Bipolar Bozukluk Tan s Konan Hastalar n Ebeveynlerinde Ruhsal Bozukluklar

Benzer belgeler
YAYGIN ANKSİYETE BOZUKLUĞU OLAN HASTALARDA NÖROTİSİZM VE OLUMSUZ OTOMATİK DÜŞÜNCELER UZM. DR. GÜLNİHAL GÖKÇE ŞİMŞEK

Dr.ERHAN AKINCI 46.ULUSAL PSİKİYATRİ KONGRESİ

Depresyon 1. Depresyon nedir? 2. Depresyon (çökkünlük) sanıldığı kadar sık mı? 3. Depresif belirtiler ile depresyon farklı mıdır?

Akrabalar nda Ruhsal Bozukluk Tesbit Edilen, Bipolar ve Unipolar Affektif Bozukluklu Hastalarda Klinik Özellikler

Bipolar Bozukluğu Olan Hastaların Birinci Derece Akrabalarında Psikopatoloji ve Kişilik Örüntüleri *

Bir Üniversite Hastanesi Psikiyatri Polikliniğine Başvuran Hastaların Sosyodemografik Özellikleri ile Tanı Grupları Arasındaki İlişki

KANSER HASTALARINDA PALYATİF BAKIM VE DESTEK SERVİSİNDE NARKOTİK ANALJEZİK KULLANIMI

Topluma Hizmet Uygulamaları ve Altındağ Belediyesi İş Birliği Örneği

TEMEL İSTATİSTİK KAVRAMLAR

GİRİŞ İki uçlu bozukluk: Manik episod Depresif episod Ötimi (iyilik hali) Kronik gidişli Kesin ilaç tedavisi gerektirir (akut episod ve koruyucu

PS K YATR DE KULLANILAN KL N K ÖLÇEKLER

Akdeniz Anemisi; Cooley s Anemisi; Talasemi Majör; Talasemi Minör;

UMU ETKİLEYEN ETKİLEYEN ETMENLER ETMENL

ELLE SÜT SAĞIM FAALİYETİNİN KADINLARIN HAYATINDAKİ YERİ ARAŞTIRMA SONUÇLARI ANALİZ RAPORU

Bipolar bozuklukta cinsiyete göre klinik ve. ve sosyodemografik özelliklerin karşılaştırılması

-Bursa nın ciroları itibariyle büyük firmalarını belirlemek amacıyla düzenlenen bu çalışma onuncu kez gerçekleştirilmiştir.

Görsel Tasarım İlkelerinin BÖTE Bölümü Öğrencileri Tarafından Değerlendirilmesi

Alkol tanısı almış ve tedavi alan hastaların hastalıklarını etkileyen faktörlerin belirlenmesi*

Test Geliştirme. Testin Amacı. Ölçülecek Özelliğin Belirlenmesi Yrd. Doç. Dr. Çetin ERDOĞAN

Suç işlemiş bipolar bozukluklu olgularda klinik ve suç özellikleri: BRSHH den bir örnek. Dr. Tuba Hale CAMCIOĞLU

Depresyon Yayg nl ğ ve Risk Etkenleri: Huzurevinde ve Evde Yaşayan Yaşl larda Karş laşt rmal Bir Çal şma

RUH SAĞLIĞI VE PSİKİYATRİ HEMŞİRELİĞİ EĞİTİM VE UYGULAMASI ÇALIŞTAYI SONUÇ RAPORU ERZURUM

Kursların Genel Görünümü

PSİKİYATRİK BOZUKLUKLARIN EPİDEMİYOLOJİSİ*

KULLANILAN MADDE TÜRÜNE GÖRE BAĞIMLILIK PROFİLİ DEĞİŞİKLİK GÖSTERİYOR MU? Kültegin Ögel, Figen Karadağ, Cüneyt Evren, Defne Tamar Gürol

Proje ve Programların Değerlendirmesi.

hükümet tabibi olarak görev yaptıktan sonra, 1988 yılında Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi nde başladığım

Ailesel Faktörler Depresyonda Ne Kadar Etkili? H

MESS ALTIN ELDİVEN İSG YARIŞMASI BAŞVURU VE DEĞERLENDİRME PROSEDÜRÜ

Samsun da altı yıllık bir psikiyatri muayenehane çalışmasının değerlendirilmesi. Evaluation of psychiatric office studies for six years in Samsun

KATEGORİSEL VERİ ANALİZİ (χ 2 testi)

Amaç Günümüzde birçok alanda kullanılmakta olan belirtisiz (Fuzzy) kümelerin ve belirtisiz istatistiğin matematik kaygısı ve tutumun belirlenmesinde k

İLÇEMİZ İLKOKULLARINDA GÖREVLİ SINIF VE OKUL ÖNCESİ ÖĞRETMENLERİNİN EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI MESLEKİ ÇALIŞMA PROGRAMI

Endicott İşte Üretkenlik Ölçeği nin (EİÜÖ) Türk Toplumunda Geçerlilik ve Güvenilirliğinin Değerlendirilmesi

Doğum Ardı Psikoz Tanısı Konulan Hastaların Uzun Süreli İzlemi

ĐHRACAT AÇISINDAN ĐLK 250 Prof. Dr. Metin Taş

Bülent Gündağ Mert ile Söyleşi

Güç Artık İnternette! Power is now on the Internet!

Þizofreninin klinik özelliklerini anlatan kitap ya

Tablo 2 Fen Bilimleri ve Matematik Temel Alanı

KONYA TİCARET ODASI İSTİHDAM İZLEME BÜLTENİ

SANAYİNİN KÂRLILIK ORANLARI ÖNEMLİ ÖLÇÜDE AZALDI

Kanıta Dayalı Tıp (KDT)

MEGEP (MESLEKİ EĞİTİM VE ÖĞRETİM SİSTEMİNİN GÜÇLENDİRİLMESİ PROJESİ)

Proje konularından istediğiniz bir konuyu seçip, hazırlamalısınız.

