ORİJİNAL ARAŞTIRMA ORIGINAL RESEARCH. www.turkplastsurg.org GİRİŞ



Benzer belgeler
ADRENAL KORTİKAL KANSER TEDAVİSİNDE LAPAROSKOPİK CERRAHİ

DERMATOFİBROSARKOM PROTUBERANS. Doç. Dr. Filiz Canpolat Dışkapı Yıldırım Beyazıt Eğitim ve Araştırma Hastanesi Dermatoloji Kliniği

Primeri Bilinmeyen Aksiller Metastazda Cerrahi Yaklaşım. Dr. Ali İlker Filiz GATA Haydarpaşa Eğitim Hastanesi Genel Cerrahi Servisi

LENFOMA NEDİR? Lenfoma lenf dokusunun kötü huylu tümörüne verilen genel bir isimdir.

Patoloji Arşivindeki 10 Yıllık Kanser ( ) Olgularının Genel Değerlendirilmesi

Radyasyon Koliti Oluşturulmuş Sıçanlarda Ghrelinin Barsak Anastomozu Üzerine Etkisi Dr. Ebubekir Gündeş

Santral Disseksiyon. Dr. İbrahim Ali ÖZEMİR. İstanbul Medeniyet Üniversitesi Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesi Genel Cerrahi Kliniği

Emilebilir, Mikro gözenekli Doğal Epitelyum Eşdeğeri Sentetik Yanık ve Yara Tedavi Ürünü GEÇİCİ DERİ EŞDEĞERİ


BEBEK VE ÇOCUK ÖLÜMLÜLÜĞÜ 9

MEMENİN PAGET HASTALIĞI. Doç. Dr. M. Ali Gülçelik Ankara Onkoloji Hastanesi

GENEL YARARLAR. Hızlı ve etkin yara iyileştirme Negatif Basınçlı Yara Terapisi

Biyoteknoloji Yükselen Sektör. Dr.Nezih Hekim Dr.Pakize İ.Tarzi Laboratuarları İstanbul

ANKARA EMEKLİLİK A.Ş GELİR AMAÇLI ULUSLARARASI BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU ÜÇÜNCÜ 3 AYLIK RAPOR

DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog

Meme Kanseri Cerrahisinde İntraoperatif Değerlendirme Ne kadar güvenebiliriz?

İngilizce Öğretmenlerinin Bilgisayar Beceri, Kullanım ve Pedagojik İçerik Bilgi Özdeğerlendirmeleri: e-inset NET. Betül Arap 1 Fidel Çakmak 2

Sağlık Bakanlığından Muaf Hekimin Ünvanı - Adı Soyadı. Bildiriyi Sunacak Kişi Ünvanı - Adı Soyadı. Bildiriyi Sunacak Kişi Kurumu

KORELASYON VE REGRESYON ANALİZİ

Ayşe YÜCE Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD.

TIPTA UZMANLIK KURULU. 23/06/2010 tarih ve 82 sayılı Karar Sayfa 1 / 14

SÜREÇ YÖNETİMİ VE SÜREÇ İYİLEŞTİRME H.Ömer Gülseren > ogulseren@gmail.com

Neden MGB Tercih Ediyorum? DR. HALİL COŞKUN İSTANBUL

Veri Toplama Yöntemleri. Prof.Dr.Besti Üstün

DKIS: Radyoterapi. Dr. Melis Gültekin. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyasyon Onkolojisi Anabilim Dalı

KALÇA VE ALT EKSTREMİTE KIRIK ÇIKIK VE BURKULMALARI Hazırlayan NESLİHAN GÖÇMEN

2015 KASIM AYI ENFLASYON RAPORU

Göğüs Cerrahisi Hakan Şimşek. Göğüs Cerrahisi. Journal of Clinical and Analytical Medicine

D- BU AMELİYATIN RİSKLERİ Bu ameliyatın taşıdığı bazı riskler/ komplikasyonlar vardır. Ameliyattaki riskler:

BÖLÜM 3 : SONUÇ VE DEĞERLENDİRME BÖLÜM

EKONOMİK GELİŞMELER Eylül 2012

YAYGIN ANKSİYETE BOZUKLUĞU OLAN HASTALARDA NÖROTİSİZM VE OLUMSUZ OTOMATİK DÜŞÜNCELER UZM. DR. GÜLNİHAL GÖKÇE ŞİMŞEK

KANSER HASTALARINDA PALYATİF BAKIM VE DESTEK SERVİSİNDE NARKOTİK ANALJEZİK KULLANIMI

ÇALIŞAN SAĞLIĞI BİRİMİ İŞLEYİŞİ Hastanesi

Analiz aşaması sıralayıcı olurusa proje yapımında daha kolay ilerlemek mümkün olacaktır.

