İLKÖĞRETİMDE FAYDA-MALİYET ANALİZİ



Benzer belgeler
EGITIM GÖSTERGELERI EBB635/KAVAK/GÖSTERGE1/

2050 ye Doğru Nüfusbilim ve Yönetim: Eğitim Sistemine Bakış

TEMEL EĞİTİMDEN ORTAÖĞRETİME GEÇİŞ ORTAK SINAV BAŞARISININ ÇEŞİTLİ DEĞİŞKENLER AÇISINDAN İNCELENMESİ

2002 HANEHALKI BÜTÇE ANKETİ: GELİR DAĞILIMI VE TÜKETİM HARCAMALARINA İLİŞKİN SONUÇLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ

EĞİTİMİN EKONOMİK TEMELLERİ

tepav Yeni Milli Eğitim Kanun Tasarısı Bütçesi: Nicelik mi, Nitelik mi? Mart2012 N POLİTİKA NOTU Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı

YENİ OKUL SİSTEMİ (4+4+4) UYGULAMALARININ YANSIMALARI

KÜLTÜREL MUHİTİN ÖĞRENCİ BAŞARISINA ETKİSİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA

Önsöz... iii İçindekiler v Tablolar Listesi vii Şekiller Listesi... ix Grafikler Listesi. ix

ORAN ANALİZİ 8. VE 9. HAFTA

National Education. Yazı İşleri Müdürü/Editor in Chief Arif BÜK Şube Müdürü/Department Manager

Eğitimin Ekonomik Temelleri

Avrupa Birliği Lizbon Hedefleri ne UlaĢabiliyor mu?

Prof. Dr. Güven SAYILGAN Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi İşletme Bölümü Muhasebe-Finansman Anabilim Dalı Öğretim Üyesi

TÜRKİYE'DE EĞİTİM VE YÜKSEKÖĞRETİM

Kamu Maliyesi (ECON 304) Ders Detayları

SAKARYA ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ DÖRDÜNCÜ SINIF ÖĞRENCİLERİNİN ÖĞRETMENLİK MESLEĞİNE KARŞI TUTUMLARI

AÇIK SİSTEM. Sistemler, çevrelerinden girdiler alarak ve çevrelerine çıktılar sunarak yaşamlarını sürdürürler. Bu durum, sisteme; özelliği kazandırır.

SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMA İÇİN BİLİM

KISMİ İSTİHDAM SÖZLEŞMESİ İLE ÇALIŞAN İŞÇİLERİN SOSYAL SİGORTA İŞLEMLERİ

TR63 BÖLGESİ MEVCUT DURUM ANALİZİ EĞİTİM

daha çok göz önünde bulundurulabilir. Öğrencilerin dile karşı daha olumlu bir tutum geliştirmeleri ve daha homojen gruplar ile dersler yürütülebilir.

Beykoz İlçesi Üniversiteye Giriş Analiz Çalışması (2012, 2013 ve 2014 Yılları)

BURSA EKONOMİSİNİN 2000 YILININ DEĞERLENDİRİLMESİ

Ders içeriği (11. Hafta)

Üretim/İşlemler Yönetimi 4. Yrd. Doç. Dr. Mert TOPOYAN

BİYOMEDİKAL MÜHENDİSİ

Türkiye Nüfusunun Yapısal Özellikleri Nüfus; 1- Nüfusun Yaş Gruplarına Göre Dağılımı Genç (Çocuk) Nüfus ( 0-14 yaş )

EĞİTİM BİLİMLERİ MEZUNLARININ İSTİHDAMI Akademik Personelin Beklentileri

İŞLETMENİN GELİR- GİDER VE KÂR HEDEFLERİ

LÜTFEN KAYNAK GÖSTEREREK KULLANINIZ 2013

Eğitime ayrılan ödenek ile başarı doğru orantılı mıdır?

Tablo 2- Öğretim Yılı ve Eğitim Seviyesine Göre Okullaşma Oranları

Araştırmacı İlaç Firmaları Derneği AİFD Türkiye 2006 Yılı İlaç Harcamaları Değerlendirmesi. bilgilendirme notu. Sayfa 1

Türkiye deki Ar-Ge Faaliyetlerinde Son Durum

Türkiye de Yükseköğretimin Getirileri ve Fiyatı: Tıp Fakültesi Örneği

TÜRKİYE DE SOSYAL PLANLAMA; SORUNLAR ÇÖZÜM ÖNERİLERİ: GİRİŞ VE EĞİTİM

Mali Yapı ve Finans Banka Şube Sayısı TR82 Bölgesi Kastamonu Çankırı Sinop

BÜYÜK OLMAK BÜYÜK DAVRANMAKLA OLUR!

Türkiye Milli Eğitim Sisteminin Yasal Dayanakları. 2. Eğitim ve Öğretimi Düzenleyen Yasalar. 3. Milli Eğitim Şuraları. 4.

EĞİTİMİN EKONOMİKTEMELLERİ. 6. Bölüm Eğitim Bilimine Giriş GÜLENAZ SELÇUK- CİHAN ÇAKMAK-GÜRSEL AKYEL

Eğitim Fakültesi Dergisi. Endüstri Meslek Lisesi Öğrencilerinin Yetenek İlgi ve Değerleri İle Okudukları Bölümler Arasındaki İlişki

BÖLÜM 6 MERKEZDEN DAĞILMA ÖLÇÜLERİ

MALİ ANALİZ TEKNİKLERİ. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi İşletme Bölümü Muhasebe ve Finansman Anabilim Dalı

2014/3.DÖNEM SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLİK SINAVLARI FİNANSAL TABLOLAR VE ANALİZİ 02 Kasım 2014-Pazar 13:30-15:00 SORULAR

EHO FRANCHISE: Örnek Fizibilite Çalışması Ortalama bir Franchising yatırımı için örnek üç yıllık gelir-gider ve getiri analizi.

