AĞIZLARDA STANDART TÜRKİYE TÜRKÇESİNDEKİLERDEN FARKLI YAPIM EKLERİ VAR MIDIR? * ÖZET



Benzer belgeler
BURSA GÖÇMEN AĞIZLARI FİİL İŞLETİMİNDE ŞİMDİKİ ZAMAN Şükrü BAŞTÜRK * Mustafa ULUOCAK ** Erol OGUR *** Süleyman EROĞLU **** Hatice ŞAHİN ***** ÖZET

BURSA YERLİ AĞIZLARINDA BİRİNCİL UZUN ÜNLÜLER ÜZERİNE ON PRIMARY LONG VOWEL IN NATIVE DIALECTS OF BURSA

DİL BİLGİSİ KAYNAKLARINA GÖRE TÜRKİYE TÜRKÇESİNİN ÜNLÜ VE ÜNSÜZLERİ Çalışma Taslağı 6 Kasım 2008

ANA DİL Mİ, ANA DİLİ Mİ? IS IT PARENT LANGUAGE OR OR MOTHER TONGUE?

ÖZET ON MORPHOLOGIC STRUCTURE KAŞ DIALECT ABSTRACT

TÜRK DİL BİLGİSİ ÖĞRETİMİNDE ÜNLÜLERİN SINIFLANDIRILMASINA YÖNELİK ELEŞTİREL BİR DEĞERLENDİRME. 2. Araştırmanın Kapsamı ve Kaynakları

BİÇİMBİRİMLER. Türetim ve İşletim Ardıllarının Sözlü Dildeki Kullanım Sıklığı. İslam YILDIZ Funda Uzdu YILDIZ V. Doğan GÜNAY

Dilbilgisi ve Diller

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

PROF. DR. AHMET BURAN IN TÜRKLÜK BİLİMİ TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ ADLI ESERİ ÜZERİNE

Dilbilimin Alt Alanları Ve Ekler. Sub-Branches Of Linguistics And Affixes. Hasan KARACA

YÜZÜKOYUN / ŦOPUĶĶOYUN / YÜZÜĶUYUN / / ŦOPUĶĶUYUN

KAVRAMLARIN ANLAMINI KARŞITLARI BELİRLER

Ölçme Yöntemleri 1) Dilbilgisi ve dil bilimin temel kavramlarını tanır. 1,2 1,2

DR. MUSTAFA SARI, TÜRKÇEDE ART ZAMANLI DEĞİŞMELER (YÜZ HADİS YÜZ HİKÂYE ÖRNEĞİ), PEGEMA YAYINCILIK, ANKARA 2007, 358 S.

TÜRKİYE DE FARKLI DÖNEMLERE AİT KELİME SIKLIĞI ÇALIŞMALARI ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME ÖZET

ÖZET ON MORPHOLOGIC STRUCTURE KAŞ DIALECT ABSTRACT

Doktora Tezi ve Tez Danışman(lar)ı : Abdulvehhâb bin Yusuf un Müntahab-ı Fi t Tıbbı (Dil İncelemesi-Metin Dizin) Prof DR. H.

ERZİNCAN ÜNİVERSİTESİ

ÖZGEÇMİŞ Doç. Dr. BÜLENT ÖZKAN

ADIN TANIMINA YENİ BİR YAKLAŞIM

ÖZGEÇMİŞ. : Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü. : :

OSMANİYE AĞZINDA KULLANILAN FİİLDEN AD TÜRETEN gel EKİ ÜZERİNE Yrd. Doç. Dr. Mustafa TANÇ

KIŞ WINTER 2011 SAYI NUMBER 3 SAYFA PAGE ÖZET

Kütlesel çekim kuvveti nedeniyle cisimler bir araya gelme eğilimi gösterirler, birbirlerine

DİL VE İLETİŞİM. Prof. Dr. V. Doğan GÜNAY

Türk Dili Anabilim Dalı- Tezli Yüksek Lisans (Sak.Üni.Ort) Programı Ders İçerikleri

ERZİNCAN AĞIZLARINDAKİ OTUR-LAN- VE SUVAR-LAN- ÜZERİNE

TÜRKÇE BİÇİM KISA ÖZET.

