BORSA HABER. Hedef, Üretimi Arttırmak OCAK 2014 FINDIKTA ÖRNEKBAHÇE UYGULAMALARI BAŞLADI TÜRKİYE DE DEĞİŞEN ÇAY TÜKETİM ALIŞKANLIKLARI



Benzer belgeler
Düzce Üniversitesi Ziraat ve Doğa Bilimleri Fakültesi tarafından düzenlenen Düzce Fındık Çalıştayı İstiklal Konferans Salonu nda gerçekleştirildi

PANEL SONUÇ BİLDİRGESİ

E- Bülten. Fındık Sanayicisi Trabzon u Taşıdı. İhracatın Şampiyonları Ödüllerini Aldı. Trabzon Ticaret Borsası. 6/2015 No:1

ÇARŞAMBA TİCARET BORSASI 2016 YILI YILLIK İŞ PLANI

ÇARŞAMBA TİCARET BORSASI 2015 YILI YILLIK İŞ PLANI

KOBİ ler Nefes alacak / Ankara. TOBB, Ziraat Bankası, Denizbank ve Kredi Garanti Fonu (KGF) ortaklığında hayata

OCAK 14-ŞUBAT 14-MART 14 AYI İÇERİĞİDİR. ÜNYE TİCARET BORSASI e-dergi Sayfa 1

HAYRABOLU TİCARET BORSASI 2014 YILI FAALİYET RAPORU

Orta Karadeniz Bölgesel İnovasyon Stratejisi

KONYA EREĞLİ TİCARET BORSASI TRABZON DA

TOBB GGK nın Onursal Başkanı Sayın M. Rifat Hisarcıklıoğlu ve Başkanı Sayın Ali Sabancı dır.

TARSUS TİCARET BORSASI

TR 61 DÜZEY 2 BATI AKDENİZ KALKINMA AJANSI (ANTALYA-ISPARTA-BURDUR)

TMO ALIM POLİTİKALARI ve KALİTE. 12 MART 2011 Antalya

EVDE ÇOCUK BAKIM PROJESİNİN TANITIMI İZMİR DE GERÇELEŞTİRİLDİ.

Yeni üretim hattı ile kapasite artısı aylık ve yıllık ciromuzda en az %20'lik artış sağlanmıştır.

Proje Faaliyetleri ve Beklenen Çıktılar

Değerli İhracatçılar, Değerli Basın Mensupları,

BİTKİSEL YAĞ SEKTÖRÜNDE İTHALATA BAĞIMLILIK SÜRÜYOR

Avrupa Birliğine Uyum Danışma ve Yönlendirme Kurulu Toplantısı

BODRUM MANDALİNASI ÜRÜNLERİ, ANTALYADA BEĞENİLDİ

TAHİR BÜYÜKHELVACIGİL - BYSD BAŞKANI

AKHİSAR TİCARET BORSASI

Tablo 4- Türkiye`de Yıllara Göre Turunçgil Üretimi (Bin ton)

İl başkanlarına hükümetin tarım politikalarını anlattı

YİSAD Üyelerinden Çanakkale Şehitliği ne ziyaret Ağustos 2012 / Demir Çelik Store

AYDIN TİCARET BORSASI

ÇANKAYA BELEDİYESİ KIRSAL KALKINMA PROJESİ ONURLU VE DÜZENLİ TOKLUK İÇİN KIR KENT BARIŞI

ÖĞRENCİLER AB'Yİ ÖĞRENİYOR PROJESİ 14 Nisan 2015 Kocaeli Tanıtım Konferansı BASIN DUYURUSU

TR 61 DÜZEY 2 BATI AKDENİZ KALKINMA AJANSI (ANTALYA-ISPARTA-BURDUR)

ÜNYE TİCARET BORSASI 2012 YILI FAALİYET RAPORU ARALIK

Güneydoğu Anadolu Bölgesi nde Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Kullanımı ve Enerji Verimliliğinin Arttırılması Projesi

İRAN ÇAY RAPORU Ocak Tahran-Lahican-Tebriz İRAN. Rize Ticaret Borsası 2014

TEB KOBİ AKADEMİ İLLER GELECEKLERİNİŞEKİLLENDİRİYOR: ADANA GELECEK STRATEJİSİ KONFERANSI 5 ARALIK 2007

Maliye Bakanı Sayın Mehmet Şimşek in Konuşma Metni

2015 Ayçiçeği Raporu

2011 yılı dünya buğday üretimi, bir önceki yıla göre 42 milyon tonluk rekor bir artışla 695 milyon ton olarak gerçekleşmişti.

2011 YILI FAALİYET RAPORU Batı Akdeniz Ekonomisini Geliştirme Vakfı

GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI EĞİTİM YAYIM VE YAYINLAR DAİRESİ BAŞKANLIĞI Kırsal Kesimde Kadın Kooperatifleri

ZEYTİN VE ZEYTİNYAĞI SEKTÖRÜ RAPORU

GERÇEKLEŞEN FAALİYETLER

Prof. Dr. Nuray Mücellâ Müftüoğlu ÇOMÜ, Ziraat Fakültesi, Toprak Bölümü Çanakkale. Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü Rize

Detay Fuarcılık Organizasyon ve Tanıtım Hizmetleri Ltd. Şti

Sonuç Bildirgesi.

TÜRKİYE DE TARIMIN GELECEĞİ ve AVANTAJLAR

Başkent Üniversitesi, 9. ÜSİMP Ulusal Kongresi 17 Mayıs Mart 2017, Ankara

Sizleri şahsım ve TOBB adına saygıyla selamlıyorum. Biliyorsunuz başkasına gönderilen selam kişinin üzerine emanettir.

6. Uluslararası Sosyal Güvenlik Sempozyumu İzmir de Başladı

Gümüşhane Kelkit ilçesinde Doğu Keredeniz 1. Organik Tarım Kongresi başladı.

BAKA BULUŞMALARI -I-

BÜTÜNLEŞİK SU YÖNETİMİ İÇİN YEREL ÇERÇEVENİN PLANLANMASI PAYDAŞLAR ÇALIŞTAYI. GAP Tarımsal Sorunlar, Çözüm Önerileri ve GAP TEYAP

AYDIN TİCARET BORSASI

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Eylül 2013, No: 72

ADANA SANAYİ ODASI MECLİS TOPLANTISI

Kuraklık Pamuğu da Vurdu

Göller Bölgesi Aylık Hakemli Ekonomi ve Kültür Dergisi Ayrıntı/ 60

E-BÜLTEN. twiitter.com/edremitticaret

T.C. Kalkınma Bakanlığı

Mustafa BARAN Ankara Sanayi Odası Genel Sekreter Yardımcısı

2003 yılında tarımın milli gelirlerimizdeki payı yüzde 12,6 iken, 2006 yılında yüzde 11,2 ye indi.


SUNGURLU TİCARET BORSASI 2015 YILI İŞ PLANI

T.C. BAŞBAKANLIK AVRUPA BİRLİĞİ GENEL SEKRETERLİĞİ Sosyal, Bölgesel ve Yenilikçi Politikalar Başkanlığı

Rekabetçi ve Sorumlu İşletmeleri Destekleme Programı (SCORE): Türkiye için Fizibilite Çalışması

İŞBİRLİĞİ YAPILACAK KURUM/KURULUŞ. Hazine Müstaşarlığı Kalkınma Bakanlığı Maliye Bakanlığı Sosyal Taraflar

Yerel yönetimler (belediye, il özel idaresi, köy tüzel kişiliği, muhtarlıklar),

SEKTÖR KURULLARI ve İŞ GELİŞTİRME KOMİSYONU Bölgesel İş Geliştirme Forumu

ANKARA KALKINMA AJANSI.

TKDK DESTEKLERİ AKSARAY YATIRIM DESTEK OFİSİ

Dünya Mısır Pazarı ve Türkiye

DOĞAKA- TR63 Bölgesi FOODEX 2014 Fuarı Hazırlık

VOB la Gelecek ece Yönetimi

TÜRKİYE DE YAĞLIK AYÇİÇEK TOHUMU VE AYÇİÇEĞİ YAĞI ÜRETİMİ, ARZ TALEP DENGESİ

İZMİR BÖLGE PLANI İLÇE LANSMAN SÜRECİ BAYINDIR SONUÇ RAPORU

ÖDEMİŞ İLÇESİNDE PATATES ÜRETİMİ, KOŞULLAR ve SORUNLAR

BASIN BİRİMİ GÜNLÜK YAYIN RAPORU

BİYOYAKITLAR ve ENERJİ TARIMI. Prof. Dr. Fikret AKINERDEM Yrd. Doç. Dr. Özden ÖZTÜRK S.Ü. Ziraat Fakültesi

Şirketin kuruluşundan bugüne kadar geçirdiği evreler ve yurtdışı ve yurtiçinde gerçekleştirilen yatırımlar

1- Ulusal Kırmızı Et Konseyi Seferihisar da Toplanacak!

MESLEKİ EĞİTİM, SANAYİ VE YÜKSEK TEKNOLOJİ

DİKİLİ TARIMA DAYALI İHTİSAS SERA (Jeotermal Kaynaklı Sera) ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ

YAĞLI TOHUMLU BİTKİLER & BİTKİSEL YAĞ SEKTÖRÜ TAHİR BÜYÜKHELVACIGİL - BYSD BAŞKANI

HAZİRAN AYI OLAĞAN MECLİS TOPLANTIMIZA HOŞ GELDİNİZ

E- Bülten. Trabzon Ticaret Borsası. 9/2015 No:4

Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası YENİ TEŞVİK MEVZUATI DESTEKLERİ İÇİN NİHAİ ÖNERİLERİMİZ RAPORU 2012

AYDIN TİCARET BORSASI

BAKLİYAT DOSYASI. 4 TÜRKİYE ABD 240 Kaynak: FAO

- SOSYAL GÜVENLİK KURUMU NUN SAĞLIK ALANINDA ÜSTLENDİĞİ ÇOK ÖNEMLİ GÖREVLER BULUNMAKTADIR

ORDU TİCARET BORSASI 2015 YILI YILLIK FAALİYET PLANI

İŞBİRLİĞİ YAPILACAK KURUM/KURULUŞ. Hazine Müstaşarlığı Kalkınma Bakanlığı Maliye Bakanlığı Sosyal Taraflar

TEKSTİL VE HAZIR GİYİM ÜRÜNLERİ İTHALATINA UYGULANAN KORUNMA ÖNLEMLERİ 2 YILLIK DEĞERLENDİRME

EGE KURU MEYVE VE MAMULLERİ İHRACATÇILARI BİRLİĞİ 2015 YILI ÇALIŞMA ÖZETİ

TÜRKİYE DE PAMUK ÜRETİMİ VE BAKANLIK POLİTİKALARI. Dr. Mehmet HASDEMİR Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğü

OLAĞAN MECLİS TOPLANTISI

2016 Ankara Mali Destek Hibeleri

TRC3 BÖLGESİ LİSANSLI DEPOCULUK FİZİBİLİTE ÇALIŞMASI

Polonya ve Çek Cumhuriyeti nde Tahıl ve Un Pazarı

DEVLET BAKANI SAYIN MEHMET ŞİMŞEK İN YAPISAL REFORMALARIN MAKROEKONOMİK ETKİLERİ KONFERANSI AÇILIŞ KONUŞMASI (26 EKİM 2007 ANKARA)

Antepfıstığı Sektörünün Sorunları ve Çözüm Önerileri Ortak Akıl Toplantısı

Hatay İskenderun Bilgi Notu

Transkript:

TRABZON TİCARET BORSASI OCAK 2014 BORSA Hedef, Üretimi Arttırmak FINDIKTA ÖRNEKBAHÇE UYGULAMALARI BAŞLADI Mehmet Cirav Meclis Başkanı Türkiye Dikkat!. Bulunduğu coğrafyadaki tarihten gelen konumu ve sorumluluğu nedeniyle Türkiye, her bakımdan çok farklı gelişmelere açık bir ülkedir. / Sayfa 3 de Verim ve Kalite ile Kazanmak... Bir ülkenin gayri safi mali hasılasının, dolayısıyla milli gelirinin artmasına hiç şüphesiz en büyük katkıyı ihraç edilebilecek ürünlerdeki artışlar yapmaktadır. / Sayfa 4 de Şükrü Güngör Köleoğlu Yönetim Kurulu Başkanı TÜRKİYE DE DEĞİŞEN ÇAY TÜKETİM ALIŞKANLIKLARI Çay sektöründeki yeni ürün, damak zevki, tasarım oluşturma konusundaki araştırmaları destekleyecek Ar-Ge fonu oluşturulmalı