Kalyoncu A., Pektaş Ö., Mırsal H., Yılmaz S., Serez M., Beyazyürek M.

AİLE YAPISI ARAŞTIRMASI 2006

Tablo 5 Hukuk Temel Alanı

Daha Ne Kadar Sessiz Kalacaksınız?

Ortaö retim Alan Ö retmenli i Tezsiz Yüksek Lisans Programlar nda Akademik Ba ar n n Çe itli De i kenlere Göre ncelenmesi: Mersin Üniversitesi Örne i

İÇİNDEKİLER. Sunuş , 3 ve 4. Sınıflar ve 3. Sınıflar Sınıf , 6, 7 ve 8. Sınıflar Sınıf Sınıf...

Matematik. Uygulamal Etkinlik. Afla daki boflluklar uygun ifadelerle tamamlay n z. 1. Afla daki ç karma ifllemlerinin sonuçlar n

Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Polikliniðine Baþvuran Hastalarda Belirtiler, Tanýlar ve Tanýya Yönelik Ýncelemeler

Faaliyet Alanları. 22 Aralık Yıldız Teknik Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü

EĞİTİM VEREN BİR DEVLET HASTANESİ PSİKİYATRİ POLİKLİNİĞİNE BAŞVURAN HASTALARIN TANI GRUPLARINA GÖRE SOSYODEMOGRAFİK ÖZELLİKLERİ

ki Uçlu Duygudurum Bozuklu u Olan Kad nlarda Premenstrüel Sendromun De erlendirilmesi

Ailedeki Madde Bağ ml l ğ n n Ergenin Sapm ş Davran şlara Yönelmesindeki Etkisi: Lise Son S n f Gençliği Örneği

TÜRK YE DE A LE Ç fi DDET Ülke Çap nda Kriminolojik-Viktimolojik Alan Araflt rmas ve De erlendirmeler

Erken Ba şlang ıçlı Depresyonlarda Aile Yüklülü ğü (Gözden Geçirme)

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Değerlendirme Notu Sayfa1

MAKÜ YAZ OKULU YARDIM DOKÜMANI 1. Yaz Okulu Ön Hazırlık İşlemleri (Yaz Dönemi Oidb tarafından aktifleştirildikten sonra) Son aktif ders kodlarının

Kayseri il merkezinde 7-12 yafl grubunda tik bozuklu u prevalans Prevalance of tic disorders in children aged 7-12 years in urban area of Kayseri

NIJERYA DAN GELEN YOLCUDA EBOLAYA RASTLANMADI

uzman yaklaşımı Branş Analizi öğretim teknolojileri ve materyal tasarımı Dr. Levent VEZNEDAROĞLU

Almanca da Sıfatlar (Adjektive) ve Sıfat Tamlamaları - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS. Yazma Becerileri 2 YDA

Bir Üniversite Kliniğinde Yatan Hastalarda MetabolikSendrom Sıklığı GŞ CAN, B BAĞCI, A TOPUZOĞLU, S ÖZTEKİN, BB AKDEDE


T.C. HOUSTON BAŞKONSOLOSLUĞU DOĞUM TESCİLİ BAŞVURUSU (EVLİLİK BİRLİĞİ İÇİNDE DOĞAN ÇOCUKLAR İÇİN)

YSÖP KULLANIM KILAVUZU

İhtiyacınız, tüm sisteminizin kurumsallaşmasını sağlayacak bir kalite modeli ise

İşverenler, işyerinde işçi çalışmaya başladığı anda tarih, sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 6331 Sayılı İş

Türk Musikisinde Makamların 53 Ton Eşit Tamperamana Göre Tanımlanması Yönünde Bir Adım

CSD-OS İşletim Sistemi Projesi - Fonksiyon Açıklama Standardı

Siklotimik bozukluk, hipomani ve hafif þiddette

Türk Dili II (TURK 102) Ders Detayları

GEKA NİHAİ RAPOR TEKNİK BÖLÜM. 1. Açıklama

Satış Amaçlı Elde Tutulan Duran Varlıklar ve Durdurulan Faaliyetlere İlişkin Türkiye Finansal Raporlama Standardı (TFRS 5)

Özkıyım girişimi nedeni ile acil servise başvuran hastalarda hazırlayıcı etkenler 1

İÇİNDEKİLER. İçindekiler Grafik Listesi Tablo Listesi Açıklamalar

Bipolar afektif bozukluk nedir?

ERGENLERDE BAĞIMLILIK VE ÖZKIYIM. Dr. Zehra Arıkan

Ayşe YÜCE Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD.

TEZSİZ YÜKSEK LİSANS PROJE ONAY FORMU

Şizofreni ve Bipolar Bozukluğun Yüklülük Gösterdiği Geniş Bir Ailede Psikoza Yatk nl k Geninin Araşt r lmas *

Adiposit

Şizofreni ve Bipolar Duygudurum Bozukluğu Olan Hastalara Bakım Verenin Yükünün Karşılaştırılması

Obsesif KompulsifBozukluk Hastalığının Yetişkin Ayrılma Anksiyetesiile Olan İlişkisi

AFET YÖNETİMİ. Harita 13 - Türkiye Deprem Bölgeleri Haritası. Kaynak: AFAD, Deprem Dairesi Başkanlığı. AFYONKARAHİSAR 2015

Bipolar Duygudurum Bozukluğu Olan Anne Babaların Çocuklarında Psikopatoloji

ÖZGEÇMİŞ 1. ADI SOYADI: NESLİM GÜVENDEĞER DOKSAT 2. DOĞUM TARİHİ: UNVANI: ÇOCUK PSİKİYATRİSİ UZMANI 4.

