HER SÖZCÜÖÜN BlR ÖYKÜSÜ VAR



Benzer belgeler
Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Ateş Ülkesi'nde Ateşgâh Ateşgâh ı anlatmak istiyorum bu hafta sizlere. Ateş Ülkesi ne yolculuk ediyorum bu yüzden. Birdenbire pilot, Sevgili yolcular

Mitosta, arkaik anaerkil yapı Ay tanrıçalığı ile Selene figürüyle sürerken, söylencenin logosu bunun tersini savunur. Yunan monarşi-oligarşi ve tiran

"Nereden başlasam, nasıl anlatsam..."

SORU CEVAP METODUYLA TEKRAR (YÜKSELİŞ-DURAKLAMA VE AVRUPA)

AHIRIN İÇİNDEKİ SARAY 300 Ispartalı filmini hatırladınız mı?

HAÇLI SEFERLERİ TARİHİ 3.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. HAÇLI SEFERLERİ Nedenleri ve Sonuçları

SAGALASSOS TA BİR GÜN

AVRUPA DA MEYDANA GELEN TEKNİK GELİŞMELER : 1)BARUTUN ATEŞLİ SİLAHLARDA KULLANILMASI: Çinliler tarafından icat edilen barut, Çinlilerden Türklere,

TARSUS DA BİR GÜN...BELKİ DE İKİ... Adanalılar...Mersinliler...Gaziantep, Hatay ve Osmaniyeliler...Türkiye nin gezmeyi sever insanları...

MİTOLOJİ İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR

Otel Bilgisi. Otel Özellikleri. Grand Yazıcı Uludağ. Grand Yazıcı Uludağ - Uludağ

Roma ve Bizans Dönemi Tarihi Eserleri. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı

ÖZEL İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ VAKFI ADIGÜZEL ANAOKULU GÖKYÜZÜ SINIFI KASIM AYI KAVRAM VE ŞARKILAR

2. SINIF 2. DÖNEM BAġI GENEL DEĞERLENDĠRME SINAVI HAYAT BĠLGĠSĠ

Büyük Ünlü Uyumu (Kalınlık-İncelik Uyumu)

Tokat ın 68 km güneybatısında yer alan Sulusaray, Sabastopolis antik kenti üzerinde kurulmuştur.

OKUL ÖNCESİ YAYINLARI

Özel Gebze Eğitim Kurumları Öz-Ge Gündüz Bakımevi

TUR 1 - ĠSTANBUL KLASĠKLERĠ

TÜRKİYE PEYZAJI (FAKÜLTE)

Mutfak Etkinliği. Türkçe Dil Etkinlikleri Sanat Etkinlikleri Oyunlar Şarkı. Büskivili pasta yapıyoruz.

Edirne Köprüleri. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı

GÖRSEL SANATLAR. Mehmet KURTBOĞAN

Türklerin Anayurdu ve Göçler Video Ders Anlatımı

AYLIK BÜLTEN MAYIS 2012 OKUL ÖNCESİ EĞİTİM SINIFI

İÇİNDEKİLER. A. Tarih B. Siyasal Tarih C. XIX.yüzyıla Kadar Dünya Tarihinin Ana Hatları 3 D. Türkiye"nin Jeo-politik ve Jeo-stratejik Önemi 5

2. İstanbul Boğazı 31 kilometre uzunluğundadır. 3. İstanbul Boğazı Asya ve Avrupa yı birbirinden ayırır. 4. İstanbul Boğazını turistler çok severler.

YIL DEDE'NİN DÖRT KIZI

YUNAN TANRILARI 1. YUNAN TANRILARI 1 - Kenan YILMAZ Kayıp Dünya -

İzmir den İstanbul a akşamüstü uçağı.

Kafkasya ve Türkiye Zor Arazide Komfluluk Siyaseti

titi fer Dünyanın en güzel N efertiti nin Tüm Zamanların En Güzel Kadını:

KEMAN IN YAPIMI ASLINDA KEMAN BİR REZONANS KUTUSUDUR. BİR KOL, DÖRT TEL VE TELLERİ TUTAN PARÇALARDAN MEYDANA GELMİŞ, BASİT YAPILI BİR ÇALGIDIR. YAYLI

* Cümle içinde, tırnak içinde verilen cümleler büyük harfle başlar. Tolstoy, Amaç olmayınca hayatın da bitmesi gerekir. demiştir.

Yahudiliğin peygamberi Hz. Musa dır. Bu nedenle Yahudiliğe Musevilik de denir. Yahudi ismi, Yakup un on iki oğlundan biri olan Yuda veya Yahuda ya

2. SINIF İŞİTME ENGELLİ ÖĞRENCİLERİ İÇİN TEST ÇALIŞMASI. Hazırlayan Engin GÜNEY İşitme Engelliler sınıf Öğretmeni

İstanbul Boğaz Turları

TEMALARIMIZ KULELER DÜNYA ÇOCUK GÜNÜ HAYVANLARI KORUMA GÜNÜ DÜNYA EL YIKAMA GÜNÜ KURBAN BAYRAMI KIRMIZI GÜNÜ

Efsanevi Tren Yolculuğu Trans Sibirya 2

Görsel İletişim Tasarımı Öğr.Gör. Elif Dastarlı

Vedic Çocuk Analizi 1

BURDURLU HOCA DAN YURT SÖYLENCELERÝ

Yeni Yerler keşfetmek lazım

1. görev İlk görevimize hoş geldiniz. Biliyorsunuz ki Sinan ilk görevinde şifreli mesajı çözdü ve Taksim Meydanı na gitmesi gerektiğini buldu. Sinan ı

Bazen tam da yeni keþfettiðiniz, yeni tanýdýðýnýz zamanda yitirirsiniz güzellikleri.

Makedonya Cumhuriyeti ; 1991 yılında Yugoslavya Sosyalist Federatif Cumhuriyeti nin iç savaşlara girdiği dönemde bağımsızlığını ilan etmiştir.

İLKÖĞRETİM OKULU 2-/A SINIFI TÜRKÇE DERSİ İLKOKUMA YAZMA ÖĞRETİMİ KURSU PLANI

AYA THEKLA YERALTI KİLİSESİ

İspanyol Alfabesi 27 harf ve 2 digraf, yani tek ses veren ikili harf kombinasyonundan oluşur.

ŞEHİRLERE ALIŞAMADI Sabahattin Ali nin Şehirleri

Başkent Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü. Doç. Dr. S. EKER

TÜRKÇE DERSİ GÖRSEL OKUMA TESTİ Kubilay ORAL

Okuma- Yazmaya Hazırlık. Türkçe Dil Etkinlikleri Sanat Etkinlikleri Oyunlar Müzik Ve Ritim. Fen Ve Doğa Etkinlikleri

3 YAŞ AYIN TEMASI. Cinsiyetim, adım, özelliklerim, görünümümdeki değişiklikler nelerdir?

İÇİNDEKİLER GİRİŞ BİRİNCİ KİTAP

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DENİZYILDIZI GRUBU OCAK AYI BÜLTENİ

PULLMANTUR HORIZON İLE PORTOFINO DA AŞK

Roma mimarisinin kendine

DiJiTAL TÜRKÇE ANSiKLOPEDi

ali hikmet ÞEYTAN UÇURTMASI

YAZ 2015 SAYI: 305. şehir tanıtımı

Vizesiz gidilebilecek 10 popüler ülke

Eğitim Öğretim Yılı OKUL ÖNCESİ DÜŞÜNEN ÇOCUKLAR EĞİTİM SETİ YARIM GÜNLÜK PLAN ÇİZELGESİ

Ermeni Alfabesi - Gizli ilimler Sitesi

Murat Yankı nın «Portekiz in bilinmeyenleri» ile ilgili yazısı 10/02/2014

MİT VE DİN İLİŞKİSİ. (Kutsal Metinlerle İlişkisi) DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1

Türkçe, tarih boyunca büyük sorunlarla karşılaşmış ve her durumda özünü kaybetmede bugüne kadar varlığını korumuştur.

