2 DE 7 DE 8 DE 8 DE 7 DE 2 DE -Çok uzun yýllar sonra özlenen þarkýlarýnýzý dinleyicilerinizle buluþturdunuz. Bu buluþturmayý



Benzer belgeler

ÇEVRE VE TOPLUM. Sel Erozyon Kuraklýk Kütle Hareketleri Çýð Olaðanüstü Hava Olaylarý: Fýrtýna, Kasýrga, Hortum

ünite1 3. Burcu yla çocuk hangi oyunu oynayacaklarmýþ? A. saklambaç B. körebe C. evcilik (1, 2 ve 3. sorularý parçaya göre yanýtlayýn.

ünite 3. Ýlkokullarla ilgili aþaðýdakilerden hangisi yapýlýr? Vatan ve ulus sevgisinin yerdir. 1. Okulun açýlýþ töreninde aþaðýdakilerden

ünite1 Sosyal Bilgiler Verilenlerden kaçý sosyal bilimler arasýnda yer alýr? A. 6 B. 5 C. 4 D. 3

8 Ekim'de "Emekçilerin, Ezilenlerin Sokak Meclisi"ni Kurmak İçin Ankara'dayız!


1. Böleni 13 olan bir bölme iþleminde kalanlarýn

STAJ BÝLGÝLERÝ. Önemli Açýklamalar

.:: TÇÝD - Tüm Çeviri Ýþletmeleri Derneði ::.

TOHAV Suruç Mülteci Danýþma Merkezi'nden Haberler *1 Þubat 2016 tarihinde faaliyetlerine baþlayan Suruç Mülteci Danýþma Merkezi; mülteci, sýðýnmacý ve

Kanguru Matematik Türkiye 2015

BÝLGÝLENDÝRME BROÞÜRÜ

Ücretlerin Bankalardan Ödenmesi Zorunlu Hale Getirilmiþtir

ALPER YILMAZ KIZILCAÞAR MAHALLESÝ MUHTAR ADAYI

mmo bülteni ...basýnda odamýz...basýnda odamýz...basýnda odamýz... nisan 2005/sayý 83

ADIYAMAN ÜNÝVERSÝTESÝ KURUMSAL KÝMLÝK KILAVUZU ADIYAMAN ÜNÝVERSÝTESÝ 2006

Gökyüzündeki milyonlarca yýldýzdan biriymiþ Çiçekyýldýz. Gerçekten de yeni açmýþ bir çiçek gibi sarý, kýrmýzý, yeþil renkte ýþýklar saçýyormuþ

Sunuþ. Türk Tabipleri Birliði Merkez Konseyi

2003 ten 2009 a saðlýkta dönüþüm þiddet le sürüyor

ünite1 Sosyal Bilgiler

Vergi Usul Kanunu Ceza Hadleri

Dövize Endeksli Kredilerde KKDF

5. 2x 2 4x + 16 ifadesinde kaç terim vardýr? 6. 4y 3 16y + 18 ifadesinin terimlerin katsayýlarý

mmo bülteni ...basýnda odamýz...basýnda odamýz...basýnda odamýz Basýnda Odamýz eylül 2005/sayý 88 Aðustos 2005 Aðustos 2005 Aðustos

T.C YARGITAY 9. HUKUK DAÝRESÝ Esas No : 2005 / Karar No : 2006 / 3456 Tarihi : KARAR ÖZETÝ : ALT ÝÞVEREN - ÇALIÞTIRACAK ÝÞÇÝ SAYISI

2. Kazlarýn bulunduklarý gölü terk etmelerinin nedeni aþaðýdakilerden. A. kuraklýk B. þiddetli yaðýþlar C. soðuklarýn baþlamasý


Fiskomar. Baþarý Hikayesi


GRUP TOPLU ÝÞ SÖZLEÞMESÝ GÖRÜÞMELERÝNDE UYUÞMAZLIK


Spor Bilimleri Derneði Ýletiþim Aðý

Barodan Haberler. Edinilmiþ Mallara Katýlma Semineri (Akþehir) Anayasa Mahkemesine Bireysel Baþvuru Semineri. Türk Borçlar Kanunu Semineri

ÝNSAN KAYNAKLARI VE EÐÝTÝM DAÝRE BAÞKANLIÐI

mmo bülteni ...basýnda odamýz...basýnda odamýz...basýnda odamýz aralýk 2005/sayý 91 Kasým

7. ÝTHÝB KUMAÞ TASARIM YARIÞMASI 2012

Genel Yetenek Testi Örnek Soru Çözümleri

Faaliyet Raporu. Banvit Bandýrma Vitaminli Yem San. A.Þ. 01 Ocak - 30 Eylül 2010 Dönemi

Güvenliðe Açýlan Sosyal Pencere Projesi ODAK TOPLANTISI SONUÇ RAPORU

ERHAN KAMIŞLI H.Ö. SABANCI HOLDİNG ÇİMENTO GRUP BAŞKANI OLDU.

ünite1 Kendimi Tanıyorum Sosyal Bilgiler 1. Resmî kimlik belgesi Verilen kavram ile aþaðýdakilerden hangisi iliþkilendirilemez?

Ermeni soykýrýmý nýn avukatlarý

Kanguru Matematik Türkiye 2017

Gelir Vergisi Kesintisi

25 Mart 2007 Kol Toplantýsý

01 EKİM 2009 ÇARŞAMBA FAİZ SAYI 1

Simge Özer Pýnarbaþý

Konular 5. Eðitimde Kullanýlacak Araçlar 23. Örnek Çalýþtay Gündemi 29. Genel Bakýþ 7 Proje Yöneticilerinin Eðitimi 10


Dar Mükellef Kurumlara Yapýlan Ödemelerdeki Kurumlar Vergisi Kesintisi

Benim adým Evþen, annem bana bu adý, evimiz hep þen olsun diye vermiþ. On yaþýndayým, bir ablam bir de aðabeyim var. Ablamla iyi geçindiðimizi pek

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

OKUL ÖNCESÝ EÐÝTÝM KURUMLARI YÖNETMELÝÐÝNDE DEÐÝÞÝKLÝK YAPILMASINA D YÖNETMELÝK Çarþamba, 10 Eylül 2008

Ýlk 1 Mayýs Þiiri Ve Nezihe MERÝÇ

1. ÝTHÝB TEKNÝK TEKSTÝL PROJE YARIÞMASI

O baþý baðlý milletvekili Merve Kavakçý veo refahlý iki meczup milletvekili þimdi nerededirler?

Kanguru Matematik Türkiye 2015

Kanguru Matematik Türkiye 2017

BASIN AÇIKLAMALARI TMMOB EMO ADANA ÞUBESÝ 12. DÖNEM ÇALIÞMA RAPORU BASIN AÇIKLAMALARI

Romalýlar Mektubu Kursu Doðrulukla Donatýlmak


* Okuyalım: * Akıl Oyunları: * Matematik: * El Becerisi: * Alıștırma-Bulmaca: * Bilim ve Teknoloji: * Gezelim-Görelim:


Saðlýk çalýþanlarý GöREV'de

STAJ BÝLGÝLERÝ. Önemli Açýklamalar

TEST. 8 Ünite Sonu Testi m/s kaç km/h'tir? A) 72 B) 144 C) 216 D) 288 K 25 6 L 30 5 M 20 7

SENDÝKAMIZDAN HABERLER

SSK Affý. Ýstanbul, 21 Temmuz 2008 Sirküler Numarasý : Elit /75. Sirküler


01 Kasým 2018

BÝMY 16 - TBD Kamu-BÝB XI Bütünleþik Etkinliði

TMMOB DANIÞMA KURULU 2. TOPLANTISI YAPILDI

Bolkar Daðlarý. AKD054 Acil Gerileme (-1)

Kamu Ýhalelerine Katýlacak Olan Mükelleflere Verilecek Vergi Borcu Olmadýðýna Dair Belge Ýle Ýlgili Cuma, 31 Aðustos 2007

BÝREY DERSHANELERÝ SINIF ÝÇÝ DERS ANLATIM FÖYÜ MATEMATÝK

DOÐAL SAYILAR ve SAYILARIN ÇÖZÜMLENMESÝ TEST / 1


4. 5. x x = 200!


Kanguru Matematik Türkiye 2017

17 ÞUBAT kontrol

Laboratuvar Akreditasyon Baþkanlýðý Týbbi Laboratuvarlar

BÝRÝNCÝ BASAMAK SAÐLIK HÝZMETLERÝ: Sorun mu? Çözüm mü?

Yükseköðretimin Finansmaný ve Finansman Yöntemlerinin Algýlanan Adalet Düzeyi: Sakarya Üniversitesi Paydaþ Görüþleri..64 Doç.Dr.


mmo bülteni mart 2005/sayý

SENDÝKAMIZDAN HABERLER

ÖNSÖZ. Güzel bahar günlerini ve sýcacýk anlarý birlikte paylaþmak dileðiyle

Kanguru Matematik Türkiye 2015

3. Tabloya göre aþaðýdaki grafiklerden hangi- si çizilemez?

Kýsa Çalýþma ve Kýsa Çalýþma Ödeneði

TOHAV Suruç Mülteci Danýþma Merkezi Açýldý TOHAV'ýn mülteci ve sýðýnmacýlara yönelik devam ettirdiði çalýþmalar kapsamýnda açtýðý SURUÇ MÜLTECÝ DANIÞM

KOBÝ'lere AB kapýsý. Export2Europe KOBÝ'lere yönelik eðitim, danýþmanlýk ve uluslararasý iþ geliþtirme projesi

Ovacýk Altýn Madeni'ne dava öncesi yargýsýz infaz!

