TOTAL LARENJEKTOMİ SONRASI SES RESTORASYONU



Benzer belgeler
Total Larenjektomi Sonrası Ses Restorasyonunda Provox Konuşma Protezi Tecrübelerimiz

Total larenjektomili hastalarda ses protezi ile konuflma rehabilitasyonu

Total Larenjektomili Hastalarda Primer Trakeoözefageal Fistül Komplikasyonları ve Konușma Fonksiyonuna Etkisi

CERRAHİ SONRASI YUMUŞAK DAMAK DEFEKTLERİNİN PROTETİK REHABİLİTASYONU. Yavuz ASLAN* Mehmet AVCI** ÖZET

24. ULUSAL TÜRK OTORİNOLARENGOLOJİ & BAŞ - BOYUN CERRAHİSİ KONGRESİ

Tıp Araştırmaları Dergisi: 2011 : 9 (1) Primer provox ses protezinin uygulanmasındaki başarı oranları, komplikasyonlar ve değiştirme nedenleri

Glottik Tümörlerin Tedavisinde Vertikal ve Suprakrikoid Parsiyel Larenjektomi

Total larenjektomi sonrası ses restorasyonu için provox 2 kullanımı

Total larenjektomi sonrası ses protezi uygulaması komplikasyonları

Tiroidektomi Sonrası Hipokalsemi Gelişiminde İnsidental Paratiroidektominin, Hastaya Ait Özelliklerin ve Cerrahi Yöntemin Etkilerinin İncelenmesi

SEKONDER TRAKEO-ÖZEFAGEAL FİSTÜL İLE KONUŞMA PROTEZİ SONUÇLARIMIZ (+)

TOTAL LARENJEKTOMİDEN SONRA VOKAL REHABİLİTASYON*

Lokalizasyon çalışmalarının şüpheli olduğu primer hiperparatiroidi olgularında 99 Tc-MIBI intraoperatif gama-prob kullanımı: Kohort değerlendirme

Larenks kanserinin preoperatif, intraoperatif ve postoperatif evrelemelerinin karşılaştırılması

LARENKS KANSERİ OLGULARIMIZIN RETROSPEKTİF ANALİZİ

LAPAROSKOPİK KOLOREKTAL KANSER CERRAHİSİNİN ERKEN DÖNEM SONUÇLARI:251 OLGU

Near Total Larenjektomi Tecrübelerimiz

Paratiroid Kanserinde Yönetim İzmir den Üç Merkezli Deneyim

Lokal Hastalıkta Hangi Hasta Opere Edilmeli? Doç. Dr. Serdar Akyıldız E ge Ü n i v e r sitesi Tı p Fakültesi K B B Hastalıkları Anabilim D a l ı

Provox ses protezinin kullan m süresini etkileyen faktörler

Total Larenjektomili Hastaya Konuşma Protezi Uygulaması

Total Tiroidektomi yapılan hastalarda MSKKM Nomogramının Değerlendirilmesi

İntraoperatif Rekürren Laringeal Sinir Monitorizasyonunda Tekrar Kullanım Güvenlimidir? Doç. Dr. Barış Saylam Ankara Numune EAH Meme Endokrin Cerrahi

OP. DR. YELİZ E. ERSOY BEZMİALEM VAKIF ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ GENEL CERRAHİ AD İSTANBUL

Total larenjektomi sonrası farengokutanöz fistül: Sıklığı, etkileyen faktörler ve tedavi yaklaşımı

ÖZGEÇMİŞ. Derece Alan Üniversite Yıl Lisans TIP İ.Ü. İstanbul Tıp Fakültesi 1987 Yüksek Lisans TIP

Tamamlayıcı Tiroidektomi ve Total Tiroidektomi Komplikasyonlarının Karşılaştırılması. Doç. Dr. Mehmet Ali GÜLÇELİK

Küçük Hücre-Dışı Akciğer Kanserinde Cerrahi Tedavi. 01 Kasım 2010 Pazartesi

Kanser Hastalarında Dental Yaklaşım. Dr.Kıvanç Bektaş-Kayhan İstanbul Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Ağız, Diş, Çene Cerrahisi Anabilim Dalı

Küçük Hücre-Dışı Akciğer Kanserinde Cerrahi Tedavi. 18 Ocak 12 Çarşamba

Tl VE T2 LARENGEAL KARSİNOMALARDA CERRAHİ VE KÜRATİF RADYOTERAPİNİN KARŞILAŞTIRILMASI

TDB AKADEMİ Oral İmplantoloji Programı Temel Eğitim (20 kişi) 1. Modül 29 Eylül 2017, Cuma

