Türk Dünyasında Latin Alfabesine Geçiş Süreci (Geçmişten Günümüze ) Ümit Özgür DEMİRCİ*



Benzer belgeler
Ortak Türkçe veya Türk Cumhuriyetleri Ortak Bilişim Türkçesi

DOÇ. DR. HATİCE ŞİRİN USER İN BAŞLANGICINDAN GÜNÜMÜZE TÜRK YAZI SİSTEMLERİ ADLI ESERİ ÜZERİNE

SAKARYA ÜNİVERSİTESİ. Hafta 7

1 İSMAİL GASPIRALI HER YIL BİR BÜYÜK TÜRK BİLGİ ŞÖLENLERİ. Mehmet Saray

ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ İNSANİ BİLİMLER VE EDEBİYAT FAKÜLTESİ ÇAĞDAŞ TÜRK LEHÇELERİ VE EDEBİYATLARI BÖLÜMÜ DÖRT YILLIK-SEKİZ YARIYILLIK DERS PROGRAMI

İkinci Milletlerarası Çağdaş Türk Alfabeleri Sempozyumu (20-21 Kasım 2018) Düzenlendi.

İstanbul da Kurulan Cumhuriyetin İlk Milli Hemşirelik Okulu Kızılay Hemşirelik Lisesi

ÖZGEÇMİŞ (YÖK FORMATINDA)

Prof. Dr. Okan YEŞİLOT Müdür, Marmara Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü, Türkiye

Ortak Türkçe Mümkün Mü? Prof. Dr. Nevzat ÖZKAN Erciyes Üniversitesi Öğretim Üyesi, Türkiye

TÜRKİYE DEKİ ÜNİVERSİTELERDE OKUYAN TÜRK ASILLI ÖĞRENCİLERİN OKUMA ALIŞKANLIKLARINA YÖNELİK ANKET ÇALIŞMASI ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME

DİL PLANLAMASI BAĞLAMINDA TÜRK YAZI DİLLERİNİN GÖRÜNÜMÜ. İçindekiler Tablosu

ARAP HARFLİ ÖZBEKÇENİN İMLÂ ÖZELLİKLERİ:

YAZILI SINAV SORU ÖRNEKLERİ TARİH

T.C. ORTA KARADENİZ KALKINMA AJANSI GENEL SEKRETERLİĞİ. YURT ĠÇĠ VE DIġI EĞĠTĠM VE TOPLANTI KATILIMLARI ĠÇĠN GÖREV DÖNÜġ RAPORU

Stalin konusu ve gerçeğin tahrifi

İÇİNDEKİLER BÖLÜM 1 BÖLÜM 2

TÜRK DÜNYASINI TANIYALIM

FIRAT ÜNİVERSİTESİ DENEYSEL ARAŞTIRMALAR MERKEZİ KURULUŞ VE İŞLEYİŞ YÖNERGESİ

II. ULUSLARARASI TÜRK DÜNYASI KÜLTÜR KONGRESİ ÖZEL BÖLÜMÜ

T.C. ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ AÇIKÖĞRETİM FAKÜLTESİ IV. SOSYAL HİZMET EĞİTİMİ ÇALIŞTAYI SOSYAL HİZMET EĞİTİMİNDE YENİ ANLAYIŞLAR VE

Yrd. Doç. Dr. Bahadır Bumin ÖZARSLAN

TÜRK DİLİ - I İÇİNDEKİLER HEDEFLER DİL AİLELERİ, DİL GRUPLARI, DİL TÜRLERİ. Dil Aileleri Dil Grupları Dil Türleri

ORTA ASYA TÜRK TARİHİ PDF

KARMA TESTLER 03. A) Yalnız l B) Yalnız II. C) Yalnızlll D) I ve II E) I, II ve III. 2. Osmanlı Devleti'nin Birinci Dünya Savaşı'na girmesine,

HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARI ENSTİTÜSÜ. Doç.Dr. Yunus KOÇ

TÜRKĠYE FUBOL FEDERASYONU GENEL KURUL ĠÇ TÜZÜĞÜ

T.C. ORTA KARADENİZ KALKINMA AJANSI GENEL SEKRETERLİĞİ. YURT ĠÇĠ VE DIġI EĞĠTĠM VE TOPLANTI KATILIMLARI ĠÇĠN GÖREV DÖNÜġ RAPORU

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

CUMHURİYET İN İLK YILLARINDA TÜRKİYE DE YENİ DİL VE KÜLTÜR SİYASETİNİN OLUŞMASI

Bilgisayar Destel~li Dil Bilimi ve

2014 YILI EYLÜL AYI MECLİS TOPLANTISI 15. BİRLEŞİM 1. OTURUM

Türk Lehçeleri Arasındaki Aktarma Çalışmalarının Bugünkü Durumu ve Karşılaşılan Sorunlar

PROF. DR. HAYDAR BAġ IN ALMIġ OLDUĞU ULUSLARARASI ÖDÜLLER

Doç. Dr. Ahmet Özcan Çerkeş-ÇANKIRI da doğdu. İlkokulu Elazığ, ortaokulu Kars, lise öğrenimini Antakya da tamamladı. Ankara Üniversitesi Dil ve

ULUSAL Ġġ SAĞLIĞI VE GÜVENLĠĞĠ KONSEYĠ YÖNETMELĠĞĠ BĠRĠNCĠ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar. Amaç ve kapsam

TÜRK DÜNYASI COĞRAFYASINDA YER ALAN ÜLKELER ARASINDAKİ KÜLTÜREL İLİŞKİLERİN GÜÇLENDİRİLMESİNDE EĞİTİM KURUMLARININ ROLÜ

Türkiye Ulusal Coğrafi Bilgi Sistemi Altyapısı Kurulumu FĠZĠBĠLĠTE ETÜDÜ ÇALIġTAYI

Söz konusu ilk toplantıda çoğunluk sağlanamadığı takdirde ikinci toplantı aynı gün ve yerde saat te gerçekleģtirilecektir.

