kurala bağlanmıştır. T.C. D A N IŞTAY ALTINCI DAİRE Esas No : 2008/3365 Karar No : 2011/161 Davacı : Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği

Benzer belgeler
Anahtar Kelimeler : Yargılamanın yenilenmesi, kesinleşen mahkeme kararı, özel tüketim

D A N I Ş T A Y ONUNCU DAİRE Esas No : 2011/10572

Davacı ve Yürütmenin Durdurulmasını isteyen: Türk Tabipleri Birliği. Vekili : Av. Mustafa Güler Strazburg Cad. 28/28 Slhhiye/ANKARA

T.C. DANIŞTAY ONBİRİNCİ DAİRE Esas No : 2016/1698 Karar No : 2017/6525

T.C. DANIŞTAY SEKİZİNCİ DAİRE. Esas No : 2011/103. Davacı ve Yürütmenin Durdurulmasını isteyen : Türk Tabipleri Birliği. Vekii : Av.

Uzun Sok. Kolotoğlu İşhanı Kat: 3 No:75 - TRABZON Temyiz Eden ve Karşı Taraf (Davalı) : Karayolları Genel Müdürlüğü - ANKARA

Özet : Hakim ve savcıların havaalanlarında VIP uygulamasından yararlanamayacağı

ifadesi ile cihazların ve belgelerin özellikleri başlıklı 2.1 inci maddesinin (a) bendi ile TÜRK MİLLETİ ADINA

Anahtar Kelimeler : Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Alanı, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, Ek 1 Nolu Protokol

14. Daire 2012/679 E., 2014/2401 K. "İçtihat Metni"

TÜRK MİLLETİ ADINA. Hüküm veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'nca dosya incelendi, gereği görüşüldü:

T.C. DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU E. 2011/76 K. 2014/1397 T

ÖZET: Özel hastanelerin ayakta teşhis tedavi yapabilecek şekilde poliklinik açmalarını sağlayan düzenlemede hukuka aykırılık olmadığı hk.

TEK HEKİMİN SÜREKLİ İCAP NÖBETÇİSİ OLAMAYACAĞINA İLİŞKİN DANIŞTAY KARARI Cuma, 12 Ağustos :53 - Son Güncelleme Perşembe, 05 Ocak :01

SAVUNMANIN ÖZETİ : Tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek davanın reddi gerektiği savunulmuştur.

idare tarafından karşılıklı olarak istenilmektedir.

T.C. ANKARA 17. İDARE MAHKEMESİ ESAS NO : 2011/963 KARAR NO : 2011/1582

EMLAK VERGİSİNDEN MUAF OLAN TAŞINMAZLA İLGİLİ DÜZENLENEN ÖDEME EMRİNE İLİŞKİN KANUN YARARINA BOZMA KARARI

Açıklanan nedenlerle davanın reddi yolundaki Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmüştür.

: Av.Tezcan ÇAKIR Meşrutiyet Cd. N:3/15 - ANKARA

Temyiz Eden (Davalı) : Antalya İl Özel İdaresi

Danıştay Tetkik Hakimi Yeniay Kaya nın Düşüncesi: Temyiz isteminin reddi ve mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir. TÜRK MİLLETİ ADINA

Davacı : TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası : Av. Hatice Genç Strazburg Cad. No: 38/21 - Sıhhiye/ANKARA

ZAMANAŞIMI SÜRESİ GEÇTİKTEN SONRA DİSİPLİN CEZASI VERİLMESİ

Karar NO: KARAR-

: HÜSEYİN DARTAL İl Sağlık Müdürlüğü, Merkeı/ŞANLIURF A TÜRK MİLLETİ ADINA

Sendikası, Gazi Mustafa Kemal Bulvarı, Onur iş Hanı No:12/160 Kat:7 Kızılay/ANKARA

Hürriyet Mah.Hürriyet Cad.No:26/2 Dai.3 Yenibosna Bahçelievler/İSTANBUL

Durdurulmasını İsteyenler : 1- Ankara Gümrük Müşavirleri Derneği

ONÜÇÜNCÜ DAİRE USUL KARARLARI. Anahtar Kelimeler : Dava Açma Süresi, Yazılı Bildirim, Başvuru Mercii ve Süresi, Hak Arama Hürriyeti

Karar N0: KARAR-

SEKİZİNCİ DAİRE KARARLARI. Temyiz İsteminde Bulunan (Davalı) : İzmir Defterdarlığı Milli Emlak Dairesi Başkanlığı

T Ü R M O B TÜRKİYE SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLER VE YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLER ODALARI BİRLİĞİ SİRKÜLER RAPOR MEVZUAT

