Bu yıl altıncısı düzenlenen Uluslararası İktisat Kongresi



Benzer belgeler
İKTİSAT ANABİLİM DALI ORTAK DOKTORA DERS İÇERİKLERİ. Dersin Adı Kod Yarıyıl T+U AKTS. Dersin Adı Kod Yarıyıl T+U AKTS. Dersin Adı Kod Yarıyıl T+U AKTS

1 TÜRKİYE CUMHURİYETİ DÖNEMİ (TÜRKİYE) EKONOMİSİNİN TARİHSEL TEMELLERİ

İktisat Anabilim Dalı- Tezsiz Yüksek Lisans (Uzaktan Eğitim) Programı Ders İçerikleri

FİNANSAL SERBESTLEŞME VE FİNANSAL KRİZLER 4

ÖZGEÇMİŞ. Derece Alan Üniversite Yıl. Lisans Maliye Hacettepe Üniversitesi İİBF Y. Lisans İktisat Akdeniz Üniversitesi SBE 2003

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS TÜRKİYE EKONOMİSİ TÜK

2012 SINAVLARI İÇİN GÜNCEL EKONOMİ ÇALIŞMA SORULARI. (40 Test Sorusu)

Döneminde Türk Bankacılık Sektörü

Kalkınma Politikaları (KAM 413) Ders Detayları

AVİVASA EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. KATKI EMEKLİLİK YATIRIM FONU DÖNEMİ FAALİYET RAPORU (AEI)

AVİVASA EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. BÜYÜME AMAÇLI HİSSE SENEDİ EMEKLİLİK YATIRIM FONU DÖNEMİ FAALİYET RAPORU (AVH)

AVİVASA EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. BÜYÜME AMAÇLI ESNEK PERFORMANS ESNEK EMEKLİLİK YATIRIM FONU DÖNEMİ FAALİYET RAPORU (AVP)

FİNANSAL RİSKLER & KORUNMA YÖNTEMLERİ

ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş GRUPLARA YÖNELİK GELİR AMAÇLI KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU YILLIK RAPOR

HAFTALIK EKONOMİ RAPORU

Ekonomide Değişim. 15. ÇözümOrtaklığı Platformu. 15 Aralık

ORTADOĞU DA BÖLGESEL GELIŞMELER VE TÜRKIYE-İRAN İLIŞKILERI ÇALIŞTAYI TOPLANTI DEĞERLENDİRMESİ. No.12, ARALIK 2016

KÜRESEL KRİZ SONRASI KÜRESEL FİNANSAL SİSTEM İÇERİSİNDE TÜRK FİNANSAL SİSTEMİ BAKİ ALKAÇAR (BDDK)

DIŞ EKONOMİK İLİŞKİLER GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

AVİVASA EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. PARA PİYASASI BİRİNCİ LİKİT ESNEK EMEKLİLİK YATIRIM FONU DÖNEMİ FAALİYET RAPORU (AE1)

İçindekiler kısa tablosu

KONU 1: TÜRKİYE EKONOMİSİNDE ( ) İŞGÜCÜ VERİMLİLİĞİ ve YATIRIMLAR İLİŞKİSİ (DOĞRUSAL BAĞINTI ÇÖZÜMLEMESİ) Dr. Halit Suiçmez(iktisatçı-uzman)

ZORLUKLAR, FIRSATLAR VE STRATEJĐLER

AKP ye Soruyoruz CHP EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI

EKONOMİK GÖRÜNÜM MEHMET ÖZÇELİK

DERS ÖĞRETİM PLANI. Türkiye Ekonomisi Yapısal Analizi. Dersin Adı Dersin Kodu Dersin Türü

24 HAZİRAN 2014 İSTANBUL

VİZYON BELGESİ (TASLAK) TÜRKİYE - MALEZYA STRATEJİK DİYALOG PROGRAMI Sivil Diplomasi Kapasite İnşası: Sektörel ve Finansal Derinleşme

