Öznur DİLER Behire Işıl DİDİNEN Süleyman Demirel Üniversitesi Eğirdir Su Ürünleri Fakültesi, Eğirdir-ISPARTA ÖZET: Dünyadaki büyük göllerin pek çoğu, ekzotik türlerin aşılanmasına maruz kalmıştır. Aşılanan türlerin, ekolojik etkileri farklıdır. Aşılamada başarılı olmuş populasyonların, predasyon, habitat değişiklikleri ve rekabet ekosistemdeki olumsuz etkileri oluşturmuştur. Predatörlerin aşılanması, doğal türleri olumsuz etkilemiştir (Victorya Gölü ndeki Nil levreği, Lates niloticus, Eğirdir gölündeki sudak, Sander lucioperca, Gatun Gölündeki levrek, Cichla ocellaris). Besin zincirinin alt basamakları dikkate alınarak yapılan aşılamalar, besin zincirinde değişikliklere neden olmuştur (Kariba ve Kivu göllerindeki sardalya, Limnothrissa miodon, Kanada göllerindeki Osmerus mordax). Dünyadaki büyük göllerde yer alan ekzotik türler, balık türleri ile sınırlı değildir. Bitkiler (Baykal ve Biwa gölleri), omurgasızlar (Ladoga gölü), parazit ve patojenler (Titicaca gölü) de söz konusudur. Ekzotik türlerin sosyo-ekonomik sistemde de olumlu (Viktorya, Titicaca, Kivu, Kariba ve Laurentian Büyük Gölleri) ve olumsuz (Viktorya, Titicaca ve Laurentian Büyük Gölleri) etkileri vardır. Ekzotik türlerin aşılanması ve yayılması global bir sorun olarak devam etmektedir. Anahtar Kelimeler: Ekzotik tür, aşılama, göller ABSTRACT: The Impact of Exotic Species in Aquatic Ecosystems Many of the lakes of the world have been exposed to the introduction of exotic species. The ecological effects of introduced species varied. Successful populations had major impacts upon the ecosytems of these lakes, including predation, disturbance, habitat modification and competition. Introduction of predators negatively impacted native species (Nile perch, Lates niloticus in lake Victoria, pike perch, Sander lucioperca in Eğirdir Lake, peacock bass, Cichla ocellaris in Lake Gatun). The species which introduced to lower trophic levels affected fisheries and altered food structure sardine (Limnothrissa miodon) in Lakes Kariba and Kivu, rainbow smelt (Osmerus mordax) in Canadian Lakes. Exotic species in large lakes of the world were not limited to fish species: plants( Lakes Baikal and Biwa), invertebrates (in Lakes Ladoga), parasites and pathogens (in Lake Victoria, Titicaca, Kivu and Kariba and the Laurentian Great Lakes) and negative (in lake Victoria, Titicaca and the Laurentian Great Lakes). The introduction and spread of exotic species will continue to threaten lakes of the world as a global problem. Keywords: Exotic species, introduction, lakes 95
DİLER, DİDİNEN 1. GİRİŞ Dünyadaki göllerin pek çoğu ekzotik balık türlerinin aşılanmasına maruz kalmıştır (1, 2, 3, 4) (Tablo 1). Dünyadaki büyük göllerde ekzotik türlerin yayılmasında insan aktiviteleri, tercihleri ve kararları etkili olmuştur. Laurentian büyük göllerinin durumunda olduğu gibi demiryolu, kanal ve deniz yolu taşımacılığı, ekzotik türlerin yayılmasında en önemli faktördür ve çok sayıda yeni türün göle girmesine neden olmuştur. Laurentian Büyük göllerine istenmeyen organizmaların girişinde, esas taşıyıcı unsur gemi balast sularıdır. Bu nedenle, söz konusu göl sisteminde istenmeyen organizmaları kontrol altına alabilmek için 1993 yılında Amerika ve Kanada da gemilerin balas sularını bırakmayacakları şeklinde kanuni düzenleme getirilmiştir. Bazı ekzotik türler, örneğin; Pasifik salmonu planlı bir şekilde Laurentian büyük göllerine bırakılmıştır. Pasifik salmonu Laurentian büyük göllerine bir başka ekzotik türü elemine etmesi için atılmıştır. Viktorya gölünde ise Nil levreği(lates niloticus) istenmeyen bazı balıkların örneğin; Haplochromine çikletlerin elemine etmek üzere stoklanmıştır. Çünkü Nil levreği, büyük, avcılığı kolay, tercih edilen tür özelliğini taşır (1). Tüm dünyada, akuatik ekosistemlere ekzotik türlerin girişi farklı nedenlerle gerçekleşmiştir. Bunlar: 1. Sularda sportif amaçlı türleri oluşturmak için (örn; salmonidler, levrekgiller). 