Halis Aða'ya 'Düðün Hediyesi' 20 Þirkete Haciz


07 TEMMUZ 2010 ÇARŞAMBA 2010 İLK ÇEYREK BÜYÜME ORANI SAYI 10

A A A A) 2159 B) 2519 C) 2520 D) 5039 E) 10!-1 A)4 B)5 C)6 D)7 E)8. 4. x 1. ,...,x 10. , x 2. , x 3. sýfýrdan farklý reel sayýlar olmak üzere,

Transkript:

Türkiye nin önce Ýsrail, sonra da Kýbrýs Rum Kesimi ile yaþadýðý krizlerin ardýndan Akdeniz deki Türk donanmasýna ait unsurlarýn sayýsý artýrýlýyor. Deniz Kuvvetleri Komutanlýðý envanterinde bulunan 18 fýrkateynin en az 8 inin son yaþanan olaylarýn ardýndan Akdeniz e aktif olarak görev yapabileceði kaydediliyor. Kaynaklar, yaþanan olaylarýn ardýndan Türk donanmasýnýn aðýrlýk merkezinin de Akdeniz e kaydýrýlacaðýna dikkati çekiyor. Türk donanmasý, halen BM Güvenlik Konseyi nin 1970 ve 1973 numaralý kararlarý doðrultusunda Libya açýklarýnda oluþturulan ve NATO nun Napoli deki üssünden koordine edilen Birleþtirilmiþ Koruyucu harekatýna 3 fýrkateyn ve 1 denizaltýyla katýlýyor. 2 DE 7 DE Hacýbektaþ ta 15 gündür Yukarý Ýlicek Köyüne yapýlan yol çalýþmasý konuþuluyor. Olmayan Köye asfalt yol Hacýbektaþ Yukarý Ýlicek Köyüne yapýlan yol çalýþmasýný görenlerin ve köylülerimizin haber vermesi üzerine Suluca Karahöyük Gazetesi olarak yapýlan yol çalýþmasý hakkýnda araþtýrma yaptýk. Ýlicek Köyü Muhtarý Ýsmail Taþdemir ile yaptýðýmýz görüþmede Muhtar Taþdemir þunlarý söyledi; Ben Ýsmail Taþdemir Ýlicek Köyü Muhtarý olarak seçildiðim günden itibaren köyüme hizmet için Hacýbektaþ Kaymakamý ve ilgili kurumlar ile sürekli görüþmekteyim. Köyümün yollarýný yaptýrmak için de baþvurdum. Ýl Özel Ýdaresi önceliði Yukarý Ýlicek yoluna verdi. Diðer Köy bölümleri Orta ve Aþaðý Ýlicek yollarýmýzý, mahalle aralarýn asfaltlanmasý ve Hacýbektaþ Ýlicek arasý bozuk olan yollarýmýzýn yapýlmasýný bekliyoruz. 8 DE Anayasa referandum sürecinde kamu emekçilerine 'toplu sözleþme düzeni getiriyoruz' denilmiþti. Oysa gündeme getirilen 4688 sayýlý Yasa'daki deðiþiklik ile býrakýn özgür toplu sözleþmeyi, kamu emekçilerinin grev hakký bile engellenmektedir. Özel istihdam bürolarý ile emekçiler köleleþtirilmeye, Torba Yasa ile emek sömürüsü daha da artýrýlarak emekçilerin sürgün edilmelerine ve güvencesizleþtirilmelerine yasal kýlýf uydurulmaya, Ulusal Ýstihdam Stratejisi adý altýnda, 12 Eylülcülerin bile cesaret edemediði biçimde kýdem tazminatlarý kaldýrýlmaya, özel ve kamu alaný sermayeye peþkeþ... 7 DE 2 DE 8 DE -Çok uzun yýllar sonra özlenen þarkýlarýnýzý dinleyicilerinizle buluþturdunuz. Bu buluþturmayý da beþ yýllýk hukuk mücadelesinin ardýndan gerçekleþtirdiniz. Bu süreçten söz edebilir misiniz? Müzik hayatýmýn vitrinine baktýðým zaman geriye dönük, müzik hafýzasýný kaybetmiþ biri konumundayým. Ülke adýna bir utanç, benim adýma büyük bir yoksunluk. 2011-2012 eðitim ve öðretim yýlýnýn baþlamasý nedeniyle düzenlenen Ýlköðretim Haftasý kutlamalarýna düzenlenen törenle baþlandý. Nevþehir Valiliði önündeki Atatürk Anýtýna çelenklerin konulmasý ve Ýstiklal Marþý nýn söylenmesi ile baþlayan törenlere daha sonra Nevþehir Belediyesi Kapadokya Kültür ve Sanat Merkezi nde devam edildi.

Âdem in Âdemliði; akýl, hayâ ve ilim iledir. (Hacý Bektaþ Veli) Bektaþi Postniþi Veliyetin Hürren Ulusoy un daveti üstüne Hacý Bektaþ ta yapýlan Dergahta Birlik toplantýsýna katýldýk. Organizatörlerin iyi niyetine raðmen toplantýnýn mantýðýndaki biat kültürünü çaðrýþtýrann davranýþlar toplamý, tarihteki dergahýn yanlýþ duruþlar sergilediði zamanlarý hatýrlatmasý açýsýndan ciddi rahatsýzlýk vericiydi. Osmanlý sultanlarýnýn emri ile irþada çýkmýþ Bektaþiler yüzyýllarca uðraþmýþlardýr; Ocak dedelerini Bektaþi tarikatýna biat ettirmek için. Hacý Bektaþi Veli den üç yýl sonra onun adý kullanýlarak Alevileri Osmanlý ya baðlama ve onun aracýlýðýyla kontrol altýna alma faaliyeti 16. yüzyýlda Aleviler arasýndaki bölünmenin de nedenidir. Wikipedia Bektaþilik konusunda þu notu düþüyor: Bektaþiler, Ahilik teþkilatýnýn kurucusu ve 1826 ya kadar Osmanlý devletinin en gözde ordusu Yeniçeri Ocaklarý nýn manevi liderleriydi. Ahilik teþkilatý münasebetiyle esnafla iç içe olmasý ve padiþahýn aldýðý bazý ekonomik kararlara esnafla birlikte tepki göstermesi Yeniçeriler in sonunu hazýrlardý. Sýk sýk padiþah deðiþikliklerine ve iç isyanlara neden olan Yeniçeri Ocaklarý, daha sonra Vaka-i Hayriye olarak adlandýrýlacak olan olay neticesinde, 16 Haziran 1826 tarihinde Padiþah II. Mahmud tarafýndan ortadan kaldýrýldý. Osmanlý nýn gözde kurumu olarak, cumhuriyetin kuruluþunda da Bektaþi dergahýn ismi Mustafa Kemal ile bir kez daha anýlmýþ ve Alevilerin yaþadýðý Koçgiri, Dersim gibi acýlarla birlikte dergahta Tekke ve Zaviyeler Yasasý kapsamýnda kapatýlmýþ, son hizmetlileri de sürgünlerle cezalandýrýlmýþtýr. Hacý Bektaþ Veli nin adý kullanýlarak Alevileri Osmanlý ya baðlamanýn kurumu olarak çalýþmýþ olan dergahýn bugün dergahta birlik çaðrýsý yapmýþ olmasýnýn altýnýn doldurulmasý için tarihi bir özeleþtirinin yapýlmasý gerekmektedir. Þah Hatayi deyiþlerini okuyarak, Çaldýran da Þah Ýsmail e huruç eden yeniçerilerin ve Dersim üzerinden geçerek Dersimlileri Ermenilere karþý savaþa davet eden Bektaþi alaylarýnýn Alevilik tarihindeki yerleri ve iþlevleri dergahýn ardýllarý tarafýndan açýkça ele alýnmalý ve Osmanlý biatýnýn hesabý verilmeden birliðin nasýl saðlanacaðýný da anlatabilmeleri gerekmektedir. Toplantýda kerhen bulunan ocak dedelerinden, pirlerinden biat beklenmemeliydi. Ocaklarýný temsilen orada bulunanlarýn kendi mekanlarýnda, adlarýyla onure edilmeleri gerekmekteydi. Alevi ocakzadeler ve pirleri kimse tarafýndan atanmamýþ bir süreðin temsilcileridir. Bu sürekte Osmanlý yoktur. Daðlarýn sarp yerlerinde, kuþ uçmaz, kervan geçmez mekanlarýnda bir direniþ vardýr. Teslim olmama vardýr. Dergahta birliði iyi niyetli arkadaþlara hatýrlatmamýz gerekirse Osmanlý Alevileri, Kýzýlbaþlarý merkezi otoriteye baðlamak için kullanmýþtýr. Yeni bir buluþ deðildir. Buna raðmen biliyoruz ki; Aleviler ilk kez bu dergahýn çalýþmalarýyla tarihi bir bölünme yaþamýþtýr. Alevilerin cumhuriyet dönemi inkar ve asimilasyon politikalarýna tabi tutulmasý bu gerçeði ortadan kaldýrmamaktadýr. Türk-Ýslam sentezini esas alan cumhuriyet temsilcileri de Aleviliði sisteme baðlamanýn yolu olarak da Alevilikte bir tarikat olan Bektaþiliði kullanmak istemiþtir. Tarihi gerçekleri görmeden Dergahta Birlik demek Aleviliðin merkezine Osmanlý dan icazetli Bektaþi tarikatýný koymak, Alevi asimilasyonunun gelmiþ olduðu boyutun görülmesi açsýndan da önemlidir. Alevi pir ve mürþitlerin bir tarikatýn mensubu haline getirilmeye çalýþýlmasý doðru deðildir. Hürrem Ulusoy, Bektaþilerin bir kolunun Postniþini dir. Alevi tarikatlarýndan devletle en içli dýþlý olan ve Alevi hareketine karþý olumsuz rolüyle bilinen koludur. Birliðin bu zeminde saðlanacaðýný düþünmek saflýktan öte bir durum ortaya koymaktadýr. Alevilerin ve Alevi ocakzadelerin beklediði saygýnýn asgari düzeyde gösterilmesi birliðin baþlangýcý olabilecektir. Alevi köylerine Bektaþi hurucunun durmasý, Alevi cemlerinde posta atanmýþ ocakzade olmayanlarýn oturtulmasýna son verilerek makamlara gereken itinanýn gösterilmesiyle birliðe gidilen yol örülebilinir. Birliði istemek, birliði saðlamak gerçekleri kabul etmekten geçer. Alevilerin genel sorunlarýndan yola çýkarak, bunu kendisi için alan yaratmak için kullanmaya kalkmak doðru bir yaklaþým deðildir. Her mekan ve makamýn temsilcisi kutsaldýr. Hiçbiri diðerinden üstün deðildir. Hak, Muhammed, Ali aþkýna... (Kaynak AleviNet) Türkiye nin önce Ýsrail, sonra da Kýbrýs Rum Kesimi ile yaþadýðý krizlerin ardýndan Akdeniz deki Türk donanmasýna ait unsurlarýn sayýsý artýrýlýyor. Deniz Kuvvetleri Komutanlýðý envanterinde bulunan 18 fýrkateynin en az 8 inin son yaþanan olaylarýn ardýndan Akdeniz e aktif olarak görev yapabileceði kaydediliyor. Kaynaklar, yaþanan olaylarýn ardýndan Türk donanmasýnýn aðýrlýk merkezinin de Akdeniz e kaydýrýlacaðýna dikkati çekiyor. Türk donanmasý, halen BM Güvenlik Konseyi nin 1970 ve 1973 numaralý kararlarý doðrultusunda Libya açýklarýnda oluþturulan ve NATO nun Napoli deki üssünden koordine edilen Birleþtirilmiþ Koruyucu harekatýna 3 fýrkateyn ve 1 denizaltýyla katýlýyor. Bu bölgede TCG Kemal Reis, TCG Gaziantep ve TCG Gökçeada fýrkateynleri ile TCG Dolunay denizaltýsý görev yapýyor. 4 donanma unsuru Ýtalyan ITS Garibaldi fýrkateyninin komutasýndaki harekatta önemli görevler üstleniyor. Milliyet in haberine göre, Türkiye nin Ýsrail e yönelik açýkladýðý aðýr yaptýrýmlar karþýsýnda dikkati çeken seyrüsefer serbestisinin saðlanmasý konusunda, Doðu Emel GÜLCAN Pir Sultan Abdal Kültür Derneði Çorum temsilcisi Halil Top, zorunlu din dersini protesto için, 19 Eylül'de Eti Anadolu Lisesi'nin önünde basýn açýklamasý yapacaktý. Ama baþýna gelmeyen kalmadý. 18 Eylül'de Halil Top, Hüseyin Gezer'le birlikte ertesi günkü açýklamanýn duyurusunu daðýtýrken gözaltýna alýndý. Haklarýnda çevreyi kirletme ve afiþ asma yüzünden 154'er TL ceza kesildi. 19 Eylül'de Eti Anadolu Lisesi'nin önünde, basýn açýklamasý saati yaklaþýrken, polis okulun çevresini ablukaya aldý. Halil Top'un verdiði bilgiye göre, basýn açýklamasýný bekleyen bir grup öðrenciye, emniyet güçleri kimlik sordu. Gençler, polise Eti Anadolu Lisesi öðrencileri olduklarýný söylediler. Polis kimlik tespitinde ýsrar edince, öðrenciler Akdeniz de üç fýrkateynin devriye gezmesinin hedeflendiði kaydedildi. Bu kapsamda Türk donanmasýna ait üç savaþ gemisi Ýsrail e karþý görev yapacak. Kýbrýs Rum Kesimi nin münhasýr alan ilan ettiði bölgede petrol aramaya baþlamasýna karþýlýk, önümüzdeki haftadan itibaren Türkiye de bir sismik gemiyle petrol aramaya baþlayacaðýný ilan etmiþti. Bu petrol arama iþlemine de en az iki fýrkateynin eþlik etmesi bekleniyor. Son yaþanan geliþmeler göz önüne alýndýðýnda donanmanýn 18 fýrkateyninden 8 i ve bir denizaltý Akdeniz de göreve çýkmýþ olacak. Doðu Akdeniz de görev yapacak fýrkateynlere yer yer korvetlerin ve denizaltýlarýn da eþlik etmesi gündeme gelebilecek. TÜRKÝYE ÝLK ADIMI ATTI Güney Kýbrýs Rum Yönetimi nin (GRYK) Ýsrail in iþ birliði ile Kýbrýs ýn güneyinde petrol arama faaliyetlerini sürdürmesine misilleme yapmak isteyen hükümet ile KKTC devleti ilk adýmý attý. Bu kapsamda Türk Petrolleri Anonim Ortaklýðý na (TPAO) Kýbrýs açýklarýnda sondaj yapmasý için ruhsat verildi. Önümüzdeki süreçte Münhasýr Ekonomik Bölge Anlaþmasý ile Kýta Sahanlýðý Anlaþmasý ve imzalanacaðý okulun içine kaçtýlar. Öðrencilerin peþinden okul bahçesine giren polis, yakaladýklarý Ý.D.T ve Ý.E.'yi darp edip, okuldan çýkarmaya çalýþtý. Olay yerine gelen ve müdahale etmeye çalýþan Halil Top, Coþkun Þenol ve Hüseyin Gezer, darp edilen öðrencilerle birlikte gözaltýna alýndý. "Okul idarecileri göz yumdu" Konuyla ilgili Bianet'e açýklama yapan Halil Top "Darp edilenlerden biri benim çocuðum, diðeri de onun arkadaþý. Polis, okulun bahçesinde öðrencilerin kafasýna, gözüne vurarak, karga tulumba çýkarmaya çalýþýyordu. Basýn açýklamasýný dinlemeye gelen iki arkadaþýmla, çocuklarý polisin elinden almak için bahçeye girdik. Çocuklarý kurtarmaya çalýþýrken, bizi de gözaltýna aldýlar. Okulun idarecileri de bu olaya göz yumdu." "Basýnda yer alan Pir Sultan Abdal Kültür Derneði'nin zorla okul bahçesine girmeye çalýþtýðý yönündeki arama yetkilerinin de KKTC deki tüm arama bölgelerini içereceði kaydedildi. Almanya ya gidiþinden önce Esenboða Havalimanýnda gazetecilerin sorularýný yanýtlayan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakaný Taner Yýldýz ise Türkiye nin Akdeniz deki petrol arama çalýþmalarýna yönelik bir takvim olup olmadýðý sorusu üzerine, bölgede fiili bir durum olduðunu ifade ederek, KKTC ile kýta sahanlýðý anlaþmasý imzalanarak onun çizdiði sýnýrlar dahilinde sismik aramalarýmýzý biz de fiili hale getiriyoruz dedi. (DIÞ HABERLER) ABD NÝN GÝZLÝ PREDATÖR ÜSLERÝ Türkiye nin talip olduðu insansýz uçaklarýn Afrika Boynuzu ve Arap Yarýmadasýn daki gizli üslerde cirit attýðý iddia edildi. ABD de yayýmlanan Washington Post gazetesinin ABD li yetkililere dayanarak verdiði haberde, bu üslerin Somali ve Yemen de El Kaide ye baðlý örgütlerle mücadele kampanyasýnýn bir parçasý olduðu belirtildi. Haberde, üslerden birinin Etiyopya ya diðerinin ise Hint Okyanusu ndaki Seyþellere inþa edildiði bildirildi. Küçük bir insansýz uçak filosunun bu ay Seyþel adalarýnda deneysel operasyonlara baþladýðý, bu operasyonlarýn, uçaklarýn adalardan Somali yi etkin bir þekilde denetleyebileceðini gösterdiði ifade edildi. Gazetenin haberinde, ABD ordusunun Afrika ülkesi Cibuti deki üslerden kalkan insansýz uçaklarýnýn da Somali ve Yemen de keþif uçuþu yaptýðý, Amerikan Merkezi Haberalma Teþkilatý nýn (CIA) da Yemen üzerine insansýz uçaklar konuþlandýrmak için Arap yarýmadasýnda gizli bir uçak pisti inþa ettiði iddia edildi. Beyaz Saray dan haberle ilgili olarak henüz yorum gelmedi. Evrensel haberler doðru deðil. Bizi savcýlýða bile çýkarmadýlar. Karþý dava için avukatlarla görüþeceðiz. Çocuklar için hastaneye gittik ve Adli Týp Raporu'yla darp izleri tescillendi." Halil Top, 20 Eylül'de Milli Eðitim Müdürü tarafýndan makamýna çaðýrýldý. Görüþmede basýn açýklamasýnýn okulun yakýnýnda yapýlmak istenmesinin, bu olaylara sebebiyet verdiði söylendi. Halil Top zorunlu din dersinin kaldýrýlmasýna yönelik açýklamasýný 20 Eylül'de, polis ablukasýnda yapabildi. (EG/HK) BÝA Haber Merkezi

