Kadıköy deyiz. Sağlık Reformu dedikleri!.. Yalnız değilsiniz BU ÇİLE BİTMEZ. Savaşsız ve sömürüsüz bir dünya için, Küresel Eylem Günü nde



Benzer belgeler
İşten Atılan Asil Çelik İşçilerinin okuduğu basın açıklaması: 15/03/2012

TMMOB TEMSİLCİLERİNE AÇILAN DAVALAR

SUNUŞ. Birleşik Metal İşçileri Sendikası Genel Yönetim Kurulu

MİLAS TA, BELEDİYE İŞÇİLERİNE YÜZDE ZAM

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Destek Personeli Eğitimleri

Bölüm 18. Demokrasi Mücadelesinde Odamız

TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ NEDİR? GERÇEK BİR TOPLU SÖZLEŞME İÇİN

Mevsimlik İşçiliğe Hayır Dedik

Sendikalaşma ve Toplu İş Sözleşmesi Raporu Ağustos 2016

Direnişteki Trakya Otocam işçileriyle söyleşi

Saðlýk çalýþanlarý GöREV'de

Hava-İş: İşten atılanlar işe alınana kadar mücadeleyi bırakmayacağız!

T.C. ÇALİŞMA ve SOSYAL GÜVENLİK BAKANLIĞI Çalışma Genel Müdürlüğü. KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞINA (Personel Daire Başkanlığı)

MAYIS 2010 YAŞASIN 1 MAYIS ALANLARDAYIZ!

OCAK 2012 FAALİYET RAPORU. Prof.Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

7. dönem çalışma raporu TMOOB KOCAELİ İKK ÇALIŞMALARI. EMO Kocaeli Şubesi 146

TMMOB DANIÞMA KURULU 2. TOPLANTISI YAPILDI

7. dönem çalışma raporu ÜYE TOPLANTILARI. EMO Kocaeli Şubesi

İŞSİZLİK HIZLA ARTARKEN İSTİHDAM ARTIŞI YETERSİZ KALDI

TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi 37. Dönem Çalışma Raporu. BASIN ÇALIġMALARI

10SORUDA AİLE SİGORTASI

Necla Akgökçe den bilgi aldık. - İlk olarak ülkede kadınların iş gücüne katılım ve istihdam konusuyla başlayalım isterseniz

Çalışma hayatında barış egemen olmalı

Genel Başkanımız Haydar Arslan ın okuduğu basın açıklaması metni aşağıdadır. KGM Önünde Basın Açıklaması Yaptık

İŞÇİLERİN 3 ACİL TALEBİ VAR!

İşsizlik İstikrarlı Biçimde Yükseliyor! Son 10 Yılın En Yüksek İşsiz Sayısı

OCAK 2010 ŞUBAT 2010

T.C NEVŞEHİR VALİLİĞİ İL EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜ

Cumhuriyet Halk Partisi

EMEK ELEKTRİK ENDÜSTRİSİ A.Ş. a) İlgili ayda (2010 yılı Mart ayında) alınan ve ödenen krediler ile ilgili ay sonu kısa ve uzun vadeli kredi bakiyeleri

TES-İŞ, 12 Aralık 1963'te enerji işkolunda faaliyet göstermek üzere Ankara'da kuruldu.ilk adı Türkiye Enerji, Su, Gaz, DSİ İşçi Sendikaları

CHP Yalıkavak Temsilciliğinin düzenlediği Kahvaltıda Birlik ve Beraberlik Mesajı

Asgari ücretin belirlenmesini düzenleyen Asgari Ücret Yönetmeliği uyarınca, asgari ücret, pazarlık ücreti değildir.

En Yüksek Prim Ödeyen 10 İşverene Ödül Verildi

Kayıt Dışı İstihdam Çalıştayı Ankara da Yapıldı

ALACAK ARALIK 2010 (TL)

ASIL KRİZ İŞSİZLİKTE! Geniş Tanımlı İşsiz Sayısı 7 Milyona Yaklaştı

TÜRKİYE DE KADIN İŞÇİ GERÇEĞİ: DAHA FAZLA AYRIMCILIK, DÜŞÜK ÜCRET, GÜVENCESİZ İSTİHDAM

İşsizlik Dikiş Tutmuyor İşsizlikte Kriz Günlerine Dönüş

Dr. Mustafa KURUCA Isparta da Sosyal Güvenlik Reformunun Yansımaları ve Sosyal Güvenlikte Teşvik Uygulamaları konulu konferans verdi

ÇALIŞMA DÖNEMİNDE ANKARA İKK ÇALIŞMALARI

BİRLEŞİK METAL-İŞ B İ RLEŞİK METAL İŞÇİLERİ SENDİKASI UNITED METALWORKERS UNION

Koç Üniversitesi nde neler oluyor?

Türkiye İş Kurumu İşverenlere Sunulan Hizmetler Kadri KABAK İzmir Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürü

ET VE SÜT KURUMU GENEL MÜDÜRLÜĞÜ KURUM İDARİ KURULU TOPLANTI TUTANAĞI EKİM 2014

GENEL KURUL. Sendikamızın 26. Olağan Genel Kurulu Gerçekleştirildi

BASIN BİRİMİ GÜNLÜK YAYIN RAPORU

16. bölüm. demokrasi mücadelesinde şubemiz

Taşeron işçinin hakları mutlaka düzenlenecek

DEMİSAŞ DÖKÜM EMAYE MAMÜLLERİ SANAYİİ A.Ş. / DMSAS [] :22:34

Sosyal Güvenlik Haftası Çeşitli Etkinlik ve Ziyaretlerle Kutlandı

20. ŞUBE ÇALIŞMA RAPOR ÖZETLERİ

İlgili Kanun / Madde 1475.S.İşK/ S.İşK/57 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ. Esas No. 2009/17310 Karar No. 2011/19792 Tarihi:

Kayıt Dışı İstihdamla İlgili Proje Ödülleri Sahiplerine Verildi

AKADEMİK ZAMMI ADIMDA ALDIK

Bayraktar Kayıtdışı yüzde 53 ten yüzde 33 e düştü bu bir rekordur

EYLÜL 2014 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

GENİŞ TANIMLI İŞSİZLİK 6 MİLYONA YAKLAŞTI!

MAYIS 2010 HAZİRAN 2010 ÖDENEN TUTAR

ALACAK OCAK 2011 (TL)

EMEK ELEKTRİK ENDÜSTRİSİ A.Ş. a) İlgili ayda (2010 yılı Ekim ayında) alınan ve ödenen krediler ile ilgili ay sonu kısa ve uzun vadeli kredi bakiyeleri

NİSAN 2010 MAYIS 2010 ÖDENEN TUTAR

19 EYLÜL MÜHENDİS, MİMAR, ŞEHİR PLANCILAR DAYANIŞMA GÜNÜ

İlgili Kanun / Madde 6356 S. TSK/41-43

KOBİ ler Nefes alacak / Ankara. TOBB, Ziraat Bankası, Denizbank ve Kredi Garanti Fonu (KGF) ortaklığında hayata

KILIÇDAROĞLU K.MARAŞ'TA

TMMOB Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği 41. DÖNEMDE RESİMLERLE TMMOB

Metalde grev süreci hangi fabrikalarda başlıyor?

İŞSİZLİK VE İSTİHDAM RAPORU- EYLÜL 2018 İŞSİZLİK TIRMANIYOR. Gerçek İşsiz Sayısı 6 Milyon. İşsiz Sayısı Bir Yılda 192 Bin Arttı

Uygulanacak ekonomik politikalar, istihdam ve üretime öncelik tanımalı, politikaların temelini insan oluşturmalıdır.

YAZILI VE GÖRSEL BASINA YANSIYANLARDAN ÖRNEKLER

YÖNTEM YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK ve BAĞIMSIZ DENETİM A.Ş.

NEVŞEHİR VALİLİĞİ İL EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜ

EMEK ELEKTRİK ENDÜSTRİSİ A.Ş.

9. DÖNEM BOLU İL TEMSİLCİLİĞİ SUNUŞU

Ekonomik Rapor Kaynak: TÜİK. Grafik 92. Yıllara göre Doğuşta Beklenen Yaşam Süresi. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği /

EMEK ELEKTRİK ENDÜSTRİSİ A.Ş.

Avrupa Bölgesel Sosyal Güvenlik Forumu -1ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK:

KRİZ İŞSİZ BIRAKIYOR

Ocak / January Temmuz / July 1985

Ýstanbul hastanelerinde GREV!

İNSAN KAYNAKLARI VE EĞİTİM DAİRESİ BAŞKANLIĞI TEŞKİLAT YAPISI VE ÇALIŞMA ESASLARINA DAİR YÖNERGE

Trans Terapi ve Dayanışma Grubu Toplantılarının Yedincisi Gerçekleşti. SPoD CHP Beyoğlu Belediyesi Başkan Aday Adayı Gülseren Onanç ile görüştü

TEMMUZ 2012 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

SGK Başkanı Fatih Acar, İnsani Değerler Derneği ve Demokraside Birlik Vakfı Tarafından Düzenlenen Konferansta Sosyal Güvenlik Reformunu Anlattı

1) SSGSS Kanununda öngörülen kadın ve erkekler için emeklilik yaşının 2036 yılından başlayarak 65 yaşa yükseltilmesi düzenlemesi aynen korunmuştur.

İlgili Kanun / Madde 6356 S. STSK. /9

EMEK ELEKTRİK ENDÜSTRİSİ A.Ş.

KASIM 2018 ÇALIŞMA RAPORU

EKONOMİK DURUM TESPİT ANKET SONUÇLARI

VERGİDEN İSTİSNA KIDEM TAZMİNATI, ÇOCUK YARDIMI VE AİLE YARDIMI İÇİN YAPILAN ÖDEMELERDEN İSTİSNA SINIRI

TÜRKİYE BAROLAR BİRLİĞİ

18. bölüm. basında bursa il koordinasyon kurulu

EMEK ARAŞTIRMA RAPORU-2

KRİZ ÜÇ KOLDAN SARSIYOR ENFLASYON-KÜÇÜLME-İŞSİZLİK

KAMU VE BELEDİYE HİZMETLERİNİN YEREL SEÇİME ETKİSİ

Asgari ücret 1900 net! DİSK ten basın açıklaması

SÖYLEŞİ H /PROF.DR. SEZA REİSOĞLU**

Sivil toplum KAMU HARCAMALARINI İZLİYOR

Transkript:

SAYI 167 MART 2005 Savaşsız ve sömürüsüz bir dünya için, Küresel Eylem Günü nde Kadıköy deyiz 19 Mart ta, işgal güçlerinin Irak'a saldırışının ikinci yıldönümünde, işgale ve ABD emperyalizmine karşı, tüm Avrupa'da ve dünyanın pek çok ülkesinde gösteriler örgütleniyor. Sağlık Reformu dedikleri!.. Aileleri ilebirlikte direnen SEKA işçileri Yalnız değilsiniz Sağlık Bakanı, bir ay içinde düzelir herşey, diyor.. Bir ay hasta olmayacağız, Bir ay ilaçsız idare edeceğiz, Bir ay ölmeden yaşayacağız... Bu gerçek bir Reform!!! BU ÇİLE BİTMEZ BU SAYIMIZDA Asilçelik Grevinde anlaşma (sayfa 3) 2005 yılı eğitimleri başladı (sayfa 7) Halkımız yoksul ama mutluymuş (sayfa 8-9) Hastaneye gideceklere öneriler (sayfa 11) Hakkari ve Güney Asya ya elini uzat (sayfa 10) Haklarımızı bilelim (sayfa 13)

