23 nisan, hep neseyle. doluyor insan... ISSN: 1300-8366 54 629 Nisan 2015 0312 592 50 86 0312 592 50 91 0312 592 50 11 0312 229 18 81 Yerel Süreli
standard nisan 2015 1
72 26 46 2 standard nisan 2015
68 Standard Ekonomik ve Teknik Dergi 12 18 24 30 36 38 40 50 54 60 64 32 standard nisan 2015 3
4 standard nisan 2015
standard nisan 2015 5
6 standard nisan 2015
standard nisan 2015 7
8 standard nisan 2015
standard nisan 2015 9
10 standard nisan 2015
standard nisan 2015 11
Ekonomide 2015 ilk çeyregi ve gelecek perspektifi 12 standard nisan 2015
Dolar petrol ve faiz haberleri Amerika Birleşik Devletleri nde (ABD) 2014 yılı 4. çeyrek büyüme rakamları açıklandı ve beklentilerin 2,4 olduğu halde gerçekleşen büyümenin 2,2 de kalması tahminlerin revize edilmesi yönünde işaret verdi. FED Mart ayı ortalarında yaptığı toplantıda önümüzdeki iki yıl için ABD ekonomik büyüme ve enflasyon tahminlerini düşürerek dolardaki yükselişin faiz artırım planlarını yavaşlattığı mesajını verdi. Bu durum, doların hızlı yükselişini durdurdu, ancak Amerikan Doları'nın son bir yılda yüzde 22 oranında değer kazanması öncelikle çok uluslu şirketleri olumsuz yönde etkiliyor. Şöyle ki; yabancı piyasalardan elde edilen gelirlerin değerleri düşerken, aynı zamanda diğer para birimlerindeki düşüş yüzünden ABD ürünlerinin rekabeti azalıyor ve bu durum yurt dışında büyük operasyonları olan IBM, Intel, Michael Kors gibi ABD li şirketler için çifte sorun oluşturuyor. ABD ekonomisinde önemli yere sahip olan petrol üretimi konusunda, sondaj kulelerindeki gözle görülür azalma takip edilmeye başlandı. Son bir yılda toplamda yaklaşık bine yakın sayıda karada, iç ve açık sularda bulunan petrol ve doğal gaz sondaj kulesi faaliyetlerini durdurdu. Kule sayısı 2014 Ekim ayından bu yana petrol fiyatlarındaki düşüşün üretimdeki kârlılığı azaltması sonucu, yüzde 49'luk düşüşle görülmemiş bir gerileme kaydetti. Ancak yetkililer üretimde bir azalma olmadığını, kule sayısındaki azalmanın yanıltıcı olacağını söylüyorlar. Energy Information Administration'ın verilerine göre, ABD'de bu yıl günde 9,73 milyon varil petrol pompalanacak. Bu rakam dört yılın en düşük kule sayısına rağmen 1972'den bu yana en yüksek seviyeye işaret ediyor. FED in 2013 e göre yüzde 30 artışla 101,3 milyar dolar olan 2014 net geliri, bir rekor olarak belirlendi. FED den beklenen faiz artışı haberlerine yanıt olacak şekilde bir konuşmayı ise Başkan Janet Yellen, Mart ayı sonlarında gerçekleştirdi. Yellen, FED faiz artışının kademeli olarak gerçekleştirileceğini, bunun için ekonomideki iyileşmeyi takip ettiklerini, yüzde 2 enflasyon hedefi ve tam istihdamı beklemenin gerekmediğini, uzun süre boyunca düşük seyreden faiz oranlarının yatırımcıların riskini artırdığını söyledi. Yellen, ücretlerdeki artış ve enflasyon göstergelerinde zayıflama olursa, o zaman faiz artırımından rahatsız olunacağına değindi. standard nisan 2015 13
AB de yaşanan sıkıntılara karşın olumlu veriler gelmeye devam ediyor. Euro Bölgesi nde işsizlik oranı Ocak ayındaki yüzde 11,4 seviyesinden Şubat ayında yüzde 11,3 e inerek 2012 yılının Mayıs ayından bu yana en düşük seviyeye geriledi. AB Euro Bölgesi ve özellikle Almanya dan imalat sanayi verileri beklentilerin üzerinde geldi. Ancak Mart ayında euro, ABD Doları karşısında 1,05 ile son 12 yılın en düşük seviyesini gördü. Euronun değer kaybetmesinin nedeni olarak birçok yatırımcının, FED in faiz artırımı yönünde verdiği sinyaller neticesinde ABD Doları'na yönelmesi gösteriliyor. Avrupa Merkez Bankası (ABM) faizleri sabit tutarken FED in faizleri sonbaharda yükselteceğini öngören büyük yatırımcılar, yönlerini doğal olarak Amerika ya çevirdiler. İngiltere Şubat ayı enflasyon verilerine göre, ülke tarihinde ilk kez yıllık enflasyon sıfıra geriledi. Bir önceki ay yüzde 0,3 olan enflasyondaki sert düşüşün ardından İngiltere Merkez Bankası Başkanı Mark Carney, rekor seviyede düşük enflasyona rağmen