TÜRK HUKUKUNDA GEBELİĞİN SONLANDIRILMASI



Benzer belgeler
TERMİNASYONLA İLGİLİ GERİ ÇEKİLEN YASA TASLAĞI ve DEĞERLENDİRİLMESİ

HUKUKİ AÇIDAN AÇIKLAMALARA DAYANAK ULUSLARARASI HUKUK NORMLARI

Dr. SALİH OKTAR. TÜRK CEZA KANUNUNDA ÇOCUK DÜŞÜRTME VE ÇOCUK DÜŞÜRME SUÇLARI (TCK. m )

CİNSEL SALDIRILAR ACİL HEKİMİNİN SORUMLULUKLARI. Dr. Serhat KOYUNCU Gaziosmanpaşa Üniversitesi Acil tıp A.D

Cinsel haklar / üreme hakları insan haklarıdır.

Yasal Çerçeve (Bilgi Edinme Kanunu ve Diğer Gelişmeler) KAY 465 Ders 1(2) 22 Haziran 2007

SAĞLIK HUKUKU VE MEVZUATI. Ders 5. Tıbbi Müdahalenin Hukuka Uygunluğu. Öğr. Gör. Hüseyin ARI

KLİNİK ARAŞTIRMALAR ve HUKUKİ TEMELLERİ

NÜFUS PLANLAMASI HİZMETLERİNİ YÜRÜTME YÖNETMELİĞİ

Av. Dilek Temiz Özbek

ADLİ TIBBİ AÇIDAN ADLİ PSİKİYATRİ

AV. VEDAT CANBOLAT AV. ELİF CANBOLAT GÖKTEPE

Prenatal Tanının Etik ve Hukuk Yönleri

İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesine İlişkin Tarihli Yönetmeliğin 11 ve 19. Maddeleri Anayasaya Aykırıdır

Yıllık İzindeki İşçi İşten Çıkartılabilir mi?

Cinsel Saldırı/İstismar İddiası ile Gelen Hastalara Yaklaşım. Mehmet Akif İnanıcı, Adli Tıp AD

4* PLANLAMASI KANUNUNUN YENİ SUÇLAR (*) Doç. Dr. Erdener. 1. Nüfus Planlaması Kanunu (NPK)'nun 5. maddesine aykırı eylemlerin

Cinsel istismarlı hastaya yaklaşım. Doç. Dr. Mücahit KAPÇI ADÜ Tıp Fakültesi Acil Tıp AD.

Danıştayın yürütmesini durduğu konular: 1. Mesai dışı çalışma,

Davacı ve Yürütmenin Durdurulmasını isteyen: Türk Tabipleri Birliği. Vekili : Av. Mustafa Güler Strazburg Cad. 28/28 Slhhiye/ANKARA

Türkiye Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Hakkında Bilgi

3984 sayılı kanunda şeref ve haysiyet

Tıpta bilirkişilik şu konuları kapsamaktadır:

Çevre Kanunu. (1983 yılında kabul edilen2872 sayılı kanun):

Türkiye de Cinsiyet Çeşitliliğinin Hukuki Altyapısı. Etik ve İtibar Derneği TEİD. 28 Eylül 2018 Av. Okan Demirkan

Sigorta Sektörü Açısından Kişisel Sağlık Verilerinin Korunması Dr. Halit Başkaya

Hasta ve Hasta Yakını Yönetimi: Şiddet ve Şikayetten Korunma

Çocuk Düşürtme Suçunun Suç Sonucu Oluşan Gebelikler Açısından Değerlendirilmesi*

KURUM TABİPLERİ VE İŞYERİ HEKİMLERİNİN YETKİLENDİRİLMİŞ AİLE HEKİMİ OLMASI ZORUNLU D E Ğ İ L D İ R.

Memurların Refakat İzinleri

Evde sağlık. Palyatif Bakım. Gönül komşusu. Manevi. sosyal Bakım. bakım. Gündüzlü. Yaşlı bakımı. bakım. Engelli bakımı

Anılan rejimde ekonomik değeri olmayan atıklar ise fire olarak tanımlandığından bu atıklar dahilde işleme rejiminin konusunu oluşturmamaktadır.

6736 SAYILI KANUN KAPSAMINDA GV, KV VE KDV MATRAH ARTIRIMINDA BULUNAN FİRMALARDA VERGİ İNCELEMESİ YAPILIP YAPILAMAYACAĞI

İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM GENEL OLARAK EVLİLİK BİRLİĞİNİN KORUNMASI VE EVLİLİK BİRLİĞİNDE EŞLERİN YÜKÜMLÜLÜKLERİ

Dr. Atıl YÜKSEL İstanbul Tıp Fakültesi KHD AD, Perinatoloji BD. Türkiye Maternal Fetal Tıp ve Perinatoloji Derneği

Kök Hücre Çalýþmalarý ve Hukuki Boyutu

TÜRK CEZA KANUNU NDA ÇOCUK DÜŞÜRTME SUÇU

Hukuki Açıdan Kişisel Sağlık Verilerinin Korunması. Prof. Dr. TEKİN MEMİŞ İstanbul Şehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi

HASTANIN KENDİ GELECEĞİNİ BELİRLEME HAKKI

1. Ceza Hukukunun İşlevi, Kaynakları ve Temel İlkeleri. 2. Suçun Yapısal Unsurları. 3. Hukuka Aykırılık Unsuru

Sayı: Ankara, 24 /03/2014 ANKARA İDARE MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI NA

