Lindgren-Turan Operasyonunda Kullanılan Rijid İnternal Vidaların Değerlendirilmesi



Benzer belgeler
HALLUKS VALGUS TEDAVÝSÝNDE UYGULADIÐIMIZ PROKSÝMAL METATARSAL KRESENT OSTEOTOMÝ SONUÇLARIMIZ

DÜZCE TIP DERGİSİ DÜZCE MEDICAL JOURNAL

HALLUKS VALGUSU OLAN HASTLARDA MC BRIDE VE CHEVRON YÖNTEMLERININ KARŞILAŞTIRILMASI

Halluks valgus tedavisinde kresentik distal metatarsal osteotomi: İki farklı tespit yöntemiyle ileriye dönük, randomize, kontrollü bir çalışma

Erişkinlerde orta ve ağır dereceli halluks valgus deformitesinin tedavisinde Simmonds-Menelaus tekniği

Anatomi. Ayak Bileği Çevresi Deformitelerinde Tedavi Alternatifleri. Anatomi. Anatomi. Ardayak dizilim grafisi (Saltzman grafisi) Uzun aksiyel grafi

Halluks Rijidus'ta Güncel Tedavi Yöntemleri:

Umut Yavuz, Murat Gül, Devrim Özer, Bilal Demir, Ferdi Dırvar, Yavuz Kabukçuoğlu

ÖRNEK BULGULAR. Tablo 1: Tanımlayıcı özelliklerin dağılımı

HALLUKS VALGUS CERRAHİ TEDAVİSİ SONRASI METATARS UZUNLUĞUNDAKİ DEĞİŞİMİN KLİNİK SONUCA ETKİLERİ

DIFFERENT CORRECTIVE METHODS OF THE TREATMENT MAL-.UNITED UPPER PROXIMAL END OF FEMORAL FRACTURES. ren pek çok vak'a kliniğimize müracaat

Metakarp Kırıkları ve Tedavileri

ALT EKSTREMİTEDEKİ FLEP UYGULAMALARI

Halluks valgus tedavisinde proksimal oblik kresentik osteotomi ve k sa dönem sonuçlar

Postmenopozal Kadınlarda Vücut Kitle İndeksinin Kemik Mineral Yoğunluğuna Etkisi

Çocukluk çağı kubitus varus deformitelerinin düzeltilmesinde distal humerus ters V osteotomisi sonuçları

İleri evre Freiberg hastalığında cerrahi tedavi

CERRAHÝ OLARAK TEDAVÝ EDÝLEN MALLEOL KIRIKLARINDA FONKSÝYONEL SONUÇLARIN DEÐERLENDÝRÝLMESÝ

HALLUKS VALGUS (Hallux Valgus)

SERVİKAL YETMEZİĞİNDE MCDONALDS VE MODDIFIYE ŞIRODKAR SERKLAJ YÖNTEMLERININ KARŞILAŞTIRILMASI

2) AYAK DEFORMİTELERİ ve ORTEZLERİ

Halluks valgusun cerrahi tedavisinde Lindgren ve Turan ameliyatı ile aldığımız sonuçlar

Özgün Çalışma / Original Article

Serebral Palside Algoritmalar

Etyoloji Halluks valgus etyolojisi intrinsik ve ekstrinsik sebepler olarak değerlendirilmektedir.

Plato Tibia ve ÖĞRENCİ DERS NOTLARI. Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Dalı

HALLUKS VALGUS CERRAHİ TEDAVİ SONUÇLARIMIZ

YÜKSEK TİBİAL OSTEOTOMİ

MAKSİLLER ANTERİOR SEGMENTAL OSTEOTOMİ İLE KLAS II ANTERİOR OPEN-BİTE TEDAVİSİ. Orhan GÜVEN*, Ahmet KESKİN**, Adnan ÖZTÜRK*** ÖZET

Ayak başparmağının hastalıkları: Halluks valgus ve halluks rigidus. Önder Kılıçoğlu

29 Ekim 2015, Perşembe

Genç erişkin femur boyun kırıklarında açık redüksiyon ve internal fiksasyon sonuçları

Femur Boyun Kırıklarında İnternal Fiksasyon

Hammertoe Düzeltme Sistemi

24. ULUSAL TÜRK OTORİNOLARENGOLOJİ & BAŞ - BOYUN CERRAHİSİ KONGRESİ

Distal Radio Ulnar Eklem Yaralanmaları. Doç. Dr Halil İbrahim Bekler

Distal Radius Kırıkları

FIRAT ÜNİVERSİTESİ HASTANESİ ORTOPEDİ VE TRAVMATOLOJİ ANA BİLİM DALI MALZEME LİSTESİ

BÜYÜK ADRENAL KİTLELERDE LAPAROSKOPİK CERRAHİ

Geriatrik Hastalardaki İntertrokanterik Femur Kırıklarının Eksternal Fiksatörle Tedavisi

