ĐSLÂM DÜNYASINDA ASTRONOMĐ ÇALIŞMALARI ve ĐSLÂM ASTRONOMĐSĐNĐN BATI'YA ETKĐLERĐ 1



Benzer belgeler
AST101 ASTRONOMİ TARİHİ

AST101 ASTRONOMİ TARİHİ

ASTRONOMİ TARİHİ. 4. Bölüm Kopernik Devrimi. Serdar Evren 2013

ASTRONOMİ TARİHİ. 3. Bölüm Mezopotamya, Eski Mısır ve Eski Yunan da Astronomi. Serdar Evren 2013

AST101 ASTRONOMİ TARİHİ

AST101 ASTRONOMİ TARİHİ

GÖKYÜZÜNDE HAREKET. Ünal Ertan Sabancı Üniversitesi. 19 Şubat 2011

Tarihi ve bugünü ile. Her an Harran

ESKİÇAĞ DA BİLİM HİNT MEDENİYETİ

FİZİK. Mekanik İNM 103: İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİNE GİRİŞ. Mekanik Nedir? Mekanik Nedir?

Uluğ Bey ve Başyapıtı: Uluğ Bey Zici

ASTRONOMİ TARİHİ. 2. Bölüm Antik Astronomi. Serdar Evren 2013

Skolastik Dönem (8-14.yy)

AST101 ASTRONOMİ TARİHİ

Osmanlılarda Bilimsel Düşüncenin Yapısı

BİLİM TARİHİ İSLAM DÜNYASI NDA BİLİM

Gökbilim Tarihinden Kesitler

AST101 ASTRONOMİ TARİHİ

EKVATORAL KOORDİNAT SİSTEMİ

FİZİK. Mekanik İNM 101: İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİNE GİRİŞ. Mekanik Nedir? Mekanik Nedir?

AST101 ASTRONOMİ TARİHİ

Bilimin Doğası ve Bilim Tarihi

FİZİK. Mekanik İNM 221: MUKAVEMET -I. Mekanik Nedir? Mekanik: Kuvvetlerin etkisi altında cisimlerin davranışını inceleyen bilim dalıdır.

Astronomi Projesi ESKİ YUNAN UYGARLIĞI NDA ASTRONOMİ. Derya SÖZEN L2-Fen IB / 48

İlk Uygarlıkların Astronomilerinin Genel Özellikleri:

ASTRONOMİ TARİHİ. 1. Bölüm Bilim Tarihine Genel Bakış. Serdar Evren 2013

İslamî bilimler : Kur'an-ı Kerim'in ve İslam dininin doğru biçimde anlaşılması için yapılan çalışmalar sonucunda İslami bilimler doğdu.

1. 7. c. Merağa c. Usturlap 2. a. Takiyuddin Mehmed d. İslam dünyasında usturlabın gelişmiş olmasının göstergesidir. 9. e. Duvar kadranı 4.

Aristarchus Yöntemi ile Ay ve Güneş. 1. Giriş

MATE 417 MATEMATİK TARİHİ DÖNEM SONU SINAVI

17. yy. Dehalar Yüzyılı

Danışman Öğretmen:Şerife Çekiç

AST404 GÖZLEMSEL ASTRONOMİ HAFTALIK UYGULAMA DÖKÜMANI

ASTRONOMİ VE UZAY BİLİMLERİ SINAVI SORULARI VE CEVAPLARI (Şıkkın sonunda nokta varsa doğru cevap o dur.)

WINTER. Template EL-HAREZMİ

Kış Vaktinde Yaz Saati ve Astronomik Zaman Ölçümleri

EMEVİLER VE ABBASİLER DÖNEMİ

Bölüm 2. Astronomi Tarihi. Johannes Hevelius

AST101 ASTRONOMİ TARİHİ

BİLİM TARİHİ VE JEOLOJİ 6

Gözlemsel Astronomiden Açıklayıcı Modele, Aristoteles ve Batlamyus (Ptolemaeus)

DEV GEZEGENLER. Mars ın dışındaki dört büyük gezegen dev gezegenler grubunu oluşturur.

RÖNESANS ( yy.)

Yer Merkezli Evren Modeli

GÖKYÜZÜNDE HARKET. Ünal Ertan Sabancı Üniversitesi. DAY - Galileo Öğretmenler Ağı Çalıştayı Ağustos 2009

İbn-i Sina. Kadızade Rumi

AST101 ASTRONOMİ TARİHİ

ASTRONOMİ & ASTROLOJİ. Hazırlayan : Zeynep AVCI

DAY 2009 un ANLAMI VE ÖNEMİ

TARĐHTE GÖKBĐLĐME YÖN VERENLER

BİLİM TARİHİ VE JEOLOJİ 5

Bölüm 1. Astronomi Tarihi. Johannes Hevelius

İSLAMİYETİN KABÜLÜNDEN SONRAKİ EĞİTİMİN TEMEL ÖZELLİKLERİ İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE

ÇÖZÜMLER İSABET YAYINLARI. Ders 01. Güneş in Yapısı ve Özellikleri. Meraklısına. İsabetli Bilgi. Derse Hazırlık. İsabetli Bilgi

Tıbb-ı Nebevi İSLAM TIBBI

BİLİME KATKILAR HARİZMİ( )

Bilimsel Bilginin Oluşumu

SOSYOLOJİSİ (İLH2008)

Gök Mekaniği: Giriş ve Temel Kavramlar

Türkiye de Astronomi, Astrofizik ve Uzay Bilimleri Çalışmalarının Bugünü ve Geleceği

Gökyüzünde Hareket (II)

Güneş Sistemi (Gezi Öncesinde)

-Matematik Bulmacası-

Osmanlılar Dönemi nde Öncü Bir Bilim İnsanı: Mîrim Çelebi

EKVATORAL KOORDİNAT SİSTEMİ_devam. Serap Ak

ANKARA ÜNİVERSİTESİ RASATHANESİ. Evrende Neler Var?

Rönesans ve Güneş Merkezli Evren Kuramı ( )

BİLİM İLE BİLİMSEL YÖNTEM İLİŞKİSİ

GÜNEŞ SİSTEMİ. 1-Havanın bulutsuz olduğu bir günde gökyüzüne gece ve gündüz baktığımızda neler görürüz?

Tarihin En Büyük 10 Astronomi Yanılgısı...

