ÖABT SOSYAL BİLGİLER ÖABT SİYASET BİLİMİ DİĞER SOSYAL BİLİM ALANLARI ALAN EĞİTİMİ ÖĞRETMENLİK ALAN BİLGİSİ TESTİ. (3. Kitap)



Benzer belgeler
ÖABT SOSYAL BİLGİLER KPSS 2016 SİYASET BİLİMİ DİĞER SOSYAL BİLİM ALANLARI ALAN EĞİTİMİ. Eğitimde

SOSYAL BİLGİLER ÖABT. soru KPSS 2017 SİYASET BİLİMİ DİĞER SOSYAL BİLİM ALANLARI ALAN EĞİTİMİ. önce biz sorduk. 50 Soruda 32

LİSE MATEMATİK ANALİZ DİFERANSİYEL DENKLEMLER

çözümlü anayasa levent yükselay

ÖABT SOSYAL BİLGİLER. öabt ÖSYM SİYASET BİLİMİ DİĞER SOSYAL BİLİM ALANLARI ALAN EĞİTİMİ ÖĞRETMENLİK ALAN BİLGİSİ TESTİ. (3. Kitap)

ÖABT SOSYAL BİLGİLER. kpss SİYASET BİLİMİ DİĞER SOSYAL BİLİM ALANLARI ALAN EĞİTİMİ SORU. Önce biz sorduk. Güncellenmiş Yeni Baskı.

MUHASEBE R E D I T U S SAADET ERDEM. Konu Anlatımlı. Vergi Müfettişliği. Örnekler. Kamu İhale Kurumu. Yorumlar. T.C. 2B Teftiş Kurulu.

İKTİSAT SORU BANKASI E C O N O M I C U S TAMAMI ÇÖZÜMLÜ DİLEK ERDOĞAN KURUMLU TEK KİTAP

LİSE MATEMATİK GEOMETRİ-İSTATİSTİK VE OLASILIK

kpss ezberbozan serisi MATEMATİK GEOMETRİ SORU BANKASI Eğitimde

ÖSYM. kpss. yeni sınav sistemine göre hazırlanmıştır. GENEL KÜLTÜR VATANDAŞLIK DENEME. Gerçek Sınav Tadında...

önce biz sorduk KPSS Soruda soru ÖABT İLKÖĞRETİM MATEMATİK SOYUT CEBİR - LİNEER CEBİR Eğitimde 30.

ÖABT LİSE MATEMATİK SORU BANKASI ÖABT ÖĞRETMENLİK ALAN BİLGİSİ TESTİ. Tamamı Çözümlü. Kerem Köker

ÜNİTE:1. Siyaset ve Siyaset Bilimi ÜNİTE:2. Siyasetin Dili: Kavramlar, Kurumlar ÜNİTE:3. Bir Örgütlü İktidar Olarak Devlet ve Siyasal Sistemler

%50 2) Sayısal Bölüm

ÖABT SORU BANKASI. FEN BİLİMLERİ FEN ve TEKNOLOJİ FİZİK ÖABT ÖĞRETMENLİK ALAN BİLGİSİ TESTİ. Tamamı Çözümlü

ÜNİTE:1. Sosyal Politikaya İlişkin Genel Bilgiler ve Sosyal Politikanın. Araçları ÜNİTE:2. Sosyal Politikanın Tarihsel Gelişimi ÜNİTE:3

BİR ÖRGÜT OLARAK OKUL

MAKRO İKTİSAT PARA-BANKA KREDİ

kpss Yeni sorularla yeni sınav sistemine göre hazırlanmıştır. öğretim ilke ve yöntemleri 20 deneme tamamı çözümlü

Siyaset Bilimine Giriş (INT 110) Ders Detayları

önce biz sorduk KPSS Soruda 32 soru ÖABT FİZİK TAMAMI ÇÖZÜMLÜ SORU BANKASI Eğitimde

matematik sayısal akıl yürütme mantıksal akıl yürütme

önce biz sorduk KPSS Soruda 31 soru ÖABT LİSE MATEMATİK TAMAMI ÇÖZÜMLÜ SORU BANKASI Eğitimde

kpss ezberbozan serisi VATANDAŞLIK SORU BANKASI Eğitimde

REHBERLİK ÖZEL EĞİTİM

çözümlü anayasa levent yükselay

MİLLİ GÜVENLİK BİLGİSİ SORULARI

SOSYOLOJİSİ KISA ÖZET KOLAYAOF

LİSE MATEMATİK SOYUT CEBİR LİNEER CEBİR

Siyasi Düşünceler Tarihi I (KAM 203) Ders Detayları

kpss Önce biz sorduk 50 Soruda SORU Güncellenmiş Yeni Baskı ÖABT İLKÖĞRETİM MATEMATİK Tamamı Çözümlü SORU BANKASI

GİRNE AMERİKAN ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ OKUL ÖNCESİ ÖĞRETMENLİĞİ AKTS

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS. Türkiye, Rusya ve Kafkasya İlişkileri SPRI

KPSS EĞİTİM BİLİMLERİ. gelişim psikolojisi öğrenme psikolojisi rehberlik ve özel eğitim program geliştirme

ÖĞRETİM İLKE VE YÖNTEMLERİ

önce biz sorduk KPSS Soruda soru ÖABT İLKÖĞRETİM MATEMATİK GEOMETRİ, İSTATİSTİK, OLASILIK Eğitimde 30.

Amaç; Her düzeydeki çalışanın sağlıklı iletişim kurmasını sağlayacak temel bilgileri vermek.

MASAMOT ***** PERFORMANS ÇALIŞMASI DEĞERLENDİRME ÇALIŞMASI

kpss anayasa ÇİFT YÖNLÜ KİTAP KONU ANLATIMI SORU BANKASI arada arada

Siyaset Bilimine Giriş (INT 110) Ders Detayları

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS. İktisata Giriş I İKT

KİŞİSEL GELİŞİM VE EĞİTİM İMAM HATİP, MÜEZZİN KAYYIM VE KUR AN KURSU ÖĞRETİCİLİĞİ YETERLİK SINAVINA HAZIRLIK MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI)

Komisyon ANAYASA 30 DENEME ISBN Kitapta yer alan bölümlerin tüm sorumluluğu yazarlarına aittir.

Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme Hizmetleri A.Ş. Kurumsal Yönetim Derecelendirmesi

TARİH DENEME GENEL KÜLTÜR. kpss ÖSYM. Osmanlı Siyasî Tarihi Çağdaş Türk ve Dünya Tarihi. Serkan Aksoy. Gerçek Sınav Tadında...

kpss Yeni sorularla yeni sınav sistemine göre hazırlanmıştır. matematik sayısal akıl yürütme mantıksal akıl yürütme geometri 30 deneme

Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme Hizmetleri A.Ş. Kurumsal Yönetim Derecelendirmesi

İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku (KAM 427) Ders Detayları

YEREL YÖNETİME GİRİŞ DERSİ Yerel Yönetimler Programı ( Planı)

Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme Hizmetleri A.Ş. Kurumsal Yönetim Derecelendirmesi

Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme Hizmetleri A.Ş.

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ MÜFREDAT FORMU Ders İzlencesi

Komisyon DİKEY GEÇİŞ SINAVI TAMAMI ÇÖZÜMLÜ ÇIKMIŞ SORULAR ISBN Kitapta yer alan bölümlerin tüm sorumluluğu yazarına aittir.

Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme Hizmetleri A.Ş. Kurumsal Yönetim Derecelendirmesi

Taslak Ders Kitaplarının İncelenmesinde, Değerlendirmeye Esas Olacak Kriterler

AVRASYA ÜNİVERSİTESİ

KPSS EĞİTİM BİLİMLERİ 2019 ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME. Tamamı Çözümlü DENEME E 65 D Ö U K. 80 soruda SORU

Komisyon. KPSS HUKUK Çek Kopar Soru Bankası ISBN Kitap içeriğinin tüm sorumluluğu yazarlarına aittir.

EĞİTİM FAKÜLTESİ İLKÖĞRETİM BÖLÜMÜ EĞİTİM - ÖĞRETİM PLANI SOSYAL BİLGİLER ÖĞRETMENLİĞİ LİSANS PROGRAMI. I. Yarıyıl II.

MUHASEBE SORU BANKASI R E D I T U S TAMAMI ÇÖZÜMLÜ PERİL ÖZERGÜN - SAADET ERDEM

Komisyon EN GÜNCEL BİLGİLER VE SORULAR ISBN Kitapta yer alan bölümlerin tüm sorumluluğu yazarlarına aittir.

ÖRGÜT KURAMI (İŞL302U)

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS

KPSS ÖABT İLKÖĞRETİM MATEMATİK. Tamamı Çözümlü SORU BANKASI. 50 soruda SORU

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS. Kamu Maliyesi ve Vergi Hukuku Law

YEREL SİYASET VE DEMOKRASİ DERSİ Yerel Yönetimler Programı ( Planı)

ANAYASA YARGISINDA MAHKEME KAVRAMI

ELEKTRİK-ELEKTRONİK TEKNOLOJİSİ PLC VE OPERATÖR PANELİ PROGRAMLAMA GELİŞTİRME VE UYUM EĞİTİMİ MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI)

İşletme türleri nelerdir? Nasıl Sınıflandırılır?

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS

İ Ç İ N D E K İ L E R

İÇİNDEKİLER. Önsöz. III

Yaz Stajı - 1 (AVM399) Ders Detayları

Çağdaş İşletmecilik (MGMT 501) Ders Detayları

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS ORTADOĞU SİYASETİ SPRI

KPSS 2009 GK-(52) KONU ANLATIM SAYFA SORU. 10. Seçimlerle verilen bilgilerden hangisi yanlıştır?