Veri Toplama Yöntemleri. Prof.Dr.Besti Üstün

SB Sakarya E itim ve Araflt rma Hastanesi Asinetobakterli Hastalarda DAS Uygulamalar ve yilefltirme Çabalar

Madde Bağımlılığı Olan Hastaların Ebeveynlerinde Psikiyatrik Hastalıklar. Yard. Doç.Dr. Suat Ekinci

BEBE GİYİM SEKTÖRÜ SINIFLANDIRMA

SRKÜLER NO: POZ-2005 / 58 ST,

AC L PS K YATR K BAfiVURULARIN VE AC L PS K YATR K H ZMETLER N DE ERLEND R LMES

TOTEK Beşinci Dönem UZMANLIK EĞİTİMİ GELİŞİM SINAVI (UEGS) RAPORU Dr. Semih Aydoğdu Uzmanl k Eğitimi Gelişim S nav Koordinatörü

DENEY NO: 9 ÜÇ EKSENLİ BASMA DAYANIMI DENEYİ (TRIAXIAL COMPRESSIVE STRENGTH TEST)

Unipolar Mani. Fatih Volkan Yüksel 1, Aydýn Kurt 1, Verda Tüzer 2, Erol Göka 3 DERLEME SUMMARY ÖZET. Unipolar Mania

Transkript:

Türk Psikiyatri Dergisi 2004; 15(3):175-181 Bipolar Bozukluk Tan s Konan Hastalar n Ebeveynlerinde Ruhsal Bozukluklar Dr. Cebrail KISA 1, Dr. Çiğdem AYDEMİR 1, Dr. Ayşe DEVRİM BAŞTERZİ 1, Dr. Verda TÜZER 1, Dr. Erol GÖKA 2 ÖZET Amaç: Bipolar bozuklu un ailesel geçifl gösterdi i bilinmektedir. Yap lan çal flmalarda bipolar bozuklu u olan hastalar n birinci derece akrabalar nda duygudurum bozukluklar ve di er ruhsal bozukluklar toplum geneline göre daha yüksek oranda görüldü ü bulunmufltur. Bu çal flmada bipolar bozukluk tan s konan hastalar n ebeveynlerinde ruhsal bozukluklar n s kl n belirlemek amaçlanm flt r. Yöntem: Bu çal flma, araflt rma ölçütlerine uyan, yatarak veya ayakta tedavi gören bipolar bozukluk tan s konan 35 hastan n biyolojik ebeveynleri ve hastalarla yafl ve cinsiyet aç s ndan efllefltirilmifl sa l kl bireylerin biyolojik ebeveynleri ile görüflülerek gerçeklefltirilmifltir. Kat l mc lar Ebeveyn Bilgi Formu ve DSM-IV için Yap land r lm fl Klinik Görüflme Formu (SCID-I) ile de erlendirilmifltir. Bulgular: Görüflme s ras nda ve özgeçmifllerinde ruhsal bir bozuklu a sahip olma oran ; bipolar bozuklu u olan hastalar n ebeveynlerinde %27.1 ve sa l kl kontrollerin ebeveynlerinde bu oran %14.2 olarak saptanm flt r. Aradaki fark istatistiksel olarak anlaml d r. Her iki grupta da ebeveynlerde en s k rastlanan ruhsal bozukluk majör depresyondur. Benzer flekilde bipolar bozuklu u olan hastalar n ebeveynlerinin soy geçmiflleri incelendi inde ruhsal bozukluk oran, kontrol grubundan yüksek bulunmufltur (% 44.2, %12.8). Akraba evlili i olan ebeveynlerin birden fazla çocu unda bipolar bozukluk görülme oran, akraba evlili i olmayanlara göre yüksektir. Çal flmam zda soy geçmifllerinde ruhsal bozukluk olan ebeveynlerin çocuklar nda bipolar bozukluk daha erken yaflta görülmektedir. Ayr ca ruhsal bozukluk tan s konan ebeveynlerin ailelerinde de ruhsal bozukluk s kl artm fl olarak bulunmufltur. Sonuç: Bu çal flmada bipolar bozukluk tan s konan hastalar n ebeveynlerinde, sa l kl kontrol grubunun ebeveynlerine göre ruhsal bozukluklar n daha s k görüldü ü saptanm flt r. Anahtar Sözcükler: Bipolar bozukluk, ebeveynler, ruhsal bozukluklar SUMMARY: Mental Disorders in the Parents of Bipolar Patients Objective: It is well known that bipolar disorder has familial transmission. Studies indicate that first-degree relatives of bipolar patients also have higher incidences of other mental disorders than the general population. The aim of this study is to determine the prevalence of mental disorders in the parents of bipolar patients. Method: Parents of 35 probands who were treated for their bipolar disorders and 35 age and gender matched healthy subjects parents were assessed by means of the Structured Clinical Interview for DSM IV (SCID-I), and a questionnaire for the parents. Results: Past and current mental disorders were present in 27.1% of the parents of bipolar patients but in 14.2% of the parents of normal controls; the difference between the groups is statistically significant. The most prevalent mental disorder in both groups is major depressive disorder. The parents of bipolar patients were more likely to have a family history of mental disorder (44.2%) than the control group (12.8%). Parents who had a current or past mental disorder were more likely to have a family history of mental disease. Offspring of in-bred families had more bipolar siblings. Bipolar children of parents who had a family history of mental disorder tended to have an earlier age of onset. Conclusion: The findings of this study indicate that there is an increased prevalence of bipolar disorders and other mental disorders in the parents of bipolar patients when compared to the parents of healthy controls. Key Words: Bipolar disorder, parents, mental disorders 1Uzm., 2 Doç., Ankara Numune Eğitim ve Araşt rma Hastanesi 1. Psikiyatri Kl., Ankara. 175