Giriş İktisat Politikası. İktisat Politikası. Bilgin Bari. 28.Eylül.2015

Maliye Bakanı Sayın Mehmet Şimşek in Konuşma Metni

TÜRKİYE - POLONYA YUVARLAK MASA TOPLANTISI - 1

TOBB VE TÜSİAD EMTİA FİYATLARI KONUSUNDA G-20 ÜLKELERİNİN ÖZEL SEKTÖR TEMSİLCİLERİNİ BULUŞTURUYOR

INTERNATIONAL MONETARY FUND IMF (ULUSLARARASI PARA FONU) KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜM OCAK 2015

Uluslararası Siyasi İktisat (IR211) Ders Detayları

Derece Alan Üniversite Yıl

İKTİSADÎ DÜŞÜNCENİN EVRİMİ (Başlangıcından Neoklasiklere) (İktisada Giriş I dersi için yardımcı kısa notlar)

Plan Ödemeler Dengesi, tanım, kapsamı Ana Hesap Grupları Cari Denge, Sermaye Hesabı Dengesi Farklı Ödemeler Dengesi Tanımları Otonom ve Denkleştirici

Dr. A. Tarık GÜMÜŞ Selçuk Üniversitesi Hukuk Fakültesi Kamu Hukuku Anabilim Dalı. Sosyal Devlet Anlayışının Gelişimi ve Dönüşümü

AVİVASA EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. HİSSE SENEDİ EMEKLİLİK YATIRIM FONU DÖNEMİ FAALİYET RAPORU (AEH)

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜNÜN 2014 MART İHRACAT PERFORMANSI ÜZERİNE KISA DEĞERLENDİRME

TRC2 BÖLGESİ NDE İŞSİZLİK ORANI ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME

Dünya Ekonomisi. Bülteni. İstanbul Sanayi Odası Araştırma Şubesi. Ekim Dünya Ekonomisine Küresel Bakış 1

Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası

DERS PROFİLİ. İktisadi Düşünce Tarihi ECO419 Güz Yrd. Doç. Dr. Serhat Koloğlugil

MAKROEKONOMİ BÜLTENİ TEMMUZ 2018

TÜRKİYE PLASTİK SEKTÖRÜ 2014 YILI 4 AYLIK DEĞERLENDİRMESİ ve 2014 BEKLENTİLERİ. Barbaros Demirci PLASFED - Genel Sekreter

ÜNİTE:1. Sanayi Sonrası Toplum: Daniel Bell ÜNİTE:2. Alain Touraine: Modernlik ve Demokrasi ÜNİTE:3. Postmodern Sosyal Teori ÜNİTE:4

1930 DÜNYA BUHRANI DÂHİL, TÜRKİYE BU KADAR AĞIR KRİZ YAŞAMADI.

İÇİNDEKİLER. KISIM 1 Giriş ve Kurumlar 1. Çeviri Editörünün Ön Sözü. İkinci Dünya Savaşı Sonrasındaki Uluslararası Ekonomik Kurumlar 17

F. Gülçin Özkan York Üniversitesi

Demokrasi ve Sivil Toplum (SBK256)

KONGRE KAPSAMI. Kongremizin ana başlığı Dünya nın Yükselen Güçlerinin (BRICS+T) Türkiye ve Dünya ya Etkileri olarak belirlenmiştir.


Kamu Maliyesi (ECON 304) Ders Detayları

Ücret Payları Küreselleşmeyle Birlikte Düşmek Zorunda mı? * C.P. Chandrasekar ve Jayati Ghosh

tarih ve 463 sayılı Eğitim Komisyonu Kararı Eki-1

Türkiye nin dış ticaret ve yatırım bağlantıları: Güçlü yönler

Ulusal Finans Sempozyumu Dr. İbrahim M. Turhan Başkan Yardımcısı

2012, Novusens

21. YÜZYILDA TEMEL RİSKLER

Türk Bankacılık ve Banka Dışı Finans Sektörlerinde Yeni Yönelimler ve Yaklaşımlar İslami Bankacılık

Finansal Krizler ve Türkiye Deneyimi. Nazlı Çalıkoğlu Aslı Kazdağlı

DOLARLIK MAL VE HİZMET H ÜRETEN ÜLKE TARAFINDAN DOLARLIK KREDİ HACMİ SORUN YARATIYOR

G-20 TÜRKİYE 2015 ÇALIŞTAYI


AVRASYA ÜNİVERSİTESİ

ISLAMIC FINANCE NEWS ROADSHOW 2013-TURKEY

Koç Üniversitesi nde neler oluyor?

