliyografyası için bkz. ibrahiın, "el-lleydavf; s. :H6-8; llrockelmann, "Ceschichte"J s. 530-4. 24 Rh. İlın Aşur, "et-tefsir ve Ricilülı", (Tunus; Diru' I-K ütülı eş -Şarkiyye, 1966), s.97. 2S d-&,y ıhiv~ "I:nv:lr'; s. 2, Sil lır; 15-9. 128 Ş ırn ak Üniversitesi

birtakım ince nükte ve latifeleri içere c ekti. Ayrıca iyi bilinen sekiz imaının meşhur kıraadarını ihtiva edeceği gibi, güvenilir karherden alınan şazz kıraatları da içerecekti. Ancak birikimimin az lığ ı, beni bunları yapmaktan alıkoydu ve o zaman böyle bir şerefe erişmeıni engelledi~l Neticede, Beydavi'nin ilim hayatının ilk yıllarında, yukandaki unsurlan içerecek bir tefsir yazmaya niyedendiği açıktır; ancak bunu yapmak için gerekli bilgi ve birikime salıip olmadığını hissettiği için, onu yazınayı birkaç yıllığına ertelemiştir. Yukandaki ifade 1 aynı zamanda onun tefsir metodu hakkında da bir fikir vem1ektedir ve bundan d o layı içerisinde kitabının ismini de zikrettiği, önsözünün son ifadesini kayda değer buluyoruz. Bu cümleyi zikretmem bir başka açıdan da önemlidir; çünkü sonra gelen b azı alimler kasıtlı ya da kas ıtsız onu basitçe " Keşşaf'ın özeti" diye tavsif etınişl erdir. 0 1 şöyle der: "Niye tlendiğim şeye (tefsirimi yazmaya) başlamak ve hedeflediğimi ge rç ekleştirm ek şeklindeki kararımı yerine getirmeın ancak bir istihareden sonra mümkün oldu. Onu 1 bitirdikten sonra "Envdru't-Tenztl ve Esrıin/t-Te'vil" diye isimlendim1eye kararverdim"~~- Beydavi'nin Envar ' ı üzerinde yap ılacak bir inceleme sonunda, tefsirinin -içinde yer alan görüşlerin büyük bir bölümünde-, kendisinden önceki tefsirlere borçlu olduğu ortaya çıkacaktır. Kendisinin de önsözünde ifade ettiği gibi, yararlandığı tefsirler iki çeşittir: Sahabe, tabicın ve selef-i salihin~ ile kendisinden önceki tefsirciler. Gelişme Döneminin Te[-;irleri Wınand Fell tarafından hazırlan an Beyd ~vi tefsirinin "inde.x"ine baktığımızd~, İsl am'ın ilk iki yüzyılındaki tefsircilerin birçoğunun isimle- 26 K.ı ~ıla~tuınız: Robson' ın "cl-& ydilvt" isiuıli kitabııuhıki tc rdim"ı. i dir, s. 1129. 27 el-l.leydavt, ".Eııv:lr"J s. 2, satu : 20-1. 2R Ru teli>irler,jane Dammen McAuliffe taı:ıtindan, 'Kur'an Tefuirinin Ol uşma Dönemi' olaı:ık nıüti hıa ıxlili.r ki bu döm m, Il ı. Muh.ımrruxl'in h.ıyalla olıhı i,ôı.ı ıkvinkn, omınm yüqılın ilk yıllanıı;ı, -ki 'Hıbert"uin te!siri bu zaman dilinlinde ortaya çıknuşt ır kadar uıanıx 13kı..\kAulilfe, ''Q<Uauic Christian" A ıı Analysis ofclassical and Modern Rxegesis" (Kıuilnilıı Hiri<li)-"YI/ıu: Klı«ik w,\joderrı Yimmılmııı Ilir A.ııali<:i) ( Cambrulgc Uni vcrsil y Pr<.ss, 1991), s. 13. Bt ı ~aman ılüimiıııkki tdsircilcr için bkz. Suyütl, "el-itkan ft UJfuni'l K<Uau", (Kahire: MektebetiW:Iıit'Hir.ls, 198~), lv, 240-12. 29 Rb,. W'iııand Fell, "Tndices and f\eidlıawiı Commentari um in Cora ııunı ~ ( Os ııahruc k : f\iblio Verlag, 196S), s. 1-17. (I' kisı hd in y.ıyın.ı lıazuh1<lığı.envnr'ın sonııuıl<ı bıılıınmaktaılır, ildnıü: ilt). 129 Şırnak Üniversitesi