bankanın bir sonraki adımının faiz artışı yönünde olacağını söyledi. Bu açıklama, 2009 dan bu yana tüm zamanların en düşük seviyesinde tutulan yüzde 0,5 olan faizin artırılması yönünde adım atılacağını teyit etmiş oldu. Yunanistan ekonomisi seçimlerin ardından oluşan yeni kabinesi ile dar boğazdan çıkmaya çalışıyor. Ancak bu pek de kolay görünmüyor. Hükümetin Avrupa Finansal İstikrar Fonu ndan (EFSF) talep ettiği 1,2 milyar euronun Euro Working Group tarafından engellenmesi neticesinde 9 Nisan da Uluslararası Para Fonu na (IMF) yapılacak 465 milyon euroluk ödemeyi nasıl yapacağı merak konusu. Troyka ile yaşadığı problemler nedeniyle daha önce umut bağladığı 7,2 milyar euroluk kredi dilimini de alamamasına kesin gözüyle bakılan Yunanistan ın 20 Nisan a kadar elindeki nakit kaynağının tükenmesi bekleniyor. Bu da Euro Bölgesi nden ayrılma sinyallerini güçlendiriyor. 14 standard nisan 2015
usya ekonomik krizle mücadele ederken uzay çalışmalarına ağırlık vermeye çalışıyor. ABD nin önüne geçmek üzere uzay çalışmalarını artıran Rusya, Sibirya bölgesinin Çin sınırı yakınlarında 5 milyar 225 milyon dolarlık Vostochny Kozmodrom projesine hız verdi. Proje hakkında Siberian Times a açıklama yapan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Mars Projesi Rusya nın sahip olduğu yüksek bilimsel ve teknolojik durumunu tasdik edici olmalı dedi Ancak çalışanların maaşlarının ödenmemesi sonucu uzay çalışmalarında aksama olduğu belirtiliyor. Buna rağmen Putin, 2018 Aralık ayında Angara 5 adlı roketi Mars a göndereceklerini belirtiyor. İran ile BM Güvenlik Konseyi'nin daimi üyeleri olan; ABD, Rusya, İngiltere, Fransa ve Çin ile Almanya dan oluşan P5+1 grubu arasında yürütülen nükleer müzakereler devam ediyor. Buna karşılık İran da, ABD, AB ve BM nin uyguladığı yaptırımların tamamen kaldırılmasını istiyor. İran Petrol Bakanı Bijan Namdar Zanganeh, uygulanan yaptırımların kaldırılması halinde, İran da günlük petrol üretiminin, birkaç ay içinde 1 milyon varil artırılabileceğini ve ülkenin en büyük ikinci OPEC üreticisi olabileceklerini söylüyor. Asya Altyapı Yatırım Bankası bölgesel bir oluşum olarak dikkat çekiyor. 2015 yılı sonlarında faaliyete geçmesi beklenen bankaya kurucu üye olmak üzere müracaatların Mart ayı sonunda tamamlanması bekleniyor. Banka, batılı bankacılık sektörüne alternatif bir oluşum olarak ABD nin bölgedeki ekonomik etkisini azaltmayı hedefliyor. Bu yıl yüzde 7 oranında büyümesi öngörülen Çin, bu bankanın kuruluşuna öncülük ederek özellikle dolar, euro ve New York bankacılık sektörünün etkisini azaltarak kendi para birimi olan yuanın kullanımda olduğunu göstermeye çalışıyor. Asya Altyapı Yatırım Bankası'na üye olan ve üyelik başvurusunda bulunan ülke sayısı, 26 Mart itibariyle 33 ü buldu. Çin in öncülüğünde kurulacak bankaya; Bangladeş, Burma, Kamboçya, Hindistan, Endonezya, Kazakistan, Kuveyt, Malezya, Maldivler, Moğolistan, Myanmar, Nepal, Yeni Zelanda, Umman, Pakistan, Filipinler, Tayland, Suudi Arabistan, Singapur, Sri Lanka, Tacikistan, Özbekistan, Vietnam, Katar ve Ürdün üye oldu. Avrupa dan üyelik başvurusunda bulunan ülkeler arasında İngiltere, Almanya, Fransa, İtalya, İsviçre ve Lüksemburg yer aldı. Türkiye de bankanın kurucu sekretaryasına üye olma niyetini bildirdi. * Mart ayı içerisinde bölgesel görünmesine rağmen ekonomiyi de etkileyen gelişmelerden bir tanesi Yemen de başlayan askeri operasyondur. Suudi Arabistan, müttefik Arap ülkeleriyle birlikte, Yemen de İran ın desteklediği ve Aden kentini kuşatan güçleri hedef alan askeri bir operasyon başlattı. Mart ayı sonlarında başlayan bu askeri operasyonun etkisiyle, Türkiye nin de akaryakıt fiyatlarını belirlemede temel aldığı Brent tipi petrolün ** varil fiyatı, yaklaşık 5 dolar sıçramayla 59,71 dolara tırmandı. ABD hafif ham petrolünün fiyatı da yeniden 50 doları aşarak 51,98 dolara kadar çıktı. bölgesel * ABD nin Asya daki ekonomik etkisi azalacak, Anadolu