Doç. Dr. MUSTAFA KĠBAROĞLU

Program. AÇILIŞ 15 EKİM :00-12:00 İstanbul Üniversitesi Cemil Bilsel Konferans Salonu

Toplantı No: 1 Tarih: SEKTÖR UYGULAMALARI EĞĠTĠMĠ TAKĠP KOMĠSYON KARARI

T.C. Sağlıklı Kentler Birliği Faaliyet Raporu

T.C. NEVŞEHİR HACI BEKTAŞ VELİ ÜNİVERSİTESİ. Fen Edebiyat Fakültesi Dekanlığı İLGİLİ MAKAMA

ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ. : Nursulu ÇETĠN. Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl. Tarih Kazak Üniversitesi, üstün baģarılı 1995 Kamu Yönetimi

KALĠTE BĠLGĠLENDĠRME TOPLANTISI SONUÇ BĠLDĠRGESĠ. 18 Temmuz Harran Üniversitesi. Ġktisadi ve Ġdari Bilimler Fakültesi

DERS PLANI DEĞİŞİKLİK SEBEBİNİ İLGİLİ SÜTUNDA İŞARETLEYİNİZ "X" 1.YARIYIL 1.YARIYIL 2.YARIYIL 2.YARIYIL. Kodu Adı Z/S T+U AKTS Birleşti

T.C TARSUS BELEDĠYE MECLĠSĠ KARARI

bu Ģekilde Türkiye ye gelmiģ olan sıcak para, ĠMKB de yüzde 400 lerin, devlet iç borçlanma senetlerinde ise yüzde 200 ün üzerinde bir kazanç

18 Nisan 2007 Çarşamba... Bursa Milletvekili Mehmet Emin Tutan ve 2 Milletvekilinin; Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası, Türkiye Halk Bankası Anonim

DHMĠ MENSUPLARI YARDIMLAġMA VAKFININ 2018 YILINDA YAPILAN 2017 YILINA ĠLĠġKĠN 25. OLAĞAN GENEL KURULUNA AĠT TOPLANTI DĠVAN TUTANAĞIDIR.

Sait DĠNÇ Özet. Abstract

(Dış Kapak Örneği) T.C. ÖMER HALİSDEMİR ÜNİVERSİTESİ FEN-EDEBİYAT FAKÜLTESİ ÇAĞDAŞ TÜRK LEHÇELERİ ve EDEBİYATLARI BÖLÜMÜ TEZ ADI BİTİRME TEZİ

ÜNİTE TÜRK DİLİ - I İÇİNDEKİLER HEDEFLER TÜRKÇENİN KİMLİK BİLGİLERİ

tmmob mmo bursa şubesi

KONFEDERASYON FAALĠYET RAPORU

Sayı:2011/20 Ġzmir, 7 Mart UZZK, ZEYTĠNYAĞI ĠHRACATININ GERÇEKLERĠNĠ GÜN IġIĞINA ÇIKARIYOR

ÖZGEÇMİŞ Profesör Tarih/Yakınçağ Celal Bayar Üniversitesi Fen Edebiyat Fak. 2014

Dr. Öğr. Üyesi Abbas KARAAĞAÇLI. 1. Adı Soyadı : Abbas Karaağaçlı 2. Doğum Tarihi : Unvanı : Dr. Öğr. Üyesi 4.

Hazırlayan Muhammed ARTUNÇ 6.SINIF SOSYAL BİLGİER

Doktora Tezi: Kırım Hanlığı nı Kuruluşu ve Osmanlı Himayesinde Yükselişi ( )

İstanbul un Asırlar Boyu Hemşireliğe Tanıklığı. Prof.Dr.Hediye Arslan 12 Mayıs 2010

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Türkiye nin Orta Asya Politikas nda Eksen Kaymas var m?

EĞİTİM VE KÜLTÜR ALANINDA YAPILAN İNKILAPLAR

2014 YILI ARALIK AYI MECLİS TOPLANTISI 20. BİRLEŞİM 1. OTURUM

Ġnternet ve Harekât AraĢtırması Uygulamaları

HER YÖNÜYLE MAHMUT GOLOĞLU SEMPOZYUMU MAYIS 2014 TRABZON PROGRAM

BĠRĠNCĠ BASAMAK SAĞLIK ÇALIġANLARINDA YAġAM DOYUMU, Ġġ DOYUMU VE TÜKENMĠġLĠK DURUMU

Geçmişten Günümüze Türk Dünyasında Alfabe Gelişimi

2008 YILINDA ÜNĠVERSĠTELERĠMĠZĠN MADEN MÜHENDĠSLĠĞĠ BÖLÜMLERĠNE KAYIT YAPTIRAN ÖĞRENCĠLERĠN ÖSS PROFĠLĠ ve ÇEġĠTLĠ BĠLGĠLER

Kazak Hanlığı nın kuruluşunun 550. yılı dolayısıyla Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümümüzce düzenlenen Kazak

ASLAN ÇİMENTO A.Ş FAALİYET RAPORU

ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ FEN-EDEBİYAT VE KÂZIM KARABEKİR EĞİTİM FAKÜLTESİ COĞRAFYA ÖĞRENCİLERİNİN MESLEKİ UYGULAMA GEZİLERİNE İLİŞKİN GÖRÜŞLERİ

MARMARA ÜNİVERSİTESİ ATATÜRK EĞİTİM FAKÜLTESİ EĞİTİM BİLİMLERİ BÖLÜMÜ PDR ANA BİLİM DALI 2018 BAHAR YARIYILI TÜRK EĞİTİM TARİHİ DERSİ İZLENCESİ

YAYIN DEĞERLENDİRME. MÜSEYİP MEMMEDOV: PUBLİSİST SÖZÜN KUDRETİ * (Yrd. Doç. Dr. Özcan BAYRAK)

ÖZGEÇMİŞ Profesör Dr. Profesör Dr.

