Giriş. Bitkilerde boya maddeleri ve İran da bulunan önemli boya bitkileri. 1 doğal ya da yapay liflerden iplik eğirmek için kullanılan bir araçtır.



Benzer belgeler
T.C İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ ORMAN FAKÜLTESİ ORMAN ALTI ODUNSU BİTKİLER. Hazırlayan: Danışman: Yrd.Doç.Dr Nurgül KARLIOĞLU

Juglans (Cevizler), Pterocarya (Yalancı cevizler), Carya (Amerikan cevizleri)

ODUN DIŞI ORMAN ÜRÜNLERİ BİTKİ TANIMI II

Dr. Hülya ÇAKMAK Gıda Mühendisliği Bölümü ANTİOKSİDANLAR

Pistacia terebinthus L. (Menengiç)

Porsuk. Şube : Gymospermae Sınıf : Coniferae Takım : Taxoideae Familya : Taxaceae Cins : Taxus L. Tür : Taxus baccata L.

Kullanım Yerleri. İnsan beslenmesinde kullanılır. Şekerin hammadesidir. Küspesi hayvan yemi olarak kullanılır. İspirto elde edilir


KİŞNİŞ(Coriandrum sativum)

Elma kış dinlenmesine ihtiyaç duyan meyve türü olup, soğuklama gereksinimi diğer meyvelere göre uzundur.

Ceviz Fidanı-Ağacı İklim ve Toprak İstekleri

KURU İNCİR DÜNYA ÜRETİMİ TÜRKİYE ÜRETİMİ

Çayın Bitkisel Özellikleri

CORYLACEAE 1C 1 E. Anemogam, kışın yaprağını döken odunsu bitkilerdir. Gövde kabukları çatlaksız ya da boyuna çatlaklıdır. Tomurcuklar sürgüne

MALVACEAE (EBEGÜMECİGİLLER)

FAGACEAE. kürenin subtropik ve serin bölgelerinde ormanlar kuran 600 kadar türü vardır.

BİTKİ TANIMA I. P E P _ H 0 4 C h a m a e c y p a r i s l a w s o n i a n a ( L a v z o n Ya l a n c ı S e r v i s i ) Yrd. Doç. Dr.

BİTKİ MATERYALİ II: ANGIOSPERMAE

GENUS: ABİES (GÖKNARLAR)

Picea (Ladin) Picea abies (Avrupa Ladini) Picea orientalis (Doğu Ladini) Picea glauca (Ak Ladin) Picea pungens (Mavi Ladin)

Quercus ilex L. (Pırnal meşesi)

KURU İNCİR. Hazırlayan Çağatay ÖZDEN T.C. Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi

ODUN DIŞI ORMAN ÜRÜNLERİ

Kanola Bitkisi, Yağı ve Özelikleri

GENUS: Convolvulus (gündüz güzeli, gündüz sefası)

Doğal Boyalar İle Sentetik Boyaların Karşılaştırılması

ANGİOSPERMAE (KAPALI TOHUMLULAR) Yrd. Doç. Dr. Hüseyin FAKİR

Bilim adamları canlıları hayvanlar, bitkiler, mantarlar ve mikroskobik canlılar olarak dört bölümde sınıflandırmışlar.

CUPRESSUS L. Serviler

BİTKİ TANIMA I. Yrd. Doç. Dr. Taki DEMİR

Defne ağacı, bahçeye güzellik verir. Defne yaprağı, yemeklerinize lezzet katar. Defne yağlı sabunu ise cildinizi güzelleştirir

Orman Altı Odunsu Bitkiler

Fiziki Özellikleri. Coğrafi Konumu Yer Şekilleri İklimi

Salix caprea L., Keçi Söğüdü, Orman Söğüdü

2-3 metre kadar boylanabilen, bol dallı bir çalıdır. Kışın yapraklarını döker. Dalları köşeli ve dikenlidir.

C e d r u s ( S e d i r ) C e d r u s a t l a n t i c a C e d r u s b r e v i f o l i a C e d r u s d e o d o r a C e d r u s l i b a n i

ODUN DIŞI ORMAN ÜRÜNLERİ

HAZIRLAYAN GAZİANTEP SANAYİ ODASI TİCARET DAİRESİ EKİM

Juniperus communis. Adi Ardıç

KAPLAN86 CEVİZİ. Kaplan 86 Cevizi

BROKKOLİ (Brassica oleracea var. italica)

Şeker Kamışı Sugarcane (Saccharum officinarum L.)

MORDAN YÖNTEMLERĠ ĠLE YÜN BOYAMA VE HASLIK DEĞERLERĠNĠN

P E P _ H 0 5 C

Hangi vitamin hangi besinlerde var?

TAXODIACEAE. Sequoia (Monotipik) Sequoiadendron (Monotipik) Taxodium Cryptomeria (Monotipik) Sequoia sempervirens. Sequoiadendron giganteum

BETULACEAE. Alnus cinsleri vardır.

BİTKİ MATERYALİ II: ANGIOSPERMAE

Kömür ve Doğalgaz. Öğr. Gör. Onur BATTAL

BİTKİ MATERYALİ II: ANGIOSPERMAE

İSMAİL ŞENEL MADEN Y. MÜH. (ODTÜ) DOĞA VE KUŞ GÖZLEMCİSİ

ÇİLEK YETİŞTİRİCİLİĞİNDE GÜBRELEME

CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI

İSMAİL ŞENEL MADEN Y. MÜH. (ODTÜ) DOĞA VE KUŞ GÖZLEMCİSİ

DIS TICARET ARASTIRMA SERVISI

Coğrafya Proje Ödevi. Konu: Hindistan ve Nijerya nın Ekonomik Özellikleri. Kaan Aydın 11/D

CANLILARIN YAPISINDA BULUNAN TEMEL BİLEŞENLER

BODRUMLU GİRİŞİMCİ YENİ BİR TAVUK IRKI YARATMAK İSTİYOR

GYMNOSPERMAE. (Açık Tohumlular)

doğal boyama reçeteleri

Sıcaklık. 40 dereceden daha yüksek sıcaklarda yanma görülür. Yıllık sıcaklık ortalaması 14 dereceden aşağı olmamalıdır.

