Kitap Tanıtımı PEYGAMBER VE DÖRT HALİFE GÜNLERİNDE ŞEHİR YÖNETİMİ VE VALİLİK. Ünal Kılıç, Yediveren Kitap, Konya 2004, 233 s.

Benzer belgeler
İÇİNDEKİLER GİRİŞ...1

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI.. LİSESİ TARİH I DERSİ BİREYSELLEŞTİRİLMİŞ EĞİTİM PROGRAMI (BEP) FORMU

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 9. SINIF TARİH DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ YILLIK PLANI

ŞİÎ-SÜNNÎ POLEMİĞİNDE EBÛ TÂLİB VE DİNÎ KONUMU. Habib KARTALOĞLU

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS HZ.MUHAMMEDİN HAYATI DKB

Nihat Uzun, Hicrî II. Asırda Siyaset-Tefsir İlişkisi, Pınar Yay., İstanbul, 2011, 302 s.

Ana Stratejimiz Milletimizle Gönül Bağımızdır BÜLTEN İSTANBUL B İ L G. İ NOTU FİLİSTİN MESELESİ 12 de İÇİN 3 HEDEFİMİZ, 3 DE ÖDEVİMİZ VAR 3 te

KURAN I KERİMİN İÇ DÜZENİ

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 10. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

İSLAM MEDENİYETİ TARİHİ

Gençlik Eğitim Programları 7. SINIF SİYER-İ NEBİ

HZ. PEYGAMBER DÖNEMİNDE SAĞLIK HİZMETLERİNDE KADINLARIN YERİ Levent Öztürk, Ayışığı Kitapları, İstanbul 2001, 246 s. Fatmatüz Zehra KAMACI

Tıbb-ı Nebevi İSLAM TIBBI

İSLAM TARİHİ II DR. HALİDE ASLAN

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 9. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

İSLAM TARİHİ II DR. HALİDE ASLAN

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS

Kuruluş Dönemi Osmanlı Kültür ve Uygarlığı Flash Anlatım Perşembe, 12 Kasım :53 - Son Güncelleme Çarşamba, 25 Kasım :14

Ön İnceleme Nedeniyle Düzenlenecek Raporlar

BURSA SU VE KANALİZASYON İDARESİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ 1.NCİ HUKUK MÜŞAVİRLİĞİ KURULUŞ-GÖREV VE YETKİ YÖNETMELİĞİ

Tefsir, Kıraat (İlahiyat ve İslâmî ilimler fakülteleri)

Tel: / e-posta:

İslam ın Serüveni. İslam ın Klasik Çağı BİRİNCİ CİLT MARSHALL G. S. HODGSON

MANASTIR TIBBI (Monastic Medicine)

Dört Halife Dönemi Hazreti Ebubekir ve Hazreti Ömer Devri Ders Notu

Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi 2 (2012), ss

AYIKLAMA VE İMHA İŞLEMLERİ

Yard.Doç. Aralık 2000 İstanbul Üniversitesi, İlahiyat Fakültesi. Doktora Ekim 1998 M.Ü.S.B. E. Temel İslam Bilimleri Hadis Anabilim Dalı

O, hiçbir sözü kendi arzularına göre söylememektedir. Aksine onun bütün dedikleri Allah ın vahyine dayanmaktadır.

TEMEL İSLAM BİLİMLERİ

Hz. Ali nin şehit edilmesinin ardından Hz. Hasan halife olur. Ancak babası zamanından kalma ihtilaf yüzünden Muaviye ile iç savaş başlamak üzereyken

Dersin Adı İSLAM TARİHİ Sınıf 12 İSLAM TARİHİ

DİNLER TARİHİ DERSİ ÖĞRETİM ROGRAMI

Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla MÜŞRİKLERLE İLİŞKİLER SERİYYE VE GAZVELER

ETKİNLİKLER/KONFERSANS

1 YÖNETİM VE ORGANİZASYONLA İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR

A. ŞİMŞİRGİL, Otağ I: Büyük Doğuş - Türklerin İslamiyeti Kabülü. İstanbul Timaş Yayınları, 193 sayfa (4 resim ile birlikte). ISBN:

İSLÂM ÖNCESİ İRAN DA DEVLET VE EKONOMİ -SÂSÂNÎ DÖNEMİ- (M.S )

İktisat Tarihi I Ekim II. Hafta

PROF. DR. İRFAN AYCAN ÖZGEÇMİŞ

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 11. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

Balkanlarda Arnavutlar ve Arnavut Milliyetçiliği

KAY 361 Türk İdare Tarihi. Ders 3: 16 Ekim 2006 Konular: İslam Devleti Okuma: Ortaylı, 2000: 47-88

İSLAM KURUMLARI VE MEDENİYETİ

AYP 2017 ÜÇÜNCÜ DÖNEM ALIMLARI

YERELYÖNETİM TARKANOKTAY

TARİHİN BİLİİMİNE GİRİŞ

ASGARİ İŞÇİLİK İNCELEMELERİNDE UZLAŞMAYA YÖNELİK İŞLEMLER

KRONOLOJİK İSLAM MİMARİSİ

Sayı : B.13.1.SGK.0.(İÇDEN).00.00/04 18/01/2008 Konu : İç Denetim Birimi GENELGE 2008/8

stratejik saiklerle bu ülkeyi çok daha yakından tanımak durumundadır. Bu çalışmanın, söz konusu ihtiyaca hizmet etmesi umulmaktadır.

Ortadoğu ve Afrika Araştırmacıları Derneği Yayınları Araştırma Eserleri Serisi Nu: 7. Emeviler den Arap Baharı na HALEP TÜRKMENLERİ

İSLAM TARİHİ II DR. HALİDE ASLAN

TARİH DERSİ PERFORMANS GÖREVİ

IÇERIK ÖNSÖZ. Giriş. Birinci Bölüm ALLAH A İMAN

EDEBİYAT SOSYOLOJİSİ AÇISINDAN 12 EYLÜL ŞİİRİ Nesîme CEYHAN AKÇA, Kurgan Edebiyat, Ankara 2013, 334 s.,isbn Sabahattin GÜLTEKİN 1

İslam Hukukunun kaynaklarının neler olduğu, diğer bir ifadeyle şer î hükümlerin hangi kaynaklardan ve nasıl elde edileceği, Yemen e kadı tayin edilen

DAVRANIŞ BİLİMLERİNİN GELİŞİMİ VE TANIMI DAVRANIŞ BİLİMLERİNİN UYGULAMA ALANI EĞİTİM KURUMLARINDA DAVRANIŞ BİLİMLERİNİN YERİ VE ÖNEMİ

Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla EKONOMİK DURUM

Karar No: 388/2 Karar Tarihi:

HAT SANATINDAN ENSTANTANELER İSMEK HÜSN-İ HAT HOCALARI KARMA SERGİSİ

Editör. Din Eğitimi. Yazarlar Doç.Dr. Hacer Aşık Ev. Doç.Dr. Hasan Dam

5 Peygamberimiz in en çok bilinen dört ismi hangileridir? Muhammed, Mustafa, Mahmud, Ahmed.

Editörler Prof.Dr. Nurettin Gemici - Doç.Dr. Cahid Kara İSLAM TARİHİ I

EMEVİLER VE ABBASİLER DÖNEMİ

Hz Âmine, kocası Abdullah ın kabrini ziyaret etmiş, Hz Peygamber de Neccaroğulları ndan.

Bu yüzden de Akdeniz coğrafyasına günümüz dünya medeniyetinin doğduğu yer de denebilir.

SOSYAL GÜVENLİK MEVZUATI AÇISINDAN KAYIT DIŞI İSTİHDAMIN İŞVERENLERE MALİYETİ

Mezhepler, bir dinin mensupları için alt kimlik ifadeleridir. Mezhepler beşeri nitelikli oluşumlardır; din ile özdeştirilemezler.

Eğitim Tarihi. Eğitimin Doğuşu ve Gelişimi

ÖRNEK SOSYAL İNCELEME RAPORU. Bu bölümde etraflıca toplanan bilgiler, bir düzen içinde verilir.