T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI Sağlık Eğitimi Genel Müdürlüğü GÜNDÜZLÜ SAĞLIK MESLEK LİSELERİ BAŞVURU VE KAYIT- KABUL ŞARTLARI İLE İLGİLİ YÖNERGE

DÜŞÜKLER VE ÖLÜ DOĞUMLAR 6

TÜRK TABİPLERİ BİRLİĞİ MERKEZ KONSEYİ BAŞKANLIĞINA

Bilgilendirilmiş Onam Alımı ve Hukuki Anlamı

YÖNETMELİK BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

AHLAK VE HUKUK ARASINDA SIKIŞAN KÜRTAJ

TİCARÎ SIR, BANKA SIRRI VE MÜŞTERİ SIRRI HAKKINDA KANUN TASARISI

TCK DA ÇOCUK DÜŞÜRTME SUÇU MUKAYESELĐ HUKUK VE AĐHM NĐN BAKIŞ AÇISIYLA CENĐNĐN YAŞAMA HAKKININ SINIRLANDIRILMASI

GELENEKSEL VE TAMAMLAYICI TIP UYGULAMALARI YÖNETMELİĞİ DENETİM İŞ VE İŞLEMLERİ REHBERİ

Hekim, Tıp Fakültesinden mezun olarak, diploma sahibi olan kişidir.

SAĞLIK HİZMETİNDEN KAYNAKLANAN SUÇLARDA YARGI SÜRECİ. Hasan Tahsin Gökcan. Yargıtay Üyesi

Kadın Sığınakları ve Da(ya)nışma Merkezleri Kurultayı Bileşen Örgütleri Kamu Hastaneleri Kürtaj Uygulamaları Araştırma Raporu

6769 SAYILI SINAİ MÜLKİYET KANUNU HAKKINDA BİLGİ NOTU

Tüm yönleriyle MALPRAKTİS

Sağlık Personeline Karşı İşlenen Suçlar. Dt. Evin Toker

Yeni İş Mahkemeleri Kanununun Getirdiği Değişiklikler

Telekomünikasyon Yoluyla Yapılan İletişimin Denetlenmesi

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ

Türkiye de Uygulanan Kürtajda Eşin Rızasını Alma Zorunluluğu ve 321

TÜRK AKREDİTASYON KURUMU KURULUŞ VE GÖREVLERİ HAKKINDA KANUN (1)(2)

Sayı: 32/2014. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhuriyet Meclisi aşağıdaki Yasayı yapar:

5237 TCK DEĞĠġĠKLĠK TASARISI Cinsel Suçlarla Ġlgili Bölüm. Önerilen DeğiĢiklik Cinsel saldırı (Tasarı Madde 42)

HASTALIK VE ANALIK SIGORTALARı. Doç.Dr.Gülbiye Yenimahalleli Yaşar Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi

ANKARA BAROSU GELİNCİK MERKEZİ CİNSEL SUÇLAR ve BU SUÇLARLA İLGİLİ BAZI SUÇLAR HAKKINDA KANUN DEĞİŞİKLİĞİ ÖNERİSİ

Doç. Dr. Orhan Gelişen T. C. Sağlık Bakanlığı Ankara Etlik Doğumevi ve Kadın Hastalıkları Eğitim Araştırma Hastanesi Eğitim Görevlisi

Halk Sağlığı-Ders 6 Aşırı Doğurganlığın Kontrolü ve İlaçla Koruma

Kira Sözleşmesinin Genel Hükümlere Göre Sona Ermesi (TBK m )

İPTAL BAŞVURUSUNA KONU OLAN YASA MEDDESİ İLE İLGİLİ AÇIKLAMA:

YÖNETMELİK AYAKTA TEŞHİS VE TEDAVİ YAPILAN ÖZEL SAĞLIK KURULUŞLARI HAKKINDA YÖNETMELİKTE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR YÖNETMELİK

İlgili Kanun / Madde 5521 S. İşMK. /1

ÖZEN ÜLGEN ANAYASA YARGISINDA İPTAL KARARLARININ ETKİLERİ

İdari Yargının Geleceği

T.C. TURGUT ÖZAL ÜNİVERSİTESİ İZİN YÖNERGESİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

denetim mali müşavirlik hizmetleri

ACĐL TIP VE HUKUK SAĞLIK PERSONELİ OLMA ŞARTI. PROF. DR. HAKAN HAKERİ

MEDENİ YARGIDA CENİNİN TARAF EHLİYETİ

Türk Rekabet Hukukunda Tekerrür

TÜRK CEZA KANUNUNUN YÜRÜRLÜK VE UYGULAMA ŞEKLİ HAKKINDA KANUN ileti5252

Hekim ve Hasta Hakları

DR.DİLEK ÜNAL MEDİPOL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ RADYASYON ONKOLOJİSİ

TEMEL HUKUK ARŞ. GÖR. DR. PELİN TAŞKIN

TAŞMAN & ŞANVER. Persembepazarı Cd. No 9 Kat: 5 / Karaköy / İstanbul Tel: Fax : inbox@sanver.gen.

