İnvazif mesane tümörlerinde ilk ve son TUR-T ile radikal sistektomi arasında geçen süreler ve TUR-T sayısının lenf nodu pozitifliği ile ilişkisi



Benzer belgeler
MESANE KANSERİNDE ERKEN RADİKAL SİSTEKTOMİ: DAHA ÖNCE UYGULANMIŞ OLAN TEDAVİLERİN VE KLİNİK EVRELENDİRMENİN SAĞKALIMA ETKİSİ: ÖN RAPOR

İnvaziv Mesane Kanserinde Radikal Sistektomi + Lenfadenektomi, Neoadjuvan ve Adjuvan Kemoterapi. Dr. Öztuğ Adsan

OBTURATOR FOSSADAN YAPILAN FROZEN SECTİON IN GENİŞLETİLMİŞ LENF NODU DİSSEKSİYON KARARINI VERMEDEKİ DEĞERİ: ÇOK MERKEZLİ PROSPEKTİF ÇALIŞMA

Yeni Üroloji Dergisi - The New Journal of Urology 2018; 13 (3): 10-15

Doç. Dr. Ahmet ALACACIOĞLU

Adrenokortikal Karsinom Tek merkezin 10 yıllık deneyimi

SINIRLI VEYA GENİŞLETİLMİŞ LENFADENEKTOMİ UYGULANAN OLGULARDA RADİKAL SİSTEKTOMİ SONUÇLARI

KASA İNVAZİF OLMAYAN MESANE KANSERİNDE (KIOMK) İNTRAKAVİTER TEDAVİLER VE AUA VE EAU GUİDELİNELARINA GÖRE TEDAVİ ALGORİTMALARI, ERKEN SİSTEKTOMİ

Nod-pozitif Meme Kanserinde Lenf Nodu Oranı Nüks ve Mortaliteyi Belirleyen Bağımsız Bir Prognostik Faktördür

Mesane Kanseri Olgu Tartışmaları Dr. Sümer Baltacı

Kasa İnvaziv Olmayan Mesane Kanserinde Erken veya Ertelenmiş Sistektomi Kimlere Yapılmalı? Seçim Kriterlerinin Değerlendirilmesi

Araştırma 2010 DEÜ TIP FAKÜLTESİ DERGİSİ CİLT 24, SAYI 3, (EYLÜL) 2010, S: Güven ASLAN, Elnur MAMMADOV

Kolorektal Adenokarsinomlarda Tümör Tomurcuklanmasının Kolonoskopik Biyopsi ve Rezeksiyon Materyalleri Arasındaki Uyumu

MİDE KANSERİNDE APOPİTOZİSİN BİYOLOJİK BELİRTEÇLERİNİN PROGNOSTİK ÖNEMİ

İNVAZİF MESANE KANSERİNDE ORGAN KORUYUCU TEDAVİLER METASTATİK MESANE KANSERİNİN TEDAVİSİ

Mide Kanseri Tanısı Olan Hastalarda Lenf Nodu Tutulum Oranı ve Sağkalım İlişkisi

ERKEN TEK DOZ İNTRAVEZİKAL İNSTİLASYON

MAKALE YORUM. Dr. Cavit Can, Dr. Barbaros Başeskioğlu Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, Üroloji Anabilim Dalı, Eskişehir

GERM HÜCRELİ OVER TÜMÖRLERİNDE CERRAHİ EVRELEME GEREKLİ MİDİR?

Coğrafi temel yaklaşım farklılıkları

Papiller Mikrokarsinomlara Yaklaşım Türkiye Perspektifi

YÜZEYEL MESANE TÜMÖRLERİNDE RİSK GRUPLARINA GÖRE TEDAVİ. Dr.Bülent Soyupak Ç.Ü.Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı. Üroonkoloji Derneği

Düşük Riskli Diferansiye Tiroid Kanserlerinde RAİ Tedavisi

ADAYENER C., ERDEN D., ŞENKUL T., KARADEMİR K., BAYKAL K., İŞERİ C. GATA Haydarpaşa Eğitim Hastanesi Üroloji Kliniği, İSTANBUL

MESANE KORUYUCU YAKLAŞIM. Dr. Deniz Yalman Ege Ü.T.F. Radyasyon Onkolojisi A.D.

YÜZEYEL MESANE TÜMÖRÜNDE RE TUR TEDAVİ SEÇENEKLERİNİ DEĞİŞTİREBİLİR Mİ?

Dr. Murat Koşan. Başkent Üniversitesi Üroloji AD Konya Arş. ve Uyg. Merkezi

Evre I Seminom Dışı Testis Tümörlerinde (NSGHT) Tedavi

SENTİNEL LENF NODU BİOPSİSİ VE ADJUVAN KEMOTERAPİ. Dr. Orhan TÜRKEN

Mesane tümörünün transüretral rezeksiyonu (TUR) hem

Dr.Bahar Müezzinoğlu Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi

Diferansiye Tiroid Kanserlerinde tiroid beze yönelik cerrahi, boyutları, üst ve alt laringeal sinire ve paratiroid bezlere yaklaşım. Dr.