Newton ve Einstein nin Evren Anlayışları

Prof.Dr.Necmettin ELMASTAŞ Harran Üniversitesi Eğitim Fakültesi Sosyal Bilgileri Eğitimi

İktisat Tarihi II

GDM 417 ASTRONOMİ. Gökyüzünde Hareketler

TRİGONMETRİK FONKSİYONLAR: DİK ÜÇGEN YAKLAŞIMI

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI. FEN LİSESİ 11.SINIF MATEMATİK DERSİ ÜNİTELENDİRİLMİŞ YILLLIK PLANI 11.SINIF KAZANIM VE SÜRE TABLOSU

Matematik Ve Felsefe

11/26/2010 BİLİM TARİHİ. Giriş. Giriş. Giriş. Giriş. Bilim Tarihi Dersinin Bileşenleri. Bilim nedir? Ve Bilim tarihini öğrenmek neden önemlidir?

MANASTIR TIBBI (Monastic Medicine)

Marie Curie. Thomson Cabir bin Hayyan. Henry Becquerel

Astronomi tarih boyunca hem düşünsel hem de teknolojik gelişmenin temel taşı olmuştur.

KOZMOLOJİK DEVİR 1 MİLET MEKTEBİ, PYTAGORASÇILIK Milet Mektebi

3. SINIFLAR PYP VELİ BÜLTENİ

AST413 Gezegen Sistemleri ve Oluşumu. Ders 3 : Kepler Denklemlerinden Ötegezegen Keşiflerine

Güneş sistemi içersinde; Güneş, 8 gezegen, asteroidler, kuyruklu yıldızlar, meteorlar, cüce gezegenler,uydular vardır.

incelemelerin gerçekleştirildiği bir yapıya kavuşmuştur. Doğayı anlama arzusuyla geliştirilen spekülatif yaklaşım tarzı, bu dönemin en belirgin

ÖLÇME BİLGİSİ. PDF created with FinePrint pdffactory trial version Tanım

ATOM MODELLERİ BERNA AKGENÇ

Osmanlı Astronomisine Genel Bir Bakış 1

ALİ KUŞÇU: (15.yy.) Fatih Sultan Mehmed dönemi bilim adamlarından. Uzmanlık Alanları: Matematik ve Astronomi.

1. Her gezegen, odak noktalarından birinde Güneş in bulunduğu eliptik yörüngelerde dolanır.

DÖRT YÜZ YILLIK GECİKME. Prof. Dr. Dursun Koçer İstanbul Kültür Üniversitesi, Fizik Bölümü astrobilgi.org

Osmanlı Döneminde Hisabu s-sittinî

On Sekizinci Yüzyılda Hindistan'da Türkler Tarafından Kurulan Bir Gözlemevi: Jantar Mantar 1

Ortaçağ da Arap-İslam Dünyasında Astronomi Bilimi *

Üniversite Kavramının Evrimi

ASTRONOMİ VE UZAY BİLİMLERİ

DÜNYA VE EVREN 1.ÜNİTE GEZEGENİMİZİ TANIYALIM. 1. BÖLÜM: Dünya nın Şekli. 2. BÖLÜM: Dünya nın Yapısı

Prof. Dr. Ceyhun GÖL. Çankırı Karatekin Üniversitesi Orman Fakültesi Havza Yönetimi Anabilim Dalı

The Journal of Academic Social Science Studies

Transkript:

ĐSLÂM DÜNYASINDA ASTRONOMĐ ÇALIŞMALARI ve ĐSLÂM ASTRONOMĐSĐNĐN BATI'YA ETKĐLERĐ 1 Yavuz Unat Ankara Üniversitesi, Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Felsefe Bölümü, Bilim Tarihi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Ortaçağ Hıristiyan Dünyası karanlık bir dönemden geçerken, Ortadoğu da yeni bir din doğdu ve bu dinin mensupları Hıristiyanların talip olmadıkları bilim ve felsefe mirasını sahiplenmeye başlayarak 8. ve 9. yüzyıllarda Yunan biliminin büyük bir bölümünü Arapça ya aktardılar. Müslümanlar yaptıkları Fetihler sonucunda Bizanslılarla ve Perslerle karşılaştılar ve kendilerinden önceki medeniyetlerin yarattığı eserlerden yararlanmak gerektiğini anlayarak özellikle Abbasîler döneminde yoğun bir çeviri faaliyetine giriştiler; kendilerinden önceki birikimi anlamaya ve daha sonra da geliştirmeye çalıştılar. 8. yüzyılda gerçekleşen ve Đslâm Dünyası nın çehresini değiştiren bu bilimsel uyanış döneminde, yoğun olarak çeviriler yapıldı. Bu çevirilerin arasında Yunanca'dan Arapça'ya çevrilen eserler, diğer dillerden çevrilen eserlere oranla daha etkilidir. Đslâm Astronomisinde Ele Alınan Konular Đslâm Dünyası nda astronomlar birbirleriyle bağlantılı iki tür etkinlik üzerinde yoğunlaştılar: 1. Gözlem aletleriyle gökyüzünü gözlemlediler (gözlemsel ya da pratik astronomi) 2. Gözlem verilerini hareketli geometrik düzeneklerle anlamlandırmaya çalıştılar (kuramsal astronomi). Gözlemsel Astronomi Gözlemsel astronomide Đslâm astronomları, gözleme daha yatkın olan bilim anlayışlarının bir sonucu olarak daha önemli çalışmalar yaptılar. Đlk gözlemevleri onlar tarafından kuruldu. Gözlemlerin dakikliğini arttırmak için yeni gözlem araçları ve gözlem teknikleri geliştirdiler. Açıların ölçümünde kirişler yerine yeni bulunan trigonometrik fonksiyonları kullanmaya başladılar. 1 Unat, Yavuz, Ortaçağ Đslam Dünyası nda Astronomi Çalışmaları ve Batı ya Etkileri, Bilim ve Ütopya, Nisan 2003, Sayı 106, Đstanbul 2003, s. 48-53. 1

