TEZHİP SANATINDA GÜNÜMÜZ ARAYIŞLARI

Benzer belgeler
ANKARA MİLLİ KÜTÜPHANE DE BULUNAN 19. YÜZYILA ÂİT KUR AN-I KERİMLERDE SERLEVHA BEZEME ÖRNEKLERİ

FIRÇADAKİ ÇİÇEKLER İSMEK TEZHİP ÖĞRETMENLERİ KARMA SERGİSİ

Prof. Dr. FARUK TAŞKALE

ANKARA MİLLİ KÜTÜPHANE DE BULUNAN 19. YÜZYILA ÂİT KUR AN-I KERİMLERDE SERLEVHA BEZEME ÖRNEKLERİ

İSMEK İN USTALARI DURUŞ İSMEK USTA ÖĞRETİCİLERİ EBRU, MİNYATÜR VE TEZHİP SERGİSİ

e-imza Prof. Dr. Şükrü ŞENTÜRK Rektör a. Rektör Yardımcısı

2014 YILI KUTLU DOĞUM HAFTASI SEMPOZYUMU HZ. PEYGAMBER VE İNSAN YETİŞTİRME DÜZENİMİZ

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ KLASİK TÜRK BEZEME SANATLARI ATÖLYESİ

TOPKAPI SARAYI KÜTÜPHANESİ Y.Y. 999 NO LU KARAHİSÂRİ MUSHAFININ TEZYİNİ YÖNDEN İNCELENMESİ

Filiz ADIGÜZEL TOPRAK (s )

ZER-EFŞAN. İSMEK ÖĞRETMEN ve ÖĞRENCİLERİ TEZHİP SERGİSİ NİSAN 2016 / EMİNÖNÜ HÜNKAR KASRI SERGİ ALANI

Sakıp Sabancı Müzesi Sakıp Sabancı Cad. No:42 Emirgan İstanbul

ÝÇÝNDEKÝLER. Diyalog Tamamlama Haftanýn Testi...25

ÖZ GEÇMİŞ. 1. Adı Soyadı: Oğuzhan KARABURGU 2. Doğum Tarihi: Unvanı: Yrd.Doç.Dr. 4. Öğrenim Durumu:

Gulnara KANBEROVA 1 Serap BULAT 2 İSHAK PAŞA İLE ŞEKİ HAN SARAYI MİMARLIK DESEN ve FORMLARININ GEOMETRİK KURULUŞLARI

İSTANBUL UN PENÇ HALLERİ. TA NER A L A KU Ş ve Ö Ğ R E NC İ L E R İ Mİ N YATÜR S E RG İ Sİ

LALE BAHÇELİ SOKAKLAR

1824 yılında Paris Salonu'nda John Constable'ın eserleri sergilendi. Ressamın, kırsal manzaraları bazı genç meslektaşlarını etkiledi.


İÇİNDEKİLER. ÖN SÖZ... ix BİRİNCİ BÖLÜM... 1 OKUL ÖNCESİNDE RESİM EĞİTİMİ Okul Öncesi Eğitim... 1

HAT SANATINDAN ENSTANTANELER İSMEK HÜSN-İ HAT HOCALARI KARMA SERGİSİ


DERSİN ADI VE İÇERİĞİ Z/S DERS SAATİ

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ KLASİK TÜRK BEZEME SANATLARI ATÖLYESİ

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ KLASİK TÜRK BEZEME SANATLARI ATÖLYESİ


ġevkġ EFENDĠ ve HASAN RIZA EFENDĠ SÜLÜS-NESĠH MURAKKAʻLARININ MUKAYESESĠ

AVCILIK. İnsanlığın tarihi kadar eski bir fenomen ve bir faaliyettir.

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ KLASİK TÜRK BEZEME SANATLARI ATÖLYESİ

Elveda Rumeli Merhaba Rumeli. İsmail Arslan, Kitap Yayınevi, İstanbul, 2013, 134 Sayfa.

