ÇAĞDAġ SANATTA SÖMÜRÜNÜN GÜNCEL HALĠ



Benzer belgeler
İŞLETME VE YÖNETİM BİLİMLERİ FAKÜLTESİ GİRİŞİMCİLİK BÖLÜMÜ

Kültürel Diplomasi. Hazırlayan: Özlem Ece MART 2013

YENİ YAYIN ULUSLARARASI ÖRGÜTLER HUKUKU: BİRLEŞMİŞ MİLLETLER SİSTEMİ

TÜRKİYE DE TIBBİ CİHAZ SEKTÖRÜNÜN GELİŞİMİ VE SAĞLIK SİSTEMİNE ETKİSİ ÇALIŞTAYI 16 MAYIS 2017 BERA OTEL, ANKARA PROGRAM

Türkiye nin Gizli Yoksulları 1

TEKNİK GEZİ RAPORU. Ders: MİM 121 MİMARİ TASARIM I. Tarih: Gezi alanı: Antrepo 3 & 5

Kayıtdışı İstihdama Dair Yanıtlanmayı Bekleyen Bazı Sorular

Ana Sponsor. Altın Sponsorlar.

ENERJİ DÖNÜŞÜMÜ ENERJİ TÜKETİMİ

Ekonomik Etki Değerlendirme Çalışması

1. Hafta: Giriş ve İletişim, Teknoloji ve Toplum İlişkisine Dair Temel Yaklaşımlar

KADINA YÖNELİK ŞİDDETLE MÜCADELEDE ULUSLARARASI BELGELER VE KORUMA MEKANİZMALARI

Şiddete Karşı Kadın Buluşması 2

T.C. EKONOMİ BAKANLIĞI

Öğretmenlik Meslek Etiği. Sunu-2

Turkey Data Monitor. 1 Nisan Grafikte Büyüme Rakamları

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Güncel Sanat ve Yorumu (SGT 440) Ders Detayları

Sn. M. Cüneyd DÜZYOL, Kalkınma Bakanlığı Müsteşarı Açılış Konuşması, 13 Mayıs 2015

ZORLUKLAR, FIRSATLAR VE STRATEJĐLER

Tarımda inovasyon küresel ölçekte stratejik değer kazandı

2010/8 SAYILI ULUSLARARASI REKABETÇİLİĞİN GELİŞTİRİLMESİ DESTEĞİ T.C. EKONOMİ BAKANLIĞI

Türkiye de Gazetecilik Mesleği

SOSYAL MEDYA YÖNETİMİ ve SOSYAL MEDYADA REKLAM UYGULAMALARI

TOPLUM VE KURUMLAR. Öğretim dili (Ön Koşul, Bağlantı Koşul)

TÜRK KONSEYİ EKONOMİK İLİŞKİLERİ YETERLİ Mİ?

İstanbul Modern de zengin imgeler dünyasıyla. İnci Eviner Retrospektifi: İçinde Kim Var?

Türkiye de Zorunlu Din Dersi Uygulaması

Toplumsal Cinsiyet Eşitliği İhtisas Komitesi Fatma YÜCEL

TÜRK EĞİTİM SİSTEMİ VE OKUL YÖNETİMİ. Nihan Demirkasımoğlu

20. IBF KONGRESİ Açılışı. 10 Kasım Perşembe, İstanbul. Katar Ekonomi ve Ticaret Bakanı Sn. Sheikh Ahmed bin Jassim Al Thani

Kamuda Dijital Dönüşüm Çalıştayı Yapıldı

JÜRİ GÖRÜŞÜ. Yaratıcı düşünmeyi teşvik eden nice yarışmalarda birlikte olmak dileği ile. Prof. Dr. Aysu AKALIN Gazi Üniversitesi

Paris Boğaziçi Enstitüsü, Boğaziçi Semineri başlıklı yıllık toplantısını Haziran tarihlerinde İstanbul da düzenleyecek

ÜNİTE:1. Sosyolojiye Giriş ve Yöntemi ÜNİTE:2. Sosyolojinin Tarihsel Gelişimi ve Kuramsal Yaklaşımlar ÜNİTE:3. Kültür ve Kültürel Değişme ÜNİTE:4

