4 Endokrin Sistem ÜNİTE. Amaçlar. İçindekiler. Öneriler. Bu üniteyi çalıştıktan sonra,



Benzer belgeler
ENDOKRİN SİSTEM FİZYOLOJİSİ. Yrd.Doç.Dr. Önder AYTEKİN

GENEL SORU ÇÖZÜMÜ ENDOKRİN SİSTEM

11. SINIF KONU ANLATIMI 29 ENDOKRİN SİSTEM 4 BÖBREK ÜSTÜ BEZLERİ (ADRENAL BEZLER)

ENDOKRİN SİSTEM. Selin Hoca

ENDOKRİN BEZ EKZOKRİN BEZ. Tiroid bezi. Deri. Hormon salgısı. Endokrin hücreler Kanal. Kan akımı. Ter bezi. Ekzokrin hücreler

Salgısını görev yerine bir salgı kanalıyla ulaştıran bezlerdir. Gözyaşı, tükrük, süt ve ter bezleri bu gruba girer.

(İÇ SALGI BEZİ) ENDOKRİN SİSTEM

ENDOKRİN (HORMONAL) SİSTEM

Sunum planı. Hipofiz Epifiz Tiroid Paratiroid ve Pankreas hormonları

E DOK O RİN İ S İ S S İ T S EM

KONU 5 ENDOKRİN SİSTEM

ÜNİTE 4:HAYVANLARDA KİMYASAL SİNYALLER

1. Üretildikleri yerden hedef doku ve organlara kan ile taşınırlar. 2. Her hormonun etkilediği hücre, doku ve organ farklıdır.

EGZERSİZE ENDOKRİN ve METABOLİK YANIT

ENDOKRİN SİSTEM ANATOMİSİ DOÇ.DR.MİTAT KOZ

TIBBI TERMİNOLOJİ ÖZET ÜNİTE

ENDOKRİN SİSTEM #4 SELİN HOCA

ÜNİTE 10. Hormonlar. Amaçlar. İçindekiler. Öneriler

ENDOKRİN SİSTEM HASTALIKLARI. Müge BULAKBAŞI Yüksek Hemşire

Endokrin farmakoloji 1 (hipofiz hormonları, tiroid hormonları, adrenal korteks hormonları) Prof. Dr. Öner Süzer

MENOPOZ. Menopoz nedir?

Egzersizde Hormonal Değişimler Ve Düzenleme PROF.DR.MİTAT KOZ

E2 (ESTRADIPL) Normal Değerler: Erkek: <62 pg/ml Kadın:

Tiroit hormonları 1. Folliküler hücrelerden sentezlenen hormonlar: Tiroksin (T 4. , tetraiyodotironin) (triiyodotironin) T 3

Endokrin sistem fizyolojisi

HORMONLAR GÖREVLERİ VE EKSİKLİĞİNDE GÖRÜLEN HASTALIKLAR

Adrenal Korteks Hormonları

HORMONLARIN ETKİ MEKANİZMALARI

-Sinir sistemi ve endokrin sistemi karşılaştıralım:

EGZERSİZİN ENDOKRİN SİSTEME ETKİLERİ DOÇ.DR.MİTAT KOZ

8 Boşaltım Sistemi Fizyolojisi

Hipotalamus ve Hipofiz Hormon Denetim Süreçleri. Ders Öğretim Üyesi: Prof. Dr. T. Demiralp v1: 30 Nisan 2009

ÜNİTE TEMEL ANATOMİ İÇİNDEKİLER. Doç. Dr. İsmail MALKOÇ HEDEFLER ENDOKRİN SİSTEM (SYSTEMA ENDOCRINAE)

ENDOKRİN SİSTEM FİZYOLOJİSİ ENDOKRİN SİSTEM ENDOKRİN SİSTEM ENDOKRİN SİSTEM. Anabolizma 19/11/2015 ENDOKRİN SİSTEM. Müge BULAKBAŞI Yüksek Hemşire

İ. Ü İstanbul Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji Anabilim Dalı Prof. Dr. Filiz Aydın

Arka Beyin Medulla Omuriliğin beyne bağlandığı bölge kalp atışı, nefes, kan basıncı Serebellum (beyincik) Kan faaliyetleri, denge Pons (köprü)

Hipotalamus hormonları. Leptin 1/30/2012 HİPOFİZ ÖN LOP HORMONLARI. Growth hormon : Büyüme hormonu Somatotropin

ENDOKRİN SİSTEM. Hormonlar bir hücre veya hücre topluğu tarafından salınıp kana karışan ve kanla taşınan kimyasal maddelerdir.

TEMEL, İLK 3 YILDA ATILIYOR!

ADIM ADIM YGS LYS Adım BOŞALTIM SİSTEMİ 3

Polipeptitler ve proteinler Aminoasitlerden türeyen hormonlar

Doğum Sonrası (post-natal) Büyüme

ENDOKRİN SİSTEM HASTALIKLARI VE HEMŞİRELİK BAKIMI. Prof. Dr. Tülin BEDÜK ANKARA ÜNİVERSİTESİ Sağlık Bilimleri Fakültesi 2016

DÖNEM 2- I. DERS KURULU AMAÇ VE HEDEFLERİ

Ayxmaz/biyoloji Homeostasi

Nedenleri tablo halinde sıralayacak olursak: 1. Eksojen şişmanlık (mutad şişmanlık) (Bütün şişmanların %90'ı) - Kalıtsal faktörler:

hormon endokrin hormonlar doku hormonları lokal hormonlar parakirin hormonlar

DEKSAMETAZON SÜPRESYON TESTİ

GLANDULAE ENDOCRINAE Hormon adı verilen bir salgı yaparlar Salgılarını doğrudan kana verirler, Akıtıcı kanala ihtiyaç duymazlar.