BAŞKAN KÖLEOĞLU, ÇANKAYA KÖŞKÜ NDE Trabzon Ticaret Borsası (TTB) Yönetim Kurulu Başkanı Şükrü Güngör Köleoğlu, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ün, Gürcistan Devlet başkanı Giorgi Margvelashvili inin onuruna Çankaya Köşk ünde verdiği yemeğe katıldı. 100 e yakın işadamının da davetli olarak katıldıkları yemekte TTB Başkanı Köleoğlu ile birlikte TTSO Yönetim Kurulu Başkanı M.Suat Hacısalihoğlu da yer aldı. > TRABZON DTM YE OTEL Trabzon Ticaret Borsası nın da ortak olduğu Trabzon Dünya Ticaret Merkezi nin (TDTM) yerine yaptırılacak olan beş yıldızlı otel ve merkezin sözleşmesi imzalandı. Trabzon un Yomra ilçesine bağlı Kaşüstü Beldesi nde bulunan ve halen TDTM olarak hizmet veren yerde, yine bir merkez ile beş yıldızlı otelin inşa edilmesini içeren sözleşme Trabzon Valisi Abdil Celil Öz ün de katılımıyla imzalandı. Valilik Salonu nda gerçekleştirilen imza törenine Trabzon Belediye Başkan Yardımcısı Cengiz Çolak, Liva İnşaat Ticaret Turizm ve Otelcilik Ltd. Şti. Sahibi Dubaili İş adamı Necdet Kerem, TTSO Yönetim Kurulu Başkanı M.Suat Hacisalihoğlu, TTB Yönetim Kurulu Başkanı Şükrü Güngör Köleoğlu ve beraberindekiler katıldı. Yapılacak olan otelin ihale süreci hakkında bilgi veren Vali Öz, Trabzon için önemli bir yatırımın sözleşmesini imzaladık. Geçen yıldan başlayan bir süreç vardı. Dünya Ticaret Merkezi binamızın ilimiz ekonomisine kazandırılması ve daha fonksiyonel hale getirilmesi için bir dizi çalışma sürdürülmüş, yönetim kurulumuz tarafından ihaleye çıkarılmış ve teknik şartnameler belirlenerek ihale gerçekleştirilmişti Dedi. > 2 Yılda Tamamlananacak Yapılacak olan yatırımın yaklaşık maliyeti 95 milyon dolar civarında. 5 yıldızlı otelde 330 standart odanın yanı sıra, 44 süit oda 4 adet de kral dairesi bulunacak. Yaklaşık 700 yatak kapasiteyle hizmet verecek olan otelin içerisinde ayrıca 2 bin kişilik çok amaçlı kongre merkezi, 7 bin metrekarelik fuar alanı da olacak. 2 yıl içerisinde tamamlanması hedeflenen projenin yapımına, yapı ruhsatının alınmasından hemen sonra başlanacak ve yaklaşık 2 yıl gibi bir sürede inşaatı tamamlanarak hizmete sokulacak. Konuşmaların ardından Vali ve TDTM nin ortaklarınca yaptırılacak olan otelin sözleşmesi imzalandı. Türkiye nin ikinci Dünya Ticaret Merkezi olan Trabzon Dünya Ticaret Merkezi Trabzon Valiliği nce, İstanbul Dünya Ticaret Merkezi A.Ş. öncülüğünde Trabzon İl Özel İdaresi, Trabzon Belediyesi, Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası, Trabzon Ticaret Borsası ve Kaşüstü Belediyesi ortaklığı ile 2003 yılında hizmete açılmıştı. 2

Mehmet Cirav Meclis Başkanı TÜRKİYE DİKKAT! Bulunduğu coğrafyadaki tarihten gelen konumu ve sorumluluğu nedeniyle Türkiye, her bakımdan çok farklı gelişmelere açık bir ülkedir. Özellikle Ortadoğu coğrafyasında sadece son yıllarda değil, asırlardır yaşananları ve sürekli yaratılan istikrarsızlığı Türkiye ister istemez önünde bulmakta ve yapılması gerekenler konusunda da sorumluluk üstlenmektedir. Tabidir ki, dışındaki gelişmelere duyarlı olması ve bunların mevcut coğrafyada huzursuzluk yaratmaması için çaba göstermesi gereken Türkiye nin, öncelikle her alanda kendi içinde barış, huzur ve istikrarı olması gerekir. İşte bunu, daha doğrusu bu coğrafya da güçlü bir Türkiye yi istemeyenler, hazmedemeyenler, son yıllarda daha yoğun bir tempoda içimizde olumsuzluk, dışarıda ise itibarsızlık yaratmak için büyük bir çabanın içine girmişlerdir. Hiç şüphesiz, demokrasinin özünde tartışma kültürünün yeri büyüktür. Ancak bunu devleti ve sahip olduğu müesseseleri yıpratmadan, bütünün parçalarını kırmadan incitmeden yapabilmeliyiz. Aksi takdirde en büyük zararı kendimize veririz. Ki bu zararın yaratacağı zafiyet de ister istemez sadece bulunduğumuz coğrafyada değil, tüm dünya da Türkiye nin yara alması demektir. İşte bu nedenle, söyleyeceğimiz her sözde, atacağımız her adımda çok ama çok dikkatli olmak, çok iyi hesap yapmak zorundayız. Haktan, hukuktan, adaletten ayrılmayıp, demokrasinin tüm kurum ve kuruluşları ile işlevini aksamadan yerine getirmesini azami düzeyde temin etmek için çaba gösterip, birlik ve beraberliğimizin bozulmasına izin vermeyerek, sosyo-ekonomik alandaki istikrarlı çıkışımız sürmelidir. Bunun için herkes, herkesim, her ne olursa olsun, Devleti zaafa uğratmadan, Milletin birlik ve beraberliğine sekte vurmadan hareket etmelidir. Bunun için, Türkiye Dikkat! Diyorum. Dikkatli olmalıyız diyorum. Hepimiz biriz diyorum. Birlikte olmalıyız diyorum. Birlikten kuvvet doğduğunu bir kere daha hatırlatıyorum. 2013 FINDIK ÇALIŞTAYI DEĞERLENDİRME SONUÇ RAPORU AÇIKLANDI Trabzon da 18-19 Aralık 2013 tarihlerinde düzenlenen Fındık Çalıştayı nda Fındık Yetiştiriciliği ve Kültürel Uygulamalar, Üretim ve Destekleme Politikaları ve Ürün İşleme, Değerlendirme ve Dış Ticaret konularında oluşturulan çalışma gruplarının değerlendirmesi sonucu hazırlanan sonuç bildirisi açıklandı. Çalışma gruplarında; Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ndan Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğü, Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü, Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü, Tarım Reformu Genel Müdürlüğü, Ekonomi Bakanlığı, Kalkınma Bakanlığı, Gümrük ve Ticaret Bakanlıklarından konu uzmanları, Üniversitelerden Bahçe Bitkileri Bölümlerinden fındık konusunda uzman akademisyenler, Sivil Toplum Kuruluşlarından temsilciler ve üreticiler yer aldı. Çalıştayın sonucunda aşağıda yer alan konular üzerinde ağırlıklı olarak görüş birliğine varıldı: Ekonomik Verim Ömrünü Tamamlamış Fındık Bahçelerinde Yenileme Projesi hazırlanmalıdır. (Yeni çeşit, modern dikim sistemi). Fidan Üretiminin Desteklenmesi. Damla Sulama Sistemlerinin Yaygınlaştırılması. Fındıkta İTU ve Organik Tarım Uygulamalarının yaygınlaştırılması. 2844 sayılı Fındık Dikim Alanlarının Belirlenmesi Kanunu ve İlgili Yönetmeliklerin uygulanması konusunda gerekli hassasiyet gösterilmelidir. Alan Bazlı Destekleme Ödemesine 2014 sonrasında da devam edilmelidir. Telafi Edici Ödemelerde, Alternatif Ürün Uygulamalarına Daha Fazla Destek Verilmelidir. Çiftçilere sağlanan sertifikalı fidan kullanım desteğindeki 10 da bahçe tesisi sınırı, fındık bahçesi için 3 da düşürülmelidir. Hasat, Harman, Depolama vb. kayıplarının en aza indirilmesi gereklidir. Fındıkta Lisanslı Depoculuğu geliştirmek için sistemin desteklenerek üreticinin yönlendirilmesi gerekmektedir. Kırsal Kalkınma Yatırımlarının desteklenmesi kapsamının genişletilerek sürdürülmesi gerekmektedir. İşlenmiş ürün ihracatını artırmak için ürün çeşitlendirilmesine yönelik tedbirlerin alınması gerekmektedir. Türk Fındığını öne çıkararak markalaşmanın sağlanması gerekmektedir. İhracatta yeni pazarların geliştirilmesi için tanıtım faaliyetlerinin artırılması ve ihracat işlemlerinin kolaylaştırılması gerekmektedir. Yurtiçi tüketiminin artırılmasına yönelik faaliyetlerin yürütülmesi gerekmektedir. Fındık Çalıştayı nın periyodik olarak farklı illerde devam ettirilmesi. 3

Şükrü Güngör KÖLEOĞLU Yönetim Kurulu Başkanı VERİM VE KALİTE İLE KAZANMAK Bir ülkenin gayri safi mali hasılasının, dolayısıyla milli gelirinin artmasına hiç şüphesiz en büyük katkıyı ihraç edilebilecek ürünlerdeki artışlar yapmaktadır. Yasama ve yürütmedeki istikrar ile ihracatta son yıllarda büyük bir atılım yapan Türkiye, geçtiğimiz yıl beklenen düzeyde artışı sağlayamamış olsa da önümüzdeki 10 yıl için, yani 2023 hedefine doğru yürüyüşünü başarıyla sürdürebilecektir. Bu yürüyüşte hiç şüphesiz ki, dış ticareti oluşturan ihracat ve ithalat arasındaki denge çok önemli olacaktır. İhracatımızın ithalatımızı karşılama oranını en azından birbirine yaklaştırabilirsek, Türkiye gerçek anlamda GSMH nı arttıracaktır. Bunun için asgari girdi ile imal ettiğimiz ürünlerin azami miktarda olması gerekmektedir. Bu açıdan bakıldığında, Trabzon un reel döviz kazanımında Türkiye de ilk sıraya oturtan fındık iyi bir örnek teşkil etmektedir. 2012-2013 sezonunda 304 bin ton iç, yani 6010 bin tona yakın kabuklu fındığı ihraç eden, yıl olarak da 2013 de 274 bin ton iç (550 bin ton kabuklu) fındığa ulaşan Türkiye ihracatında Trabzon un payı yüzde 42 gibi bir orana yükselmiştir. Bu şu anlama gelmektedir: 1 Milyar 767 milyon 276 bin dolarlık ihracatın, 732 milyon dolarlık kısmı Trabzon da faaliyet gösteren firmalar tarafından dünyaya pazarlanmış, ihraç edilmiştir. Aslında bu rakamlar Trabzon Ticaret Borsası nın fındıkla ilgili çalışma, görüş ve önerilerinde yıllar öncesinde yer alan hedeflerin yavaş yavaş gerçekleştiğinin de kanıtıdır. Çünkü, biz serbest piyasa koşullarında, üreticinin de mağduriyetini önleyecek destekleme politikaları ile uygulanacak sistemin Türk fındığının geleceğinin önünü açmak olduğunu yıllardır söylüyoruz. O günden bugüne vazgeçmediğimiz sloganımız, Türkiye ürettiği fındığın tamamını ihraç etmelidir dir. Bugün 700 bin hektarın üzerinde fındık bahçesine sahip ülkemizde, maalesef verim ve kalite istediğimiz, daha doğrusu dünya piyasalarında rakiplerimizi ezip geçmemize imkan sağlayacak düzeyde değildir. Son 10 yılın ortalamasına göre bahçelerimde ürettiğimiz fındık miktarı yıllık 600 bin ton civarındadır. Bugün iç piyasayı kenara koyduğumuz zaman istikrarlı fiyat ve satış politikaları izlersek, bu miktarın sadece ihracata yetebileceği görülmektedir. Oysa Türk halkının da iç piyasada tüketimi 100 bin tonu aşmış, 150 bin tonları zorlamaya başlamıştır. Bu durumda Türkiye olarak fındıkta verim ve kaliteyi arttırmamız, dolayısıyla piyasada her bakımdan istikrarı sağlamamız gerekir. Bunun yolunun da, mevcut bahçelerde gereken yenileme ve gençleştirmeyi yaparak 1 milyon tonun üzerinde fındık üretebilecek şekilde çalışmalarda bulunmaktan geçiyor. İşte bu nedenle Trabzon Ticaret Borsası olarak fındık tarihinin en büyük adımlarından birini daha atıp ve Fındıkta Verim ve Kaliteyi Arttırma Projesi ni başlattık. Projede sektörle ilgili resmi kurum ve kuruluşlarla ile sivil toplum örgütlerinin tümünün bizimle birlikte hareket etmesi, hedefe ulaşmada en büyük güvencelerimizden biridir. Yani hepimiz aynı amaç etrafında birleşerek, Türkiye ye kazandırmak için çaba gösteriyoruz. Trabzon un burada da önder olarak, projenin fındık üretim bölgesinin tamamına yayılmasına sebep olacağını düşünüyor, inanıyoruz. YENİLİK İÇİN SADECE BİR BAŞLANGIÇ Türkiye Avrupa Odalar Forumu II hibe programı kapsamında Trabzon Ticaret Borsası tarafından yürütülen Yenilik AB Standartlarını Getirecek Projesi sona erdi. Zorlu Grand Hotel de yapılan kapanış toplantısına Trabzon Vali Yardımcısı Şükrü Kara, Trabzon Ortahisar Kaymakamı Osman Ateş, Su Ürünleri Merkez Araştırma Enstitüsü Müdürü (SUMAE) Doç.Dr.İlhan Aydın, KTÜ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi öğretim üyesi Yrd.Doç. İlker Murat Ar, Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Yahya Çavdar, SUMAE Eğitim ve Yayın Birim Koordinatörü Yük.Müh.Ali Çankaya, TTB Genel Sekreteri ve Proje Koordinatörü Şükrü Erüz, Proje Koordinatör Yardımcısı Yük.Müh.Selda Muhcu, Of Ziraat Odası Proje Koordinatörü Fatma Sezen Katrancı, işletme sahipleri ve yöneticiler katıldı. Trabzon Vali Yardımcısı Şükrü Kara yaptığı konuşmada yeniliğin eğitimden başlaması gerektiğine vurgu yaparak, yenilikçilik kültürünün düşünme yapısına işlenmesi gerektiğini söyledi. Kara ayrıca, daha önce fındığın zurufundan ayırma işleminin haftalarca sürdüğünü, bugün gelinen noktada patoz aracı ile bu işlemin birkaç saate indirildiği örneğine değinerek yeniliğin nasıl zaman ve iş gücünden tasarruf sağladığının altını çizdi. Katılımcılarla proje ile elde edilen çıktılar ve ulaşılan hedefleri paylaşan Koordinatör Yardımcısı Selda Muhcu, önerilen yeniliklerin hayata geçirilmesiyle işletmelerin rekabet güçlerinin artacağını ifade etti. KTÜ İİBF Öğretim üyesi Yrd.Doç.İlker Murat Ar, yeniliğin işletmeler için bir gereklilik olduğunu ve işletmelerin tüm işyeri süreçlerinde yeniliğe önem vermesi gerektiğini vurguladı. 4