Cumhuriyet Halk Partisi

Matematiksel Beceriler (Ortaöğretim Matematik Dersi Öğretim Programı)

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından:

FOTOĞRAFÇILIK ALANI KALFALIK ÇERÇEVE ÖĞRETİM PROGRAMI

HUKUK TEMEL ALAN KODU: 38

BÜRO YÖNETİMİ VE SEKRETERLİK DANIŞMA GÖREVLİSİ MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI)

SÜRÜCÜ KURSLARI VE EĞİTİMCİLERİ KONFEDERASYONU

Sağlık Kurumları Yönetimi (HAS 501) Ders Detayları

MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞINA BAĞLI MESLEKİ VE TEKNİK EĞİTİM OKUL VE KURUMLARI ALAN/BÖLÜM, ATÖLYE VE LABORATUVAR ŞEFLİKLERİNE İLİŞKİN YÖNERGE BİRİNCİ BÖLÜM

GİYİM ÜRETİM TEKNOLOJİSİ KADIN ELBİSE DİKİMİ MODÜL PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI)

Avrupa Konseyi. Avrupa Birliği Bakanlar Konseyi

KADIN ERKEK EŞİTLİĞİ YÖNETİM KOMİTESİ (CDEG) Avrupa Konseyi Kadın Erkek Eşitliğinden Sorumlu. 7. Bakanlar Konferansı TASLAK EYLEM PLANI

Sağlık Politikaları ve Planlaması (HAS 502) Ders Detayları

önce biz sorduk KPSS Soruda 32 soru ÖABT SOSYAL BİLGİLER COĞRAFYA Eğitimde

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS. Öğretmenlik Uygulaması YDA

FEN-EDEBİYAT FAKÜLTESİ

Dr. Leyla ÇAKICI GERÇEK. Bülent Ecevit Üniversitesi Alaplı MYO Öğretim Üyesi GENEL HUKUK BİLGİSİ. (Hukuka Giriş) Gözden Geçirilmiş 3. BASKI.

İktisada Giriş I (ECON 101T) Ders Detayları

Muhasebe İlkeleri I (MGMT 203) Ders Detayları

ARAŞTIRMA ve BİLİMSEL ARAŞTIRMA TÜRLERİ

Bilgi Edinme Amaçlı Okuma (İngilizce) (KAM 331) Ders Detayları

AVRASYA ÜNİVERSİTESİ

Transkript:

ÖABT Soruları yakalayan 2015 komisyon tarafından hazırlanmıştır. ÖĞRETMENLİK ALAN BİLGİSİ TESTİ ÖABT SOSYAL BİLGİLER SİYASET BİLİMİ DİĞER SOSYAL BİLİM ALANLARI (Sosyal B lg ler n Temeller - Sosyal Ps koloj - Arkeoloj - Antropoloj, Sosyoloj Felsefe - Ekonom - B l m, Teknoloj ve Sosyal Değ şme - Sanat ve Estet k İnsan İl şk ler ve İlet ş m - Günümüz Dünya Sorunları - Sosyal Proje Gel şt rme) ALAN EĞİTİMİ (3. Kitap) Konu Anlatımı Özgün Sorular Ayrıntılı Çözümler Test Stratej ler Çıkmış Sorular

Komisyon ÖABT Sosyal Bilgiler Öğretmenliği Konu Anlatımlı ISBN 978-605-364-945-8 Kitapta yer alan bölümlerin tüm sorumluluğu yazarlarına aittir. Pegem Akademi Bu kitabın basım, yayın ve satış hakları Pegem Akademi Yay. Eğt. Dan. Hizm. Tic. Ltd. Şti.ne aittir. Anılan kuruluşun izni alınmadan kitabın tümü ya da bölümleri, kapak tasarımı; mekanik, elektronik, fotokopi, manyetik, kayıt ya da başka yöntemlerle çoğaltılamaz, basılamaz, dağıtılamaz. Bu kitap T.C. Kültür Bakanlığı bandrolü ile satılmaktadır. Okuyucularımızın bandrolü olmayan kitaplar hakkında yayınevimize bilgi vermesini ve bandrolsüz yayınları satın almamasını diliyoruz. 4. Baskı: Nisan 2015, Ankara Proje-Yayın Yönetmeni: Demet Tamer Dizgi-Grafik Tasarım: Merve Koşar Kapak Tasarımı: Gürsel Avcı Baskı: Ayrıntı Basım Yayın ve Matbaacılık Ltd. Şti. İvedik Organize Sanayi 28. Cadde 770. Sokak No: 105/A Yenimahalle/ANKARA (0312-394 55 90) Yayıncı Sertifika No: 14749 Matbaa Sertifika No:13987 İletişim Karanfil 2 Sokak No: 45 Kızılay / ANKARA Yayınevi: 0312 430 67 50-430 67 51 Yayınevi Belgeç: 0312 435 44 60 Dağıtım: 0312 434 54 24-434 54 08 Dağıtım Belgeç: 0312 431 37 38 Hazırlık Kursları: 0312 419 05 60 İnternet: www.pegem.net E-ileti: pegem@pegem.net

ÖN SÖZ Sevgili Öğretmen Adayları, ÖABT SOSYAL BİLGİLER konu anlatımlı setimiz üç kitap hâlinde düzenlenmiştir. "Sosyal Bilgiler 3. Kitap" adlı yayınımız; Siyaset Bilimi, Temel Hukuk, Diğer Sosyal Bilim Alanları (Sosyal Bilgilerin Temelleri, Sosyal Psikoloji, Arkeoloji, Antropoloji, Sosyoloji, Felsefe, Ekonomi, Bilim Teknoloji ve Sosyal Değişme, Sanat ve Estetik, İnsan İlişkileri ve İletişim, Günümüz Dünya Sorunları, Sosyal Proje Geliştirme) ile Alan Eğitimi bölümlerini kapsamaktadır ve Kamu Personeli Seçme Sınavı (KPSS) Sosyal Bilgiler Öğretmenliği Alan Bilgisi Testi (ÖABT-Sosyal Bilgiler) kapsamındaki soruları çözmek için gerekli bilgi, beceri ve teknikleri edinme ve geliştirme sürecinde siz değerli öğretmen adaylarımıza kılavuz olarak hazırlanmıştır. Kitabın hazırlanış sürecinde, sınav kapsamındaki temel alanlarda kapsamlı alanyazın taraması yapılmış, bu kitabın gerek ÖABT de gerekse gelecekteki meslek hayatınızda ihtiyacınızı maksimum derecede karşılayacak bir başucu kitabı niteliğinde olması hedeflenmiştir. Detaylı, güncel ve anlaşılır bir dilde yazılan konu anlatımları, çıkmış sorular ve detaylı açıklamalarıyla desteklenmiş, her ünite içeriği ÖSYM formatına uygun, çözümlü test sorularıyla pekiştirilmiştir. Ayrıca konu anlatımlarında verilen bilgi ve çözüm tekniklerine ek olarak uyarı kutucuklarıyla da önemli konulara dikkat çekilmiştir. Yoğun bir araştırma ve çalışma sürecinde hazırlanmış olan bu kitapla ilgili görüş ve önerilerinizi pegem@pegem.net adresini kullanarak bizimle paylaşabilirsiniz. Geleceğimizi güvenle emanet ettiğimiz siz değerli öğretmenlerimizin hizmet öncesi ve hizmet içi eğitimlerine katkıda bulunabilmek ümidiyle... Başarılar...

SOSYAL BİLGİLER ÖABT İLE İLGİLİ ÖNEMLİ BİLGİLER ÖABT SOSYAL BİLGİLER, 50 sorudan oluşmakta ve Sosyal Bilgiler Öğretmeni Adaylarının Alan Bilgisi (Tarih, Coğrafya, Siyaset Bilimi, Diğer Sosyal Bilim Alanları (Sosyal Bilgilerin Temelleri, Sosyal Psikoloji, Arkeoloji, Antropoloji, Sosyoloji, Felsefe, Ekonomi, Bilim Teknoloji ve Sosyal Değişme, Sanat ve Estetik, İnsan İlişkileri ve İletişim, Günümüz Dünya Sorunları, Sosyal Proje Geliştirme) ile Alan Eğitimi alanlarındaki bilgi ve becerilerini ölçmeyi hedeflemektedir. Öğretmenlik Alan Bilgisi Testinde çıkan sorular, Sosyal Bilgiler Öğretmenlik Lisans Programlarında verilen akademik disiplinlere paralel olarak hazırlanmaktadır. Sınavdaki Alan-Soru dağılımı aşağıdaki tabloda belirtilmiştir. Genel Yüzde Yaklaşık Yüzde Soru Sayısı Alan Bilgisi Testi % 80 1-40 a. Tarih b. Coğrafya c. Siyaset Bilimi d. Diğer Sosyal Bilim Alanları (Sosyal Bilgilerin Temelleri, Sosyal Psikoloji, Arkeoloji, Antropoloji, Sosyoloji, Felsefe, Ekonomi, Bilim, Teknoloji ve Sosyal Değişme, Sanat ve Estetik, İnsan İlişkileri ve İletişim, Günümüz Dünya Sorunları, Sosyal Proje Geliştirme) % 28 % 20 % 8 % 24 1-14 15-24 25-28 29-40 Alan Eğitimi Testi % 20 41-50 Genel Kültür, Genel Yetenek ve Eğitim Bilimleri Sınavlarınıza ek olarak gireceğiniz Öğretmenlik Alan Bilgisi Testi ile ilgili verilen bu bilgiler 2013-2014 SOSYAL BİLGİLER ÖABT sınavı çerçevesinde hazırlanmıştır. Sınav içeriğinde yapılabilecek olası değişiklikleri ÖSYM'nin web sitesinden takip edebilirsiniz.

