Kan, Saç, İdrar ve Solunum Havası Örneklerinin Bağımlılık Yapan Maddelerin Analizinde Kullanımı



Benzer belgeler
İŞYERİ MADDE TESTİ. Doç.Dr. Nebile DAĞLIOĞLU Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp ABD

SAÇTA MADDE ANALİZİ. Dr. Ebru GÜRLEYİK Tıbbi Biyokimya Uzmanı

Toksikolojik Tarama Testleri. Doç.Dr. Cemil Kavalcı Başkent ÜTF Acil Tıp AD Ankara

KONFİRMASYON TESTLERİNDE DÜNYA ÜZERİNDE UYGULANAN TEKNİKLER

ECZACILIK FAKÜLTESİ TOKSİKOLOJİ. Dersin Kodu Dersin Adı Z/S T U K

TÜRKİYE İLAÇ VE TIBBİ CİHAZ KURUMU KOZMETİK ÜRÜNLERİN STABİLİTESİNE VE AÇILDIKTAN SONRA KULLANIM SÜRESİNE İLİŞKİN KILAVUZ SÜRÜM 1.

8-Biyolojik İzleme. Volkan Dündar

The Value of Innovation. Maddeler & Hareket Modları

İDRARDA TOKSİK MADDE ANALİZİ: TARAMA ve DOĞRULAMA

ANALĐZ ĐÇĐN GEREKLĐ EKĐPMANLAR. Mikro pipet (1000 µl) Ependorf tüpü (1.5 ml) Cam tüp (16X100 mm)

T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü...

Adli Tıp Enstitüsü 1982 yılında İstanbul Üniversitesi Rektörlüğüne bağlı olarak kurulmuş olup, Tıp, Fen ve Sosyal Bilimler Anabilim Dalları altında Li

Zehirlenmelerde Toksikolojik Analizler

İlaçların Etkilerini Değiştiren Faktörler, ve İlaç Etkileşimleri

İÇİNDEKiLER. Önsöz...,... v BÖLÜM I. TOKSiKOLOJi'YE GiRiŞ

I. YARIYIL TEMEL BİYOKİMYA I (B 601 TEORİK 3, 3 KREDİ)

21 gün. 21 gün. 21 gün. Tüm programlar için kullanılabilir. Tüm programlar için kullanılabilir. Tüm programlar için kullanılabilir.

Farmasötik Toksikoloji

ETKİN İLAÇ KULLANIMINDA GENETİK FAKTÖRLER. İlaç Kullanımında Bireyler Arasındaki Genetik Farklılığın Önemi

KISA ÜRÜN BİLGİSİ. 4. KLİNİK ÖZELLİKLER 4.1 Terapötik endikasyonlar NIZORAL Ovül, akut ve kronik vulvovajinal kandidozun lokal tedavisinde kullanılır.

İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ MESLEK HASTALIKLARI-3 PROF.DR.SARPER ERDOĞAN

CHOICES OF BIOLOGICAL SAMPLE AND ANALYTICAL METHOD IN FORENSIC TOXICOLOGY ANALYSES

Sevim Yasemin ÇİÇEKLİ 1, Coşkun ÖZKAN 2

T. C. İSTANBUL BİLİM ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ BİYOKİMYA ANABİLİM DALI YÜKSEK LİSANS PROGRAMI EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI MÜFREDATI

TÜRKİYE İLAÇ VE TIBBİ CİHAZ KURUMU KOZMETİK ÜRÜNLERİN STABİLİTESİNE VE AÇILDIKTAN SONRA KULLANIM SÜRESİNE İLİŞKİN KILAVUZ

Ömer ORAN İSG Uzman Yardımcısı

İLERİ ARITIM YÖNTEMLERİNDEN FENTON REAKTİFİ PROSESİ İLE ENDÜSTRİYEL BİR ATIK SUYUN ISLAK HAVA OKSİDASYONU

Türkiye de Bağımlılık Epidemiyolojisi. Dr. Zehra Arıkan

Üsküdar Üniversitesi davranış bilimleri alanındaki uzmanlığı ve akademik birikimiyle madde bağımlılığı üzerine multidisipliner çalışan tek eğitim ve

ATLET (SPORCU) BİYOLOJİK PASAPORTU (ABP)

Narkotik Analjeziklerin Gaz-Sıvı Kromatografisi İle Ayırımı ve Miktar Tayini

Farmasötik Toksikoloji

Biyolojik Örneklerde İlaç

1. Kıyı Bölgelerinde Çevre Kirliliği ve Kontrolü KÇKK

(*) Dr. Çağatay Kundak DÜZEN LABORATUVARLAR GRUBU 16 Ekim 2009, Ankara

İDRAR ÖRNEKLERİNDE ÖZEL TESTLER. DR.MURAT ÖKTEM / Düzen Laboratuvarlar Grubu

Doç.Dr.Yeşim Gürol Yeditepe Üniversitesi Hastanesi Tıbbi Mikrobiyoloji

RİSK DEĞERLENDİRMESİ

Toksisiteye Etki Eden Faktörler

Doç. Dr. Bülent Şam. Adli Tıp Uzmanı ATK, KİD

İDRAR ÖRNEĞİ ANALİZ İÇİN NE KADAR UYGUN? (Avrupa ve CLSI kılavuzlarına göre) Dr. Koza Murat