Gözlemevleri Đslâm astronomisinde Batlamyus un (M.S. 150 yılları) astronomik sistemi kabul edilmiştir (Yer Merkezli Sistem). Ancak Đslâm astronomları, yeni gezegen tablolarına ihtiyaç duydular ve bu yüzden, pek çok gözlemevi kurdular. Bu gözlemevlerinde yapılan gözlemlerle elde edilen değerler Batlamyus un değerleri ile karşılaştırıldı, düzeltildi ve pek çok katalog oluşturuldu. Gözlemevleri, organize bir kurum olarak ilk defa Đslâm Dünyası nda karşımıza çıkar. Gözlemevinin sabit bir yeri, gözlem aletleri, kütüphanesi, gözlemcileri, hesapçıları ve bu gözlem ve hesapları değerlendiren astronomları ve araştırmacılara yardımcı olmak amacı ile idari elemanları vardı. Đslâm dünyasında pek çok gözlemevi vardır. Bunlardan büyük bir kısmı, hükümdarlar tarafından kurulmuştur. Ayrıca özel ve seyyar gözlemevleri de vardır. Bu gözlemevlerinde, düzenli ve devamlı gözlemler yapılmıştır. Gözlemevlerindeki çalışmalar, astronomi biliminin ve ona yardımcı bilim dallarının sorunları üzerindeki araştırma ve çalışmaları içeriyordu. Amaç, dakik gözlemlere dayanan yeni zîclerin (astronomik tabloların) oluşturulması idi. Gözlemevlerinde yapılan gözlem sonuçlarının tablolar halinde gösterildiği kataloglara zîc denilmekteydi. Zîcler, gezegen tablolarının yanı sıra, dönemlerindeki trigonometriye, küresel astronomiye, takvim çeşitlerine ve yapımına, izdüşüm yöntemlerine, gözlem aletlerinin yapılışı ve kullanımı, astrolojiye ve ibadet vakitlerinin belirlenmesine ilişkin bilgileri de kapsamaktaydılar. Gezegen Eksantrik daire R α M Kuramsal Astronomi Kuramsal astronominin alanında Müslüman astronomlar, Aristoteles in (M.Ö. 384-322) yolundan giderek, Yer in hareket etmeksizin evrenin merkezinde durduğuna ve Güneş de dahil olmak üzere diğer bütün gök cisimlerinin onun çevresinde dairesel yörüngeler üzerinde sabit hızlarla dolandığına inandılar. Bu konuda, Batlamyus tarafından önerilen eksantrik ve episikl düzeneklerinin önemli değişiklikler yapılmaksızın kabul ettiler. Kuramsal açıdan incelediğimde, Đslâm astronomie Yer Şekil 1 Batlamyus tarafından, gezegenlerin mesafe ve hız değişimlerini açıklamak için kullanılan eksantrik (dışmerkezli) düzenek 2

sinde özellikle 10. ve 11. yüzyılda, yaptıkları çalışmalara bağlı olarak, iki önemli görüşten birini benimseme yoluna gittiklerini görmekteyiz; 1. Đslâm astronomlarından bazıları, matematiksel kuramla yetinmeyi tercih etmişler ve Batlamyus sisteminin geometrik yapısını yeterli bularak fiziksel bir temel görüşünü bir tarafa bırakmışlardır. Bu astronomlara göre, Batlamyus sistemi, gökcisimlerinin devinimlerini, bir gezegenin belirli zamanlardaki yerini doğru olarak verebilmektedir. Astronominin de amacı budur. Dolayısıyla, bu fiziksel sorun fizikçilere veya doğa felsefecilerine bırakılmalıdır. 2. Ancak bazı Đslâm astronomları gezegen hareketlerinin sadece geometrik bir nitelik taşımasının doğru olmadığını, bu hareketlerin aynı zamanda dinamik bir niteliğe de sahip olması gerektiğini savunmuşlardır. Bu görüşü savunan astronomlar, ya Aristoteles in Ortakmerkezli Küreler Sistemi ni kabul ediyorlar ya da Batlamyus ve Aristoteles in kuramlarını birleştirerek Küre Katmanları Sistemi adı verilen yeni bir sistem öne sürüyorlardı. Küre Katmanları Sistemi, Batlamyus sistemini mekanik hale getiren bir sistemdi ve bu sistem sayesinde, eleştirilere hedef olan Batlamyus astronomisi fiziksel bir yapıya bürünüyordu. Küre Katmanları Sistemi'nde, eksantrik ve episikl daireleri, küre biçiminde varsayılmakta ve evren iç içe geçmiş bir takım küreler şeklinde tasarımlanmaktaydı. Bu küre katmanları düşüncesinin Đbn el- Heysem (965-1039) tarafından kurulduğu ihtimali üzerinde durulmaktadır. Endülüslü astronomlarının ve özellikle de Bitrûcî nin (ölümü 1204) etkisiyle Đslâm astronomları tarafından Aristoteles fiziğine uygun küre katmanları sistemi kabul görmüş ve bu küreler somut nesneler varsayılmışlardır. Gezegen Episikl C α R Yer Şekil 2 Batlamyus tarafından, gezegenlerin ileri-geri hareketlerini açıklamak için kullanılan episikl düzeneği Đslâm Astronomisinin Đlk Dönemleri ve Hint Etkisi Đslâm ın ilk dönemlerinde, Đslâm astronomisinin biçimlenmesinde Hint astronomisi etkili olmuştur. Đslâm astronomları, Yunan astronomisi ile tanışmadan önce Brahmagupta'nın Siddhanta'sı aracılığıyla Hint astronomisini tanımışlar ve araştırmalarında bu eseri temele almışlardır. 3

Mansur (754-775), astronomi ile uğraşan ilk halifedir. Daha sonra gelen halifelerin çoğu bu konuda onu takip etmiştir. Mansur, gezegenlere meraklı olduğundan Fars, Hind ve Rum memleketlerinden birçok astronom yanına gelerek hizmetine girmiş ve onun himayesinde çalışmıştır. Brahmagupta'nın Siddhanta'sı da onun döneminde Arapça'ya çevrilmiştir. Yunan Etkisi Đslâm astronomisinin en parlak devri bilimin ilk büyük patronu Memûn un (813-833) hilafeti sırasındadır. Memûn Yunan yazmalarını elde etmek için büyük gayret göstermiştir. 830 yılında Bağdat ta, çeviri bürosu niteliğinde Bilgelik Evi (Beyt el-hikme) adı verilen bilimsel bir akademi kurmuş ve burada pek çok önemli bilimsel eser çevrilmiştir. Batlamyus un Yer Merkezli Kuramı'nı verdiği Almagest inin Arapça'ya ilk çevirisi de burada yapılmıştır. Yer'in Çevresinin Ölçülmesi Memûn'un döneminde yapılan önemli çalışmalardan biri Yer in çapının ve çevresinin ölçümüne ilişkindir. Daha önce, Yunanlıların ve Hintlilerin bu konu ile ilgili çalışmaları vardı. Đslâm astronomları, kendi yöntem ve ölçü birimleriyle Yer in gerçek boyutlarını araştırmaya koyuldular. Bu iş için, Memûn un emriyle, meridyenin 1 0 'lik yayının belirlenmesi ve bu yolla Yer in çapı ve çevresinin bulunması çalışmaları başlatıldı. Biri Sincar Ovası nda, diğeri ise Palmyra (Tadmur) ve Rakka arasında olmak üzere iki ölçüm yapıldı ve 1 0 'lik yay uzunluğu 56 ¼ mil ve Yer'in çevresi de yaklaşık 20256 mil olarak belirlendi (yaklaşık 40 bin km.). Şemmâsiye ve Kâsiyûn Gözlemevleri Memûn döneminde astronominin uygulama alanı olan gözlemevleri de kurulmuştur. Memûn, Đslâmda gözlemevi kurma geleneğini başlatan kişidir. Đlk kurulan Đslâm gözlemevi, Bağdad ta Şemmâsiye Gözlemevi dir. Đkinicisi ise, Şam da kurulan Kâsiyûn Gözlemevi dir. Bu gözlemevlerinde yapılan en önemli çalışmalardan biri ekliptik ve ekvator arasındaki eğiminin hesaplanmasıdır. Yunanlılar bu eğimi 23 0 51 1 20 11 olarak bulmuşlardı. Memûn un zamanında yapılan çalışmalarla bu eğim 23 0 33 1 olarak bulunmuştur (830). Bu değer uzun süre, astronomların kabul ettikleri temel verilerden biri olarak kalmıştır (Günümüzdeki değer 23 0 27 ı 08 ıı dir). Şemmâsiye ve Kasiyun gözlemevlerinde yapılan çalışmaların sonuçları Zîc-i Mumtahan adı verilen bir katalogda toplanmıştır. 4