T.C. D A N I Ş T A Y Yedinci Daire

T.C. DANIŞTAY BEŞİNCİ DAİRE Esas No : 2004/4439 İTİRAZ YOLUYLA ANAYASA MAHKEMESİNE BAŞVURULMASI KARARI

Anahtar Kelimeler : Merciine Tevdi Kararı, Süre Aşımı Dava Açma Süresi

Karar N0: KARAR-

5. Daire 2012/5124 E., 2014/2469 K. "İçtihat Metni"

T.C. ANKARA 4. İDARE MAHKEMESİ ESAS NO : 2010/1045 KARAR NO : 2010/2000

T.C. ADANA 2. İDARE MAHKEMESİ ESAS NO : 2014/2471 KARAR NO: 2015/1007

Ek 2: Dava Dilekçesi. İstanbul Nöbetçi İdare Mahkemesi. Sayın Başkanlığına. İstanbul 2. İdare Mahkemesi 2008/1445 E

858 Sokak No:9 Paykoç işhanı Kat:7/705 - Konak/İZMİR

DANIŞTAYIN HAKSIZ ÇIKMA ZAMMIYLA İLGİLİ KANUN YARARINA BOZMA KARARI

T.C. D A N I Ş T A Y Dördüncü Daire. Anahtar Kelimeler: Abonelik Sözleşmesi, Gecikme Faizi, Tahsil Edilince Beyanname Verilmesi

: Sağlık Bakanlığı - ANKARA

T.C. D A N I Ş T A Y ONUNCU DAİRE. Esas No : 2009/13770

DAVALI: Radyo ve Televizyon Üst Kurulu, Bilkent Plaza, B2 Blok VEKİLİ: Av. Oya PELİT / Aynı yerde

KLİNİK BİYOKİMYA UZMANLARI DERNEĞİ

T.C. D A N I Ş T A Y Dördüncü Daire Esas No : 2010/8630 Karar No : 2013/4481 Anahtar Kelimeler : Haciz, Ödeme Emri, (BS) Formu Özeti : sayılı

-'-V-'='e.!.!.ki'-!!Ii...:.: Av. Mustafa Strazburg Cad. 28/28 Sıhhiye/ANKARA. Davalı : 1) Maliye Bakanlığı ANKARA

T.C. DANIŞTAY Sekizinci Daire Esas No : 1992/2271 Karar No : 1993/1754

T.C. D A N I Ş T A Y İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU YD İtiraz No : 2016/1256

T.C. D A N I Ş T A Y Üçüncü Daire Esas No : 2010/5785. Karar No : 2012/3582

T.C. D A N I Ş T A Y İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU Esas No : 2015/4614 Karar No : 2018/49

Oğuzlar Mah. Barış Manço Cad. Av. Özdemir Özok Sok. No:8. Vekilleri : Hukuk Müşaviri Elif Yayman - Aynı adreste.

KIDEM ZAMMI ÜCRETE UYGULANAN AYRI ZAMDIR ÖNCE KIDEM ZAMMI UYGULANIR DAHA SONRA TOPLU SÖZLEŞMEDEKİ NISBİ ZAM UYGULANIR Y A R G I T A Y İ L A M I

T.C. D A N I Ş T A Y SEKİZİNCİ DAİRE Esas No : 2009/8738

T.C. ADANA 2. İDARE MAHKEMESİ ESAS NO : 2014/2469 KARAR NO: 2015/1000

DEVLET MEMURLARININ TEDAVİ YARDIMINA İLİŞKİN ANAYASA MAHKEMESİ KARARI Cuma, 03 Nisan :58 -

İlgili Kanun / Madde 506.S.SSK/61 YAŞLILIK AYLIĞININ HESAPLANMA YÖNTEMİ

T.C. D A N I Ş T A Y SEKİZİNCİ DAİRE. Esas No : 2011/2560. Davacı ve Yürütmenin Durdurulmasını İsteyen :Türk Nöroşirurji Derneği. Vekili. :Av.

Davacı ve Yürütmenin Durdurulmasını İsteyen: Tüketici Dernekleri Federasyonu. : 1- Başbakanlık - ANKARA. 2- Maliye Bakanlığı - ANKARA

YÜRÜTMENİN DURDURULMASINI İSTEYEN (DAVACI):

Anahtar Kelimeler : Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Alanı, Kamulaştırma, Mülkiyet Hakkının Korunması, Ek Protokol - 1

ANAYASA MAHKEMESİNDEN KATMA DEĞER KANUNUYLA İLGİLİ BİREYSEL BAŞVURUYA İLİŞKİN YETKİSİZLİK KARARI

ANKARA. günlü, E:2012/440, K:2013/412 sayılı kararının; usul ve yasaya uygun olmadığı ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