ADLİ TOKSİKOLOJİ LABORATUVARINDA STANDARDİZASYON STANDARDIZATION IN FORENSIC TOXICOLOGY LABORATORY ÖZET ABSTRACT

Sentetik Uyuşturucular: Amfetamin Örneği. Dilek Güngör *

İLAÇ, KOZMETİK ÜRÜNLER İLE TIBBİ CİHAZLARDA RUHSATLANDIRMA İŞLEMLERİ ECZ HAFTA

Biyolojik Örneklerde İlaç Analizi ECZ 344/9. Ders Prof.Dr. Dilek AK ÖRNEKLERİN SAKLANMASI VE DİĞER KONULAR

Lab Cihazları Dersi Çalışma Soruları

Akvaryum veya küçük havuzlarda amonyağın daha az zehirli olan nitrit ve nitrata dönüştürülmesi için gerekli olan bakteri populasyonunu (nitrifikasyon

Uyuşturucu Kullanımı ve Uyuşturucuya Bağlı Problemler Uyuşturucu Kullanımını ve Uyuşturucuya Bağlı Problemlerin İzlenmesi

Serum Separatör Tüplerin Tiroid Fonksiyon Testlerinin Stabilitesine Etkisi. Müjgan ERCAN Aydın Halk Sağlığı Laboratuvarı, Biyokimya Bölümü

Tarama Testlerinde Dünya Üzerinde Uygulanan Teknikler

Kannabinoidlerin Toksikolojisi, Sentetik Kannabinoidler ve Analitik yaklaşımlar

AMİLAZ (SERUM) Klinik Laboratuvar Testleri

ECF301 BİYOKİMYA LABORATUVARI

İLAÇ ETKİLEŞİMLERİ. Amaç. Hastalık, yaralanma ya da cerrahi girişim sonrası ortaya çıkan ağrı ve diğer belirtileri ortadan kaldırmak

Adli Tıp Bülteni The Bulletin of Legal Medicine

GC/MS METODU İLE İDRARDA AYNI ANDA MORFİN, KODEİN VE 6- MONOASETİLMORFİN TAYİNİ

KISA ÜRÜN BĐLGĐSĐ. Kuru göz sendromunun semptomatik tedavisinde kullanılır.

Yoğun Bakımlarda İnfeksiyon Kontrolü: Haricen Klorheksidin Uygulanmalı mı?

TÜRKİYE İLAÇ VE TIBBİ CİHAZ KURUMU KOZMETİK ÜRÜNLER VEYA HAMMADDELERİ İLE YAPILAN PERKÜTAN ABSORPSİYON/PENETRASYON TESTLERİNE İLİŞKİN KILAVUZ

Yasaklı maddeler Kullanımı kısıtlı maddeler Kullanımı izinli olan maddeler Yasaklı doping yöntemleri

KISA ÜRÜN BİLGİSİ Terapötik endikasyonlar Kas-iskelet sistemi ile ilişkili akut ağrılı kas spazmlarının semptomatik tedavisinde endikedir.

NAT Yöntem onayı. Dr. A. Arzu Sayıner Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji AD

21 gün. 21 gün. 21 gün. Tüm programlar için kullanılabilir. Tüm programlar için kullanılabilir. Tüm programlar için kullanılabilir.

Hamilelik Döneminde İlaçların Farmakokinetiği ve Farmakodinamiği

Kimyasal analiz : bir örnekteki bileşenleri v bileşenlerin konsantrasyonların bulmak için yapılan işlemi genel adıdır.

Pediatriye Özgü Farmakoterapi Sorunları

BRUSELLOZUN İNSANLARDA ÖNLENMESİ VE KONTROLÜ

FARMASÖTİK KİMYAYA GİRİŞ

Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/6) Akreditasyon Kapsamı

Yeni Nesil Optik ve Elektronik Malzemeler: Tasarım Sentez ve Uygulamalar

Geliş nedeni Reason for reception A B C A B C A B C A B C A B C

3. Basamak Bir Hastanede Görev Yapan Sağlık Çalışanlarının Hepatit C Hakkında Bilgi Düzeyi ve Hepatit C Enfeksiyonu Olan Hastalara Karşı Tutumlarının

LABORATUVARLARDA İŞ SAĞLIĞI ve GÜVENLİĞİ ÖNLEMLERİ. İş Güvenliği Uzmanı Elif BAYHATUN İş Sağlığı & Güvenliği Birimi

Nitrik Oksit Sentaz ve Nitrik Oksit Ölçüm Yöntemleri

HPLC (Yüksek Basınçlı Sıvı Kromotografisi)

I. Analitik duyarlılık ve özgüllük II. Klinik duyarlılık ve özgüllük III. Kesinlik tekrarlanabilirlik IV. Doğruluk V. Doğrusallık (lineerite)

Santral sinir sistemi stimulanları ve psikotomimetik ilaçlar

kökenli dipeptit glisil-glutamin in glutamin in nikotinin oluşturduğu koşullanmış yer tercihi ve yoksunluk üzerine etkisi

Sabancı Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi LABORATUVAR TEHLİKELİ ATIK YÖNETİMİ PROSEDÜRÜ

Yöntem ve Test Seçimine Yaklaşım. Dr. Alpay Özbek Mikrobiyoloji ve Klinik Mikrobiyoloji AD. Dokuz Eylül Üni. Tıp Fak. İZMİR

Pikolinik Asidin TriOktilAmin (TOA) ile Reaktif Ekstraksiyonu

Bitkisel ilaçlarda standardizasyon, emniyet ve etkinlik. 8. Hafta Doç.Dr.Müge Kılıçarslan

Farmasötik Toksikoloji

Bornova Vet.Kont.Arst.Enst.