HĠTĠT ÜNĠVERSĠTESĠ SU ÜRÜNLERĠ VE SU SPORLARI. UYGULAMA VE ARAġTIRMA MERKEZĠ YÖNETMELĠĞĠ

ASLAN ÇİMENTO A.Ş FAALİYET RAPORU

DOĞAL GAZ SEKTÖRÜNDE PERSONEL BELGELENDĠRMESĠ

2010 YILI MERKEZĠ YÖNETĠM BÜTÇE KANUNU TASARISI ĠLE 2008 YILI MERKEZĠ YÖNETĠM KESĠN HESAP KANUNU TASARISI PLAN VE BÜTÇE KOMĠSYONU GÖRÜġME TUTANAKLARI

TOPLANTIYA KATILAN ÜYELER: BaĢkan V. II. BaĢkan: Kazım ÖZKAN Üyeler :Bahattin IġIK, Hakan GÜNAL, Adem KAMALI, Abdullah DÜNDAR, Erkan DEMĠRTAġ

TERCİH ETTİĞİN OKOL GELECEĞİNDİR MEVLÜT ÇELİK 8.SINIF KAVRAM HARİTASI. Mevlüt Çelik. T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük

Doç.Dr. ENGİN ÇETİN ÖZGEÇMİŞ DOSYASI

Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi

/uzmankariyer /uzmankariyer /uzmankariyer. Değerli Kamu Personeli Adayları,

ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ ÖZGEÇMİŞ

İNŞAAT SEKTÖRÜNÜN DIŞ PİYASALARDAKİ DURUMU

Fevzi Karamw;o TARIH 10 SHTEPIA BOTUESE

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...9 GİRİŞ...11

HĠTĠT ÜNĠVERSĠTESĠ. SÜREKLĠ EĞĠTĠM UYGULAMA VE ARAġTIRMA MERKEZĠ FAALĠYET RAPORU

TEKİRDAĞ HALK SAĞLIĞI MÜDÜRLÜĞÜ 1-31 EKİM 2015 MEME KANSERİ BİLİNÇLENDİRME AYI ETKİNLİKLERİ DETAYLI FAALİYET RAPORU

ANKET ÇALIġMA ve SONUÇ RAPORU ĠÇĠNDEKĠLER :

ÜCRET SĠSTEMLERĠ VE VERĠMLĠLĠK DERSĠ. EKOTEN TEKSTĠL A.ġ.

TÜR Ü K R İ K Y İ E E DE D ERM R ENİ N L İ E L R R HA H KK K I K ND N A D Kİ K İ KA K YNA N KÇA Ç LA L R A Bülent Ağaoğlu İstanbul,

AGRT DEN TARİHİMİ ÖĞRENİYOR, TABİATI SEVİYORUM SOSYAL SORUMLULUK PROJESİ

ÖZGEÇMİŞ. : :gungorelda@hotmail.com

TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI BÖLÜMÜ DERS PLANI

EĞĠTĠM VE BĠLĠM. Ġġ GÖRENLERĠ SENDĠKASI

A R A Ş T I R M A S O N U Ç L A R I

Transkript:

Türk Yurdu Dergisi, sayı: 287, cilt: 31, yıl: 2011 (s. 225-229) Türk Dünyasında Latin Alfabesine Geçiş Süreci (Geçmişten Günümüze ) Ümit Özgür DEMİRCİ* Türklerden kalan ilk yazılı eser 7. yüzyılın sonlarında dikildiği sanılan Çory yazıtıdır, 6 satırlık küçük bir yazıt olan bu yazıtta, bir Köktürk erinin ĠlteriĢ Kağan a katılması anlatılmaktadır. (Sertkaya 1995: 318) Bunu bir kısmı Eski Kırgızlar bir kısmı da Köktürklerden kaldığı sanılan Yenisey yazıtları ile II. Köktürklerden kalan Orhon yazıtları izlemektedir. Ancak 1969 yılında Issık Köl civarında bulunan ve 1970 yılında yapılan kazılarla ortaya çıkartılan Esik Kurganı, Türk yazı dilini daha da gerilere götürmektedir. Esik Kurgan ından çıkartılan 4000 e yakın parça içerisinde bulunan gümüģ çanak en önemlisidir. Bu çanak üzerinde 26 harflik bir ibare bulunmaktadır. Bu yazı aynı zamanda Köktürk yazısının da ilkel Ģekli olarak kabul edilmektedir. (User 2006: 28-29) 7. yüzyıldan günümüze kadar Türkler geniģ coğrafyalara yayılmıģlar, bu geniģ coğrafyalarda Köktürk, Mani, Soğd, Uygur, Brahmi, Tibet, Ermeni, Süryani, Arap, Latin ve Kiril gibi çeģitli alfabeler kullanmıģlardır. Türkler 1300 yıllık edebiyat hayatları boyunca 13 farklı alfabe kullanmıģtır. (Tekin 1997: 8) Türklerin ilk kullandığı alfabe Orhon abidelerinde kullanılan Köktürk alfabesidir. Bu alfabenin kökeni hakkında çeģitli fikirler ileri sürülmekle beraber, bunun Arami kökenli olduğu ve Eski Ġranlı kavim olan Soğdlar aracılığıyla Türklere geçtiği görüģü daha fazla kabul görmektedir. (Tekin 1997: 22; Ercilasun 2009: 165) Türkler daha sonra Uygur alfabesini kullanmıģtır. Bu yazı da Sami kökenli Soğd alfabesine dayanmaktadır. Hemen burada Ģunu da belirtelim ki tarih boyunca Türklerin alfabe değiģtirmesinde iki faktör önemli rol oynamıģtır. Bunlardan birincisi din faktörü diğeri de siyasi faktörlerdir. Uygur alfabesi Türklerin Arap alfabesinden sonra en fazla kullandıkları ikinci alfabedir. Çünkü Türkler Ġslamiyet i kabul ettikten sonra da uzun bir müddet Uygur alfabesiyle yazdılar. Hatta Çağatay sahasında pek çok eser ve Osmanlı sahasında Fatih Sultan Mehmet dönemine kadar Osmanlı sarayında Uygur alfabesiyle çeģitli eserler yazılmıģtır. (Tekin 1997: 41) Türkler Uygur alfabesinden sonra Arap alfabesini kullanmıģlardır. Türklerin Arap alfabesine geçmesindeki neden din değiģikliğidir. Bu alfabe çok geniģ bir coğrafyada uzun müddet kullanılmıģtır. Ancak zamanla Türk dünyasında önemli fikir adamları Arap alfabesinin Türkçenin fonetiğine uygun olmadığını belirterek, Arap alfabesini terk ediģ ya da onu çeģitli Ģekillerde ıslah ederek kullanmak gibi çeģitli fikirler öne sürmüģlerdir. Bu görüģleri kısaca Ģöyle özetleyebiliriz. Bu mesele ilk olarak 1857 yılında Azerbaycan ın meģhur ediplerinden Mirza Fetali Ahunzâde tarafından Arap harfleri ıslah edilerek Türkçenin imlâsına uydurulmalı görüģü ile ortaya atılmıģtır. (Demirci 2001: 50) Böylece görüģlerini rapor haline getiren Ahunzâde, yeni imlâ ile 1863 yılında Yusuf Şah hikâyesini yazmıģtır. (Uygur 1922: 11) Ayrıca Maarif