GÜZEL SANATLAR LİSESİ HAFTALIK DERS ÇİZELGESİ (MÜZİK) DERSLER

Sınıf Defteri Kavram Posterleri (Mevsimler 1-2, Atatürk Köşesi, Şekiller, Renkler, Sayılar 1-5,

LOUIS CRISTAL ile YUNAN ADALARI BODRUM KONAKLAMALI - CRUISE & STAY 3 GECE OTEL + 4 GECE GEMİ

Deniz Esemenli ile Üsküdar Turu 27 Ekim 2013, Pazar

ANTİK ATİNA KALINTILARINDA 4 GÜN MEHMET BİLDİRİCİ

Güzel Ülkem Kültürümüz Bayramlarımız Atatürk İnkılapları Atatürk İlkeleri

O zaman gördü ki, küçük çocuk, memleketlisi, minimini yavru ağlıyor. Sessizce, titreye titreye ağlıyor.

-Anadolu Türkleri arasında efsane; menkabe, esatir ve mitoloji terimleri yaygınlık kazanmıştır.

DİL VE ANLATIM 10. SINIFLAR ( ORTAK ) B GRUBU 20 Kasım 2014

KUDÜS TE BULUNAN TARİHİ OSMANLI ESERLERİ

ALTIN NEDEN ÇOK DEĞERLĐ?

İLK ÇAĞ UYGARLIKLARI MEZOPOTAMYA UYGARLIKLARI MISIR UYGARLIĞI İRAN UYGARLIĞI HİNT UYGARLIĞI ÇİN UYGARLIĞI DOĞU AKDENİZ UYGARLIĞI

No KRİTERLER EVET HAYIR EVET HAYIR 1

BATI MÜZİĞİ TARİHİ 1. ÜNİTE İLK ÇAĞ DÖNEMİ MÜZİĞİ

ÇALIŞKAN ARILAR EKİM AYI EĞİTİM PROGRAMI 1.HAFTA NELER ÖĞRENECEĞİZ HAFTANIN KONUSU:OKULUMUZ

UĞURBÖCEĞİ GRUBU OCAK AYI BÜLTENİ

Mavi Pupa Montessori Anaokulu nun Sevgili Anne ve Babaları,

ĠSVĠÇRE DE DĠL EĞĠTĠMĠ

MARSEILLES GEZİ MASSALIA MARSİLYA HAZİRAN 2011

ΤΠΟΤΡΓΔΙΟ ΠΑΙΓΔΙΑ ΚΑΙ ΠΟΛΙΣΙΜΟΤ ΙΓΡΤΜΑ ΓΙΑΥΔΙΡΙΗ ΑΠΟΓΔΤΜΑΣΙΝΩΝ ΚΑΙ ΒΡΑΓΙΝΩΝ ΔΠΙΜΟΡΦΩΣΙΚΩΝ ΠΡΟΓΡΑΜΜΑΣΩΝ ΚΡΑΣΙΚΑ ΙΝΣΙΣΟΤΣΑ ΔΠΙΜΟΡΦΩΗ

Görsel İletişim Tasarımı Öğr.Gör. Elif Dastarlı

Küçük Yaşar ın Öyküsü. Alucura Çayevi

İletişim Yayınları SERTİFİKA NO Κρατύλος

HABER YAZISI ALP AKIS VE ARI BARAHYA

G Ü Ç L E N İ N! Technical Assistance for Supporting Social Inclusion through Sports Education

Yapı Kredi Yayınları -???? Doğan Kardeş - 911

ANA SINIFI B AYLIK BÜLTEN - 1 SANAT

SELANİK AYASOFYA CAMİSİ

Transkript:

HER SÖZCÜÖÜN BlR ÖYKÜSÜ VAR (Genisletilmis 2. Basim) Önder SENYAPL METU PRESS

L HER SÖZCÜÖÜN BR ÖYKÜ50 VAR SBN975-7064-07-6 ODTÜGellytirme Vakfi Ve lletisim A.S. Yaymlan Yaymahk METU Press Tüm yaym haklan ODTOGeligtrme vakfiyaymahk ve iletisim A.S.'nindir. Yayincmin zni olmaksizm,hicbir blçmde ve hiçbir yolla, bu kitabm içeriginin bir bölüm0 ya da tümü yeniden üretilemez ve da itilamaz. Sayfa Düzeni - Kapak Tasanmi Emrullah ÖZ 1. Basim Haziran 1998 Genisietilmig 2. Basim Qubat2003 Semih Ofset Matbaacilik Yayincilikve Ambalaj San. Tic. L. 5. ODTÜGellstlrme Vakh Vaymahk ve iletisim A.S. inönü Bulvan, ODTÜYerleskesi 06531 ANKARA Tlf.: (312) 210 38 70 Faks: 210 38 73 - (312) 210 15 49 E-posta: odtuyayindilk@tr.net - metupres@tr.net internet: www.metupress.com.tr '

ÏCNDEKÏLER A 2 ABAKÜS, ABÍYE, ABRAKADABRA, ABS, ABSTRE/ABSTRACT, A.D., ADEM, ADONÎS, AFAZÍ,AFRODÎT, AFRODÎZYAK, AFYON, AFYONU PATLAMAK, AGORA, AHTAPOT, ADS, AKÎDE (SEKERÎ), AKROBAT, AKROPOL, AKURGAL, ALFABE, ALKATRAZ, ALMAN GÜMÜSÜ, ALTN BOYNUZ ALT KAVAL ÜSTÜSÍSHANE, A.M. P.M. ya da AM /HALÎÇ, -PM, AMBROSA, AMBULANS / AMBULANCE, AMNEZYA ya da AMNEZÎ,AMON, AMULET, ANADOLU, ANARSÍZM, ANATOMÎ,ANEKDOT, ANGEL FALLS / MELEK ÇAÖLAYAN, ANÎMASYON, ANKARA, ANTEN, ANTÎK-ANTÎKÍTE-ANTÏKA, ANTROPOMORFÍZM, AQUATNTA/LEKE BASK, ARASTA, ARBAT, ARZONA, ARYAN, ASAMBLAJ, ASÎL TOPUÖU, ATASBESTOS, ASTROLOJÎ, ASTRONOMÍ, LANTA, ATLAS, ATLET, ATM, ATOM, AVOKADO, AWACS, AYAK (FOOT), AZERBAYCAN - B BABALÎ, BABÍL, BABÜR, BAKRKÖY, BALE, BALON, BALTALÎMAN, BALYEMEZ TOPU, BANDOLU VAGON/ BANDWAGON, BANGKOK, BANLÍYÖ,BANU ALKAN, BARAKA, BARBAROS, BARBEKÜ (BARBEQUE), BARBE bebek), BA$BOZUK, BAROK, BAYRAK, BCG/VE(BARBÎ REM ASS, BEBEK, BEDESTEN, BEN-GURON, BERGAMA, BERLÎN RESSAM, BERLNGO, BEYAZT (MEYDAN), BEYKOZ, BEYOÖLU-PERA, BBLOBBUL, BG BEN, BÎKÏNÏ, BÏRESÍMCLÏK, BSTROT (bistro),bîzans, BM, BODRUM, BOL SFRL SAYLAR, BOSPHORE / BOÖAZ, BOWLNG, BOYNUZLU, BRÍÇ,BROKER, BROOKLYN, BROUGHAM, BRUNCH (branç),bse, BUENOS ARES, BURJUVA, BÜFE, BÜROKRAT-MEMUR, BÜYÜLÜ FENER 28 iii