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 11. SINIF TÜRK EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ PLANI

ERZİNCAN ÜNİVERSİTESİ

GRAFİK VE FOTOĞRAF A. ALANIN MEVCUT DURUMU VE GELECEĞİ

Temel Kavramlar Bilgi :

E.G.O. Grubu Kurumsal İlkeleri

İSLAM KURUMLARI VE MEDENİYETİ

3. Yazma Becerileri Sempozyumu

MEGEP (MESLEKİ EĞİTİM VE ÖĞRETİM SİSTEMİNİN GÜÇLENDİRİLMESİ PROJESİ)

MUĞLA SITKI KOÇMAN ÜNİVERSİTESİ GÜZEL SANATLAR FAKÜLTESİ SERAMİK BÖLÜMÜ

AKADEMİK ÖZGEÇMİŞ YAYIN LİSTESİ

OSMANLI DAN ALTIN DOKUNUŞLAR HÜLYA DÖNMEZ TEZHİP VE MİNYATÜR SERGİSİ

Devrim Erbil: Ritmin Resmi

BALANS - İLKE KUTLAY

DÜNYA RADYO GÜNÜ PANELİ

1. YARIYIL/GÜZ DÖNEMİ

İSMEK İN USTALARI SANATIMIZ YAŞAMIMIZ İSMEK MİNYATÜR SANATÇILARI SERGİSİ

İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ

GÜZEL SANATLAR FAKÜLTESİ

Uzaktangörü (Remote Viewing) Basitleştirilmiş Çizim Taslağı Düzenleme V /02/28

NOKTA VE ÇİZGİNİN RESİMSEL ANLATIMDA KULLANIMI Semih KAPLAN SANATTA YETERLİK TEZİ Resim Ana Sanat Dalı Danışman: Doç. Leyla VARLIK ŞENTÜRK Eylül 2009

İktisat Tarihi I. 6-7 Ekim

İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ

Yaşamımızdaki Referans,

Amaç İFSAK İstanbul Fotoğraf Günleri Proje Desteği

İNGİLİZCE HAZIRLIK PROGRAMI SEVİYE 4 DERS MÜFREDATI

Bu doküman Kâtip Çelebi tarafından 1632 de yazılan ve İbrahim Müteferrika nın eklemeleri ile Matbaa-ı Amire de basılan Kitabı-ı Cihannüma nın

A N A L İ Z SEÇİLMİŞ ÜNİVERSİTELERDE ÖĞRETİM ÜYELERİ DERS YÜKÜ DAĞILIMI. Furkan BEŞEL

GELENEKTEN SAPMALARIN KİTABI: OSMANLININ GÖRSEL ŞİİRLERİ

Ahlat Arkeoloji Kazı. Çini Örnekleri ve EL SANATLARI KATALOĞU

(Fotoğrafta yalınlık örnekleri)

Yıl: 3, Sayı: 6, Mart 2016, s

CUMHURİYET ORTAOKULU 6. SINIF GÖRSEL SANATLAR GÜNLÜK DERS PLANI

CUMHURİYET ORTAOKULU 6. SINIF GÖRSEL SANATLAR GÜNLÜK DERS PLANI

İSMEK İN USTALARI BİLLURDAN DAMLALAR SERAP BOSTANCI TULUK VE ÖĞRENCİLERİ TEZHİP SERGİSİ

Çoğuldizge Kuramı. Ünal Yoldaş* Giriş

T.C. NİĞDE ÜNİVERSİTESİ EGİTİM FAKÜLTESİ RESİM-İŞ ÖĞRETMENLİĞİ BÖLÜMÜ DERS İÇERİKLERİ

ÖNCESİNDE BİZ SORDUK Editör Yayınevi LGS Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Yeni Tarz Sorular Nasıl Çözülür? s. 55

Eğitim Fakültesi, Kimya Öğretmenliği Programı, Yüzüncü Yıl Üniversitesi Eğitim Fakültesi, Kimya Öğretmenliği Lisansla

EGE ÜNİVERSİTESİ AKADEMİK YÜKSELME VE ATAMA KRİTERLERİ

MİLLETLERARASI İLİŞKİLER VE GÜVENLİK AÇISINDAN MEDENİYET SÖYLEMİNİN PSİKOLOJİK ANALİZİ

BATI SANATI TARİHİ. Uzm. Didem İŞLEK

TÜRKÇE- TEZLİ SANAT VE TASARIM YÜKSEK LİSANS PROGRAMI

MÜREKKEP İs Mürekkebi

ESKİ TÜRK EDEBİYATI TARİHİ- 14.YÜZYIL TEMSİLCİLERİ

ÖZGEÇMİŞ. Yrd. Doç. Dr. Hacı YILMAZ

Her Başarının Bir Hikayesi Vardır...

DOĞRU DİYE BİLDİKLERİMİZİ SORGULADIK MI?

