Mimari Yap larda Saydaml k ve Mekan Tasar m nda Ifl k Kontrolu



Benzer belgeler
6 MADDE VE ÖZELL KLER

ÜN TE V SOSYAL TUR ZM

F Z K OPT K. Kavram Dersaneleri 6. Çözüm: ÖRNEK 1 : Karanl k bir ortamda, küresel bir X fl k kayna n n önüne flekil I deki gibi Y topu konulmufltur.

Merkezi Sterilizasyon Ünitesinde Hizmet çi E itim Uygulamalar

: TRE Investment-TRE II Proje Tarihi : nflaat Tarihi : Ana Strüktür. : Betonarme Karkas Ana fllev

Animasyon Tabanl Uygulamalar n Yeri ve Önemi

5.2 CEPHE PANEL K YÜZÜ METAL M NERAL YÜN YALITIMLI SANDV Ç PANEL DÜfiEY CEPHE PANEL UYGULAMASI

Mehmet TOMBAKO LU* * Hacettepe Üniversitesi, Nükleer Enerji Mühendisli i Bölümü

ARAMALI VERG NCELEMES NDE SÜRE. Adalet ilkin devletten gelmelidir Çünkü hukuk, devletin toplumsal düzenidir.

CO RAFYA. DÜNYA NIN fiekl N N VE HAREKETLER N N SONUÇLARI ÖRNEK 1 :

TÜRK YE B L MSEL VE TEKNOLOJ K ARAfiTIRMA KURUMU DESTEK PROGRAMLARI BAfiKANLIKLARI KURULUfi, GÖREV, YETK VE ÇALIfiMA ESASLARINA L fik N YÖNETMEL K (*)

CO RAFYA KONUM. ÖRNEK 2 : Afla daki haritada, Rize ile Bingöl il merkezlerinin yak n ndan geçen boylam gösterilmifltir.

ÇINAR KOLEJ Ö RENC LER Ç N RENKL B R DÜNYA

OYUNCU SAYISI Oyun bir çocuk taraf ndan oynanabilece i gibi, farkl yafl gruplar nda 2-6 çocuk ile de oynanabilir.

STRATEJ K V ZYON BELGES

Seramik nedir? alfabesi 6

MURAT YÜKSEL. FEM N ST HUKUK KURAMI VE FEM N ST DÜfiÜNCE TEOR LER

Uluslararas De erleme K lavuz Notu No. 13 Mülklerin Vergilendirilmesi için Toplu De erleme

Hiçbir zaman Ara s ra Her zaman

İçindekiler Şekiller Listesi

S raselviler. nsan n temel iste i ve yönelimi bütünsellik ilkesine dayan r. Bu ilke hem biyolojik, hem ontolojik ve hem de estetik bir ilkedir.

Uygulama Önerisi : ç Denetim Yöneticisi- Hiyerarflik liflkiler

Sosyal Bilgiler. Uygulamal Etkinlik. Afla daki boflluklar uygun ifadelerle tamamlay n z.

6. SINIF MATEMAT K DERS ÜN TELEND R LM fi YILLIK PLAN

Ç.Ü. GÜZEL SANATLAR FAKÜLTESİ İÇ MİMARLIK BÖLÜMÜ GÜZ YARIYILI İÇM PROJE 5 & DİPLOMA PROJESİ

CO RAFYA SICAKLIK. Kavram Dersaneleri 6. ÖRNEK 1 : Afla daki haritada, Türkiye de y ll k günefllenme sürelerinin da l fl gösterilmifltir.

Yatay, Beyaz ve E risel

C. MADDEN N ÖLÇÜLEB L R ÖZELL KLER

Hem Nefleli, Hem Dinamik

modern dokunufllar aras nda 18. yüzy l Paris rüyas

Ders 3: SORUN ANAL Z. Sorun analizi nedir? Sorun analizinin yöntemi. Sorun analizinin ana ad mlar. Sorun A ac

ELEKTRON K DEVRE ELEMANLARI

Ek 1 Kaynakl Yap larda Tasar m Prensipleri

Mercedes-Benz Orijinal Ya lar

MALAT SANAY N N TEMEL GÖSTERGELER AÇISINDAN YAPISAL ANAL Z

11. SINIF KONU ANLATIMLI. 2. ÜNİTE: KUVVET ve HAREKET 4. KONU AĞIRLIK MERKEZİ - KÜTLE MERKEZİ ETKİNLİK ÇÖZÜMLERİ

standartlar Standartlar ve Sertifikalar sertifika

Farkl alanlarda çal flmalar n sürdüren firmam z n bafll ca faaliyet alanlar ;

Uluslararas De erleme K lavuz Notu, No.11 De erlemelerin Gözden Geçirilmesi

MADEN HUKUKU İLE İLGİLİ İDARİ YARGI KARARLARI VE MEVZUAT

Balans Vanalar Termostatik Radyatör Vanalar.

CO RAFYA GRAF KLER. Y llar Bu grafikteki bilgilere dayanarak afla daki sonuçlardan hangisine ulafl lamaz?

ANKARA ÜNİVERSİTESİ PSİKİYATRİK KRİZ UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

Dalaman Havaliman D fl Hatlar Terminal Binas

Tablo 2.1. Denetim Türleri. 2.1.Denetçilerin Statülerine Göre Denetim Türleri

MESLEK MENSUPLARI AÇISINDAN TÜRK YE DENET M STANDARTLARININ DE ERLEND R LMES

CO RAFYA. TÜRK YE DE YERfiEK LLER VE ETK LER

Afrodisyas Ek Müzesi. Yap Tan t m. Mimari Tasar m. : Cengiz BEKTAfi, Yük. Müh. Mimar Bektafl Mimarl k flli i Yard mc Mimarlar

Alsecco Hafif D fl Cephe S valar

qxp 10/17/08 1:19 PM Page U1. IQ8Quad. Her ortam için do ru dedektör. IQ8Quad alg lama prensipleri. Yang n alg lama teknolojisi

6. SINIF MATEMAT K DERS ÜN TELEND R LM fi YILLIK PLAN

Yrd. Doç. Dr. Olcay Bige AŞKUN. İşletme Yönetimi Öğretim ve Eğitiminde Örnek Olaylar ile Yazınsal Kurguları

Datça Konut Mimarl II

CO RAFYA AKARSULAR. ÖRNEK 1 : Afla daki haritada bir yöredeki akarsular gösterilmifltir.

Hart Walker, gövde deste i ve dengeli tekerlek sistemi sayesinde, geliflim düzeyi uygun olan çocuklar n, eller serbest flekilde yürümesini sa lar.

30 > 35. nsan Kaynaklar. > nsan Kaynaklar Yönetimi > Personel E itimleri > Personel Otomasyonu

SÜRES NASIL HESAP ED MEL D R?