Rejyonel Anestezi Sonrası Düşük Ayak

HEMŞİRELİK DOKTORA PROGRAMI

CORRELATION of CLINICAL and HISTOPATHOLOGICAL PARAMETERS to SURVIVAL and NECK METASTASIS in LARYNGEAL SQUAMOUS CELL CARCINOMA

KL N K ÇALIfiMA. Dr. Alper CEYLAN, Dr. Ahmet KÖYBAfiIO LU, Dr. Korhan ASAL, Dr. Yusuf KIZIL, Dr. Erdo an NAL

D VİTAMİNİ EKSİKLİĞİNİN TOTAL TİROİDEKTOMİ SONRASI HİPOKALSEMİ RİSKİ ÜZERİNE ETKİSİ

GENEL İLKELER ( tarihinde kontrol edildi.)

Proflaktik santral disekisyon: Yeni bir tartışma alanı. Ashok R. Shaha, MD. Çeviren: Dr. Yalın İşcan*, Dr. Yasemin Giles* * İÜTF Genel Cerrahi ABD

Tiroid Papiller Kanserde Güncel Kanıtlar ve Gerçekler. Kılavuzlara göre Ameliyat Stratejisi Değişti mi?

Giriş Güncel cerrahide tanı ve tedavi planlamalarında ultrasonografinin önemli bir yeri bulunmaktadır. Ultrasonografinin cerrah tarafından gerçekleşti

AMELİYAT SONRASI TAKİP/ NÜKSTE NE YAPALIM? Dr. Meral Mert

HİPOFARİNKS KANSERİ DR. FATİH ÖKTEM

ENDOSKOPİK CERRAHİ İLE UĞRAŞANLARIN ROBOTİK CERRAHİ DENEYİMİ İLE İLGİLİ GÖRÜŞLERİ 1. Uzmanlık alanınız

Total larenjektomi sonrası stomal nüks: Risk faktörlerinin klinik ve patolojik analizi

Santral Bölge Diseksiyonunda Lenf Bezi Diseksiyon Genişliği ve Lokalizasyonunun Değerlendirilmesi

Kalp ve Damar Cerrahı Gözüyle. Op.Dr. Mesut KÖSEM Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Acıbadem International Hastanesi

HEMŞİRELİK YÜKSEK LİSANS PROGRAMI

Lokal İleri Evre Küçük Hücreli Dışı Akciğer Kanseri Tedavisi

ILAŞTIRILMASI. ve Araştırma rma Hastanesi Genel Cerrahi Kliniği

PEDİYATRİK KALP CERRAHİSİNDE REKTAL YOLLA VERİLEN KETAMİN, MİDAZOLAM VE KLORALHİDRAT PREMEDİKASYONLARININ KARŞILAŞTIRILMASI

ADRENAL KORTİKAL KANSER TEDAVİSİNDE LAPAROSKOPİK CERRAHİ

ERKEN EVRE GLOTTİK KANSER CERRAHİSİNDE LARENGEAL ÇATIYI KORUYAN ALTERNATİF BİR YAKLAŞIM: LARENGEAL EVISERASYON (SUBPERİKONDRİAL İNTERNAL EVİSERASYON)

Olgu Sunumu. Yedikule Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi. Özkan Saydam

Primeri Bilinmeyen Aksiller Metastazda Cerrahi Yaklaşım. Dr. Ali İlker Filiz GATA Haydarpaşa Eğitim Hastanesi Genel Cerrahi Servisi

Tiroidin en sık görülen benign tümörleri foliküler adenomlardır.

Diferansiye Tiroid Kanserlerinde tiroid beze yönelik cerrahi, boyutları, üst ve alt laringeal sinire ve paratiroid bezlere yaklaşım. Dr.