Dinlerin Rengi Renklerin Dili

EBRUDAN YEŞERENLER SERGİ KATALOĞU

NESLİHAN AYDINLIOĞLU EŞİN BİRİKİMLERİM VE BİRİKTİRDİKLERİM

İÇİNDEKİLER ÖN SÖZ...7

ÖZEL VEGA OKULLARI DÜNYANIN HAREKETLERİ SORGULAMA PROGRAMI BÜLTENİ Öğretim Yılı 1. SINIF

Kaleme Gelen SÖZE BAŞLARKEN

Çocuklar Için Pedagojik Karne - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

KOTAN A Personelinden Uğurlama

ÖZGEÇMİŞ. Derece Alan Üniversite Yıl. Sanatlar Fakültesi

1.Estetik Bakış, Sanat ve Görsel Sanatlar. 2.Sanat ve Teknoloji. 3.Fotoğraf, Gerçeklik ve Gerçeğin Temsili. 4.Görsel Algı ve Görsel Estetik Öğeler

MERT YAVAŞCA RESILIENCE

Yeni Osmanlılar Cemiyeti Kurucularından Mehmed Âyetullah Bey Dönem-İnsan-Eser

OSMANLI ARAŞTIRMALARI X

İÇMİMARİ PROJEDE FİKRİN SUNUM PAFTASINA YANSIMASI

Kalem İşleri 60. Ağaç İşleri 61. Hünkar Kasrı 65. Medrese (Darülhadis Medresesi) 66. Sıbyan Mektebi 67. Sultan I. Ahmet Türbesi 69.

MEGEP (MESLEKİ EĞİTİM VE ÖĞRETİM SİSTEMİNİN GÜÇLENDİRİLMESİ PROJESİ)

Olay, Muallim. Aşırı sürat kaza getirdi

İSMEK İN USTALARI SANATA ADANMIŞ BİR ÖMÜR ETEM ÇALIŞKAN ETEM ÇALIŞKAN KALİGRAFİ SERGİSİ

8. SINIF TATİL PROGRAMI

Kontenjan, Başvuru Koşulları ve Sınav Türleri

DAVRANIŞ BİLİMLERİ ÜZERİNE YRD.DOÇ.DR. ÖZGÜR GÜLDÜ

İÇ MİMAR TANIM A- GÖREVLER


Transkript:

TEZHİP SANATINDA GÜNÜMÜZ ARAYIŞLARI Oktay HATİPOĞLU * Celalettin KARADAŞ** ÖZET Tezhip sanatının tarihi içerisinde önemli değişimlere uğraması pek tabiidir. Geçmişten günümüze farklı anlayışlarda eserler veren ekoller, uygulayıcıları tarafından takip edilmiştir. Her devrin ve bölgenin özelliklerine göre ürünler ortaya konmuştur. XXI. Yüzyılın çalışmaları da bu asrın beğenisi ve anlayışı doğrultusunda ele alınmaktadır. Bugün, klasik tezhip eğitimi almış birçok sanatkâr birbirinden farklı kaygılarla eserler üretmektedir. Bu çalışmalar, tezhip sanatının olmasa da, tezhip sanatkârının değişimine tanıklık etmektedir. Abstract CONTEMPORARY SEEKING IN ILLUMINATION ART Evolution of illumination art in the history is quite normal. The movements that have been giving works in different perspectives from past to present have been followed by practitioner of them. Products have been produced considering the features of each era and region. The works of 21 st. century are contextualized according to the taste and understanding of the era as well. Today, many artists who studied classic illumination art produce works with several concerns. These works witness the changes of illumination artists, even if it is not illumination art itself. Anahtar Kelimeler: Tezhip, nakkaşhâne, ekol. Key words: Illumination, Nakkashane, Style * Yrd. Doç. Dr., Atatürk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Geleneksel Türk El Sanatları Bölümü Başkanı. **Yrd. Doç. Dr., Atatürk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Geleneksel Türk El Sanatları Bölümü Tezhip ASD Başkanı. Sanat Dergisi-Sayı 24 / Sayfa 53

