igtimaiyat TAHSiL ETMEK isteyen GENGLERE ismail Hakkl BaitaclOgiu GevirimyazlYI hazlriayan: Aynur Erdogan*



Benzer belgeler
626 Türkiye Cumhuriyeti ile Federal Almanya Cumhuriyeti arasında imzalanan Kültür Anlaşmasının tasdiki hakkında Kanun

Devre : X. îçtima: 3 S. SAYISI :

KÖY İÇME SULARI HAKKINDA KANUN

MAT223 AYRIK MATEMATİK

İstanbul Teknik Üniversitesi hakkında kanun : Kanun No: 4619 Kabul tarihi: 12/7/1944

KAYNAĞIN UYGULAMA TEKNİK VE METOTLARI

B.M.M. Yüksek Reisliğine

HAYATİYAT VE AHLAK. Ahlakı bir ilim gibi mütalaa etmek arzusu pek eskidir. Öteden beri bazı filozoflar, bazı alimler ahlakı ilme istinad ettirmek

CELAL ESAD ARSEVEN, BUGÜNKÜ SAHNE, HAYAT MECMUASI, C.I, S. 19, ANKARA, 7 NİSAN 1927, s (OSMANLICADAN ÇEVİRİ)

İLK İTİRAZ, CEVAP, TEMYİZ VE KARAR DÜZELTME SÜRELERİ

CEZAİ ŞARTIN TEK YANLI KARARLAŞTIRILAMAYACAĞI

İLK İTİRAZ, CEVAP, TEMYİZ VE KARAR DÜZELTME SÜRELERİ

1933 Üniversite Reformu. ve «Tematik Üniversite» İhtiyacı. Durmuş Demir. İYTE Fizik Bölümü

Fikret BABAYEV * * Azerbaycan Anayasa Mahkemesi Başkanı

Aziz Ogan: Kültürel ve Tarihsel Hazinelerin İzinde Bir Arkeolog ve Müzeci

Göç yani hicret dini bir vazifedir.insanların dinlerini daha iyi yaşamaları,hayatlarını devam ettirebilmeleri için göç bir ihtiyaçtır.

ATATÜRK ÜN BAZI KURULUŞLARIN HATIRA DEFTERLERİNE YAZDIKLARI

Birinci Bölüm : İşletme faaliyetlerinin muhtelif safhmları 1

BUGONKO TOM YAZlLARI. Kuzuiann sessizllgf. Muhalefet soru onergesi verdi... Almanya'da... Ve hukomete sordu:

1116 numaralı mektep pansiyonları kanunu lâyihası ve Ma arif ve Bütçe Encümenleri mazbataları

ECNEBİ MEMLEKETLERE GÖNDERİLECEK TALEBE HAKKINDA KANUN

Onuncu Söz, Yedinci Hakikat hakkında bilgi verir misiniz?

- 354 İstatistik umum müdürlüğü teşkilâtı hakkında kanun

Yanlış Anlaşılan Faizci

TORKIYE'DE MiSYONERLİK

Emekli Assubaylar-ArsivSite1. Kayýt Tarihi: Mar 2004Nerede: istanbul, kadiköy, Türkiye.Ýletiler: 6.220

Türkiye: 1936 yılında maden istihsalâtımız umumiyet üzere artmıştır. Bu yılın istihsal adetlerini bir öncesi ile karşılaştıralım:

Öğrencilerin çektiği fotokopiye yasal formül şart!

Kanun No: Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu. Kabul Tarihi: R.G. Tarihi: R.G. No:


Büyükşehir Bodrum halkına yeni süreci anlattı

Vergi incelemesinden maksat, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamaktır.