BİTKİ MATERYALİ II: ANGIOSPERMAE

TAXUS : (Porsuklar) (8 Türü var) Taxus baccata L. (Adi Porsuk)

SÜT VE SÜT ÜRÜNLERİ YETERLİ VE DENGELİ BESLENMEDEKİ ÖNEMİ

BESİN GRUPLARININ YETERLİ VE DENGELİ BESLENMEDEKİ ÖNEMİ

Tarım, yeryüzündeki belli başlı üretim şekillerinden en gerekli ve yaygın olanıdır. Tarımın yapılış şekli ve yoğunluğu, ülkelerin gelişmişlik

CANLILARIN TEMEL BİLEŞENLERİ

BİTKİ TANIMA 2. Dr. Sergun DAYAN

YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARI. Gökhan BAŞOĞLU

BİTKİ MATERYALİ II: ANGIOSPERMAE

ACER BUXUS TİLİA FRAXİNUS

Proje Koordinatörü : Prof. Dr. Ayla GÜRDAL

ZEHİRSİZ DOĞA MANTARLARI. Yrd.Doç.Dr. Halil DEMİR

10 cins; Sciadopitys Metasequoia Cunninghamia Taiwania Athrotaxis. Glyptostrobus Sequoia Sequoiadendron Cryptomeria Taxodium

Sedirler (Cedrus) Türkiye de doğal olarak yetişen. Türkiye de egzotik (yaygın ya da parklarda)

Taksonomi. Familya: Compositea Tür : Cichorium endive Çeşit : Cichorium intybus (witloof)

AVRUPA BİRLİĞİ VE ULUSLARARASI İŞBİRLİĞİ ŞUBESİ

Efsanevi SBK serisi 19 yıllık başarı! 20 den fazla ülke

GDM 402 YAĞ TEKNOLOJİSİ. Prof. Dr. Aziz TEKİN

İbreliler. Sequoia sempervirens (Kıyı Sekoyası) Sequoiadendron giganteum (Mamut Ağacı) Yrd. Doç. Dr. Taki DEMİR SAÜ PMYO

BROKOLĠ YETĠġTĠRĠCĠLĠĞĠ Gübreleme Organik madde oranı toprak analizi sonucunda 0-2 arasında ise ekim öncesinde dekara 1,5 lt gelecek şekilde Hum Elit

BAHÇE ÇİÇEKLERİ Perenniyal veya mevsimlik olan çok boylanmayan çiçeklerdir. Yer örtücü işlevi vardır Ağaç veya çalı gibi bitkilerin altında kullanılır

BÖRÜLCE YETĠġTĠRĠCĠLĠĞĠ Black Strong Ürünlerinin Börülce YetiĢtiriciliğinde Kullanımı Besin maddelerince zengin toprakları sever. Organik madde oranı

Erkek çiçekler bir eksen etrafında dizilmiştir. Etaminlerde iki polen tozu torbası vardır. Çiçek tozları marttan itibaren olgunlaşır.

KAVAK VE HIZLI GELİŞEN TÜRLER

İNCİRİN TOPRAK İSTEKLERİ VE GÜBRELENMESİ. Yrd. Doç. Dr. Mehmet ZENGİN

Bu maddelerden ekşi olan ve turnusol kâğıdını kırmızı renge dönüştürenler asit özelliği taşır. Tadı acı olan, kayganlık hissi veren ve turnusol

Magnezyum Sülfat. Magnezyum Sülfat nedir?

Sağlıklı, lezzetli, pratik

Prof. Dr. Nuray Mücellâ Müftüoğlu ÇOMÜ, Ziraat Fakültesi, Toprak Bölümü Çanakkale. Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü Rize

YAZILI SINAV CEVAP ANAHTARI COĞRAFYA

ULUDAĞ İHRACATÇI BİRLİKLERİ GENEL SEKRETERLİĞİ AR&GE ŞUBESİ

ENERJİ KAYNAKLARI ve TÜRKİYE DİYARBAKIR TİCARET VE SANAYİ ODASI

AVUSTURYA VE MACARİSTAN DA TAHIL VE UN PAZARI

* Ülkemizde doğal olarak yetişmemekle birlikte park ve bahçelerde çok yaygın olarak iki türü kullanılmaktadır.

ERİK YETİŞTİRİCİLİĞİ ERİK FİDANI VE AĞACI İKLİM İSTEKLERİ

Günde bir elma doktoru evden uzak tutar.

KAFEİN. HAZIRLAYANLAR Harun ÇOBAN Murat ALTINKAYA Soner SARUHAN

TEMEL GÖSTERGELER. Ülkedeki işgücünün 1/3 ünden fazlası tarım ve tarıma dayalı sektörlerde istihdam edilmektedir.

Transkript:

İçindekiler Giriş 1 Neden Doğal Boya? 2 Bitkilerin içinde bulunan boya maddeler 4 Tanen 4 Antrakinon 5 Karatenoid 5 Porfirin 7 Betalanin 8 Flavonoid 8 İran 10 Coğrafya ve iklim 11 İran da Tarım 14 Bazı boya bitkilerinin özellikleri 15 Nar 15 Amberbaris 18 Ceviz 20 Kökboya 23 Karaman kimyonu 25 Kına 27 Hünnap 29 Safran 33 Muhabbet çiçeği 38 Sumak 40 soğan 43 Kaynaklar 44 I

١ Giriş Bitkisel boyamacılık, bitkilerin kök, gövde, yaprak ve çiçeklerindeki boyarmaddelerden yararlanılarak yapılan boyamacılık işlemidir. Boyamacılık için kullanılan bitki örnekleri kurutularak veya taze olarak kullanıldığı gibi belirli mordan maddeleri kullanılarak da bir ön işlemden geçirilebilir. Mordan maddelerinin kullanımının amacı, boyaların sabitleşmesini ve değişik renk tonlarının eldesini sağlamaktır. Bitkilerin boya yapımında kullanılması, tarihin çok eski devirlerinden beri bilinen bir sanattır. Tarihte dokumacılık kültürü ile başlayan ve onunla beraber gelişen doğal boyacılık, dünya üzerinde var olan birçok medeniyet tarafından uygulanmış ve bu medeniyetlerin gelenekleri arasında yer edinmiştir. En eski bulunan boyalı tarihi eserler 150 200 bin yıl onceye dayanmaktadır. Milattan önce 2000 yıllarında Çinli'lerin bitkisel indigo ve çin yeşili denen özel boyalarla ipek dokumaları boyadıkları bilinmektedir. Yine Mısır'da yapılan mumya kazılarında bitkisel ve madensel boyaların bilindiği anlaşılmaktadır. Dünyanın ilk bulunan Çıkrık 1 makinası İran ın batısında İlam ların uygarlığından miras kalmış. Buna dayanarak ozamanlarda İran da boya bitkilerinden kumaş boyamak amacıyla kullanılmaktaymış. İran da 5-6 bin yıl M.Ö. kalan vey akın zamanlarda bulunan çömleklerde 2 boya kullanılmıştır. Tarihi eserleri gözden geçirerek İran lıların renk ve boyanı yakından tanıdıkları, boyaya ve boyacıya önem vermeleri anlaşımıştır. Araştırmaların sonuçlarına göre İran da kızılkök, çivit out, muhabbetçiçeği, ceviz kabuğu, nar kabuğu ve safran dan elde edilen boya bir çok eserde kullanılmıştır. 1 doğal ya da yapay liflerden iplik eğirmek için kullanılan bir araçtır. 2 Terracotta (fırında pişirilmiş tuğla veya çömlek)