Giriş Tezhip sanatının yazma kitaplardan farklı olarak, yaklaşık üç yüz elli yıldır levhalarda kullanılması ve bugün tezhip sanatında farklı arayış çabaları, bu yazının ana fikrini oluşturmaktadır. Ancak bugün, tezhip sanatının, el yazmaları ve levhalardaki uygulamalarından farklı olarak icrâ edilmesi, böyle bir konu üzerinde durmamıza sebep oldu. Bazı Türk devletlerinde nakkaşhâne 1, olarak isimlendirilen atölyelerde el yazmalarının hazırlandığını biliyoruz. Nakkaşhânede konuları itibariyle dini, ilmî ve edebî kitaplar hazırlanırdı. Bu dönemde, tezhip sanatının kullanım sahası el yazması kitaplar olmuştur. Tezhip, el yazması Kur ân-ı Kerîm lerde ağırlıklı olarak zahriye, serlevha, sûre başı ve hâtime sayfalarında kullanılmıştır. Tezhip sanatının uygulandığı diğer yazmalar En âm-ı şerîf, delâilü l-hayrât, risaleler ve evrâd-ı şerîf gibi duâ mecmualarıdır. Bu eserlerin ilk sayfalarına unvan tezhibi yapılırdı. Tezhip sanatının bir diğer kullanım alanı olan ve ilk örneklerine XVII. asrın ortalarından itibaren rastladığımız levhalar ise el yazması kitaplardan sonra, bu sanatın kullanıldığı diğer önemli bir alan olmuştur. Tezhip sanatı, yaklaşık üç yüz elli yıldır 2 celî levhalar 3, hilyeler 4, kıt alar 5 gibi farklı formlarda icrâ edilmektedir. Günümüzde ise, Güzel Sanatlar Fakültelerinin Geleneksel Türk El Sanatları Bölümü nde eğitim almış sanatkârlar, farklı anlayışlarda eserler vermektedirler. İşte, bizim de üzerinde durduğumuz konu, klasik tezhip eğitimi almış olan müzehhiplerin son yıllarda ortaya koydukları eserler olacaktır. İnsanlığın geçmişi kadar eski olan sanatın, hayatın her safhasına tesir ettiği aşikârdır. Sanat, insanoğlunun hayata bakışını, yaşama biçimini değiştirmiş ve her toplumda farklı biçimlerde ortaya çıkmıştır. Sanat ürünleri de insanoğlunun tarih sahnesinde nasıl bir yaşam sürdüğüne işaret etmektedir. Sanat, insanı günlük yaşamın sıkıntılarından kurtaran ve rutinin dışına çıkaran, insana nefes aldıran bir kavramdır. Özellikle, XX. Asırdaki uzay araştırmaları, büyük sermaye hareketleri, endüstriyel ve teknik gelişmeler insanoğlunun sanata bakış açısını değiştirmiştir. Günümüz sanatçısının bu gelişmeler karşısındaki tutumu da beraberinde bazı kaygılar doğurmuştur. Geçmişte birçok devlet kurmuş olan milletimizin, kendine has bir sanat anlayışı meydana getirmekle kalmadığı, dünya medeniyetine katkıda bulunduğu elimizdeki verilerle sabittir. İşte tam bu safhada tezhip sanatkârının arayışları, geçmişte yapılandan farklı olarak, bugün yapılması gerekenin ne olduğu kaygısı üzerinedir. Bugün beğenilmeyen ve aşağılanan Müslüman-Türk estetiğinin aksine, geçmişin tekrarı olmayan, birer düşünce eseri olan, * Yrd. Doç. Dr., Atatürk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Geleneksel Türk El Sanatları Bölümü Başkanı. **Yrd. Doç. Dr., Atatürk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Geleneksel Türk El Sanatları Bölümü Tezhip ASD Başkanı. 1 B. Mahir, Osmanlı Minyatür Sanatı, İstanbul 2005, s. 17; Z. Tanındı, Nakkaşhâne, DİA, XXXII, İstanbul 2006, s. 331; R. Dankoff, S. A. Kahraman, Y. Dağlı, Evliyâ Çelebi Seyahatnâmesi, 1. Kitap, İstanbul 2006, s. 20; G. Necipoğlu, 15. ve 16. yüzyılda Topkapı Sarayı Mimarî, Tören ve İktidar, İstanbul 2007, s. 75. 2 C. Karadaş, Türk Tezhip Sanatında Levha Tezyinatı, Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Yayımlanmamış Doktora Tezi, Erzurum 2004, s. 36. 3 Celî yazılar hakkında geniş bilgi için bkz. U. Derman, Celî Yazılar, İlgi, XXIX, İstanbul 1980, s.30-35; U. Derman, Hat Sanatında Celî Kavramı, Türkler, XII, Ankara 2002, s. 256-265; F. Günüç, Klâsik Dönem Osmanlı Mimarisinde Celî Yazılar, Türkler, XII, Ankara 2002, s. 274-282; Celî levha tezyînatı hakkında geniş bilgi için bkz. Karadaş, Levha Tezyinatı, s. 46-66. 4 Hilye tezyînatı hakkında geniş bilgi için bkz. A. Üstün, Hilye-i Saâdet Levhalarının Geleneksel Türk El Sanatları(Tezhib) Açısından İncelenmesi, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, İzmir 1990; Karadaş, Levha Tezyinatı, s. 67-74. 5 Kıt a tezyînatı hakkında geniş bilgi için bkz. Karadaş, Levha Tezyinatı, s. 40-45. Sanat Dergisi-Sayı 24 / Sayfa 54