2Birleşik Metal-İş Mart 2005 GÜNDEM Mart Ayazı Ülkenin ekonomik ve siyasi gündemi oldukça sıcak... Ancak dikkatler uluslararası ilişkilere çevrilmek isteniyor. ABD, Büyük Ortadoğu Projesini tamamlamak için Avrupa ya yönelik diplomatik ataklarını hızlandırırken, Türkiye kamuoyunda yükselen Amerika karşıtlığının önlenmesini istiyor... Bu talebin yakışıksız, tehdit edercesine yapılması, elbette diplomatik ve demokratik ölçüler içinde olduğu söylenemez. Oysa ABD karşıtlığı değil fakat ABD yöneticilerine karşıtlık salt Türkiye de değil, tüm dünyada yükselmektedir. Ama bu süreçte Türkiye nin özellikle içe dönerek zaman yitirmesi isteniyor. Türkiye bu yapay sorunlarla boğuşmaktan kurtulup başını kaldırdığında, Ortadoğu, Orta ve Güney Asya ya yeni bir harita çizilmiş olacağını tahmin etmek zor değil. Biz bu oyunu gördük. Bölgemizin ve dünyamızın Amerikan kalemi ve kurşunu ile çizilmiş yeni bir haritaya değil, sadece barışa ihtiyacı var. Bunun için de ABD nin gelmesi değil, GİTMESİ gerekiyor. SEKA DİRENİŞİ YOL GÖSTERİYOR Cumhuriyetin yüz akı işletmelerinden SEKA yı sahiplenen işçilerin direnişi, gazetemiz matbaaya gittiğinde 45 günü bulmuştu. Dile kolay. 750 emekçinin örgütlü ve kararlı duruşu emekçi halkın destek ve dayanışmasının yarattığı güçlü dalga ile birlikte siyasi kararları durdurdu. Siyasi iktidar kararlarının da tartışılabilir olduğunu gösterdi. Bunun demokratik işleyiş açısından da önemli bir katkı olduğunu söylemek gerekir. Seka emekçilerinin dirençli ve kararlı tutumu şimdi; Telekom, Türk Hava Yolları ve Tekel işçilerine yol gösteriyor. Petkim ve POAŞ işçilerinin mücadele ile yarattıkları deneyim ile birlikte şimdi ülkemizde özelleştirmeye karşı daha yaygın, kitlesel ve kararlı bir mücadele süreci oluşturmak mümkündür. Bu konuda Türk-İş e büyük bir sorumluluk düşüyor. Elbette konfederasyonumuz DİSK de dayanışmacı tutumunu yükselterek mücadele içindeki yerini almalıdır. Çünkü özelleştirmeye karşı mücadele, salt bir sendika veya konfederasyonun tek başına çözebileceği bir konu değildir. Tüm üyelerimizi, başta SEKA emekçileri olmak üzere özelleştirmeye karşı mücadele yürütenlerle sürekli Birleşik Metal İşçileri Sendikası Gazetesi Sayı:167 / Mart 05 (Yerel Süreli Yayın) Sahibi: Birleşik Metal-İş adına Genel Başkan Adnan Serdaroğlu Yayın Yönetmeni: Genel Eğitim Sekreteri Celalettin Aykanat Sorumlu Yazı İşleri Müdürü: Sebahattin Gerçeker Yazı Kurulu: Ayşe Nur Erten, Canan Arslan, Gökhan Düren, Hasan Arslan, Mehmet Beşeli, Zehra Güner Akad dayanışma içinde olmaya çağırıyoruz. 2821-2822 DEĞİŞSİN DE, NASIL? Böylesi ulusal ve uluslararası planda önemli gelişmelerin yaşandığı bir süreçte siyasi iktidar emeği ve emekçileri küçümsemeye devam ediyor. Aldıkları bir çok kararla kazanılmış haklarımızı yok etmeye çalışıyorlar. Atılan her adım emekçilerin aleyhine oluyor. Şimdi gündeme getirdikleri ise, bizlerin yıllarca değişmesi için mücadele verdiğimiz 2821 ve 2822 sayılı Yasalar. Değişikliklerle ilgili taslaklara baktığımızda, her şeyin göstermelik olduğunu görüyoruz. Noter şartı mı? Devam ediyor. İşkolu barajı mı? Devam ediyor. İşyeri barajı mı? Devam ediyor. Uzun ve yorucu toplu sözleşme prosedürü mü? Devam ediyor. Grevle ilgili kısıtlamalar mı? Aynen devam ediyor. Genel grev mi? Yine yasak. Dayanışma grevi mi? Yine yasak. Peki biz hangi değişikliği gerçekten demokratikleşme olarak kabul edeceğiz? Hangi değişiklik örgütlenme hakkının eksiksiz kullanımını sağlıyor? Hangi değişiklik, özgür toplu pazarlık hakkının kullanımına olanak sağlıyor? Hiçbiri... Sorun madde metni değil. Zihniyetlerdedir. Önce zihniyeti değiştirmek gerekiyor. Sendikaların ÖZGÜR örgütlenme, ÖZGÜR toplu pazarlık ve grev hakkına saygı göstermek gerekiyor. Bunlar; demokratik siyasi hayatın en temel koşullarındandır. Bir sisteme DEMOKRASİ diyebilmenin olmazsa olmaz şartlarıdır. Bu nedenle; demokratik bir rejimin temel ilkelerinden biri olan hukukun üstünlüğüne SAMİMİ olarak inanmanın koşulu, hukuku toplumsal kesimlerle mutabakat sağlayarak yapmaktır. O halde, 2821 sayılı Sendikalar Yasası nda ve 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Yasası nda yapılacak değişiklikler için İŞÇİLERİN görüş ve önerilerinin dikkate alınması, siyasi iktidarın demokrasiye inancının ölçüsü olarak kabul edilecektir. Tasarım-Teknik Hazırlık: Birleşik Metal-İş Basın Yayın Dairesi Adres: Tünel Yolu Cd. No.2 34744 Bostancı-İstanbul Tel: 0216 380 8590 Faks: 0216 410 6626 www.birlesikmetal.org e-mail: gazete@birlesikmetal.org Baskı: Ek-Bil Matbaacılık, Çağlayan-İstanbul Tel: 0212 291 3506 Yöneticilerimiz işyerlerinde Sendikamız Genel Başkanı Adnan Serdaroğlu ve Genel Sekreterimiz M. Selçuk Göktaş, 28.12.2004 tarihinde Bursa- Eskişehir Şubemiz e bağlı Demisaş işyerini ziyaret ettiler ve üyelerimizle sohbetler gerçekleştirildi. Sendikamız Genel Başkanı Adnan Serdaroğlu ve Genel Mali Sekreterimiz Süleyman Türker, 04.01.2005 tarihinde Gebze Şubemiz e bağlı Tempa Pano işyerindeki üyelerimizle sohbetler gerçekleştirdiler. Sendikamız Genel Başkanı Adnan Serdaroğlu ve Genel Sekreterimiz M. Selçuk Göktaş 11.01.2005 tarihinde, Bursa- Eskişehir Şubemiz e bağlı olan Asil Çelik işyerinde çalışan üyelerimizi ziyaret ettiler. Sendikamız Genel Başkanı Adnan Serdaroğlu ve Genel Örgütlenme Sekreterimiz Özkan Atar 14.01.2005 tarihinde, Kocaeli Şubemiz e bağlı Erciyas Çelik Boru işyerini ziyaret ederek üyelerle toplantı düzenlediler. Sendikamız Genel Başkanı Adnan Serdaroğlu ve Genel Eğitim Sekreterimiz Celalettin Aykanat, 18.01.2005 tarihinde Gebze Şubemiz e bağlı Yücel Boru işyerindeki üyelerimizle birlikte oldular. DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi ile Sendikamız Genel Başkanı Adnan Serdaroğlu, 17.02.2005 tarihinde Gebze Şubemiz e bağlı bulunan Askam Kamyon işyerindeki üyerimizi ziyaret ettiler. Metro da toplu sözleşme imza töreni DİSK üyesi Sosyal-İş Sendikası uzun ve zorlu bir mücadelenin ardından 1.900 çalışan adına Metro AG Türkiye İşletmesi ile yürüttüğü toplu sözleşme sürecini başarı ile tamamladı. 09.02.2005 tarihinde Güneşli Metro Tesislerinde düzenlenen toplu iş sözleşmesi törenine Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Murat Başesgioğlu, DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi, Sosyal-İş Genel Başkanı Özcan Kesgeç ve Sendikamız Genel Başkanı Adnan Serdaroğlu katıldı. TİSK i ziyaret Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu nun (TİSK) 22. Olağan Genel Kurulu, 25-26 Aralık 2004 tarihlerinde Ankara da yapıldı. Genel Kurul da Genel Başkanlığa Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) Genel Başkanı Tuğrul Kudatgobilik seçildi. Konfederasyonumuz DİSK yöneticileri ve Sendikamız Genel Başkanı Adnan Serdaroğlu, 28.01.2005 tarihinde yeni seçilen TİSK Yönetim Kurulu nu ziyarete ettiler.

Birleşik Metal-İş Mart 20053 Asilçelik grevinde anlaşma... n Asil Çelik te 31 Ocak 2005 tarihinde başlayan grev, 12 Şubat ta toplu iş sözleşmesinde anlaşmaya varılmasıyla sona erdi. n 15 gün süren grev sonucunda işyerinde 3.200.000 TL/saat ücretin altında ücret alan 303 işçinin ücretine yüzde 16 oranında artış sağlandı. Sosyal yardımlardaki artış yüzde 29 oranında oldu. Bursa Orhangazi de kurulu bulunan ve 700 çalışanı ile 31 Ocak 2005 tarihinde grev ve lokavt uygulamaları nedeniyle üretimi tümüyle duran Asil Çelik işyerinde, işveren ile sendikamız arasında anlaşma sağlanması üzerine grev ve lokavt sona erdi ve işçiler 14 Şubat 2005 tarihinde yeniden işbaşı yaptılar. Kazanımlar... Varılan anlaşma sonucunda işyerindeki ortalama ücretlerde yüzde 10 oranında artış sağlandı. Ortalama ücrete yapılan bu zam işçi ücretlerine işyerindeki ücret eşitsizliğini azaltacak biçimde farklı oranlarda yansıtıldı. Buna göre saat ücreti 3.200.000 TL nin altında olan 303 işçinin ücreti ortalama yüzde 16 oranında artırıldı. Asgari ücretle çalışanların ücretlerine gelen zam ise yüzde 19 oldu. Yürürlük tarihi 1 Eylül 2004 olan toplu iş sözleşmesinin 2., 3. ve 4. altı aylık dönemlerinde ise DİE enflasyonu oranlarında artış yapılacak. Toplu iş sözleşmesinde bayram, izin, yakacak ödemelerinden oluşan üçlü paketteki artış oranı ise yüzde 29. Bayram ödenekleri 100 er milyon, izin parası 105 milyon ve yakacak parası ise 37 milyon olarak belirlendi. İmzalanan sözleşme ile Asil Çelik işçileri yaklaşık 90 bin metal işçisinin kapsayan MESS grup sözleşmesinin üzerinde ücret ve sosyal yardım zamları almış oldular. 15 günlük grevlerinin ardından bugün işbaşı yapan Asil Çelik işçileri greve çıktıklarından daha coşkulu bir biçimde işyerlerine döndüler. Başarının nedenleri Grevin başarı ile sonuçlanmasının ardında yatan nedenlerin başında Asil Çelik işçilerinin kararlı birliktelikleri geliyor. Buna ek olarak Asil Çelik in alanında tekel olması nedeniyle grev çok hızlı biçimde otomotiv sektörünü sıkıştırdı. Asil Çelik in nihai tüketicilerinin oluşturduğu basınç grevin kısa sürede sonuçlanmasına katkı sağladı. Diğer taraftan, işyerinde sabit sermaye yatırımları oranının yüksek olması, toplam maliyetler içinde ücret maliyetleri oranının göreli olarak düşüklüğü ve yeni yatırım programı sözleşmenin anlaşmayla sonuçlanmasına yol açan faktörler olarak değerlendirilmelidir. Bütün bunların ortaya çıkardığı gerçek, işçilerin doğru zamanda ve uygun koşullarda uygulayacakları grevlerin başarılı olma olasılığının yüksek olduğudur. Elbette her grev kararını kendi koşulları içinde değerlendirmek, somut durumu analiz etmek unutulmaması gereken unsurların başında gelmektedir. Teşekkürler... Sendikamız başta grevi başarıyla sonuçlandıran Asil Çelik işçileri olmak üzere, grev esnasında işçilerden dayanışmalarını esirgemeyen sendika, siyasal parti, sivil toplum örgütleri ve bölge halkını kutlar ve kendilerine teşekkür eder. Onlar birlik, mücadele ve dayanışmanın sonunda başarının geleceğini bir kez daha kanıtladılar. Onlar birlik, mücadele ve dayanışmanın sonunda başarının geleceğini bir kez daha kanıtladılar. Erciyas Boru da direniş... Erciyas Çelik Boru Sanayi A.Ş. işyerinde 1995 yılından bugüne Sendikamız örgütlüdür. Tüm dünyanın yeni bir yıla umutla girdiği bir günde, 31 Aralık 2004 tarihinde aralarında sendikamız işyeri temsilcisinin de bulunduğu 16 üyemiz işlerine son verilerek sokağa atıldı. Erciyas Çelik Boru işvereni, üyelerimizi ekonomik sebeplerle ve sipariş azlığı nedeniyle işten çıkardığını ifade etmiş olmasına rağmen, aynı dönemde İş-Kur a müracaat ederek işçi istihdam etmek istediği öğrenildi. İşten atılan üyelerimiz fabrika önünde işlerine geri dönme mücadelesini başlattılar. Basın açıklaması Erciyas Boru işçileri ile dayanışmanın artırılması, kamuoyunun işçilerin haklı direnişi konusunda bilgilendirilmesi amacıyla 7 Ocak 2005 tarihinde fabrika önünde kitlesel bir basın açıklaması yapıldı. Fabrika önünde düzenlenen eylemde konuşan Sendikamız Genel Sekreteri Selçuk Göktaş, işten atmaların asıl amacının sendikal örgütlülüğü yok etmek olduğunu söyledi. Geçmiş dönemlerde fabrikada zor dönemler yaşandığını, üyelerimizin sosyal haklarının geç ödendiğini, işçilerin özverisinin bu dönemin aşılmasında büyük rol oynadığını belirten Göktaş, şimdi ise işten atmalara gerekçe gösterilen sipariş azalmasının doğru olmadığını, fabrikanın üretiminin üç yıl içinde iki kat arttığını anlattı. İşyerinde toplusözleşme düzeni ve sendikal örgütlenme yok edilmeye çalışılıyor. Erciyas işvereni sendikal hak ve özgürlüklere saldırmakta, çalışma hürriyetini ortadan kaldırmaktadır dedi ve atılan işçilerin geri alınmasını istedi. Büyük destek Kocaeli Sendikalar Birliği tarafından desteklenen eyleme civar fabrikalardaki işçiler, Lastik-İş üyesi Anlaş Fabrikası nın işçileri ve Ağaç-İş üyesi Kelebek Mobilya işçileri, Koceli ve Gebze Şubemizde örgütlü işyerlerinden temsilci ve üyelerimiz katıldı. Üyelerimizin hak mücadelesi hukuk alanında devam etmektedir.