BİR SAYININ ÖZÜ VE DÖRT İŞLEM

3647 SAYILI ve 2008 (3647/2008) TARİHLİ YUNANİSTAN VAKIFLAR YASASI VE UYGULAMALARI

14. ÇALIŞMA EKONOMİSİ VE ENDÜSTRİ İLİŞKİLERİ KONGRESİ

Balkanlar da Refah: Kısa Rapor

34 NOLU SÖZLEŞME ÜCRETLİ İŞ BULMA BÜROLARININ KAPATILMASI HAKKINDA SÖZLEŞME

Avrupa Konseyi Üyesi Memleketler Arasında Gençlerin Kollektif Pasaport ile Seyahatlerine Dair Avrupa Sözleşmesi

Editör Reyhan KAYA. Dil Uzmaný Rabia Eda ÖZDEMÝR. Görsel Tasarýmcý Özlem KAYMAZ. Program Geliþtirme Uzmaný Nihal AHÝOÐLU

Zonguldak ve Kilimli kömürlerinin Devlet Demiryolları lokomotiflerinde yapılan mukayeseli tecrübeleri

TÜRKİYE HÜKÜMETİ İLE MİLLETLER ARASI ÇALIŞMA TEŞKİLATI

İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM... 1 Genel Hükümler... 1 Amaç... 1 Kapsam... 1 Dayanak... 1 Tanımı... 1 İKİNCİ BÖLÜM...

Murat Çokgezen. Prof. Dr. Marmara Üniversitesi

BUGÜNKÜ ARSIULUSAL TEDİYE MESELELERİ

Yok edilecek evrak hakkında kanun lâyihası ve Dahiliye Encümeni mazbatası (1/288)

Ticaret Tabi Maddeler ve Bu Maddelerin

Damga Vergisi Kanunu Genel Tebliği (Seri, Sıra Numarası, No: 50 sayılı) 26 Aralık 2007

Madde 1 - Köylerin içme ve kullanma suyu ihtiyacı, DSİ Umum Müdürlüğü tarafından temin ve tedarik olunur.

İçindekiler GENEL PRENSİPLER. Birinci B ö l ü m : HUKUK NİZAMI :

Başkan Acar Bursa da Sosyal Güvenlik Reformunu Anlattı

> > ADAM - Yalnız... Şeyi anlamadım : ADAMIN ismi Ahmet değil ama biz şimdilik

TÜRKİYE - AFRİKA EKONOMİ FORUMU AÇILIŞ TÖRENİ KONYA 9 MAYIS İş Dünyası ve STK ların Değerli Başkan ve Temsilcileri,

İktisat Tarihi I Ekim II. Hafta

İşletme Gelişimi Atölye Soruları

Yaz l Bas n n Gelece i

Hüseyin Gelis CEO, Siemens A Istanbul, 1 st June 2010

İLAM AKADEMİ NİÇİN İLAM AKADEMİ?

TEŞKİLATLANMA VE KOLLEKTİF MÜZAKERE HAKKI PRENSİPLERİNİN UYGULANMASINA MÜTEALLİK SÖZLEŞME

Medeni haklarını kullanmaya ehil olmıyan, amme hizmetlerinden menedilen veya ağır hapis ve haysiyetimuhil bir cürümden dolayı hapis cezası ile mahküm

MehMet Kaan Çalen, tarihinde Edirne nin Keşan ilçesinde doğdu. İlk ve orta öğrenimini Keşan da tamamladı yılında Trakya

BURSA SU VE KANALİZASYON İDARESİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ 1.NCİ HUKUK MÜŞAVİRLİĞİ KURULUŞ-GÖREV VE YETKİ YÖNETMELİĞİ

Muhterem Hayrettin Karaman Hocam,evvela selam eder,saygılar sunarım yılı İmam-Hatib talebeliğimden beri sizleri duyduk ve istifade ettik.

ZA5887. Flash Eurobarometer 370 (Attitudes of Europeans towards Tourism in 2013) Country Questionnaire Turkey

Ebû Dâvûd un Sünen i (Kaynakları ve Tasnif Metodu) Mehmet Dinçoğlu

TANITIM: Psikolojik romandır. Yazarın hasatalığına bağlı kişi ve olayların anlatılmasıdır. Otobiyografik eserdir.

ASKİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ HUKUK MÜŞAVİRLİĞİ KURULUŞ GÖREV VE YETKİ YÖNETMELİĞİ

WICHTIGER HINWEIS: Bitte fertigen Sie keine Kopien dieses Fragebogens an!

Topoloji değişik ağ teknolojilerinin yapısını ve çalışma şekillerini anlamada başlangıç noktasıdır.