rini, orada görebiliriz. İbn Abbas, Peygamberin sahabeleri arasında en önemlisi ve en sık başvurulanıdırl!. Ondan sonra İbn Mes'ud 14, Ubeyy b. Ka'b 4, Abdullah b. Zübeyr 4, Ebu Musa el-eş'ari 2 ve Zeyd b. Sabit bir defa zikredilmiştir. TabiUn arasından Mücahid'i S, Dahhak'ı 3, Katade'yi 3, İkriıne'yi 2 ve Ebu'I-Aliye'yi bir defa zikretmektedidl Bu tefsircilerin, Kur'an'ı anlamada, klasik ve modern yorumların kendilerine dayandığı en önemli kaynak oldukları kesindir. Beydav!, yine de bu tefsirlerden bir rivayet aldığında, -Taberi'nin ansiklopedik tefsirinde zikrettiği- rivayet zincirlerini (isnach) zikretmez. Klasik M ilfessirlerin Tefsirleri Fell'in index'inde görebildiğimiz kadarıyla Beydavi'nin, Taberi, Zemahşeri, Razi ve Ragıb el-isfehani gibi selef bilginlerinin hiçbirini zikretmediğine şahit olmamız oldukça ilginçtir ve bizim, Beydavi'nin bir intihalcil! olup-olmadığı hakkında kuşku duymamıza yol açmaktadır. Daha sonra göreceğimiz gibi, Beydavi isimlerini asla zikretmemesine rağmen, kendisini selefe göre ayarlamıştır~. O, Ebu Hasen el-eş'ari (2 defa), Cübbai (ı defa), Berahime (ı defa), Havaric (S defa), Mücebbire (ı defa), Mücessime ( 1 defa) 1 Muattile ( 2 defa) ve Mu'tezile ( 33 defa) gibi b az ı kişi ve mezheplerden bahseder, fakat bu kişi ve mezheplerden, kelam problemleri ile ilişkili olarak b ahsedildiği gayet açık bir şe kilde görülmektedir. Jane Smith, kaynak göstermeksizin alıntı yapmanın, Scholastic (ortaçağ ) sistemin gayet güzel tesis edildiği yedinci yüzyılda, yaygın bir uygulama olduğunu, yazarların kabule şayan gördükleri malzemeyi eserlerinde ku llandıklarını, hatta onu kelimesi kelimesine eserlerine a ldıklarını söyleye- 30 "!ndex", s. 49..'ll Bkz. rndex", özdlikle, s. 41-.'i.'i. 32 R u ifade alı şkın olunınadı k, çirkin bi r manayı ç ağrıştırmaktadır; fakat bizim bu te rinıl e burada ilul " dm"k is t cıli~iına ; "byna )\ını ~ilrdm"ksizin ba~kalannın Cıkirkrintl "ll yararlanma "tl ır..'\.'. Razi'nin "'Tefsir"iyle kar şılaştırınız.!u'iz! ıefsirind e, Zemahşerfniıı, "l aberl'niıı, Abdu' l-cebbar'ın is iml erini zikretmektedir. Rizi'nin kay nakları hakkı ndaki lı irara ştırma i ç inlıkz. J.Jomi e r, "11w Q u r':inic Comm"ntary o CI ma m Eılınııl tlln <'f-ra~ l : lls S mm:"' an ıl lls Oriı; inalily " in "international Congress forthe Study ofqur'an" ("imam iülıruddtn er-rıizı'nin Ku r'jtı 1 ~fsi ri: Kaynak-ları t'e Or)irıafliğt, h u ç alı şına7 /(Ulusfara.ra:.;ı Kuran An~~tırtna. Kımgresi'rıdi''d ir). (C anh~ rr a : Australian University, 8-13, :ıvf<ıy, 1980), Dizi: I, s. 'J3-llL 130 Ş ırn ak Üniversitesi