Sulucakarahöyük/HACIBEKTAÞ Cuma Onur ÞAHÝN Hacýbektaþ ta 15 gündür Yukarý Ýlicek Köyüne yapýlan yol çalýþmasý konuþuluyor. Olmayan Köye asfalt yol Hacýbektaþ Yukarý Ýlicek Köyüne yapýlan yol çalýþmasýný görenlerin ve köylülerimizin haber vermesi üzerine Suluca Karahöyük Gazetesi olarak yapýlan yol çalýþmasý hakkýnda araþtýrma yaptýk. Ýlicek Köyü Muhtarý Ýsmail Taþdemir ile yaptýðýmýz görüþmede Muhtar Taþdemir þunlarý söyledi; Ben Ýsmail Taþdemir Ýlicek Köyü Muhtarý olarak seçildiðim günden itibaren köyüme hizmet için Hacýbektaþ Kaymakamý ve ilgili kurumlar ile sürekli görüþmekteyim. Köyümün yollarýný yaptýrmak için de baþvurdum. Ýl Özel Ýdaresi önceliði Yukarý Ýlicek yoluna verdi. Diðer Köy bölümleri Orta ve Aþaðý Ýlicek yollarýmýzý, mahalle aralarýn asfaltlanmasý ve Hacýbektaþ Ýlicek arasý bozuk olan yollarýmýzýn yapýlmasýný bekliyoruz. Dedi. Aldýðýmýz bu bilgiler ýþýðýnda Nevþehir Ýl Özel Ýdaresi Genel Sekreteri Abdulkadir Tatar ý telefonla arayarak kendisinden Yukarý Ýlicek Köyüne yapýlan asfalt yol hakkýnda bilgi istedik. Hacýbektaþ ta Olmayan Köye Yol þeklinde ifadelerle tepkilerin olduðunu belirttiðimizde, Ýl Özel Ýdaresi Genel Sekreteri Abdulkadir Tatar þunlarý söyledi; Hacýbektaþ, Aleviler tarafýndan yýlýn her mevsiminde ziyaret edilmektedir. Bu nedenle de Alevi vatandaþlarýmýza hizmet bizim için önemlidir. Yukarý Ýlicek Köyümüzün yolu için de iki yýldýr Köy Muhtarý ve vatandaþlarýn müracaatlarý var. Yukarý Ýlicek Köyü Mezarlýðýna ve Piknik yapmak için çok sayýda vatandaþýn her hafta gittiði bir yer olduðu bildirilen Köyümüzün yolunu öncelikle yaptýk. Suluca Karahöyük Gazetesi adýna Naci Özçelik, Abdulkadir bey, gösterdiðiniz hassasiyete çok teþekkür ederiz. Ancak Ýlicek Köyümüzün diðer bölümleri yollarý ve sokak aralarý yollarý çok kötü durumda onlarý öncelikle yapsaydýnýz? Hem Yapýlan yol Mezarlýða kadar götürülmemiþ. Yaklaþýk 50 metre önce çeþme baþýnda býrakýlmýþ. Hacýbektaþ ý ve Köylerinin hepsini bildiðinizi söylüyorsunuz. Çoðu köylerimizin yolu 35-40 yýllýk tek kaplama asfalt ve bozuk durumda, Hacýbektaþ caddeleri, Nevþehir giriþi, Hacýbektaþ çarþý içi ve sokak yollarý çukurlardan geçilmiyor, araçlar milli servet aks ve amortisör arýzalarý insanlarý bezdirdi. Öncelik nüfus yoðunluðuna göre olmasý gerekmiyor mu? Genel Sekreter Abdulkadir Tatar, Biz hizmet için varýz. Hacýbektaþ ýn sorunlarý için müracaat olursa Nevþehir Ýl Özel Ýdaresi olarak derhal çalýþma yaparýz. Gazetemize konu ile ilgili gelen; AKP Hacýbektaþ Ýlçe Baþkaný bir iddia üzerine benim partim iktidar istediðimiz her çalýþmayý yapar. Gelin Hacýbektaþ ýmýzýn sorunlarý için milletvekillerimizle görüþelim dediðinde çevresindeki köylülerin hadi Yukarý Ýliceðe yol yaptýr da görelim. Demeleri üzerine yol çalýþmasýný AKP Hacýbektaþ Ýlçe Baþkanýnýn yaptýrdýðý söylentisi üzerine AKP Hacýbektaþ Ýlçe Baþkaný Sinan Bozdað, Gazetemiz yetkililerinden Naci Özçelik e þu bilgileri verdi: Ben, AKP Hacýbektaþ Ýlçe Baþkaný seçildiðim günden bu yana iki yýl oldu. Benim ilçe baþkaný olduðum parti; Ýktidar partisidir. Hükümetin, iktidarýn gücünü Hacýbektaþ a yansýtacak hizmetler yapmak için çok çaba harcýyorum. 16 Aðustos 2010 da Yeni Ýlçe Parti Binamýzýn açýlýþýný yapan Sayýn bakaným Binali Yýldýrým, AKP ilçe baþkaný olarak bana ilçemizin sorunlarýný sorduðunda; Bakanýma, Hacýbektaþ ýn altyapý sorunu olduðunu, yollarýmýzýn çok kötü durumda olduðunu ve su sorunumuz olduðunu arz ettim. Sayýn Binali Yýldýrým da bana kaç km yol yapýlacaksa? Belirleyin daha baþkada ne isteniyorsa? Hacýbektaþ Belediye Baþkaný ile gelin bakalým dedi. Ben, bu söz üzerine iki kez Belediye Baþkanýmýz A. Rýza Selmanpakoðlu na gittim. Selmanpakoðlu, bana; Ne senin partin nede milletvekilleri, Hacýbektaþ a iþ yapmaz. dedi ve Sayýn Bakanýmýz Binali Yýldýrým ile görüþmeye gitmedi. Bunu kamuoyunun bilmesini isterim. Ben Ýktidar Partisi Ýlçe Baþkaný olarak memleketime iþ yapmak istiyorum. Bu yol yapýmý iþi ise þöyle oldu: 2010 Nisan ayýnda Nevþehir Milletvekilimiz Rýdvan Köybaþý, Ýliceðe geldiðinde Sinan sizin köyden neden AKP ye oy çýkmýyor? Diye sordu. Ben de Sayýn Milletvekilim, bizim köyün yollarý çok kötü durumda, sokaklarýmýza araçlarla giremiyoruz. Sizin anlayacaðýnýz yollarýmýz yapýlýrsa oy gelir. Dedim. Sayýn Milletvekilim Rýdvan Köybaþý nýn o zamandan sözü var. Ýl Özel Ýdaresi Genel Sekreterimize de talimat vermiþti. Sað olsunlar. Yollarýmýzý yapýyorlar. Dedi. Halkýmýzýn bilgisine sunarýz. modern bir yaþam merkezlerinden biri konumuna gelen Ragýp Üner Mahallesi nde bir süre önce imara açýk hale getirilen birimlerde yapýlan konutlarýn su ve kanalizasyon hatlarýnýn döþenmesinin ardýndan yol düzenleme çalýþmalarý baþlatýldý. Yol düzenleme çalýþmalarý çerçevesinde Ragýp Üner Mahallesinde Nevþehir Belediyesi Fen Ýþleri Müdürlüðü tarafýndan gerçekleþtirilen çalýþmalarda 60 bin metrekarelik bir alanda kilitli parke döþenmesine yönelik çalýþmalar tüm hýzýyla devam ediyor. Sulucakarahöyük/NEVÞEHÝR Nevþehir in en modern merkezlerinden birine sahip olan Ragýp Üner Mahallesi nde yeni oluþturulan sosyal yaþam alanlarýnda yol düzenleme çalýþmalarý aralýksýz devam ediyor. Nevþehir in Güzelyurt Mahallesi ile 2000 Evler Mahallesi arasýnda kalan ve