CHP İLÇE BAŞKANI RECAİ SEYMEN TEKRAR ADAY

İSO YÖNETİM KURULU BAŞKANI ERDAL BAHÇIVAN IN KONUŞMASI

EKONOMİK DURUM TESPİT ANKET SONUÇLARI

Endüstri Grafiği (GRT374 ) Ders Detayları

İŞLETME 2020 MANİFESTOSU AVRUPA DA İHTİYACIMIZ OLAN GELECEK

Ferit Edgü nün Eserlerinde Kafkaesk Dünya

Zirve Takvimi

TÜRKİYE - ECOWAS EKONOMİ VE İŞ FORUMU Şubat 2018 İstanbul. Sponsorluk Dosyası.

DIŞ POLİTİKA AKADEMİSİ - III

Misyonumuz İnsan yönetimi konusunda lider bir sivil toplum kuruluşu olmak

Merken SANAT, SERGİ/FUAR/ETKİNLİK, UNCATEGORİZED

Fikirden Girişime EN HIZLI YOL

DEMOKRASİ ve SİVİL TOPLUM (SBK256) 11. Hafta Ders Notları - 16/07/2018 Yrd. Doç. Dr. Görkem Altınörs

Bu yıl 2.si düzenlenen Euromoney Türkiye Finans ve Yatırım Forumu nda Akbank adına sizlerle bir arada olmaktan büyük mutluluk duyuyorum.

Giresun Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İletişim Bilimleri Anabilim Dalı İletişim Bilimleri Doktora Programı Ders İçerikleri

1. İnsan Hakları Kuramının Temel Kavramları. 2. İnsan Haklarının Düşünsel Kökenleri. 3. İnsan Haklarının Uygulamaya Geçişi: İlk Hukuksal Belgeler

Marmara Üniversitesi Finans Sektöründe Yabancı Sermaye Sempozyumu

LOJİSTİK SEKTÖRÜNDE KADIN

Çocuğa özgüadlialanı ifade eden çocuk adalet sisteminin temel fikir ve amacı; adaletmekanizması ile bir şekilde karşı karşıya gelen çocukların, özel

ESKI.SEHIR. MIMARLIK FESTIVALI

4. TÜRKİYE - İRAN FORUMU

Davetkar Atıf YAPI - HİZMET BİNASI - KAYSERİ

GAZİ ÜNİVERSİTESİ ULUSLARARASI İLİŞKİLER BÖLÜMÜ STRATEJİK PLANI

İÇİNDEKİLER. Sunuş Konu Proje Koordinatörü ve Uygulayıcı Kurum Tarih ve Yer Amaç ve Hedefler Katılımcılar...

Patronun hizmetini yapıyor Çalışan kadından bahsediyorum. Ben kocama muhtaç değilim diye evvela ailesini dağıtıyor.

2. ISRAIL VE YAHUDILIK KONFERANSI BANDIRMA DA GERÇEKLESTI

Kadir CANATAN, Beden Sosyolojisi, Açılım Yayınları, 2011, 720 s. İstanbul.

5. FİKRİ HAKLAR HUKUKU SEMİNERİ

BÖLÜM: 2 İŞLETMENİN TANITIMI VE TEMEL KAVRAMLAR

KALKINMANIN SÜREKLİLİĞİ KALİTELİ BEŞERİ SERMAYE İLE MÜMKÜN

İSTANBUL SANAYİ ODASI 12. SANAYİ KONGRESİ. 30 Nisan 2014

İstatistikler ve Kanıta Dayalı Karar Verme Semineri

5 milyon kişi online ticarete 31 milyar lira harcıyor

L Oréal in Dijital Dönüşümü

Kişisel Verilerin Korunmasının İktisadi ve Hukuki Analizi Raporu

2-3 EKİM 2018, ANKARA

Yaklaşık 150 ülkeden katılımcıyla bu yıl 16. sı gerçekleştirilen IMEX Frankfurt Fuarı na TÜRSAB ilk kez bir stand ile katıldı.