rek Beydavi'nin "kaynağını zikretmeksizin alıntı yapmasını" bir parça mazur göm1üştüıtl, fakat yine de -onlarla aynı görüşü paylaşsın veya paylaşmasın Beydavi'nin kaynaklara atıfta bulunması gerekirdi. Kazerii.ni, haşiyesinde Beydavi'nin Keşşaf'tan istifadesi halcianda bizi bilgilendirmişti~. Envar'ın, önceki tefsirleri içermesinin yanı sıra yazar, kıraada da (okuma farklılıkları) ilgilenmiştir. Farklı okuyuşlar, farklı manaları ortaya çıkarır. Bu bağlamda Beydavi, yedi meşhur kıraat aliminden~ yaradanınakla kalmamış, bir sekizinciyi, Ya'küb el-hadrami'yi de, onlara ilave etmiştir. Onun Ya'kfıb'dan niçin yararlandığı tam olarak belli olmasa da onu önceki tefsircilerden farklı kılan da budur. O, farklı okuyuşlara özel bir ilgi gösterir. ileriki sayfalarda inceleyeceğimiz Rüm süresinde yazar, Ya'klıb ' un ismini üç defa zikrederlh 104. sayfanın 6. satırında, sekiz kıraat alimine ilaveten, iki kari'nin daha ismini zikreder ki bunlar, Ebu Bekr ve Ravh'dır. Onun hermenötik metotları söz konusu olduğunda, Beydavi, Abdu'l Halim'in U Kur'an'ın dahili bağlaını" -yani "Kur'an'ın bir kısmı, diğer kısmını tefsir eder"- diye isimlendirdiği kavramı bazen kullanır. Bir kanıt olarak zikredecek olursak, mesela Rum suresi ( 30), 56. ayette geçen ''An dolsun ki siz, Allah'ın yazısında (hiikınedildiği gibi) yeniden dirilıne gününe kadar kaldınız"flbaresini o, "(sizin geleceğiniz) O'nun bilgisinde ve hükmündedir veya O 'nun sizin hakkınızcia yaz dığı hükmündedir veya levh (mahfuz)dadır ve yahut da Ku r 'an'dadır'~ diye tefsir eder ve akur'an'dadır " şeklindeki tefsirine dayanak olarak da bir başka ayete, Mü'minun su- 34 S ıniılı, "Ilislori<:al and Seınanlic Study'' (Tarihi ı.- Sm ıwıtikanı}tınııa), s. 122..'>S Mesela Dkz. ; Kaltire baskı s~ s. 144 ve 147. 36 Ru YediKiri ve rav il eri için lıb. F. lılı Os ınin lı. Said ed Dini (" 444/ LOS3),,;K itilıu 't Teysir, fı' l-kır:lali's -S<Fil ", ha sıma hilnrlayan; Ollo Prd:li (İstanbul : :'VLılbaiJlü 'd-devle, 1930), s. 4-10. -"7 Bkz. Fle isdıer 'ııı baskısı, s. 108, satır: S ile 21; ve s. lll, satır: 14. PeU'in, İbn Kestr'in dışındaki KurrtUa.rttl isimlerini zikretmemesi şa.} ırtı c ıdır..'>8 Anlatılan konunun daha iyi iınla ~ılmas ı i~:in bu ~iy<.