Basit ve Parçalı Olekranon Kırıklarında Plak Vida Osteosentez ile Gergi Bandı Tekniğinin Klinik Karşılaştırması

AYAK TIRNAK BATMASININ SEGMENTER MATRÝKS

HALLUX VALGUS'UN KELLER OPERASYONU ile TEDAViSi VE NETIcELERi

Atıf BAYRAMOĞLU Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp Anabilim Dalı ERZURUM

KALÇA PARSİYEL ENDOPROTEZLERDE ASETABULER EROZYONUN DEĞERLENDİRİLMESİ

T.C. İZMİR KÂTİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ ATATÜRK EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ

Osteoporotik yaşlı hastalarda pertrokanterik kırıkların eksternal fiksasyonla tedavisi

Proksimal Tibia Medial Açık Kama Osteotomisinde Lateral Plato Kırığı Oluşumunu Önlemek İçin Alternatif Uygulama: Dana Tibialarında Deneysel Çalışma +

Pediatrik Gartland Tip 3 Suprakondiler Humerus Kırıkları Cerrahi Tedavisinde Erken Dönem Sonuçlarımız

Çekiç parmakta açık redüksiyon ve K-teli ile internal tespit: Orta dönem takip sonuçları

Varus Gonartrozunda Medial Açık Kama Osteotomisi Tedavileri ve Uzun Dönem Sonuçları

Weber B tipi ayak bileği kırıklarının kilitli anatomik distal fibula plağı ile tedavisi

Halluks Valgus Deformitesinin Yaşam Kalitesi Üzerine Etkisi

OMUZ VE DİRSEK BÖLGESİ YARALANMALARI

DARCO MIS ÖN AYAK VİDASI Bu pakette aşağıda belirtilen diller mevcuttur:

Proksimal humerus parçalı kırıklarının cerrahi tedavisinde mini-açık redüksiyon ile kapalı. redüksiyon sonrası telleme yöntemlerinin karşılaştırılması

ORTOPEDİK CERRAHİ GİRİŞİMLERLE İLİŞKİLİ İNFEKSİYONLARIN İRDELENMESİ. Dr. Hüsrev DİKTAŞ Girne Asker Hastanesi/KKTC

STABİLİZASYON VE KIRIK FİKSASYONU

İntertrokanterik Femur Kırıklarının Tedavisi İçin Proksimal Femur Çivisinin Kullanımı (Veronail İle Tedavi)

AYAK ve AYAK BİLEĞİNDE

Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesinin Beş Yıllık ( ) Kansere Bağlı Ölüm Kayıtlarının Değerlendirilmesi

Hakkari Devlet Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Kliniği, Hakkari 3

KIRIK FİKSASYONU Bu paketde aşağıda belirtilen diller mevcuttur:

Erkan ALATAŞ 1, Banuhan ŞAHIN 2 *, Sevgi ÖZKAN 3, Metin AKBULUT 4

LAPAROSKOPİK SLEEVE GASTREKTOMİ SONRASI METBOLİK VE HORMONAL DEĞİŞİKLİKLER

TDB AKADEMİ Oral İmplantoloji Programı Temel Eğitim (20 kişi) 1. Modül 29 Eylül 2017, Cuma

Dördüncü ve beşinci karpometakarpın kırıklı çıkıkları

İKİ KÖPEKTE FEMURUN MEDİAL KONDİLUS KIRlGININ (SALTER-HARRİs Tİp III)

25. Ulusal Türk Ortopedi ve Travmatoloji Kongresi 27 Ekim 1 Kasım 2015

S.B. stanbul E itim ve Araflt rma Hastanesi, I. Ortopedi ve Travmatoloji Klini i 2

Biyolojik Biyomekanik İmplant Başarısızlığı İmplant Başarısızlığı Krestal Kemik Kaybı Protez Komplikasyonları Mekanik Süreçler

Skafoid Kırık Perilunat Çıkık

Biyomekatronik Sistemler. Kemik Uzatma Sistemleri. Erhan AKDOĞAN, Ph.D.