4Birleşik Metal-İş Mart 2005 İşine, ekmeğine, emeğine sahip çıkan SEKA işçisini destekliyoruz Seka kapatılamaz Seka işçileri, fabrikalarının kapanmamasını, yeniden üretim yapmasını istiyorlar.. Seka işçileri, ülkedeki özelleştirmelere son verilmesini istiyorlar.. Aileleri Seka işçilerinin yanında... Sendikalar, emekçiler, kitle örgütleri Seka işçilerinin yanında.. Seka işçilerinin karşısında, babalar gibi satacağız diyen özelleştirmeciler... Seka işçilerinin karşısında fabrika yerine park yapmaya niyetli bir hükümet... Seka işçisi, fabrikasını terk etmiyor... 18 Şubatta, zor kullanılarak fabrikadan atılmak istendi.. Kendilerini mekanik atölyesine kilitlediler. Uluslararası Çalışma Örgütü ILO'nun 87 sayılı sözleşmesinin kendilerine verdiği haklar doğrultusunda, hükümet kapatma kararından geri adım atana kadar direnişlerinin süreceğini açıkladılar. Seka işçilerinin mücadelesinin yarattığı etki, işçi sınıfı mücadelesine büyük güç katıyor.. TEKEL de direnişte Bu arada, TEKEL işçileri de fabrikalarını terketmeme kararı aldılar. TEKEL'in özelleştirilmesini protesto eden İstanbul Cevizli Sigara Fabrikası işçileri, tüm yurtta devam eden SEKA ve TEKEL direnişlerine destek vermek amacıyla fabrikayı terketmeme kararı alarak direnişe geçtiler. Eşleri ve çocuklarıyla 1000 kişi hep bir ağızdan haykırıyordu SEKA'yı terketmeyeceklerini.. Ferman IMF ninse, fabrikalar bizimdir Konfederasyonumuz DİSK ve Sendikamız, 26 Ocak ta İzmit'teydi. SEKA önünde buluşan işçiler, bir yürüyüşle, salondaki SEKA işçileri ve ailelerine destek verdiler. Emek Platformu alanlardaydı İktidarı uyarı eylemi Emek Platformu, ekonomik ve sosyal yıkımları durdurmak ve hükümetin çalışanlar aleyhine izlediği politikaları protesto amacıyla 16 Şubat tarihinde ülke çapında 81 ilde eylemde, alanlardaydı. Başta Ankara, İstanbul, Zonguldak ve Adana olmak üzere tüm yurtta uyarı eylemleri gerçekleştirdi. SSK hastanelerinin Sağlık Bakanlığı na devri, Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü nün kapatılması, Kamu Yönetimi Yasası ve Kamu Personel Yasası başta olmak üzere AKP iktidarının son dönemde çıkardığı ve çıkarmayı planladığı yasalara tepki gösteren Emek Platformu bileşenleri, AKP hükümetini alanlardan bir kez daha uyardı. Şalterler inmeli İstanbul da Saraçhane Parkı na yürüyüşün ardından düzenlenen basın açıklamasında, DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi, EP bileşenlerinin samimi ve kararlı olmaları gerektiğini vurgulayarak, şalterlerin inmesi gerektiğini belirtti. Konuşmasında ekonomik gidişin hiç de iyi olmadığını, emekçilerin güçlerini birleştirmeleri gerektiğini hatırlatan Çelebi, IMF ve sermaye sözcüsü iktidarlardan kurtulmadan yoksulluktan, işsizlikten, hukuksuzluktan kurtulamayız dedi. DİSK üyeleri, örgütlü olduğumuz tüm kentlerdeki kitlesel basın açıklamalarına etkin bir biçimde katıldılar. İzmir deki basın toplantısında DİSK Ege Bölge Temsilcisi Azad Fazla bir emniyet görevlisinin saldırısına uğradı. Sakarya da ise Genel-İş, Lastik-İş ve Emekli-Sen şube başkanları gözaltına alındı. Bölge toplantıları Eylemleri öncesinde, tüm illerde bölge toplantıları yapıldı. 5 Şubat ta düzenlenen toplantılara kitlesel katılım sağlandı. Emek Platformu İstanbul Anadolu Yakası Bölge toplantında Sendikamız Genel Başkanı Adnan Serdaroğlu, DİSK Yönetim Kurulu adına bir konuşma yaptı. 8 Ocak ta İzmit'te buluşan 20 bin işçi, SEKA emekçilerine büyük moral verdi. "Ferman IMF'ninse Fabrikalar Bizimdir" diye haykıran SEKA işçilerine, sendikalarıyla çevre illerden gelen işçiler, demokratik kitle örgütleri ve vatandaşlar büyük destek verdi. Konfederasyonumuz DİSK ve Sendikamız da, miting alanındaydı. Vapurlardan siren sesleri yükseliyor... Şehir Hatları İşletmesi vapurlarının İstanbul Büyükşehir Belediyesi ne devrini protesto amacıyla Karaköy İskelesi nde başlatılan oturma eylemi devam ediyor. Yolcular alkışlarıyla, vapurlar sirenleriyle eyleme destek veriyorlar. İşletmede çalışan 1838 kişinin, 135 kaptan ve yönetici hariç, tümü işsiz kalacak...

SENDİKAMIZDAN Genişletilmiş Başkanlar Kurulu İlk toplu iş sözleşmelerini imzaladılar Birleşik Metal-İş Mart 20055 Sendikalı yaşama hoşgeldiniz Sendikamız Genişletilmiş Başkanlar Kurulu gündemdeki konuları görüşmek üzere toplandı. Örgütlenme uzmanımız Zehra Güner Akad ın 2004 yılı örgütlenme rakamları başlıklı sunumunun ardından önümüzdeki yılın örgütlenme perspektifi tartışıldı. Toplantıda, sosyal güvenlik, AB süreci gibi güncel sorunlar da ele alındı. Anadolu Üniversitesi İletişim Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Nadir Suğur, bir tebliğ sundu. Temsilciler Kurulu İlk sözleşmeler Sendikamızda örgütlenen Gürkan Elektrik, Hülya Elektrik, Sega Bakır ve Berka Balata işçileri, ilk toplu iş sözleşmelerini imzaladılar... n İstanbul 1 Nolu Şubemize bağlı yeni örgütlenilen Gürkan Elektrik (Gürkan Sabuncu) ile Hülya Elektrik (Ertuğrul Sabuncu) işyerinde yapılan görüşmeler sonucunda 30.12.2004 tarihinde anlaşma sağlanmıştır. n Kocaeli Şubemize bağlı ilk defa sözleşme imzalanan SEGA Bakır San. ve Tic. Ltd. Şti. işyerinde 14.12.2004 tarihinde başlayan toplu iş sözleşmesi görüşmeleri 09.02.2005 tarihinde anlaşma ile sonuçlanmıştır. n İstanbul 2 Nolu Şubemize bağlı BERKA Balata San. ve Tic. A.Ş. işyerinde 23.09.2004 tarihinde başlayan toplu iş sözleşmesi görüşmeleri 28.01.2005 tarihinde anlaşma ile sonuçlanmıştır. İmzalanan diğer sözleşmeler n İstanbul 2 Nolu Şubemize bağlı Ege Bakır San. ve Tic. Ltd. Şti. işyerinde 23.11.2004 tarihinde başlayan toplu iş sözleşmesi görüşmeleri 10.01.2005 tarihinde anlaşma ile sonuçlanmıştır. n İstanbul 1 Nolu Şubemize bağlı Eğe Sanayii A.Ş. işyerinde 20.09.2004 tarihinde başlayan toplu iş sözleşmesi görüşmeleri 05.01.2005 tarihinde anlaşma ile sonuçlanmıştır. n İstanbul 1 Nolu Şubemize bağlı Alkom Alüminyum San. ve Tic. Ltd. Şti. işyerinde 26.11.2004 tarihinde başlayan toplu iş sözleşmesi görüşmeleri 18.01.2005 tarihinde anlaşma ile sonuçlanmıştır. n İzmir Şubemize bağlı Polkima Polyester Kimya ve Makina San. Tic. A.Ş. işyerinde 20.12.2004 tarihinde başlayan toplu iş sözleşmesi görüşmeleri 08.02.2005 tarihinde anlaşma ile sonuçlanmıştır. n Gebze Şubemize bağlı Kürüm Demir Otomotiv Gıda Tekstil Elektronik Petrol ve Danışmanlık San. Dış Tic. A.Ş. işyerinde 03.12.2004 tarihinde başlayan toplu iş sözleşmesi görüşmeleri 11.02.2005 tarihinde anlaşma ile sonuçlanmıştır n Bursa Şubemize bağlı Asil Çelik San. ve Tic. A.Ş. işyerinde 31.01.2005 tarihinde uygulamaya konulan grev sonrasında taraflar, 12.02.2005 tarihinde biraraya gelerek toplu iş sözleşmesini imzalamışlardır. n İstanbul 2 Nolu Şubemize bağlı Pancar Motor San. Tic. A.Ş. işyerinde 20.08.2004 tarihinde başlayan toplu iş sözleşmesi görüşmeleri 22.02.2005 tarihinde anlaşma ile sonuçlanmıştır. Toplu sözleşme görüşmesi devam eden işyeri g İst. 2 Nolu Şubemize bağlı Ejot Tezmak Bağlantı Elemanları Teknolojileri işyerimizde toplu siözleşme görüşmeleri devam etmektedir. Ülkemizin dört bir yanından gelen temsilcilerimiz, Sendikamız genel merkezinde biraraya geldiler. Yeni Temsilcilerimiz Yılda iki kez toplanan Genel Temsilciler kurulumuzda, dünyadaki ve ülkemizdeki gelişmeler ele alındı, gündemdeki sorunlar tartışıldı, iç ve dış örgütlenme konuları görüşüldü. Toplantı öncesi, Av. Murat Özveri, sosyal güvenlik konusunda son gelişmeleri değerlendiren bir konuşma yaptı. TRAKYA SAN. A.Ş. Baştemsilci Celalettin Kılıç Temsilci Necdet Öztürk Temsilci Erol Güngör MAKİNA TAKIM ENDÜSTRİSİ A.Ş. Baştemsilci Metin Solmaz Temsilci Fehmi Elmacı Temsilci Bülent Yılmaz ÇEMAŞ DÖKÜM SAN. A.Ş. Baştemsilci Salih Çiçek Temsilci Arif Açıkgöz Temsilci Hasan Toprak YAKACIK VALF SAN. VE TİC. A.Ş. Baştemsilci Yavuz Tepe Temsilci İsmail Bıçak Temsilci Aykut Ünsever ŞAHİN MOTOR YATAK. SAN. A.Ş. Baştemsilci İrşadi Bakır Temsilci Şaban Gündüz Temsilci Aydın Çakrak ASKAM KAMYON İML. VE TİC. A.Ş. Baştemsilci Mustafa Cebeci Temsilci Cevdet Yortumluk Temsilci Hüseyin Can KROMAN ÇELİK SAN. A.Ş. Baştemsilci Dursun Aydın Temsilci Çetin Aydemir Temsilci Engin Kulu Temsilci Cemal Demir ÇİMSATAŞ ÇUKUROVA İNŞAAT MAK. SAN. TİC. A.Ş. Baştemsilci Rasim Gündal Temsilci Musa Kaçar Temsilci Abdulkerim Boymul Temsilci Cem Onay CORUS YASAN METAL SAN.TİC.A.Ş. Baştemsilci Salih Tan Temsilci Sıracettin Çelik ŞENKAYA ÇELİK DÖKÜM VE YEDEK PARÇA FAB. Baştemsilci Namık Akkuştur Temsilci Resul Öncül YÜCEL BORU VE PROFİL END. A.Ş. Baştemsilci Ali Gündüz Temsilci Okan Erol Temsilci Gazi Alsancak HİMAK ŞASİ ÜSTÜ SAN. TİC. A.Ş. Baştemsilci HAYATİ KOCATEPE TİS lerin imzalanmasının ardından, sendikamız Temsilci Yönetmeliği ne göre işyeri temsilci seçimleri başladı. Yönetmeliğe göre, seçilen temsilcilerimiz, Genel Merkez Yönetimi tarafından görevlerine atanmaktadır. DİTAŞ DOĞAN YEDEK PARÇA İMALAT VE TEKNİK A.Ş. Baştemsilci Muzaffer Çetinkaya Temsilci Ali İhsan Zırhlı Temsilci Tamer Çivioğlu Temsilci Sezer Yılmaz BEKSA ÇELİK KORD SAN. TİC. A.Ş. Baştemsilci Metin Muslu Temsilci Adnan Öztürk Temsilci Mehmet Günsür AR YILDIZ MADENİ EŞYA SAN. VE TİC. A.Ş. Baştemsilci Hazır Duvan Temsilci Yüksel Kuşçu Temsilci Ergün Demir Temsilcilik seçimlerinde seçilen tüm arkadaşlarımıza görevlerinde başarılar diliyoruz...