~ lin ınciilin i ondan bir önceki ay elin mo:.~ ali y k~ biriil-te ve riyo nı z: " Kıyamet koptugu gün, günahkarlar, (dünyada veya kabirierde veya dünyanın yok olması il e diriltil me günü ara sında geçe n nma n diliminde) an cak pek kısa h ir süre bltlıklırın<~ J'"ırıin '"krk,.. İ~k onlır, (dünyada tl., ruıktan) boyle dömlüriilüyorlartlı ' : "K"mlilerine ilinı ve inıan verilenler şöyle derler: Andolsun ki siz, NJah'm yazı s ında (hiikmedildiği gibi) yen ide n diril me gün ün e kadar kaldıııız. İ ş te h ugün yen iden diril me günüdür; fakat s iz onu l;ınıınıyonlunu z.'". Rtnn, 3 0/ 5S-S6. Bu yorum hemen hemen Ke şşaf' taki yonunun a)1lısıdır, ya nlı z, D eydiıvt burada <'lyete at ıfta bulunur. Bb. ei-keşşif an Hakaik i Ga\".i ınidi 't-te nzll ve Uyuni' I-F.kivil f1 Vüc lıhi 't-te'vil" (Reyrul, Danı'l -Kiilübi'l-Ar<~b~ larihsi1.), III, 487. 131 Ş ırnak Üniversitesi i lahiyat Fakültesi Derg isi

resinin (23) 100. ayetine!jatıfta bulunur. Bir ayeti diğerayetlerin ışığında tefsir etme metodu, Envar'ın her yerinde görünür. Ne var ki, Beydavi'nin tefsirinde hadisin rölü, metin içi bağlamdan ( Kur'an'ın Kur'an'la tefsiri / ınüt.) daha baskındırtl Bu surcyle (Rüın, 30) ilgili -en az beş tane- açıklayıcı rivayet zikreder. Her şeyden önce, tarihi ortaını (yani sürenin nüzul sebebini) sergileyen bir hadisle başlar. Sonra, ayetin mlaınını açıklamak için üç tm e rivayet zikreder. Bir örnek vermek gerekirse, Allah ( c.c.) 'ın ınü'ıninlere kesinlikle yardım edeceğini belirten 46. ayeti tefsir ederken, Hz. Muhammed'in "kardeşinin şerefini koruyan her ınüslüınanı, Allah (c.c.) Cehennem ateşinden koruyacaktır";' buyurduğu, Peygambere ait merflı bir hadisi zikreder. En sonunda, Zemahşer i gibi, Beydavi de, bir süreyi tefsir ettikten sonra, o sürenin fazileti hakkında bir hadise yer verir~!l Bu son hadis çeşidi, ne yazık ki çoğu bilgin tarafından "mevzfı." (uydurulmuş hadis) olarak kabul edilmektedirf.l Beydavi, uydurma hadisleri tefsirine niçin aldığı hakkında herhangi bir açıklamada bulunmaz, fakat el-itkan bize birçok müfessirin, bu hadisleri halkı Kur'an okumaya teşvik etmek için aldığını söylerrfl. Yukandaki hermenötik prensipierin yanında, Envar'daki en aşikar ve en açık özellik, onun gramer! e ilgili hususlara dikkat çekmesi dir. Arap gramerinin kurallan olmaks ızın, diğer klasik tefsirler gibi Envar da, neredey- Ayetin (kendis inden bir ö nceki ayetle beraber) meali : "Nihayet o nlardan (m ü şr ikl e rd e n ) lı ıri n e oliiın v;dip s:allıi;ında : Rabbim! der, beni )!;<'fi v;on<kr; Taki bo~a v;e<,:inliğim tlüny.ul.