orijinal ve yeni eserlerin ortaya konulması, tezhip sanatının geleceğine dair kaygı ve endişelerimizi gidermektedir. Günümüzde klasik tezhip çalışmaların yanı sıra, geçmişte hiç de görülmemiş birçok esere rastlanmaktadır. Bu manada birçok sanatkâr yeni arayışlar içerisindedir. Ancak, yazının hacmi itibariyle birkaç sanatçının eserleri üzerinde duracağız. Bunlardan ilki, Münevver Üçer in çalışmasıdır (Resim-1). Yapıt üç önemli husus üzerine kompoze edilmiştir. Türk İslâm medeniyetinin önemli merkezlerinden ve birkaç imparatorluğa başkentlik yapmış olan İstanbul un silüeti, Lâle ve Tuğra formu göze çarpmaktadır. Allâh, Lâle ve Hilâl kelimelerinin ebced hesabı ile 66 rakamına tekâbül etmesi ve lâlenin Cenab-ı Hakkı remzetmesi ve tek açan bir çiçek olması, kültürümüzde bu motifin önemli bir yer elde etmesini sağlamıştır. Tuğra formundaki Sülüs Besmele de Kur-ân dan bir ayettir. Bu tür sembollerin geçmişte çok farklı betimlemelerinin görülebileceğinin yanı sıra, burada farklı kullanımı dikkat çekmektedir. Farklılık, sanatçının eserinde bu öğeleri kurgulama biçimidir. Burada yapılan, klasik tezhip anlayışından bütünüyle uzaktır. Bir yüzey üzerine yerleştirilmiş elemanlar bir bütünde ayrı ayrı belirginleştirilerek hiyerarşik bir yapı oluşturulmuştur. Resim sanatında perspektifle elde edilen derinlik yanılsaması, burada mekân(boşluk) ile ifade edilmiştir. Lâle, burada bezemeci bir kalıptan uzak, plastik bir değere dönüşmüştür. Eser, kağıt (murakka) üzerine, tezhip tekniğinin yanı sıra, farklı teknikler kullanılarak uygulanmıştır. Klasik tezhip örneklerinde yarı üsluplaştırılmış ve naturalist bezeme unsurları olarak kullanılan lâle motifi, burada sanatçının muhayyilesindeki biçime dönüşmüştür. Ayrıca üzerinde durulması gereken bir başka şey, bu eserin özellikle çağdaş yapıtların yer aldığı uluslararası bir bienalde kabul görmesi ve sergilenmesidir. Bir diğer çalışma, tezhip sanatçısı Faruk Taşkale ye ait İlâhi Aşk isimli eserdir (Resim 3). Batılılaşma hareketleriyle beraber tezyinatımızı etkisi altına alan natüralist üslup, Türk sanatkârlarının zevkiyle yoğrulmuş ve kendine özgü bir tarz haline gelmiştir. Taşkale eserlerinde, tezhip sanatını eskinin taklidi olarak nitelendirenlerin aksine, bu sanatın yapısal bünyesinin sonsuz tasarımlara açık olduğunu göstermektedir. Buradaki eserinde sanatçı, tabiattaki bir gülü resmetmiştir. Motif tarama ve noktalama tekniğiyle betimlenmiştir. Motif ve yapraklardaki derinlik, boyama tekniğinin ustaca kullanımıyla doğadaki haline çok yakın görünmektedir. Eser, hat-tezhip ilişkisinin alışılagelenden farklı olarak, yeni bir anlayışını ortaya koymaktadır 6. Klasik örneklerinde yazıyı tamamlayan bir unsur olarak tasnif edilen bezeme, burada adeta yazıyla rekabet etmektedir. Dolayısıyla, bezeme baskın olmasa da, aynı düzlem üzerinde görülebilmektedir. Gülnihal Küpeli ye ait Nefs isimli eserde ise, eser sahibinin sadelik ve yenilik üzerine kurguladığı sanat anlayışını, sanatçıyı zanaatın peşinde sürüklenen çabaların dışına ittiği ve yeni bir anlayışın gayreti içerisine sürüklediğinin ipuçları görülür. Bu anlayış, sanatçının fıtrî istidâdı ve zekâsının yanı sıra, sanat tecrübesi ve derunî sezgisiyle mezcettiği muhayyilenin bir ürünüdür 7 (Resim-2). Küpeli nin, sanat anlayışı Yenilik arayışı, bilinçsizce aykırılığa kaçmaktan daha çok, varlığının devamını sağlamakla yükümlü olduğumuzu düşündüğüm mevcut temelin, günümüzdeki çeşitli tezahürlerine ışık tutmak, hâli yakalamaktır; bir olgunun zıddından öte mukâbilini, karşıtından öte, karşılığını bulmaktır belki de. Bir başka deyişle aynı metnin çeşitli simgelerle yeniden yorumlanmasıdır sadece. Yeniliğin yapılması değil, doğrulmasıdır zor, ancak faydalı ve önemli olan. Ayrıca inanıyorum ki bir sanatkârın yeniliğe açık olması, 6 C. Karadaş, Tezhip Sanatı Örneklerinin İcrâsı ve Destekleme Projeleri, Gazi Üniversitesi 1. Ulusal El Sanatları Sempozyumu, Ankara 2008, s. 276. 7 Odessa 1. Uluslararası Sanat Sempozyumu Çalıştayı, İstanbul 2012, C. 2., s.58. Sanat Dergisi-Sayı 24 / Sayfa 55