DRAMA NUSRATLI KÖYÜ BAKİ SARISAKAL

1.Aşama (Cüzdanını doldurmaya başla) Para kazanmanın birçok yolu var. Bu yolların hepsi birer altın kaynağıdır ve işçiler bu kaynaktan

Bugün uzaklardaki bir YİBO'dan İLKYAR'ın yıllar önce gittiği bir YİBO'dan değerli fedakar YİBO öğretmenlerimizden biri yazmış...

Sayı : 2014 / 5 Konu: Bilgilendirme 03 Ocak Ertürk Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. tarafından yayınlanan 4 nolu sirküler ilişikte sunulmuştur.

Kelime anlamı itibarıyla kudsi,mukaddes,bütün kusur ve noksanlıklardan uzak,pâk ve temiz olan anlamınadır.

İşte sınavla öğrenci alan liselerin kontenjanları

Kamu kurumu niteliğinde meslek kuruşlu olan Birliğin ve Odaların merkezi Ankara dadır.

HER NEVİ MADEN OCAKLARINDA YERALTI İŞLERİNDE KADINLARIN ÇALIŞTIRILMAMASI HAKKINDA SÖZLEŞME

Çevrimiçi Tematik Türkoloji Dergisi Online Thematic Journal of Turkic Studies. Celal Bayar dan İsmail Efe ye Bir Mektup

Yusuf Kemal TENGIRŞENK ( )


8. BÖLÜM TÜRK MÜZECİLİĞİ 3. DÖNEM EĞİTİM AMAÇLI KULLANIM İÇİNDİR İBRAHİM TUNÇ SİPAHİ

TEKNİK EĞİTİM VAKFI SENEDİ. Vakıf senedinin altında isim ve adresleri belirtilen şahıslar tarafından kurulan vakfın adı " TEKNİK EĞİTİM VAKFI" dır.

KAPSAM YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK LTD. ŞTİ.

KİM OLDUĞUMUZ. Bireyin kendi doğasını sorgulaması, inançlar ve değerler, kişisel, fiziksel, zihinsel, sosyal ve ruhsal sağlık, aileleri,

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI (T.M.K. 10. MADDE İLE YETKİLİ) TUTANAK

Aç l fl Vural Öger Çok değerli misafirler, Konrad-Adenauer vakfının 23 senedir yapmış olduğu bu gazetecilik seminerinde son senesinde bizim de k

ULAŞTIRMA BAKANLIĞI SİVİL HAVACILIK DAİRESİ UÇUŞ HAREKAT UZMANI (DISPEÇER) LİSANS YÖNETMELİĞİ (SHD: T-44)

1.Temel Kavramlar 2. ÆÍlemler

YÜKSEKÖĞRETİMİN, YENİDEN YAPILANDIRILMASI VE BU ÇERÇEVEDE AR-GE ve TEKNOLOJİ ÜRETİMİNE DAİR DÜZENLEME

MEHMET AKİF ERSOY UN EDEBÎ KİŞİLİĞİ 1

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI. Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü. Sayı :

FOCUS ON LANGUAGE and MULTI MEDIA LANGUAGE ASSISTANT

ÖNEMLİ NOT: 2016 BÜTÇESİ HAZIRLAMA ÇALIŞMASI. NYC Nilgün Yetiş Koçluk ve Danışmanlık. Gözden Geçirme Tarihi:

İLİ : GENEL TARİH : Hazırlayan: Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü

TT- bsoloh ro.y, t s?

Emekli Assubaylar-ArsivSite1. Su anda tahsis süreci devam eden OYAK uyelerine ozel Ýstanbul Ýkitelli OYAKKENT Projemiz bulunmaktadir.