Mitolojiler; evreni, doðayý anlama, kavrama ve açýklamada kullanýlan bir yöntemdir. Sýnýflý uygarlýkla birlikte ekonomik politik mücadelelerin yansýtýldýðý bir arenadýr. Neolitik dönemin ana tanrýça kavramsallaþtýrmasýyla sýnýflý uygarlýk damgalý mitolojiler arasýndaki farklýlýk ekonomik, ahlaki ve politik yapýlarýndaki farklýlýk kadar belirgindir. Neolitik dönem ve sýnýflý uygarlýðýn merkezlerinden uzakta, uygarlýðýn hâkimiyetinin tesis edilmediði ahlaki ve politik yapýlarýný koruyan toplumlarýn; siyasal, sosyal yaþamlarý gibi tanrýlarý da birbirleriyle ve insanlarla uyumludur. Toplumun içyapýsýnýn eþitçiliði, özgürlükçülüðü evren ve doða anlayýþýna da yansýtýlmýþtýr. Bu toplumlarýn tanrýlarý da dost, merhametli, baðýþlayýcýdýrlar. Kimi vakit korku duyulsa da bu korku, doðal felaketler, kýtlýk gibi toplumun yaþamýný etkileyecek olaylarýn bir daha yaþanma olasýlýðýna duyulan korkudur. Köleci uygarlýðýn hâkimiyet alanlarý olan kentlerde ise iktidarý devleti elinde bulunduranlar gibi tanrýlar da hükmedici, cezalandýrýcý, kahhardýr. Bu bakýþ açýlarýný, siyasal yapýlarýný evrene, doðaya yansýtmýþlardýr. Mitoloji ve dinlerde bolca rastladýðýmýz çatýþmalar özünde bir ekonomik ve politik mücadeledir. Kapitalist zihniyete kadar ekonomi ve siyasi iktidar savaþlarý her mitolojik ve dini görüngüler içinde kendilerini yansýtýrlar.(...) Uygarlýk önce kendi mitolojik öyküleriyle baþlatýlýr. Çýkar klikleri veya artýk ürün tekelleri bu öyküler baðlamýnda olmadan zorbalýkla ancak birkaç defa talan gerçekleþtirebilirler. Kalýcý ve kabul edilebilir olmalarý için mutlaka mitolojilere, din ve hukuka ihtiyaçlarý vardýr. (Bilge Ýnsan) Kadýnýn toplumun yönetiminden giderek eve kapatýlmasýna, hanedanlýklar, tekeller arasý çatýþmadan uygarlýk merkezleriyle çevre kabile aþiretler arasý kavgaya kadar her ekonomik ve politik mücadele mitolojilere yansýtýlmýþtýr. Evrenin ve tanrýlarýn yaradýlýþý (kozmogoni ve teogoni) ve sonrasýnda insanlarýn yaradýlýþý (antropogoni) bu ideolojik örgülerle, anlatýmlarla doludur. Yunan mitolojisinin Havva sý; Pandora Pandora Yunan mitolojisinin Havva sýdýr. Ýlk biçimi Sümer mitolojisinde adý geçen Lilit tir. Ancak Lilit özgür yaradýlýþlýdýr. Köleci uygarlýðýn tam olarak egemenliðini kurmadýðý zamanlarýn mitolojik yaratýmýdýr. Erkek egemenlikli sistem kurumsallaþýp yayýldýkça Lilit de silinip, yok edilip uysallaþtýrýlacaktýr. Ayný toplumsal yaþamdan koparýlýp eve hapsedilen kadýn gibi. Toplumun maddi ve manevi kültüründe baþat bir role, doðal bir otoriteye sahip olan kadýnýn ana tanrýça kavramsallaþtýrmasýyla kutsallýk derekesinden, adým adým lanetli konuma indirilerek, erkek egemenlikli sýnýflý uygarlýðýn yükseliþinin ifadesidir. Ayný zamanda toplumlarýn ahlaki ve politik dokularýnýn yok edilmeye çalýþýldýðý bir tarihtir. Kadýnýn yenilgisiyle, toplumlarýn deðerlerine eþitlikçi, özgürlükçü yapýlarýna saldýrýlar atbaþý yürütülür. Pandora mitosu köleci uygarlýðýn, zihni olarak en büyük çarpýtmalarýndan biridir. Sýnýflý uygarlýðýn sürekli, kesintisiz sürmesi gibi kadýnýn otoritesinin gücünün elinden alýnýp, derin bir sömürüye tabi tutulmasý adým adým gerçekleþtirilir. Sümer mitolojisinde adý geçen tanrýça Ninhursag Kozmik daðýn kraliçesi dir. Baþ tanrýlar arasýnda yer alýr. Ana tanrýça Ninhursag tanrýlarýn bahçesinde sekiz tane bitki yetiþtirir. Tanrý Enki yi uyarmasýna raðmen Enki bu sebzeleri yer. Bunun üzerine Enki ye ilençler yaðdýran tanrýça onun ölümcül hastalýklara yakalanmasýna sebep olur. Enki ölmek üzeredir. Diðer tanrýlarýn araya girmesi ve Enki nin yalvarýþlarýndan sonra Ninhursag hastayý iyileþtirmek için, hastalanan sekiz uzvuna karþýlýk gelen sekiz saðaltýcý tanrýça yaratýr. Bu tanrýçalardan birinin ismi; Enki nin kaburgasýný iyileþtirecek olan kaburganýn tanrýsý anlamýna gelen Minti dir. S.N. Kramer e göre Ti sözcüðü Sümerce kaburga kadar yaþam anlamýna gelen çift anlamlý bir sözcüktür. Ayný zamanda Minti yaþam anlamýnda yaþamýn tanrýçasý dýr. Havva nýn anlamýnýn yaþam olmasý gibi. Bu mitolojide kadýnýn yaþam verme gücü yani neolitiðin ana tanrýça kültünün izlerini ve toplumsal yaþamda aðýrlýðýný koruduðu görülmektedir. Ådem ve Havva anlatýmýný çaðrýþtýrmaktadýr. Ancak Sümer mitolojisinde tam tersi roller söz konusudur. Kadýn erkeðin eklentisi olarak yaratýlmamýþ onu kurtarýp yeni bir yaþam vermiþtir. Kitab-ý Mukaddes te insanýn kâhince yaradýlýþ anlatýmýna göre; insan dünyaya hâkim olsun diye erkek ve diþi olarak yaratýlmýþtýr. Yehovacý anlatýmda ise, Tekvin kitabýnda ilkin Adem ardýndan Adem in kaburga kemiðinden Havva yaratýlmýþtýr. Ýki anlatým birbirinden oldukça farklýdýr. Birinde birbirinin eþitiyken Yehovacý anlatýmda kadýn erkeðin bir eklentisidir. Onun vücudunun bir parçasýndan yaratýlmýþtýr....adem ve Havva yla yani ilk insanla baþlayan anlatýmýn tüm özellikleri ideolojik kültürün damgasýný taþýmaktadýr. Adem le Havva yý neolitik toplumun karþýsýnda tanrýlaþan uygarlýk zihniyetinin kavranmasýnda doðru deðerlendirirsek, efendi-köle çatýþmasýnýn ilk ipuçlarýný sunduklarýný görürüz. Adem ile tanrý diyaloglarý ve Havva yla iliþkileri efendiköle ayrýþýmý kadar ana-kadýnýn ikinci plana düþüþünü sembolize ettiklerini yorumlayabiliriz. (Bilge Ýnsan) Ana tanrýçanýn yenilgisi, insanlarýn köleleþmesidir Uygarlýklarýn ilkin kendi öykülerini yaratmasýna, efendi-köle ayrýmýný meþrulaþtýrmasýna iliþkin en çarpýcý söylence Babil in yaradýlýþ destanýdýr. Ana tanrýça Tiamat ile tanrýlar arasýndaki savaþta tanrýlar meclisinde Marduk komutan olarak belirlenir. Marduk da bu görevi kabul eder. Þartlarý arasýnda onu Baþtanrý statüsüne getirecek koþullarý öne sürer. Ana tanrýça Tiamat da tanrýlarla savaþta Kingu yu yaratýr. Yapýlan savaþta Marduk ve tanrýlar galip gelir. Marduk öldürdüðü ana tanrýçanýn vücudundan göðü ve yeri oluþturur. Marduk un babasý Ea (Enki) nin önüne getirilen Kingu nun damarlarý yarýlarak kanýndan insan yaratýlýr. Tanrýlar insanlarý kendilerine hizmet etmeleri için var ederler. Söylencede Kingu canavar, þeytan olarak geçer. Ýnsan da bu canavarýn kanýndan yaratýlýr. Ana tanrýçanýn yenilgisi insanlarýn da köle olarak var edilmesidir. Gerçeðe çok yakýn olan bu söylence, Neolitik dönemden beri gücünü az da olsa korumakta olan ana tanrýça kültüne son darbenin vurulmasýný ifade eder. Kadýnýn yenilgisi, insanlýðýn yenilgisidir. Bu düþünceyle günahkâr olarak doðan, canavarýn kanýndan yaratýlan insan, tanrýlarýn yeryüzü temsilcisi olan iktidar sahiplerinin kölesi kulu olarak hizmet edip kefaretini ödemelidir. Ýlk kadýn Pandora nýn kutusu Grek mitolojisinde geçen Pandora söylencesinde baþ tanrý Zeus gök düzeninin hâkimiyetini alýp, ona karþý direnen Titanlarý cezalandýrýr. Bunlardan Prometheus Kafkas kayalýklarýna zincire vurulup her gün kendini yenileyen ciðerleri kartallara yem edilir. Atlas gök kubbeyi omzunda taþýmakla cezalandýrýlýrken, Menoitios yer altý ülkesinde sonsuz karanlýða hapsedilir. Epimetheus a ise ilk kadýn Pandora eþ olarak verilip cezalandýrýlmak istenir. Grek mitolojisinde ilk kadýn, bir cezalandýrma aracý olarak yaratýlýr. Doðanýn yaratýcýsý toprak ana Gaya kültünden kadýn, bir cezalandýrma aracýna düþürülür. Zeus un buyruðuyla demirci tanrý Hephaistos toprak ve suyla yaptýðý heykele tanrýça Afrodite nin biçimini vererek ilk kadýný var eder. Diðer tüm tanrýlar da kimi özellik ve becerilerini Pandora ya verirler. Örneðin; Hermes kurnazlýðýný, Athena süs yapýmýný, terziciliði vb. vermiþtir. Bunun için de ismine Tüm Armaðan bütün tanrýlarýn özelliklerini taþýyan anlamýna gelen Pandora denilir. Ama atfedilen özellikler hileci tanrýlarýn, baþkalaþýma uðramýþ tanrýçalarýn özellikleridir. Tanrýlar Pandora ya özelliklerinden birer parça verirken bir de ona bir kutu armaðan ederler. Bu kutu tüm kötülüklerin doldurulduðu bir kutudur. Pandora ya verilirken kutuyu hiçbir þekilde açmamasý da tembihlenmiþtir. Ama tanrýlar Pandora nýn veya bir baþka kiþinin bu kutuyu bir gün merakýna yenilerek açacaðýný ve kötülüklerin dünyaya yayýlacaðýný bilerek verirler. Eþ olarak gönderildiði Epimetheus bir gün Pandora nýn kutusunda ne olduðunu merak ederek açar. Kutu açýlýnca dünyaya acýlar, hastalýklar, açlýk, kýskançlýk gibi kötülükler yayýlýr. Epimetheus hemen kutuyu kapatýr. Ardýndan Pandora onu bu kadar korkutanýn ne olduðunu merak ederek kutuyu açar ve kalan kötülükler de yayýlýr. Ama son anda Pandora kutudan çýkacak olan umut u yakalar ve kutuda kalmasýný saðlar. Pandora nýn kutusunda yalnýzca umut kalmýþtýr. Kutu da kalan umudun gücü Bu söylencede tüm kötülükler kadýna atfedilmeye çalýþýlmýþ olsa da, yine de gerçekliði perdeleyememiþtir. Pandora tanrýlarýn komplosuna maruz kalýp, tüm kötülüklerin dünyaya yayýlmasýnda Epimetheus tan sonra istemeden de olsa aracýlýk yapmýþtýr. Ancak insanlýða büyük bir iyilikte de bulunmuþtur. O da umut tur. Kadýn, bir ideolojik kimlik yaratýmý olan mitolojilerde erkek egemen zihniyetçe yaratýcý tanrýçalýk, kutsallýk mertebesinden tüm kötülüklerin yaratýcýsýna düþürülmeye çalýþýlsa da, ahlaki ve politik toplumlarýn mücadelesinde kadýnýn yaratýmlarý varlýðýný sürdürmüþtür. Söylencenin bir yönü de Pandora nýn kutusunda kalan umudun gücüdür. Bu da tüm insanlara acýlara, kötülüklere karþý koyma kuvvetini verme gerçekliðidir. Daha güzel yaþanýlasý bir dünya için insanlýða direnme cesaretini armaðan etmesidir. Pandora son bir gayretle umudu korumayý baþarmýþtýr. Umut onun için hep saklý kalmýþtýr. Pandora nýn kýzý Pyrrha (Pira) nýn tanrýlarýn hükmüne karþý çýkýp insaný yeniden var etmesi bu saklý kalan umuttandýr. Zeus insanlarý cezalandýrmak, yok etmek için tufaný yollar. Tüm insanlar ölür. Yalnýzca Deukalion ve Pandora nýn kýzý Pyrrha kurtulur. Kehanet tanrýçasý Themis ten öðrendikleri sýrra göre hareket ederek, toprak ananýn kemiklerinden insaný yeniden var ederler. Bu defa insaný insan yaratmýþtýr. Bu gizi çözen Deukalion ve Pyrrha dýr. Tüm kötülüklerin atfedilmeye çalýþýldýðý, çarpýtýldýðý Pandora, umudu saklý tutup insanlýða en büyük armaðaný verir. O umut kýzý Pyrrha da yaþam bulmuþtur. Ýnsanlýðý yok olmaktan kurtararak... Ýktidar ve sermaye tekelleri, sýnýflý uygarlýðýn tüm çaðlarýnda baský, zor, tahakkümle birlikte ideolojik aygýtlarýyla, çarpýtmalarla kadýn baþta olmak üzere nesneleþtirdikleri tüm kesimlerin direniþ noktalarýný kýrmaya çalýþmýþlardýr. Toplumlarýn binlerce yýl yarattýðý deðerlerini ana tanrýça kültü olmak üzere bütün yaratýmlarýnýn kutsallýktan lanetli hale düþürülmesinden, özgürlüðe, eþitliðe olan inancýn, umudun belleklerden silinmeye çalýþýlmasýna kadar kesintisiz ideolojik mücadele yürütmüþlerdir. Sýnýflý uygarlýðýn karþý kutbunda yer alan kadýn ve ahlaki politik yapýlarýný korumaya çalýþan toplumlar da, zihni ve maddi olarak direnerek mücadele ederek özgürlük, eþitlik umudunu binlerce yýldýr çaðdan çaða taþýmýþlardýr. Bu umutla, yaþadýðýmýz coðrafyada Kürt kadýnlarý yoldaþlarýyla birlikte özgürlükçü, eþitlikçi yaþama olan inançlarýyla demokratik direniþlerini yükselterek mücadelelerini her kesime örnek olabilecek bir düzeye, aþamaya getirmiþlerdir. Bugün umudu parça parça gerçek kýldýklarý gibi özgürlüðü, eþitliði kendilerine armaðan edeceklerdir. Özgür Gündem