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI SAĞLIK HİZMETLERİ ENDOKRİN SİSTEM

YGS ANAHTAR SORULAR #4

MENSTURASYON VE HORMONLAR

DENETLEYİCİ VE DÜZENLEYİCİ SİSTEMLER

Dehidroepiandrosteron- sülfat; DHEA-sülfat testi;

T.C. MUSTAFA KEMAL ÜNİVERSİTESİ TAYFUR ATA SÖKMEN TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM & ÖĞRETİM YILI DÖNEM II

Reprodüktif Endokrinoloji. Prof. Dr. Mithat EVECEN

Hormonların özellikleri nelerdir?

ENDOKRİN SİSTEMİNE İLİŞKİN TIBBİ TERİMLER

T.C. MUSTAFA KEMAL ÜNİVERSİTESİ TAYFUR ATA SÖKMEN TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM & ÖĞRETİM YILI DÖNEM II

10. SINIF KONU ANLATIMI. 16 ÜREME BÜYÜME GELİŞME Döllenme ve Aile Planlaması Soru Çözümü

Endokrin Sistem. Paratiroid Tiroid Pankreas Surrenal bez. Dr.Murat TOSUN

ÜNİTE TIBBİ TERMİNOLOJİ İÇİNDEKİLER. Doç. Dr. İsmail MALKOÇ HEDEFLER ENDOKRİN SİSTEM

Androjenler ve Anabolik Steroidler

ÜNİTE. FİZYOPATOLOJİ Doç. Dr. Serap YILDIRIM İÇİNDEKİLER HEDEFLER KAN GLUKOZ METABOLİZMASI BOZUKLUKLARI

DERS : ÇOCUK RUH SAĞLIĞI KONU : KİŞİLİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER

Eğer metabolizmanızda bir sorun varsa, başta kilo kontrolünüz olmak üzere vücudunuzdaki pek çok şey problemli hale gelir.

ÜREME SİSTEMİ FİZYOLOJİSİ DOÇ.DR.MİTAT KOZ

Kazanım Merkezli Çalışma Kağıdı 1. Ünite Vücudumuzda Sistemler Boşaltım Sistemi

Kazanım Merkezli Çalışma Kağıdı 1. Ünite Vücudumuzda Sistemler Sindirim Sistemi

DERSLER TEORİK PRATİK TOPLAM

BÖLÜM I HÜCRE FİZYOLOJİSİ...

EGZERSİZDE ENDOKRİN SİSTEM DEĞİŞİKLİKLERİ DOÇ.DR.MİTAT KOZ

DEKSAMETAZON SÜPRESYON TESTİ

MAKEDONYA BİYOLOGLAR BİRLİĞİ. Çözümler. Sağ kulakçık. Аntijen ve antikorlar. Аsetilholin. Karaciğer. Са-iyonları ve ATP. Distal tubülde.

ARI ZEHİRİ BİLEŞİMİ, ÖZELLİKLERİ, ETKİ MEKANİZMASI. Dr. Bioch.Cristina Mateescu APİTERAPİ KOMİSYONU

YDUS İÇİN TARİHİ FIRSAT

ADRENAL KORTEKS HORMONLARI GLİKOKORTİKOİDLER. Doç. Dr. Fadıl Özyener Fizyoloji Anabilim Dalı

DENETLEYİCİ VE DÜZENLEYİCİ SİSTEMLER

TESTOSTERON (TOTAL) Klinik Laboratuvar Testleri

YÜKSEK İHTİSAS ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI. Dönem II. TIP 2040 ENDOKRİN ve ÜROGENİTAL SİSTEMLER DERS KURULU

Sigara sağlığa zararlı olmasına rağmen birçok kişi bunu bile bile sigara kullanmaktadır. En yaygın görülen zararlı alışkanlıkların içinde en başı

Normalde kan potasyum seviyesi 3,6-5,0 mmol/l arasındadır.

GENİTAL SİKLUS Östrus Siklusu

Aldosteron tansiyon ve vücut sıvı dengesini ayarlayan böbrek üstü bezlerinden salgılanan bir hormondur. Kandaki miktarına bakılır.

4. Bütün reseptörler için,

Boşaltım Sistemi Fizyolojisi

ENDOKRİN SİSTEME GENEL BAKIŞ. İngilizce Aslından Çeviren ve Yayına Hazırlayan : Uğur AYDOĞAN. Gazi Üniversitesi

GROWTH HORMON. Klinik Laboratuvar Testleri

ÇEVRESEL SİNİR SİSTEMİ SELİN HOCA

Reprodüktif Endokrinoloji. Prof. Dr. Mithat EVECEN

Nöron uyarı gönderdiğinde nörotransmitterleri barındıran keseciklerin sinaptik terminale göçü başlar.

DÖNEM II V. DERS KURULU (7 HAFTA)

ENDOCRİN SİSTEM Hormonların salgılanmasında: Hormonların genel özellikleri: Endokrin Sisteme ait olmayan ancak hormon üreten yapılar:

Dehidroepiandrosteron- sülfat; DHEA-sülfat testi;

Besin Glikoz Zeytin Yağ. Parçalanma Yağ Ceviz Karbonhidrat. Mide Enerji Gliserol Yapıcı Onarıcı. Yemek Ekmek Deri Et, Süt, Yumurta

11. SINIF KONU ANLATIMI 32 DUYU ORGANLARI 1 DOKUNMA DUYUSU

ADRENAL YETMEZLİK VE ADDİSON. Doç. Dr. Mehtap BULUT Bursa Şevket Yılmaz EAH Acil Tıp Kliniği

EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI DÖNEM II IV. KURUL DERS PROGRAMI (ÜRO-GENİTAL ve ENDOKRİN SİSTEM) 04 MART NİSAN 2019 (7 HAFTA)

Prof. Dr. Mehmet ALİ MALAS

DÖNEM II - 5. DERS KURULU ( )

Transkript:

ÜNİTE 4 Endokrin Sistem Bu üniteyi çalıştıktan sonra, Amaçlar Hipofiz bezi ve hormonlarını, Tiroid bezi ve hormonlarını, Adrenal korteks hormonlarını, Adrenal medulla ve katekolamin salgısını, Seks hormonlarını, Pankreas hormonlarını, Kalsiyum metobolizmasına etkili hormonları öğrenmiş olacaksınız. İçindekiler Giriş Hipofiz Bezi ve Hormonları Tiroid Bezi Hormonları Adrenal Korteks Hormonları Seks Hormonları Pankreas Hormonları Kalsiyum Metabolizmasına Etkili Hormonlar Özet Değerlendirme Soruları Öneriler Biyokimya kitaplarınızdaki karbohidrat, lipid ve proteinler bölümünü okumanız konuları kavramanıza yardımcı olacaktır. Ünite sonundaki soruları lütfen yardımsız yanıtlamaya çalışınız. Eğer yanıtlayamıyorsanız üniteyi tekrar çalışınız.