TÜRKİYE EĞİTİM SİSTEMİNDE GÜNCEL KONULAR

Arş. Gör. İlker YİĞİT

ÖZGEÇMİŞ : : cuneyt.akin@hotmail.com

GEÇİŞLİ FİLLERLE KURULMUŞ DEYİMLEŞMİŞ BİRLEŞİK FİLLER İN YÜKLEM OLDUĞU CÜMLELERDE NESNE MESELESİ Selma GÜLSEVİN

ÖZGEÇMİŞ. Derece Alan Üniversite Yıl Lisans

ÖZGEÇMİŞ II. Akademik ve Mesleki Geçmiş

Araştırma Yöntem ve Teknikleri

TÜRKİYE TÜRKÇESİNDE TARİH İFADE ETMEK İÇİN KULLANILAN YAPILARIN SÖZ DİZİMİ BAKIMINDAN İNCELENMESİ *

Dilin Tanımı DİLİN TANIMI, ÖZELLİKLERİ / DİL-MİLLET İLİŞKİSİ

Fırat Üniversitesi İNSANİ VE SOSYAL BİLİMLER FAKÜLTESİ ÇAĞDAŞ TÜRK LEHÇELERİ VE EDEBİYATLARI

TÜRKÇE VE DİL BİLGİSİ ÖĞRETİMİNDE SIKLIK ÇALIŞMALARININ YERİ

Sözlük Kullanarak Türkçe için Kavram Madenciliği Metotları Geliştirme

İŞLETMELERDE KURUMSAL İMAJ VE OLUŞUMUNDAKİ ANA ETKENLER

PROGRAM ÇIKTILARI ÖĞRENME ÇIKTILARI

K ve L arasında ikame yoktur. Bu üretim fonksiyonu Şekil

SIMÜLASYON DERS SORUMLUSU: DOÇ.DR. SAADETTIN ERHAN KESEN. Ders No:2 Simülasyon Örnekleri

International Journal of Languages Education and Teaching

TÜRKİYE DE EBELİK ARAŞTIRMALARININ DURUMU. Prof. Dr. Zekiye KARAÇAM ADÜ- Sağlık Bilimleri Fakültesi Ebelik Bölümü

3. Yarıyıl. 4. Yarıyıl. Eski Türk Edebiyatı Programı Ders Listesi KODU DERSİN ADI Z/S T P K AKTS TDE ÖZEL KONULAR Z

DERS BĠLGĠLERĠ TÜRKÇE I: YAZILI ANLATIM TRD

TÜRKİYE TÜRKÇESİ AĞIZLARINDA TÜR DEĞİŞTİRME ÖRNEKLERİ EXAMPLES OF CHANGING TYPES IN TURKEY TURKISH DIALECT

Sözlük Bilimi Üzerine Araştırmalar. Eng n YILMAZ

3. Emine Yılmaz Ceylan, Çuvaşça Çok Zamanlı Ses Bilgisi, TDK yay., 675, Ankara 1997.

ÖZGEÇMİŞ. Yasemin ERTEK MORKOÇ

ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ

NER TERİMİNDEN HAREKETLE TÜRK MİTOLOJİK DEĞERLERİNİN SÜNNET TÖRENLERİNE ETKİSİ THE EFFECT OF TURKISH MYTHOLOGICAL VALUES TO

TÜRKİYE TÜRKÇESİ VE TATAR TÜRKÇESİNİN KARŞILAŞTIRMALI SÖZ DİZİMİ

YABANCI DİL ÖĞRETİMİNİN EĞİTBİLİMSEL VE DİLBİLİMSEL TEMELLERİ

Turkish and Kurdish influences in the Arabic Dialects of Anatolia. Otto Jastrow (Tallinn)

CANLILAR DÜNYASINI GEZELİM TANIYALIM

Aşağıda ara sınavın cevaplarını ve öğrenciler soruları yanıtlamaya çalışırken yaptıkları bazı ortak yanlışların listesini bulabilirsiniz.

ANADOLU AĞIZLARINDA GÖRÜLEN DİL UYUMSUZLUĞU ÜZERİNE EK DÜZEYİNDE BİR İNCELEME * ÖZET

Bilimsel Araştırma Yöntemleri. Doç. Dr. Recep KARA

Sayıtlama Dizgeleri. (a n a n-1 a n1 a n0. b 1 b 2 b m )r. simgesi şu sayıyı temsil eder.