- Ömrünün yarýsýný sanata adamýþ biri olarak sitem ve yalnýzlýkla geçen onca yýlý nasýl yorumluyorsunuz? Bu toplumun bütününü suçlayarak bir yere varamayacaðýmý bilmiyorum ama þunu söyleyebilirim; ses taþýyýcý dediðimiz müzik kolundaki kasetlerden CD ye geçildi ama CD lerinde fiziki satýþ ortamýnýn da azaldýðýný görüyoruz. Ýnternet dediðimiz yeni bir süreç baþladý ve tam da bu noktada olumsuzluklarý yaþar hale geldim. Bu süreçte insanlar kendi dertlerine yöneldiler diyebilirim Ama yine bunlar hafifletici nedenler olsa dahi, bu toplumun sadece benim konumum üzerinden bu meseleyle de deðil, pek çok meseleyle de ilgilenmediðini, duyarsýzlýðýn yavaþ yavaþ meyvesini verir hale geldiðini hepimiz somut olarak görüyoruz. O nedenle de ben bu yalnýzlýðý anlaþýlýr buluyorum -Albüme dönersek Gül le Diken Arasýnda 45 yýl Dile kolay. Peki, siz bu gülle diken arsýnda neredesiniz? GÜLÞEN ÝÞERÝ/BÝRGÜN Ömrünün yarýdan fazlasýný müziðe adamýþ, Türkiye de efsaneleþmiþ bir müzisyen Suavi Hala onun þarkýlarýný býkýp usanmadan dinliyoruz. Gül le Diken Arasýnda geçen 44 yýlý kâh þarkýlarýyla, kâh sokaða çýkýp eylemliðiyle, devrimci duruþu ve sosyalistliðiyle dile getirdi. Uzun zamandýr albüm çýkartmamýþ olmasýna raðmen sanki yokluðu hiç hissedilmedi, çünkü dün gibi dinleniyordu. Ama þimdi raflarda 15 seçkiden oluþan þarkýlarý albüm olarak yer alýyor. Beþ yýllýk hukuk mücadelesinin ardýndan bu seçkileri dinleyicisiyle buluþturan Suavi hem kýrgýn hem de sitemli. Müzik hafýzamý kaybetmiþtim, þimdi yenden kazanýyorum diyor. Çocuðum dediði þarkýlarýný bu seçkide toplayan Suavi, Gül le Diken Arasýnda neler yaþadýðýný belki de ilk kez bizimle paylaþtý. Tükenme, Bilmelisin, Yalý Çapkýný gibi yüzlerce þarkýya hayat veren, umutsuzluk yok diyen Suavi yle bir araya geldik Kaybettiði hafýzasýný nasýl geri aldýðýný, 30 yýllýk savaþta yarým kalan hayatlarý konuþtuk. -Çok uzun yýllar sonra özlenen þarkýlarýnýzý dinleyicilerinizle buluþturdunuz. Bu buluþturmayý da beþ yýllýk hukuk mücadelesinin ardýndan gerçekleþtirdiniz. Bu süreçten söz edebilir misiniz? Müzik hayatýmýn vitrinine baktýðým zaman geriye dönük, müzik hafýzasýný kaybetmiþ biri konumundayým. Ülke adýna bir utanç, benim adýma büyük bir yoksunluk. Çünkü albüm için sözleþme yaptýðým firmalar sýrra kadem bastýlar, ülkenin müzik yapýmcýlýðý þirketinden vazgeçip bilmediðim nedenlerle, bilmediðim tarihlerde, bilmediðim biçimde ticari iþlerini sonlandýrýp gittiler. Ama vahim bir þekilde giderken, devlete borç takmýþ olmalýlar ki, devlette yemiyor, içmiyor bu kapanan firmalarýn borçlarýný üçüncü þahýslarýn mal varlýklarýna el koyarak gösteriyor. Siz de takdir edersiniz ki üçüncü þahýslarýn mal varlýðý sadece bünyesindeki sanatçýlar ve o sanatçýlarýn repertuarýndan ibaret. Ve müthiþ bir rastlantýdýr, benim bütün repertuarým, geriye dönük bu biçimde icra iflas kanunu üzerinden haciz edildi. Devlet bunlarý satýþa çýkardý. Adliye koridorlarýnda anonslarla eserlerim, hiç bilmediðim, aramýzda sözlü yazýlý hiçbir akit olmayan kimi insanlara ulu orta bir taban fiyat belirlenerek satýldýlar. -Siz de bu insanlarý tanýmýyorsunuz tabii Bu insanlar bu albümleri ne amaçla aldýlar, kimdi bunlar, hangi amaçla bu piyasaya bu ürünleri çoðalttýlar bütün bunlarý bilmediðim gibi adresleri, kim olduklarýn da bilmiyorum. Avukat bir grubumla icra dairelerinde iz sürerek nihayet satýldýklarýna tanýklýk eder konuma geldim. Üzüldüm, çocuklarým satýldý, müzik belleðim satýldý. Geriye dönük 45 yýllým satýldý. Ayrýca yasa benim lehime olmasýna karþýn, anti ana yasal bir þekilde özel mülkiyet hakkýma müdahale edildi. Bugün demokrasi havariliði yapan bu hükümet yaptý bir anlamda. 5846 yasa üzerinden bakarsak haklar benim, özel mülkiyettir. -Onca yýl þarkýlarýnýzý geri almak için uðraþ verdiniz. Kaybolan 44 yýlýn peþinde yalnýz mýydýnýz? Biz köleci bir toplum gibi satýldýk. Ben gerçekten yaþýyor muydun yaþamýyor muydum? Geriye dönük ürünlerim var mýydý? Sanat adýna bir þeyler yapmýþ mýydým? Bu hafýzam çalýnmýþtý benden, hiçbir müzik mecrasýnda bir tek Suavi CD si yoktu. Çünkü firma ortada yok. Dolayýsýyla benim hafýzamý çaldýlar. Gözümün içine baka baka yaptýlar bunu Bu toplumun gözün içine baka baka yaptýlar. Bu konudaki duyarsýzlýðý, umursamazlýðý zaman zaman çýðlýklar atmama raðmen duymazlýðý bu noktada anlamak da çok zorlanýyorum. 5 yýllýk hukuk mücadelesi sonucunda sizinle böyle bir görüþme yapýyorum. Türkiye de bunun örneði yoktur, 9. Hukuk dairesinde sýra gelecek insanlar çýðlýðýmý duyacak ya da AÝHM e gideceðim. Yargýtay 9. Hukuk Dairesinin kararýný bekliyorum Maddi manevi hasar altýnaydým. -Tüm bu çabanýn sonucunda da 44 yýllýk sanat hayatýnýzýn içinden geçen þarkýlar bir CD de, Gül le Diken Arasýnda Belki benim ölümümü bekleyen, benim olumsuz bir evre yaþamamý bekleyen, bu yamyam ordusunun oyununu bozmak için ellerindeki deðer varsaydýklarý þeyi deðersizleþtirmek için, onlardan seçkiler yapýp yok olan hafýzamý yavaþ yavaþ yeniden vitrine koymak çabam -Bu albümde yeni þarkýlar yok, bu süre zarfýnda yeni þarkýlara da imza attýnýz mý? Elbette þarký yazdým ama elimden çalýnan çocuklarýmý kurtarma telaþým onlarýn da önüne geçmiþti, o yüzden onlarý kurtarmak çabam 60 küsur yaþýna gelmiþ bir insaným ben, bir tanede olsa Suavi albümünü var edebilmekti Hafýza tazelemekti. En kýsa zamanda da elimdeki sýfýr þarkýlarla albüm yapacaðým, hemen ardýndan da baþka bir Suavi çocuðu ölümlerden ve terk edilmiþlikten güneþ ýþýðýna çýkartýlacaklar. Yani ben 60 yaþýnda telefon rehberini yeni bulmuþ biriyim, aldýlar her þeyimi benden. Çok caným yanýyor evet, onun için bu seçkinin adý Gül le Diken Arasýnda. Ben gül kokularýnýn arasýndan da geçtim bu coðrafyada, bu topraklarda filizlenen gencecik, goncacýk armonilerin arasýndan da geçtim. Kültürel zenginliklerin, dillerin, merhabalarýn, aðýtlarýn, ölümün, derdin, tasanýn içinden de geçtim. Geçerken kendi dikenimin bana battýðý da oldu, dost bildiðim dikenlerde battý çoðu kez, hem battý hem de bir yandan kendimizi tedavi ettik, onarmaya çalýþtýk, böyle bir yürüyüþtür benim ki O yüzden sitemim düþmana deðil, dostadýr. Çünkü düþman nettir, benim için bu emperyalizmdir, benim için bu oligarþidir, benim için bu iðrenç ve doymak bilmeyen kapitalizmdir ve bu tablo nettir, ancak dost bildiðimiz yerde düþman ortaktýr, dostluk kaçýnýlmazdýr, ben bu slogana tutunmayý ilke sellik belledim, bu yaþlara da bu bedeni böyle taþýdým. -Sanýyorum sizin kýrgýnlýðýnýz onca yýllýk sadece sanatýnýzla da deðil, duruþunuz ve kimliðinizle de sorumluluk taþýyýp, o çevrelerce de yok sayýlmanýz Sadece müzisyen kimliðimle de ilgili deðildi evet Onlarca sivil toplum örgütlerine aidatý olan, sorumluluk taþýyan, cumartesi anneleriyle de ilgilenen, kayýp anneleriyle de ilgilenen, insan haklarý ihlalleriyle de boðuþan, demokrasi, devrim ve özgürlükle de derdi olan biriyim. Toplumun her kesimi ile yan yana geldim ama hiçbiri ile özdeþlemediðim içindir ki hepsi beni ayný oranda yakýn bulduðu gibi uzak da buldular. Mesele birazda bu, benden deðilsen deðerlerimiz ayný da olsa ötekisin denildi. Ya Kürt kimliði ile yola çýkmalýydýn, ya Alevi kimliðiyle Ya da siyasi kimliðini çok net ortaya koymalýydýn. Bense daha geniþ kapsamlý bakmaya çalýþtým, ben bir devrimciydim, sol þemsiyesi altýnda veriyordum bu mücadeleyi ve en evrensel dediðim noktada, müzik denilen þeyin içindeydim ve en evrensel dediðim insan haklarý ile koþturan bir insandým. Hep oradan bakmaya devam edeceðim. Ben bir sosyalistim; komünizme, Lenin e, Marksizm e nereden bakacaðýmý biliyorum. Ama kimi yapýlar bununla yetinmez olabildiler. Dolaysýyla bu kopukluk, Türkiye solunun dramatik adýdýr, tanýmýdýr Devam edecek