Soðaným da kar gibi Elma gibi, nar gibi Kim demiþ acý diye, Cücüðü var bal gibi

Osmanlı, Titanic i böyle görmüştü

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

ïlk kongre kapanîrken : Avrupalî Türk gözü ile Avrupalî Türkler Altay Manço, IRFAM, Belçika

Orucun Manevi Hayatımıza Katkıları

Transkript:

igtimaiyat TAHSiL ETMEK isteyen GENGLERE ismail Hakkl BaitaclOgiu GevirimyazlYI hazlriayan: Aynur Erdogan* Tiirk genrlerinden birroklart, ilme, irfana alan ihtiyarlartnl latmin eylemek {izere Avrupa 'ya ko~l1iak. Garbm illnen, ir/anen yiiksekmig hayatma hir miiddet karllmak, iktisap edecekleri tecrubeler, elde edecekleri malumat ite kendilerinin hi'l.metierine mfi11lazar bulttnan Tiirkliigii i'lil elmek istiyorlar. Fakat nereye gidecekler, nast! gerinecekler, ihtisas sahib; almak istedikleri hususta en iyi, en jeyyaz membw hang; yerde, hang; memlekette bulacaklar? Bunu tayin edemiyorlar. Kari'lerimiz meyamnda bu gib; Turk genr1erinin pek ziyade olduguna kanaa! etjigim irind;r ki Cenevre'de irlimaiyat tahsili ite mel8u1 bull/nail bir Tlirk gcllcine, Ismail Hakkl Bey karde~imize mtiracaat ettik, verdigi cevaplart gell( kari'lerimize takdim eyliyoruz. Aziz Karde~lerim: Cenevre, 18 Nisan 1912 Tahsil hayatt i~in isvi~re'nin tercih edilmesi ayn-l isabettir. Biliyorsunuz ki ben Paris' e gitmi~tim. OraYI hi~ begenmedim. Tahsile yarar meziyetleri, sefahate ~eken u~urumlanllln yanmda kuvvetsiz. Bundan ba~ka hayat pahah. Bundan ba~ka Paris'te Franslzca ogrenmek de kabil degil. Hep TUrklerle berabersiniz, Franslzca konu~mak firsatllll bulamazsmlz. Ger~i isvi~re ~ehirleri de TUrklerle dolu ise de, Paris ve aiel umum Fransa ~ehirleri gibi degil. Burada bol bol sukun, bol bol irfan kuyulan var. Eglenceleri basit ve nezih. Ben Paris'te Osmanh talebesinin halini gordugum zaman aglamak istedim. Haslh Avrupa'da tahsil etmek isteyen her Osmanhya isvi~re'yi emniyetle tavsiye etmek iktiza eder. Ulum-i i~timaiye tahsil edecek olanlar i~in isvi~re ~ehirlerinden ancak ikisi i~e yatayabilir: Lozan, Cenevre. Diger isvi~re ~ehirlerinde Franslzca Ismail Hakk. (BaitaclOg1u), "I~timaiyat Tahsil Etmek Isteyen Gen~lere", Yeni Felsefe Mecmuasl, Rumeli MatbaaSl, Se1anik, 30 Mart 1912, sy. 16, s. 14-23