Education at a Glance: OECD Indicators Edition

Kamu İdaresi Türü. Belediyeler ve Bağlı İdareler. Yılı Dairesi 7. Dosya No Tutanak No Tutanak Tarihi

EFA 2008 Küresel İzleme Raporu e Kadar Başarabilecek miyiz? Önemli Noktalar

Araştırma Notu 18/229

HERKES İÇİN KALİTELİ EĞİTİM ADANA %46 %11

KAMU PERSONELÝ SEÇME SINAVI PUANLARI ÝLE LÝSANS DÝPLOMA NOTU ARASINDAKÝ ÝLÝÞKÝLERÝN ÇEÞÝTLÝ DEÐÝÞKENLERE GÖRE ÝNCELENMESÝ *

ENDÜSTRİDE İSTİHDAMA GÖRE BRANŞLARIN ÖNEMİ VE MESLEKİ EĞİTİM AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ

Milli Eğitim Bakanlığı Örgütlenmesi

ECZANE İŞLETMELERİNDE STOK TAKİBİ, SORUNLARI VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

5.1. Ulusal Yenilik Sistemi 2023 Yılı Hedefleri [2011/101]

ÖĞRETMEN ADAYLARININ PROBLEM ÇÖZME BECERİLERİ

EĞİTİM FAKÜLTESİ ÖĞRENCİLERİNİN ÖĞRETMENLİK MESLEK BİLGİSİ DERSLERİNE YÖNELİK TUTUMLARI Filiz ÇETİN 1

BĠYOLOJĠ EĞĠTĠMĠ LĠSANSÜSTÜ ÖĞRENCĠLERĠNĠN LĠSANSÜSTÜ YETERLĠKLERĠNE ĠLĠġKĠN GÖRÜġLERĠ

BÖLÜM 5 MERKEZİ EĞİLİM ÖLÇÜLERİ

Karadeniz Teknik Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi 2, Temmuz 2011

Özel Hastanelerin Puanlandırılması ve İlave Ücret Alınması Hakkında Yönerge

1. SOSYAL SERMAYE 1. (1) (2) 2. (3). (4) 3. (5) (6) 4.

YÜRÜRLÜKTEKİ SGK TEŞVİKLERİ VE UYGULAMALARI

BELGESİ. YÜKSEK PLANLAMA KURULU KARARI Tarih: Sayı: 2009/21

Ö RENME GERÇEKLEŞMİYOR!

Mali İzleme Raporu Eylül 2005 Ön Değerlendirme

Özel Hastaneler İle Vakıf Üniversite Hastanelerinin Puanlandırılması Ve İlave Ücret Alınması Hakkında Yönerge

GEMİ İNŞAATI VE GEMİ MAKİNELERİ MÜHENDİSİ

İSTATİSTİKÇİ TANIM A- GÖREVLER

G E N E L G E

Türkiye de Sosyal Koruma Harcamaları:

Araştırma Notu 17/212

Makro İktisat II Örnek Sorular. 1. Tüketim fonksiyonu ise otonom vergi çarpanı nedir? (718 78) 2. GSYİH=120

SAĞLIK SEKTÖRÜNÜN MEVCUT DURUMU

İZMİR İLİ MLO OKULLARINDA BİYOLOJİ DERSLERİNDE EĞİTİM TEKNOLOJİSİ UYGULAMALARININ (BİLGİSAYARIN) ETKİLİLİĞİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA

2017 YILI İLK ÇEYREK GSYH BÜYÜMESİNİN ANALİZİ. Zafer YÜKSELER. (19 Haziran 2017)

Çalışan Devir Oranı Araştırması İşgücü Analitikleri Haziran 2015

M.E.B. Eğitim Kurumları Yöneticilerinin Atama Ve Yer Değiştirmelerine İlişkin Yönetmenlik-2

FİZİK MÜHENDİSİ TANIM

İLKÖĞRETİM MATEMATİK ÖĞRETMENİ

İstihdam Faiz ve Paranın Genel Teorisi, makro iktisadın kökenini oluşturur.

İŞGÜCÜ PİYASALARINDA MEVSİMLİK ETKİLER AZALIYOR

BKİ farkı Standart Sapması (kg/m 2 ) A B BKİ farkı Ortalaması (kg/m 2 )

1. KURUMSAL DEĞERLENDİRME

İstatistik Nedir? İstatistiğin Önemi Nedir? Tanımlayıcı ve Çıkarımcı İstatistik ttitik Tanımlayıcı İstatistik Türleri Çıkarımcı İstatistiğin i iği

BİTKİ KORUMA TEKNİKERİ

Eğitim ve Öğretim Araştırmaları Dergisi Journal of Research in Education and Teaching Kasım 2017 Cilt: 6 Sayı: 4 ISSN:

Sınavlı ve Sınavsız Geçiş İçin Akademik Bir Karşılaştırma

Sosyal Güvenlik (Emeklilik) Sistemine Bakış

TÜRKİYE NİN NÜFUSU. Prof.Dr.rer.nat. D.Ali Ercan ADD Bilim Kurulu Başkanı Nükler Fizik Uzmanı. dn (t) / dt = c. n (t)

TEZSİZ YÜKSEK LİSANS PROJE ONAY FORMU

TÜRKİYE İSTATİSTİK KURUMU İzmir Bölge Müdürlüğü 1/64

Doğu ATEŞ ADRESE DAYALI NÜFUS KAYIT SİSTEMİ 2007 NÜFUS SAYIMI SONUÇLARI HAKKINDA İLK YORUMLAR

İlköğretim Okulu Müdürlerinin Kurum Denetiminde Karşılaştıkları Sorunlar

ENDÜSTRİ MÜHENDİSİ. - Her türlü yazım ve çizim aletleri, - Çeşitli elektronik aletler, - Büro makineleri (bilgisayar, hesap makinesi vb.).

Egitim ve Ekonomik Büyüme Arasindaki Iliskileri Çözümleme Yaklasimlari:

VERGİ DENETİM KURULU YÖNETMELİĞİNDE DEĞİŞİKLİK YAPAN YÖNETMELİK YAYIMLANDI

ORTA ÖĞRETİMDE EĞİTİM MALİYETLERİ

Siirt İli İşgücü Piyasasında Nitelikli İşgücü İhtiyacı ve Mesleki Eğitim by İngilizce Öğretmeni Sefa Sezer İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ / SİİRT ÜNİVERSİTESİ

Transkript:

İLKÖĞRETİMDE FAYDA-MALİYET ANALİZİ Ahmet YILMAZ* Özet Bu araştırmada, 6-14 yaşlarındaki kız ve erkek bütün yurttaşlar için anayasal olarak zorunlu olan ilköğretim okullarıyla ilgili 2001-2002 öğretim yılından, 2008-2009 öğretim yılına kadar 1. sınıftan 8. sınıfa kadar sekiz yıllık süreç içersindeki brüt ve net öğrenci sayıları göz önünde bulundurularak aynı grup öğrenci akışına dayalı olarak örnek bir fayda maliyet analizi yapılmıştır. Öğrenci sayıları e-okul kayıt sisteminden alınmıştır. Örnekleme alınan ilköğretim okulundaki bir derslikte bulunan öğrenci sayısının Türkiye ortalamasına paralel olduğu tespit edilmiştir. Yapılan hesaplamada kişisel ve sosyal anlamda fayda-maliyet oranı 1.08 bulunmuştur. Hesaplamada, bir derslikte bulunması gereken otuz öğrenci yerine daha fazla sayıda öğrenci bulunmasının etkili olduğu söylenebilir. Bu sonuç, hesaplanan oranın ilköğretim okulunda ekonomik anlamda önemli fayda sağladığı ancak eğitim-öğretim açısından değerlendirildiğinde sınıftaki öğrenci fazlalığı nedeniyle olumsuz etkileyeceğini ortaya koymaktadır. Bu nedenle yeni ilköğretim okulu ve derslik yapılırken yıllara göre belli dönemlerdeki öğrenci akışı göz önünde bulundurularak mikro planlama yerine, makro planlama yapılması eğitimde verimliliği dolayısıyla faydayı arttıracaktır. Anahtar Sözcükler: İlköğretim okulu, öğrenci, fayda-maliyet analizi Giriş Tarihi açıdan incelendiğinde fayda maliyet analizinin (cost-benefit analysis) kökeninin 19. yüzyıla kadar gittiği görülmektedir. Fayda maliyet analizi konusunda ilk katkıyı kamu yatırımlarının sosyal faydasını ölçmeyi amaçlamış olan Fransız mühendis ve iktisatçı J. Dupuit tarafından yapıldığı söylenebilir. Ancak teorik açıdan asıl gelişmenin 1958 ve sonrasından, günümüze kadar sürdüğü anlaşılmaktadır (Akalın, 1981, 114) Fayda maliyet analizi uygulaması ülkeden ülkeye değişiklik gösterebilir. Çünkü her ülkenin idari, yasal ve kültürel yapısı birbirinden farklıdır. Ancak, bu durum, fayda-maliyet analizi yapılmasına ilişkin ortak temel ilkelerin belirlenmesine engel değildir. OECD ye üye ülkelerde yapılan gözden geçirmeler çerçevesinde, ülkelerin fayda-maliyet analizini yaparken uygulayacakları ortak ilkeler 1997 yılından itibaren uygulanmaya başlanmıştır (OECD, 2004). Avrupa Birliği de bu çerçevede 2005 yılında fayda maliyet analizinin ne zaman ve hangi düzenlemeler için yapılacağı, fayda maliyet analizinin yürütülmesi sürecinde yapılması gereken işlerin neler olduğu ve nasıl ele alınması gerektiği adım adım açıklanmıştır. Avrupa Birliği tarafından yayımlanan ortak metodolojide üye * Dr.; Afyonkarahisar Millî Eğitim Müdürlüğü İlköğretim Müfettişi Millî Eğitim u Say 188 u Güz/2010 7

İlköğretimde Fayda-Maliyet Analizi u ülkelerde uygulanacak fayda-maliyet analizinin altı analitik adımda yapılması kararlaştırılmıştır (AB Komisyonu, 2005, 16): 1. Sorunun teşhis edilmesi, 2. Amaçların ortaya konulması, 3. Politika seçeneklerinin belirlenmesi, 4. Belirlenen politika seçeneklerinin analiz edilmesi, 5. Her bir politika seçeneğinin etkilerinin karşılaştırılması, 6. Değerlendirme. Buna göre, çağımızda kıt kaynakların etkin kullanımı sorunu, her alanda olduğu gibi, kamu kesiminde de oldukça önem kazanmıştır. Kamu kesiminde kararlar alınırken, alternatiflerin belirlenmesine yarayan ölçütlerin geliştirilmesinde, sayısal analizlerin uygulanması gerekliliği ortaya çıkmıştır. Bu durum eğitim kurumları da etkilemekte ve eğitim sisteminde maliyet etkililiğinin nasıl artırılabileceğine ilişkin çabalar her geçen gün artmakta ve karar organlarının politikalarına yansımaktadır. Eğitim kurumlarındaki sınıf tekrarları, yüksek başarısızlık oranı ve okul terkleri, kurumun etkinlik standardının belirlenmesinde önemli ölçütleri oluşturmaktadır (Yıldız, 2000, 37). Türk Milli Eğitim Sistemi içersindeki ilköğretim okulları; 6-14 yaşlarındaki kız ve erkek bütün yurttaşlar için zorunludur ve Devlet okullarında parasız olup sekiz yıllık kesintisiz okullardan oluşur. Bu okulların sekizinci sınıfını bitirenlere ilköğretim diploması verilir (MEB, 2008). Tablo 1 de ülkemizde çeşitli seviyelerde bulunan öğretim kurumlarıyla ilgili olarak karşılaştırmalı net ve brüt okullaşma oranları verilmiştir. Tablo 1. Öğretim Yılı ve Eğitim Seviyesine Göre Okullaşma Oranı Öğretim Yılı Okullaşma Oranı İlköğretim% Ortaöğretim% Yükseköğretim % 2001-2002 Brüt 100.93 60.97 22.25 Net 95.28 43.95 12.27 2001-2002 Brüt 99.45 67.89 23.37 Net 92.40 48.11 12.98 2002-2003 Brüt 96.49 80.76 27.12 Net 90.98 50.57 14.65 2003-2004 Brüt 96.30 80.97 28.15 Net 90.21 53.37 15.31 2004-2005 Brüt 95.74 80.80 30.61 Net 89.66 54.87 16.60 2005-2006 Brüt 95.59 85.18 34.46 Net 89.77 56.63 18.85 2006-2007 Brüt 96.34 86.64 36.59 Net 90.13 56.51 20.14 2007-2008 Brüt 104.94 87.55 - Net 97.37 58.56 - (MEB, 2007-2008 İstatistikleri, 1) 8 Millî Eğitim u Say 188 u Güz/2010