1 OCAK 31 ARALIK 2009 ARASI ODAMIZ FUAR TEŞVİKLERİNİN ANALİZİ

1. BÖLÜM: SOSYAL MEDYA

Alt dudak kanserlerine cerrahi yaklaşım

TRAKYA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ACİL SERVİSİNE BAŞVURAN ADLİ OLGULARIN ÖZELLİKLERİ*

Araştırma Notu 15/177

ELLE SÜT SAĞIM FAALİYETİNİN KADINLARIN HAYATINDAKİ YERİ ARAŞTIRMA SONUÇLARI ANALİZ RAPORU

GÖREV ANALİZİ 2. YAZILMA ÖĞRENİM HEDEFİ. Mesane ve üreterin normal ve patolojik özelliklerini belirler

Safra Yolları Kanserlerinde SistemikTedaviler. Dr.M.Oktay TARHAN İzmir K.Ç.Ü. Atatürk E.A.H. Tıbbi Onkoloji Kliniği

YAZILI YEREL BASININ ÇEVRE KİRLİLİĞİNE TEPKİSİ

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Değerlendirme Notu Sayfa1

MORA TERAPİ NİN BAĞIMLILIK DIŞINDA DA KULLANILDIĞINA DAİR BİR ÖRNEK SUNMAK AMACIYLA HAZIRLADIĞIMIZ VAKA TAKDİMİ

İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ UYGULAMALARI

DÜNYA KROM VE FERROKROM PİYASALARINDAKİ GELİŞMELER

DİFFÜZ GASTRİK KANSER TEDAVİSİNDE CERRAHİ TEDAVİ YETERLİ MİDİR? Dr. İlter Özer. Türkiye Yüksek İhtisas Hastanesi Gastroenteroloji Cerrahisi Kliniği

HEMŞİRE İNSANGÜCÜNÜN YETİŞTİRİLMESİ VE GELİŞTİRİLMESİ

AĞIZ İÇİNDEN KİTLE ÇIKARILMASI AMELİYATI HASTA BİLGİLENDİRME VE ONAM (RIZA) FORMU

Rekabet Kurumu Başkanlığından, REKABET KURULU KARARI

Sigara çenlerde ve çmeyenlerde Akci er Kanseri: Genel Özelliklerde Farkl l k Var m?

Tarihçe. Nükleer Tıp Nedir?

Tiroid Papiller Kanserde Güncel Kanıtlar ve Gerçekler. Kılavuzlara göre Ameliyat Stratejisi Değişti mi?

KARACİĞER METASTAZLARINDA ROBOTİK STEREOTAKTİK BEDEN RADYOTERAPİSİ

BAĞDAT CADDESİ LEVENT ACARKENT

Düzce Üniversitesi Bilim ve Teknoloji Dergisi

Rahim ağzı kanseri; Serviks tümörü; Cerviks kanseri; Cerviks tümörü; Cervix Ca;

Balkanlar da Refah: Kısa Rapor

ÇÖKELME SERTLEŞTİRMESİ (YAŞLANDIRMA) DENEYİ

BİYOEŞDEĞERLİK ÇALIŞMALARINDA KLİNİK PROBLEMLERİN BİR KAÇ ÖZEL OLGUYLA KISA DEĞERLENDİRİLMESİ Prof.Dr.Aydin Erenmemişoğlu

GEKA NİHAİ RAPOR TEKNİK BÖLÜM. 1. Açıklama

Nod-pozitif Meme Kanserinde Lenf Nodu Oranı Nüks ve Mortaliteyi Belirleyen Bağımsız Bir Prognostik Faktördür

TÜRKİYE DE ÇALIŞAN KADINLAR: SORUNLARI, BEKLENTİLERİ VE SENDİKALARA KARŞI TUTUMLARI

BÖLÜM 3 FREKANS DAĞILIMLARI VE FREKANS TABLOLARININ HAZIRLANMASI

Dünya Hububat Pazarında Neredeyiz?

F Klâvye Standart Türk Klâvyesi

LAPAROSKOPİK KOLOREKTAL KANSER CERRAHİSİNİN ERKEN DÖNEM SONUÇLARI:251 OLGU

Akciğer Kanserinde Tanı Yöntemleri

AVİVASA EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. DENGELİ EMEKLİLİK YATIRIM FONU YILLIK RAPOR (AVD)

T.C. TOPRAK MAHSULLERİ OFİSİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Fındık İşleri Dairesi Başkanlığı ...