4. TÜRKİYE - AVRUPA FORUMU

Türkiye Ekonomisi 2000 li yıllar

Türk-Japon Ekonomi Forumunda konuştu

ÜLKELERİN 2015 YILI BÜYÜME ORANLARI (%)

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS. Türkiye Ekonomisi SPRI

MAKROEKONOMİ BÜLTENİ MAYIS 2018

MECLİS TOPLANTISI. Ender YORGANCILAR Yönetim Kurulu Başkanı

01/01/ /12/2008 DÖNEMİNE İLİŞKİN GARANTİ EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. BÜYÜME AMAÇLI HİSSE SENEDİ EMEKLİLİK YATIRIM FONU 12 AYLIK RAPORU

İMALAT SANAYİİNDE KAPASİTE KULLANIM DURUM RAPORU 2018/III

TÜSİAD KOÇ ÜNİVERSİTESİ EKONOMİK ARAŞTIRMA FORUMU IMF RAPORU TANITIM TOPLANTISI AÇILIŞ KONUŞMASI

AB Krizi ve TCMB Para Politikası

Uluslararası Ekonomi Politik (IR502) Ders Detayları

MECLİS TOPLANTISI. Ender YORGANCILAR Yönetim Kurulu Başkanı

Türk Bankacılık ve Banka Dışı Finans Sektörlerinde Yeni Yönelimler ve Yaklaşımlar İslami Bankacılık

BAKANLAR KURULU SUNUMU

TÜRKİYE - SUUDİ ARABİSTAN YUVARLAK MASA TOPLANTISI 1

Politika Notu Temmuz Dünya Ekonomisinde Ayrışma Var Mı? Sumru Öz

ULUSLARARASI KARADENİZ-KAFKAS KONGRESİ

INTL 101 / SİYASET BİLİMİNE GİRİŞ

SİYASAL İDEOLOJİLER (SBK457)

SERMAYE PİYASASI KURULU BAŞKANI SN. DOÇ. DR. TURAN EROL UN

İstanbul Politikalar Merkezi. FUAT KEYMAN 13 Mayıs 2017

MERKEZ BANKASI VE FİNANSAL İSTİKRAR

Yeni bir dönem açılıyor: Mali çöküş, depresyon, sınıf mücadelesi

Küreselleşme devam ediyo mu?

Uluslararası Yükseköğretim Hareketliliği ve Türkiye nin Konumu temalı Toplantı İstanbul TOBB Plaza da Gerçekleşti

SAĞLIK SEKTÖRÜ RAPORU

7.36% 2.9% 17.9% 9.7% % Temmuz 18 Nisan 18 Temmuz 18 Ağustos 18

Çağdaş Siyaset Kuramları (KAM 401) Ders Detayları

UNCTAD DÜNYA YATIRIM RAPORU 2008

Cari açık ve finansmanı

Dünyada ve Türkiye de Doğrudan yabancı Sermaye Yatırımları

Transkript:

Praksis 8 Sayfa: 307-313 K o n g r e D e e r l e n d i r m e s i 6. Uluslararas ODTÜ ktisat Kongresi Demet Dinler Bu yıl altıncısı düzenlenen Uluslararası İktisat Kongresi 11-14 Eylül tarihleri arasında Ankara da gerçekleşti. Kongre bu yıl da her zamanki gibi iktisadın çok farklı alanlarından konu başlıklarını kapsıyordu. Praksis olarak, geçen yıl olduğu gibi bu yıl da pek çok Marksist iktisatçının katıldığı siyasal iktisat oturumlarını izledik. Bu yılki oturumların en çarpıcı özelliği, Arjantin ve Türkiye krizlerinin de etkisiyle küreselleşmenin ve IMF nin rolünün çok radikal bir şekilde sorgulandığı bildiriler içermesiydi. Kongre boyunca bir tarafta neoklasik iktisadın takipçileri ya da IMF temsilcileri konuşurken diğer tarafta bu yaklaşımı ve IMF yi sert bir şekilde eleştiren Marksistler bildirilerini sundular. Yükselen Pazarlarda Finansal Krizlerin 10 Yılı: Ne Öğrendik? başlıklı oturumda ilk olarak Massachusettes Üniversitesi nden Gerald Epstein söz aldı. Gelişmekte Olan Ülkelerde Yakın Dönemli Finansal Krizlerin Yapısal Nedenleri başlıklı bildiriyi sunan Epstein, hakim yaklaşımın aksine finansal liberalleşmeyle iktisadi büyüme arasında pozitif bir bağlantı olmadığını söyledi. Küreselleşme sürecinin, gelişmekte olan ülkelerde, finansal liberalleşmeyi zorlayan finansal sermaye tarafından belirlendiğini belirten Epstein argümanını, yaptığı ampirik çalışmayla desteklemeye çalıştı. Çalışmasında finansal sermaye kârlarıyla faiz ödemelerinden oluşan geliri rantiye payı olarak hesaplayan Epstein, bu payın son dönemde ne kadar arttığını ortaya koymaya gayret etti. Ayrıca rantiye sınıfın, her finansal krizin maliyetini emeğin sırtına yüklediğinin altını çizdi. Buenos Aires Üniversitesi nden Arturo O Connell,

308 Demet Dinler 1990 larda Arjantin Krizleri başlıklı bildirisinde ironik bir şekilde Arjantin in IMF nin önerdiği bütün reçeteleri harfiyen uyguladığını ve hemen sonrasında da krize girdiğini anlattı. Arjantin ekonomisiyle ilgili çizdiği tablo Türkiye gelecekte Arjantin olur mu? sorusuna yanıt verir nitelikteydi: Bankaların % 64 ünün yabancıların elinde olması, Merkez Bankası nın eşdeğerde döviz girmedikçe ekonomiyi finanse edememesi, özel emeklilik fonları aracılığıyla sosyal güvenlik sisteminin özelleştirilmesi gibi uygulamaların Türkiye de de artık geçerli olması, çıkarmamız gereken dersler açısından önemliydi. Bilkent Üniversitesi nden Erinç Yeldan 1990 Sonrası Türkiye Ekonomisinde Sıcak Para Akışları ve Birikim Kalıpları başlıklı bildirisinde Türkiye nin maruz kaldığı kısa vadeli sıcak para hareketlerinin zararlarından söz etti. Yeldan, Dünya Bankası nın söyleminin aksine kısa vadeli sermaye hareketleriyle ticaretin artması arasında bir bağlantı kurulamayacağını gösterdi. Hindistan-Javaharlal Nehru Üniversitesi nden C.P. Chandrasekhar ın bildirisi Finansal ve Reel Sektör: Küresel Konjonktür başlığını taşıyordu. Finans sektörünün gelişmesiyle başlayan gelişmeleri değerlendiren Chandrasekhar, bunlar arasında tüketici kredi ve borçlarının inanılmaz bir şekilde artması, finansal kurumların gelişmesi, sermaye hareketlerinin başdöndürücü bir hızla gerçekleşmesi gibi olguları saydı. Kongrede iki ayrı oturum olarak düzenlenen Küresel Kriz ve Küreselleşme oturumları da oldukça ilgi topladı. Oturumların birincisinde ilk sözü Rusya Bilimler Akademisi nden B. Kagarlitsky aldı. Küreselleşmenin Başarısızlığı ve Neoliberal Düşüncenin Krizi başlıklı bildirisinde Kagarlitsky, son yıllarda meydana gelen olayların neoliberal küreselleşme teorisine hiçbir şekilde uymadığını; olguları açıklamada bu teorinin gittikçe yetersiz kaldığını belirtti. Kagarlitsky, neoliberalizm mitolojisine karşı Marksizmin açıklayıcı gücünü savundu. Kagarlitsky e göre neoliberalizmle beraber daha önce toplumsal yaşamın henüz ticarileşmemiş parçaları (sağlık ve eğitim gibi) metalaştırılmıştı. Düşen kâr oranları karşısında sermayenin kendisine tıpkı kolonyal dönemde olduğu gibi yeni mekânlar aradığını belirten Kagarlitsky, gelişmekte olan ülkelerin dışa açılmasıyla yeni pazarlar yaratılmış olduğunu söyledi. Neoliberalizmi hem olumsal bir tarihsel süreç, hem de yönetici sınıfların hegemonya projesi olarak tanımlayan Kagarlitsky, başka pek çok bildiride olduğu gibi endüstri sermayesinin ikinci pla-