İnvaziv Mesane Kanserinde Radikal Sistektomi + Lenfadenektomi, Neoadjuvan ve Adjuvan Kemoterapi. Dr. Öztuğ Adsan

Dergi Kullanım Verilerinin Bibliyometrik Analizi ve Koleksiyon Yönetiminde Kullanımı

YÖNTEMİ İLE TEDAVİLERİ

Nod-pozitif Meme Kanserinde Lenf Nodu Oranı Nüks ve Mortaliteyi Belirleyen Bağımsız Bir Prognostik Faktördür

Ventilasyon Tüpü Uygulamasý Sýrasýnda Yapýlan Transtimpanik Aspirasyonun Ýþitme Üzerine Etkinliði

Tanı: Metastatik hastalık için patognomonik bir radyolojik. Tek veya muitipl nodüller iyi sınırlı veya difüz. Göğüs Cerrahisi Hasan Çaylak

U.Topuz, T.Akbulak, T.Altunok, G.Uçar, K.Erkanlı, İ.Bakır İstanbul Mehmet Akif Ersoy GKDC Eğ. Ar. Hastanesi

KULAK BURUN BOĞAZ ANABİLİM DALI TIPTA UZMANLIK EĞİTİM PROGRAMLARI. KBB-007 KBB Ab.D. Burun ve Paranazal Sinüs Hastalıkları Teorik Dersleri

Ulusal Akciğer Kanseri Kongresi İleri Evre Küçük Hücreli Dışı Akciğer Kanserlerinde Neoadjuvan Tedavi Sonrası Pulmoner Rezeksiyon Sonuçlarımız

Medeni Durumu: Evli (Dr. Serhat Totan, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı, Serbest Hekim)

JİNEKOLOJİDE SİNGLE PORT OPERASYONLAR. Doç Dr Ahmet Kale. Kocaeli Derince Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği

Süperior Laringeal Sinir Monitorizasyonu Tekniği. Doç. Dr. Mehmet Uludağ Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi Genel Cerrahi Kliniği

İnsidental kanser. Dr. Ali İlker Filiz Haydarpaşa Sultan Abdülhamid Eğitim ve Araştırma Hastanesi Genel Cerrahi Kliniği

Robotik Cerrahi? Laparoskopi?

Supraglottik larenks kanserlerinin cerrahi tedavisinde onkolojik sonuçlar m z

Onkoplastik meme cerrahisi ve yenilikler

Safra Yolları Kanserlerinde SistemikTedaviler. Dr.M.Oktay TARHAN İzmir K.Ç.Ü. Atatürk E.A.H. Tıbbi Onkoloji Kliniği

Sağlıkta Yaşam Kalitesinin Klinikte Kullanımı

Abdominal Myomektomi Fertiliteyi Arttırıyor

Savaş Baba, Sabri Özden, Barış Saylam, Umut Fırat Turan Ankara Numune EAH. Meme Endokrin Cerrahi Kliniği

Substernal Guatr: 37 Hastanın Klinikopatolojik Özellikleri

Rektovaginal fistül perianal fistül kategorisinde ele alınan bir hastalıktır ve barsak içeriğinin vagenden gelmesi ile karakterizedir.

HAMDİ ÖZŞAHİN,GÜRKAN YETKİN,BÜLENT ÇİTGEZ,AYHAN ÖZ, MEHMET MİHMANLI, MEHMET ULUDAĞ

İntraoperatif Sinir Monitorizasyonunun Bir Cerrahi Kliniğe Katkısı

İNTRAKRANİAL FASYAL PARALİZİLER VE CERRAHİ TEDAVİSİ

Akciğer Kanserinde Evreleme SONUÇ ALGORİTMİ

EVRE I SEMİNOM DIŞI TÜMÖRLERE YAKLAŞIM

T. C. İSTANBUL BİLİM ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ HEMŞİRELİK DOKTORA PROGRAMI EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DERS İÇERİKLERİ

Peptik Ülser Kanamasında Tedavi Yaklaşımı

AKCİĞER KANSERİ Hastalar İçin Temel Bilgiler

ENDODONTİK TEDAVİDE BAŞARI VE BAŞARISIZLIĞIN DEĞERLENDİRİLMESİ

Total Larenjektomi Sonras A zdan Erken Beslenmenin Farengokütanöz Fistül Geliflimi Üzerine Etkisi

MEMENİN PAGET HASTALIĞI. Doç. Dr. M. Ali Gülçelik Ankara Onkoloji Hastanesi

Papiller Mikrokarsinomlara Yaklaşım Türkiye Perspektifi

Dicle Tıp Derg/Dicle Med J Copyright Dicle Tıp Dergisi 2009 Cilt/Vol 36, No 3,

Trakea Rüptürü. Nadir Bir Entübasyon Komplikasyonu. Doç. Dr. Aydın KARAKUZU Yakın Doğu Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Lefkoşe, KKTC Nisan 2011

LAPAROSKOPİK SURRENALEKTOMİ DENEYİMLERİMİZ

TÜM MİDE BİYOPSİLERİNE RUTİN OLARAK GIEMSA VE ALCIAN BLUE UYGULAMALI MIYIZ?

