Deomed Yay nc l k. Birinci bask Deomed, 2011.



Benzer belgeler
Okumufl / Mete (Ed.) Anne Babalar için Do uma Haz rl k / Sa l k Profesyonelleri için Rehber 16.5 x 24 cm, XIV Sayfa ISBN

Depresyon 1. Depresyon nedir? 2. Depresyon (çökkünlük) sanıldığı kadar sık mı? 3. Depresif belirtiler ile depresyon farklı mıdır?

SANAYİNİN KÂRLILIK ORANLARI ÖNEMLİ ÖLÇÜDE AZALDI

AFET YÖNETİMİ. Harita 13 - Türkiye Deprem Bölgeleri Haritası. Kaynak: AFAD, Deprem Dairesi Başkanlığı. AFYONKARAHİSAR 2015

KONJEN TAL ADRENAL H PERPLAZ

ST HDAM. HANEHALKI figücü ANKET SONUÇLARI. Erkek

Tarifname SARKOPENİ NİN TEDAVİSİNE YÖNELİK BİR KOMPOZİSYON

Tarifname KRONĠK FELÇ VE KOMA SONRASI KAS GÜÇSÜZLÜĞÜ VE KAS KÜTLESĠ KAYBINI TEDAVĠ ETMEYE YÖNELĠK

Hepatit A. HASTALIK Hepatit A n n etkeni nedir? Hepatit A n n etkeni hepatit A virüsüdür (HAV).

Hepatit C virüs enfeksiyonunun laboratuar testleri:

6 MADDE VE ÖZELL KLER

Topluma Hizmet Uygulamaları ve Altındağ Belediyesi İş Birliği Örneği

Soma Belediye Başkanlığı. Birleşme Raporu

Görsel Tasarım İlkelerinin BÖTE Bölümü Öğrencileri Tarafından Değerlendirilmesi

KONYA TİCARET ODASI İSTİHDAM İZLEME BÜLTENİ

Hücre zedelenmesi etkenleri. Doç. Dr. Halil Kıyıcı 2015

uzman yaklaşımı Branş Analizi öğretim teknolojileri ve materyal tasarımı Dr. Levent VEZNEDAROĞLU

Uzaktan Algılama Teknolojileri

KATEGORİSEL VERİ ANALİZİ (χ 2 testi)

Tablo 2 Fen Bilimleri ve Matematik Temel Alanı

N-3 Diz Sabitleyici (Posterior Sheel)

Biçimli ve güzel bacaklara sahip olmak isteyen kadınlar, estetik cerrahların

2007 YILI VE ÖNCES TAR H BASKILI HAYVANCILIK B LG S DERS K TABINA L fik N DO RU YANLIfi CETVEL

Okumufl / Mete (Ed.) Anne Babalar için Do uma Haz rl k / Sa l k Profesyonelleri için Rehber 16.5 x 24 cm, XIV Sayfa ISBN

YAYGIN ANKSİYETE BOZUKLUĞU OLAN HASTALARDA NÖROTİSİZM VE OLUMSUZ OTOMATİK DÜŞÜNCELER UZM. DR. GÜLNİHAL GÖKÇE ŞİMŞEK

Deomed Medikal Yay nc l k

Araflt rma modelinin oluflturulmas. Veri toplama

Me Too. tasarım Nurus D Lab. teknik doküman

ÇOCUKLUKTA ve ERGENL KTE KEM K SA LI I

Mehmet TOMBAKO LU* * Hacettepe Üniversitesi, Nükleer Enerji Mühendisli i Bölümü

ENERJĠ EKONOMĠSĠ R. HAKAN ÖZYILDIZ

Gebelik ve Postpartum dönemde Demir Eksikliği Anemisi Yeni Tedaviler. Prof. Dr. Cansun Demir

P-1 Anatomik Boyun Yast Büyük. P-2 Anatomik Boyun Yast Küçük. Anatomik Yast klar. P-3 Anatomik Boyun Yast Çocuk

EGZERSİZ TEST SONUÇLARININ YORUMLANMASI. Doç.Dr.Mitat KOZ

CSD-OS İşletim Sistemi Projesi - Fonksiyon Açıklama Standardı

Deomed Yay nc l k. Birinci bask Deomed, 2011.