Böbrek Tümörlerinin Prognostik Kategorizasyonu

KÜRATİF TEDAVİ SONRASI PSA YÜKSELMESİNE NASIL YAKLAŞALIM? Doç. Dr. Bülent Akduman Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji A.D.

Vaka Eşliğinde Güncel Pratik Yaklaşım: Oligometastatik Meme Kanserine Yaklaşım. Prof. Dr. Feyyaz ÖZDEMİR K.T.Ü Tıbbi Onkoloji B.D.

SERVİKS KANSERİNDE LESS RADİKAL CERRAHİ

EVRE I SEMİNOM DIŞI TÜMÖRLERE YAKLAŞIM


YÜZEYEL MESANE TÜMÖRLERİNDE RE-TUR B GEREKLİ Mİ? IS RE-TUR B NECESSARY FOR SUPERFICIAL BLADDER CANCER?

DİFFÜZ GASTRİK KANSER TEDAVİSİNDE CERRAHİ TEDAVİ YETERLİ MİDİR? Dr. İlter Özer. Türkiye Yüksek İhtisas Hastanesi Gastroenteroloji Cerrahisi Kliniği

Dr. Mert Altınel Türkiye Yüksek İhtisas EA Hastanesi ÜST ÜRİNER SİSTEM ÜROTELYAL KARSİNOMUNDA LAPAROSKOPIK TEDAVİ

Mesanenin Mikropapiller Tip Değişici Epitel Hücreli Karsinomu Klinik, Histolojik ve İmmünohistokimyasal Özellikler: Olgu Sunumu

Papiller Tiroid Karsinomunda Santral Lenf Nodu Diseksiyonu

Ulusal Akciğer Kanseri Kongresi İleri Evre Küçük Hücreli Dışı Akciğer Kanserlerinde Neoadjuvan Tedavi Sonrası Pulmoner Rezeksiyon Sonuçlarımız

Radyoterapi Uygulanan Evre 2 (T2a-bN0M0) Mesane Kanserli Olgular m zdaki Tedavi Sonuçlar m z

MESANE TÜMÖRLERİNİN DOĞAL SEYRİ

MESANE KANSERİNİN BACILLUS CALMETTE-GUÉRIN İLE TEDAVİSİ İLE İLGİLİ MİT(Efsane) VE GİZEMLER

Serviks Kanserinde Fertilite Koruyucu Tedavi

Safra Yolları Kanserlerinde SistemikTedaviler. Dr.M.Oktay TARHAN İzmir K.Ç.Ü. Atatürk E.A.H. Tıbbi Onkoloji Kliniği

20. ULUSAL KANSER KONGRESİ Nisan 2013

SÜELÖZGEN T., VARDAR E., YENİYOL C.Ö., SURAL S., AYDER A.R., POSTACI H.

NAZOFARENKS KARSİNOMUNDA CLAUDIN 1, 4 VE 7 EKSPRESYON PATERNİ VE PROGNOSTİK ÖNEMİ

METASTATİK KÜÇÜK HÜCRELİ DIŞI AKCİĞER KANSERİ TANISI SAĞKALIMI ETKİLEYEN FAKTÖRLER

Küçük renal kitlelerde aktif izlem

Lokal İleri Evre Küçük Hücreli Dışı Akciğer Kanseri Tedavisi

ERKEN LOKAL NÜKS GELİŞEN VULVA KANSERİ: OLGU SUNUMU

Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Üroloji, İstanbul, Türkiye OUR 6 YEAR EXPERIENCE OF RADICAL CYSTECTOMY

Mesane Tümöründe Klinik Evrelemede Kullanılan Görüntüleme Yöntemleri

EAU kılavuzu NCCN Dr. Şeref Başal GATA Üroloji AD

Paratiroid Kanserinde Yönetim İzmir den Üç Merkezli Deneyim

TANISAL BİYOPSİ VE RADİKAL PROSTATEKTOMİ MATERYALLERİNDE BELİRLENEN GLEASON SKORLARININ UYUMU

LOKALİZE PROSTAT KANSERLİ HASTALARDA PELVİK LENFADENEKTOMİNİN DEĞERİ THE VALUE OF PELVIC LYMPHADENECTOMY IN PATIENTS WITH LOCALIZED PROSTATE CANCER

Meme Kanseri Cerrahisinde İntraoperatif Değerlendirme Ne kadar güvenebiliriz?