Malzeme Bilgisi. Mühendsilik Malzemeleri - RÜ

2001 ve 2008 Yılında Oluşan Krizlerin Faktör Analizi ile Açıklanması

ÖZNESİ GÖSTERİLMEYEN BİR CÜMLE TİPİ DAHA. Selma GÜLSEVİN


AKIŞKANLAR MEKANİĞİ. Doç. Dr. Tahsin Engin. Sakarya Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü

SÖZCÜK TÜRLERİ NASIL TASNİF EDİLMELİDİR?

RUS DİLİ VE EDEBİYATI ANABİLİM DALI EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI BAHAR PROGRAMI

3.1. DURURKEN BACAKLARIN DURUŞU Ön bacak duruşları Ön bacak duruşlarının önden görünümü:

KANITA DAYALI LABORATUVAR TIBBI İLE İLİŞKİLİ HESAPLAMALAR. Doç.Dr. Mustafa ALTINIŞIK ADÜTF Biyokimya AD 2005

Dil olgusu :DEĞİŞMEYENLER Dil dışı olgu : DEĞİŞENLER ARABA. Aynı değişimi soyut olarak şöyle formülleştirebiliriz:

Başkent Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü. Doç. Dr. S. EKER

1. KEYNESÇİ PARA TALEBİ TEORİSİ

1. Adı Soyadı : Gökçe Yükselen ABDURRAZAK PELER

BURSA YERLİ AĞIZLARINDA Ç>Ş DEĞİŞİMİNE DAİR BAZI GÖZLEMLER

Eçi den Ağa ya Gösterenin Değişmesi ve Kısmi Nedenlilik

İhtiyaç ve Tutum Analizi Anketi. Sevgili Öğrenciler,

Kişisel Bilgiler : / Posta Adresi : Şehitler Mahallesi Mehmetçik Cad. No: Mrk. Manisa

2. Yıl / III. Dönem (Second Year Third Semester)

Kurban Nedir Ve Niçin Kesilir?

ANKARA ÜNİVERSİTESİ A ÖĞRENCİ İŞLERİ DAİRE BAŞKANLIĞI

Kazak Hanlığı nın kuruluşunun 550. yılı dolayısıyla Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümümüzce düzenlenen Kazak

(TÜRKÇE) I. (Ana sayfada görünecektir.)

Karahan, Saim Osman (2011), Dobruca Kırım Tatar Ağzı Sözlüğü (1-2-3), Köstence-Romanya, 1682 s., ISBN:

Paslanmaz Çelik Gövde. Yalıtım Sargısı. Katalizör Yüzey Tabakası. Egzoz Emisyonları: Su Karbondioksit Azot

Temellendirilmiş teori nedir?

ESKİ TÜRK EDEBİYATI TARİHİ- 14.YÜZYIL TEMSİLCİLERİ

Danışman Olarak Hemşire

1. BÖLÜM KURAMSAL ÇERÇEVE

Doç.Dr. ENGİN ÇETİN ÖZGEÇMİŞ DOSYASI

Matematik Eğitimi Literatüründe. Yrd. Doç. Dr. Nuray Çalışkan Dedeoğlu İlköğretim Matematik Eğitimi. Kavram Yanılgıları

ÇEVREMİZDEKİ VARLIKLARI TANIYALIM

TAM KLİMA TESİSATI DENEY FÖYÜ

ORD. PROF. DR. ING. A. HAMDĐ PEYNĐRCĐOĞLU

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Dr. Öğr. Üyesi Emine ATMACA, ANTALYA İLİ KORKUTELİ İLÇESİ VE YÖRESİ AĞIZLARI, Türk Dil Kurumu Yayınları, Ankara 2017, 378 s. ISBN:

Yeni Türk Edebiyatında Kadıköy. 1. Adı Soyadı: Haluk ÖNER. 2. Doğum Tarihi: Unvanı: Yrd. Doç. Dr.