geleneğe bağlı kaldığı sürece onu su içip bal akıtan bir arıya dönüştürür; aksi takdirde ise su içip zehir kusan bir yılana. Sadelikle kastettiğim şey ise, sanat eserlerindeki bir yeknesaklık ya da zevk yoksunluğunun doğurduğu bir sıradanlık değil, aksine bir taraftan esere zorla mistik bir anlam yükleme çabasından kaynaklanan kaotikliğin, diğer taraftan da eserin mistik boyutunun bütünüyle göz ardı edildiği bir uygulamanın karşıtıdır. Karmaşık görünseler dahi çeşitli öğelerin konu, üslup, teknik, motif ve hatta renk bakımından belirli bir düzen, denge ve uyum içerisinde ifade edilebilmesidir. Kısacası. Fuzûlî der ki; Nefs diye adlandırılan ve bir anlamda geleneksel Türk tezhip sanatındaki yenilik arayışlarının tezahürü olan eser, insanın kemâle erme sürecinin, miraç yolculuğunun soyut bir ifadesidir. Eserdeki lale ebcet hesabıyla Allah ı; hakikati bulma yolculuğuna çıkmış insanın sembolü olan kuş kendini aramayı, kendini bilmeyi, tekâmül hedefini simgeler. Balık ise, tıpkı Yunus peygamberde olduğu gibi kemalin gerçekleşmesine, nefsin ulvî âleme yükselmesine yardımcı olan bir hizmetkâr; maddi bağımlılıkları, bedeni ifade eden kapı yı açmak için bir anahtardır. Bu yolculuğun kendini idrak etmekten ibaret olduğunu gösteren kuş ve lale nin bütünleşmesi, uzaklarda aradığı şeyin aslında çok yakınında, kendi içinde bulunduğunu idrak eden bir yolcunun inisiyatik ölümü ve başkalaşım geçirerek yeniden doğuşu, dolayısıyla uyanması, aydınlanması, kurtulmasıdır. Artık o, küllî âlemde fenâ olmuş cüz î bir âlem; Tanrı nın nuruyla parlayan bir taş, bir zerredir sadece 8 şeklinde ifade edilse de, kanaatimizce Küpeli nin eserlerinde öne çıkan en önemli husus, görsel algının ifade biçimidir. Günümüzdeki teknolojik gelişmelere bağlı olarak yaşanan değişimlere, Türk sanatkârları da bir anlamda ayak uydurmuşlardır. Eğitimi ve icrâsı uzun zaman alan tezhip sanatının klasik örneklerinin yanı sıra, bugün, tek dal üzerine oturtulmuş birkaç motiften oluşan dekoratif ya da dekoratif olmayan eserler yapılmaktadır. Tezhip sanatı hiç de küçümsenemeyecek bir akademik eğitim ve disiplin gerektirir. Tezhip sanatını iğneyle kuyu kazmak olarak tarif etmek, bu sanatın zanaat tarafına vurgu yapılarak, tasarım ve yaratıcılığa bağlı olarak ortaya konan eserleri görmemezlikten gelmek olur. Burada ele aldığımız çalışmalar, tutucu bir anlayışın söylemiyle yazının elbisesi olmak ve hayatiyetini bir başka sanata bağlı kalarak sürdürebilir düşüncesinin aksine, tabiattan beslenen, mâna yüklü ve müstakil bir sanat olmanın adımları olarak kabul edilebilir. Son yıllarda yapılan çıkışlar, tezhip sanatının bir başka sanata dayanmadan ayakta durabilecek bir sanat olduğunu ve yeni bir kimlik arayışı içerisinde olduğunu göstermiştir. Bu durum elbette kaçınılmazdır. Yazı etrafında dekoratif elaman olarak kullanılan bu sanat, bu gün bağımsız olarak konulu, duygulu ve plastik değerleri ağır basan bir duruma gelmiştir. Celalettin Karadaş imzalı eser, bu minval üzere çalışılmıştır (Resim 4). Klâsik tezhiphat eğitimi görmüş ve uzun yıllar klasik eserler vermiş olan sanatçı, eserlerinde sembolik ifadelere mana atfetmek yerine geleneksel değerleri birer plastik unsur olarak kullanmaktadır. Klasik sanatlarımızın sadece bezemeci yanını göstermekten ziyade görsel vurgular yaparak, geleneksel sanatları bir çıkış noktası olarak ele alıp, modern eserler verilebileceğini göstermeye çalışmaktadır 9. Geleneksel levhalarda karşımıza çıkan merkezi yazı anlayışının tersine, yazıyı bezemenin dışında konumlandırmış ve empatiye vurgu yapmıştır. Yeni eserlerindeki temel anlayış her iki sanatın bağımsız, eşit ve adil bir kurgu düzleminde değerlendirilmesi gerektiği kanaatidir. 8 Gülnihal Küpeli nin basılmamış sanat görüşü üzerine yaptığımız görüşme. 9 Odessa 1. Uluslararası Sanat Sempozyumu Çalıştayı, İstanbul 2012, C. 2., s.18. Sanat Dergisi-Sayı 24 / Sayfa 56