Primeri Bilinmeyen Aksiller Metastaz ( PBAM) Sistemik Tedavinin Yeri. o Dr. Mehmet Aliustaoğlu

Klasik Hodgkin Lenfoma Vakalarında PD-L1 Ekspresyonunun Sıklığı, EBV ile İlişkisi, Klinik ve Prognostik Önemi

ERKEN EVRE İNVAZİV MESANE KANSERİNDE SİSTEMİK TEDAVİ. Kazım UYGUN Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı

Primeri Bilinmeyen Aksiller Metastazda Cerrahi Yaklaşım. Dr. Ali İlker Filiz GATA Haydarpaşa Eğitim Hastanesi Genel Cerrahi Servisi

Ürotelyal Karsinomlu 191 Olgunun Radikal Sistektomi Materyalinde Histopatolojik İnceleme

Kasa İnvaze Olmayan Mesane Kanseri: Çok Yüksek Riskli Alt Grupta Tanı ve Tedavi

ÜROTELYAL HÜCRELİ KANSERLERİNDE FOKAL SKUAMÖZ VE GLANDÜLER DİFERANSİYASYON İLE YAYGIN SKUAMÖZ VE GLANDÜLER DİFERANSİYASYONUN KLİNİK ÖNEMİ

AZ DİFERANSİYE TİROİD KANSERLERİ. Prof. Dr. Müfide Nuran AKÇAY Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı ERZURUM

LOKAL ILERI REKTUM TÜMÖRLERINDE

Evre IB1 serviks kanserli hastalarda tedavi sonuçları: Tek merkez deneyimi

Kas İnvaziv Olmayan Mesane Karsinomlu Hastalarda Klinikopatolojik Parametrelerin Rekürrens ve Progresyonla İlişkisi

CORRELATION of CLINICAL and HISTOPATHOLOGICAL PARAMETERS to SURVIVAL and NECK METASTASIS in LARYNGEAL SQUAMOUS CELL CARCINOMA

Radikal Prostatektomi Sonrası Yüksek Riskli Grupta RT: Erken mi Geç mi? Dr Şefik İğdem

MEMENİN PAGET HASTALIĞI. Doç. Dr. M. Ali Gülçelik Ankara Onkoloji Hastanesi

TİROİD PAPİLER MİKROKARSİNOMLARDA SANTRAL LENF NODU METASTAZINA ETKİ EDEN FAKTÖRLER

İNTERAKTİF VAKA TARTIŞMASI

RİSK GRUPLARINA GÖRE TEDAVİ

Dr. A. Nimet Karadayı. Hastanesi, Patoloji Kliniği

MESANE KANSERİ TEDAVİSİNDE RADİKAL SİSTEKTOMİ VE KEMOTERAPİ İLE TRANSÜRETRAL REZEKSİYON VE KEMOTERAPİ SONUÇLARI

ERKEN EVRE SEMİNOM OLGUSU

NEOADJUVAN TEDAVİ SONRASI CERRAHİ İLE PATOLOJİK DOWNSTAGE (T0N0-T1-2N0) OLDUĞU TESPİT EDİLEN HASTALARDA BEKLENİLMEYEN OLDUKÇA İYİ SAĞKALIM

Kasa İnvaze Olmayan Mesane Kanserinde Risk Sınıflandırmaları: Kullandığımız Yöntemler Ne Kadar Doğru? Çok Yönlü Bakış

OP. DR. YELİZ E. ERSOY BEZMİALEM VAKIF ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ GENEL CERRAHİ AD İSTANBUL

Dr. Fatma PAKSOY TÜRKÖZ Atatürk Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Tıbbi Onkoloji

Erken Evre Endometrium Kanserinde Cerrahi Tedavi. Prof. Dr. Mehmet Ali VARDAR Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum A.B.D.

Göğüs Cerrahisi Alkın Yazıcıoğlu. Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi

Postmenopozal Kadınlarda Vücut Kitle İndeksinin Kemik Mineral Yoğunluğuna Etkisi

Radikal Sistektomi Patolojisinde Eş Zamanlı Karsinoma İn Situ Varlığının Onkolojik Sağkalıma Etkisi

Tiroid Papiller Kanserde Güncel Kanıtlar ve Gerçekler. Kılavuzlara göre Ameliyat Stratejisi Değişti mi?

28. Ulusal Patoloji Kongresi Çıkar İlişkisi Beyanı

Erken Evre Over Kanserlerinde Lenfadenektominin önemi. Dr. Aykut Tuncer

Sistektomi Sadece Adele İnvaziv Mesane Tümörüne mi Yapılmalı?

Yediyüzyetmişiki Akciğer Kanseri Olgusunda Cilt Metastazı: 5 Yıllık Deneyimin Analizi

Küçük Hücre-Dışı Akciğer Kanserinde Cerrahi Tedavi. 18 Ocak 12 Çarşamba

Yüksek Riskli Kasa İnvaze Olmayan Mesane Kanserinde Erken Sistektomi mi yoksa Mesane Koruyucu Tedavi mi Tercih edelim?