RAHİM TAHLİYESİ UYGULAMALARININ ZEYNEP KAMİL AİLE PLANLAMASI KLİNİGİNDE GÖZLENEN ETKİLERİ GİRİŞ. Dr. Asuman KARAMANı.. ı Dr.

Onkoplastik meme cerrahisi ve yenilikler

Resim 1: Kongre katılımı (erken kayıt + 4 günlük kongre oteli konaklaması) için gereken miktarın yıllar içerisindeki seyri.

TEKNOGİRİŞİM SERMAYESİ DESTEĞİ PROGRAMI

GÖĞÜS DUVARI TÜMÖRLERİ. PROF. DR. REFİK ÜLKÜ D.Ü Tıp Fak Göğüs Cerrahisi

Hayata Dokunan Bir El: YEDAM (Yeşilay Danışma Merkezi)

KÜRATİF TEDAVİ SONRASI PSA YÜKSELMESİNE NASIL YAKLAŞALIM? Doç. Dr. Bülent Akduman Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji A.D.

Ekonomi Bülteni. 16 Mart 2015, Sayı: 11. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

ÇEVRE KORUMA KURUMSAL SOSYAL SORUMLULUK

Vaka Sunumu. Uz Dr Alper Ata Mersin Devlet Hastanesi Tıbbi Onkoloji Bölümü 23 Şubat 2013

Ara rma, Dokuz Eylül Üniversitesi Strateji Geli tirme Daire Ba kanl na ba

-Bursa nın ciroları itibariyle büyük firmalarını belirlemek amacıyla düzenlenen bu çalışma onikinci kez gerçekleştirilmiştir.

ANKARA EMEKLİLİK A.Ş GELİR AMAÇLI ULUSLARARASI BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU 3 AYLIK RAPOR

TRİPLE NEGATİF MEME KANSERİNE YAKLAŞIM RADYOTERAPİ

ELEKTRİK ÜRETİM SANTRALLERİNDE KAPASİTE ARTIRIMI VE LİSANS TADİLİ

Cerrahi Dışı Tedaviler

Dönemi Erasmus Hareketlilik Faaliyeti Hibe Dağıtım Yöntemi

PRC 29 H 2 PRC 7002 MAKALE SAATİ

2016 ŞUBAT AYI ENFLASYON RAPORU

Üç-fazlı 480 volt AC güç, normalde-açık "L1", "L2" ve "L3" olarak etiketlenmiş vida bağlantı uçları yoluyla kontaktörün tepesinde kontak hale gelir

İNTRAVEZİKAL (MESANE İÇİNE) BACİLLUS CALMETTE GUERİN (BCG) İMMÜNOTERAPİSİ. Soyadı:... Doğum tarihi: Protokol No:... Baba adı: Ana adı:..

2015 Ekim ENFLASYON RAKAMLARI 3 Kasım 2015

YETMİŞ DOKUZ MALİGN MELANOMA OLGUSUNUN RETROSPEKTİF ANALİZİ

YERLİ ÜRETİCİLER TARAFINDAN ÇİN HALK CUMHURİYETİ MENŞELİ PVC İTHALATINA YÖNELİK YAPILAN KORUNMA ÖNLEMİ BAŞVURUSUNUN GİZLİ OLMAYAN ÖZETİ

OBEZİTE CERRAHİSİ KARŞIT-YANDAŞ GÖRÜŞ

ENFLASYON ORANLARI

Endüstri Mühendisliğine Giriş. Jane M. Fraser. Bölüm 2. Sık sık duyacağınız büyük fikirler

ARAŞTIRMA PROJESİ NEDİR, NASIL HAZIRLANIR, NASIL UYGULANIR? Prof. Dr. Mehmet AY

Transkript:

ORİJİNAL ARAŞTIRMA ORIGINAL RESEARCH TÜRK PLASTİK REKONSTRÜKTİF ve ESTETİK CERRAHİ DERGİSİ Cilt 21 / Sayı 1 DERMATOFİBROSARKOMA PROTUBERANS: GENİŞ EKSİZYON İLE TEDAVİ EDİLEN 14 OLGUNUN ANALİZİ DERMATOFIBROSARCOMA PROTUBERANS: ANALYSIS OF 14 CASES TREATED WITH WIDE EXCISION *Mustafa Durgun, *Caferi Tayyar Selçuk, *Burhan Özalp, **Hülda Rıfat Özakpınar, **Ergin Seven, *Mehmet Bozkurt, **Ali Teoman Tellioğlu * Dicle Üniversitesi Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi AD, DİYARBAKIR ** Dışkapı Yıldırım Beyazıt Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Plastik Cerrahi Kliniği, ANKARA ÖZET Giriş: Dermatofibrosarkoma protuberans (DFSP) dermis ve cilt altı dokudan kaynaklanan ağrısız, yavaş büyüyen plak ve nodüller şeklinde ortaya çıkan fibroblastik bir tümördür. Bu çalışmada dermatofibrosarkoma protuberans nedeniyle ameliyat edilen 14 hasta yeterli cerrahi sınır ve nüks açısından incelendi. Gereç Yöntem: Bu çalışmaya Ocak 2007-Ekim 2012 yılları arasında Dışkapı Yıldırım Beyazıt Eğitim ve Araştırma Hastanesi Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Kliniği ile Dicle Üniversitesi Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Anabilim Dalında dermatofibrosarkoma protuberans tanısıyla ameliyat edilen hastalar dahil edildi. Hastalar yaş, cinsiyet, onarım yöntemi ve ameliyat sonrası izlem süreleri açısından değerlendirildi. Lezyonlar 4 cm sağlam deri sınırı ve altta fasyayı içerecek şekilde geniş eksize edildi. Bulgular: Bu çalışmaya dahil edilen 14 hastanın 6 sı erkek 8 i kadındı. Hastaların yaşı 18-89 arasında değişmekte ve ortalama 45 idi. Lezyonlar 9 hastada gövde(%64), 3 hastada üst ekstremite(%21), 2 hastada alt ekstremite yerleşimliydi(%15). Takip süresi ortalama 21 aydı. Lezyonun el bileği yerleşimli olduğu bir hastada cerrahiye ek olarak radyoterapi uygulandı. Hastaların hiç birinde nüks gelişmedi. Sonuçlar: Çalışmamızda uyguladığımız 4 cm sağlam deri ile geniş eksizyonun histopatolojik olarak negatif sınırı sağlayabildiğini düşünüyoruz Anahtar sözcükler: Dermatofibrosarkoma protuberans, Geniş eksizyon, Lokal nüks, ABSTRACT Introduction: Dermatofibrosarcoma protuberans is a painless, slow growing, plaque or noduler shaped fibrocystic tumor taking origin from dermis and subcutaneous tissue. In this study 14 patients operated because of dermatofibrosarcoma protuberans has been evaluated for sufficient surgical border and reccurence. Material and Methods: Patiens included in this study were operated between January 2007-October 2012 in Dışkapı Yıldırım Beyazit Training and Research Hospital Department of Plastic Reconstructive and Aesthetic Surgery and Dicle University Plastic Reconstrucitve and Aesthetic Surgery diagnosed with dermatofibrosarcoma protuberans. Patients evaluated for age, sex, reconstructive method and postoperative follow duration. Lesions excised widely including 4 cm of intact skin border and fasia below. Results: Among 14 patients who were included 6 were male 8 were female. Age of patients varied between 18-89 with an average of 45 years. Lesions were on trunk in 9 patients (%64), on upper extremity in 3 patients (%21), and on lower extremity in 2 patients (%15). Average follow up duration were 21 months. A patient with a lesion on wrist recieved radiotherapy additional to surgery. No reccurence observed in any patient. Conclusions: In our study, a wide excision of skin with 4 cm can provide histopathologically negative border. Keywords: Deramatofibrosarcoma Protuberans, Wide excision, Local recurrence Geliş Tarihi : 04-12-2012 Kabul Tarihi : 28-05-2013 GİRİŞ Dermatofibrosarkoma protuberans (DFSP) dermis ve cilt altı dokudan kaynaklanan ağrısız, kırmızıkahverengi veya morumsu plak ve nodüller şeklinde ortaya çıkan fibroblastik bir tümördür (Şekil 1). 1 İlk olarak 1890 yılında Taylor tarafından tanımlanmış ancak günümüzde kabul edilen tanımı 1925 yılında Hoffmann tarafından yapılmıştır. 2 Dermatofibrosarkoma protuberans nadir görülen bir tümördür ve yıllık insidansı milyonda 0,8-1 dir. Kalıtımsal veya ailesel geçiş göstermez. Genellikle 20-50 yaşlar arasında görülür ve 16 yaşından önce bu tümö- www.turkplastsurg.org rün görülmesi oldukça nadirdir. Bununla beraber yenidoğanda DFSP görüldüğü bildirilmiştir. 3 En sık gövde olmak üzere (%50-60), üst ekstremiteler (%25), baş ve boyun (%10-15) tümörün en sık yerleştiği bölgelerdir.4 Hastaların yaklaşık %20 sinde daha önce yaşanmış bir travma öyküsü mevcut olmasına rağmen kesin neden tam olarak bilinmemektedir. Dermatofibrosarkoma protuberansın klinik olarak en önemli özelliği lokal agresif bir tümör olması ve basit eksizyonlardan sonra çok yüksek oranda nüks görülmesidir. Bu tümör nadiren metastaz yapmasına rağmen bölgesel lenf nodlarına veya kan yoluyla akciğerlere, 24