Tiroidektomi Sonrası Hipokalsemi Gelişiminde İnsidental Paratiroidektominin, Hastaya Ait Özelliklerin ve Cerrahi Yöntemin Etkilerinin İncelenmesi

Rejyonel Anestezi Sonrası Düşük Ayak

PELViK OSTEOTOMlLERIN BAŞARısızlıK NEDENLERi (+) OZET

Femur Boyun Kırıklarının Tedavisinde Valgus Angulasyon Osteotomisi

Tibia Pilon Kırıklarında Fonksiyonel Bir Tedavi Yöntemi: Đlizarov Eksternal Fiksatör

Paratiroid Kanserinde Yönetim İzmir den Üç Merkezli Deneyim

Köpek ve Kedilerde Malunion Olguları

İleri Derece Tibia Cisim Deformitesinde Akut Düzeltme: Olgu Sunumu

SAĞLIK ÇALIŞANLARIN GÜVENLİĞİ VE ETKİLEYEN FAKTÖRLER (TÜRKİYE NİN GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİNDE BEŞ FARKLI HASTANE ÖRNEĞİ)

ET İ UYGULAYALIM MI?

KİNEZYOLOJİ ÖĞR.GÖR. CİHAN CİCİK



Kemal ALTUNATMAZ* The Use of Interlocking Nail In Fracture Treatment

SINIRLI YÜZEY DEĞİŞTİRME BAŞARILI MI?

ORTHOLOC 3Di AYAK REKONSTRÜKSİYONU

Salter ve Pemberton Pelvik Osteotomilerinde İliak ve Femoral Otogreft Uygulamalarımızın Karşılaştırılması

Kompleks humerus alt uç kırıklarının paralel plaklama tekniği sonrası fonksiyonel sonuçları

Proksimal humerusun iki parçalı kırıklarının eksternal fiksatörle tedavisi

MANDİBULA FRAKTÜRLERİNE "LAG" VİDA KULLANIMI

Uzun Kemik Metafizer Kirik Civilemesinde Yontemler: teknik kolaylıklar ve püf noktaları

Bilim Uzmanı İbrahim BARIN

Radius Alt uç Kırıklarından sonra gelişebilen Distal Radioulnar Eklem(DRUE) Sorunlarının Erken Dönemdeki Tedavisi. Dr. Ayhan Kılıç

Bariatrik cerrahi amacıyla başvuran hastaların depresyon, benlik saygısı ve yeme bozuklukları açısından değerlendirilmesi

SAĞLIK BK-2-ERCAN OLCAY. Tarih Aralığı: Haber Sayısı: 12

Renal Biyopsi İşlemine Bağlı Ağrının Değerlendirilmesi

Transkript:

Araştırmalar / Researches DOI: 10.5350/BTDMJB201410305 Lindgren-Turan Operasyonunda Kullanılan Rijid İnternal Vidaların Değerlendirilmesi Gökhan Peker 1, Evren Karaali 2, Mustafa Gökhan Bilgili 2, Ersin Erçin 2, Alkan Bayrak 2, Mustafa Cevdet Avkan 2 1 Trabzon Kanuni Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Ortopedi ve Travmatoloji Kliniği, Trabzon 2 Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Ortopedi ve Travmatoloji Kliniği, İstanbul ÖZET Lindgren-Turan operasyonunda kullanılan rijid internal vidaların değerlendirilmesi Amaç: Bu çalışmada Lindgren-Turan osteotomisi sonrası tespitte kullanılan üç farklı rijid internal tespit vidalarının düzeltmeyi koruma etkinlikleri araştırıldı. Gereç ve Yöntem: Çalışmamızda, halluks valgus tanısı ile 2007 ile 2012 yılları arasında opere edilen ve Lindgren-Turan osteotomisi uygulanan 60 hastanın 86 ayağı retrospektif olarak değerlendirilmiştir. Herbert vidası, kanüllü başsız vida ve 2.7 mm kortikal vida ile tespit yapılan hastalar üç gruba ayrıldı. Hastaların ameliyat öncesi, ameliyat sonrası erken dönem ve geç dönemde halluks valgus açıları, intermetatarsal açıları ve distal metatarsal artiküler açıları ölçüldü. Lindgren-Turan osteotomisinde kullanılan farklı vida tipleri bu açılar kıyaslanarak değerlendirildi. Bulgular: Kanüllü başsız vida grubunun erken ve geç ameliyat sonrası halluks valgus açısı ortalamaları arasında istatistiksel olarak anlamlı fark gözlenmezken Herbert vidası ve kortikal vida grubunda erken ameliyat sonrası halluks valgus açısı ortalamaları geç ameliyat sonrası ortalamalarından istatistiksel olarak anlamlı derecede düşük bulunmuştur. Herbert vidası ve kanüllü başsız vida grubunun erken ve geç ameliyat sonrası intermetatarsal açı ortalamaları arasında istatistiksel olarak anlamlı fark gözlenmezken kortikal vida grubunda erken ameliyat sonrası intermetatarsal açı anlamlı derecede düşük bulunmuştur. Tüm vida gruplarında erken ameliyat sonrası ile geç ameliyat sonrası distal metatarsal eklem açısı ortalamaları arasında anlamlı bir fark bulunmamıştır. Sonuç: Lingdren-Turan osteotomisinde kortikal vidalarla yapılan fiksasyon sonrasında geç ameliyat sonrası dönemde hem intermetatarsal açıda hem de halluks valgus açısında anlamlı derecede düzelme kaybı olduğu görülmüştür. Bizim çalışmamızda ise kanüllü başsız vidalarla daha az redüksiyon kaybı görülmüştür. Anahtar kelimeler: Halluks valgus, osteotomi, vida, fiksasyon ABSTRACT Evaluation of rigid internal screws used in Lindgren-Turan operation Objective: In this study, the efficiency of three different rigid screw types on preserving reduction in Lindgren-Turan osteotomy is investigated. Material and Methods: Between 2007-2012, 86 feet of 60 patients who underwent Lindgren-Turan osteotomy procedure due to hallux valgus deformity in our clinic were retrospectively evaluated. Fixation was done by Herbert screws, cannulated headless screws and 2.7 mm cortical screws. Hallux valgus angles, intermetatarsal angles and distal metatarsal articular angles were evaluated in preoperative, early postoperative and late postoperatively. Different rigid internal screws which are used in fixation after Lingdren-Turan osteotomy were evaluated by these angles. Results: While there was no statistically significant difference between averages of hallux valgus angles at early and late postoperative controls in cannulated headless group, the difference was significant in Herbert screw and 2.7 mm cortical screw groups. While there was no statistically significant difference between averages of intermetatarsal angles at early and late postoperative controls in cannulated headless and Herbert screw groups, the difference was significant in 2,7 mm cortical screw group. There was no statistically significiant difference between avareges of distal metatarsal articular angles at early and late postoperative controls in all screw groups. Conclusion: In fixation of osteotomy site by 2.7 mm cortical screws after Lindgren-Turan osteotomy, there was significant correction decrement at late postoperative intermetatarsal and hallux valgus angles. There was less reduction loss with cannulated headless screws in our study. Key words: Hallux valgus, osteotomy, screw, fixation Bakırköy Tıp Dergisi 2014;10:111-115 Yazışma adresi / Address reprint requests to: Dr. Gökhan Peker Trabzon Kanuni EAH, Ortopedi ve Travmatoloji Kliniği, Trabzon Telefon / Phone: +90-532-588-7051 Elektronik posta adresi / E-mail address: drgokhanpeker@gmail.com Geliş tarihi / Date of receipt: 31 Mart 2014 / March 31, 2014 Kabul tarihi / Date of acceptance: 11 Haziran 2014 / June 11, 2014 Bakırköy Tıp Dergisi, Cilt 10, Sayı 3, 2014 / Medical Journal of Bakırköy, Volume 10, Number 3, 2014 111