Çağdaş Sanat Eleştirisinde Kakofoni

ÖZGEÇMİŞ. 2 Ünvanı : Prof.Dr. 4. Öğrenim Durumu: Derece Alan Üniversite Yıl Lisans

HER TÜRLÜ MEKANIN YIKILIŞINI İŞİTİYORUM,PARÇALANAN CAMI VE ÇÖKEN

EVDE ÇOCUK BAKIM PROJESİNİN TANITIMI İZMİR DE GERÇELEŞTİRİLDİ.

CEZAYİR SEKTÖREL AÇILIM GEZİSİ

ANKARA KALKINMA AJANSI.

2 Ders Kodu: KMY Ders Türü: Seçmeli 4 Ders Seviyesi Yüksek Lisans

1. Program Bilgileri. 2. Program Öğrenme Çıktılar. Kuramsal, Olgusal

Elektrik sektöründe serbestleşme süreci üzerine gözlemler: Bir kısa dönem analizi

EYP Türkiye Üyelik Kayıtları ( Dönemi)

MESLEKİ EĞİTİM, SANAYİ VE YÜKSEK TEKNOLOJİ

Düzsöz, etkisöz ve edimsöz eylemleri

Derece Bölüm/Program Üniversite Bitirme Yılı

MTMD STRATEJİK HEDEFLER VE EYLEMLER 2014 MAYIS.2014 İZMİR

RİZE TÜRKİYE YE AÇILIYOR

EKONOMİK DURUM TESPİT ANKET SONUÇLARI

BÖLGE PLANI SÜRECİ Bursa Turizm İhtisas Komisyonu Toplantısı

DERS AŞAMASI ÖĞRETİM PLANI

DERNEK YÖNETİMİ. Prof. Dr. Ümran SEVİL İstanbul Bilim ve Akademisyenler Derneği Başkanı. Yrd. Doç. Dr. Ayça GÜRKAN Dernek Genel Sekreteri

GÜNLÜK BÜLTEN. 17 Aralık Piyasa Verileri

Türkiye nin geleceğini 25 milyonluk kitle belirleyecek

Günümüzün karmaşık iş dünyasında yönününüzü kaybetmeyin!

AVRASYA ÜNİVERSİTESİ

Araştırma Notu 14/165

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Mayıs 2012, No: 33

İŞLETME POLİTİKASI (Stratejik Yönetim Süreci)

18 20 EYLÜL 2015 BAKÜ / AZERBAYCAN

Samm Hotel. Konaklama Sanatı

Transkript:

ÇAĞDAġ SANATTA SÖMÜRÜNÜN GÜNCEL HALĠ Sanat EleĢtirisi ile Sanat EleĢtirmeninin DeğiĢen ĠĢlevi Üzerine Notlar EBRU YETĠġKĠN Uysal bir köpek gibiydi mahkûm; öyle ki görenler bu adam özgür bırakılsa, etraftaki tepelerde uslu uslu gezinir, idam saati gelince çalınan bir ıslıkla da koģa koģa gelir derdi. Kafka, Ceza Sömürgesi 12. Uluslararası İstanbul Bienali, Art Beat İstanbul ve Contemporary İstanbul gibi kitlesel katılımlı çağdaş sanat etkinliklerinin hummalı koşuşturması içinde olanlar, hem sanatın hem de sanatta sömürünün güncel halini oluşturan bir takım semptomlar gibi duruyor. Sorulabilecek sorular şunlar: Ulusaşırı sermayenin denetimi içinde disimetrik ittifaklar kuranlar arasında nasıl bir toplumsal, ekonomik ve siyasi bir etkileşim sözkonusu? Hangi arzu ve inançlar bu birliktelikleri oluşturuyor ve bu güçlerin birbirine akması sonucu nasıl bir değişim ilişkisi ortaya çıkıyor? Çağdaş sanat alanının genişlemesine rağmen çoğu mecrada birbirini tekrar eden ve benzer ağlara dâhil olan isimler ve üretimler yer alıyor. Öte yandan da ulusaşırı sermayenin güdümünde giderek kar getiren bir yatırım aracına dönüşen sanat işi ve sanat eleştirmeninin işlevinin de dönüşmesi söz konusu gibi duruyor. Giderek büyüyen sektörel bir güncel sanat ağı içinde eleştirel pratik adı altında sanat eleştirmeni, bir pazarlama ve algı yönetimi (PR) uzmanı haline dönüşerek yersizyurdsuzlaşıyor ve yeniden yerini yurdunu buluyor. Kısacası burada, sanat eleştirmeninin ve sanat eleştirisinin ne anlama geldiğinden çok, sanat eleştirisinin ve sanat eleştirmeninin işlevine yönelik bir dönüşüm arzusundan ve onun ortaya çıkarttığı güç olgusundan bahsedilebilir. Nasıl ki Kafka nın alıntı yapılan Ceza Sömürgesi adlı öyküsünde mahkûm askere atfedilen işlev, emre itaat ederek eylemde bulunmak ise sanat eleştirmeninden de bugün giderek şiddeti artan bir şekilde üretmesi beklenen bir eleştiri simülasyonudur. Eleştiri simülasyonu ile ifade edilmek istenen şunlardır: Eleştiri adı altında belirli kişilerin ve kurumların pazarlama ve 1