Turk Plast Surg 2013;21(1) Dermatofibrosarcoma protuberans beyin, kemiğe metastaz gerçekleşebilir. Uzak metastaz gelişen hastaların hayatta kalım süresi 1-48 ay arasında olduğu ve çoğu hastanın 2 yıl içinde kaybedildiği bildirilmektedir.4 Tedavide en sık kullanılan iki yöntem lezyonun geniş sağlam deri sınırı ile eksizyonu ve daha az sağlam deri çıkarılmasını sağlayan Mohs mikrografik cerrahidir. Bu çalışmada nadir görülen bir tümör olan DFSP nedeniyle ameliyat edilen 14 hastanın yeterli cerrahi sınır ve nüks açısından değerlendirilmesi amaçlandı. Gereç ve Yöntem Bu çalışmaya Ocak 2007-Ekim 2012 yılları arasında Dışkapı Yıldırım Beyazıt Eğitim ve Araştırma Hastanesi ve Dicle Üniversitesi Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Anabilim Dalında dermatofibrosarkoma protuberans tanısıyla ameliyat 14 hasta dahil edildi. Takip bilgilerine ulaşılamayan 5 hasta bu çalışmaya dahil edilmedi. Hastalar yaş, cinsiyet, rekonstrüksiyon yöntemi ve ameliyat sonrası izlem süreleri açısından değerlendirildi. Ciltteki primer lezyon nedeniyle başvuran hastalarda öncelikle biyopsi alındı. Patolojik incelemesi DFSP olarak raporlanan hastalarda lezyonlar 4 cm sağlam deri sınırı ve altta fasyayı içerecek şekilde geniş eksize edildi. Karın yerleşimli lezyonların eksizyonu sonrası oluşan defektler primer olarak diğer defektler ise kısmi kalınlıkta deri greftleri ile onarıldı (Şekil 2). Ameliyat sonrası dönemde hastalar ilk 3 ay aylık, birinci yıla kadar 3 ayda bir ve birinci yıldan sonra ise 6 ayda bir kontrollere çağrılarak nüks açısından değerlendirildi. Şekil 1. 60 yaşına bayan hastanın sağ infraklavikular bölgesinde kırmızı renkli nodül şeklinde lezyon görülmektedir Bulgular Bu çalışmaya dahil edilen 14 hastanın 6 sı erkek 8 i kadındı. Hastaların yaşı 18-89 arasında değişmekte ve ortalama 45 idi. Lezyonlar 9 hastada gövde(%64), 3 hastada üst ekstremite (%21), 2 hastada alt ekstremite(%15) yerleşimliydi. Hastalardan alınan lezyonların hepsinin patolojik incelemesi yapıldı. Hastaların hepsinde tümörsüz sağlam cerrahi sınır elde edildi. Lezyonun karın bölgesinde yerleşmiş olduğu 2 hastada eksizyonu sonucu oluşan defekt alan primer olarak, diğer bölgedeki defekt alanlar ise kısmi kalınlıktaki deri greftleri ile onarıldı. Takip süresi ortalama 21 aydı. Lezyonun el bileği yerleşimli olduğu bir hastada alt sınırda tümörün cerrahi sınıra çok yakın olması nedeniyle radyoterapi uygulandı (Şekil 3). Hastaların hiç birinde nüks gelişmedi. Tartışma Dermatofibrosarkoma protuberans düşük dereceli malign tümörlerden biridir. Bu tümör tüm kanserlerin %0,1 den azını ve yaklaşık olarak sarkomların %1 ini oluşturur.5 Erken dönemde tümöral lezyonlar fibrom, lipom, epidermoid kist, hemanjiyom gibi benign lezyonlar ile karıştırılabilmektedir. Bu nedenle çıkarılan lezyonlar benign olduğu düşünülse bile patolojik incelemelerinin yapılması gerekmektedir. Bu çalışmaya dahil edilen14 hastanın 6 sında (%42) lezyonlar fibrom, li25 Şekil 2. A. 50 yaşında bayan hastanın sağ el dorsalinde biyopsi sonucu DFSP olarak bildirilen lezyonun ameliyat öncesi görünümü B. Lezyonun 4 cm sağlam cerrahi sınır ile eksizyonu sonrası görüntüsü C. Defekt alanın kısmi kalınlıkta deri grefti ile onarıldıktan sonraki 8. ay görüntüsü. www.turkplastsurg.org