ve Okutguçı dergisinde S. UYGUR adlı edibin yazdığı makaleden öğrendiğimize göre, bu konuda destek bulmak amacıyla önce Ġstanbul a, daha sonra da Ġran a giden Ahunzâde beklediği ilgiyi bulamayınca bu iģten elini eteğini çekmiģtir. (Uygur 1922: 12; Demirci 2001: 50) Bu doğrultuda çalıģan bir baģka kiģi de Mirza Rıza Han adındaki kiģidir. Bu Ģahıs 1879 yılında Türk, Fars ve Arap dillerini karģılaģtırarak, Arap alfabesinin Türkçenin imlâsı için uygun olmadığını belirten rapor hazırlamıģtır. (Uygur 1922: 12) Böylece bu konu Orta Asya daki Türkler arasında hızla yayılmıģtır. Ancak bu dönemde Ģunu da belirtmeliyim ki Orta Asya daki Türkler arasında üç fikir öne çıkmıģtır. Birincisi Arap harfleriyle devam etme fikri, diğeri Arap harflerini ıslah ederek Türkçenin imlâsına uydurma fikri, bir diğeri de Latin alfabesine geçiģ fikridir. (Demirel 1999: 28) Bu dönemde Osmanlı Devletinde de önce Genç Türkler daha sonra da Necip Asım gibi âlim ve sanatçıların bu doğrultuda çalıģtıklarını bilmekteyiz. Ancak bu konu sadece kiģisel bir olay olarak ele alınmıģ hem devlet politikası olmamıģ, hem de halka hitap etmediği için Osmanlı içinde pek fazla taraftar bulmamıģtır. Osmanlılarda alfabe tartıģmalarını yazımızın ilerleyen kısımlarında geniģ bir Ģekilde ele alıp iģleyeceğiz. Yine 1900 lü yılların baģlarında Tatarlar arasında da Latin alfabesine geçiģ veya Arap alfabesini ıslah etme fikirleri konusunda pek çok rapor hazırlandı. Bu dönemde konu üzerinde çalıģan önemli Ģahıslar arasında Orunburglu Zakir Remiyef, yine Ġdil gazetesinde yazılar yazan Sait Remiyef ve Hasan Ali isimli edipleri sayabiliriz. Ancak burada Ģunu da belirtelim ki 1917 Ekim ihtilalına kadar Tatarlar arasında en fazla kabul gören fikir Latin alfabesine geçiģ fikridir. (Uygur 1922: 13) Ekim ihtilalından sonra Tatarlar arasında bu konu tekrar gündeme geldi ve 1920 yılında Kazan da Tatar ve BaĢkurt âlimlerin katıldığı toplantıda, Alimcan Ġbrahim Efendi nin sunduğu rapor doğrultusunda Latin harflerine geçiģ kabul edildi. Bu toplantıda ayrıca bütün Orta Asya daki Türkler arasında Latincilik hareketlerini tartıģmak ve onları Latin alfabesine geçiģe teģvik etmek gerekir, diye bir karar da çıkmıģtır. (Uygur 1922: 13) Yine 1920 yılında Ufa ve Yektaorunburg da yapılan Tatar, BaĢkurt ve ÇuvaĢ âlimlerin katıldığı kurultayda Nimet Hekim Han tarafından Latin harflerine beynelmilel geçiģ kararı alındı. 1924 yılında Tatarlar arasında Latincilik hareketlerinin arttığını görmekteyiz. Meskev, Kazan, Ufa ve Dek Ģehirlerinde arka arkaya toplanan kurultaylarda hep Latin alfabesine geçiģ kararı çıkmıģtır. (Uygur 1922: 13) Türkler arasında Latin alfabesine geçen ilk Türk toplumu Yakutlar olmuģtur. Ünlü pedagog S. A. Novgorod 1917 de 33 harften oluģan Latin alfabesini hazırlamıģtır, Yakutlar 1917 den 1933 e kadar bu alfabeyi kullanmıģlardır.(ġahin 2003: 42) Ancak diğer Türk topluluklarına çok uzak olan Yakutların Latin alfabesine geçiģi diğer Türk halklarını pek fazla etkilememiģtir. Bu arada Özbeklerden de bahsetmek gerekir. Özbekler 18. yüzyıldan baģlayarak harflerin ıslahı doğrultusunda pek çok kurultay yapmıģlardır. Bu kurultaylara Arap alfabesini kullanmaya devam fikrini savunanlar, Arap alfabesini ıslah ederek kullanalım fikrini savunanlar ve Latin alfabesine geçme taraftarı olanlar katılmıģtır. 1923 yılında yapılan TaĢkent konferansında Türklerin beynelmilel Latin alfabesine geçmesi kararlaģtırılmıģtır. (Enlemof 1922: 6) Ancak bu fikrin benimsenmesine rağmen Özbekler 1923-1930 yılları arasında Arap alfabesini ıslah ederek bugün ilim âleminde toti yazı denen yazıyı kullanmıģlardır. Yine 20. yüzyılın baģlarında Hakas, Yakut, Tatar, BaĢkurt, Kalmuk ve Allakaçanlar arasında da bu doğrultuda çeģitli kurultaylar yapılmıģtır. (Enlemof 1922: 6)