Yemlerde Amino asitler ve B Grubu Vitaminlerinin Önemi ve Test Metotları. Süreyya ÖZCAN

FARMASÖTİK TEKNOLOJİ-I. Farmasötik Teknolojiye Giriş

MADDE BAĞIMLILIĞINDAN KORUNMA

Bitkisel ilaçlarla ilgili yönetmelikler ve bu yönetmeliklerde kalite yaklaşımı. 12. Hafta Doç.Dr.Müge Kılıçarslan

KOCAELİ İLİ YOL TOZLARINDA POLİKLORLU BİFENİL SEVİYELERİNİN BELİRLENMESİ. Demet ARSLANBAŞ* Mihriban CİVAN

Ölüm Sonrası Adli Olgularda İlaç/Maddelere Analitik Yaklaşım

KISA ÜRÜN BİLGİSİ. 1- BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI Pirosal Tablet

UYGULAMA NOTU. HPLC ile Gıda Ürünlerinde Fenolik Bileşen Analizi. Yüksek Performanslı Sıvı Kromatografi HAZIRLAYAN

BİYOİSTATİSTİK Örnekleme ve Örnekleme Yöntemleri Yrd. Doç. Dr. Aslı SUNER KARAKÜLAH

UYGULAMA NOTU. LCMSMS ile Gıdalarda Sentetik Boyaların Analizi (Sudan Boyaları) Sıvı Kromatografi Kütle Spektrometre HAZIRLAYAN

Anksiyolitik, sedatif, hipnotik ilaçlar. Prof. Dr. Öner Süzer

İLAÇLARIN VÜCUTTAKİ ETKİ MEKANİZMALARI. Öğr. Gör. Nurhan BİNGÖL

Yasak maddeler: Kullanımı sınırlı maddeler: Yasak metodlar:

Klinik Mikrobiyoloji Laboratuarında Validasyon ve Verifikasyon Kursu 12 Kasım 2011 Cumartesi Salon C (BUNIN SALONU) Kursun Amacı:

KLİNİK TOKSİKOLOJİ EĞİTİMİNİN ÖNEMİ. Prof. Dr. Arzu Denizbaşı

Biyolojik Örneklerde İlaç Analizi ECZ 344/8. Ders Prof.Dr. Dilek AK YÖNTEM SEÇİMİ VE DEĞERLENDİRME

Transkript:

Marmara Pharmaceutical Journal 19: 232-237, 2015 DOI: 10.12991/mpj.20151900817 REVIEW Kan, Saç, İdrar ve Solunum Havası Örneklerinin Bağımlılık Yapan Maddelerin Analizinde Kullanımı Dilek KAYA-AKYÜZLÜ, Zeliha KAYAALTI ÖZET Giderek artan kullanımı nedeniyle biyolojik örneklerde bağımlılık yapan maddelerin hızlı ve doğru analizi, klinik ve adli toksikoloji için oldukça önemlidir. Bu maddelerin analizinde kullanılan biyolojik örneklerin kendilerine özgü avantajları ve dezavantajları bulunmaktadır. Genellikle kullanılan idrar örnekleri bilinmeyen maddelerin tanımlanmasında, diğer biyolojik örneklerle karşılaştırıldığında daha fazla madde konsantrasyonuna sahip olması nedeniyle tercih edilmektedir. Bununla birlikte, idrar örnekleri ile çalışıldığında araştırılan maddelerin metabolitlerinin de bilinmesi ve tanımlanması gerekmektedir. Nispeten homojen bir yapıya sahip olan kan örnekleri ile çalışıldığında ise, bozunmamış madde tespit edilebileceği gibi araştırılan maddenin miktarı da tayin edilebilmektedir. Kan örneklerinin sadece uzman personel tarafından steril bir ortamda alınması gerekliliği, kan örnekleri ile çalışmayı güçleştirmektedir. Sadece yakın dönem kullanım hakkında bilgi alınabilen kan ve idrar örneklerinin aksine, saç örnekleri, alınmış olan madde vücuttan atıldıktan uzun süre sonra bile madde kullanımına yönelik bilgi verebilen ve bu yönüyle adli olaylarda önemli ve belirleyici bir delil olarak kullanılabilmektedir. Saç örneklerinin sağladığı diğer avantajlar ise oldukça az bir örneklem miktarına (0,1g) imkân tanıması, invazif bir işlem içermemesi ve saklama koşulları açısından kolaylıklar sunmasıdır. Son yıllarda solunum havasında amfetamin, metadon ve tetrahidrokannabinol gibi bağımlılık yapan maddelerin tespit edilebilmesi, solunum havasının alkol analizi gibi bağımlılık yapan madde analizinde de kullanılabilmesini gündeme getirmiştir. Diğer biyolojik örneklerin toplanmasının zor olduğu durumlarda, alternatif olabilecek solunum havasındaki aerosol parçacıklarının taşınabilen aletlerle toplanabilmesi olay yerinde tespit yapabilme olanağı sunmaktadır. Bu derlemede, bağımlılık yapan madde analizinde kullanılan kan, idrar, saç ve solunum havası örneklerinin avantajları ve dezavantajları ayrıntılı bir şekilde irdelenecektir. Anahtar kelimeler: Bağımlılık yapan madde madde, kan, idrar, saç, solunum havası, toksikolojik analiz. Bağımlılık Yapan Maddeler Dilek Kaya-AKYÜZLÜ, Zeliha KAYAALTI Ankara Üniversitesi, Adli Bilimler Enstitüsü, Ankara, Türkiye Sorumlu Yazar: Doç. Dr. Zeliha KAYAALTI Adres: Adli Bilimler Enstitüsü, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Cebeci Yerleşkesi, 06590, Dikimevi, Ankara Tel: (312) 3192734 Fax: (312) 3192077 e-mail: kayaalti@ankara.edu.tr, zkayaalti@gmail.com Bu çalışma, 08-11 Mayıs 2014 tarihlerinde Marmaris te düzenlenen Adli Bilimler Bahar Sempozyumu nda sözlü bildiri olarak sunulmuştur. Bağımlılık yapan maddeler, insan davranışlarını değiştirebilme özelliğine ve bağımlılık yapma potansiyeline sahip olan maddelerdir (1). Bu maddeler etkilerine göre; uyuşturucular (narkotikler; afyon ürünleri, morfin, sentetik ve yarı sentetik narkotik analjezikler), yatıştırıcılar (depresanlar; alkol, sedatif ve trankilizan ilaçlar), uyarıcılar (stimülanlar; kokain, amfetamin grubu, khat) ve halüsinojenler (esrar, fensiklidin, meskalin, LSD) olmak üzere 4 ana gruba ayrılmaktadırlar. Bu maddelerin ya da benzerlerinin tıbbi amaçlar dışında kullanılmaları, madde bağımlılığı ya da madde suistimali olarak tanımlanmaktadır ve dağıtımı, satışı ile kullanımı, devletler ve uluslararası kuruluşlar tarafından düzenlenmektedir. 232