Batı da Endülüs Astronomisi 750 yılında Abbasiler, Emevî Devleti ni yıktı. Emevî hükümdarlarından I. Abdurrahman, Đspanya'da Endülüs bölgesinde yeni bir emirlik kurdu (Endülüs Emevileri, 756-1031). Kısa sürede Kurtuba bir bilim merkezi haline geldi. Bu dönemde felsefe, astronomi, tıp alanında çok seçkin araştırmacılar yetişti. Endülüs, medeniyet tarihini iki yönden etkilemiştir. 1. Eski Yunan bilim adamı ve filozoflarından Aristoteles'in görüşleri yeniden gündeme geldi ve Aristotelesçilik daha doğru bir biçimde tanıtıldı ve yaygınlaştı. 2. Endülüs'teki okullarda yetişenler, 12. yüzyılda bilim ve felsefe eserlerini Arapça'dan Latince'ye ve Đbranice'ye çevirdiler ve Avrupa medeniyetinin kültürel zeminini hazırladılar. Endülüs astronomları Aristoteles fiziğinin etkisi altındaydılar; bu etki nedeniyle de 12. yüzyıldan sonra Batlamyus kuramına karşı çıktılar ve bu kuramı iki yönden eleştirdiler: 1. Gezegenlerin yaklaşıp uzaklaşmalarını ve ileri-geri hareketlerini açıklamak için Batlamyus un kullandığı eksantrik ve episikl düzenekler benimsendiğinde, Yer evrenin merkezinden belli bir miktar kaydırılmış oluyordu. Oysa Aristoteles fiziğine göre Yer evrenin tam merkezinde olmalıydı. O halde, Batlamyus kuramını, Aristoteles fiziğiyle desteklemek olanaklı değildi; 2. Eksantrik ve episikl düzenekler, matematiksel yapılardı ve gök cisimlerinin bu düzeneklerle dolandırılmasını sağlayacak fiziksel nedenler mevcut değildi. Bu eleştiriler Batlamyus kuramı için ciddi bir tehdit oluşturdu. Böylece hem bu kuram yeniden sorgulandı, hem de mevcut kuramlardan daha başarılı bir kuramın oluşturulabileceği anlayışı yavaş yavaş zihinlerde belirmeğe başladı. Önemli Đslâm Astronomları Fergânî Türkistan ın Fergânâ bölgesinde yetişmiş ve daha sonra döneminin bilim ve kültür merkezi olan Bağdad a yerleşmiştir. Batlamyus un Almagest inin özeti olan Cevâmi el-đlmi el-nücûm ve l-harekât el-semâviyye (Astronominin ve Göksel Hareketlerin Đlkeleri) adlı yapıtı, ilk olarak Sevilleli John (1137) tarafından olmak üzere birkaç kez Latince ye çevrilmiş ve 15. yüzyıla kadar Batı'da etkisini sürdürmüştür. 15. yüzyıla kadar pek çok astronom onun bu kitabından yaralanmıştır. Ayrıca Dante nin (1261-1321) ünlü eseri Đlâhi Komedya da yer 5

alan evren görüşünün de Fergânî den alındığı bilinmektedir. Yine, Fergânî'nin Yer in çevresine ilişkin bulmuş olduğu değeri (yaklaşık 40.253.700 metre) Colombus tarafından kullanılmıştır. Battânî Harranlı olan ve yıldızlara tapan Sabiî dinine mensup olan Battânî (858-929), Rakka da özel bir gözlemevi kurmuş ve 887-918 tarihleri arasında önemli gözlemler yapmıştır. Güneş, Ay ve gezegenlerin hareketlerini, Güneş ve Ay tutulmalarını gözlemlemiştir. Ayrıca mevsimlerin süresini büyük bir doğrulukla hesaplamış, ekliptik ve ekvator arasındaki eğimi de dakik olarak belirlemeyi başaran Battânî, Güneş yılını 365 gün 5 saat 46 dakika 24 saniye olarak belirlemiştir. Aynı zamanda matematikçi de olan Battânî, sinüs, kosinüs, tanjant, kotanjant, sekant ve kosekantı gerçek anlamda ilk defa kullanmış ve bu temel trigonometrik bağıntıları astronomik hesaplamalarda da kullanmıştır. Battânî nin Latince'ye de çevrilen en önemli yapıtı De Scienta Stellarum - Ce Numeris Stellarum et Motibus adıyla tanınan astronomik tablodur. Ömer Hayyam Selçuklu Sultanı Celâleddin Melikşâh (1052-1092), 1074-1075 yılları civârında, kullanılmakta olan takvimlerin düzeltilmesi için Đsfahan da bir gözlemevi (Đsfahan Gözlemevi) kurdurmuş ve başına da dönemin en ünlü astronomlarından biri olan Ömer Hayyâm ı getirmiştir. Ömer Hayâm, daha önce kullanılmış olan takvimleri düzeltmek yerine, mevsimlere tam olarak uyum gösterecek yeni bir takvim düzenlemenin daha doğru olacağına karar vermiş ve bu amaçla, bu gözlemevinde gözlemler yapılmaya başlanmıştır. Böylece Ömer Hayam, burada yaptığı gözlemler sonucunda, hem Zîc-i Melikşâhî (Melikşâh Zîci) adlı zîc ve hem de el-târîh el-celâlî denilen Celâleddin Takvimi düzenlemiştir (1079). Celâleddin Takvimi, bugün kullanmakta olduğumuz Gregoryen Takvimi nden çok daha dakiktir; Gregoryen Takvimi, her 3330 yılda 1 günlük bir hata yaptığı halde, Celâleddin Takvimi 5000 yılda yalnızca 1 günlük hata yapmaktadır. Beyrûnî Beyrûnî nin (11. yüzyıl) büyük Türk hükümdarlarından Gazneli Mahmud un (970-1030) oğlu Mesud için 1030 yılında hazırladığı Kânûn el-mesudî fî el-hey e ve el-nücûm (Astronomi ve Astrolojide Mesud un Kanunu) adlı meşhur astronomi kitabı, Đslâm Dünya- 6