٢ Neden Doğal Boya? Doğal boyaların güzelliklerinin temel nedeni ne ola bilir? Nasıl oldu suni boyaların ortaya çıkması bütün doğal boyaların dengesini bozdu ya ortadan kaldırdı? Doğal boyaları yeniden canlandırması için ve onların sihirli gücünü ortaya koymak için (kitaplarda olması gibi) bilimden onceki deviremi gitmek gerekir? Yoksa bu soruları jevaplamak için tabiatın ruhunu mu araştırmalıyız? Doğa, doğal maddelerle boyamaya asla karşı değil, aynı zamanda doğal boyaların yüksek kalitesine çoğu mantıksal neden bulunmaktadır. Halı sanayisinde sadece üç renk elde edilmektedir: mavi, kırmızı ve sarı; bunların karışımı boya kazanında alt renkleri ortaya çıkarır (mor, turuncu ve yeşil). Esas renkler farklı ve belli oranlarda karıştırılırsa, üçüncü derece renkler elde edile bilir. Suni renklerle boyanan üç yün ipliği yan yana koyulursa, uzmanlar onların görüntüsünü fazlasiyla kötü olduğunu ve uyuşmamalarını soylerler. Değişen ve gelişen teknoloji sonucunda kimyasal boyaların keşfedilmesi ve giderek günlük yaşantımızda aldıkları yeri artırmaları doğal boyacılığı olumsuz yönde etkilemiştir. Boyama tekniğinin zahmetli ve zaman alıcı olması, elde edilen renklerin sınırlı olması ve bazılarının haslık değerlerinin düşük olması gibi olumsuzluklar doğal boyacılığı kimyasal boyalar karşısında rekabet edemeyecek duruma getirmiştir. Bütün bu olumsuzluklara rağmen kimyasal boyalarla boyanmış ipliklerle dokunan halı ve kilimlerde bitkisel boyalı ipliklerle dokunan halı ve kilimlerde var olan zengin kültür ve sanat değeri bulunmamaktır. Bitkisel boyalarla boyanmış ipliklerle üretilen dokumaların bünyelerinde barındırdıkları bu değer maddi kültürümüzün bir kanıtıdır. Toplumlar da gerçek varlıklarının devamını ancak maddi kültürlerinin devamı ile sağlayabilirler. Buradan, halı ve düz

٣ dokumacılığımız ile bir bütün olarak düşündüğümüz bitkisel boyacılığımızın sürdürülebilirliğinin sağlanmasının, kültürümüzün devam etmesi ve dolayısıyla da dünya üzerinde toplumsal varlığımızın devam etmesinin sağlanması açısından önem taşıdığı görülmektedir. Kültürel değer taşıyan ve tamamen geleneksel yöntemlerle üretilen ürünlerin iç ve dış pazarda, özellikle de dış pazarda gelişmiş ülkelerde tercih edilme oranı giderek yükselmektedir. Amerika Birleşik Devletleri, Japonya ve Almanya ihracat yaptığımız ülkeler arasında ön sıralarda yer almaktadır. El dokuması halıcılık sektörü için bu bir fırsat olarak değerlendirilmelidir. Bu fırsattan yararlanabilmenin yolu ise el dokuması halıcılığın geliştirilmesi çalışmalarının bitkisel boyacılığın geliştirilmesi çalışmaları ile bir bütün olarak düşünülmesi ve paralel olarak yürütülmesinden geçmektedir. Bitkisel boyacılığın hammaddesini ya doğada kendiliğinden yetişen bitkiler ya da tarımı yapılan bitkilerin atık kısımları oluşturmaktadır. Buna göre dokumacı herhangi bir ücret ödemeden boya materyaline ulaşabilmekte ve böylelikle ürününü oluştururken maliyeti azaltmaktadır. Bitkisel boyacılığın devam ettirilmesinin gerekliliğini ve önemini açıklayan bir diğer unsur olan bu durum ile dokumacı hem kültürel değeri yüksek ve dolayısı ile daha çok talep edilen bir ürün üretirken hem de maliyeti düşürerek iki kez ekonomik fayda sağlayacaktır. Ayrıca kimyasal boyaların günlük yaşantımızdaki aldıkları yeri giderek artırmalarıyla birlikte üretim ve uygulama aşamalarında çevre kirliliğine yaptıkları katkının da giderek artması bu alanda bitkisel boyaların alternatif bir kaynak olarak önemini vurgulamaktadır.

Tanen 3 Tanen, tannik asit (Fransızca: tanin - sepi maddesi) olarak da bilinir. Bitkilerde boya maddeleri ve İran da bulunan önemli boya bitkileri ۴ Bitkilerin içinde bulunan boya maddeler Tanenler polifenolik bileşikler olup, kolza, bakla, çay ve sorgumda gibi bitkilerden elde edilen, açık sarı-kahverengi toz, pul ya da süngersi bir kütle halindeki biçimsiz (amorf) maddelere verilen addır. Tanenler genellikle bitkilerin kök, odun, kabuk, yaprak ve meyvelerinde bulunur. Başlıca kullanım alanı olan dericilik ve boyacılık dışında tanenler şarap ve biranın berraklaştırılmasında, petrol kuyularındaki sondaj çamurunun akışkanlığının artırılmasında ve buhar kazanlarının çeperlerinde birikinti oluşumunun engellenmesinde kullanılır. Tıpta damarları ve mukozayı büzücü etkilerinden ötürü bademcik, farenjit, basur ve bazı deri hastalıkları ilaçlarının bileşimine girer. Tanenler kimyasal açıdan, hidroliz olabilenler tanenler ve kondanse tanenler olmak üzere iki ana grupta incelenir. Birinci grupta yer alan tanenler bir asit ya da enzim eşliğinde hidroliz olarak gallik asit, pirokateşik asit ve şeker gibi, suda çözünebilen bileşikler verir. Suda az, alkolle asetonda iyi çözünür. Hidroliz olabilen tanenlerin en iyi bilinen örneklerinden biri gallotanenlerdir. Çok daha geniş bir grup olan kondanse tanenler ise hidroliz olamazlar. Bunlar ısı karşısında kuvvetli asitlerle ya da bazı yükseltgeyici maddelerle flobafen denen koyu kırmızı renkli çözünmez bileşikler oluşturur. 3 Tannin