u Ahmet Yılmaz Tablo 1 incelendiğinde öğretim yıllarında faal olan okullarla ilgili brüt okullaşma oranı ile net okullaşma oranlarında tüm eğitim seviyelerinde fark olduğu görülmektedir. Ancak ilköğretim seviyesinde 2001-2002 ve 2007-2008 öğretim yıllarında brüt okullaşma oranının yüzde 100 ü aştığı görülmektedir. Fakat net okullaşmada ise yüzde 100 ü yakalayamadığı görülmektedir. Türkiye de ilköğretimin zorunlu kapsamda olmasına rağmen ilköğretim okullarında önemli bir okullaşma sorunu olduğu görülmektedir. Aynı durumun diğer eğitim kademeleri için de kısmen geçerli olduğu söylenebilir. Eğitim kademelerinde ilköğretim okullarında öğrencinin teorik yaşı 6-14, ortaöğretimde teorik yaş 14-17, yükseköğretimde teorik yaş 17-21 olarak kabul edilebilir. Buna göre, Tablo 1 de okullaşma oranında yer alan brüt okullaşma oranı hesap edilirken ilgili öğrenim türündeki tüm öğrencilerin, ait olduğu öğrenim türündeki teorik yaş grubunda bulunan toplam nüfusa bölünmesi ile elde edilen veriler alınmıştır. Bu durum şöyle formüle edilebilir. Toplam öğrenci sayısı Brüt okullaşma oranı = - Teorik yaş grubundaki toplam nüfus Yine aynı tabloda yer alan net okullaşma oranı hesap edilirken ilgili öğrenim türündeki teorik yaş grubunda bulunan öğrencilerin, ait olduğu öğrenim türündeki teorik yaş grubunda bulunan toplam nüfusa bölünmesi ile elde edilen veriler alınmıştır. Bu durum da şöyle formüle edilebilir. Teorik yaş grubundaki öğrenci sayısı Net okullaşma oranı = - Öğrencilerin okulu bitirdiği yaşı Tablo 2. Öğretim Yılına Göre İlköğretim Okulları İstatistikleri Öğretim Yılı Okul Sayısı Öğretmen Sayısı Öğrenci Sayısı Mezun Sayısı 2001-2002 35 052 372 687 10 477 616 1 071 606 2002-2003 35 133 373 303 10 331 645 1 165 489 2003-2004 36 114 384 170 10 479 538 1 136 448 2004-2005 35 611 401 288 10 565 389 1 125 012 2005-2006 34 990 389 859 10 673 935 1 108 986 2006-2007 34 656 402 829 10 846 930 1 130 599 2007-2008 34 093 445 452 10 870 570 - (MEB, 2007-2008 İstatistikleri, 3) Tablo 2 de ise öğretim yıllarına göre Türkiye de bulunan açık ilköğretim ve özel ilköğretim okullarının da sayıları dahil olmak üzere okul, öğretmen, öğrenci ve mezun sayıları verilmiştir. Bu tabloya göre, 2001-2002 öğretim yılında bir öğretmene düşen öğrenci sayısının yaklaşık olarak 28, 2004-2005 öğretim yılında 26, 2007-2008 öğretim yılında 24 ve geriye kalan diğer öğretim yıllarında ise 27 olduğu görülmektedir. Özellikle son öğretim yıllarına doğru sınıflardaki öğrenci sayılarının daha da azaldığı söylenebilir. Millî Eğitim u Say 188 u Güz/2010 9

İlköğretimde Fayda-Maliyet Analizi u Adrese dayalı nüfus kayıt sistemi verilerine dayanarak 2007-2008 öğretim yılında sadece Milli Eğitim Bakanlığına bağlı resmi ilköğretim okullarının (özel ve açık ilköğretim okulları hariç) okul, öğretmen, öğrenci ve derslik sayıları da Tablo 3 te verilmiştir. Tablo 3. 2007-2008 Öğretim Yılı Resmi İlköğretim Okulları İstatistikleri Öğretim Yılı Okul Sayısı Öğretmen Sayısı Öğrenci Sayısı Mezun Sayısı İlköğretim 33 226 422 264 10 331 752 299 079 (MEB, 2007-2008 İstatistikleri, 168) Tablo 3 e göre resmi ilköğretim okullarında bir derslik başına düşen öğrenci sayısının 34, bir öğretmene düşen öğrenci sayısının ise 24 olduğu görülmektedir. İlköğretimde Fayda-Maliyet Analizi Fayda maliyet analizi tüm eğitim kurumlarında uygulanabilme özelliğine sahip olduğundan ilköğretim okullarında da rahatlıkla uygulanabilir. Çünkü faydamaliyet analizi farklı yatırım projelerinin ekonomik açıdan karşılaştırılmasına olanak veren yöntemlerden biridir. Fayda maliyet analizi yapılırken öncelikli olarak yapılacak harcamaların ve elde edilecek faydaların günümüz değerine indirgenip bir faydamaliyet oranının hesaplanması gerekir. Fayda-maliyet analizi yöntemi güçlü bir araç olmasına rağmen bazı zorlukları da vardır. Başlıca zorluk tüm faydaları ve tüm maliyetleri parasal olarak ifade etmektir. Özellikle eğitim projelerinde bu zorluk daha da fazla hissedilir. Bu nedenle pek çok önemli fayda ya veri yetersizliğinden, ya da parasal olarak ifade edilemediğinden dolayı analize dahil edilememe durumu önemli bir sınırlılık olarak karşımıza çıkmaktadır (Kaytaz, 2005, 19). Ancak bu tür hesaplamalarda fayda ve maliyetlerin parasal bir şekilde saptanamadığı durumlar karşımıza çıktığında fayda maliyet analizi yerine, maliyet etkinlik analizi yapılması daha uygun olur (Şener, 1977, 42). İlköğretim okullarında öğrenci firesi, sınıf tekrarı ve başarısızlığın yanı sıra sağlık ve beslenme sorunları da eğitim maliyetlerini olumsuz yönde etkileyen unsurlar olarak karşımıza çıkmaktadır (Yıldız, 2000, 38). Eğitim maliyeti kavramı tek başına pek anlam ifade etmemektedir. Kavram, eğitim sisteminin girdileri hedefleri ve çıktıları ile sistemin ne derecede etkin bir biçimde işlediğini ortaya çıkaran yararları arasında kritik bir bağ olarak görülür. Bu geniş bakış açısıyla maliyet analizleri ilköğretim okullarında eğitim sisteminin geleceğini planlama ve performansı geliştirmede güçlü bir araç haline gelir. Eğitimin girdileri öğretmen sayısı, çalışma saatleri, ders kitabı sayısı, okulun genişliği gibi fiziki birimle ölçüldüğünde kaynak maliyeti olarak ifade edilmiş olur. Cari maliyetler bir mali yıl içinde ilköğretim okulunda harcanan tüketim malzemeleri ve personel hizmetleridir. Yatırım maliyetleri ise bir yılı aşan ve yararlı hizmet sağlayan ilköğretim bina, araç gereçlerini ifade eder. Fırsat maliyeti ise bir toplumun belli bir zaman diliminde kullanabileceği sınırlı ekonomik kaynakların bir bölümünün belli bir eğitim için kullanılması, böylece aynı kaynağın başka bir şey için harcama fırsatından vaz- 10 Millî Eğitim u Say 188 u Güz/2010