Kitap Tanıtımı, Eleştiri ve Çeviri Dergisi Journal of Book Notices, Reviews and Translations

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Yaş Doğrulama Metotları

İÇİNDEKİLER. Takdim...7 Önsöz...9 Kısaltmalar I. DEVLET...13 Adâletnâme...15 Kanun...19 Kanunnâme...29 Padişah...43

ASKİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ HUKUK MÜŞAVİRLİĞİ KURULUŞ GÖREV VE YETKİ YÖNETMELİĞİ

MARUF VAKFI İslam Ekonomisi Enstitüsü

10 Soruda Transfer Fiyatlandırması Belgelendirme Yükümlülükleri

Spor (Asr-ı Saadette) Prof.Dr. Vecdi AKYÜZ

T.C. BALIKESİR ÜNİVERSİTESİ GÖNEN MESLEK YÜKSEKOKULU TURİZM VE OTELCİLİK BÖLÜMÜ İNANÇ TURİZMİ

MÜKELLEFLERİN ÖZELGE TALEPLERİNE İLİŞKİN YENİ DÜZENLEMELER

TEZ TANITIMI VE DEĞERLENDİRME

İÇİNDEKİLER. Takdim... 9 İTİKAD ÜNİTESİ. I. BÖLÜM Din Din Ne Demektir? Dinin Çeşitleri İslâm Dini nin Bazı Özellikleri...

Tarih Dokuzuncu Sınıf Ünite Konuları Video Ders Anlatımı 1. ÜNİTE: TARİH BİLİMİ 1. KONU: TARİH BİLİMİNE GİRİŞ. 1. İnsan ve Tarih. 2.

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

İFADEYE ÇAĞRI YAZISI (Şikayetçi için)

KAYSERİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ SİVİL SAVUNMA UZMANLIĞI GÖREV, SORUMLULUK VE YETKİ ESASLARINI BELİRLEYEN İÇ YÖNETMELİK BİRİNCİ BÖLÜM GENEL HÜKÜMLER

Selefilik: İslami Köktenciliğin Tarihi Temelleri. Değerlendiren: Rumeysa Köktaş*

9 Ekim 2008 tarih ve sayılı Resmi Gazete de yayınlanmıştır

İLK TÜRK İSLAM DEVLETLERİ

TÜRK BİLİMLERI VE ÇAĞDAŞ ASYA BİLİMLERİ BÖLÜMÜ. ID Başlık ECTS

BANKACILIK KANUNU. Kanun Numarası : 5411

Sirküler Rapor / NO LU KURUMLAR VERGİSİ KANUNU SİRKÜLERİ YAYIMLANDI

OSMANLI DEVLETI NDE TAŞRA VE EYALET YÖNETIMI

kpss Önce biz sorduk 50 Soruda SORU Güncellenmiş Yeni Baskı ÖABT DİN KÜLTÜRÜ AHLAK BİLGİSİ Tamamı Çözümlü ÇIKMIŞ SORULAR

TOKAT IN YETİŞTİRDİĞİ İLİM VE FİKİR ÖNDERLERİNDEN ŞEYHÜLİSLAM MOLLA HÜSREV. (Panel Tanıtımı)

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ

DAVRANIŞ BİLİMLERİ ÜZERİNE YRD.DOÇ.DR. ÖZGÜR GÜLDÜ

İslami Alan Araştırmaları. National Institutes for the Humanities of Japan (NIHU) Program Islamic Area Studies

BANKACILIK DÜZENLEME VE DENETLEME KURUMU

Transkript:

Cumhuriyet Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi Cilt: VIII / 2, s.245-249 ARALIK-2004, SİVAS Kitap Tanıtımı PEYGAMBER VE DÖRT HALİFE GÜNLERİNDE ŞEHİR YÖNETİMİ VE VALİLİK Ünal Kılıç, Yediveren Kitap, Konya 2004, 233 s. Hazırlayan: Saim Yılmaz Araştırmacı Kılıç, önsözde (s. 11-14), iki hususun önemle altını çizmektedir. Bunlardan birincisi, İslâm tarihinin günümüz insanları tarafından tam olarak anlaşılabilmesi için siyasî ve askerî olayların yanı sıra, müslümanların kültür ve medeniyet alanında ortaya koymuş oldukları mirasın da bilinmesi gereklidir. İkincisi, kültür ve medeniyet insanlığın ortak mirasıdır. Müslümanlar bu alanda ortaya koymuş oldukları şeylerin bir kısmını, kendi dönemlerinde veya daha önceki dönemlerde yaşamış olan toplum ve devletlerin birikimlerinden istifade etmek suretiyle oluşturmuşlardır. Ancak bunu gerçekleştirirken ciddi bir ayıklama yoluna giderek, kültür ve inançları doğrultusunda bunları yeniden şekillendirmişler ve kendilerine özgü hale getirmişlerdir. Belirlemiş olduğu bu tespitler çerçevesinde çalışma konusu olan valilik müessesini değerlendiren araştırmacı, İslâm dan önce ve İslâmiyet in doğduğu ve yayılmaya başladığı dönemde çevre bölgelerde bulunan devletler tarafından şehirlerin idaresinde uygulanan söz konusu müessesenin, başlangıçtan itibaren müslümanlar tarafından kabul edildiği ve zaman içerisinde geliştirilerek başarılı bir şekilde uygulandığı kanaatini taşımaktadır. Ona göre, şimdiye kadar müstakil bir çalışma konusu olarak ele alınmamış olan bu müessesenin incelenmesi, İslâm kültür ve medeniyetinin müesseseleriyle birlikte tanınmasına ve devlet teşkilatı yapısının daha iyi anlaşılmasına katkı sağlayacaktır. Ayrıca, devlet yönetiminde sık sık bahse konu olmasına rağmen konu ile ilgili kaynak ve araştırmalarda daha çok halifelik müessesesi üzerinde durulması, valilik müessesesi hakkında ayrıntılı bilgiye yer verilmemesi ve yine bu eserlerde konunun teorik yönünün ortaya konmamış olması bu çalışma esnasında karşılaşılan en önemli zorluklar olarak dile getirilir. Dr., Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi İslam Tarihi

246 kitap tanıtımı İki alt başlık halinde incelenen giriş kısmı (s. 15-42), çalışma esnasında başvurulan birinci elden kaynak ve araştırma eserlerin tanıtımıyla başlar. İkinci kısım Güney, Kuzey ve Orta Arabistan (Hicaz) olmak üzere üçe ayrılan Arap Yarımadası nın, İslâm öncesi tarihini ve idarî yapısını ana hatları ile belirlemeye çalışırken, temelde valilik müessesesinin geçmişteki uygulama biçimlerini sorgulama peşindedir. Güney ve Kuzey Arabistan ın, uzun bir zamandan beri Bizans ve Sâsânî İmparatorlukları tarafından atanmış yerel valiler tarafından yönetildiklerine dikkat çekilerek, bu iki hâkim gücün sahip olduğu farklı idarî anlayışın söz konusu yerel valilerin uygulamalarına olan etkileri belirlenmeye çalışılır. Bu kısımda son olarak İslâmiyet in doğup geliştiği Hicaz bölgesi ele alınmakta ve öncelikle bu bölgede İslâmiyet in doğuşuna kadar herhangi bir devlet kurulamayışının nedenleri araştırılmaktadır. Muntazam bir devletin kuruluşunu engelleyen aynı etkenlerin idarî yapılanmada da kurumsallaşmayı engellediği tezinden hareketle, her ne kadar bu bölgede Mekke, Medine ve Taif gibi yerleşik hayatın yaşandığı şehirler bulunmaktaysa da, bunların gerçek anlamda şehir yapısından uzak olduklarına ve kabilelerin yerleşik hayatı benimsemiş olmalarından öteye bir anlam ifade etmediklerine dikkat çekilir. Bu tespitin ardından bu üç şehirdeki İslâm öncesi idarî yapı sırayla kaynaklardaki malzemelerin elverdiği ölçüde belirlenmeye çalışılır. İslâm Devletinde Şehirlerin Yönetimi ve Valilik Kurumu başlığını taşıyan ve yedi alt başlık halinde incelenen birinci bölümü (s. 43-130) temelde iki kısma ayırmak mümkündür. Hz. Peygamber ve ilk dört halife döneminde devletin idarî yapılanma bakımından geçirdiği safhaları kronolojik olarak ele alan birinci kısımda, öncelikle Hz. Peygamber liderliğindeki müslümanların Mekke den Medine ye hicretlerinin dinî birlikteliklerini siyasî bir birliktelik haline dönüştürme noktasında sağladığı avantajlara değinilir. İkinci olarak, İslâm dininin, kurumsal anlamda tam bir şehirleşmeden söz etmek mümkün olmasa da Hicaz bölgesinde yerleşik hayatın yaşandığı Mekke şehrinde doğduğu ve yine bir diğer önemli şehir merkezi Medine den yayıldığına dikkat çekilerek, şehirleşmeyi teşvik eden ayet ve hadisler ışığında böyle bir tavır içine girmenin nedenleri tespit edilmeye çalışılır. Bunu, Hz. Peygamberin itaat kültürüne alışık olmayan Araplarda, şehir kültürünün vazgeçilmez öğelerinden biri olan idarecilere itaat bilincini oluşturma çabaları ve bu konuyu teşvik edici ayet ve hadislerin incelenmesi takip eder. Bu üç temel hususun belirlenmesinin ardından, söz konusu dönemde idarî yapılanmanın geçirdiği safhaları irdeleyen kronolojik anlatıma geçilir. İdarî yapılanmaya ait başlangıç noktasını, böyle bir ihtiyacı ortaya çıkaran nedenleri ve bunun sonucunda elde edilen muhtelif kazanımları tespit, üç alt başlık halinde incelenen bu kısmın girişini teşkil eder. İlk başlık altındaki çaba, ele alınan süreçteki her bir dönemin idarî yapılanma adına ana özelliklerini belirlemeye yönelmiştir. Müslümanlar idarî yapılanma konusunda daha önceki devletlerin uygulamalarından, çağdaş devletlerin tecrübelerinden, Arapların idarî ve içtimaî ananelerinden faydalanmışlardır. Özellikle onların ele