6Birleşik Metal-İş Mart 2005 Kastamonu Zintaş işçilerinin mücadelesi ile tanıştı Kastamonu da Zintaş kararlılığı Kastamonu da faaliyet gösteren Zintaş A.Ş. işyerinde çalışan 34 işçiden 27 si sendikamız Birleşik Metal-İş e üye oldu. Çoğunluğu sağlayan Sendikamız, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı na 23 Kasım 2004 tarihinde başvurarak işyerinde çalışan işçi ve üye sayımızın tespit edilmesini istedi. 28 Aralık 2004 tarihinde bakanlıktan yetki tespiti gelmesi üzerine işveren, işçiler üzerinde her türlü baskı ve zoru uygulamaya başladı. Zintaş ta, asgari ücretle, günde 11 saat çalışmak zorunda bırakılan işçiler, işverenin yasa, kural tanımaz yönetim yapısından yıldıkları için sendikamızda örgütlenmeyi seçmişlerdi. İşveren ile tek başına değil, örgütlü bir güç olarak mücadele etmeyi seçen işçilere karşı işveren yine yasa tanımaz tavrına devam etti. İlk önce 7 işçi sendikamıza üye oldukları için işten atıldı. Zintaş işvereni, işçilerin sendikadan istifa etmelerini, aksi takdirde iş akitlerini fesh edeceğini, fabrikayı kapatacağını belirtmiş, müdürlerinden biri ev ev dolaşarak istifa etmeleri yönünde işçilere baskı uygulamıştır. İşten atılan üyelerimiz kapı önünde direnişe geçtiler ve fabrikadaki arkadaşlarından da tam destek geldi. Fabrika giriş-çıkış ve yemek aralarında alkışlarla işverenin tavrı protesto edildi. Bir süre sonra 17 işçi daha işten atıldı. Bu baskılara rağmen işçiler kararlılıklarını korudular, mücadelelerine kar, soğuk demeden devam ettiler. Ekmeğine sendikasına sahip çıkan işçiler, birkaç kez jandarma ile dağıtılmaya çalışıldı. Ama bu baskılar da sonuç vermedi. Kastamonu da ilk kez bir işçi eylemi yaşanıyordu. Yerel basın işçilerin mücadelesine büyük bir şaşkınlık içerisinde yer verdi, duyarlılık gösterdi. O günlerde, işçiler halkı bilgilendirmek amacıyla şehir merkezinde bir basın açıklaması düzenledi. Zintaş ta örgütlülük mücadelesi devam ediyor. Direnen Birleşik Metal-İş üyesi işçilere selam! Kar, tipi, fırtına ve gözaltı demeden direnen Zintaş işçilerine bin selam! İlk kez bir işçi eylemi yaşanan Kastamonu da, Zintaş işçilerinin örgütlülük mücadelesine yerel basın büyük ilgi gösterdi. Yön Teknik işçileri kararlı: Sendikalı çalışacağız Bursa da kurulu bulunan fabrikasında Yön Teknik, havalı fren ve debriyaj sistemleri üretmektedir. Yön Teknik işçileri, sendikamızda örgütlenmeyi tercih etti. Sendikamız yasal işlemleri bitirerek 17.Kasım.2004 tarihinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı na başvuruda bulunmuş ve çoğunluğunun tespit edilmesini istemiştir. ÇSGB tarafından yapılan inceleme sonucu 7 Ocak 2005 tarihinde sendikamızın işyerinde çoğunluğu bulunduğu tespit edilmiştir. İşveren, sendikamızın çoğunluğuna itiraz etmiştir. Yön Teknik işçileri, işverenin 5 işçiyi işten çıkararak göz korkutmak istemesine karşı sendikalı çalışmayı ilk günkü canlılığı ile talep etmektedir. Grammer yetki davası sürüyor Sendikamız 2004 yılı mart ayında Bursa da kurulu Grammer Koltuk Sistemleri işyerinde örgütlenerek, Bakanlıktan yetki tespiti isteminde bulunmuştu. İşveren Sendikamızın toplu iş sözleşme yetkisi almasını önlemek için muvazaalı işlemlere başvurdu. 2822 sayılı yasa uyarınca, yetkili sendikanın belirlenmesinde, bakanlığa yapılan başvuru tarihinde işyerinde çalışan işçi ve üye sayısı dikkate alınmaktadır. İşveren, çalışan işçi sayısını yükseltebilmek için SSK girişlerini sonradan yaparak 300 e yakın işçiyi, başvuru tarihimizden önce işe alınmış gösterdi. Üyelerimize gözdağı vermek için de 74 üyemizi işten çıkardı. Bakanlığın kayıtları üzerinden verdiği olumsuz yetki tespiti yazısının iptali istemiyle Bursa 1. İş Mahkemesi nde açtığımız davada, muvazaa iddiamız yerinde görülerek dosya bilirkişiye gönderildi. Bilirkişi heyetinin, çalışan işçi ve üye sayımındaki hatalı değerlendirmelerine itiraz edildi. Mahkeme, 3.2.2005 tarihli duruşmada, itiraz dilekçemizde belirttiğimiz hususlardan dolayı bilirkişi heyetinden ek rapor alınmasına karar verdi. 28 Şubat ta yapılan duruşmada da, sendikamızın talebi doğrultusunda, dosyanın İstanbul da yeni bir bilirkişiye gönderilmesi kararı alındı. Bilgilendirme toplantısı 27 Subat ta Gizem Düğün Salonu nda yapılan bilgilendirme toplantısında, yasal süreç ve gelişmeler değerlendirildi. Sendikamız Genel Yönetim Kurulu üyelerinin katıldığı toplantıda, Grammer deki mücadeleyi anlatan film coşkuyla izlendi. Anadolu Şubemizden Anadolu Şubemize bağlı Sağlık Bakanlığı atölyeleri işyeri temsilcileriyle 24.12.2004 tarihinde İstanbul da bir toplantı düzenlenerek toplu iş sözleşmesi taslak çalışması yapıldı. Yine aynı tarihte Anadolu Şube Temsilciler Kurulumuz toplandı. Toplantıya Genel Mali Sekreterimiz Süleyman Türker ve Genel Eğitim Sekreterimiz Celalettin Aykanat katılarak, temsilcilerimizle birlikte oldular. Sağlık Bakanlığı na bağlı Ana Donatım Müdürlüğü nde çalışan üyelerimiz, 29.12.2004 tarihinde Şube Sekreterimiz Seyfettin Gülengül tarafından ziyaret edilerek toplu iş sözleşmesi taslak çalışması ve güncel sorunlar hakkında bilgi alış verişinde bulunuldu. Ziyaret öncesi işyerinde ikramiye ödemelerinde yaşanan sorun da çözüme kavuşturuldu. 04.01.2005 tarihinde DİTAŞ işyerindeki üyelerimiz Şube Başkanımız Uğur Tozlu ve Şube Sekreterimiz Seyfettin Gülengül tarafından ziyaret edildi. 28.01.2005 tarihinde ÇEMAŞ işçileri, 29.1.2005 tarihinde DİTAŞ işçileri Şube Sekreterimiz Seyfettin Gülengül tarafından ziyaret edildi. 18.1.2005 tarihinde ÇEMAŞ işvereni ile yapılan görüşmeler ve işyerindeki üyelerimizin kararlılıkları sonucunda, bayram öncesi ücretlerin ödenmesi sağlandı.

Birleşik Metal-İş Mart 20057 2005 yılı eğitimlerimiz başladı Yeni kadrolar yetişiyor... İç örgütlülüğümüzün geliştirilmesinin sendikamızın kadrolarının artırılmasına bağlı olduğu gerçeğinden hareketle üç günlük kadro eğitimlerini başlattık. 11-12-13 Şubat 2005 tarihlerinde Sendika genel merkezinde gerçekleştirilen eğitimlerin ilkine Gebze Şubemize bağlı işyerlerinden üyelerimiz katıldı. Ardından, 18-20 Şubat, 21-23 Şubat, 24-26 Şubat, tarihlerinde yeni gruplarla eğitimler devam etti.. Gebze Şubemize yönelik 5, İstanbul 1 no lu Şubemize yönelik 3, İstanbul 2 no lu Şubemize yönelik 2, Anadolu Şubemize yönelik 2, Kocaeli Şubemize yönelik 2, Bursa-Eskişehir Şubemize yönelik 2, İzmir Şubemize yönelik 3 olmak üzere, toplam 19 grupla üç günlük kadro eğitimleri yapılacaktır. Eğitimlerde ağırlıklı olarak sendikaların doğuşu, gelişimi, sendikamızın ilkeleri, anlayışı, sendikal mücadele içindeki yeri konuları işlenmektedir. Ayrıca, üç günlük temsilci eğitimleri, yedi günlük eğitimler, yönetici eğitimleri, uluslararası eğitimler ve işyerlerine yönelik fırsat eğitimleri de 2005 yılı programına alınmıştır. Pancar Motor grev eğitimleri 4 Şubat 2005 tarihinde, toplu iş sözleşmesi uyuşmazlıkta bulunan Pancar Motor İşyerinde çalışan üyelerimize yönelik olarak; greve hazırlık eğitimlerinin yeni bir aşaması gerçekleştirildi. Eğitimde; mevzuatımızda yer alan grev hakkı, grev biçimleri, grev uygulaması sürecinde haklarımız, grevde disiplin ve örgütlülük konuları öncelikle ele alındı. Üyelerimizin heyecanları ve kararlılıkları ile katkı verdikleri eğitim çalışması coşku ve dostlukla tamamlandı. Amcor daki üyelerimizle Toplu iş sözleşmesi hazırlıkları İstanbul 2 no lu Şubemiz e bağlı Amcor işyerinde çalışan üyelerimiz 3 hafta boyunca tüm vardiyalarını kapsayan bir program yapıldı. Bu çalışma ile Amcor işçileri toplu iş sözleşmesi sürecine hazırlanıyor. 27 Ocak 2005 tarihinde, her yıl yapılarak geleneksel hale gelen geçmiş yıl ekonomik durumunu değerlendirmesi başlıklı eğitim çalışması yapıldı. Şube başkanımız, yönetim kurulu ve Toplu pazarlık hakkı, sendikal ilkelerimiz ve örgütlülüğümüzün daha da geliştirilmesini gibi konulara içeren eğitim çalışmasının ilk aşaması Mart ayı başlarında tamamlanmış olacaktır. İst. 1 Nolu Şube Temsilciler Kurulu nda 2004 ekonomisi değerlendirdi temsilcilerimizin katkısı ile verimli geçen eğitim çalışmasına şubemizin tüm temsilcileri katıldı. Temsilcilerimizin 2005 yılına yönelik bir perspektif ve görüş belirlemeleri ile çalışma tamamlandı. Eğitime katılan bir arkadaşımızdan mektup var: Onurlu Geçmişten Aydınlık Geleceğe Sendikamız Genel Merkezi nde 18-19-20 Şubat tarihleri arasında düzenlenen kadro eğitimi programına katıldım. Eğitimin ikinci günü, Onurlu Geçmişten Aydınlık Geleceğe isimli bir film izledim. Film o kadar etkileyiciydi ki bana farklı şeyler hissettirdi. Babamın geçmişte yaşayıp aktardığı işçi mücadelelerini anımsadım. Ben bu duyguları yaşarken filmin bir karesinde babamın resmini de gördüğümde daha çok heyecanlandım. Ve babamla bir kez daha gurur duydum ve bizlere nasıl bir miras bıraktığını ve bir hakkın alınabilmesi için ne tür mücadeleler verildiğini daha iyi anladım. Babam da benim gibi bir işçiydi. 1964 yılında şu an üyesi bulunduğum Birleşik Metal- İş i kuran sendikalardan biri olan Otomobil-İş Sendikasına üyesi olmuş ve 1975 yılında temsilci seçilmiş. 1980 yılındaki İhtilal günlerinden sendikal hakların askıya alındığı döneme kadar da sendika yönetiminde yeraldı. Sendikamın verdiği bir eğitimde bulunmaktan ve bu duyguları yaşamaktan dolayı çok mutlu oldum ve hissettiklerimi sizlerle paylaşmak istedim. Murat Cıbır - Arfersan/Gebze Şubesi