DİL ve DÜŞÜNCE ÜZERİNE TEORİLER

Transkript:

- International Periodical For The Languages, Literature and History of Turkish or Turkic, p. 53-57, ANKARA-TURKEY AĞIZLARDA STANDART TÜRKİYE TÜRKÇESİNDEKİLERDEN FARKLI YAPIM EKLERİ VAR MIDIR? * Mehmet AYDIN ** ÖZET Standart Türkiye Türkçesindeki yapım ve çekim eklerinin sayısı bellidir. Ancak Anadolu ağızlarının tamamını kapsayan eklerle ilgili çalışmalar sınırlıdır. Dolayısıyla Anadolu ağızlarındaki bütün yapım eklerini bildiğimiz söylenemez. Eklerin sonradan ortaya çıkıp çıkmayacağını tartışmak gerekir. Bu çalışmada eklerin sonradan ortaya çıkıp çıkamayacağı konusu da tartışılmıştır. Anadolu ağızlarında yapım eki niteliği kazanan ve belli bir dağılım gösteren biçimbirimler vardır. Bu biçimbirimlerin dilbilim açısından değerlendirilmesi gerekir. Anahtar Kelimeler: Ekler, ekleşme, yapım ekleri Anadolu ağızları. ARE THERE DIFFERENT DERIVATIONAL AFFIXES IN DIALECTS THAN THE ONES STANDART TURKISH? ABSTRACT The number of derivational affixes and inflectional suffixes is known; however, there are very limited number of studies on the affixes which involve all the Anatolian dialects. There are, it cannot be suggested that all the derivational affixes in Anatolian dialect se known. It should be discussed whether the affixes can be produced later or not. In this study, this point is also discussed. There are some morphemes that has gained the qualification as derivational affixes and has spread out. These morphemes should be interpreted in terms of linguistics. Key Words: Affixes, affixation, derivational affixes, Anatolian dialects. 1. Giriş Bir dildeki biçimbirimler sözlük biçimbirimleri ve gramer biçimbirimleri şeklinde ikiye ayrılabilir. Ancak bazı sözlük biçimlerinin gramer biçimbirimlerine dönüşmesi mümkündür. Bu çalışmanın iki temel sorusu vardır. Birinci soru yazının başlığıdır: Ağızlarda standart Türkiye Türkçesindeki yapım eklerinden farklı yapım ekleri var mıdır? İkinci soru da şudur: Değişik eğilimler sonucu yeni yapım ekleri oluşabilir mi? * Bu çalışma 21-23 Mayıs 2009 tarihleri arasında Kars'ta düzenlenen II. Türkiye Türkçesi Ağızları Çalıştayı'nda okunan bildirinin yeniden üzerinde düşünülerek genişletilmiş hâlidir. Bu makale Crosscheck sistemi tarafından taranmış ve bu sistem sonuçlarına göre orijinal bir makale olduğu tespit edilmiştir. ** Prof. Dr., OMÜ Eğitim Fakültesi Türkçe Eğitimi Bölümü