2. Akuakültür 3. Doğal stokların ekolojik manuplasyonu ve geliştirilmesi için (Balık topluluklarındaki boş alanları (niş) doldurma ya da ticari olarak türlerin yer değiştirmesi). 4. İstenmeyen organizmaların kontrolü (vektör organizmalar). 5. Kazara transferler; farklı su yollarından ya da kanallardan taşımacılık sırasında bırakılan sularla, ekzotik yavru balıkların sulara karışması. Dünyada bir çok ülkedeki akuatik sistemlere ekzotik türler aşılanmıştır. FAO tarafından, bazı crustacealar ve iç su balık türlerinin transferi kayıtlı olarak yapılır. Yapılan bir araştırmaya göre 1960 lardan itibaren ekzotik balıkların ve crustaceaların uluslar arası aşılamalarında azalma olmuştur. Coğrafik olarak bu aşılamalar, çoğunlukla Güney Amerika, Avrupa ve Afrika da gerçekleşirken, daha az sayıda Orta Doğu ve Kuzey Amerika da uygulanmıştır. Ekzotik türlerin sucul ekosistemdeki etkilerini şöyle özetleyebiliriz (Tablo 2, Tablo 3): 1. Balık ve bitkilerin neden olduğu habitat değişiklikleri. 2. Yem ve habitat için rekabet ve predasyon sonucunda türlerin azalması. 3. Hastalık ve patojenleri taşıma riski. 4. Hibridizasyon, gen havuzunun değişmesi (Bölgedeki balıklar ile istenmeyen hibritler oluşturma). Biyolojik ve ekolojik etkilere ilave olarak ekzotik türler sucul ekosistemlerde güçlü bir sosyo-ekonomik etki yaparlar. Bunlar, önleme ve kontrol maliyeti ve balıkların yaşam döngülerindeki kopmalardır. Ekzotik türler sucul ve karasal ekosistemlerin yapısını ve fonksiyonunu sadece direkt olarak değil, indirekt olarak da etkiler. Ekonomik etkilere 96
I. BALIKLANDIRMA VE REZERVUAR YÖNETİMİ SEMPOZYUMU 7-9 ŞUBAT 2006, ANTALYA sebep olurlar, gıda kaynaklarını ve insan sağlığını etkileyebilirler. Gelişmelerinin önlenmesi ve kontrolü aşırı derecede pahalı olabilir. Ekzotik balık türlerinin ekonomik maliyeti önemlidir. Yapılan bir araştırmada Amerika daki ekzotik balık türlerinin ekonomik maliyetinin yıllık olarak 1 milyon dolardan fazla olduğu belirtilir. Dreissena polimorpha, asya tarağı (Corbicula flumnea) ve Avrupa yeşil yengeci (Littorina littorea) nın kontrolü için yıllık harcanan maliyet 4,4 milyon amerikan doları olmuştur (1). İnsan aktiviteleri yoluyla hem isteyerek hem de kazara Osmerus mordaxi Kanada daki göllere örneğin; Winnipeg, Mannitoba ve Winnipegosis girmiştir. Peru, Bolivia ve ABD de, sportif balıkçılık fikriyle salmonidleri göllere aşılamışlardır. İnsan aktiviteleriyle direk ve indirek yolla Elodea canadensis Baykal gölüne, Gmelinoides fasciatus Laduga gölüne yayılmıştır. Ekzotik türlerin aşılanmasının, ekolojik sonuçları çeşitli durum tespit araştırmalarında incelenmiştir. Örneğin; Titicaca gölünde kahverengi alabalığın balıkçılık amaçlı aşılanması amacına ulaşmamıştır. Çünkü bu tür göle başarılı olarak yerleşememiştir. Viktorya gölündeki Nil levreği (Lates niloticus) ve Gatun gölündeki peacock levrek (Cichla ocellaris) aşılamalarının olumsuz sonuçları görülmüştür (1). Bir tür yerleştiği göl ekosistemine önemli etkiler yapar. Bu etkiler predasyon, dağılım, habitat değişikliği ve türler arası rekabettir. Gatun gölündeki peacock levrekleri besin zincirini etkilemiştir. Geniş ağızlı levrekler (Micropterus nuttalii) ve mavi solungaçlı güneş balığı (Lepomis gibbosus), aşılanmış oldukları Biwa gölündeki littoral balık kommunitesini değiştirmişlerdir. Viktorya gölündeki Nil levreği (Lates niloticus) ekzotik bir balık olarak etkileri çok iyi bilinen bir örnektir. Nil levreği, 200 den fazla çiklet türünü elemine ederek göldeki mevcut balık türünü 3 e indirmiştir. İtalya daki Umbria gölüne, predatör levrek (Micropterus salmonides) aşılanması, göldeki endemik turna populasyonunun azalmasına neden olarak göle uyum sağlamıştır (3). Türlerin aşılanması, büyük göllerin