u Ahmet Yılmaz geçilmesi anlamını taşır ve vazgeçme maliyeti olarak da ifade edilebilir (Tural, 1993, 100-102). Fayda maliyet analizinin amacı, belli bir bütçe imkanı ile muhtelif kamu harcamalarından toplumun sağlayacağı faydayı maksimum yapan projeleri seçmek şeklinde ifade edilir. Bu nedenle, fayda maliyet analizi, kamu kesiminde rasyonelliği sağlamak için geliştirilmiş bulunan planlama, programlama ve bütçeleme sisteminin en önemli yöntemidir denilebilir (Şener, 1977, 42). Maliyet, bir mal veya hizmetin meydana getirilmesi, elde edilmesi amacıyla vazgeçmek zorunda kalınan bütün değerlerin toplamıdır. Ancak gerçek maliyetlere ulaşabilmek için, açıkça vazgeçilen değerlerin yanı sıra, doğrudan doğruya bir para ödemeyi gerektirmeyen ama maliyet rakamı içine girmesi gereken kalemleri de hesaba katmak gerekir (Türkay, 1997, 108). Eğitim harcamaları gerek kişisel gerekse kamu harcamaları anlamında toplam eğitim maliyeti içinde önemli bir yer tutmaktadır. Bunlar, kişilerin ve devlet kurumlarının eğitimin tüketimi veya üretimi için yaptıkları ödemelerdir. Kişisel harcamalar, kişilerin yatırım veya tüketim amacıyla eğitimle ilgili olarak yaptıkları ödemelerdir. Kitap ve diğer araç ve malzemeler, ulaşım giderleri, kurumlara yapılan öğrenci ödemeleri, eğitimi sürdürebilmek için sağlanan konut ve benzeri için yapılan ödemeler kişisel eğitim harcamalarıdır (Ünal, 1996, 238). Eğitim kurumlarında fayda maliyet analizi yapılırken bir ülkenin demografik yapısı oldukça önemli bir etkiye sahiptir. Çünkü eğitim kurumları bir yandan toplumların demografik yapılarını etkilerken diğer yandan demografik yapıdan etkilenir. Eğitim kurumlarını en çok etkileyen demografik özellik nüfus artış hızıdır. Nüfus artış hızının yüksek olduğu toplumlarda artışla orantılı olarak okul sayısının da artması gerekir. Aksi takdirde okullara düşen öğrenci sayısı giderek artacaktır. Türkiye de de bu durumu gözlemek mümkündür. Türkiye de eğitime ayrılan cari ve yatırım harcamaları bütçeler içinde sürekli olarak arttığı halde, okul sayısındaki artış öğrenci sayısındaki artış karşısında yetersiz kalmaktadır. Bu nedenle hem sınıf mevcutları atmış hem de ikili öğretime geçilmiştir. Bu durum kuşkusuz eğitimin kalitesini de olumsuz etkilemiştir (Fidan ve Erden, 1993, 97). Ayrıca göç olgusu da oldukça önemlidir. Çünkü bugün hızlı göçler nedeniyle kırsal kesimdeki öğrencilerin yükünü şehir okulları üzerine almış durumdadır. Bu durum okul, öğretmen araç-gereç sayısının yetersizliğine ve öğrencilerin eğitsel başarısızlığına da yol açmaktadır. Bu durum, eğitime giderek daha fazla kaynak ayrılmasını gerektirmiştir. Fakat kişi başına eğitim harcamalarında yeterli düzeye erişilememiştir (Tezcan, 2010). Eğitim ekonomisi eğitimin ekonomik getirileri ile artan üretkenlik ve buna bağlı olarak artan kazanç arasında bir bağ kurar. Buna göre fayda maliyet analizinde eğitim ve okullaşma arasındaki ilişki yap-kazanç profili ile şöyle ifade edilebilir (Şekil 1). Millî Eğitim u Say 188 u Güz/2010 11

İlköğretimde Fayda-Maliyet Analizi u Şekil. 1 Fayda-Maliyet İlişkisinde Yap-Kazanç Profili TRL H Fayda H S S Vazgeçilen Kazanç 0 Doğrudan n Maliyet H H t (Kaytaz, 2005, 19) Şekil 1 de t-ekseninin altındaki alan maliyetleri, üstündeki alan ise faydaları temsil etmektedir. Belli bir düzeyde eğitim alan bir kişinin okulu bitirip çalışmaya başlayacağı varsayılır. Eğitimine bağlı olarak üretkenliği ve maaşı belli bir düzeye kadar yükselir, bir süre için sabit kalır, daha sonra da azalma eğilimi gösterebilir. SS çizgisinin altındaki alan yaşam boyu gelirini, yani emekli olana dek elde edeceği geliri temsil etmektedir. HH ile SS çizgileri arasındaki alan daha yüksek verimliliğe bağlı olarak elde edeceği artı kazancı göstermektedir. Fayda-maliyet oranı ise bu artı kazancın toplam maliyete olan oranıdır. Bu analizdeki bir diğer nokta, maliyet ve faydaların günümüz değerlerine indirgenmesidir. Hem maliyetler, hem de faydalar belli bir zaman dilimine dağılmalıdır. Harcamalar okulda geçirilen dönemde yapılırken, faydalar iş hayatı dahilinde elde edilir. Bu değerleri günümüz değerlerine dönüştürmek için uygun bir ıskonto oranı kullanılır (Kaytaz, 2005, 19). Araştırmanın Amacı Bu araştırmanın amacı, ilköğretim okullarında kişisel ve sosyal anlamda fayda maliyet analizi yapılması suretiyle yıllara göre öğrenci akışının da (net-brüt) göz önünde bulundurularak özellikle eğitim yatırımlarında eğitim sisteminin geleceğinin verimli olarak planlanmasını sağlamaktır. Araştırma Problemi Fayda maliyet analizine göre ilköğretim okullarında zorunlu sekiz yıllık öğretim sürecinde yıllara göre öğrencilerin net-brüt artışı arasındaki kişisel ve sosyal maliyet oranı nedir? şeklinde ifade edilmiştir. 12 Millî Eğitim u Say 188 u Güz/2010