T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü

KARAPARA AKLANMASININ ÖNLENMESİ

TÜRK HUKUK DÜZENİNDE MEVCUT YAPTIRIM TÜRLERİ. Dr.Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi

adli psikiyatride epilepsi

Madde 8- Herkes, özel ve aile yaşamına, konutuna, ve haberleşmesine saygı gösterilmesi hakkına sahiptir.

KEFALET SÖZLEŞMESİNDE GEÇERLİLİK ŞARTLARI. Av. Mustafa Özgür KIRDAR ERYİĞİT HUKUK BÜROSU / ANKARA

16 Nisan 2017 Anayasa Değişikliği Karşısında Mahalli İdareler Seçimlerinin Durumu

KADIN İŞÇİLERİN GECE POSTALARINDA ÇALIŞTIRILMASINDA DİKKAT EDİLECEK HUSUSLAR

KARAR 1 (672 sayılı KHK ile kamu görevinden çıkarılmaya dair) Davalı : Başbakanlık /ANKARA

KİŞİSEL VERİLERİN KAYDEDİLMESİ SUÇU

tarih ve 5627 sayılı resmi gazete ile yayınlanan Enerji verimliği kanunu ile ilgili sorular iki başlık altında ele alınmıştır.

4857 SAYILI İŞ KANUNU'NA GÖRE UYGULANACAK PARA CEZALARI

ASLI ÇALIŞKAN İŞ HUKUKUNDA ANALIK VE EBEVEYN İZİNLERİ

Gebe ve Emzikli Kadınların Çalıştırılma Şartlarıyla, Emzirme Odaları ve Bakım Yurtlarına Dair Tüzük

ULUSLARARASI KIBRIS ÜNİVERSİTESİ LİSANSÜSTÜ EĞİTİM-ÖĞRETİM VE ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ HUKUK YÜKSEK LİSANS PROGRAMI

Rahim Tahliyesi ve Sterilizasyon Hizmetlerinin Yürütülmesi ve Denetlenmesine İlişkin Tüzük Tarihi: Sayısı:510

VARDİYA USULÜ ÇALIŞMA ESASLARI

Transkript:

TÜRK HUKUKUNDA GEBELİĞİN SONLANDIRILMASI Kadın Çalışmaları Yüksek Lisans Programı Kadın ve Sağlık Dersi Ödevi, 23.05.2012 AYŞE AYDIN ŞAFAK 2501110751 0

Bu çalışmanın konusunu Türkiye de gebeliğin sonlandırılmasına ilişkin hukuki düzenlemelerin gelişimi oluşturmaktadır. Gebeliğin sonlandırılması, sağlık, hukuk, tıp etiği, felsefe, din ve kadın çalışmaları gibi birçok alanda tartışılagelmiştir. Tıp etiğinin en eski konularından olan gebeliğin sonlandırılması 1, aynı zamanda sağlık hukuku alanında da en tartışmalı konulardan biridir. 2 Bu konudaki destekleyici görüşe göre, kadın kendi bedeni üzerinde özgürce tasarruf edebilirken, karşıt görüş bunu kadının rahminde başlamış olan hayata müdahale olarak ve hatta cinayet olarak yorumlamaktadır. Eski Yunan uygarlığındaki özgün Hipokrat Andı nda hekimlerin kadınlara çocuk düşürmek için yardımcı olmamak için yemin ettikleri bilinmektedir. 3 Kadının kendi bedeni üzerindeki denetim hakkının bir parçası olan bu konunun bir uzantısı da tıp biliminin cenini değerlendirişi ile ceninin hukuki açıdan ne zaman kişilik kazandığı tartışmalarıdır. Gebeliğin sonlandırılması hakkıyla yakından ilgili olsa da, konunun sınırlandırılması bakımından bu tartışmaya burada değinmekle yetiniyoruz. Dünya Sağlık Örgütü nün ( DSÖ ) tahmini verilerine göre dünyada her yıl uygulanan 46 milyon isteyerek gebeliği sonlandırma işleminin 20 milyon kadarı güvenli olmayan koşullarda uygulanmakta ve bunların sonucunda yaklaşık 80.000 kadın yaşamını yitirmektedir. Bu ölümlerin tamamına yakın kısmı yasaların gebeliğin sonlandırılmasına izin vermediği veya aile planlaması hizmetleri sunumunun yetersiz olduğu ülkelerde meydana gelmektedir. 4 TANIM ve KAVRAM Kürtaj/ düşük/ gebeliğin sonlandırılması/ rahmin tahliyesi, genel anlamıyla rahim içinde gebeliğin tahliye edilmesi anlamına gelir. 5 DSÖ nün kullandığı şekliyle düşük, fetusun uterus dışında yaşama yeteneği kazanmadan, herhangi bir nedenle gebeliğin sonlanması anlamına gelmekte olup, kendiliğinden ve isteyerek düşük olmak üzere ikiye ayrılır. Hukuki boyutunu inceleyeceğimiz düşük, isteyerek düşüktür. (Tıp alanında DSÖ nün tanımının 1 Muhtar Çokar, Kürtaj, Babil Yayınları, İstanbul, 2008, s.11 2 Burcu Dönmez, TCK da Çocuk Düşürtme Suçu, Mukayeseli Hukuk ve AİHM nin Bakış Açısıyla Ceninin Yaşama Hakkının Sınırlandırılması, Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Cilt: 9, Sayı 2, 2007, s.99 3 Çokar, a.g.e., s.11 4 A.e., s.15 5 Dönmez, a.g.e., s.104 1