ı iyi i~ (ve hareketler) yapayını. Hayır! Onun söylediği bu söz (boş) laftan ibarettir. Onların gerisinde ise, yeniden diril ecekleri güne kadar (süren) bir lıerzah v:ırdır ". (!>vfu 'minlın, 23/ 99-IOll). 39 R.!VI<m.l.o n Speighl, I Lıdis'in lefsir yapmadaki ban fonksiyonlarını =ıddder halinde sıralam~tır, onun şu eserine bkz. "'lhe functio n of Hadith As Co rnınentary o n 'lhe Qudn As See n in the Six Authoritative Coll ections~ in "Apıımaches to the History of the İnt e rpre tation of the Qur'a n" ("Kur 'aıı Te{,iri Turihitı<' Yuklu.;.ımlur '' isimli ki~ıpla 'Kiiliilı- i Si lte<l ı ki ş kliyl<, Iludis'i11 Kur;ın'ı 'l'efsir Hmedeki Hmksiyoııu'), s. 6.'>-81. 40 R~ydavl, "F.nv.h'; s. 109, satır : 14-5. 41 llkz. d -Beyd:lvi, "Env:lr", s. lll. Kar~ ılı ~tırına: ez- Zemah ~ <'fi, "El- Ke~~<if; III, 489. Abdurrahim b. ü m er el-kirınani (v. SOS/ ı ı ı ı ) tarafından sılıey i tefsirden sonra niçin hadis zikretti ğ i sorulun ca, Ze mah şe rl şö; le cevaıl vermi şt ir : "'çünkü hadisler surele ri n özel! iki erini bdirlen s ılıliard ı r ve s ılılda ken<lisin<kn öncekikdiıney i (mevst\fiı) belimkr." Bk><. Suyt\ti, el-itk iuı, IV, ı 99. (Yazarın yaptığı bu alıııt ı el-itk iuı'ın ı 987 1.\eynıt baskısında, ikinci cilt, sayfa; 1222 de bulunmaktadır/ mül). 42 llkz. İbn A~ ıiı; "eı-tdslrr, s. 107; ivlahmt\tl Besyt\ni l'ııdah, "Ne~'elü' t -Tefsir ve,\im;ihicııh fi Vav'i'l-Mez<'lhibi ' l-isl<'uniyye'; (Kahire: Matbaatü'l-llmaneh, ı 986), s. ı ı s. Karşılaştırınız : Hacı Halife'nin bu hadisler hakkındaki görüşü "Keş fü 'z-zünun" adlı eserindedir, s. 473. 43 ııkz. Suy ıil ~ "d-ilk:ln'; I\j lls-6. 132 Ş ırn ak Üniversitesi

se hiç anlaş ılamazdı. Beydavi, anlanu yaygın a lınayan ibare ve kelimeleri araş tırır. Ayet içindeki gramere dayalı ilişkiyi, görünen herhangi sentax veya sözdizimi bozukluğunu, klasik Arap grameri çerçevesinde tartışarak, açıklığa kavu şturur. Bu konuda yazarın, tefsirinde birçok defa yer verdiği Sibeveyh, H alil, Müberred, Sa'leb vb. d iğer nahivciler gibi Arap dilcilerinin eserlerine vakıf o lduğu görünmektedir. Dil ve kelimeye olan ilgisine ilaveten Beyda,ri, İ s lam öncesi edebiyatın, özellikle de şiirin kullanılmasının, Kur'fuı' ı anlamadaki önemini idrak etmiş ti r. M esela 24. ayette, ayete takdir edilen" en" in görevini açıklamak için şiir ve mesel ge tirir~. Beydavi'nin tefsirindeki bir diğe r h emıen ö t ik temel de, onun kelam ve hukukfelsefesidir. Yazar (itikat a ç ıs ından) Eş' ari, (amel bakımından da) Şatl' i mezhebine b ağlı o lduğu için, hiç ku şku su z tefsirine, bu mezheplerin rengini ve rmiştir. Önsözüne başlam a ifadesinin, "Kur 'fuı ' ı {Furk an' ı) gönderen (indiren) Allan a haındolsun "JJ olmas ı, Zemahşe rl'nin, tefsirinin önsözünde temel olarak iddia ettiği, "Kur 'fuı'ın yaratılmış (mah luk) o lduğu" do ktrinini, bir çür i.i tm edir~. Aynı şekilde y.