Marmara Pharm J 19: 232-237, 2015 Kan, Saç, İdrar ve Solunum Havası Örneklerinin Bağımlılık Yapan Maddelerin Analizinde Kullanımı 233 1961 yılında aralarında Türkiye nin de bulunduğu 73 ülkeden temsilcinin katıldığı toplantıda (Single Convention on Narcotic Drugs), bağımlılık yapan maddeler bağımlılık yapma potansiyelleri ve tıbbi amaçlarla kullanımlarına göre 5 gruba ayrılarak kontrol altına alınmışlardır (Tablo 1) (2). TEK Sözleşmesi olarak adlandırılan bu sözleşme ve daha sonra yapılan düzenlemeler Türkiye de de resmi gazetede yayınlanmıştır. Tablo 1. TEK Sözleşmesine göre bağımlılık yapan maddelerin gruplandırılması ve örnek maddeler Bağımlılık yapma potansiyelleri ve tıbbi amaçlarla kullanımlarına göre madde grupları I. Bağımlılık yapma potansiyeli çok yüksek olup tıbbi kullanımları olmayan veya çok kısıtlı alanlarda kısıtlamalarla kullanılan maddeler II. Bağımlılık yapma potansiyelleri yüksek olmakla birlikte bazıları kısıtlı olsa da tıbbi kullanımları bulunan maddeler III. Bağımlılık yapma potansiyelleri I. ve II. gruplardan daha az olan, çoğunlukla ilaç olarak kullanılan maddeler IV. Bağımlılık yapma potansiyelleri III. gruptan daha az olan, tıbbi kullanımı olan maddeler V. Bağımlılık yapma potansiyelleri en az tıbbi kullanımı olan maddeler Biyolojik Örneklerde Madde Analizi Örnek maddeler Eroin, esrar, psilosibin, LSD, MDA Kokain, metamfetamin, fensiklidin, ham afyon Amfetaminler, barbitüratlar Barbital, kloral hidrat, paraldehit Kodein, afyon karışımları Bağımlılık yapan maddelerin analizi, bağımlı bireylerin tespit edilebilmesi için pratik bir işlem olduğu gibi klinik tedavi programlarının da önemli bir parçasıdır (3). Madde kullanımının araştırıldığı laboratuvar analizleri, çok sayıda maddeyi ve metabolitlerini, biyolojik dokularda ve sıvılarda tespit edebilmeye veya miktarını belirleyebilmeye yöneliktir. İlaç bağımlılığı tanısı için yeterli bilgi veren bir laboratuvar testi bulunmamaktadır. Bununla birlikte, bir kişiden düzenli olarak alınan örneklere yapılan analizler sonucunda, o kişinin madde kullanımı ile ilgili detaylı bir profil oluşturulabilmektedir. Bir maddenin analiz edileceği biyolojik örneğin belirlenmesinde, o maddenin farmakokinetiğinin bilinmesi oldukça önemlidir. Örneğin toplanma zamanı ve özellikle birkaç gün içinde kullanılan reçeteli ilaçlar ve yasadışı maddeler kaydedilmelidir. Ayrıca maddelerin metabolizmasında önemli rol oynayan karaciğer ve böbrek gibi organların fonksiyonlarını etkileyebilecek fizyolojik durumların da laboratuvara bildirilmesi oldukça önemlidir (4). Vücut sıvı ve doku örneklerinde, bağımlılık yapan maddelerin kalitatif ve kantitatif tayinlerinde analitik kimya yöntemleri kullanılmaktadır. Karmaşık kimyasal yapıda olan maddelerin tayin edilmesi gerekliliği düşünüldüğünde, analitik toksikolojinin önemi anlaşılabilmektedir. Analitik toksikolojide, maddeler bulundukları biyolojik matriksten ayrılma yöntemlerine göre, uçucu maddeler, ağır metaller, inorganik iyonlar ve uçucu olmayan inorganik maddeler gibi farklı gruplara ayrılmaktadırlar. Bağımlılık yapan maddelerin birçoğu uçucu olmayan inorganik maddeler sınıfında yer almaktadır. Bir toksikolojik analize başlamadan önce, araştırılan maddenin kökeninin, yapısının ve biyotransformasyonu sonucunda oluşan metabolitlerinin göz önünde bulundurulması gerekmektedir. Ayrıca, analizin yapıldığı biyolojik örnekler saf olmadığı için, analiz ortamında bulunan diğer maddelerin ayrıldığı ön numune hazırlama süreçleri de oldukça önemlidir. Çünkü istenmeyen diğer maddelerin ortamda bulunması, analiz sonuçlarını olumsuz etkileyebilmektedir. İstenmeyen bu maddeler, analiz edilen madde ile aynı reaksiyonu verebileceği gibi reaksiyonun gerçekleşmesini de engelleyebilmektedir. Analitik yöntemlerin kullanıldığı adli toksikolojik analizlerde ise, kişilerin yasadışı maddelerin etkisi altında olup olmadıkları araştırılmaktadır. Bu nedenle, analitik toksikoloji adli toksikolojinin önemli bir dayanak noktasını oluşturmaktadır. Bağımlılık yapan maddeler idrar, kan, tükürük, kıl, ter, solunum havası, mekonyum ve süt gibi çeşitli biyolojik örneklerde tespit edilebilmektedir (4). Kan Analiz edilen maddelerin ve metabolitlerinin miktarlarının belirlenmesi gerektiğinde genellikle kan örnekleri kullanılmaktadır. Böylece, maddenin dozu ve yarılanma ömrü hakkında yaklaşık olarak bilgi edinilebilmektedir. Doz ile etki arasında ilişki bulunduğu için doz belirlendiğinde etkinin de şiddeti tespit edilebilmektedir. Kullanılan maddeler kanı hızlı bir şekilde terk ettiği için, kan örnekleri yakın zamanda kullanılan maddelerin analizinde tercih edilmektedir. Maddelerin kandan uzaklaşma süreleri yarılanma ömrü ile ifade edilmekte olup, maddelerin