tanıtım faaliyetine dönüşen üretimi Sipariş üzerine komisyon, pozisyon ve ücret karşılığı kurgulanan ve sergilenen güzelleme lerin yatırım araçlarını hareketlendiren ve sermaye akışını yönlendiren bağlar (attachments) haline gelmesi ve işlevini yerine getirerek emre itaat eden asker misali varlığını bu yolla oluşturan belirli simülatörlerin sanat eleştirmeni oluş u ve sanat uzmanı oluş u hegemonik sermayenin sanat kurumları ile etkinliklerinde küratör, müdür ve koordinatör olarak emeği, işgücünü oluşturması Sermayenin üretim gücünü kendine mal etmesi ya da temellük etmesinin etkisi ise bu durumda bizi sanat eleştirmeninin işlevinin ve eleştirinin içeriğinin sorunsallaştırılması ile baş başa bırakıyor çünkü bu yeni yurdların bulunması süreci içinde hem eski kodların fragmanları (küçücük parçacıkları) form değiştirerek yeniden sunuluyor, yani bir değişim ve fark üretme yanılsaması içinde mekanik bir tekrar söz konusu; hem de yeni toplumsal kodlar icat ediliyor, yani örtük bir tekrar içinde minör farklar üretiliyor. Ancak bu minör farklar, ne kadar okunabiliyor, çevirisi yapılabiliyor ve kültürel üretim hatlarının içine girebiliyor acaba? Sanat yapıtının bir yatırım aracına dönüştürülerek metalaşması, ona yönelik eleştirel ve düşünsel faaliyetin içeriğini ve örgütlenmesini de etkiliyor. Kültürel üretim hatlarının ulusaşırı sermayenin güdümündeki politika (ekonomi) ile iç içe geçme süreci içinde güncel sanat ağlarında (da) ortaya çıkan toplumsal değişimin niteliği bu bağlamda değerlendirilmeyi bekliyor. Birkaç gün önce sona eren bir güncel sanat etkinliği Contemporary İstanbul un (CI) sermayenin dolaşımı yoluyla nasıl bir güzelleme ağı na dönüştürüldüğü bu doğrultuda incelenebilir. 55 milyon dolar değerinde bulunan yaklaşık 3100 sanat işinin mübadeleye sunulduğu CI Yönetim Kurulu Başkanı Ali Güreli nin Hürriyet Gazetesi yazarı Vahap Munyar a belirttiğine göre Contemporary İstanbul da yakalanan başarının arkasında İstanbul Bienali nin de etkisi var 1 Türk çağdaş sanatını yine Güreli nin ifadesiyle yurtdışındaki vitrine çıkarma süreci ise hem ulusaşırı sermayeye eklemlenme hem de şirketlere ve iş adamlarına bir yatırım aracı olarak sunulan sanat işlerinin satın alınması ve kurumlar vergisinden muaf tutulma girişimleriyle birlikte işliyor. Yatırım kararı vermek için önemli bir fırsat olarak ifade edilen çağdaş sanat fuarının Genel Koordinatörü Hasan Bülent Kahraman ise bu hususu estetik yatırım bilincinin artmasının önemi ne bağlayarak bu kapsamda kendi deyişiyle Anadolu daki üçüncü kuşak işadamlarının bilinçlendirilmesine yönelik konferanslar verildiğini belirtiyor. Bu bilinçlendirme harekâtı, Türkiye nin siyasi ve ekonomik üretim hatlarına egemen yeni 2