Ajansı, 26.03.2015 ** Brent Tipi Petrol: Dünyadaki en kaliteli petrol çeşidi olan Teksas ham petrolünden sonraki en yüksek kaliteye sahip petrol çeşidi Brent petrolüdür. İngiltere ve Norveç arasında yer alan Kuzey Denizinden çıkarılan Brent petrolü İskoçya da Sullom Voe terminalinde işlenmektedir. Brent petrol, kalitesi sebebiyle uluslararası standart olarak kabul edilmektedir. Uluslararası petrol piyasasının oluşturulmasında ve petrol fiyatlarının belirlenmesinde önemli bir yere sahip olan Brent petrol, altın fiyatlarını da en çok etkileyen yatırım aracıdır. standard nisan 2015 15
ilk çeyrekte ekonomisi 16 standard nisan 2015
Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB) verilerine göre Ocak ayında yüzde 7,24 olan yıllık enflasyon, Şubat ayında yüzde 7,55 e yükseldi. Merkez Bankası, iktisadi göstergelerin 2015 yılının ilk çeyreğinde, ekonomide bir canlanmaya işaret etmediğinin altını çizdi. Buradan hareketle Türkiye ekonomisi, 2015 yılı büyüme rakamlarında aşağı yönde hareketlerle bu yılın geçmişe oranla zorlu geçeceğine dair ilk işaretleri vermiş oluyor. Her ne kadar 2014 yılı büyüme rakamları 4. çeyrek için yüzde 2,6, 2014 yılının tamamı için ise yüzde 2,9 ile beklentilerin biraz üzerinde gelse de, kaliteli büyüme sanayi büyümesi ile mümkün oluyor. Zaten sanayi üretimde ve ihracattaki düşüş rakamları, kapasite kullanımında azalış gibi göstergeler önümüzdeki aylar için daha dikkatli adımlar atmamız gerektiğini gösteriyor. Küresel piyasalardaki belirsizlikler ve gıda fiyatlarındaki artış, para politikasındaki temkinli yaklaşımın sürdürülmesini gerektiriyor. Bu doğrultuda Merkez Bankası Para Politikası Kurulu, faiz oranlarının sabit tutulmasına karar vermiş görünüyor. Citibank ve HSBC gibi dünya devlerinin birer birer ülkemizden çıkış kararları, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarından Türk Bankacılık Sistemi ne gelen farklı değerlendirmelere neden oluyor. Bunlar arasında Moody s, bir yandan resmi internet sitesinde, Moody s Yatırımcı Servisi bankaların büyüme fırsatlarını azaltacak ve borçlananların ödeme gücünü zayıflatacak olan ekonomik büyümedeki yavaşlama ve kurdaki oynaklık sebebiyle, Türkiye bankacılık sisteminin görünümünün negatif olduğunu belirtmektedir sözleri ile olumsuz bir tablo yaratıyor. Fakat aynı zamanda Türk Bankacılık Sistemi için çoklu senaryolara sahip stres testleri yapıldığı ve Türkiye nin bu testleri başarı ile geçtiğini belirterek tersi yönde açıklamalarda bulunuyor. Türkiye ekonomisinde, yavaşlayan büyüme rakamları sonucu, kredilere olan taleplerin azalması, kredi geri ödemelerinde yaşanacak güçlüklerin ve bunun sonucu olarak da sorunlu kredilerde yaşanması muhtemel artış, ekonomi yetkililerince bir an önce gerekli önlemlerin alınmasını gerektiriyor. Yemen de başlayan askeri operasyon, Türk ihracatçısını endişelendiriyor. Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre, Türkiye nin önemli oranda dış ticaret fazlası verdiği ülkeler arasında yer alan Yemen e ihracat, 2009-2014 yılları arasında yüzde 70 artış göstererek 379 milyon dolardan 643 milyon dolara yükselmişti. İhracatın 374 milyon dolarlık kısmı demir-çelik sektörü tarafından yapıldı. Sektör olarak zaten sıkıntı yaşan demir-çelik üreticileri, bölgede yaşanan son gelişmeleri dikkatle takip ediyorlar. Başta da söylediğimiz gibi, dünya ekonomisi global ve bölgesel gelişmeler doğrultusunda beklenen ve gerçekleşen rakamlarını sürekli revize etmeye zorlanıyor. Bu durumda tahminler oldukça güçleşiyor. Dolar, euro, FED faiz beklentileri ve petrol fiyatlarındaki belirsizlikler, yatırımcıların hangi yöne doğru hareket etmeleri gerektiği yönünde güçlü sinyaller vermiyor. Türkiye ise hem dünyadaki hem de bölgesel gelişmeler yönünde hareket planı oluştururken, bir yandan da yapısal ekonomik reform çalışmaları ile gelişmelerden en az şekilde etkilenme doğrultusunda yoluna devam etmeye çalışıyor. standard nisan 2015 17