Çok katl perde duvarl toplu konutlar n strüktürel de erlendirme ölçütleri do rultusunda irdelenmesi, Ataflehir örne i

GÖRÜfiLER. Uzm. Dr. Özlem Erman

X. BÖLÜM AYDINLATMA OTOMASYON S STEM

RAN SLÂM CUMHUR YET ANKARA KÜLTÜR MÜSTEfiARLI I WEB S TES H ZMETE AÇILDI

kitap Bireysel fl Hukuku fl Hukuku (Genel Esaslar-Bireysel fl Hukuku)

6. Tabloya bakt m za canl lardan K s 1 CEVAP B. 7. Titreflim hareketi yapan herfley bir ses kayna d r ve. II. ve III. yarg lar do rudur.


Uluslararas De erleme K lavuz Notu, No.9. Pazar De eri Esasl ve Pazar De eri D fl De er Esasl De erlemeler için ndirgenmifl Nakit Ak fl Analizi

K MYA K MYASAL TEPK MELER VE HESAPLAMALARI ÖRNEK 1 :

4/B L S GORTALILARIN 1479 VE 5510 SAYILI KANUNLARA GÖRE YAfiLILIK, MALULLUK VE ÖLÜM AYLI INA HAK KAZANMA fiartlari

alsecco Hafif D fl Cephe S valar mineral esasl malzemelerle oluflturulmufl yap lar için alsecco ürünleri

SOSYAL ŞİDDET. Süheyla Nur ERÇİN

... ANADOLU L SES E T M YILI I. DÖNEM 10. SINIF K MYA DERS 1. YAZILI SINAVI SINIFI: Ö RENC NO: Ö RENC N N ADI VE SOYADI:

F inansal piyasalar n küreselleflmesi, çokuluslu flirketlerin say lar nda yaflanan

Gulet gelene iyle buluflan. modernist çizgiler

önce çocuklar Türkiye için Önce Çocuklar önemlidir

Lima Bildirgesi AKADEM K ÖZGÜRLÜK VE YÜKSEK Ö RET M KURUMLARININ ÖZERKL

1 OCAK 31 ARALIK 2009 ARASI ODAMIZ FUAR TEŞVİKLERİNİN ANALİZİ

İSTANBUL TİCARET ÜNİVERSİTESİ BİLGİSAYAR MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ BİLGİSAYAR SİSTEMLERİ LABORATUARI YÜZEY DOLDURMA TEKNİKLERİ

GAZLAR ÖRNEK 16: ÖRNEK 17: X (g) Y (g) Z (g)

Araflt rma modelinin oluflturulmas. Veri toplama

S STEM VE SÜREÇ DENET M NDE KARfiILAfiILAN SORUNLAR VE ÇÖZÜM ÖNER LER

NTERNET ÇA I D NAM KLER

Prof. Dr. Neslihan OKAKIN

VERG NCELEMELER NDE MAL YET TESP T ED LEMEYEN GAYR MENKUL SATIfiLARININ, MAL YET N N TESP T NDE ZLEN LEN YÖNTEM

Jeotermal Enerjiden Elektrik Enerjisi Üretimi

ALIfiTIRMALARIN ÇÖZÜMÜ

Aile flirketleri, kararlar nda daha subjektif

United Technologies Corporation. Tedarikçilerden fl Hediyeleri

ANALOG LABORATUARI İÇİN BAZI GEREKLİ BİLGİLER

ÜN TE II L M T. Limit Sa dan ve Soldan Limit Özel Fonksiyonlarda Limit Limit Teoremleri Belirsizlik Durumlar Örnekler

MESLEK ÖRGÜTLÜLÜ ÜMÜZDE 20 YILI GER DE BIRAKIRKEN

İZMİR KÂTİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ ENGELSİZ ÜNİVERSİTE KOORDİNATÖRLÜĞÜ VE ENGELLİ ÖĞRENCİ BİRİMİ ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI BİRİNCİ BÖLÜM

Kocaeli Üniversitesi ktisadi ve dari Bilimler Fakültesi Ö retim Üyesi. 4. Bas

G D S MART. Sınıf Ders Ünite Kazanım. 9. sınıf Dil ve Anlatım Türkçenin Ses Özellikleri 1. Türkçedeki seslerin özelliklerini açıklar.

AVRASYA ÜNİVERSİTESİ

FİKİR MÜLKİYETİ HUKUKU

YÖNTEM 1.1. ÖRNEKLEM Örneklem plan l seçim ölçütleri

r ö l y e f t a fl u s t a s

Yay n No : 2592 Teknik Dizisi : Bask - Kas m STANBUL

Tepetarla Mahallesi Demiryolu Mevkii Sar mefle Beldesi zmit - Kocaeli / TURKEY Tel: Fax: montel@montel.com.

Uluslararas De erleme K lavuz Notu, No.8 Finansal Raporlama çin Maliyet Yaklafl m

PROMOSYON VE EfiANT YON ÜRÜNLER N GEL R VE KURUMLAR VERG S LE KATMA DE ER VERG S KANUNLARI KARfiISINDAK DURUMU

Transkript:

Mimari Yap larda Saydaml k ve Mekan Tasar m nda Ifl k Kontrolu Doktora makalesi Müge Göker, Dan flman Yrd. Doç. Dr. Saadet Ayt s MÜ, Güzel Sanatlar Fakültesi, ç Mimarl k Bölümü, MSGSÜ, Mimarl k Fakültesi, ç Mimarl k Bölümü *MSGSÜ, Fen Bilimleri Enstitüsü, ç Mimarl k Anabilim Dal nda yap lan Mimari Yap larda Saydaml k Ve Mekan Tasar m nda Ifl k Kontrolü bafll kl sanatta yeterlik tezinden oluflturulan bir makaledir. Makale metni 16.11.2009 tarihi ile dergiye ulaflm fl, 16.05.2010 tarihinde bas m karar al nm flt r. Makale ile tart flmalar 25.01.2012 tarihine kadar dergiye gönderilmelidir. Girifl Bu çal flmada öncelikle saydaml kgeçirgenlik kavramlar ele al nm fl, geçmiflten bugüne kadar gelen süreç içinde mimaride bu kavrama uygun olan yap lar incelenmifltir. Teknolojiye paralel geliflim süreci içinde, saydaml n meydana getirdi i do al ayd nlatman n iç mekan fonksiyonuna etkileri incelenerek, geçirgenlik ve malzeme ba nt s kurulmufltur. Saydam mimari yap larda do al ayd nlatmay destekleyen sistemler ve yurt içinde uygulanan yap lar geçirgenlik-saydaml k, sosyal, fiziksel, mekansal oluflumlar ile ele al nm fl ve kriterler belirlenmifltir. Bu ba lamda, yap lan incelemelerin de erlendirilmesi çal flman n esas n oluflturmaktad r. BÖLÜM 1: SAYDAMLIK 1.1. Tarihsel Süreç çinde Saydaml k Kavram Tarihsel süreç içinde saydaml k farkl tan mlamalara sahip olmufltur. Zaman n oluflturdu u farkl l klar, ifadelerin de de iflmesine neden oluflturur. Dönem dönem incelemek gerekirse, saydaml k: 1591 de saydam olma niteli i veya durumu ; fleffafl k, fl geçirgenlik olarak veya özel, yar fleffaf madde üzerinde, arkas ndan fl k verildi inde görünür hale getirilen resim, bask yaz veya iflaret olarak tan mlan r. 1615 de ise saydaml k; saydam olan, 1807 de cam veya baflka saydam bir madde üzerinde geçirdi i fl k yoluyla görülmesi tasarlanm fl foto raf veya resim olarak tan mlan r. Kavramsal olarak saydaml incelerken karfl m za ç kan di er bir kavram da geçirgenlik olmaktad r. Saydaml n içerdi i çok say daki tan mlamalar nedeniyle saydaml ifade ederken, kendisine yak n di er kavram da incelemek gerekmektedir. Geçirgenlik; içinden fl n geçmesine ve arkas ndaki nesnelerin görülmesine engel olmayan cisim olarak tan mlan r. Saydam (olan veya olma durumu); arkada kalanlar tümüyle görünür hale getirecek flekilde fl n geçirme özelli ine sahip olabildi i gibi fl n geçmesine izin veren bir olgudur. Saydaml k beraberinde yar Özet: nsanlar n yaflam al flkanl klar na uygun yaflam çevreleri düzenleme, mimar ve içmimarlar n görevidir. Bu çal flmada, mimari yap larda saydaml k ve mekanlarda hacim yüzeylerinde meydana gelen fl k yans malar ndan yararlan lmas incelenmektedir. Bölüm 1 de, saydaml k kavram n n tan m ve tan mlaman n içinde var olan yan kavramlar n fiziksel ve psikolojik etkileri incelenerek, fl k iletkenli ine girifl yap lmaktad r. Bölüm 2 de mimari yap larda saydaml k kavram ele al n p, tarihsel süreç içindeki örnekler incelenerek, saydaml n mimarideki gelifliminin teknolojiyle olan ba lant s anlat lmaktad r. Cephelerdeki saydaml n, iç mekan fonksiyonlar na göre etkisi ve do al fl n yüzeylere yans mas ele al nmaktad r. Sonuç olarak; duygusal faktörler dikkate al narak, yap lardaki saydaml k oranlar n n ve buna ba l oluflan ayd nl k düzeylerinin uygun biçimde denetim alt na al nmas gereklili i ortaya ç kmaktad r. Summary It is the primary objective of architects and interior architects to design suitable living environments for human beings. This study examines the reflections on interior surfaces, in terms of benefits from appropriate utilization of natural light on interiors. In part one, the topic of light permeability is introduced with respect to definition of transparency, related supporting definitions and its physical, psychological effects. In part two, the concept of transparency in architectural constructions is examined based on historical development. Finally, it is evident that the psychological factors must be also taken into consideration and necessary to control the transparency proportions in buildings, in parallel, the level of illumination. Anahtar kelimeler: Mimari Yap larda Saydaml k, ç Mekanda Ifl k Kontrolü, Saydaml k ve Mekan. Keywords: Transparency in Architectural Constructions, Controlling Illumination at Spaces, Transparency at Spaces. 82

Mimari Yap larda Saydaml k ve Mekan Tasar m nda Ifl k Kontrolu saydam ve saydam olmayan getirir Yar saydam ; tam saydam olamayan, yar fleffaf olan, saydam olmayan; içinden fl geçirmeyen, saydam olmayan, sa r, opak-mat oland r. Saydaml araflt r rken incelenmesi gereken di er kavramlardan ilki fl k, onun ard ndan da s ras yla madde ve boflluk kavramlar d r. Dünyadaki tüm varl klar fl k sayesinde alg lar z. Madde ve boflluk kavramlar nesnelerin kendi içindeki geçirgenlik iliflkisini tan mlayan esas bileflenleri oluflturmaktad r. Boflluk, içinde bir veya birden fazla nesnenin-olgunun olufltu u üç boyutlu mekanlard r. Farkl boyutlardaki formlar n bir araya gelmesiyle boflluklar flekillenir. Mimaride boflluk?; dünyada yaflayan varl klar kavrayan, onlar do al ortamdaki boflluktan, farkl baflka bir bofllu a tafl r. BÖLÜM 2: M MARLIKTA SAYDAMLIK 2.1. Tarihsel Süreç Mimaride saydaml k-fleffafl k-geçirgenlik üçlemesi aras ndaki iliflki ile sosyal yaflam ve teknolojinin malzemedeki geliflimi bu iliflkiyi do rudan etkileyen unsurlard r. lk ça larda duvarlardaki yar klar sadece hacimlerin gün fl ndan yararlanmas n sa lamak amac yla yap lm flt r. Bu teori sonucunda oluflturulan yap larda, hacimler aras nda tam bir geçirgenlik kurulamam flt r. lerleyen y llar sonucunda cam n yap s keflfedilmifl, ard ndan mimaride de kullan lmaya bafllanm flt r. Cam ile do al fl n içeriye girmesine izin verilirken, kötü ve a r iklim flartlar na karfl da bir korunma sa lanm flt r. Orta Ça da kullan lan üretim teknikleri cam n ancak çok küçük ölçeklerde üretilmesine izin vermifltir. Bu zorlu süreç sadece do al fl n iç mekanlara al nmas ve kötü iklim flartlar ndan korunmak içindir. O dönemde kullan lan küçük aç l mlar, ilk fleffafl kgeçirgenlik kavramlar olarak karfl m za ç kar. Tafl y c sistemdeki büyük aç kl klar n geçilmesinde teknolojinin ilerlemesiyle cam n üretimine ba l kal nm flt r. Bu geliflimin ard ndan aç kl klar art k karfl m za yeni bir boyut olan d flar daki manzaray kazand r r. Mimaride de geçirgenlik-saydaml k kavramlar na yeni ve farkl bir anlam getirir. Çünkü bundan sonra iç mekan ile d fl mekan yak n iliflki halinde olacakt r. Bir yap malzemesi olarak cam n kullan m ile mekanlarda saydaml k kavram beraberinde s n rlar n kalkmas, hacimlerin üst üste gelmesi olgusunu getirmifltir. Savunma içgüdüsüyle bafllayan ve uzun y llar boyunca kapal mekanlar, hacimler ve bütününde de yap lar içinde yaflayan insan için bu yeni süreç ilk baflta dikkat çekici bir farkl l olmas na ra men, yeni bir yaflam sunmaktad r. Ayn zamanda 1960 l y llarda, mimarl n teknolojinin geliflimine paralel olarak hafif malzemelerin kullan lmas gereklili inin yayg nlaflmas n da vurgulamaktad r. 2.2. Mimari Mekanda Do al Ifl k Mekana giren fl k, var olan objeleri her zaman ayn fliddette ve ayn yönden ayd nlatmaz. Ifl k miktar, güne, aya ve mevsimlere göre de ifliklik gösterir. Impressionist (izlenimci) ressamlar, nesneleri oldu u gibi de il, nas l görünüyorlarsa, o flekilde ifade ederler. Ana sorunu, görmek ve resmetmektir (Mach 1991, 5-9). Impressionizmle beraber, fl k bir araç olmaktan ç k p, bir de er olarak kabul edilir. Kullan lan fl k gün fl d r, impresssionistlerin en büyük kefliflerinden biri olmufltur; ancak bu keflifle, fl k, renk ile el ele vererek renkli fl k halinde resim sanat nda ortaya ç km flt r (Tunal 1996, 49). Ifl k sadece bir ayd nlanma arac olmaktan ç karak, 83