ADRENAL KORTİKAL KANSER TEDAVİSİNDE LAPAROSKOPİK CERRAHİ

Tıbbı Onkoloji Dışkapı Yıldırım Beyazıt E.A.H Görevler: Görev Unvanı Görev Yeri Yıl Uzman Doktor-

Transkript:

Türk Üroloji Dergisi - Turkish Journal of Urology 2010;36(1):13-17 13 Üroonkoloji Urooncology İnvazif mesane tümörlerinde ilk ve son TUR-T ile radikal sistektomi arasında geçen süreler ve TUR-T sayısının lenf nodu pozitifliği ile ilişkisi The relationship of the lymph node positivity to the durations between the initial and last TUR-T and radical cystectomy, and the number of TUR-T in invasive bladder tumors Özgür Uğurlu, Öztuğ Adsan, Ömer Gökhan Doluoğlu, Tevfik Murat Koşan, Alp Özgür Akdemir, Mesut Çetinkaya Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi, 2. Üroloji Kliniği, Ankara Özet Amaç: Çalışmamızın amacı invazif mesane tümörlerinde ilk ve son transüretral tümör rezeksiyonu (TUR-T) ile radikal sistektomi arasında geçen süreler ve TUR-T sayısının lenf nodu pozitifliği ile ilişkisini araştırmak idi. Gereç ve yöntem: Kliniğimizde 1994-2005 yılları arasında invaziv mesane tümörü (Evre pt2) nedeniyle radikal sistektomi uygulanan 126 hastanın verileri retrospektif olarak gözden geçirildi. Lenf nodu negatif 100 hasta (Grup 1) ve lenf nodu pozitif 26 hasta (Grup 2), ilk TUR-T ile radikal sistektomi arasında geçen süre, toplam TUR-T sayısı ve son TUR-T ile radikal sistektomi arasından geçen süre açısından evrelere göre birbirleriyle karşılaştırıldı. Bulgular: İlk TUR-T ile radikal sistektomi arasında geçen ortalama süre Grup 1 için 5.3 ay, grup 2 için 8.0 ay (p=0.103), ortalama TUR-T sayısı Grup 1 için 1.5, Grup 2 için 1.72 (p=0.440), son TUR-T ile radikal sistektomi arasında geçen süre Grup 1 için 1.67 ay, Grup 2 için 2.08 ay (p=0.129) idi. Gruplarda yer alan aynı evredeki hastalar birbirleriyle karşılaştırıldığında istatistiksel olarak anlamlı bir fark saptanmadı. T2 evresindeki hastaların %13.3 ünde, T3 evresindeki hastaların %18 inde, T4 evresindeki hastaların %45 inde lenf nodu pozitifliği vardı. Evre arttıkça lenf nodu pozitifliği istatistiksel olarak anlamlı bir şekilde arttı (p=0.012). Sonuç: Sonuç olarak mesane tümörü tanısının konduğu TUR-T ile radikal sistektomi arasında geçen süre ve TUR-T sayısı lenf nodu pozitifliğini etkilememektedir. Yüzeysel mesane kanserlilerde invazif hastalığa progresyon oluncaya dek rekürrensler TUR-T ler ile tedavi edilebilir. Anah tar söz cük ler: Lenf nodu; mesane kanseri; zaman faktörü. Abstract Objective: The aim of our study was to investigate the relation of lymph node positivity to the durations elapsed between the initial and last transurethral resection bladder tumor (TUR-T) and radical cystectomy and the number of TUR-T in invasive bladder tumors. Materials and methods: Data of 126 patients who had radical cystectomy for invasive bladder tumors (Stage pt2) in our clinic between 1994 and 2005 were evaluated retrospectively. One hundred patients with negative lymph nodes (Group 1) and 26 patients with positive lymph nodes (Group 2) were compared with each other according to stages in terms of the duration between inital TUR-T and radical cystectomy, the total number of TUR-T, and the duration between last TUR-T and radical cystectomy. Results: The mean duration between the initial TUR-T and radical cyctectomy was 5.3 month for Group 1, and 8.0 month for Group 2 (p= 0.103), mean number of TUR-T was 1.5 for Group 1 and 1.72 for Group 2 (p=0.440), and mean duration between the last TUR-T and radical cystectomy was 1.67 month for Group 1 and 2.08 month for Group 2 (p=0.129). When the patients within the groups with the same stages were compared with each other, no statistically significant differences were found. Lymph nodes were positive in 13.3% of the patients in T2 stage, in 18% in T3 stage, and 45% in T4 stage. Lymph node positivity significantly increased with the increasing stage (p=0.012). Conclusion: As a conclusion, the duration between TUR-T that bladder tumor has been diagnosed with and radical cystectomy, and total number of TUR-T do not affect lymph node positivity. Recurrences can be treated with TUR-T till progression to invasive disease in those with superficial bladder tumors. Key words: Bladder cancer; lymph node; time factor. Geliş tarihi (Submitted): 06.05.2009 Düzeltme sonrası kabul tarihi (Accepted after revision): 31.08.2009