,N'1' Davalı : Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı A~~R Vekili : Av, Aynur Özdemir, i~f:4.~

T. C. YÜK SEKÖ Ğ RETİM KURULU BAŞKANLIĞI. B.30.0.PER O 3 - M Araştırma Görevlilerinin istihdamı

Trafiği Kontrol ve Düzenleme Görevini Yürütürken Yaralanması Halinde Nakdi Tazminat Ödeneceği )

ENERJİ SANAYİ VE MADEN KAMU EMEKÇİLERİ SENDİKAMIZIN HUKUKSAL KAZANIMI

İPTAL İSTEMİNDE BULUNAN DAVACI: TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent

Anahtar Kelimeler : İmar Planının Yargı Kararıyla İptali, İmar Hukukunda Kazanılmış Hak, Yapı Ruhsatı

Karar N0: KARAR

tarafından yazıldı. Perşembe, 10 Şubat :07 - Son Güncelleme Perşembe, 09 Haziran :19

TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası 41. Dönem Çalışma Raporu HUKUK RAPORU

DANIŞTAYIN SÜRESİNDE AÇILMAYAN DAVAYLA İLGİLİ KANUN YARARINA BOZMA KARARI

İlgili Kanun / Madde 2821 S. SK/45

BAŞVURUYA KONU İHALE: 2014/26531 İhale Kayıt Numaralı Hizmet Alımı İle 7 İşçi Çalıştırılması İhalesi

T.C. DANIŞTAY Yedinci Daire. Anahtar Kelimeler : Katma Değer Vergisi, Müteselsil Sorumluluk, Ek Tahakkuk, İdari İşlemin İcrailiği

: Mutlu Süt Gıda İnşaat Ticaret ve Sanayi Ltd. Şti. : Av. Sait Akdağ ;',noi- OSİÜS Ferhuniye Mah. Hastane Cad. Darüşşifa Sok.

43 NO LU VERGİ USUL KANUNU SİRKÜLERİ YAYIMLANDI

T.C. D A N I Ş T A Y ONBEŞİNCİ DAİRE. EsasNo : 2014/9839

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/2, 18-21

8. Daire 2010/7065 E., 2013/1488 K. "İçtihat Metni"

YAPI DENETİMİ KURULUŞLARI VE YAPI GÜVENLİĞİ. Av. Cihan Kıraner Dr. Levent Bıçakcı Hukuk Bürosu

T.C. D A N I Ş T A Y ONUNCU DAİRE Esas No : 2010/ Davacı ve Yürütmenin Durdurulmasını İsteyen:

T.C. D A N I Ş T A Y SEKİZİNCİ DAİRE. Esas No : 2009/7832

- KARAR- Belediye Hizmet Alam kullanımı içerisinde konut alanı kullanımının yer..almasının, nüfus Yoğunluğu getireceği,

ESAS NO : 2010/1629 KARAR NO : 2011/1726

EMO DAN YENİLENEBİLİR ENERJİ YÖNETMELİĞİ

TÜRK TABİPLERİ BİRLİĞİ MERKEZ KONSEYİ BAŞKANLIĞINA

T.C. ANKARA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ BELEDİYE MECLİSİ. Karar N0: KARAR

: 1- (Davalı) Devlet Hava Meydanları İşletmeleri (DHMİ)

:Türk Tabipleri Birliği : Av. Mustafa Güler Strazburg Cad. 28/28Sıhhıye / ANKARA : Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı / ANKARA

T.C. ANKARA 9. İDARE MAHKEMESİ ESAS NO : 2009/1118 KARAR NO : 2010/1600

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İş.K. /18-21 DAVACI YARARINA KAZANILMIŞ HAK

Özet:Disiplin kurallarının yönetmelik ile düzenlenmesi hk. T.C. DANIŞTAY Sekizinci Daire Esas No :1989/870 Karar No :1990/1253

DANIŞTAY Vergi Dava Daireleri ESAS: 2014/304 KARAR: 2014/563

: Karabük Valiliği İl Defterdarlığı - KARABÜK

İtiraz İsteminde Bulunanlar : (Davacı) : Türk Dişhekimleri Birliği. : Av. Mustafa Güler

Transkript:

Davacı : Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Vekili Selanik Cad. No:19/11 Kızılay/ANKARA : Av.Nurten Çağlar Yakış (Aynı yerde) DavacıYanındaDavaya Katılan: Musa Kiper Çınarlı Mah. 17.sok Sapmaz Yurt Apt. 2/A Blok K:2 D:7 Seyhan/ADANA Davalı : Bayındırlık ve İskan Bakanlığı - ANKARA Davanın Özeti : 5.2.2008 günlü, 26778 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Yapı Denetimi Uygulama Yönetmeliğinin 3. maddesinin (i) bendinde tanımlanan ve 9. maddesinin 2. fıkrasında sözü geçen "şantiye şefi" ibaresinin, 28. maddesinin 6. fıkrasının ve Geçici 3. maddesinin 1. fıkrasında sözü edilen "minha" düzenlemesinin usul ve yasaya aykırı olduğu öne sürülerek iptali istenilmektedir. Savunmanın Özeti : İmar Kanununun 38. maddesi uyarınca fenni mesuliyeti üstlenebilen ve Yapı Denetim Kanunu uyarınca yapı denetimi faaliyetine katılabilen fen adamının şantiye şefi olarak görev yapabileceği, her inşaatta mühendis veya mimar şantiye şefi bulundurmanın mümkün olmadığı, yönetmelikte şantiye şefinin görev ve sorumluluklarının ana hatlarıyla belirlendiği, diğer hususların genelgelerle düzenlendiği, yönetmelik ekinde yer alan formların tamamen örnek olarak hazırlandığı, günün şartlarına göre değiştirilebileceği, daha önce şantiye şefiyle ilgili 9. madde ve yapı inşaat alanı sınırlamasına ilişkin 11. maddenin iptali istemiyle açılan davada yürütmenin durdurulması isteminin reddedildiği iddiasıyla davanın reddi gerektiği savunulmaktadır. Danıştay Tetkik Hakimi Özlem Şimşek'in Düşüncesi : 05.02.2008 günlü, 26778 sayılı Yapı Denetimi Uygulama Yönetmeliği'nin Tanımlar Başlıklı 3. maddesinin 1. fıkrasının (i) bendinde; Şantiye Şefi: Konusuna ve niteliğine göre yapı işlerini yapı müteahhidi adına yöneterek uygulayan, mühendis, mimar, teknik öğretmen veya tekniker diplomasına sahip teknik personel olarak tanımlanmış bulunmaktadır. Davacı şantiye şefliği düzenlemesini olumlu bulunmakta, ancak eksik düzenleme getirmesi; mühendislerin yerine getirebileceği görevin, teknik öğretmen veya tekniker diplomasına sahip teknik personele verilmesini öngören hükmü nedeniyle Yönetmeliğin 3. maddesinin 1. fıkrasının (i) bendi ile 9. maddesinin 2. fıkrasında geçen şantiye şefi düzenlemesinin iptalini istemektedir. 4708 sayılı Yapı Denetimi Hakkında Kanunun 12. maddesinde, bu Kanunda hüküm bulunmayan hallerde 3194 sayılı İmar Kanunu ve ilgili mevzuat hükümlerinin uygulanacağı s kurala bağlanmıştır.