Müge Göker, Saadet Ayt s 84 do ayla bütünleflmeye bafllar. Güneflin de iflik konumlar mimari bir mekanda fl a ba l olarak farkl mekan izlenimleri verir. Yap n n üç boyutu sabit olmas na ra men, de iflen zaman boyutu, mekan alg lan fl na da farkl boyutlar ekleyerek, çeflitli mekan görünüfllerini oluflturur. 2.3. Ifl n Denetim Alt na Al nmas Do al fl n mimaride kullan m, mimarl k için vazgeçilmeyecek bir noktad r. Do al fl n mimaride oynad rol sadece mimari mekan görünür k lmak de il, ayn zamanda iç mekan n oluflumunu da sa lamakt r. D fl ve iç mekan birbiriyle karfl l kl etkileflim halindedir. Öncellikle yap lacak flekillendirmede mekana gün fl n n nereden ve nas l al naca sorusuna do ru cevap vermek gerekir. Ard ndan fl k, biçimsel olufluma alg sal olarak bir tasar m eleman olarak kat l r ve tasar mda bütünlük içerisinde yer al r. Ifl k, temas etti i yap elemanlar yla karfl t olan gölge arac l yla çeflitli iliflkiler kurar ve meydana gelen kompozisyonda yerini al r. 2.4. Gün Ifl ve Görünebilirlik Bir mekan n alg lanmas çeflitli flekillerde olabilir. Ancak, mimari mekan n alg lanmas nda, temel alg çeflidi, görme dir. Görüfl, göz gibi fiziksel bir obje, fiziksel bir olay de ildir, zihinsel bir deneyimdir (Amheim 1976, 101). Görüntünün anlaml olarak alg lanmas, gözlemcinin aktif olarak mekan organizasyonu içinde yer almas ile olanakl d r. Toplum içinde yaflayan gözlemci, toplumun kültür ve de er yarg s ndan do rudan etkilenir. Mimari bir mekan içine giren insan, kullan lan malzemelerden, dokulardan, genel hacimden, sahip oldu u kültürel birikim ve etkileflim do rultusunda sahip oldu u kendi toplumuna özgü izlenimler edinir. Ifl k ve fl n var olmama durumu olan karanl k, mekana ifade yüklenmesinde ve bütünlü ün sa lanmas nda önemli rol oynar. 2.5. Geçirgenlik ve Malzeme Ba nt s Geçirgenlik deyince akla ilk olarak cam gelmektedir. Oysa ki, cam n d fl nda farkl malzemelerle saydaml k sa lanabilece i gibi, cam kullan ld halde saydam olmayan yap lar da mevcuttur. Kullan lan malzemeler ile teknolojinin geliflim süreci aras nda yak n bir iliflki bulunmaktad r. Mimarl k, malzeme teknolojisini zorlayarak bugünlere gelmifltir. 2.6. Saydaml Etkileyen Faktörler Saydaml k, mimarl n en temel de eri olan gün fl ve görünebilirlik ile birlikte ele al nd nda cam n arkas ndakini göstermek (saydaml k) üzerinde yeterince durulmam flt r. Cam karfl m za do uda ve bat da farkl yönleriyle ç kar. Saydaml k, toplumsal aç dan farkl olarak benimsendi inden, cam n malzeme olarak kullan m do u ülkelerinde bat ülkelerindeki kadar renkli de ildir. klim olarak s cak ve kurakl k saydam olmayan bir mimarl a kesin bir zemin haz rlam flt r. Orta Do uda görülen geleneksel mimarl kta, toplumsal olarak kapal yaflam n etkisi, yap larda saydaml a karfl bir tepki olarak gözlenmektedir. 2.6.1. klim Koflullar klim, atmosferde oluflan ve birbiri ile ilgili bir tak m olaylar dizisi olarak tan mlan r (Ardel 1960, 42). Belirli etkenler sonucunda ortaya ç kan iklim, ait oldu u co rafyadaki ülkelerin oluflumunu direkt etkileyen bir faktördür. klim koflullar n n farkl l sonuç olarak uygarl klar aras ndaki farkl l klar do urur. Bu konuyu incelerken karfl m za iki bafll k

Mimari Yap larda Saydaml k ve Mekan Tasar m nda Ifl k Kontrolu ç kar: Klimatoloji ve Meteoroloji. Klimatoloji, yeryüzündeki iklim da l fl n inceler, meteoroloji de atmosferdeki olaylar rakamsal ve flematik olarak belirler. klim, s cakl k, bas nç ve rüzgarlar ile atmosferdeki su buhar na ba l olaylar n geliflimini içine al r. Her bölgenin kendine ait bir iklimi vard r. Ana gruplar: 1. S cak klimler 2. Muson klimler 3. Çöl klimleri 4. Subtropikal klimler, 5. Orta Kuflak klimler 6. So uk klimler 2.6.1.1. Ülkemizdeki klim Tipleri Türkiye bafll ca iki iklim tipinin etkisinde bulunmaktad r. i. Do u Anadolu da; Orta Kuflak klimlerinden Kontinental Orta Kuflak veya Polonya tipi egemendir ( Demir 1986a, 5). K fllar günefl ve aç k hava olmas na ra men karlar erimez. K fl mevsimi çok so uk geçer ve nispeten kurakt r. Yazlar çok s cak ve nemli geçer. ii. Trakya dahil di er bütün bölgeler; Subtropikal klim kuflaklar ndan, Akdeniz kliminin Ege Tipi nin etkisi alt ndad r (Demir 1986b, 5). Ülkemiz, Do u Anadolu Bölgesi hariç olmak üzere, genel olarak Ege tipi iklimin etkisi alt ndad r. Bu tip içindeki illerimizden, örne in zmir?de görülen iklim tipi bütün Ege k y lar nda görülür. Güney Anadolu k y lar nda da Akdeniz iklimi egemendir (Demir 1986c, 5). Her iklim tipi, özellikleri do rultusunda bölge mimarisine etki ederek planlamabiçimlendirme-tasar mda farkl l klara neden olmaktad r. Bir yap da, mekan içi iklim koflullar n istenilen düzeylerde tutabilme amac yla kendisinde ve çevresinde al nacak bütün tedbirlerin, bölgedeki iklim koflullar na göre düzenlenmesi gerekir (Demir 1986d, 3). Günefl, yaflamam z aç s ndan oldukça de eri olan önemli bir faktördür. Günefl ve yayd fl k olmad müddetçe bitkiler geliflimlerini yeteri kadar tamamlayamayaca ndan büyüyemez ve sonuç olarak bugün tan d m z birçok canl n n varl tehlike alt na girer. Günefl, yeryüzünün oluflumundaki di er etkenler olan yer çekimi ve di er elementleriyle (rüzgar, ya mur ve kar, su, akarsu ve deniz dalgalar, vb.) yaflam m z etkileyen hareketlerin nedenlerini oluflturmaktad r. Bir mimari yap n n yer ald enlem, iklim kufla ve topografyaya göz önüne al narak; uygun yaflam koflullar n sa layan gerekli s n m için bazen günefl s s n binan n içine mümkün oldu unca fazla almak, bazen de tam tersi s caktan korunmak için günefl s n m n d flar da tutmak gerekir. Türkiye?nin içinde yer ald iklim kufla nda hem yaz, hem k fl koflullar geçerlidir. Günümüzde art k çok iklimli yerlerde de iflken d fl koflullara kolayl kla ayak uydurabilen camlar ile bu denge sa lanabilmektedir. 2.6.2. Cephelerde Saydaml k Saydaml k-geçirgenli in iç hacimlerden cephelere ç kmas nda, ilk dönemlerde kullan lan demirden sonra teknolojik geliflmeler sonucu çeli in ifllenebilme gücünün artmas ve kullan m çeflitlili i büyük etken olmufltur. Cam ve benzeri malzemelerin ilk önce demirle daha sonra da çelikle kullan ld görülmektedir. Malzeme olarak çeli in en önemli özelli i tafl ma gücünün yüksek olmas d r. Tarihsel süreç içinde çok katl yap lar n gelifliminde yads namaz bir rol oynam flt r. Çeli in dezavantaj olarak görülen s ve havaya karfl olan duyarl l için, kullan lmaya baflland ilk günden 85