ekosistemlerindeki trofik düzeyi etkileyerek beslenme seviyelerinin azalmasına neden olur. Kiwu ve Kariba göllerinde pelajik zoplankton kommuniteleri, Limnothrissa miodon dan önemli ölçüde etkilenmiştir. Winnipeg gölünde Osmerus mordax, gölde bulunan Coregonus clupeaformis ve Coregonus artedii, hem predatör hem de rekabet etkisi yapmış ve besin zincirini değiştirmiştir. Limnothrissa miodon a benzer bir şekilde Osmerus mordax, Kanada nın büyük ve küçük göllerine bilerek olduğu kadar kazara da yayılmıştır. Nil levreği (Lates niloticus) de Viktorya gölünde ciddi ölçüde limnolojik değişiklikler yaparak besin zincirinin dramatik bir şekilde değişmesine neden olmuştur. Beyaz levrek (Morone americana), Erie kanalıyla Laurentian Büyük Göllerine girerek, hem doğal balıklar, hem de kommunite stabilliği üzerinde değiştirici etkiler yapmıştır. Salmonidlerin aşılanması, ya sportif balıkçılığı geliştirmek amaçlı isteyerek ya da istenmeden yapılmıştır. Fakat pembe salmon (Oncorhynchus gorbusca) nun aşılanmasının çok önemli ekolojik (doğal salmonidleri ve diğer balıklardaki predatör etkisi, parazit ve hastalıkları getirmesi) ve genetik etkileri (doğal balıklarla üreme yapması) olmuştur. Son zamanlarda bu ekosistemler, Avrupa amfipodu (Echinogammarus ishnus) tarafından istilaya uğramıştır. Bu organizma son olarak, Erie Gölünde bulunmuştur. Ekzotik türler balık türleri ile sınırlı değildir. Hem Baykal hem de Biwa gölünde ekzotik bitki türleri dominant makrofitler haline gelmişler ve doğal türlerin ortadan kalkmasına neden olmuşlardır. Elodena nuttallii ve Egeria densa Biwa gölünde littoral zonda bazı limnolojik değişikliklere sebep olmuşlardır. Bir amfipod olan Gmelinoides fasciatus, Ladoga gölüne yerleştirildikten sonra besin zincirini etkilemiş ve doğal amfipod türleri üzerinde etkin olmuştur. Parazit ve patojenler örn; I. multifilis, ekzotik türlerle taşınmıştır ve bu 97
DİLER, DİDİNEN parazit Titicaca gölündeki balıklarda kitle halinde ölüme neden olmuştur (1). Güney Amerika orijinli Gambusia affinis, oportunistik bir omnivor olup, algleri, crustacea ları, böcek ve kurbağaların yanı sıra, küçük balıkları (Cyprinidont) tüketmesi suretiyle doğal faunayı elemine eder ya da büyük ölçüde tüketir. Havuzlarda yapılan deneysel bir çalışmada, Gambusia affinis in Kaliforniya karidesi (Linderiella occidentalis) in azalmasına neden olduğu tespit edilmiştir (2). Ekosisteme etkiye ilave olarak ekzotik türler sosyo-ekonomik sistemleri etkilerler. Bu etki pozitif ve negatif anlamda düşünülebilir. Viktorya gölünde Nil levreği (Lates niloticus), sosyo-ekonomik yönden balıkçılık üzerinde pozitif etkiler yaratmıştır. Ayrıca dumanlanmış Nil levreği (Lates niloticus) elde etmek için de ağaçlar tahrip edilerek önemli bir çevre etkisi ortaya çıkmıştır. Titicaca gölünde kısa süreli gökkuşağı alabalığı avcılığı da yararlı olmuştur. Bununla birlikte Kivu ve Kariba göllerine Limnothrissa miodon un aşılanması pelajik balıkçılığı yaratmıştır (1). Tablo 1. Büyük göllerde belirlenen ekzotik ve istilacı türlerin sayıları(1) Zaman dilimi Bal klar Omurgas zlar Patojenler, parazitler Algler Bitkiler Toplam 1810-1849 1 9 10 1850-1899 6 4 23 33 1900-1949 7 8 1 6 18 40 1950-1997 12 21 2 18 9 62 Toplam 26 33 3 24 59 145 Yüzde 18 23 2 17 40 100 Ekzotik tür Tablo 2. Plansız olarak Göllere Giren Türlerin Büyük Göl Ekosistemlerine Etkileri(1) Köken Yerleflme zaman Da l m a Mekanizma b Habitat modifikasyonu Rekabet Predasyon Hastal k ve Parazitler Lamprey Atlantik 1830 A X XX Mor kam fl Avrasya 1869 A XX XX Chinook salmon Atlantik 1873 A X XX X Gökkufla alabal Pasifik 1876 A X XX X Adi sazan Pasifik 1879 A XX X Kahverengi alabal k Asya 1883 A X XX X Aeromonas salmonicida Avrupa 1902 A XX Osmerus mordax Bilinmiyor 1912 A X X Coho salmon Atlantik 1933 A X XX X Morone americana Pasifik 1950 A XX X Avrasya Atlantik 1952 A XX X civanperçemi Glugea hertwigi Avrasya 1960 A XX Dreissena spp. Avrasya 1988 A X XX X Kaya bal Avrasya 1990 A X? 98