orta sınıf ile çağdaş sanat üzerinden bu etkinlikler aracılığıyla kurulan eklektik bir toplumsal ilişkiyi ortaya çıkarıyor. Yeni oluşan burjuvazi ile varlığını mevcut koşullara göre güncelleyen eski burjuvazinin disimetrik ittifakı görülüyor ki modernitenin İlerleme, Kalkınma, Çağdaşlaşma ve Demokratikleşme söylemleri etrafında şekilleniyor. Bu disimetrik ittifaklar içinde değeri kaybolan ve yadsınan husus ise bu etkinlikler içinde gerçekleşen eylemlerin ve örgütlenmelerin performatif niteliği ile yakından ilgili. Öte yandan bu süreç içinde yeniden üretilen ise bugüne kadar tahakküm edenin hegemonik bilgi-iktidarı gibi duruyor. Eylemlerin ve örgütlenmelerin performatif niteliği ve sanat eleştirmeninin dönüşen işlevini sorunsallaştırabilmek için sözkonusu bilinçlendirme harekâtının bir uzantısı olan CI Dialogues başlıklı konferans serisine bakmak yeterli. Bir başka deyişle bu konferans serisi aracılığıyla tahakküm edenin hegemonik otoritesinin tam da bu bilinçlendirme harekâtının bizzat içindeki mevcut koşullara göre nasıl sürdürüldüğü açıkça görülebilir. Akbank Private Banking desteğiyle kurumsallaşan CI sanat fuarında düzenlenen bu konuşma serisinin içeriğini oluşturan konu başlıkları ve konuşmacılar ağına yakından bakıldığında siyasi, ekonomik ve kültürel üretim hatlarının tahakküm edenin lehine nasıl örgütlendiği açığa çıkar. Örneğin Sanat Kurumlarının Geleceği başlıklı oturumda söz alan konuşmacılardan biri fuarın ana sponsoru Akbank ın sanat direktörü Derya Bigalı, diğeri İstanbul Bienali ni düzenleyen İKSV nin direktörü Görgün Taner, moderatör ise Contemporary İstanbul ve Akbank Sanat ın danışmanlarından Ali Akay. Sanat Eleştirisine Neden İhtiyaç Var? başlıklı bir diğer oturumda ise bu bilinçlendirme harekâtı anlayışıyla aynı zamanda bu soruyu tartışanlardan biri olan CI Genel Koordinatörü ve yine Akbank Sanat ın danışmanlarından biri olan Hasan Bülent Kahraman. Kent, Kültür, İstanbul: Sanat Mekânları, Kent Manzaraları başlıklı oturumda da yine İKSV tarafından düzenlenen İstanbul Tasarım Bienali Direktörü Özlem Yalım Özkaraoğlu bulunuyor. Akbank İKSV Contemporary İstanbul aksında yatırımcılar olarak koleksiyonerler, aracılar olarak galeriler, bilgi, deneyim ve söz yayıcıları olarak galeri sahiplerinin dergileri ve yatırım araçları olarak sanat işlerinin kurduğu bir ağ bulunmakta burada. Nitekim yine konuşmacılar arasında yer verilen tek sanatçı, Burak Arıkan da, sanatçı-koleksiyoner ağını 2 işlediği çalışmasında zaten bu ilişkileri yeniden sunarak (darstellung) bu örgütlenme içinde işlevselleştiriliyor. 3