Müge Göker, Saadet Ayt s 86 itibaren çeflitli önlemler gelifltirilmektedir. Genifl aç kl klara sahip yap lar veya alanlar için günümüzde hala tercih edilen bir malzemedir. Saydaml sa layan malzemelerle uyumlu olmas kullan m alanlar n cephelere tafl m flt r. 2.7. ç Mekan Fonksiyonlar na Göre Saydaml n ncelenmesi 2.7.1. Saydaml n Ayd nlat c Etkisinin Hacimlere Yans mas Do al fl k, mekan görünür k lma özelli i nedeniyle, dikkati belirli bir yöne çekerek, mimari mekanlar n anlam kazanmas nda oldukça etkilidir. Mimari mekanda do al fl n kullan m, o mekan n tasar m n etkileyen, mekana farkl bir ifade yükleyen bir kimli e sahiptir. Mekan n hacim de eri ve yükledi i sembolik anlamlar, fl n var olmama durumu olan karanl n meydana gelmesiyle, hacimde belirli bir kompozisyon oluflturarak mekana anlam yükler. Ifl n oluflturdu u bu anlam, estetik veya felsefi düflünceler bar nd rabilir. Le Corbusier e göre de Mimarl k, fl kla bir araya getirilmifl kütlelerin ustaca, do ru ve muhteflem oyunudur. Gözlerimiz formlar fl kta görebilmek için yap lm flt r; fl k ve gölge bu formlar aç klar (Kotran 1986, 32). Ifl k, mimari mekan n var olmas için gerekli bir kofluldur. Bir mimar sanatç kiflili iyle, bir heykelt rafl gibi, karanl fl kla yontarak, yap ya ifade yükler. Bu aflamada yüklenilmesi istenen ifade önem kazanmaya bafllar. Binalar farkl ifllevleri yerine getirmek amac yla tasarlan rlar. Do al fl n mimari mekana al nmas, yönü, flekli, miktar ve fl kla temas eden di er yap elemanlar n n formlar önemlidir. Erwin Panofsky e göre; bir yap n n hem estetik, hem de ifllevsel boyutlar, tek bir ontoloji taraf ndan kapsanm flt r ki, buna göre madde bilgisini düflünceden al r (Panofsky 1974, 40). Mimari bir eserde, do al fl n mekana de er katma rolü sadece fiziki de il, anlamsal ve psikolojik bir boyuta da sahiptir. Mimari mekana fl al rken, yap n n strüktürel kurgusu dikkate al narak, fl a göre biçimlenir. Mimarl k tarihi içinde yap lar ifllevden yola ç k larak tasarlanm fl, mekanlar zaman içerisinde oluflarak anlamsal kimliklerini bulmufllard r. Önceleri ilahi boyuta sahip olan do al fl n kullan m, daha sonralar ayd nlanma ve endüstri devriminin ard ndan, birçok felsefe ve düflünce kurgulanmas amac yla da kullan lm flt r. Amaç, gün boyu ve çeflitli zaman dilimlerinde mekan n fiziksel ve ruhsal atmosferini de ifltiren ve statik olmayan bir tasar m unsuru olan do al fl n fiziksel özellikleri ve mühendislik konular ndaki verilerden çok, do al fl n anlam boyutunun mekan biçimini do rudan etkisinin ortaya ç kar lmas olmal d r. Hedef, do al fl n ölçülemeyen de erleri k urgulayan etki boyutunun anlafl lmas ve temel prensiplerinin ortaya konmas d r. 2.7.2. Mimari Mekanda Do al Ifl k Do al fl etkileyen zaman kavram n n gözlemcinin mekan alg lamas yla ba lant s vard r. Zevi, bir ressam n bir kutuyu resimlendirmesinden bir örnek verir: Bir ressam bir yönden bakarak bir kutuyu resmeder, fakat onun etraf nda dolafl rsa, farkl yerlerden farkl resimler çizmesi gereklidir. Yani bir objeyi tam olarak kavrayabilmek için mümkün olan her yönden bakmak gerekmektedir. flte, zaman içinde meydana gelen bu farkl bak fllar, klasik olarak bilinen üç boyutun üzerine bir yeni boyut daha ekler. Böylece dördüncü boyut olan zaman karfl m za ç kar. Kullan c n n bir mimari mekan n içini keflfetmesi ve kavramas için