C 54 CABROLET/KABRÎYOLE, CADLLAC, CADLLAC ELDORADO, CAD(LK), CALCULUS (kalkülüs),cape TOWN (BURUNKENT), CD-ROM, CEHENNEM, CEO, CHEVROLET, CHEVROLET MPALA, CHEVROLET NOMAD, CHARO SCURO (kiyaroskuro), CHRONOFOBE / KRONOFOB, CA, CNCNNAT, CTROEN, CÎGULÍ,CÍHANNÜMA, CÏN, CÎN, BRESÍMCÍLÎK, CJD, CLO, CLOSONNSME (kluazonizm)/ (KUPE), COUPé CNN, COGTO, CORVETTE, COUPE ya da bord)?para KURULU, CUR'A, CURRENCY BOARD (karrmsi CYNC/SÎNÏK/KÍNÍK Ç 66 ÇAPANOÖLU, ÇAR, ÇARS, ÇAY, ÇENGELKÖY, ÇERÇÎ, ÇESME, ÇRAÖAN (SARAY), ÇÎÖRENKÇÍLÍK, ÇÏVÎLEME D 70 D GRUBU, DADA(CLK), DAMT7LK, DAN(SH) KEK, DAVS BOÖAZ, DAVS KUPAS, DECAMERON, DEKARTÇLK, DEKONSTRÜKTÎVÍZM, DERSAADET, DESEN ve/ya da DESGN (DÎZAYN), DE SOTO, DESPOT, DETROT, DEUX CHEVAUX ya da 2CV, DANA, DRDR, DXE, DÎDAKTÍK, DÍSPONÍBÏLÍTE, DNA, DUENDE, DÜRZÜ, DVD E 81 ECÍNNÍ,ECMAÏN, EDÎTÒR, EDSEL, EFE, EFENDÍ,EFT, E- SENHOWER, ELEMANTARÏZM/ÖÖECÎLÎK, E-MAL, EMÎRGAN, EMPORYUM, EPHEMERA, ERGUVAN, ERSATZ, ES- RAR, EYÜP F iv FAYTON (=PAYTON), FB, FAL TAS, FASHMTE (feëimayt), FEMÎNÏST, FENER, FERRARÎ,FETÎS,FAT, FFA, FREBRD, FAT DNO, FÎGARO, "...FÎL" ya da "FÍL...", FÎLÎSTÎN, FÎLTRE, FÎTRE (FTR SADAKAS), FLUXUS (FLUKSUS), "...FOB" ve FOBÍ,FOÇA, FORD PNTO, FORMKA/FORM- 89 :

FOSÎL, FOTOÖRAF, FOVîZM / FAUVSM FOVÏSTLER / FAUVSTS, FÖTR ($APKA), FRGDARE CA, FORMOZA, FRÏJÏDER / FRÍJDER, FÜHRER - / G 103 GALATA, GAL'LER, GASTRONOMÍ, GAZ (GAS), GAZETE, GAZÎNO, GEOMETRÍ,GEORGE, GEREN, GERME, GESTAPO, GALLO, GGA, GLETTE/JÎLET, GLADO, GLASNOST, GM, GOLF, GOOGOL/GUGOL, GORAL, GORÏL, GORK, GOTÎK, GRAFÎK, GRAN TURSMO ya da GRAND TOURNG, GREV, GULAS, GURME-GOURMAND, GYPSY H 117 HADÎD, HAKÎ, HAKÎKAT, HAPPENNGS / -OLUSUMLAR, HASHASHASHASÎN, HAT TRCK, HAVVA, HAZAR, H-F, HOMO, HONG KONG, HONOLULU, HOROSKOP, HOSTES, HÜMOR (HUMOUR), HÜRREM SULTAN, HÜSN-ÎHAT - HV, HiYEROGLF, HOMÎNST, LLNOS, MF, MPRESSONSM / ÏZLENÎMCÏLjK,.Q., SK-GÖLGE TEKNÎÕÎ: CHAR-OSCURO (kiyaroskuro), SO ÎDEA ÏDEALÍZM, ÎKON ÏKONOKLAZM, ÎMPARATOR, ÎMRAL, ÍNCÏL, ÏNÇ / PARMAK, ÎPERÎT ya da-hardal GAZ, ÎSLAM, ÎSOT, ÎSTANBUL, ÎSTANKÖY, ÎSPORTA, ÎYON DENÍZÍ,ÍZMÍR, - JANE - (CEYN), JERUSALEM, JESUS CHRST, JÍLET, JU- DAS'N AÖAC, JUDO, JUMBO, JÜPÍTER K KA, KAÖTHANE, KAHVE, KALDRM, KALYON, "KAMELYAL KADN", KAMERÏYE, KAMÎKAZE, KAMPUS / CAMPUS / KAMP / KAMP KURMAK / KAMPNG, KANAR- 143 v

YA, KANDÍLLÎ,KANGURU, KANLCA, KANSAS, KANYAK, KARATE, KARFATO, KARÎKATÜR, KARMANN GHA, KARNAVAL, KARTEZYENÎZM, KARTPOSTAL ve POSTA KART, KASMPASA, KAVAS, KAVAT, KAYMAKAM, KAZAK, KEANU (REEVES), KELTLER, KENÎZE, KENTUCKY KESÎF, KESKÜL, KdF-WAGEN, KGB, KKE KZKULESÍya da LEAN(kayk),KRO, KZL, K TZLBAS, KÍKLOPLAR, KÎTAKSE, DROS KULESÎ, KZKUMU, KLEENEX / KLÍNEKS, KOBRA, KODOS,KOLAJ / YAPSTRMA (ASSEMBLAGE, HAPPENNGS, ENVRONMENTS, PAPER DECOUPE), KOLONYA, KOMBDÌ, KOMMANDEURSWAGEN, KOMUNKASYON, KOMUNTE, KOMUNÍZM, KONAK-KÖSK-YAL, KONSERVATUVAR, KONSTRÜKTÎVÏZM / ÏNSACLK / YAPMCLK, KORDÖ-BALE (CORP-DE-BALLET), KOREOGRAFÍ,KORSE (CORSET), KORO (KHOROS),' KÖSEM SULTAN, KREMLÍN, KRÍSTAL, KRÎTÎSÎZM, KUDÜS, KUMBAHÇE, KURBAN, KUSADAS, KÜBELWAGEN, -KÜRDAN ve KÜRTAJ L 180 LAÎK, LAÎKA, LAMBORGHN, LAPSEKÏ,LAS VEGAS, L'EAU D'SSEY (LODÍSE), LENÏN, LEOPAR, LESBÎYEN / LEZBÎYEN, LEVANTEN / LÖVANTEN, LÍMAN RESSAMLAR ya da YENÏLER, LÏMUZÍN/LMOUSNE/LMO, LÍRÎK, LÍSE, "...LÏTÍK", "...LOJÍ",LOKUM, LONCA, LOS ANGELES, LSD, LÜMPEN (PROLETER{YA}) 1R4 M MACEDONA/MACEDONE (MAKEDONYA), MACROLOGY / MAKROLOJÏMACROLOGST / MAKROLOJÎST, MAMAKYAVELÍST, MANDARN / GANDA, MAGC (BÜYÜ), MANDALÎNA, MANÎYERÍ7M / YAPMACKÇLK, MARATON, MARDÍN, MARGARÍN, MARKS & SPENCER, "MARSELLASE" (Marseyyez) (Fransiz Ulusal Mary) MASKOT, MAZOSÏZM, MEMATRAK GEÇMEK, MAYDAY (meydey), GAN, MEGAPOL, MELODRAM, MELOS, MEMLUKLAR, MENSA, MERCEDES, MERCEDES 300 SL, MERCEDES 300 vi SLR, METAFÍZÍK, METROPOL, MEVLÍD, MEZBAHA, MG -