Lindgren-Turan operasyonunda kullanılan rijid internal vidaların değerlendirilmesi GİRİŞ Halluks valgus, erişkinlerde daha sık olmak üzere, adolesanlarda da görülebilen, kadınlarda erkeklere oranla daha sık rastlanan, etyolojisi net olarak açıklananamış bir ayak deformitesidir. Etyolojisinde ekstrinsik ve intrinsik faktörler rol oynamakla birlikte bayanlarda daha sık görülür. En sık kullanılan değerlendirme parametreleri halluks valgus açısı ve intermetatarsal açıdır. Günümüzde halluks valgusun tedavisinde konservatif ve cerrahi yöntemler olmak üzere çeşitli tedavi yöntemleri kullanılmaktadır. Literatürde, halluks valgus tedavisi için 130 un üzerinde cerrahi prosedür tanımlanmıştır ve ne yazık ki bunların hiçbiri hastalığın tüm komponentlerini tam olarak tedavi edememektedir (1). Bu yöntemlerin hiçbirisi tek başına hastalığın tüm komponentlerini düzeltmede tam etkili değildir. Metatarsal osteotomilerin ana amacı intermetatarsal açıyı düşürmektir. Osteotomi sahasına göre distal, şaft ve proksimal osteotomiler tanımlanmıştır. Hafif ve orta vakalarda genellikle distal osteotomiler kullanılırken ağır vakalarda proksimal osteotomiler tercih edilir. Bu deformiteyi düzeltmede en sık kullanılan osteotomi bölgesi birinci metatars başıdır. Bu prosedürlerin uygulanma popularitesindeki artış ile paralel gelişen emilebilir ve ya emilemeyen vida ve tel gibi çeşitli kemik fiksasyon tekniklerindeki gelişmeler, bu prosedürlerin stabilitesinde implantların kullanılmasını standart hale getirmiştir. Bu çalışmada Lindgren-Turan osteotomisi sonrası tespitte kullanılan kortikal vidaların, gömülebilen başsız vidaların ve Herbert vidalarının düzeltmeyi koruma etkinlikleri araştırıldı. GEREÇ VE YÖNTEM Çalışmamıza, halluks valgus tanısı ile 2007 ile 2012 yılları arasında Lindgren-Turan osteotomisi uygulanan ve osteotomi sonrası altıncı hafta veya üzerinde çekilen grafilerde sağlıklı kemik kaynama dokusu olan ve muayenesinde kaynamama veya geç kaynamayı düşündürecek bulgu saptanmayan 60 hastanın 86 ayağı dahil edildi. Lindgren-Turan osteotomisi yapılan ve enfeksiyon, ameliyat sonrası travma gibi nedenlere bağlı olarak kaynama sağlanmadan implantları çıkarılan hastalar çalışmaya dahil edilmedi. Bu hastaların bilgilerine arşiv dosyaları taranarak ulaşıldı ve retrospektif olarak değerlendirildi. Lindgren-Turan osteotomisi yapılan ve enfeksiyon, ameliyat sonrası travma gibi nedenlere bağlı olarak kaynama sağlanmadan implantları çıkarılan hastalar çalışmaya dahil edilmedi. Gruplara göre hastaların demografik özellikleri ve takip süreleri Tablo 1 de verildi. On altı hastanın 26 ayağında Herbert vidası, 18 hastanın 24 ayağında kanullü başsız vida, 26 hastanın 36 ayağında 2.7 mm kortikal vida ile fiksasyon yapıldı. En kısa süreli takip edilen hastanın takip süresi 6 ay, en uzun süre takip edilen hastanınki ise 52 aydır. Hastaların değerlendirilmesinde ameliyat öncesi, erken ameliyat sonrası (ameliyat sonrası altıncı hafta) ve geç ameliyat sonrası (ameliyat sonrası altıncı ay ve üzeri) olarak çekilen ayakta basarak ön-arka ve yan grafiler kullanıldı. Bu grafilerde halluks valgus açısı, intermetarsal açı ve distal metatarsal artiküler açı değerlendirildi. Lindgren-Turan osteotomisinde kullanılan üç farklı vidayla tespit yönteminin düzeltmeyi koruma etkinlikleri, bu açılardaki değişim ölçülerek değerlendirildi. Bu çalışmada istatistiksel analizler NCSS (Number Cruncher Statistical System) 2007 Statistical Software (Utah, USA) paket programı ile yapıldı. Verilerin değerlendirilmesinde tanımlayıcı istatistiksel metotların (ortalama,standart sapma,median, interquartil range) yanı sıra normal dağılım gösteren değişkenlerin gruplar arası karşılaştırmasında tek yönlü varyans analizi, alt grup karşılaştırmalarında Tukey çoklu karşılaştırma testi, grupların tekrarlayan ölçümlerinde tekrarlayan varyans analizi, alt grup karşılaştırmalarında Newman Keuls çoklu karşılaştırma testi, normal dağılım göstermeyen değişkenlerin grupların karşılaştırmasında Kruskal Wallis testi, alt grup karşılaştırmalarında Dunn s çoklu karşılaştırma testi, nitel verilerin karşılaştırmalarında ki-kare testi kullanıldı. Sonuçlar, anlamlılık p<0.05 düzeyinde değerlendirildi. BULGULAR Tablo 1 de halluks valgus açılarına göre karşılaştırma gösterildi. Herbert vidası grubunda ameliyat öncesi halluks valgus açısı, intermetatarsal açı ve distal metatarsal eklem açı ortalamaları erken ve geç ameliyat sonrası ortalamalarından istatistiksel olarak anlamlı derecede yüksek bulunurken (p<0.05), erken ameliyat sonrası halluks valgus açısı ortalamaları geç ameliyat sonrası ortalamalarından istatistiksel olarak anlamlı derecede düşük bulundu (p=0.001). Erken ve geç ameliyat sonrası intermetatarsal açı ve distal metatarsal eklem açısı ortalamaları arasında ise ista- 112 Bakırköy Tıp Dergisi, Cilt 10, Sayı 3, 2014 / Medical Journal of Bakırköy, Volume 10, Number 3, 2014