Ayd nlatma Kontrol Sistemlerinin Hastanelerde Kullan m yürümesi ve yer de ifltirmesi gerekir. Yürümesi için de zaman gereklidir. Bu yüzden hiç bir mekan, zaman olmaks z n kavranamaz (Tanizaki 1977, 15-81). Mekana giren fl k, var olan objeleri her zaman ayn fliddette ve ayn yönden ayd nlatmaz. Ifl k miktar, güne, aya ve mevsimlere göre de ifliklik gösterir. Impressionist (izlenimci) ressamlar, nesneleri oldu u gibi de il, nas l görünüyorlarsa, o flekilde ifade ederler. Ana sorunu, görmek ve resmetmektir (Mach 1991, 5-9). Impressionizmle beraber, fl k bir araç olmaktan ç k p, bir de er olarak kabul edilir. Kullan lan fl k gün fl d r, mpresssionistlerin en büyük kefliflerinden biri olmufltur; ancak bu keflifle, fl k, renk ile el ele vererek renkli fl k halinde resim sanat nda ortaya ç km flt r (Tunal 1996, 49). Ifl k sadece bir ayd nlanma arac olmaktan ç karak, do ayla bütünleflmeye bafllar. Söz edilen fl k; Beyaz fl k de il, tayflardan meydana gelmifl prizmatik bir fl kt r. Ifl k, renklerden ibaret oldu u gibi, renkler de yine günefl fl n n tayflar d r (Tunal 1996, 52). O güne kadar kabul edilmifl fl k-renk olgusu, gerçekçi görmeye bafllamakla birlikte, form ve mekanlar n farkl saatlerde farkl renklere büründü ünü ortaya ç karm flt r. Impressionist olan olgular, an lardan oluflmaktad r. Bir mimari yap için de bu kuram geçerlidir. Gerek iç mekan, gerekse d fl mekan resmedilirken, bu dönemde ayn yap ayn gün içinde farkl saatlerde resmedilir. 19.yy da keflfedilen fl n gücü ileride mimarlar n tasar mlar n destekleyecektir. Güneflin de iflik konumlar mimari bir mekanda fl a ba l olarak farkl mekan izlenimleri verir. Yap n n üç boyutu sabit olmas na ra men, de iflen zaman boyutu, mekan alg lan fl na da farkl boyutlar ekleyerek, çeflitli mekan görünüfllerini oluflturur. Yer yüzünde bir insan n mekan nas l gördü ü, beyninde mekan kavram n n nas l alg land, fl n mimari mekana olan etkisinin önemini anlamak aç s ndan önemlidir. 2.7.3. Do al fl k Mimari mekana fl k arac l ile verilecek etkinin temelinde üç mekan çeflidi yer al r. Bunlardan en temel olan iki kavram ayd nl k ve karanl k mekanlard r. Birinde fl k fazlas yla hakim oldu undan iç mekana, bir d fl mekan izlenimi verir. Di erinde ise karanl n hakimiyeti vard r. Yukar dan ayd nlat lan mekanda yap yeni bir tan m kazanarak mekan tasar m na önemli bir katk da bulunur. Tepeden giren fl k ilk tavan oluflturan elemanlara yans yarak formun daha fazla önem kazanmas na neden olur. Mekana do al fl almak için aç lan yar klar da birer fl k kayna d r. Mekan n ayd nl k seviyesinin çok düfltü ü bir lofl ortam, boyutsuzluk hissi uyand r r ve fl ktan karanl a olan bu süreçte nitelikle, nicelik aras nda bir geçifl yaflan r. Ayd nl k seviyesi yüksek mekanlara en çok modernizme geçifl s ras nda rastlan r. Bu tür mekanlara ilk örne i Crystal Palace oluflturmaktad r. Ifl kl l k, düzen ve temizlikle iliflkilendirilir. Tepeden gelen fl n sembolik ve tasvire dayal özelli i vard r. Tepeden gelen fl k, yandan gelen fl a nazaran, mekana direkt olarak girer. Günefl ve parlak yap s, göz kamaflt r c etkisiyle, tüm bu duygular n bütünlefltirici bir sembolü olmufltur. Gerçekten de bir mimari mekan içerisinde do al fl n mekan oluflturmas nda küçümsenemeyecek bir yeri vard r. ngiliz mimarisinin önde gelen araflt rmac lar ndan biri olan Chris Abel, bu durumla ilgili olarak binas n anlatan yaz s nda tepeden gelen fl n yaratt etkiyi flöyle anlatm flt r: Bu fl nlar 87

Müge Göker, Saadet Ayt s 88 gökyüzü ayd nl d r ve tabanda oynayan bir kayna a sahiptir. Sekizgenin her köflesinden geçen ve s zan bu fl n etkisi kendisine ait daha küçük ve özel fl klar yarat r (Elaine 1982, 174, 177, 186, 208, 210). Mimar, fl n iç mekanda kullan m fleklini ve hangi durumlarda ne gibi izlenimler yarataca n düflünerek tasarlamal d r. Mimaride düfley ve yatay aras nda temel farkl l klar vard r. Düfley ve yatay ayn güce sahip de ildir. Yukar gitmek, yukar da olmak, afla ya bakmak veya öne arkaya hareket etmekten daha anlaml hareketlerdir (Meiss 1990, 35). Endüstri devriminden önce, yap sistemlerin strüktürel seçene e imkan verememesinden dolay, gün fl s n rl olarak yap n n bir parças olmufltur. Gotik mimarl k döneminde, kaburga, kirifl ve büyük tafl y c ayaklar yeni imkanlar getirmifl olsa da sistem gelifltirilmesi, mimari mekanda fl a yeni kullan m imkanlar do urmufltur. Günümüz mimarisinde ise fl n mekana dahil edilmesi farkl yorumlara sahiptir. Rasmussen?e göre mekan n veya bir objenin niteli inin ortaya do ru konulmas bu farkl l klar n iyi kavranmas yla ilgilidir (Rasmussen 1964, 203). Bir insan d fl mekanda iken, gökyüzünün fleffaf yap l iç bükeyli i ve bina aras ndaki bir konumda yer al r. Gökyüzünün fl, hem yeryüzünde yaflam sa lar, hem de objeleri ve binalar görünür k lar. Gölge, d fl mekanda fl n karanl ima etme durumudur. D fl mekanda gölge ve fl k ölçülemeyen de erlerdir. Mimari mekan n yüzeylerle çevrili olma durumunda, fl n var olmama durumu olan karanl k devreye girer. ç mekanda fl k ve gölge de il, karanl k ve ayd nl k yer al r. Gölge ise karanl n ard ndan gelir. Bu durumu renkle ifade edersek, fl k-beyaz, karanl k-siyah, gölge ise gri dir. Her yönden gelen kontrolsüz fl n gelifli özneyi net olarak yönlendiremedi inden çevreyi yeterli ifade edemez. ç mekanda ise durum farkl d r. Ifl k yans d yüzeyi karanl ktan kurtararak ayd nlat r. Bir mimari mekan n bizi içine almas, gökyüzünün bizi içine almas durumuyla benzerlik gösterir. Plastik sanatlardaki eserlerde kullan lan fl k genellikle sanatç n n iste i do rultusunda yerlefltirilmifltir. Ressam sabit bir fl k kullan m yla, fl n gösterdi i boyutla karfl karfl ya kalmam z sa lar. Heykelt rafl ise tasarlad objenin etraf nda dolaflarak mekan alg s na yaklafl r. Kullan c n n mekan nas l alg lad ve alg lama s ras nda ne gibi anlamsal ve psikolojik yönelimlere girdi i, do al fl n mimari mekandaki anlamsal ve biçim verici rolünün kavranmas bak m ndan önemlidir. Kullan c n n alg lama eyleminin bütünlü ü içerisinde yukar da bahsedilen fl k ve karanl n çeflitli anlamlar n mekandan nas l alg land ve bu sürecin nas l gerçekleflti inin incelenmesi, konunun bütünlü ü aç s ndan önemlidir. Ifl k tasar m sürecini tamamlay c ve mekan n biçimleniflinde önemle gerek duyulan bir ö edir. Bir mimari mekandaki fl n nitelik ve niceli i, insan n duygular nda, çevreyle iletifliminde ve davran fllar nda, ayn zamanda mekana anlam vermesinde büyük etkendir. Ifl n ve gölgenin do ru ve uygun kullan lmas mimarideki estetik alg laman n etkinli ini art r r, çeflitli duygular uyand r r (Altan 1983, 21-23). 2.7.3.1. Ifl k ve Karanl k Ifl k mimari mekan n alg lanmas için gerekli bir kofluldur ve fl n mimari bak mdan bir z tt varsa, o da gölgedir. Ifl k z tl k durumu içinde karanl kla birlikte yaflar. Mimari mekanda gün fl