54 Mehmet AYDIN Dilbilim açısından dillerde iki tür sistemin varlığından söz edilebilir. Bunlar kapalı sistemler ve açık sistemlerdir. Bir dilin ses birimler (fonem) sistemi kapalı bir sistem oluşturur. Dolayısıyla bir dilin ses birimler sistemine yeni ögelerin katılabilmesi mümkün değildir. Türkçenin ses birimlerinin sayısı ne artar ne de azalır. Açık sistemlere yeni ögeler eklenebilir. André Martinet bir dildeki birinci eklemlilik birimlerini açık bir sistem içinde düşünmüştür. Her dildeki olanaklı sözcelerin sayısı kuramsal olarak sonsuzdur. Çünkü bir sözcenin içerebileceği ardışık anlambirimlerin sayısının sınırı yoktur. Gerçekte bir dildeki anlambirimlerin oluşturduğu dizelge açık bir dizelgedir: Bir dilde kaç anlambirim bulunduğunu kesinlikle belirlemek olanaksızdır, çünkü her toplulukta her an yeni gereksinmeler doğar ve bu gereksinmeler yeni adlandırmalara yol açar (Martinet 1985: 12). Türkçe açısından birinci eklemlilik birimleri görevi ve anlamı olan birimlerden oluşmaktadır. Buna göre Türkçenin ekleri de kökleri de birinci eklemlilik birimleridir. Dolayısıyla Türkçenin eklerini kapalı bir sistem içinde değil, açık bir sistem içinde düşünebiliriz. O hâlde bu sisteme sonradan ögeler katılabilir, yeni ekler ortaya çıkabilir. Yeni bir ekin ortaya çıkması bir tür dil bilgiselleşme süreci sonunda ortaya çıkar. Bir anlam unsuru böyle bir süreç sonunda bir görev unsuruna, bağımsız bir biçimbirim bağımlı bir biçimbirime dönüşür. Ayrıca böyle bir süreçte iki ek biçimbirimi tek biçimbirime de dönüşebilir. Muharrem Ergin, ekleri menşe bakımından ikiye ayırır: Bir kısmı başlangıçtan beri ek olarak görülen morfemlerdir ki bunlara asıl ekler diyebiliriz. Eklerin bir kısmı ise dilin bilinen devirleri içinde veya birden fazla ekin birleşmesi veya bir kelimenin ekleşmesi neticesinde teşekkül etmişlerdir (1980: 119). Ergin in sınıflandırması da eklerin açık bir sistemin unsurları oluşuna dayanır. Kuznetsov a göre Türkçedeki bütün ekler çeşitli kelimelerin aşınması sonucu oluşmuştur (1997). Ekleşmeyle ilgili değişik teorileri de değerlendiren Kuznetsov un görüşü büsbütün yabana atılamaz. 2. +lak +tak lı Kelimeler Standart Türkçede isimden fiil yapan eklerle fiilden isim yapma ekinden oluştuğunu söyleyebileceğimiz +la-k ve -TA-k ekleri ağızlarda bazı örneklerde kaynaşıp tek bir eke dönüşmüştür. Bunlar halk ağızlarında özellikle ses yansımalı kelimelerle kullanılan iki yapım eki görünümü kazanmıştır. Bunlardan ikisi de eşzamanlı açıdan bakılırsa birer yapım eki olarak görülebilir. Ancak aynı parçacıklara artzamanlı olarak bakılırsa bunların iki ayrı ekin kaynaşmasına dayandığı söylenebilir. Burada Kuznetsov'un yeniden gündeme getirdiği kaynaşma teorisine uygun bir durum vardır (1997: 194). Uzun ve arkadaşlarının Türkçe Sözlüğe dayanarak yaptıkları çalışmada +lak eki bütün olarak bir yapım eki olarak değerlendirilmiştir. Araştırıcılar bu ekin standart Türkçede on kelime türettiğini belirlemişlerdir (1992:119). Ancak +lak Anadolu ağızlarında çok daha fazla kelimenin yapımında kullanılmıştır. Gerek +lak ve gerekse +tak eklerinin sonundaki damak sesinin bazı ağızlarda sızıcılaşarak /h/ ünsüzüne dönüştüğüne de işaret etmek gerekir: baatlah, bağartlak, bağırtlak, bırtlak, böğlek, büngülek, bürtlek, cabalak, cağlak, cartlak, cavlak, cıbılak, cığalak, cıllak, cırlak, cıtlak, cıvlak, cızlak, cortlak, cöylek, çömlek, cörtlek, çağlak, çaplak, çatlak, çıtlak, deplek, förtlek, gavırtlak, götlek, harlak, hırlak, haşlak, horlak, hortlak, hoslak, kartlak, kavlak, löflek, patlak, poflak, portlah, portlak, potlak, pörtlek, sağlak, saklak, sallak, saylak, sırlak, siylek, soğlak, sulah, sulak, şaklak, şaplak şarlak, şırlak, tablak, taklak, taplak, tarlak, taslak, taşlak, taylak, tazlak, tekerlek, toplak, torlak, toslak, toylak, vazalak vb. Buradaki cabalak, cığalak ve vazalak verilerinde bir +AlAK eki de düşünmek mümkündür. Ayrıca çatlak ve patlak gibi standart Türkçede de sıklıkla rastlanan verilerde kaynaşma sürecinin devam ettiği söylenebilir. sağlak İçi boş, kof. (Yanpelit *Beypazarı -Ank.) DerS. * saklak [sakulak] Olgunlaşmış meyve. (Akarsu, Bağlıca *Ardanuç -Ar.) DerS. siylek (II) Hoppa (Genç kız için). (Kuz *Akkuş -Or.) DerS. soğlak İçi boşalmış, içsiz. (*Merzifon ve köyleri -Ama.) DerS. +lak ekine kalın sıradan kelimelerde daha sık rastlandığını vurgulamak gerekir. * Burada yalnızca birkaç veri Derleme Sözlüğündeki maddeden gösterilmiştir.