1. GİRİŞ Organizmada bir çok aktivitenin koordinasyonunu ve düzenini sağlayan iki sistemden biri sinir sistemi diğeri endokrin veya hormonal sistemdir. Sinir sisteminde düzenleyici görevin yapılması sırasında bilgilerin nöronlar aracılığı ile aksiyon potansiyeli şeklinde taşınması yanıtların ani ve hızla ortaya çıkmasına neden olur. Endokrin sistemde ise yanıtlar daha yavaş ve uzun sürede ortaya çıkar. Bunun nedeni endokrin sistemin bilgi taşıyıcıları olan kimyasal aracıların önce iç salgı bezleri olan endokrin bezler tarafından kana salıverilmesi ve daha sonra kan yolu ile etkilerini gösterecekleri hedef dokulara (target tissue) taşınmalarıdır. Bu olayların hızı sinir sisteminde impuls taşınma hızından çok daha yavaştır. Endokrin bezlerin salgıladıkları kimyasal aracılara "hormon" adı verilir. Hormon, hareket halinde bulunduran, harekete geçiren anlamına gelmektedir. Endokrin sistem hormonlar aracılığı ile organizmanın farklı metabolik fonksiyonlarını, hücrelerdeki kimyasal reaksiyonların hızını, zarlardan madde taşınmasını, hücrelerin büyüme ve salgılama işlevlerini kontrol altında tutar. Hormonal sistemin bu etkileri bazen saniyeler bazen de bir kaç gün içinde başlayıp haftalar, aylar hatta yıllar boyunca devam etmektedir. Endokrin sistem, sinir sistemi ile anatomik ve fizyolojik olarak çok yakın ilişki içerisindedir. Organizmanın en önemli endokrin bezi olan hipofiz veya pituiter bezin salgılarının kontrolü hipotalamus tarafından yapılır. Bazı hormonlar ise kana doğrudan nöronlar tarafından salgılanmaktadır. Ayrıca endokrin sistemin bazı bezleri embriyolojik olarak sinir sisteminden kaynak alır. Örneğin; hipofiz bezinin arka lobu, böbrek üstü bezlerinin (surrenal bezler) meduller kısmı sinir sistemi orijinlidir. Sinir sisteminden kaynak alan endokrin sistem yapılarının, sinir sistemi ile olan anatomik bağlantıları yaşam boyunca devam eder. Sinir sistemi ve endokrin sistemin hücresel düzeydeki etki mekanizmaları karşılaştırılacak olunursa benzer oldukları görülür. Şöyleki; her iki sistem de düzenleyici etkilerini salgıladıkları aktif kimyasal aracılarla göstermektedir. Sinir sisteminde nöronların akson sonlanmaları effektör organın aktivitesini değiştirmek için nörotransmitter salgılarken, endokrin bezler hormonları salgılayarak hedef dokularının aktivitesini değiştirmektedir. Hormonların salıverilmelerindeki yetersizlikler ve aşırılıklar endokrin sistem hastalıklarının ortaya çıkmasına neden olur. Bu tip koşullarda ne gibi belirtilerin ortaya çıkabileceği, hormonun fizyolojik etkisinin iyi anlaşılması ile mümkündür. Eğer bir hormonun yetersizliği söz konusu ise bu hormona ait fizyolojik etkiler gözlenemezken tersi durumda etkiler aşırı derecede ortaya çıkmaktadır. - 51 -

2. HİPOFİZ BEZİ VE HORMONLARI Hipofiz bezi organizmada bir çok hormonun salgısını idare eden bir bezdir. Bu nedenle hipofiz bezi endokrin sistemin orkestra şefi gibi kabul edilmektedir. Anatomik konum olarak hipotalamusun alt tarafına yerleşmiştir ve hipotalamusa bir sap ile tutunur (Şekil 4.1). Çapı 1 cm den az, ağırlığı yaklaşık 0,5 gr kadardır. Ön ve arka olmak üzere iki loptan oluşur. Ön lopa adeno hipofiz, arka lopa nöro hipofiz denilmektedir (Şekil 4.2). Ön ve arka loptan çeşitli hormonlar salgılanır ve bu hormonların salgılarının kontrolü hipotalamus tarafından yapılmaktadır. Şekil 4.1: Hipofiz bezinin anatomik konumu ve hipothalamus ile olan bağlantısı Hipotalamus, ön lop hormonlarının salgısını, bu hormonların her biri için salınmalarına izin verici veya inhibe edici etkiye sahip kimyasal aracılarla yapmaktadır. Diğer bir deyişle ön lop bir hormonu salgılıyor ise hipotalamus bu hormonun salgılanması yönünde emir getiren kimyasal aracıyı beze göndermiştir. Aynı hormonun salgısının durdurulması gerektiğinde ise, hipotalamus bu kez salgının inhibe edilmesi yönünde bilgi getiren kimyasal aracıyı beze göndermektedir. Arka loptan salıverilen hormonlar, hipotalamustaki nöronların somalarında sentezlenip, bu nöronların aksonları tarafından arka loba taşınmakta ve kana salgılanmaktadır (Şekil 4.2). Arka lop, hormonların doğrudan nöronlar tarafından salgılandığı endokrin yapıya en güzel örnektir. - 52 -