Klasik tezhip örnekleri arasında rastlamadığımız bu tür çalışmalar, bugünün sanat anlayışı içerisinde değerlendirilmesi gereken yeni açılımlardır. Eserlerin tutarlı oluşu, Türk motiflerinin kendi kuralları çerçevesinde, aslına bağlı kalınarak kullanılması sebebiyledir. Burada, klasik tezhip eğitimi almış olan sanatkârların, plastik unsûrları kullanarak ortaya koyduğu eserler görülmektedir. Yapılmak istenen şey, bütünüyle Türk tezyîni motiflerinin klasikten farklı uygulamalarının yanı sıra, görsel ifadenin yeni bir anlayışla izleyiciye sunulmasıdır. Geçmişte, yazı etrafında kullanılan tezhip unsurları bugün sanatçıların elinde özgün olarak kullanılmaktadır. Sanatçı tezhip motiflerini ve bezeme unsurlarını birer biçim olarak görmekte ve bu çerçevede kurgu yapmaktadır. Genel itibariyle geleneksel sanatlarımız, modern sanat ustaları için sadece bir kaynak, uygulamacıları için ise dekoratif bir yapıt olmaktan ileri gitmemektedir. Günümüz sanatının konusu her şey olabilir. Teknik ve malzeme sınırsızlığının yanı sıra, tezhip sanatının klasik uygulamalarında sıkı bir kural, renk ve tekniğe bağlı kalınmaktadır. Bütün bu anlayış içerisindeki farklılıklar, kompozisyonlardaki nüans farklılıklarıdır. Bütün bir geçmişi içerisinde, özellikle, altın ve lacivert rengin tonlarıyla uygulanan tezhip, bu özelliğini korumuş ve sıkı kuralları içerisinde kalmıştır. Bu tutum, tezhip sanatını dekoratif olmaktan kurtaramamıştır. Bugün, bu anlayış içerisinde değerlendirilirse yapılanlar kendi kurallarından uzak, ekstrem örnekler olup, bu sanat ancak bir çıkış noktası olarak beslenilen kaynak olarak görülmektedir. Elbette klasik örnekler icrâ edilmelidir. Ancak, bugün yaşayan ve bugünün eserini veren sanatçının söyleyeceği sözün farklı olması kaçınılmazdır. Aslında bu çalışmalar, geleneksel tezhip sanatının örneklerinden farklı olması hasebiyle, bu sanatın numuneleri arasında görülmeyebilir. Bugün yapılan çalışmalar, sanatın doğasından kaynaklanan, yeni arayışların gayretleridir. Geçmişte birçok sanat dalında yapılan köklü değişimler devrinde yadırganmış olsa da, sonrasında kabul görmüş ve taklit edilmiştir. Ancak, bu çalışmalar yapılırken en büyük problem yozlaşma tehlikesidir. Yapılacak değişimler, akademik sanat eğitimi almış ve sanatın temel ilkelerini özümsemiş sanatçılar eliyle olabilir. Aksi durumda, farklı söz söylemek adına yapılanlar, yozlaşmadan öteye gitmeyecektir. Bu çalışmalar, tezhip sanatının geçmişteki klasik örneklerinin yeni taklitlerinin yapılmasından ziyade, bu sanatın bir çıkış noktası ve ilham kaynağı olarak büyük hazine taşımaktadır. Sanatın evrensel dili içerisinde yer almak için bu tür çalışmalar devam etmelidir. Tezhip sanatının asırlar içerisindeki değişimi, bugün de devam etmektedir. Sanatçı duyarlılığı bunu gerektirir. Özellikle, bugün, baskın ve egemen kültürün üzerimizdeki etkisi yadsınamayacak ölçülerdedir. Bunun eserlerimiz üzerindeki tesiri açıkça görülmektedir. Geçmişte biz Batı yı etkilerken bugün de Batı bizi etkilemektedir. Resim, heykel, sinema, fotoğraf sanatı gibi evrensel üretimi olan bu sanatlar gibi tezhibin de bir hazine olarak kullanılarak, sadece İslâm coğrafyasında değil, bütün dünyada bir kaynak teşkil edeceği ve beğeni kazanacağını düşünmekteyiz. Sanat Dergisi-Sayı 24 / Sayfa 57