DAHA TEMİZ KARADENİZ HAVZASI İÇİN ECO-AGRI Projesi - 2.Çiftçi Eğitimi Avrupa Komşuluk ve Ortaklık Aracı Karadeniz Havzası Operasyonel Programı çerçevesinde finanse edilen Tarım ve Çevre Korumasının Sürdürülebilir ve Ekolojik Açıdan Faydalanılması için Araştırmacıların Bilgilerinin Çiftçilerle Paylaşılması (ECO-AGRI) Projesi kapsamında Trabzon da gerçekleştirilen 2. Çiftçi Eğitimi çalışmalarına katılanlar iyi ve organik tarım yapılan bahçelerde incelemelerde bulundu. Beşikdüzü Ağaçlı köyünde fındık bahçesi ile Trabzon içme suyu temin edilen Galyan Barajı nın bulunduğu ve organik tarım alanı ilan edilen vadide üreticilere Tarım Bakanlığı uzmanları ile bilim adamları tarafından konu ile ilgili bilgiler uygulamalı olarak aktarıldı. Tarım Bakanlığı ndan Ziraat Yüksek Mühendisi Ali Çankaya, bölgedeki gübre uygulamalarının toprak yapısı, verimlilik ve kalite üzerinde büyük etkisi bulunduğunu belirtirken, aynı bakanlıktan Ziraat Mühendisi Suzan Kol ise, üreticileri organik tarıma yönelmeye ve devletin bu konuda sunduğu imkanlardan da yararlanmaya davet etti. Katılımcılara Plaket, Çiftçilere Sertifika Verildi. Trabzon da 4 gün süren ve konunun uzmanları tarafından bilgilendirilen toplantılara katılan çiftçilere eğitim sonunda sertifika verildi. Ortak Sınırlar-Ortak Çözümler başlığı ile düzenlenen toplantının kapanışında genel bir değerlendirme yapan Prof. Dr. Sezai Ercişli Karadeniz Bölgesindeki paydaşlar arasında işbirliğini sağlayarak, ziraata ait uygulama pratiklerini geliştirmeye katkıda bulunmayı amaçladıklarını söyledi. Moldova Fen Bilimleri Akademisi Kimya Kurumu ndan Prof. Dr. Tudor Lupascu ise 4 gün boyunca verilen eğitimin oldukça yararlı geçtiğini belirterek Katılım bir hayli yoğun oldu. Çok faydalı bilgiler aldık. Bu eğitimlerin sonucunda, gelecekte sürdürülebilir ve uygulanabilir bir tarımın ortaya çıkacağını ve bunun neticesinde çok sağlıklı bir çevre oluşacağını umuyorum dedi. Trabzon Ticaret Borsası adına söz alan Bekir Şengül de, bu projenin asıl sahibinin Trabzon, dolayısıyla da Türkiye olduğuna dikkat çekerek şunları söyledi: Türkiye AB üyesi olmadığından dolayı projenin sahibi Romanya olmuştur. Bu da AB nin ne kadar önemli olduğunu göstermektedir. 4 gün boyunca işini gücünü bırakıp, yağmur çamur demeden eğitimleri aksatmayan çiftçilerimize ve büyük özverileriyle projeye katkı yapan akademisyenlerimize teşekkür ediyorum. Bizlere gübrelemede, kaliteli verim almada ve organik ürün yetiştirilmesi konusunda çok önemli bilgiler verdiler. Konuşmaların ardından Prof. Dr. Sezai Ercişli, Prof.Dr. Tudor Lupascu, Prof.Dr. Igor Pavlov, Yrd.Doç.Dr.Aslıhan Esringü, Yrd.Doç.Dr. Hilal Yıldız ve Ziraat Yüksek Mühendisi Ali Çankaya ya plaket, eğitimlere katılan çiftçilere de sertifikaları verildi. Projenin İlk Yılı Uzungöl de Değerlendirildi. Türkiye den Trabzon Ticaret Borsası ve Of Ziraat Odası, Romanya dan Dünyada Sürdürülebilir Bir kalkınma İçin Çevre ve İnsanı Koruma Derneği, Moldova dan Fen Bilimleri Akademisi Kimya Kurumu, Ermenistan dan ise Yerevan Devlet Üniversitesi nin katılımıyla gerçekleştirilen yönlendirme toplantısı ve çalıştayı Trabzon Uzungöl de yapıldı. Türkiye den Prof.Dr.Sezai Ercişli, Romanya dan Maria Nastac, Ermenistan dan Dr.Gurgen Aleksanyan ve Moldova dan Prof.Dr.Tudor Lupascu nun katıldığı Değerlendirme Toplantısı nda projenin ilk yılı masaya yatırıldı. Ortaklar, gelecek yıl yapılacak çalışmalar için öneri ve planlamalarda bulunurken aynı zamanda proje kapsamında gerçekleştirilen Çiftçi Eğitim Sonuçları ve elde edilen çıktıları da paylaşarak geliştirilmesi gereken hususlar üzerinde durdular. 5

EKMEĞİMİZİ, EMEĞİMİZİ, GELECEĞİMİZİ İSRAF ETMEYELİM İsrafın boyutlarını ortaya koyarak ekmek israfının önlenmesi için toplumun bilinçlendirilmesi gerektiği inancıyla bir sosyal sorumluluk projesi olan ve 17 Ocak 2013 tarihinde TMO tarafından başlatılan Ekmek İsrafını Önleme Kampanyası sürüyor. Türkiye de günde 6 milyon, yılda 2 milyar 100 milyon adet ekmek israf edildiğinin belirlenmesi ve üretilen ekmeğin yüzde 5,9 u çöpe atılarak ya da hayvanlara verilerek israf edilmesiyle başlatılan kampanya etkili oluyor. Ekmeğini Emeğini Koru sloganı çocuklarda ve gençlerde israf etmeme bilincinin oluşturulması amacıyla bu yıl ki eğitim öğretim sezonunda ders kitaplarının arka kapağına yerleştirildi. 2013-2014 eğitim öğretim yılında Milli Eğitim Bakanlığının ilk, orta ve lise düzeyi öğrencilere ücretsiz olarak dağıttığı ders kitaplarının arka kapağında kampanya görselleri de yer alıyor. Ekmek İsrafını Önleme Kampanyası kapsamında, bilhassa geleceğimiz olan çocuklarımız ve gençlerimizde israf etmeme bilincinin oluşması amacıyla okullarda yürütülen çalışmalar devam ediyor. 2012-2013 öğretim döneminin ikinci yarısında Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) ile işbirliği içerisinde, ülke genelindeki ilk, orta ve lise düzeyi okullarda Ekmek İsrafı ve Önlenmesi temalı resim ve kompozisyon yarışması düzenlenmiş ve dereceye giren öğrenciler ödüllendirilmişti. Kampanya kapsamında MEB ile yürütülen çalışmalar çerçevesinde, yedi adet yazılı ve görsel kampanya tasarımlarının ücretsiz olarak dağıtılacak ders kitaplarının arka kapakları ile tablet bilgisayarlarda yer almasıyla ilgili Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığının almış olduğu 31 Temmuz 2013 tarihli karar gereği uygulamalara başlandı. Bu kapsamda ilk etapta Bir günde 6 milyon ekmeği çöpe atıyoruz. Ekmeğini Emeğini Koru ifadelerinin yer aldığı afiş, bu yıl öğretim programı değişen ve ağustos ayında tebliğler dergisinde yayımlanan Fen Bilgisi, Matematik, İngilizce 5. Sınıf, İngilizce 2. Sınıf, Biyoloji, Fizik, Kimya, Matematik 9. Sınıf kitapları ile 111 çeşit Açık Lise ders kitaplarının arka kapaklarına basıldı. Kampanyanın, TMO nun koordinatörlüğünde tüm kurum ve kuruluşlarla işbirliği içerisinde etkili bir şekilde yürütülerek hedefine ulaşmasını teminen, 02 Nisan 2013 tarihinde yayımlanan 2013/3 sayılı Başbakanlık Genelgesi nin 4.maddesinde; Toplumun temelini oluşturan aile ve kadınların rolünü dikkate alan sosyal politikalar geliştirilecek, özellikle çocuklarımızın ve gençlerimizin kampanyaya katılmalarını özendiren projeler oluşturularak uygulamaya konulacaktır. 12.maddesinde; Sağlıklı beslenme de dâhil olmak üzere eğitici program, etkinlik ve yarışmalar düzenlenecek ve bu konuların temel eğitim ders müfredatı içerisine dâhil edilmesi için gerekli tedbirler Milli Eğitim Bakanlığınca alınacaktır. ibareleri yer almaktadır. FINDIĞI DÜZENLİ TÜKETMEYİ HAYAT TARZI HALİNE GETİRİN Kalp ve damar hastalıklarına iyi geldiği bilinen fındığın kontrollü ve düzenli bir şekilde tüketilmesi halinde yarar getirebileceği bildirildi. KTÜ Tıp Fakültesi Tıbbi Biyokimya Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Asım Örem, doymamış yağ asitleri bakımından fındığın zengin olduğunu vurgulayarak, yaptıkları araştırmalarda, tüketimin düzenli olması ve belirli miktarda kontrollü olarak tüketilmesi gerektiğini de tespit ettiklerini söyledi. Tıp Fakültesi öğretim üyelerine, Fındık, Ceviz ve Badem gibi Sert Kabuklu Meyvelerin Kalbi Koruyucu Etkileri konusunda yaptıkları araştırma ile ilgili sunum yapan Prof. Dr. Örem, Yaptığımız çalışmalarda insanlara fındık yedirdik ve sonra insanların kanından LDL yi izole edip aldık. Buradan insanların aldığı E vitaminine baktık. Fındığın sadece düşürücü etkisi olmadığı başka özellikleri olduğunu da gösterdik. İnsanlara başta kontrol diyet sonra da fındık verdik. Daha sonra başta verdiğimiz kontrol diyetini tekrarladık. Gördük ki; fındığı kestiğimizde eskiye dönüş var dedi. Bundan yola çıkarak fındığı sağlık için tüketecek olanlara şu mesajı veriyoruz: Tüketin ama düzenli tüketin. Düzenli tüketeceksiniz ama devamlı tüketeceksiniz. Bunu bir hayat tarzı haline getirmelisiniz Diye konuşan Prof.Dr.Örem şöyle devam etti: Bunlar ilaç değil. Yani fındığı yiyin ilaçları kesin diye bir şey yok. Bunlar tamamıyla hayat tarzıdır. Alternatif değil, destek ürünlerdir. Beslenme tarzınızı bu şekilde yönlendirirseniz LDL nizi de bu şekilde düşürebilirsiniz. Ne kadar yerseniz yiyin bu oranı bunun üzerine çıkaramazsınız. Fazla tüketirseniz de başka yan etkilerine tanık olabilirsiniz. Dünya Sağlık Örgütü nün 17 klinikte yaptığı araştırmaya göre total kolesterol (LDL Kolesterol) düzeylerinde yüzde 3-19 azalma yaptığı görüldü. DESTEKLEME POLİTİKALARI GÖZDEN GEÇİRİLMELİ Türkiye de kaybolmaya yüz tutan bir çok meslek insanlara, babadan ya da akrabalardan miras kalmıştır. Şu an bazıları kaybolmuş, bazıları da kepenk kapatmak üzeredir.. Bazı meslekler de vardır ki; yine baba ya da akrabalardan miras kalmıştır ancak halen devam etmektedir. Bunlardan biri de hiç kuşkusuz kasaplık mesleğidir. Trabzon da Kadınlar Pazarı diye bilinen eski adı Moloz yeni adıyla Pazarkapı Mahallesi nde 40 yıla aşkındır baba mesleğini icra eden Trabzon Ticaret Borsası üyelerinden Musa Uzun bir türlü rayına oturmadığını dile getirdiği et sektörünün önünde engeller bulunduğuna parmak bastı. Yüzümüz gülmedi. Bu gidişatla da gülmeyecek diyerek söze başlayan Musa Uzun, gelinen noktada besiliğin istenilen noktada olmadığını destekleme politikalarının yetersizliğinden dem vurdu. Uzun şöyle konuştu: Bana sorulursa tabana inilmeli ve sektörün gerçek sıkıntıları araştırılarak incelenmelidir. Hem böylelikle destekleme politikaları da gözden geçirilmiş olur. Değişen sisteme göre kasaplar kendini yenileyerek yola devam etmelidir. Gelişen teknolojide yenilik olmazsa olmazımız olmalı.. Yoksa bu gidişat bizi perişan edecek. Esnaf arkadaşlarımın önceki beyanatlarında dedikleri gibi marketlerdeki et satışlarına bir çözüm getirilmeli. Bizim en önemli sıkıntılarımızdan birisi. Zaten kısıtlı imkanlarla iş yapmaya çalışıyoruz. En büyük sıkıntılarımızdan biri de işçi sıkıntısı. Böyle giderse birkaç yıla kasaplık diye bir meslek kalmaz. 6