6. Uluslararas ODTÜ ktisat Kongresi 309 na düştüğünü ve finansal sermayenin belirleyici hale geldiğini vurguladı. Filipinler Üniversitesi nden Walden Bello ise Küresel Kapitalizmin Çoğul Krizi başlıklı bildirisinde ilk olarak neoliberalizmin krizinden sözetti. Bir yanda aşırı üretim krizi, diğer yanda ise ideolojik ve politik olarak kapitalist ilişkilerin yeniden üretilmesinde yaşanan krizden söz eden Bello, her yapısal uyum programının yeni krizlere yol açtığını belirtti. G. Sachs ve J. Stiglitz gibi bu programların hazırlanmasında görev almış kişilerin bile artık pazar köktenciliği olarak nitelendirdikleri aşırı liberalleşmeyi eleştirdiklerini söyleyen Bello, liberal demokrasilerin de bir meşruiyet krizi içinde olduklarını ileri sürdü. Bello, ayrıca, bir umut olarak gösterilen Yeni Ekonomi nin teknoloji temelli büyüme yaratacağı düşüncesinin bir yanılsamadan ibaret olduğunun altını çizdi. Konuşmasının sonunda neoliberalizm karşıtı hareketlerin yükseldiğini söyleyen Bello, Rosa Luxembourg un ya sosyalizm ya barbarlık sözünün geçerliliğini hatırlattı. Son konuşmacı olarak, Greenwich Üniversitesi nden Alan Freeman, Yeni Pradigmanın Başarısızlığı ve Amerikan Militarziminin Ekonomik Kökenleri başlıklı bildirisinde savaşın kapitalizme dışsal bir şey olmadığını, tam da dünya ekonomisinin bir ürünü olduğunu ileri sürdü ve savaşa karşı çıkmak için onun ekonomik kökenlerini anlamanın gerekliliğini vurguladı. Aynı başlığı taşıyan ikinci oturumda ilk söz Javaharlal Nehru Üniversitesi nden Jayati Gosh a aitti. Emperyalist Küreselleşme ve Güneydoğu Asya nın Ekonomi Politiği başlıklı bildirisinde Gosh, emperyalizmi dışarıdan kendini empoze eden bir faktör olarak değil, ülkelerin içsel sınıf ilişkilerinin parçası olarak tanımlamak gerektiğini savundu. Gosh, neoliberal dönemi, finansın hakimiyeti, kamu hizmetlerinin özelleştirilmesi, ekonomi yönetiminin gittikçe siyasetten koparılması ve demokratik katılım olanaklarının kısıtlanmasıyla tanımladı. Daha sonra Hindistan ın durumuna değinen Gosh, Hindistan ın ekonomik büyüme ve istikrar açısından bir başarı öyküsü olarak yorumlanmasının büyük bir hata olduğunu belirtti. Gosh, bazı ülkelere oranla durumu daha iyi olsa da kişi başına düşen milli gelir, yoksulluk oranı, altyapı hizmetleri gibi niteliksel ölçütler dikkate alındığında bu ülkenin durumunun sanıldığının tersine kötüleştiğini gösterdi.

