Yükselen Değer Çin e Karşı Yeni İttifaklar mı Kurulacak?



Benzer belgeler
LOJİSTİK SEKTÖRÜ BÜYÜME ORANLARI

Title of Presentation. Hazar Havzası nda Enerji Mücadelesi Dr. Azime TELLİ 2015 ISTANBUL

TÜRKİYE NİN JEOPOLİTİK GÜCÜ

TÜRK-RUS ÝLÝÞKÝLERÝ: SORUNLAR VE FIRSATLAR. Prof. Dr. Ýlter TURAN

11 EYLÜL SALDIRISI VE YENİ DÜNYA: SOĞUK BARIŞ DÖNEMİ

HAZAR COĞRAFYASI RAPORU (İRAN AZERBAYCAN KAZAKİSTAN TÜRKMENİSTAN ÖZBEKİSTAN)

ULUSLARARASI KARADENİZ-KAFKAS KONGRESİ

Orta Asya da Çin ve Rusya Enerji Rekabeti

BÜLTEN İSTANBUL B İ L G İ AZİZ BABUŞCU. NOTU Yeni Dünya ve Türkiye 2 de İL SİYASİ VE HUKUKİ İŞLER BAŞKANLIĞI

İSLAM ÜLKELERİNDE NÜFUS ÖNGÖRÜLERİ 2050 ARALIK 2011

ÖZETLER VE ANAHTAR KELİMELER

SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER. Modern Siyaset Teorisi

değildir. Ufkun ötesini de görmek ve bilmek gerekir

2000 li Yıllar / 6 Türkiye de Dış Politika İbrahim KALIN Arter Reklam Ağustos-2011 Ömür Matbaacılık Meydan Yayıncılık-2011

Dikkat! ABD Enerji de Yeni Oyun Kuruyor!

5. ULUSLARARASI MAVİ KARADENİZ KONGRESİ. Prof. Dr. Atilla SANDIKLI

GÜMÜŞHANE TİCARET VE SANAYİ ODASI

Bu bağlamda katılımcı bir demokrasi, hukukun üstünlüğü ve insan hakları alanındaki çalışmalarımız, hız kesmeden devam etmektedir.

Dünya siyasi, ekonomik sorunların daha da arttığı, kutuplaşmanın ve karşıtlığın güçlendiği bir dönemi yaşıyor.

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Türkiye Cumhuriyeti-Ekonomi Bakanlığı,

4. TÜRKİYE - AVRUPA FORUMU

Yardım kuruluşlarının kurban bedelleri

Türk araçlarının taşıma yaptığı ülkelere göre yoğunlukları gösterilmektedir. Siyah: ilk 15 ülke

AR& GE BÜLTEN ARAŞTIRMA VE MESLEKLERİ GELİŞTİRME MÜDÜRLÜĞÜ HAZİRAN. Yurtdışı Müteahhitlik Hizmetlerinin Sorunları ve Çözüm Önerileri

2015 de enerji tüketimi yavaşladı, dünya daha düşük karbonlu yakıtlara yöneldi

EKİM 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

TOBB AVRUPA BİRLİĞİ. Avrupa ile İletişim Projesi. Mustafa Bayburtlu TOBB AB Müdürü

Dünya inşaat sektöründe büyüme beklentileri sürüyor

2014 YILI OCAK-HAZİRAN DÖNEMİ ADANA DIŞ TİCARET RAPORU. HAZIRLAYAN : CENK KADEŞ Meslek Komitesi ve Kararlar Şefi

Berkalp Kaya KASIM 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

TÜRK ÜLKELERİ ve Türklerin Yaşadıkları Bölgelerin COĞRAFYASI

Yaşar ONAY* Rusya nın Orta Doğu Politikasını Şekillendiren Parametreler

TÜRKİYE - İTALYA YUVARLAK MASA TOPLANTISI - 1

ZİYARETÇİ ARAŞTIRMASI ÖZET SONUÇLARI 2 7 Ekim 2012

DOLARLIK MAL VE HİZMET H ÜRETEN ÜLKE TARAFINDAN DOLARLIK KREDİ HACMİ SORUN YARATIYOR

AZERBAYCAN MİLLİ GÜVENLİK STRATEJİSİ BELGESİ

SAYIN TAKİPÇİLERİMİZ,

ENERJİ GÜVENLİĞİ ÇALIŞTAYI Türkiye Nükleer Güç Programı 2030

ŞANGAY İŞBİRLİĞİ ÖRGÜTÜ VE TÜRK DIŞ POLİTİKASI

DÖVİZ KAZANDIRICI HİZMETLER

Dünya ekonomisinde kartlar yeniden karılıyor!