İÇİNDEKİLER I. KISIM ALAN BİLGİSİ 1. BÖLÜM: SİYASET BİLİMİ Siyasetin Farklı Anlamları...5 Sı yaset Bı lı mı nı n Tarı hçesı...5 İslam Dünyasında Sı yaset Bı lı mı...6 Sı yaset Bı lı mı nı n Konusu, Kapsamı, Yöntemı ve Teknı klerı...7 İktı dar Kavramı...9 Egemenlik...10 Meşruluk... 11 Devlet ve Sı yasal Sı stemler... 11 Bı r Hukuk Devleti Olarak Türkiye...14 Devlet Türlerı...17 Sı yasal Sı stemler...18 Sı yasal Davranış ve Bı reyı Sı yasete Yönlendı ren Temel Faktörler...24 Sı yasal Katılma...24 Demokrası...25 Alternatı f Demokrası Önerı lerı...28 Sı yası Düsünceler ve İdeolojı ler...29 Sı yasal Partı ler...33 Kamuoyu...34 Baskı Grupları...34 Bürokrası...34 Uluslararası İlı şkı ler Kuramları...35 Yenı Dünya Düzenı...37 Ulusüstü Siyasal Örgütlenmeler...37 Çözümlü Test...41 Çözümler...44 2. BÖLÜM: TEMEL HUKUK Toplum Yaşamını Düzenleyen Kurallar...49 Hukukun Kaynakları...50 Anayasa...50 1982 Anayasası...53 2010 Yılında 1982 Anayasasında Yapılan Değişiklikler...72 Hukuki Ehliyet Kavramı...82 Çözümlü Test...84 Çözümler...87

vi 3. BÖLÜM: DİĞER SOSYAL BİLİM ALANLARI I. Sosyal Bilgilerin Temelleri...92 Sosyal Bı lgı ler Öğretı mı ne Farklı Yaklaşımlar...92 Dünyada Sosyal Bı lgı ler Geleneğı...94 Türkı ye de Sosyal Bı lgı ler Geleneğı...95 Sosyal Bı lgı ler ve Sosyal Bilimler...96 Antropoloji...97 Ekonomi...99 Coğrafya...100 Tarih...102 Psikoloji...103 Siyaset Bilimi...105 Sosyoloji...105 Felsefe...107 Hukuk...109 Arkeoloji... 116 Uluslararası İlişkiler... 116 İletişim... 117 Sanat...120 Dilbilim...122 Diğer Sosyal Bilim Alanları...122 Çözümlü Test...124 Çözümler...127 II. Sosyal Psikoloji...130 Sosyal Psı kolojı nı n Kısa Tarı hçesı...130 Sosyal Psı kolojı nı n İkı Temel İlkesı...130 Sosyal Algı...131 Sosyal Bı lı ş...131 Bı reyler Arasindakı İlı şkı lerı Etkı leyen Bı rey-içı Süreçler...132 Sosyal Etkı... 134 Grup Etkı sı...135 Sosyal İlişkiler...136 Çözümlü Test...138 Çözümler...141 III. Arkeoloji...144 Tanımı ve Yaklaşımlar...144 Arkeolojı nı n Tarı hçesı...146 Arkeolojı de Kullanılan Temel Yöntemler...147 Anadolu Arkeolojı sı...149

vii Hellen Göçlerı ve Arkaı k Dönem...154 Klası k Dönem...154 Hellenistik Dönem...155 Çözümlü Test...158 Çözümler...161 IV. Antropoloji...164 Antropolojı nı n Yaklaşımı ve İlkelerı...164 Antropolojı nı n Dalları...164 Antropolojı Kapsamında Yer Alan Bazı Kavramlar...166 Antropolojı Bı lı mı nı n Kısa Tarihçesi...166 Antropolojı nı n Yöntemı ve Araştırma Teknı kleri...167 Kültür Kavramı...167 Temel Antropolojı Kuramları...170 İnsanın Evrı mı...173 Sanayı Öncesı Uyarlanma ve Yasam Tarzları: Avcı-Toplayıcılık ve Tarım...176 Kent, Devlet ve Endüstrı...176 Çok Kültürlülük, Çok Kültürcülük ve Antropolojı de Yenı Yönelı mler...177 Dı n ve Kutsal...178 Çözümlü Test...180 Çözümler...183 V. Sosyoloji...186 Sosyolojı nı n Kısa Tarı hçesı...186 Sosyolojı nı n Temel Kavramları...186 Sosyolojı de Temel Yaklaşımlar...188 Kültür ve Toplum...193 Kültürün Dı namı klerı...195 Toplumun Temel Bı rı mı Aı le...195 Çözümlü Test...196 Çözümler...199 VI. Felsefe...202 Bilgelik Sevgı sı Olarak Felsefe...202 Felsefenı n Konuları ve Alt Alanları...203 Epistemoloji...203 Metafı zı k...209 Bı lı m Felsefesı...210 Etı k...214 Çözümlü Test...216 Çözümler...219

viii VII. Ekonomi...222 Makro Ekonomı Mı kro Ekonomı...222 Ekonomı nı n Temel Soruları...223 Tüketı cı Davranışları ve Fayda...224 Arz, Talep ve Esneklı k...225 Üretı m...228 Malı yet...228 Kâr Maksı mı zasyonu...229 Mal ve Faktör Pı yasaları...229 Makro Ekonomı nı n Kapsamı ve Temel Makro Ekonomik Değişkenler...231 Ekonomı k Performansın Ölçülmesı ve Temel Ekonomik Değişkenler...232 Tüketı m...233 Tasarruf...233 Ekonomı nı n Dışa Açılımı...233 Çözümlü Test...235 Çözüm...238 VIII. Bilim, Teknoloji ve Sosyal Değişme...242 Toplumsal Değı şmeyı Etkı leyen Unsurlar...242 Değı şmeyle İlgı lı Temel Kavramlar...243 Toplumsal Değı şme Türlerı...244 Yazılı Tarı h Öncesı Çağlarda ve İlk Çağ'da Bı lı m, Teknolojı ve Sosyal Değı şme...246 Orta Çağ'da Bı lı m, Teknolojı ve Sosyal Değı şme...248 Yeni ve Yakın Çağlarda Bilim, Teknoloji ve Sosyal Değişme (1453-1914)...255 Bı lı m ve Teknolojı nı n Etkilediği Sosyal Unsurlar...262 Çözümlü Test...264 Çözümler...268 IX. Sanat ve Estetik...272 Sanat Teorı lerı...273 Çağdaş Sanat Akımları...275 Estetik...277 Çözümlü Test...281 Çözümler...284 X. İnsan İlişkileri ve İletişim...288 İletı şı mı n Temel Amaçları...288 İletı şı m Süreçlerı...289 İletı şı m Ortamı...289

ix İletı şı m Türlerı...289 İnsanlar Arasındakı İlı şkı lerde İletı şı mı n Önemi...290 İnsan İlı şkı lerı...290 Kı şı ler Arası iletı şı m...291 İletı şı m Sürecı nde İlı şkı Kurma Boyutu...292 İletı şı m Türlerı...292 İletı şı m Engellerı...293 Savunma Mekanı zmaları...295 Empatı...297 Etkı lı İletı şı m...298 Etkili Dinleme...298 Çatışma...299 Çatışma Çözme Yolları...299 Çözümlü Test...300 Çözümler...303 XI. Günümüz Dünya Sorunları...306 Çevre Sorunları...306 Açlık...307 Kıtlık...308 Fakı rlı k (Yoksulluk)...309 Yetersı z Beslenme...309 Obezı te...310 Aşırı Tüketı m Hastalığı...310 Dengesı z Nüfus Artışları...310 Irkçılık...310 İnsan Hakları İhlallerı... 311 Terör...313 Enerjı Sorunu...313 Alternatı f Enerjı Kaynakları...314 Nükleer Enerjı ve Füzyon Enerjı sı...317 Asya Krı zı...317 Japon Sendromu...318 Çı n Faktörü...319 Küreselleşme...320 Küresel İklim Değişikliği...322 Çözümlü Test...324 Çözümler...328

x XII. Sosyal Proje Geliştirme...332 Konu ve Amacın Belı rlenmesı...334 Ölçütlerı n Belı rlenmesı...334 Proje Planı...334 Araştırma ve Eylem...334 Sunum Hazırlama...334 Proje Tabanlı Öğrenme...335 Sosyal Proje...340 Proje Yönetimi...340 Çözümlü Test...342 Çözümler...345 II. KISIM ALAN EĞİTİMİ Sosyal Bilgiler Öğretimi...349 A. Sosyal Bı lgı ler Öğretı mı nı n Amaçları...349 B. Sosyal Bı lgı ler Öğretı mı Bağlamında Davranışçı ve Yapılandırmacı Öğrenme Anlayışları...351 C. Sosyal Bı lgı lerde İçerı k: Kapsam ve Yapı...352 D. Sosyal Bı lgı ler Öğretim Programının Vizyonu...355 E. Sınıf Düzeylerı ne Göre Öğrenme Alanları ve Doğrudan Verı lmesı Gereken Becerı ler...360 F. Sosyal Bı lgı ler Öğretı mı İle İlgı lı Dı ğer Konular...380 Tarihî Empati...380 Zaman ve Kronolojiyi Algılama...382 Müze Eğitimi...394 Sözlü Tarih...396 Kanıt Temelli Sosyal Bilgiler Öğretimi...396 Yerel Tarih...396 Bireyselleştirilmiş Öğretim Tekniği...399 Sosyal Bilgiler Laboratuvarları...400 Güncel Olaylar...401 Aradisiplinler...402 Sosyal Bı lgı ler Dersı Öğretı m Programı 5. Sınıf Kazanımları İle Eşleşen Aradı sı plı n Alan Kazanımları Tablosu...403 Sosyal Bı lgı ler Dersı Öğretı m Programı 6. Sınıf Kazanımları İle Eşleşen Aradı sı plı n Alan Kazanımları Tablosu...405 Sosyal Bı lgı ler Dersı Öğretı m Programı 7. Sınıf Kazanımları İle Eşleşen Aradı sı plı n Alan Kazanımları Tablosu...406 İlköğretı m Sosyal Bı lgı ler Dersı 5. Sınıf Programı...409 İlköğretı m Sosyal Bı lgı ler Dersı 6. Sınıf Programı...413 İlköğretı m Sosyal Bı lgı ler Dersı 7. Sınıf Programı...420 Çözümlü Test...427 Çözümler...431 KAYNAKÇA...435