BORSA TARİHİ KİTABI YAYIMLANDI AKREDİTASYON BELGESİ YENİLENDİ TOBB tarafından 2001 yılında başlatılan Oda Geliştirme Metodu çalışmaları kapsamında gündeme gelen, 2002 yılında pilot 10 oda tarafından uygulanan, 2008 yılında borsaların da dahil edildiği Akreditasyon Projesi 12 inci yılını doldurdu ve bu gün tam 152 oda/borsa akredite oldu. Trabzon Ticaret Borsası da 2013 yılında yapılan akreditasyon belge yenileme denetimi sonucunda başarılı bulunmuş ve akreditasyon belgesi almaya hak kazanmıştı. Üyelerine Beş Yıldızlı Hizmet veren Trabzon Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Şükrü Güngör Köleoğlu, Genel Sekreter Şükrü Erüz ve Akreditasyon Sorumlusu Özlem Arslantürk sertifikalarını TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu ve Başkan Yardımcısı Halim Mete nin elinden aldı. Trabzon Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Şükrü Güngör Köleoğlu, hizmette kaliteye önem verdiklerini belirterek, günün koşullarına ve gelişen iletişim teknolojilerine uygun olarak kaliteyi sürekli yükseltmeye devam edeceklerini söyledi. 1926 yılında kurulan ve ülkemizin en eski borsalarından olan Trabzon Ticaret Borsası nın tarihi yazılarak kitaplaştırıldı. 16 Haziran 1906 tarihinde Osmanlı Hükümeti tarafından Trabzon Valiliği ne kurulması için gönderilen talimata rağmen savaşlar nedeniyle gerçekleştirilemeyen ve cumhuriyetin ilanından sonra başlatılan çalışmalarla 3 Haziran 1926 da resmen tescil edilen Trabzon Ticaret Borsası nın tarihi 8 yıllık bir çalışmanın ürünü olarak hazırlanıp kitap haline getirilerek yayımlandı. Büyük boy ve 260 sayfa olarak yayımlanan ve Murat Taşkın tarafından hazırlanan kitapta, dünyada ve Türkiye de borsacılık, Trabzon da ticaretin ile birlikte borsanın tarihi ve iştigal alanına giren başta fındık ve çay olmak üzere, hayvancılık, balıkçılık ve gıda maddeleri konularında bilgiler yer alıyor. Borsanın geçmişten günümüze üyeleri, meclis ve yönetim kurulu başkanları ile yaptığı çalışmaları da içeren kitap üyelerin yanı sıra oda ve borsalar ile ilgili kuruluş ve kütüphanelere de dağıtıldı. 2013 DE 274 BİN TON FINDIK İHRAÇ EDİLDİ Türkiye nin geçtiğimiz yıl (2013) yaptığı fındık ihracatı takvim yılı olarak miktar bazında tarihin rekoru olarak gerçekleşti. Karadeniz Fındık ve Mamulleri İhracatçı Birliği nden yapılan açıklamaya göre, 2013 yılında 274 bin 657 ton iç fındık ihraç edilerek karşılığında 1 Milyar 767 Milyon 276 Bin 552 dolar döviz girdisi sağlandı. YILLARA GÖRE FINDIK İHRACATI Yıl İhracat(Ton-İç) Döviz (Dolar) 1993 197.751 568.474.286 1994 186.401 712.146.000 1995 242.632 771.356.919 1996 198.366 612.999.000 1997 202.909 925.651.050 1998 201.883 866.313.561 1999 190,088 720.993.000 2000 177.653 588.452.000 2001 258.124 739.970.130 2002 252.779 605.040.840 2003 220.938 661.871.172 YILLARA GÖRE FINDIK İHRACATI Yıl İhracat(Ton-İç) Döviz (Dolar) 2004 217.651 1.220.695.000 2005 209.364 1.928.378.000 2006 247.186 1.467.017.317 2007 233.138 1.519.478.325 2008 228.401 1.407.871.663 2009 219.354 1.172.597.746 2010 252.305 1.544.785.708 2011 243.766 1.759.162.313 2012 265.714 1.802.462.907 2013 274.657 1.767.276.552 TRABZON TİCARET BORSASI NDA İŞLEM HACMİ BORSA DA 2013 DE 1 MİLYAR 803 MİLYON TL LİK ÜRÜN İŞLEM GÖRDÜ. İŞLEM GÖREN ÜRÜNLERİN 1 MİLYAR 216 MİLYON TL LİK KISMINI FINDIK SATIŞLARI OLUŞTURDU. Trabzon Ticaret Borsası nda (TTB) 2013 yılında 1 milyar 803 milyon 796 bin TL lik çeşitli ürün işlem gördü. TTB den yapılan açıklamaya göre, 2013 deki işlem hacmi, bir önceki yıla göre yüzde 29 oranın da artış gösterdi. Borsada 2012 de 1milyar 393 milyon 205 bin TL lik çeşitli ürün işlem görmüştü. Borsada geçen yıl işlem gören ürünlerin 1 milyar 216 milyon 037 bin TL lik kısmını fındık satışları teşkil ederken, ikinci sırayı ise 305 milyon 123 bin TL ile çeşitli gıda maddeleri aldı. Borsada 2013 in işlem hacmi: MESLEK GRUBU İŞLEM HACMİ (TL) Kuru Meyveler (FINDIK) 1.216.037.408 Yaş Çay Yaprağı 221.749.305 Çeşitli Gıda Maddeleri 305.123.402 Hububat-Hububat Mamulleri 21.510.189 Canlı Hayvanlar 37.701.806 Ham Deri 1.674.005 TOPLAM 1.803.796.115 2012 İN İŞLEM HACMİ 1.393.205.097 7

SÜRMENELİ İŞADAMLARI ÖRGÜTLENDİ Trabzon un Sürmene İlçesi nde işadamları bir çatı altında birleşerek, sivil toplum örgütlerini kurdular. Sürmene İş Adamları Derneği adı altında birleşen müteşebbisler, Trabzon Ticaret Borsası nı ziyaret ederek görüş alış-verişinde bulundular. Kurucu başkanlığını aynı zamanda ÇAYSİ- AD başkanı da olan çay sanayicisi Rahmi Üstün ün yaptığı dernek üyeleri, Trabzon Ticaret Borsası nda yönetim kurulu başkanı Şükrü Güngör Köleoğlu na kuruluş amaçları ve hedefleri hakkında bilgi verdiler. Rahmi Üstün, Sürmene de sanayi yatırımlarının az olduğunu, ancak dışarıdaki memleket sevdalısı çok sayıda sanayici bulunduğunu belirterek, amaçlarının Sürmene yi kalkındırmak, geliştirmek için içeridekilerin, dışarıdakilerin bir ve birlikte hareketini organize etmek olduğunu söyledi. Üstün bu noktada Çamburnu nda ki tersane ile kurulmasından söz edilen lojistik üs konusunda çalışmalar yapacaklarını da sözlerine ekledi. Borsa Yönetim Kurulu Başkanı Şükrü Güngör Köleoğlu da, lojistik merkezin geniş kapsamlı ve Trabzon için çok önemli olduğuna vurgu yaparak, Lojistik merkezin tüm birimleri ile kurulacağı yerin Arsin Organize Sanayi Bölgesi nin önündeki alan olduğunu hep söyledik. Doğrusu da budur. Sürmene Çamburnu ndaki kısmın aktarma istasyonu şekliyle değerlendirilmesi de mümkündür. Bu konuda uzun vadeli ve geniş kapsamlı düşünmeliyiz diye konuştu. FINDIK DALLARI KOZALAK AKARI İLE DOLU ZARARLI DÖNÜMDE 100 KG KADAR KAYIP YARATIYOR. Fındıkta verim ve kalite kaybının baş etkenleri arasında yer alan ve halk arasında mantar olarak da adlandırılan kozalak akarının Trabzon da bahçelerde bol miktarda bulunduğu belirlendi. Trabzon un Ortahisar ilçesine bağlı Karakaya köyünde Fındıkta Verim ve Kaliteyi Arttırma Projesi kapsamında oluşturulan örnek fındık bahçesi ile ilgili çalışmalar sırasında bahçelerde inceleme yapan Fındık Araştırma İstasyonu ile Trabzon Tarım İl Müdürlüğü uzmanları, tek bir fındık ağacında 136 ya kadar ulaşan sayıda kozalak akarı bulunduğunu tespit ettiler. Yapılan basit bir hesapla bir dönümlük alandaki fındıklıkta yer alan kozalak akarlarının sebep olduğu verim kaybının yaklaşık 100 kilogram civarında olduğunu, bugünkü fiyatlarla da bunun 600 T civarında bir maddi kayıp demek olduğu belirlendi. Her kozalağın bir çotanağı ortadan kaldırdığına işaret eden merkezi Giresun da bulunan Fındık Araştırma İstasyonu uzmanlarından Ziraat Mühendisi Ömür Duyar, kozalak akarı ile mutlaka mücadele edilmesi gerektiğini belirterek, Kışın yapraksız dönemde, yani şu sıralarda tüm kozalaklar elde toplanıp bahçe içinde bir yere bırakılmalıdır. Kozalak akarları diğer faydalı böcekler ve akarlar için barınak olduğu için kesinlikle yakılmamalı ve gömülmemelidir dedi. Kimyasal mücadele için mutlaka tarım uzmanlarına danışılması gerektiğini belirten Ömür Duyar,elle toplanan bahçelerde kimyasal kullanmaya gerek kalmayacağını, ilaçlı mücadelenin ise Nisan sonu ve Mayıs başında yapılabileceğini bildirdi. Fındık kozalak akarları ürünün sürgün tomurcuklarında erkek ve dişi çiçeklerinde beslenerek büyük ekonomik kayıplara neden oluyorlar. 8

TARIMSAL DESTEKLER İÇİN BORSA İLE İŞBİRLİĞİ BORSA Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu (TKDK) Trabzon Ticaret Borsası işbirliği yaparak, öncelikli ve özellikle projelerin hayata geçirilmesi konusunda müteşebbisleri bilgilendirerek yatırıma teşvik edecekler. TKDK Trabzon İl Koordinatör vekili Şeref Kabaoğlu, Trabzon Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Şükrü Güngör Köleoğlu nu ziyaret ederek, özellikle sektör toplantıları yaparak müteşebbislere sağlanan projeli destekler hakkında bilgiler vermek istediklerini iletti. Şeref Kabaoğlu, fındık sektöründe de katma değeri yüksek işletmeleri hayata geçirmek isteyenler için çalışmalar yapmayı hedeflediklerini belirterek, sektörde etkili olan borsa ile işbirliği yaparak müteşebbisleri harekete geçireceklerini söyledi. 1 milyon 250 bin liraya kadar olan yatırımlara, yüzde 50 hibe desteği verdiklerini de vurgulayan Kabaoğlu, 42 ilde toplam 488 milyon avroluk desteklemeden Trabzon un azami pay alması için çaba gösterdiklerini söyledi. TTB Yönetim Kurulu Başkanı Köleoğlu da, borsa olarak kalkınma hareketini bir bütün kabul ederek hareket ettiklerini belirterek, İştigal alanımıza giren ürünler ve üyelerimiz öncelikle olmak üzere yatırımın her türlüsünün artması için elimizden gelen çabayı gösterdik, göstereceğiz dedi. ÇAY ATIĞINDAN ELEKTRİK ÜRETİLECEK Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı na bağlı Karadeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü bünyesinde yer alan ve 2011 yılında faaliyete geçen Enerji Tarımı Araştırma Merkezi nde tarımsal atıkların biyoyakıta dönüştürülmesiyle ilgili çalışma başlatıldı. Katı Yakıt Haline Dönüştürüldü Bu kapsamda fındık zurufu, çay tozu, ayçiçeği sapı, kolza sapı, çeltik sapı, buğday sapı, mısır sapı ve çeltik kavuzu araştırılarak ısıl değerleri belirlendi. Küçük parçalara ayrılan tarımsal atıklar özel makine yardımıyla sıkıştırılarak katı yakıt haline dönüştürüldü. Çay Tozunun Isı Değeri Daha Yüksek Karadeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü Enerji Tarımı Araştırma Merkezi Bölüm Başkanı Mustafa Acar, yerli linyit kömürün ısıl değerinin yaklaşık 3 bin kalori civarında iken çay tozunun 4 bin 458 kalori olduğunu belirtti. Çay Atıklarıyla İlgili Problem Vardı Yapılan çalışmalar sırasında çay atığıyla ilgili araştırma için ham maddeyi ÇAYKUR dan aldıklarını söyleyen Acar ÇAYKUR dan bize atıklarla ilgili problem yaşadıklarını belirtmişlerdi. Bizde onlara çay yapraklarının işlenmesinin ardından arta kalan atıkların katı yakıt haline dönüştürülebileceğini belirttik. Onlar da elektrik enerjisine dönüştürülmesinin mümkün olup olmadığını sordular. Bizde piroliz yöntemi (atıkların yüksek sıcaklıkta ısıtılıp metan gazi elde edilmesi) ile atıklardan metan gazı elde edilebileceğini bu gazında yakılmasıyla elektrik üretiminin yapılabileceğini söyledik. ÇAYKUR piroliz tercihine sıcak baktı ve çay atıklarının piroliz yöntemiyle değerlendirilmesiyle ilgili çalışma başlattıklarını biliyoruz Dedi. Bu Çok Ciddi Bir Geri Kazanım ÇAYKUR un yıllık yaklaşık 20-25 bin ton çay atığının oluştuğunu dile getiren Acar, Diğer özel çay fabrikalarıyla birlikte yıllık atık miktarı yaklaşık 45-50 bin tona ulaşıyor. Bu atıkların aslında tamamı biyoyakıta dönüştürülebilir. Çay atıkları piroliz yöntemi ile de işlenebilir, katı yakıta da dönüştürülebilir. Çok ciddi bir potansiyel olduğu ortadadır. Bu atıkların biyoyakıta dönüştürülmesi hem ciddi bir geri kazanım sağlayacak hem de çevreye olumsuz etki oluşturmasını ortadan kaldırılacak Diye konuştu. 25 Bin Ton Çay Atığı İçin Çalışmalara Hız Verildi Acar, mevcut durumda çay atıklarının bir kısmının çiftçilere gübre olarak verildiği kalan kısmının ise muhafaza edildiğini söyledi. ÇAYKUR ise yaklaşık 25 bin ton çay atığının piroliz yöntemiyle dönüştürülerek elektrik üretilmesi için çalışmalarına hız verdi. Yaklaşık 1,5 yıllık ön çalışmanın sonrasında projenin araştırılıp fizibilite raporunun hazırlanması için Etüt Projesi ihalesinin 10 gün içerisinde yapılacağı belirtildi. Rapor sonucunda projenin uygulanabilir bulunması halinde gerçekleştirileceği bildirildi. 9