yetersiz kalabileceği göz önüne alınarak farklı açıklamalar yapılmış olsa da, konumuz için burada bunlara yer vermeyi gerekli görmüyoruz.) Tıbbi bir deyim olan kürtaj, günlük dilde bu konuyu ifade etmek için en çok kullanılan terimdir. Türk Ceza Kanunları nda çocuk düşür(t)me ifadesi kullanılırken, Nüfus Planlaması Hakkındaki Kanun da gebeliğin sonlandırılması, Rahim Tahliyesi ve Sterilizasyon Hizmetlerinin Yürütülmesi ve Denetlenmesine İlişkin Tüzük te ise rahmin tahliyesi terimleri tercih edilmiştir. Mevzuattaki bu terminoloji kargaşasının giderilmesi yerinde olacaktır. 6 Bu çalışmada ise söz konusu kavramı karşılamak için gebeliğin sonlandırılması terimi kullanılacaktır. YASALARIN GELİŞİMİ Türkiye de gebeliğin sonlandırılmasına ilişkin hukuki düzenlemelerin gelişimi incelendiğinde, gebeliğin sonlandırılmasının yasak olduğu dönemden, içinde bulunduğumuz, gebeliğin ilk on hafta içinde sonlandırılmasının serbest olduğu döneme doğru üç aşamalı bir gelişim görülür: (i) Yasak Dönemi (1923-1965) Bu dönemde düşük, her ne nedenle ve biçimle başvuruluyor olursa olsun kesinlikle yasaklanıyor, bu yasak 1926 tarihli 765 sayılı Türk Ceza Kanunu ( eski TCK ) ile 1930 tarihli Umumi Hıfzısıhha Kanunu nda düzenleniyordu. Gebeliği sonlandırma yasağının yanı sıra gebeliği önleyici tedbirler de bu dönemde yasaklanmıştı. Çocuk yapmaya mani fiil ve hareketlerin işlenmesi için propaganda yapılması da, eski TCK nun getirdiği yasaklardan biriydi. Dönemin dikkat çekici bir diğer hukuki düzenlemesi de Umumi Hıfzısıhha Kanunu nda bulunmaktaydı. Buna göre, en az altı çocuğu hayatta olan kadınlara devlet tarafından para ödülü veya arzu edenlere para yerine madalya verilecekti. Bu düzenlemelerin çıkış noktası, dönemin doğumların artmasını destekleyen nüfus politikalarıdır. 7 6 A.e., s.107 7 Çokar, a.g.e., s.201, 207 vd. 2

(ii) Geçiş Dönemi (1965-1983) 60 lı yıllarda tüm dünyaya yayılmakta olan gebeliği isteyerek sonlandırma yasalarının liberalleşmesi dalgasının Türkiye ye de yansımasının, izlenen doğum yanlısı politikalara bağlı olarak 1955-1960 yılları arasında nüfus artışının bugüne dek en yüksek seviyeye çıkması ve bunun yol açtığı sosyal ve ekonomik sorunların, kadın ve çocuk sağlığının Türkiye deki halk sağlığı ve kadın doğum uzmanları tarafından dikkatle bilimsel olarak izlenmesi ve gebeliğin sonlandırılmasına ilişkin ilk yayınların gündeme gelmesinin bir sonucu olarak 1965 yılında 557 sayılı Nüfus Planlaması Hakkında Kanun çıkmıştır. 8 Yasada nüfus planlaması fertlerin istedikleri sayıda ve istedikleri zaman çocuk sahibi olmaları şeklinde tanımlanıyor, yalnızca gebeliğin ana hayatını tehdit ettiği veya edeceği, ruşeymin (embriyo) veya ceninin gelişmesini imkansız kılan veya doğacak çocuk ile onu takip edecek nesiller için ağır maluliyet teşkil edecek hallerde gebeliğin sonlandırılmasına izin veren bu yasa ile konu ilk kez TCK dışında düzenlenmiş oluyordu. Tıbbi zorunluluklar dışında gebeliğin sonlandırılması ise halen yasak bulunuyordu. 9 Yasa ile ayrıca, yukarıda bahsettiğimiz propaganda yasağı ile para ödülü/madalya uygulaması kaldırılmıştır. (iii) (Sınırlı) Serbesti Dönemi (1983- ) 1983 yılında yürürlüğe giren 2827 sayılı Nüfus Planlaması Hakkında Kanun ( NPHK ) ile bu yasaya dayanarak çıkartılan Rahim Tahliyesi ve Sterilizasyon Hizmetlerinin Yürütülmesi ve Denetlenmesine İlişkin Tüzük ( Tüzük ) ve Nüfus Planlaması Hizmetlerini Yürütme Yönetmeliği ile gebeliğin sonlandırılması eylemleri belli şartlara bağlı olarak suç olmaktan çıkartılmıştır. 10 Gebeliğin onuncu haftası doluncaya kadar annenin sağlığı açısından tıbbi sakınca olmadığı takdirde istek üzerine rahim tahliye edilir. hükmünü getiren NPHK un 5. maddesi ile, gebeliğin isteyerek sonlandırılması Türk Hukuku nda yasal dayanağa kavuşmuştur. Tüzük md. 3 e göre, rahim tahliyesi kadın hastalıkları ve doğum uzmanlarınca yapılır. Ancak, 8 A.e., s.210 vd. 9 A.e., s.213 10 A.e., s.214 vd. 3