Şekil 4.2: Hipofiz bezi ön ve arka lobu ve hipothalamus ile olan bağlantısı 2.1. Hipofiz Ön Lop Hormonları Tüm vücuttaki metabolik olayların kontrolünde, önemli rol oynayan hipofiz ön lop hormonlarının çoğunun hedef dokusu diğer bir endokrin bezdir. İkinci bir endokrin bezin salgı aktivitesini kontrol ettikleri için tropik hormonlar olarak da adlandırılırlar (Şekil 4.3). 2.1.1. ACTH (Adreno Kortikotropik Hormon) Adrenal veya surrenal bezler olarak adlandırılan böbrek üstü bezlerinin kortikal kısmından salıverilen hormonların salgılanmalarını kontrol eder. 2.1.2. TSH (Tiroid Stimulan Hormon, Tirotropin) Hedef dokusu tiroid bezi olup, tiroid hormonlarının salgısını kontrol eder. 2.1.3. FSH (Folikül Stimulan Hormon) Gonadlar (Kadınlarda ovaryum, erkeklerde testisler) üzerine etki ederek ovum ve sperm hücrelerinin olgunlaşması ile birlikte gonadların seks hormonlarının üretimini düzenler. - 53 -

- 54 - Şekil 4.3: Hipofiz bezi ön ve arka lop hormonları ve hedef dokuları

2.1.4. LH (Luteinizan Hormon) Hedef dokusu FSH ile aynı olup, kadınlarda ovulasyonu (yumurtlama), erkeklerde testosteron hormon salgısını uyarmaktadır. LH ve FSH na Gonadotropik Hormonlar da denilmektedir. 2.1.5. GH (Growth Hormon = Büyüme Hormonu) Hedef dokusu bütün vücut hücreleri olup, organizmanın gelişmesini ve büyümesini kontrol etmektedir. Protein yapımını hızlandırıcı, kan şekerini yükseltici ve kanda serbest yağ asitlerinin miktarını artırıcı etkilere sahiptir. Büyüme çağında yetersizliği cücelik, fazlalığı ise devlik oluşturur. Erişkin yaşta fazla salgılanması ile akromegali gelişir. Akromegalide bazı uç bölgelerdeki kemik yapısı (burun, çene, el ve ayak gibi) büyüme hormonunun erişkin yaşta aşırı salgılanması sonucunda fazlaca büyümektedir. 2.1.6. Prolaktin Prolaktin hormonu meme dokusunu süt yapımı için uyarır. Ancak meme dokusunun süt üretebilmesi prolaktin hormonuna ilaveten büyüme hormonu, kortikosteroidler ve dişi seks hormonlarının varlığına da bağlıdır.? Hipofiz ön lop hormonları nelerdir? 2.2. Hipofiz Arka Lop Hormonları Hipofiz arka lobundan, anti diüretik hormon (ADH, Vazopressin) ve oksitosin olmak üzere iki hormon salgılanmaktadır. Bu iki hormon, ön lop hormonlarından farklı olarak ikinci bir endokrin bezi değil doğrudan kendi hedef dokularını uyarırlar. 2.2.1. ADH Böbrekler üzerine etki ederek suyun geri emilmesini artırıp idrarla atılan su miktarını azaltır. Böylece suyun vücutta tutulmasını sağlar. Organizmada kan kaybı-sıvı kaybı olduğu za- - 55 -

man veya vücut sıvıları normalden daha hipertonik olduğunda ADH salgısı uyarılır. Aşırı su içmeye bağlı olarak vücut sıvılarının normalden daha hipotonik olduğu koşullarda ADH salgısı inhibe edilir. ADH salgısının azalması veya hiç olmaması idrarla atılan su miktarının artması sonucu günlük çıkarılan idrar miktarı çok fazlalaşır (Diürez). Anti diüretik hormon adını diürezi engelleyici etkisine bağlı olarak almıştır. Bu hormon aynı zamanda damarları daraltıcı (vazokonstriktör) etkiye de sahiptir. Bu etkisine bağlı olarak kan basıncını yükseltir. Ancak vazokonstriktör etkisi, aşırı kan kayıpları olduğu zaman belirgin olarak ortaya çıkmaktadır. ADH salgısının yetersizliğine Diabetes İnsipidus denilmektedir. Diabetes İnsipidusta günlük çıkarılan idrar miktarı 20 litreye kadar ulaşmaktadır. 2.2.2. Oksitosin Meme dokusuna etki ederek süt salgısını uyarır. Süt üretimi için prolaktin hormonuna, sütün salgılanması içinse oksitosine gereksinim vardır. Oksitosin ayrıca uterus (rahim) düz kasını kasar, özellikle hamileliğin son dönemlerinde uterus kasılmalarını kuvvetlendirerek doğumu kolaylaştırır.? Hipofiz arka lop hormonları ve etkileri nelerdir? 3. TİROİD BEZİ HORMONLARI Tiroid hormonları hücresel düzeyde enerji metabolizmasının düzenleyicisidirler. Bu nedenle büyümenin kontrolünde, dokuların farklılaşması ve gelişiminde, organizmadaki biyokimyasal etkileşmenin düzenlenmesinde önemli rol oynarlar. Tiroid hormonlarının tiroid bezinden salgılanmaları TSH tarafından kontrol edilir. Tiroid bezi larenksin (gırtlak) hemen altında ve trakeanın (soluk borusu) önünde yerleşmiştir (Şekil 4.4). Tiroid hormonları, tiroksin (T 4 ) ve triiyodotronin (T 3 ) dir. Bu iki hormonun molekül yapısında iyot atomu bulunur. T 3 de 3 iyot atomu, T 4 de ise 4 iyot atomu vardır. Bu nedenle, yeterli miktarlarda hormon üretilebilmesi için besinler aracılığı ile dışarıdan iyot alınması gerekmektedir. Tiroid bezi tiroid hormonlarına ilaveten kalsiyum metabolizmasına etkili kalsitonin hormonunu da salgılar. - 56 -