298 Sosyoloji Dergisi, 3. Dizi. 19. SaYI konu~ulmuyor. No~atel'i mustesna tutuyorum, ~UnkU orada DariilfUnun varsa da ehemmiyetsiz. Demek Lozan'la Cenevre'den bahsetmek lazlm. Ben Lozan'l hi~ sevmiyorum. Lozan Oniversitesinde Ulum-i i~timaiye FakUltesi var. Fakat hocalar, pek derme ~atma italyan bozuntusu ~eyler. Bundan ba~ka ~ehir maksi, berbat ve ku~uk. Hayat Cenevre'ye nispeten yuzde yirmi pahah. Sonra Lozan bugunun bir ~ehri olmaktan ziyade kurun-i vustanmdtr. Adat, teamuller, hep feodalitenin kuvvetii tesirini muhafaza ediyor. Demiyorum ki Lozan aristokrat bir ~ehirdir yahut hurriyeti dardtr. Haytr. Bilakis. isvi~re'nin her yerinde nezih ve feyyaz bir demokrasi mevcuttur. Fakat terbiye-i i~timaiye, bugunun Avrupasmca kabul edilen ~ekilde ba~ka bir huviyetie Lozan't muhit bulunuyor. Demek istiyorum ki Lozan'da i~timaiyat tahsil etmek istemek, bence dogru bir hareket olamaz. Tipkl klinik gormeyen ttp talebesi gibi kalmak zaruretine tesaduf olunur. Cenevre'ye gelince; bu hakiki bir Avrupa ~ehridir. Her ~eyi bol. Her yerde bir vesile-i malumat gorursunuz. Cenevre isvi9re'nin ve buton dunyanm en zengin ~ehridir. MUddeamt ispat i~in adetlere muracaat edecegim. Maksadlm mucib-i itmi'nammz olmaktlr. Bel~ika'dan sonra dunyamn en zengin memleketi olan isvi~re'nin (Cenevre)si, isvi~re'nin mutebaki memleketlerinden ziyade, hem birka~ kat ziyade zengindir. Bu ~ehrin 150 bin raddesinde olan ahalisi yedinde bugun 155,300 tane tasarrufat defteri bulunuyor ki beher ferde bir defterden ziyade tesaduf ediyor. Tasarrufat sandlklarmda bu defterlere ait meblag 85 milyon frank olduguna gore, beher CenevreIi'ye vusta olarak ne du~er hesap ediniz. Bu nispet -ihtimal ki Danimarka mustesnadtr- dunyanm hi~bir memleketinde bu raddeyi bulmamt~ttr. Hillbuki bilumum isvi~re arazisi fakirdir, tabi bu meyanda Cenevre de val'. ~u halde hangi kuvvet isvi~re'yi bilhassa Cenevre'yi bugunku derece-i refaha getirmi~tir. ~Uphesiz fenni ve mumbit esaslara vaz' edilen terbiye-i i~timaiyyesi. GorUyorsunuz ki Cenevre'yi bo~una bir muhabbetle sevmiyorum. Binaenaleyh TUrk gen~lerine isvi~re'nin Cenevre'sini tavsiye edecegim. Bu memleketi idare eden, daha dogrusu hemen yoktan var eden kuvvetleri tetkik etmek... i~te ulum-i i~timaiye tahsilinden bekjedigimiz fayda. Degil mi? Ancak buramn bize gore bir kusuru vardlr. Cenevre bltaraf bir hukumete aittir. Siyasi memleketlerdeki hareket, enerji burada da yoktur. Burada bir intihap olur, 0 kadar sukfinet i~inde geger ki insan hayret eder. ~Uphesiz herkes vazifesini biliyor. Hiilbuki bize daha kan~lk cemiyetleri, daha muhteris, daha cevval cemiyetleri mutalaa etmek de lazlmdlr. Hatta -memleketimizin ahvaline gore- bilhassa bu ikincilerle me~gul olmahylz.