Bakanlıkça açılan eğitim merkezlerinde kurs görerek yeterlik belgesi almış pratisyen hekimler, kadın hastalıkları ve doğum uzmanının denetim ve gözetiminde menstrüel regülasyon yöntemiyle rahim tahliyesi yapabilirler. NPHK md. 5 e göre, gebelik süresi on haftadan fazla ise rahim ancak gebelik, annenin hayatını tehdit ettiği veya edeceği veya doğacak çocuk ile onu takip edecek nesiller için ağır maluliyete neden olacağı hallerde doğum ve kadın hastalıkları uzmanı ve ilgili daldan bir uzmanın objektif bulgulara dayanan gerekçeli raporları ile tahliye edilebilecektir. Tüzük md. 5 te de gebelik süresi on haftayı geçen kadınlarda rahim tahliyesi yapılamayacağı, ancak Tüzük'e ekli listede sayılan hastalıklardan birinin bulunması halinde ve kadın hastalıkları ve doğum uzmanı tarafından rahim tahliyesi yapılabileceği belirtilmiş, Hastalığın, kadın hastalıkları ve doğum uzmanıyla bu hastalığın ilişkin olduğu uzmanlık dalından bir hekimin birlikte hazırlayacakları, kesin klinik ve laboratuvar bulgulara dayanan, gerekçeli raporlarla saptanması zorunludur. denilmiştir. Tüzük md. 7 de de derhal müdahale edilmediği takdirde kadının hayatını ya da hayati organlarından birini tehdit eden acil haller ayrıca sayılmıştır. Bu düzenlemelere göre, on haftayı geçen gebelikler iki halde sonlandırılabilecektir: Yasanın açıkça belirttiği hastalık halleri ile acil haller. NPHK md. 6 ve Tüzük md. 13 e göre, gebeliğin sonlandırılması, reşit olan gebe kadının iznine, küçüklerde küçüğün rızası ile velinin iznine, vesayet altında bulunup da reşit veya mümeyyiz olmayan kişilerde reşit olmayan kişinin ve vasinin rızası ile birlikte sulh hakiminin izin vermesine bağlıdır. Kadının evli olması halinde ise rahim tahliyesi için kadının rızasına ek olarak eşin rızası gerekir. Yasakoyucu bazı durumlarda izin belgesi aramamaktadır: Akıl maluliyeti nedeni ile şuur serbestisine sahip olmayan gebe kadın hakkında rahim tahliyesi için kendi rızası aranmadığı gibi, veli veya sulh mahkemesi izninin zaman alacağı ve derhal müdahale edilmediği takdirde hayatı veya hayati organlardan birisini tehdit eden acil hallerde de izin şart değildir. Tüzük md. 13, eşin ya da vasinin gelmemesi halinde, bu kişilerin izin verdiklerine ilişkin yazılı ve imzalı belgeyi yeterli saymıştır. Bu durumda belgeyi getiren, imzanın sahibine ait olduğunun hukuki sorumluluğunu kabul ettiğine dair bir belgeyi imzalamak zorundadır. Türk Ceza Kanunu nun 2004 yılında yeniden düzenlenerek 2005 yılında yürürlüğe girmesine kadar, gebeliğin sonlandırılması konusunda NPHK un 1983 yılında eski TCK da yaptığı 4

birtakım değişikliklerle yetinilmişti. Bunların en önemlisi, on haftanın sonuna kadar olan gebeliklerin istek üzerine yetkili kişiler tarafından sonlandırılmasının suç olmaktan çıkartılmasıydı. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu ( TCK ) 2005 yılında yürürlüğe girerek Kişilere Karşı Suçlar kısmının Çocuk Düşürtme, Düşürme veya Kısırlaştırma bölümünün altında, 99. ve 100. maddelerde gebeliğin sonlandırılmasını düzenlemiş, yasanın gebeliğin sonlandırılması konusunda getirdiği en önemli düzenleme, şüphesiz, Kadının mağduru olduğu bir suç sonucu gebe kalması hâlinde, süresi yirmi haftadan fazla olmamak ve kadının rızası olmak koşuluyla, gebeliği sona erdirene ceza verilmez. Ancak, bunun için gebeliğin uzman hekimler tarafından hastane ortamında sona erdirilmesi gerekir. hükmü olmuştur. TCK na göre, (i) rızası olmaksızın bir kadının çocuğunu düşürten kişi, beş yıldan on yıla kadar hapis cezası ile, (ii) tıbbî zorunluluk bulunmadığı hâlde, rızaya dayalı olsa bile, gebelik süresi on haftadan fazla olan bir kadının çocuğunu düşürten kişi, iki yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile, (iii) bu durumda çocuğunun düşürtülmesine rıza gösteren kadın ise bir yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile, (iv) rızaya dayalı olsa bile, gebelik süresi on haftayı doldurmamış olan bir kadının çocuğunu düşürten yetkili olmayan kişi iki yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Belirtilen diğer fiiller de yetkili olmayan kişilerce işlendiği takdirde cezalar yarı oranında artırılır, ayrıca tüm bu hallerde kadının beden veya ruh sağlığı bakımından bir zarara uğraması veya ölmesi hallerinde belirtilen cezalar TCK da öngörülen oranlarda artırılır. Bu hükümlerden de anlaşılacağı gibi, TCK na göre -tecavüz haline ilişkin yirmi haftalık özel düzenleme dışında-, gebeliğin sonlandırılmasının suç sayılmaması için gerekli koşullar işlemin yetkili kişilerce yapılması, kadının rızası, on haftalık süreye uyulması, on haftalık süre aşılıyorsa tıbbi zorunluluk bulunmasıdır. Gebelik süresi on haftadan az olan kadının kendi gebeliğini sonlandırması halinde suç oluşmayacak, gebelik süresi on haftadan fazla olan kadının kendi gebeliğini sonlandırması halinde ise kadına bir yıla kadar hapis veya adli para cezası verilecektir. 5