saim yılmaz 247 geçirdikleri topraklar üzerinde Bizans ve Sâsânî dönemlerinden kalma ülkeyi eyâlet ve vilâyetlere ayırarak yönetmeye yönelik idarî yapıyı kökten değiştirme yoluna gitmemeleri, yönetimde herhangi bir kopukluğun meydana gelmesine fırsat vermemiştir. Başlangıcı teşkil eden Hz. Peygamberin idarî alandaki uygulamaları, İslâm a uygun tarzda yönetimi sağlayacak bir takım prensipleri vaz etmek ve idarecileri tayini kendi uhdesine almakla sınırlı kalmıştır. Bu dönemde yeni yerleşim yerlerinin kurulması veya mevcutların ortadan kaldırılmasına dair bir uygulama söz konusu değildir. Çok kısa bir süre halifelik yapan Hz. Ebû Bekir, kendinden önceki statüyü aynen devam ettirmiştir. Bu alandaki ilk ciddi ve sistemli düzenleme, gerçekleşen fetihler sonrasında sınırların gelişmesiyle birlikte ortaya çıkan ihtiyaçlar sebebiyle Hz. Ömer döneminde olmuştur. Bu dönemde Hicaz bölgesi yeni bir taksimata tâbi tutulmazken, diğer bölgeler her biri için ayrı merkezlerin belirlendiği vilâyetlere (eyâletlere) ayrılmıştır. İlk altı yıllık döneminde devraldığı güçlü ve istikrarlı devlet yapısını sürdüren Hz. Osman, ikinci altı yıllık döneminde eyâletlerde baş gösteren bir takım huzursuzluklar sebebiyle Mısır ve Şam gibi merkeze uzak bölgelerde bazı idarî değişikliklere gitmiştir. İçinde bulunduğu siyasî şartlar nedeniyle yeni düzenlemeler yapmak zorunda kalan Hz. Ali nin bu alandaki en dikkate değer icraatı, devlet merkezini Medine den Kûfe ye nakletmesi olmuştur. Şehirlerin veya bölgelerin idaresi hususunda genel geçer kuralların oluşmadığı Hz. Peygamber ve dört halife döneminin en belirgin özelliği, ortaya çıkan şartlar doğrultusunda hareket edilmiş olmasıdır. Şüphesiz ki bu tavır, idarî yapılanma alanında tedrîcî bir gelişme seyrini beraberinde getirmiştir. Bizim yaptığımız tasnife göre bu kısımdaki son iki konudan ilki, Hz. Peygamberin idarî alanda izlemiş olduğu politikanın daha geniş bir şekilde tahlil edilmesini içerir. Başlangıçta, dönemin siyasî-sosyal yapısını oluşturan kabile sistemi sebebiyle yerel liderleri iş başına getiren Hz. Peygamberin, fetihler sonrasında politika değişikliğine giderek merkezden idareciler göndermeye başlamasının sebep ve sonuçları izah edilir. Son konu, söz konusu dönemde ele geçirilen şehirlerin mevcut idarî yapılarına karşı sergilenen tutumun ve yeni şehirler kurmayı gerektiren ihtiyaçların belirlenmesine ayrılmıştır. Birinci bölümün bundan sonraki kısmı valilik müessesesinin bir kurum olarak incelenmesine ayrılır. Öncelikle, valinin görev alanını teşkil eden şehir, vilâyet ve eyâlet kavramları, ardından ele alınan dönemde vali kavramı yerine kullanılan emîr ve âmil unvanları izah edilerek, bu kavram çokluğunun hangi nedenlerden kaynaklandığı tespit edilmeye çalışılır. Daha sonra kuvvetler ayırımın bulunmadığı söz konusu dönemde, vilâyetle ilgili her türlü yetki ve sorumluluğu üstlenmiş olan valiye yardımcı olan görevlilerin tek tek tanıtımı yapılır. Ancak burada fonksiyon itibariyle Hz. Peygamber döneminden itibaren var olan çoğu görevlerin, kurum olarak ortaya çıkışının sonraki dönemlerde olduğunun önemle altı çizilir. Bundan sonraki başlık göreve geliş şekillerine ve yetkilerine göre valilik çeşitlerinin ve valilerin görevlerinin açıklanmasına