Bu arada tüm Türk devletlerinin katılacağı bir kurultay hazırlama fikri bu sıralarda ortaya atılmıģtır. Baldauf ve Menzel Rus Türkologlarının uzun süredir bir Türkoloji kurultayı tertip etmek istediklerini belirtmektedir. Rus Türkolog u Samayloviç 1913 yılında böyle bir kongre için giriģimlere baģlamıģ; ancak yeterli desteği bulamayınca bu konuyu ertelemek zorunda kalmıģtır. Samoyloviç in de aralarında bulunduğu Rus Türkologları 1922 yılında aradığı desteği bulmuģlardır. 1923 yılında Samoyloviç Bakü ye geldiğinde en büyük destekçisi Ağamalıoğlu nu bulur. (Demirel 1996: 29) Latin alfabesi konusunda çok istekli olan Türk grubun yanında Rusların da istekli olması ilk bakıģta ĢaĢırtıcıdır. Ayrıca Moskova nın bu konuda tam destek vermesi de göz önünde bulundurmalıdır. Rusların Türkleri Latin alfabesine geçirmedeki en önemli amacı, Kiril alfabesine geçiģin daha kolay olmasıdır. Baldauf a göre ise kongrede üç ayrı grup vardır. Birincisi Latin taraftarı Azeriler, ikincisi Latin taraftarı Ruslar, üçüncüsü de Sovyet merkezinin elemanları. (Demirel 1996: 28) ġimdi burada hemen akla gelen acaba Azeri âlimler Rusya nın sinsi planının aleti mi oldu sorusudur. Ancak hemen belirtelim ki Azeri âlimlerin o dönemde pek çoğu Pantürkist ve Panislamist oldukları için böyle bir sorunun cevabı tabii ki hayırdır. Daha doğrusu bizim yukarıda kısaca tarihçesini verdiğimiz, Türk dünyasında Latin harflerine geçiģ tartıģması bu görüģümüzü doğrulamaktadır. Çünkü bu tartıģma yaklaģık 70 yıllık bir tartıģmadır. Türk âlimlerinin o dönemdeki genel görüģü medeni milletleri yakalamak için mutlaka Latin alfabesine geçiģin gerekliliğidir. Bu hareket de tamamıyla vatansever bir harekettir. Zaten 1938 yılında Rusların çeģitli bahanelerle öldürdükleri aralarında Çobanzâde, Zeynallı, Halid Said gibi ediplerin hepsi 1. Türkoloji kongresinin toplanmasında önemli rol oynamıģlardır. Ayrıca özellikle Çobanzâde ve Halid Said kongreye gelen temsilcilerle sık sık bir araya gelerek onları Latin alfabesine geçiģ konusunda ikna etmeye çalıģmıģlardır. (Demirel 1996: 28) Toplantının yapılmasına öncülük eden Ağamalıoğlu aynı zamanda toplantının da oturum baģkanıdır. 3-4 Ocak 1926 yılında toplanan bu hazırlık toplantısında 1. Bakü Türkoloji Kongresi nin 25 ġubat 1926 yılında yapılmasını ve toplantıya katılacak kiģiler ve toplantının içeriği belirlenmiģtir. Ayrıca bu hazırlık toplantısında 1. Bakü Türkoloji Kongresi nde Latin alfabesine geçiģ fikrinin benimsenmesi de kararlaģtırılmıģtır. Böylelikle hazırlık toplantısında alınan karalar doğrultusunda 1. Türkoloji Kongresi ne katılan temsilciler, 25 ġubatta Bakü de toplanmaya baģlamıģlardır. Toplantı 26 ġubat 1926 yılında Bakü Ġlim Sarayının salonunda baģlamıģtır. Bu arada bazı Orta Asya Türk devletlerinden gelen temsilcilerin çeģitli zorluklar nedeniyle birkaç gün geç de olsa katılımlarıyla her geçen gün temsilci sayısı artmıģtır. (Demirel 1996: 29) Bu sırada Türkiye de de Atatürk ün Bakü Kongresi ni yakından takip ettiğini Menzel in kurultayla ilgili yayınladığı makalelerden öğrenmekteyiz. Bu amaçla Türkiye Cumhuriyeti nden de temsilci olarak Fuat Köprülü ve Hüseyinzâde Ali Bey ile o dönemde Ġstanbul da bulunan yabancı Türkologlardan Barthold da toplantıya katılmıģtır. (Demirel 1996: 29) Delegelerin sonradan iģtiraki ile kurultayda 131 delege toplanmıģtır. Ayrıca 1926 yılında Bakü de yapılan 1. Türkoloji Kongresi nin ünlü Rus Türkolog u W. Radloff ve Ġsmail Gaspıralı Ģerefine yapılmasını öneren görüģ de kabul edilerek, bu kongre bu iki Ģahıs Ģerefine yapılmıģtır. Bu kurultayda baģta alfabe sorunu olmak üzere terminoloji, etnografya, imlâ, Türk tarihi, dil akrabalıkları ve Türk dilleri konuları ile ilgili bildiriler sunulmuģtur. Kurultayın sonunda ise tüm Türk halkları için ortak bir Latin alfabesine geçiģ kabul edilmiģ ve bu doğrultuda çalıģmak üzere 26 kiģilik bir komisyonun oluģturulması kararlaģtırılmıģtır. (Demirel 1996: 36)