234 Kan, Saç, İdrar ve Solunum Havası Örneklerinin Bağımlılık Yapan Maddelerin Analizinde Kullanımı Marmara Pharm J 19: 232-237, 2015 fizikokimyasal özellikleri ile yakından ilgilidir. Tablo 2 de bazı maddelerin yarılanma ömürleri sunulmuştur (4). Diğer biyolojik örneklerde olduğu gibi kan örnekleri ile çalışmanın da bazı dezavantajları bulunmaktadır. Uzman bir personel tarafından ancak steril bir ortamda toplanabilen kan örneklerinin toplanması sırasında HIV ile hepatit B ve hepatit C gibi hastalıkların bulaşma riski bulunmaktadır. Ayrıca, yapısında bulunan serum proteinleri, lipidler ve diğer büyük moleküler ağırlıklı bileşikler nedeniyle analiz öncesi ekstraksiyon yöntemleri idrar örneklerine göre daha zordur (4). Tablo 2. Bazı maddelerin kanda yarılanma ömürleri Madde Yarılanma ömrü Madde Yarılanma ömrü Eroin 2 dakika Metadon 36 saat Morfin 3 saat Amfetamin 12 saat Kodein 3 saat Kokain 1 saat 6-monoasetil morfin 20 dakika Benzoilekgonin 7,5 saat Buprenorfin 8 saat MDMA 6 saat Diazepam 48 saat Kannabis 20 saat LSD 3 saat Kannabis metaboliti 25-28 saat İdrar İdrar, vücudun başlıca atılım yollarından biri olduğu için (5), birçok maddenin, örneğin alınmasından birkaç gün önce kullanılıp kullanılmadığını tespit etmek amacıyla kullanılan biyolojik örneklerden biridir. Kan örneklerine göre en önemli avantajları, kullanılan maddenin ve metabolitlerinin yüksek konsantrasyonda bulunması ve örnek toplama aşamasının daha kolay olmasıdır (4,5,6). Ayrıca, yapısında serbest serum proteinleri, lipidler ve diğer büyük moleküler ağırlıklı bileşiklerin bulunmaması toksikolojik ön analizleri ve numune hazırlığını kolaylaştırmaktadır (7). Kanda aranan maddenin tespit edilemediği durumlarda, idrarda o maddenin metabolitinin tespit edilmesi, maddenin yakın dönemde kullanıldığını göstermektedir. İdrar örneklerinde madde analizi doğrudan immünoassay metodlarla ya da spot testlerle yapılabileceği gibi uygun bir çözücü ile ekstraksiyondan sonra da yapılabilmektedir (7). İdrar ph sı bazı maddelerin atılımında önemli olabilmektedir. Amfetamin ve metadon gibi zayık bazik maddeler asidik idrarda; zayıf asidik özellikteki maddeler ise bazik idrarda daha hızlı bir şekilde atılmaktadırlar (7). Bu nedenle, idrar alkali ise metabolize olmamış asidik maddelerin idrardaki miktarı büyük ölçüde azalacaktır (4,7). Buna bağlı olarak madde bağımlılığının tespitinde idrar örneklerinin kullanıldığı durumlarda aranacak analitin zayıf asit/baz özelliği göz önüne alınmalı ve ön işlemlerde çalışılacak idrar örneklerinin ph sı buna göre düzenlenmelidir. İdrar analizlerinin en önemli dezavantajı, analiz edilen maddenin uzun dönem maruziyeti hakkında bilgi alınamamasıdır (Tablo 3) (6). Eroin kullanımının bir göstergesi olan 6-monoasetil-morfin, (MAM) eroin kullanımından sadece 24-36 saat sonra idrarda tespit edilebilmektedir. Diğer bir dezavantajı ise, aynı metabolik ürünlere metabolize olan aynı gruba dahil maddelerin analiz sonuçlarının yorumlanmasındaki güçlüktür. Örneğin birçok benzodiazepin ve opiyat aynı metabolik yolakları kullanmaktadır. Morfinin tek başına ya da konjugatı ile idrarda tespit edilmesi, tıbbi amaçla kullanıldığını ya da yasadışı eroin ya da morfin kullanımını (son 48 saat içinde) göstermektedir. İdrarda morfin ve kodeinin birlikte bulunması, kodein konsantrasyonu yüksek ve morfin konsantrasyonundan fazla olduğunda, kodeinin tek başına kullanıldığını gösterirken, toplumda çok az insanda kodeini morfine metabolize edemeyen kişilerde, kodeinin tek başına ya da konjugatı ile birlikte bulunması da mümkündür (4). Saç Bağımlılık yapan maddelerin analizinde saç örnekleri ile çalışmanın en önemli avantajı, kan ve idrar örnekleri ile tespit edilemeyen daha uzak geçmişe (aylar-yıllar önce) ait kronik madde kullanımı ile ilgili bilgi edinilebilmesidir (4,8). Hatta saç örnekleri katı ve dayanıklı yapıları nedeniyle yüzyıllar sonra bile analiz edilebilmektedir (8). Ayrıca, saç örneklerinin alınması için steril bir ortam ve uzman bir personele gereksinim duyulmaması örnek toplama aşamasını kolaylaştırmaktadır (4). Saç örneklerinin yanı sıra kasık, koltuk altı, kol, göğüs ve kalça gibi vücudun farklı bölgelerinden toplanan kıl örneklerinde de madde analizi yapılabilmektedir. Bu farklılığın nedenlerinin daha uzun süre telojen safhasında kalan kıl örneklerine ter ve yağdan daha fazla madde geçişinin, pigmentasyondaki farklılıkların, farklı miktarlarda ışığa ve kozmetik ürünlerine maruziyetin neden olabileceği düşünülmektedir (8). Maddelerin kılın yapısına nasıl girdiği tam olarak bilinmemekle birlikte, kıl oluşumu sırasında kandan, terden veya yağdan girdiği düşünülmektedir. Her bir maddenin fizikokimyasal özelliğinin, o maddenin saça bağlanma oranında önemli olduğu düşünülmektedir.