GİRİŞ Duygudurum bozukluklar n n ailesel geçiş gösterdiği, Kraepelin den bu yana bilinmektedir (McGuffin ve Katz 1989). Yap lan çal şmalarda bipolar bozukluğu olan hastalar n birinci derece akrabalar nda bipolar bozukluk dahil duygudurum bozukluklar n n (Slater ve Cowie 1971) ve diğer ruhsal bozukluklar n toplum geneline göre daha yüksek oranda görüldüğü bulunmuştur (Winokur ve ark. 1982). Bipolar hasta akrabalar nda riskin bipolar bozukluk için 10 kat ve unipolar depresif bozukluk için de 3 kat artm ş olduğu saptanm şt r (Smoller ve Finn 2003). Duygudurum bozukluğu olan bireylerin ailelerinde yeme bozukluklar (Mangweth ve ark. 2003), özk - y m girişimleri (Potash ve ark. 2000), psikoz (Potash ve ark. 2001) ve alkol bağ ml l ğ n n (Preisig 2001) yüksek oranda görüldüğü bildirilmiştir. Benzer şekilde yap lan aile çal şmalar nda bipolar I bozukluğu olan hastalar n birinci derece akrabalar nda; bipolar I % 3.9 (Andreasen ve ark. 1987), % 7.8 (McGuffin ve Katz 1989), bipolar II % 24 (Andreasen ve ark. 1987), unipolar depresyon % 22.8 (Andreasen ve ark. 1987), % 9.5 (Weissman ve ark. 1984), % 11,4 (McGuffin ve Katz 1989), minor depresyon % 6.7 (Andreasen ve ark. 1987) ve alkolizm % 1.6 (Andreasen ve ark. 1987) olarak bulunmuştur. Aile üyelerinin tek tek değerlendirildiği geniş bir çal şmada bipolar bozukluk görülme oranlar çocuklar için % 1.5, kardeşler için % 6, anneler için % 4.1 ve babalar için % 6.4 olarak bildirilmiştir (Rice ve ark. 1987). Ayr ca şizofreni ve bipolar bozukluğu olan hastalar n akrabalar nda en s k görülen ruhsal bozukluğun majör depresyon olduğu saptanm şt r (Gershon ve ark. 1988, Maier ve ark. 1992). Bipolar bozuklukta; aile, ikiz ve evlat edinme çal şmalar s ras yla tek yumurta ikizleri, çift yumurta ikizleri, birinci derece akrabalar ve ikinci derece akrabalar n risk alt nda olduklar n göstermektedir (Rice ve ark. 1987, Craddock ve Jones 1999, Kendler ve ark. 1993, Cardno ve ark. 1999). Risk oranlar na bak ld ğ nda çocuklardan çok anne-baba ve kardeşlerde daha yüksek oranlarda ruhsal hastal k riski olduğu görülebilir. Kal t m kal b ile ilgili kesin bir bulgu saptanm ş değildir. Son y llarda bipolar hastalar n çocuklar ile yap lan çal şmalar vard r. Bipolar ebeveynlerin çocuklar ndaki ruhsal bozukluklar n araşt r lmas ileriye dönük çal şmalar n temelini oluşturmak, hastal ğ n ortaya ç kmas nda rol oynayan genetik ve çevresel faktörleri belirlemek aç s ndan kuşkusuz önemlidir. Ancak kesitsel çal şmalarda bipolar hastalar n çocuklar ya da kardeşleri al nd - ğ nda hastal ğ n ortaya ç k ş yaş değişken olduğu için henüz hastalanmam ş kişilerin ileriki y llarda hastalan p hastalanmayacağ n belirlemek mümkün değildir. Hastalar n ebeveynleri ile çal - ş ld ğ nda deneklerin ileri yaşlar nedeniyle hastal ğ n araşt rma tarihinden sonra başlama olas l - ğ iyice azalmaktad r. Ülkemizde bipolar bozukluğu olan hastalar n akrabalar nda ruhsal bozukluk s kl ğ n tarama ile ilgili az say da çal şma yap lm şt r (K sa 2001, Y ld r m 2001, Erk ran 2003). Çal şmalar n çoğunda doğrudan ebeveynlerle çal ş lmam şt r. Oysa ki ebeveynler ile yap lan çal şmalar; hem hastalanma yaş n geçmiş olmalar hem de öz geçmiş ve soy geçmiş ile ilgili en çok bilgi al nabilecek kişiler olmalar nedeni ile değerlidir. Ülkemizdeki akraba evliliklerinin de bipolar bozukluğun ailesel yüklülüğünü inceleyen araşt rmalar n yap ld ğ bat l ülkelerden fazla olduğu göz önüne al n rsa, ebeveyn çal şmalar n n önemi anlaş lacakt r. Bu çal şman n amac, kendi toplumumuzda bipolar bozukluğu olan hastalar n ebeveynlerinde bipolar bozukluk ve diğer ruhsal bozukluklar n görülme s kl ğ n araşt rmakt r. YÖNTEM Denekler Ankara Numune Eğitim ve Araşt rma Hastanesi (ANEAH) 1. Psikiyatri Polikliniğine ard ş k olarak başvuran, yatarak veya ayaktan tedavi gören, bipolar bozukluk tan s alm ş 49 hastadan, araşt rmaya kat lma koşullar n karş layan 35 hastan n biyolojik ebeveynleri çal şma grubu olarak al nd. Kontrol grubunu, bipolar bozukluk tan s alm ş olan hastalarla grup yaş ortalamas ve cinsiyet aç s ndan eşleştirilmiş, hastanede çal şan ve herhangi bir ruhsal bozukluğu olmayan 35 bireyin ebeveynleri oluşturdu. Çal şmaya kat l m için her iki ebeveynin hayatta ve ulaş labilir olmalar, psikiyatrik görüşmeyi kabul etmeleri ve psikiyatrik görüşmeyi gerçekleştirebilecek fiziksel sağl kta olmalar yeterli kabul edildi. Görüşmeyi engelleyecek zeka 176