۵ Antrakinon 4 Antrakinon kristalleri sarı renkli prizmalar şeklindedir. Erime noktası 286 C ve kaynama (süblimleşme) noktası 380 C dir. Özgül ağırlığı 1,438 gr/ml dir. Antrakinon suda çözünmez ancak alkol, eter ve aseton gibi çözücülerde çözünür. Antrakinon boyaları: Antrakinon molekül yapısına dayalı boyar maddeler grubudur. Bu gruptaki boyar maddeler, çeşitli dokuma elyafına uygulanma tekniklerine göre sınıflara ayrılırlar. Antrakinon asit boyalarının terkibinde -SO3H grubu bulunur. Bu grup hem boyanın suda çözünmesini hem de yün ve ipek elyafı üstünde sabitleşmesini sağlar. Böylece mordan kullanmaya gerek olmadan yün ve ipek lifleri bu boyar maddelerle boyanabilir. Antrakinon dağılım boyalarında asit boyalarındaki suda çözünebilir gruplar yoktur. Bu boyalar, uygulama banyosuna katılan ve boyanın kalloidal halde dağılmasını sağlayan sabun veya benzeri katkı maddeleriyle naylon ve sun i ipek gibi liflerin üzerinde tutunabilir. Antrakinon tekne boyaları, renklerin canlılığı, güneş ışığı ve yıkama ile solmama özellikleriyle çok değerli boyar maddelerdir. Karatenoid 5 Karatenoid bitkilerde ve bazı diğer fotosentetik mikroorganizmalarda (yosunlar, bazı mantarlar ve bazı bakterilerde) bulunan pigmenttir. Altı yüzün üzerinde bilinen karotenoid vardır; ksantofiller ve karotenler olarak iki sınıfa ayrılır. Karatenoidler, C 40 çoklu doymamış (polyunsaturated) hidrokarbonların (karotenler) ve bunların oksitlenmiş türevlerinin (ksantofiller) bir sınıfını oluşturur. Bu bileşikler, yağa zengin bir portakal rengi-kırmızı renk verir. 4 Anthraquinone 5 carotenoid

۶ Ham hurma yağı en zengin bitkisel karoten kaynaklarından olup konsantrasyonu 500-700 ppm'dir. Havuca göre 15, domatese göre 300 kat daha fazla retinol eşdeğerine sahiptir. Analizler, α- ve β-karotenlerin toplam karotenoid muhtevasının yaklaşık yüzde 90'ını oluşturduğunu gösterir; geri kalanı ile δ-karoten, γ-karoten, fitofluen, fitoen, zeakaroten, likopen, neurosporen ve α- ve β-zeakarotenlerdir. Tokoferol ve tokotrienoller ham hurma yağında 600-1000 ppm konsantrasyonunda bulunur. Ana bileşenler γ-tokotrienol (%44), α-tokoferol (%22), δ-tokotrienoldür (%12); geri kalanı ise α- ve β-tokotrienoller, γ- ve δ- tokoferollerden oluşur. Açık sarıdan parlak turuncu ve kırmızıya kadar değişen renkleri kimyasal yapılarına bağlıdır. Ksantofiller genelde sarıdırlar, karbon-karbon çift bağları konjugasyon ile birbiriyle etkileşir, böylece moleküldeki elektronlar bu bölgelede serbestçe dolaşabilirler. Çift bağların sayısı arttıkça bu konjuge sistemlerdeki elektronların daha fazla hareket serbestisi olur ve seviyelerini değiştirmek için daha az enerjiye gerek duyarlar. Böylece molekül tarafından soğrulan ışığın enerjisi azalır. Görünür spektrumun mavi kısmından daha fazla enerji soğuruldukça bu bileşiklerin renkleri de kırmızılaşır. Karotenoidlerin pek çok fizyolojik işlevi vardır. Yapıları gereği serbest radikalleri etkili bir şekilde bertaraf ederler ve bağışıklık sistemini güçlendirirler. Karotenoid yıkım ürünlerinden iyononlar, damaskonlar ve damaskenonlar, parfüm endüstrisinde yaygın olarak kullanılan kokulu maddelerdir. Hem beta-damaskenon ve beta-iyonon çiçeklerin kokusuna katkıda bulunan başlıca bileşiklerdir. Siyah çay, eski tütün, üzüm ve çoğu meyvedeki tatlı çiçek kokuları karotenoid yıkımı sonucu oluşan aromatik bileşikledir.

٧ Porfirin 6 Porfirin, dört metiliden (-CH=) köprüsüyle birbirine bağlı dört pirol halkasından ibaret olan porfin halka sistemi ihtiva eden molekül sistemidir. Doğada genellikle I ve III numaralı porfirin şekli bulunur. Porfirinlerdeki yan grupların dizilimi simetrik olduğu takdirde Tip I; asimetrik olduğu takdirde Tip III izomerleri oluşur. Tip III izomerleri en fazla bulunan ve önemli olan tiptir. Doğada bulunan porfirinler, porfin çekirdeğindeki hidrojenlerin yerine çeşitli yan grupların (asetil, propil, metil, vinil) bağlanmasıyla oluşurlar. Porfirinler; sübstitüe(tamamlayıcı) porfinlerdir. Porfin halkasında her pirol halkasının dört karbon atomundan sadece ikisinde hidrojen vardır ve toplam sekiz olan hidrojen atomları yerine organik sübstitüentlerin geçmesiyle porfirin halka sistemi oluşur. Porfin halkasında metil, etil sübstitüentleri hidrojen yerine geçerek etioporfirinler oluşur ve bunlar doğada bulunmaz. Üroporfirinlerdeyse kısa sübstitüent olarak asetik, uzun sübstitüent olaraksa propionik gruplar bulunur. Koproporfirinlerdeyse üroporfirinlerin asetik yan zincirinin dekarboksilasyonu sonucu oluşan kısa sübstitüent metil, uzun sübstitüent ise propionil grubudur. Protoporfirin IX da ise kısa sübstitüent metil, uzun sübstitüentlerden ikisi vinil, ikisi ise propionik grubudur. Koproporfirinlerin iki propionik grubunun dekarboksilasyonu sonucu etil gruplarının teşekkül etmesiyle oluşan porfirine mezoporfirin adı verilir. Mezoporfirin IX da iki etil grubunun hidroksietil grubu şekline dönüşmesiyle hematoporfirin IX oluşur. Üroporfirin I, III, koproporfirin I, III, protoporfirin IX, mezoporfirin IX ve hematoporfirin IX doğada bulunan başlıca porfirinlerdir. Üroporfirin I, III idrarda, mezoporfirin dışkıda, koproporfirin I, III dışkıda, idrarda, safrada, eritrositlerde, maya ve bakterilerde bulunan porfirinlerdir. 6 Prophyrin