Marmara Pharm J 19: 232-237, 2015 Kan, Saç, İdrar ve Solunum Havası Örneklerinin Bağımlılık Yapan Maddelerin Analizinde Kullanımı 235 Opiyatlar, amfetamin ve kokain gibi bazik maddeler, en fazla bağlanma oranına sahip iken aspirin ve metakualon gibi asidik maddelerin bağlanma oranı neredeyse sıfıra yakındır. Saça bağlanma oranı çok az olan esrarın ise insan saçında analiz edilmesi oldukça zordur (4). Kıl örneklerinde en fazla tespit edilen bağımlılık yapan maddeler, morfin ve kodein gibi opiyatlar, benzoilekgonin gibi kokain metabolitleri, kannabinol ve metabolitleri ve amfetaminlerdir (1,4,8). Kıl örneklerinde tespit edilen madde miktarı saç uzunluğu, kılın toplandığı vücut bölgesi ve kullanılan kimyasal maddeler gibi bazı faktörlere bağlı olarak değişebilmektedir. Yapılan birçok çalışmada saç örneklerindeki madde miktarı ile diğer vücut kıllarında tespit edilen madde miktarlarının birbirinden farklı olduğu bildirilmiştir (4,8). Saçta biriken maddeler, bireyin saçının uzamasına bağlı olarak kıl gövdesi boyunca haftada 2,8-3,2 mm hareket etmektedir. Dolayısıyla madde miktarı kılın kök kısmında (proksimal) en fazla iken, uç kısımda (distal) en azdır. Diğer taraftan, amfetamin gibi bazı kararsız maddelerin, saçtaki konsantrasyonu zamanla azalabilmekte ve hatta tamamen kaybolmaktadır. Ayrıca, çok kısa kesilmiş bir saç ile uzun süre kesilmemiş bir saçın içerdiği madde miktarlarının da farklı olması beklenmektedir. Kullanılan şampuan ve renk açıcı gibi kimyasal maddelerin de saçtaki madde miktarını değiştirebileceği düşünülmektedir (4). Tablo 3. Bazı maddelerin ve metabolitlerinin idrar örneklerinde tespit edilebilecekleri süreler Madde Süre Madde Süre Amfetamin 2-3 gün Kısa süre etkili barbitüratlar (siklobarbiton) Metamfetamin 48 saat Uzun süre etkili barbitüratlar (fenobarbiton) 24 saat 16 gün MDMA 30-48 saat Metadon 7-9 gün Kokain 6-8 saat Kodein/morfin 24 saat Benzoilekgonin (kokain metaboliti) Kannabinoidlertek doz 3 gün Kodein glukuronid Kannabinoidler-kronik 2-3 gün 6-monoasetil morfin 2-4 saat 3 gün 36 gün Dihidrokodein 24 saat Fensiklidin 8 gün Buprenorfin 48-56 saat Solunum Havası Son yıllarda, biyoanalitik yöntemlerin duyarlılığının artması ile birlikte, madde analizinde kan, idrar, saç, tükürük ve ter örneklerine alternatif olabilecek biyolojik örneklere ilgi artmıştır (9). Trafikte, taşınabilir aletlerle solunum havasından alkol tüketiminin bir göstergesi olan etanolün ölçülmesi (4), madde analizlerinde de solunum havasının bir biyolojik örnek olarak olay yerinde kullanılabileceğini akla getirmiştir. Amfetamin, metadon ve tetrahidrokannabinolün (THC) solunum havası örneklerinde tespit edilmesi bu fikri desteklemiştir (9). Gerçekte, 25 yıl önce yayınlanan 4 çalışmada kannabisin sigara şeklinde içilmesinin ardından solunum havasında THC tespit edilebilmiş, fakat sonrasında solunum havasından madde analizi ile ilgili çalışmalar uzun süre devam etmemiştir. Manolis ve ark. tarafından yapılan bir çalışmada, GC-MS yöntemiyle THC, madde kullanımının sonrasındaki 12. dakikada 14 örneğin 10 unda tespit edilmesine rağmen, 20. dakikada hiçbir örnekte ölçülememiştir (10). Beck ve ark. tarafından 2011 yılında yapılan çalışmada ise hem bu çalışma desteklenmiş hem de analiz süresi 12 saate kadar uzatılabilmiştir (11). Dışarıya verilen solunum havasında uçucu ve uçucu olmayan yaklaşık 3000 bileşik bulunmaktadır (11). Solunum havasında tespit edilen uçucu organik bileşikler, akciğer ve meme kanserleri gibi sistemik hastalıkların teşhisinde kullanılabilecek muhtemel biyogöstergeler olarak araştırılmaktadırlar. Uçucu olmayan bileşiklerin ise aerosol partiküllerinde taşındığı düşünülmektedir. Verilen solunum havası yoğuşuğu (exhaled breath condensate) olarak toplanabilen aerosol partiküllerinin solunum yollarını döşeyen sıvı için tipik olan sürfaktan lipid ve proteinlerinden oluştuğunun gösterilmesi (12), dış kaynaklı bileşiklerin solunum havasında tespit edilebileceğini düşündürmüş ve hatta yapılan çalışmalarda dolaşım kanında bulunan amfetamin, metamfetamin ve metadon gibi bileşikler de solunum havasında tespit edilebilmiştir (11). Literatürde bağımlılık yapan maddelerin solunum havası örneklerinde analizi ile ilgili olarak yapılan çalışmaların büyük bir kısmı Beck ve çalışma grubuna aittir. Bu grubun 2010 yılında yaptığı bir çalışmada, metadon kullanımını takiben solunum havasındaki metadon miktarının arttığı tespit edilmiştir (3). 2012 yılında yapılan bir başka çalışmada ise, 95 solunum havası, idrar ve plazma örneğinde amfetamin, metamfetamin, 3,4 metilendioksimetamfetamin, kodein, 6-asetilmorfin, diazepam, oksazepam, morfin, benzoilekgonin, kokain ve THC analizi yapılmıştır. Solunum havası ve plazma örneklerinin analizinde LC-MS yöntemi kullanılırken, idrar örnekleri immünokimyasal reaktifler