Şekil 4.4: Tiroid bezi anatomik konumu Tiroid hormonları, organizmada tüm hücrelerin gelişmesi ve normal çalışması için gereken temel biyolojik olaylara etkilidirler. Genel olarak metabolik hızı, oksijen tüketimini ve ısı üretimini artırıcı etki gösterirler. Çocukların fiziksel ve mental gelişmelerinin normal olabilmesi için gerekli olan hormonlardır. Aşırı tiroid hormonu salgılanmasına hipertiroidizm denilir ve bu kişilerde zayıflama, sinirlilik, taşikardi (kalp hızının normalden fazla olması), ellerde titreme, sıcağa dayanıksızlık, kaslarda güçsüzlük, uykusuzluk, yorgunluk, ishal gibi belirtiler görülür. Tiroid hormonlarının yetersiz salgılanmasına ise hipotiroidizm denilmektedir. Hipotiroidizmde ortaya çıkan belirtiler hipertiroidizmin tersidir; şişmanlık, uyuşukluk, soğuğa karşı duyarlılık artışı, aşırı uyku hali, kas tembelliği, bradikardi (kalp hızının normalden düşük olması) zihni tembellik, saç uzamasında duraksama gibi. Kretinizm: Yeni doğan bebeklerde veya çocukluk döneminde tiroid hormon yokluğu ile ortaya çıkan bir tablodur. Bu çocuklarda fizik ve mental gelişim normal olmamaktadır. Guvatr: Tiroid bezlerinin büyümesidir. Bez büyümesi bazen hipotiroidizme bazende hipertiroidizme bağlı olabilir.? Tiroid hormonlarının yetersiz ve aşırı salgılanması ile ortaya çıkabilecek belirtileri sıralayınız? - 57 -

Şekil 4.5: Surrenal bezler 4. ADRENAL BEZ HORMONLARI Her iki böbreğin üst tarafında yerleşmiş olan adrenal bezler, medulla ve korteks olmak üzere iki kısımdan oluşmaktadır (Şekil 4.5). Meduller kısmı sempatik sinir sistemi ile bağlantıda olup kana, sempatik sistem uyarısını takiben katekolaminleri (norepinefrin, epinefrin, dopamin) salgılamaktadır. Bu üç hormonun kana verilmesi, vücutta yaygın olarak sempatik sinir sisteminin uyarılması ile ortaya çıkan belirtilere neden olmaktadır.? Adrenal medulladan hangi maddeler salgılanmaktadır? Adrenal korteks, madulladan farklı olarak hipofiz ön lop hormonu olan ACTH ile uyarıldıktan sonra kana kortikosteroidler adı verilen bir grup hormonu salgılamaktadır. Adrenal korteks hormonları kendi içlerinde, genel etkileri gözönüne alınarak, mineralokortikoidler ve glukokortikoidler olarak iki grup altında incelenmektedir. Mineralokortikoidler, organizmanın su ve elektrolit dengesine, glukokortikoidler şeker, yağ ve protein metabolizmasına etkili hormonlardır. Adrenal korteksten 30 un üstünde steroid yapıda hormon izole edilmiştir. Fakat bunlardan iki tanesi organizmanın endokrin fonksiyonuna en büyük etkiyi göstermektedir. Bu iki hormondan aldosteron mineralokortikoidlerin başlıcası, kortizol ise glukokortikoidlerin başta gelenidir. - 58 -

4.1. Mineralokortikoidler Aldosteron hormonu böbreklere etki ederek ekstraselüler sıvıda (hücre dışı sıvı) Na + iyon konsantrasyonunu yükseltici, K + iyon konsantrasyonunu azaltıcı etki göstermektedir. Aldosteron hormonu salgılandığı zaman Na + iyonunun böbreklerden geri emilimi, K + iyonunun idrarla atılımı artış gösterir. Diğer bir deyişle aldosteron hormon salgısı yükseldiği zaman idrar ile Na + iyonu kaybı azalırken K + iyonu kaybı artmaktadır. Aldosteron benzer etkiyi tükrük, ter bezleri ve ince barsakların salgısında da gösterir. Aldosteron hormonunun etkisi ile ekstrasellüler sıvıda Na + iyon konsantrasyonu artırılırken eşdeğer oranda suyun absorbsiyonuda artar, bunun sonucunda ekstrasellüler sıvı hacmi yükselmektedir. Aldosteron hormonu yetersizliğinde veya yokluğunda durum tersine döner. İdrarla Na + kaybını su kaybı takip eder, bunun sonucunda ekstrasellüler sıvı hacmi ve kan hacmi azalır. Böyle bir koşulda kişi tuz ve mineralokortikoid tedavisine alınmazsa 3 gün ile 2 hafta arasında ölüm gerçekleşir.? Aldosteron hormonun etkileri nelerdir? 4.2. Glukokortikoidler Glukokortikoidlerin etkileri çok yönlüdür. En iyi bilinen metabolik etkileri, karaciğere etki ederek protein ve yağlardan glukoz oluşumunu hızlandırmaları (Glukoneogenez) ve kan glukoz (şeker) düzeyini yükseltmeleridir. Şeker metabolizmasına ilaveten glukokortikoidlerin yağ ve protein metabolizmasınada önemli etkileri vardır. Protein yıkımını, karaciğer dokusu dışında özellikle kas dokusunda artırırlar. Trigliseritlerin parçalanmasını kolaylaştırarak kanda serbest yağ asitlerinin konsantrasyonunu yükseltirler. Yukarıda sözü edilen etkilerine ilaveten glukokortikoidlerin anti-inflamatuvar (iltihap reaksiyon ve belirtilerini ortadan kaldırıcı etki) ve antikor yapımını azaltıcı etkileri de vardır. Ayrıca her türlü stres sırasında kanda kortizol düzeyi yükselmektedir. Stres sırasında konsantrasyonu yükselen kortizol, aynı zamanda kanda konsantrasyonları yükselen katekolaminlere, etkilerinin ortaya çıkabilmesi için izin verici şekilde davranmaktadır. 4.3. Cushing Sendromu Cushing sendromu glukokortikoidlerin fazla salgılanması ile ortaya çıkar. Nedeni, hipofiz tümörlerine, hipofizden aşırı ACTH salgılanmasına, dışardan fazlaca kortizol ve benzeri - 59 -