14 Türk Üroloji Dergisi - Turkish Journal of Urology 2010;36(1):13-17 İlk tanı anında mesane tümörlerinin %80 i iyi diferansiye ve kas invazif olmayan mesane kanseri (KİOMK) şeklindedir. Transüretral tümör rezeksiyonu (TUR-T) mesane tümöründe hem tanı hem de kas invazif olmayanlarda tedavi amacıyla uygulanan bir işlemdir. [1] TUR-T sonrası hastaların büyük bir kısmında rekürrens olmaktadır. Rekürrens olan hastaların %25 inde tümör daha yüksek evrededir, %10-15 inde ise invazif ya da metastatik hastalık gelişir. [2,3] İnvazif mesane tümörlerinin tedavisinde altın standart olan radikal sistektomi sırasında lenf nodu metastazı (LNM) sağkalım oranlarını düşürmektedir. [4,5] Tekrar eden TUR-T ler ve adjuvan tedaviler nedeniyle ilk rezeksiyon ile sistektomi arasında geçen süre uzayabilir. Bazı araştırıcılar TUR-T ile tümör hücrelerinin lenfatik ve vasküler yolla yayılarak tümör progresyonu ile radikal cerrahinin gecikmesine yol açacağı kuşkusuyla tekrar eden TUR-T ler sonrasında LNM riskinde artış olabileceği görüşündedir. [6] Diğer yandan TUR-T ile invazif mesane tümörü tanısı konduktan sonra, metastatik değerlendirmenin tamamlanması, preoperatif medikal hazırlık, hasta komorbiditesi, hasta istekleri, ameliyathane programındaki yoğunluk, başka seçenek arayışları gibi sebeplerle birçok merkezde kısa zamanda radikal sistektomi yapılamamaktadır. Mesane tümörlerinde kas invazyonunun saptanmasından sonra radikal sistektominin üç aydan fazla geciktirilmesinin lenf nodu pozitifliğini arttırdığını gösteren çalışmalar vardır. [7,8] Bu çalışmada invazif mesane tümöründe mesane tümörü tanısının konduğu ilk TUR-T ile radikal sistektomi arasında geçen süre, toplam TUR-T sayısı ve kas invazyonunun saptandığı son TUR-T ile radikal sistektomi arasında geçen sürenin lenf nodu pozitifliğine etkisini araştırmayı amaçladık. Gereç ve yöntem Kliniğimizde Temmuz 1994 ile Şubat 2005 tarihleri arasında invazif mesane tümörü (Evre pt2) nedeniyle radikal sistektomi ve üriner diversiyon uygulanan 126 hasta çalışmaya dahil edildi ve verileri retrospektif olarak gözden geçirildi. Hastaların hepsine radikal sistektomi öncesi ana iliak bileşkeden başlayan eksternal iliak damarlar ve obturator fossayı içine alan klasik pelvik lenf adenektomi uygulandı. Her bir hasta için ilk TUR-T ve radikal sistektomi kararının alındığı son TUR-T ile radikal sistektomi arasında geçen süreler ve toplam TUR-T sayıları hesaplandı. Patolojik evreleme 2002 TNM sınıflamasına göre yapıldı. Hastaların tümüne radikal sistektomi öncesinde en az bir kez TUR-T uygulandı. Hastalara ilk 2 yıl üç ayda bir, temiz çıkması halinde sonraki 2 yıl altı ayda bir, sonrasında da yıllık kontrol sistoskopileri yapıldı. Hastalara postoperatif tek doz mitomisin verildi. BCG yalnızca yüksek riskli hastalara verildi. Hiçbir hasta neoadjuvan kemoterapi almadı. Radikal sistektomi sırasındaki lenf nodunun pozitifliği ve negatifliğine göre hastalar iki gruba ayrıldı. Lenf nodu negatif 100 hasta (Grup 1) ve lenf nodu pozitif 26 hasta (Grup 2) ilk TUR-T ile radikal sistektomi arasında geçen süre, toplam TUR-T sayısı ve radikal sistektomi kararının alındığı son TUR-T ile radikal sistektomi arasından geçen süre açısından evrelere göre birbirleriyle karşılaştırıldı. İstatistiksel analiz için Mann Whitney U ve ki-kare testleri kullanıldı, p<0.05 istatistiksel anlamlılık sınırı olarak kabul edildi. Bulgular Hastaların 115 i (%91.3) erkek, 11 i (%8.7) kadın olup, yaş ortalamaları 58.9 yıl (dağılım, 8-80) idi. En küçük hasta 8 yaşında bir erkek hasta idi ve bir kez TUR-T yapıldı. Patoloji sonucu rabdomiyosarkom gelen hastaya sistektomi ve ileal loop uygulandı. Tümörlerin histolojik tipi; 115 (%91.3) hastada transizyonel hücreli carsinom (TCC), 11 (%8.7) hastada TCC dışı (skuamöz, adeno karsinom, miks ya da sarkomatoid) idi. Lenf nodu negatif olan 100 hastanın (Grup 1) yaş ortalaması 58.5 (dağılım 8-80), lenf nodu pozitif olan 26 hastanın (Grup 2) yaş ortalaması 60.3 idi. İki grup arasında yaş açısından istatistiksel olarak fark yoktu (p=0.513). İlk TUR-T ile radikal sistektomi arasında geçen ortalama süre Grup 1 için 5.3, Grup 2 için 8.0 ay (p=0.103), ortalama TUR-T sayısı Grup 1 için 1.5, Grup 2 için 1.72 (p=0.440), son TUR-T ile radikal sistektomi arasında geçen ortalama süre Grup 1 için 1.67, Grup 2 için 2.08 ay (p=0.129) idi. Aynı evredeki lenf nodu negatif ve pozitif hastalar birbirleriyle karşılaştırıldıklarında da aralarında istatistiksel olarak anlamlı bir fark saptanmadı (Tablo 1). T2 evresindeki hastaların %13.3 ünde, T3 evresindeki hastaların %18 inde, T4 evresindeki hastaların %45 inde lenf nodu pozitifliği vardı. Evre arttıkça lenf nodu pozitifliği istatistiksel olarak anlamlı bir şekilde artıyordu (p=0.012). Tartışma İlk tanı anında mesane tümörlerinin %80 i iyi diferansiye ve KİOMK şeklindedir. [1] TUR-T KİOMK