sı nda bu sahada yazılmış olan en kapsamlı eserlerden biridir. Eserin giriş bölümü trigonometriye ayrılmıştır. Burada trigonometrik fonksiyonların birer oran veya sayı niteliğinde olduklarına dikkat çekilmiş ve birim çemberin yarıçapının 1 olarak kabul edilmesi önerilmiştir. Beyrûnî'nin Yer in günlük hareketi üzerinde de durduğu ve bu konuda bir de kitap yazdığı bilinmektedir. Ancak bu eser kaybolduğu için, konu hakkındaki görüşlerini bilmiyoruz. Beyrûnî bu konuyu Kânûn el-mesudî de de tartışmış, ancak sonuçta Yer in durağan olduğu şeklindeki Baltamyuscu görüşü benimsemiştir. Aristoteles fiziğinin hakim olduğu bir dönemde, bu konunun gündeme getirilmiş olması oldukça önemlidir. Beyrûnî tutulma düzlemi (ekliptik düzlemi) eğiminin sabit olup olmadığını da araştırmış ve bu amaçla kendisinden önce yapılan gözlemleri incelemiştir. Ancak sonuçta bu eğimin sabit olduğuna ve ölçümlerde karşılaşılan büyük farkların ise kusurlu aletlerle yapılmış yanlış gözlemlerden kaynaklandığına karar vermiştir. Đbn el-heysem Đbn el-heysem (965-1039), Batlamyus astronomisine hem fiziksel hem de matematiksel yönde itirazlar eden ilk astronomlardandır. El-Şükûk alâ Batlamyûs (Batlamyus Üzerine Şüpheler) adlı eserinde Batlamyus un kullandığı eksantrik ve episikl modelleri, fiziksel ve matematiksel olarak bazı noktalarda eleştirmiş ve hem Batlamyus astronomisinin matematiksel yapısını yeniden kurgulamaya ve hem de bu matematiksel modelleri fiziksel bir temele oturtmaya yönelik çalışmalar yapmıştır. Bu çalışmaları sonucunda, Batlamyus sistemini mekanik hale getiren Küre Katmanları Sistemi'ni kurgulamıştır. Zerkâlî Endülüs ün önde gelen astronomlarından birisi olan Zerkâlî (1029-1087), Toledo'da bir gözlemevi kurmuş ve 1061-1080 yılları arasında yapmış olduğu gözlemleri bir yapıtta toplamıştır. Zerkâlî, Batlamyus kuramının bazı önemli eksiklikleri üzerinde çalışmıştır. Batlamyus kuramında, Güneş in Yer den en uzak konumu olan apoje noktasının durağan olduğu benimsenmiş ve gözlemlerin bildirdiği farklı veriler gözlem hatalarıyla açıklanmıştı. Zerkâlî, apoje noktasının durağan olmadığını ve yılda 12 saniyelik bir açıyla Batı dan Doğu ya doğru yer değiştirdiğini savunmuştur. Böylece Zerkâlî, Batlamyus kuramının doğruluğu konusundaki kuşkuların güçlenmesine neden olmuştur. 7

Câbir Đbn Eflâh Câbir Đbn Eflâh, 11. yüzyılın sonları ile 12. yüzyılın ortalarında Đşbiliyye de (Sevilla) yaşamış ve Batlamyus u bazı açılardan eleştiren ve düzelten Đslâh el-mecistî (Almagest in Düzeltilmesi) adında kuramsal bir yapıt hazırlamıştır. Küresel trigonometriye ilişkin ayrıntılı bilgiler içeren Đslâh el-mecistî, Cremonalı Gerard (1114-1187) tarafından Latince ye çevrilmiş ve 1534 te Nürenberg de basılmıştır. Bu yapıtın Kopernik tarafından da okunduğu bilinmektedir. Batlamyus, Merkür ve Venüs gezegenlerinin paralakslarının duyumsanabilecek bir büyüklükte olmadığını söylemişti. Bu belirleme Endülüs astronomları arasında Merkür ve Venüs gezegenlerinin, Güneş in üstünde mi yoksa altında mı bulundukları tartışmasını doğurmuş ve Câbir ibn Eflâh, Güneş in bu iki gezegen tarafından uzun periyotlarla ve çok kısa bir süre için örtüldüğü gözlemine dayanarak Merkür ve Venüs ün, Yer e Güneş ten daha yakın oldukları savını güçlendirmiştir. Đbn Rüşd Endülüs ün yetiştirmiş olduğu en büyük filozoflardan ve hekimlerden birisi olan Đbn Rüşd (1126-1198), Aristotoles in yapıtlarına yapmış olduğu yorumlarla Aristotelesciliğin dirilmesini ve güçlenmesini sağlamıştır. Đbn Rüşt, Batlamyus u eleştirenler arasında en önemli düşünürlerden birisidir. Batlamyus astronomisinin geometrik düzenekleri olan eksantrik ve episikl düzeneklerini eleştirmiş ve bu düzeneklerin Aristoteles fiziğine aykırı olduklarını ileri sürmüştür. Đbn Rüşt'ün yaptığı bu eleştiriler yeni bir sistem ihtiyacını gündeme getirmiş ve onun önerdiği biçimde eksantrik ve episiklleri içermeyen bir model Bitrûcî tarafından geliştirilmiştir. Nasîrüddin-i Tûsî Tûsî, 1201 yılında Tus kentinde doğmuş ve kendini astronomi alanında yetiştirmiştir. Đlhanlı hükümdarı Hulagu, Tûsî yi kendine vezir yapmış ve Meraga da çağını aşan bir gözlemevi kurdurmuştur (Merâga Gözlemevi, 1259). Burada son derece başarılı gözlem araçları inşa edilmişti. Batı da bu ayarda bir gözlemevinin kurulması için 16. yüzyılı beklemek gerekmektedir. Bu gözlemevinde oldukça dakik gözlemler yapılmış ve Tûsî bu gözlemlere dayanarak bir astronomi kitabı kaleme almıştır (el-zîc el-đlhânî, Đlhanlı Zîci). 8