TABLO 1. Bipolar Hasta Ebeveynleri (Grup I) ile Sağl kl Kontrol Ebeveynleri (Grup II) Karş laşt rmas Sosyo-Demografik Özellikleri. Grup I-say (%) Grup II-say (%) Eğitim y l Okuma-yazma yok 27 (38.57) 6 (8.57) 0-5 33 (47.14) 28 (40) 5-10 7 (10) 16 (22.85) 10-15 3 (4.28) 17 (24.28) 15-20 0 (0) 3 (4.28) Medeni durum Evli 66 (94.3) 62 (86.6) Boşanm ş 1 (1.4) 6 (8.6) İkinci evlilik 3 (4.3) 2 (2.9) Meslek Ev han m 30 (42.85) 20 (28.6) Memur 6 (8.57) 14 (20) İşçi 8 (11.42) 11 (15.7) geriliği veya ileri derecede demans n olmas araşt rma için d şta b rakma ölçütü olarak kabul edildi. Çal şman n amac ve uygulama biçimi anlat ld ktan sonra tüm kat l mc lardan yaz l bilgilendirilmiş olur al nd. Bipolar hasta grubunun grup yaş ortalamas 29,66±8.10 du. 20 kad n ile 15 erkekten oluşuyordu. Kontrol grubu ise bipolar hasta grubuyla grup yaş ortalamas ve cinsiyetler aç s ndan eşleştirilerek seçildi. Değerlendirme Araçlar DSM-IV Eksen I Bozukluklar İçin Yap land r lm ş Klinik Görüşme Formu (Structured Clinical Interview for DSM-IV, Clinical Version/ SCID-I): DSM IV e göre psikiyatrik tan lar n konmas nda yayg n olarak kullan lan yap land - r lm ş klinik bir görüşme ölçeğidir. First ve arkadaşlar (1997) taraf ndan geliştirilmiş, Türkçe çeviri ve uyarlamas Özkürkçügil ve arkadaşlar (1999) taraf ndan yap lm şt r. Ebeveyn Bilgi Formu: Araşt rmac lar taraf ndan geliştirilmiştir. Ebeveynlerle yüz yüze olarak görüşmeci taraf ndan 15-20 dakikada doldurulan bir formdur. Aç k uçlu sorular ile ebeveynlerin sosyodemografik özellikleri, al şkanl klar, bedensel hastal klar, öz geçmiş ve soy geçmişlerinde ruhsal bozukluk öykülerini (soy geçmiş bilgileri için anne, baba ve teker teker uzak akrabalarda hastal k olup olmad ğ, varsa ne olduğu soruldu) hastaneye yat ş ve kulland klar ilaçlar sorgulayan 16 madde içermektedir. İşlem Araşt rmada veri toplamak amac yla Ebeveyn Bilgi Formu ve DSM-IV için Yap land r lm ş Klinik Görüşme Formu (Structured Clinical Interview for DSM-IV / SCID-I) kullan ld. Bipolar bozukluğu olan hastalara ve kontrollere SCID-I ile tan konduktan sonra ebeveynler çal şmaya dahil edildi, SCID-I bu konuda eğitimi olan, tek bir araşt rmac taraf ndan uyguland. İstatistiksel değerlendirme Veriler ayr değişkenler şeklinde "Statistical Package for Social Sciences for Windows (SPSS)" bilgisayar istatistik program yard m yla değerlendirilmiştir. Hesaplamalarda kategorik değişkenler için ki-kare testi ve sürekli değişkenler için bağ ms z gruplar aras t-testi kullan lm şt r. BULGULAR Bipolar bozukluk tan s alm ş olan hastalar n ebeveynlerinin (Grup I) yaş ortalamas 54.93± 8.30 (38-70) ve kontrol grubu olarak al nan sağl kl bireylerin ebeveynlerinin (Grup II) yaş ortalamas ise 53.99±8.82 (38-75) olarak saptand. Yaş ortalamalar karş laşt r ld ğ nda istatistiksel olarak fark saptanmad (p=0.512, t=0.658). Her TABLO 2. Ebeveynlerin Şimdiki Ruhsal Bozukluklar. Ruhsal bozukluk Grup I-say (%) Grup I-say (%) 9 (12.85) 61 (87.14) 7 (10) 63 (90) 177