I. KISIM ALAN BİLGİSİ

1. BÖLÜM SİYASET BİLİMİ

5 SİYASET BİLİMİ Arapça dan Türkçe ye geçen bir sözcük olan siyaset bir amaç veya prensip gereğince şehrin yönetilmesine ilişkin sanat anlamında kullanılmıştır. Politika kelimesi ise siyasetin Batı dillerindeki karşılığıdır. Aristoteles, politikayı en yüksek iyiyi ve iyi yaşamayı amaçlayan devlete ilişkin tüm faaliyetler, devlet yönetimi ve yurttaşlığa ilişkin işler şeklinde tanımlamıştır. Siyasetin Farklı Anlamları Devlet Yönetimine İlişkin Faaliyetler Anlamında Siyaset: Aristoteles in tanımındaki iyi yaşamayı temine yönelik devlet faaliyetleri bu kapsamda yer almaktadır. İktidar Mücadelesi Anlamında Siyaset: İktidar mücadelesi olarak anlaşılmasının temelinde, toplumsal hayattaki zıtlıklar arasındaki mücadelede, siyasetin bu zıtlıkları belli dengede uzlaştıran faaliyet olarak ortaya çıkması anlayışı vardır. Bu anlayışa göre iktidarı ele geçirmiş olan grup ya da sınıflar bu mevkilerini korumak ve sürdürmek, diğerleri de iktidarı ele geçirmek için mücadeleye girişmektedir. Değerlerin Otorite Yoluyla Dağıtılması Anlamında Siyaset: Siyasetin bu şekilde tanımlanması onun sadece devlete ilişkin işler, kurumlar ve faaliyetler olarak değil, her türlü değerin paylaşımı için otorite kullanımını gerektiren faaliyetler olarak anlaşılmasını sağlamaktadır. Bu yaklaşım siyaset olgusunun kapsamını genişlemekte ve hem modern ulus devletlere hem de tüm toplumsal/siyasal organizasyonlara ilişkin ortak bir faaliyet alanı olarak değerlendirilmesini sağlamaktadır. Siyaset Biliminin Tarihçesi Eski Yunan düşünürlerinden Platon iyi ve erdemli bir devletin nasıl olacağı ve bu devleti kimlerin yöneteceği gibi konulardaki görüşlerini Devlet adlı yapıtında ortaya koymuştur. Platon devletin bilge krallar tarafından yönetilmesini ve filozofların kral olmasını savunmuştur. Platon a göre devlet iktidarı kullanan idareciler, savaşçılar, üretimi gerçekleştiren çiftçiler ve halk sınıflarından oluşmaktadır. Bir diğer eski Yunan düşünürü Aristoteles, devleti ve devlet yönetimi ile ilgili süreçleri bir inceleme ve gözlem konusu olarak ele almış ve zamanın siyasal sistemlerini karşılaştırmalı olarak incelemiştir. Bu nedenle de çağdaş siyaset biliminin temellerini atan kişi olarak kabul edilmektedir. Aristoteles Politika adlı eserinde Eski Yunan sitelerinin siyasal örgütlenmelerini gözlemlerle ortaya koymaya ve siyasal rejimleri sınıflandırmaya çalışmış ve kendisinden sonra gelen düşünürleri etkilemiştir. Siyaset Orta Çağ boyunca din etkisinde kalmıştır. 16. yüzyılında başında yaşamış olan Machiavelli, İtalya daki prenslikleri ele aldığı kitabı Prens ile siyaset konusundaki idealist ve ahlakçı çizgisini terk ederek siyaseti gerçekçi bir zemine oturtmuştur. Kitabında hükümdarların iktidarı ele geçirmelerini, elde tutmalarını ve diğerleriyle ilişkilerini anlatırken insanlara boyun eğdirme niteliğine dikkat çekmiştir. Biri yasalara uyma diğeri de zora başvurma olmak üzere iki tür mücadeleden söz eden Machiavelli birincisi yetmediğinde ikincisine başvurmanın gereğine değinmiştir. Onun düşüncesinde amacın gerçekleştirilmesi için her türlü eylemin meşru olduğu anlayışı egemendir. Bu anlayış Makyavelizm olarak ifade edilmiştir. Örnek Soru Aşağıdaki cümlelerden hangisi Makyavelizma i özetlemektedir? A) Amaca varmak için hiçbir kural tanımamalıdır. B) Siyaset sınırsız özgürlüktür. C) Siyasetin işleyişi ve kuralları gereğince her yola başvurulabilir. D) Yasalara uygun bir yönetim şekli yoktur. E) İyi bir yönetici mutlaka zora başvurur. Çözüm: Makyavelizm çoğu kez, amaca ulaşmak için hiçbir kuralın, ilkenin ve değerin tanınmayacağı şeklinde anlaşılmış olsa da, Machiavelli aslında siyasetin kişisel ve dinî ahlaktan ayrı bir mantığı olduğunu savunmuştur. Buna göre de bu kurallar ve işleyiş gereğince her türlü eyleme başvurulabileceğini dile getirmiştir. Cevap C

6 Çağdaş siyaset biliminin öncülerinden kabul edilen Montesquieu güçler ayrılığı ilkesini savunmuş, olaylar arasındaki zorunlu ilişkileri incelemiş ve olması gerekenden çok, olanla ilgilenmiştir. Kanunların Ruhu adlı kitabında bir ülkede uygulanan yasaların arka planını ortaya çıkarmaya ve niçin aynı yasaların farklı toplumlarda farklı sonuçlar verdiğini açıklamaya çalışmıştır. Montesquieu ya göre iklimin ve coğrafi özelliklerin yasalar ve siyasal davranışlar üzerinde önemli bir etkisi vardır. Hükûmet biçimlerinin doğasını ve temel ilkesini ortaya koymaya çalışmış ve ülkenin büyüklüğü ile hükûmet biçimleri arasındaki ilişkiye dikkat çekmiştir. Montesquieu ya göre cumhuriyet için küçük, monarşi için orta ve istibdat için de büyük bir imparatorluk gereklidir. Çağdaş siyaset biliminin öncü isimlerinden M. Weber zihniyet ile davranışlar ve toplumsal ilişkiler konusundaki çözümlemeleri ile büyük ilgi görmüştür. Weber, çağdaş siyaset biliminin temel konularından olan iktidar, egemenlik, otorite ve meşruiyet gibi olgularla ilgilenmiş, bürokrasi ve siyaset arasındaki ilişkilere dikkat çekmiştir. Ona göre siyaset, kişinin diğer kişiler üzerinde egemenlik kurmasıdır. Dolayısıyla siyasetin temelinde egemenlik ve itaat ilişkisi bulunmaktadır. Siyasi iktidarın temel ögelerinden biri olan otorite konusunda Weber şu ayrımı yapmıştır: Geleneksel otorite Karizmatik otorite Hukukî/rasyonel otorite İslam Dünyasında Siyaset Bilimi İslam düşünürlerinin siyaset olgusuna yaklaşımlarında, temelde dinin evren ve toplum anlayışı belirleyici olmuş ve siyasetin ahlaki eylemler alanı olarak değerlendirilmesi söz konusu olmuştur. 19. yüzyılda İngiltere, Fransa, Almanya, İtalya ve Amerika Birleşik Devletleri nde toplumsal gerçeklikle ilgili olarak yapılan çalışmalarda özellikle sosyoloji ve ekonomi bilimleri ön plana çıkarken siyaset biliminin Aristoteles ten bu yana süren üstünlüğü son bulmuştur. Siyasetname: Hükümdarlar için kaleme alınmış eserler olup hükümdarlara yönetimde izleyecekleri politikalar ve ahlaki ilkeler konusunda tavsiyede bulunmaktadır. Bu anlamda 19. yüzyılın önemli isimlerinden biri Karl Marx tır. Siyaseti toplumsal ilişkilerden belirleyiciliğe sahip bir olgu olarak sunan Makyavelizm in aksine, Marx siyasetin özerk bir kurum olmadığını ve altyapı kurumları tarafından belirlendiğini savunur. Ona göre siyaset bir üstyapı kurumudur ve onu belirleyen temel faktör, üretim ilişkilerinin oluşturduğu altyapı kurumlarıdır. Altyapı yani üretim tarzı değişmedikçe üstyapı da değişmez. Amerika da Demokrasi adlı kitabın yazarı olan Tocqueville ekonomik gelişme ile siyasal yapılar arasındaki ilişkileri, Amerikan toplumunun özelliklerini ve Avrupa toplumlarından farklılıklarını ele almış ve böylece karşılaştırmalı siyaset biliminin önemli bir örneğini ortaya koymuştur. Layiha: Yazıldıkları dönemin siyasi durumunu, sorunlarını ve iktidar ilişkilerini ortaya koyması bakımından önemlidir. Farabi İslam dünyasında siyaset konusunda önemli görüşler ileri sürmüş düşünürlerden biridir. Farabi çeşitli insanların bir araya gelmeleriyle topluluğun oluştuğunu belirtmiş ve sakinlerinin mutluluğa erişmek amacıyla yardımlaştığı topluluğu fazıl topluluk olarak tanımlamıştır. Farabi fazıl topluluğu insan vücuduna benzetmiştir. Vücuttaki çeşitli organlar gibi insanların da yardımlaşarak çalıştıklarını ifade etmiştir. Nasıl vücudun hâkim bir organı varsa fazıl şehrin hâkim organının da devlet başkanı olduğunu belirtmiştir.