hormon alınmasına veya adrenal korteksteki tümörlere bağlı olabilir. Belirtileri; yağların sırt, karın bölgesi ve yüzde toplanması ile gövdede şişmanlık (bufalo görüntüsü), ay şeklinde yüz (moon face), kan şekerinde yükselme (hiperglisemi), protein yıkımı nedeni ile kaslarda zafiyet, karın bölgesinde çatlaklar, saçlarda seyrelme ve zayıflık, yüzde kıllanma ve sivilcelenmeler, hipertansiyondur (kan basıncı yükselmesi). 4.4. Conn Sendromu Mineralokortikoid fazlalığında ortaya çıkmaktadır. Conn sendromunun belirtileri, K + azalması, Na + birikmesi, hipertansiyon, kaslarda aşırı kasılmalar (tetani) ve halsizliktir. 4.5. Addison Hastalığı Adrenal korteks yetmezliği sonucunda kortikal hormonların her iki grubunun yetersiz üretimine bağlı olarak ortaya çıkmaktadır. Hipotansiyon (kan basıncının normalden düşük olması), deride renklenme, fiziksel ve ruhsal zorlanmalara dayanma gücünün azalması şeklinde belirtileri olan son derece ciddi bir tablodur. Tedavi edilmediği taktirde bir iki gün içerisinde ölümle sonuçlanabilir.? Glukokortikoidlerin etkileri nelerdir? 5. SEKS HORMONLARI Kadın ve erkeklerin gonadları (ovaryum ve testisler) her iki seks grubunda ikili fonksiyona sahiptir: Eşey hücrelerinin oluşturulması (gametogenezis) ve seks hormonlarının salgılanması Androjenler erkeklik özelliğini, östrojenler kadınlık özelliğini, kazandıran hormonlardır. Aslında bu iki grup hormon her iki seks grubunda da salgılanmaktadır ancak oranları farklıdır. Erkeklerde testisler androjen özellikteki testosteronu çok miktarda, östrojeni az miktarda salgılarken, kadınlarda ovaryumlar çok miktarda östrojen az miktarda androjen salgılanmaktadır. Ovaryumlar ayrıca progesteron adı verilen bir hormonuda salgılar. Her iki seks grubunda gonadların ortak salgıladıkları bir diğer hormon inhibindir. İnhibin ön hipofiz- - 60 -

den FSH salgısını inhibe etmektedir. Gonadların gametojenik ve hormon salgılayıcı fonksiyonları gonadotropik hormonlarca (FSH, LH) düzenlenmektedir. 5.1. Menstruel Siklus Kadınların üreme sisteminde erkeklerden farklı olarak, düzenli periyodik değişiklikler vardır. Kadınlar doğurgan olarak aktif oldukları yıllarda, her ay menstruel siklus adı verilen ritmik değişiklikler gösterir. Bu periyodik değişim sırasında ovaryumlardan (yumurtalıklar) her ay bir ovum (yumurta hücresi) döllenmek üzere serbest bırakılırken uterus döllenen yumurta hücresini barındırabilecek şekilde hazırlanır. Her ay oluşan bu ritmik değişikliklere kadının cinsel siklusu (menstruel siklus) adı verilir. Siklusun süresi kişiden kişiye 25-40 gün arasında değişebilir, ortalama 28 gün olarak kabul edilir. Siklusun düzenleyicileri FSH ve LH dır. Bu hormonlarca uyarılmayan ovaryumlar hiç bir faaliyet göstermezler. 28 günlük siklusun 1 inci günü menstruel, kanamanın (adet kanaması) 1 inci günüdür. Menstruel kanamanın süresi ortalama 5 gündür. Siklusun 5 inci gününden itibaren hipofizden FSH salgısı artmaya başlar, FSH ovaryumlardaki graft foliküllerini bir ovum hücresini geliştirmesi ve aynı zamanda östrojen hormonu salgılaması yönünde uyarır. Siklusun 14 üncü gününde ovaryumlardan salgılanan östrojenin kandaki konsantrasyonun yükselmesi, ön hipofizden LH salgısını uyarırken, konsantrasyonu yükselen östrojenle birlikte inhibin FSH salgısını durdurur. LH salgılanması sonucunda ovulasyon olur. Ovulasyon ovumun döllenmek üzere ovaryumlardan dışarı atılmasıdır. LH salgılanmadıkça ovulasyon gerçekleşmez. Ovum hücresi dışarı atılınca geriye kalan follikül yapısının hücreleri, LH nın etkisi ile corpus luteum adı verilen bir yapıya dönüşür. Corpus luteum progesteron ve östrojen hormonu salgılar. Bu nedenle siklusun bu döneminden sonra kanda progesteron hormon konsantrasyonu artmaya başlar. Progesteron salgısının gittikçe yükselmesi ve kanda belli bir değere ulaşması sonucunda da hipofizden LH salgısı durdurulur. Ovum döllenmediği, diğer bir deyişle gebelik olmadığı zaman siklusun 26 ıncı gününden itibaren copus luteum bozulmaya başlar, aksi koşulda corpus luteum yaşamını sürdürüp hormon salgılamaya devam eder. Corpus luteumun bozulmasıyla östrojen ve progesteron konsantrasyonu gittikçe azalır ve siklusun 28 inci gününde menstruel kanama gerçekleşir. Bu arada östrojen ve progesteron salgısının minimuma ulaşması sonucunda, hipofizden olan FSH ve LH salgısı üzerine inhibitör etkisinin kalkmasıyla, FSH yeniden salgılanır ve yeni bir siklus başlar. Doğum kontrol ilaçları belli dozlarda progesteron ve östrojen hormonunu birarada içermektedir. Bu ilaçları kullanan kadınlarda progesteron ve östrojen hormon düzeyi kanda sürekli yüksek tutularak hipofizden FSH ve LH salgısı inhibe edilmektedir. Böylece ovulasyon engellenerek gebelik önlenmektedir. - 61 -