Test Geliştirme. Testin Amacı. Ölçülecek Özelliğin Belirlenmesi Yrd. Doç. Dr. Çetin ERDOĞAN

Mercedes-Benz Orijinal Ya lar

Romatizmal Ateş ve Streptokok Enfeksiyonu Sonrası Gelişen Reaktif Artrit

Animasyon Tabanl Uygulamalar n Yeri ve Önemi

Dünya Turizm Organizasyonu 2011 Turizminin Öne Çıkanları

Akdeniz Anemisi; Cooley s Anemisi; Talasemi Majör; Talasemi Minör;

ECZACIBAŞI-UBP PORTFÖY YÖNETİM ŞİRKETİ A.Ş. TARAFINDAN YÖNETİLEN AEGON EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş

Tablo 5 Hukuk Temel Alanı

Adiposit

CO RAFYA GRAF KLER. Y llar Bu grafikteki bilgilere dayanarak afla daki sonuçlardan hangisine ulafl lamaz?

GEBELİKTE AKILCI İLAÇ KULLANIMI

GENÇ YET fik NLERDE BÜYÜME HORMONU EKS KL

Tarifname S-ADONEZİLHOMOSİSTEİN HİDROLAZ BASKILAYICI NİTELİK GÖSTEREN, SİMPLOSOSİT TÜREVLERİNİ İÇEREN BİR KOMPOZİSYON

FEN BİLİMLERİ. Canlılık Hücreyle Başlar Konu Testi. Sınıf Test-01 I II III

Bülent Gündağ Mert ile Söyleşi

GÖRÜfiLER. Uzm. Dr. Özlem Erman

BEBE GİYİM SEKTÖRÜ SINIFLANDIRMA

İşletme Biliminin Temel İlkeleri

SB Sakarya E itim ve Araflt rma Hastanesi Asinetobakterli Hastalarda DAS Uygulamalar ve yilefltirme Çabalar

Yrd. Doç. Dr. Hüseyin Odabaş

MESS ALTIN ELDİVEN İSG YARIŞMASI BAŞVURU VE DEĞERLENDİRME PROSEDÜRÜ

RUH SAĞLIĞI VE PSİKİYATRİ HEMŞİRELİĞİ EĞİTİM VE UYGULAMASI ÇALIŞTAYI SONUÇ RAPORU ERZURUM

LENFOMA NEDİR? Lenfoma lenf dokusunun kötü huylu tümörüne verilen genel bir isimdir.

fiekil 2 Menapoz sonras dönemde kistik, unilateral adneksiyel kitleye yaklafl m algoritmas (6)

Okumufl / Mete (Ed.) Anne Babalar için Do uma Haz rl k / Sa l k Profesyonelleri için Rehber 16.5 x 24 cm, XIV Sayfa ISBN

Yönetici tarafından yazıldı Perşembe, 05 Kasım :07 - Son Güncelleme Perşembe, 05 Kasım :29

Hepatit B. HASTALIK Hepatit B nin etkeni nedir? Hepatit B hepatit B virüsü (HBV) ile meydana getirilen bir hastal kt r.

Doç. Dr. Cengiz ÇETİN, BEK166 Taş Malzeme Bilgisi ve Bozulmalar Ders Notu DERS 9

SAĞLIKTA DÖNÜŞÜM; AKILCI İLAÇ KULLANIMI

MALAT SANAY N N TEMEL GÖSTERGELER AÇISINDAN YAPISAL ANAL Z

İÇİNDEKİLER I. BÖLÜM TBMM VII. DÖNEM ( )

Algoritmalara Giriş 6.046J/18.401J

Yaşam Dönemleri ve Gelişim Görevleri Havighurst'un çeşitli yaşam dönemleri için belirlediği gelişim görevleri

Emeklilik Taahhütlerinin Aktüeryal Değerlemesi BP Petrolleri A.Ş.