Birleşik Metal-İş 8Mart 2005 Türkiye de halk yoksul ama mutluymuş! Dert etmeyin... H n Devlet İstatistik Enstitüsü nün son anketleri, Türkiye de 20 milyondan fazla insanın yoksulluk sınırının altında yaşadığını ve buna rağmen nüfusun yüzde 58 inin hayatından memnun olduğunu ortaya çıkardı. n Her ne kadar anketler, farklı yöntem ve örnekleme üzerinden yapılmış olsa da şu soruakla geliyor: Toplumun üçte biri yoksu sınırının altındaysa nasıl oluyor da aynı toplu yarısından fazlası kendini mutlu hissediyo Devlet İstatistik Enstitüsü (DİE) medyada da günlerdir tartışılan bir araştırma yaptı. 'Yaşam Memnuniyeti' anketine cevap verenlerin yüzde 48.7'si, 2004 yılında Türkiye de yaşamaktan 'mutlu' olduğunu söylüyor. Ankete katılanların yüzde 9.3'ü ise 'çok mutlu'. Ankete katılan 6 bin 714 kişi içinde 'mutsuz' ve 'çok mutsuz' olanların oranı ise sadece yüzde 2.6. DİE nin bir diğer araştırması, Türkiye de yoksulluğun ulaştığı boyutu gösteriyor. DİE ye göre Türkiye de yaklaşık 1 milyon kişi açlık sınırının altında yaşıyor. 18 milyon 441 bin kişi de yoksulluk sınırının altında yaşıyor. Kasım 2004'te 6 bin 714 kişiyle görüşülerek yapılan Memnuniyet araştırmasının sonuçları şöyle: Genel mutluluk düzeyi açısından bakıldığında kadınların yüzde 10.2'si çok mutlu, yüzde 51.3'ü mutlu olduğunu ifade ederken, bu oranlar erkeklerde sırasıyla yüzde 8.4 ve yüzde 46.1'e geriliyor. Üniversite mezunları içinde mutlu olduklarını belirtenlerin oranı yüzde 66.8'e kadar çıkarken, okur-yazar olmayanlarda bu oran yüzde 53.5'e geriliyor. Yaş grupları açısından bakıldığında en mutlu grup 18-24 yaş aralığında ankete cevap verenlerin yüzde 60.9 unu oluşturuyor. 65 üzeri yaştakiler de yüzde 60.5 ile bu grubu takip ediyor. Mutluluk kaynağı olarak sağlık, evlilerde yüzde 71.2'ye kadar ulaşırken, evli olmayanlarda bu oran yüzde 55.8 ulaşıyor. Ankete yanıt verenlerin yüzde 31.8'i aylık kullanılabilir net hane halkı gelirinden memnun değil, yüzde 29.2'si hanelerine giren aylık toplam gelirden memnun. Bireylerin hane halkının gelirinden memnuniyetine bakıldığında, 319 milyonun altında gelir grubundaki hanelerde bireylerin yüzde 27'si gelirden hiç memnun olmadığını, 1 milyar 167 milyon lira ve üzerindeki gelir grubundakilerin yüzde 53'ü gelirinden memnun olduğunu söylüyor. Geçen yıl yardım (ayni ya da nakdi) alan toplam hane oranı yüzde 11.8 e ulaşıyor. Bu hanelerin yüzde 48.2'sinin aylık hane geliri 319 milyon liranın altında yer alıyor. Ücretliler açısından ele geçen ücret düzeyi, yüzde 74.1 ile sorunlar arasında ilk sırada, ücret dengesizliği de yüzde 73.3 e ulaşıyor.. Sağlık kuruluşları açısından en fazla memnuniyet yüzde 48.9 ile sağlık ocaklarında görülürken, en az memnuniyet yüzde 38.9 ile özel polikliniklerde ortaya çıktı. Bağlı oldukları sosyal güvenlik kurumunun verdiği hizmetlerden çok memnun olduklarını belirten bireylerin oranı yüzde 4.8, hiç memnun olmadıklarını belirtenlerin oranı yüzde 6.4 tür. Emekli Sandığı kapsamında olan bireylerden yüzde 78.4 ü kurumdan memnun olduklarını, SSK mensuplarının ise yüzde 30.9 u kurumdan memnun olmadıklarını belirtmiştir. Türkiye'nin AB'ye üye olması için referandum yapılsa, bireylerin yüzde 70.2'si 'evet', yüzde 16.2'si 'hayır' diyecek. Metal işçisi ne diyor? Günlerce gazetelerde tartışılan bu konuda üyelerimizin görüşlerini aldık. CANER ÖCAL (Yücel Boru): Bu anket sonuçlarını ciddiye almıyorum kişi olarak mutlu değilim. İnsanların mutlu olması için gelir seviy daha yüksek olması, en azından yaşadığı ha zevk alması ve gelecek güvencesinin olması Anketi DİE de yapmış olsa da söylenec sözüm var. Ciddiyetsizlik, gerçekleri yansıt ÖMER KARA (Sarkuysan): Ülke olarak en büyük sorunumuzun büy işsiz kitlesinin oluşturduğunu düşünüy Bizler sendikalı olarak büyük bir işy çalışmamıza rağmen geleceğe güvenle bakamı 5 yaşında bir kızım var bugünden onun gelece kaygılıyım. Bu gidişle de fazla bir şeyin değişe göremediğim için de umutsuzum. MUSTAFA EKİNCİ (Akkardan): Öncelikle mutluluk nedir diye sormak ger Kimine göre mutluluk; çok para demek, kimin doğan güneşe gülümseyebilmek demektir. Ko ne kadar kötü olursa olsun ben mutluyum, gele umutluyum. Zaten gelecekten umudum olm zaman yaşamın anlamı olmazdı. Bugün özled yaşam şartları istediğimiz düzeyde değil ama he daha iyi olmasının yolu mücadele etmekten g diye düşünüyorum. ALTIOK SENEM (Kroman Çelik): Şu anda bir işim var ve çalışıyorum dersem olmam lazım ama mutlu değilim aslında. Ülkemizde 10 milyon insandan fazla işs Şu an benim işimin olması fazla bir şeyi değiştir Çevremde büyük bir yoksulluk ve çare içinde insanları gördüğüm zaman ben nasıl olabilirim. Ankete gösterilen tepkiler üzerine DİE Başkanı Ömer Demir, Türk insanına mutlulu çok görülüyor diye yanıtlamış!

Birleşik Metal-İş Mart 2005 9 erşey yolunda... DİE nin anketlerinden, Dert etmeyin her şey yolunda. Ülkede yoksulluğun yaygın olduğuna da pek takılmayın, bakın gerçekte herkesin keyfi yerinde gibi bir anlam çıkıyor!.. TUFAN BOZKURT (Makine Takım): Geçim standartlarının bugünkü şartlarında mutlu olunamaz ama mutluluk sadece maddiyatla da açıklanamaz. Bir insan eşini, çocuğunu gördüğü zaman da mutlu olabilir. Mutluluğa hangi açıdan baktığınız önemlidir. İnsanımız elinde olanla yetindiği için şükür ediyor. Ben de bugünüme şükür diyorum. Ama olmayınca hep birlikte mücadele ederek kazanacağız. GALİP OKUTAN (Akkardan): Bu anket sonuçları, Türk milletinin iyimser halinden yani bugünüme şükür anlayışından kaynaklanıyor. Gerçekten gelecekten umutsuzum, hep işçilere belli vaatlerde bulunarak gelen hükümetler, tam tersini yapıyorlar, işçileri düşünen yok. Herkes sütün kaymağını en kısa yoldan elde etmeye çalışıyorlar. Türkiye de zengin ve fakir arasında büyük bir uçurum var, bir tarafta lüks yaşam diğer tarafta açlık sınırında bir yaşam. AŞKIN BALIKÇI (Sarkuysan): Mutluluk çok genel bir tanım. Umutsuz olmamak gerekiyor. Umutsuzluk kötü bir duygu. Birşeyler adına mücadele vereceksin ki geleceğe umutla bakacaksın. Umutsuz bakarsan mücadele veremezsin. Gelecekte daha koşullar da yaşamak için umutlu olmak ve mücadele etmek gerekiyor. Her şey para ile ölçülemez ama asgari de olsa insan gibi yaşamak her insanın da hakkıdır diye düşünüyorum. SEDAT KAMİLOĞLU (Sarkuysan): Mutsuzluk oranın büyük çoğunluğunu üniversite mezunlarının oluşturduğunu biliyorum. Üniversiteyi bitirdiklerinde kravatı takıp iş bulacaklarını düşünüyorlar. İnsanımız elini taşın altına koymak istemiyor, hep hazıra konmaya çalışıyor. Mutlu olmamız için insanca yaşamamız gerekiyor. İnsan gibi yaşayabilmek için de emeğimizin karşılığını almamız gerekiyor. Bugün bu ülkede asgari ücret bu sefalet koşullarında ise mutlu olması beklenemez. MUHAMMET BEKÇİ (Şahin Motor): Ankette insanlara neden mutlu oldukları sorusu soruldu mu acaba? Ben mutlu muyum değil miyim diye sorarsanız olaya şöyle bakarım; ülkemde yaşadığım için mutluyum. Gelecekten umutlu musun? Hayır değilim. Bu anlamda da biraz geleceği karanlık görüyorum. Mutsuz sayısının daha yüksek çıkması gerektiğini düşünüyorum. Bugün ülkemizde büyük çoğunluk asgari ücret seviyesinin altında yaşama çalışıyor. Sadece zorunlu ihtiyaçlarını karşılayabiliyorlar, sağlığa, eğitime para ayıramıyorlar. YÜKSEL HARMANLI (Areva): Orta seviyede gelirle, maddi anlamda büyük sıkıntılar çekmiyorum ama bu de ataerkil bir aileden gelmiş olmamızdan kaynaklanıyor. Aile bir şekilde birbiri ile dayanışma içinde oluyor. Mutlu olabilmem için tüm insanların eşit şekilde sosyal olanaklardan yararlanması gerekiyor. Eğitim sistemimizde çok büyük dengesizlikler, zengin ve fakir ayrımı var. Ben üniversiteyi kazandığım halde okuyamadım. Bir insanın mutlu olabilmesi için kendisinin, ailesinin ve çocuklarının geleceğini net bir şekilde görebilmesi gerekiyor. Yoksul ve mutlu halkımız, hasta olmadan da öksürür!.. Bugünlerde bir çok insan öksürüyor. Öksürüğe neden olabilecek pek çok hastalık var. Ancak, her öksürük mutlaka bir hastalık belirtisi değildir. Bazen çok farklı nedenlerle de öksürebiliriz. TUVALET ÖKSÜRÜĞÜ Tuvaletin kapısı vurulduğunda içerdeki kişinin çıkardığı öksürme sesidir. Sadece tuvaletin dolu olduğu anlamına gelir, üzerinde durulması gerekmez. KONSER ÖKSÜRÜĞÜ Ciddi bir öksürük tipi olup, bulaşıcıdır. Konser gibi uzun süre sessizlik gereken ortamlarda parça aralarında iki üç dinleyicinin başlattığı ve tüm salona yayılan, müzik tekrar başladığında sonlanan akut bir öksürük tipidir. AYAĞINI DENK AL ÖKSÜRÜĞÜ Bir ortama girmeden önce ortaya çıkan ve içerdekilerin derlenip toparlanmasına fırsat vermeye yarayan öksürük tipidir. SINAV ÖKSÜRÜĞÜ Çoktan seçmeli sınavlarda görülen öksürük tipidir. Sınıfın çalışkanına soru numarası gösterilir, o da doğru cevabı öksürük sayısı ile bildirir. HADİ CANIM SEN DE ÖKSÜRÜĞÜ Genellikle kızlar ve kadınlar toplantısında rastlanır. Herkes birbirine hava atacak ya, baktınız ki biri gerçekten uçuyor, ne attığını o da bilmiyor, öhhöö iye bir öksürün, bakın nasıl renkten renge girip yere çakılıyor. BEN DE BURADAYIM ÖKSÜRÜĞÜ Bir şey dağıtılırken ya da insanlar bir yere davet edilirlerken adınız geçmiyorsa kendinizi hatırlatmaya yarayan öksürüktür. AİLE VAR ÖKSÜRÜĞÜ Herkese açık bir ortamda, açık saçık şeyler konuşulurken ortaya çıkan çocukları ve aileyi koruma amaçlı öksürüktür. MİKROFON ÖKSÜRÜĞÜ Mikrofondan sesinizin gelip gelmediğinin anlaşılmasına yarayan öksürüktür. Mikrofonda vınıltı yapabilir. ÖĞÜNMEK GİBİ OLMASIN ÖKSÜRÜĞÜ İnsanın kendini övmeye başlamasından önce aniden beliren bir öksürük türüdür. UYANDIRMA ÖKSÜRÜĞÜ Konuşmanız sırasında uyuklayanları kendilerine getirmeye yarayan öksürüktür. AMAN ADAM BURDA ÖKSÜRÜĞÜ Birinin orada olmadığını sanıp hakkında ileri geri konuşurken o kişinin ortama girdiğini haber veren öksürük tipidir. Okullarda öğretmenin sınıfa girmesi ya da bürolarda müdürün odaya girmesi sırasında duyulabilir.