Ağızlarda Standart Türkiye Türkçesindekilerden Farklı Yapım Ekleri Var mıdır? 55 Bir kısmına standart Türkçe yanında bütün ağızlarda, bir kısmına da sadece Orta Karadeniz ağızlarında rastlanan bazı kelimeler vardır. Bunlardan birkaçı Derleme Sözlüğü nde de yoktur. Bu kelimeler şunlardır: feriştah 1, fırıldak, fingirdek, fiştek, foltak (foltah), gaşaltah, guytah, kaltak, keltek, keskeltek, köstek, löstek, mizmeltek, paytak, peltek, tantak, taytak, teltek, yaltak vb Sıralanan kelimeleri +tak parçacığı bir araya getiriyor. Ayrıca bu kelimelerin önemli bir bölümü olumsuz nitelikleri olan insanları anlatmak için kullanılıyor. Dolayısıyla bu kelimelerden bir bölümünü aynı kavram alanı içinde de düşünmek mümkündür. Bu kelimelerle benzerlik taşıyan çakıldak, kankıldak, pepildek vb. kelimeler de vardır (Zülfikar 1995: 373-532-594). Başka eserler taranırsa, başka kelimelere de ulaşılabilir. Ancak bizim sorunumuz açısından bu kadar kelime yeterlidir. fingirdek. Aşırı derecede oynak, kırıtkan, cilveli. fiştek. Şıllık. (Ks.) foltak. [föltek] Bol, geniş (-Sm; Niksar -To.; -Or. ilçe ve köyleri; Nefsiköseli, Görele Gr.) kaltak (I) 1. Delikanlı (Kızılköy, Dinar, -Af.) 2. İhtiyar kadınlar (için) (sürez Bozdoğan, -Ay; Alaeddin Acıpayam Dz.) kankıldak mec. (insan, hayvan) İnce, zayıf (Büyükbaba; Senirkent, -Isp; Çepni, Gemerek Sv) keltek (I) Hurda, eski, bakır kap (Bayat Emirdağ Af; Görele, Gr; Hacı İlyas Koyulhisar, Ağrakos Suşehri, Sv.) Düzensiz, tertipsiz eşya (Vazıldan Divriği Sv.) DerS keltek (II) Terbiyesiz, uygunsuz insan ( Merzifon Ama; Danışman ), Fatsa Or; -Tr). DerS. paytak (I) Peltek, kekeme ( Mudanya Brs.) paytak (II) [paytah] 1. Düztaban. ( Mudanya Brs.) 2. Eğri bacaklı (insan ya da hayvan). (Dağal Çal Dz.; Merzifon Ama.; Harşit Torul Gm.; Bor Nğ.) DerS. tantak [tanta] Kalça, kaba et. (-Dz.; -Dy). Zülfikar paytak kelimesini de ses yansımalı kelimeler arasında saymıştır (1995: 592). +tak parçacığının içinde yer aldığı ses yansımalı kelimeleri çözümlemek öbürlerine göre kolaydır. çakıldak (<çakıl+da-k) fingirdek (<fingir+de-k) kankıldak (<kankıl+da-k) pepildek (<pepil+de-k) biçiminde çözümlenebilir. Buna göre +tak parçacığı biri isimden fiil yapma eki, öbürü de fiilden isim yapma eki olmak üzere iki ekten oluşan bir ögedir. Buradaki ekleri birçok örnekte görmek mümkündür. Ancak bütün +tak lı öbür biçimlerde aynı ekleri ve yapıyı görebilmek mümkün değildir. Eren, kaltak sözünü kökenini bilmiyoruz notuyla vermiş ve bu sözün Türkçeden komşu dillere de geçtiğini belirtmiştir (1999: 203). keltek kelimesini Dankoff, Ermenice bir alıntı saymıştır (Dankoff 1995:180). peltek kelimesini dilini dişlerinin arasına alır gibi konuşan şeklinde tanımlayan Eren kelimeyi şöyle kökenliyor: Tkm peltek. Türkmencede peltek yerine sakav biçimi de kullanılır. TatK biltek. Tatarcada biltek olarak da geçer. Tatarca biltek yanında sakau biçimi de kullanılır. Eski Kıpçakçada beltek olarak geçer. Türkçe bert- (>pert-) burkulmak kökünden (e)k > bertek > beltek > peltek. Tatarcada bert- kökü birt- olarak geçer. Tatarcada birtek yanında biltek biçiminin kullanılması düşündürücüdür. Tatarca birtek biçimi Türkçe peltek in de bertek > beltek > peltek gibi birtakım ara duraklardan geçtiğine bir tanıktır. 1 Belki burada Farsça feriştah (<ferişte/ firişte) sözüne itiraz edilebilir. Öbür ögelerin oluşmasında feriştah biçiminin de etkisi düşünülebilir.