TÜRK PLASTİK REKONSTRÜKTİF ve ESTETİK CERRAHİ DERGİSİ - 2013 Cilt 21 / Sayı 1 pom, epidermoid kist, hemanjiyom öntanıları ile eksize edilerek ve patolojiye yollandı. Patolojik inceleme sonucu DFSP olarak rapor hastalarda geniş eksizyon yapıldı. DFSP ın tedavisinde temel amaç histopatolojik olarak negatif sınır ile lezyonun geniş olarak çıkarılmasıdır. Tümör yayılımı normal görünümlü deri altından tümör hücrelerinin yayılımı ile olduğundan lezyonun tamamen çıkarılması zordur. Taylor ve arkadaşlarının yaptığı çalışmada %49, Mc Peak ve arkadaşlarının yaptığı çalışmada %80 oranında basit eksizyon sonrası nüks ile karşılaşmışlardır. 6,7 Bu hastalarda tekrar eksizyon yapılmadığı taktirde nüks eden lezyonlar kolaylıkla skar veya ödem ile karıştırılabilmekte ve tedavide gecikme yaşanabilmektedir. Bu nedenle patolojik inceleme sonucu DFSP olarak bildirilen hastalarda geniş eksizyon yapılmalıdır. Tümörün ne kadar sağlam cerrahi sınırla çıkarılmasını gösteren prospektif bir çalışma bulunmamaktadır. Retrospektif çalışmalarda lezyonlar genellikle 3-5 cm lik sağlam sınır ile çıkarılmıştır. 8 Şekil 3. A. 42 yaşında bayan hastada sol el bileği yerleşimli lezyonun görütüsü. B. Lezyonun 4 cm sağlam cerrahi sınır ile eksizyonundan sonraki görüntüsü C. Lezyon eksize edildikten sonra KKDG ile onarılmış ve RT uygulanmıştır. Ameliyat sonrası 8. aydaki görüntüsü Dermatofibrosarkoma protuberans tedavisinde en önemli problemlerden biri yüksek oranda görülen tümör nüksüdür. Daha önce yapılan çalışmalarda, lezyonun hemen sınırından yapılan eksizyonlarda nüks oranının %60 larda olduğu ve geniş eksizyonlarda bu oranın %23 e kadar indiği bildirilmiştir. 9 Histolojik subtip, yüksek mitoz oranı, baş ve boyun yerleşim, lezyonun daha önce nüks etmiş olması nüks riskini arttırmaktadır. 10 Nüks oranlarını azaltmada en önemli konulardan biri sağlam cerrahi sınırın hangi yöntem ile elde edileceğidir. Bu amaçla 3-5 cm sağlam deri dahil edilerek yapılan geniş eksizyonlar veya Mohs mikrografik cerrahisi kullanılmaktadır. Geniş eksizyon pratikte hala en sık tercih edilen yöntemdir. Geniş eksizyonun kaç cm sağlam deri ile yapılması gerektiği konusu ise tartışmalıdır. Lindler ve arkadaşları çevresel olarak 2,5 ile 3,5 cm lik sağlam sınırın yeterli olduğunu ileri sürmüşlerdir. 11 Stojadinovic ve arkadaşları baş ve boyun yerleşimli lezyonlarda 2 cm veya daha fazla sağlam deri çıkarılmasının nega- Tablo 1. Çalışmaya dahil edilen hastaların özellikleri ve lezyonların yerleşim yerleri No Yaşı Cinsiyet Tümörün yerleşimi Tümör boyutları İzlem süresi Tedavi (cm) (ay) 1 45 K Sırt 15x10 Eksizyon + greft 12 2 50 K Sol el dorsali 1x0.5 Eksizyon + greft 24 3 42 E Sağ lomber 4x3 Eksizyon + greft 36 4 42 K Sol el bileği 1x1 Eksizyon + greft 8 5 38 K Sağ meme inferioru 3x1 Eksizyon + greft 22 6 55 K Sağ pektoral bölge 2x1 Eksizyon + greft 20 7 18 E Sağ deltoid bölge 1x1 Eksizyon + greft 30 8 26 K Sırt 2x1 Eksizyon + greft 24 9 72 E Karın 2x2 Eksizyon + primer sütür 18 10 60 K Sağ infraklavikular bölge 2x1 Eksizyon + greft 12 11 48 E Sağ bacak 4x2 Eksizyon + greft 36 12 30 K Sol skapula 3x5 Eksizyon + greft 24 13 89 E Sol ayak tabanı 1.5x1 Eksizyon + greft 18 14 27 E Karın 2x3 Eksizyon + primer sütür 12 www.turkplastsurg.org 26