TEB KOBİ AKADEMİ İLLER GELECEKLERİNİŞEKİLLENDİRİYOR: ADANA GELECEK STRATEJİSİ KONFERANSI 5 ARALIK 2007

INTERNATIONAL MONETARY FUND IMF (ULUSLARARASI PARA FONU) KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜM OCAK 2015

Türkiye nin dış ticaret ve yatırım bağlantıları: Güçlü yönler

KIRGIZİSTAN DAKİ YABANCI DESTEKLİ ÜNİVERSİTELER VE DİĞER EĞİTİM KURUMLARI

İNŞAAT SEKTÖRÜNÜN DIŞ PİYASALARDAKİ DURUMU

1. ABD Silahlı Kuvvetleri dünyanın en güçlü ordusu

Amerikan Stratejik Yazımından...

TESPAM Aylık Petrol Fiyatları Raporu ve Senaryoları -Mayıs 2016

ZİYARETÇİ ARAŞTIRMASI ÖZET SONUÇLARI 9 12 Ocak 2013

Azerbaycan Enerji Görünümü GÖRÜNÜMÜ. Hazar Strateji Enstitüsü Enerji ve Ekonomi Araştırmaları Merkezi.

ÜÇÜNCÜ TÜRK KENEŞİ İŞ FORUMU. (24 Ekim 2014, Nahçıvan) TÜRK KENEŞİ GENEL SEKRETERİ RAMİL HASANOV UN İŞ ADAMLARINA HİTABI

KÖRFEZ DE SAVAŞ. KAZANIM : Körfez Savaşlarının Türkiye ye siyasi, Sosyal, Askeri ve Ekonomik etkilerini değerlendirir.

6. İSLAM ÜLKELERİ DÜŞÜNCE KURULUŞLARI FORUMU

Orta Asya daki satranç hamleleri

JENS STOLTENBERG İLE SÖYLEŞİ: NATO-RUSYA İLİŞKİLERİ VE BÖLGESEL İSTİKRARSIZLIK

RUSYA FEDERASYONU 2015 ARALIK AYI SİYASİ GELİŞMELER GÜNCESİ. Hazırlayan: Yavuz Selim HAKYEMEZ

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 12. SINIF COĞRAFYA DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

Erbil Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Dara Celil Hayat ile Türkiye-Kürdistan Ekonomik ilişkileri. 02 Temmuz 2014

Toplam Erkek Kadin Ermenistan Azerbaycan Gürcistan Kazakistan Kırgızistan Moldova Cumhuriyeti. Rusya Federasyonu

Yazılım Ekonomisi ve Özgür Yazılım. Bora Güngören 26 Ağustos 2006

TÜRKİYE - POLONYA YUVARLAK MASA TOPLANTISI - 1

Süleyman ŞENSOY TASAM Başkanı / Chairman Yayın Tarihi :

EKONOMİ BAKANLIĞI Türkiye Ekonomisi ve Tekstil ve Konfeksiyon Sektörü

ŞUBAT 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

2018 / 2019 EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSLARI 12. SINIF COĞRAFYA DERSİ YILLIK PLAN ÖRNEĞİ

TÜRK KONSEYİ EKONOMİK İLİŞKİLERİ YETERLİ Mİ?

KÜRESEL TİCARETTE TÜRKİYE NİN YENİDEN KONUMLANDIRILMASI-DIŞ TİCARETTE YENİ ROTALAR

TÜRK DIŞ POLİTİKASINDA SORUNSUZ ALAN KALDI MI?

Türkiye Cumhuriyeti-Ekonomi Bakanlığı,

ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ. Öğrenim Durumu: Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl Uluslararası İlişkiler Ana Gazi Üniversitesi 2004

TÜRK YURTDIŞI MÜTEAHHİTLİK HİZMETLERİ

BAŞBAKAN ERDOĞAN İRAN DA BAŞBAKAN ERDOĞAN, CUMHURBAŞKANI AHMEDİNEJAD, DİNİ LİDER HAMANE


TÜRK DÜNYASINI TANIYALIM

TÜRK ÖZEL SEKTÖRÜ AVRUPA YA İŞ ZİYARETLERİNDE BULUNDU

Duygusal birliktelikten stratejik ortaklığa Türkiye Azerbaycan ilişkileri

European Gas Conference 2015 Viyana

Engin Erkiner: Orta Asya ve Kafkasya daki doğal gazı Avrupa ülkelerine taşıması beklenen Nabucco boru hattı projesiyle ilgili imzalar törenle atıldı.