Birleşik Metal-İş 10 Mart 2005 Hakkâri ve Güney Asya ya Elimizi Uzattık... DİSK in 38. kuruluş yıldönümü n Konfederasyonumuz DİSK in 38. kuruluş yıldönümü nedeniyle düzenlediği etkinlik, depremler nedeniyle bir yardım konserine dönüştürüldü. Konfederasyonumuz DİSK ve Bakırköy Belediyesi nin ortaklaşa düzenlediği Marmara yı Unutma, Hakkâri ve Güney Asya ya Elini Uzat adlı konser, 12 Şubat 2005 tarihinde MyShowland de gerçekleştirildi. DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi nin konuşmasıyla başlayan gecenin ikinci konuşmasını Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen yaptı. DİSK Genel Süleyman Çelebi, demokrasi, özgürlük ve barışın DİSK in kuruluşundan itibaren vazgeçilmez mücadele ilkeleri olduğuna, bu ilkeleri savunduğu için DİSK in suçlanıp yargılandığına, ancak mücadelesinden vazgeçmediğine dikkat çekerek Tarih DİSK i her yönüyle haklı çıkarmıştır diye konuştu. DİSK savaşsız bir dünya, barış içinde ve kardeşçe bir yaşam özlemiyle çalışmalarını yürütmüştür. DİSK emekçilerin, emeklilerin daha iyi koşullarda yaşamaları, adaletli bir gelir dağılımı ve adil bir vergi sistemi, herkesin eğitim ve sağlık hizmetlerinden ücretsiz ve kısıtlamasız yararlanmasını savunmuştur. Demokrasinin ancak örgütlü bir toplumla varlığını sürdürebileceğine inanmış ve bu nedenle başta emekçiler olmak üzere her kesimin özgürce örgütlenebilmesi için uğraş vermiştir. dedi. DİSK, tarihinden edindiği deneyimle dayanışmayı en iyi anlayan, dayanışmanın önemini en iyi bilen örgütlerden biridir diyen Süleyman Çelebi düzenlenen etkinliğin maddi olmaktan çok manevi bir anlamı olduğunu dile getirerek katkı verenlere teşekkür etti. Sunuculuğunu tiyatro sanatçısı Mustafa Alabora nın üstlendiği konserde Arif Sağ, Tolga Sağ ve Bu Toprağın Sesi yarışmasının beş finalisti Nilüfer Sarıtaş, Zeynep Başkan, Devrim Kaya, Telli Kılıç ve İlke Türkdoğan sahne alırken, Anadolu Ateşi Topluluğu da bir gösteri sundu. 8 bin biletin tümünün satıldığı ve 7 bine yakın kişinin izlediği etkinlikte toplanan yardım, Hakkari ve Güney Asya ya eşit paylaştırılacak. Bilindiği üzere, 26 Aralık 2004 tarihinde Güney Asya da son yüzyılın en şiddetli depremlerinden biri yaşandı. 9 şiddetindeki depremin ardından meydana gelen tsunami (dev dalgalar) Asya, Okyanusya ve Afrika nın kıyılarını, irili ufaklı birçok adayı vurdu. Felaketin boyutları ve kesin can kaybı halen ortaya çıkmış değil. Tahmini olarak 300 bine yakın can kaybının olduğu bildiriliyor. Doğal dengeyi altüst eden bu büyük felaket nedeniyle hayatta kalanları açlık, susuzluk ve salgın hastalıklar tehdit ediyor. Güney Asya da yaşanan bu insanlık dramı, benzeri acıları henüz unutamamış, dayanışmanın önemini çok iyi bilen Konfederasyonumuz tarafından gündeme alındı. DİSK Yönetim Kurulu, Konfederasyonumuzun 38. Kuruluş Yı ldönümü nde Güney Asya depremzedelerine yardım amacıyla bir dayanışma gecesi düzenlenmesi kararı aldı. Hazırlıkların ilerleyen safhasında yeni bir felaket haberi daha geldi, bu kez çok yakından ülkemizden, Hakkari den feryatlar yükseldi.

Birleşik Metal-İş Mart 200511 SSK ilaçları eczanelerden alınıyor!.. SSK sağlık kurumlarını tasfiye edecek yasal düzenleme Bazı Kamu Kurum ve Kuruluşlarına Ait Sağlık Birimlerinin Sağlık Bakanlığına Devredilmesine Dair Kanun başlığını taşıyor. Kanun, Dünya Bankası tarafından önerilen Sağlıkta Dönüşüm Programı na göre hazırlandı ve emekçilerin tepkilerine rağmen 6.1.2005 tarihinde TBMM nde kabul edildi. Ana muhalefet partisi CHP tarafından, Yasa nın bazı hükümlerinin iptali ve yürürlüklerinin durdurulması istemiyle Anayasa Mahkemesi nde dava açıldı.anayasa Mahkemesi, SSK hastanelerinin Sağlık Bakanlığı na devrini öngören yasal düzenlemenin yürürlüğünün durdurulması istemini oyçokluğuyla reddetti ve böylece SSK hastanelerinin devrine vize verilmiş oldu. Alelacele hastane tabelaları değiştirildi ama geçmişte yaşanan sıkıntılara yenilerinin de eklenmesine neden oldu. Yetkilileri bu durumun geçiş döneminin sorunları olduğunu, yakında işlerin hızla düzeleceğini söylüyorlar ama sözkonusu olanın insan sağlığı olduğu ise unutuluyor. Hastaneye gideceklere öneriler Yaşanan tüm bu kaosun içinde hastaneye gidecek olana üyelerimiz için dikkat edilmesi gereken temel noktaları ise şöyle özetleyebiliriz: 1. Hastaneye giderken, sağlık karnenizi, vizite kâğıdınızı, nüfus cüzdanınızı ve TC vatandaşlık numaranızı almayın sakın unutmayın. Emeklilerden vizite kâğıdı istenmiyor. 2. Sağlık karnesi ile nüfus cüzdanı fotokopisinin yanınızda olması, sizi bazı hastanelerde saatlerce süren fotokopi kuyruğundan kurtaracaktır. Şayet sağlık karneniz el yazısı ile yazılmış ise başhekim yardımcısı tarafından Aslı gibidir onayı almanız gerekiyor. 3. Sağlık karnesi için öncelikli olarak Sağlık Bakanlığı nın hastane içindeki hasta kayıt sistemine kaydettirin. Burada size verilecek olan bilgi işlem numarası, daha sonraki olası rahatsızlıklarınızda hastaneye geldiğinizde, bilgisayar ortamındaki şahsınıza ait dosyaya ulaşmak için gerekli olacaktır. 4. Hastanede muayene için protokol sıra numarası alınması gerekiyor. 5. Sırası geldiğinde ilgili poliklinikte muayene olan hasta, doktorun tetkik istemesi durumunda, tetkik bankolarından laboratuvar sevk onayı aldıktan sonra ilgili laboratuvarlarda tetkiklerini yaptırabilecek. 6. Doktor, hastadan kendi hastanesinde yapılamayan bir tetkik isterse hastayı başka hastaneye sevk ediyor. Bu durumda da hasta sağlık karnesi ve nüfus cüzdanı ile bunların fotokopilerinin yanı sıra doktorun verdiği sevk belgesiyle birlikte sevkin yapıldığı sağlık kuruluşuna başvurulacak. 7. Burada yapılan tetkiklerin sonuçları, hastanın muayene olduğu ilgili birime gönderildikten sonra doktor, sonuçlara göre tedavi yöntemini belirleyecek ve ilaç yazabilecek. 8. Doktor hastanın yatarak tedavisini isterse ilaç temininde sorun yok ancak ayakta tedavi olanlar o kadar da şanslı değil. Çünkü hastanelerin eczaneleri ayakta tedavi gören hastalara ilaç vermiyor. Bu hastalar, ilaçlarını ancak anlaşmalı serbest eczanelerden alabilecekler. 9. Devlet hastanelerine giden SSK lı hastalar, doktorun ilaç yazmasının ardından söz konusu reçeteleri, hastanelerin içinde oluşturulan SSK Koordinasyon Bürosu na onaylattıktan sonra anlaşmalı eczanelere yönelebilecek. Ancak ilaca ulaşmak o kadar da kolay değil. Bu aşamada hastalar birçok sıkıntı yaşanıyor. İlaç verilmediği gibi doktorun dört ayrı ilaç yazdığı hasta ilaçların hepsini birden teminde zorluk çekiyor. Bu durumda eczacılar daha pahalı bir ilacı önerebiliyor ki bunu almak isterseniz parasını cebinizden ödemek zorundasınız. 10. Sağlık Bakanlığı hastanelerinden başka bir sağlık kurumuna, özel hastane veya üniversite hastanesine gitmek için de sevk almak gerekiyor. Alınan sevkle, ilgili sağlık kurumuna başvurmanız ve oradaki sıra ve randevu işlemlerini tamamlamanız gerekiyor. Ancak, sevk edilen bölüm, örneğin beyin cerrahisi, başka bir bölümde de inceleme isterse ya yeniden sevk yaptırmanız ya da bakanlık hastanesinde bu muayeneyi yaptırmanız gerekecek. 11. SSK dan Sağlık Kurulu raporu ile ilaç alan hastalar, bakanlığın ihtisas hastanelerinde uzman doktorlara ilaçlarını yazdırabilecekler. Bu ilaçlar daha sonra serbest eczanelerden alınabilecek. İlacı alırken, sevk kâğıdı, nüfus cüzdanı fotokopisi ve reçete eczaneye bırakılacak. Sağlık Kurulu rapor süresi sona eren hastalar, yeni dönemde Sağlık Bakanlığı hastanelerinden bu raporlarını alabilecekler. SSK yönetimi serbest eczanelerle anlaşmak için 2003 Temmuzu ndan bu yana çalışıyordu. Sonunda anlaşmaya varılmış ve protokol Ocak ayında imzalanmış olmasına rağmen ilaçlarını almak için serbest eczanelere giden hastaların çoğu eli boş döndü. Nemalar kredi olarak veriliyor El koyma fonu Ücret ve maaşları ile geçinenlerin tasarruf etmesi gerektiğine yüce devlet büyükleri tarafından karar verildiğinde yıl 1988 idi. Oysa onlar, ücretlerinden kesinti yapılmasını değil, ücretlerinin artırılmasını istiyorlardı. Çünkü 12 Eylül askeri darbesi ile birlikte tümünün gelirleri olağanüstü düzeylerde geriletilmişti. Ancak sermayedar sınıf ve siyasal iktidarlara bu yetmiyordu. Ülkenin bütün kaynaklarını en düşük maliyetlerle kullanarak, sermaye birikimini güvence altına almaya çalışan sermayedar sınıf, işçi ve memurların gelirlerinden yapılacak kesintileri ucuz kredi olarak kullanmanın farklı yöntemlerini geliştirmişti. Tasarruf Teşvik Fonu, Konut Fonu vb. uygulamalar sermayenin bu ihtiyacını karşılamak üzere geliştirilmişti. Diğer taraftan bu fonlar, bütçenin gizli ve denetimsiz kaynakları olarak çok sayıda siyasal amaç için kullanılmıştı. Fon un kaynaklarının hak sahiplerine dağıtılacağı gün yaklaştıkça, siyasal iktidarları ve bürokratları bir endişe almıştı. Kağıt üzerinde katrilyonlara ulaşan fon, gerçekte yoktu ve ödeme yapılamayacağı ortaya çıkmıştı. İşçiler ve kamu çalışanları haklı olarak, fonda biriken paranın kendilerine bir defada ödenmesi gerektiğini söylüyorlardı. Ancak, çalışanları emirle tasarrufa zorlayanlar, açıkladıkları ödeme planında 2003 Martında ana paraların ödenmesi ve 2006 Haziranına kadar 10 eşit taksitte nemaların ödenmesini karar altına alıyorlardı. Taksitlendirme seçeneğini dayatanlar, şimdi fonun tamamını ödememenin yeni bir yolunu buldular. Hak sahiplerinin fonda biriken paralarını isteyen olursa düşük faizli tüketici kredisi olarak bir seferde ödeyeceklerdi. Aslında yapılan, insanlara kendi parasını faiz keserek ödemekten başka bir şey değil. Zorla tasarruf ettirilen milyonların tasarruflarına kendi rızalarıyla el konulmaya çalışılıyor. Yapılan hesaplamalara göre, asgari bir taksit tutarı devletin elinde kalmış oluyor. Diyelim ki fonda 2 milyar 124 milyon TL. (2.124-YTL) si olan bir çalışan, bireysel kredi olarak kullanma tercihini kullandı. Bu çalışana kredi olarak verilen miktar 1 milyar 690 milyon TL. (1.690 YTL.). Dolayısıyla bu çalışanın birikmiş fonunun tam olarak yüzde 20 si olan 434-YTL ye kendi rızasıyla el konulmuş oluyor. Çalışanları ücret ve maaşlarından yaptıkları kesintilere faiz uygulayarak tasarrufa zorlayanlar, günü geldiğinde bu tasarrufları faiz karşılığı çalışanlara veriyorlar. Çalışanlar da kendi paralarını borç olarak almanın memnuniyetiyle yaşamaya devam ediyorlar.