FINDIKTA VERİM VE KALİTEYİ ARTTIRMA PROJESİ BAŞLADI. Örnek Fındık Bahçeleri oluşturuluyor... Trabzon Ticaret Borsası nın koordinatörlüğünde, sektörle ilgili tüm kesimlerin katkılarıyla hazırlanan Fındıkta Verim ve Kaliteyi Arttırma Projesi nin en önemli ayağı olan Örnek Bahçe Uygulamaları na başlandı. İlk örnek bahçe uygulaması, Trabzon Yeşilbük Köyü nde Neriman Büyükaydın a ait yaklaşık 7 dönümlük bir yaşlı fındık bahçesinin sökülerek yeniden ve farklı çeşit ile tek sıra sistemi ile yapıldı. Söz konusu bahçenin 3 dönümlük kısmı proje kapsamında yenilenirken, geri kalan kısma üretici kendi katkısını koydu. Giresun kalite tombul fındığın dikimi sırasında konuşan Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Sabri Topbaş, il genelinde 64 bin hektar alan bulunduğunu ve bunların önemli bir kısmının yaşlı bahçelerden oluştuğunu hatırlatarak, Bakanlığımızın da destek verdiği proje kapsamında yenileme, gençleştirmeler yapacağız. Bu bahçelerden 3 yıl sonra az da olsa ürün almaya başlayacak, 5 yıl sonra tam ürün toplayabileceğiz. Amacımız fındıkta verim ve kaliteyi arttırıp, halen dönümde 80-90 kilo olan üretimi 150 kilonun üzerine çıkarmaktır dedi. TTB Yönetim Kurulu Başkanı Şükrü Güngör Köleoğlu da, Türkiye nin bugün 600 bin tonu ihraç, 100 bin tonu aşkın kısmı da iç tüketim olmak üzere 700 bin tonu aşkın fındığı satabildiğine dikkat çekerek, şunları söyledi: 700 bin hektarı aşkın bahçemiz bulunmasına rağmen verimin düşüklüğü nedeniyle son 10 yılın ortalamasına göre 600 bin ton civarında fındık üretiyoruz. Bunu arttırmamız lazım. Üretmekten korkmamalıyız. Hedefimiz kaliteli ürün üretip hepsini satmak olmalıdır. Bunun için borsa olarak bu büyük hamlenin önüne düştük. Herkesten, özellikle de üreticilerden talep ve destek bekliyoruz. Trabzon da ilk etapta, Beşikdüzü, Çarşıbaşı, Vakfıkebir, Akçaabat, Ortahisar, Yomra, Arsin ve Araklı ilçelerinde uygulamaya konulacak örnek bahçe yöntemi için tespit edilen 21 alan üzerinde yeniden dikim, gençleştirme ve yeni türler kullanılacak. 2018 yılına kadar devam edecek ve üreticiyi bilinçlendirmek için İmece Toplantıları nın da yapılacak Fındıkta Verim ve Kalitenin Arttırılması Projesi, Trabzon Tarım İl Müdürlüğü ile Fındık Araştırma İstasyonu nun kontrolünde yürütülüyor. Projeye Fındık Tanıtım Grubu, Doğu Karadeniz İhracatçıları Birliği, Türkiye Ziraat Odaları Birliği, Türkiye Ziraat Mühendisleri Odaları, Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası, Ulusal Fındık Konseyi ile sektörle ilgili özel kuruluşlar da destek veriyor. 10

Trabzon Ticaret Borsası Meclis Başkanı / Mehmet CİRAV 5 yıllık bir süreyi kapsayan proje ile Trabzon da tüm yaşlı bahçelerin yenilenmesini hedeflemiş bulunuyoruz. Bunun için örnek bahçeler oluşturuyoruz. Bu bahçelerin bir kısmının tüm masraflarını fındıkla ilgili kuruluşlardan da sağladığımız destekle biz yapıyoruz. Arazisinin tamamını dönüştürmek isteyenlere de çeşitli şekillerde destek oluyoruz. Projede geleneksel ocak şeklinde dikimin yanı sıra tek sıra, tek ağaç türü dikimde yapılacak. Daha verimli çeşitler tercih edilecek. KFMİB Başkan yardımcısı Edip SEVİNÇ Özellikle Doğu Karadeniz deki fındık bahçeleri çok ama çok yaşlı. Bu nedenle bahçelerinden çok düşük verim alınabiliyor. Bahçelerin yenilenmesi ile meydana gelen verim ve kalite artışı Türkiye ye kazandıracaktır, özellikle de üreticiye. Giresun Fındık Araştırma İstasyonu Müdürü / Gökhan KIZILCI Bu projenin amacı, örnek bahçeler tesis ederek, bu bahçelerde modern yetiştirme tekniklerine uygun üretim yapmak, sonuçlarını çiftçilerimizin bizzat görmelerini sağlamak ve kendi bahçelerinde de uygulamaları hususunda öncülük etmektir. Bölgemiz çiftçisinin en büyük hatalarından birisi de yaprak ve toprak analizine dayalı bilinçli gübreleme yapmamasıdır. Analize dayalı gübrelemeyle bitkinin ihtiyaç duyduğu gübreyi uygun miktarda ve zamanda bitkiye vererek yanlış veya fazla gübrelemeden kaçınılmış olunacaktır. Trabzon Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı / Şükrü Güngör KÖLEOĞLU Üretim ve ticarette verim ile kalite çok önemlidir. Türkiye sahip olduğu 700 bin hektar alanda, dönümden 150 kilo verim alsa dahi, bir milyon ton üzerinde fındık üretebilecektir. Amacımız ve hedefimiz, Trabzon dan başlattığımız bu verim ve kalite hareketinin tüm fındık bölgelerine yayılmasıdır. Bunun için diğer borsalarla işbirliğine gidecek ve onlara da gerekli desteği vereceğiz. Projeyi başlatıp bırakmayacağız. 5-6 yıl, yani diktiğimiz ağaçlar fındık verinceye kadar, dekarda 200 kilonun üzerine çıkıncaya kadar projeyi sürdürecek, isteyen tüm üreticilere de destek olacağız. Örnek bahçeler oluşturacağız. Bunun için üreticilere toprak tahlilleri, kullanılacak gübrelerin belirlenmesi, danışmanlık çalışmaları gibi konularda ücretsiz hizmet vereceğiz. Örnek bahçelerde tek sıralı ve tek ağaçlı sistemi üreticilere göstereceğiz, tanıtacağız. Trabzon da üretimi 100 bin tona çıkaracağız. Gıda Tarım ve Hayvancılık İl müdürü / Sabri TOPBAŞ Uygulanacak olan proje ile iki farklı uygulama gerçekleştirilmesi planlanmıştır. Birincisinde, ekonomik ömrünü tamamlamamış fındık bahçelerinde Yenileme Demonstrasyonu Çalışması, diğerinde ise Gençleştirme Demonstrasyonu şeklinde faaliyet yapılacaktır. Gençleştirme Demonstrasyonu kapsamında, yaşlı olan verimi düşük fındık bahçelerinde modern tarım teknikleri kullanılarak uzman personel tarafından verilecek teorik ve pratik eğitimleri kapsamaktadır. Teorik ve pratik eğitimler olarak fındıkta budama, gübreleme, toprak ve yaprak numunesi alınması, hastalık ve zararlılarla mücadele konularını içermektedir. TAR-GEL MÜHENDİSLERİNE FINDIK EĞİTİMİ Trabzon da uygulanan Fındıkta Verim ve Kaliteyi Artırma Projesi kapsamında fındık bahçelerinde yapılacak budama ve zirai mücadele konularında Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı na bağlı çalışan Tarım Yayımı Geliştirme Projesi (TAR-GEL) uzmanı ziraat mühendislerine eğitim verildi. Trabzon Ticaret Borsası nın koordinatörlüğünde gerçekleştirilen proje kapsamındaki eğitim toplantısı Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası Salonu nda yapıldı. Toplantının açılışında konuşan Trabzon Ticaret Borsası Meclis Başkanı Mehmet Cirav, Türkiye nin dünyada söz sahibi olduğu fındıktaki üstünlüğünü kaybetmeden, Pazar payını ve kazancını arttırması gerektiğine işaret ederek, bunun yollarından birinin, en önemlisinin de verim ve kaliteyi arttırmak olduğunu söyledi. Mehmet Cirav, Türkiye nin geçtiğimiz sezon ürettiği 750 bin ton kabuklu fındığın tamamını dış ve iç piyasaya sattığına dikkat çekerek, Dönümde 70-80 kiloluk üretimle bunu istikrarlı bir şekilde sürdürmek mümkün değildir. Çok ve kaliteli üretip, çok satarak dünya piyasasına tam hakim olabiliriz. Bunun yol ve yöntemi de üretimi artırıp, dünyaya fındık satmaktır. Böylelikle diğer ülkelerdeki üretimleri de kontrol altına almış oluruz dedi. Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Sabri Topbaş da, üreticinin bilinçlendirilmesinde TAR-GEL mensubu ziraat mühendislerine çok iş düştüğünü belirterek, Trabzon daki 104 bin hektarlık tarım arazisinin yaklaşık 64 bin hektarlık kısmını fındık bahçeleri teşkil ediyor. Bu alanlardan elde edebildiğimiz fındık miktarı ise yıllık ortalama 50 bin ton dolayında. Bu da 100 kg ın altında bir üretimimiz var demektir. Bu çok azdır. Alternatif olan bir ürün olmayan fındıktaki üretim ve kalitemizi arttırmalıyız. Burada bize büyük görev düşüyor diye konuştu. Seminere katılan ziraat mühendislerine Fındık Araştırma İstasyonu Müdürlüğü uzmanları Ömür Duyar, Hüseyin İrfan Balık ve Dr. Arzu Sezer tarafından, budama, zirai mücadele, toprak analizleri konularında bilgiler verildi. Seminere katılanlar daha sonra Yeşilova beldesindeki bahçelerde uygulamalı eğitim yaptılar. 11