ĐHRACAT AÇISINDAN ĐLK 250 Prof. Dr. Metin Taş

OSTEOPOROZUN TANIMI, SINIFLAMASI VE EP DEM YOLOJ S

ç) Yönetim Kurulu: Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi Yönetim Kurulunu,

Biyolojik Risk Etmenleri

ÇOCUK ve ERGENL KTE GUATR

MADDE VE ÖZELLİKLERİ. Katı-Sıvı-Gaz-Plazma / Özkütle /Dayanıklılık/Adezyon Kuvveti / Kohezyon / Kılcallık /Yüzey Gerilimi. Sorular

Hasta Rehberi Say 14. NTRAÜTER N BÜYÜME GER L Orta kolayl kta okunabilir rehber

BALIK YAĞI MI BALIK MI?

İnek takibi. Prof.Dr.Serap Göncü

Prof. Dr. Bülent KESKİNLER Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü

YATIRIM TANITIMININ TEMELLERİ

OKUL ÖNCESİ EĞİTİMİ GÖZLEM FORMU. Adı Soyadı :... Yaşı :... Gözlem Dönemi :... Okul Adı :... Öğretmen :... Sınıfı :...

4/A (SSK) S GORTALILARININ YAfiLILIK AYLI INA HAK KAZANMA KOfiULLARI

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS. Yazma Becerileri 2 YDA

VİTAMİN D VE İMMÜN SİSTEM VİTAMİN D

TNSA-2003 BÖLGE TOPLANTISI-V ANNE VE ÇOCUK SAĞLIĞI

TÜRK YE B L MSEL VE TEKNOLOJ K ARAfiTIRMA KURUMU DESTEK PROGRAMLARI BAfiKANLIKLARI KURULUfi, GÖREV, YETK VE ÇALIfiMA ESASLARINA L fik N YÖNETMEL K (*)

TEMEL İSTATİSTİK KAVRAMLAR

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Değerlendirme Notu Sayfa1

Dr. Erdal DUMAN. Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı. Şair Eşref Bulvarı No:65 Alsancak İzmir. Tel:

BAŞVURU BELGELERİ VE FAALİYET TÜRLERİNE İLİŞKİN AÇIKLAMALAR

Et tipi hayvanların özel muayenesi ve seçimi

Pnömokokal hastal klar

Uluslararas De erleme K lavuz Notu, No.8 Finansal Raporlama çin Maliyet Yaklafl m

YAŞLILARDA FİZİKSEL AKTİVİTE VE FİZİKSEL UYGUNLUK PROF. DR. ERDAL ZORBA

elero SoloTel Kullan m talimat Lütfen kullan m k lavuzunu saklay n z!

EKONOMİK GELİŞMELER Haziran

1. Toplam talep eğrisi için aşlağıdakilerden hangisi doğrudur?

KİLO KONTROLÜ. Doç. Dr. FERDA GÜRSEL

KAFA TRAVMASI VE RADYOLOJİ KRANİOSEREBRAL TRAVMALI HASTALARDA NÖROGÖRÜNTÜLEMENİN TANI, TEDAVİ VE PROGNOZA KATKISI

Transkript:

Deomed Yay nc l k Çifçili (Ed.) Aile Hekimleri için Yafll Sa l na Bütüncül Yaklafl m 16.5 x 24 cm, XII + 340 Sayfa 62 Resim, 49 Tablo, 17 fiekil 28 Yazar Kat l m yla ISBN 978-975-8882-36-6 Birinci bask Deomed, 2011.