i~timajyat Tahsil Etmek Isteyen Gen~lere 299 ~imdi diyecegim ki ulum-i i~timaiyyeyi Cenevre'de tahsil etmekle iktifa edersek meselenin bizim memleketimize tatbiki iktiza eden safhalan hakkmda ameli malumat sahibi olamayacaglz. Fikrimce biz Cenevre'de tahsilimizi ikmal ettikten sonra Paris'e gitmeli, orada bir sene Sorbon' daki Hautes Etudes Sociales konferanslanm takip etmeliyiz. Y oksa noksan kahnz. Sonra Fransa intihabatmda da bulunmak lazlm. Zannediyorum ki ii~ sene sonra mec1is teedit edileeek. Bu ~ayan-i hayret intihabatl takibe imkan buluruz. Paris Dariilflinununda Ulum-i ietimaiye Fakiiltesi yok. Yalmz ~u yukanda ismini yazdlglm klslm var. Orada ise, ulum-i i~timaiyyeyi (Pure Science) olarak degil konferans ~eklinde gosteriyorlar. Binaen aleyh burada Sll'f ilim olarak ulum-i i~timaiye tahsil ettikten sonra bu konferanslar takip edilirse i~timaiyatta ihtisas kabil olabilir. Pahah hayat gelinee: Cenevre'de kitap ve mektep parasl dahil olmak iizere iki yiiz elli frank lazlmdlr. 150 frankla, hatta daha az para ile ge~inen talebe de yok degil. Fakat iyi tahsil yapaeaklar i~in ilk once refah lazlmdlr. Az para ile az tahsil olur. Hatta diyebilirim ki 250 franktan az para alanlar, yalmz dershanelerde hocalan dinlemekten ba~ka bir ~ey yapamazlar. Hfilbuki Avrupa'da tahsil, bilhassa ulum-i i~timaiye tahsili bu degildir. Memleketin her tarafmda seyahatler icra edilmeli, hatta Almanya'ya, Fransa, Bel~ika, ingiltere'ye tatillerde seyahatler yapllmahdlr. ASII lazlm olanlar, hatta tahsilden ziyade lazlm olanlar bunlardlr. Slrf okumak lazlmsa insan kitaplan tedarik eder, memlekette de burada okuyaeagml okuyabilir. Karde~lerim, size teessiif edilecek bir ~ey soyleyeyim. Avrupa'da tahsilde bulunan Osmanh talebesinin hemen hepsi memleketimizin kendilerinden azami istifade temin edebilecegi bir yol takip edemiyorlar. Bu, bir~ok sebeplerden ne~et ediyor. En ziyade gaze ~arpan sebep ise, nazariyattan ba~ka cihete 0 kadar ehemmiyet vermemeleri olacak, zannederim. ismail Hakkl Bey karde#miz ~u birinci mektup ile beraber bize Cenevre Dariilfiinununun bir programlnl da gondermi~ti. Bu program bizim tasavvur ettigimiz ~ekilde degildi. i9timaiyata miiteallik derslerin, bu programda pek az yer tutmu~ oldugunu goriiyorduk. Bunun iizerine ikinci bir mektup yazdlk ve Cenevre'de "Pure Sociologie "ye pek az ehemmiyet veri/digi zannma dii~ tiigiimiizii beyan ile izahat vermesini rica eyledik ve ~u ikinci mektubu aldlk:

300 Sosyoloji Dergisi, 3. Dizi, 19. Say. Karde~lerim; Benden bir~ok sualler soruyorsunuz. ihtimal ki sualleriniz bir~ok degil. Fakat herhalde pek muhim. Ben ilk once itiraf edeyim ki bu suallere cevap vermek, henuz benim iktisap edemedigim bir salahiyete tevakkuf eder. Mamafih - ~Uphesiz bir kanaate muesses olan- suallerinize dilimin dondugu, akhmm erdigi kadar cevap vermege ugra~acaglm. Kendisine kudretinin tahammulunden fazla i~ gordurulmek istenen biri, bu i~lerin altmdan kalkamaz. Yahut hata ederse hi~ olmazsa teklif edilen i~ suret-i kabulundeki saffeti nazar-i itibara almarak affa laylk gorulur. Degil mi? Siz benim hatalanma kar~1 biraz musamahacl olunuz. Eger tali' ihtiyacmlzl teskin edebilecek bir teveccuhu derig etmezse iki kath memnun olacaglm. Karde~lerim; gonderdigim programl kafi derecede vazlh bulmaml~mlz. Hakkmlz var. 0 programm bizim memleketlerinkine pek benzemeyen tertibi ah~mayanlara pek kan~lk gelir. Size ~imdi yalmz (ulum-i i~timaiye) fakultesi programml gonderiyorum. Bunda vuzuh-i tam bulacaksmlz. Fakat acaba size "Cenevre'de i~timaiyata kllfi derecede ehemmiyet verilmiyor gibi gorliyoruz" dedirten endi~eyi bununla izale edebilecek misiniz? "HaYlr!" Dediginizi i~itir gibi oluyorum. i~te muhim olan suallerinizden biri bu "haylr"da. Sonra edebiyat ve i~timaiyat fakultelerinde mevcut tedrisatm (i~timaiyat) hesabma kaydl iktiza edenlerini -ekseriyet itibanyla- tarih ve iktisattan ibaret goruyorsunuz. Ve diyorsunuz ki "bunlara siyaseti ilave etseniz i~timaiyyatm yani (Pur) i~timaiyatm ne kadar ufak bir mevkide kaldlglm anlarsmlz." HlIlbuki ben tarihi, iktisadiyau ve hatta siyasiyyatl i~timaiyatm ~ubeleri zannettigim i~in sizin "i~timaiyat" demekle neyi murat ettiginizi anlayamlyorum. ~imdi ben akhmm erdigi gibi i~timaiyatl tayine ugra~aylm. Fakat bunlan, i~timaiyat-i mutlaka budur, iddiaslyla irad etmiyorum. Ve siz de boyle kabul etmeyiniz. Maksadlm slrf suallerinizi cevapslz blrakmamaktan, i~inize yaramakhglm mumktinse butun mumkinata muracaat ederek bir Umidi tahkike ugra~maktan ibarettir. Bana "i~timaiyat, daha dogrusu ulum-i i~timaiye nedir" derlerse ~oyle du~tinurum: tarih felsefenin, insanlarda ilk endi~e-i felsefi olmak lizere kaydettigi (Polythesime)den, men~ei gibi garabeti itibanyla da Amerikah olan (Pragmatisme) nazariyat-i felsefe-i ahiresine kadar, felsefenin butun tevehhumau, tahminau, mu~ahedah, kainatta canh canslz ne varsa hepsinin iizerinde hakim bir kuvvetin, bir kanununun vlicudunu itiraf etmi~til.