7 İslam düşünürlerine göre siyaset ahlaktan bağımsız bir davranış olmayıp ahlaki ilişkilere ve ölçülere göre işleyen bir alandır. İbn Haldun; genelde siyasete ilişkin kitaplardaki Kitap ve Sünnet in siyasetle ilgili hükümlerinin ortaya konulması, tarihten çeşitli deneyimlerin aktarılması ve hükümdarlara ahlaki davranışlara yönelik öğütlerde bulunulması şeklindeki yöntemi değiştirerek bakışını topluma yöneltmiştir. İbn Haldun tarafından ortaya konulmuş olan asabiyet teorisi şu şekilde açıklanmaktadır: Aynı soydan gelenler veya aralarında yakınlık bulunanlar arasındaki dayanışma duygusu olarak tanımlanacak asabiyet, bir topluluğun muhaliflere karşı birlikte hareket etmesini, belli organizasyonları gerçekleştirmesini, güç ve iktidar kazanmasını sağlayan bir olgu olarak sunulmuştur. İbn Haldun asabiyet kavramını dayanışma ruhu, cemaat ruhu, grup duygusu, kabilecilik, kan bağı, toplumsal dayanışma anlamlarında kullanmıştır. Örnek Soru Batı dünyasında, siyasetin ahlaktan ayrı bir davranış ve alan olduğu düşüncesi aşağıdaki düşünürlerden hangisi tarafından ortaya konulmuştur? A) Tocqueville B) Weber C) Marx D) Machiavelli E) Aristoteles Çözüm Machiavelli siyaseti genel ahlaktan ayrı işleyen bir alan olarak ortaya koyana kadar, Batı dünyasında siyaset, tıpkı İslam dünyasındaki gibi ahlaka bağımlı bir gerçeklik olarak düşünülmekteydi. Siyaset Biliminin Konusu, Kapsamı, Yöntemi ve Teknikleri 14945 lere gelinceye değin hukuk, sosyoloji ve tarih disiplinleri içerisine dağılmış olan siyaset konuları, 20. yüzyılın ikinci yarısında davranışçı ekolünde de katkısıyla siyaset bilimi olarak bağımsız bir şekilde gelişmiştir. Siyaset Biliminin Konusu Klasik siyaset biliminde inceleme alanı devlettir. Bu anlayışa göre siyaset bilimi devlet bilimidir. Bu anlayışın kökenleri Aristoteles e kadar gitmektedir. Cevap D Mâverdi, fıkıh kitaplarının çeşitli bölümlerinde yer alan ve anayasada kamu hukukuna ve siyasete ilişkin olan bölümleri bir araya toplamış ve önemli bir çalışmaya imza atmıştır. Genellikle hükümdarların isteği üzerine yazılan ve kendilerine sunulan siyasetnamelerin en tanınmışlarından biri Nizamülmülk tarafından yazılmıştır. Bu eser Selçuklu Sultanı Melikşah ın tavsiyesi üzerine yazılmıştır. Eserde nasihatlerin yanı sıra devrin olaylarına, Selçuklu Devleti nin işleyişine, aksaklıklara, alınması gereken tedbirlere ve kurumlara işlerlik kazandırmak için yapılması gereken düzenlemelere yer verilmiştir. İslam siyaset teorisinin en özgün isimlerinden biri İbn Teymiye dir. Es-Siyasetu ş-şeriyye adlı eseri genel olarak anayasa ve kamu hukukunun bir özeti niteliğindedir. Bu eserde anayasa, idare, maliye hukuku gibi siyasal iktidarı ilgilendiren konulara yer verilmiştir. Siyasetin iktidar mücadelesi olarak tanımlanması ve toplumsal güçlerin de bu çerçeveye dâhil edilmesi ile birlikte siyaset biliminin alanı genişlemiştir. Toplumsal yaşamda var olan tüm iktidar türleri bir bilim dalı kapsamında ele alınamayacağı için siyaset biliminin siyasal iktidarla sınırlandırılması mecbur olmuştur. Günümüzde siyaset biliminin konusu iktidar, güç ve otorite ye ilişkin davranışlar, oluşumlar, faaliyetler, kurumlar ve ilişkilerdir.

8 Siyaset Biliminin Kapsamı Siyaset Bilimi nin kapsamı, UNESCO nun 1948 yılında Paris te düzenlediği bir toplantıda dört temel konu ile sınırlandırılmıştır: I. Siyaset Teorisi A. Siyaset teorisi B. Siyasal düşünceler tarihi II. Siyasal Kurumlar A. Anayasa B. Merkezî hükûmet C. Bölgesel ve yerel yönetimler D. Kamu yönetimi/idare E. Devletin ekonomik ve toplumsal görevleri F. Karşılaştırmalı siyasal kurumlar III. Siyasal Güçler (Toplumsal Katmanlar) A. Siyasal partiler B. Siyasal birlikler ve dernekler C. Vatandaşların devlet ve hükûmet yönetimine katılması (Seçimler ve seçim sistemleri) D. Kamuoyu IV. Uluslararası İlişkiler A. Uluslararası siyaset B. Uluslararası örgütlenme ve kurumlar Kamusal siyasalın tayini ve içeriği Kamu yönetimi ABD nin siyasal kurumları, siyasal süreçler, güçler ve davranış Siyaset Biliminde Yöntem Temelde bilimin iki ana yöntemi vardır, bunlar tümdengelim (dedüksiyon) ile tümevarım (endüksiyon) yöntemleridir. Tümevarım Yöntemi: Tek tek olgulardan genel sonuçların çıkarıldığı bir süreci ifade etmektedir. Tümdengelim Yöntemi: Genellemelerden olgulara ve bunların onaylanması veya çürütülmesi yoluna gidilmektedir. Siyaset Biliminde Kullanılan Teknikler 99 Karşılaştırmalı Analiz Tekniği Siyasal bir olgunun değişik toplumlardaki görünümünün bir bütün içinde ele alınmasına olanak sunan karşılaştırmalı analiz, siyaset biliminde sıklıkla kullanılan teknikler arasında yer almaktadır. Karşılaştırma tekniği hem bir olgunun farklı toplumlardaki görünümüne hem de aynı toplumda farklı zamanlardaki durumunun tespitine imkân vermektedir. C. Uluslararası hukuk UNESCO nun bu düzenlemesi ile birlikte siyaset bilimi hem bağımsız bir disiplin olarak gelişmiş hem de uluslararası kabul gören bir içeriğe kavuşmuştur. UNESCO nun sınıflandırmasında öne çıkan konular siyaset teorisi, siyasal kurumlar, siyasal güçler ve uluslararası ilişkilerdir. Amerikan Siyaset Bilimi Derneği 1973 yılında yeni bir bakış açısıyla siyaset biliminin kapsamını ve alt disiplinlerini yeniden belirlemiştir. Söz konusu temel konular şunlardır: Siyasal kurumlar ve davranışlar Metodoloji Uluslararası hukuk, örgütler ve siyaset Siyasal istikrar ve siyasal değişme Siyasal teori 99 Alan Araştırması Siyasal olguların belirli bir siyasal ortamda nasıl görünüm sergilediği alan araştırması yoluyla belirlenir. Bu teknik olgunun gerçek yaşamda incelenmesine olanak tanımaktadır. 99 Örnek Olay Tekniği İnceleme nesnesinin büyüklüğü ve homojenliği dikkate alındığında olguyu temsil ettiğine inanılan herhangi bir örnek olay derinlemesine incelenerek geneli hakkında bazı sonuçlara varılabilir.

9 Örnek Soru Üçüncü dünya ülkeleri ile ilgili araştırma yapan bir siyaset bilimci, bu ülkelerin hepsini incelemek yerine söz konusu ülkelerin siyasal sistemlerini temsil ettiğini düşündüğü bir örnek seçerek o ülkeyi derinlemesine incelemiştir. Bu durumda aşağıdaki tekniklerden hangisi kullanılmıştır? A) Tümdengelim B) Tümevarım C) Örnek olay D) Alan araştırması E) Karşılaştırmalı analiz Çözüm Sorudaki örnekte, ele alınan konuya örnek oluşturan tüm ülkeler yerine konuyu temsil ettiği düşünülen bir örnek seçilerek inceleme yapılmıştır. Böylece konu ile ilgili genel bir sonuca ulaşılmaya çalışılmıştır. Bu teknik ise örnek olay incelemesidir. Cevap C İKTİDAR KAVRAMI İktidarın farklı kaynakları ve farklı biçimleri vardır: Fiziksel Kaynak: Fiziksel kaynak kapsamında, denetim kurmanın en önemli aracı kuvvet kullanımıdır. Kuvvet kullanımı, fiziksel kaynağa dayalı olarak polis ve askerî güç örneğindeki gibi maddi olabilir. Ama her kuvvet kullanımı maddi olmak durumunda değildir; zor kullanma tehdit, yıldırma, sindirme, korkutma ve sembolik şiddet fiziksel kaynağa dayalı kuvvet kullanımı örnekleridir. Bir iktidar ilişkisinde fiziksel kaynağa dayalı olarak kuvvet kullanımı yasal ya da meşru olabileceği gibi yasa dışı ya da gayrimeşru da olabilir. Modern toplumlarda devletin kullandığı en üstün iktidar olan siyasal iktidarın en önemli özelliği, meşru zor kullanma tekelini elinde tutmasıdır. Ekonomik Kaynak: Ekonomik kaynaklara sahip olanlar, bu kaynağa dayanarak iktidarı elde edip bu konumlarını devam ettirirler. İktidarı elde etmek için sahip oldukları ekonomik kaynakları dağıtma ve belli kişi ya da grupları yararlandırma yoluna gidebilirler. Ekonomik kaynağa dayalı olarak iktidar ilişkilerinde başvurulan diğer bir yöntem de rütbe, makam, ödül gibi avantajların dağıtılmasıdır. Ödüllendirme ya da cezalandırma (para cezası, rütbe yükseltmeme ya da işten kovma gibi), bu kaynağa dayalı iktidar ilişkilerinde sıkça başvurulan bir tekniktir. Sembolik Kaynak: Sembolik kaynaklar kapsamındaki teknikler arasında propaganda, endoktrinasyon (fikir aşılama) ve yönlendirme (manipülasyon) yer alır. Örnek Soru Kitle iletişim araçlarının yaygınlaşması iktidarın sembolik kaynak kullanım olanağını artırmıştır. Siyaset biliminin temel kavramlarından biri iktidardır. İnsanlar arasındaki farklılıklar toplumların hiyerarşik olarak örgütlenmesine neden olmaktadır. İktidar en genel anlamıyla bir kişi ya da grubun diğer kişi ve grupları kendi arzusu ve düşüncesi doğrultusunda etkileyip yönlendirebilmesidir. Her toplumsal oluşum kendine özgü bir siyasal sistem geliştirmektedir. Bu siyasal sistem aynı zamanda toplumsal düzeni tesis edecek ve işletecek iktidarı elde etme mekanizmalarının neler olduğunu ve iktidarın nasıl işletileceğini belirleyen iktidar yapılarını oluşturur. İktidarın Kaynakları ve Teknikleri Ekonomik zenginlik, fiziki güç, silah gücü gibi maddi farklılıkların yanı sıra bilgi, yetenek, statü, kişilik özellikleri gibi maddi olmayan farklılıklar iktidar ilişkisinde birer kaynağa dönüşür. Kitle iletişim araçları aracılığıyla kullanımı sıklaşan teknik aşağıdakilerden hangisidir? A) Yönlendirme B) Fikir aşılama C) Propaganda D) İlgi çekme E) Zor kullanma Çözüm Yönlendirme, özellikle kitle iletişim araçlarının yaygınlaşmasıyla sıkça karşılaşılan bir teknik olmuştur. Kitleler bu yolla şartlandırılmakta ve iktidar sahiplerine itibar kazandırılmaktadır. Cevap A