u Ahmet Yılmaz Araştırmanın Önemi İlköğretim okullarında kişisel ve sosyal anlamda maliyet fayda analizi yapılmak suretiyle ilköğretim okulu ya da derslik yapılırken yıllara göre öğrenci akışı da göz önünde bulundurularak mikro olarak sadece o günkü ihtiyaca değil gelecekteki öğrenci sayısı da göz önünde bulundurularak makro düzeyde planlama yapılmasının sağlanması ve yeni bir yapılanma içersinde bulunan Türk Milli Eğitim Sistemine bu anlamda ışık tutması ve bu anlamda bir boşluğu doldurması bakımından önemlidir. Sınırlılıklar Bu araştırma, 2008-2009 eğitim öğretim yılında Afyonkarahisar Hacı Ahmet Özsoy İlköğretim Okulunda bulunan öğrencilerle ile bu okulda görevli öğretmenler ve fayda maliyet analizinde parasal olarak ifade edilemeyen durumlarla (sağlık, beslenme) sınırlıdır. Yöntem Bu araştırma fayda maliyet analizine göre ilköğretim okullarında zorunlu sekiz yıllık öğretim sürecinde yıllara göre öğrencilerin net-brüt artışı arasındaki oranı ortaya koymaya yönelik tekil tarama modeli kullanılmıştır. Bu modelde ilgilenilen olay, madde, birey, sınıf, kurum gibi durumlara ait değişkenler ayrı ayrı betimlenmeye çalışılır. Uygulama geçmiş ya da şimdiki zamanla sınırlı olabileceği gibi gelişimsel de olabilir (Karasar, 2004, 79). Evren ve Örneklem Araştırmanın çalışma evrenini, 2008-2009 eğitim öğretim yılında Afyonkarahisar Hacı Ahmet Özsoy İlköğretim Okulunda halen 8. sınıfta okuyan öğrenciler oluşturmaktadır. Araştırmada evrenin tamamına ulaşma imkanı olduğundan ayrıca örneklem alınmamış olup 8. sınıfta bulunan A şubesindeki 35 ve B şubesindeki 36 öğrenci olmak üzere toplam 71 öğrencinin tamamı gelişimsel olarak alınmıştır (2001-2002 öğretim yılında aynı sınıfın öğrenci sayısı A şubesinde 25 ve B şubesinde 27 olmak üzere toplam 52 dir). Aynı okulda görev yapan toplam öğretmen sayısı (2 yönetici dahil) 24 tür. Araştırma için gerekli olan 2008 2009 eğitim öğretim yılında öğrenci (2001-2002 öğretim yılından 2008-2009 öğretim yılına kadar ki öğrenci akışı) ve öğretmen sayılarına ait bilgiler ilköğretim okulunun e-okul veri tabanından alınmıştır. Verilerin Toplanması ve Analizi İlköğretim okullarıyla ilgili hesaplanacak fayda-maliyet oranı en asgari düzeyleri belirten bir ön değerlendirme olarak görülmelidir. Gerçek yaşamda bu oranın önemli oranda daha yüksek olmasını beklemek hatalı olmaz. Buna göre çalışma evrenindeki H. Ahmet Özsoy İlköğretim Okulu ile ilgili kişisel ve sosyal maliyet anlamında fayda-maliyet analizi; öğrenim süresinin 6 yaşından başlamak üzere 8 yıl olduğu (6 yaşında ilköğretime başlayan bir öğrenci 14 yaşında mezun olduğu) kabul edilerek şu formüllerden faydalanılarak analiz edilmiştir (Ürer, 1983, 30-31; Yıldız, 2000, 37-40). Bu hesaplamalarda, sosyal vazgeçme maliyeti hesabında brüt gelir, ferdi vazgeçme maliyeti hesabında ise net gelir dikkate alınmış olup eğitimde gerçek maliyetlerin hesaplanması için de belli sürelerdeki öğrenci akışı dikkate alınmıştır. Millî Eğitim u Say 188 u Güz/2010 13

İlköğretimde Fayda-Maliyet Analizi u Kişisel Anlamda Fayda-Maliyet Analizi: 14 14 Ft = (Vf +Dt) t=6 t=6 14 Ft = İlköğretimin toplam kişisel maliyeti t=6 Vf = Dolaylı maliyet. Öğrencinin sekiz yıl süreyle çalışmamış olmasından dolayı gelir kaybı (vazgeçilen gelir) Dt = Öğrencinin sekiz yıl süreyle yaptığı özel harcamalar Sosyal Anlamda Fayda-Maliyet Analizi: 14 14 Ct = (Vs + Lt + Dt) t=6 t=6 Ct = Eğitimin sosyal maliyeti Lt = Devletin doğrudan harcamaları Vs = Sosyal vazgeçme maliyeti Dt = Öğrencinin doğrudan harcamaları Bulgular ve Yorum Araştırmada kişisel ve sosyal anlamda fayda maliyet analizi yapmak üzere Afyonkarahisar H. Ahmet Özsoy İlköğretim Okulunun 1/A sınıfındaki 25 öğrenci ve 1/B şubesindeki 27 öğrenci olmak üzere toplam 52 öğrencinin 2001-2002 öğretim yılından, 2008-2009 öğretim yılına kadarki e-okul sistemindeki veriler esas alınarak öğrenci akış modeli esas alınmıştır. Okulda 2008-2009 öğretim yılı eylül ayındaki toplam öğrenci sayısı 499, öğretmen sayısı ise 24 tür. Tablo 4. H. Ahmet Özsoy İlköğretim Okulu Öğrenci Akış Modeli Sınıflar Öğretim Yılı 1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. 8. 2001-2002 52(25,27)* 2002-2003 58(27,31)* 2003-2004 61(32,29)* 2004-2005 66(32,34)* 2005-2006 69(34,35)* 2006-2007 71(35,36)* 2007-2008 71(37,34)* 2008-2009 71(36,35)* Net Öğrenci Sayısı Toplam 52 58 61 66 69 71 71 71 Brüt Öğrenci Sayısı Toplam 60 60 60 60 60 60 60 60 Net-Brüt Farkı -8-2 1 6 9 11 11 11 *Parantez içindeki sayılardan birincisi A şubesi, ikincisi de B şubesindeki öğrenci sayısını göstermektedir 14 Millî Eğitim u Say 188 u Güz/2010