٨ Üroporfirin, koproporfirin ve protoporfirin birikmesi deri lezyonlarına ve ışığa karşı hassasiyete neden olur. Yapılarında konjuge bağ içerdiklerinden kolaylıkla güneş ışığını absorbe ederler. Serbest radikal oluşumu artarak dokuda hasara neden olur. Betalanin 7 Betalanin ler suda çözülen pigmentlerden sayılırlar. Betalanin en iyi örneği bir tür yene bilir şeker pancarında 8 bulunmaktadır (Betalanidine). Bu medde iki gruba bölünür: A) Betasiyanin (kırmızı - mor) B) Betaxanthin (sarı). Flavonoid Flavonoid adı altında, kimyevi bakımdan bu maddeye en yakın maddeler anlatılmak istemektedir. Bitkilerdeki renk verici boyalar flavonoidle yakın akraba olan maddeler denıe. Sıvılar içinde çok zor erimeleri nedeniyle tam olarak incelenememektedirler. Flavonoidlerin kılcal damarların geçirgenliklerini azalttıkları ve dayanıklılıklarını artırdıkları bilinmektedir. Bazı flavonoidler damar kramplarını çözmeye yarar, bazıları ise idrar söktürücüdür. Flavonoidlerin yapılarının değişkenliği yanında tümüyle sekonder metabolit oluşları nedeniyle beklenen oranda kemotaksonomik veri sağlanamamıştır. Ancak filojenetik açıdan önemli korelasyonlar kurulabilmiştir. Angiosperm yapraklarındaki fenolik bileşiklerin bitkilerdeki linyinleşme düzeyi ile ilişkileri 1960 larda kurulmuşsa da petallerdeki bileşiklerin doğal seleksiyonla ilişkisi uzun süre tartışma konusu olmuştur. Bunun da nedeni stabilitlerinin düşük olduğu düşüncesidir. Zamanla bu karakterin birkaç cins 7 Betalanin 8 garden beet

٩ dışında yaprak biçimi gibi birçok morfolojik karakterden daha değişken olmadığı anlaşılmıştır. Ayrıca pigment derişimi, ph, ko-pigment derişimi gibi etkenlerin pigmentin kimyasal yapısını etkilemeden renk değişimine neden olduğu görülmüştür. Örneğin üç Gossypium türünün petallerindeki flavonoid glikozitlerinin bileşimlerinin farklı renk mutantlarında allel genlerin etkisiyle değişmediği saptanmıştır. Özellikle Plumbaginaceae ve Gesneriaceae gibi bazı fam.larda antosiyaninler ile flavonların yer aldığı flavonoid grubu maddeler başta olmak üzere çalkonlar ile oronların ve kimyasal açıdan yapısal yakınlıkları olup ta renksiz olan flavononlar ile lökoantosiyanidinler gibi maddelerin incelenmesi ile önemli bilgiler elde edilmiştir.

١٠ İran جمھوری (Farsça: resmi adı İran İslam Cumhuriyeti,(ايران (Farsça: İran Cumhuriye İslamiye İran, Güneybatı Asya'da ülke. Güneyde Fars (اسلامی ايران Körfezi (Persian Gulf) ve Umman Körfezi, kuzeyde ise Hazar Denizi ile çevrilidir. Türkiye, Azerbaycan, Ermenistan, Irak, Pakistan, Afganistan ve Türkmenistan ile kara sınırına sahiptir. Başkenti Tahran'dır. İslam ülkenin resmi dini ve Şiilik resmi mezhebi ve Farsça resmi dilidir. İran, M.Ö. 4000'lere dayanan tarihi ve var olan yerleşmeleriyle dünyadaki en eski sürekli uygarlıklardan birine ev sahipliği yapmaktadır. Tarih boyunca İran Avrasya'daki merkezi konumu nedeniyle jeostratejik öneme sahip olmuştur ve bir bölgesel güçtür. İran BM, Bağlantısızlar Hareketi, İslam Konferansı Örgütü ve OPEC kurucu üyesidir. İran siyasal sistemi 1979'da kabul edilen anayasaya göre işlemektedir. En yüksek devlet makamı şimdiki Ayetullah Ali Hamaney'in üstlendiği İran dini liderliğidir (Vilayet-i Fakih). İran, uluslararası enerji güvenliği ve dünya ekonomisinde geniş petrol ve doğal gaz kaynakları sonucu önemli bir konuma sahiptir.

١١ Coğrafya ve iklim İran, 1,648,000 km²'lik yüzölçümü ile Türkiye'nin komşuları arasında yüzölçümü Türkiye'den büyük olan tek ülke, aynı zamanda yüzölçümü açısından, Libya'dan sonra ve Moğolistan'dan önce gelen dünyanın 18. büyük ülkesidir. Ülkenin yüzölçümü kabaca İngiltere, Fransa, İspanya ve Almanya yüzölçümü toplamlarına eşit ya da Alaska'nın yüzölçümünden çok az küçüktür. Kuzey batıda Azerbaycan ile (432 km/268 mi) ve Ermenistan ile (35 km/22 mi) uzunluğunda; Kuzeyde Hazar Denizi; Kuzey doğuda Türkmenistan ile (992 km/616 mi) uzunluğunda; Doğuda Pakistan (909 km/565 mi) ve Afganistan ile (936 km/582 mi) uzunluğunda ve Batıda Türkiye ile (499 km/310 mi) uzunluğunda ve Irak ile (1,458 km/906 mi) uzunluğunda ve son olarak Güneyde Fars Körfezi ve Umman Körfezi ile sınırlara sahiptir. Sehend dağı Azerbaycan da İran'da Hazar Denizi ile Huzistan kıyıları arasında İran platosu bulunmaktadır. Dünyadaki en dağlık ülkelerden biridir, coğrafyası çeşitli havza ve platoları biririnden ayıran halı gibi serilmiş sıradağlar ile biçimlendirilmiştir. Kafkas, Zagros ve Elburz sıradağları ile nüfusun yoğun olarak bulunduğu Batı bölgesi en dağlık kesimdir; en son belirtilen sıradağlar