Sulucakarahöyük/KAPADOKYA Hüseyin KAÝM Dünyada 7-10 Ekim 2011 tarihlerinde gerçekleþecek Ejderha Göktaþý Yaðmuru'nu gözlemlemek için Kapadokya bölgesine yurt içi ve yurt dýþýndan turlar düzenlendiði belirtildi. Saatte yaklaþýk bin göktaþýnýn gözlemlenmesinin beklendiði gökyüzü þenliði için Kapadokya bölgesinde gözlem kampý oluþturulduðu ifade edildi. NASA'nýn Türkiye'nin bu önemli gök olayýnýn gözlemlenmesi için en elveriþli bölgelerden biri olacaðýný duyurmasý üzerine çeþitli üniversitelerden astronomi kulüpleri harekete geçerek sponsorlar kanalýyla daha fazla sayýda kiþiye bu ilginç gök olayýný izlettirmek için Kapadokya bölgesinde kamp kurmaya kararý verdi. Bu kapsamda birçok turizm firmasý yurt dýþý ve yurt içinden gelecek binlerce amatör ve profesyonel gökbilimci için Kapadokya bölgesine yönelik turlar düzenlemeye baþlarken, Ýstanbul Üniversitesi-AAK, Uludað Üniversitesi-LUASTRO, Erciyes Üniversitesi-ASTER, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi-FÝZAST, Ankara Üniversitesi-ASART, Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü-AFT, Ýstanbul Teknik Üniversitesi-Astronomi Kulübü, Orta Doðu Teknik Üniversitesi ve Ege Üniversitesi'nden gökbilime ilgi duyan bir grup öðrenci,bu önemli gök olayýný doða harikasý bir bölge olan Kapadokya'da karþýlamak için bir araya geldi. Türkiye'nin ve dünyanýn dört bir yanýndan katýlacak olan amatör ve profesyonel gökbilimcilerle bir araya gelip göktaþý yaðmurunun saatlik meteor ortalamasýný belirlemek ve gökbilime katkýda bulunacak bir çalýþmaya imza atmak amacýyla gerçekleþecek etkinliðe ilginin yüksek olmasý bekleniyor. 7-10 Ekim tarihleri arasýnda gerçekleþecek 'Göktaþý Yaðmuru Gözlem Kampý'nýn, gelecek yýllarda diðer önemli ve ünlü göktaþý yaðmurlarý için de düzenlenerek gelenekselleþmesi bekleniyor. Sulucakarahöyük/NEVÞEHÝR Hasan KANKAL 2011-2012 eðitim ve öðretim yýlýnýn baþlamasý nedeniyle düzenlenen Ýlköðretim Haftasý kutlamalarýna düzenlenen törenle baþlandý. Nevþehir Valiliði önündeki Atatürk Anýtýna çelenklerin konulmasý ve Ýstiklal Marþý nýn söylenmesi ile baþlayan törenlere daha sonra Nevþehir Belediyesi Kapadokya Kültür ve Sanat Merkezi nde devam edildi. Nevþehir Valisi Abdurrahman Savaþ, Ýl Jandarma Komutaný Jandarma Albay Turgay Aras, Nevþehir Belediye Baþkaný Hasan Ünver,Cumhuriyet Baþsavcýsý Mehmet Ýmamoðlu ile çok sayýda öðretmen,öðrenci ve velinin katýldýðý Ýlköðretim Haftasýnýn açýlýþýnda konuþan Nevþehir Milli Eðitim Müdürü Harun Fatsa,asýl görevlerinin çocuklarý yaþayacaklarý çaða ve hayata hazýrlamak olduðunu belirtti. Fatsa þöyle konuþtu, Nevþehir, eðitimde ve öðretimde model kentlerden biri, bunu iftiharla söylüyorum.her türlü desteði alýyoruz. Bu desteði yanýmýzda hissettiðimiz sürece de daha çok iyi þeylerin yapýlacaðýna inanýyorum. Bizim sadece çocuklarý sýnava hazýrlama gibi bir kaygýmýz olmadýðýný özellikle vurgulamak istiyorum. Çocuklarýmýzý geleceðe, onlarýn yaþayacaða çaða ve hayata hazýrlamak bizim asýl sorunuz. Onlarý deðerlere sahip, kendi memleketini, kendi deðerlerini bilen,ona sahip çýkan,onu koruyan, inançlý,kültürlü ve yetiþmiþ insanlarý yetiþtirmek en önemli vazifemiz olduðuna inanýyorum. dedi. Nevþehir Valisi Abdurrahman Savaþ da eðitim sürecinin bir takým bilgileri çocuklara aktarma ile sýnýrlý olmadýðýný belirtti. Savaþ, Eðitim ve öðretim alanýnda bizim görevimiz sadece öðrencileri bilgiye yönlendirmek gibi deðerlendirilebilir,fakat bizim görevimiz bilgi ile sýnýrlý deðil.öðrencilerimizi toplumun seçkin, saygýn ve medeni bir bireyi haline getirme gibi bir sorumluluðumuz da var. Çocuklarýmýzý toplum hayatýnda,insani münasebetleri bilen,bilgi ve becerilerini davranýþ kurallarý ile de ortaya koyabilecek þekilde yetiþtirmenin gerektiðini düþünüyorum. dedi. Daha sonra Ýlköðretim Haftasý nedeniyle öðrenciler gün ile ilgili þiirler okudular. Ýlköðretim 8. sýnýf öðrencileri ilköðretime yeni baþlayan minik kardeþlerini kýrmýzý karanfillerle karþýladýlar. Kapadokya Kültür ve Sanat Merkezi ndeki Ýlköðretim haftasý kutlama etkinliði, öðrencilerin halk oyunlarý gösterisi ile sona erdi.