Başlıca İthal Maddeleri : Petrol yağları, buğday, palm yağı, otomobil, gübre, iş makineleri

Serbest ticaret satrancı

Sn. Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci

TÜRKİYE - FRANSA YUVARLAK MASA TOPLANTISI - 1

KAMU DİPLOMASİSİ ARACI OLARAK ÖĞRENCİ DEĞİŞİM PROGRAMLARI VE TÜRKİYE UYGULAMALARI. M. Musa BUDAK 11 Mayıs 2014

Güncel Jeo-Politik ve D-8 Cuma, 08 Aralık :55

Dimitri Medvedev in Türkiye Ziyareti ve Türk-Rus liflkilerinin Perspektifleri

21 NCİ YÜZYILIN EN KAPSAMLI ALTYAPI HAMLESİ: MODERN İPEK YOLU GİRİŞİMİ

Dünya Seramik Sektörü Dış Ticareti a) Seramik Kaplama Malzemeleri

TÜRKİYE NİN ENERJİ SATRANCI EKİM 2007

4. TÜRKİYE - İRAN FORUMU

HALI SEKTÖRÜ 2015 ŞUBAT AYI İHRACAT PERFORMANSI

Yurtdışı Müteahhitlik Hizmetleri Durum Analizi

EYLÜL 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

TASAM TARAFINDAN DÜZENLENEN 6. ULUSLARARASI TÜRK-ASYA KONGRESİNDE SUNULAN TEBLİĞ: TÜRK DÜNYASININ ENTEGRASYONU (İstanbul, 7-8 Haziran 2012)

15 Ekim 2014 Genel Merkez

Sıra Ürün Adı

TÜRKĠYE DÜNYANIN BOYA ÜRETĠM ÜSSÜ OLMA YOLUNDA

Ekonomik Entegrasyon, Ülkeler Arası Yakınlaşma (Yakınsama) ve Avrasya Ekonomik Birliği. Ahmet Burçin Yereli*, Mustafa Kızıltan**, Emre Atsan***

Tablo -1: Dana ve Sığır Eti Üretim ve tüketimi - Seçilen Ülkelerin Özeti (1000 ton karkas ağırlık eşdeğeri)

Transkript:

Önce ilk defa bir NATO üyesi ülke olan Türkiye de Anadolu Kartalı askeri tatbikatına Çin in davet edilmesi ve ardından da Çin Başbakanı Wen Jiabao nun Türkiye ziyareti dünyada yükselen bir değer olan Çin in daha yakından değerlendirilmesi gereğini ortaya koymuştur. Çin sadece dünyada değil aynı zamanda Türkiye de de yükselen bir değer olarak karşımıza çıkmaktadır. 2011 yılında Türkiye ile Çin arasındaki diplomatik ilişkilerin 40'ıncı yıldönümünün kutlanılmasına hazırlanmaktadır. 2009 yılında iki ülke arasındaki ticaret hacmi 10 milyar ABD Doları'nı geçmiştir. Çin Başbakanı Wen Jiabao nun ziyareti esnasında Türkiye yi bir baştan bir başa donatacak hızlı demiryolu ağının kurulması, ticarette yerel para biriminin kullanımına geçilmesi, Türk devlet bonolarının alımı ve Çin in Türkiye ye diğer alanlarda yapacağı yatırımlar konuşulmuş ve büyük oranda da mutabakat sağlanmıştır. Bugün bütün dünya Çin de yer almaya çalışmaktadır. Türkiye de Çin ile arasında ilişkileri geliştirilmeye çalışılmaktadır. Böylesi bir dönemde şu hususun bilinmesinde fayda vardır. Türkiye ile Çin benzer ürünler üreten ve aynı pazarlara hitap eden ülkelerdir. İki ülke ekonomik olarak birbirine rakip konumdadırlar. Diğer taraftan Orta Asya, Kafkasya ve Ortadoğu gibi aynı yakın coğrafyaya yerleşmeye ve Afrika ya ulaşmaya çalışan iki güç olarak da rekabet halindedirler. Türkiye ile Çin ekonomik ve coğrafi olarak birbirini ikame eden değil, birbirini tekrarlayan ülkelerdir. Bu sebeple de iki ülke arasında rekabet kaçınılmazdır. Diğer taraftan Çin in Doğu Türkistan ı eritmesi karşısında Türkiye sessiz kalamaz. Önümüzdeki dönemde Türkiye de ve Türkiye nin misyon coğrafyasında daha sık karşılaşacağımız, dünyada ABD ile bilek güreştirebilecek tek güç gibi gözüken Çin i küresel sistem içerisinde değerlendirmekte yarar vardır. Doksanlı yılların başlarında Çin bölgede büyük bir oyuncu olarak görülmüyordu. Sovyetler Birliği nin mirasını devralan Rusya Federasyonu enerji nakil hatlarında belirleyici ülkelerden birisi olmak için elinde yeterince yerel politik ve askeri imkanlar hala mevcut idi. Rusya Federasyonu bu anlamda elindeki imkanları kullanmakta hiç de cimri davranmadı. Hazar Denizi nin hukuki statüsü başta olmak üzere bir çok ülkede politik ve askeri imkanlarını devreye sokan Rusya, ABD ile bu alanda ciddi bir rekabete girişti. Rusya bir taraftan ABD ile rekabet ederken, diğer taraftan da ABD nin desteğini alan Türkiye nin bu bölgeye girmesine engel olmaya çalışıyordu. 1 / 6