١٢ içinde yer alan Demavent Dağı 5,604 m yüksekliği ile yalnız İran'ın değil Hindukuş Dağlarının batısındaki Avrasya topraklarının en yüksek dağıdır. Yükseklikleri yer yer 5000 metreye yaklaşan bu dağ sıraları iç bölgelerde çok sert bir kara ikliminin yaşanmasına neden olur. Hatta bu bölgelerde geniş çöl alanları bulunur. Ülkenin doğusunun büyük kısmında, kuzey orta bölgesinde ülkenin en büyük çölü olan Kebir Çölü (Deşt-i Kebir) ve güneyinde ise Lut Çölü (Deşt-i Lut) gibi çöl havzaları olmak üzere bazı tuz gölleri bulunmaktadır. Bunun nedeni dağ sıralarının bu bölgelere yağmur bulutlarının ulaşmasını engelleyecek kadar yüksek olmasıdır. Büyük ovalar yalnızca Hazar Denizi kıyısında ve Fars Körfezi'nin kuzey ucunda İran'ın Şatt-ül-Arap (Arvand Rüd) nehri deltasındaki sınırları boyunca bulunmaktadır. Küçük, düzensiz ovalar ise Fars Körfezi'nin Hürmüz Boğazı ve Umman Körfezine bakan kıyılarındadır. İran'ın iklimi çoğunlukla kurak veya yarı kurak ve Hazar Denizi kıyısında subtropikaldir. Ülkenin kuzey sınır bölgesinde kış aylarında sıcaklıklar neredeyse donma noktasının altına düşer ve iklim yıl boyu nemli kalır. Yaz sıcaklıkları nadiren 29 C'yi aşar (85 F). Yapılan araştırmalara göre İran nüfusunun %40'ını Farslar, %37'ını Azeriler, 6%'ini Gilekler ve Mazandaranlılar, %7'sini Kürtler, %3'ünü Araplar, %2'sini Lurlar, %2'sini Beluciler, %2'sini Türkmenler ve %1'ini diğer etnik gruplar oluşturur. İran nüfusunun dini yapısının %90'unu Şii Müslümanlar, %'8'ini Sünni Müslümanlar, kalan %2'sini ise diğer dinlere mensup insanlar oluşturmaktadır. Nüfusu %37'ını bulan ve ülkenin kuzeybatısında, "İran Azerbaycanı" olarak adlandırılan bölge ve etrafında, Doğu Azerbaycan Eyaletinin Tebriz, Sarab, Ahar, Merend, Bunab, Shabestar, Batı Azerbaycan Eyaletinin Urmiye, Hoy, Salmas, Maku, Takab, Miyandoab, Nakadeh,

١٣ Erdebil Eyaletinin Erdebil, Parsabad, Meskinşehr, Zencan Eyaleti, Hamedan Eyaletinde yöresinde yaşayan Türkler en büyük etnik topluluktur. İran doğalgaz rezervi açısından dünyada ikinci ve petrol rezervi açısından dünyada üçüncü durumdadır. 2004'te, İran'ın doğal gaz rezervinin büyük bir kısmı henüz kullanıma açılmamış durumdaydı. Yeni hidroelektrik istasyonlarının eklenmesi ve klasik kömür ve petrol ile çalışan istasyonlarının hatlara bağlanmasıyla ülke kapasitesi 33,000 megavata yükselmiştir. Bu miktarın %75'i doğal gaz, %18'i petrole ve %7'si hidroelektrik enerjiye dayanmaktadır. 2004'te İran ilk rüzgar enerji ve jeotermal santrallerini açtı; ilk termal güneş santralini da 2009'da kullanıma açmaya hazırlanıyor. İran'da 74 milyonluk nufustan 63 milyonu doğalgazdan yararlanmaktadırlar. İran'da tarım Kabaca İran'ın toplam yüzeyinin üçte biri tarım için uygundur ancak toprak kalitesinin düşüklüğü ve birçok yerde yetersiz sulama yapılamadığı için birçok yerde tarım yapılamamaktadır. Toplam alanın yalnızca %12'sinde tarım yapılabilmektedir ancak tarım yapılan arazinin üçte birinde sulu tarım yapılırken, geri kalanında susuz tarım yapılabilmektedir. Ülkenin batı ve kuzeybatı bölgeleri en verimli topraklara sahiptir. Toplam alanın %35'i otlak olarak kullanılmaktadır. Meracılığın büyük kısmı yarı-kurak iklimi olan dağlık bölgelerde ve İç İran'daki büyük çöllerin etrafındaki sahalarda yapılmaktadır. Tarım yapılmayan bölgeler İran'ın %53'ünü oluşturmaktadır: Yaklaşık olark ülkenin %35'i tarıma uygun olmayan çöllerle, tuzlu bataklıklarla ve çıplak kayalık dağlarla kaplıdır. %11'i ormanlık alandan oluşmaktadır. %7'si ise yerleşim birimleri, sanayi yapıları ve yollarla kaplıdır.

١۴ B.M. uluslar arası gıda tarım teşkilatı FAO İran'ın dünyada önemli tarım ürünleri üreticilerinden biri olduğunu bildirdi. FAO son istatistiklerini yayınlayarak İran'ın önemli 22 tarım ürünü üretiminde dünyanın başta gelen yedi ülkesi arasında yer aldığını bildirdi. FAO tarafından yayınlanan son istatistikler İran'ın dünyada fıstık üreticilerinin başında yer alarak fıstık üretiminde birinciliğe sahip olduğunu göstermektedir.ayrıca İran 22 tarım ürünü üretiminde dünyanın ilk 20 ülkesi arasında yer almakta. Söz konusu rapordaki derecelendirme ülkelerin 2008 yılındaki üretimlerine göre yapılmıştır.