Santral Disseksiyon. Dr. İbrahim Ali ÖZEMİR. İstanbul Medeniyet Üniversitesi Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesi Genel Cerrahi Kliniği

Papiller Tiroid Karsinomunda Santral Lenf Nodu Diseksiyonu

ASEMPTOMATİK BİLATERAL PNOMOTORAKS

Akciğer Kanserinde Güncel Tanı ve Tedavi Yaklaşımı

TÜRK KULAK BURUN BOĞAZ VE BAŞ BOYUN CERRAHİSİ YETERLİK KURULU AKREDİTASYON KOMİSYONU ASİSTAN BİLGİLERİ FORMU

Transkript:

K.B.B. ve Baş Boyun Cerrahisi Dergisi, Cilt 2 Sayı; 2, 1994 Dr.İstemihan Akın ve ark. TOTAL LARENJEKTOMİ SONRASI SES RESTORASYONU VOICE RESTORATION AFTER TOTAL LARYNGECTOMY Dr. İstemihan AKIN (*), Dr. Abdullah GÜNEN (*), Dr. Ayhan GÖKLER (*) Dr. Mehmet ŞAHAN (*), Dr. Uğur YILDIZ (*), Dr. Ahmet BOLULU (*) K.B.B. ve Baş Boyun Cerrahisi Dergisi 2 : 132-136 ÖZET : Total larenjektomiyi takiben hastaya yüksek bir kür oranının sağlanması, nüksün önlenmesi veya hastalıksız dönemin mümkün olduğunca uzun tutulabilmesi ve hastaya bu dönemde kaliteli yaşama şansı sağlanması hiç şüphesiz larenks kanserlerinin tedavisindeki öngörülen primer amaçtır. Larenjektomili hastanın geri kalan ömrünü daha kaliteli olarak geçirmesi, hastanın çevresi ile komünikasyon sağlamasıyla mümkündür. Postoperatif dönemde konuşabilen ve bu şekilde çevresi ile iletişim içine girebilen hasta gereksinimlerini, duygu, ve düşüncelerini belirterek daha mutlu olmakta ve hastalık nedeniyle bozulmuş olan psiko-sosyal yapısının düzelmesini sağlamaktadır. Postoperatif dönemde ses oluşumunu temin etmek ve hastanın çevre ile iletişimini sağlayacak şekilde konuşabilmesini sağlamak için zamanımıza kadar değişik yöntemler uygulandı. Bu çalışmada larenjektomili hastalarda ses restorasyonu yöntemlerinden biri olan trakeo-özefagealfîstül açılması ve ses protezi uygulamasından bahsedildi Bu yöntemle hastalarımızın %94'ünde (18/19) akıcı ve anlaşılabilir konuşma sağlandı. Anahtar Sözcükler : Larerjektomi, ses restorasyonu, trake-özefageal fistül SUMMARY : A high cure rate or long disease free period without any recurrences and enabling the patient to live more comfortably following total laryngectomy are obveously the primary aims of treatment. To provide the patient with a comfortable post-laryngectomy period necessitates the communication of the patient with his or her environment. A speaking patient can express the necessities, thoughts and ideas and can restore the disturbed psycho-social status. Up to date, there has been various voice restoration techniques applied to post laryngectomy patients. in this study the tracheo-esophageal puncture technique followed by instrument of a voice prosthesis to total laryngectomy patients is discussed. Fluent and clear speech is recorded in 94% of total laryngectomy patients with the tracheo-esophageal puncture and voice prosthesis insertion. Key Words : Laryngectomy, voice restoration, trachea-esophageal puncture GİRİŞ Total larenjektomi üe konuşma yeteneğini yitirmiş olan hastaların karşılaştığı sosyal, psikolojik ve ekonomik sorunlar bu hastaların yaşantılarını olumsuz yönde etkilerler. Ses restorasyonu bu hastaların konuşma yeteneklerini yeniden kazanmalarını sağlayarak çevreleri ile (*) S.S.K. Ankara Hastanesi l. Kulak. Burun ve Boğaz Hasta- Itkları Kliniği - ANKARA olan iletişimlerini kurmalarını, psiko-sosyal problemlerinin üstesinden gelmelerini ve sonuçta geriye kalan ömürlerinde daha kaliteli bir yaşam geçirmelerini sağlamaktadır. Total larenjektomi sonrasında değişik ses restorasyonu yöntemleri kullanılmaktadır. Bunlar mideye yutulan havanın regürjitasyonu ile yapılan özefageal konuşma, elektrolarenks cihaz kullanımı ve trakeo-özefageal fistül oluşturma 132