Tûsî, Batlamyus un Yer merkezli sistemini eleştirmiş, hatalarını ortaya koymuş, yine Yer merkezli başka bir sistemin planını vermiştir. Bu sistem başarılı olamamış, ancak Kopernik e giden yolu açmıştır. El-Tezkire fî Đlm el-hey e adlı eserinde ilkin iki dairesel hareketin nasıl doğrusal bir hareket oluşturacağını ispatlamış ve matematik alanındaki bu buluşunu astronomiye uyarlamıştır. Tûsî Çifti olarak adlandırılan bu model Kopernik tarafından da kullanılmıştır Bitrûcî Asıl adı Ebû Đshak Nûreddîn'dir (ölümü 1204). Kitâb el-hey e (Astronomi Kitabı) adlı yapıtında Aristoteles fiziği ile uyuşmadığından Batlamyus un eksantrik ve episikl düzeneklerini eleştirmiş ve episikl ve eksantrik modelleri kullanmaksızın bütün hareketleri verebilen ve Batlamyus tan farklı olan bir sistem kurmuştur. Bu sistem, iç içe geçmiş, merkezleri ortak olan küreler sistemidir ve her bir gökcismi bir küreye tutturulmuştur. Böylece Bitrûcî, Eudoxus tarafından geliştirilen ve Aristoteles fiziğine dayanan ortak merkezli küreler kuramına geri dönerek gezegenlerin düzensiz hareketlerini açıklayabilmek için, daha önceden belirlenen sekiz gökküresinin dışına bir küre daha ilave etmiştir. B G D Kitâb el-hey e çok beğenilmiş ve 1217 de Michael Scot tarafından Latince ye ve 1259 da ise Moses ben Tibbon tarafından Đbranice ye çevrilerek Batı medeniyetine aktarılmıştır. 13. yüzyılda Grosseteste, Albetus Magnus ve Roger Bacon araştırmalarında bu yapıttan yaralanmışlardır. C A Şekil 3 Dairesel hareketi doğrusal harekete çeviren Tûsî Çifti. C noktası, içteki küçük dairenin, büyük daireye göre ters yöndeki hareketi ile, GD doğrusu (büyük dairenin çapı) üzerinde hareket eder. Đbn el-şâtır Şam da yaşamış olan Đbn el-şâtır (1304-1376), pek çok yönden Kopernik'in öncüsü sayılmaktadır. O- nun kurgulamış olduğu Ay kuramı Kopernik'in Ay kuramına çok benzer. Ay Episkl Yer Şekil 4 Đbn el-şâtır'ın Ay kuramı. Ay, episikl üzerinde bulunan, ikinci bir episikl daire üzerinde hareket eder. 9

Şâtır, Nihâyat el-sûl (Son Araştırma) ve Ta lîk el-ersâd (Gözlemler Üzerine Konuşma) adlı eserlerinde, gezegenlerin, Merkür ün ve Ay ve Güneş düzensiz hareketlerini ele almış ve bunları açıklamak üzere yeni modeller öne sürmüştür. C Ay Yer Episikl Uluğ Bey ve Semerkand Gözlemevi 15. yüzyılda Türk hükümdarlarının idaresi altında bilim ve felsefe yeni bir uyanış dönemine Semerkand ile çevresindeki Türk kentleri çeşitli Đslâm ülkelerinden gelen birçok öğrenci ve bilgin için bir bilim yuvası haline geldi. Özellikle Uluğ Bey in hükümdarlığı sırasında, Semerkand da kurduğu medrese ve gözlemevi bilim tarihi açısından büyük önem taşır. Şekil 5 Kopernik'in Ay kuramı 1421 de tamamlanan Semerkand Medresesi uzun yıllar her çeşit bilimin, eğitim ve öğretimin merkezi olmuş ve zamanın önemli bilim adamları burada dersler vermiştir. Aynı tarihte Uluğ Bey, Semerkand Medresesi nin bir devamı niteliğinde olan Semerkand Gözlemevini kurmuştur. Bu gözlemevi bir tepe üzerinde, 23 metre çapında, 30 metre yüksekliğinde silindir biçiminde bir bina idi. Gözlemevi kullanılan gözlem araçları açısından o zamana kadar görülmemiş bir bilim kurumu olarak karşımıza çıkmaktadır. Burada kullanılan en önemli araçlardan biri Güneş in meridyen geçişlerinin ölçüldüğü meridyen kadranı dır. Eldeki bilgilere göre bu araç 50 metre yüksekliğindeydi ve gözlemevinin bir parçası gibi yapılmıştı. Bu kadranın bir kısmı, 1908 yılında yapılan bir kazıda ortaya çıkarılmıştır. Semerkand da kurulan bu medrese ve gözlemevinde, Gıyaseddin Cemşid, Kadızâde-i Rûmî ve Ali Kuşçu gibi devrin önemli bilim adamları çeşitli çalışmalar yapmışlardır. Gözlemevinde yapılmış olan gözlemler ve çalışmalar Uluğ Bey Zici adlı eserde toplanmıştır. Bu zic, 17. yüzyıla kadar yazılmış olan astronomi kataloglarının en mükemmelidir ve bu yüzyıla kadar konumsal astronominin temel kitabı olarak kullanılmıştır. Eserde gökyüzünün güney yarı küresinde bulunan 48 takım yıldız ele alınmış ve 1028 yıldızın yerleri tesbit edilmiştir. 17. yüzyılda Greenwich Gözlemevi nin kurucusu olan Flamsteed, sabit yıldızlar kataloğu hazırlarken Uluğ Bey in bu kataloğundan da yararlanmıştır. Flamsteed in hazırladığı bu kataloğu Newton da kullanmıştır. 10