Ayd nlatma Kontrol Sistemlerinin Hastanelerde Kullan m karanl da beraberinde getirir. Karanl k hakimiyeti verilmek istenilen anlamsal teman n konturlar n çizer ve tan msal bir form oluflturur; fl k ise bu fon içerisinde anlamsal bir hareket imkan bulur ve mekan meydana getirir. Bu do rultuda fl k ve karanl n ayr ayr anlamsal kimliklerinin ve varoluflsal prensiplerinin belirlenmesi gerekir. Ifl k, insan beyninde çok kuvvetli bir beyaz, karanl k ise bir boflluk ve kuvvetli bir siyah olarak sembollerini bulur. Mimari bir mekanda hiçbir eleman, saf fl n sahip oldu u anlamlar yans tamaz. Bir obje ancak fl k varsa görülür. Bu durum fl n mutlaka yan nda bir obje bulundurma durumuna eflittir. Ifl n tafl d anlam n saf olarak kullan labilece i en yetkin baflka bir durum ise, karanl k olma durumudur. Karanl n hakim oldu u bir mekan içinde, fl en iyi yans tacak fl k, tepe fl d r. Tamamen karanl k olan bir mekana yüksek fliddetle gelen tepe fl, dikkatin en yo un yöneldi i ve fl a ait saf anlamlar en iyi tan mlayacak fl kt r. Ifl k var ise mutlaka bir yüzeye çarp p geri yans yacakt r. Ifl n olmad bir ortamda, mekan karanl k olup, hiçbir obje görünmeyecektir. Karanl n hakim oldu u mekanda insan hareket yetene ini kaybedecek, görsel alg kaybolacakt r. Ifl k, var olman n gerçek kayna d r. Ifl k yokluk durumunu vara çeviren ve maddelere can veren ana özdür. Ifl k yeryüzünde var olan uygarl klar izlememizi mümkün k lan yap s yla, bizden önce yarat lm fl olan fleylerin de tarihi süreç içerisindeki durumlar n kavramam z sa lar. Ifl k fizik aç s ndan görülebilen bir olgudur. Fakat görebilmek için de vazgeçilmez bir kofluldur. Ifl k, objeleri ayd nlatarak, onlar görmemizi sa lar. Bazen objelerin kendileri de fl a sahip olabilirler. Bazen de fazla ayd nlat lan bir madde, fl k kayna gibi görünebilir. As l fl k kayna günefl, as l fl k da gün fl d r. 2.7.3.2. Ifl k ve Karanl k Aras ndaki liflki Karanl k bir fon olarak, fl k bu fonda tan ma ulafl r. Ifl k ve karanl k ikilisi hep birbiri ile kavranan ve alg lanan kavramlard r. Dönem farkl l klar ndaki karanl k ve fl a olan çeflitli bak fl aç lar, mimaride farkl yaklafl mlar da beraberinde getirir. Tanizaki ye göre bu farkl l k flöyle ortaya ç kar: O Bat toplumu ile Do u toplumu aras nda belirgin gördü ü fl k-karanl k farkl l na neyin sebep oldu unu düflünmüfltür. Bat l konfor durumunu daha iyi bir hale getirmek isterken, bir Japon sahip oldu u de erlerin huzur içinde olmas n her fleyin üstünde tutar. Bir Bat l için her köflenin ayd nlat lmas, fl n temiz ve yeterli olmas gereklidir (Tanizaki 1980, 170). Asl nda bu durum Bat toplumlar n n akla dayal pozitif bir anlay fl benimsemelerinden dolay d r. Do u toplumlar nda ise, mistik de erlere her zaman daha fazla rastlan r. Bütün bu anlam ve bak fl aç lar içerisinde gölge, bir geçifl eleman olarak bir ara durumu ifade eder. Ifl k ve gölge, mekanlarda çeflitli anlamlar ifade etmek için bir araç olmufl, hacim bütünlü ü içerisinde mekanlara yans mas nda belirleyici olmufltur. 2.7.4. Mimari Mekanda Biçimin fade Kazanmas ve Ifl n Psikolojik Etkisi Bir mekana ve sanat eserine mimar veya sanatç, malzeme, fl k ve renk gibi tasar m elemanlar ile istedi i ifadeyi yükleyebilme imkan na sahiptir. Mimari mekanda biçimin ifade ve anlam kazanmas nda do al fl n oynad rolde malzemenin önemli bir yeri vard r. Farkl ifllevlere yönelik binalarda, o binaya uygun teknik 89

Müge Göker, Saadet Ayt s 90 imkanlar bünyesinde bulunduran malzemeler kullan lmaya çal fl l r. Do al fl k ile malzeme aras ndaki ba lant ise, fl n fliddetine ve gelifl yönüne ba l olarak, de iflkenlik gösterir. Malzemenin yumuflak veya sert karakterde oluflu gibi fiziksel özellikleri, verilmek istenen anlamla uyum içinde olmas için dikkat edilmesi gereken bir husustur. Mimari mekanda do al fl n kullan m ve mekanlar n ayd nlat lmas, o hacimlerden istenen görsel ve psikolojik alg lamalara temel oluflturacak eylemlere göre düzenlenmelidir. 2.7.4.1. Yüzey Yans malar n n ncelenmesi Do al fl n mimaride kullan m, mimarl k için vazgeçilmeyecek bir noktad r. Mekan, fiziksel yap s, ona yüklenilen anlam vb. çeflitli katmanlar n birleflerek oluflturdu u var oluflsal yap s yla karmafl k bir olufluma sahiptir. Bir insan, mekan izlenimine ve kavray fl na ancak görerek ulafl r. Do al fl n mimaride oynad rol sadece mimari mekan görünür k lmak de il, ayn zamanda iç mekan n oluflumunu da sa lamakt r. D fl ve iç mekan birbiriyle karfl l kl etkileflim halindedir. Öncellikle yap lacak flekillendirmede mekana gün fl n n nereden ve nas l al naca sorusuna do ru cevap vermek gerekir. (fiekil 1, fiekil 2, fiekil 3, fiekil 4) Ard ndan fl k, biçimsel olufluma alg sal olarak bir tasar m eleman olarak kat l r ve tasar mda bütünlük içerisinde yer al r. Ifl k, temas etti i yap elemanlar yla karfl t olan gölge arac l yla çeflitli iliflkiler kurar ve meydana gelen kompozisyonda yerini al r. (fiekil 5, 6, 7, 8) Ifl k, bu esnada mekan elemanlar n n biçimini ve kullan lan malzemenin kullan m tarz n ve cinsini belirler. 2.6. Yap da Saydaml k Kriterleri kinci Dünya Savafl sonras nda Avrupa da yenilenme hareketi h zlanm flt r. Bu geliflmeye paralel olarak daha önceki y llarda sadece limonluk ve sera gibi botanik bahçelerin oluflturulmas nda kullan lan saydaml k, geçirgenlik k avramlar, kinci Dünya Savafl sonras nda pavyonlar, kuleler ve daha sonra Avrupa da Gotik kilise yap lar nda kendini göstermifltir. Daha sonraki y llarda da kütüphaneler, garlar, hava alanlar gibi kullan m genele aç k mekanlarda saydaml n kullan ld görülmektedir. fiekil: 1 Pencereler irili, ufakl düzenlenmifl, yar gölgeler oluflmaktad r. Mekanda mistik duygular oluflabilir (Altan 1983a, 42). fiekil: 2 Tek yönde üstte giden flerit pencere, fl k-gölgenin çok sert oluflmas na neden olmaktad r (Altan 1983b, 42). fiekil: 3 Mekanda ayd nl k seviyesi bir önceki örne e göre yüksek olmakla birlikte, yine sert gölge oluflmaktad r (Altan 1983c, 42). fiekil: 4. D fl çevre ölçülü bir biçimde içeriye al nm flt r. Genel ayd nlatma prensiplerine göre ayd nl k düzeyi yeterli miktardad r (Altan 1983d, 43).