Uğurlu ve ark. İnvazif mesane tümörlerinde ilk ve son TUR-T ile radikal sistektomi arasında geçen süreler ve TUR-T sayısının lenf nodu pozitifliği ile ilişkisi 15 Tablo 1. Farklı evrelerdeki lenf nodu negatif ve pozitif hastaların karşılaştırılması [sayı, ortalama (dağılım) ya da ortalama (ortanca, dağılım)] n Yaş (yıl) İlk TUR-T ile TUR-T Son TUR-T ile RS arası süre (ay) sayısı RS arası süre (ay) Evre T2 Lenf nodu (-) 43 57.4 (8-75) 4.88 (1, 1-48) 1.26 (1, 1-4) 1.82 (1, 1-28) Lenf nodu (+) 6 61.5 (43-76) 2. 33 (1.5, 1-5) 1.50 (1, 1-4) 1.66 (1, 1-2) p 0.483 0.478 0.885 0.938 Evre T3 Lenf nodu (-) 46 59.7 (30-80) 5.38 (1, 1-60) 1.47 (1, 1-12) 1.59 (1, 1-11) Lenf nodu (+) 11 57.3 (39-74) 8.27 (1, 1-36) 1.10 (1, 1-2) 2.00 (1, 1-9) p 0.412 0.738 0.420 0.738 Evre T4 Lenf nodu (-) 11 58.0 (42-74) 6.45 (1, 1-24) 2.54 (1, 1-8) 1.36 (1, 1-4) Lenf nodu (+) 9 63.4 (48-75) 11.44 (4, 1-38) 2.55 (2, 1-6) 2.87 (1, 1-8) p 0.238 0.359 0.775 0.132 TUR-T: Transüretral tümör rezeksiyonu; RS: Radikal sistektomi. için hem diagnostik hem de tedaviyi mümkün kılan bir yöntemdir. KİOMK nin endoskopik rezeksiyonunu takiben rekürrensi hasta ve doktor için büyük bir problemdir. Bu kanserlerde progresyon ve metastatik hastalık gelişme riski %10-15 dir. Bundan dolayı çoğu araştırmacı rekürrensi ve progresyonu önlemek için orta ve yüksek riskli hastalar için adjuvant intravezikal terapiyi önerirler. [9,10] Bazıları ise erken metastaz riskini azalttığı ve sağkalımı düzelttiği için sistektomiyi tercih ederler. [11] KİOMK iyi bilindiği gibi lokal, lenfatik ve vasküler yolla yayılım gösterir. Kas invazif mesane kanserinin de standart tedavisi radikal sistektomidir. KİOMK li hastalar radikal sistektomi ile tedavi edildiğinde toplam sağkalım oldukça yüksektir (%76-90). Fakat bu cerrahinin başlangıçta veya rekürrensten sonra yapılması gerekliliği konusunda sonuçlar tartışmalıdır. Stockle ve ark. [11] erken yapılan radikal sistektomide gecikmiş radikal sistektomiye göre sağkalımın oldukça iyi olduğunu rapor etmişlerdir (%90 ve %62). Bazı araştırıcılar ise bu durumda sağkalım durumunda fark saptayamamışlardır. [12] Bu yüzden sağkalımın radikal sistektomi zamanlamasına bağlılığı tartışmalıdır. Biz bu çalışmada invazif mesane tümörlerinde ilk ve son TUR-T ile radikal sistektomi arasında geçen süre ve TUR-T sayısının lenf nodu pozitifliği ile ilişkisini retrospektif olarak inceledik. Bizim çalışmamızda lenf nodu pozitif olan grupta ilk TUR-T den radikal sistektomiye kadar geçen ortalama süre bir miktar fazla olmakla birlikte bu istatistiksel olarak anlamsızdı. Bilindiği üzere mesane tümörlerinde lenf nodu pozitifliği sağkalımı olumsuz etkiler ve kötü prognoz belirtisidir. Lenf nodu pozitifliği aynı zamanda tümörün evresi, derecesi, sayısı, yeri, boyutu, beraberinde karsinoma in situ varlığı ve tümör rekürrens hızından etkilenebilir. Hastalar bu kriterlere göre altgruplara ayrılabilseydi ilk TUR-T ile radikal sistektomi arasında geçen süre lenf nodu pozitif olan ve negatif olan gruplar arasında farklı çıkabilirdi. Ancak bu çalışmada hasta sayısı buna izin vermemiştir ve daha yüksek hasta sayıları gerekmektedir. Çalışmamıza benzer bir çalışmada, Liedberg ve ark. [12] 1990 ve 1997 yılları arasında radikal sistektomi geçirmiş lokal ilerlemiş mesane kanserli hastaları klinik ve patolojik evrelerine göre retrospektif olarak incelemişlerdir. Patolojik evresi yüksek gelen hastalar ile daha düşük veya aynı evredeki hastalar arasında tedavi gecikme süresi arasında fark olmadığını bulmuşlardır. Tedavi gecikmesinin, sistektomi spesmeninde daha yüksek ve daha düşük evre saptanan hastalarda tümör progresyonuna ve hastalık spesfik sağkalıma etkisi olmadığını bulmuşlardır. [12] Bir başka çalışmada Solsona ve ark. [13] kliniklerinde radikal sistektomi yapılan 318 hastayı retrospektif olarak incelemişler ve bunların 46 sını KİOMK nedeni ile sistektomi yapılan hastalar oluşturmuştur. Bu çalışmada KİOMK ve kas invazif tümörleri arasında sağkalım ve progresyon açısından istatistiksel