Bölüm Editörü / Serap Çifçili 1 Yafllanmaya Genel Bak fl 1.1 / Yafllanman n Fizyolojisi ve Fizyopatolojik De ifliklikler Berrak Ç. Ye en 1.2 / Yafllanan Dünya, Yafllanan Türkiye Serap Çifçili 1.3 / Adli T p Aç s ndan Yafll l k Nesime Yayc 1.4 / Yafll n n zlem ve Bak m ile Rehabilitasyonunda Çevre Nil Tekin

2 1 / Yafllanmaya Genel Bak fl Bu bölümde yafllanma ve yafll l k kavramlar na iliflkin genel bir çerçeve oluflturabilmek amac ile yafllanma ile de iflen fizyoloji, demografik aç dan yafll l k, yaflad çevre içinde yafll ve adli bak mdan yafll l k kavramlar tart fl lm flt r. Yafll nüfusun hastal klar s kl kla yafllanma ile geliflen fizyolojik de iflikliklere çevresel ya da kifliye ait etkenlerin eklenmesi ile geliflir. Bu ba lamda yafll larda hangi fizyopatolojik de iflikliklerin geliflti- ini bilmek hekimi klinik kararlar nda büyük ölçüde güçlendirecektir. Bölüm 1.1. de yafllanma ile geliflen fizyolojik de- ifliklikler ve bunlar n patolojilerle iliflkisi tart fl lm flt r. Bölüm 1.2. de hem dünya hem ülkemizde nüfusun yafllanmas, bu durumun sa l k sistemi üzerinde oluflturaca yükler ve yafll nüfusa yönelik hizmetlerin planlanmas ile ilgili oluflturulan eylem planlar ile ülkemizde yap lan haz rl klar k saca gözden geçirilmifltir. Bölüm 1.3. de adli aç dan özellik tafl - yan bu yafl grubuna sunulan sa l k hizmetleri s ras nda karfl lafl labilecek adli problemler gözden geçirilmifltir. Bu bölümde konu ile ilgili kanun hükümleri de bulunabilir. Bölüm 1.4. de ise yafll n n yaflad çevrenin önemi, yafll lar n ülkemizdeki yaflam alanlar ve tercihleri tart fl lm flt r.