Osmanlı İmparatorluğunda Alfabe Tartışmaları: Tanzimat ın ilanından sonra alfabe konusunda ilk çalıģmayı Antepli Münif Mehmet Efendi yapmıģtır. 1862 de Cemiyet-i Ġlmiye-i Osmaniyye de yaptığı konuģmasında, Arap alfabesinin imlâsının değiģtirilerek okuma yazma iģinin kolaylaģtırılması üzerinde durarak, Osmanlıcayı baģka ulusların dilleri ile karģılaģtırmıģtır. Yine Tanzimat dönemi Ģair ve yazarlarından ġinasi ve Ebuziyya Tevfik Arap harflerini ıslah ederek matbaada kullanmıģtır. (Boyacıoğlu 2001: 19) Ayrıca Ebuziyya Tevfik, Arap harflerinin yerine Latin harflerine geçiģ fikrini de yazdığı makalelerde sert biçimde eleģtirerek bunun mümkün olmadığını belirtmiģtir. Bu düģüncesine gerekçe olarak da Kuran için baģka, ilimler için baģka harflerin kullanılmasının mümkün olamayacağını savunmuģtur. (Paçacıoğlu 1990: 15) Yine harf ıslahıyla ilgili olarak 1911 yılında Ġstanbul da Islah-ı Huruf komisyonu kurulmuģtur. Ancak bu komisyonun da elle tutulur herhangi bir sonuç çıkaramadığı açıktır. Osmanlılarda harflerin ıslahı konusunda bir baģka çalıģmayı da Milaslı Doktor Ġsmail Hakkı Bey yapmıģtır. Bu çalıģmada Hakkı Bey Arapça konsonantların yanına kendisinin oluģturduğu vokalleri koymuģtur. (Boyacıoğlu 2001: 19) MeĢrutiyet in ilanından sonra Doktor Musullu Davut imzalı bir kitapçık o zamanki mebuslar meclisine sunulmuģtur. Bu kitapçıkta Latin harflerine geçiģ teklif edilmiģtir. Hatta II. Abdülhamit in de Arap harflerinin medeni iģlerin halledilmesi için yetersizliğini belirttiği ve Latin harflerine geçiģin gerekliliği üzerinde durduğunu Paçacıoğlu nun bildirisinden öğrenmekteyiz. (Paçacıoğlu 1990: 16) MeĢrutiyet ten hemen sonra 1. Dünya SavaĢ ından bir süre önce Enver PaĢa özellikle orduda uygulanması için yeni bir imlâ geliģtirmiģtir. Genelde Enver PaĢa imlâsı olarak bilinen bu imlâya göre tüm vokaller imlâda gösterilmektedir. 1916 yılında Necip Asım ın bu konuda çalıģmalar yaptığını ve harf ıslahı komisyonunda olduğunu görüyoruz. Ancak o da herhangi bir baģarı elde edememiģtir. (Boyacıoğlu 2001: 21) O dönemde orduda genç subay olan Atatürk bu tartıģmaları yakından izlemiģtir. Ayrıca Atatürk ün Türkçeyle yakından ilgilendiğini ve bu konuda oldukça önemli bilgilere vakıf olduğunu gerek Türk Dil Kurumu nu kurması, gerekse yazdığı yazılar ve yaptığı konuģmalardan biliyoruz. Hatta Atatürk Filistin cephesinde genç bir subayken Osmanlı askerlerinin eline tutsak düģen Agop Dilâçar ile yaptığı konuģmalardan da anlamaktayız. Atatürk, Agop Dilâçar ın elinde gördüğü Türkische Grammatika adlı kitap ile yakından ilgilenmiģ, kitabı incelemiģ ve bazı yerlerini de eleģtirmiģtir. (Türkay 1982: 45) KurtuluĢ SavaĢ ından sonra 17 ġubat- 4 Mart 1923 tarihleri arasında yapılan Türkiye Ġktisat Kongresi nde Ġzmirli Nazmi ile arkadaģları Latin alfabesine geçilmesi konusunda bir önerge vermiģlerdir. Ancak o zamanda Atatürk Latin alfabesine geçiģin henüz erken olduğunu ve zamanının gelmediğini düģündüğü için bu önergeyi fazla dikkate almamıģtır. Bütün bu tartıģmalar arasında 1926 yılında Bakü 1. Türkoloji Kongresi toplanır. Atatürk ün bu kongreyi yakından takip ettiğini ve kongreyi izlemek üzere Fuat Köprülü yü gönderdiğini daha önce belirtmiģtik. Bakü 1. Türkoloji Kongresi nin en önemli kararı ise hiç Ģüphesiz tüm Türk devletlerini Latin harflerine geçirme kararını almasıdır. Hatta bunun uygulanması için 26 kiģilik bir komisyonun da kurulması kararlaģtırılmıģtır.(demirel 1996: 42) Bakü Kongresi nden sonra Türk devletleri Latin alfabesine geçmeye hazırlanırken bunu en erken Türkiye Cumhuriyeti yapmıģ ve 1 Kasım 1928 de Latin alfabesine geçerek uzun zamandır yapılan tartıģmalara son noktayı koymuģtur. Türkiye Cumhuriyetinin Latin alfabesine geçmesinin nedenleri; Arap alfabesinin Türkçenin fonetiğine uygun olmaması, matbuattaki zorluklar, Arap alfabesi ile okuma yazmanın zorluğu ve 1926 yılında 1. Bakü