(EmCi), MGM, MCHGAN, MTSUBSH PA(MÍTSUBÍSÎ) JERO, MÍM, MÎNYATÜR, MSANDRST / MÏZANDRÎST, MÎZOCÍNÍST, MOBÍL, MSOGYNST / MONTAJ, MOZOLE, MR (EmAr), MUM SÖNDÜ,MUSKA, MUSLÏN, MUSTANG, MÜNACAT, MÜRÎD MÜRSÍD, MÜR-TECÎ,MÜZE, MÜZÍK - N 911 NAAT, NADA, NAMUS, NANO TEKNOLOJÎ,NARGiLE, NATO, NAZÍ,NEKTAR, NEWS (HABER), NEVRUZ, NVEA, NOKTACLK / PONTLLSME, NOMÎNAL ÇPA, NORA, NUR-ÎAYN, NÜTOPYA ODEON, ODÍTORYUM, OECD, O.K./ OKAY (okey),oklahoma, OMBUDSMAN, ONOMANAC / ONYOMANYAK, OP ART (OPTÍK ART / OPTÏK SANAT), OPERA COUPE, ORKESTRA, OSCAR, OTÍSTÍK, OTO... / AUTO.... ÖTANAZÍ PABUCU DAMA ATLD, PAKET, PAKÎSTAN, PALAS, PALAVRA ATMAK, PALAVRA SKMAK, PALO, PAN, PANAMA, PANDÎSPANYA, PANDORA, PANEL BROUGHAM, PANÍK, PANOPTÎMÏZM ve TANRNN GÕZÜ,PANPARADÍGMA VE PRAGMA, PARÇATALONE, PAPARAZZÎ, CLK / DVSONS.M, PASA, PASABAHÇE, PA$A KAPS, PAYTON, PAZAR, PED ve.pod, PEN CLUB, PERESTROÍKA, PENTAGON, PÍJAMA, PÎNGPONG, PERGE, PERSON, PETROL, PLACEBO,. PLYMOUTH, PLYMOUTH BARRACUDA, PLYMOUTH FURY PLYMOUTH VALANT, P.M. ya da SÎYASET, POMELO, PONTAC, PM, POLÍS, POLÍTÎKA PONTAC TRANS AM, PONTOS, PORTLAND ÇÎMENTOSU, PRE..., PRENS, PRO... PROTO..., PROBÏYOTK, PROFÍTEROL, PROJE, PROJEKSÏYON, PROLETARYA, PROPORSÎYON, PSÏKÍYATR-PSÍKANALÍST-PSÏKOLOG, PURO -. vii

QUASMODO RABBT, RE-MX / REMÎKS, RESTORAN, RETALNG / PERAKENDECÎLÏK, RALTO KÖPRÜSÜ, ROADSTER, ROBERT KOLEJ, ROBOT, RODOS SÖVALYELERÎ, ROLLS ROYCE _ MST, ROMAN, ROMANTîZM, RUM RUMEL -- S 761 SA, SA'DABAD, SADÎST, SAFFÎK SEVGÍ,SAFRANE, "SAHÎBÌNÌN SESÌ", SALATA, SARAY, SARAYBURNU, SARGERME, SATOR-AREPO-TENET-OPERA-ROTAS, SAXO, SAXOPHONE / SAKSOFON, SCENC, SEDAN, SEGA, SEKS (SEX), SEKT, SELOFAN (KAÖD), SEMAH, SENYOR, SERBEST, SETR-TE SET TÜR-MESTURE, SFENKS, SHOP (SOP), SFR_ (dansífreye), SÏBER/CYBER, SÍBERUZAY/CYBERSPACE), SÏGARA, SÎNGAPUR, SÎNÍK-SÍNÎZM, SÍRK, SVÎL, SLOGAN, SMTH, SOS, SOSYAL, SOSYALÏST, SOSYETE, SOSYOLOJÌ, SOYAD, SÖZLER, Spa, SPEEDSTER, SPDER, SPQR, SPUTNK, SR LANKA, SS, STABL, STALKO, STAND-BY, STORE, SÜTLÜCE, SWAHL SABAN, SAHMERAN, SAPEL, SARK, SARKÜTÖRÎ, SASE, SECERE, SERÏAT-TARÎKAT-HAKÍKAT, SÎFRE, SÍZOFRENÎ, SOGUN / SHOGUN, SOVENÎZM T viii 794 TABU, TARTAR SOSU, TAKÍYE, TAKSÎM (MEYDAN), TALSMAN, TAMMUZLUK, TANGELO, TANGO, TARiKAT, TAROT KARTLAR, TASÎZM / LEKECÎLÎK, TASPLAK, TATLSU FRENGÏ, TEKVANDO, TEMCÎT PÎLAV, TEMMUZ, TENNESSEE, TERAVÏH (NAMAZ), TERSANE, TERZÏ, THUNDERBRD, TFFANY, -TNSELTOWN, TP, TOPKAP SARAY, TOYOTA FERA, TÖMBEKÎ, TRAGEDYA, TÜL (TURBAN, SARK), TÜRK, TÜRK KELLESÍ,TÜTÜN

U ano UEFA, UFO, ULUÇ,UMBRO ZYKLON, UNESCO, UNCEF ÜSKÜDAR, ÜTOPYA V 319 VAMPÎR, VARAK, VEHBÍ'NÍN VESPA, VOLKSWAGEN, VNO KERRAKESÎ,VERMONT, (parap),vïskî W 319 WALL STREET, WEKWA, WHOLESALE (TOPTAN), XANTA, 'XMAS Y 371 YAHUDÎ-MUSEVÎ, YENÍCAMÍ,YOKO ONO, YUNAN ZAGA, ZEKAT, ZEUS, ZEYBEK, ZEYNEP,.ZORRO KAVNAK.A _... _.. 325 "J X

i li.