1.1 / Yafllanman n Fizyolojisi ve Fizyopatolojik De ifliklikler 3 1 / Yafllanmaya Genel Bak fl 1.1. / Yafllanman n Fizyolojisi ve Fizyopatolojik De ifliklikler 1.1.1 / Girifl Erikson un sekiz basamakl geliflim teorisine göre, geliflimin ilk yedi basama çocukluktan orta eriflkinli e kadar olan süreci kapsar; yafll l k dönemini oluflturan sekizinci basamak ise ileri eriflkinli in ego bütünlü ü ya da umutsuzluk basama olarak tan mlan r. Ego bütünlü ü, bireyin kendi yaflam n insanl k ve tarih aç s ndan koydu u ve kabullendi i yer olarak aç klanmaktad r. Ego bütünlü ünün yoklu u umutsuzlu a yol açar, yani bireyin yaflam tarz n n kabullenilmemesi ve ölüm korkusu anlam na gelir. Umutsuzluk; apati, depresyon veya yaflamdan tat alamama fleklinde ortaya ç kabilir. Yafllanma sürecinin bir parças olan fiziksel de iflikliklerin basamaklar daha az tan mlanm flt r. Yafllanman n biyolojisini aç klamay hedefleyen çeflitli teoriler, molekül, hücre, organ ve sistemler düzeyinde var olan bilimsel verileri kullanmaktad r. Teorilerden hiçbiri tüm yafllanma süreçlerini tek bafl na aç klayamaz; ancak her biri baz ipuçlar sunabilir. Gerçekten de, yafllanma sürecini etkileyebilecek pek çok etken oldu unu varsaymak mant kl d r. Yafllanman n farkl teorileri, programlanm fl de ifliklik teorileri ve olas l kl teoriler olarak s n flanmaktad r. Programlanm fl de ifliklik teorileri, genetik olarak belirlenmifl de- ifliklikleri kapsar. Olas l kl teoriler ise, rasgele olaylar n veya çevresel zarar vericilerin birikimi sonucu olan de ifliklikleri içerir. Programlanm fl de ifliklik teorileri aras nda immün sistem de ifliklikleri yer al r. Bu teoriye göre adolesan ça da timus bezinin küçülmeye bafllamas ile immün sistemin bütünlü ü etkilenmifl olur. Bu nedenle, yafl ilerledikçe T-hücresi ba ml immün ifllevler giderek bozulmaya bafllar, enfeksiyon hastal klar - na karfl dirençte azalma ve otoimmün hastal klar n görülme s kl nda art fl gözlenir. Kültürdeki insan fibroblastlar n n yaklafl k 50 soy replike olma özelli i gösterip sonra ölmeleri, hücredeki bozulman n sadece çevresel etmenlere de il, hücreye özgü içsel etmenlere de ba l oldu unu göstermifltir. Serbest radikal teorisi, olas l kl teoriler kapsam nda ele al n r, çünkü buna göre yafllanma k smen serbest radikal hasar na ba l olarak gerçekleflir. Bu teoriye göre, baz hücreler (immün hücreler ve endotel hücreleri), hücre içi organeller (mitokondri) ve metabolik enzimler taraf ndan endojen savunma sistemlerinin etkisiz hale getirildi i savunulmaktad r. Çiftlenmifl elektronlar ayr ld klar zaman serbest radikal olufltururlar ve hücresel ifllevlerde bozulma sonucu yafllanmaya yol açarlar. Di er bir hasar teorisi de, hücrenin yaflamsal bölümlerine yönelik zararlar n tekrarlanmas ve birikimi sonucu geliflti i varsay lan afl nma teorisidir. DNA hasar sonras nda yap lmas beklenen onar m n, yafllanma sonucu yetersiz ve hatal olmas n n hücre ifllevinde azalmaya neden oldu u savunulmaktad r. Yafllanma sürecinin alt nda yatan moleküler mekanizmalar aras nda oksidan hasar n yan s ra, enfamasyon, mitokondri bozuklu u ve apoptotik doku hasar gibi süreçler say lmaktad r. Bu hipotezler epidemiyolojik verilerin yan s ra hayvan deneylerine de dayanmaktad r. Enflamasyon hipotezinde, yafla ba l artan sitokin üretiminin yafllanmadan sorumlu oldu u ve kronik proenflamatuar bir durum yaratarak hücre fonksiyonlar n n olumsuz flekilde etkilendi i öne sürülmektedir. Ayr ca, oksidan hasar ile enflamasyonun birbirleriyle ilgili oldu u ve birçok metabolik bozuklu un geliflimi ve ilerlemesinden sorumlu olarak, yafllanma sürecinde birlikte yer ald klar da düflünülmektedir. Mitokondri