K.B.B. ve Baş Boyun Cerrahisi Dergisi, Cilt: 2 Sayı: 2, 1994 Dr. İstemihan Akın ve ark. yöntemlerdir. Mide havası ile özefageal konuşma tatmin edici olmaktan uzaktır. Larenjektomili hastaların büyük çoğunluğu bu tür konuşmayı yapamamaktadırlar. Anlaşılabilirliği az ve akıcı olmayan bu tür konuşmanın total larenjektomili hastaların %26'sında başarılı olduğu bildirilmektedir (8). Elektrolarenks ile rehabilitasyon ise metalik tınlama şeklindeki oluşan ses ile hasta ve çevresi tarafından benimsenmemektedir. Ses restorasyonu tekniği şu kriterlere sahip olmalıdır; Kolay uygulanabilir olması ve ameliyat süresini fazla uzatmaması, nüks görülme ihtimalinin olmaması, aspirasyon sorununun ortaya çıkmaması, oluşturulan füstülün genişlememesi veya kapanmaması, hasta tarafından kolay tolere edilebilmesi ve enfeksiyonların görülmemesidir. Total larenjektomi sonrası ses restorasyonu için cerrahi olarak değişik teknikler geliştirilmiştir (l, 2, 3, 17). 1973 yılında Stafıieri'nin (17) tarif ettiği cerrahi olarak neoglottis oluşturma tekniğinde aspirasyonun önemli bir problem olduğu ortaya çıktı. Bu teknik ile öpere edilen hastalarda %68'lik bir basan sağlandığı belirtilmekteydi, fakat hem erken hem de geç dönemde cerrahi olarak oluşturulan fistülde genişlememe olması veya fistülün kapanması nadir değildi (7). Ayrıca bu tip cerrahi teknikler ile erken dönemde tümör nükslerinde artışa rastlanıldı. Son yıllarda larenjektomili hastaların ses restorasyonu konusunda giderek daha ilgi çekici, daha etkili, daha az komplikasyonlu ve onkolojik prensiplere daha uygun tekniklerin arayışına girildi. Singer ve Blom 1980 yılında yayınladıkları makalede larenjektomili hastalara uyguladıkları endoskopik ses restorasyonu tekniğini açıkladılar (15). Panje (11) ise 1981 yılında benzer bir endoskopik teknikten bahsetti. Daha sonra Rhys Evans (13) trakeo-özefageal fistülü açarken endoskop kullanma yerine forseps kullanma tekniğini bildirdi. Türkiye'de ses restorasyonu konusunda başarılı çalışmalar yapan Dr. Başerer ve arkadaşları kendi geliştirdikleri teknik ile %90 üzerinde olumlu sonuç aldılar (3). Dr. Başerer ve arkadaşlarının bildirdiğine göre aspirasyon oranı %10'ların altında idi. Ses protezi kullanılarak yapılan ses restorasyonundan %80-94 oranında basan sağlandığı ve hastaların normale yakın bir yaşam kaletisine girdikleri çeşitli merkezlerden bildirilmektedir (G, 12, 14, 16). Bu çalışmada SSK Ankara Hastanesi l. KBB Kliniği'nde son bir buçuk yıldır uygulanan ses restorasyonu uygulaması karşılaşılan sorunlar ve sonuçlar incelenmiştir. GEREÇ VE YÖNTEM SSK Ankara Hastanesi l. Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Kliniği'nde son bir buçuk yıldır larenks karsinomu nedeniyle total larenjektomi yapılmış 21 hastaya trakea-özefageal fistül (TÖP) açılarak ses protezi takıldı. Protezleri takılan iki hastada motivasyon yetersizliği yüzünden uygulamaya son verildi ve çalışmaya 19 hasta alındı. Hastaların biri bayan diğerleri erkek olup yaşları 45-83 arasında değişmekteydi. Ondokuz hastanın 7'sine primer olarak TÖF uygulandı. Geriye kalan 12 hastaya sekonder TÖF tekniği uygulandı. Hastaların 4'üne bilateral boyun diseksiyonu, geriye kalan 4'üne fonksiyonel boyun diseksiyonu, 11 'ine ise tek taraflı radikal boyun diseksiyonu yapıldı. Oniki hasta postoperatif radyoterapi gördü. Sekonder TÖF uygulanan hastalara pre-operatif olarak Taub insuflasyon testi yapıldı. Insuflasyon testinde farengo-özefageal spasm saptanan iki hasta ile primer TÖF uygulanan üç hastaya tek taraflı mytomi yapıldı (Tablo 1} Primer olarak fistül açılmış olan hastalara bir hafta, sekonder olarak açılanlara ise 3 gün sonra protezleri takıldı. Kullanılan protezlerin boylan 1.8 cm. 2.2 cm ve 2.5 cm idi. Protezler hastalara ilk olarak duckbill tipi ile denedi (Şekil - 1). Daha sonra 6 hastada low pressure tipine dönüldü. Hastalar anlaşılabilirlilik ve akıcı konuşma yönünden incelenirken kesiksiz olarak on saniyeyi geçen bir süre ses çıkarabilenler ve bir nefesde 15 tek heceli sözcük söyleyebilenler akıcı, bunun altındakiler akıcı olmayan konuşma olarak değerlendirildi. Konuşmanın anlaşılabilirliği ise en az iki kişi tarafından değerlendirildi. 133