16 Türk Üroloji Dergisi - Turkish Journal of Urology 2010;36(1):13-17 olarak anlamlı fark bulunmamış, ancak KİOMK de lenf nodu tutulum insidansı kas invaziv tümörlerden önemli oranda düşük bulunmuştur. Özet olarak bu çalışmada KİOMK invazif hale gelmeden yapılan radikal sistektomi ile invazif tümörlere yapılan radikal sistektomi arasında hastaların sağkalımı yönünden istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunamamıştır. [13] Çalışmamızda tekrarlayan TUR-T sayısı lenf nodu pozitif olan grupta bir miktar fazla bulunmakla birlikte istatistiksel olarak anlam ifade etmemektedir. El-Abbady ve ark. [6] yaptıkları bir çalışmada radikal sistektomi geçirmiş 36 hastayı prospektif olarak incelemişler ve hastaları ilk tanı anında KİOMK olup tekrarlayan TUR-T ler sonrasında progresyon gösterip radikal sistektomiye giden (16 hasta, Grup 1) ve ilk tanı anında invazif olup sistektomi geçiren (20 hasta, Grup2) olmak üzere iki gruba ayırmışlardır. Grup 1 deki lenfatik ve vasküler yayılımı Grup 2 den önemli oranda yüksek bulmuşlardır (%25 ve %10). Subserozal izole malign hücre kümeleri yalnızca Grup 1 de bulunmuş, Grup 2 de tüm hastalarda yayılım şekli olarak mesane duvarı boyunca direkt yayılım görülmüştür. Bu çalışmada tekrarlayan rezeksiyonların lokal yayılım üzerine spesifik bir etkisi yokken lenfatik ve vasküler yayılım tekrarlayan rezeksiyonlarda önemli oranda yüksek bulunmuştur. Tekrarlayan rezeksiyon grubunda çok olağan olmayan bir şekilde detrusör lifleri arasında, seroza ve perivezikal fasia içinde tümör hücrelerinin izole gruplar yaptığı ve bunun kontrol grubunda olmadığı saptanmıştır. Bu hücre gruplarının lenfatik ve vasküler yayılım ile alakalı olmadığı ve tümör hücrelerinden ayrılan bir grup olduğu söylenmiştir. Bu malign hücrelerin tekrarlayan TUR-T ler sırasında muhtemel mekanik pompa ile buralara yayıldığı söylenmiştir. [6] Yazarlar yüksek intravezikal basıncın etkisiyle TUR-T esnasında dökülen bazı malign hücrelerin soyulan üretelyumdan penetre olabileceğini söylemişlerdir. Bizim çalışmamızda son TUR-T ile radikal sistektomi arasında geçen süre her iki grupta da (lenf nodu pozitif ve negatif olanlar) benzerdi ve istatistiksel olarak farklı değildi. Bizim serimizde gruplar arasında fark olmamasının nedeni preoperatif hazırlık için geçen sürenin her iki grup içinde üç aydan daha kısa olması ile açıklanabilir. Tersine Sanchez-Ortiz ve ark. [7] radikal sistektomi geçiren kas invazif mesane kanserli 189 hastayı incelemişler ve radikal sistektominin 12 haftadan daha fazla geciktiği grupta ekstravezikal yayılım ve nod pozitifliğini 12 hafta ve daha kısa sürede radikal sistektomi yapılan grupla karşılaştırdıklarında %84 e karşı %48.2 bulmuşlardır. Bu çalışmada kas invazyonu teşhisinden itibaren radikal sistektomideki gecikme 3 aydan daha uzun olduğunda bunun ilerlemiş patolojik evre ve azalmış sağkalım ile ilişkili olduğu söylenmiştir. [7] Gschwend ve ark. [14] benzer bir çalışmada kas invazif teşhisi konulduktan sonra 3 ay içerisinde sistektomi yapıldığı zaman sağkalımın düzeldiğini göstermişlerdir. Sonuç olarak, sistektomideki gecikme tekrarlayan TUR-T ler, adjuvan tedaviler, preoperatif değerlendirme, hasta komorbiditesi, hasta istekleri, başka seçenek arayışları, ameliyathane programındaki yoğunluk ve merkezin tecrübe noksanlığı gibi sebeplere bağlı olabilir. Çoğu çalışmada sistektomideki gecikme 3 aydan daha fazla olduğu zaman lenf nodu pozitifliği ve metastaz riskinin artacağı, sağkalımın azalacağı söylenmesine rağmen bizim çalışmamızdaki gibi gecikme süresi ve lenf nodu pozitifliği ile istatistiksel anlamlılık tespit edilmeyen çalışmalar da çoktur. İlk TUR-T ve son TUR-T ile radikal sistektomiye kadar geçen optimal süre günümüzde halen tartışmalıdır. Preoperatif hazırlık için makul bir süre verilebilir, ancak özellikle 3 ayın üzerindeki aşırı gecikmeler kanser kontrolünde kötü sonuçlara sebep olabilir. Ayrıca tekrarlayan TUR-T sayısının progresyonu hızlandırdığını söyleyen çalışmalardan farklı olarak bizim çalışmamızda lenf nodu pozitif ve negatif olan gruplar arasında TUR-T sayıları istatistiksel olarak farklı bulunmamıştır. Çıkar çatışması Yazarlar herhangi bir çıkar çatışmasının söz konusu olmadığını bildirmişlerdir. Kaynaklar 1. Chopin DK, Gattegno B. Superficial bladder tumors. Eur Urol 2002;42:533-41. 2. Gilbert HA, Logan JL, Kagan AR, Feridman HA, Cove JK, Fox M, et al. The natural history of papillary transitional cell carcinoma of the bladder and its treatment in an unselected population on the basis of histologic grading. J Urol 1978;119:488-92. 3. Lutzeyer W, Rubben H, Dahm H. Prognostic parameters in superficial bladder cancer: an analysis of 315 cases. J Urol 1982;127:250-2. 4. Stein JP, Lieskovsky G, Cote R, Groshen S, Feng AC, Boyd S, et al. Radical cystectomy in the treatment of invasive bladder cancer: long term results in 1,054 patients. J Clin Oncol 2001;19:666-75.