56 Mehmet AYDIN Diyalektlerde peltek yanında sakav (Türkmence), sakau (Tatarca, Kazakça, Kara Kalpakça), tutlıkpa (Nogayca, Kara Kalpakça) tilkau (Balkarca), tiltappa (Balkarca) gibi birtakım karşılıklar kullanılır (Eren 1999: 329). Peltek kelimesi Zülfikarca ses yansımalı bir öge sayılmıştır (1995: 593). Bu bilgiler, içinde +tak parçacığı bulunan kelimelerin bir örnek olmadığını gösteriyor. Bir türetme eki gibi görünen +tak lı kelimelerden Türkiye Türkçesinin söz varlığı içinde epey örnek vardır. Bu tür kelimeleri sınıflandırmak için nasıl bir ölçütten yola çıkılmalı? Bu tür kelimeleri sınıflandırırken anlamla ilgili bir ölçütten yola çıkılabilir. Bu kelimeler farklı kavramları yansıtırken, insanın bir kusurunu veya olumsuz nitelikleri olan kişileri yansıtır duruma gelmişlerdir. Dolayısıyla +tak parçacığı özellikle Orta Karadeniz yöresi ağızlarında kusurlu insanları anlatan kelimeler yapabilme potansiyeli kazanmıştır. Buna bağlı olarak keskeltek işe yaramaz, beceriksiz (insanlar için), löstek ağır, ağır ağır hareket edebilen, çok şişman ve kendini bırakmış (insan), mizmeltek mızmız, elinden iş gelmeyen (insan) vb. ögeler oluşturmuştur. Türkiye Türkçesindeki ekleri, işlek ve işlek olmayan ekler biçiminde ikiye ayırıyoruz. Bu çerçevede +tak işlek olmayan bir türetme eki sayılabilir. +tak parçacığının eke dönüşmesi örneksemeyle açıklanabilir. Örnekseme Var olan dilbilgisel ya da sözlüksel örneklere uygun olarak yeni ögeler yaratılmasına, dilsel birimler arasındaki bağıntı aracılığıyla kurulan bir orantıdan kalkılarak yeni biçimler oluşturulmasına, kimi ögelerin anlıkta bağıntı kurdukları başka ögelerin etkisiyle onlara benzer biçime girerek değişmesine yol açan süreç. (Vardar 1980: 117) biçiminde tanımlanır. Estek köstek ikilemesinin, bazen estek kerestek biçiminde de kurulabilmesi de örneksemeyle açıklanabilir. Ergin eklerin oluşmasında örneksemeden söz etmemiştir. Şunu sormak gerekir? Standart Türkiye Türkçesi içinde de böyle örnekseme sonucu ortaya çıkan türetme ekleri var mıdır? 3. Sonuç Türetme eklerinin görevi, belli kök veya gövdelerden yeni kavramları anlatan kelimeler yapmaktır. Ancak +lak ve +tak parçacığı ile yapıldığını varsaydığımız kelimelerde yalnızca ek değil kök de sorunludur: keskel+tek, mizmel+tek, lös+tek. Bunlardan lös+tek en sorunsuz görünenidir. Çünkü lös ses yansımalı bir veridir. Türkiye Türkçesinin söz varlığı içinde türeme açısından sorunlu kelimeler vardır. Bu ögeleri sözlükselleşme aşamasına gelmiş birimler olarak da görmek mümkündür. Sözlükselleşme de bir süreçtir: Adını hatırlayamadığımız şey ler için şey, falan, filan, argo özellikleri olsa da zımbırtı, zamazingo gibi sözcükleri kullanırız ama bazen bir ad da uyduruveririz. Bu sözcükler bazen türetildiği ortamda kalır, yani tutunmaz ; birer anlık oluşum (nonce formation) dur. Bununla birlikte bu anlık oluşumlar başka ortamlarda tekrarlanır ve belirli bir sıklığa ulaşırsa, yalnızca anlık oluşumun sahibi tarafından değil, başkaları tarafından da kullanılmaya başlarsa, bu oluşum artık yaygınlaşmış ve tutunmaya başlamış demektir. Yeni bir sözcüğün dilde belli bir sözlüksel içerikle, belli bir çapta yaygınlaşması, tutunması sözlükselleşme olarak adlandırılır. Sözlükselleşmiş sözcükler artık o dilin söz varlığına ait olmuş sözcüklerdir. Ne var ki, sözcüklerin nasıl sözlükselleştiğini anlamak da, hangi sözcüklerin sözlükselleştiğine karar vermek de oldukça karmaşık süreçlere dayanan güç bir iştir (Uzun 2006: 89). Bu veriler ağızların yeni ögeler oluşturabilme potansiyeliyle canlılığını gösteriyor. Ağızlar standart dilin yanında ve söz konusu standart dilin baskısına rağmen gelişimini sürdürüyor. Yeni bir kelimenin canlı bir kök ve işlek bir ekle oluşturulması beklenir. Ancak Türkçede her zaman canlı olmayan köklerden işlek olmayan eklerle türetilmiş kelimeler de olmuş ve bunlar bazen tutunmuştur. +lak eki ağızlarda işlek olarak kullanılmıştır. Bu ekin bütün örneklerde aynı görünmediğini söylemeliyiz. Bazı örneklerde ek, -la-k şeklinde iki biçimbirim görüntüsü verirken bazı örneklerde +lak şeklinde bütün bir ek olarak yorumlanmaya uygundur. Ağızlardaki bu tür kelimeler standart dilde de görünmeye başlayınca gramerciler ve sözlükçülerce galat ve uydurma sayılmış ama sonuç değişmemiştir. Esas olan bir kelimenin belli bir kullanım sıklığına ulaşabilmesidir. Belki standart dilde de +lak ve +tak parçacıkları ile türetilen kelimeler yaygınlaşacak +lak ve +tak parçacıkları da işlek bir yapım ekine dönüşecektir. Bunu kestirmek kolay değildir. Buna rağmen +lak ve +tak la türetilen kelimeler bize bu konuda belli bir fikir vermektedir.