i~timaiyat Tahsil Etmek fsteyen Gen~lere 301 Bu kanun, hadisat-t cevviyede, huviyet-i ecsamda, hayat-t nebati ve hayavanide, zerreden alemlere kadar her eyde, ayn ayn ekillerde kendi katiyet tesirini gostermi ve her eyin zeval-i karin ve yalmz kendinin mevcut ve hakikat-t yegane oldugunu ihsas etmi tir. Bir kanun! Ne goruyorsak hep o. Bir makinenin aksam-t muhtelifesini mutevazin ve muteavin bir ahenk ile idare eden kanun (kuvvet) ne ise, hadisat-t kainatt idare eden de -buttin tezahurat-t mutezaddeye ragmen- bu kanundur. Descartes'le ba layan (Philosophie Moderne) bu kanunun ke f-i huviyetini temin edecegi farz olunan bir sistemi, bu gayeye vusulu vaat eder gorunen bir yolu takip ediyor. Fakat bugun Metafizik tahminat yerine, fennin delalet-i riyaziyesi ge~mi tir. Fen! Felasife-i mutekaddimenin mevhumat iizerine muesses nazariyelerinde bile zeka-yt be erinin me~hulat i~indeki seyrini husn-i idare eyleyecek bir delilin vucudu arantlmakta oldugunu hissederiz. Bu, 'fen'dir. BugUnUn telakkisine gore fen, mu ahade ve tecrube ile kabil-i zabt ve. temas bir huviyet iktisap eden kanunlann heyet-i umumiyesini kucaklar. Ve bu kanunlar, buyuk ve yegane kanunun izleridir. BUtiin hadisat-t kiiinatt ayn yan tetkik etmek, bu hadiselerin (Phenomene) tecelli ettikleri muhitlerde, tabi olduklan ahval ve hususatm ash mahiyetlerine nufuz ederek, men e' ve tabiatlanm, evveli ve tali sebeplerini, cezp olunduklan aktbet veya hastl edecekleri neticeleri takdir eylemek, tek bir omrun, ne kadar buyuk olursa olsun tek bir kafantn kan degil. i te bu noktadan tezayyuf-i uluma (Classification des sciences) ge~iyoruz. Kainatt terkip eden mevcudat ve bunlann beynlerindeki munasebat bir (smtf-t ilmin) mevzulandtr: Arz, ecram-t semaviye, hayvanat, nebatat... ilaahere bunlan mevzu ittihaz eden (Naturelles ve Scienees Phisiquies)dir. Bunlardan ba ka bir de '~nsan" var ki ferdl ve i~timal harekatmm esbap ve netayici, herhalde (buyuk kanun)un izleri olan birtaktm kanunlann taht-t tesirindedir. i te insanlan mevzu ittihaz eden de sciencessocialesdir. DarUlfUnun, buttin u'bat-t fununu ihtiva eden bir bina, fakulteler bunun odalan. Bu taksimat da gosteriyor ki kainat ve hadisatmt, vucudu hissedilen yegane kanun ile ke f ve ifadeye sai bir hareket-i ilmiye devresindedir. Tazayyuf-i ulum ttbbt felsefeden, tarihi edebiyattan, kimyayt hikmetten aytrdl. Ve tabidir ki insanlara ait harekat ve hadisat da taksim ve te 'ib edilmek iktiza eder. Fakat buwn bunlar, gayeye vusul imkant teshil, vezaifi taksim ve idare i~in tesis edilen bir "itibar"dtr. insanlan idare eden kanunlan tantmak i~in onun ge~irdigi "mazi"yi bilmelidir: tarih. DUnkU, bugiinkii ve yarmki erait-i hayatiyesinin UssU iktisadiyatt vucuda getirir. Dlinden mevrus ve fakat takip edilen gayeye vusulu ta' sir eden manevi