I. BALIKLANDIRMA VE REZERVUAR YÖNETİMİ SEMPOZYUMU 7-9 ŞUBAT 2006, ANTALYA Tablo 3. Bazı Göllerde Ekzotik Türlerin Aşılanması ve Sonuçları İle İlgili Çalışmaların Özeti Göl, Ülke Afl lanan tür ve afl land y l Afl lanma nedenleri Etkileri E irdir Gölü(Türkiye) Sudak (Sander lucioperca), 1955 Carasius auratus gibelio, 1990 l y llar n bafl M U Baz do al cyprinid türlerinin ortadan kalkmas na neden oldu. 2000-2001 y llar nda populasyonu art fl gösterdi. Fakat günümüzde ayn yo unlukta bulunmamaktad r. Viktorya gölü (Kenya, Uganda ve Tanzanya) Nil levre i Lates niloticus, 1950 ler ve 1960 lar n bafl Tilapialar Oreochromis nilotica, O. leucosticus ve Tilapia zillii S,M M Do al çiklet türlerinin (400 den fazla) azalmas. Bal kç l kta çöküfl. Besin zincirinde de iflimler: çikletlerin yerine geçmesi. Cyanobacteria patlamalar ve hipolimnionda oksijensiz periyotlar. Lokal orman tahribat O. niloticus do al O. Esculentis ile yer de ifltirdi. O. leucosticus düflük oksijenli bölgelerde art fl gösterdi. T. zilli yumurtlama alanlar için do al O. Variabilis ile rekabete girdi. Kariba Gölü Limnothrissa miodon, 1958-1960 M Pelajik bal kç l oluflturdu. Zooplankton communitesini (tür da l m, ortalama büyüklük ve biomas) de ifltirdi. Brycinus lateralis ile muhtemel bir rekabet. Chora Basa gölüne yay ld. Kiwu Gölü (Congo ve Rwanda) Winnipeg, Manitoba ve Winnipegosis Gölleri Titicaca Gölü (Peru, Bolivia) Gatun Gölü(Panama) Baykal Gölü(Rusya) Ladoga Göl (Rusya) Biwa Gölü(Japonya) L. miodon (Stolonthrissa anganicae) Osmerus mordax, 1990 lar n bafl Gökkufla alabal ve kahverengi alabal k, 1935 Basilichthys bonariensis, 1955 den önce Cichla ocellaris N,S Makrofit Elodea canadensis, 1970lerin ortalar, 1980 lerin bafllar Amhipod türü, Gmelinoides fasciatus Makrofit Elodena nuttallii ve Egeria densa, s ras yla 1961 ve 1969 M N S,M U N, N,(M) U Pelajik bal kç l oluflturdu. Zooplankton communitesini (tür da l m, ortalama büyüklük ve biomas) de ifltirdi. Predatörler için av oldu, fakat bal k piscivorlar taraf ndan civa al m n art rd. Do al bal klar n (özellikle Coregonus clupeaformis ve Coregonus artedii) larvalar üzerinde predatör etki gösterdi. Muhtemelen besin zincirini de ifltirdi. H zl yay l m gösterdi ve gökkufla alabal avc l çöktü; konseve endüstrisini gelifltirdi, 1969 da kapand. Pelajik zondaki bal k türlerini azaltt (sadece iki tür, Orestias ispi ve ekzotik tür B. Bonariensis, kald )ve O. Cuveri nin neslinin tükenmesinde rol ald. Protozoan bir parazit olan Ichthyophthirius multifilis salg nlar na yol açarak, bal kç l (özellikle Orestias agassii) etkiledi. Gökkufla alabal fingerlinglerine predatör etki gösterdi ve besin kaynaklar için rekabete girdi. 6 yayg n türü elemine etti. Bir türün de azalmas na neden oldu. Besin zincirini de ifltirdi( zooplankton tüketicilerini, 3. tüketicileri, birincil tüketicileri ve muhtemelen birincil üreticileri etkiledi). Pek çok s nacak yerin taban n ve s koylar kaplad. Muhtemelen do al vejetasyonu etkiledi. Yüksek yo unlu a ulaflarak do la amphipod Gammarus ve izopod Asellus aquaticus u olumsuz olarak etkiledi. Akvaryum bal klar na besin olarak kullan l rken muhtemelen di er göllere de yay ld. Biwa gölünde dominat makrofit oldu. Limnolojik faktörleri etkiledi ( fl zay flatt, nitrojeni fosfor, B grubu vitaminler, klorofil a ve fitoplankton üretimini etkiledi) Genifl a zl levrek (Micropterus salmonides) ve (Lepomis gibbosus) N,S Do al littoral bal klar tüketti. Muhtemelen do al littoral bal klar n communitesini azaltt. S= Sportif yada tekrardan oluştuma, A=Aquakültür, M=Ekolojik manuplasyon ve stokların geliştirilmesi, N=Kazara transferler, C=Control, U; Bilinmiyor. 99
