İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırganlığı, Filistin işgalinin temeline ilişkin tartışmaları da bir kez daha beraberinde getiriyor. Londra Metropolitan Üniversitesi sosyoloji bölümü öğretim görevlisi John Rose, 2006 yılında İsrail'in Lübnan'a saldırdığı günlerde, siyonizme niçin karşı durulması gerektiğini yazmıştı. Gazze'ye yönelik kanlı saldırı sonrası İsrail'in sözcülerinden küstahça açıklamalar geliyor. İsrail İçişleri Bakanı Yishai, operasyonun amacının "Gazze'yi Ortaçağ'a geri döndürmek" olduğunu söylerken, Başbakan Netanyahu, Hamas'a ve "terörist gruplara" ağır bedel ödeteceklerini dile getiriyor. Bu bağlamda, Yahudi asıllı İngiliz marksist John Rose'un 2006 yılındaki makalesi, siyonizmin doğasını kavrama açısından oldukça faydalı. Siyonizme karşı çıkmak için 10 neden John Rose, hem Yahudi hem de Arap halkları için felaket anlamına gelen İsrail devletinin resmi ideolojisi siyonizmin, bir dönem Orta Doğu'nun ilkesi olan barış içinde birlikte yaşamı hiçe saydığını dile getiriyor: 1- Siyonizm, Yahudilerin, inanışları olan Museviliğin kök saldığı topraklara geri dönerek geniş çaplı bir Yahudi devleti oluşturma hakları olduğunu iddia ediyor. 2- Filistin, kökleri Ortadoğu'da olan üç büyük ten tanrılı din, Musevilik, Hristiyanlık ve İslam için can alıcı bir merkez. Bunlardan hiçbiri, bu bölge üzerinde ayrıcalıklı olarak hak iddia edemez. 3- Siyonizm, Yahudilerin, Kudüs Tapınağı'nın Roma İmparatorluğu tarafından yıkılmasından sonra, milattan sonra 70 yılında bölgeden sürüldüğünü iddia eder. Ama gerçek şu ki, Yahudilerin çok büyük bir kısmı Roma İmparatorluğu'nun hakim olduğu dönemde Filistin dışında yaşıyordu. 1 / 5
Roma İmparatorluğu ve ötesinde gelişerek büyüyen bir Yahudi diasporası vardı. Roma İmparatorluğu'ndan çok daha önce, Mısır'ın ihtişamlı liman kenti İskenderiye'de ticaret ve zanaat merkezi hâline gelerek büyüyen bir Yahudi inanışı ve hakimiyeti vardı. Ve Yahudilerin bilinen en büyük medeniyetlerinden biri olan Babylon, Roma hakimiyetinden 500 yıl kadar önce gelişmeye başlamış ve yüzlerce yıl varlığını sürdürmüştü. Yahudi tarihinin gerçek ve dinamik temelini, Yahudi olmayanlarla birlikte yaşayan Yahudiler oluşturuyor. 4- Siyonizm, Avrupa'da gelişen anti-semitizme -Yahudi düşmanlığına- karşı tek cevabın Filistin'e göç etmek olduğunu iddia eder. Anti-semitizmi kaçınılmaz olarak görür. 5- Hıristiyan Avrupa, hem dinî hem de ekonomik sebeplerle Yahudi halkına eziyet etti. Yahudilik, kutsal kitap hikayelerinin Hıristiyan versiyonunu tehdit eder durumdaydı. Ama daha da önemlisi, Yahudiler, Ortaçağ Avrupası'nda ticarette belirgin bir ekonomik güce sahipti. Toprak sahibi olmalarına izin verilmiyordu, fakat tüccar olarak kapalı feodal ekonomilere hizmet ediyorlardı. Avrupa'nın Hıristiyan yöneticileri onları kullandı ve istismar etti. Yahudilere bazen, köylüler arasında büyük tepkilere sebep olan ayrıcalıklar verilirdi. Ancak bu aynı zamanda, bu yöneticilerin, baskı altında tuttukları köylüler arasında isyan ve ayaklanmalar baş gösterdiğinde, Yahudileri günah keçisi olarak göstermelerine olanak sağlıyordu. 6- Aydınlanma Çağı ve 18. yüzyılda Amerika ve Fransa'da gerçekleşen devrimler, anti-semitizmin üstesinden gelmenin temellerini attı. 2 / 5
Bu devrimler, Yahudiler için resmi olarak eşit hakları garantiledi. Ve hakikaten, her ne kadar Yahudiler bu hakları uygulatmak için mücadele etmek zorunda kalsalar da, Batı Avrupa'da gelişmeye başladılar. Özgürleşmiş Yahudilik ile Aydınlanma arasındaki yapıcı çatışma, 19. ve erken 20. yüzyıl Avrupa'sının en büyük dehalarını üretti: Karl Marx, Albert Einstein ve Sigmund Freud. Avrupa kültürü orada yaşayan Yahudilerin de katkılarıyla muazzam derecede zenginleşmiş oldu. 7- Siyonizmin kökleri aslen Doğu Avrupa'da atılmıştır. 