١۵ Bazı boya bitkilerinin özellikleri Nar İngilizce: Pomegranate انار Farsça: Punica granatum L. Nar (Punica granatum), kınagiller (Lythraceae) familyasından içinde küçük çekirdekler ve meyve gövdesini oluşturan yüzlerce tanecikten oluşmuş, hafif ekşi ve bazen tatlı tadı olan, ılıman iklimlerde yetişen, bir meyve türü. Narlar kuraklığa dayanıklıdırlar ve Akdeniz tipi bir kış veya yaz yağmuru iklimine sahip bölgelerde yetişirler. Daha yağışlı bölgelerde sık sık mantar rahatsızlılarından kaynaklanan kök çürümeleri ile karşı karşıya kalabilmektedirler. -10 C ye kadar soğuğa dayanabillir. Tarihi eserlere göre nar 2500 önceden tanınmış, Yakın Doğu ve özellikle İran narın asıl vatanı sayılır. Ülkeler arası nar üretim miktarı sıralamasına göre İran birinci, Hindistan ikinci, Türkiye üçüncü sıradadır. Haziran-Temmuz aylarında kırmızı renkli çiçekler açan, iki ile beş metre boylarında ağaççıklardır. Gövdeleri gayri muntazamdır. Yapraklar karşılıklı, parlak renkli, ince-uzun şekilli, kısa saplı ve kırmızı kenarlıdır. Çiçekler kısmen sapsız, tek tek ve birkaçı bir arada bulunur. Çanak yaprakları kırmızı renkli, dökülmeyen ve etlidir. Meyveleri küre şeklinde ve portakal büyüklüğünde, önceleri yeşil, olgunlukta kırmızımsı renkte, derimsi kabuklu, çok tohumlu ve etlidir. Meyvenin yenen kısmı, etli ve bol usareli olan tohumlarıdır. Bir nar meyvesinde 600 civarında tohum bulunur. Tohumların renkleri beyazdan koyu kırmızıya doğru değişik renk tonlarına sahiptir. Narlarda yumuşak çekirdeklilik, tohum kabuğunun (testa) derece derece daha az odunlaşması ya da çok az odunlaşması (sertleşmesi) ile

١۶ oluşmaktadır. Halk arasında bu tip narlara genellikle çekirdeksiz nar denilmektedir. Ancak bu narlarda tam oluşmuş, gerçek tohumlar yine mevcuttur. Tıbbi kullanımı ve sağlığa faydaları 100ml nar suyu, yetişkin bir insanın günlük C vitamini gereksiniminin %16 sını karşılar. Nar suyu ayrıca B vitamini ve potasyum içerir. Çeşitli diyet ürünlerinde nar özü kullanılmaktadır. Çünkü nar özü şeker, kalori ve katkı malzemeleri içermemektedir. Nar meyvesinin kabuğu, ishale karşı (% 15'lik) çay halinde kullanılabilir. Nar, çarpıntıya iyi gelir. Mideyi kuvvetlendirir. Et kısmı ile sıkılıp içilirse, safra söker, pekliği giderir. Nar ağacı kabuğu çok eskiden beri bilhassa bağırsak şeritlerine (tenyalara) karşı kullanılır. Bu yüzden veteriner hekimliğinde özellikle sığırlardaki tenyalara karşı kullanılır. Yalnız zehirlenmelere yol açabileceğinden dikkatli olunmalıdır. Nar suyu virüs önleyici özelliğinden ötürü diş taşı temizlemede kulanılır. Nardaki tanen maddesinin kalp krizi riskin düşürdüğünü ortaya koyan çalışmalar yapılmaktadır. Nar tohumu yağının, estrojen sentezlenmesini engelleyerek, göğüs kanseri hücrelerinin üremesine karşı etkili olduğu düşünülmektedir. Son zamanlarda, nar suyunun prostat kanseriyle mücadele etmede kullanılıp kullanılamayacağı araştırılmaktadır. Endüstrideki kullanımı Yün iplikler, sarımsı renklere boyanabilir. Ayrıca meyve ve gövde kabukları mordanlarla birlikte yün ipliklerin esmer-sarı, sarı veya siyaha boyanmasında kullanılır.

١٧

١٨ amberbaris (sarıçalı) İngilizce: Barberry زرشک Farsca: Berberis Karamukgillerden olan bitkinin 500 alt türü mevcuttur ve bunlardan en önemlileri, Amberbaris, Berberis vulgaris, Karamuk, Berberis cerataegina, Türkistan Karamuğu, Berbens heteropoda ve Azeri Kara-muğu, Berberis orientalis i sayabiliriz. Amberbaris tarihte 1550 li yıllarda Paracersus tarafından kullanılmaya başlanmış ve onu diğer hekimlerin çalışmaları takip etmiştir. 1835 yılında birleşimindeki ana alkaloit Berberin keşfedilmiştir. Vatanı Avrupa nın ılıman bölgeleri ve Asya nın Balkanlar, Kafkaslar, Türkistan, Ukrayna, Rusya ve Türkiye nin Kuzey ve Marmara bölgesidir. Günümüzde Amerika da yetiştirilmektedir. Dünyanın en büyük amberbaris üreticisi İran dır ve dünyanın % 95 ini üretmektedir. Amberbaris 1-3m boyunda, dikine yükselen ve sonra şemsiye gibi yanlara sarkan bir çalıdır. Yaprakları ters yumurta şeklinde, ilkbaharda koyu yeşil renkli, yaz aylarında sarımsı yeşil renk alır. Yaprakları hafif kısa saplı, topluca bir arada ve kenarlarına narin dikenleri bulunur. Çiçekleri salkım gibi topluca bir arada, sarı renkli, saplı ve taç yaprakları 5 adet ve oval şekilde 5 i birden çanak gibi bir görüntü verir. Çiçeğin ortasında bir iğne ve onun etrafında 6-20adet döllenme tozluğu bulunur. Meyveleri Eylül-Ekim aylarında olgunlaşır. Kırmızı bir renk alır, 8-12 mm uzunluğunda, kan kırmızımsı renkte silindir veya yumurta şeklindedir. Kök kabuklarının içi sarı, yeşilimsi sarı veya esmerimsi sarı, kök kabuklarının dışı grimsi esmer renktedir. Eskiden kök ve kök kabukları ile yün ve deriler boyanırdı. Birleşimi: Birleşimindeki maddeleri önemine göre şöyle sıralayabiliriz: a) Alkaloit türevleri %8-13 arasında olup önemlileri;

١٩ 1) Izochinolitalkaloitler, Berberin %50-60, Columbamin, Palmitin, Jatrorrhizin, Berberrubin, Hidroksiberberin, Oksiberberin (Berlambin) ve Lambertin 2) Bisbenzylizochinolinalkaloitler; Berbamin (Oxyberbarin) ve Oxycanthin (Oksiakantin) b) Reçineler, Taninler, Zamk ve eterik yağlar içerir. c) Gövde kabukları da bu alkaloitleri içerir fakat oranı düşüktür. (%3-5 gibi) Meyvelerinde; %0,01-0,015 Alkaloit, C-vitamini, Malik asit (elma asidi), Tartarik asit (Üzüm asidi), Sitrik asit (Limon asidi). Amberbaris