Ağızlarda Standart Türkiye Türkçesindekilerden Farklı Yapım Ekleri Var mıdır? 57 Sonuç olarak şunlar da söylenebilir: Standart Türkçede işlek görünmeyen bir yapım eki, ağızlarda işlek hâle gelmiş olabilir; iki parçacıktan oluşan ek kaynaşmış da görünebilir. Standart Türkçedeki bazı gelişmeleri de doğru anlayabilmek için ağızlardaki malzemeye bakmak gerekir. Ağızlar bir dildeki gelişmeleri doğru anlamlandırmak isteyen bir dilci için canlı bir laboratuvar gibidir. KAYNAKÇA DANKOFF, Robert (1995). Armenian Loanwords in Turkish, Harrasowitz Verlag. Weisbaden. EREN, Hasan (1999). Türk Dilinin Etimolojik Sözlüğü, Ankara. ERGİN, Muharrem (1980). Türk Dil Bilgisi, Boğaziçi Yayınları, İstanbul. KUTNETSOV, Petro İ (1997). Türkiye Türkçesinin Morfoetimolojisine Dair, TDAY Belleten 1995, TDK Yayını, Ankara 1997, s. 193-262. MARTİNET, André (1985). İşlevsel Genel Dilbilim, çev. Berke Vardar, Birey ve Toplum Yayınları, Ankara. Türkiye de Halk Ağzından Derleme Sözlüğü (1963-1982). 12 cilt, TDK Yayını, Ankara. UZUN, Nadir Engin (2006). Biçimbilim Temel Kavramlar, Papatya Yayıncılık, İstanbul. UZUN, Nadir Engin ve başkaları (1992). Türkiye Türkçesinin Türetim Ekleri Bir Döküm Denemesi, Ankara. VARDAR, Berke [yönetiminde N. Güz-E. Öztokat-M.Rifat-O. Senemoğlu-E. Sözer] (1980). Dilbilim ve Dilbilgisi Terimleri Sözlüğü, Türk Dil Kurumu Yayınları, Ankara. ZÜLFİKAR, Hamza (1995). Türkçede Ses Yansımalı Kelimeler, TDK Yayınları 628, Ankara.