BULGULAR Protezlerin takılmasını takiben hastalarımızın hepsinde fonasyon meydana geldi. İki hastada motivasyon eksikliğine bağlı olarak akıcı ve anlaşılabilir konuşma sağlanamadı. Primer olarak TOP uygulanan diğer bir hastada total larenjektomiye bağlı farengo-kutanöz fistül gelişmesi ile protez uygulanmadı. Bu hastada fistül kapanmasından altı ay sonra sekonder TÖF açılması içinn girişimde bulunuldu, fakat striktür gelişmesi olduğu için uygulamaya son verildi. Taub testinde spasm saptanan 2 hastaya krikofarengeal myotomi yapıldıktan sonra, test esnasında hipertonisite saptanan diğer iki hastaya myotomi yapılmadan protezleri takıldı ve bu hastalarda akıcı ve anlaşılabilir konuşma kriterleri elde edildi. Striktür gelişmiş olan hasta hariç, diğer tüm hastalarda akıcı ve anlaşılabilir konuşma sağlandı (%94.7) (Tablo - I) Dört ay ile 1.5 yıl süren takip süresi içinde iki hastada kandida albikans kolonizasyonu meydana geldi ve bu hastaların protezleri çıkarıldıktan sonra antimikotik tedavi uygulandı. Üç hasta protezi yerinden çıkmış oiarak bize geldiğinde fistül traktının kapanmış olduğu görüldü. 134 TARTIŞMA VE SONUÇ Normalda akciğerlerden gelen hareketli hava kitlesi vokal kordlara çapraka onların titreşmelerini (vibrasyon) sağlar. Vokal kordlardan daha yukarı seviyedeki larenks yapıları ise reso natör olarak görev yaparlar. Bu şekilde oluşan sesin anlaşılır hale gelmesi için dil. dişler, dudaklar ve yumuşak damak artikülasyon vazifesini görülür (12). Total larenjektomili hastada vibrasyon görevini farengo-özefageal (FÖ) segment yapmaktadır FÖ seğmeni, anatomik olarak özefagus üst ucu ile hipofarensin birleştiği yere tekabül eder. Bu bölge krikofarengeal ve konstriktör kaslar ile sarılmıştır (Şekil 2). Normalde gastro-özefageal refîüyü önleyen bu segment total larenjektomili hastalarda vibrasyon hareketini yaparak alarengeal ses oluşumunda büyük rol oynamaktadır (15).