röportaj 18 standard d nisan n 2015
Öncelikle piyasa gözetimi ve denetiminin ne anlama geldiğini kısaca tanımlayarak kurumunuzun bu alanda hangi görevleri yerine getirdiğini anlatabilir misiniz? Piyasaya arz edilecek her ürünün insan sağlığı, can ve mal güvenliği, hayvan ve bitki yaşam ve sağlığı, çevre ve tüketicinin korunması açısından asgari güvenlik koşullarını sağlaması, diğer bir deyişle güvenli olması gerekmektedir. Piyasa gözetimi ve denetimini (PGD) ise ürünlere dair mevzuatı hazırlamaya ve yürütmeye yetkili bulunan kamu kuruluşlarının, ürünün piyasaya arzı veya dağıtım aşamasında veya ürün piyasada iken ilgili teknik düzenlemeye uygun olarak üretilip üretilmediğini, güvenli olup olmadığını denetlemesi veya denetlettirmesi faaliyetleri olarak tanımlayabiliriz. Bu çerçevede ülkemizde hâlihazırda yedi bakanlık ve üç kurum kendi görev alanlarına giren ürün grupları itibarıyla PGD yapmaktadır. Bu yapılanma, kuruluşlar arasında bilgi ve tecrübe paylaşımının sağlanarak uygulamaların yeknesaklaştırılması ve bu şekilde PGD nin farklı kuruluşlarca aynı hedefe yönelik ve aynı anlayışla yapılması ihtiyacını doğurmaktadır. Bu noktada, kuruluşlar arasında ulusal düzeyde etkin bir iş birliği ve koordinasyon sağlanması bir gereklilik olarak ortaya çıkmaktadır. Bu görev de Bakanlığımızca yürütülmektedir. PGD de ulusal koordinatör olarak Bakanlığımızca yürütülen çalışmalar iki ana başlıkta toplanabilmektedir: Bunlardan ilki raporlamadır. On farklı kuruluş tarafından yürütülen denetimler sayısal olarak Bakanlığımızca hazırlanan ve kamuoyuyla da paylaşılan yıllık raporlarda ortaya konulmaktadır. Bu raporlarda aynı zamanda sistemin sorunları ve çözüm önerileri de yer almaktadır. İkinci çalışmamız ise raporlarda ortaya çıkan sorunların çözümünü de içerecek şekilde, on farklı kuruluşça yürütülen denetimlerin ortak bir hedefe yönelik ve aynı anlayışla yapılması için stratejiler hazırlanmasıdır. Bu amaçla hâlihazırda Bakanlığımız koordinasyonunda hazırlanan Ulusal PGD Stratejisi (2015-2017) kapsamındaki çalışmalara devam edilmektedir. İnternet denetimlerinin güçlendirilmesi, ürünlerdeki tehlikeli kimyasalların önümüzdeki dönemde denetimlere daha fazla konu olmasına yönelik mevzuat çalışmalarına başlanması vb. yeni stratejide yer alan hedeflerden birkaçıdır. Hazırlanan stratejiler Ekonomi Bakanı'nın koordinatörlüğünde toplanan ve kamu kuruluşlarının en üst düzeyde temsil edildiği PGD ve Ürün Güvenliği Değerlendirme Kurulunda karara bağlanmakta ve yine bu Kurul tarafından takip edilmektedir. Stratejinin alt çalışmalarının takibi ise yine Bakanlığımızca başkanlığı ve sekretaryası yürütülen PGD Koordinasyon Kurulu nda yapılmaktadır. Her iki Kurul da PGD konusunda yaşanan ortak sorunlara çözüm önerileri getirmek ve PGD kuruluşlarının uygulamalarını yeknesaklaştırmak bakımından önemli bir iletişim ve iş birliği platformudur. Ekonomi Bakanlığı nın PGD ile ilgili diğer faaliyetleri; PGD kuruluşlarınca alınan önlemlerin ulusal bildirim merkezi olmak, ulusal PGD programlarını hazırlamak, AB de PGD alanında yaşanan gelişmeleri ve uygulamaları takip ederek PGD kuruluşlarına bildirmek ve PGD alanında ihtiyaç duyulan çerçeve mevzuat çalışmalarını yürütmek şeklinde özetlenebilir. Kaynak: ADR standard nisan 2015 19
2014 yılı denetim sonuçlarını genel hatlarıyla özetleyebilir misiniz? PGD sonuçları Bakanlığımızca kurulan Ulusal PGD Bilgi Sistemine (PGD- BİS), PGD kuruluşlarınca girilmektedir. PGDBİS, temel olarak PGD kuruluşlarının yürüttükleri denetimlere ve sonuçlarına ilişkin istatistiki bilgilerin toplandığı bir veri havuzudur. Burada temel amaç, kuruluşlarca yürütülen denetim sonuçlarının diğer kuruluşların bilgisine ve kullanımına açılarak denetimlerin programlanması ve önceliklendirilmesinde kuruluşlara destek olmaktır. Bu manada, PGDBİS te bir yandan kuruluşların güvensizlik ve uygunsuzluk tespit ettiği ürünlere dair detaylı