Hazar bölgesindeki bu rekabet özellikle Kafkasya bölgesinde kanlı neticeler verse de bölgenin enerji kaynaklarının Batı hattı ile Türkiye üzerinden geçmesine engel olamadı. Ancak aynı şey Orta Asya için geçerli olamadı. Özellikle Hazar Denizi nin hukuki statüsü ve bölge rejimleri üzerinde Rusya nın Batı tarafından yeterince algılanamayan etkili imkanları bu bölgede devreye girdi ve sonuç aldı. Batı çok istediği halde Orta Asya enerji kaynaklarını Batı pazarlarına Rusya yı by-pass edecek kanallar üzerinden çıkaramadı. Alternatif oluşturabilecek olan hatlardan birisi olan Afganistan hattı bu ülkenin içerisinde bulunduğu politik ve askeri sebepler dolayısıyla hayata geçirilemedi. Aslında en kısa ve ekonomik olarak da rantable hat gibi duran İran hattı ABD nin tavrı sebebiyle ilgi göremedi. Türkiye hattının önünde ise hem Hazar Denizi nin hukuki statüsü ve hem de Azerbaycan ile Türkmenistan arasında yaşanan bölgedeki tartışmalı kaynaklar sorunu vardı. Elbette ki, Rusya bu sorunların daha da büyümesi için elinden geleni yapmakta hiç de çekingen davranmadı. Çin o dönemde yukarıda da ifade edildiği gibi ekonomik mucizeleri ile daha dünya gündemine gelebilmiş bir ülke değildi. Potansiyel bir ekonomi ve pazar olan Çin doksanlı yıllar boyunca bölgeyi izlemek ve uygun anı beklemek üzerine bir politika geliştirdi. Çin için bu dönemde bölgesel sorunlara bulaşmak yerine ekonomik kalkınmasını tamamlamak daha öncelikliydi. O dönemde küresel hegemon güç olan ABD nin asıl ilgi merkezi Orta Asya değildi. ABD daha çok Ortadoğu üzerine politikalar geliştirmekteydi. Orta Asya yedek bir alan olarak görülmekteydi. Bu sebeple ABD tarafından Büyük Orta Doğu Projesi geliştirilmişti ve hayat geçirilmesi için uygun zaman ve zemin beklenmekteydi. ABD nin istediği uygun zemin 11 Eylül 2001 tarihinde İkiz Kule lere yapılan terör saldırıları ile yakalanmış oldu. Bu dönemde küresel güç ABD öncelikle Afganistan merkezli yeni bir yapılanmayı düşünse de özellikle Neo-Con ekibin iknası ile kısa süre sonra bundan vazgeçerek Irak merkezli Ortadoğu ya yöneldi. 11 Eylül saldırıları sonrasında ABD için Orta Asya ilk defa enerji kaynakları potansiyeli olan bir ülke yerine jeopolitik kazanımlar da sağlayacak ülkeler olarak görülmeye başlandı. Afganistan operasyonları çerçevesinde bu ülkeye komşu olan Özbekistan ve Tacikistan dikkat merkezine alındı. Ancak ondan daha da öte olmasına rağmen Kırgızistan ABD için daha elverişli şartların oluştuğu bir ülke olarak belirmeye başladı. Bu ülke hem Afganistan için bir askeri ikmal köprüsü konumundaydı, hem de Çin i etki altına alabilecek mükemmel bir coğrafi yapıya sahipti. Nitekim bu nitelikleri sebebiyle Kırgızistan küçücük coğrafi ve ekonomik imkanlarına rağmen küresel güçlerin önemli rekabet alanlarından birisine dönüştü. 2 / 6