Bu örgütlenmenin bir güzelleme ağı olarak nitelendirilmesinin ve eleştirilmesinin nedenleri ise içinde eleştirel bir dinamiği barındırmaması, farklılıkların üzerini silmesi ve başkalıkların dönüştürücü gücünü sindirmemesi olarak sayılabilir. Sanat işinin metalaşarak bir yatırım aracına dönüşmesiyle ulusaşırı sermayeye eklemlenme girişiminin bilgi-iktidarını oluşturan şey, aynı zamanda bu güzelleme ağının örgütlenmesinde de görülmekte. Bu sıradan tespit, sanat eleştirisinin güncel haline ve sanat eleştirmeninin işlevinin dönüşümüne dair bir gelişme olarak okunmalı. Dahası bu okumanın, aynı zamanda otorite sahibinin düşüncesinin ve eyleminin içeriğinin sorunsallaştırılmasına da denk düştüğü gözden kaçırılmamalı. Adında ve varoluş koşulunda çağdaş ibaresi taşıyan bu etkinlik ile bu etkinlik etrafında ittifak edenlerin oluşturduğu etkileşimlerin çağdaşlık ile kurduğu bağın miyadının dolduğu ve bu bağın, kokuşmuş kodların yeniden üretimini yapan simülatif bir niteliğe sahip olduğu tartışılabilir. Zaten sanat eleştirisine ihtiyacın nedenlerinin de gündeme getirilmesi bu bağlamda hem örtük bir şekilde Türkiye de sanat eleştirmeni yok klişesinin yeniden üretimini sağlayan mekanik bir tekrar, hem de sanat eleştirmeninin bu güzelleme ağında yaratacağı fayda-değerin yadsınmasına dair bir başka semptom olarak da okunabilir. Sermeyenin ürettiği ve makine gibi işleyen bu artı-değer akışlarının, otomasyon ve üretkenliğe bağlı olarak gelişmesi ise eleştirmeni ve eleştiriyi etkileyen bir başka husus. Bugün artı-değer akışları, artık emeğin sömürüsü ile açıklansa da yetmiyor, hatta tam tersi geçerli gibi duruyor: yani emeğin sömürüsü, bu artı-değer akışlarına bağlı ve bu makinasal işleyiş ile birlikte açıklanabiliyor. Uluslararası Sanat Eleştirmenleri Derneği nin (AICA) belirlediği ücret tarifesinin bu sektörel büyüme içinde geçerliliğini kazanamamış olması, işte bahsedilen bu artı-değer akışlarına bağlı. Kaldı ki eleştirmenin tartışmasını ifade edeceği ve düşüncelerini geliştirerek sanat alanındaki aktörler ile paylaşabileceği mecraların yok denecek kadar az olması da eleştirmenin dönüştürücü gücünün okunamamasından kaynaklanıyor. Birkaç yıldır üzerinde çalıştığım çelişkilerle birlikte çalışmak meselesi, bu nedenle hala önemini koruyor. Burada ortaya çıkan bir diğer sorun ise sanat eleştirmeninin emeğini satabiliyor olmak için artı-değer ya da artı-ürün yaratmak durumunda bırakılması ve bugünün gerçeklerine (!) ayak uydurarak üretim yapma koşulunun rızaya dönüşen bir zorunluluk olarak tahakkümünü giderek artırmasıdır. Özgür bırakılsa dahi etrafta usul usul gezinip ıslık çalındığında da koşa 4