G. Peker, E. Karaali, M. G. Bilgili, E. Erçin, A. Bayrak, M. C. Avkan Tablo 1: Hastaların demografik özellikleri ve takip süreleri Grup Herbert Vidası Grubu Kanule Başsız Vida Grubu Kortikal Vida Grubu Yaş 51.11±10.6 42.78±10.87 50.58±16.8 Cinsiyet Erkek 0 (%0) 4 (%22.2) 4 (%15.4) Kadın 16 (%100) 14 (%77.8) 22 (%84.6) Takip süresi (ay) Ort±SS 13.77±8.65 11.42±3.09 17.33±13.52 Tablo 2: Halluks valgus açılarına göre karşılaştırma Ameliyat öncesi / Erken Ameliyat sonrası 0.0001 0.0001 0.0001 Ameliyat öncesi / Geç Ameliyat sonrası 0.0001 0.0001 0.0001 Erken Ameliyat sonrası / Geç Ameliyat sonrası 0.0001 0.226 0.005 Tablo 3: İntermetatarsal açılarına göre karşılaştırma Ameliyat öncesi / Erken Ameliyat sonrası 0.0001 0.0001 0.0001 Ameliyat öncesi / Geç Ameliyat sonrası 0.0001 0.0001 0.0001 Erken Ameliyat sonrası / Geç Ameliyat sonrası 0.231 0.350 0.0001 Tablo 4: Distal metatarsal eklem açılarına göre karşılaştırma Ameliyat öncesi / Erken Ameliyat sonrası 0.002 0.012 0.002 Ameliyat öncesi / Geç Ameliyat sonrası 0.027 0.021 0.002 Erken Ameliyat sonrası / Geç Ameliyat sonrası 0.180 0.791 0.534 tistiksel olarak anlamlı fark gözlenmedi (p>0.05) (Tablo 2, Tablo 3, Tablo 4). Kanüllü başsız vida grubunda ameliyat öncesi halluks valgus açısı, intermetatarsal açı ve distal metatarsal eklem açı ortalamaları erken ve geç ameliyat sonrası ortalamalarından istatistiksel olarak anlamlı derecede yüksek bulunurken (p<0,05), erken ve geç ameliyat sonrası aynı açıların ortalamaları arasında istatistiksel olarak anlamlı fark gözlenmedi (p>0,05) (Tablo 2, Tablo 3, Tablo 4). Kortikal vida grubunda ameliyat öncesi halluks valgus açısı, intermetatarsal açı ve distal metatarsal eklem açı ortalamaları erken ve geç ameliyat sonrası ortalamalarından istatistiksel olarak anlamlı derecede yüksek bulunurken (p<0.05), erken ameliyat sonrası halluks valgus açısı ve intermetatarsal açı ortalamaları geç ameliyat sonrası ortalamalarından istatistiksel olarak anlamlı derecede düşük bulundu (p=0.005). Erken ve geç ameliyat sonrası distal metatarsal eklem açısı ortalamaları arasında ise istatistiksel olarak anlamlı fark gözlenmedi (p=0.534) (Tablo 2, Tablo 3, Tablo 4). TARTIŞMA Ayakkabı giyen popülasyonun yaklaşık %33 ünde çeşitli derecelerde halluks valgus görülmektedir (2). Halluks valgus deformitesinin distal birinci metatars osteotomisi ile düzeltilmesi ilk olarak 1881 de Reverdin tarafından tariflenmiştir (3). Bu tarihten itibaren 100 ün üzerinde teknik tanımlanmıştır. Distal metatarsal osteotomi sonrası korreksiyon kaybı, osteotomi hattındaki kaymaya bağlı olarak gelişebilir. İnternal fiksasyon kullanımı, distal fragmanın ameliyat sonrası deplasman ihtimalini azaltır (4). İnternal fiksasyon amacıyla çeşitli implantlar kullanılmıştır. Kullanılan metalik implantlar arasında değişik vida tipleri ve kirschner telleri bulunur. Mitchell ve arkadaşları metatarsta hem lateral ve plantar deplasman hem de kısalık oluşturan distal metatarsın biplanar osteotomisini popülarize etmişlerdir (5). Orijinal operasyonda osteotomi bölgesi, açılan iki paralel tünelden geçirilen dikişlerle stabilize edilmiş ve dorsalden bağlanmıştır. Osteotomi yapılan Bakırköy Tıp Dergisi, Cilt 10, Sayı 3, 2014 / Medical Journal of Bakırköy, Volume 10, Number 3, 2014 113