248 kitap tanıtımı ayrılmıştır. İslâm dinindeki içiçelik sebebiyle her ne kadar ele alınan dönem itibariyle valilerin görevlerini dinî veya dinî olmayan ya da dinî, siyasî/idarî, ekonomik, adlî ve benzeri gibi bir tasnife tâbi tutmanın doğru olmayacağı belirtilmişse de, burada ikinci grup sınıflandırmanın esas alındığı görülmektedir. Burada vurgulanan iki husustan birincisi, özellikle Hz. Peygamber ve Hz. Ebû Bekir dönemlerinde olmak üzere, İslâmiyeti tebliğ etmek, müslümanların dinî bilgilerini geliştirerek rahat bir şekilde yaşamalarını sağlamak gibi dinî görevler, bu dönemde görev yapan valilerin en önde gelen vazifesi olmuştur. İkinci olarak, devletin sınırlarının genişlemesi ve problemlerin artması sonucu görevleri bir hayli ağırlaşan valilere, Hz. Ömer döneminden itibaren âmil, kadı gibi yardımcı görevliler tayin edilerek, görevlerinin hafiflemesi sağlanmıştır. Ancak bu durum, aynı zamanda onların yetki alanlarının daralmasını da beraberinde getirmiştir. Bu bölüm bir valide bulunması gereken özelliklerin sıralanması ile sona erer. Söz konusu dönemde vali seçiminde etkili olan unsurların tespiti, Hz. Peygamber ve Hulefâ-i Râşidînin Valilikle İlgili Uygulamaları başlığını taşıyan ikinci bölümün (s. 131-199) ilk konusunu teşkil eder. Bunlardan birinci sırada zikredilen istişare ve bölge halkının taleplerinin dikkate alınması, dönemin tamamı için ortak belirleyici kriter olarak kabul edilerek örneklerle izah edilir. İkinci unsur olarak zikredilen vasiyetin, Hz. Osman dönemiyle birlikte görülmeye başladığı belirtilerek, kendinden önceki halife Hz. Ömer in valilerin tayini ile ilgili özel bir vasiyette bulunmasının sebepleri üzerinde durulur. Son olarak başlangıçta belirleyicilik vasfı bulunmayan akrabalık unsurunun, Hz. Osman ve Hz. Ali dönemlerinde vali tayininde takip edilen aslî unsur haline gelmesinin nedenleri ve neticeleri geniş bir şekilde tartışılır. Daha sonra sıra ile valilerin tayini sırasında yazılan ahidnâmeler, valilik sarayları (dâru l-imâre) ve bu dönemde valilere belli miktarda bir maaşın verilip verilmediği gibi konular hakkında bilgiler sunulur. Valilerin Denetlenmesi konusu bu bölümdeki en geniş kısmı teşkil eder. Üç alt başlık halinde incelenen bu kısımda öncelikle yöneticilerin valileri denetlemek için hangi yöntemleri kullandıkları belirlenmeye çalışılır. Müfettiş göndermek, valilerin merkeze çağırılması veya bizzat devlet başkanının valiyi denetlemek üzere vilâyete gitmesi ve halktan soruşturma şeklinde belirlenen metotların, her zaman ve her yönetici tarafından uygulanmadığına, bunların zaman içerisinde ve yöneticilerin mizaçlarına göre şekillendiğine konunun girişinde özenle dikkat çekilir. Vali tayin edilen kişiye ahidnâmesi verilmeden önce halife tarafından yapılan nasihatler ve mal varlıklarının tespit edilmesi gibi hususlar Tayin Öncesi Gerçekleştirilen Denetim başlığı altında sunulmaktadır. Denetlemeye ayrılan son kısımda valilerin denetime tâbi tutuldukları hususlar, mal varlıkları ve yaşam biçimleri, görevlerini yerine getirmeleri ve halk ve diğer memurlarla ilişkileri şeklinde üç başlık altında incelenir. Valilerin şehirden ayrılmak zorunda kaldıklarında yerlerine bıraktıkları vekillerin denetimi meselesi ayrı bir başlık altında işlenmiştir. Bundan sonraki başlık, denetim sonrasında valilere tatbik edilen işlem ve