310 Demet Dinler Bir sonraki konuşmacı Sungur Savran ın bildirisi Küreselleşme ve Yeni Dünya Düzeni: Avrasya daki Çelişkilerin Dinamikleri başlığını taşıyordu. Savran, küreselleşmeye yönelik bazı önermelerin geçerliliğini sorguladı. Küreselleşmenin kaçınılmaz bir süreç olmadığını, neoliberal politikaların küresel düzeydeki ifadesi olduğunu belirten Savran, bu sürecin de sanıldığı gibi geri çevrilemez olmadığını savundu. Savran ayrıca, uluslararası alanda çelişkilerin yoğunlaştığı alanın Avrasya bölgesi olduğuna da dikkat çekti. California-Santa Barbara Üniversitesi nden William Robinson, Küresel Kapitalizmin Krizi Latin Amerikadan Nasıl Gözüküyor? başlıklı bildirisinde neoliberal dönemi sermayenin ulusötesileşmesi kavramıyla tanımladı. Dergimizin mevcuk sayısında bu konuya dair bir yazısını yayınladığımız Robinson ın en çok Ne Yapmalı sorusuna verdiği yanıtlar dikkat çekiciydi. Toplumsal hareketler, köylüler, çevreciler vs. ile beraber bir karşı-hegemonya bloğu kurulduğunu belirten Robinson, öncelikle bu farklı direniş odaklarını biraraya getirecek merkezi bir siyasal gücün gerekliliğinden söz etti. Politik İktisat: Emek, Sermaye, Birikim, Bölüşüm başlıklı oturumda Mersin Üniversitesi nden Yüksel Akkaya ilk sözü aldı. Türkiye de İmalat Sanayiinde Emek ile Sermaye Arasında Bölüşüm Sorunu başlıklı bildiriyi sunan Akkaya nın özellikle 1980 lerdeki ücretlerin seyrine ve grevlerin temel özelliklerine dair söyledikleri öğreticiydi. Akkaya 1980 lerin sonundaki ücret artışlarında, hem dış pazarların tıkanması sonucu iç pazara mal satma gerekliliğinin hem de işçi mücadelesinin rol oynadığını belirtti. Attaya, arka arkaya giden grevlerin çok az olduğunun, süreklilik sağlanamadığının ve bazı grevlerin işçiyi terbiye etmeyi hedeflediğinin altını çizdi. Akkaya ayrıca ücret artışlarının sadece reel ücret artışı üzerinden hesaplanmasının doğru olmadığını, sınıfsal bir analiz için ücretin katma değere göre payının ve mark-up oranının da hesaplanması gerektiğini vurguladı. Marmara Üniversitesi nden Mehmet Türkay ın Türkiye Kapitalist Sermaye Birikiminin Uğrakları: Kapitalist Gelişmenin Dönemlendirilmesi Üzerine başlıklı bildirisi, Türkiye tarihinin dönemlendirilmesinde kullanılan kriterlerin toplumsal gerçekliğin bütünsel kavranışına izin vermediğini belirtti. Örneğin liberal/devletçi ya da ithal ikamecilik/dışa açılma şeklinde ayrımlar yapmanın ve bunları birbirini dışlayan, birbirine