DİLER, DİDİNEN 2. Ekzotik Türlerin Aşılandığı Bazı Akuatik Ekosistemler 2.1. Eğirdir Gölü(Türkiye) Eğirdir Gölü ne 1955 yılında ekonomik olmayan balık türlerinin ortadan kalkması amacıyla aşılanan sudak (Sander lucioperca), bazı doğal cyprinid türlerinin ortadan kalkmasına neden olmuş ve gölde hakim balık türü haline gelmiştir (5, 6). Fakat 1990 yılında göldeki sudak verimi düşmüş ve bundan dolayı sudaklar dip canlılarına ve kendi yavrularına yönelmiştir (7). 1990 lı yılların başında, Carasius auratus gibelio göle aşılanmış ve 2000-2001 yıllarında gölde populasyonunu artırmıştır (8). Fakat günümüzde aynı yoğunlukta yakalanmamaktadır. 2.2. Viktorya Gölü(Afrika) Viktorya Gölü ne aşılanan Nil levreği (Lates niloticus) ve tilapia türleri Viktorya göl ekosisteminde önemli etkiler yapmıştır. Aşılanmış tilapialar (Oerochromis niloticus, Oerochromis leucosticus ve Tilapia zilli), iki endemik tilapia türünün (Oerochromis variabilis ve Oerochromis esculentus) yerine geçmiştir. Tilapia zillii, Oerochromis variabilis ile yumurtlama alanları için rekabete girmiştir. Oerochromis leucosticus, çözünmüş oksijenin düşük olduğu kıyıya yakın bölgelerdeki habitatta tutunmuş ve Oerochromis niloticus, Oerochromis esculentus un bulunduğu kıyıdan uzak bölgelere yerleşerek O. esculentus un yerine geçmiştir (1). Nil levreği (Lates niloticus), incelenen örnekler içinde çok tahrip edici bir örnektir. Bu balığın yoğunluğunun artması ile birlikte 400 den fazla tür yok olmuştur. Tilapia populasyonlarında dikkat çekici bir azalma olmuştur. Çiklet populasyonlarındaki (Haplochromine çikletler) azalmanın asıl sebebini aşırı avcılık oluşturmuştur. Bu söz konusu baskı littoral ve sublittoral zonda lokal olarak ortaya çıkmıştır. Dolayısıyla avcılık, hiçbir zaman doğal balık türlerinin ortadan kaybolmasına neden olmamıştır. Buna zıt olarak, balıkçılık baskısının olmadığı yerlerde Nil levreği (Lates niloticus) nin artması, tüm kommünitenin ortadan kaybolmasıyla aynı zamanda gerçekleşmiştir. Nil levreğinin predasyonu, doğal balık türlerinin azalmasının asıl nedenidir. Göle, Nil levreğinin girişi ile 200 den fazla tür olumsuz yönde etkilenmiştir (1). Caridina nilotica, Rastrineobola argentea (doğal cyprinid) ve Nil levreği (Lates niloticus) türleri, Haplochromine çikletler ile yer değiştirdi. Bu durum, Viktorya gölünün besin zinciri değiştirdi. Viktorya Gölünün sublittoral bölgelerinde önceleri, detrivorlar, planktivor ve zooplanktivor çikletler, demersal balıklardan daha çok yer alırken, bu durum değişti. Sonuçta gölün bazı bölgelerinde Cyanobacterium patlamaları, Haplochrominlerin eksilmesine eşlik etmiştir. Böylece gölün besin yükü artmıştır. Tüm bu değişiklikler Viktorya gölünün besin zincirini basitleştirmiştir. Türlerin azalması yada kaybı Victorya Gölündeki besin zincirinin kötü bir şekilde etkilenmesi sonucunda ortaya çıktı (1). Ekzotik türlerin Viktorya Gölüne aşılanmasının sosyo-ekonomik ve balıkçılık düzenlemesi bakımından da önemli etkileri olmuştur. Uganda ve Kenya da Nil levreği (Lates niloticus) üzerine endüstriler oluşturulmuştur. Bu balık çok önemli bir tür haline gelmiştir. Tanzanya da da Nil levreği(lates niloticus) sayesinde balıkçılık gelişmiştir. Fakat bu durum beraberinde, yakalanan balıkların dumanlanması amacıyla ağaç kesimi neticesinde bölgesel problemlere neden olmuştur (1). Viktorya Gölündeki ekosistem, pek çok endemik türün kaybolması ve devam eden ötrifikasyondan dolayı habitatların değişmesi nedeniyle restore edilemez. Haplochromine 100