u Ahmet Yılmaz Tablo 4 teki öğrenci akış modelinde ilköğretim okulunda e-okul sistemi kayıtlarına göre sınıfta kalan öğrencinin olmadığı anlaşılmaktadır. Yıllara göre artan öğrenci sayılarının nedenleri ise daha çok nakillerden ve göçlerden kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Ayrıca sekiz yıllık süre içinde öğrenci maliyeti değişmediği varsayılırsa, 71 öğrencinin sekiz yıllık kuramsal brüt maliyetinin 60x8=480 öğrenci/yıl, kuramsal net maliyeti ise 52+58+61+66+69+71+71+71=519 öğrenci/yıl olarak hesap edilmiştir. Buna göre, ilköğretim okulunun sekiz yıl sonunda, son sınıfa gelmiş bir öğrencinin kuramsal net maliyetinin, kuramsal brüt maliyetine oranı 519/480=1.08 kat olduğu ortaya çıkmaktadır. Buna göre; C = bir öğrenci/yılın maliyeti olmak üzere, Ei = 1, 2... 8 sınıflardaki öğrenci sayısı Ri = 1, 2... 8 sınıflardaki sınıfta kalan toplam öğrenci sayısı olarak kabul edildiğinde, son sınıftaki öğrencilerin öğrenim maliyeti (F), n F = c (Ei + Ri) olur. ı Buradan, son sınıfa gelmiş bir öğrencinin yetişme maliyeti (f) olursa, f = F/En olur. Çalışmada, öğrenci/yılın maliyetini bulabilmek için kullanılan veriler, 2008-2009 öğretim yılına ilişkindir. Maliyetler, 2008 yılı eylül ayı verilerine göre, ilköğretim okulunun harcamaları, öğrencilerin sayısı ve sekiz yıllık öğretim süresi ve bu sürede bir öğrenci/yılın maliyetinin sabit kaldığı varsayılarak hesaplanmıştır. Doğrudan sosyal maliyetler için, ilköğretim okulundaki harcamalar toplamının öğrenci sayısına bölünmesiyle doğrudan hesaplanmıştır. Buna göre yıllık olarak devletin ilköğretim okulundaki hesaplanabilir harcaması dikkate alındığında, okulda bulunan 24 öğretmenin ortalama kadro derecesinin 3. derecesinin 3. kademesi olduğu tespit edildiğinden, bu kadro derecesinde bulunan bir öğretmenin maaşının ortalama 1345 Türk Lirası (TL), ortalama ek ders üçretlerinin 343 TL, öğretim yılına hazırlık ödeneği de Milli Eğitim Bakanlığı nca (2008 yılı eylül ayı) 475 TL olarak belirlendiğinden bu miktarda hesaplamaya dahil edilmiştir. Buna göre; 24x1345=32280 TL aylık maaş ödemesi alınırsa yılda 32280x12=774720 TL olur. Aylık ek ders, 24x343=8232 TL olursa yılda, 8232x12=98784 TL olur. Öğretime hazırlık ödeneği yılda bir kez verildiği için o da 475x24=11400 TL olarak hesap edilir. Toplam 774720+98784+11400=884904 TL olduğu kabul edilebilir. Öğrenci başına 884904/499=1773 TL düşer. Lt =1773 TL (Devletin yıllık doğrudan harcaması) Doğrudan kişisel maliyet hesaplamasında ise şöyle bir yol izlenmiştir. Burada bir öğrencinin bir günde harcadığı miktarın tespit edilmesi gerekir. Ancak bu tür tespit zor olduğundan hesaplamada devletin öğretmene verdiği öğretim yılına hazırlık ödeneği miktarı öğrencinin okulda harcayabileceği para olarak kabul edilmiştir. Buna göre; öğretim yılına hazırlık ödeneği, öğrenci sayısına bölündüğünde 475/499=0.95 TL dir. Bu miktar yaklaşık 1 TL olarak alındığında, 1 ayda 20 gün okula gelindiği varsayıldığında ayda 1x20=20 TL, yılda ise 20x12= 240 TL olarak kabul edilirse, 499x240=119760 TL olarak kabul edilebilir. Millî Eğitim u Say 188 u Güz/2010 15

İlköğretimde Fayda-Maliyet Analizi u Dt =119760 TL (Öğrencinin doğrudan harcamaları) 6-14 yaş grubunda olan ilköğretim okulu öğrencileri, kanunlara göre zorunlu öğretim yaşı çağında kabul edildiklerinden, çalışma yükümlüsü olmadıkları için kişisel ve sosyal vazgeçme maliyeti ilköğretim öğrencileri için sıfır olarak kabul edilebilir. Vs=0 (sosyal vazgeçme maliyeti) Vf =0 (kişisel vazgeçme maliyet) Bir yıllık toplam kişisel maliyet tutarı = Dt + (Vf x 12)dir. Örneğimizde ise, 119760+ (0 x 12) = 119760 TL olarak hesap edilebilir (yaklaşık). Bir yıllık toplam sosyal maliyet tutarı = Lt + Dt + (Vs x 12)dir. Örneğimizde ise, 1773 +119760 + (0 x 12) = 121533 TL olarak hesap edilebilir (yaklaşık). Sonuç olarak, bir öğrenci/yılın maliyeti 121533 TL olursa, örneğimizdeki son sınıfa gelmiş 519 net sayıdaki öğrencinin sekiz yıllık maliyeti, 519x121533 =63075627 TL olacaktır. Bir öğrencinin gerçek maliyeti de, 63075627/71 = 888389 TL olacaktır. Oysa ilköğretim 8. sınıfa gelmiş 480 brüt öğrencinin sekiz yıllık kuramsal maliyeti, 121533x 480 = 58 335840 TL olur. Bir öğrencinin kuramsal maliyeti hesaplandığında, 58335840 / 71 = 821631 TL çıkmaktadır. Bu duruma göre; ilköğretim okulunda sekiz yıl süresince eğitim gören net öğrenci sayının (519) gerçek maliyeti olan 888389 TL nin, aynı okuldaki brüt öğrenci sayısının (480) kuramsal maliyeti olan 821631 TL ye oranı; 888389/821631=1.08 olarak ortaya çıkmaktadır. Yani 2001-2002 öğretim yılından 2008-2009 öğretim yılına kadar olan öğrenci akışına göre örnek hesaplaması yapılan ilköğretim okulunun A ve B şubesinde sekiz yıl süresince toplam 30+30=60 öğrenciden 480 öğrenci öğrenim görmesi gerekirken, aynı okulda 8 yılda toplam 519 öğrenci öğrenim gördüğünden dolayı, okulda yıl sonuna kadar % 0,8 oranında ekonomik anlamda fayda sağlandığı söylenebilir. Bu fayda ilköğretim okulundaki brüt-net öğrenci farkı dikkate alındığında 3. sınıftan itibaren sekiz yıllık süre içersinde fazla durumda gözüken [49+(-10)]=39 öğrenciden kaynaklandığı ifade edilebilir. Sonuç ve Öneriler Türkiye de sadece resmi ilköğretim okullarındaki verilere dayanılarak yapılan hesaplamalar dikkate alındığında, bir derslik başına düşen öğrenci sayısının 34, bir öğretmene düşen öğrenci sayısının ise 24 olduğu görülmektedir. Hesaplamaya alınan ilköğretim okulundaki öğrenci akışına bakıldığında 2004-2005 öğretim yılından itibaren A ve B şubelerindeki öğrenci sayılarının (32-34, 34-35, 35-36, 37-34, 36-35), derslik başına düşen öğrenci sayısı itibarıyla, Türkiye ortalamasına uygun olduğu ortaya çıkmaktadır. Ancak bir derslikte bulunan öğrenci sayısının fazla olması ilk bakışta % 0,8 oranında ekonomik fayda sağlasa da, eğitim açısından değerlendirildiğinde olumsuz etki yapacağı unutulmamalıdır. Bu durum derslik ihtiyacının giderek arttığını gösterdiğinden, bu konuda tedbir alınmasını gerekli kılmaktadır. Yine köyden kente göç olgusu göz önünde bulundurulduğunda, göçlerin daha çok yerleşim birimlerinin kenarındaki bölgelere yapıldığı dikkate alınırsa özellikle bu bölgedeki ilköğretim okullarının kayıt bölgelerinin planlanmasında bu hususun göz önünde bulundurulmasını gerektirmektedir. Ayrıca bu durum köyden kente göç olgusunun günümüzde 16 Millî Eğitim u Say 188 u Güz/2010