3194 sayılı İmar Kanununun 09.12.2009 günlü, 5940 sayılı Kanunun 1. maddesiyle değişik 28. maddesinin 5. fıkrasında şantiye şefinin mimar veya mühendis olacağına işaret edilmiş, anılan Kanun'un 44. maddesinin 1. fıkrasının (e) bendinde de şantiye şefinin mimar ve mühendis olacağı belirtilmiş bulunmaktadır. Bu durumda, 4708 sayılı Yapı Denetimi Hakkında Kanun ile 3194 sayılı İmar Kanununda tanımlar başlığı altında ayrıca "Şantiye Şefi" tanımı yapılmamış olmakla birlikte 4708 sayılı Yapı Denetimi Hakkında Kanun'un 12. maddesiyle uygulama yola açılan 3194 sayılı İmar Kanunun'da ara düzenlemelerde şantiye şefinin açıkça mimar ve mühendis olacağı vurgulandığından, anılan yasal düzenlemeye aykırı olarak dava konusu Yapı Denetimi Uygulama Yönetmeliği'nin 3. maddesinde şantiye şefi olabilecek meslek gruplarının genişletilmesi suretiyle teknik öğretmen veya tekniker diplomasına sahip teknik personeli de kapsama alacak şekilde tanımlama yapılmasında hukuka uyarlık görülmediğinden,yönetmeliğin anılan maddelerinin iptali gerektiği düşünülmektedir. Yönetmeliğin 28. maddesinin 6. fıkrası ile Geçici 3. maddesinin 1. fıkrasında düzenlenen "minha" ibaresine gelince; Yönetmeliğin hizmet bedelinin ödenmesi başlıklı 28. maddesinin 6. fıkrasında, "Yapı denetim kuruluşunca hakedişi tahsil edilen kısmi yapı bölümüne tekabül eden inşaat alanı, bu kuruluş ile birlikte, denetçi mimar ve denetçi mühendisleri, kontrol elemanı ve yardımcı kontrol elemanlarının sorumluluğu altında bulunan inşaat alanından minha edilir. Ancak, bu işlem, yapı denetim kuruluşunun o yapı bölümüyle ilgili sorumluluğunu ortadan kaldırmaz." hükmü, Geçici 3. maddesinde, "Yapı denetim kuruluşlarının sorumluluğu altında bulunan ve bu Yönetmelik ile belirlenmiş muhtelif fiziki seviyelerde olan işlerde, söz konusu fiziki seviyelere ait hakedişlerin ödenmiş olması kaydıyla, Yapı Denetim Komisyonunca gerekli düzenlemeler Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren en geç bir ay içinde tamamlanmak suretiyle, hakedişi ödenmiş seviye nispetinde inşaat alanı yapı denetim kuruluşlarının sorumluluk alanından minha edilir." hükmü yer almıştır. Yönetmeliğin yapı denetim kuruluşunun yetki sınırını belirleyen 11. maddesinde, yapı denetim kuruluşunun denetleyebileceği toplam yapı inşaat alanının 360.000 m 2 'yi geçemeyeceği belirtilmiş, Yönetmeliğin 15. maddesinde de, teknik personelin denetim yetkisi düzenlenen hükümlerle açıklanmıştır. Anılan hükümler bağlamında, Yönetmeliğe göre yapı denetim kuruluşunun düzenlediği hakediş raporu ilgili idareye sunulduktan sonra bu yapı bölümünde denetim açısından herhangi bir eksiklik veya kusur yok ise hizmet bedeli yapı denetim kuruluşuna ödenecek ve hakedişin tahsil edilen kısmi yapı bölümüne tekabül eden inşaat alanı, yapı f - denetim kuruluşunun ve teknik personelin denetim sorumluluğu altında bulunan inşaat alanından düşülecektir. Aksi bir hesaplama ve uygulama yapı denetim kuruluşunun 360.000 m 2 'lik işin tamamını bitirmeden, yeni.bir iş alamayacağı anlamına gelir ki bu da ticari alan

kapsamında, yapı denetim kuruluşunun varlığını sürdürmesine engel olur. Kaldı ki, hakediş raporu sonucu denetleyebileceği inşaat alanı miktarından düşülen yapı kısmı ile ilgili olarak yapı denetim kuruluşunun sorumluluğu devam etmektedir. Bu durumda, Yönetmeliğin 28. maddesinin 6. fıkrasında ve Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihte devam eden inşaatlarla ilgili Geçici 3. maddesinde hukuka aykırılık bulunmadığndan,anılan maddelere yönelik olarak davanın reddi gerektiği düşünülmektedir. Danıştay Savcısı Ülkü Özcan'ın Düşüncesi : Dava, 5.2.2008 günlü, 26778 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Yapı Denetimi Uygulama Yönetmeliğinin 3. maddesinin (i) bendinde tanımlanan ve 9. maddesinin 2. fıkrasında sözü geçen "şantiye şefi" ibaresinin, 28. maddesinin 6. fıkrasının ve geçici 3. maddesinin 1. fıkrasında sözü edilen "minha" düzenlemesinin iptali istemiyle açılmıştır. Yönetmeliğin 3/i maddesinde şantiye şefinin, konusuna ve niteliğine göre yapım işlerini yapı müteahhidi adına yöneterek uygulayan, mühendis,mimar, teknik öğretmen veya tekniker diplomasına sahip teknik personeli ifade edeceği belirtilmiş, 9. maddede yapım işleri yürütülen şantiyede bir şantiye şefinin bulundurulması mecburiyeti getirilmiş, aynı maddede şantiye şefinin, yapıyı ilgili mevzuat hükümlerine, ruhsat ve eki projelere, denetçi mimar ve mühendis ve yardımcı kontrol elemanlarının talimatlarına uygun olarak inşa ettirmek, yapı denetimi sırasında hazır bulunarak denetimin uygun şartlar altında yapılmasını sağlamakla yükümlü olduğu belirtilmiştir. 4708 sayılı Yapı Denetimi Hakkında Kanunun 1. maddesinde, kanunun amacının can ve mal güvenliğini teminen, imar planına, fen, sanat ve sağlık kurallarına, standartlara uygun kaliteli yapı yapılması için proje ve yapı denetimini sağlamak ve yapı denetimine ilişkin usul ve esasları düzenlemek olduğu belirtilmiş, aynı Kanunun 12. maddesinde ise, " Bu Kanunda hüküm bulunmayan hallerde 3194 sayılı İmar Kanunu ve ilgili mevzuat hükümleri uygulanır" hükmü yer almıştır. 3194 sayılı İmar Kanunun 38. maddesinin 2. fıkrasında," Yapıların, mimari, statik ve her türlü plan, proje, resim ve hesaplarının hazırlanmasını ve bunların uygulamasıyla ilgili fenni mesuliyetleri, uzmanlık konularına ve ilgili kanunlarına göre mühendisler, mimarlar ile görev, yetki ve sorumlulukları yönetmelikte düzenlenecek olan fen adamları deruhte ederler." hükmüne yer verilmiştir. Anayasanın 124. maddesi uyarınca, Başbakanlık, bakanlıklar ve kamu tüzel kişileri, kendi görev alanlarını ilgilendiren-kanunların ve tüzüklerin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla yönetmelik çıkarabilirler. Dava konusu Yönetmelikte şantiye şefi tanımlanarak görev ve sorumlulukları ana hatlarıyla belirtilmiş olup, şantiye şefinin alabileceği iş miktarı ve görev yapılabileceği alanlar çıkarılan genelgelerle belirlenmiştir. r