bilgiler yer alırken, bir yandan da dönemsel ve yıllık denetim verileri bulunmaktadır. PGDBİS e kaydedilen verilerden yola çıkılarak Bakanlığımızca her yıl, bir önceki yıla ilişkin ulusal PGD raporu hazırlanmaktadır. PGDBİS in mevzuat altyapısını oluşturan Piyasa Gözetimi ve Denetimi Sonuç ve Önlemlerinin Kaydı ve Bildirimi Yönetmeliği uyarınca yıllık verilerin takip eden yılın şubat ayı sonuna kadar sisteme kaydedilmesi gerekmektedir. Kuruluşlarca kayıt işlemleri tamamlanan verilerle ilgili 2014 yılı raporunun hazırlık çalışmalarına şu anda devam etmekteyiz. Bununla birlikte 2013 yılı verilerine göz attığımızda, yedi kuruluşumuz (Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı (yasal metroloji hariç), Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı (kozmetikler ve tıbbi cihazlar), Çevre ve Şehircilik Bakanlığı (yapı malzemeleri), Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı ve Bilgi Teknolojileri İletişim Kurumu) tarafından denetlenen ürün parti sayısının 2012 yılına göre %52,7 artış göstererek, 118.724 olduğu görülmektedir. Bu ürünler içerisinde ise 14.134 parti ürün (%11,9) uygunsuz/güvensiz bulunmuştur. Denetlenen ürünler içerisinde ithal ürünlerin payı ise %37 dir (44.091). Yapılan denetimlerde güvensiz olduğu tespit edilen ürünlere piyasaya arzı yasaklama, toplatma, bertaraf etme veya düzeltici önlem uygulandığı görülmektedir. Önlem uygulanan bu ürünler arasında; tıbbi cihazlar, kozmetikler, gıda ürünleri, elektrikli ürünler, kırtasiye ürünleri, kişisel koruyucu donanımlar gibi ürünler yer almaktadır. Tüm bu sayılar önceki yıllara kıyasla denetlenen ve önlem uygulanan ürün parti sayılarında artış olduğunu göstermesi bakımından önemlidir. Ancak denetimlerin sadece sayısal anlamda değil niteliksel olarak da geliştirilmesine ihtiyaç duyulmaktadır. CE İşareti nin ülkemizdeki durumunu tarihsel boyutuyla anlatabilir misiniz? Ülkemiz, AB ile 1995 yılında imzalanan Gümrük Birliği Anlaşması çerçevesinde AB nin ürünlere ilişkin teknik mevzuatını iç mevzuat haline getirmeyi taahhüt etmiştir. Bu taahhüt ile ülkemiz 2000 li yılların başından itibaren hızlı bir şekilde AB nin mevzuatını uyumlaştırmaya başladı. Bu mevzuatın bir kısmı birtakım ürünlere CE işareti iliştirilmesini zorunlu kılıyor. 20 standard nisan 2015
Yani CE işareti, AB mevzuat uyumu ile birlikte ülkemizde bazı ürün gruplarının zorunlu olarak taşıması gereken bir işaret. Bu ürün gruplarına örnek olarak tıbbi cihazlar, asansörler, yapı malzemeleri, oyuncaklar, kişisel koruyucu donanımlar sayılabilir. AB mevzuat uyumu çalışmalarının sonucunda, CE işareti için teknik mevzuatın gerekli kıldığı bazı ürünlerde test ve belgelendirme yapacak onaylanmış kuruluşlar da ülkemiz tarafından atanmaya başlamış ve bu kuruluşlarımızın düzenlemiş olduğu belgeler AB nezdinde tanınmıştır. Ürün güvenliği ve denetiminde, standardizasyon ve uygunluk değerlendirme kuruluşlarının rolü nedir? Bir ürünün teknik mevzuatına uygun olarak piyasaya arz edilmesi gerekir. Bunun sağlanmasındaki en önemli aşamayı uygunluk değerlendirme prosedürü oluşturur. Ürünün risk durumuna göre, uygunluk değerlendirmesi üretici firma tarafından veya üçüncü taraf bir uygunluk değerlendirme kuruluşu tarafından yerine getirilir. İşte, ilgili teknik mevzuatın yüksek riskli olarak belirlediği ürünlerde zorunlu olarak, düşük riskli olarak belirlediği ürünlerde ise üreticinin tercihi doğrultusunda ihtiyari olarak yer alan üçüncü taraf uygunluk değerlendirme kuruluşları, çok önemli bir fonksiyonu yerine getirir. Çünkü uygunluk değerlendirmesi, üründe meydana gelebilecek herhangi bir mevzuata aykırılık durumunun ve bundan kaynaklanması muhtemel olan insan sağlığı ile can ve mal güvenliğini tehlikeye atabilecek sonuçların önlenmesi noktasında hayati öneme sahiptir. Bu nedenle, ürün için gerekli testler eksiksiz yapılmalıdır. Halihazırda ülkemizde çok sayıda uygunluk değerlendirme kuruluşu farklı sektörlerde