6. Uluslararas ODTÜ ktisat Kongresi 311 karşı süreçler olarak görmenin doğru olmadığını söyledi. Türkay a göre bu sorunlar ancak sermaye birikimini teknik bir süreç yerine toplumsal ilişkilerin tanımladığı bir süreç olarak tanımlamakla aşılabilirdi. Temel sorumuz, bütünsel bir süreç olarak sermaye birikiminin tarihsel uğrak noktalarında nasıl farklılaştığı (kopuş ve süreklilik noktalarıyla beraber) olmalıydı. Bu anlamda dışa açılma bizzat ithal ikameci süreçte gelişen ve güçlenen sermaye gruplarının yeni talepleriyle örtüşmekteydi. Ya da devletçilik özel sermayeye rağmen değil, onun için uygulanan politikaları içermekteydi. Türkiye Ekonomisinde Vergi Gelirlerinin Gelişimi: Birikim Süreci Açısından Bir Yaklaşım 1960-1992 başlıklı bildirisinde, İstanbul Üniversitesi nden Sezai Temelli son dönemde vergi gelirlerinin nasıl faiz ödemelerini karşıladığını, gelir vergisi ve dolaylı vergiler aracılığıyla vergi yükünün nasıl ücretli kesime aktarıldığını anlattı. Argümanlarını ampirik bulgularla destekleyen Temelli, vergilerin sınıfsal açıdan bölüşüm ilişkilerinin kendini gösterdiği bir alan olarak incelenebileceğinin ipuçlarını sundu. Oturumda son olarak Kriz Sürecinde Toplumsal Kesimlerarası Diyalog/Güç ilişkileri: İstanbul Yaklaşımı başlıklı bildiriyi Marmara Üniversitesi nden Fuat Ercan sundu. Ercan, uluslararası sermayenin etkisinin farklı ülkelerde pasif bir biçimde kabul edilmediğini, sermaye reçete sunsa da bu reçetenin faklı ülkelerin sınıfsal koşullarında biçimlendiğinden söz etti. Kriz sırasında sınırlı sayıda firmayı kurtarmaya yönelik geliştirilen bir yaklaşım olan İstanbul Yaklaşımı nın farklı sermaye grupları tarafından nasıl algılandığına değinen Ercan, bazı grupların kriz döneminde alınacak önlemleri Anadolu Yaklaşımı olarak düşünmek istediklerini; kredi ve kolaylıklardan sadece birkaç holdingin yararlanmasından rahatsız olduklarını ifade etti. Dünya Bankası nın sadece TÜSİAD değil, TOBB ile de bağlantıya geçmesinin ülke içindeki güç ilişkilerinin iktisadi politikalarda dikkate alınması gerekliliğiyle ilişkilendiren Ercan, benzer süreçlerin Meksika ve Güney Kore gibi pek çok ülkede de yaşandığını belirtti. Marksist iktisadın temel taşlarından olan emek değer teorisi ve kâr oranı iki ayrı oturumun konusu oldu. Kâr Oranı: Marksist Bir Yaklaşım başlıklı oturumda, Londra Üniversitesi nden Simon Mohun, Utah Üniversitesi nden Al Campbell ve Amsterdam Üniversitesi nden Geert Reuten, farklı açılardan