TABLO 3. Ebeveynlerin Şimdiki Ruhsal Bozukluk Tan lar. TABLO 4. Ebeveynlerin Öz Geçmiş Ruhsal Bozukluk Öyküleri. Ruhsal bozukluklar Grup I- say (%) Grup IIsay (%) Ruhsal bozukluk Majör depresyon 2 (2.85) 3 (4.28) Panik bozukluk 2 (2.85) - Bipolar bozukluk depresif epizod 1 (1.42) - Somatizasyon bozukluğu 1 (1.42) 2 (2.85) Şizofreni 1 (1.42) - Alkol bağ ml l ğ 2 (2.85) 2 (2.85) 16 (22.85) 54 (77.14) 8 (11.42) 62 (88.57) 9 (12.85) 7 (10) iki gruptaki ebeveynlerin eğitimleri, medeni durum ve meslek dağ l mlar Tablo 1 de gösterilmiştir. SCID-I uygulamas ile muayene s ras nda Grup I de 9, Grup II de ise 7 kişide ruhsal bozukluk saptand. Muayene s ras nda saptanan ruhsal bozukluk oranlar ki-kare testi ile karş laşt r ld ğ nda fark saptanmad. Bu ruhsal bozukluklara bak ld ğ nda, majör depresif bozukluk Grup I de iki kişide ve Grup II de üç kişide vard. Bipolar bozukluk ise Grup I de bir kişide görüldü. Her iki grupta ikişer kişide alkol bağ ml l ğ saptand (Tablo 2, 3). SCID-I uygulamas ile ebeveynlerin özgeçmişleri incelendiğinde, Grup I de % 22.85 (n=16) ve Grup II de % 11.42 (n=8) oran nda ruhsal bozukluk olduğu saptand ve iki grup aras nda istatistiksel aç dan anlaml fark tespit edildi (p=0.047, ki-kare= 0.672). Özgeçmişlerinde Grup I de majör depresif bozukluk % 12.85 (n=9) ve bipolar bozukluk % 7.14 (n=5) tan lar ağ rl ktayken, Grup II de majör depresif bozukluk % 7.14 (n=5) ve bipolar bozukluk % 1.42 (n=1) tan s n n ağ rl kta olduğu bulundu (Tablo 4, 5). Grup I de halen ve geçmişte (yaşam boyu) ruhsal bozukluklara yakalanma oran % 27.1 (n=19) ve Grup II de ise % 14.28 (n=10) olarak tespit edildi. Veriler ki-kare testi ile karş laşt r ld ğ nda fark istatistiksel olarak anlaml bulundu (p=0.044, ki-kare= 4.069) (Tablo 7). Yaşam boyu bipolar bozukluk oran na bak ld ğ nda Grup I de % 7.14 (n=5) ve Grup II de % 1.42 (n=1) bulundu. Veriler karş laşt r ld ğ nda aradaki fark istatistiksel olarak anlaml değildi (Fisher kesinlik testi p=0.209). Grup I deki ebeveynlerin % 44.28 inin (n=31) ve Grup II deki ebeveynlerin % 12.85 inin (n=9) soy geçmişlerinde ruhsal bozukluk tan s olan yak nlar olduğu saptand (Tablo 6). Fark ki-kare testi ile incelendiğinde aradaki fark anlaml bulundu (p=0.000, ki-kare= 15.674). Her iki grupta yer alan yaşam boyu ruhsal bozukluk tan s konan toplam 29 ebeveynin % 55.17 sinde (n=16) soy geçmişlerinde ruhsal bozukluğu olan yak nlar vard ve yaşam boyu hiç ruhsal bozukluk tan s konulmam ş 131 ebeveynde bu oran % 21.62 (n=24) olarak tespit edildi. Oranlar karş laşt r ld - ğ nda istatistiksel olarak anlaml bulundu (p=0.01, ki-kare=12.10). 35 bipolar hastan n ebeveynleri ile çal ş ld. 35 olgunun 11 inde (% 31.4) ebeveynlerin akraba olduklar görüldü. Ebeveyn akrabal ğ olan 11 aileden 4 ünde birden fazla çocukta ruhsal bozukluk saptan rken, ebeveyn akrabal ğ olmayan 24 aileden 2 sinde birden fazla çocukta ruhsal bozukluk saptand. Yap lan ki-kare testinde oranlar aras ndaki fark anlaml bulundu (p=0.000, ki-kare=15.114). Kontrol grubunda ise ebeveynlerin % 28.5 oran nda akraba olduklar saptand. Kontrol grubu ve çal şma grubu karş - laşt r ld ğ nda iki grup aras nda akrabal k oran aç s ndan istatistiksel fark saptanmad (p>0.05). Bipolar hastalar n hastal k başlama yaş na bak ld ğ nda, yaşam boyu ruhsal bozukluğu olan ebeveynlerin çocuklar nda bipolar bozukluğun başlang ç yaş ortalamas 19.15±1.86 iken, yaşam boyu ruhsal bozukluğu olmayan ebeveynlerin çocuklar nda hastal ğ n başlang ç yaş ortalamas 21.95±7.01 bulundu. Ortalamalar aras fark t-testi ile karş laşt r ld ğ nda istatistiksel olarak anlaml değildi. Ancak soy geçmişlerinde ruhsal bozukluk öyküsü olan bipolar hastalar nda, bipolar bozukluk başlama yaş 18.94±3.29 ve soy geçmişte ruhsal bozukluk öyküsü olmayanlarda 22.49±6.75 bulundu. Aradaki fark istatistiksel olarak anlaml yd (p=0.009, t=2.685). 178