3194 sayılı Kanunun 38. maddesinde, yapıların, mimari, statik ve her türlü plan, proje, resim ve hesaplarının hazırlanması ve bunların uygulanmasıyla ilgili fenni mesuliyetin uzmanlık konularına göre fen adamlarının yapacağı hükme bağlandığından dava konusu yönetmelikte yer alan şantiye şefi ibaresinde ve yapım işleri yürütülen şantiyede fen adamı olan şantiye şefi bulundurulması gerektiğine ilişkin maddesinde hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Diğer taraftan, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile sosyal sigortalar ile genel sağlık sigortasından yararlanacak kişiler sosyal güvenlik açısından mevzuatta tek bir çatı altında toplandığından, davacı, Yönetmeliğin 9. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca şantiye şefinin imzalayacağı sözleşmenin 7. maddesinde, şantiye şefinin sosyal güvenlik bakımından 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'na tabi olacağı yönünde bir düzenleme yapıldığı, bu durumun ise, Bağ-Kur kapsamında çalışan bir mühendis ve mimarın şantiye şefliği yapması konusunda tereddüt yaratacağı yolundaki iddiası yerinde görülmemiştir. Davanın Yönetmeliğin 28. maddesinin 6. fıkrası ile Geçici 3. maddesinin 1. fıkrasında düzenlenen "minha" ibaresine ilişkin kısmına gelince; Yönetmeliğin 28. maddesinin 6. fıkrasında, "Yapı denetim kuruluşunca hakedişi tahsil edilen kısmi yapı bölümüne tekabül eden inşaat alanı, bu kuruluş ile birlikte, denetçi mimar ve denetçi mühendisleri, kontrol elemanı ve yardımcı kontrol elemanlarının sorumluluğu altında bulunan inşaat alanından minha edilir. Ancak, bu işlem, yapı denetim kuruluşunun o yapı bölümüyle ilgili sorumluluğunu ortadan kaldırmaz." kuralı yer almış, Geçici 3. maddesinde, "Yapı denetim kuruluşlarının sorumluluğu altında bulunan ve bu Yönetmelik ile belirlenmiş muhtelif fiziki seviyelerde olan işlerde, söz konusu fiziki seviyelere ait hakedişlerin ödenmiş olması kaydıyla, Yapı Denetim Komisyonunca gerekli düzenlemeler Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren en geç bir ay içinde tamamlanmak suretiyle, hakedişi ödenmiş seviye nispetinde inşaat alanı yapı denetim kuruluşlarının sorumluluk alanından minha edilir." hükmü getirilmiş olup, Yönetmeliğe göre yapı denetim kuruluşunun düzenlediği hakediş raporu ilgili idareye sunulduktan sonra bu yapı bölümünde denetim açısından herhangi bir eksiklik veya kusur yok ise hizmet bedeli yapı denetim kuruluşuna ödenecek ve hakedişin tahsil edilen kısmi yapı bölümüne tekabül eden inşaat alanı, yapı denetim kuruluşunun ve teknik personelin denetim sorumluluğu altında bulunan inşaat alanından düşülecektir. Yönetmeliğin yapı denetim kuruluşunun yetki sınırını belirleyen 11. maddesinde, yapı denetim kuruluşunun denetleyebileceği toplam yapı inşaat alanının 360.000 m 2 'yi geçemeyeceği belirtildiğinden, hakedişin tahsil edilen kısmi yapı bölümüne tekabül eden inşaat alanı, yapı denetim kuruluşunun ve teknik personelin denetim sorumluluğu altında bulunan inşaat alanından düşülmemesi durumunda, yapı denetim kuruluşunun 360.000 m 2 'lik işin tamamını bitirmeden, yeni bir iş alması mümkün olamayacaktır. T.C. 4