312 Demet Dinler kâr oranı nın nasıl kullanılabileceğinin örneklerini verdiler. İlk iki konuşmacı Amerika ve Japonya gibi somut ülke örneklerinde kâr oranlarının düşüşünü açıklarken, Reuten kuramsal bir analiz yaptı. Emek Değer Teorisi Üzerine Tartışmalar başlıklı oturumda ise Sussex Üniversitesi nden Christopher Arthur, daha önce ODTÜ de Eleştirel Gerçekçi Yaklaşım üzerine bir konferans da veren Utah Üniversitesi nden Hans Ehrbar ve Greenwich Üniversitesi nden Alan Freeman katıldılar. Konuşmacılar emek değer teorisi üzerine Marksistlerin kendi içlerindeki tartışmaları ve farklı perspektifleri yansıtan bildiriler sundular. Açık Forum: Küreselleşme Çağında Kalkınma Üzerine Radikal Perspektifler başlıklı kapanış oturumu, kongre katılımcılarının kısa konuşmalarla başlattığı, salondaki bütün dinleyicilerin yorum ve sözlerine açık bir tartışma platformu olarak tasarlanmıştı. Tartışmanın ana ekseni kalkınma problemiydi. 4 gün boyunca yapılan tartışmalardan süzülen belli temalar ve problemler bu kapanış oturumunda da öne çıktı. Konuşmalar sonunda ortaya çıkan sorulardan biri, devletin nasıl tanımlanacağı problemiydi. Sungur Savran, kalkınma açısından belli roller üstlense de devletin tek başına tarafsız bir aktör olarak görülemeyeceğini belirtti ve devletin sınıfsal niteliğinin altını çizdi. Orta Doğu Teknik Üniversitesi nden Galip Yalman da devlet/sınıf ilişkilerinin farklı ülkelerde aldığı özgül ve tarihsel biçimlere bakmanın önemini vurguladı. İkinci bir soru reel sektörle finans sektörü arasındaki ilişkinin nasıl tarif edileceğiyle ilgiliydi. Pek çok bildirideki genel eğilim finansal sermayenin endüstri sermayesi karşısındaki tartışmasız üstünlüğü ve küreselleşme sürecindeki belirleyiciliğiydi. Galip Yalman, finansal ve endüstriyel sermaye arasındaki ilişkinin antagonistik bir ilişki olarak görülmemesi gerektiğini belirtti. Sungur Savran ise temel analiz biriminin rantiye sınıf olmasını çok anlamlı bulmadığını, finansal ve endüstriyel sermayeyi, sermayenin toplam döngüsü içindeki farklı biçimler olarak görmenin daha doğru olduğunu söyledi. Gerçekten de 1980 lerde sermaye gruplarının farklı alanlarda varlık göstermesi (borsa, endüstri ve iletişim sektörleri) daha bütünlüklü bir analizin gerekliliğine işaret ediyordu. Üçüncü bir soru neoliberalizmin arkasındaki dinamiklerle ilgiliydi. Bunun sadece dışsal etkenlerle değil, ülke içindeki sınıfsal taleplerle olan bağını Jayati Gosh ve Fuat Ercan gibi ko-

6. Uluslararas ODTÜ ktisat Kongresi 313 nuşmacıların bildirileri ortaya koymuş oldu. Bildirilerden çıkartabileceğimiz son bir sonuç, neoliberalizm ve küreselleşme eleştirisinin daha bütünlüklü bir kapitalizm eleştirisiyle bir arada yapılması gerektiğiydi. Sadece neoliberal politikaların değil, toplumsal bir ilişkiler ağı olarak kapitalizmin eleştirisinin verilmesi çok önem taşıyor. Bu da Afrika ve Ortadoğu Çalışmaları Okulu ndan Ben Fine ın sözettiği gibi tek başına iktisat disipliniyle değil, sosyal bilimlerin diğer disiplinleriyle girilecek bir diyalog sayesinde mümkün. Siyasal İktisat oturumlarının en önemli yanı neoliberalizmin hegemonyasına bir bütün olarak karşı çıkmasıydı. Konuşmacılar toplumsal gerçekliğin alternatif bir çözümlemesinin; dolayısıyla da alternatif siyasi projelerin mümkün olduğunu bizlere bir kez daha göstermiş oldular. Kongrenin akademik önemine dair önemli bir saptamayı ise SOAS tan Ben Fine yaptı. Fine, katılımcıların ve dinleyicilerin çok şanslı olduğunu; çünkü dünya çapında Marksistlerin biraraya gelmesinin ve böyle toplantılar düzenlemesinin akademideki liberal hegemonya yüzünden ne kadar zor ve ender bir olanak olduğunu belirtti. Yapılan tartışmaların salonda kalmaması için en önemli çağrıyı Al Campbell yaptı. Campbell, genelde bildirilerin varolan durumu tasvir ettiğini, bir dahaki sefere ne yapılabileceğine dair somut önermelerle gelinmesinin iyi olacağını söyledi. Görünen o ki Ne Yapmalı sorusu ya da Galip Yalman ın deyimiyle yaşatılabilir karşı-hegemonya projeleri nin ne olacağı, akademinin gündemi için hâlâ en zor ve en önemli soru olmaya devam ediyor.n