koşa gelmek, eleştirmen için ölüme mahkûm edilmekten farksızdır. Daha da vahim olan ise mahkûmun kendi idamının nasıl gerçekleştirileceğinden bihaber olmasıdır. Bugün sömürünün güncel hali zorlama, dayatma ve baskıdan çok, tam da bu sektörel ağlar ile birlikte kurulan ortak dilin sahiplenilmesiyle işleyen, meşru, rızaya bağlı ve dolaylı yollara dayanıyor gibi duruyor. Bu ortak dilin paralelelinde konumlanan eleştiri ve eleştirmene yüklenen misyon ise güzelleme ağlarıyla birlikte işleyen mübadele ilişkileri içinde adeta arı kovanına çomak sokmaktan ibaretmiş gibi algılanıyor. Yani tahakküm eden düşünce ve eylem yollarına meşru, rızaya dayanan ve dolaylı yollarla tabi olmanın koşulları çok-taraflı bir örgütlenmenin eşlik etmesiyle geliştiriliyor. Mevcut koşullar içinde iktidar (bilgi) sahibi olanların otoriteleri ve eylemlerinin meşruiyeti ve geçerliliği de bu şekilde sürdürülebilir kılınıyor. Bir başka deyişle, burada sürdürülebilir kılınan, kendi kendini madunlaştıran koşullara rıza göstermeyi sağlayan yolların çağdaş sanatta da açtığı yarıklar ve epistemik ihlaller olarak ortaya çıkıyor. Sanat eleştirisi ve sanat eleştirmenin güncel hali, sömürünün güncel halinin bir izdüşümü olarak karşımıza çıkıyor. Bu eklektik biraradalıklar içinde bahsettiğim ayrımların yapılması ve epistemik ihlallerin vurgulanması ise bana kalırsa yine sanat eleştirmenine düşüyor. Zira epistemik ihlal, emperyalizm ve sömürgeciliğin güncel versiyonu ile birlikte ortaya çıkıyor. Emperyalizm ve yeni-sömürgeciliğin özel mülkiyet metası olarak mevzilendirdiği emek ve işgücü çelişki, karşıtlık ve dönüştürme kipleri kullanılarak üretiliyor. Bir başka deyişle, entelektüel ve de aydınlatma misyonunu ikame edenler, mevzilendirilmiş işgücü olarak kendisini ve emeğini dışlanmış, öteki ya da hâkim olarak ürettiği zaman epistemik ihlal de işlemeye başlıyor. Epistemik ihlalin hızını yavaşlatabilmek ise, ancak buna neden olan koşulların ve unsurların sorgulanması ve dönüştürülebilmesi ile mümkün olabilir. Kahraman ın, çağdaşlığa ilişkin düşünceleri burada epistemik ihlalin nasıl gerçekleştiğine dair bir ipucu veriyor: Kahraman a göre Çağdaşlık, günün geleceğe akan, geleceği belirleyen dokusunu oluşturmaktır. Çağdaş sanatın önemi budur. Öncelikle budur. Çağdaşlık, tam da bu nedenle bugün iletişimin, etkileşimin ve gerçeği yeniden üretmenin alanıdır. Contemporary İstanbul çağdaşlığı böyle anlıyor, sanatı böyle değerlendiriyor. 3 Kahraman ın bahsettiği iletişimin, etkileşimin ve gerçeğin sermaye akışı ile birlikte yeniden nasıl üretildiği güzelleme ağları bağlamında biraz önce tartışıldı. Bilinçlendirme harekâtı ile aydınlatma misyonunu ikame eden Kahraman ın bilgi-iktidar söylemine de sirayet etmiş olduğu görülen çağdaş 5

sanatın öneminin ne olduğuna dair belirleyici, tanımlayıcı, modernist tavır ise bize bu ağlar, akışlar ve etkileşimler ile neyin yeniden üretildiğine dair veriyi sağlıyor. Sanat eleştirisinin ve sanat eleştirmenine ihtiyaç, bu bakış açısına göre sorgulanabilir bir hale geliyor ve eleştirmenin bu koşullar içindeki işlevi sorununu yeniden ortaya çıkıyor. Son olarak belki de vurgulanması gereken, hâkim arzu ve inanç güçlerinin güdümündeki düşünce ve eylemlerin güncel örgütlenme formları üzerinden yinelenen mekanik tekrarı ve bu tekrarın bizi bilgi-iktidarın üretim hatlarına dâhil olmayanın ve esamesi okunmayanın mücadele yollarının keşfedilmesi ile baş başa bırakmasıdır. 1 Munyar, V. (2011) http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/19305534.asp 2 http://burak-arikan.com/tr/artist-collector-network-phase-i-borusan-perili-kosk-istanbul 3 Kahraman, H. B. (2011) http://www.contemporaryistanbul.com/pdf/ci11-catalogue.pdf 6