Gıyasüddin Cemşid el-kâşî Gıyasüddin Cemşid el-kâşî (?- 1437), Kaşanlı olan el-kâşî, öğrenimini Kaşan'da tamamladıktan sonra Semerkand a gitmiştir. Matematik ve astronomi üzerine çalışmaları vardır. Matematikte ondalık sistemi ilk kullanan kişidir. Ayrıca Semerkand Gözlemevi nin ilk müdürlüğünü de yapmış ve Uluğ Bey Zîc inin hazırlanmasında katkıları olmuştur. Kadızâde-i Rûmî Resim 1 Semerkand Gözlemevi Kadızâde (1337-1412), öğrenimini Bursa'da tamamlamış ve Horasan ve Türkistan taraflarına gitmiştir. Daha sonra, Uluğ Bey'in hükümdarlığı döneminde Semerkand'a gelerek burada yerleşen Kadızâde, Semerkand Gözlemevi'nin müdürlüğünü yapan el-kâşî'nin ölümü üzerine gözlemevinin müdürlüğüne getirilmiş ve meşhur Semerkand Medresesi'nin de başmüderrisliğine atanmıştır. Başmüderrisliği zamanında, bir gün Uluğ Bey, sebepsiz yere bir müderrisi görevinden uzaklaştırınca, Kadızâde bu olaya kızmış, evine kapanarak derslerine gitmemiş ve bunun üzerine Uluğ Bey, Kadızâde'yi evinde ziyaret ederek, neden derslerden çekildiğini sorduğunda, bir müderrisin kendisine sorulmadan görevinden uzaklaştırılamayacağını söyleyerek siyasî yönetimlerin bilimsel kurumların işleyişine müdahalede bulunmamaları gerektiğine dair güzel bir örnek vermiştir. Kadızâde-i Rûmî, Semerkand Gözlemevi'nde yapılan gözlemlerin en önemli ürünü olan Uluğ Bey Zîci'nin hazırlanmasına katkıda bulunmuş ve birçok yapıt da kaleme almıştır. Ali Kuşçu Türkistan da yetişmiştir. Hangi ilde ve tarihte doğduğu kesin olarak bilinmemekle birlikte, 15. yüzyılın ilk çeyreğinde Maverâünnehir bölgesindeki Semerkand da doğduğu kabul e- dilmektedir. Uluğ Bey de dahil olmak üzere, Kadızâde-i Rûmî ve Gıyâsüddin Cemşid el-kâşî'den matematik ve astronomi dersleri almıştır. Kadızâde-i Rûmî nin ölümü üzerine Semerkand Gözlemevi nin başına geçmiş ve Zîc-i Uluğ Bey in (Uluğ Bey Zîci) tamamlanmasına yardımcı 11

olmuştur. Ancak, Uluğ Bey in ölümü üzerine Ali Kuşçu (ölümlü 1474) Semerkand dan ayrılmış ve Akkoyunlu hükümdarı Uzun Hasan ın yanına gitmiştir. Daha sonra Uzun Hasan tarafından, Osmanlılar ile Akkoyunlular arasında barışı sağlamak amacı ile Fatih e elçi olarak gönderilmiştir. Ali Kuşçu, Fatih'in ısrarıyla elçilik görevini tamamlar tamamlamaz Đstanbul'a gelmiş ve kendisine 200 altın maaş bağlanarak Ayasofya ya müderris olarak atanmıştır. Ali Kuşçu, burada astronomi ve matematik dersleri vermiş, Đstanbul un enlem ve boylamını ölçmüş ve çeşitli Güneş saatleri de yapmıştır. Ali Kuşçu nun medreselerde matematik derslerinin okutulmasında önemli rolü olmuştur. Verdiği dersler büyük rağbet görmüş ve ö- nemli bilim adamları tarafında da izlenmiştir. Ali Kuşçu nun astronomi ve matematik alanında yazmış olduğu iki önemli eseri vardır. Bunlardan birisi, Otlukbeli Savaşı sırasında bitirilip zaferden sonra Fatih e sunulduğu için Fethiyye adı verilen astronomi kitabıdır (1473). Ali Kuşçu nun diğer önemli eseri ise, Fatih in adına atfen Muhammediye adını verdiği matematik kitabıdır. Ali Kuşçu nun Đstanbul a gelmesi ve medreselerde dersler vermesiyle Osmanlılarda pozitif bilimlerde bir canlanma yaşanmış ve nitekim Ali Kuşçu nun çabaları 16. yüzyılda semeresini vermeye başlamış ve Mirim Çelebi ve Takîyüddîn gibi önemli astronomlar yetişmiştir. 12

Astronomi Biliminin Gelişiminin Karşılaştırmalı Zamandizini TARĐH DOĞU BATI - 3500 Mezopotamya astronomisi - Sümerliler (4000-2000) - 3000 Mezopotamya astronomisi - Akadlılar (3000-2500) - Konumsal astronominin gelişimi - 2700 Mısır astronomisi - dini ve mitolojik astronomi - 2500 Hint ve Çin astronomisi - 2000 Babilliler (2000-1800) ve Asurlular (2000-612) - gezegen gözlemleri - 700 Helenik Dönem - kuramsal safha - 500 Eudoxus (408-355) - Ortak Merkezli Küreler Sistemi - 400 Pythagorasçılar - küresel Yer anlayışı ve kanıtları Aristoteles (384-322) - Evrenin fiziksel yorumu ve Ortak Merkezli Küreler Sistemi - 323 Çin astronomisi - yıldız katalogları Đskender'in ölümü - Helenistik Dönem Aristarchos (310-230) - Güneş Merkezli Sistem - 200 Hipparchos (150'ler) - Güneş ve Ay kuramları - 100-30 Çin astronomisi - Güneş lekeleri Roma Dönemi 0 Hint astronomisi - Sidhantalar Hıristiyanlık 100 Batlamyus (Ptolemaios, 150'ler) - Yer Merkezli Kuram, gökcisimlerinin hareketlerinin geometrik ve matematiksel izahı 250 Mezopotamya astronomisi - Sölekidler - matematiksel astronomi 300 Ortaçağ - Erken Ortaçağ - (4-10. Yüzyıllar) 350 Düz yer anlayışına geri dönüş 395 Roma ikiye ayrıldı - Karanlık Çağ (395-700) 500 Batı Roma Đmparatorluğu Yıkıldı - 476 600 Đslâm Dini - 622 650 700 Emeviler (661-750) 750 Abbasiler (750) - Đspanya'da Endülüs Emevileri (756-1031) Đslâm astronomisinde Hint etkisi 800 Bilgelik Evi'nin (Beyt el-hikme) kuruluşu - 830 Bağdat'ta Şemmâsiye Gözlemevi'nin ve Şam'da Kâsiyûn Gözlemevi'nin kuruluşu 850 Batlamyus'un kitabının çevirisi ve Đslâm astronomisinde Yunan etkisi Battânî (858-929) - trigonometrik fonksiyonları kullandı Fergânî (ölümü 861'den sonra) - Batlamyus'un kitabını özetledi 1000 Bîrûnî Đbn el-heysem (965-1039) - Batlamyus astronomisine eleştiriler 1050 Đsfahan Gözlemevi (1074/75) Ömer Hayyam - Celâleddîn Takvimi Zerkâlî (1029-1087) - Toledo'da gözlemevi kurdu - Güneş'in apojesinin hareketli olduğunu ileri sürdü Yüksek Ortaçağ - (11-12. Yüzyıllar) Katedral okulları kuruldu Eski Yunan eserleri, Arapça'sından Latince'ye aktarıldı (Batı da çeviriler dönemi) 13