Uğurlu ve ark. İnvazif mesane tümörlerinde ilk ve son TUR-T ile radikal sistektomi arasında geçen süreler ve TUR-T sayısının lenf nodu pozitifliği ile ilişkisi 17 5. Frazier HA, Robertson JE, Dodge RK, Paulson DF. The value of prognostic factors in predicting cancer specific survival among patients treated with radical cystectomy for transitional cell carcinoma of the bladder and prostate. Cancer 1993;71:3993-4001. 6. El-Abbady AA, Shoukry MS, Hanno AG, Younis LK, Abdel-Rahman M. Repeated transurethral resection of recurrent superficial bladder tumors. Scand J Urol Nephrol 2002;36:60-2. 7. Sanchez-Ortiz RF, Huang WC, Mick R, Arsdalen KNV, Wein AJ, Malkowicz SB. An interval longer than 12 weeks between the diagnosis of muscle invasion and cystectomy is associated with worse outcome in bladder carcinoma. J Urol 2003;169:110-5. 8. Chang SS, Hassan JM, Cookson MS, Wells N, Smith JA. Delaying radical cystectomy for muscle invasive bladder cancer results in worse pathological stage. J Urol 2003;170:1085-7. 9. Pansadoro V, Emiliozzi P, Defidio L, Donadio D, Florio A, Maurelli S, et al. Bacillus Calmette-Guerin in the treatment of stage T1 grade 3 transitional cell carcinoma of the bladder: long term results. J Urol 1995;154:2054-8. 10. Brauers A, Buettner R, Jakse G. Second resection and prognosis of primary high risk superficial bladder cancer: is cystectomy often too early? J Urol 2001;165:808-10. 11. Stockle M, Alken P, Engelman U, Jacobi GH, Riedmiller H, Hohenfellner R. Radical cystectomy- often too late? Eur Urol 1987;13:361-7. 12. Liedberg F, Anderson H, Mansson W. Treatment delay and prognosis in invasive bladder cancer. J Urol 2005;174:1777-81. 13. Solsona E, Iborra I, Rubio J, Casanova J, Almenar S. The optimum timing of radical cystectomy for patients with recurrent high-risk superficial bladder tumour. BJU International 2004;94:1258-62. 14. Gschwend JE, Vieweg J, Fair WR. Early vs. delayed cystectomy for invasive bladder cancer-impact on disease specific survival? J Urol 1997;157(Suppl):385. Yazışma (Correspondence): Uzm. Dr. Ömer Gökhan Doluoğlu. Cevizlidere Mah. Ceyhun Atıf Kansu Cad. 158/11 06520 Balgat, Ankara, Türkiye. Tel: 0312 508 52 93 e-posta: drdoluoglu@yahoo.com.tr