236 Kan, Saç, İdrar ve Solunum Havası Örneklerinin Bağımlılık Yapan Maddelerin Analizinde Kullanımı Marmara Pharm J 19: 232-237, 2015 kullanılarak analiz edilmiştir. Analiz edilen 35 solunum havası örneğinin pozitif sonuç verdiği bu çalışmada, solunum havası örneklerinde amfetamin, metamfetamin, buprenorfin, 6-asetilmorfin, morfin, kodein, metadon, THC, diazepam, oksazepam ve kokain tespit edilmiştir. Ayrıca, incelenen idrar, plazma ve solunum havası örnekleri arasında uyumluluk tespit edilen bu çalışma, solunum havası örneklerinin de bağımlılık yapan maddelerin analizinde kullanılabileceğini göstermiştir (13). Aynı grup, daha sonra 47 kişinin solunum havası örneğini, ticari olarak satılan bir cihazla toplayarak bazı bağımlılık yapan maddeleri analiz etmiştir. Solunum havası örneklerindeki mikropartikülleri toplayan bu kullanımı basit cihazın, ağız kısmı ve polimer filtre olmak üzere 2 önemli parçası bulunmaktadır. Ağız kısmı mikropartiküllerin geçişine izin verip, daha büyük partikülleri tutarken; filtre, mikropartikülleri tutabilme özelliğine sahiptir. Bu cihaz ile toplanan 47 örneğin 40 ında pozitif sonuç elde edilmiştir (9). Bireylerden bu cihazla örnek toplanırken, 2-3 dakika süreyle plastik poşet doluncaya kadar cihazın ağız kısmından üflemeleri gerekmektedir. Bu cihazın madde bağımlılığının tespitinde kullanılabilirliğini belirlemek amacıyla, biri kadın diğeri erkek suçlular için olan iki İsveç hapishanesinden toplam 247 solunum havası ve idrar örneği toplanmıştır. Solunum havası örneklerinin analizinde duyarlı bir kütle spektrometrik yöntem kullanılmış ve tanımlamalar adli standartlara göre yapılmıştır. Bu çalışmada, 22 idrar ve solunum havası örneğine pozitif sonuç verilmiştir. İdrar örneklerinin negatif sonuç verdiği 7 pozitif solunum havası örneğinin 6 sında amfetamin tespit edilmiştir. Solunum havası örneklerinde tespit edilen diğer bağımlılık yapan maddeler; metamfetamin, THC, metilfenidat, buprenorfin, 6-asetilmorfin, kokain, benzoilekgonin, diazepam ve tramadoldür (14). Sonuç Giderek artan kullanımları nedeniyle biyolojik örneklerde bağımlılık yapan maddelerin hızlı ve doğru analizi, klinik ve adli toksikoloji için oldukça önemlidir. Bu toksikolojik analizlerde ise uygun biyolojik materyalin seçilmesi, toplanması ve saklanması ile örneğe uygulanacak ön analiz işlemleri ve analiz aşamaları, doğru sonuç elde edilmesi için göz önünde bulundurulması gereken önemli hususlardır. Biyolojik materyal seçiminde, analiz edilecek maddenin organizmadaki dağılımı önem taşımaktadır. Analiz yöntemlerinin amaca uygun, doğru, güvenilir, hassas, tekrarlanabilir, hızlı, seçici, duyarlı ve ekonomik olması gerekmektedir. Analizler sonucunda elde edilen bulgular uygulama yolu, alınan doz ve belirlenen dozun ölüme ya da belirlenen toksik etkiye neden olup olmadığı yönünde yorumlanması gerekmektedir. Bağımlılık yapan madde analizinde kullanılan biyolojik örneklerin kendilerine özgü avantajları ve dezavantajları bulunmaktadır. Bu nedenle, amaca ve sonuca en uygun biyolojik örnek seçilerek madde analizi yapılması gerekmektedir. Blood, hair, urine and breath samples for the analysis of drugs of abuse ABSTRACT Due to the increasing use of drugs of abuse, it is very important to detect them in biological samples by rapid and accurate analysis for clinical and forensic toxicology. There are advantages and disadvantages of biological samples used in analysis of drugs of abuse. Urine samples are generally preferred in identification of unknown drugs since they contain more drug concentrations as compared to other biological samples. However, metabolites of analyzed drugs should be known and identified when urine samples are examined. While blood samples that are almost homogeneous are analyzed, non-degraded drugs can be detected and also drugs can be quantified. The fact that the blood samples should be obtained by a specialist in a sterile environment makes sample collection difficult. Unlike blood and urine analysis providing short-term information of an individual drug intake, hair analysis can provide information on drug use for a long time after the drug is eliminated from the body and, thus, can be an important and decisive evidence in the courts. Moreover, even a small amount of hair sample is enough for analysis and storage of hair samples at room temperature for a long time is very easy. Recently, the detection of drugs of abuse including amphetamines, methadone and tetrahydrocannabinol in breath samples have received attention to breath as a matrix for drug testing like alcohol analysis. When the collection of other biological samples is difficult, alternatively the collection of aerosol particles in breath using portable instruments provides on-site testing in the crime scene. In this review, the advantages and disadvantages of blood, urine, hair and breath samples which are used in analysis of drugs of abuse will be discussed in detail. Keywords: Drugs of abuse, blood, urine, hair, breath, toxicological analysis