1100 Câbir Đbn Eflâh - Batlamyus astronomisinin hatalarını düzeltti (Islâh el-mecistî) 1150 Đbn Rüşt (1126-1198) - Aristotelesçi görüşleriyle Aristoteles'in Ortak Merkezli Küreler Sistemi'ni benimsedi 1200 Merâgâ Gözlemevi Nasîrüddin-i Tûsî (doğumu 1201) - Tûsî Çifti denilen düzeneği buldu ve gezegenlerin hareketlerine uyguladı Bitrûcî (ölümü 1204) - Ortak Merkezli Küreler Sistemi'ne benzeyen yeni bir sistem öne sürdü (Kitâb el-hey'e) Sevileli John, Fergânî'nin Batlamyus astronomisinin özetini yaptığı kitabını Latince'ye çevirdi (1137); bu kitap daha sonra üç kez Latince'ye çevrildi Cremonalı Gerard, Batlamyus'un kitabını Arapça'sından Latince'ye çevirdi (1184) Cremonalı Gerard, Câbir Đbn Eflâh'ın Islâh el- Mecistî'sini Latince'ye çevirdi. Geç Ortaçağ (13-14. Yüzyıllar) Michael Scot, Bitrûcî'nin Kitâb el-hey'e'sini Latince'ye çevirdi. Aristoteles'in yapıtları Arapça'sından Latince'ye çevrildi Roger Bacon (1120-1292) - Bitrucî'den etkilenerek Batlamyus u eleştirdi Batlamyus astronomisine eleştiriler 1250 Müeyyüddîn el-urdî (ölümü 1266) - Urdî Teoremini buldu ve gezegenlerin hareketlerine uyguladı Albertus Magnus (1206-1280) - Batlamyus'u eleştirenleri eleştirdi Thomas Aquinas (1225-1274) - Hıristiyanlık ile Batlamyus astronomisini uzlaştırmaya çalıştı Sacrobosco (ölümü 1244'ten sonra) Batlamyus un görüşlerini savundu ve Fergânî nin kitabından da yararlanarak Batlamyus astronomisini özetledi 1300 Osmanlılar (1299) John Buridan (1300?-1358) - Yer'in hareketi düşüncesini tartıştı; ancak sonunda Yer in hareketsiz olduğunu düşündü. 1350 Đbn el-şâtır (1304-1376) - Kopernik tarafından da kullanılacak olan yeni bir Ay kuramı geliştirdi 1400 Semerkand Gözlemevi (1421) Uluğ Bey tarafından kuruldu 1450 Ali Kuşçu (ölümü 1474) - Osmanlılarda astronomiyi canlandırdı Đstanbul alındı ve Doğu Roma Đmparatorluğu yıkıldı (1453) Nicolas Oresmus (1320-1382) - Yer'in hareketi düşüncesini tartıştı; ancak sonunda Yer in hareketsiz olduğunu düşündü. Cusalı Nicolas (doğumu 1401) - astronomideki otoriteler reddetti Ortaçağ'ın bitişi (1453) 1500 Fracastoro (1483-1553) - Ortak Merkezli Küreler Sistemi'ni geliştirdi Kopernik (1473-1543), Güneş Merkezli Kuramı'nı sundu (1543) 1550 Takîyüddîn Đstanbul Gözlemevi'ni kurdu (1575) Đstanbul Gözlemevi yıktırıldı (1580) Tycho Brahe, Uranienborg Gözlemevi'ni kurdu (1576) 1600 Kepler (1571-1630), elips yasasını sundu (1609) Galileo (1543-1642), teleskopu astronomik amaçlı kullandı ve Güneş Merkezli Kuram'ın gözlemesel kanıtlarını sundu (1610) 1650 Kopernik astronomisinden bahseden ilk eser; Secencel el-eflâk (Tezkireci Köse Đbrahim, 1660-1664); ancak eserde Kopernik kuramı benimsenmedi. 1750 Mühendishâne-i Bahrî Hümayun (1773) Mühendishâne-i Berrî Hümayun (1793) 1800 Hoca Đshak Efendi, Kopernik astronomisini ayrıntılı olarak ele aldı (1834) Newton (1642-1727), çekim yasasını sundu Edmond Halley Kuyruklu yıldızlar ve Halley Kuyruklu Yıldızı üzerine çalışmalarını sundu (1680-1682) Leonard Euler, gezegenlerin yörüngeleri sabit değil değişen elipstir olduğunu açıkladı (1756) William Herchel, Uranüs gezegenini keşfetti (1781) William Herchel, çift yıldızları keşfetti (1782) Yıldızların yapılarını incelemek için spektral analiz yöntemi geliştirildi (1802) John Williams Draper, Ay'ın fotoğrafını almayı 14

başardı (1840) 1850 Rasathane-i Amire (1867) Neptün gezegeni keşfedildi (1846) 1950 Kandilli Gözlemevi (1935) Plüton gezegeni keşfedildi (1930) KAYNAKLAR Aydın Sayılı, The Observatory in Islam, Ankara 1988. Giorgio Abetti, The History of Astronomy, London 1954. J.L.E. Dreyer, History of the Planetary System from Thales to Kepler, New York 1953. Melek Dosay, Remzi Demir, Hüseyin Gazi Topdemir, Yavuz Unat, Đnan Kalaycıoğlu ve Yasemin Emlü, Bilim Tarihi Kılavuzu, Bilginler ve Yapıtları Nobel, Ankara 2001. Michale Hoskin (Editör), The Cambridge Illustrated History of Astronomy, Cambridge 2000. Sevim Tekeli, Esin Kâhya, Melek Dosay, Remzi Demir, Hüseyin Gazi Topdemir, Yavuz Unat ve Ayten Aydın Koç, Bilim Tarihine Giriş, Üçüncü Baskı, Nobel, Ankara 2001. Yavuz Unat, Đlkçağlardan Günümüze Astronomi Tarihi, Nobel, Ankara 2001. 15