٢٠ Ceviz İngilizce: Walunt گردو Farsça: Juglans regia L. Ceviz, cevizgiller (Juglandaceae) familyasından Juglans cinsinden tek tüysü yaprakları karşılıklı dizilmiş ve aromatik kokulu ağaç türlerinin ortak adı. Balkanlar, Anadolu, Orta Doğu ceviz ağacının anavatanıdır. Kışın yaprağını döken ağaçlardır. Genç sürgünlerin özü bölmelidir. Tomurcuklar az sayıda pullarla örtülmüştür. Yaprakçıkların kenarları bazı türlerde ince dişli, bazılarda ise düzdür (tam kenarlı). Yaprakçık sayısı türlere göre 5-23 arasında değişir. Çiçekler bir evcikli dir. Erkek çiçekler bir önceki yılın sürgünlerinde yan durumlu, aşağıya sarkan kedicik halinde kurul oluşturur. Kurullar dallanmamıştır. Her bir erkek çiçeğin 1 brahte, 2 brahtecik ile 3-4 loplu bir çevre yaprağı (çanak) vardır. Etamin sayısı 7-105 dir.dişi çiçekler ise yeni sürgünlerin ucunda terminal (tepede) durumlu dik duran 2-8 çiçekli fakir kurullar oluşturur. Dişi çiçeğin de 1 brahte, 2 brahtecik, 4 loplu çevre yaprağı vardır. Bunlar ovaryumla kaynaşmıştır, yalnız uçları serbesttir. Ovaryum alt durumludur; etli kalın 2 stigması oldukça gelişmiştir. Sonbaharda olgunlaşan büyük çekirdekli sulu meyvenin iç kısmı 2 bölmeye ayrılmıştır. Tohum 2 loplu, yağlı ve lezzetlidir. Odununun özü koyu, dış kısmı açık renkli, ağır ve güzel cila kabul eden odunları vardır. İran, Türkiye, Amerika, Avrupa ve Asya da birçok ülkelerde kahverengi boyamalarda kullanılmış önemli bir boya bitkisi olarak bilinir.

٢١ FAO ya göre dünyanın en büyük ceviz bahçelerinden biri İran ın Şehmirzad ında 9 kurulmuş. Çin ve Amerika dan sonra İran ve Türkiye sırayla dünyanın üçüncü ve dörüncü ceviz üreticileri tanınmaktadır. Bileşimi Tanen, uçucuyağ ve acı lezzetli bir boyar madde (juglon) taşımaktadır. Bu maddelerin rediklenmiş türevi taze yapraklarda glikozit halinde bulunur. Ayrıca protein, karbonhidrat, yağ ve kalsiyum, sodyum, fosfor, potasyum, magnezyum gibi mineraller, B1, B2, B3, B6, E vitaminleri, az miktarda da D ve P vitamini de bulunur. Eski Romalılardan beri saç boyama saçları siyahlatmak için kullanıldığı bilinmektedir. Çok eski zamanlardan beri cevizin yeşil kabukları ve yaprakları kahverengi boyamacılıkta kullanılmıştır. Bitkinin kurutularak öğütülmüş yaprakları ve meyvesinin dış kabuğu ile direk boyama yöntemiyle boyanır. Cevizin etkileri İştah açıcı Kan şekerini düşürücü Bedeni güçlendirici Kan temizleyici Kemikleri güçlendirici Kolestrol düşürücü Kalp rahatsızlığı olan kişilerin kullanması tavsiye edilir kalp ritmini düzenler Damar sertliğine karşı kullanılır Hafızayı gçlendirici Bağışıklık sistemini güçlendirici Kanser önleyici ( kalın bağırsak, prostat kanseri ) شھمیزاد 9 Shahmizad

٢٢ Guatr hastalığında ceviz yağı dıştan sürülerek uygulanır Parkinson ve Alzheimer gibi hastalıkların engellenmesinde kullanılması tavsiye edilir Saç rengini koyulaştırmak için kullanılır ayrıca saçları besleyici özelliği vardır Antiseptik özelliği vardır Cevizden elde edilen boyaların tanıtımı Şehmizad da ceviz mahsulu

٢٣ Kökboya İngilizce: Madder روناس Farsça: Rubia tincorum L. Kökboya bitkisi (Rubia tincorum), köklerinden alizarin ve parparin adlı boyar maddelerin elde edildiği bir çiçekli bitki türüdür. Anavatanı Akdeniz bölgesidir. Orta ve Batı Anadolu bölgelerinde çok yetiştirilir. Türün köklerinden elde edilen Alizarin ve Parparin maddeleri ile hazırlanan boya, Dünya'da "Türk Kırmızısı" adıyla bilinir. İplik boyamacılığında kullanılan ilk bitki olduğu bilinmektedir. İlk olarak Manisa- Alaşehir'de kullanıldığı sanılmaktadır. Kökboya Bitkisi Sarı-beyaz renkte çiçekler açan, koyu kırmızı meyveleri olan, 1,5 metre boylarında, tırmanıcı bir bitkidir. Köklerinden alizarin ve purpurin adlı boyar maddeler elde edilir. Kökleri ayrıca, çeşitli glikozitler, sarı madde, sabit yağ, şeker ve pektin içerir. Bu bitki 3000 M.Ö. ve İndus ların uygarlığından tanınmaktadır. Dünyada en iyi ve kaliteli boyar maddesi Türkiye de, Hollanda da ve Fransa da elde edilmektedir ve bütün ortadoğu ülkelerinde tarımı yapılır. Halıcılıkta en kalıcı, canlı ve ilginç renk kökboyaya aittir. Kökboya Bitkisinin Faydaları ve Tıbbi Etkileri İdrar söktürücüdür. Kabızlığı giderir. Böbrek taşlarını düşürmeye yardımcı olur ve yeniden oluşumunu engeller. Adet kanamalarını düzenler. İdrar yolu hastalıkları, gut, kansızlık ve raşitizmde faydalıdır. 1,2-dihydroxy-9,10-anthracenedione olan kırmızı renkli medde kökboya rengi adına kullanılmaktadıri. Kökboya esansı ilk doğal pigment olarak, 1869 yılında sentetik maddesi üretildi.