test ve belgelendirme faaliyeti yürütmektedir. Sektörün ülkemizde gelişimini ve tanıtımını desteklemek, uygunluk değerlendirmesi faaliyetlerinin bölgesel ve uluslararası düzeyde tanınması için çalışmalar yapmak, bu alanda kamu ve özel sektör kuruluşları, ticaret ve meslek odaları ve diğer sivil toplum kuruluşları arasındaki koordinasyonu sağlamak amacıyla 2006 yılında Bakanlığımız öncülüğünde Uygunluk Değerlendirmesi Derneği kurulmuştur. Uygunluk değerlendirme kuruluşlarının özel bir alt kümesini oluşturan onaylanmış kuruluşlar da ürünlere CE işareti iliştirilmesi için gerekli olan üçüncü taraf bağımsız test ve belgelendirme hizmetlerini vermektedir. Uygunluk değerlendirme işlemlerinde temel referans kuşkusuz ki standartlardır. Uyumu yapılan AB mevzuatının büyük bir kısmı da bu standartlara atıf yapmaktadır. Bu nedenle standartlar ve standardizasyon faaliyeti bütün bu sürecin temelini oluşturmaktadır. Türk Standardları Enstitüsü ülkemizin tek standardizasyon kuruluşudur ve 1 Ocak 2012 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere Avrupa standardizasyon kuruluşları CEN ve CENELEC in de tam üyesi olmuştur. Bu gelişme, ülkemizin Avrupa standartlarının hazırlanmasında söz sahibi olması bakımından çok önemli bir dönemeçtir. Dolayısıyla standardizasyonun öneminin gerek sektör gerekse tüketiciler tarafından idrak edilmesi ve bu çevrelerce standart hazırlama çalışmalarına gerekli katkının sağlanması önemlidir. Geçtiğimiz günlerde basında Sahte CE İşareti konulu haberler yer aldı. Bu konuda kurumunuzun ne gibi önlemleri ve yaptırımları var? CE işaretinin mevzuatta belirtilen doğru belgelerle desteklenmesi yasal bir zorunluluktur. Burada piyasa gözetimi ve denetimi yapan kuruluşlarımızın önemli bir misyonu var. Çünkü CE İşaretiyle ilgili suistimaller PGD uygulamaları kapsamında yetkili kuruluşlarımızın denetlediği bir alan ve usulsüz belgelendirme yaptığı tespit edilen firmalara bu kuruluşlarca müeyyideler de uygulanmaktadır. Son yıllarda iç piyasadaki denetimlerde sayısal anlamda ciddi artışlar sağlandığından bahsetmiştim. Bu noktada, üründeki CE İşaretinin sahteliği hakkındaki şüphelerin ilgili yetkili kuruluşlara ivedilikle iletilmesi önem taşımaktadır. Röportaj için şahsınızda TSE ye teşekkürlerimi iletmek isterim. Ancak bitirmeden önce birkaç hususun daha altını çizmekte fayda olacağını düşünüyorum. Ülkemizde akreditasyon, uygunluk değerlendirmesi, standardizasyon ve metroloji alanlarında gelişmiş ülkelerdeki muadilleri seviyesinde faaliyet gösteren kuruluşlarımız var. TÜRKAK, TSE, UME gibi kuruluşların bugün geldikleri seviye gerçekten kayda değerdir. Bununla birlikte, üretim yapımızın gelişmiş ülkeler seviyesine çıkarılması ve ürünlerimizin daha güvenli olması noktasında bu kuruluşlarımıza ilave olarak imalatçılarımıza, ithalatçılarımıza ve denetim yapan tüm kuruluşlarımıza da önemli sorumluluklar düşmektedir. Bundan sonraki dönemde uygulamaya ve denetimlere daha fazla ağırlık vermek, piyasanın kurallara uyması ile üretimde ve ithalatta ürün güvenliği bakış açısının daha da güçlendirilmesi bakımından elzemdir. standard nisan 2015 21
TSE 123 22 standard nisan 2015
4 5 standard nisan 2015 23
röportaj CE İşareti nedir? Özellikle TSE Markası ile sıklıkla karıştırıldığı değerlendirmesinden yola çıkarak CE tanımını yapabilir misiniz? CE İşareti, Avrupa Birliği'nin teknik mevzuat uyumu çerçevesinde 1985 yılında kabul ettiği Yeni Yaklaşım Politikasıyla hazırlanan bir kısım Yeni Yaklaşım Direktifleri kapsamında yer alan ürün grupları için hazırlanmıştır. Ürünlerin AB nin ilgili direktiflerindeki temel güvenlik gereklerini ihtiva eden asgari gereklere uygun olduğunu ve gerekli bütün uygunluk değerlendirme (muayene, test, belgelendirme) faaliyetlerinden geçtiğini gösteren bir işarettir. Yeni Yaklaşım Politikasıyla getirilen sisteme genel olarak bakıldığında, ürünlerin karşılamak zorunda olduğu temel gereklerin direktiflerde belirlendiği, uyumlaştırılmış standartlara atıfta bulunularak bu standartlara uygun ürünlerin direktifteki temel gerekleri karşıladığını göstermektedir. Uyumlaştırılmış standartlar ise Avrupa Komisyonu'nun görevlendirmesiyle Avrupa Standardizasyon Kuruluşları olan CEN, CENELEC ve ETSI tarafından yerine getirilmektedir. CE İşareti, bir yandan tüketiciye ürünün güvenli olduğu bilgisini verirken, diğer taraftan, ticari açıdan ürünlerin bir üye ülkeden diğerine dolaşımı sırasında bir çeşit pasaport işlevi görmektedir. 24 standard nisan 2015