Dr. İstemihan Akın ve ark. Farengo-özefageal spasm hastalarda krikofarengeal ve konstriktör kasların miyotomisi yapılır. Miyotomi sonucunda bu hastaların %94 - %100'ünde akıcı konuşma sağlandığı bildirilmektedir (5, 15). Biz de insüflasyon testinde spasm saptadığımız iki vakada miyotomi uyguladık ve hastalarda akıcı konuşma elde ettik, hipertonisite saptanan iki hastada myotomi yapmadan fistülü açtık ve protezlerini taktık. Bu iki hasta anlaşılabilir ve akıcı olarak konuşma seviyesinde kısa süre içinde ulaştılar. Alarengeal konuşmanın preoperatif olarak değerlendirilmesi : Hastaların ses kalitelerini preoperatif olarak değerlendirmek için değişik metodlar vardır. Bunlardan en sık kullanılanı özefagus insuflasyon testidir. İnsüflasyon testinin esası nasal yoldan bu segment seviyesine indirilen sondaya hava verilmesi ve vibrasyonun sağlanarak sesin oluşturulmasıdır (12}. Taub testi olarak da bilinen bu testin yapılması ile iki türlü netice elde edilir, Pozitif (ses oluşumu var) ve negatif (ses oluşumu yok). Testin pozitif olduğu durumlarda hastalar, akıcı konuşmalar veya akıcı olmayan konuşma olarak ikiye ayrılır. Akıcı konuşma 10 saniyeyi aşkın bir süre devamlı ses çıkarma ve her nefesde 15 adet tek heceli kelime söyleme parametrelerini içerir. Akıcı olmayan konuşma ise yukarıdaki parametrelerin altında bir netice alındığı zaman ortaya çıkan durumdur. Farensde inkoordine kontraksiyonları ve hiperlonisite varlığını belirtmektedir. Test negatif ise farenksde striktür veya spasm söz konusudur (4, 12). Fraengeal pleksus blokajı yapılarak spasm veya striktür ayırımı yapılır. İnsüflasyon testi yapılırken cihaza bağlanan bir manometre yardımı ile mmhg cinsinden özefagus basınçları elde edilir (12). Bu testlerden ayrı olarak videoiloroskop ile FE segrnentinin tonistiesi hakkında bilgi edinilebilir (12). Primer restorasyonda hastaların postoperatif konuşmalarındaki başarısının ameliyatta yapılacak myotomi ilgili olduğu ve miyotmi yapılmayan hastalarda %33 oranında başarısızlık görüldüğü bildirilmiştir (10). Baugh (5) adlı araştırmacı ise primer TÖF uygulanan vakalarda myotomiye gerek kalmadan akıcı konuşmanın elde edildiğini yazmaktadır. Primer trakeoözefageal fistül uyguladığımız vakalarımızın üçünde larenjektomi operasyonu sırasında myotomi yaptık, diğer üçünde ise miyotomi yapmadık. Bunlardan aldığımız, sonuçlar aynı idi. Farengo-özefageal spasmlı hastaların miyotomiye gereksinmeleri olduğu bir gerçektir. Fakat myotomiyi rutin hale getirerek primer vakalara uygulamanın anlamlı olmadığı da açıktır. Farenksin müsküler tabakasının innervasyonu hakkındaki bilgiler geliştikçe FE segmentteki tonisite artışını ortadan kaldırmak için miyotomi yapılmaksızın farengeal pleksus nörektomisi ile aynı sonuçların alınabileceği açıklandı (16). Bu teknikde prevertebral boşluktan ayrılan farenks arka duvannda sinir lifleri bulunarak kesilmekte ve koterize edilmektedir. Yedi primer olgumuzun beşinde postoperatif radyoterapi uygulandı. Bu hastalarımızın hepsinde geçici olarak ses kaybı ve stoma çevresinde ödem görüldü. Hastalarımızın hiçbirinde radyoterapi esnasında protez çıkartılmadı. Radyoterapi sonrası ses kaybının farenks ve boyundaki diğer yapıların inflammasyon ve ödemi sonucu oluştuğu, bunların larenjektomiden dört ay sonra tamamen kaybolması gerektiği bildirilmektedir (10, 13). Boyun diseksiyonunun akıcı ve anlaşılabilir konuşma sağlanmasına engel teşkil edebileceği bildirilmiş ise de (4), bunun ses oluşumunu en- 135