I. BALIKLANDIRMA VE REZERVUAR YÖNETİMİ SEMPOZYUMU 7-9 ŞUBAT 2006, ANTALYA balıkların gelecekteki durumunu kestirmek zordur. Çünkü, ekosistem halen limnolojik ve ekolojik olarak uygun değildir. Fitoplanktonların, makrofitlerin (Ceratophyllum demersum) ve ekzotik tür olan ve etkileri bilinmeyen Eichornia crassipes in, kabukluların ve chirinomidlerin artışı buna kanıttır. Hipolimnionun oksijensiz kalması ve Cyanobacteria patlamaları ile göldeki büyük balıkların ölümü, dikkat çekici olumsuz değişimlerdir (1). 2.3. Kariba Gölü (Afrika) Kariba gölü, insan eliyle yapılmış büyük bir göldür. Limnothrissa miodon Tanganika Gölünden Kariba Gölüne aşılanmış ve 1970 de göle girmiş ve kolonize olmuş ve Zambezi nehrine ve Canhora Basa rezarvuarına yayılmıştır. 1973 Limnothrissa nın ekonomik olarak avcılığı başlanmıştır ve balıkçılık hızla gelişmiştir. Böylece Limnothrissa nın Kariba gölüne aşılanması ekonomik gelişim sağlamıştır (1). Limnothrissa nın Kariba gölündeki ekonomik faydalarına rağmen, aşılanması göl ekosisitemini etkilemiştir. Plankton tüketici Limnothrissa, Kariba gölünün zooplankton communitesini etkilemiştir. Aşılanmasından önce büyük cladoseranlar örn; Ceriodaphnia ve Diaphanosoma ve diaptomid copepodlar zooplankton communitesinde dominanttı. Chaoborus larvaları zooplanktonların ve küçük caladoseraların ve rotiferlerin esas predatörleridir. Chaoborus ların büyük boydaki zooplanktonları seçmesi ile cladoceranlar ve diaptomidler de hızla azaldı daha küçük türler ve copepod nauplileri önemli oranda arttı. Böylece zooplankton bioması gölün pelajik bölgeleri boyunca önemli oranda arttı. Kariba gölünün zooplankton communitesindeki değişiklikler besin düzeyinin düşmesine neden olmuştur. Dolayısıyla Kariba gölündeki 40 kadar balık türü aşılamadan doğrudan ya da dolaylı olarak etkilenmiştir (1). 2.4. Kivu Gölü (Afrika) 1958 ve 60 larda çok sayıda Limnothrissa miodon Tanganika gölünden Kivu gölüne nakledilmiştir. Zaman içinde Limnothrissa miodon Kivu gölündeki ekolojik sistemi etkilemiştir. Zamanla zooplankton türlerinin sayılarındaki artışa rağmen yıllık biomas azalmıştır. Bu etkiler Limnothrissa tarafından zooplanktonlar üzerinde büyüklük seçici yoğun avcılık sonucu olmuştur. 1986 da Limnothrissa stoklarının tahrip olduğu bildirilmiştir (1). 2.5. Tanganyika Gölü (Afrika) Tanganyika gölünde 287 balık türünden 220 si endemik olup, 172 si çiklet türüdür. Bu göle 6 pelajik balık yerleştirilmiştir. Bunlardan ikisi Limnothrissa miodon ve Stolothrissia tanganicae, 4 ü predatör Lates mariae, Lates angustifrons, Lates microlepsis ve Lates stappersi dir. Balık stoklarının endüstriyel ölçekli kullanılmasıyla bu türlerden sadece Stolothrissia tanganicae ve Lates stappersi türleri kalmıştır (1). 2.6. Winnipeg Gölü ve Diğer Büyük Kanada Gölleri Osmerus mordax, Hudson körfezinin drenaj suları ile Kanada nın büyük göllerine (Winnipeg, Manitoba, ve Winnipegosis) yayılmıştır. Osmerus mordax, ticari ve sportif balıkçılık için bir tehdittir (Tablo 3). Osmerus mordax, oportunistik olup çeşitli ekolojik etkilere neden olmuştur. Özellikle larval göl beyaz balığı (Coregonus clupeaformis) ve Coregonus artedii üzerinde predasyon etkisi muhtemelen önemlidir. Rekabetin varlığı henüz açık değildir. Osmerus mordax ve doğal türler arasında tahminen habitat ve beslenme bölgeleri 101
DİLER, DİDİNEN için bir rekabet vardır. Osmerus mordax, göl beyaz balığı (Coregonus clupeaformis) ve Coregonus artedii yi yerlerinden etmiştir. Çünkü benzer habitat ve besinleri tercih etmiştir (1). 2.7. Titicaca Gölü(Peru-Bolivia) Salvelinus namaycus, Coregonus clupeaformis ve Coregonus spp. un bu göle aşılanması, bu gölün ekolojik durumunun iyi bilinmemesine rağmen önerilmiştir. Salmonidlerin aşılanması çok kısa ömürlü bir ticari balıkçılığı ortaya çıkarmıştır. Kahverengi alabalık ve özellikle gökkuşağı alabalığının aşılanması biyolojik sonuçlar doğurmuştur. Gökkuşağı alabalığın nispeten sığ su predatörüdür ve gölün doğal balıklarıyla rekabete girmiştir. Ayrıca her iki alabalık türünün aşılanmasının doğal Orestias türü üzerindeki etkinin ne olduğu konusunda sürekli bir araştırma olmamakla birlikte, ekzotik balık populasyonları hızlı bir şekilde azalmaya başlamıştır. Alabalığın üremesindeki başarısızlık ve avcılığın önemli ölçüde artması çöküşü hızlandırmıştır (1). Titicaca gölüne ekzotik türlerin girmesi hastalık etkisini de ortaya çıkardı. Örn; I. multifilis, epizootik karakterde bir protozoan salgınına neden oldu. Yakalanmış Orestias agassii lerin %93 ünün parazit içerdiği belirlenmiştir. Balıkçılıkta %6 oranında kayıplara sebep oldu. Pelajik balıklar bu parazitten pek etkilenmedi. Çünkü parazitin yayılması için bentik kistinin oluşması gerekmektedir. Parazit, göle aşılanmış olan balık türleri ile nakledilmiştir (1). 