ızarımız önsözde, i' caz -ı Kur'an yani " Kur'fuı'ın taklit edilemezliği mucizesi" hakkınd aki fikrini, Eş ' ari'lerin doktrinine uygun olarak ifade etm ektedir~. Bu hususlar, O'nun düşünce yapısının, Kur'an tefsiri üzerindeki etkisini göstermek için yeterlidir. Netice olarak, Envar hakkında, alımler tarafından yap ılan ithamlar bir tarafa b ırakılacak olursa, Beydavi ta başınd an beri, yapmakta olduğu ş eyin bilincindeydi. O, tefsirinin baş ından sonuna kadar takip e deceği bir hermenötik metot sergilemiştir. O, Kur'an'ı yoruınlamasına, önceki bilgilerini 44 Beyd~vl'nin al ıutı yaptığı bu ş iir, l ahert'nin aynı ayet i tefsiriui n sonundaki şiirdiı: Bkz. laberl, ca mıu1 -Rer.in ti Tefsl ri " I -Kur'in ~ (Reyrut: Oaru " I - Ma" rı fe, 1986-7), XXTIT, 22. 45 ci-b.,yıl a vı, "Envar"; s. 2, sa tır: ı. 46 "Kıır "an " ı Yaratan Allah'a haınd-ü senalar ol sun~ llu cümleni n yerine Zeınahşerl tara fından aşağ ıdak i cümle k ullanıl m ıştır: " Kur'in'ı himraya ge tirilmi ş ve mukem ınel bir ke llın ola r:ık indi ren AJL.ıh',ı h<ıınd -ii ""'ahır ol"ın": Bla.. cz-zcın<ıh~<"l, "d-k"~~af'; I, 2. Aym z.ı ına nda bb. d-k<izerunl, "Haşiye~ ı, 2. (Ze malışeri'nin mutezile mezhebine mensup o lduğ~mu söyleyeuleı; Keş şaf uı haş ın d aki "Kur an" ı yaratan Allalı "a hamdolsun" ibaresi nde geçen "haleka (veya ceale)"' (y<ır<ıllı ) fiilin in dostları l<ı r<ıfınd an ""md"" (indirdi) fı.iliy l" <k,ji;i~tirildiji;in i, dohı y ısıy l<ı bıı lashihin Ze ıualışe ri'ye ait olmadığını belirtmişl e rdiı: Bkz. isın ai l Ce rrahoğlu, Tefsir "larihi, ı, :>S4-3S5, Ankara 19R R. / nıü t. ) 47 ci-b l' ydavı, "Lnviır "; s. 2, s alır: l -3. İ'dz m"sdcsi h<ıkkmda kısa bir ıarlı~m<ı i\'in bh. IssaJ. Boullata, "1he Rheto rical Jnterpretatio n of the Qı.ıdn : i'c<l.z and Related 'l opics in ''Approaches to t he History o f the Q uran" ("'Kıırtl rı T~f<iri Ttırihirıt Yaklaş ımlıır " i siınl i k ı tapta, "Kııriın "ırı F.debi Ycınmıu : J;;uz V< n~~li Diker Ko11Ul<lr) s. 139-57. 133 Şırnak Üniversitesi De rg isi

ve önyargılarını taşımıştır. Arap grameri, şiir, Hz. Peygambere ait hadisler, kel1m, hukuk ve önceki mütessirlerin görüşleri, aıılama öncesi kategorisinde omın ihtiyaç duyduğu kaynaklardır. Bunların yanı sıra onun tefsirinde görünen en önemli problem herhalde, kaynaklarını zikretmeksizin başka larının, özellikle klasik tefsircilerin görüşlerini eserine almasıdır. 134 Ş ırn ak Üniversitesi