Turk Plast Surg 2013;21(1) Dermatofibrosarcoma protuberans tif histolojik sınırı elde etmede yeterli olduğunu ileri sürmüşlerdir.12 Kimmel ve arkadaşları ameliyat öncesi 3x3 cm den küçük lezyonların 4 cm sağlam deri ile çıkarılması durumunda %95 oranda tam iyileşme sağlandığını ileri sürmüşlerdir. 13 Bu çalışmaya dahil edilen hastalarda lezyon en az 4 cm lik sağlam deri sınır ile altta subkutan doku ve fasyayı içerecek şekilde çıkartıldı. 4 cm lik sağlam sınır ile çıkarılan lezyonların patolojik incelemeleri yapıldığında hiçbir lezyonda cerrahi sınırda tümöre rastlanmadı. Bu nedenle 4 cm lik sağlam cerrahi sınırın histopatolojik olarak tümörsüz sınırı sağlamada yeterli olduğunu düşünüyoruz. Baş boyun yerleşimli tümörlerde bu kadar sağlam derinin çıkarılması kozmetik veya fonksiyonel problemlere yol açabilir. Ancak bizim vakalarımızda baş boyun yerleşimli lezyon bulunmamaktaydı. Dermatofibrosarkomanın tedavisinde en sık uygulanan bir diğer yöntem olan Mohs mikrografik cerrahisi 1941 yılında Frederick Mohs tarafından tanımlanmıştır. 14 Bu teknikte tümör yaklaşık 2 mm lik güvenlik sınırı ile eksize edilir ve çıkarılan parçadan horizontal planda kesit alınır. Horizontal kesitin frozen incelemesinde negatif sınır elde edilinceye kadar eksizyona devam edilir. Bu tekniğin amacı geniş rezeksiyonu önleyerek daha iyi estetik ve fonksiyonel sonuçlar elde etmektir. Daha çok baş boyun bölgesinde yerleşmiş DFSP olgularında başvurulan bu teknik ile yüksek kür oranlarının sağlandığı bildirilmiştir. Ancak Mohs cerrahisi yorucudur ve zaman alan bir işlemdir. Bizim olgularımızla baş boyun yerleşimli lezyon bulunmadığından Mohs mikrografik cerrahiyi uygulamadık. İhmal edilmiş DFSP ve nüks etmiş lezyonlarda tümör derin fasyaya, kasa ve kemiğe yayılma eğiliminde olduğundan lezyonların daha geniş sınır eksize edilmesi gerekebilmektedir. Bazen lezyon eksize edilirken, oluşan defekt alanın primer onarımı göz önünde bulundurularak daha az sağlam deri sınırı ile eksizyon yapılmaktadır. Bu yanlış bir yaklaşımdır ve oluşacak defekt alanın büyüklüğünden çekinilmemelidir. Eksizyondan sonra oluşan geniş defekt alanlarının onarımı genellikle deri greftleri veya flepler ile yapılabilmektedir. Çok büyük olmayan karın yerleşimli lezyonların eksizyonundan sonra oluşan defektlerin onarımı ise primer sütür ile yapılabilir. Lezyonun karın yerleşimli olduğu olgularımızın ikisinde tümör eksizyonu sonrası oluşan defekt alan primer onarıldı. 12 hastamızda defekt alanlar kısmi kalınlıktaki deri greftleri ile onarıldı. Yapılan bazı çalışmalarda tümörün cerrahi sınıra çok yakın olduğu veya cerrahi sınırın pozitif olduğu olgularda cerrahiden sonra radyoterapi (RT) uygulanmasının lokal nüks gelişimi riskini önemli ölçüde azalttığı gösterilmiştir. 15,16 Sun ve arkadaşlarının yaptığı çalışmada DFSP olan 35 hastanın 24 ü sadece cerrahi olarak tedavi edilmiş, 11 ine ise cerrahiye ek olarak RT verilmiştir. Yedi yıllık lokal kontrol oranı sadece cerrahi uygulanan hastalarda %28 ve cerrahiye ek olarak RT 27 www.turkplastsurg.org uygulanan hastalarda ise %80 olarak tespit edilmiştir.17 Bizim çalışmamızda lezyonun el bileği yerleşimli olduğu bir olguda derin planda tümörün sağlam cerrahi sınıra çok yakın olması nedeniyle RT uygulandı. Bu olgunun 8 aylık takibinde nüks gelişmedi. Lokal agresif davranışına rağmen DFSP ta metastaz nadiren görülmektedir. Metastaz genellikle akciğerler, kemik ve lenf nodlarına olmaktadır. Yapılan bir çalışmada 260 olguluk bir seride 7 olguda karaciğer, akciğer, böbrek ve diğer organlara metastaz görülmüş ve bu olguların 3 ünde ise rejyonel lenf nodu metastazı tespit edilmiştir.18 Çalışmaya dahil edilen olguların takiplerinde, hiçbir hastada uzak organ metastazı veya lenf nodu metastazına rastlanmadı. Sonuç olarak DFSP tedavisinde geniş eksizyon, günümüzde hala en sık uygulanan yöntemlerden biri olmaya devam etmektedir. Çalışmamızda uyguladığımız 4 cm sağlam deri ile geniş eksizyonun histopatolojik olarak negatif sınırı sağlayabildiğini düşünüyoruz. Patolojik incelemede lezyonun cerrahi sınıra yakın olduğu bildirilen olgularda radyoterapinin etkili olduğunu düşünüyoruz. 1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. Dr. Mustafa DURGUN Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Anabilim Dalı, Diyarbakır E-posta: mustafadurgun@gmail.com KAYNAKLAR Erdem O, Wyatt AJ, Lin E, Wang X, Prieto VG. Dermatofibrosarcoma protuberans treated with wide local excision and followed at a cancer hospital: prognostic significance of clinicopathologic variables. Am J Dermatopathol. 2012 Feb;34(1):24-34. Hoffman E. Uber das knollentreibende fibrosarkom de haut. Dermatol Z 1925;43:1 28. Gloster HM, Brodland DG: The epidemiology of scin cancer. Dermatol Surg 1996;22:217. Buck DW 2nd, Kim JY, Alam M, Rawlani V, Johnson S, Connor CM, Dumanian GA, Wayne JD. Multidisciplinary approach to the management of dermatofibrosarcoma protuberans. J Am Acad Dermatol. 2012 Nov;67(5):861-6. Paradisi A, Abeni D, Rusciani A, Cigna E, Wolter M, Scuderi N, Rusciani L, Kaufmann R, Podda M. Dermatofibrosarcoma protuberans: wide local excision vs. Mohs micrographic surgery. Cancer Treat Rev. 2008 Dec;34(8):728-36. Taylor HH, Helwing EB. Dermatofibrosarcoma protuberans. Cancer 1962; 15: 717-25. Mc Peak CJ. Cruz T, Nicastri AD. Dermatofibrosarcoma protuberans- An analysis of 86 cases-five with metastasis. Ann Surg 1967;166: 803-16.