TARTIŞMALAR, UYGULAMADAKİ SORUNLAR ve DEĞİŞİKLİK ÖNERİLERİ (i) Cenin / Çocuk Kavramları TCK da gebeliğin sonlandırılmasının çocuk düşürtme ve çocuk düşürme olarak adlandırılması, yani cenin yerine çocuk kavramının kullanılması uygun değildir. Cenin niteliğinin ne zaman kazanılıp ne zaman sona ereceği konusunda TCK da açıklık olmaması nedeniyle ceninin yasal konumunun saptanması işi doktrine ve içtihada bırakılmış, ancak maddelerin uygulamalarının az olması nedeniyle bu konuda bir içtihat oluşmamıştır. 11 TCK bakımından çocuk, henüz 18 yaşını tamamlamamış kişi olarak tanımlanmaktadır. Buradaki çocuk tanımı, çocuk düşürtme suçunun konusunu oluşturmaz. Çocuk düşürtme ifadesi suçun tanımlanması bakımından doğru seçilmiş bir ifade değildir. 12 (ii) Yasal Süreler Dine ve ahlak kurallarına göre anne karnındaki cenine, bedenin bir uzantısından fazla anlamlar yüklenmekte ve kadın istememesine karşın korkutma veya sindirme yoluyla anne olmaya zorlanmaktadır. 13 Yasa, genelde diğer ülkelerde 12 ve 14 hafta olan gebeliğin sonlandırılmasını kural olarak on haftalık süre ile sınırlı tutmuş, bu süreden sonra ceninin hayatının korunması annenin vücudu üzerindeki haklarından üstün tutulmuştur. 14 Oysa kürtajın tıbbi olarak kadına zarar vermeyeceği süre uluslararası sözleşmelerde 12 haftadır. 15 Türkiye gibi temel sağlık hizmetlerinin yaygınlığının istenen düzeyde olmadığı bir ülkede, gebeliğin kesin olarak saptanması çoğunlukla on haftalık sürenin bitimine çok yaklaşıldığında yapılabilmekte ve gebeliğin sonlandırılması hizmetlerinin kısıtlılığı da göz önüne alındığında, pek çok kadın bu hizmetten yararlanamamaktadır. 16 Ayrıca sağlık personelinin tıbbi bir gebelik süresi hesaplama yöntemi kullanıyor olması, söz konusu sürenin daha da kısalması anlamına gelmektedir. Şöyle ki; sağlık personeli gebelik 11 A.e., s.236 Dönmez, a.g.e., s.106 12 Dönmez, a.g.e., s.106 13 http://www.iscicephesi.net/kadin-sayfasi/hukuk-koeesi/786-kurtajhakki (Erişim:07 Mayıs 2012) 14 Dönmez, a.g.e., s.106 15 http://www.iscicephesi.net/kadin-sayfasi/hukuk-koeesi/786-kurtajhakki (Erişim:07 Mayıs 2012) 16 Çokar, a.g.e., s.218 6

süresini, döllenme anından yaklaşık iki hafta daha erken olan son adetin bitiminden itibaren hesaplamaktadır ve bunun sonucunda on haftalık süre uygulamada sekiz haftaya inebilmektedir. Mevzuatta ise gebeliğin başlangıcı ile ilgili bir açıklık yoktur. 17 (iii) İzin Sorunu Tek başına gebeliğini sonlandırmak isteyen reşit olmayan kadınlar için kendi rızasının dışında veli izninin alınması zorunluluğu, ergen sağlığı açısından olumsuz sonuçlar doğurmaktadır. Ergen kadın, aile baskısı ve şiddet göreceği endişesiyle gebeliğini saklayabilmektedir. 18 Vesayet altındaki kadınlar açısından ise kendi rızası dışında vasinin onayına ek olarak sulh hakiminin izninin aranması da hizmete ulaşmayı olumsuz etkileyen bir durumdur. Gebeliğin sonlandırılması ile ilgili en tartışmalı konu, evli kadınlar bakımından eşin izninin aranmasıdır. Eşin rızasının aranması, kadının bedeni üzerinde hak iddiası taşıyan bir anlayışın ürünüdür. Bu durum kadının yasal olarak kendi bedeni üzerinde tasarrufunu kısıtlar ve kocaya bir sahiplik yetkisi getirir. Gebelik, kadın bedeninde gerçekleşen bir süreçtir ve doğurganlığı konusunda karar vermek, kadının temel insan haklarından birisidir. Ayrıca, bebek doğduktan sonra bütün bakım işlerini kadına yükleyen ataerkil bir toplumsal sistemde, bebeğin doğması kararında erkeğe söz hakkı tanımanın bu eşitsiz durumu daha da pekiştirdiği de unutulmamalıdır. 19 TCK'nun gebeliğin sonlandırılmasını düzenleyen maddelerinde "eş izni" ifadesi bulunmamaktadır. TCK, suçun oluşmaması için kadının rızasını aramıştır. Bu bakımdan, suçun oluşmaması bakımından erkeğin rızası olmasa da kadının rızası yeterli olacaktır. NPHK ise, eşin iznini aramaktadır. Bu farklı düzenleme, uygulayıcıların aklını karıştırmamalıdır. NPHK da düzenlenen eşin rızası olmaksızın, talep eden kadının gebeliğini sonlandıran hekim, TCK bakımından suç işlemiş sayılmayacak, yalnızca NPHK a uymadığı için para cezasıyla cezalandırılacaktır. 20 Memur olan hekimler açısından ise disiplin cezası gündeme 17 A.e. 18 A.e., s.222 19 http://www.iscicephesi.net/kadin-sayfasi/hukuk-koeesi/786-kurtajhakki (Erişim:07 Mayıs 2012) 20 Dönmez, a.g.e., s.114 7