4 1 / Yafllanmaya Genel Bak fl mutasyonlar ve bozukluklar n n yafl ile ba lant l oldu u ve enerji yoksunluklar na yol açarak hücre-doku hasar ndan sorumlu olduklar ortaya konmufltur. Mitokondriyal DNA mutasyonlar n n, özellikle, yüksek enerji gereksinimi olan dokular (kalp, iskelet kas ve beyin) etkileyerek yafllanmadan sorumlu oldu- u gösterilmifltir. Yafllanmada görülen fizyolojik de ifliklikler sadece yafllanma sürecini yans tmaz, ayn zamanda çeflitli hastal klar ya da d fl etmenlere maruz kal nan y llar n etkilerini de gösterir. 1.1.2 / Yafllanmayla Geliflen Fizyolojik De ifliklikler Yafllanmada görülen fizyolojik de ifliklikler sadece yafllanma sürecini yans tmaz, ayn zamanda günefl fl nlar, sigara duman veya diyabet gibi baz hastal klara maruz kal nan y llar n etkilerini de gösterir. Sonuç olarak, ilerleyen yaflla birlikte vücudun yap ve ifllevlerinde genel bir azalma ve buna ba l olarak da, farkl organ sistemlerinin homeostaz yeteneklerinde azalma oldu u için, eriflkin birey hastal k, travma, cerrahi ifllem, ilaçlar ve çevresel de ifliklikler gibi stres yap c lara karfl daha duyarl hale gelir. Gerçekten yafla ba l olan de ifliklikleri hastal k durumlar na ait de iflikliklerden ay rt etmek için yap lan araflt rmalar kolay yap lamamaktad r. Kesitsel yönteme dayanarak yap lan çal flmalar gerçeklefltirmek en kolayd r; fakat mortalite sonuçlar olumsuz yönde etkilemektedir. Longitudinal çal flmalar n sonuçlar daha hassas oldu u halde, gerçekleflmesi y llar al r ve yafllanmaya kat lan çeflitli de iflkenleri dikkate almak (çevre, meslek, diyet gibi) pek mümkün olamayabilir. Ancak, vücutta yafllanmaya ba l oluflan de ifliklikleri hastal klara ba l oluflan de iflikliklerden ay rt etmek, hastal klar n tan ve tedavilerinin hatas z yap lmas na olanak sa lad gibi, yafllanma de iflikliklerinin yanl fl yorumlanmas n da engelleyebilmektedir. 1.1.2.1 / Ciltte De ifliklikler Di er organ sistemlerinde olan de iflikliklere k yasla, ciltteki de ifliklikler yafllanma sürecini çok daha belirgin olarak yans t r. Yafllanma, cildin çevreden korunmas, s cakl k düzenlenmesi, s v ve elektrolit dengesinin korunmas, duysal düzenleme, metabolik at klar n at lmas gibi birincil görevlerini olumsuz etkiler. Günefl fl nlar na ve zorlu iklim koflullar na maruz kalma cildin yafllanmas n h zland r r. Yafllanma ile birlikte cilt k r fl r, kurur ve pigment da l m nda dengesizlik oluflur. Dermisin kal nl yaklafl k % 20 oran nda azalarak, cilde genel olarak daha ince ve saydam bir nitelik verir. Bu durum, özellikle do rudan günefle maruz kalan bölgeler için geçerlidir. Dermal kollajen lifler dejenere olarak cildin kuvveti ve elastikiyetinde azalmaya neden olur. Dermisin hücre ve damar yo unlu u yaflla azal r ve vasküler frajilite sonucu senil purpuraya ve ciltte yavafl iyileflmeye yol açar. Gecikmifl yara iyileflmesini, kötü beslenme, dolafl m bozukluklar ve immün ifllev bozukluklar da etkileyebilir. Sebase (ya ) bezlerin ifllevleri yaflla azalarak, sebum yap m nda azalmaya neden olur. Ekrin ter bezlerinin büyüklü ü, say s ve ifllevinde azalma sonucunda ter yap m kapasitesi düfler. El ve ayak t rnaklar t rnak yataklar n n damarlanmas ndaki azalma sonucunda matlafl r, kal nlafl r ve daha kolay k r l r hale gelir. K l köklerinde melanin yap m n n azalmas na ba l olarak toplumda 50 yafl n üzerindekilerin en az yar s nda, daha önceki saç rengi ve cinsiyeti ne olursa olsun, saç rengi gri renk al r. Saç n uzamas ve da l m nda da de ifliklikler olur; baflta, koltuk alt nda ve pubiste k llar