Birleşik Metal-İş 12 Mart 2005 ÇALIŞMA YAŞAMINDAN Yoksulluk ve Açlık Sınırı Dört kişilik ailenin gıda harcamalarının yanı sıra konut, ulaşım, giyim, sağlık, eğitim gibi ihtiyaçları dikkate alınarak hesaplanan yoksulluk sınırı, Şubat ayı için: 1.590 YTL olarak hesaplandı. Açlık sınırı olarak belirlenen, dört kişilik bir ailenin yeterli beslenebilmesi için gerekli aylık gıda harcaması tutarı ise, Şubat ayında 523 YTL oldu. Sendikamızdan Mali Tablolar Sendikamızın demokratik işleyişine uygun olarak, mali konularda da tüm üyelerimizi bilgilendirmek ve denetimlerine sunmak amacıyla yayınlamaya başladığımız raporlara ilaveten bu kez de 2004 yılının tamamını kapsayacak şekilde hazırlanan mali durumumuzu gösteren grafikler hazırlanmıştır. Daha detaylı bilgi almak isteyen üyelerimizin denetimlerine sendikamız her zaman açıktır. Ocak 2005 TÜFE Bir önceki aya göre: % 0,55 Bir önceki yılın Aralık ayına göre: % 0,55 Bir önceki yılın aynı ayına göre: % 9,23 Oniki aylık ortalamalara göre: % 8,50 Ocak 2005 ÜFE Bir önceki aya göre: % -0,41 Bir önceki yılın Aralık ayına göre: % -0,41 Bir önceki yılın aynı ayına göre: % 10,70 Oniki aylık ortalamalara göre: % 14,55 Asgari Ücret 1 Ocak 2005-31 Aralık 2005 tarihleri arasında 16 yaş üstündeki çalışanlar için: Brüt: 488,70 YTL. Net: 350,15 YTL. 16 yaşından küçük çalışanlar için: Brüt: 415,80 YTL. Net : 297,92 YTL. SSK Prim Alt ve üst Sınırı 1 Ocak 2005-31 Aralık 2005 tarihleri arasında S.S.K. Prim Tabanı Günlük: 16,29 YTL. Aylık: 488,70 YTL. S.S.K. Prim Tavanı Günlük: 105,89 YTL. Aylık: 3.176,70YTL Kıdem Tazminatı Tavanı 1 Ocak 2005-30 Haziran 2005 tarihleri arasında 1.648,90 YTL. 1 Temmuz 2005-31 Aralık 2005 tarihleri arasında 1.727,15 YTL. 2004 Yılı için Gelir Vergisi Dilimleri... 6 bin 600 YTL ye kadar % 15 15 bin YTL nin 6 bin 600 YTL si için 990 YTL, fazlası % 20 30 bin YTL nin 15 bin YTL si için 2 bin 670 YTL, fazlası % 25 78 bin YTL nin 30 bin YTL si için 6 bin 420 YTL, fazlası % 30 78 bin YTL den fazlasının 78 bin YTL si için 20 bin 820 YTL, fazlası % 35 Net asgari ücretin hesap lanması TL YTL ASGARİ ÜCRET : 488.700.000 488,70 % 14 SSK PRİMİ 68.418.000 68,42 % 1 İŞSİZLİK SİG.FONU 4.887.000 4,89 TOPLAM 73.305.000 73,31 GELİR VERGİSİ MATRAHI 415.395.000 415,40 % 15 GELİR VERGİSİ 62.309.250 62,31 % 06 DAMGA VERGİSİ 2.932.200 2,93 KESİNTİLER TOPLAMI 138.546.450 138,55 NET ASGARİ ÜCRET 350.153.550 350,15

İşveren, sendikalı olduğumuzdan dolayı Birleşik Metal-İş Mart 200513 Baskı yapıyorsa... n n İşveren sendikalı olduğumuzdan dolayı baskı yaparsa sendika ne yapar? İşveren sendikaya üye olduğumuzdan dolayı işimi (işyerimi) değiştirebilir mi? Yasalardan, yönetmeliklerden doğan haklarımızı ne kadar biliyoruz? Haklarımızı savunabilmemiz için ne yapabiliriz? Tüm sorunlarınızı bize iletebilirsiz... Sorularınız hukuk dairemiz tarafından yanıtlanacaktır... Sendikanın toplu iş sözleşmesi alınana kadar yapacağı şeyler sınırlıdır. 12 Eylül den sonra çıkartılan Sendikalar Yasası, Toplu Sözleşme Grev Lokavt Yasaları ne yazık ki sendikaların işçileri korumalarına engellemek için düzenlenmişlerdir. Eğer işçiler sendikaya bir takım bedeller ödemeyi de göze alarak tam destek verirlerse sendika demokratik baskı gurubu misyonundan hareketle, yasal bir dizi hakkını kullanarak (fazla çalışmaya kalmama, hafta tatilinde çalışmama vb.) bir karşı baskı örgütleyebilir. İkinci olarak; sendika üyelerine baskı yapıldığı için sendikal tazminat davalarını üyelerinin yazılı başvuruları üzerine açıp onları temsilen davada taraf olabilir, yada onlara hukuki yardımda bulunmak için yargılama giderlerini üstlenebilir. Sendika üyesi olsun olmasın işverenin işçinin işyerini değiştirerek iş koşullarını ağırlaştırabilmesi işçinin yazılı rızasına bağlıdır. İş koşullarını ağırlaştırmadan sırf sendika üyesi olduğu için işverenin işyerini değiştirmesi durumunda işçiye sendikalar yasası uyarınca yine 1 yıllık ücretinden az olmayacak şekilde sendikal tazminat talebiyle dava açma hakkı verir. İşten çıkartılmamız durumunda İşe iade davası fesihten kaç gün sonra açılabilir? İşverenin feshi bildirdiği tarihten itibaren 1 ay içerisinde dava açılması zorunludur. Kıdem tazminatı davası fesihten kaç gün sonra açılabilir? Kıdem tazminatı 10 yıllık zaman aşımı süresine tabidir. Fesihten sonraki 10 yıl içerisinde açılabilir. İşten çıkartılan işçinin kıdem ve ihbar tazminatı taksitlendirilebilir mi? İhbar ve kıdem tazminatlarının yasaya göre peşin ödenmesi gerekir. Kıdem tazminatının feshinden belli bir süre sonra ödeneceği taraflarca iş sözleşmesi yada toplu sözleşmeleriyle kararlaştırılabilir. Eğer böyle bir anlaşma yoksa, fesih tarihinde ödenmesi şarttır. Kıdem ve ihbar tazminatı peşin ödenmez ise faiz ne zamandan işletilir? Kıdem tazminatının faizi fesih tarihinde başlar. İhbar tazminatının faizi ise ihtar yada dava açmakla başlar. Her iki durumda da işçinin faiz alabilmesi için; a- Ya kısmi ödemeleri faize mahsup edeceğini ve faiz hakkını saklı tutuğunu bildiren bir ihtarname çekmesi, Ya da, hiç değilse son taksiti alırken faiz hakkını saklı tutuğunu, ihtar yada ödeme belgesine yazacağı faiz hakların saklıdır şeklinde bir şerhle belirtmiş olması gerekir. Sendika üyesi olmayanlar veya işveren temsilcileri işçi aleyhine şahitlik yapabilir mi? Evet yapabilir. Ne var ki tanık (şahit) taktiri delildir. Söylediklerinin yanında nasıl söylediği, hangi koşullarda söylediği önemlidir. Bu nedenle, işveren vekilleri, yani işverenle ortak çıkara sahip, hatta onun adına işçiyi yöneten kimseler olduğu için, işçiler ise işverenin otoritesi altında bulundukları için, yapmış oldukları tanıklıkların genellikle etkili olmayacağı söylenebilir. Nitekim Yargıtay ın somut olayın özelliklerine göre, işverenin otoritesi altındaki tanık anlatımlarına tek başına değer verilmeyeceği şeklinde kararları olduğu gibi, sadece işverenin otoritesi altında olmaları yanlış beyanda bulundukları anlamına gelmeyeceği, başkaca delillerle de desteklenmesi durumunda dikkate alınabileceği şeklinde de kararları vardır. Çıkartılan işçinin yerine işçi alınabilir mi? Evet işveren işçinin yerine yeni işçi alabilir. Ancak işçi çıkartma 4857 sayılı yasanın 29. maddesinde düzenlenen toplu çıkarma sınırlarına giriyorsa aynı maddede işveren toplu çıkarmanın kesinleşmesinden itibaren altı ay içerisinde aynı nitelikteki iş için yeniden işçi almak istediği taktirde nitelikleri uygun olanları tercihen işe çağırır hükmü getirilmiştir. Dikkat edileceği gibi burada da tüm inisiyatif işverene bırakılmıştır. İşverenin tercihini atılan işçi aleyhine kullanması halinde yasa herhangi bir yaptırım İşçi Recep in bu sorusu çalışma yaşamının kanayan bir yarasına işaret ettiği için çok önemli. 4857 Sayılı Yasa nın 2. maddesinde alt işveren konusu alt işveren kurumunun işçilerin haklarını kullanmalarını engelleyen bir uygulamaya dönüştüğü gerçeğinden hareketle yeniden düzenlenmiştir. Bu yeni düzenlemeye göre; 1- İşveren işletmenin ve işin gereğiyle teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işler dışında asıl iş bölünerek alt işverenlere verilemez maddede de sıralanan 3 kuralın asıl işin alt işverene verilebilmesi için birlikte gerçekleşmiş olması gerekir. öngörmemiştir. Bu durumda işçi ancak genel hukuk yollarına başvurarak işverenin tercih hakkını kötüye kullandığını kanıtlaması durumunda tazminat isteyebilir. İş Yasasının 29. maddesi anlamında toplu işçi çıkarmadan söz edebilmek için ise işyerinde çalışan işçi sayısı 20 ila 100 işçi arasında ise en az 10 işçinin, 100 300 işçi arasında ise en %10 oranında işçinin, 301 ve daha fazla ise en az 30 işçinin 1 aylık süre içerisinde sona ermiş olması gerekmektedir. Çıkartılan işçinin yerine alt işveren işçisi çalıştırılabilir mi? 2- Asıl işverenin işçilerinin alt işveren tarafından işe alınarak çalıştırılmaya devam ettirilmesi suretiyle hakları kısıtlanamaz. Dolayısıyla Recep in iş asıl bir iş ise yemek, temizlik ve benzeri yan işlerden değil de fabrikanın üretmiş olduğu ürünün ortaya çıkması için zorunlu olan direk ürünle ilgili bir iş ise İşçi Recep in yerine alt işveren işçisini çalıştıramaz. Çalıştırırsa o işçi alt işverenin değil asıl işverenin işçisi sayılır. Bunun işten atılan işçi Recep e yararı ne olur derseniz kalem şaşar. Yasa bu kadarını öngörmüş. Bundan sonrası sendikal örgütlenme ve TİS alınacak haklar diye fısıldar. Sendikalı olmamız için kaç kişi olmamız gerekir? Recep in bu sorusunu ben toplu iş sözleşmesi imzalayabilmemiz için kaç kişi olmamız gerekir diye anlıyorum. Çünkü 1 kişide sendika üyesi olmak istese bunu engelleyen bir hüküm yoktur. Ancak toplu iş sözleşmesi yapabilmek için, işveren vekilinin dışında işyerine çalışanların yarıdan fazlasının sendikaya üye olması gerekmektedir.