u Ahmet Yılmaz de güncelliğini koruduğunu açıkça göstermektedir (Tezcan, 2010). Ayrıca adrese dayalı nüfus kayıt sisteminde geçici adres beyan imkanı verilmesi de (misafir olarak) okullara nakli kolaylaştırmaktadır. Tüm bunların yanı sıra örnekleme alınan ilköğretim okuluna ek derslik yapılması bu nedenlere dayalı öğrenci artışlarını doğrulamaktadır. Öğrenci sayılarının sınıflarda 30 öğrenci olacak şekilde planlanmasında gerektiğinde yakın diğer bölge okullarına öğrenci nakilleri yapılması sağlanabilir. Yeni ilköğretim okulu ya da derslik yapılırken mikro olarak sadece o günkü ihtiyaca değil gelecekteki öğrenci akışı da göz önünde bulundurularak makro düzeyde yapılabilir. Aynı durum okul binası yapılacak yerin tespitinde de göz önünde bulundurulabilir. Bu durumun beraberinde öğretmen ihtiyacının da planlanmasını gerektirdiği unutulmamalıdır. Her vatandaşın ilköğretim görmesi TC. Anayasası nca zorunlu olduğundan brüt okullaşma ile net okullaşma oranlarının eşit olması sağlanıncaya kadar gerek örgün ve yaygın eğitim kurumlarınca gerekse tüm eğitimcilerce bu konuda çaba harcanabilir. Kaynakça AB Komisyonu (2005). Communication on Better Regulation for Growth and Jobs in the European Union. Brussels, Commission of the European Communities. AKALIN, Güneri (1981). Kamu Ekonomisi. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Yayınları, Yayın No:486, Ankara. FİDAN, Nurettin ve Münire Erden (1993). Eğitime Giriş. Meteksan Matbaacılık, Ankara. KARASAR, Niyazi (2004). Bilimsel Araştırma Yöntemi. Nobel Yayınları, Ankara. KAYTAZ, Mehmet (2005). Türkiye de Okulöncesi Eğitimin Fayda-Maliyet Analizi. AÇEV Raporu. Milli Eğitim Bakanlığı (2008). 2007-2008 Milli Eğitim İstatistikleri. Milli Eğitim Bakanlığı Yayınları, Ankara. Milli Eğitim Bakanlığı (2008). 00/4489 Sayılı Öğretim Yılına Hazırlık Ödeneği Resmi Yazısı. Strateji Geliştirme Başkanlığı, Ankara. OECD (2004). Regulatory Impact Analysis (RIA) Inventory. Paris. ŞENER, Orhan (1977). Kamusal Mallar Teorisi. Bursa İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi Yayınları, Yayın No:15, Bursa. TURAL, Nejla (1993). Eğitim Ekonomisi Ders Notları. Ankara Üniversitesi, Eğitim Bilimleri Fakültesi, Ankara. TÜRKAY, Orhan (1997). İktisat Teorisine Giriş. İmaj Yayınları, Ankara ÜNAL, Işıl (1996). Eğitim ve Yetiştirme Ekonomisi. Torun Matbaası, Ankara. ÜRER, Fatih (1983). Türkiye de Yüksek Öğretim Harcamalarına Maliyet Fayda Analizinin Uygulanması. (Yayınlanmamış Uzmanlık Tezi), Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı, Ankara. YILDIZ, Zühra (2000). Eğitim Sürecinde Ortaya Çıkan Kayıpların Gerçek Maliyetlerin Hesaplanmasındaki Önemi. Milli Eğitim, Temmuz, Ağustos, Eylül 2000, S. 147, ss. 37-40. http://dergiler.ankara.edu.tr/dergiler/40/495/5826.pdf, Ülkemizde Göç ve Eğitim Sorunları, Mahmut TEZCAN, Erişim Tarihi: 22.04.2010 Millî Eğitim u Say 188 u Güz/2010 17

İlköğretimde Fayda-Maliyet Analizi u COST BENEFIT ANALYSIS AT PRIMARY SCHOOL Ahmet YILMAZ* Abstract In this study, a sample cost-benefit analysis relying on the gross and the net student number in the following eight years was conducted by considering the eight year period in primary school which is a Constitutional obligation, including all citizens between 6 and 14 both male and female- from education season 2001-2002 to 2008-2009, and within the eight year period from 1st to 8th grades. The number of the students has been taken from e-school registration. Within the modeling, it has been determined that the number of the students belonging the same class of a specific school is parallel to the Turkey s average. As a result of the calculation, the cost benefit rate was determined as 1.08. It can be claimed that in the calculation, the fact that there were more students than it should be affected the results. This result shows that the calculated rate is economically useful for the primary school but when it is evaluated in terms of education, it will be a negative effect. For this reason, it will provide more efficiency and therefore more benefit to consider the student flow according to specific periods, using macro plan instead of micro while constructing a new primary school and a class. Key Words: Primary school, student, cost-benefit analysis * Ph. D.; Inspector of Primary Education. 18 Millî Eğitim u Say 188 u Güz/2010