2.8. Baykal Gölü (Rusya) Büyük göllerdeki ekzotik türler sadece balıklarla sınırlı değildir. Ekzotik bitkiler de göl ekosistemini değiştirir ve etkiler. Elodea canadensis, 1970 lerin ortalarında Baykal gölüne girmiştir. Bu makrofit, Baykal gölünün kıyısal zonundaki makrofit communitesinin (Potamogeton perfoliatus, Potamogeton pectinatus, Ranunculus trichophyllum, Myriophyllum spicatum, Cladophora spp., Spirogyra spp., Oedogonium spp. ve Mougeotia spp.) yapısını değiştirmesi muhtemeldir. Elodea rekabetçi bir türdür ve toksinlere direçlidir. Gölde ötrifikasyon ve kirliliğe neden olabileceği öne sürülmektedir (1). 2.9. Ladoga Gölü (Rusya) Küçük bir amfipod olan Gmelinoides fasciatus littoral zondaki farklı ortamlara adapte olabilmesi ve yüksek üreme kabiliyeti nedeniyle Ladoga gölüne aşılanmıştır. Yüksek yoğunluklara ulaşarak doğal Gammarus ve izopod Asaellus aquaticus a negatif etkisi olmuştur (1). 2.10. Biwa Gölü, Japonya Japonya nın en büyük gölüdür. Elodena nuttalli ve Egeria densa türleri Biwa gölünü etkileyen ekzotik makrofit türleridir. Elodena 1961 de gölde bulunmuştur ve 1960 ların sonunda dominant makrofit haline gelmiştir. Egeria ise 1969 da bulunmuş ve hızlı bir şekilde Elode nanın yerini almış ve dominant hale geçmiştir. Özellikle Egeria, doğal türlerin bulunduğu ekosistemin ötrifikasyonunu artırmıştır (1). 3. Ekzotik Türler Yolu İle İnfeksiyöz Hastalıkların Nakli Bir nematod olan Anguillicola crassus, Anguilla japonica nın zararsız bir parazitidir. 1980 102
I. BALIKLANDIRMA VE REZERVUAR YÖNETİMİ SEMPOZYUMU 7-9 ŞUBAT 2006, ANTALYA yılında yılan balığı nakli ile Avrupaya girmiştir. Anguilla anguilla populayonlarında hızla yayılmıştır. Günümüzde İtalya, Hollanda, Almanya, Belçika, Danimarka, Fransa ve İngiltere de görülmüştür. Düşük mortalite yapmakla birlikte, sekonder enfeksiyonları artırma riski bulunmaktadır (9). Pasifik istiridyesi (Crassostrea gigas) Japonya dan Fransa kıyılarına yoğun bir şekilde yayılması ile Portekiz istiridyesi Crassostrea angulata populasyonlarında azalmalar ortaya çıkmıştır. Protozoan bir parazit olan Marteilla refrigus ve diğer bir protozoan parazit olan Bonemia ostreae nin neden olduğu epizootiler Avrupa istiridyesi Ostrea edulis populayonlarında ciddi mortaliteya neden olmuştur. Bu eş zamanlı ortaya çıkışta Pasifik istiridyesinin (C. gigas) önemli rol oynadığı düşünülmektedir. Pasifik istiridyesi ile birlikte Sargassum muticum un da geldiği, Fransa ve İngiltere kıyılarında yoğun yataklar oluşturarak kıyı alanlarının kullanılmasına engel olduğu tespit edilmiştir. Undaria pinnatifida istiridyeler yoluyla yayılan bir yosun türüdür (9). Frunkulosis, obligat bir balık patojeni olan Aeromonas salmonicida nın neden olduğu sistemik bir bakteriyel hastalıktır. Bu bakteri İngiltere ye Danimarkadan kahverengi alabalık, Salmo trutta yolu ile taşınmış ve alabalık çiftliklerine yayılmıştır. Aynı hastalık İskoçyadan infekte salmon smoltları yolu ile Norveç e yayılmış ve Norveç salmon yetiştiriciliği endüstrisinde kayıplara neden olmuştur(9). Patojenik organizmaların yayılmasına diğer bir örnek monogenean olan Gyrodactylus salaris in İsveç ten salmon smoltları ile Norveçteki heçerilere yayılmasıdır(9). 