TABLO 5. Ebeveynlerin Öz Geçmiş Ruhsal Bozukluk Tan lar. Ruhsal bozukluk Majör depresyon Bipolar bozukluk Alkol kötüye kul. 9 (12.85) 5 (7.14) 2 (2.85) 5 1 2 (7.14) (1.42) (2.85) TABLO 6. Ebeveynlerin Soy Geçmişinde Ruhsal Bozukluk Öyküleri. Ruhsal bozukluk 31 (44.28) 39 (55.71) 9 (12.85) 61 (87.14) 16 (22.85) 8 (11.42) Yaşam boyu ruhsal hastal ğ olan ve olmayan ebeveynlerin çocuklar nda hasta çocuğun koruyucu tedavi amac yla ilaç al p almama ilişkisi incelendiğinde yaşam boyu ruhsal bozukluğu olan ebeveynlerin hasta çocuklar nda koruyucu tedavi alma oran % 90.9 iken, olmayan ebeveynlerin çocuklar nda bu oran % 70.6 idi. Bu iki oran kikare testi ile karş laşt r ld ğ nda istatistiksel olarak anlaml ya yak n değer elde edildi (p=0.06). Soy geçmişinde ruhsal bozukluğu olan bipolar hastalar n n koruyucu tedavi kullanma oran olmayanlara göre daha fazlayd (p=0.034, t=5.225). TARTIŞMA Aile çal şmalar nda, taranan aile üyelerinden doğrudan görüşme yoluyla ya da aile üyelerindeki hastal klar dolayl olarak proband ya da diğer akrabalar n ifadelerinden öğrenmek şeklinde iki yöntem kullan l r (Andreasen ve ark. 1986, Faraone ve Tsuang 1995). Bu çal şmada ebeveynler daha hassas ve güvenilir olan doğrudan görüşme yöntemi ile taran rken, diğer akrabalar dolayl öykü alma yöntemi ile tarand. Son y llardaki aile çal şmalar hasta bireylerin çocuklar na odaklanm şt r. Bipolar hastalar n çocuklar nda ruhsal bozukluklar n oran % 61, sağl kl kontrol grubunda ise bu oran % 25 bulunmuştur. Ebeveynlerde olduğu gibi çocuklarda da majör depresyon ve bipolar bozukluk gibi duygudurum bozukluklar n n s k görüldüğü bildirilmiştir (Grigoroiu-Serbanescu ve ark. 1989, Hodgins ve ark. 2002). Bipolar hasta yak nlar nda ruhsal bozukluk s kl ğ araşt r l rken ebeveynler üzerinde çal şmam z n dört ana nedeni vard. Öncelikle, her hastan n yak n ndan eşit veri kaynağ elde etmek amaçland. Kardeşlerin say ve cinsiyetleri değişken olabilirken karş laşt rmal çal şmalarda ebeveyn verilerinin daha güvenli bir şekilde kullan - labileceği düşünüldü. Kardeş ve çocuklar inceleyen diğer çal şmalardan farkl olarak çal şmam zdaki ebeveyn grubu geç erişkinlik ve yaşl l k dönemindeydi. Ruhsal bozukluklar n büyük bir çoğunluğun geç ergenlik ve erken erişkinlik döneminde başlamas (Smoller ve Finn 2003) nedeni ile çal şma grubunda yeni ruhsal bozukluk ortaya ç kma olas l ğ n n düşük olacağ kabul edildi. Soy geçmiş bilgilerine ebeveynler yolu ile daha güvenilir bir şekilde ulaş lacağ ve hasta bireylere de ağ rl kl olarak ebeveynlerin bak m verdiği göz önünde bulunduruldu. Çal şmam zda bipolar bozukluk tan s alm ş hastalar n ebeveynlerinde yaşam boyu ruhsal bozukluk görülme oran kontrol grubuna göre yüksek bulundu. Yap lan bir çok çal şmada, bipolar bozukluğu olan hastalar n akrabalar nda yaşam boyu hastalanma riski normal populasyona göre daha yüksek bulunmuştur (Winokur ve ark. 1982, Rice ve ark. 1987, Gershon ve ark. 1982). Bu çal şmalarda anne, baba ve kardeşler aras ndaki yaşam boyu hastalanma riski ayn d r (Rice ve ark. 1987). Erk ran ve arkadaşlar n n (2003) çal şmas nda ise erken başlang çl mani olgular n n akrabalar nda % 30, erişkin başlang çl mani olgular - n n akrabalar nda % 12.7 oran nda ruhsal bozukluk saptanm şt r. Bu çal şmada bipolar bozukluğu olan hastalar n ebeveynlerinde bipolar bozukluk ve majör depresif bozukluk görülme oranlar kontrol grubundan daha yüksek saptanm şt r. Çal şma sonuçlar m z örneklem küçüklüğüne rağmen, bipolar hastalar n ebeveynlerinde toplum prevalans - TABLO 7. Ebeveynlerin Yaşam Boyu Ruhsal Bozukluk Öyküleri. Yaşam boyu ruhsal bozukluk 19 (27.14) 51 (72.85) 10 (14.28) 60 (85.71) 179