10 Meşruluk kurumsallaşmış, etkin ve sürekli iktidarın temelidir. Bu yüzden tüm iktidarlar meşru olduklarını kanıtlamaya dair bir çaba içerisine girerler ve sembolik kaynakları kullanırlar. İktidarın Görünümleri: Otorite ve Zor Kullanma İktidarın kaynaklarındaki farklılık, iktidarın farklı görünümlerle ortaya çıkmasına yol açar. İktidar ilişkileri ekonomik ve fiziksel kaynağa dayalı olduğunda ilişki cebir yani zor kullanma görünümünde ortaya çıkar. Zor kullanma biçimindeki iktidar en görünür, en sonuç alıcı ama aynı zamanda en riskli ve en pahalı iktidar ilişkisidir. İktidarın diğer uçtaki görünümü ise sembolik kaynaktan beslenen otorite görünümüdür. En genel anlamıyla otorite bir iktidar biçimidir ve bazen de meşru iktidar, yönetme-hükmetme olarak görülür. Otorite, bir zorlama veya manipülasyondan ziyade kabul görmüş itaat yükümlülüğüne dayanır. Sosyal İktidar: İktidarın Toplumsal Dağılımı ve Paylaşımı (Seçkinci ve Çoğulcu Teori) Bir şeyleri yapma iktidarından çok, bir şeyler üzerindeki iktidara odaklanıldığında, belli birey veya grupların kendi iradelerini diğerlerine dayatmasının bir sonucu olarak sosyal iktidar ortaya çıkar. Sosyal (toplumsal) iktidarın üç biçimi vardır. Bunlar: (i) Ekonomik iktidar: Nadir olan mal ve kaynakları elde tutup diğerlerinin emek gücüne sahip olmak (ii) İdeolojik iktidar: Bir otorite tarafından desteklenen belirlenmiş bir yapıya ait fikirleri ve inançları elde tutmak (iii) Siyasal iktidar: Fiziksel zor kullanmayı mümkün kılan birtakım donanımlara sahip olma ile temellenmiş yetki Siyaset sosyolojisi kapsamında, iktidarın sosyal hayatta işleyişi, paylaşımı ve dağılımı konusunda dört ana yaklaşım vardır. Bunlar: Korporatizm, Marksizm, Elitizm ve Demokratik Çoğulculuktur. Korporatizm: İktidarı, özel sektör (meslek örgütleri) ile devletin iş birliği çerçevesinde ele alır ve toplumun iktisadi, kültürel, siyasal tüm faaliyetslerinin bu iş birliği çerçevesinde düzenlenmesi gerektiğini savunur. Elitizme göre; tüm toplumlarda her zaman iyi örgütlenmiş ve iktidarın avantajlarını paylaşmak üzere uzlaşmış azınlıklar (seçkin, elit grup) örgütlenmemiş azınlıklara hükmeder. Siyasal İktidar ve Ayırt Edici Özellikleri Bir etkileme olarak iktidar, toplumsal etkileşimden doğan bir ilişkidir. Siyasal iktidar ise bu etkinin, tüm topluluğu ilgilendiren karar alma süreçlerinde kullanımıdır. En genel anlamıyla siyasal iktidar, belli bir ülke üzerinde yaşayan toplumun bütünü üzerinde işleyen iktidardır. 99 Siyasal İktidarın Kapsayıcılığı Siyasal iktidar ülke sınırları içindeki tüm birey, grup ve kurumlar üzerinde bir güce, yaptırıma sahiptir. 99 Siyasal İktidarın Üstünlüğü Ülke çapındaki kapsayıcılığı çerçevesinde siyasal iktidarın koyduğu kurallar diğer tüm iktidar biçimleri (sosyal, ekonomik, ideolojik) arasında en üstün konumdadır. Bu özellik, siyasal iktidarın egemenliğinin de işaretidir. Siyasal iktidar, iktidar hiyerarşisinde en üstün konumdadır. 99 Siyasal İktidarın Zor Kullanma Tekeli Siyasal iktidar, kamusal olarak örgütlenmiş etkili bir fiziksel güç, zor kullanma tekeline sahiptir. Asker ve polis gücü oluşturularak işletilen fiziksel zor kullanma tekeli çerçevesinde içeride güvenlik işlevi yerine getirilir, dış ilişkiler açısından ise savaş açma kapasitesi muhafaza edilir. Bu tekel çerçevesinde modern devletler, toplumdaki tüm birey ve grupları silahsızlandırmış ve önce sürekli ordular, ardından da sürekli polis gücü oluşturmuştur. Tüm bu düzenlemeler ve örgütlenmeler çerçevesinde, toplumsal yaşamda sadece siyasal iktidar, gerektiğinde, meşru fiziksel zor kullanmaya başvurabilir. EGEMENLİK Egemenlik özünde yasa yapma, kural koyma ve etkin biçimde hüküm sürme becerisidir. Modern siyaset anlayışında egemenlik kavramı, modern ulus devletlerin ayırt edici bir özelliği olarak siyasal iktidarı ve bu iktidarın güce sahip olduğu ülkeyi ifade etmektedir. Ulus devletin 16. ve 17. yüzyıllarda ortaya çıkmasıyla egemenlik kavramı gündeme gelmiştir.

11 Egemenliğin Boyutları 1. İç Egemenlik İç egemenliğe sahip olan bir devlet kendi halkının üzerinde mutlak otoriteye sahiptir. Egemen organ olarak devlet, kendi sınırları içindeki tüm yurttaş, grup ve kurumlar üzerinde bağlayıcı kararlar alır ve bu kararları kendi dışında bir sınır tanımadan yürütür. İç egemenliğin iki ana bileşeni vardır: Hukukî Egemenlik Siyasal Egemenlik Hukukî egemenlik; devletin ülkesi üzerindeki hiyerarşisinin en üstünde yasa yapma otoritesine sahip olması ve bu otoriteyi kullanmasıdır. Kısaca hukukî egemenlik üstün yasal otorite demektir. Bir başka deyişle devletin koyduğu yasalar herkes için geçerlidir ve bu bağlayıcılığı ortadan kaldırabilecek herhangi bir kişi ya da grup yoktur. Siyasal egemenlik; egemen otoritenin nihai kararları veren en üstün otorite olmasını ifade etmektedir. 2. Dış Egemenlik Dış egemenlik, bir devletin uluslararası düzendeki yeri ve bağımsız, özerk bir varlık olarak faaliyette bulunma kapasitesiyle ilgilidir. Ulusal egemenlik ve egemen devlet terimleri dış egemenlik kapsamındadır. Dış egemenlik açısından düşünüldüğünde bir ulus, ancak kendine has ihtiyaçlar ve çıkarlara göre kendi kaderini tayin edebilme becerisine sahip olduğunda egemendir. MEŞRULUK Meşruluk iki belirleyici nitelik barındırır: (i) yönetme hakkı veren usullerin var olduğu fikri (ii) yönetim biçimini haklı kılacak şekilde yöneten ve yönetilenlerin beraberce paylaştığı bazı dayanakların (ideoloji, rıza, inanç) varlığı Bu niteliklere dayalı olarak meşruluğun iki türünden bahsedilebilir: Usullere dayalı meşruluk Esaslara dayalı meşruluk Usullerden doğan meşruluk anlayışına göre bir düzeni meşrulaştıran ögeler arasında kurallar ve karar alma süreçlerinde takip edilen usuller önceliklidir. Esaslardan doğan meşruluk anlayışına göre ise meşruluğun değerlendirilmesinde usuller değil, iktidarın haklılaştırılması ve sorumluluğu ön plandadır. Max Weber in Meşru Otorite Tipolojisi Farklı toplumlardaki siyasal sistemleri inceleyen Weber üç tip otorite ilişkisi tanımlamıştır. 99 Geleneksel Otorite: Bu otorite çerçevesinde oluşan hiyerarşide resmî görevliler arasında ast-üst ilişkisi değil efendi-hizmetçi ilişkisi vardır. Yönetilenler topluluğun üyeleri değil, iktidar sahibinin arkadaşları veya uyruklarıdır. İtaat geleneksel iktidarda, iktidar sahibine karşı bir ödevdir. Bu tipte otoritenin gerekçesi, inancı zorunlu kılan bir gerekçedir. Geleneklere ya da kutsallığa dayalı statüler ön plandadır ve bundan dolayı geleneksel otorite, herhangi bir kural veya usulün değil, geleneğin ürünüdür. 99 Karizmatik Otorite: Karizmatik otorite, olağanüstü kişilik (peygamberlik, kahramanlık gibi) özellikleri olan karizmatik bireyin koyduğu kurallara adanmaya dayalı otoritedir. Karizmatik otorite, bu kişinin olağanüstü niteliklerinden doğan meşruluktur ve halkın bu niteliklerin olduğuna inanması önemlidir. 99 Yasal Otorite: Bu otorite tipinde meşru hükümranlık, yasal konum ve işlevsel yeterliliğin geçerliliğine olan inanca dayanır. Modern siyasal ve bürokratik sistemler, bu otoriteyi örnekler. İktidarın yasal bir yolla kullanıldığı inancı bu tür meşruluğun dayanağıdır. DEVLET VE SİYASAL SİSTEMLER Devlet iktidar türleri arasından en üstün olanıdır. Kurallarını ve emirlerini yürütmek üzere gerektiğinde şiddet ve zor kullanma yetkisine sahip tek güçtür. İnsanlık tarihinde yöneten yönetilen farklılaşmasının ortaya çıktığı ilkel topluluklardan itibaren devlet benzeri siyasi otoritelerin varlığından söz etmek mümkündür. Ancak yönetenlerin şahsından bağımsız ve tüzel bir kişilik olarak devlet modern bir olgudur. Gerek kavram olarak gerekse kurumsallaşmış bir iktidar tipi olarak devlet XVI. yüzyılda doğmaya başlamıştır. Devletin farklı tanımları mevcuttur. Bunlardan bazıları aşağıdaki gibidir: Klasik Fransız kamu hukuku doktrininde devlet, milletin hukuki kişilik kazanmış şekli olarak tanımlanmaktadır. Kelsen e göre devlet, etkili olarak yürürlükte bulunan bir hukuki normlar sistemidir. Weber e göre devlet, belirli bir toprak parçası üzerinde meşru şiddet kullanma tekelini elinde bulunduran insan topluluğudur.