Müdürün hoyratça söylediði gibi ölürse Ýnan... Sorumluluk elbette ki ondadýr, GATA sevkini geciktirendedir, vicdani retçiliði suç ilan edendedir O lafý duydum ya, yerimde duramýyorum, otur desen oturamam, kalk desen kalkamam. Bak iþe de gidemedim zaten. Neyse çocuklar okula baþladý da bu halimi görmüyorlar dedi Remziye. Küçük, zayýf, kýrýlgan ve býkkýn kadýn Remziye, vicdani retçi Ýnan Süver in karýsýdýr. Ýnan askerlik yapmayý reddettiði için 1.5 yýldýr hapiste. Birkaç kez askere alýndý, firar etti. Firar ettikçe cezasý arttý. Cezasý arttýkça psikolojisi bozuldu. Bir kez cezaevinden de firar etti, sonra yakalandý. Geçen hafta son ikametgâhý Balýkesir L Tipi Cezaevi nin havalandýrma boþluðundan týrmandý, sonra tellere takýlýp 2 metreden aþaðýya güm! Kolu incindi falan filan ama asýl hayati tehlikeyi çarptýðý yer deðil kendisi yapýyor kendine. Ölüm orucuna baþladý, hemen olayýn ertesinde. Remziye, yýllardýr bir vicdani retçinin karýsý olarak en az Ýnan kadar uykusunda karabasanlarla cebelleþen, bir yandan bir tekstil atölyesinde çalýþýp çocuklarýný okutmaya çalýþan yalnýz kadýn, hemen Balýkesir e koþtu. 45 dakika, parmaklýklarýn arasýndan görüþtüler. Remziye nin amacý Ýnan ý orucu býrakmasý, yani bir lokma ekmek yemesi için ikna etmekti. Yapamadým. O kadar asabi olmuþ ki Ýnan. Ayný soruyu sorup duruyor: Ben ne suç iþledim ki, 1.5 yýldýr mahpusum? Ne dediysem olmadý, iki kelime ediyorum, kýzýyor, sonra özür diliyorum. Böyle böyle boþa geçti dakikalar. Mahvoldum, döndüm diyor Remziye. Dönerken Senin kocan terörist, senin kocan PKK lý laflarýný iþiterek... Dün cezaevi müdürünü aradý Ýnan ýn durumunu öðrenmek için. Cevap þu: Valla kocan çok bitkin, bir kenarda yatýyor, orucu da býrakmýyor. Gel sahip çýk. Ölürse sorumluluk almam! Askerlik yapmak istemediði için diðer tutuklular dahil tüm cezaevi ahalisi tarafýndan adam edilmesi gereken bir vatan haini damgasý yapýþtýrýlan Ýnan Süver, elbette bu damga gereðince muamele görüyor. Ölüm orucunda olmasýna raðmen revire taþýnmýyor, bayýlsa serum baðlanmýyor, tansiyonunun iniþ-çýkýþlarý kimseyi ilgilendirmiyor. Hatta 2 ay önce çýkan GATA ya sevk edilmesi kararý ne hikmetse bir türlü cezaevine ulaþmýyor. Remziye, o lafý duyduðundan, yani müdürün aðzýndan Ölürse sorumluluk kabul etmem kelimeleri döküldüðünden beri ne yapacaðýný bilmiyor. 17 yaþýndan beri âþýk olduðu kocasýnýn ruhu eline silah almayý mümkün kýlmadýðý için yýllardýr baþka tür bir mahpusluk, böyle kahredici bir yoksunluk yaþýyor. Ne yapacaðýný artýk gerçekten bilemiyor. Kocasýna sahip çýksaymýþ çünkü çok bitkinmiþ Ýnan. Remziye bir eþ olarak hapisteki kocasýna nasýl sahip çýkabilir? Peki ya cezaevi müdürü, müdür müdür ki böyle konuþur? Eðer ki, Ýnan a bir þey olursa ya da müdürün hoyratça söylediði gibi ölürse Ýnan... Sorumluluk elbette ki ondadýr, GATA sevkini geciktirendedir, vicdani retçiliði suç ilan edendedir. Zannediliyorsa.. Harekâtlardan Kara sýný mý yapsak Hava sýný mý teatileri yapýlýrken, donanmalarýn Akdeniz e salýnabileceði söylenirken, Ýslam dünyasýnýn lideri olmamýz an meselesiyken, Müslüman yazarlarýn en büyük derdi Baþbakan ýn laiklik tavsiyesi olmuþken, yani birileri savaþ planlarý yapýp, merhametleri ümmetçilikle test edilen baþka birileri laik atak geçirirken... Zannediliyorsa.. Ýnan gibi küçük insanlar ha varmýþ, ha yokmuþ kim fark eder? Yanýlýrlar. Ýnan ýn silaha deðmeden yaþamak hakkýný savunacak, bu hakký elinden alýndýðýnda hesap soracak çok insan var bu memlekette. (Radikal) 21 Eylül 2011 Sulucakarahöyük/HACIBEKTAÞ Devrimci Ýþçi Sendikalarý Konfederasyonu (DÝSK), Kamu Emekçileri Sendikalarý Konfederasyonu (KESK), Türk Mühendis ve Mimar Odalarý Birliði (TMMOB) ve Türk Tabipleri Birliði (TTB) tarafýndan ''temel insanlýk haklarýný savunmak'' için 8 Ekimde ''Sokaðýn Meclisi'' adlý miting düzenlenecek. KESK Genel Baþkaný Lami Özgen, mitingle ilgili bilgi vermek üzere düzenlediði basýn toplantýsýnda, Türkiye'nin bugüne kadar halkýn mutluluðu ve refahý, ülkesinin esenliðini düþünen ve politikalarýnýn merkezine bunlarý alan bir siyasi hükümet tarafýndan yönetilmediðini ileri sürdü. Türkiye'nin, ekonomik, siyasal ve sosyal alanlarda büyük bir çözümsüzlük içinde olduðunu savunan Özgen, küresel krizin de etkisiyle iþsizliðin artýðýný, yoksulluk ve açlýðýn artýk gözlerden gizlenemeyecek bir duruma geldiðini söyledi. Özgen, bu gidiþat doðrultusunda her yeni günün, geçen günü aratýr nitelikte olduðunu dile getirerek, þöyle devam etti: ''Ýnsanýn insanca yaþayabileceði alan gittikçe daralmakta, güvencesizlik, geleceksizlik, iþsizlik, sefalet, adaletsizlik alabildiðine yaygýnlaþmakta ve halk kesimleri hükümet tarafýndan azarlanýp horlanmakta, buna karþý çýkan, sesini yükselten muhalif dinamikler ise ya þiddetle cezalandýrýlmakta ya da þeytaný bile þaþýrtan yöntemlerle derdest edilmektedir. Anayasa referandum sürecinde kamu emekçilerine 'toplu sözleþme düzeni getiriyoruz' denilmiþti. Oysa gündeme getirilen 4688 sayýlý Yasa'daki deðiþiklik ile býrakýn özgür toplu sözleþmeyi, kamu emekçilerinin grev hakký bile engellenmektedir. Özel istihdam bürolarý ile emekçiler köleleþtirilmeye, Torba Yasa ile emek sömürüsü daha da artýrýlarak emekçilerin sürgün edilmelerine ve güvencesizleþtirilmelerine yasal kýlýf uydurulmaya, Ulusal Ýstihdam Stratejisi adý altýnda, 12 Eylülcülerin bile cesaret edemediði biçimde kýdem tazminatlarý kaldýrýlmaya, özel ve kamu alaný sermayeye peþkeþ çekilmeye, emek deðersizleþtirilmeye çalýþýlmaktadýr. KHK'larla kamu hizmetlerinin tasfiyesi/ticarileþtirilmesi süreci tamamlanýp güvencesiz istihdam olaðan hale getirilmektedir.'' Siyasal iktidarýn, gerçekten demokratik bir toplum yaratma ve onlarca yýldýr sürdürülen baskýcý politikalardan arýnma anlamýna gelecek bir toplumsal dönüþüm programýnýn olmadýðýný iddia eden Özgen, tam aksine genel seçimlerden aldýðý çoðunluk iradesini, devlet ve toplum üzerinde tam bir tahakküm kurma gerekçesiyle kullandýðýný savundu. Özgen, etnik ve dinsel kökenli farklýlýklarýn, toplumsal barýþý saðlayacak yönde çözüme kavuþturulamadýðýný iddia ederek, þunlarý kaydetti: ''Türkiye'de, çoðulculuk adý altýnda tekseslilik, ileri demokrasi adý altýnda yeni bir diktatörlük biçimleniyor. Bütün ötekileþtirilenleri, maðdurlarý, ezilenleri, yoksullarý, iþsizleri, kadýnlarý, gençleri, çevrecileri, barýþ yanlýlarýný seslerini birleþtirip, daha yüksek haykýrmalarý ve düzenin yeni yüzüne karþý insanca yaþamý savunmalarý için 8 Ekim'de Ankara'daki 'Sokak Meclisi'ne katýlmaya çaðýrýyoruz.'' Geçtiðimiz günlerde Milli Eðitim Bakanlýðý 2011-2012 eðitim/öðretim yýlýnda ilköðretim 4. sýnýftan baþlamak üzere, ortaöðretim 12. sýnýfa kadar din kültürü ve ahlak bilgisi ders kitaplarýna Alevilik, Bektaþilik, Nusayrilik ve Caferilik ile ilgili bilgilerin konulduðunu açýklayarak, yeni eðitim döneminde okutulacaðýný duyurdu ve okullarýn açýlmasý ile de öðrencilere okutulmaya baþlatýldý. Bir 12 Eylül askeri darbesi ürünü olan Anayasa nýn 24. maddesinde: Din kültürü ve ahlak öðretimi ilk ve orta öðretim kurumlarýnda okutulan zorunlu dersler arasýnda yer alýr. hükmü nedeni ile yýllardan beri, Alevi çocuklarýna; Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi adý altýnda, zorunlu olarak bir mezhebin dini eðitim verilmekte, bu yolla Alevi çocuklarý asimile edilmektedir. Sadece Alevilerin deðil, Türkiye nin sorunu olan zorunlu din dersine karþý, Alevi örgütlerinin yýllardýr verdikleri hukuk ve demokrasi mücadelesi, örgütlülüðümüzün önderliðinde sürmeye devam edecektir. Çünkü zorunlu din dersleri, laik devlet anlayýþýyla baðdaþmaz. Laik devlet hiçbir dinin propagandasýný yapamaz, hiçbir dine, din adamýna ve dinsel örgütlere ayrýcalýk tanýyamaz, ekonomik destekte bulunamaz. Ancak gelin görün ki, Milli Eðitim okullarýnda çok açýk bir biçimde Ýslam Dini ve bu dinin de sadece bir mezhebi öðretilmektedir. Oysa laik bir devlette belli bir dinin eðitim ve öðretimi zorunlu hale getirilemez. Üstelik: 1) Avrupa Ýnsan Haklarý Mahkemesi, Hasan Zengin adlý yurttaþýn açmýþ olduðu dava sonrasý, AÝHM (Avrupa Ýnsan Haklarý Mahkemesi) 09.10.2007 tarihinde, zorunlu din dersi uygulamasýnýn AÝHS ne (Avrupa Ýnsan Haklarý Sözleþmesi) aykýrýlýðýnýn tespitine iliþkin verdiði kararýna raðmen, 2) Ýstanbul 6. Ýdare Mahkemesi nde Hatice Köse adlý yurttaþýn, oðlu adýna açýlan ve Danýþtay 8. Dairesinin Ýlk ve orta öðretim kurumlarýnda verilen din kültürü ve ahlak bilgisi dersinin bu içeriði ile zorunlu tutulmasýný hukuka aykýrý olduðu doðrultuda karar vermesine raðmen, 3) Ýstanbul 5 Ýdare Mahkemesi nde Ali Kenanoðlu adlý yurttaþýn, oðlu adýna açýlan ve birçok yerel mahkemenin de vermiþ olduðu kararlar doðrultusunda yargýnýn, zorunlu din dersi ve müfredatý uygulamasýna karþý bir karar vermesine raðmen, AKP Hükümeti hukuk kuralarýný görmezden gelmektedir. Oysa çaðdaþ hükümetler demokrasi ve özgürlükleri korumak zorundadýr. AÝHM nin zorunlu din dersine yönelik vermiþ olduðu karar ile Danýþtay ve yerel mahkemelerin vermiþ olduðu kararlar birbirleri ile paralellik göstermektedir. Mahkemelerin vermiþ olduklarý bütün kararlarda, zorunlu din dersi uygulamasýnýn hukuka aykýrýlýðýnýn altý çizilmektedir. Baþka inanç ve kültürlere saygý gösterme olgunluðunda olmayanlarýn, kendi inanç ve kültürlerine saygý bekleme haklarý olamaz. Verilmiþ olan yargý kararlarýna baþbakanlar da, hükümetler de uymak ve gereðini yapmak zorundadýr. Bu somut yargý kararlarý karþýsýnda AKP hükümetini, AÝHM nin ve Danýþtay ýn kararlarýna uymaya ve Zorunlu Din Dersi uygulamasýna derhal son vermeye davet ediyoruz. Bu aþamadan sonra görev ve sorumluluk hükümet ve hükümetin baþbakanýna ait olacaktýr. Þunu hiç unutmayalým: Bilimsel ve demokratik bir eðitim sadece Alevilerin deðil, tüm Türkiye nin çözülmesi gereken acil bir sorunudur. Cemal ÞAHÝN Pir Sultan Abdal Kültür Derneði Genel Sekreteri