K.B.B. ve Baş Boyun Cerrahisi Dergisi, Cilt; 2 Sayı: 2, 1994 Dr. İstemihan Akın ve ark. gelleyici bir faktör olmadığı kanaatindeyiz. Bilateral boyun diseksiyonu olmuş olgularımızın sa - dece bir tanesinde spasm saptadık. Buna karşılık spasm saptanan diğer vakada tek taraflı boyun disseksiyonu uygulanmıştı. Radyoterapinin, tümör evresinin ve yapılan cerrahi girişiminin (myotomi, bilateral ve unilateral boyun diseksiyonu) ses oluşumuna olan etkilerinin istatistiksel olarak saptanabilmesi için daha geniş serilere ihtiyaç vardır. Başarılı bir ses restorasyonu için önem kazanan diğer faktörler hastanın motivasyonunu engelleyecek psikiatrik problemleri olmaması, postoperatif dönemde hastanın belirli aralıklarla görülmesi ve mümkünse bir konuşma terapistinin rehabilitasyon programına dahil edilmesidir. Erken dönemde problemleri olan hastaların çoğu, rehabilitasyon ekibinin yardımlarıyla bu sorunlarından kurtulmaktadır (8). Sonuç olarak fonksiyonel larenks cerrahi uygulanma şansını kaybetmiş ve total larenjektomi uygulanarak konuşamaz duruma gelen hastalara uygulanan trakeo-özefageal fistül (TÖF) ve konuşma protezi tatbiki başarısı şansı yüksek, kolay uygulanan ve hasta açısından çok yararlı bir yöntemdir. Başarılı sonucun alınmasında uygun hasta seçimi, uygun protezin takılması, hastanın yakın takibi ile yeterli teknik destek çok önemlidir. Yazışma Adresi : Dr. İstemihan AKIN SSK Ankara Hastanesi 1. KBB Kliniği ANKARA KAYNAKLAR 1. ARSLAN M, SERAFINI I : Reconstructive laryngectomy : Report Of the first 35 cases. Ann Otol Rhinol Laıyngol 81 ; 479-87. 1972. 2. AMATSU M. MATSUI T. MAKI T et al : A one-stage surgical technique for post-laryngectomy voice rehabilitation, Laryngoscopc 90 ; 1378-185, 1980. 3. BAŞERER N. ve ark. : Total larcnjeklomide Irakeofarengeal fonatuar şant. T.O.R- L 26 : 37-42. 1988. 4. BAUGH RF, LEWIN JS. BAKER SR : Preoperative assessment of trachcocsophageal speech Laryngoscope 97 ; 461-66. 1987. 5. BAUGH RF, BAKER SH. LEWIN JS ; Surgical treatment of pharyngoesophagcal spasm. Laryngoscope 98 : 1124-26. 1988. 6. BLOM E, SINGER MI. HAMAKER RC : A prospective study of tracheoesophagel spcech. Anch Otolaryngol Mead Neck Surg 112: 440-47, 1986. 7. CALEARO CV. CAROGGlO A : Total laryngectomy with tracheocophageal flstula (Neoglottis). Ann Otol 90 : 217-21. 1981. 8 8: GARTH RJN, MCRAE A. RHYS EVANS PH ; Tracheooesophageal puneture : a review of problems and complications, The Journal of Laryngogy and Otolgy 105 : 750-54. 1991. 9. GATES GA, RVAN W. COOPER JC et al. : Current status of laryngectomee rehabilitation : Results of therapy. Am J Otolaryngol3 : 1-7. 1982. 10. HAMAKER RC, SINGER MI. BLOM ED. DANIKI-S HA : Primaıy voice restoration at laryngectomy. Arch Otolaryngol 111 ; 182-86. 1985. 11. PANJE WR : Prosthetic voice rehabilitation following laryngectomy : The voice button. Ann Otol Rhinol Laryngol 90 : 116-20. 1981. 12. PERRY A. CHEESMAN AD. MCIVOR J. CHALTON R : A British experience of surgical voice restoration techniques as a secondary procedure following total laryngectomy The Journal of Laryngology and Otology 101 : 155-63. 1987. 13. RHYS EVANS PH : The Journal of Laryngology and Otolgy 105 : 748-49. 1991. 14. SINGER MI, BLOM ED : An endoscopic technique for restoration of voice after Laryngectomy. Ann Otol Rhinol Laryngol 89 : 529-33. 1980. 15. SINGER MI. BLOM ED : Selective myotomy for voice restoration after total laryngectomy. Arch Otolaryngol 107 : 670-73. 1981. 16. SINGER MI. BLOM ED. HAMAKER RC : Pharyngeal plexus neurectomy for alaryngeal speech rehabilitation. Laryngoscope 96 : 50-53. 1986. 17. STAEFIERI M : Laringectomia totalc con ricostruione di glottide fonatoria. Nuovo Arch Hal l : 181-98. 1973, 136