Kongresi nde alınan tüm Türkler için Latin alfabesine geçme kararıdır. Türk devletleri ile kültürel bağı koparmamak düģüncesinde olan Atatürk, bu sebeplerden dolayı Latin alfabesine geçmiģtir. (ġimģir 2008: 96) Türk Cumhuriyetlerinin Latin Alfabesine Geçişi: 1926 yılında 1. Bakü Kongresi nde alınan karar doğrultusunda 26 kiģilik merkez komite kurulmuģtur. Bu komitenin amacı tüm Türk halkları için ortak bir alfabe belirlemekti. 1927 yılında BirleĢtirilmiĢ Yeni Türk Alfabesi (Yañalif) adıyla yeni bir alfabe hazırlandı. Daha sonra ise uygulamaya geçildi, Yañalif belli bir zamana yayılarak hayata geçirilecekti.(ġahin 2003: 43) Ayrıca burada 1917 Ekim ihtilalına değinmek istiyorum; çünkü Türk devletlerini Latin alfabesinden alıkoyan bu devrim, Türk yazı dili açısından da bir kırılma noktasıdır. Bugün Orta Asya da yaģayan Türk devletleri için 1926 yılında 1. Bakü Kongresi sonrasında oluģturulan Merkez Komite, belki de çok önemli bir inkılâbı gerçekleģtirecekti. Yazımızın baģında da değindiğimiz gibi Rusya nın temel hedefi Orta Asya daki Türkleri Kiril alfabesine geçirmekti. Latin alfabesini Rusya nın desteklemesi ve 1. Bakü Kongresi nin toplanmasında Rusya nın aktif bir rol oynamasının asıl amacı Latin alfabesini Kiril alfabesine geçiģte bir basamak olarak görmeleridir. (Demirel 1999: 29) Stalin in iktidara gelmesinden sonra SSCB de Kiril alfabesini hâkim kılma düģüncesi sonucunda, Türk Cumhuriyetleri 1939 yılından itibaren Kiril alfabesine geçirilmeye baģlandı. Bütün bu planlı Rus politikalarının sonucunda Türkler 1939 yılından itibaren Kiril alfabesini kullanmıģlardır. Ruslar her Türk Cumhuriyeti için ayrı bir Kiril alfabesi hazırlamıģtır. Hazırlanan bu alfabelerde ortalama sekiz ile on harf değiģtirilmiģ, böylece özel bir çaba olmazsa Türk halkları birbirinin yazısını okuyamaz hale getirilmiģtir. (Ercilasun 1993: XI) 1991 yılından itibaren SSCB nin dağılmasından sonra tekrar bağımsızlığını kazanan Türk Cumhuriyetleri bağımsız bir devlet olmanın gereğini yerine getirerek, pek çok alanda inkılaba baģlamıģlardır. Bunlardan biri de Latin alfabesine geçiģtir. Bu amaçla Marmara Üniversitesinde yapılan Milletlerarası Çağdaş Türk Alfabeleri Sempozyumu ile Ankara da 1992 yılında Türk Dil Kurultay ında benzer kararlar alınmıģtır. Böylece Türk Cumhuriyetleri için ortak bir alfabe önerilmiģtir. Aralık 1991 yılında Azerbaycan Latin alfabesine geçiģ kararı almıģtır. 12 Nisan 1993 te Türkmenistan, 2 Eylül 1993 te Özbekistan Latin alfabesine geçiģi kabul etmiģtir. Daha sonra ise 1993 yılı içinde Gagavuz Özerk Cumhuriyeti ve Kırım Özerk Cumhuriyeti Latin alfabesine geçmeyi kabul etmiģtir. Nihayet 1999 yılında Tataristan da Latin alfabesine geçmeyi kabul eder.(ġahin 2003: 44) Ancak daha sonra Rusya Federasyonunun 15 Kasım 2002 de aldığı Tüm Rusya Federasyonu içerisindeki halkların Kiril alfabesine devam etmesi konusundaki kanun sonucunda Latin alfabesine geçiģ çalıģmaları sonlandırılarak, Rusya Federasyonu içerisindeki halklar Kiril alfabesini kullanmaya devam etmiģlerdir..(ġahin 2003: 44) Diğer Türk Cumhuriyetlerinde Latin alfabesine geçiģ aģamalı olarak baģlamıģtır. Kiril alfabesinin yanında Latin alfabesini de veren bu devletler yavaģ yavaģ Latin alfabesine geçmeye baģladılar. Azerbaycan 2000 yılında Haydar Aliyev in emriyle Latin alfabesine geçmiģtir. Daha önce okullarda öğretilen Latin alfabesine aniden geçiģ ilk zamanlarda sorunlu olmuģtur. Ġnternet gibi araçların kullanımında sorunlar yaģanmıģ, hatta gazetelerin satıģları düģmüģ, yine bazı gazete ve televizyonlar yazı dilini Rusça olarak değiģtirmiģtir. Ancak bu sorunlar kısa zamanda aģılmıģ, bugün Azeriler Latin alfabesine tam olarak geçmiģlerdir. (ġahin 2006: 236, 237, 238) Daha sonra Türkmenistan bunu baģarmıģ ve bugün tam olarak Latin alfabesine geçmiģtir. Özbekistan da Latin alfabesine geçiģe kademeli olarak baģlamıģtır. Özbekistan da 2005 yılında