19. yüzyılın başlarında, dünyadaki Yahudi nüfusunun yarısından fazlası dağılmakta olan Çarlık Rusya'sında yaşamaktaydı. Avrupa'nın modernizasyonu, buradaki feodal liderlere meydan okuyordu. Devrim ihtimali çarları silip süpürmekle tehdit ederken, Yahudiler yine aranan günah keçisi oluyorlardı. Yahudilere yönelik şiddet ve yaygın katliamlar, Çarlar tarafından kasıtlı olarak körüklendi. Yahudiler yaygın olarak Avrupa'ya ve özellikle İngiltere'ye göç etmeye başladı. Fakat küçük bir azınlık, Siyonist düşüncenin artan cazibesine kapılarak Filistin'e yerleşti. Bu, Yahudiler Siyonist yerleşimin çekirdiğini oluşturmuştur. Siyonizm, Batılı emperyal güçler tarafından desteklenen bir sömürge hareketi oldu. 8- Sömürgeci sosyalizm diye bir kavram yoktur. Siyonist yerleşimciler, yüzyıllar boyunca bu toprakları sürmüş olan Arap yerlileri yerinden etmeye başladı. Kibbutz "komünleri" sadece Yahudiler içindi. Siyonizm aynı zamanda Batı emperyalizminin bir projesi. İngiltere, Birinci Dünya Savaşı'ndaki zaferinin bir sonucu olarak Filistin'i işgal etmişti. Siyonist yereşim yerleri de kendi egemenliğinin güvencesi olan aygıtlar hâline geldi. Sonraları sömürgeciliğin bakanı olarak tanıyacağımız Winston Churchill'in de 1921'de söylediği gibi, "Siyonizm, Yahudiler ve İngiliz İmparatorluğu için iyi bir şeydir." 3 / 5
İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra bölgede baskın güç hâline gelen ABD de İsrail'i destekledi. ABD Başkanı Ronald Reagan, 1981 yılında şöyle demişti: "Savaş tecrübesi olan bir ordu ile İsrail, Ortadoğu'nun en önemli gücüdür, bu da bize epey fayda sağlamaktadır. Eğer bölgede böylesine güçlü bir İsrail olmasaydı, bu gücü kendimiz sağlamak zorunda kalacaktık." 20. yüzyılın sonuna gelindiğinde, ABD, İsrail için 20 milyar dolar harcamıştı. 9- Nazilerin Yahudi soykırımı, Yahudilerin Filistin'de kendi ayrıcalıklı ülkelerini kurma "haklarını" temize çıkarmaz. İsrail, 1948'de yayınladığı Bağımsızlık Bildirgesi'nde kendisini haklı çıkarmak için belirgin bir şekilde soykırım kelimesini kullanır. Aynı yıl yaklaşık bir milyon Filistinli, Yahudi devletinin önünü açmak için evlerinden kaçmaya zorlandı. Diğer bir deyişle, Filistinliler, Avrupa'da Yahudilerin maruz kaldığı soykırımın bedelini ödemek zorunda kaldılar. Yahudi devleti, bu yerli Filistinli Arap nüfusun dışlanmasına bağlıydı. Bu temel hata, herhangi bir olası kalıcı barış antlaşmasında mutlaka düzeltilmesi gereken büyük bir suçtur. Siyonistler, Filistinlilerin topraklarında gerçekleştirdikleri soygunu haklı çıkarmak için bir ideolojik ve ahlaki şantaj olarak soykırımı kullandılar. Bu, tarihin en büyük suçlarından birinin anısının suistimalidir. Siyonizm, Araplar ve Yahudiler arasında bulunabilecek adil bir çözüme engel oluyor. Ama böyle bir çözüm kesinlikle mümkündür. 10- Siyonist devlet yapısı, uygun bir barış ortamının sağlanmasına da engel olmaktadır. Çünkü Yahudilere, Arapların zararı üzerinden bir ayrıcalık tanımaktadır. Arap-Yahudi ilişkileri, Siyonistler bölgeye yerleşmeden önce şu ankinden çok daha iyiydi ve bu tarihten öğrenmemiz gereken çok şey olduğu bir gerçek. 4 / 5
Sağcı akademisyen Bernard Lewis bile, İslam medeniyetinin doruğunda, iki halkın arasında ilişkilerin filizlendiği ve ortak bir "İslami-Yahudi" kültürünün oluştuğu, "İslami Arap Yahudi ortak yaşamı" olarak adlandırdığı durumu kabul ediyor. Biz, geçtiğimiz yüzyılda Yahudilerin Arap topraklarına bağlılığının ne kadar derin olduğunu bile unutuyoruz. Irak'ta, İkinci Dünya Savaşı'nın ardından İngilizlerin kuklası monarşist hükümete karşı al-wathbah (Atılım) diye tabir edilen büyük bir başkaldırı vardı. Bir çok Iraklı Yahudi genç bunun içinde yer aldı. Öyle ki, Siyonistler bile bu süreci, Filistin'e göç etme fikrinin "çok uzak" göründüğü bir "kardeşik dönemi" olarak nitelemek zorunda kaldılar. Ne yazık ki hareket yenilgiye uğradı ve Siyoistler, Amerika Birleşik Devletleri, İngiltere ve Irak hükümetleri, Irak'ın kadim Yahudi halkını göçe zorladı. Bu, geçtiğimiz yüzyılın az bilinen trajedilerinden biridir. Geçtiğimiz yüzyılın başlarında, Irak'ın en popüler 100 müzisyeninin üçte birinden fazlası Yahudi'ydi. Yine de örtük Arap Yahudi geçmişinden doğan umut kıvılcımları var ve kimbilir, bu kıvılcımlar çok farklı bir geleceğe ışık tutulmasına yardımcı olabilir. (Türkçeye Özge Pehlivan çevirdi) Fotoğraf: "Ben bir Yahudiyim ve İsrail'in Filistinlileri öldürmeye son vermesini istiyorum" 5 / 5