Bu afiş, Doğu Karadeniz Kalkınma Ajansı'nın desteklediği Türkiye'de Değişen Çay Tüketim Alışkanlıkları Projesi kapsamında hazırlanmıştır. İçerik ile ilgili tek sorumluluk Trabzon Ticaret Borsası'na aittir ve Doğu Karadeniz Kalkınma Ajansı'nın görüşlerini yansıtmaz. BORSA TÜRKİYE DE DEĞİŞEN ÇAY TÜKETİM ALIŞKANLIKLARI Türkiye de Değişen Çay Tüketim Alışkanlıkları Araştırması tamamlandı ve konu ile ilgili değerlendirme toplantısı borsa meclis salonunda yapıldı. Trabzon Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Üyesi Bekir Şengül ün başkanlığında gerçekleştirilen toplantıya, KTÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Ulusoy, İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Murat Şeker,ÇAYSİAD Başkanı Rahmi Üstün ün yanı sıra çay sektöründe iştigal eden firma sahipleri de katıldı. Toplantıda konuşan Bekir Şengül, Karadeniz in olmazsa olması iki yeşilin çay ve fındık olduğunu belirterek, Zaman zaman çaylıklarda bir araya geldik. Zaman zaman da konferans ve paneller düzenledik. Doğu Karadeniz insanı ekonomik, tüm toplum için de çok tercih edilen bir içecek olan çay konusunda üretimden tüketim aşamasına kadar araştırmalar yapmak gerekiyor. Biz de bunu yapıyoruz dedi. ANKET 15 İLDE 1661 KİŞİYLE GÖRÜŞÜLEREK YAPILDI.. Anket saha araştırması sonuçları hakkında bilgiler veren İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Murat Şeker, özellikle kaçak çayın kullanımına ilişkin çarpıcı rakamlar verdi. Şeker, yapılan araştırmada çay ve çaya alternatif ürünlere olan talebi incelediklerini ifade etti. Şeker şöyle konuştu: Bu bağlamda bu ürünlerin kullanım sıklığı, çay satın alma davranışları yönünde çeşitli tespitlerde bulunduk. 1 Eylül-1 Ekim tarihleri arasında 15 ilde bin 661 kişiyle yüz yüze anket yöntemiyle yapıldı. Anket yapılan denekler seçilirken, orantılı tabakalı ve rastsal tesadüfi seçimsiz yöntemi uygulandı. Bu ankette her bölgeden illerle görüşülmeye çalışıldı. İstanbul, Kocaeli, Bursa, İzmir, Sakarya, Eskişehir, Ankara, Antalya, Mersin, Adana, Kayseri, Antep, Diyarbakır, Erzurum ve Trabzon da toplam bin 661 kişiyle görüşüldü. KAÇAK ÇAY HANGİ İLLERDE YÜKSEK, HANGİ İLLERDE DÜŞÜK.. Şeker; Araştırma sonuçlarına ilişkin de şu bilgileri verdi: Yabancı menşeli kaçak çay kullanır mısınız? Diye sorduk yüzde 76 sı Kesinlikle kullanmam Dedi. Yani her 4 kişiden 3 ü Kesinlikle kullanmam, her dört kişiden 1 kişisi arada bir de olsa kullanırım Dedi. Bu önemli bir gösterge. Bunu araştırdığımız iller açısından TÜRKİYE'DE DEGİSEN CAY TUKETİM ALISKANLIKLARI PROJESİ 2 13 yani bu 15 il içinde en fazla kaçak çay kullandığını söyleyen illere baktığımızda Antep, Adana ve Diyarbakır illeri açık ara önde çıktı. Bu üç ilde kaçak çay kullanımı ile ilgili oldukça yüksek talep olduğunu gördük. İzmir, Trabzon ve Antalya en düşük oranlara sahip iller. Burada sadece bizim bölgeyi temsil ettiğine inandığımız iller baz alındı. Mesela Erzurum da kaçak çay kullanım oranı düşük. Biz bu sonuçları ki bu sonuçlar 2012 yılı sonuçlarıdır, ÇAYKUR un verileri ile karşılaştırdık. Yani burada 2012 verilerine baktığımızda Türkiye de ortalama kişi başına düşen çay tüketimi yıllık 2.9 kg lık bir tüketim var. www.tb.org.tr mit-tr.com TÜRKİYE DE ÇAY... Trabzon Ticaret Borsası ve ÇAYSİAD işbirliği ile DOKA tarafından desteklenen Türkiye de Değişen Çay Tüketim Alışkanlıkları Araştırması projesi tamamlandı ve sonuçları ilgili taraflara sunuldu. Bu yazıda, projede elde edilen sonuçlarla ilgili özet bilgiler verilmeye çalışılacak ve neler yapılabileceği noktasında bazı öneriler getirilecektir. Çay üretimi ve tüketimiyle ilgili gelişmeler; Proje büyük ölçüde Türkiye de 15 ili kapsayan 1661 kişiye yapılan anket sonuçlarına dayandırılmıştır. Projeyle; Türk toplumunda çay tüketimi alışkanlıklarının, çay ve türev ürünlere yönelik ilginin, çay tüketimi yoğunluğunun, çay tüketimine alternatif ürünlerin kullanım düzeyinin tespit edilmesi amaçlanmıştır. Önce siyah (kuru) çayla ilgili bazı makro bilgiler verelim. Türkiye dünyanın 5. büyük çay üreticisi, 3. büyük tüketicisi. Çin ve Hindistan üretimde ilk 2 sırayı paylaşıyor. Dünya üretimiyle tüketimi arasında dengesizlik var ve yıllık 100-150 bin ton Kuruçay fazlalığı var. Son 6 yıldaki, dünya çay üretim fazlalığı 690 bin ton civarında (bunlar FAO verileri). Kenya ve Sri Lanka gibi ülkeler, üretimlerinin büyük kısmını ihraç etmekteler ve önemli ihracatçı ülkeler. Çay üretmeyen İngiltere ve Almanya nın ihracatçı ülke (reexport) olmaları ilginç. Ve bir şey daha; ortalama ihracat fiyatları 2 ile 4 dolar arası değişmektedir. Ülkemizde Kuruçay üretiminin maliyeti ise 5.5-6 dolar civarında. Yukarıdaki verilerden iki önemli sonuç çıkarılabilir. :: Dünyada çay fazlası var ve önemli tüketici olan Türkiye büyük bir pazar olarak yabancı çay üreticilerinin iştahını kabartıyor. :: İç piyasadaki üretim maliyetlerimizin yüksekliği çay sektörünün klasik yöntemlerle dış dünya ile rekabetini imkansız kılıyor. Zaten üretimde dünya 5.cisi olmamıza rağmen ihracatta 42. sırada olmamız da bunu teyit etmektedir. 2013 yılı sonunda Çaykur ve özel sektör stokları 100 bin tona yakın. 2009 yılında Çaykur un stok sorunu yoktu. Aslında Türkiye nin iç piyasa çay üretimi tüketim tarafından massetilmektedir. Yani bir çay fazlalığı yok. Dışardan içeriye kaçak çay girişi stokları artırmaktadır ve girişler son yıllarda hızla artmıştır. Çay sektöründe stok demek, Çaykur un zarar etmesi ve devlet tarafından sübvanse edilmesi demek. Stok demek, özel sektörün ekonomik olarak zor durunda kalması, yaş çay üreticisinin ödemelerini geciktirmesi ya da ödememesi demek. Stok demek, çay sanayicilerinin istihdam imkanlarını azaltması, borçlarını ödememesi, banka kredilerine yüklenmesi ve ödeme sorunu içinde kıvranıp büyük mali iflas riski taşıması demek. Zaten birkaç sanayici firmanın hayat verdiği bölgenin ciddi kan kaybına uğraması demek. 12

Özel sektör çaylarının tercih edilme nedenlerinin başında ise tat memnuniyeti, kalite ve fiyat gelmektedir. Çaykur ürünlerinin satın alımında etkili bir faktör olarak öne çıkmayan fiyat, özel sektör çaylarının tercihinde daha önemli olmaktadır. Kadınlar, gençler ve yüksek eğitim gruplarının yeni çıkan çay markalarını ve ürünlerini deneme eğilimi yüksektir. Araştırma sonuçlarına göre her dört kişiden birinin yabancı menşeli (dökme-kaçak) çay kullandığı anlaşılmaktadır. Yabancı menşeli çayın pazara girmesi farklı damak tadı oluşması yanında, bölge insanının ve sanayisinin ekonomik kayba uğramasına neden olmaktadır. Araştırma kapsamındaki iller arasında, anket sonuçlarına göre, yabancı menşeli (dökme-kaçak) çay kullanımının en yoğun olduğu iller Gaziantep, Diyarbakır ve Adana dır. Diğer yandan, Çaykur verilerine göre Gaziantep yılda kişi başına 60 gr. ile enaz Çaykur çayı satılan ildir. Bunu, 100 gr. ile Diyarbakır ve 770 gr. ile Adana izlemektedir (Türkiye ortalaması 2900 gr.dır). Yani, anket sonuçlarına göre kaçak çayı en çok tüketen illerle Çaykur un enaz çay satışı yaptığı iller birebir örtüşmektedir. Prof. Dr. Ahmet Ulusoy / KTÜ Öğretim Üyesi Türkiye de çay tüketim alışkanlıkları ile ilgili bazı bulgular Türkiye de Değişen Çay Tüketim Alışkanlıkları Araştırması projesiyle ilgili 15 ilde yapılan çay tüketimi alışkanlıkları ile ilgili anketle elde edilen bulgular aşağıda özetlenmiştir. Toplumumuzda uzun yıllardan beri içecek tercihinde ilk sırada yer alan çay, halen yüksek oranda ve toplumun tüm kesimlerinde önceliğini korumaktadır. Çay tüketimi araştırmaya katılanlar arasında son beş yılda tüketimi en fazla artan içecek türüdür. (Dünya çay tüketiminde de paralel artış söz konusu: FAO verilerine göre dünya çay tüketimi 2006 yılındaki 3473 bin ton düzeyinden 2010 yılında 4042 bin ton düzeyine çıkmıştır). Erkeklerin kadınlara göre daha fazla çay tükettiği gözlenmiş, yaş azaldıkça çay tüketiminin de azaldığı tespit edilmiştir. Eğitim düzeyi yükseldikçe çay tüketimi azalmaktadır. Kadınların erkeklere kıyasla daha fazla kahve ürünleri ve bitki/meyve çayı tükettikleri anlaşılmaktadır. Yaş azaldıkça hazır kahve tüketiminin arttığı gözlenmektedir. Eğitim seviyesi artışıyla kahve tüketimi artışı arasında da doğru ilişki söz konusudur. Araştırmaya katılanların neredeyse yarısı günde 5 bardaktan fazla çay tükettiğini belirtmiştir. Günde en az 1 bardak çay içenlerle birlikte düşünüldüğünde, her on kişiden dokuzunun her gün çay tükettiği anlaşılmaktadır. Çayın alternatifi olarak düşünülebilecek Türk kahvesi, hazır kahve ve bitki/meyve çayı tüketiminde kadınlarda erkeklere göre daha fazla tüketim artışı gözlenmiştir. Bu ürünlerde, genel olarak yaş azaldıkça ve eğitim seviyesi arttıkça tüketim miktarı daha fazla artmıştır. Çay tüketimi azalanların en önemli gerekçesi çayın sağlıklı olmadığını düşünmeleridir (oysa yapılan binlerce bilimsel araştırmada -ABD de son 5 yılda çayın sağlık üzerinde etkisi ile ilgili 5000 in üzerinde bilimsel çalışma yapılmıştır- çayın sağlık açısından çok sayıda faydası olduğu tespit edilmiştir). Araştırmaya katılanlar arasında siyah içme alışkanlığının büyük bir oranda demlemeden yana olduğu gözlenmektedir. Poşet siyah çay tercihi kadınlarda ve gençlerde nispeten daha yükselmektedir. Poşet çayı tercih etmeyenlerin en önemli gerekçesi ise tadının, kokusunun ve aromasının beğenilmemesidir. Aynı zamanda doğal olmadığını düşünenler de önemli bir paya sahiptir. Ancak poşet siyah çayın tercih edilmesinde demleme şekli ve pratikliği tek başına en önemli etken iken; poşet bitki/meyve çayının tercih edilmesinde yedi farklı değişken etkili olmaktadır. Pratik demleme imkanının dışında, çeşit fazlalığı, sağlıklı olduğu algısı, tadının beğenilmesi, bazı rahatsızlıklara iyi gelmesi ve zayıflama isteğinin karşılanması gibi. Çay satın alırken en fazla önceki marka deneyimlerine ve markanın tanınmışlık düzeyine dikkat edilmektedir. Reklamın, tüketici tercihi üzerindeki etkisinin sınırlı kaldığı tespit edilmiştir. Araştırmada katılımcılar arasında çay tercihini Çaykur ürünlerinden yana kullananlar çoğunlukta olsa da, kadınlar erkeklere göre daha fazla oranda özel sektör çayı tercih etmektedir. Yine yaş azaldıkça, eğitim seviyesi yükseldikçe özel sektör çaylarına olan talep artmaktadır. Çaykur ürünü tercih etme nedenlerinin başında kalite algısı gelmektedir. Fiyat, Çaykur ürünlerinin satın alımında etkili bir faktör olarak görülmemekte, öncelikler arasında altıncı sırada yer almaktadır. Türk Çayı tüketimini artırmak için neler yapılabilir? Proje sonuçları dikkate alınarak çay tüketimini artırabilecek bazı öneriler şöyle sıralanabilir. 1. Geleneksel ve hakim bir içecek olan çay elbette ki, bu konumunu daha uzun yıllar koruyabilecektir. Ancak, bugünkü genç ve eğitimli nesillerde gözlenen düşük çay tüketimi gelecekteki çay tüketim eğilimini de olumsuz yönde etkileyecektir. Bu nedenle çayın, eğitimli ve genç nesillere yeni tat, ürün ve alışkanlık aşılayacak bir ürün çeşitliliğiyle sunulması gerekmektedir. Son yıllarda hızla artan kahve evleri gibi yeni bir konsepte çay evleri projelerinin yaygınlaştırılması, hızlı bir şekilde hayata geçirilmesi bu yönde atılacak en önemli adımlardan biridir. 2. Ayrıca çay türlerinin bilinirliğinin artırılması, standart bir kalite tutturulması, fiyatlandırma ve markalandırma yöntemleriyle statü kazandırılması (çay ın elit kesimin de içecek türü olduğu algısı); çay tüketiminin çeşitlendirilmesini, damak zevki oluşturulmasını ve toplumdaki çay tüketiminin bütün kesimlere hitap edilmesini sağlayacaktır. 3. Günümüzde çay, sabah kahvaltısından başlayarak gecenin ilerleyen saatlerine kadar en çok tüketilen bir gıda maddesi haline gelmiştir. Bu nedenle temel gıda maddeleri grubunda değerlendirilerek çay satışındaki KDV oranı % 1 e düşürülmelidir. Böylece yabancı çaylara karşı olan fiyat dezavantajı bir ölçüde azaltılabilecektir. 4. Türk çayının en büyük sorunu sağlıksız kaçak çay girişi ve bunun yerli çayla karıştırılarak piyasaya sürülmesidir. Bir yandan ciddi denetimlerle kaçak çay girişi önlenmeli; diğer yandan, Türk çayının hijyen yönünden üstünlüğü (ilaç ve böcek kalıntısı olmadığı) etkili bir yöntemle işlenmeli ve kamuoyunun bilgisine sunulmalıdır. 5. Sürdürülebilir bir çay sanayisi için tüketici tercihlerine uyumlu bir üretim esnekliğine sahip sanayi yapısı oluşturulmalı. 6. Çay sektöründeki yeni ürün-damak zevki-tasarım oluşturma konusundaki araştırmaları destekleyecek Ar-Ge fonu oluşturulmalı. 7. Çay sanayicileri, yabancı ortaklıkları araştırarak; onların kurum kültürü, işletme yönetimi, pazarlama tecrübesi ve finans imkanlarından yararlanmayı düşünmeli. 8. Özetle Türk çayı, milli ve stratejik bir ürün olarak değerlendirilmeli; ciddi düzeyde bilgi, teknik ve mali destek sağlanıp dış pazarlarda rekabet yapabilir hale getirilmelidir. 13