KAYNAKÇA Derman, U. Celî Yazılar, İlgi, XXIX, İstanbul 1980, s.30-35. ------------- Hat Sanatında Celî Kavramı, Türkler, XII, Ankara 2002, s. 256-265. Günüç, F. Klâsik Dönem Osmanlı Mimarisinde Celî Yazılar, Türkler, XII, Ankara 2002, s. 274-282. Karadaş, C. Türk Tezhip Sanatında Levha Tezyinatı, Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Yayımlanmamış Doktora Tezi, Erzurum 2004. Karadaş, C. Tezhip Sanatı Örneklerinin İcrâsı ve Destekleme Projeleri, Gazi Üniversitesi 1. Ulusal El Sanatları Sempozyumu, Ankara 2008. Mahir, B.Osmanlı Minyatür Sanatı, İstanbul 2005. Necipoğlu, G 15. ve 16. yüzyılda Topkapı Sarayı Mimarî, Tören ve İktidar, İstanbul 2007. Odessa 1. Uluslararası Sanat Sempozyumu Çalıştayı, C. 2, İstanbul, 2012. R. Dankoff, S. A. Kahraman, Y. Dağlı, Evliyâ Çelebi Seyahatnâmesi, 1. Kitap, İstanbul 2006. Tanındı, Z. Nakkaşhâne, DİA, XXXII, İstanbul 2006. Üstün, A. Hilye-i Saâdet Levhalarının Geleneksel Türk El Sanatları(Tezhib) Açısından İncelenmesi, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, İzmir 1990. Sanat Dergisi-Sayı 24 / Sayfa 58

Resim-1: Münevver Üçer, Ferman Besmele, 2011 Sanat Dergisi-Sayı 24 / Sayfa 59

Resim-2: Gülnihal Küpeli, Nefs, 2010 Sanat Dergisi-Sayı 24 / Sayfa 60

Resim-3: Faruk Taşkale, İlâhi Aşk, 2007 Sanat Dergisi-Sayı 24 / Sayfa 61

Resim-4: Celalettin Karadaş, Empathy, 2011 Sanat Dergisi-Sayı 24 / Sayfa 62