Lindgren-Turan operasyonunda kullanılan rijid internal vidaların değerlendirilmesi kemiğin iyileşmesi sırasında distal fragmanın kontrolündeki zorluk maluniona sebebiyet verebilmiş ve transfer metatarsalji gelişmiştir (6). Bu nedenle Kirschner teller, Steinmann pinleri, staple ve vidalar fiksasyonda kullanılmış ve birçok seride başarılı sonuçlar alınmıştır (6-9). İdeal olarak implant, biyolojik kaynama gelişene kadar stabilizasyonu korumalıdır (10). Hastanın implantlara olan biyolojik reaksiyonu önemli bir konudur. İmplante edilen malzemeye bağlı doku reaksiyonu hem metallere hem de biyoemilebilir implantlara karşı bildirilmiştir (11-13). İmplanta bağlı, implante edilen bölgeye bağlı ve hastaya bağlı olarak çeşitli sebep olan faktörler bildirilmiştir (14). Halluks valgus tedavisinde uygulanan çeşitli osteotomi tekniklerinin bir kısmında, yapılan osteotominin, kullanılan implantın fiksasyona katkısı dışında, kendilerinin de kısmen stabilizasyona katkısı bulunmaktadır. Kanüllü başsız vidaların AO (Arbeitsgemeinschaft für Osteosynthesefragen) vidalarına göre potansiyel avantajı, dorsal kortekse zarar vermeden gömülebilmesidir. Kanüllü başsız vidaların başının olmaması, proksimal yivlerin kortikal kemik altına gömülmesine izin verir ve bu da yumuşak doku irritasyonu ve ilerde vidanın çıkarılma gereksinimini engeller. AO vidaları gibi öncesinde havşalama ihtiyacı olmayan kanüle başsız vidalar kortikal kemiğe, kemik korteksini osteotomi hattına doğru yarma ihtimali olmadan, oblik olarak uygulanabilirler. Kanüllü başsız vidaların kullanımı AO vidalarına göre daha maliyetlidir (15). Popoff ve arkadaşları çalışmalarında her ne kadar kanüllü başsız vidaların AO vidalarına göre daha güvenli fiksasyon sunacağı vaad edilmese de kanüllü başsız vidalar ile fiksasyonun daha sert olduğunu fakat istatistiksel olarak farklılık arz etmediğini bildirmişlerdir (15). Bizim çalışmamızda kortikal vidalarla yapılan fiksasyon sonrasında hem intermetatarsal açıda hem de halluks valgus açısında anlamlı derecede kayıp olduğu görüldü. Halluks valgus açısındaki redüksiyon kaybında medial kapsül plikasyonunun etkisi de göz ardı edilmemelidir ve tek başına implant stabilizasyonunu değerlendirmede kullanılması yeterli değildir. İntermetatarsal açıda ise kapsül plikasyonunun bir katkısı olmadığından implant stabilizasyonunun değerlendirilmesinda daha değerlidir. Levitsky ve arkadaşları çalışmalarında rijid kompresyon vidası uygulamalarında osteotomi sahasında ameliyat sonrası kallus oluşumu açısından kıyasladıklarında, uygulanan rijid fiksasyonu diğer fiksasyon yöntemlerine göre üstün bulmuşlardır (16). Hastalarımızın bazılarında geç ameliyat sonrası dönemde vidaların başlarının bulunduğu bölgede ağrı, basmada ve ayakkabı giymede güçlük şikayeti gelişti. Bu ağrı şikayeti, 2.7 mm lik kortikal vidaların, gömülebilen vidalara göre nispeten daha büyük kalan vida başlarının irritasyonuna bağlı olduğu düşünüldü. Turan ve arkadaşları 2.7 mm paslanmaz çelik kortikal vidaları kullanırken proksimal kemik holünü daha geniş drilleyerek hem osteotomi hattında kompresyon yapmayı hem de vidanın geniş olan başını gömmeyi amaçlamışlardır (17). Gömülebilen başsız vida kullanılan 2 hastamızın 3 ayağında, geç ameliyat sonrası dönemde vidaların gevşeyerek geriye doğru yer değiştirdiğini gördük. Bir hastamızın da bir ayağında 2.7 mm kortikal vida geriye doğru yer değiştirdi. Hastalarımızın bu şikayetleri, osteotomi hattında kaynama sağlandıktan sonra vidaların lokal anestezi altında çıkartılmasıyla geriledi. Olgularımızın sayısının az, takip süresisinin kısa olması ve hastaların tümünün eşit süre ile takip edilememesi çalışmamızın zayıf yönleri arasındadır. Sonuç olarak çalışmamızda kanüllü başsız vida grubunda erken ve geç ameliyat sonrası halluks valgus açısı ortalamaları arasında istatistiksel olarak anlamlı fark gözlenmezken, diğer iki tedavi grubunda fark anlamlı bulundu. Kanüllü başsız vida grubu ve Herbert vidası grubunda erken ve geç ameliyat sonrası intermetatarsal açı ortalamaları arasında istatistiksel olarak anlamlı fark gözlenmezken, kortikal vida grubunda fark anlamlı bulundu. Kortikal vidalarla yapılan tespit sonrasında geç dönemde hem intermetatarsal açıda hem de halluks valgus açısında anlamlı derecede kayıp olduğu görüldü. Bu sonuçlardan yola çıkarak, Lindgren-Turan osteotomisi düzeltmeyi korumada en başarılı tespit yönteminin kanüllü başsız vidayla yapılan, en başarısız yöntemin 2.7 mm kortikal vidayla yapılan tespit olduğu bulundu. KAYNAKLAR 1. Coughlin M.J, Mann R.A. Hallux valgus. In: Coughlin MJ, Mann RA, Saltzman CL (Eds). Surgery of the Foot and Ankle. 8th ed. Philadelphia: Mosby, 2007: p. 183-362. 2. Sim-Fook L, Hodgson AR. A comparison of foot forms among the non-shoe and shoe-wearing Chinese population. J Bone Joint Surg Am 1958; 40: 1058-1062. 114 Bakırköy Tıp Dergisi, Cilt 10, Sayı 3, 2014 / Medical Journal of Bakırköy, Volume 10, Number 3, 2014