1.1 / Yafllanman n Fizyolojisi ve Fizyopatolojik De ifliklikler 5 azald halde, kulak ve burundakiler yo unlafl r. Yafll eriflkinlerde cilt bozukluklar daha s k görülmeye bafllar ve bunlar aras nda s kl kla cilt kanserleri, keratozlar, kseroz (afl r göz kurulu u), dermatitler ve yayg n kafl nt lar yer al r (Bkz. Bölüm 7.3). 1.1.2.2 / Vücut Duruflunda ve Kas- skelet fllevinde De ifliklikler Yafllanmada, özellikle yafll kad nlarda, boyda giderek bir k salma görülür. Boydaki bu k salman n daha çok omurgadaki çökmeye ba l oldu u ileri sürülse de, vücut kompozisyonundaki de ifliklikler de bu duruma katk da bulunur. Vücut ya artar, ya s z vücut a rl - ve toplam vücut suyu, artan yaflla birlikte azal r. Yafllanma ile kas gücünde oluflacak kuvvet azalmas n n durdurulmas mümkün de ilse bile, egzersiz ile süreç yavafllat labilmektedir. Seksen yafl na gelindi inde, kad nlar kemik trabekülünün %43 ünü, erkekler ise %27 sini kaybetmifl olurlar. Yafll larda osteoartrit çok s k görüldü ü için bunun bir hastal k de il, yafll l a ait normal bir de ifliklik oldu u gibi yanl fl bir de erlendirme s kl kla yap labilmektedir. Kas büyüklü ünde ve kas gücünde azalman n görüldü ü yafllanmada, kas liflerinin kayb ve mevcut kas liflerinin say s nda azalma söz konusudur. Yafllanma ile kas gücünde oluflacak kuvvet azalmas n n durdurulmas mümkün de- ilse bile, egzersiz ile süreç yavafllat labilmektedir. Tip II kas liflerinde bir azalmaya ba l olarak, h zl hareketlerin performans nda düflme ve reaksiyon zaman nda uzama görülür. Hareketlerin yavafllamas na kaslarla birlikte sinir sistemindeki bozukluklar da katk da bulunur. Ancak, dayan kl l ktan sorumlu tip I kas liflerinin yaflla sabit kald san lmaktad r. Cinsiyet, rk ve vücut büyüklü ünden ba- ms z olarak, yafllanma ile kemik kütlesinde bir kay p oldu unu gösteren çeflitli çal flmalar vard r. Yafllanma sürecinde, kemik resorpsiyonuna k yasla, kemik yap m ve yenilenmesi azald için, kemik kütlesinde kay p ve kemik yap s nda zay flama oluflur. Bu durum, özellikle menopoz sonras ndaki kad nlar için geçerlidir. Kad nlar n ço u, östrojen yap m ndaki azalman n bir sonucu olarak, 65 yafl nda kemik kütlelerinin üçte ikisini kaybetmektedir. Kemik iskeletin kayb 30 lu yafllar civar nda, femur bafl ve radyus ile omurga gövdelerindeki trabekül kayb ile bafllar. Seksen yafl na gelindi inde, kad nlar kemik trabekülünün % 43 ünü, erkekler ise % 27 sini kaybetmifl olurlar. K r k oluflumunun kolaylaflmas ve beraberinde komplikasyonlar n geliflmesi bu sürecin patolojik hale dönüflüp osteoporoz geliflti ini gösterir. Eklem hastal klar n n görülme s kl artan yaflla giderek yükselir. Altm fl befl yaflla birlikte eklem hastal oran %80 e ulafl r. Yafll larda osteoartrit çok s k görüldü ü için bunun bir hastal k de il, yafll l a ait normal bir de ifliklik oldu u gibi yanl fl bir de erlendirme s kl kla yap labilmektedir. Osteoartritten en çok sinovyal eklemler, en baflta da el, ayak, diz, kalça ve omuz eklemleri etkilenir. K k rdak kayb ile birlikte yeni kemik yap m sonucunda eklemde orans zl k, hareket k s tl l ve eklem instabilitesi kendini gösterir. Osteoartrit gelifliminde yafl tek bafl na en büyük risk faktörüdür, çünkü yaflan lan yafllar boyunca mekanik etkinin rolü vard r. Ancak, travmalar, eklem k k rda n n fiziksel durumunda de ifliklik, obesite (diz eklemi), konjenital deformiteler (kalça eklemi), eklem k k rda nda kristal depolanmas (diz eklemi) ve kal t m gibi faktörler de önemli rol oynamaktad r. Sonuçta, yafll da a r, hareketsizlik ve eklem enflamasyonu kaç n lmaz olur. Risk faktörlerini en aza indirmek ve egzersizle kas gücünü art r p a r y hafifletmek tedavinin temel amaçlar aras ndad r.