"Rakamlarm Evrensel Tarihi"ni yazan matematik hocasi Georges frah'a göre Mogolistan'daki Türk yazitlannda yer alan sözlü sayilama dikkate deger bir kendine özgülük gösteriyor. En ilginci de eski bir parmak hesabi yöntemine göndermede bulunan "elig"den 50 sayismm adi; elli, türüyor. ya da Türklerin bugün hâlâ yaptigi parmak hesabi yöntemi ise bagka milletlerinkinden farkh. "el" Deneyebilirsiniz; baglaymbirden ona saymaya. Öncebir elde bag parmakla art arda serçe parmagimn, yüzük parmagmm, orta parmagm ve igaret parmagmin ucuna dokundunuz ve böylece därt sayisma ulagtimz. Beyte bag parmagimzi yukan kaldirdimz; begten sonra bag parmagi apagi indirdiniz, sonra art arda igaret parmag1m, orta parmagi, yüzük parmagm1, serçe parmagim yukan kaldirdmiz ve böylece ona ka dar elin bütün parmaklan açilmig oldu. Bu yöntem, sayilan her onlukta öteki elin bütün parmaklanm art arda açarak diziyi elliye kadar uzatan daha eski bagka bir yöntemin kalmtisi. Bu durumda parmaklan açik olan el on birim anlamma gelirken, aym konumdaki äteki el elliyi gösteriyordu..." (Zeynep Gögüp: "Sayilann Büyüsü", Sabah, 25 Agustos 1996.) di il M

ABAKÜS Bilgisayarm icadma ärneklik ve önderlik ettigi belirtilen, ikiye bölünmüy bir çerçeveden olugan ve bu çerçevenin iki kenarma tutturulmug çubuklara ahgaptan ya da bagka maddelerden geçirilmig kürecikler ya da boncuklarla hizla dört iglem yapma olanag1 sajilayan, ilkel hesap makinesinin adidir abaküs. Ïlkel diyoruz ama, bilgisayarm özünde abaküsün yattigim da söylüyoruz. Bäylece, abaküs ile yapilan hesaplama yönteminin ilkel degil, ileri bir yöntem oldugu da anlagihyor. Bilgisayara temel alman, yöntemidir. Bilgisayarm da computer, yani hesaplayrcu admi tagidigmi ve baglangiçta gimdiki gibi her türlü bilgiyi yükleme amac1yla degil, hizla hesap yapabilen bir aygit olarak dügünülüp gerçekleytirildigini gözden kaçirmamak gerek. Dolayisiyla, abaküsün computere modellik etmig olmasi dogal. Öte yandan, abaküs,. bugün bilinen kavuymadan önce, öteki bir deyigle abacus erectus'a (!) (dik durabilen abaküs) dönügmeden önce de vardi. Adi da, o döneminde konmugtur. Abaküs, Ìbranice toz silmek anlamma gelen abak sözcügünden türemigtir. Bu sözcük, Grekçe'de abakosa dänügmügtür. Abakos, üstüne yazi yazilan kum (toz)yüzey anlaruna gelmektedir. Karatahta, kagit, kalem, tebegir yoksa, ne yaparsmiz? Bir düzlem üzerine kum döker, parmagmizi kullanarak kumlar1 kimi yerlerde siler, hesabmizi yaparsmiz..biçimine ABÏYE "Modacilarin yazip kullandiklari, Frenkçe'den aktarma çok sözcügünü kigi bilir; giysi'bir tärene ya da toplantiya uygun zarif bir giyim için kullamlir. 'abiye' 'abiye 2 Peki 'abiye'yi kim bilir?, ',

a'smin üzerinde uzatma gapkasi var; yüzünü Arapça kökenli örten utangaç kadm ya da kizi vurgulayan bu sözcüge çok kigi yabanci. Dil, bir okyanus... 'abiye'nin Bizim kullandigimiz sözeüklerin sayisi, bu okyanusa göre bir içdeniz..." (lhan Selçuk: "Abrakadabra", Cumhuriyet, 7 Haziran 1966, s.2.) ABRAKADABRA "'Abrakadabra'y1 kim bilmez? Gizemli bir sözcük... Sihirbazlann kullandigi bu sözcük, çok eski çaglardan kalmadir. 3'üncü yüzyilm baglarinda yagayan hekim ve pair Seranus sözcügünün harfleri apagidaki Sammonicus'a bakilirsa biçimde bir kagida yazilmali: 'abrakadabra' ABRAKADABRA BRAKADABR RAKADAB.AKADA KAD A Sammonicus diyor ki: "Bu kagidi bir koruyucunun içinde boynuna asan kisi her dertten uzak yayar " Muskaya inanan için bireşir sayilabilecek bu reçetenin 1700 y1lhk bir tarihi var." (îlhanselçuk: "Abrakadabra", Cumhuriyet, 7 Haziran 1966, s.2.) "En eski sihirli sözlerden biri olarak bilinen ABRACADABRA'nin ve "Konuy, Ey Kutsal Varlik" anlamindaki "Ha, Brachap Dabarah" kelimelerinden türedigi söylenir Bu muska bir parça pargömenin üstüne aya idaki biçimde (Bkz.: Îlhan Selçuk'tan ahntilanan yukaridaki bölüm.) yazdir ve ipege sardarak boyuna asdir ibranice'dengeldigi Robinson Cruzoe'nin yazari Daniel Defoe 1665-1666 ydlarindaki Büyük Veba salgimada pek çok Londrahmn bu muskay1 taktigmdan söz eder " (Nazh Alev: "Nazarhk ve Muska", Hürriyet, 2 Ocak 1994, s.15.) 3

\ \ l ABS Kimi tagitlarm, otobüslerin, minibüslerin üzerinde ABS yazdigi çok kipinin gözünden kaçmamigtir. O tagittaki fren sisteminin äzelligini belirtir bu not. Demektir ki, A(ntilock) B(rake) S(ystem) ya da Türkçe söylenirse kilitlenmeyi önleyici frensistemiyle donatilmigtir o tagit. - ABSTRE/ABSTRACT Artik Türkçe kargihgi var: Soyut. Ne var ki, uzun süre (ve de gimdi bile) abstre sözcügü kullamldi/kullamlageliyor. Latincedeki abstrahere sözcügü çekmek ya da çekilmek demek. Bugünkü anlammda 1500'li yillarda kullanilmaya baglanmigtir. Özellikleokumug-yazmiglar, bu (Saul steinbed olmayan' veya olsözcügü mayan' anlammda genellikle öz ve sayi gibi isimlerle birlikte (Örnegin, gerçek olmayan öz, kesin olamayan sayi, vb.) hafifletici/yumugatici bir säzcük olarak kullanmaya baglamiglar. 'gerçek 'kesin A.D. A.D. Latince iki sözcügün bag harfleridir: Anno Domini. Ve Efendimizin Yili demektir Anno Domini. Efendimizin, Ísa oldugunu belirtmeye gerek var mi? Efendimizin yili, Îsa'mn dogdugu ylldir. Yani, 0 (sifir)yll1. ADEM Adem (Adam), branice'de toprak anlamma geliyor. Însanm atasidir Adem. Îlk insandir. Ve kutsal kitaplarda anlatildigi gibi, (söylencelerde) topraktan yaratilungtir.. (Topragin ta kendisidir.) Sistine Sapelinintavanini süs4 leyen Michelangelo'nun resim- Michealaugelo'nun Sistine Chapel'in tavanma boyad i Adem'in Yaradilly: tablosu.

lerinden biri, Adem'in Yaratdrµ adiyla amhr. Bu resimde, Tann sag elinin igaret parmagmi Adem'in sol elinin igaret parmagina degdirecek denli uzatmigtir. Michelangelo, böylece, Tanrmm topraga can verigini anlatmigtir. Adem Tanridan aldig1 (Tanrmm verdigi) enerji ile toz topraktan kurtulacak ve pagayanbir ruh'a dönügecektir. Michelangelo'dan önce de sanatçilar, ärnegin, Jacopo della Quercia S. Petronio (1374?-1438), Ïtalya'nin Bologna yerlegimindeki Kilisesinin ana kapismdaki mermer kabartmasmda Adem'in topraktan dogrulugunu betimlemigtir. Tann Adem'e kendi gücünün ayirdma varsöz konusu kabartma da Adem'in masi buyrugunu vermektedir. Yaratdigt adiyla amlmaktadir. (Aynca bkz.: HAVVA, HOMO) ADONÍS Bkz.: TEMMUZ Sabestiano del Piombo'nun "Adonis'in Ölümü"tablosu. AFAZÍ "Doçent Dr.-Temel Pamir, (...)gunlan söyledi: Afazi kelimesi sözlerin kaybolmasi anlamma gelir. Yani, diger kipilerle anlagmam1z1 saglayan sesli, yaz111 ve diger sembolik süreçlere iligkin dilin yitirilmesi anlamma gelir. Yazili, sözlü ve igitsel iletigim bozuklugunu anlatan genel bir terimdir. 5