G. Peker, E. Karaali, M. G. Bilgili, E. Erçin, A. Bayrak, M. C. Avkan 3. Reverdin J. De la déviation en dehors du gros orteil et de son traitement chirurgical. Trans Internat Med Congress 1881; 2: 408-412. 4. Coughlin M.J. Hallux valgus. J Bone Joint Surg Am 1996; 78: 932-966. 5. Mitchell CL, Fleming JL, Allen R, et al. Osteotomy-bunionectomy for hallux valgus. J Bone Joint Surg Am 1958; 40: 41-58. 6. Blum JL. The modified Mitchell osteotomy-bunionectomy: indications and technical considerations. Foot Ankle Int 1994; 15: 103-106. 7. Teli M, Grassi FA, Montoli C, et al. The Mitchell bunionectomy: a prospective study of 60 consecutive cases utilizing single K-wire fixation. J Foot Ankle Surg 2001; 40: 144-151. 8. Briggs TW, Smith P, McAuliffe TB. Mitchell s osteotomy using internal fixation and early mobilisation. J Bone Joint Surg Br 1992; 74: 137-139. 9. Bonner AC Jr. Rigid internal fixation of the Mitchell-Hawkins osteotomy/bunionectomy with the Herbert Bone Screw. J Foot Surg 1986; 25: 390-393. 10. Papagelopoulos PJ, Giannarakos DG, Lyritis GP. Suitability of biodegradable polydioxanone materials for the internal fixation of fractures. Orthop Rev 1993; 22: 585-593. 11. Thomas KA, Cook SD, Harding AF, et al. Tissue reaction to implant corrosion in 38 internal fixation devices. Orthopedics 1988; 11: 441-451. 12. Frederick J, Hulst TJ, Sundareson AS. Foreign-body reaction to absorbable fixation devices. J Am Podiatr Med Assoc 1996; 86: 396-398. 13. Kalla TP, Janzen DL. Orthosorb: a case of foreign-body reaction. J Foot Ankle Sur 1995; 34: 366-370. 14. Gill LH, Martin DF, Coumas JM, et al. Fixation with bioabsorbable pins in chevron bunionectomy. J Bone Joint Surg A 1997; 79: 1510-1518. 15. Popoff I. The effect of screw type on the biomechanical properties of SCARF and crescentic osteotomies of the first metatarsal. J Foot Ankle Surg 2003; 42: P161-164. 16. Levitsky DR, DiGilio J, Kander R, et al. Rigid compression screw fixation of first proximal phalanx osteotomy for hallux abducto valgus. J Foot Surg 1982; 21: 65-69. 17. Turan I, Lindgren U. Metatarsal osteotomy using internal fixation with compression screws. J Foot Surg 1989; 28: 116-119. Bakırköy Tıp Dergisi, Cilt 10, Sayı 3, 2014 / Medical Journal of Bakırköy, Volume 10, Number 3, 2014 115