11 Eylül 2001 terör saldırılarında küresel terörizmle mücadele sloganı ile Rusya yı ikna eden ABD hızla Orta Asya da askeri üsler ve hava koridorları elde etmeye başladı. Bu çerçevede ABD ilk etapta Özbekistan, Kırgızistan ve Tacikistan hava sahalarından yararlanmaya başlamıştır. ABD bu çerçevede Özbekistan'ın Termiz ve Hanabad askeri hava alanları ile Kırgızistan'ın Manas ve Tacikistan'ın Kulyab, Kurgan-Tyube ve Hokant havaalanlarını operasyon ve sevkiyatlar için kullanıma almıştır. Ancak ABD nin küresel terörizmle mücadele sloganının Rusya nın beklediği Çeçen teröristleri kapsamaması sebebiyle Rusya da tam bir hayal kırıklığı yaşanmış ve 11 Eylül ün ardından hızlı başlayan işbirliği süreci kısa sürede yarım kalmış ve yeniden rekabete dönüşmüştür. Bütün bunlar yaşanırken ABD girdiği Irak ta ciddi zorluklarla karşılaştı ve kısa sürede fethetmeyi düşündüğü Irak tam bir bataklığa dönüştü. ABD Irak ı fethederek buradan diğer Ortadoğu ülkelerine örnek bir rejim sunma peşindeydi. ABD aynı zamanda buradan hareketle bütün Ortadoğu da kendisi ve İsrail için tehlike arzetmeyen, enerji kaynaklarını ABD ile paylaşmakta cimri davranmayacak ve demokrasi tecrübesi yaşatabileceği ülkeler dizayn etme hayali de kurmaktaydı. Ancak işler hiç de ABD nin istediği gibi gitmedi. ABD nin diğer küresel güçlerin de dolaylı etkisiyle saplandığı Irak bataklığı onun dünyanın diğer bölgelerine, özellikle de Orta Asya bölgesine yeterince ilgi ve kaynak aktarmasına engel olmaya başladı. Bu durum elbette ki, başta Rusya ve Çin olmak üzere birçok bölgesel ve küresel gücün işine gelmekteydi. Bu güçler dolaylı yollarla da olsa ABD nin Irak bataklığında debelenmesi için katkıda bulundukları dahi iddia edilebilir. ABD Irak bataklığından kurtulmaya çalıştığı yıllarda iki bölgesel güç Rusya ve Çin ekonomik olarak önemli kalkınma hamleleri yaparak bölgesel ve küresel etkilerini de iyice artırdılar. Her iki güç de özellikle Orta Asya bölgesinde ABD için ciddi meydan okumalara giriştiler. Bu amaçla bölgede Şanghay İşbirliği Örgütünü (ŞİÖ) kurdular. 1996 yılında kurulan Şanghay Beşlisi ABD nin Afganistan operasyonları ile Orta Asya coğrafyasında etkinliğini artırma yolunda olduğunu açık şekilde görmüş ve ŞİÖ yü bölgede yeniden yapılandırmışlardır. Başlangıçta ŞİÖ özellikle Orta Asya ülkelerinin ABD etkisine girmesine engel olsa da bir süre sonra Çin in ŞİÖ yü bu ülkeler üzerinde etkisini artırmak için bir zemine dönüştürdüğü fark edildi. Özellikle Orta Asya ülkeleri ve Rusya adeta yağmurdan kaçarken doluya tutulabileceklerini gördüler. Bu sebepledir ki, Rusya özellikle 2008 yılından itibaren Çin i Orta Asya da kendisi için bir tehdit olarak görmeye başladı. ŞİÖ yü daha pasifize hale sokacak ve Rusça da ODKB olarak kısaltılan Kollektif Güvenlik Örgütü nün Çin i dışlayarak geliştirdiler. İlk başta ŞİÖ nün üstlenmesi planlanan birçok misyon ODKB ye yüklendi. ŞİÖ nün durumunu ele alırken Rusya-Çin ilişkilerine de Orta Asya kapsamında değinmekte fayda vardır. Batıda var olan yaygın kanaatin aksine Rusya ve Çin Stratejik Müttefik değillerdir. Her iki ülke liderleri şaşalı ziyaretlerde ve görüşmelerde kendilerini Stratejik Müttefik olarak algılasalar da Rusya için bugün ülkeler kapsamında bir numaralı dış tehdit Çin dir. Aynı şekilde 3 / 6