saim yılmaz 249 cezalarla ilgilidir. İkaz ve eski görevine iâde, mal varlığına el konulması, azledilmeleri ve had cezası uygulanması şeklinde bu dönemde tatbik edilen ceza türlerinin her biri ayrı ayrı incelenir. Söz konusu dönemlerde valilerin belirli bir görev sürelerinin bulunup bulunmadığı meselesi, ikinci bölümün son konusunu teşkil eder. Kitap, sonuç (201-204), Hz. Peygamber ve her bir halifenin ayrı ayrı valilerini ve görev yaptıkları vilâyetlerin isimlerini gösteren tablonun yer aldığı ekler (205-210), bibliyografya (211-222) ve dizin (223-233) kısımları ile son bulur. Hz. Peygamber ve Hulefâ-i Râşidîn dönemindeki valilik müessesesini bütün yönleriyle inceleyen bu çalışmada, aynı zamanda söz konusu döneme ait belli başlı bir takım siyasî ve askerî olayları yorumlamada yeni bazı açılımlar bulmak mümkündür. İlk dönem İslâm fetihlerinin devamlı ve kalıcı olması, Halife Hz. Osman ın öldürülmesi, Hz. Ali nin devlet merkezini Medine den Kûfe ye nakletmesi gibi konular bu bağlamda zikredilebilir. Bununla birlikte başvurulan kaynak ve araştırmaların titiz bir şekilde tarandığı anlaşılan çalışmada, söz konusu eserlerin konu bakımından önemine işaret edilmek suretiyle daha geniş bir biçimde ele alınmasının okuyucuya daha fazla yararlı olacağı kanaatimizi belirtmemiz gerekir. Yine her ne kadar önsözde, bir çok çelişkili rivayet bulunması sebebiyle ekler kısmında sunulan tabloda valilerin görevlere başlama ve ayrılma tarihlerinin verilmeyeceği kaydedilmekte ise de, bu farklı rivayetlerin bir araya toplanmasını sağlama ve daha sonra yapılacak çalışmalara katkıda bulunma adına, tespit edilen bu farklı tarihlerin bir arada verilmesi daha isabetli bir tercih olurdu. İlk dönem İslâm tarihine ait müesseseleri incelemeyi hedefleyen daha sonra yapılacak araştırmalar için çeşitli açılardan önemli katkılar sağlayabilecek bu çalışma, İslâm tarihi araştırmacıları ve meraklıları için mutlaka görülmesi gereken bir eser mahiyetindedir.