Diğer taraftan, hakediş raporu sonucu denetleyebileceği inşaat alanı miktarından düşülen yapı kısmı ile ilgili olarak yapı denetim kuruluşunun sorumluluğu devam edeceğinden yapı denetiminden beklenen amacın gerçekleşmesine engel olmayacaktır. Bu durumda, Yönetmeliğin 28. maddesinin 6. fıkrasında ve Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihte devam eden inşaatlarla ilgili Geçici 3. maddesinde hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle, davanın reddine karar verilmesinin uygun olacağı düşünülmüştür. TÜRK MİLLETİ ADINA Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince önceden belirlenen 02.02.2011 tarihinde yapılan tebligat üzerine davacı vekili Av.Nurten Çağlar ile davacı yanında davaya katılanın, ayrıca davalı Bayındırlık ve İskan Bakanlığını temsilen Hukuk Müşaviri Suna Kotan'ın geldiği görülerek Savcı Ülkü özcan'ın katılması ile duruşma yapıldı. Aynı gün Tetkik Hakimi Özlem Şimşek'in açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü : Dava, 5.2.2008 günlü, 26778 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Yapı Denetimi Uygulama Yönetmeliğinin 3. maddesinin (i) bendinde tanımlanan ve 9. maddesinin 2. fıkrasında sözü geçen "şantiye şefi" ibaresinin, 28. maddesinin 6. fıkrasının ve geçici 3. maddesinin 1. fıkrasında sözü edilen "minha" düzenlemesinin iptali istemiyle açılmıştır. 05.02.2008 günlü, 26778 sayılı Yapı Denetimi Uygulama Yönetmeliği'nin Tanımlar Başlıklı 3. maddesinin 1. fıkrasının (i) bendinde; Şantiye Şefi: Konusuna ve niteliğine göre yapı işlerini yapı müteahhidi adına yöneterek uygulayan, mühendis, mimar, teknik öğretmen veya tekniker diplomasına sahip teknik personel olarak tanımlanmış bulunmaktadır. Yapı Denetimi Uygulama Yönetmeliği'nin 9. maddesinin 2. fıkrasında; "Yapım işleri yürütülen şantiyede, mühendis, mimar, teknik öğretmen veya tekniker diplomasına sahip olmak üzere bir şantiye şefinin bulundurulması mecburidir. Yapı müteahhidi, inşaatta görevlendireceği şantiye şefi ile asgari hüküm ve şartları ek-12'de gösterilen form-10'da belirlenmiş sözleşmeyi imzalar. Bu sözleşmenin bir sureti yapı denetim kuruluşuna verilir. Mühendis, mimar, teknik öğretmen veya tekniker diplomasına sahip olan yapı müteahhidinin şantiye şefliğini üstlenmesi hâlinde, şantiye şefliği için sözleşme akdedilmesi şartı aranmaz. Yapı sahibi ile yapılan sözleşmede bu husus belirtilir." hükmüne yer verilmiştir Davacı, şantiye şefliği düzenlemesini olumlu bulunmakta, ancak eksik düzenleme getirmesi; mühendislerin yerine getirebileceği görevin, teknik öğretmen veya tekniker diplomasına sahip teknik personele verilmesini öngören hükmü nedeniyle Yönetmeliğin 3. maddesinin 1. fıkrasının (i) bendi ile 9. maddesinin 2. fıkrasında geçen şantiye şefi düzenlemesinin iptalini istemektedir. 5