Afazili hastalar üç bälümde ele almabilir: Bunlardan birincisi olan Motor Afazi: Yani, hastalarda dilin kaybolmasi söz konusudur. Bu tipteki hastalar, çevresini anlar. Ancak, dügüncelerini konugma veya el hareketleriyle ifade edemezler. Yazma bozukluklan, aritmetik beceri kaybi, ses, give ve ritim düzensizligi, sembol ve cümle yapismda bozukluklar bulunabilir. Îkincitip afazide, konuqulan dilin ve yazil1 materyalin alg11anmas1 ortadan kalkmiytir. Daha genel olarak görsel, igitsel ve dokunmayla ilgili alg11ama ve tamma yetenegi söz konuãudur. Örneginhasta televizyonda izledigi bir yapuni algilayamaz. Kigileri birbirinden ay1rma güçlügü çeker. Sesler duyuldugu halde konuqulan dil alg11anamaz. Üçüncütip afazi de, iki tip afazinin yani ifade ve algilamaya iligkin bozuklugun birlikte görülmesidir. Bu nedenle agir bir afazi tablosudur." (Meltem Pusat "Afazi: Konugmanm Kaybolma Hastahgi", Melodi, 17 Agustos 1996.) AFRODÏT Söylenceye göre, Uranos'un (Gök) oglu. Kronos, babasmm cinsel orgamm kesip denize atar. Denize dügen organ köpükler çikmasma yol açar. gte, Yunan ask tannçasi Afrodit bu köpüklerden dogar. Anlagilmig olmah: Köpük, Yunanca'da aphrostur. Aphrodit admi köpükten almigtir, öteki bir deyigle. Afro saçm ne anlama geldigi de anlayihyor gimdi, herhalde! AFRODÍZYAK her çagda çegitli yiyeceklerle seks arasmda bir baglanti kurmaya çahymig. Aradaki köprü ise bir mitoloji tannçasi. Babilliler bu tanriçaya Ïgtar, Fenikeliler Astarte, Romahlar Venüs, Yunanhlar ise Afrodit admi vermigler. Afrodit, denizin kğpüklerinden dogmug. Tanrilar kabinesinde güzellik, cinsel istekler ve üretkenlikten sorumlu bakam'. Kendisi de çok 6 sayida sevgili degigtirmig, çapkm bir tanriça olan "...insanoglu 'devlet Knidos Afrodit'i

Afrodit'in oglu, Tann Priapus bahçe ürünleri, baglar, büyük ve küçük ba; hayvanlarla anlarm piri. Eski zaman heykeltiraglan onu büyük bir cinsel organla görüntûlüyor, yani yiyecek içecek sektörüyle cinsel güç arasmdaki baglantiya daha o dänemde dikkati çekiyordu. Afrodit'in kizi ise kanatli ask Tanriçasi Eros. Anlagilan, bir dönem Afrodit ve çocuklan yönetmig insanoglunun açk yaçam1m. Eski çaglarda ona ve çocuklarma duyulan hayranhk, günümüzde adim Afrodit'ten alan afrodizyaklara dügkünlük geklinde devam ediyor. Afrodizyaklar önce dig görünügleri nedeniyle cinsellikle iligkilendirilmig. Görünügleri erkek ya da digi cinsel organlan ammsatan yiyeceklerin seksi artiracagma inamlmig.. Örnegin,ünlü 16. yüzyil hekimi Paracelcus, bir bitkinin geklinden, onun insanin hangi bölgesine iyi geldiginin anlagilabilecegini yaziyor." (Ahmet Örs: "Afrodit'in Sofrasi", Cafe Pazar, 22 Ekim 1995, sayi:45, s.18-19.) (Aynca bkz.: AFRODT, AVOKADO, FÏLTRE) AFYON "Latice opium, Yunanca opion, Farsça efyun. Afyon bitkisinin adi, Türkçe'ye yanh; olarak haghay geklinde girmigtir..haghay ashnda Arapça'da kenevirin adidir; fakat Anadolu'da bu bitkiye haghay denir. (...)Bizim bildigimiz afyon ise, olgunlaym1; haghag kapsülünün donmuy sütüdür." ("SairinGidasi Afyon", Gazete Pazar, 30 Mart 1997, s. 72.) (Aynca bkz.: HASHAS).AFYONU PATLAMAK "Osmanli döneminde ag-ir afyonkeglerin çogu ulemadan, dini bütün Müslümanlardi; her ne kadar afyon yuttnak dinen caiz degilse de, diger kurallara uymak konusunda fazla eksikleri yoktu. Afyonu yutup cila diye gekerli kahvesini içfikten sonra kahvehaneden eve giden yolda, dayanamayip zembilini indiren, bir küçük lokma afyon daha yutup ayaküstü kendisine kahve pigiren tiryakinin uzun Ramazan günleri için de bir hile bulmas1 gerekiyordu. Bir kere oruca niyet ettikten sonra, gizlice de olsa afyon yutmak elbette orucu bozacakti; ama sahur yemeginden sonra, imsaktan önce, tiryakiligin derecesine göre bir, iki, üç kat kagida sanlmig afyon parçalar1n1 yutar ve günü tefekkürle 7.

geçirirlerdi. Bir süre sonra midede eriyen kagittan çikan afyon etkisini gösterir, tiryaki keyfim bulurdu. Afyonun etkisi geçmek üzereyken sira daha kalm sanlmig afyona gelirdi. Gün boyu afyonunu patlatarak keyfini bulan tiryakinin Ramazandaki en büyük sikmtisi cila idi. Afyonlan patladikça cam cila çeken tiryaki, bir fincan gekerli kahve içebilmek için iftan beklemek zorundaydi." ("Afyon Nasil Patlar?", Gazete i Parar, 30 Mart 1977, s.72.) AGORA yeri ya da açrk alan anlamma kulalan korkusunu lamhr. Örnegin agorafobilagoraphobia=açik anlatir. Oysa, agora Yunanca'da konugma ya da tartyma eylemini anlatan egoris sözcügünden türetilmigtir. Dolayisiyla, kökende,.tartryma alam (Latince'de: Forum.) anlaruna gelir. Agora sözcügü, genellikle, pa ar ', AHTAPOT ', Türkçe'de de Bir deniz canlisi ahtapot. ahtapot diyoruz. Buyugu var, kuçugu var. Büyük olanlan canavar gibi görülüp filmlere bile kahraman olmugtur. Büyügünün de küçügünün de temel özelligi sekiz kolunun olmasi. Adi da bu özelliginden geliyor zaten. Grekçe'de kollu" anlamma gelen sözcügünden türetilmig octopus; octopoda yani, ahtapot. Türkçe'de ahtapot yerine sekizkollu desek olmaz miydi? Böyle bir ahykanhgumz, yabanci kökenli sözcükleri Türkçeleptirme ahykanhgumz pek yok. Oldugu gibi ahp kullanmay1 yegliyoruz. Biraz da, "sekiz mari-fet saylyoruz. ADS Yirminci Edinilmig sözcügün, yüzyilm veb asi diye adlandmlan AD S, Ïngilizoe'de ÌnsanBagiµkligi Yetersizligi Sendromu A(cquired) (mmunodeficiency) 8 lerinin ilk harfleridir. (Ayrica bkz.: HV) - anlamma gelen därt S(yndrome). sözcük-