12 Marksist teoride devlet, üretim araçlarını elinde tutan kapitalist burjuva sınıfının, işçi sınıfının üstünde baskı kurmak ve onun ürettiği ürüne el koymak için kullandığı bir araçtır. Liberal teoride devlet insanoğlu tarafından, bölünemez ve piyasada alınıp satılamaz nitelikteki belirli hizmetleri yerine getirmek üzere kurulmuştur. Liberaller devleti kuruluş amacıyla sınırlı, bu sınırları aşmaması gereken ve bu nedenle de yönetilenler tarafından sürekli denetim altında tutulması gereken bir araç olarak görmektedirler. Liberaller insan doğası hakkında iyimserdirler ve devletle ilgili düşüncelerini de bu iyimserlik temelinde inşa etmişlerdir. Örnek Soru Hobbes un ideal devletinin aşağıdakilerden hangisi ile tanımlanması mümkündür? A) Faşizm B) Komünizm C) Sosyalizm D) Monarşizm E) Totalitarizm Çözüm Hobbes un hayalini kurduğu devlette siyasal rejim bir totalitarizmdir. Egemen, yasama, yürütme, yargı haklarını, savaş ve barış yapma ve cezalandırma yetkisini elinde toplamıştır. Hobbes a göre bu egemen, insanın potansiyel saldırganlığını kontrol altında tutacak güce sahip olması koşuluyla bir mutlak monark ya da bir kurul olabilir. Cevap E John Locke devlet öncesi düzeni bir savaş durumu olarak betimlememektedir. O na göre bu, insanların birbirilerine saygılı oldukları bir durumdur. Ancak bu genel eğilimin dışına çıkıldığı durumlar olabilmektedir. Locke a göre devlet bu tür durumlarda insanların cezalandırma yetkisini bir koruyucuya devretmesiyle doğmuştur. Locke devleti, sadece bu özel ilişkiler alanının koruyucusu, sınırlı bir otorite olarak görür. Örnek Soru Hegel liberallerin aksine insan doğası hakkında kötümserdir. İnsanın doğal tutkularını dizginleyecek olan ise devlettir. Hegel in tanımında devlet ile toplum arasındaki sınır kaybolmakta ve devletin kamu ruhunu aşılamak amacıyla müdahale etmeyeceği bir alan neredeyse kalmamaktadır. Thomas Hobbes da devleti Hegel in düşüncesine benzer biçimde tanımlamaktadır. Ancak Hobbes insan doğası hakkında Hegel den daha kötümserdir. Devlet öncesi durumu bir savaş ortamı olarak tasvir eder ve insanların bu savaş hâline son vermek için aralarında yaptıkları sözleşme haklarını, bu sözleşmeye taraf olmayan bir egemen bıraktıklarını belirtir. Hobbes un devlet teorisinde toplumun varlığı ve devamlılığı devletin var oluşu ile mümkündür. Toplumsal barış ve istikrar için devlet, toplumsal yaşamın bütün alanlarına nüfuz etmeli ve her yerde hazır olmalıdır. Devleti açıklamak üzere çeşitli teoriler ileri sürülmüştür. Çeşitli farklılıklarına rağmen bu teorilerin çıkış noktalarının aynı olduğunun söylenmesi mümkündür. Aşağıdakilerden hangisi devletle ilgili teorilerin çıkış noktasında yer alan sorular arasında yer alamaz? A) Devletin işlevi nedir? B) Devlet gerekli midir? C) Devletin yetkileri nelerdir? D) İnsan devlete neden ihtiyaç duymuştur? E) Devletin sınırları var mıdır? Çözüm Devleti açıklamak için geliştirilen teorilerde şu sorulardan hareket edilmiştir: İnsanoğlu devlete niçin ihtiyaç duymuştur? Başka bir ifadeyle devletin kökeni, hakikati, özü ve işlevi nedir? Devletin yetkileri ve sınırları ne olmalıdır? Bu teorilerde, devletin neden gerekli olduğuna dair farklı açıklamalar getirilmekle birlikte gerekli olup olmadığının sorgulanması söz konusu değildir. Farklı gerekçelerde de olsa devletin gereği konusunda hem fikir olunmaktadır. Cevap E

13 Modern Devletin Oluşumu Modern devlet, başka bir ifadeyle ulus devlet, Batı da yaklaşık on asırlık bir geçmişi olan, iktisadi, toplumsal ve siyasi bir örgütlenme tarzı olan feodalitenin yerini kapitalist üretim biçiminin almaya başlamasına paralel olarak oluşmuştur. Batı da demokratik katılım ve temsil olgusunun temelleri büyük ölçüde bu dönemde atılmıştır. Bu meclisler, Batı da siyasetin toplumsallaşmasının kurumsal yansıması olan parlamentoların temelini oluşturdu. Feodal beyler karşısında güçlenen burjuvazi, kapitalist üretim biçiminin güçlenmesi için merkezî bir devlete ihtiyaç duymuştur. Kapitalist üretim biçimi, ülke çapında yasaları etkili biçimde geçerli, üretimin ve pazarlamanın güvenlik içinde yapılabilmesine aracılık edecek güçlü bir devleti gerekli kılmıştır. Kapitalist üretimin gerektirdiği çok sayıda farklı uzmanlık alanında iş gücünün eğitimi, bu kişilerin üretim sürecinde rahat iletişim kurması için ortak bir kavram seti ve semboller sistemine sahip kılınması için gerekli temel eğitimin verilmesi, iletişim araçlarının sunulması gibi hizmetler yine modern devlet tarafından yerine getirilmektedir. Ulus devlet kapitalist sistemle bağlantılı bu işlevleri yerine getirmek için doğmuştur. İtalya da Machiavelli, Fransa da Jean Bodin ve İngiltere de Thomas Hobbes merkezî devletin teorik temellerini atmışlardır. Machiavelli İtalyan siyasal birliğinin kurulması, Bodin Fransa daki din savaşlarının önlenmesi, Hobbes İngiliz iç savaşının bir daha yaşanmaması için düşünsel bir arayış içindeydiler. Farklı kaygılarla yola çıkmış olsalar da sonuçta her üçü de mutlak monarşiyi çare olarak görmüşlerdir. Üstlendiği yeni işlevlerle devlet ve genişleyen mekanizmalar sonucunda devlet kralın şahsından daha fazlasını ifade etmeye başlamıştır. Bu gelişmelere paralel olarak kralın şahsından bağımsız bir devlet tüzel kişiliği tarih sahnesindeki yerini almaya başlamıştır. Ulus devletin tüm kurumları kralla burjuvazi arasındaki pazarlık süreci içerisinde oluşmuştur. Ancak bu iş birliği her zaman için geçerli olmamıştır. Kral ile burjuvazinin ve soyluların yer aldığı parlamento arasında iktidar mücadelesi yaşanmıştır. Bu mücadelenin doruk noktasına çıktığı üç büyük devrim şunlardır: İngiliz Devrimi (1640-1688), Amerikan Devrimi (1776), Fransız Devrimi (1789). Kapitalizmin gerektirdiği işler birbirinden bağımsız burjuva kent yapılarının siyasi bakımdan bütünleşmesini zorunlu kılmıştır. İhtiyaç duyulan hizmetlerin nasıl, kimler tarafından ve hangi kaynaklarla yerine getirileceği gibi konular, farklı kentlerden gelen temsilcilerin katıldığı bir platformda kararlaştırılmaya başlanmıştır. Bu devrimlerin ardından modern demokratik devlet doğmuştur. Bir zamanlar hükümdara ait olan egemenlik artık parlamentoya devredilmiş ve parlamento mutlak yasa yapıcı durumuna gelmiştir. Devlet gerçek bir kişi olmamakla birlikte yönetenlerin şahsından bağımsız bir tüzel kişiliğe sahiptir.