eğitimde Latin alfabesine geçiģin tam olarak yerleģtirilmesi kararlaģtırılmıģtır. 1995 yılında Özbekistan da Latin harfleriyle ilgili yapılan toplantıda, Özbek alfabesine alınan Ģ için sh, ç için ch, gibi harflerin alınması eleģtirilere neden olmuģtur. (Kocaoğlu 1996: 1996: 677) Türk Cumhuriyetlerinden Kazakistan ve Kırgızistan ise maalesef Latin alfabesine geçiģi kabul etmemiģlerdir. Bunda her iki devlet içindeki yoğun Rus nüfusun ve Rus politikasının etkisi büyüktür. Bu iki devlette pek çok bilimsel kurultaylarda Latin alfabesine geçiģ kararı alınmasına rağmen dediğimiz gibi Rus nüfusu ve Rusçanın her iki devlette de ikinci resmi dil olması nedeniyle her iki devlet de Kiril alfabesine devam etmektedir. (ġahin 2002: 67) Ayrıca burada bir konuya da iģaret etmekte fayda görüyorum. Bugün genelde Türk halkları Latin ve Kiril alfabesini kullanırken, alfabesini hiç değiģtirmeyerek Arap alfabesiyle günümüze kadar devam eden Ġran içindeki Azeriler, Doğu Türkistan daki Uygurlar ve Kazaklar ile Irak taki Türkmenler halen daha Arap alfabesini kullanmaktadır. SONUÇ Bu yazımızda Türklerin Ġslamiyet i kabul etmesinden sonra, Türkler tarafından geniģ bir coğrafyada uzun yıllar kullanılan Arap alfabesinden Türkçenin fonetiğine daha uygun olan Latin alfabesine geçiģ değerlendirilmiģtir. Bu konuda Ģimdiye kadar pek çok kurultay yapılmıģ, birçok bilim adamı makaleler ve kitaplar yazmıģtır; yazmaya da devam edecektir. Bizim bu çalıģmamızda Arap alfabesinden Latin alfabesine geçiģ fikrinin ilk ne zaman ve nerede baģladığı, bu fikri destekleyenler ve buna karģı çıkanların fikirleri verilmeye çalıģıldı. 1926 Bakü Kurultayında tüm Türklerin ortak bir alfabeye geçmesi kararlaģtırılmıģsa da daha sonraki Rus ihtilalı tüm Türklerin yüz yıllık hayallerini sekteye uğratmıģtır. 1990 yılında SSCB nin dağılmasından sonra bağımsızlığını kazanan Türk Cumhuriyetlerinin çoğu tekrar Latin alfabesine geçmeye baģlamıģlardır. Bu süreç halen daha devam etmektedir. *Düzce Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi: email: umitdemirci41@gmail.com BOYACIOĞLU Ramazan, Harf Devrimi ve Sağladığı Kolaylıklar, Atatürk AraĢtırma Merkezi Dergisi, S. 50, c. XVII, Temmuz, Adana 2001. DEMĠREL Ömer Faruk, 1. Türkoloji Kongresi ve Menzel, 1926 Bakü Türkoloji Kongresinin 70. Yıl Dönümü Toplantısı, TDK, s. 27-65, Ankara 1999. ENLAMOF, Rahim, Türk Dünyasında Latin Alfabesine Geçiş Tartışmaları Üzerine, (Çev: Ümit Özgür DEMĠRCĠ) Maarif ve Okutguçı Dergisi, S. 3, s. 6-8, TaĢkent 1926. ERCĠLASUN Ahmet Bican, Başlangıçtan Yirminci Yüzyıla Türk Dili Tarihi, Akçağ Yayınları, Ankara 2009. ERCĠLASUN Ahmet Bican, Örneklerler Bugünkü Türk Alfabeleri, Kültür Bakanlığı Yayınları, Ankara 1993. PAÇACIOĞLU Burhan, Sivas Basınında Harf İnkılâbı, s. 15, 16, Sivas 1990. SERTKAYA Osman Fikri, Göktürk Tarihinin Meseleleri, Türk Kültürünü AraĢtırma Enstitüsü Yayınları, Ankara 1995.

ġahġn Erdal, Kazan Tatar Türklerinin Latin Alfabesi Mücadelesi, Türk Dünyası Tarih Kültür Dergisi, S. 199, s. 42-45, Ġstanbul, Temmuz 2003. ġahġn Erdal, Türk Cumhuriyetlerinde Latin Alfabesine Geçiş Çalışmaları ve Sonuçları, Sota Yayınları, s. 63-70, Hollanda 2002. ġġmġġr Bilal, Türk Yazı Devrimi, TTK Yayınları, Ankara 1992. TEKĠN Talat, Tarih Boyunca Türkçenin Yazımı, Simurg Yayınları, Ankara 1997. TÜRKAY Kaya, A. Dilâçar, TDK, Ankara 1982. USER Hatice ġirin, Başlangıcından Günümüze Türk Yazı Sistemleri, Akçağ Yayınları, Ankara, 2006. UYGUR S, Türk Dünyasında Arap Alfabesinin Islah Edilmesi ve Latin Alfabesine Geçiş Tartışmaları Üzerine, (Çev: Ümit Özgür Demirci) Maarif ve Okutguçı Dergisi, S. 2, s. 1-9, TaĢkent 1922.