AKÍDE (SEKERÍ) "...Akide gekerinin geçmigteki iglevi sadece agiz tatlandirmak degilmig. Esasen akide sözcügü, inanç, baghhk, birbirinden aynlmamak, yapigmak anlaminda kullam1mig. Akidenin hikâyesi oldukça ilginç: Osmanh devletinde ulufe günü yeniçerilere üç ayhklan dagitihr ve saray avlusunda yemek verilirdi. Bu tören içinde yer alan akide merasimi ise kapikulu askerlerinin aldiklan ücretlerden ve yemeklerinden memnun olduklarim gösteren basit ama ilginç bir törendi. Sadrazam ve divam hümayun üyeleri ilkin askerin yemeninden tadarlardi. Bundan sonra da kendilerine tabaklar içinde pekerler sunulurdu. Bu askerlerin bir gikayetinin bulunmadigmm kanitiyd1. Sekertabaklarmm divana getirilmesi herkesi rahatlatirdi. Saray helvaözel hanesinde olarak hazirlanan ve içevinden dolay1 akide gekeri denen bu gekerler dirhem hesabinca ve bakir para biçiminde hazirlamrdi. Bu iglem bittikten sonra divanhane önünde Fatiha suresi okunurdu. On sekizinci yüzyihn sonunda SekerciHaci Bekir, "Kelle Sekeri" olarak anilan konik bloklar halinde ülkemize gelmeye baglayan iyi vasiftaki gekerleri havanda dävüp odun ateginde bakir kazanlar içinde eritip pigirerek akide imalatmi gerçekleytirmig. Ünü o kadar yayilmig ki zamanin padigahi tarafmdan takdir edilerek, unvan ve nigam ile taltif edilmig ve padigahm tegvik "Sekercibagihk" olmuy." (Hürriyet: "Akide Deyip Geçmeyin", himayesine mazhar ve.10 Subat1997.) AKROBAT Yunanca'daki acrobatein säzcügü, yüksek yürümek, yükselerek üstünde yürümek eylemini yani ayak parmaklarmm olan acro/akro, anlatir. Yüksekdemek bagka sözcüklere de kök olmugtur. (Bkz.: AKROPOLÍS) Îçte bu türlü. yürüyen, daha dogrusu bedeninin her parçasini herkesin kullanamadigi biçimde kullanarak gästeriler yapan çevik ve becerili kipilere acrobatos/akrobat adi verilmigtir. Akrobatlarm yaptigi, hoplama, ziplama, siçrama, dönme, bükülme, atlama, vb., akrobatik hareketlerin tümü akrobasi diye amhr. Zaman içerisinde bu tür hareketlere benzer hareketleri gerçeklegtiren aygitlar ve bu aygitlan yöneten kigiler için de kullamhr olmug- 9 yürümek,

tur bu sözcükler. Örnegin,uçaklar da akrobasi gösterisi yaparlar. Böyle gösteriler yapan uçaklardan birinin yöneticisi akrobasi pilotu diye amhr. Akrobat lamba, tipki akrobatlar gibi yukaridan agagi sallamr; ayrica kivnhr, bükülür, apagi indirilir, saga-sola çekilir, vb. AKROPOL Akropollacropolis yalnizca Atina'da rn? Hayir, Antik kentlerin hepsinde akropol vardi. Acro, Yunanca'da en yüksek demektir. Gene ayni dilde polis=kent anlamma gelir. Bu ilò sözcügün olugturdugu bileyik sözcük, acropolis ise, kentin en yüksek yerini anlatir. Dolayisiyla, eger söz konusu polis=kent Atina'ysa, akropol, Atina akropolü diye amlir. (Ayrica bkz.: POLS) Atina akropolündeki Parthenon tapina i AKURGAL Dünyaca ünlü arkeologumuz Ord. Prof. Dr. Ekrem Akurgal'm - soyadi üç sözcükten oluquyor. A=su, KUR=ülke, GAL=büyük demek. Böylece, Akurgal'm anlami büyük su ülkesi oluyor. ALFABE ilkokula baglayanlar Benin kugagimm ALFABE'si vardi. Simdilerde, birer ABECE ediniyorlar. Çünkü,Türkçe'de harf dizini A, B, C ile baghyor. ALFABE, Yunanca'daki harf dizininin ilk iki harflyle olugturulmuy adiydi ABECE'nin. Yunan alfabesindeki harfler göyle diziliyor: Alpha/Alfa, Beta, Gamma, Delta, Epsilon, Zeta, Eta, Theta/Teta, ota, Kappa, Lambda, Mu, Nu, Xi, Omicron/Omikron, Pi, Rho/Ro, Sigma, Tau, Upsilon, Phi/Fi, Chi/Ki, Psi, Omega. ALKATRAZ olan ABD'nin ün1ü Alkatraz Hapishanesi neredeyse 10 dünyanm her yerinde yaçayanlarca bilinir. Alcatraz/Alkatraz adasi Simdiboçaltilmig '

üstünde kurulu olan bu hapishane birçok öyküye, romana ve filme esin kaynagi olmuytur. Filmlerin en ünlüsü ise, Burt Lancaster'in bayrolünü üstlendigi, Alkatraz'a dügmüg bir mahkûmu canlandirdigi Alkatraz -- Kupçusu'dur. Alkatraz adasmin adi penguenlerden gelmektedir. Bir kova ya da su kabinm Arapçadaki kargiligi el kadus (al-qadus) imig. Bu säzcükten penguen'in Arapçadaki adi türetilmig el-gatis (alghattis). Çünkü, Araplar pelikamn torba biçimindeki gagasmda su tagidigim dügünmügler. Akdeniz gemicileri Arapçadaki bu sözcügü Portekizceye aktarmiglar. Portekizcede al-ghattis>>alcat-raz'a dönügmüg. Alcatraz adasma bu adm verilmesinin nedeni de pelikanlarm bu adada yuvalanmig oluqu. Sözcügün öyküsü burada bitmiyor. Çünküalcatraz'dan marti demek albatross sözcügü sözcügü de türemig. Çünkü, alkatraz Portekizceden Ïngilizceyeaktanlirken farkh farkli telâffuz edildigi gibi penguen digmda birçok.bagka deniz kuglarinin adi olarak da kullanilmig. O degigik telâffuzlardan biri de albatmss ve de marti için kullamlan sözcük. Sözcük bugün de kuulamlan imlâsiyla 1600'lü yillarda yerlegmig ve kimileri Latince beyaz anlamina gelen albus ile iligkilendirdigi için büyük beyaz deniz kartallan için kullanilir olmug. olan ALMAN GÜMÜ Ü Bakir, çinko ve nikel alagimmdan tipki gümüge benzeyen, gümüç gibi parlayan (ve de parlakhšmi yitirmeyen, kararmayan) bir madde eldeleyen Almanlardir. Íçindehiç mi hiç gümüy bulunmayan bu alagima Alman Gümügü denmektedir. ALTN BOYNUZ / HALÍÇ "Avrupalilann Altin Boynuz deyigleri, Rumca eski adi olan Hriso Keras'm tercümesi. Kagithane ve Alibey -derelerinin çatal vaziyette, andmêlanndan boynuzu ötürü. Haliç evvelce daha genig ve derinmig. Derelerin molozlan, bayirlarm döküntüleri gittikçe doldurmug, dibini de balçik haline getirmig." (Sermet Muhtar Alus: ÌstanbulKazan, Ben Kepçe, ÎletigimYaymlan, Îstanbul 1995, s.147.). l