Ayd nlatma Kontrol Sistemlerinin Hastanelerde Kullan m fiekil 5. Pencere yüzeyi art r larak, d fl çevre tamamen içeriye al nm flt r. Sert fl k-gölgeler meydana gelmektedir (Altan 1983e, 43). fiekil 6. D fla aç lan pencere ile yar gölgeler oluflturulmufltur (Altan 1983f, 44). fiekil 7. Düfley pencere fleritleri ile sert fl k-gölge ve yar gölgeler oluflturularak, uyar c bir mekan yarat lm flt r (Altan 1983g, 44). fiekil 8. Yatay pencereler, fl k-gölge belirsizli i oluflturmufltur (Altan 1983g, 45). 17 Bu dönemde kullan lan metal konstrüksiyon sistemler d flar dan yap ya monte edilmektedir. 1950 li y llarda perde duvarlar ve cam duvarlar birbirleriyle k yaslan r duruma gelmifltir. 50 ve 60 l y llarda teknolojinin geliflimiyle cephelerde renkli camlar kullan lmaya bafllan r. Renkli reflektif camlar binalara yap sal olarak farkl l k getirdi i gibi gün fl ve günefl fl n n fliddetine göre pembeden mavi-kahverengiye ve bronza giden renkleriyle yap lara ayr cal k katmaya bafllad görülür. 20. yüzy l n bafllar ndan itibaren ve günümüzde saydaml k denince ak llarda cam ile enerji ayn anda yer almaktad r. Solar duvar sistemi tasar m termal s kontrolünü s y emerek ve yans tarak elde etmeye dayan r. Modern yap larda hem hafif hem de ayd nl k sa layan yap elemanlar ile fl k geçiren konstrüksiyon uygulamalar ço alm flt r. Yap larda kullan lan alüminyum, titanyum, cam, vb. malzemeler ile yarat lan aç kl klarla saydaml k kavram yo un olarak hissettirilmektedir. Sonuç Mimarl kta mekan kurgusu ifllevsellikle do rudan iliflkilidir. Kütle, cephe, mekan iliflkileri, tafl y c sistemler ve çevresel faktörler yap n n ifllevselli ini oluflturur. Yap larda kullan lan, saydaml sa layan malzemelerden biri olan cam, 20. yy. mimarisinde en çok kullan lan yap eleman d r. Mimarl kta fleffafl k her dönemde tart fl lmakla birlikte cam, yap n n d fl bölümünün saydam bir strüktüre dönüflmesine yol açmaktad r. Cam; içerinin görüntüsüyle, yans malar n çak flmas n sa layarak farkl fl k oyunlar meydana getirir. Hacimde, gün fl ve günefl fl n n gün boyunca de iflimine ba l olarak lamba fl n n kullan m ile düzgün yay lm fl bir ayd nl n oluflmas na ba l olarak görsel konfor ve optimum çal flma koflullar sa lanmaktad r. Ülkemizde üretilen elektrik enerjisinin büyük bir k sm n n ayd nlatma amac ile kullan ld düflünülürse, yapay ayd nlatma düzeninde lambalar n d fl ortamdaki ayd nl k de iflimine göre kademeli bir flekilde kullan lmas enerji tasarrufu aç s ndan oldukça önemlidir. Bir mekan ayd nlat rken, kullan lan ayd nlatma türü ne olursa olsun, fl n fliddeti, parlakl, rengi, yönü ve gölge oranlar n n insan n fizyolojik, psikolojik gereksinimlerini 91

Müge Göker, Saadet Ayt s dikkate alarak de erlendirmek gerekir. Tasar mc n n görevi, koflullara göre fiziksel ve duygusal kullan m ve be eni sa layacak bir mekan yaratmakt r. Duygusal isteklerin ve ihtiyaçlar n uygun çözümleriyle mekanlardaki insanlar duygusal aç dan tatmin edilebilmelidir. Tasar mc n n yarataca çevrenin alg lanmas nda birinci etken olan fl k ö esini bilinçli olarak kullanabilmesi için fl n fiziksel özelliklerinin yan s ra psikolojik etkilerinin de iyi bilinmesi gereklidir KAYNAKÇA Altan, lhan. 1983. Mimaride Ifl k Gölge liflkilerinin Psikolojik Etkileri Üzerine Bir Araflt rma. Yay nlanmam fl Doktora Tezi, Y.T.Ü. Mimarl k Fakültesi. Amheim, Read. 1976. Vision of Artifact, England: Springer Pub. Co. Ardel, Ahmet. 1960. Umumi Co rafya Dersleri Cilt 1, stanbul: Klimatoloji,.Ü. Co rafyaenstitüsü Neflriyat, Say :7. Demir, Ataman. 1986. Günefl Ifl n m ndan Korunmak ve Yararlanmak Amac yla Mimaride Al nan Tedbirler Üzerine Bir Araflt rma, stanbul: Mimar Sinan Üniversitesi Yay n, No: 12. Elaine, Swain. 1982. The Shadow of a Thought. Stockholm: Metaphysical Book Publishers. Kotran. 1986. 20. yy. Mimarl na Bak fl. Ankara: ODTÜ. Mach, Ernst. 1991. Die Analyse der Empfindungen. Deutschland: Wissenschaftliche Buchgesellschaft. Meiss, Pierre. 1990. Elements of Architecture, from Form to Place. London: E&FN Spon. Panofsky, Erwin. 1974. Idea: A Consept In Art Theory. New York: Icon. Rasmussen, Steen. 1964. Experiencing Architecture. New York: The MIT Press. Tanizaki, Junichiro. 1980. In Praise of Shadows. New Haven: Leetes Island Books. Tunal, smail. 1996. Felsefenin Ifl nda Modern Resim. stanbul: Remzi Kitabevi. 92