CE İşareti, tüketiciye bir kalite ve performans güvencesi sağlamaz; yalnızca ürünün asgari güvenlik koşullarına sahip olduğunu gösterir. Bir ürünün kalite ve performans özellikleri TSE ve TSEK gibi ürün belgelerinde garanti edilir. Yeni Yaklaşım Direktifleri kapsamındaki bir ürünün, bir Avrupa Birliği ülkesine girişi için, üzerinde CE işareti bulunması zorunludur. Onaylanmış Kuruluş nedir? Nasıl ve neden onaylanmış kuruluş olunur? Onaylanmış Kuruluşlar Yeni Yaklaşım Direktiflerinin en temel yapılanmalarından biridir. Kamu adına görev yaparlar. Bu kuruluşlar, ürünlerin test, muayene ve/veya belgelendirmesini yapmak üzere üye ülkeler veya AB mevzuatını olduğu gibi uygulamak isteyen AB ile ortaklık anlaşması imzalamış olan ülkeler tarafından altyapısı yeterli görülen test, muayene ve/veya belgelendirme kuruluşları arasından seçilir. Kuruluşlar AB Resmi Gazetesi nde yayımlanarak Onaylanmış Kuruluş (Notified Body) statüsünü almaktadır. Onaylanmış Kuruluş olabilmek için belgelendirme kuruluşunun öncelikle Yetkili Kuruluş (ülkemizde ilgili bakanlıklar) tarafından atanması, AB Komisyonunca bu atamanın kabul görmesi, ardından Komisyonun vereceği bir kimlik kayıt numarası ile AB Resmi Gazetesi nde atamanın duyurulması gerekmektedir. Onaylanmış Kuruluş statüsünü kazanmak için tarafsız, yeterli, güvenilir olduğunun uluslararası kabul görmüş somut kriterlerle (akreditasyon vb.) değerlendirilmiş olması gerekmektedir. Türk Standardları Enstitüsü CE konusunda ne gibi görevler üstlendi? TSE, konunun ülkemiz açısından önemi sebebiyle gelişmeleri başından beri dikkatle takip etmiştir. Onaylanmış Kuruluş statüsü kazanılmasının son derece önemli olması bilinciyle gerekli altyapı çalışmalarını yürüterek 2003 yılı içerisinde toplam 12 yeni yaklaşım yönetmeliği kapsamında Onaylanmış Kuruluş olarak görevlendirilmek üzere ilgili Bakanlıklara gerekli başvuruları yapmıştır. AB Komisyonu; Türk Standardları Enstitüsünün AB de Onaylamış Kuruluş statüsüne sahip olan kuruluşlarla aynı seviyede olup olmadığı konusunda inceleme yapma görevini CEN e vermiştir. Ülkemizde yerleşik onaylanmış kuruluş adaylarının yeterliliklerinin değerlendirilmesine ilişkin Avrupa Standardizasyon Komitesi (CEN) tarafından hazırlanan raporlar Komisyon tarafından geçersiz sayılmış ve adayların yeniden ve yerinde değerlendirilmesi görevi Avrupa Akreditasyon Birliği (EA) uzmanlarına verilmişti. EA uzmanları Mayıs 2006 içinde incelemelerini tamamlamış olup dört direktif için inceleme gerçekleşmiştir. Yapılan inceleme sonucunda TSE nin Onaylanmış Kuruluş olma gerekliliklerini yerine getirdiği tespit edildiğinden Avrupa Birliği Komisyonu TSE nin Onaylanmış Kuruluş olarak atanması için gerekli prosedürü işletmeye başlamıştır. 16.11.2006 tarihi itibariyle TSE nin Onaylanmış Kuruluş numarası 1783 olarak ilan edilmiş ve Enstitü ülkemizin ilk ulusal Onaylanmış Kuruluşu olarak atanmıştır. Bugün itibariyle Asansör, Basınçlı Ekipmanlar, Gaz Yakan Cihazlar, Yeni Sıcak Su Kazanları, Yapı Malzemeleri, Otomatik Olmayan Tartı Aletleri, Ölçü Aletleri, Tıbbi Cihazlar, In Vıtro Tıbbi Tanı Cihazları, Kişisel Koruyucu Donanımlar ve ATEX yönetmeliklerinde Onaylanmış Kuruluş olarak faaliyet göstermektedir. CE Belgesi için firmalar neden TSE ye yönelsinler? TSE bu konuda nasıl bir hizmet veriyor? TSE olarak ülkemizin ilk yerel Onaylanmış Kuruluşu olmamızın