4. SONUÇ Dünyadaki tatlı su göl kaynaklarındaki ekzotik türlerin etkisi ve yayılmaları ile ilgili bilgilerimiz sınırlıdır. Bu nedenle göllerdeki araştırma aktiviteleri ile ilgili yayınlar global olarak yayınlanmalı, araştırmalar güncellenmelidir. Ayrıca ekzotik türlerin etkilediği diğer göllerde de araştırmalara ihtiyaç bulunmaktadır. Ekzotik türlerle aşılama öncesinde, ekolojik stabilite, sosyo-ekonomik yararlar ve maliyetler arasındaki dengelerin tartışılması gerekmektedir. Afrika büyük gölleri, Laurentian büyük gölü ve Titicaca büyük gölüne ekzotik türlerin aşılanması doğrudan ya da dolaylı olarak sosyo-ekonomik etkilere sebep olmuştur. Bu etkiler balık avcılığında azalma, Titicaca ve Victorya göllerinde ticari balık ürününün azalması şeklindedir. Özellikle uzun vadede sosyo-ekonomik maliyetleri çok yüksektir (1). Ekzotik türlerin aşılanması insan aktiviteleri ve kararları sonucu gerçekleşir. İnsanlar, türleri kıtalar arasında taşımayı istekli olarak yada kazara gerçekleştirirler. Büyük göller, ülkeler arası geçiş noktaları özelliği taşıdığı için bir ülkenin yaptığı bir aşılama birkaç ülkeyi birden etkileyebilir. Dolayısıyla aşılamalarda bir protokol geliştirilmelidir ve her ülke aynı yolu izlemelidir. Uluslar arası bir sistem oluşturmak amacıyla, Avrupa İçsular Balıkçılığı Tavsiye Komisyonu(EIFAC), İndo-Pasifik Balıkçılık Konseyi(IPFC), Latin Amerika İçsu Balıkçılığı Komisyonu((COPESCAL), Afrika İçsu Balıkçılığı Komitesi(CIFA), Büyük Göller Balıkçılık Komisyonu(GLFC) gibi organizasyonlar kurulmuştur. Büyük göllerde balıkçılığın yönetimi için stratejik plan hazırlanarak nispeten güçlü organizasyonlar ile uluslar arası konsültasyon işlemleri ile muhtemel zararlı istilacıların yaşam döngüleri, ekolojik ihtiyaçları, 103
DİLER, DİDİNEN yayılma durumları, kontrol metotları incelenmeli ve bu kaynak dünyadaki alıcı ülkeler için aydınlatıcı bir rehber olarak kullanılmalıdır (1). Sonuç olarak; dünyadaki büyük göllerin bazılarında faunada şiddetli değişimler devam etmektedir. Bu göllerin ekzotik türler ve çevredeki olumsuz etkilerden korunmaya ihtiyacı vardır. Örneğin; Baykal, Tanganika ve Malawi gölleri, bu durumdadır. Dünyadaki büyük göllerin korunması, bu sularla sınırı olan ülkelerce de desteklenmelidir. Dünya mirası alanlar muhafaza altına alınmalıdır. 5. KAYNAKLAR 1. Hall, S.R., Mills, E.L., 2000, Exotic species in large lakes of the world. Aquatic Ecosystem Health and MAnagement, 3, 105-135. 2. Bionco, P.G. (2000). Conservation and management of native frehwater fish species. The workshop: Chinese Freshwater Fishes: Reseaerch Priorities in Fish Biology and Informatics at the Aquatic Frontier. ACP-EU Fisheries Research Report, 88pp. 3. Lorenzoni, M., Dörr, A.J., Dörr, A.J., Erra, R., Giovinazzo, G., Mearelli, M., Selvi, S., 2002, Growth and reproduction of largemouth bass (Micropterus salmonides Lacepede, 1802) in Lake Transimeno-Fisheries Research, 56, 89-95. 4. Moyle, P., 1976, Fish Introductions in California: History and Impact on native fish. Biological Conservation, Vol. 9, 101-118. 5. Akşıray, F., 1961. Bazı Türkiye Göllerine aşılanan sudak(lucioperca sandra) Balıkları Hakkında. İ.Ü. Hidrobiyoloji Araştırma Enstitüsü, Aliye Sarmaşık Yayınları, Seri A, 104-113. 6. Sarıhan, E., 1970. Eğirdir Gölü ne Sudak balığı (Lucioperca lucioperca L.) ilave olunduktan sonra meydana gelen değişiklikler. İ.Ü. Fen Fak. Hane Yayınları, Seri B, Sayfa 33-34. 7. Balık, İ., Çubuk,H., Özkök,R., Uysal,R.,2004. Size Composition, Growth Characteristics and Stock Analysis of the Pikeperch, Sander lucioperca(l. 1758), Population in Lake Eğirdir, Turk. J. Vet. Anim. Sci. 28:715-722. 8. Kuşat, M., Koca, H. U., 2004. Eğirdir Gölü nde Yaşayan Gümüşi Havuz Balığı Carassius auratus gibelio (Bloch, 1782) nın Kondisyon Faktörü, Büyüme Parametreleri, Üreme Dönemi ve Et Veriminin Tespiti. SDÜ Eğirdir Su Ürünleri Fak. Derg., Cilt 1, Sayı 11, 1-5. 9. Diler, Ö., 1998, Balık Hastalıkları Ders Notları. 104