FINDIKTA MAKİNE İLE KURUTMAYA TALEP ARTTI Fındıkta makineli tarımı teşvik etmek amacıyla Trabzon da geçen yıl kurulan Fındık Kurutma Merkezi nde bu yıl 304 ton fındık kurutuldu. Alınan bilgiye göre, Kaliteli Fındık Projesi kapsamında geçtiğimiz yıl Arsin Organize Sanayi Bölgesi nde kurulan merkezde bu yıl 12 Ağustos-30 Eylül tarihleri arasında 304 ton fındığın kurutma işlemi gerçekleştirildi. Geçen yıl ise aynı merkezde 252 ton fındık kurutulmuştu. Toplam kapasiteleri yaklaşık 252 ton olan 14 makinenin yer aldığı kurutma merkezinde üreticilere nakliye dahil ücretsiz hizmet verildiğini belirten Trabzon Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Şükrü Güngör Köleoğlu, bu yıl hasat mevsiminin ilk haftalarında havaların tahmin edilenden daha güneşli geçmesi nedeniyle 400 ton olarak koydukları hedefe ulaşamadıklarını söyledi. Kurutma hizmetini veren Türkiye fındık ihraç rekortmeni Oltan Gıda nın Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı da olan Köleoğlu, diğer illerde az sayıda da olsa makineli kurutma sisteminin uygulandığını belirterek şunları söyledi: Bizim amacımız fındıkta verim ve kalitenin arttırılmasıdır. Bunun için borsanın önderliğinde örnek projeler uyguluyoruz. Makineli kurutma sistemi de bunlardan biridir. Yağışlı bir iklim yapısının bulunduğu fındık üretim bölgesinde kurutmanın makine ile yapılması her bakımdan avantaj teşkil etmektedir. Makineli kurutma da fındıkta 1-2 randıman artışı olmaktadır. Ayrıca aflatoksinleşmede yok denecek kadar azdır. Zamandan tasarruf ve kolayca kurutma da ayrı bir kazançtır. Şükrü Güngör Köleoğlu, fındıkta her aşamada makineli tarımın yaygınlaştırılması gerektiğini, bunun için çok yönlü çalışmalar da yaptıklarını hatırlatarak, Dekarda verimin 70-80 kiloya kadar düştüğü fındığın ana üretim bölgesinde verim ve kaliteyi arttırmak için borsamızın önderliğinde önümüzdeki 4-5 yıllık süreç de geniş kapsamlı bir proje uygulayacağız dedi. Fındık kurutma merkezinde her birinin kapasitesi 2 ila 4 ton arasında değişen makinelerde kurutma işlemi gerçekleştirildi. Merkeze jüt çuvallar içinde getirilen ve tartılan fındıkların daha sonra nem oranları tespit edildi. 15 ila 35 oranda neme sahip oldukları belirlenen fındıkların kurutma süreleri 10 ile 24 saat arasında değişkenlik gösterdi. TARIM FUARI TRABZON DTM DE Tarım, Hayvancılık, Balıkçılık, Süt Endüstrisi, Fındık İşleme Teknolojileri, Çay İşleme Teknolojileri ve Gıda Fuarı, Trabzon Dünya Ticaret Merkezi nde gerçekleştirildi. Trabzon Ticaret Borsası nın da katıldığı fuarın açılışını Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin yaptı. Fuarda tarım, hayvancılık, tavukçuluk, sera, tohum, süt endüstrisi, fidancılık, balıkçılık ve çay işleme teknolojileri alanlarında faaliyet gösteren, üretim yapan firmaların ve ilgili sivil toplum kuruluşlarının stantları yer aldı. SİZ DEĞİŞİRSENİZ DÜNYA DEĞİŞİR! 2013 Yılı Eğitim Planı kapsamında Trabzon Ticaret Borsası personeline borsa meclis salonunda bir günlük eğitim verildi. Kişisel Gelişim Uzmanı Spor, Yaşam ve Yönetici Koçu Ömer Çam tarafından verilen Sorun Çözme Yeteneği, Kişiler arası İletişim, Etkili Konuşma, İş Stres Yönetimi ve Örgütsel İletişim konulu eğitime tüm borsa personeli katıldı. 6 saat süren eğitimde beden dilinin nasıl kullanılacağı, olaylara bakış açısı, düşünme, algılama ve dinleme yeteneği gibi konular üzerinde duruldu. Konularla birebir örtüşen video görüntülerinin yanı sıra, slayt ve güncel birikimlerin örnekleriyle renklenen eğitimin mimarı Kişisel Gelişim Uzmanı Ömer Çam, farkındalık yaratmanın hayatın birinci basamağını oluşturduğunu belirterek şöyle konuştu: Eğer memnun olmadığınız hayat döngüsünü değiştirmek istiyorsanız farkındalığı yakalayacaksınız. O zaman hayatınız değişecektir. Bir insan her gün aynı şekilde davranıyor hiçbir gelişim gösteremiyorsa o zaman bir yerlerde sıkıntı var demektir. Değişmek zorundasınız. Bunun için birinci sebep SİZ siniz. Değişeceğim.. Başaracağım..Çaba sarf edeceğim demelisiniz. Kararlılık ve azim sizi başarıya ulaştıracaktır. Hedef belirlemenin önemine de değinen Çam son söz olarak da Siz Değişirseniz Dünya Değişir mesajını verdi. 14

TRABZON MİLLETVEKİLİ KORAY AYDIN BORSA DA Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Milletvekili Koray Aydın, MHP nin Trabzon Ortahisar Belediyesi Başkan adayı Osman Abanoz ve il başkanı Muammer Demeli ile birlikte Trabzon Ticaret Borsası Meclis Başkanı Mehmet Cirav, Yönetim Kurulu Başkanı Şükrü Güngör Köleoğlu ve Meclis Üyelerini ziyaretinde yaptığı değerlendirmede üretim ve istihdamın zor bir iş olduğunu belirterek, bunları yapan iş adamlarına herkesin saygı duyması gerektiğini söyledi. Borsa Meclis Başkanı Mehmet Cirav da, Mart ayında yapılacak yerel seçimleri hatırlatarak, son gelişmelerle birlikte yerel seçimlerin genel seçim havasında geçeceğini tahmin ettiklerini söyledi. Yönetim Kurulu Başkanı Şükrü Güngör Köleoğlu da, borsa olarak şehrin yararı için kim kazanırsa kazansın, kendilerine destek vereceklerini ifade etti. Ziyaretin anısına Milletvekili Koray Aydın ve beraberindekilere Trabzon Ticaret Borsası Tarihi kitabı hediye edildi. TRABZON VALİSİ ÖZ DEN FINDIK PROJESİNE DESTEK Trabzon Valisi Abdil Celil Öz Trabzon Ticaret Borsası nı ziyaret ederek Yönetim Kurulu Başkanı Şükrü Güngör Köleoğlu ve yöneticilerle görüştü. Vali Öz e, Dünyada ve Türkiye de fındık sektörü hakkında bilgiler verip, Trabzon da birim alanlardaki verim ve kalitenin çok düşmesi nedeniyle uygulanmasına kararlaştırılan proje hakkında bilgiler sunan Şükrü Güngör Köleoğlu, hedeflerinin birim alanda verim ve kaliteyi artırmak olduğunu belirterek bunun için sektörün tüm kuruluşları ile işbirliği yapacaklarının altını çizdi. Trabzon Valisi Abdil Celil Öz de, Trabzon Ticaret Borsası nın fındık sektöründe doğru tespitlerle kayda değer çalışmalar yaptığını bildiklerini ifade ederek 5 yıl süreyle uygulanacak projenin sadece Trabzon da değil, fındık üretimi yapılan tüm illerde kazanımlar sağlayacağına dikkat çekti. Öz, Trabzon un hem kendi içindeki verimsizliği gidereceğini, hem de her zaman olduğu gibi diğer illerde de örnek olacağını ifade ederek Fındığımıza olan talep giderek artıyor. Her alanda istikrarlı politikalarla bunu sürdürmeliyiz. Bunun için de verim ve kaliteye büyük önem vermek zorundayız Dedi. TRABZON DTM DE İSTİHDAM FUARI Trabzon Dünya Ticaret Merkezi nde, İş-Kur İl Müdürlüğü tarafından bu yıl ikincisi düzenlenen ve işverenlerle iş arayanları bir araya getirerek işsizliği azaltmayı amaçlayan fuar açıldı. Fuarın açılışına Trabzon Valisi Abdil Celil Öz, Belediye Başkanı Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu, İş-Kur Genel Müdür Yardımcısı Lütfi İnciroğlu, İş-Kur İl Müdürü Mustafa Sezgin, Trabzon Ticaret Borsası Başkanı Şükrü Güngör Köleoğlu, TTSO Başkanı M.Suat Hacısalihoğlu da katıldı. Fuarın açılış kurdelasını birlikte kesen Vali Öz ve Belediye Başkanı Gümrükçüoğlu daha sonra stantları gezdiler. İşverenlerin açtığı stantları gezen katılımcılar iş başvuru formlarını doldurarak stant görevlilerine teslim ettiler. Fuarı gezen öğrenciler de gelecek iş kariyer planları yapmak için işverenlerden bilgiler aldılar. Fuarda, Trabzon Ticaret Borsası ile Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası da ortak stant açarak, katılımcılara tanıtımda bulundular. 15