Birleşik Metal-İş 14 Mart 2005 DÜNYA DAN Küreselleşmenin iki yüzü: Davos/Porte Alegre BBC nin anketi: Bush tehlikeli mi? n Bush hakkında olumsuz fikirlerin en yoğun olduğu ülketürkiye... Her yıl ocak ayının son günlerinde dünyada iki önemli zirve gerçekleşiyor. Biri Davos taki Dünya Ekonomik Forumu. Diğeri ise Porto Alegre deki Dünya Sosyal Forumu. Davos ta dünyanın önde gelen zenginleri, devlet yöneticileri ve bürokratlar toplanıp halkların kaderini belirlemeye çalışırken Porto Alegre de dünyanın dört bir yanından gelen yüzbinlerce emek dostu neoliberal küreselleşmeye ve onun sonucu olan tahribatlara karşı, karlarınız hayatlarımızdan daha değerli değildir! sözleriyle meydan okuyarak başka bir dünya yaratmanın yolları tartışılıyor. Brezilya nın Porto Alegre kentinde her şey 1988 yerel seçimlerinde İşçi Partisi nin başını çektiği Halk Cephesi nin belediye yönetimini kazanmasıyla başladı. Halk Cephesi, belediye bütçesini halkın katılımıyla belirlemeye karar verdi. Böylece yeni bir katılımcı demokrasi modeli geliştirildi. Bugün Brezilya da yüzlerce belediyenin yanı sıra, Latin Amerika da birçok bölgede Porto Alegre modeli katılımcı demokrasi uygulanıyor. Porto Alegre toplantıları önceleri fakir ülkelerin fikir panayırı olarak başladı. Zengin Davosçular, bu Fakir Porto Alegrecileri ciddiye almadı. Çapulcu, anarşist, solcular olarak küçümsedi. Fakat sonuç beklenmedik şekilde ortaya çıktı. 35 inci yılında Davos un gündemini, 5 yıllık geçmişi olan Porto Alegre de ortaya atılan konular oluşturuyor. Davosçular, Porto Alegrecilerin önüne geçme arayışında, (inansalar da inanmasalar da) yoksul ülkelerin dertlerinden, işsizlikten, fakirlikten, terörden, ısınmadan söz etmeye başladılar. EMF ye yeni genel sekreter Sendikamızın da üyesi olduğu Avrupa Metal İşçileri Federasyonu (EMF) Yürütme Kurulu yeni genel sekreterini belirlemek üzere 28 Şubat ta Brüksel de toplanıyor. Genel Sekreter Reinhard Kuhlmann kişisel nedenler göstererek genel sekreterlikten ayrılacağını daha önce açıklamıştı. Kuhlmann dan boşalan yere tek bir isim aday oldu. Peter Scherrer. Scherrer i Alman IG Metall sendikası genel sekreterliğe önerdi. İngiliz yayın kurumu BBC, George Bush un yeniden başkan seçilmesini değerlendiren bir anket yaptı. Ankete katılan 21 ülkenin 16 sında halkların yüzde 58 i, Bush un ABD Başkanı olmasının dünyayı daha tehlikeli yaptığını belirtti. sonuçlarıyla dikkat çekerken ABD ye en fazla tepkinin, geleneksel müttefikler den geldiği de ortaya çıktı. Almanya, Fransa, İngiltere ve İtalya nın yanında ABD nin komşuları Kanada ve Meksika gibi ülkelerde, Fransa da 35 saat için ABD ve Bush hakkında olumsuz eğilimlerin ağır basması dikkat çekti. Ayrıca tüm ülkeler, ABD nin Irak a asker göndermesinin yanlış olduğu konusunda birleşti. olumsuz fikirlerin en yoğun olduğu ülke ise Türkiye. Ankete göre, Türkiye de ankete katılanların yüzde 82 si Bush hakkında olumsuz düşündüklerini belirtti. Türkiye yi, yüzde 79 ile Arjantin ve yüzde 78 Brezilya izliyor. 300 bin kişi yürüdü Fransa da hükümetin 35 saat olan haftalık çalışma süresine esneklik getiren yasa tasarısı, işçi sendikalarıyla iktidar arasında tartışmalara yol açtı. Cumhurbaşkanı Jacques Chirac ın merkez sağ hükümeti, pahalı işgücünün ve yüzde 10 luk yüksek işsizliğin suçunu bu sisteme yüklüyor. Fransa nın birçok kentinde 5 Şubat 2005 tarihinde; haftalık 35 saat çalışma yasasının savunulması, ücretlerin artırılması ve kazanılmış sosyal hakların gasp edilmesine karşı eylem yapıldı. Beş büyük sendika konfederasyonu (CGT, CFDT, FO, CFTC ve FSU) çağrısı üzerine düzenlenen gösterilere Fransa genelinde 300 bin kişiyi bulan işçi ve emekçi katıldı. Paris te göstericiler, 90 bin kişinin protesto gösterisine katıldığını belirtirken, polis sayıyı 30 bin olarak verdi. Yürüyüşte, üzerinde Çalışma saatlerini değil, maaşları artırın yazan pankartlar taşındı. Tüm gösterilere rağmen yasa meclis de görüşülerek oylandı. Ayrıca, Fransa da ulaşım, eğitim ve sağlık başta olmak üzere posta ve elektrik kurumu gibi değişik sektörlerde çalışan milyonlarca işçi ve memur maaşlarını, çalışma koşullarını ve Raffarin hükümetinin yaptığı yasal düzenlemeleri protesto etmek amacıyla sokağa çıktı. 2003 ilkbaharından bu yana en büyük gösterilere sahne olan Fransa da, 18 Ocak ta postacıların yüzde 30 u, 19 Ocak ta demiryolu işçilerinin yüzde 40 ı, 20 Ocak ta öğretmenlerin yüzde 65 i ve 22 Ocak ta sağlık çalışanlarının yarısından fazlasının grev ve protesto eylemlerine katılması dikkatleri Fransız emekçilerine yöneltti. Hükümet, bir hastanın uzman doktora gidebilmesi için mutlaka önce genel bir doktora giderek vize almasını zorunlu kılıyor. Bu sistem bir yandan dar gelirli hastaların uzmanlara gitmesini zorlaştırırken diğer yandan uzman doktorlara ek ödenek sağladığı için genel doktorlar tarafından da eleştiriliyor. Raffarin hükümetinin görevi devralmasından ve özellikle de Euro nun dolaşıma girmesinden bu yana Fransa da alım gücünün hızla düşmesine rağmen hükümet, sosyal yardımları kesti, işsizlik sigortası ödemelerini hem miktar, hem de süre olarak düşürdü ve çalışanların sağlık ve sosyal harcamalarına ek ödemeler getirdi.

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 Temsilcilerimiz, BİL Dersanelerindeki kursu tamamladı. Bilgisayar okur-yazarı oldular internetten bir SEKA fıkrası - baba SEKA'yı kapatıp hayd-park yapacam demiş... - alo? - hayd-park var ya çocum, hani londranın göbeğinde, gavurlar yuvarlanıyor içinde, öyle süper bir park... yeşilalan olayı... - fabrikayı kapatıp park mı yapacakmış yani? annamadım... - sen annamazsın. - ingiliz de öyle mi yapmış? - buyur? - ingiliz diyorum, gül gibi fabrikasını kapatıp hayd-park mı yapmış? - ya komünist gibi konuşma allasen... izmitlinin de canı yok mu? onların da bir hayd-parkı olmasın mı yani? - e meclisi de kapatıp, yerine big-ben dikelim o zaman? - yakışır... 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 SOLDAN SAĞA: 1) Savaşın bittiğini bir antlaşmayla belirtilmesinden sonraki durum, sulh./hayvanların su içmelerini sağlamak için çeşme önüne konulan oyma kap. 2) Yapıt./Başkasının isteklerine, amaçlarına alet olan kimse. 3) Bıçak kılık gibi kesici araçların kabı./şan, ün./jeolojide kırık. 4) Namus, haya./kalın biçilmiş uzun tahta./mısır da tanrı. 5) Bir tür cetvel./isim. Sendikamız ve BİL Dersaneleri işbirliği ile yürütülen bilgisayar eğitimi tamamlandı. İstanbul 1 no lu Şubemize bağlı işyeri temsilcilerimiz, 4 ay süren bu eğitimler sonucu sertifikalarını almaya hak kazandılar. 8 Şubat ta BİL Dershaneleri Pendik Şubesinde, Genel Eğitim Sekreterimiz Celalettin Aykanat ve şube yöneticilerimizin katılımıyla bir tören düzenlenerek, 9 temsilcimize sertifikaları verildi. Homurdananların senfonik homurtusu: HOMUR SSK da yaşananlar, hastanelerin özelleştirilmesi, ilaç kuyrukları ve sosyal güvenlik alanında yaşanan sorunların ele alındığı HOMUR mizah dergisi yayınlandı ve üyelerimize gönderildi. Hazırlayan:Şahin Karayılan 6) Sözünün eri, yiğit./bir işte yetkili olan, bir işi yapan, maharetli. 7) Neonun simgesi./vilayet. 8) Bir kürk hayvanı./bir sanatçıya poz veren kimse, örnek, biçim./bir nota. 9) Çok ince ve uzun parça, tel./kabul etmeme, geri çevirme./ağacın gövdesinden ayrılan kollarından herbiri. 10) En yüce değer./sıvacı aleti. 11) Bir işin yapılış yöntemini açıklama, tanım./değnek. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1) Evlenmemiş kimse./bale yapan erkek sanatçı. 2) Yüzyıl./Yüz, çehre. 3) Bir geyik cinsi./insan vücudunun dış yüzü./gözde canlılık. 4) Şarkı, türkü./bir erkek adı./bir bağlaç. 5) Sodyumun simgesi./ordunun kısa yazılışı. 6) Belli figürlere, adım atışlara, çoğunlukla sahne düzenine ve müziğe dayalı gösteri türü./tane. 7) Eski dilde su./bir besin maddesi. 8) Amerikyumun simgesi./kıyı, yaka./molibdenin simgesi. 9) Söz, lakırdı./lisan./argoda hapishane. 10) Eskiden alınan bir vergi adı./şehzade eğitmeni.. 11) Kar veya su üzerinde kaymak için ayağa takılan araç./manda yavrusu. Birleşik Metal-İş Mart 200515 MUTLULUKLARIMIZ Anadolu Şubemize bağlı DİTAŞ işyerinden Selami Biter in kızı, Cumali Ergüleç in bir oğlu dünyaya geldi. Anadolu Isuzu dan Ertuğrul Çiğdem in Melih, İnan Çataltepe nin İlkan, Mehmet Erol un Osman Kaan, Metin Üngör ün Ahmet Bahattin, Bekir Gül ün Ali isminde oğulları, Sinan Kayışkıran ın Zeynep Nur isminde kızı, İslam Tüfekçi nin çocuğu dünyaya geldi. Serkan Kanlıkuyu ve Bülent Taşçı evlendi. Anadolu Motor dan Erol Özdemir in oğlu, Erkan Uzun un çocuğu dünyaya geldi. ABB/Kartal dan Serdal Bilgin in Arda adında oğlu, Hasan Karagül ün Muhammet Emre adında oğlu, Emrah Yılmaz ın oğlu dünyaya geldi. Alkom dan Bülent Durukan evlendi, Uğur Aydın ve Ali Rıza Görmez nişanlandı. Hülya-Gürkan Elektrik işyerinden Muhammet Cüni ve Mustafa Öztürk nişanlandı. Engin Avşar ın oğlu, Bülent Boz un kızı dünyaya geldi. Dünyaya gelen miniklerimize sağlık bir yaşam temenni ediyoruz. Yeni evli çiftlere de ömür boyu mutluluklar diliyoruz. ÜZÜNTÜLERİMİZ Yaşamını işçi sınıfının özgürlüğü ve demokrasi mücadelesine adayan TÜKODER Genel Başkanı ve Sendikamız eski yöneticisi Mehmet Sevim i kaybetmenin derin üzüntüsü içerisindeyiz. Anısı mücadelemizde yaşatılacaktır. Sendikamız Genel Yönetim Kurulu 13.02.2005 tarihinde yapılan cenaze törenine katılmıştır. Anadolu Şubemize bağlı Sağlık Bakanlığı 6 Nolu Diyarbakır Bölge Müdürlüğü nden Hasan Efetürk ün kızı, Sağlık Bakanlığı 9 Nolu Erzurum Bölge Müdürlüğü nden temsilcimiz Remzi Zeyrek in babası vefat etti. DİTAŞ tan Yaşar Dumlu ameliyat geçirdi. Mehmet Ali Güneş in yegeni iş kazası geçirerek, Muhterem Tekten in babası, Serdar Tarhan ın annesi vefat etti. Ergün Özbek ameliyat geçirdi. İstanbul 1 Nolu Şubemize bağlı ABB/Dudullu işyerinden Turan Demirtaş ın babaannesi, Muammer Şevik in babası, Semih Arıkan ın eniştesi vefat etti. Abdurrahman Aslan iş kazası geçirdi. Anadolu Isuzu işyerinden Lütfullah Özyurt amansız bir hastalığa yakalanarak vefat etti. Nazım ve Aziz Akın ın babası, Nurettin Doğan ın babası vefat etti. Anadolu Motor dan Muharrem Çınar ın evinde yangın çıktı, can kaybının olmadığı yangında büyük maddi hasar meydana geldi. Alkom dan Musa Savaş ın babası, Murat Zeylek in babası vefat etti. Hülya-Gürkan Elektrik işyerimizde, Saime Aytar ın ve Songül Özer in babaları vefat etti. Özarar dan Serhat Akkaya nın babası vefat etti. Hayatını kaybedenlere Tanrı dan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyoruz.

19 Mart Küresel Eylem Günü Dünya sokakları bizim... Avrupa Sosyal Forumu'nda alınan karar doğrultusunda tüm Avrupa'da ve dünyanın pek çok ülkesinde sendikalar, kitle örgütleri, siyasi partiler, savaş karşıtları ve sivil toplum kuruluşları 19 Mart 2005 Küresel Eylem Günü'nde ABD emperyalizmine ve işgal güçlerinin Irak'a saldırışının ikinci yıldönümünde işgale karşı çıkan gösteriler örgütleyerek sokağa çıkacaklar. Dünya savaş tehdidi altında. Savaşın, emperyalist hükümetlerin paylaşım siyasetinin bir biçimi olduğunu bütün insanlık biliyor. Savaş siyaseti, sadece üzerinde savaş yürütülen toprakların yoksul ve emekçi halklarını yıkıma uğratmakla kalmıyor, savaşı tezgahlayan ülkelerin emekçilerini de yıkıma uğratıyor. Emperyalist savaş siyasetlerine karşı, bu savaşlara destek veren yerel iktidarlara karşı dünyanın her köşesinden muhalefet her geçen gün büyüyerek güçleniyor. 110 bin sivil Iraklıyı öldürdüler... 110 bin... Dile kolay... 110 bin insan... İşte bu muhalefet 19 Mart gününü Savaşa karşı Küresel Eylem Günü olarak belirledi ve dünyanın tüm sokaklarını 19 Mart ta doldurmak için harekete geçti. Türkiyeli savaş karşıtları için, 19 Mart günü sadece tüm dünyadaki savaş karşıtları ile buluşmakla sınırlı değildir. Onlar, ABD nin emperyalist politikalarına karşı çıktıklarını, ABD karşıtlığını sürdüreceklerini bir kez daha ortaya koyacaklardır. 19 Mart ta yüzbinler savaşsız ve sömürüsüz bir dünya isteklerini haykıracaklardır. Tsunami bölgesine ABD ve İngiltere nin vaadettiği yardım tutarı, Irak işgalinin sadece bir buçuk günlük maliyeti kadar.. Bush, Irak a saldırmadan önce söylediği yalanların aynısını şimdi, İran, Kuzey Kore ve Suriye için söylüyor... Yeni dramlara seyirci kalmayacağız, izin vermeyeceğiz.. Duymamış gibi yapmayalım, görmezden gelmeyelim. Bu Bush a, bu ABD ye, bu işgale yeter diyelim! Dünya barışı için büyük tehlikeler yaratan ABD nin savaş politikalarına karşı olan barış yanlıları, Emperyalizme, diktatörlüğe karşı halkı destekleyenler, Savaşa harcanan paranın, sağlık, eğitim, konut gibi insan ihtiyaçlarının karşılanması için kullanılmasını savunanlar, Kadıköy deyiz