Marmara Pharm J 19: 232-237, 2015 Kan, Saç, İdrar ve Solunum Havası Örneklerinin Bağımlılık Yapan Maddelerin Analizinde Kullanımı 237 Kaynaklar 1. Barroso M, Gallardo E, Vieira DN, López-Rivadulla M, Queiroz JA. Hair: A complementary source of bioanalytical information in forensic toxicology. Bioanalysis 2011;3:67-79. 2. TEK Sözleşmesi (1961), http://www.unodc.org/pdf/ convention_1961_en.pdf 3. Beck O, Leine K, Palmskog G, Franck J. Amphetamines detected in exhaled breath from drug addicts: A new possible method for drugs-of-abuse testing. J Anal Toxicol 2010;34:233-7. 4. Wolff K, Farrell M, Marsden J, Monteiro MG, Ali R, Welch S, Strang J. A review of biological indicators of illicit drug use, practical considerations and clinical usefulness. Addiction 1999;94:1279-98. 5. Dinis-Oliveira RJ, Carvalho F, Duarte J.A, Remião F, Marques A, Santos A, Magalhães T. Collection of biological samples in forensic toxicology. Toxicol Mech Methods 2010; 20: 363 414. 6. Gallardo E, Barroso M, Queiroz JA. LC-MS: A powerful tool in workplace drug testing. Drug Test Anal 2009;1:109 15. 7. Skopp G. Preanalytic aspects in postmortem toxicology. Forensic Sci Int 2004;142:75 100. 8. Pragst F, Balikova MA. State of the art in hair analysis for detection of drug and alcohol abuse. Clin Chim Acta 2006;370:17 49. 9. Beck O, Stephanson N, Sandqvist S, Franck J. Detection of drugs of abuse in exhaled breath using a device for rapid collection: Comparison with plasma, urine and self-reporting in 47 drug users. J Breath Res 2013;7:026006. 10. Manolis A, McBurney LJ, Bobbie BA. The detection of 9 tetrahydrocannabinol in the breath of human subjects. Clin Biochem 1983;16:229 33. 11. Beck O, Sandqvist S, Dubbelboer I, Franck J. Detection of 9-Tetrahydrocannabinol in exhaled breath collected from cannabis users. J Anal Toxicol 2011;35:541-4. 12. Almstrand AC Ljungstrom E, Lausmaa J, Bake B, Sjövall P, Olin AC Airway monitoring by collection and mass spectrometric analysis of exhaled particles. Anal Chem 2009;81:662 8. 13. Beck O, Stephanson N, Sandqvist S, Franck J. Detection of drugs of abuse in exhaled breath from users following recovery from intoxication. J Anal Toxicol 2012;36:638 6. 14. Beck O. Exhaled breath for drugs of abuse testing- Evaluation in criminal justice settings. Sci Justice 2014;54:57 60.