yanında en geniş faaliyet kapsamına sahip belgelendirme kuruluşuyuz. Yaklaşık 50 yıllık ürün ve sistem belgelendirme tecrübesine sahip olmamız dolayısıyla altyapımızla bu tecrübemizi CE İşareti uygunluk değerlendirme işlemlerinde kullanmaktayız. Tüm teşkilatımızla beraber firmalarımıza yerinde hizmet verebiliyor olmamız, onlar için önemli bir fırsat olarak değerlendirilebilir. Herhangi bir ticari kaygı duymadan en uygun fiyatlarla, hızlı bir şekilde bu hizmeti sunmaktayız. Enstitü olarak bu konuda ne gibi sorunlar yaşıyorsunuz? Ülkemizde birçok ulusal Onaylanmış Kuruluşun yanında uluslararası kuruluşların Türkiye ofisleri vasıtasıyla da bu faaliyetler yürütülmekte. Bununla birlikte bu sektörde çok acımasız rekabet şartlarının hüküm sürdüğü de bir gerçek. Bu ortamda özellikle sektörde çantacı olarak ifade edilen, belgelendirme süreçlerine riayet etmeyen kuruluşlarla rekabette sıkıntılar yaşamaktayız. Bu kuruluşların ülkemizde yetkili otoriteler tarafından etkin bir şekilde denetlenmesi gerekmekte. Bu alanda eklemek istediğiniz bir konu var mı? Türk Standardları Enstitüsünün Onaylanmış Kuruluş olarak faaliyete başlamasından sonra ülkemizde CE İşareti ile ilgili maliyetler önemli ölçüde düşmüştür. TSE nin kâr amaçlı olmayan hizmet odaklı politikaları bunda büyük rol oynamıştır. Sanayicilerimiz, CE İşareti ile ilgili belgelendirme başvurularını www.tse.org.tr internet adresinde bulunan başvuru formlarını ve başvuru konusu direktif ile ilgili bilgi formunu doldurarak yapabilirler. TSE Direktifler Müdürlüğü, sanayicilerimizin CE İşareti ile ilgili her tür sorusuna cevap vermektedir. Sanayicilerimizin imalatçı olarak CE İşareti konusunda büyük sorumlulukları vardır. Bundan dolayı Onaylanmış Kuruluş seçimlerini bu sorumluluğun bilinci ile yapmaları ve milli belgelendirme kuruluşu olan TSE yi seçmeleri her şeyden önce kendileri için büyük önem taşımaktadır. standard nisan 2015 25
l 26 standard nisan 2015
l Bu ağrılar pek çok iş istasyonunda oluşabilir. Genellikle asıl sebep pek netlikle bilinmese de aşağıdaki iş noktalarında bu sorunlara daha sık rastlanır: Ağır sanayide elle yapılan işler, Dağıtım işi gibi uygun olmayan pozisyonlarda elle kaldırma işleri (kargo vb.), Sürekli tekrar eden işler (ürünlerin elle paketlenme noktaları gibi), Ergonomik bir yapıda olmayan masa, sandalye vb. malzemenin bulunduğu koşullarda uzun süreli oturma (bilgisayar başında oturma vb.), Uzun mesafelerde ve bilhassa kötü yol koşullarında araç kullanma (özellikle aracın koltuğunun sırt kısmının yataylığı veya koltuk yüksekliği ayarlanamıyorsa), Zorlu inşaat koşullarında kullanılan iş makinelerini uzun süreli kullanma, Dik ve düzgün postürde bulunmama, kambur durma, Aşırı güç sarfiyatı gerektiren yükleri çekme, itme ve sürükleme, Özellikle fiziksel olarak yorgun durumdayken dinlenmeden yapılan fiziksel zorlayıcı işler, Sürekli esneme, sağa sola dönme ve bir noktaya uzanarak ulaşmayı gerektiren işler. Çalışanları korumak için işverenler neler yapabilir? Elle kavrama, kaldırma, eğilme, ağır araç kullanma gibi durumlar yeni bir sakatlığı oluşturabilir veya var olanı tetikleyebilir. Bu konu ile ilgili bir kontrol sağlamak için aşağıdaki unsurlar göz önünde bulundurulmalıdır. Bir işin nasıl daha kolay bir hale getirilebileceği düşünülmelidir. (Örneğin yükleri el arabası veya forklift ile taşımak, yüklerin daha rahat kavranmasını sağlayacak tutma yerleri yapmak, işin yapıldığı tezgahın boyunu kişilerin daha rahat çalışabilmeleri için ayarlamak vb.) Çalışanların sağlığını sürekli takip edin, kendileri ile görüşün. Bu sayede gelişen rahatsızlıkları ve endişe yaratacak durumları fark edebilirsiniz. Herhangi bir çalışan sırt veya bel ağrısı şikâyetinde bulunuyorsa, buna diğer çalışanları da kapsayacak şekilde gecikmeksizin bir önlem alın. Risk analizlerinde bu durumu da göz önünde mutlaka bulundurun ve gerektiğinde işyerinde değişiklik yapın. standard nisan 2015 27