302 Sosyoloji Dergisi, 3. Dizi, 19. SaYI kanaatlerini Islah vazifesi, 'i1m-i ahlak'mdlr, pedagoji, pedolojinindir. Ruhu psikolojik bir ruyetle te~his olunur... ve i1aahere. i9timaiyyat buton bunlann ji heyet-i mecmuasl. Siyasiyatl bu programdan atamadlglmlz gibi, edebiyata da insanhgm -en nezih ~ekliyle-ruhunun dili olmasl itibanyla- pek yabancl kalamaylz. Programda goreceginiz vecihle Cenevre Ulum-i i9timaiye FakUltesi iki ~ubeye munkasemdir: ekonomik; psikolojik yahut pedagojik. Bunlardan birini ihtiyar etmek elinizdedir. i~te ben i9timaiyattan bunu anhyorum. Mesela 'gramer' gibi 'i9timaiyat' isminde bir dersin herhangi bir darulfununda tedris edilmekte oldugunu bilmiyorum. Ve itikadlmca (Pur) i9timaiyat bunlardlr. Auguste Comte, cemiyet-i be~eriyyeyi mevzu bahis eden i1imlerin yekdigerinden tefrikini katiyen gayr-i asl1: addetmi~ ve bu hususta ancak bir i1min vucudunu kabul ederek buna "Sosyoloji" demi~. Bu klasik isim, galiba bizim memlekette yanh~ bir telakkiye ugradl. i~te karde~lerim, herhalde ne demek istedigimi ben anlatamadlmsa bile siz pekiyi anlaml~ olacaksmlz. Muallimlere gelince, bu hususta ne soyleyebilirim? Avrupa mektepleri hi9 bizimkilere benzemiyor. BUI'ada muktedir olmayan muallim bulunmaz, zannederim. Hepsinin okuttuklan ~u'be-i i1me ait muteaddit ve me~hur eserleri vardlr. Zaten boyle olmasa hoca olamazlar. Ve zannederim bunlar yalmz Cenevre'nin degil, butun dunyanm alim dedigi adamlardlr. isimlerini i~had etmek suretiyle meseleler halledilmek isteniyor. Ne hacet, en buyuk eserleri meydanda: isvic;re. DUnyanm en hur ve mesut memleketi. ktimaiyat tahsil etmek isteyen bir gen9 Cenevre'de U9 sene kalmah. Birinci mektubumda bu hususa dair tafsilat vermi~tim. isvi9re darulftinunu, her manaslyla zeki ve 9ah~kan, her manaslyla vataolm seven gen91eri Osmanh vatammn istikbaline laylk uzuvlar haline getirebilir. Fakat evvelce dedigim gibi biz isvi9re gibi lier ~eyi ham, saf, sakin bir memlekette bogu~mayacaglz. Bir90k ~eyleri du~unerek bir sene kadar da Paris'te bulunmak, Franslzhgl, oradaki ihtirasat ve mesaiyi gormek lazlm gelecegini yazml~tim. Burada U9, U9 bu9uk sene kalmak kilfi. Fakat edilen fedakarhk itmam edilmeli, Paris'te de bir sene kalmah. Avrupa'ya tahsile gelmek arzu eden vatanda~lanmlz varsa herhangi hususa dair bir ~ey ogrenmek isterlerse yazsmlar, buradaki arkada~lanmlza muracaat eder, ogrenir ve bildiririm.