Tayfun Özkaya Fikri mülkiyet haklarýnýn korunmasýnýn bütün bir toplum çýkarýna olduðuna dair genel bir anlayýþ vardýr. Bu düþünceyi yerle bir eden bir kitap Türkçeye çevrildi. Adý Entelektüel Tekele Karþý. Michele Boldrin ve Davit K. Levine yazmýþlar. Yurtdýþýnda 2008 yýlýnda yayýmlanmýþ. Bizde ise 2010 yýlýnda Sel Yayýncýlýk tarafýndan yayýmlanmýþ, 373 sayfalýk bir eser. Baþlýða bakýlýnca iki solcu ekonomist tarafýndan yazýldýðý zannedilebilir. Ýþin þaþýrtýcý yaný yazarlarýn serbest piyasa ekonomisine inanmalarý. Fikri mülkiyet yerine entelektüel tekel terimini ýsrarla kullanýyorlar. Bu hak diye söylenen þeyin aslýnda tekel olduðunu düþünüyorlar, çoðunluðun zararýna olduðuna, ekonomik ve teknik geliþme önünde ayak baðý olduðuna inanýyorlar. Yazarlar sanayi devriminin en baþýndaki buhar makinesinden araþtýrmaya baþlýyorlar. Yazdýklarýný okuyalým: Buhar makinesini geliþtiren James Watt bir kez patentlerini garanti altýna alýp üretime baþladýktan sonra, enerjisinin büyük bir bölümünü rakip mucitlerin savuþturulmasýna harcadý Watt ýn patentlerinin geçerli olduðu süre içinde, Birleþik Krallýk her yýl ilave yaklaþýk 750 beygir gücü tutarýnda buhar motoru üretti. Watt ýn patentlerinin sona ermesinden sonraki otuz yýlda ise, yýllýk 4000 i aþan bir oranda ilave beygir gücü üretildi. Dahasý buhar motorlarýnýn yakýt verimliliði, Watt ýn patentleri süresince çok az deðiþiklik gösterdi; öte yandan 1810 ile 1835 yýllarý arasýnda yakýt verimliliðinin beþ kat arttýðý hesaplanmaktaydý. Watt ýn patentlerinin süresi dolduktan sonra sadece makine üretiminde ve veriminde patlama meydana gelmedi, ayný zamanda buhar gücü, sanayi devriminin itici gücü haline de geldi. Özellikle Watt örneðinde görülüyor ki, 1769 ve özellikle 1775 de verilen patentler, büyük olasýlýkla buhar makinesinin geniþ çapta yaygýnlaþmasýný geciktirmiþtir. Patentler sona erinceye kadar inovasyon (yenilik) engellenmiþ ve Watt hukuki tekeli sürerken çok az buhar makinesi imal edilmiþtir. Yazarlar yaratýcýlarýn mülkiyet haklarýnýn fikri mülkiyet yokluðunda da çok iyi korunabildiði ve fikri mülkiyetin ne inovasyonu (yenilik) ne de yaratýcýlýðý arttýrdýðýný düþünüyorlar. Patent ve telif haklarýný gereksiz bir bela olarak görüyorlar. Yazarlar konuyu makineler, tohumlar, ilaçlar, kitaplar, müzik eserleri vb. gibi birçok alanda müthiþ bir çaba ile inceliyorlar. Tohum alanýnda da bildiðimiz gibi þirketler aslýnda patentlerle insanlýðýn on bin yýldýr bu yana geliþtirdiði biyolojik zenginliðe el koymaktadýrlar. Bu yetmemektedir. Çýkardýklarý tohum yasalarý ile köylünün yerel tohumlarýný ve fidelerini satmalarýný yasaklamaktadýrlar. Türkiye de ve birçok ülkede olan budur. 2006 yýlýnda çýkan tohum kanunu böyle bir zulüm yaratmýþtýr. Benzer bir kanunu Irak ta ABD silahlý kuvvetleri ancak iþgal ile çýkarabilmiþlerdi. Tütün ve Alkol Piyasasý Düzenleme Kurumu (TAPDK) verilerinden yapýlan derlemeye göre, sigara üretimi ihracat dahil, 2005'te 114,5 milyar adet, 2006'da 125,8 milyar adet, 2007'de 126,1 milyar adet oldu. 2008'de 135 milyar adede ulaþan üretim, 2009'da 132,9 milyar adede, 2010'da ise 115,2 milyar adede geriledi. Geçen yýlýn 7 ayýnda 63,4 milyar adet olan üretim 2011 yýlý 7 ayýnda ise 48,8 milyar adet olarak kayýtlara geçti. Satýþ rakamlarýna bakýldýðýnda ise 2005'te 106,7 milyar adet, 2006'da 107,9 milyar adet, 2007'de 107,4 milyar adet sigara satýldý. 2008'de 107,8 milyar adet olan satýþ miktarý, 2009'da 107,5 milyar adede, 2010'da ise 93,3 milyar adede geriledi. 2010 yýlý 7 ayýnda 53,8 milyar adet olan satýþ miktarý ise bu yýlýn 7 ayýnda 53,1 milyar adede düþtü. Uzmanlar, sigara satýþlarýndaki gerilemede kapalý alanlardaki sigara içme yasaðý, dumansýz hava sahasý ile sigaranýn zararlarýna iliþkin kampanyalarýn etkili olduðunu ifade ediyor. Bu arada, TAPDK verileri kayýtlý sigara satýþlarýný içeriyor. Kaçak sigara arttý Öte yandan Bu arada yakalanan kaçak sigara miktarý da bu yýlýn ilk 7 ayýnda 2 kat arttý. Yakalanan kaçak sigara miktarý 2 milyon 706 bin pakete ulaþýrken maddi deðeri de 11,3 milyon lirayý buldu. Bu yýl ayrýca 14,2 ton tütün, 12,8 milyon adet sigara kaðýdý, 30,7 milyon adet de sigara filtresi ele geçirildi. Kaynak : Dünya Guardian gazetesine göre bilim insanlarý "dini anlamda aþýrý tutucu" çevreleri kamu fonlarýyla desteklenen okullarda bu görüþü bilimsel teoriymiþ gibi tanýtmakla suçluyor. 30 kadar bilimadamýnýn açýklamasýnda, "yaratýlýþçýlýk" ve "akýllý tasarým" gibi öðretilerin bilim dersi kapsamýnda olsun, olmasýn öðretilmesinin kabul edilemeyeceðini belirtiliyor. Açýklamada "Truth in Science" ve "Creation Ministries International" adlý iki kuruluþun Ýngiltere'yi dolaþarak kendilerini bilim insaný gibi tanýtýp yaratýlýþçý görüþlerini bilim diye anlattýklarý" söyleniyor. Bu anlayýþlar, Dünya'daki canlýlarýn evrim süreciyle deðil zeki ve bilinçli bir varlýk tarafýndan yaratýldýðýný savunuyor. Richard Dawkins ay baþýnda evrim teorisinin çocuklara beþ yaþýndan itibaren öðretilmesi gerektiðini savunmuþ, hatta evrimin bir olgu olduðunu teori olarak adlandýrýlmamasý gerektiðini dile getirmiþti. Ýngiltere'de ne kadar okulda yaratýlýþçýlýðýn öðretildiðine iliþkin belli bir veri bulunmuyor. Ancak Eðitim Bakanlýðý, tüm okulllarýn geniþ ve dengeli bir eðitim öðretim müfredatý izlemesi gerektiðini, ancak yaratýlýþçýlýðýn bilimsel bir olgu gibi öðretilemeyeceðini bildirdi. 2009 yýlýnda Ipsos Mori þirketinin yaptýðý bir araþtýrma Ýngiltere'de yetiþkinlerin yarýdan fazlasýnýn "akýllý tasarým" ve "yaratýlýþçýlýk" kavramlarýnýn bilim derslerinde evrimle yan yana öðretilmesi gerektiðine inandýðýný göstermiþti. Guardian aktardýðýna göre bu oran, ABD'dekilerden dahi yüksek. (BBC Türkçe)