i i "Haliç. Bizanslilarin Khyysokeras (Altin Boynuz) dedikleri istanbul iç limani. Bu adz mitolojide bereketi temsil eden meyvelerle, çiçeklerle dolu boynuzdan almytir" (Edmondo De Amicis: Ístanbul(1874),Çev:Prof. Dr. Beynun Akyavag, Kültür Bakanhgi İaymlan,Ankara 1981, s.l.'deki dipnotu.) "Lugat ma'nasiyle, 'Halic' denizin büyük bir nehir geklinde kara içine uzamasidir. Yani uzun körfez. Sap Denizine 'Arap halici', Basra Körfezine "Fars halici" denmesi de bundan. Fakat onlar artik birer halic azmam olup haliclikten çikmig sayilir. Avrupa'dan daha büyük olan Avustralya'nm da adahktan çikip kit'a say1lmasi gibi. Ïdealhalic bizim Îstanbul'dakidir. Frenkler, yekli bakimindan ve pinltili güzelliginden dolayi ona "Altun boynuz" der. Sahiden Halic, zeberced satihh ve güney huzmeleriyle altm yaldizh boynuz maktama benziyor. O kadar emniyetli bir liman ki rüzgârlar nereden eserse essin, firtmalar nereden patlarsa patlasm o daima rehavetli bir rüya içindedir." (ismail Habib Sevük: "Eyyub Sultan Sitesi", Ístanbul,Nisan 1993, sayi:5, s.87.) ALT KAVAL ÜSTÜ$ÍSHANE "'Alti kaval üstü gighane' deyimi de bana her zaman acayip gelmigtir. Öyleya, alti bir müzik aleti, üstü ise bir semt. Ne alakasi var? Sonra dügüne dügüne aslmi buldum samyorum. Deyimin ash kaval, üstü yeyhane." "alti Yani öyle acayip bir çalgi ki; alti bildigimiz kaval, üstü ise alti delikli nefesli saz. Ama, bugün bu deyimi "alti kalksamz yanl1; söylediginizi kaval, üstü geghane" diye söylemeye samr ve sizi düzeltirler." (Zülfü Livaneli: "Temcit Pilavi", Vatan, 3 Ekim 2002, s.5) A.M. P.M. ya da AM PM Hele bilgisayarla içli digh olmaya bagladiktan sonra, daha önce de qu ya da bu nedenle kullamlan A.M., P.M. ya da AM PM belirteçleri günlük yaçam1m1za iyice girmig oldu. Çünkü, bilgisayar saatlerinde bu iki belirteç yer ahyor. Saati belirten sayilann sonunda AM varsa sabah, 12 PM varsa ögleden sonra ve akgam saatlerini yaçadignmzi anliyoruz. - - -

Çünkü,Ïngilizce'de AM A(fter) M(idnight), yani gece yansmdan P(re)M(idnight), yani gece yansmdan önce anlamma sonra; PM geliyor. Gece yarisi, gecenin 12'si ya da 00:00. Avrupalilar 24:00 diyorlar. Gece 24:00'ten bir saniye öncesi gece yarismdan öncedir, yani PM. 24'ten bir saniye sonrasi ise gece yarismdan sonradir, yani AM. Yillar önce, ABD'de bir otele inmigtim. Kaydam yaptirdim, oda night" (iyigeceler) anahtarmn aldim, kaydimi yapan görevliye dedim. Kargihk vermeden önce bagmi hafifçe çevirip saate bakti, 24:00'ü 20 saniye geçiyordu, "Good morning, sir!" (Îyisabahlar, efendim!) dedi. = = "good AMBROSA Bkz.: NEKTAR AMBULANS/AMBULANCE Fransizcaya Latincede ambulare eyleminin anlam1 yürümek'tir. alamna dolaçan gezgin bir askeri geçtiginde, sava; alanmdan sava; hastahaneyi anlatan hopital ambulant tamlamasma dönügür. 1800'lerde yalnizca ambulant sözcügü hasta tagiyan ath bir tagitm adi olarak kultagitlara lanima girer. Ve bugün de hasta tagiyan motorlu ambulance/ambulans denilmektedir. Ne yazik ki, geçmigte kullamlan Türkçe cankurtaran adi terkedilerek Türkiye'de de belirtilen amaçla kullamnilan tagitlarm üzerine ambulans yazilmig ve bäylece yabanci sözcük yaygmlagarak cankurtaranin unutulmasi saglanmiytir. AMNEZYA ya da AMNEZÍ Amnezya/Amnesia tanisi (teghisi)konulmuy hastanm derdi, animsayamamaktir. Bellegini yitirmigtir. Türkçe'de yaygm olarak amnezi anlamma gelen mne diye kullamlan amnesia Yunanca ammsamak sözcügünden türetilmigtir. Bagtaki a takisi, Yunanca kökenli bagka sözcüklerde de görüldü> gibi (Bkz.: ATOM) olumsuzluk anlatir. Mne ammsamaksa, Amne ammsamamak/unutmaktur, kisaca. Uluslararasi sözcügü de aym a dmdaki amnesty (amnesti) Af (Amnesty) Örgütünün yol açan olay1 uygulanmasma kökten gelmektedir. Affetmek, ceza unutmak demek degil midir? 13

l i AMON Tek tannli dinlere birdenbire geçilmemistir. Uzun bir sürecin sonucudur. Eski Misir'da bile, tanrilann krali sayilan Amon, önce Güney tannsi Ra ile birleptirilip Amon-Ra adh ve bütün ülkede tapmilan tek bir tanriya dönügtürülmügtü. Daha sonra amlan ikiliye, evrenin ve her geyin yaraticisi, aym zamanda el sanatçilan ve özellikle yonut sanatçilanmn koruyucusu tann Phthas/Ptah da eklendi. Ve bütün tannlan kendisinde birleytirdigine inamlan bu tek tann evrensellegti. : Tannlar çegitli biçimlerde yansumptir resim ve yonutlara. Örnegin, Amon, insan, koç bagh insan ve koç olarak'betimlenmigtir. Aynca, gizlenmig, görünmez" anlamma gelmektedir Amon. Görünmezligini belirtmek için de mavi renk kullamlarak betimlenmigtir genellikle. Mavi gökyüzü de (heleo zamanlarda) bilinmezlerle dolu degil midir?! "saklanmy, AMULET Bkz.: MUSKA ANADOLU Anadolu (Anatolia) adi, Yunanca "günegin demek olan anatole'den gelmektedir. dogdugu yer" /Dogu ANARSÍZM Anargistler, devlet olmadan da insanlarm toplu olarak düzen içinde yagayabileceklerini savunurlar. Savunulan, anaryizm diye amlir. Ve elbette bu inanci açiklayan Grekçe säzcükten türemigtir bu ad: an arkhos Grekçe'de yönetimsiz demektir. ANATOMÍ Canhlann beden yapisim ve biçimini inceleyen bilim dahmn adidir anatomi. 14 Nasil inceleyecek, nasil bilgi sahibi olacaksmiz insan ve her tür can-