4708 sayılı Yapı Denetimi Hakkında Kanunun 12. maddesinde, bu Kanunda hüküm bulunmayan hallerde 3194 sayılı İmar Kanunu ve ilgili mevzuat hükümlerinin uygulanacağı kurala bağlanmıştır. 3194 sayılı İmar Kanununun 09.12.2009 günlü, 5940 sayılı Kanunun 1. maddesiyle değişik 28. maddesinin 5. fıkrasında şantiye şefinin mimar veya mühendis olacağına işaret edilmiş, anılan Kanun'un 44. maddesinin 1. fıkrasının (e) bendinde de şantiye şefinin mimar ve mühendis olacağı belirtilmiş bulunmaktadır. Bu durumda, 4708 sayılı Yapı Denetimi Hakkında Kanun ile 3194 sayılı İmar Kanununda tanımlar başlığı altında ayrıca "Şantiye Şefi" tanımı yapılmamış olmakla birlikte 4708 sayılı Yapı Denetimi Hakkında Kanun'un 12. maddesiyle uygulama yolu açılan 3194 sayılı İmar Kanunun'da ara düzenlemelerde şantiye şefinin açıkça mimar ve mühendis olacağı vurgulandığından, anılan yasal düzenlemeye aykırı olarak dava konusu Yapı Denetimi Uygulama Yönetmeliği'nin 3. maddesinde şantiye şefi olabilecek meslek gruplarının genişletilmesi suretiyle teknik öğretmen veya tekniker diplomasına sahip teknik personeli de kapsama alacak şekilde tanımlama yapılmasında hukuka uyarlık görülmemiştir. Yönetmeliğin 28. maddesinin 6. fıkrası ile Geçici 3. maddesinin 1. fıkrasında düzenlenen "minha" ibaresine gelince; Yönetmeliğin hizmet bedelinin ödenmesi başlıklı 28. maddesinin 6. fıkrasında, "Yapı denetim kuruluşunca hakedişi tahsil edilen kısmi yapı bölümüne tekabül eden inşaat alanı, bu kuruluş ile birlikte, denetçi mimar ve denetçi mühendisleri, kontrol elemanı ve yardımcı kontrol elemanlarının sorumluluğu altında bulunan inşaat alanından minha edilir. Ancak, bu işlem, yapı denetim kuruluşunun o yapı bölümüyle ilgili sorumluluğunu ortadan kaldırmaz." hükmü, Geçici 3. maddesinde, "Yapı denetim kuruluşlarının sorumluluğu altında bulunan ve bu Yönetmelik ile belirlenmiş muhtelif fiziki seviyelerde olan işlerde, söz konusu fiziki seviyelere ait hakedişlerin ödenmiş olması kaydıyla, Yapı Denetim Komisyonunca gerekli düzenlemeler Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren en geç bir ay içinde tamamlanmak suretiyle, hakedişi ödenmiş seviye nispetinde inşaat alanı yapı denetim kuruluşlarının sorumluluk alanından minha edilir." hükmü yer almıştır. Yönetmeliğin yapı denetim kuruluşunun yetki sınırını belirleyen 11. maddesinde, yapı denetim kuruluşunun denetleyebileceği toplam yapı inşaat alanının 360.000 m 2 'yi geçemeyeceği belirtilmiş, Yönetmeliğin 15. maddesinde de, teknik personelin denetim yetkisi düzenlenen hükümlerle açıklanmıştır. Anılan hükümler bağlamında Yönetmeliğe göre yapı denetim kuruluşunun düzenlediği hakediş raporu ilgili idareye sunulduktan sonra bu yapı bölümünde denetim açısından herhangi bir eksiklik veya kusur yok ise hizmet bedeli yapı denetim kuruluşuna ödenecek ve hakedişin tahsil edilen kısmı yapı bölümüne tekabül eden inşaat alanı, yapı denetim kuruluşunun ve teknik personelin denetim sorumluluğu altında bulunan inşaat 6

alanından düşülecektir. Aksi bir hesaplama ve uygulama yapı denetim kuruluşunun 360.000 m 2 'lik işin tamamını bitirmeden, yeni bir iş alamayacağı anlamına gelir ki bu da ticari alan kapsamında, yapı denetim kuruluşunun varlığını sürdürmesine engel olur. Kaldı ki, hakediş raporu sonucu denetleyebileceği inşaat alanı miktarından düşülen yapı kısmı ile ilgili olarak yapı denetim kuruluşunun sorumluluğu devam etmektedir. Bu durumda, Yönetmeliğin 28. maddesinin 6. fıkrasında ve Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihte devam eden inşaatlarla ilgili Geçici 3. maddesinde hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle, Yönetmeliğin 3. maddesinin (i) bendinde tanımlanan ve 9. maddesinin 2. fıkrasında sözü geçen ^Şantiye Şefi" ibaresinin İPTALİNE, Yönetmeliğin 28. maddesinin 6. fıkrası ile Geçici 3. maddesinin 1. fıkrasında geçen "Minha" düzenlemesine yönelik olarak davanın REDDİNE, davadaki haklılık durumuna göre aşağıda dökümü yapılan 153,00 TL. yargılama giderinin yarısı olan 76,50 TL'nin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, diğer yarısı olan 76,50 TL'nin davacı üzerine bırakılmasına, karar verildiği tarihte yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine Göre belirlenen 2200 TL vekalet ücretinin davalı idareden alınarak davacıya ödenmesine, müdahilin yaptığı masrafların üzerinde bırakılmasına, posta avansından artan 22,50 TL'nin davacıya iadesine, bu kararın tebliğini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'na temyizen başvurulabileceğinin taraflara duyurulmasına, 02.02.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. 7

8