Orta Asya ülkeleri de pek ifade etmeseler de Çin i özellikle bu ülkelerdeki ekonomik ve nüfus etkinliği sonrasında tehdit olarak görmeye başlamışlardır. Yapılan hesaplamalara göre Çin in ekonomik büyümesinde bir sorun yaşanmadığı takdirde Rusya Uzakdoğusu tamamıyla Çin etkisine girebilir. Rusya da Sibirya bölgesinin bir ksımının 49 yıllığına Çin e kiraya verilmesi bile bir seçenek olarak tartışılmış durumdadır. Rusya da azalan nüfus sorunu Çin i bu bölgede yüksek nüfusu ile daha da cüretkar hale getirmektedir. Bu durumda TÜRKSAM olarak bizim yaptığımız değerlendirmelere göre Rusya ister istemez Batı ile yakınlaşmak durumunda kalacaktır. Bu çerçevede yakın 15 yıl içerisinde bölgede yükselen Çin tehdidine karşın ABD-Rusya-Türkiye ve Japonya arasındaki ilişkilerde ciddi bir yakınlaşma ve işbirliği ortaya çıkabilir. Çin in bölgede artan ekonomik, siyasi ve askeri gücü ABD yi de küresel ve bölgesel politikalarda yeniden muhasebe yapmaya sevketmiştir. Bu muhasebeyi iyi yapan ABD gecikmiş de olsa aslında Ortadoğu da olmasının kendisine küresel hakimiyetinin devamı açıdan hiçbir getirisi olmadığını gördü. Hatta ABD nin Ortadoğu da sıkışıp kalması ve lokal sorunlarla uğraşması onun küresel güç statüsüne ciddi bir tehdit bile oluşturabilirdi. ABD küresel güç statüsünü korumak için Ortadoğu dan çıkmalı ve başka bir bölgeye yönelmeliydi. Bu bölge elbette ki, Orta Asya-Güney Asya ekseniydi. ABD nin ve hatta Avrupa nın bile 2020 lerde uğraşmak zorunda kalacağı güç Çin di ve bunun için Çin i çevreleyen coğrafyada yer almak önemliydi. Ancak küresel bir güç bu coğrafyada yer alarak sadece Çin i değil aynı zamanda önümüzdeki dönemin küresel güç adaylarından Hindistan ı, ilk ve tek atom bombasına sahip olan Müslüman Pakistan ı, ABD ve İsrail için potansiyel tehdit olan ve nükleer silah elde etme arzusundan şüphelenilen İran ı ve Orta Asya üzerinden Rusya yı kontrol altına alabilirdi. Böylece ABD bu bölgeye yerleşmekle dünyanın en önemli güçlerini ekonomik, askeri ve siyasi olarak baskı altında tutabilecek, önemli enerji kaynakları üzerinde etkide bulunabilecek mekanizmalara sahip olabilirdi. Bütün bunları gören ABD artık yavaş yavaş Ortadoğu yu terk ederek Orta Asya-Güney Asya eksenine doğru yerleşmeye çalışmaktadır. Hem yükselen Çin tehdidi ve hem de Afganistan daki istikrarsızlığı giderme adına bölgede yeni bir yapılanmanın oluşturulmasını şart gören ABD 2006 yılında Büyük Orta Asya Projesi ni ortaya atmıştır. Bu proje ilk defa ABD Dışişleri Bakanlığı Orta Asya ve Güney Asya Bürosu sorumlusu Richard Boucher ın 26 Nisan 2006 tarihli konuşmasında telaffuz edilmiştir. Proje, genel anlamda Afganistan ın konumunu kuvvetlendirmeyi, Orta ve Güney Asya arasında yeni bağlantılar kurmayı ve bölge insanları arasındaki ilişkileri geliştirmeyi hedeflemektedir. Bu proje ABD de o dönemde yeterli ilgiyi göremese de bugün ABD açısından son derece ve öncelikli projelerden birisi haline gelmiştir denebilir. Yeri gelmişken şunu da ifade etmek gerekir ki, Irak tan farklı 4 / 6