n n üstünde bipolar bozukluk ve unipolar depresyon görüldüğü sav n (Gershon ve ark. 1982, Mc Guffin ve Katz 1989) desteklemektedir. Bu bulgular, makalenin Giriş bölümünde gözden geçirilen çal şmalar n bulgular ile uyumludur (Smoller ve Finn 2003, Andreasen ve ark. 1987, Mc Guffin ve Katz 1989, Weissman ve ark. 1984, Özer ve ark. 2003). Ayr ca bipolar bozukluğu olan hastalar n ebeveynlerinde yaşam boyu ruhsal bozukluk olanlar n soy geçmişlerine bak ld ğ nda, aile öykülerinin ruhsal bozukluklar aç s ndan daha yüklü olduğu görülmektedir. Bu sonuçlar bipolar hastalar n ailelelerinde ruhsal bozukluklar n yaşam boyu görülme s kl ğ n n artt ğ na yönelik çal şma sonuçlar n desteklemektedir (Erlenmeyer-Kimling ve ark. 1997, Smoller ve Finn 2003). Bu çal şmada soy geçmişteki ruhsal bozukluk olan akrabalarla yüz yüze görüşme yap lmad ğ ndan ruhsal bozukluk tan lar belirlenmemiştir. Ruhsal bozukluk tan lar n n olmamas çal şman n zay f taraf d r. Bu çal şmada akraba evliliği olan ebeveynlerin birden fazla çocuğunda bipolar bozukluk görülme oran, akraba evliliği olmayanlara göre yüksektir. Hastal ğ n akraba olan ebeveynlerin çocuklar nda daha çok görülmesi resesif kal t m desteklemektedir. Bat l ülkelerde akraba evlilikleri nadirdir. Akraba evliliklerinin çok olduğu toplumumuzda bu konu ile ilgili benzer verilere rastlamad k. Çal şmam z n diğer bir önemli bulgusu da; soy geçmişlerinde ruhsal bozukluk olan ebeveynlerin çocuklar nda bipolar bozukluğun daha erken yaşta görülmesidir. Bu sonuç; trinükleotid tekrarlar n n artmas na dayanan, kuşaklar ilerledikçe hastal ğ n şiddetlenmesi ve daha erken başlamas ile kendini gösteren erkenleşme olgusunu (anticipation) destekler niteliktedir (McInnis ve ark. 1993, Nylander ve ark. 1994). Sonuç olarak; ülkemizde bipolar bozukluk anne-babalar nda yap lan bu ilk çal şmada elde edilen bulgular, bat ülkelerinde yap lan araşt rmalar destekler nitelikte bulunmuştur. Ayr ca akraba ebeveyn çocuklar nda hastal ğ n daha s k görülmesi ve aile yüklülüğü olan probandlarda hastal ğ n erken başlamas gibi iki önemli gözlemimiz vard r. Ancak bu iki noktan n ileri çal şmalar ile desteklenmesi gereklidir. KAYNAKLAR Andreasen NC, Rice J, Endicott J ve ark. (1986) The family history approach to diagnosis. How useful is it? Arch Gen Psychiatry, 43:421-429. Andreasen NC, Rice J, Endicott J ve ark. (1987) Familial rates of affective disorder. Arch Gen Psychiatry, 44:461-469. Cardno AG, Marshall EJ, Coid B ve ark. (1999) Heritability estimates for psychotic disorders. Arch Gen Psychiatry, 56: 162-168. Craddock N, Jones I (1999) Genetics of bipolar disorder. J Med Genet, 36: 585-594. Erk ran M, Erdem K, Cüneyt E ve ark. (2003) Ergen ve erişkin başlang çl manide aile yüklülüğü: Karş laşt rmal bir çal şma. Klinik Psikiyatri Dergisi, 6: 129-134. Erlenmeyer-Kimling L, Adamo HH ve ark. (1997) The New York high-risk project prevalance and comorbidity of axis I disorders in offspring of schizophrenic patients at 25 year follow up. Arch Gen Psychiatry, 54: 1096-1102. Faraone VS, Tsuang MT (1995) Methods in Psychiatric genetics. Psychiatric Epidemiology, 10. bask, (Eds.) Tsuang, Tohen, Zahner. Wilwt-Liss, Inc. First MB, Spitzer RL, Gibbon M ve ark. (1997) Structured Clinical Interview for DSM-IV Clinical Version (SCID-I/CV). American Psychiatric Press, Washington DC. Gershon ES, Hamovit J, Guroff JJ ve ark. (1982) A family study of schizoaffective, bipolar I, bipolar II, unipolar and normal control probands. Arch Gen Psychiatr, 39:1157-67. Gershon ES, DeLisi LE, Hamovit J ve ark. (1988) A controlled family study of chronic psychoses: schizophrenia and schizoaffective disorder. Arch Gen Psychiatry, 45:328-336. Grigoroiu-Serbanescu M, Christodorescu D, Jipescu I ve ark. (1989) Psychopathology in children aged 10-17 of bipolar parents: psychopathology rate and correlates of the severity of the psychopathology. J Affect Disord, 16:167-179. Hodgins S, Faucher B, Zarac A ve ark. (2002) Children of parents with bipolar disorder. A population at high risk for major affective disorders. Child Adolesc Psychiatr Clin N Am, 11:533-535. Kendler KS, Nede M, Kessler R ve ark. (1993) Study of recent life events and difficulties. Arch Gen Psychiatry, 50: 789-796. K sa C (2001) Bipolar Bozuklukta Ebeveyn Psikopatolojisi. Yay mlanmam ş Uzmanl k Tezi, ANEAH 1. Psikiyatri Kliniği, Ankara. Maier W, Lichtermann D, Minges J ve ark. (1992) Schizoaffective disorder and affective disorder with mood incongruent psychotic features: keep separate or combine? Evidence from a family study. Am J Psychiatry, 149:1666-1673. Mangweth B, Hudson JI, Pope HG ve ark. (2003) Family study of the aggregation of eating disorders and mood disorders. Psychol Med, 33:1319-1323. Mc Guffin P, Katz R (1989) The genetics of depression and manic depressive disorder. Br J Psychiatry, 155: 294-304. McInn s MG, Mahon FJ, Chase GA ve ark. (1993) Anticipation in bipolar affective disorder. Am J Hum Gen, 53:385-390. 180

Nylander PO, Engstrom C, Chotai J ve ark. (1994) Anticipation in Sweedish families with bipolar affective disorder. J Med Gen, 9: 686-689. Özer S, Ulusoy S, Okur H ve ark. (2003) Şizofreni ve bipolar bozukluğun yüklülük gösterdiği geniş bir ailede psikoza yatk nl k geninin araşt r lmas. Türk Psikiyatri Dergisi, 14: 7-19. Özkürkçügil A, Aydemir Ö, Y ld z M ve ark. (1999) DSM-IV Eksen I Bozukluklar İçin Yap land r lm ş Klinik Görüşmenin Türkçeye Uyarlanmas ve Güvenilirlik Çal şmas. İlaç ve Tedavi Dergisi, 12:233-236. Potash JB, Kane HS, Chiu Y ve ark. (2000) Attempted suicide and alcoholism in bipolar disorder: clinical and familial relationships. Am J Psychiatry, 157:2048-2050. Potash JB, Willour VL, Chiu Y ve ark. (2001) The familial aggregation of psychotic symptoms in bipolar disorder pedigrees. Am J Psychiatry, 158:1258-1264. Preisig M, FentonBT, Stevens DE ve ark. (2001) Familial relationship between mood disorders and alcoholism. Compr Psychiatry, 42:87-95. Rice J, Reich T, Andreasen NC ve ark. (1987) The familial transmission of bipolar illness. Arch Gen Psychiatr, 44: 441-447. Slater E, Cowie V (1971) The Genetics of Mental Disorders. Oxford University Press, London. Smoller JW, Finn CT (2003) Family, twin, and adoption studies of bipolar disorder. Am J Med Gen, 123: 48-58. Weissman MM, Gershon ES, Kidd KK ve ark. (1984) Psychiatric disorders in the relatives of probands with affective disorders. Arch Gen Psychiatry, 41:13-21. Winokur G, Tsuang MT, Crowe RR ve ark. (1982) The Iowa 500- affective disorder in relatives of manic and depressed patients. Am J Psychiatry, 139: 209-12. Y ld r m AS (2001) Bipolar Duygulan m Bozukluğu Olan Hastalar n Birinci Derece Akrabalar nda Psikopatoloji. Yay mlanmam ş Uzmanl k Tezi HÜTF Psikiyatri AD. Ankara. 181