2009-2013 YAŞ ÇAY 16

2013 TÜRKİYE FINDIK REKORTMENLERİ 2013 yılında Türkiye den fındık ihracatı gerçekleştirilen firmaların miktar ve sağladıkları dövize göre sıralaması. 2002 den beri rekortmenliğini sürdüren Oltan Gıda Mad. İhr. İth. Tic. Ltd. Şti nin başta yer aldığı sıralama şöyle gerçekleşti: OLTAN GIDA MADDELERİ İHRACAT İTHALAT VE TİC. LTD. ŞTİ. PROGIDA TARIM ÜRÜNLERİ SAN.VE TİC A.Ş. BALSU GIDA SAN.VE TIC.A.Ş DURAK FINDIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. ÖZGÜN GIDA SAN.VE TİC.LTD.ŞTİ. PROGIDA PAZARLAMA A.Ş. STELLIFERI FINDIK VE GIDA SAN. A.Ş. ARSLANTÜRK TARIM ÜRÜNLERİ SANAYİ İHRACAT VE İTHALAT A.Ş. GÜRSOY TARIMSAL ÜRÜNLER GIDA SANAYİ VE TİCARET A.Ş POYRAZ POYRAZ FINDIK ENTEGRE SAN.VE TİC.A.Ş. YAVUZ GIDA SANAYİ VE TİCARET LTD.ŞTİ. FERRERO TÜRKİYE ÇİKOLATA VE TARIM ÜRÜNLERİ SAN. VE DIŞ TİC. A.Ş. SABIRLAR FINDIK İHR. LTD.ŞTİ. ÇAKMAKLAR GIDA SAN.VE TİC.LTD. ŞTİ. KARADERE TARIM ÜRÜNLERİ GIDA SAN.VE TİC.LTD.ŞTİ. CİRAV GIDA SANAYİ İNŞAAT DIŞ TİCARET LTD. ŞTİ. KARIN GIDA SAN. VE TIC. A.Ş. YAVUZKAN HAZEL GIDA SANAYİ VE TİCARET LTD.ŞTİ. S.E.P.GIDA SAN.VE TIC.A.Ş. YILMAZ TAR.ÜRÜN.SAN.VE TİC.A.Ş. EKREM NARİN İTH.İHR.LTD.ŞTİ. NOOR FINDIK SAN.VE TİC.LTD.ŞTİ. NARİN BYS DIŞ TİC AŞ TOROS GIDA SANAYİ LTD.ŞTİ. MAHMUT YARIM GIDA İTH.İHR. SAN.VE TİC.A.Ş. FINDIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. DEMİRCİLER GIDA SANAYİ A.Ş. BAŞARAN ENTEGRE GIDA SANAYİ VE TİCARET A.Ş. NUTEKS ZİRAİ ÜRÜNLER GIDA PAZ.SAN.VE TİC.A.Ş. TRABZON TRABZON TRABZON ORDU ORDU GIRESUN TRABZON GIRESUN TRABZON GIRESUN SAMSUN HATAY GIRESUN MERSIN HATAY HATAY GIRESUN TRABZON Trabzon dan fındık ihracatı yapan firmaların sıralaması OLTAN GIDA MADDELERİ İHRACAT İTHALAT VE TİC. LTD. ŞTİ. ÖZGÜN GIDA SAN.VE TİC.LTD.ŞTİ. ARSLANTÜRK TARIM ÜRÜNLERİ SANAYİ İHRACAT VE İTHALAT A.Ş. SABIRLAR FINDIK İHR. LTD.ŞTİ. CİRAV GIDA SANAYİ İNŞAAT DIŞ TİCARET LTD. ŞTİ. BAŞARAN ENTEGRE GIDA SANAYİ VE TİCARET A.Ş. RAMSE İNŞAAT MÜH.HİZM.HAY.AMB.GIDA SAN. VE TİC.LTD.ŞTİ. ÇITÇIT KURUYEMİŞ VE GIDA SAN. TİC.LTD.ŞTİ. TRABZON TARIM TURİZM İNŞ.NAK.GIDA SAN. VE TİC.LTD.ŞTİ MAKRO GIDA PAZARLAMA TİC.LTD.ŞTİ. ÖZER GIDA SAN. VE DIŞ TİCARET LTD.ŞTİ. Trabzon dan genel ihracattaki sıralama: OLTAN GIDA MADDELERİ İHRACAT İTHALAT VE TİC. LTD. ŞTİ. KALYONCU NAKLİYAT TURİZM TİC. VE SAN. LTD. ŞTİ. ÖZGÜN GIDA SAN.VE TİC.LTD.ŞTİ. ARSLANTÜRK TARIM ÜRÜNLERİ SANAYİ İHRACAT VE İTHALAT A.Ş. SABIRLAR FINDIK İHR. LTD.ŞTİ. AYDEMİR GIDA SEBZE MEYVE KOMİSYONCULUĞU NAKL. AMBL. SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. HEKİMOĞLU DÖKÜM SANAYİ NAKLİYAT VE TİC. A.Ş. AS STAR TARIM ÜRNLERİ NAKL. VE TİC. LTD. ŞTİ. STAR GIDA MADDELERİ DIŞ TİC. VE NAKL. LTD. ŞTİ. CİRAV GIDA SANAYİ İNŞAAT DIŞ TİCARET LTD. ŞTİ. 17

Hastanemizde Kardiyoloji ve Kalp Damar Cerrahisi Bölümlerinde SGK anlaşması geçerli olup, diğer bölümlerimizde özel sağlık sigortanızı kullanabilir veya bireysel ödeme yapabilirsiniz. Özel TOBB ETÜ Hastanesi Kardiyoloji Kliniği; 2010 yılında TOBB ETÜ bünyesine dahil olan hastanemizin ilk hizmete açılan kliniklerinden biridir. Kliniğimiz 2 Profesör, 1 Doçent, 2 Uzman Hekim ve 1 Pratisyen Hekim den oluşan deneyimli ve yetkin tıbbi kadrosuyla hizmete devam etmektedir. Bölümümüz, 16 yataklı kardiyoloji servisi, 4 yataklı koroner yoğun bakım ünitesi, ayaktan hastalara bakan 6 adet kardiyoloji polikliniği, koroner anjiyografi ve elektrofizyoloji cihazı olan anjiyografi laboratuvarı, toplam 2 ekokardiyografi cihazlı ekokardiyografi laboratuvarı, efor testi, 14 adet Tansiyon Holter ve 14 adet EKG Holter cihazı ile ayaktan ve yatan hastalara hizmet vermektedir. Kliniğimizde Verilen Sağlık Hizmetleri Bölümümüzde kalp damar hastalıkları girişimlerinin yanında, mitral kapak balon valvüloplasti, karotis ve periferik arter stentlemesi, renal arter stentlemesi, elektrofizyolojik çalışma ile aritmilerin teşhis ve tedavisi, kalp deliklerinin ameliyatsız yöntemle kapatılması, kalıcı kalp pili takılması ve kalp içi elektroşok cihazı (ICD) takılması gibi özellikli işlemlerin hepsi modern tıbbın gerektirdiği yöntem ve gereçlerle yapılabilmektedir. Kalp ve damar hastalıkları ve bu hastalık grubunun en ileri noktası olan kalp krizi, bütün dünyada gün geçtikçe görülme sıklığı artan ve aynı zamanda dünyadaki ölüm nedenlerinin de ilk sırasını oluşturan en tehlikeli düşmanımızdır. Son yıllarda ameliyatsız yöntemlerle kalp damar hastalıklarının tedavi edilebilmesi, ciddi ek problemlerden dolayı ameliyat şansı olmayan hastalara umut ışığı olmaktadır. Bölümümüzde akut olarak kalp krizi geçiren hastalara haftanın 7 günü 24 saat boyunca acil olarak koroner anjiyografi yapılabilmekte ve kriz damarının balon ve stentle açılması işlemi (Primer PCI) uygulanabilmektedir. Bu yaklaşım, kalp krizi geçirmekte olan hastalara modern tıbbın önerdiği tedavi yöntemidir. Karotid Arter Hastalığı beyni besleyen karotis damarının daralması ya da tıkanmasıdır. Karotid arter hastalığı felç ya da beyin fonksiyonlarının kaybı ile karakterize bir durum olan inmenin en önemli nedenidir. Bu hastalığın teşhis ve tedavisinde karotid anjiyografi ve balon-stentleme işlemi uygulanmaktadır. Bu işlemde lokal anestezi altında kasık atar damarından girilerek karotid artere kadar kateter ilerletilir ve dar olan bölüme balon şişirilerek damar genişletilir. Daha sonra stent yerleştirilir. Ritim bozuklukları hastaların kimi zaman yaşam kalitesini, kimi zamanda hayatını tehdit eden önemli sağlık problemlerinden biridir. Bu hastalıkların tespiti ve tedavisi özel cihazlar gerektirmektedir. Kliniğimizde bulunan elektrofizyoloji laboratuvarında bu hastalıkların tedavisine yönelik gerekli girişimler yapılabilmektedir. Kalp hastalıkları halen dünyada en çok ölüme sebep olan, en yaygın görülen hastalıklardır. Gelişmiş ülkelerde alınan önlemlerle görülme sıklığı azalmaya başlamış, ölüm oranlarında düşüşler olmuştur. Biz de ise halen giderek artmaktadır. Düzenli check-up, kontrol yapılmalıdır. Kadınlarda özellikle menapoz sonrası, erkeklerde ise 40 yaş sonrası düzenli kontroller yapıl- 18

malıdır. Ailesinde 55 yaş altında kalp krizi geçiren, ani ölüm olan, kalp damarlarına stent takılan, bypasslı kişiler varsa, sigara içen kişiler, hipertansiyon, şeker hastalığı tanıları olanlar, kolesterol yüksekliği olanlar ve stresli işlerde çalışanlarda bu kontroller daha düzenli olmalıdır. Kalp hastalıkları tamamen şikayetsiz devam edip ani ölümlere, ani kalp krizlerine neden olabilir. Halk arasında gizli kalp hastalığı olarak adlandırılan bu durum özellikle şeker hastalığı olanlarda görülebilir. Kalp hastalığı sıklıkla bir şikayete sebep olabilir. Bu şikayetlerden herhangi birisine sahip olan kişinin mutlaka Kardiyoloji uzmanına ve Kardiyoloji kliniğine müracaatı gerekir. Kliniğimiz, kalp damar hastalıkları alanındaki gelişmeleri dün olduğu gibi yarın da yakından takip edecek ve hastalarının sağlığı için güleryüzlü ve özverili hizmet anlayışını sürdürmeye devam edecektir. Hangi Şikayetler Kalp Hastalıklarının Habercisidir? 1- Soluk daralması: Kişinin nefes alıp vermede zorluk hissetmesidir. Koşarken, hızlı yürürken olabileceği gibi otururken de olabilir. Bu iki uç nokta arasında da soluk almada zorluk hissedilebilir. Hastalığın ileri dönemlerinde 2-3 yastıkla yatma ihtiyacı, hatta oturarak uyuma olabilir. Uykuda boğuluyor gibi soluksuz kalma hissi ile uyanma, kabus görerek uyanma da görülebilir. Soluk daralması en çok akciğer hastalıklarıyla karışabilir. Bazen sinirsel olarak derin nefes alma ihtiyacı ile, alınan nefesin yetmediğinden şikayet edilir. 2- Göğüs ağrısı: Koroner damarlara bağlı ağrılar, eforla, stresle, heyecanla başlayan alt çene, boğaz, göğüs ortasında baskı, basınç, ayva durması gibi his, yanma şeklinde geniş alanda hissedilen ağrı tipiktir. Bıçak saplama, iğnelenme gibi ağrılar kalp hastalığı tanısından uzaklaştırır. Kalp zarı (perikard) iltahaplanmasında ise ağrı daha keskin karakterdedir. Nefes almak ve sırt üstü yatmakla artıp öne eğilince geçen ağrıdır. Kalp krizi (Miyokard Infarktüsü) ağrısı yarım saatten uzun süren, göğüs ortasında şiddetli basınç, baskı, ağırlık, yanma tarzında ağrıdır. Soğuk terleme, ölüm korkusu ile birliktedir. Alt çene, kollar (özellikle iç kısım) sırta yayılır. 3- Çarpıntı (taşikardi): Kalp hızının artması, dakikada 100 atımın üstüne çıkması, düzensiz atışlar, ilave atışlar hasta tarafından hissedilir. Kalp hızının dakikada 50 nin altına düşmesi (bradikardi) kişiyi rahatsız eder. 4- Senkop-Bayılma: Hastanın geçici postur ve bilinç kaybıdır. Kalp hızının çok düşmesi, çok hızlanması, aort kapağının daralması gibi hastalıklardan olabileceği gibi, nörolojik ya da psikiyatrik sorunlardan da olabilir. 5- Siyanoz (Morarma): Parmak uçları, dudaklar ve dilde mor renk olması daha çok doğuştan kalp hastalıklarında, akciğer hastalıklarında, bazı kan hastalıklarında, ileri kalp yetmezliğinde olabilir. Hastanemiz hakkında bilgi almak ve sağlığınızla ilgili her türlü sorununuz için, size özel oluşturduğumuz TOBB Danışma ve Hizmet Masası ile iletişime geçebilirsiniz. TOBB Danışma ve Hizmet Masası Adı Soyadı Telefon E-mail Müjde Özdik Kara (0312) 292 99 42 mozdik@tobbetuhastanesi.com.tr Belma Ayvaz (0312) 292 98 52 bayvaz@tobbetuhastanesi.com.tr 19

2013-15 FINDIKTA VERİM VE KALİTEYİ ARTTIRMA PROJESİ BAHCEYE GEL BAHCEYE DOLU FINDIK BULURSUN... www.kalitelifindik.org bilgi@kalitelifindik.org mit-tr.com FINDIKTA... VERİMİ VE KALİTEYİ ARTTIRARAK KAZANIN... HEDEFİNİZ DÖNÜMDEN 70-80 KİLO ALMAK DEĞİL, 200-300 KİLO ÜRETMEK OLMALI... TOPRAK VE YAPRAK TAHLİLLERİNİ YAPTIRARAK GÜBRE KULLANIN... YAŞLI BAHÇELERİ YENİDEN DİKİN, GENÇLEŞTİRİN... BAHÇELERDE DAHA VERİMLİ VE KALİTELİ ÇEŞİTLERİ TERCİH EDİN... ARAYIN, DANIŞIN, GELELİM, HEP BİRLİKTE VERİMİ VE KALİTEYİ ARTTIRALIM... BORSA Sahibi : Trabzon Ticaret Borsası Adına Yönetim Kurulu Başkanı Şükrü Güngör Köleoğlu Sorumlu Müdür : Şükrü Erüz Genel Sekreter Yayın Danışmanı : Murat Taşkın Yazı İşleri : Ömer Altuntaş Bilgi İşlem : Fatih Cirav Tasarım : M.İ.T / Reklam Ajansı Metin İslam T. 0.312.256 7240 www.mit-tr.com Baskı : KLASMAT Matbaacılık T. 0.312.395 1492 Adres : TRABZON TİCARET BORSASI Pazarkapı Mahallesi Sahil Caddesi No.103 Trabzon T. 0.462.326 45 05 F. 0.462.326 09 66 E. info@tb.org.tr www.tb.org.tr