gelebilecektir. 21 Suçun oluşumu ile yaptırıma ilişkin bu açıklamalar veli, vasi ve sulh hakimi izni açısından da geçerlidir. NPHK un değişmemesinden ötürü, hekimler eşin yazılı rızası olmadıkça, gebeliği sonlandırmaktan kaçınmaktadırlar. Oysa hekimlerin eşin rızasını aramak bir yana, hastasının gebelik durumunu bile kadın izin vermedikçe hiç kimseye açıklayamaması gerekir. Türkiye'nin de taraf olduğu Lizbon, Bali gibi uluslararası sözleşmeler hasta haklarının gizliliğine özel vurgular yapmaktadır. Mevzuattaki bu çelişki, hem hasta-hekim arası kurulması gereken gizliliğe aykırıdır, hem de kadının kendi bedeni üzerindeki hakkını kısıtlar niteliktedir. 22 NPHK un TCK na uyumlu hale getirilmesi gerekmektedir. (iv) Tecavüz halinde gebeliği sonlandırma TCK nun yürürlüğe girmesine kadar, tecavüz sonucu oluşan gebelikler gebeliğin sonlandırılması için bir gerekçe olarak gösterilmemişti. TCK da kadının tecavüze uğraması hali için özel bir düzenleme getirilmiş olmasına karşın, NPHK da herhangi bir değişikliğe gidilmemiştir. Bu durum tecavüz sonucu gebe kalan kadınların sağlık kuruluşlarından hizmet almalarını uygulamada güçleştirmektedir. 23 Öte yandan, süre kısıtlaması beraberinde sorunları getirmektedir. Örneğin bazı insan ticareti vakalarında mağdurlar kurtarıldıkları sırada yirmi haftalık süreyi doldurmuş halde olabilmektedir. 24 Ayrıca, yasada kadının gebeliğinin mağduru olduğu bir suç sonucu olduğuna kimin karar vereceği konusunda açıklık bulunmamaktadır. Uygulamada, kesinleşmiş mahkeme kararının aranması, genel muhakeme süreçlerini göz önünde bulundurduğumuzda, hükmü işlevsiz hale getirecektir. 25 Adli Tıp Kurumu da 18 yaşın altındaki tecavüz mağduru çocuklar için çabuk rapor çıkarsa da tecavüze maruz kalan gebe kadınlar için aynı hızla çalışmamaktadır. 26 21 Çokar, a.g.e., s.222 22 http://www.iscicephesi.net/kadin-sayfasi/hukuk-koeesi/786-kurtajhakki (Erişim:07 Mayıs 2012) 23 Çokar, a.g.e., s.219 vd. 24 A.e., s.231 25 Dönmez, a.g.e., s.134 vd. 26 http://bianet.org/bianet/kadin/116672-nufus-kanunu-kurtaj-hakki-onunde-engel (Erişim:07 Mayıs 2012) 8