5.2. Erkeklerde Gonad Fonksiyonlarının Düzenlenmesi Kadınlarda ovaryum fonksiyonları menapoz döneminden sonra gerilerken, erkeklerde gonadlar puperte döneminden itibaren hemen hemen hayatın devamı sürecinde aktiftir. Erkeklerde de gonadların fonksiyonları LH ve FSH a bağımlıdır. LH testisleri testosteron hormon yapımı ve salgılaması, FSH ise spermatogenezis (sperm hücresi oluşumu) için uyarır. Erkeklerde ön hipofizden LH salgısı, kanda testesteron hormon konsantrasyonu yükseldiği zaman inhibe edilir. Bu nedenle erkeklere ilaç olarak dışarıdan testesteron hormonu vermek sperm oluşmasını azaltmaktadır. FSH salgısı ise inhibin tarafından inhibe edilmektedir.? Ovulasyon için gerekli olan ön hipofiz hormonu hangisidir? Menstruel siklusun 1 inci gününden itibaren kanda konsantrasyonu yükselmeye başlayan ön hipofiz hormonu hangisidir? 6. PANKREAS HORMONLARI Organizmada salgı bezleri iç salgı bezleri (endokrin bezler) ve dış salgı bezleri (ekzokrin bezler) olmak üzere ikiye ayrılır. Endokrin bezlerin salgılarına hormon adı verilir ve endokrin bezler salgılarını herhangi bir kanal aracılığı olmadan doğrudan kana veren bezlerdir. Ekzokrin bezler ise salgılarını bir kanal vasıtası ile boşaltırlar. Tükrük bezleri, ter bezleri ekzokrin bezlere örnek olarak verilebilir. Pankreas hem ekzokrin hemde endokrin özellikte uzun yaprak şeklinde bir bezdir. Anatomik yerleşimi karın boşluğunda olup 12 parmak barsağından dalağa kadar uzanır.pankreasın ekzokrin salgısı sindirimle ilgili çok sayıda enzimdir. Pankreas bu salgısını bir kanal aracılığı ile 12 parmak barsağına (duedonum) boşaltır. Pankreasın endokrin salgısı 4 adet hormondur ve bunlardan iki tanesi; insülin ve glukagon organizmanın şeker metabolizmasında çok önemli etkiye sahiptir. Glukoz organizmanın en başta gelen enerji kaynaklarından biridir. Bu nedenle organizmada kan glukoz konsantrasyonu sürekli olarak sabit tutulmaya çalışılır. İnsülin ve glukagon glukozun üretimi ve tüketimi arasındaki dengeyi koruyucu yönde çalışan hormonlardır. Bu amaç doğrultusunda insülin kan şekeri konsatrasyonunu düşürücü etki gösterirken glukagon yükseltici etkiye sahiptir. - 62 -

İnsülin salgısı kanda glukoz konsantrasyonu yükseldiği zaman (örneğin, yemeklerden sonra) uyarılır. İnsülin glukozun beyin, ince barsak ve kırmızı kan hücreleri dışındaki tüm hücrelere girişini hızlandırır, glukozun karaciğere taşınarak burada glikojen şeklinde depo edilmesini sağlar. İnsülin yetersizliğinde glukozun hücrelere taşınamaması, glikojen şeklinde depolanamaması nedeni ile kanda şeker konsantrasyonu normalin üstüne çıkar. Bu duruma hiperglisemi denilmektedir. Hipoglisemi, kan şekerinin normalden düşük olmasıdır. İnsülin yetmezliğinde hiperglisemi gelişirken, aşırı salgılanmasında hipoglisemi oluşur. Diabetes mellitus (şeker hastalığı) insülin yetmezliği sonucunda ortaya çıkan bir tablodur. Yunanca kelime anlamı; diabetes: çok fazla idrar, mellitus: tatlı, şeker hastalığında ortaya çıkan belirtiler; poliuri (günlük çıkarılan idrarın fazla olması), polidipsi (çok susama), polifaji (aşırı iştah), hiperglisemi, glukozuri (idrarda şeker bulunması, bu nedenle tatlı idrar oluşur). Diabette hücrelerin dışındaki bölgede çok fazla miktarda glukoz bulunmasına karşın hücreler bu glukozu kullanamadıkları için varlık içerisinde yokluk çekerler. İnsülin şeker metabolizmasına ilaveten yağ metabolizmasınada etkili bir hormondur. İnsülin yetersizliğinde yağların yıkımı artar. Glukagon insülinin tersine kan şekerini yükseltici etkiye sahiptir. Karaciğerde glikojen şeklinde depo edilmiş olan glukozun, buradan serbestleşerek kana geçişini kolaylaştırır. Glukagon yetersizliğinde hipoglisemi, aşırı salgılanmasında ise hiperglisemi gelişir.? Kan şekeri yükseldiği zaman pankreastan hangi hormon salgılanır? 7. KALSİYUM METABOLİZMASINA ETKİLİ HORMONLAR Kalsiyum metabolizmasının düzenlenmesinde görev alan 3 hormon vardır. Bunlar; Vitamin D 3, paratiroid hormon ve kalsitonin d ir. Vitamin D3 ve paratiroid hormon kanda kalsiyum konsantrasyonunu yükselten, kalsitonin ise düşüren hormondur. Kalsiyum kanın pıhtılaşması, kalp ve iskelet kaslarının kasılmaları, nöronların fonksiyonları için gerekli olan önemli bir iyondur. Kalsiyum yetersizliğinde iskelet kaslarında aşırı kasılmalar (hipokalsemik tetani) görülür, bu kasılmaların larenks kaslarında da oluşmasıyla, nefes yollarının tıkanması sonucu, kalsiyum yetersizliği ölümle sonuçlanabilmektedir. - 63 -