14 Örnek Soru Devlete bu anlamda hukuki bir kişilik tanımanın sağladığı fayda aşağıdakilerden hangisidir? A) Devletin devamlılığının sağlanması B) Yeni devletler kurulabilmesi C) Ulusların kendi kaderlerini tayin hakkına sahip olması D) Devletin tek başına bir güç olması E) Devletin bağımsızlığının tanınması Çözüm Devletin tüzel bir kişiliğe sahip olmasının birçok yararı vardır. Devlet bu hak sayesinde çeşitli haklara sahip olabilmekte, borç alabilmekte ya da verebilmekte, davalarda taraf olabilmektedir. Bunun yanı sıra devletin kişiliği, onu yönetenlerden bağımsız olarak ve onların ömrü ile sınırlı olmaksızın devamlılığını sağlamaktadır. Cevap A BİR HUKUK DEVLETİ OLARAK TÜRKİYE 1982 Anayasası'nın 87 nci maddesine göre kanun koymak, değiştirmek ve kaldırmak Türkiye Büyük Millet Meclisinin görev ve yetkisidir. Anayasa kanun koymak tan bahsetmekte, kanunların nasıl yapılacağını ve yayımlanacağını belirtmekte ama kanun kavramını tanımlamamaktadır. Anayasanın öngördüğü unsurlar doğultusunda kanun şu şekilde tanımlanabilmektedir: Kanun, parlamento kararı dışında kalan ve Anayasanın yetki verdiği Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından (m.7, 87), Anayasada öngörülen kanun yapma usullerine uyularak yapılan (m.88) ve Cumhurbaşkanınca yayımlanan (m.89) işlemlerdir. Kanunların nasıl hazırlanacakları, nasıl kabul edilecekleri ve nasıl yayımlanacakları 1982 Anayasası'nın 88 ve 89 uncu maddeleri ile Meclis İçtüzüğünün 73 ilâ 91 inci maddelerinde düzenlenmiştir. Kanunların yapılması sürecini öneri, görüşme, kabul ve yayım şeklinde dört aşamada inceleyebiliriz. 1. Öneri Hukuk Devletinin Özellikleri: Hukuk devleti her şeyden önce eşitlik ilkesine dayanır. Tüm bireyleri aynı insani öze sahip olarak kabul eder ve buradan hareketle insanlar arasında ayrım yapmaz. Bununla birlikte devletin bütün kurallarını, faaliyetlerini ve kurumlarını hukukun üstünlüğü ilkesine dayandırır. Burada esas alınan hukuk, insanların vazgeçilmez, temel ve evrensel haklarla dünyaya geldiğini kabul eden tabii hukuktur. Tabii hukuk ilkesi hem devletin üzerinde yer alır hem de üretilen pozitif hukuk (toplumun ürettiği yasalar) için bir referans oluşturur. Başka bir deyişle hukuk devleti ilkesine göre işleyen bir toplumda tabii hukukun gereği olarak temel hak ve hürriyetlere aykırı yasa üretilemez. Yasalar yönetici elitin topluma hibe ettiği bir bağış değil; aksine toplumun kendi temsilcileri aracığıyla tabii hukukun ışığı altında formüle ettiği kurallardır. Dolayısıyla yasaların temel hak ve hürriyetleri esas alması ve toplumun rızasına dayanması şarttır. Hukuk devletinde yasalar yaptırımcı değil yapıcıdır, yasaklayıcı değil, özgürleştiricidir. Hukuk devletinde yasaların kabul ettiği temel ilke özgürlüklerin esas, sınırlamaların ise istisnai olmasıdır. İstisnai bir durum olmadıkça temel haklar ve özgürlüklerle ilgili bir sınırlama getirilemez. Hukuk Devletinin Temel İlkeleri: 1. Devletin faaliyetlerinde hukuk kurallarıyla bağlı olması 2. Hukuk önünde eşitlik ve devletin tarafsızlığı 3. Temel hakların güvence altına alınması 4. Devletin yargısal denetimi, hâkim ve yargı bağımsızlığı Anayasamızın 88 inci maddesi Kanunların Teklif Edilmesi başlığını taşımakta ve bu maddenin birinci fıkrası Kanun teklif etmeye Bakanlar Kurulu ve milletvekilleri yetkilidir. demektedir. a) Kanun Tasarısı Kanun tasarısı, Bakanlar Kurulu tarafından verilen bir kanun önerisidir. İçtüzüğün 73 üncü maddesine göre kanun tasarılarının bütün bakanlarca imzalanmış olması gerekir. Bir bakan tarafından dahi imzalanmasa kanun tasarısı sunulmuş olmaz. Yine aynı maddeye göre kanun tasarıları gerekçeli olmak zorundadır. Gerekçede tasarının tümü ve maddeleri hakkında bilgiler, kaldırılması veya eklenmesi istenilen hükümlerin neler olduğu ve neden kaldırılması, değiştirilmesi veya eklenmesi gerektiğinin açıkça gösterilmesi gerekmektedir. Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı, Bakanlar Kurulu tarafından bu şekilde gelen kanun tasarılarını ilgili komisyonlara doğrudan doğruya havale eder. b) Kanun Teklifi Milletvekilleri tarafından verilen kanun önerilerine kanun teklifi denir. Her milletvekili kanun teklif etmeye yetkilidir. Yani kanun teklif etmek için belli sayıda milletvekilinin bir araya gelmesi gerekli değildir. İçtüzüğün 74 üncü maddesinde açıkça kanun tekliflerinin altında bir veya birden fazla imza bulunabileceği belirtilmiştir. Kanun teklifleri de gerekçesiyle birlikte Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına verilir. Kanun teklifleri Başkanlıkça doğrudan doğruya komisyonlara havale edilir. Komisyonlar şartlarına uymayan kanun tekliflerini sahiplerine tamamlatmaya yetkilidirler (İçtüzük, m.74).

15 Verilen kanun teklif ve tasarıları gündeme alınmadan önce Genel Kurula bilgi verilmek şartıyla geri alınabilir. Ancak tasarı veya teklifler gündeme alınmışsa geri alınabilmesi için Genel Kurulun karar vermesi gerekir (İçtüzük, m.75). Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından reddedilmiş olan kanun tasarı ve tekliflerinin, aynı yasama dönemi içinde yeniden verilebilmesi için bir tam yılın geçmesi gerekir (İçtüzük, m.76). Bir yasama döneminde sonuçlandırılamamış olan kanun tasarı ve teklifleri hükümsüz sayılır (İçtüzük, m.77). Buna anayasa hukuku literatüründe kadük olma (caducité) denir. Ancak Bakanlar Kurulu ve milletvekilleri bu tasarı ve teklifleri yenileyebilirler (İçtüzük, m.77). Kanun tasarı ve teklifleri hakkında ilgili komisyon bir rapor hazırlar. Rapor Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına sunulur (İçtüzük, m.79). 2. Görüşme Türkiye Büyük Millet Meclisinde kanun tasarısı ve tekliflerinin görüşülebilmesi için her şeyden önce, Genel Kurulda toplantı yeter sayısı nın olması gerekir. Bu sayı Anayasanın 96 ncı maddesi uyarınca üye tam sayısının en az üçte biri, yani 184 milletvekilidir. Başkan birleşimi açtıktan sonra, bu sayının olmadığı konusunda tereddüt ederse veya görüşmeler sırasında yirmi üye ayağa kalkmak veya önerge vermek suretiyle yoklama yapılmasını isterse Başkan yoklama yapar (İçtüzük, m.57). Görüşmelere başlamak için kanun tasarısı veya teklifi hakkında komisyon raporunun Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı tarafından Genel Kurula sevk edilmesi gerekir. Genel Kurula sevk edilen komisyon raporu, aksine karar alınmadıkça dağıtım tarihinden itibaren kırk sekiz saat geçmedikçe görüşülemez (İçtüzük, m.52/1). İçtüzüğün 52 nci maddesinin ikinci fıkrasına göre: Bu süre (kırk sekiz saatlik bekleme süresi) geçmeden (komisyon raporunun) gündeme alınması, gündemdeki kanun tasarı veya teklifleri ile komisyonlardan gelen diğer işlerden birine öncelik verilerek bu kısmın ilk sırasına geçirilmesi, Hükûmet veya esas komisyon tarafından gerekçeli olarak Genel Kuruldan istenebilir. Bu takdirde Genel Kurul işaret oyuyla karar verir. Buna anayasa hukuku literatüründe öncelikle (takdimen) görüşme denir. İçtüzüğün 52 nci maddesinin ikinci fıkrasından da anlaşılacağı üzere, öncelikle görüşmenin iki değişik anlamı vardır. a) 48 Saatlik Bekleme Süresinin Kaldırılması: İçtüzüğün 52 nci maddesinin ikinci fıkrasına göre Hükûmet veya esas komisyon gerekçeli olarak bu 48 saatlik bekleme süresinin kaldırılmasını Genel Kuruldan isteyebilir. Genel Kurul bu istemi işaretle oylar. Kabul ederse öncelikle görüşme yapılır yani 48 saat beklenmeksizin görüşmelere geçilir. b) Bir Metni İlk Sıraya Geçirme: İçtüzüğün 52 nci maddesinin ikinci fıkrasına göre Hükûmet veya esas komisyon gerekçeli olarak gündemdeki kanun tasarı veya teklifleri ile komisyonlardan gelen diğer işlerden birine öncelik verilerek bu kısmın ilk sırasına geçirilmesini Genel Kuruldan isteyebilir. Genel Kurul bu istemi işaretle oylar. Kabul ederse öncelikle görüşme yapılmış olur. Örneğin normalde gündemin kanun tasarı ve teklifleri ile komisyonlardan gelen diğer işler kısmının 50 nci sırasında yer alan bir kanun tasarısı, bu yolla bu kısmın 1 inci sırasına alınabilir ve böylece 50 nci sırada görüşülmesi gereken bir kanun tasarısının öncelikle görüşülmesi sağlanmış olur. Bir kanun tasarı veya teklifi hakkındaki komisyon raporunun Genel Kurula sunulmasından kırk sekiz saat sonra veya öncelikle görüşülmesine Genel Kurul tarafından karar verildikten sonra görüşmelere geçilebilir. Bir kanun tasarı veya teklifinin Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunda görüşülmesine, bu tasarı veya teklif hakkında esas komisyon tarafından hazırlanan raporun okunmasıyla başlanır. Ancak bu raporun tamamının okunmasına gerek yoktur. Başkan, raporun tamamının okunmasına gerek olup olmadığını Genel Kurula sorar. Genel Kurul gerek olduğuna karar verirse komisyon raporu aynen okunur (İçtüzük, m.79). Bir kanun tasarı ve teklifinin esas komisyon tarafından reddi istenir ve bu rapor Genel Kurul tarafından benimsenirse kanun tasarı ve teklifi reddedilmiş olur. Rapor Genel Kurul tarafından benimsenmezse komisyona geri verilir (İçtüzük, m.80). Bu ön safha geçilirse kanun tasarı veya teklifinin Genel Kurulda görüşülmesine geçilir. Bir kanun tasarı veya teklifinin Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunda görüşülmesi iki aşamada olur (İçtüzük, m.81/2): a) Birinci Aşama: Genel Kurulda önce kanun tasarı veya teklifinin tümü üzerinde görüşme yapılır (İçtüzük, m.81). Kanun tasarı veya teklifinin tümü üzerinde görüşmelerde siyasi parti grupları, komisyon ve Hükûmet adına yapılan konuşmalar yirmişer dakika ile ve üyeler tarafından yapılan konuşmalar onar dakika ile sınırlıdır (İçtüzük, m.81). Bundan sonra maddelere geçilmesi konusunda oylama yapılır. Maddelere geçilmesi kabul edilmezse kanun tasarı veya teklifi reddedilmiş sayılır. b) İkinci Aşama: Bir kanun tasarı veya teklifinin bütünü hakkında görüşmeler tamamlanıp maddelere geçilmesi oylama sonucunda kabul edilmişse maddelerin tek tek görüşülmesine geçilir. Yürürlükteki İçtüzük, kanun tasarı veya tekliflerinin tümü üzerinde görüşmelerin yapılmasından hemen sonra, ara vermeksizin, kanun tasarı veya tekliflerinin maddeleri üzerinde görüşmeye geçilmesini öngörmektedir (İçtüzük, m.81, 82).