(v) Yetkili kişilerin belirlenmesi Tüzük te yeterlilik belgesi alan pratisyen hekimlerin ancak uzman hekimlerin denetim ve gözetiminde gebeliği sonlandırıcı uygulamalar yapabileceklerinin düzenlenmesi, uygulamada güçlükler doğuran, kadınların bu hizmetlere ulaşmasını sınırlayan bir başka etkendir. Kadın hastalıkları ve doğum uzmanı bulunmayan bir yörede, yeterlilik belgesi bulunan bir hekimin gebeliği sonlandırmasına olanak tanınmalıdır. 27 Süresi on haftayı aşan gebeliklerin sonlandırılması bakımından iki hekimin onayının aranması da, ülke genelinde sağlık personelinin dağılımında yetersizlikler olan Türkiye için, yine gebeliğin sonlandırılmasının önünde bir engel teşkil etmektedir. 28 (vi) Yasanın Engelleyicileri Olarak Hastaneler Yasaların etkin olarak uygulanmaması ülkemizde kadınlara büyük zorluklar yaşatmaktadır. Kadınlar, gebeliğin sonlandırılmasına ilişkin yasalarla güvence altına alınmış olan haklarını yeterince kullanamamaktadır. 2009 yılında yapılan bir habere göre, İstanbul daki 15 devlet hastanesinden yalnızca 2 tanesi isteğe bağlı kürtaj yaptıklarını ve bunun için evli olma şartı aramadıklarını belirtmiştir. Kadın hastalıkları ve doğum kliniği olmasına karşın 7 hastane yalnızca sağlığı tehdit eden zorunlu durumlarda bu işlemin yapıldığını, 6 hastane ise bu operasyon için evlilik cüzdanı şartı koştuklarını, evli kadınların da eşlerinin onayı olmaksızın gebeliklerini sonlandıramayacağını açıklamıştır. 29 SONUÇ Türkiye de gebeliğin sonlandırılması konusunda kadınlara tanınan haklar, Cumhuriyet in kuruluşundan bugüne, olumlu bir gelişim göstermiş ve gebeliğin sonlandırılmasının tamamen yasak olduğu bir dönemden, kural olarak on haftalık ve istisna olarak yirmi haftalık bir gebelik süresi içinde, belli şartlar dahilinde gebeliğin isteyerek sonlandırılabileceği bir döneme gelinmiştir. Ancak unutulmamalıdır ki, bu yasal değişiklikler kadınların seçim hakları ve bedenleri üzerinde denetim haklarından değil, ülkenin nüfus gereksinimlerinden 27 Çokar, a.g.e., s.226 28 A.e., s.223 29 http://www.sendika.org/yazi.php?yazi_no=23136 (Erişim:07 Mayıs 2012) 9

doğmuştur. Kadın bedeni, her zaman devletlerin nüfus politikalarının aracı olarak kullanılmıştır ve bu durum devam etmektedir. Gebeliğin isteyerek sonlandırılması konusundaki bir yasanın nasıl olması gerektiğine dair görüşlerimiz, gebeliğin isteyerek sonlandırılması konusundaki değerlerimiz tarafından belirlenir ve uygulamada da gebeliğin isteyerek sonlandırılmasına ilişkin yasanın ne olduğu hakkındaki görüşlerimiz bu değerlerden bağımsız değildir. 30 1983 yılında NPHK tasarısı görüşmeleri sırasında Danışma Kurulu üyesi Beşir Hamioğulları nın dışa vurduğu Ana rahmi yol geçen hanı değildir. Kadın rahmi kalas ya da kereste deposu değildir. İstenildiği zaman tahliye edilsin, istenildiği zaman yüklensin. 31 anlayışının izlerini gerek yasalarda gerekse uygulamada bulmak ne yazık ki bugün hala mümkündür. Kadınların gebeliklerini isteyerek etkin şekilde sonlandırabilmeleri için, NPHK TCK ile uyumlu hale getirilmeli, tecavüz halinde gebeliğin sonlandırılmasına ilişkin düzenleme NPHK ya da eklenmeli, eş iznini gerektiren hüküm ivedilikle iptal edilmelidir. Tecavüz halinde gebeliğin sonlandırılmasında tecavüzün tespiti bakımından, kadının haklarına öncelik veren bir düzenleme getirilmeli, bu hallerde gebeliğin sonlandırılması kolaylaştırılmalıdır. Gebeliğin başladığı an, tıp biliminin belirlemelerine göre yasalara açık şekilde işlenmeli, süreler bu belirlemeye uygun hale getirilmeli, bu konudaki tutarsızlığın kadınların aleyhine sonuçlar doğurması engellenmelidir. Yasanın kadınlara tanıdığı hakların uygulanması sıkı şekilde denetlenmeli, kadınların ataerkil bir anlayışla hareket eden ve yasayı hiçe sayan sağlık uygulayıcıları tarafından mağdur edilmelerine son verilmelidir. Gebeliğin sonlandırılmasına izin verilen süreler uzatılmalı, süreler nüfus politikaları ile din ve ataerkil ahlak kuralları değil, tıp biliminin verileri esas alınarak kadının bedensel ve ruhsal bütünlüğü göz önünde bulundurularak, kadın haklarını gözeten bir yaklaşımla yeniden şekillendirilmelidir. 30 A.e., s. 138 31 Milliyet, 15.04.1984, akt. Ayşegül Toksöz, The Regulation of Abortion in Contemporary Turkey: Law, Policies, Discourses, Boğaziçi Üniversitesi, 2011, s.30 10

KAYNAKÇA - Çokar, Muhtar. Kürtaj, Babil Yayınları, İstanbul, 2008. - Dönmez, Burcu. TCK da Çocuk Düşürtme Suçu, Mukayeseli Hukuk ve AİHM nin Bakış Açısıyla Ceninin Yaşama Hakkının Sınırlandırılması, Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Cilt: 9, Sayı 2, 2007, s. 99-141. - Toksöz, Ayşegül. The Regulation of Abortionin Contemporary Turkey: Law, Policies, Discourses, Boğaziçi Üniversitesi, 2011. - http://bianet.org/bianet/kadin/116672-nufus-kanunu-kurtaj-hakki-onunde-engel - http://www.iscicephesi.net/kadin-sayfasi/hukuk-koeesi/786-kurtajhakki - http://www.sendika.org/yazi.php?yazi_no=23136 11