olarak Afganistan da ABD nin başarılı olması Afgansitan ın komşuları ve hatta Rusya tarafından da arzu edilen bir gelişmedir. Zira, istikrarsız bir Afganistan ın bu bölgenin tümü için nasıl bir tehlike arzedeceğini bu ülkeler görmektedirler. Orta Asya bugün Çin in ekonomik olarak istila etmeye çalıştığı, bu bölgenin enerji kaynaklarının neredeyse tamamını alabilecek potansiyeli kendisinde barındırmaktadır. Çin bütün bölgesel ve küresel çatışmaların dışında kalmakla hem ekonomik kalkınmasını tamamlamakta ve hem de bölgenin enerjisini alabilecek boru hatlarını tamamlamaktadır. Kendisinin en zayıf yanının Orta Asya-Güney Asya ekseni olduğunun farkına varan Çin bu bölgeyi önce ekonomik olarak nüfuz altına almak ve daha sonra da bu bölgeyi ABD ve Rusya nın siyasi nüfuz alanından çıkararak kendisi için güvenli bir alan yaratmaya çalışmaktadır. Ayrıca Çin in Batıya açılan kapısının da Orta Asya olduğu unutulmamalıdır. Bu bölgeyi kontrol altına alabilecek bir Çin Avrupa ile komşu olan bir Çin anlamına da gelebilecektir. Küresel kriz öncesi yüksek seyreden petrol fiyatlarını akıllı bir şekilde kullanan Rusya ise bir taraftan ABD yi şimdilik bölgeden uzak tutmaya çalışırken, diğer taraftan da Çin ile uğraşması gerektiğinin farkındadır. Bu sebeple de Rusya Çin in içerisinde olduğu ŞİÖ gibi kuruluşları zaman içerisinde pasifize etme yolunu tutmaktadır. Rusya bu arada Orta Asya ülkelerinde özelikle temel stratejik altyapı alanlarında yer edinmeyeçalışmaktadır. ABD Orta Asya-Güney Asya ülkelerini dış politikasının ana eksenine almıştır ve bundan sonra bu bölgede bulunmak için elinden gelen her türlü imkanı kullanmaya çalışacaktır. Küresel ve bölgesel çerçevede yaşanan gelişmeler elbette ki, bölgedeki kartların yeniden dağıtılmasına sebep olabilecektir. Bundan çok değil sadece birkaç yıl önce müttefik olan ülkelerin bugün ayrı kamplara doğru yönelebileceği yeni bir döneme geçmekteyiz. Daha açık bir ifade ile daha önce ABD ye karşı doğal olarak oluşan Rusya-Çin dayanışması bu defa Çin e karşı bir ABD-Rusya dayanışmasını getirebilir. Hatta bununla da kalınmayacaktır. Bölgede Çin eğer önce ekonomik ve ardından da askeri ve siyasi dönüşümünü sorunsuz bir şekilde gerçekleştirebilirse ABD nin bir numaralı rakibi haline gelecektir. Çin in bu yükselişi Rusya, Japonya ve Türkiye yi de tehdit edeceğinden bölgede doğal bir Türkiye-Rusya-Japonya ve ABD ekseni oluşabilecektir. Bu senaryo bugün için erken gibi gözükse de yarın için rahatlıkla hayatiyet bulacak yeterli doneye sahiptir. Çin i daha iyi tanımak ve bundan sonraki ipek yolu yolculuğunu daha iyi algılamak için Görktürk yazıtlarına bakınca çok önemli ipuçlarını yakalayabiliyorsunuz. Bakalım Türkiye Cumhuriyeti 5 / 6

Devleti Göktürk devletinin nasihatlarına kulak verebilecek mi? http://www.turksam.org/tr/a2211.html 6 / 6