TÜRK PLASTİK REKONSTRÜKTİF ve ESTETİK CERRAHİ DERGİSİ - 2013 Cilt 21 / Sayı 1 8. 9. 10. 11. 12. 13. Sinha VD, Dharker SR, Karla GS. Dermatofibrosarcoma protuberans of scalp: a case report. Neurol India 2001; 49:81-83. Mark RJ, Bailet JW, Tran LM, et al: Dermatofibrosarcoma protuberans of the head and neck: a report of 16 cases, Arch Otolaryngol Head Neck Surg 1993;119:891 Bowne WB, Antonescu CR, Leung DH, et al.: Dermatofibrosarcoma protuberans: A clinicopathologic analysis of patients treated and followed at a single institution. Cancer 2000;88:2711 20. Lindner NJ, Scarborough MT, Powell GJ, et al.: Revision surgery in dermatofibrosarcoma protuberans of the trunk and extremities. Eur J Surg Oncol 1999;25:392 7. Stojadinovic A, Karpoff HM, Antonescu CR, et al.: Dermatofibrosarcoma protuberans of the head and neck. Ann Surg Oncol 2000;7:696 704. Kimmel Z, Ratner D, Kim JY, et al.: Peripheral excision margins for dermatofibrosarcoma protuberans: A meta-analysis of spatial data. Ann Surg Oncol 2007;14:2113 20. 14. 15. 16. 17. 18. Mohs FE. The chemosurgical method for the microscopically controlled excision of cancer of the skin. N Y State J Med 1956;56:3486-3493. Dagan R, Morris CG, Zlotecki RA, et al.: Radiotherapy in the treatment of dermatofibrosarcoma protuberans. Am J Clin Oncol 2005;28:537 9. Suit H, Spiro I, Mankin HJ, et al.: Radiation in management of patients with dermatofibrosarcoma protuberans. J Clin Oncol 1996;14:2365 9. Sun LM, Wang CJ, Huang CC, et al.: Dermatofibrosarcoma protuberans: Treatment results of 35 cases. Radiother Oncol 2000;57:175 81. Cai H, Wang Y, Wu J, Shi Y. Dermatofibrosarcoma protuberans: clinical diagnoses and treatment results of 260 cases in China. J Surg Oncol. 2012 Feb;105(2):142-8. www.turkplastsurg.org 28