7.1. Vitamin D 3 Vitamin D 3 deride güneş ışınlarının etkisiyle oluşmaktadır. Ancak kalsiyum metabolizması üzerine vitamin D 3 ün kendisi değil, böbreklerde oluşan ve kalsitriol adı verilen bir metaboliti etkilidir. Kalsitriol ince barsaklardan kalsiyum ve fosfat emilimini hızlandırır. Ayrıca kemik dokusunada etki ederek buradan kana kalsiyum ve fosfat çözünmesini artırır. Kalsitriol yetersizliğinde hipokalsemi (kalsiyum azlığı) görülür. Çocuklarda kalsitriol yetersizliği kemik gelişimini etkiler ve Rickets adı verilen bir tablo gelişir. 7.2. Paratiroid Hormon (parathormon) Parathormonu salgılayan paratiroid bezler tiroid bezi üzerinde yerleşmiştir (Bkz. şekil 4.4). Parathormon kanda kalsiyum düzeyini yükseltirken fosfatı düşürür. Kalsiyumu kemiklerden çözerek kana vermektedir. Ayrıca kalsitriol oluşması içinde parathormon gereklidir. Yetersizliğinde hipokalsemik tetani görülür. Aşırı salgılanması hiperkalsemiye (kalsiyum fazlalığı) ve böbreklerde kalsiyum içeren taşlar oluşmasına neden olabilir. 7.3. Kalsitonin Tiroid bezi tarafından salgılanan bu hormon kan kalsiyum düzeyini düşürücü etkiye sahiptir. Bu etkisini, kemiklerden kalsiyum çözülmesini engelleyerek ve idrarla atılan kalsiyum miktarını arttırarak göstermektedir. Özet Endokrin sistem organizmadaki düzenleyici fonksiyonunu hormon adı verilen kimyasal aracılarla yapmaktadır. Hormonlar endokrin bezler tarafından kana salgılandıktan sonra etki edecekleri hedef dokulara kan yoluyla taşınmaktadır. Organizmanın en önemli endokrin bezi hipofiz bezidir. Hipofiz bezi anatomik ve fonksiyonel olarak hipotalamusa bağlı olup ön ve arka lop olmak üzere iki loptan oluşur. Ön loptan tropik hormonlar adı verilen ve genelde ikinci bir endokrin bezin salgısını kontrol eden hormonlar salgılanmaktadır. Arka loptan ise su dengesine etkili ADH ve süt salgısını uyarıcı oksitosin salgılanmaktadır. Ön lop hormonları; ACTH, TSH, FSH, LH, GH ve prolaktindir. ACTH adrenal kortekse, TSH tiroid bezlerine, FSH ve LH gonadlara, GH tüm vücut hücrelerine, prolaktin ise meme dokusuna etkilidir. - 64 -

Tiroid bezi hormonları T 3 ve T 4 olup organizmada metabolizmayı hızlandırıcı, oksijen tüketimini ve ısı üretimini artırıcı etkiye sahiptir. Adrenal korteks hormonlarından kortizol glukokortikoid, aldesteron ise mineralokortikoid aktivitededir. Kortizol şeker, yağ ve protein metabolizmasını, aldosteron su ve elektrolit dengesini düzenler. Kortizol fazlalığında cushing sendromu, mineralokortikoid fazlalığında conn sendromu, adrenal korteks yetmezliğinde ise addison hastalığı gelişmektedir. Seks hormonlarından androjen özellikteki testesteron erkeklik özelliğini, östrojen kadınlık özelliğini kazandıran hormondur. Ovaryumlardan salgılanan östrojen ve progesteronun kontrolünü FSH ve LH, testislerden salgılanan testesteronun kontrolünü LH yapar. Kadın ve erkekte gonadların gametojenik aktivitesi FSH ve LH tarafından kontrol edilir. Kadınlarda ovaryumlardan, her ay bir ovum hücresinin geliştirilip atılması menstruel siklus adı verilen ritmik bir değişiklikle olmaktadır. Erkeklerde sperm oluşmasında böyle bir ritmik değişiklik yoktur. Pankreas hormonlarından insülin ve glukagon kan şekeri düzeyine ve şeker metabolizmasına etkili hormonlardır. İnsülin kan şekerini düşürücü, glukagon ise yükseltici etki gösterir. İnsülin yetmezliğinde diabetes mellitus, fazlalığında hipoglisemi olur. Glukagon içinse durum tersinedir. Kalsiyum metabolizmasına etki eden hormonlardan vitamin D 3 ve parathormon kanda kalsiyum konsantrasyonunu yükseltici, kalsitonin ise düşürücü etki gösterir. Değerlendirme Soruları 1. Vücut sıvıları normalden daha hipotonik olduğu zaman inhibe edilen hormon salgısı aşağıdakilerden hangisidir? A) Oksitosin B) LH C) FSH D) ADH E) TSH 2. Aşağıdakilerden hangisi hipertiroidizm belirtisi değildir? A) Sıcağa karşı aşırı duyarlılık B) Bradikardi C) Sinirlilik D) Kilo kaybı E) Uykusuzluk - 65 -

3. Addison hastalığının nedeni aşağıdakilerden hangisidir? A) Aşırı kortizol salgılanması B) Aşırı aldosteron salgısı C) Aşırı ACTH salgısı D) TSH salgısı yetersizliği E) Adrenal korteks yetmezliği 4. Aşağıdakilerden hangisi diabetes mellitus belirtisi değildir? A) Hipoglisemi B) Polidipsi C) Polifaji D) Poliuri E) Glukozuri 5. Yiyeceklerle alınan iyot yetersiz ise, yapımı azalan hormon aşağıdakilerden hangisidir? A) İnsülin B) Kortizol C) Aldosteron D) T 3 ve T 4 E) Prolaktin 6. Kanda kalsiyum düzeyini hangi hormon düşürür? A) Parathormon B) Kalsitriol C) Vit D 3 D) Kalsitonin E) Östrojen 7. Hangi hormon fazlalığında idrarla K + kaybı artar? A) İnsülin B) Aldosteron C) Kortizol D) Parathormon E) ADH 8. Menstruel siklusun 14 üncü gününden sonra kanda konsantrasyonu yükselen hormon aşağıdakilerden hangisidir? A) Östrojen B) Progesteron C) FSH D) Testosteron E) İnhibin - 66 -